Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen “Kütüphane Söyleşileri” programında, Türkiye’nin farklı illerinden gelen gençlerle bir araya gelerek sohbet etti ve gençlerin sorularını cevapladı.
“TÜRKİYE, DÜNYADAKİ AŞI UYGULAMASINDA EN ÖNDE GELEN ÜLKELERDEN BİRİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19’la mücadele kapsamında Türkiye’nin dünyadaki aşı uygulamasında hemen hemen en önde gelen ülkelerden biri olduğunu söyledi.
11,5 milyonu ikinci doz olmak üzere toplam 26,5 milyon aşılama yapıldığı bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi 26,5 milyon aşılama tabii önemli bir rakam. Şimdi dünkü Kabine Toplantısı’ndan sonra attığımız adımla birlikte hızla bu daha da artacak” diye konuştu.
Bir gencin, sosyal medyada “kısıtlama döneminde turistlere serbest, vatandaşa yasak” diye bir algı oluştuğunu ifade ederek bu konudaki düşüncesini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Yani şunu arkadaşlar, iyi değerlendirmemiz lazım, yani ‘turistlere serbest, vatandaşa yasak’ fikri, bunların hepsi sadece ‘İktidarı biz nereden çökertiriz, iktidarı biz nereden zayıf düşürürüz?’ Şimdi bu sabah bir televizyon kanalında baktım ki bir açılış yapılıyor bir yerde, ‘turizm çöktü’ diyor bu yeni siyasete giren şahıs. Biz göreve geldiğimizde 12 milyon dolar gibi turizm geliri vardı ama biz bu rakamı 35 milyar dolara kadar çıkarttık. Ama şu anda bir koronavirüs döneminden geçiyoruz ve turist vesaire bunlar zaten gelemiyor. Gelenler öyle veya böyle bazı riskleri göze alarak geliyor. O riskleri göze alarak gelenlere de biz diyeceğiz ki, ‘sen riskleri her ne kadar göze alarak geldiysen de sokaklarda dolaşamazsın arkadaş.’ Gelmiş zaten, yani ona biz niçin kapıyı kapatalım? Yani oradan 3-5 dolar veya avro girecekse ülkemize, bırak girsin. Zaten nerelere nasıl para harcayacağı da belli.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, turistleri Türkiye’ye getirmenin arayışı içinde olduklarını belirterek, birçok Avrupa ülkesiyle görüşmeler yapıldığını, turistlerin ülkeye girmesi konusunda Kovid-19 kapsamındaki her türlü tedbirin alındığını ifade etti.
Vakaların 10 binlere inmesinin alınan kararlı adımların neticesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kısmi kapanmayla tam kapanma arasında bu farkı çok açık, net gördük. Şimdi hedef, her şeyden önce 5 bine inmek, yani 5 bine indiğimiz andan itibaren tabi çok daha rahatlayacağız” dedi.
Türkiye’nin aşı konusunda dünyada sayılı ülkeler arasında olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta öğretmenler olmak üzere polis, jandarma gibi öncelikli kesimlerin aşılanma sürecini de devam ettirdiklerini söyledi.
Bir gencin, ülkede “yabancı öğrenci” sayısının artmasına ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yabancı öğrenci” ifadesini kullanmak istemediğini, “küresel” veya “uluslararası” ifadesini kullandığına işaret etti.
Küresel öğrencilerin Türkiye’den ayrıldıktan sonra kendi ülkesinde veya gittikleri herhangi bir yerde Türkiye adına bir misyon şefliği yapacaklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu öğrencilerimiz Türkiye’nin adına oralarda çok ciddi propagandalar yapacak, bizim birer propagandistimiz olarak kendi ülkesinde de gittikleri farklı ülkelerde de bu çalışmaları yürütecekler, bundan hiç endişeniz olmasın” diye konuştu.
Bir gencin uluslararası medyanın ve batılı devletlerin Filistin’de yaşananlara sessiz kaldığını ifade ederek, “Bu insan hakları ihlalleri ve bu zulüm ne zaman son bulacak, görüşleriniz nelerdir?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları anlattı: “Her şeyden önce olayı uluslararası bazda değerlendirmeyelim. Maalesef ülkemizde de aynı kafada olan, aynı yanlışı ortaya koyan siyasi liderler var. İşte şu anda muhalefetin bir kanadı örneğin benim Netanyahu ile âdeta aynı çizgide olduğumu söyleyecek kadar grup toplantısında bir açıklama yapıyor. Filistin dendiği zaman, benim ciğerlerim âdeta sese gelir ve o Filistin’in haritadaki yerini bilmeyecek kadar zavallıdır. Ben ise, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 47’den bugüne bu terör devleti İsrail’in Filistin’i nasıl topraklarını işgal edip 47’den itibaren bugünlere geldiğini Genel Kurul’da haritayla göstermişimdir.”
Gençlerin belki birçoğunun o konuşmayı izlediğini, 1947’den bugüne kadar nasıl o toprakların işgal edile edile küçüldüğünü ve bugün âdeta işgal devleti, terör devleti İsrail’in, Filistinlilere yaşanacak yer bırakmadığını anlattığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar Filistin’e Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapmış olduğu tüm desteklerin AK Parti iktidarı döneminde olduğunun altını çizdi.
“BİZİM İÇİN TÜRKİYE 780 BİN KİLOMETREKARE DEĞİLDİR, BİZİM İÇİN HER YER TÜRKİYE’DİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite eğitimini Türkiye’de tamamlayan Irak Türkmeni bir öğrencinin sorusu üzerine, Türkiye’den Türkmeneli ile çok çok aşırı ilgilenmelerinin birilerini yine rahatsız ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama rahatsız etse de etmese de Türkmeneli’ne biz şu anda verdiğimiz her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Aynı durumun Filistin için de geçerli olduğunun altını çizen Erdoğan, “Yani Filistin’e biz ne veriyoruz, bunu Filistin’i yönetenler çok iyi bilir. Ve ben bunu buradan anlatıp da yani Türkiye’deki ana muhalefete, muhalefete ifade etmeme gerek yok. Benim için önemli olan, bu işi biz iktidara gelene kadar hiçbir Türkiye’deki yönetim kadroları bu tür destekleri Filistin’e vermedi, Irak Türkmeneli’ne vermediler ama biz verdik ve veriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bizim için Türkiye 780 bin kilometrekare değildir, bizim için her yer Türkiye’dir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onun için de buralarda attığımız adımlar, Filistin’de de Kıbrıs’ta da Doğu Akdeniz’de de aynı şekilde Irak’ta da hep bunun içindir. Eğer bize bu soruları o soran zevat, muhalefet şu anda iktidarda olsaydı bizim Doğu Akdeniz’de hâlimiz haraptı. Biz Kıbrıs’ın çevresindeki bütün o haklarımız noktasında hiçbir şeyi hak edinemezdik. Bunlar bir tane sismik araştırma gemisi alamadılar, bir tane sondaj gemisi alamadılar. Ama biz sondaj gemilerini aldık, sismik araştırma gemilerini aldık. Şu anda bizim beş tane bu şekilde gemimiz var ve kimseye muhtaç değiliz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de inşallah güzel müjdeler de alıyoruz, bu müjdelerle beraber de yakında inşallah petrol, doğal gaz, bunların haberini alırsanız şaşmayın. Bunları zaten aldığımız andan itibaren dünyanın Türkiye’ye bakışı çok daha farklı olacak” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz’da Kıbrıs’ta olacağını açıklayarak, “Kuzey Kıbrıs’tan gerekli mesajları tüm dünyaya inşallah oradan vereceğim ve onun için Kuzey Kıbrıs’ta olacağım. Çünkü Kuzey Kıbrıs’ta bizim bulunmamız, Kuzey Kıbrıs’tan bizim vereceğimiz mesajlar sadece adayı değil tüm dünyayı ilgilendiriyor ve eğer siz bu kararlılığınızı göstermezseniz, bu duruşunuzu ortaya koyamazsanız, kimse sizi adam yerine koymaz” dedi.
“YAKINDA FETÖ TAKIMINDAN DA ÖNEMLİ BİR İSMİ AÇIKLAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele çalışmalarına da değinerek şöyle devam etti: “Biz bugüne kadar çok Sofi Nurettinler öldürdük ve bunlar hâlâ devam ediyor, edecek. Hedefimiz şu anda Kandil, Kandil’i de çökertmemiz lazım. Yani biz Cudi’de, Beslerderesi’nde, bütün buralarda terörle mücadelemizi bugün eğer askerimizle, emniyet teşkilatımızla beraber yürütüyorsak, jandarmamızla beraber yürütüyorsak, demek ki ülkemizin yönetiminde bir farklı dönem şu anda yaşanıyor. Yani öyle rastgele bir yönetim yok. Ne yaptığını bilen, attığı adımı gayet iyi bir şekilde bilen ve bununla birlikte de ‘hedefim benim şu ve bu hedefi de şu kadar zaman içerisinde gerçekleştireceğim.’ bu planlamayla yürüyen bir Türkiye Cumhuriyeti var. Ve bunu da başarılı bir şekilde şu anda sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Yakında FETÖ takımından da önemli bir ismi açıklayacağız, şu anda elimizde. Şu Sofi Nurettin olayı biraz şöyle bir kenara geçsin, ondan sonra da FETÖ’den kimi yakaladık, hesaba çektik, ne durumda onun açıklamasını da inşallah yapacağız.”
HAYVAN HAKLARI KONUSUNDA HÜKÛMETİN ÇALIŞMALARI
Bir öğrencinin hayvan hakları konusunda hükûmetin çalışmalarını sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda hayvan hakları konusunda özellikle Tekirdağ Milletvekilimiz ve Genel Başkan Yardımcımız her ikisi de yoğun bir çalışmanın içerisindeler. Mustafa Yel ve Özlem Hanım bu çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürüyorlar” bilgisini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un Adalar ilçesinde 900’ü aşkın atın âdeta telef edilmeyle karşı karşıya getirildiğini belirterek sözlerini şunları söyledi: “Öyle bir noktaya geldi ki, 900’ü aşkın atın nerede olduğu dahi belli değil. Günlerce televizyonlarda bu atlar nerede sorusu cevabını aradı, bu cevap bulunamadı. Şimdi bunun cevabını kim vermesi lazım? İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı’nın vermesi lazım veya Adalar İlçe Belediyesi vermesi lazım. Nerede bu atlar? Bunların hastalık üretmesi söz konusu olabilir, bununla ilgili de bir cevap yok.”
“HER İLE ÜNİVERSİTE KAZANDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine Türkiye’deki yükseköğretim imkânlarını, kapasitelerini anlatarak, göreve geldiklerinde 76 olan üniversite sayısını 207’ye yükselttiklerini, her ile üniversite kazandırdıklarını kaydetti.
“Bu konudan bakarsak, tabii ki belki dört dörtlük bir imkân yok ama ben şunu söyleyebilirim rahatlıkla, biz göreve geldiğimizde harç… Biliyorsunuz biz kaldırdık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burs miktarlarını artırdıklarını, tıp fakültelerine ve teknik fakültelere ciddi yatırımlar yaptıklarını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şampiyonlar Ligi ve Formula 1 organizasyonlarının Kovid-19 salgını sebebiyle Türkiye’den alınmasının anımsatılması üzerine de “Her şeyden önce gerek UEFA gerek Formula 1 konusunda bana göre siyasi bir karar aldılar. Siyasi bir karar diyorum, çünkü bir, iki yıl öncesinden özellikle Şampiyonlar Ligi’nin Türkiye’de oynanacağına dair kararı bildirmişlerdi” değerlendirmesinde bulundu.
“Hayalim dediğiniz pek çok şeyi gerçekleştirdiniz. Peki, gençler için gerçekleştirmek istediğiniz bir hayaliniz var mıdır?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Olmaz olur mu? Her şeyden önce şu anda bugün burada 80 gencimiz var ve bu 80 gencimiz çok değişik illerden, değişik üniversitelerden buraya katıldılar. Ve sizin yarınlar için umutlarınız var, hedefleriniz var, bu hedefleri bir defa hayata uygulamanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Gittiği okullarda “oku, düşün, uygula, hayata geçir” tavsiyesinde bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Şimdi bunu hayata geçirmemiz lazım. Okuyalım, okuduğumuzu düşünelim, düşündüğümüzü uygulayalım, uyguladığımızı da hayata geçirelim. Şimdi bu süreç içerisinde kuru kuruya okumak değil, onun üzerinde düşünmemiz lazım, düşündüğümüzü de uygulamamız lazım, ondan sonra da bunu takip edip bir defa neredeyim, nereye geldim, ne yapıyorum, bunun neticesini almamız lazım. Ve Erbakan Hocamız hep şunu söylerdi: ‘intaç, intaç, intaç’ yani netice, netice, netice. Şimdi bizim de gençler olarak neticelendirmemiz lazım. Şimdi ben futbol oynadım, ama şimdi orta sahada top çevirmekle netice olur mu? Olmaz. Peki, futbolun neticesi ne? Gol. Golü atmadıktan sonra orta sahada top çevirmişsin, o hiçbir işe yaramaz. Şimdi ilimde de bizim neticeye ulaşmamız lazım, neticeye varmamız lazım. Hangi sahada ilim tahsil ediyorsak, o sahada her şeyden önce bir şeyi, doktor muyuz, peki doktorlukta alan çok fazla, cerrah mıyız, dahiliyeci miyiz öyle mi, röntgen, bu alanda mıyız? Hangi alandaysak o alanda olmamız gereken yere varmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı çalışmaları neticelendirme konusunda, koronavirüs salgınında geliştirdikleri aşı dolayısıyla BioNTech kurucu ortağı ve CEO’su Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci ile Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar’ı gençlere örnek gösterdi.
Bir gencin Diyarbakır ve bölge için nasıl yatırımlar olacağını sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle gençten yaşını söylemesini istedi. Gencin 20 yaşında olduğunu belirtmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi doğduğu zamanki Diyarbakır, bugünkü Diyarbakır hiç mi hiç mukayese edilmez. 20 yıl önce Diyarbakır gezilecek, görülecek bir Diyarbakır değildi, harabe, altyapı yok, üstyapı yok, tamamen berbat. Ve biz o Diyarbakır’ı hamdolsun bugün mukayese edilemeyecek bir Diyarbakır hâline getirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoğun çalışması sırasında ailesine, çocukları ve torunlarına vakit ayırıp ayıramadığının sorulması üzerine de “Onlar İstanbul’da, burada onlardan yanımızda olan yok, tabii İstanbul’da da hafta sonlarında filan gitme durumumuz olduğunda torunlarımı orada gördüğümde onlarla eğlenmek, onlarla hakikaten şöyle kucaklaşmak vesaire, bambaşka bir zevk bize veriyor, bir dinamizm veriyor” şeklinde konuştu.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili soruları da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte anayasaların yapılmasına bakıldığında Türkiye için ihtiyacı olan bir anayasanın yapılmasının çok uzun zaman aldığına vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu konuyla ilgili olarak Cumhur İttifakı biz bir adım atalım dedik ve bu Cumhur İttifakı olarak attığımız bu adımda şu anda yani anayasacılar, STK’lar ve bütün bunlarla birlikte de yaptığımız hazırlığı daha sonra halka açalım. Halkta bu açtığımız metni değerlendirsin. Onlar da değerlendirdikten sonra biz burada eksikler nelerdir bu eksikleri giderelim ve Cumhur İttifakı olarak da bu anayasa metni üzerinde adımımızı atalım. Tabii son zamanlarda maalesef muhalefet ‘biz böyle bir şeye ihtiyaç duymuyoruz’ gibi laflar etmeye başladılar. Zaten bu zihniyet geçmişten bu zamana hiçbir zaman ihtiyaç duymadı ki.”
“TÜRKİYE EN ÇOK SOSYAL YARDIM YAPAN ÜLKE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, Türkiye’nin en çok sosyal yardım yapan ülke olduğunun altını çizerek, “Nerede bir Müslüman varsa biz oraya elimizi uzatacağız, onlara desteğimizi vereceğiz. Müslüman dışında da muhtaç varsa biz o muhtaçlara da elimizi uzatacağız” dedi.
“Böyle bir süreçte öğrenci olsaydınız nasıl davranırdınız?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tabii şimdi bizim öğrencilik yılımızı şöyle düşündüğümde maalesef yani o dönemlerde biz bugün gördüğümüz imkânları göremedik, bulamadık. Yani düşünebiliyor musunuz? Üniversite imtihanına giriyorsunuz 10 öğrenciden bir tanesi üniversiteye girebiliyor, böyle bir dönemi yaşadık biz. Ama şu anda neredeyse 10’da 10 öyle mi? Yani 10 öğrencinin 10’unu da üniversiteye girebiliyor, böyle bir döneme geldik. Peki, nasıl yakaladık bunu? İşte 76 üniversiteden 207 üniversiteye çıkmak suretiyle yakaladık. Bunun yanında tabii bütün öğretim üyelerinin sayısını ne yaptık? Ciddi manada artırdık. Öğretim üyelerinin sayısı da artınca o zaman üniversitelerimizde bir defa öğretim üyesi olmayan üniversitemiz neredeyse kalmadı. Böyle bir dönemi yaşadık. Şimdi bu sorun tabii yok, şimdi rahatız elhamdülillah…”
İlimde rekabetin çok önemli olduğunu, bunu başardıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii ilimdeki bu rekabet kalite yarışını da ne yaptı? Arttırdı. Şimdi bakıyorsunuz, vakıf üniversiteleri birbirleriyle ne yapıyor? Yarışıyorlar, kalitede yarışıyorlar, bu da bize mutluluk veriyor” diye konuştu.
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar sınır tanımıyorlar FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
merhamet ve vicdanları yoktur
FETÖ’cüler Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
Marka & Patent çetesi | Devletin imkanlarını kullanıp Milletimize TUZAK kuruyorlar | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
“Pençe-Kilit Harekatı bölgesinden gelen acı haberler yüreğimizi dağladı. Görev sırasında metan gazından etkilenerek şehit olan kahraman evlatlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve silah arkadaşlarına sabır diliyorum. Tedavisi devam eden askerlerimize acil şifa temenni ediyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun.” MEKANLARI CENNET OLSUN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hankedi Kongre Merkezi’ne gelişinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından karşılandı.
Aile fotoğrafı çekiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler, “Sürdürülebilir ve İklim Değişikliğine Dayanıklı bir Gelecek için Yeni Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Vizyonu” temalı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 17. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Azerbaycan’ın Fuzuli şehrine ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Fuzuli Havalimanı’nda, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Amrullayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Agdam, Fuzuli ve Hocavend Özel Temsilcisi Emin Hüseyinov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün ve büyükelçilik personeli karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım eşlik ediyor.
Havalimanındaki karşılamanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindeki heyetle birlikte Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi’nin gerçekleştirileceği Hankendi şehrine hareket etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde gerçekleşecek “Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çoktaraflılık” başlıklı etkinlikte konuşmak üzere bulunduğu Vatikan’da Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile görüştü.
Vatikan Apostolik Sarayı’nda gerçekleştirilen görüşmede, Gazze’de yaşanan insanlık dramı, iklim değişikliğine karşı mücadele çabaları, İslamofobi ve ırkçılığa karşı mücadele ile ailenin toplumdaki varlığının önemi konuları ele alındı.
Kısa süre önce göreve seçilen Papa 14. Leo’yu tebrik eden Emine Erdoğan, bunun Hristiyan âlemi için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
GAZZE’DEKİ İNSANLIK DRAMI
Görüşmede, İsrail saldırısı ve ablukası altındaki Gazze’de yaşanan insanlık dramının üzerinde durulurken, Emine Erdoğan, kalıcı ateşkes ve insani yardımların ulaştırılması için Papa’ya “Gazze konusunda Hristiyan dünyası daha gür sesle destek çıkmalı” çağrısı yaptı.
Emine Erdoğan, Filistin’de kalıcı ve sürdürülebilir barış için iki devletli çözümün bir an önce hayata geçirilmesinin ve Filistin Devleti’ni resmen tanıyan ülkelerin sayısının artmasının önemini aktardı.
Emine Erdoğan, söz konusu bölgede yaşayan, kiliseleri ve cemaatleri sürekli tehdit altında bulunan Hristiyanların da artık huzur bulması gerektiğini de Papa’ya iletti.
Papa 14. Leo’nun ise Emine Erdoğan’a, Vatikan’ın uzun yıllardır Ortadoğu’daki çözümün bir parçası olma ilkesine göre hareket ettiğini söylerken ve Vatikan’ın da Filistin’de iki devletli çözümü ve barışı desteklediğini belirtti.
PAPA’YA “SIFIR ATIK” HAREKETİNE DESTEK DAVETİ
Emine Erdoğan, uluslararası toplumun bugün pek çok hayati sınamayla karşı karşıya olduğunu belirterek, bunlardan birinin de iklim değişikliğiyle mücadele olduğuna işaret etti.
Emine Erdoğan, kendisinin de kişisel olarak öncelik verdiği iklim değişikliği konusunda Türkiye’de başlattıkları “Sıfır Atık” hareketinden de Papa’ya bahsetti.
İklim değişikliğiyle mücadele meselesinin, Vatikan’la Türkiye arasında güçlü iş birliği potansiyeli taşıdığına inandığını aktaran Emine Erdoğan, Papa 14. Leo’ya, bugün Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde kurumsallaşan “Sıfır Atık” hareketine destek vermesinin önemli olduğunu söyledi.
İSLAM DÜŞMANLIĞI, IRKÇILIK VE HOŞGÖRÜSÜZLÜĞE KARŞI ÇABALARIN ORTAK İRADE ETRAFINDA BİRLEŞTİRİLMESİ ÇAĞRISI
İslam düşmanlığı, ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğün endişe verici derecede artış gösterdiğine de dikkati çeken Emine Erdoğan, bu eğilimlerin sadece yöneldikleri hedef grup bakımından değil, toplumun tüm kesimleri için tehlike oluşturduğunu vurguladı.
Emine Erdoğan, bu konudaki çabaların ortak irade etrafında birleştirilmesi gerektiğini de ifade etti.
Türkiye’nin farklı inanç ve kültürlerin yüzyıllardır bir arada, barış içinde yaşadığı coğrafya olduğuna değinen Emine Erdoğan, Hristiyan toplulukların Türkiye’nin zengin mozaiğinin ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dini azınlık gruplarının sorunlarına özel hassasiyetle yaklaştığını da aktaran Emine Erdoğan, azınlık vakıflarının taşınmaz mülkleri konusunda yaşanan sorunların, mevzuat değişikliği yapılarak azınlıkların lehine çözüme kavuşturulduğunu belirtti.
Papa 14. Leo ise Emine Erdoğan’a, Orta Doğu’da çok fazla grubun Hristiyanların haklarına saygı duymadığını, Türkiye’de Hristiyanların ve başka azınlıkların haklarının korunmasının bir model oluşturduğunu belirtti. “Türkiye, bu açıdan Orta Doğu’da barış için önemli ses” ifadesini kullanan Papa, ilk yurt dışı ziyaretlerinden birini Türkiye’ye gerçekleştirmek isteğini aktarırken, Türkiye ile Vatikan’dan yetkililerin bunun üzerine çalıştığını ve kasım sonu için planlama yapıldığını söyledi.
Papa, bu yılın İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “Türkiye, Hristiyanlar için önemli bir ülke ama aynı zamanda barışı inşa etme açısından önemli bir özgün köprü vazifesi görüyor ve önemli rol oynuyor” ifadelerini de kullandı.
Görüşmede ayrıca, Emine Erdoğan ve Papa, aile konularının da önemini ele aldı. Ailenin toplumsal huzurun anahtarı olduğu ve aslında bugün öne çıkan bireycilik, yalnızlık gibi birçok sorunda çözüm olabileceği üzerinde duruldu. İki inançta da ailenin önemli bir değer ve yere sahip olduğunun altı çizilirken, aile değerlerini ifsat etmek isteyen küresel tehditlere karşı tüm semavi dinlerin ortak duruş sergilemesi gerektiği vurgulandı.
Emine Erdoğan, Papa 14. Leo ile görüşmesine ilişkin sosyal medya platformlarındaki hesaplarından yaptığı paylaşımda, “Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde gerçekleşecek ‘Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çoktaraflılık’ programına katılmak üzere ziyaret ettiğim Vatikan’da, Katolik Dünyasının Ruhani Lideri, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum” ifadelerini kullandı.
Paylaşımda, görüşmede gündeme gelen konulara da değinen Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “Görüşmemizde önceliğimiz, Gazze’de süregelen insanlık dramı oldu. Kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve insani yardımların eksiksiz ulaştırılabilmesi adına, Hristiyan dünyasının daha güçlü bir duruş sergilemesinin taşıdığı hayati öneme dair görüş paylaşımında bulunduk. Vatikan’ın, Filistin’de adil ve sürdürülebilir barışın temeli olan iki devletli çözümü desteklemesini memnuniyetle karşıladığımı ifade ettim. Sayın Papa 14. Leo ile ayrıca küresel çevre hareketimizin temel taşlarından biri olan ‘Sıfır Atık’ yaklaşımını ele aldık. İklim krizinin, inanç ve coğrafya fark etmeksizin tüm insanlığın ortak meselesi olduğunda hemfikiriz. Bu çerçevede Türkiye ve Vatikan arasında iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir iş birliği potansiyeli olduğunu belirttim. Ortak çalışma alanlarımızı değerlendirdik. Nazik ev sahipliği için saygıdeğer Papa 14. Leo’ya şükranlarımı sunuyor, üstlendiği bu tarihi sorumluluğun Katolik âlemi ve tüm insanlık için hayırlı sonuçlar doğurmasını diliyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.