Connect with us

Dünya

“Eğitim-öğretimin kesintiye uğramaması için çalışırken, aynı zamanda yeni yatırımlarla eğitim altyapımızı tahkim ediyoruz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mesleki Eğitimde Bin Okul Projesi ve 50 AR-GE Merkezi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Hükûmet olarak eğitim-öğretimin kesintiye uğramaması için çalışırken, aynı zamanda yeni yatırımlarla eğitim altyapımızı tahkim ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mesleki Eğitimde Bin Okul Projesi ve 50 AR-GE Merkezi’nin açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, bu sabah Afyonkarahisar’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden öğrencilere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, öğrencilerin ailelerine, yakınlarına ve öğretmenlerine başsağlığı dileklerini iletti.

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda eylül ayı itibarıyla yüz yüze eğitime geçildiğini, yaklaşık 1,5 yıl sonra öğrencileri çok özledikleri okullarıyla, öğretmenleri de öğrencileriyle buluşturmanın sevincini yaşadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta salı günü bu salonda üniversitelerin 2021-2022 Akademik Yıl Açılış Töreni’ni düzenlediklerini anımsattı.​​​​​​​

“EĞİTİM FAALİYETLERİMİZ CİDDİ BİR SORUNLA KARŞILAŞMADAN BAŞARIYLA DEVAM EDİYOR”

Böylece 81 vilayetin tamamında, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim ve öğretimin her seviyesinde yüz yüze eğitime başladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beşinci haftasını geride bırakan eğitim faaliyetlerimiz hamdolsun ciddi bir sorunla karşılaşmadan başarıyla devam ediyor. Millî Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız sürecin sorunsuz şekilde ilerlemesi hususunda gereken her türlü tedbiri alıyor. Aynı şekilde, illerde mülki idare amirlerimiz konuyu yakından takip ediyor. Velilerimizin ve okul aile birliklerimizin de yüz yüze eğitimin sürdürülebilmesi için samimi gayret gösterdiklerini görüyoruz. Eğitimin tüm paydaşlarında oluşan bu mutabakat ve iş birliği ruhundan biz de büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sürecin başarısı için, tedbirlere uyum başta olmak üzere her konudaki gayretlerimizi biraz daha artırmamız gerekiyor. İnancımıza göre, takdir tedbire mani değildir. Salgınla mücadelede bilimin ve tıbbın sunduğu araçlardan faydalanmak hem insan hem de Müslüman olarak bizim görevimizdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin, “insanı yaşat ki devlet yaşasın” prensibine uygun şekilde, birçok gelişmiş ülkeden bile önce, gereken her imkânı vatandaşlarına sunduğunu aktardı.

“Aşılamadaki eşikleri hızla aşarak toplumsal bağışıklığı ne kadar çabuk sağlayabilirsek, önümüzdeki kış o derece rahat ederiz. Diğer türlü, havaların soğumasıyla beraber sıkıntıların artmasına engel olamayız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda tüm vatandaşların gereken hassasiyeti göstereceğine inandığını dile getirdi.

“MEVCUT MESLEKİ ALAN LABORATUVARI VE ATÖLYELERİNİ GÜÇLENDİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmet olarak eğitim öğretimin kesintiye uğramaması için çalışırken, aynı zamanda yeni yatırımlarla eğitim altyapısını tahkim ettiklerini söyledi. Son bir senede tamamlanan Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi vesilesiyle bir araya geldiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Mesleki eğitimi güçlendirmek gayesiyle hayata geçirdiğimiz bu projeyle, belirlenen okullara bir yılda bir milyar lira yatırım yaptık. Proje kapsamında, 1000 okula 1000 kütüphane kazandırmanın yanı sıra toplam 10 bin akıllı tahta ve 1000 fizik kimya biyoloji laboratuvarı kurduk. Ayrıca mevcut mesleki alan laboratuvarı ve atölyelerini güçlendirdik. Bu okullarımızın döner sermaye kapsamındaki üretimlerini artırmak için 544 yeni atölye, laboratuvar kurduk, 282 atölyeyi de güncelledik. Proje dâhilindeki 1000 meslek okulumuzun bakım ve onarımlarını da yaparak eksiklikleri giderdik.

Bugün 1000 okul projesinin yanı sıra 24 ilde mesleki ve teknik eğitim veren okullarımıza kurulan 50 AR-GE merkezimizin de açılışını yapıyoruz. Öğretmen ve öğrencilerimizin yeni ürünler tasarlaması ve bu ürünlerin fikri mülkiyet haklarını alarak ekonomik bir değere dönüştürülmesi amacıyla hayata geçirdiğimiz AR-GE merkezlerini son derece önemli buluyoruz. AR-GE merkezleri ile öğrencilerimiz hem fikirlerini somutlaştırma fırsatı bulacak hem de okullarından başlayarak ekonomimize katkı sunacaklardır. Yine bu merkezler vasıtasıyla öğrencilerimizin mesleki becerileri artarken, yeni teknolojilerin takip edilmesi de kolaylaşacaktır. Güçlenen altyapısı, gelişen imkânları, modern AR-GE merkezleri, vizyoner ve yetkin eğitimci kadrosu ile bu okullarımız yeni çekim merkezleri olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde mesleki ve teknik eğitimi destekleyici politikaların müspet sonuçlarını birçok alanda gördüklerini vurguladı.

“28 Şubat döneminin Türk eğitim sistemine ve ekonomisine yaptığı en büyük kötülüklerden biri olan katsayı zulmünün ortadan kalkmasıyla bu okullara yönelik toplumdaki ön yargıların da önemli ölçüde kırıldığını” dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem gençlerin hem de ailelerinin, kariyer planlamalarında mesleki ve teknik eğitime daha fazla önem vermeye başladıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde üreticilerimiz, sanayicilerimiz ve resmî kurumlarımız da lise çağında verilen mesleki eğitimin değerini çok daha anlamıştır. Bu anlayış birliğinin neticesinde, tüm sektörlerle güçlü ve kapsamlı iş birlikleri kurulurken eğitim, üretim, istihdam çevrimi de güçlenmiştir” diye konuştu.

“MESLEK LİSELERİMİZ ARTIK PATENT ALABİLECEK DÜZEYDE YENİLİKLERE İMZA ATIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, liselere geçiş sisteminde başarı gösteren öğrencilerin artık mesleki eğitimi daha fazla tercih ettiğine dikkati çekti.

Kimi savunma sanayi kuruluşlarıyla sanayi bölgeleri himayesinde eğitim veren okulların öğrencilerin tercihlerinde en üst sıralara çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meslek liselerimiz artık patent alabilecek düzeyde yeniliklere imza atıyorlar. Bu okullarımızın başarıları arttıkça mesleki eğitime yönelik ilgi de ülkemiz genelinde güçleniyor” diye konuştu.

2019-2020 Eğitim Öğretim yılının temasını, “Mesleki ve Teknik Eğitimde Patent, Faydalı Model, Marka ve Tasarım Yılı” olarak belirlediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonuçta yıl içinde 803 patent, faydalı model, tasarım ve marka başvurusu yapıldığını ve bunların 188’inin tescil edildiğini; bu yıl ise, 250 ürün tescilinin hedeflendiğini, şu an itibarıyla 198 patent, faydalı model, tasarım ve marka tescilinin alındığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, meslek lisesi mezunlarının üniversite sınavlarındaki başarı grafiğinin de giderek yükselmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti ve şöyle devam etti: “Geldiğimiz nokta itibarıyla gönül rahatlığıyla şu gerçeği ifade edebiliriz, bir dönem evlatlarımız arasında öz-üvey ayrımı yapan politikaların izleri tamamen silinmiştir. Ülkemizde artık herhangi bir okul türüyle ilgili ayrımcılık, ötekileştirme veya adaletsizlik yoktur. Hangi lisede okursa okusun, devletimizin nazarında evlatlarımızın tamamı eşittir, aynı hak ve imkânlara sahiptir. Eğitimde eşitlik ve adaleti tüm yönleriyle tesis etmek hükûmetimizin öncelikli meselesi olmayı sürdürecektir.”

Eğitimde günü kurtarmanın değil, istikbali garantiye almanın derdinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi, milletimize söz verdiğimiz şekilde eğitim, sağlık, adalet ve emniyet temelleri üzerinde yükseltmeyi sürdürüyoruz. Bu amaçla, son 20 yılda hazırladığımız tüm bütçelerde aslan payını eğitime ayırdık. Mesela 2002 yılında eğitim bütçesi sadece 7,5 milyar lira iken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükseldi. Görüldüğü gibi, nereden nereye… Yükseköğrenimi de dâhil ettiğimizde bu yılki eğitim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Yine 20 yıl önce resmi/özel dâhil, okul ve kurum sayımız 50 bin 877 iken bugün bu sayı, 88 bin 325’e çıktı. Ülkemiz genelindeki derslik sayısını da 343 binden 601 bin seviyesine getirdik” şeklinde konuştu.

“3600 EK GÖSTERGE MESELESİNİ, ÖNÜMÜZDEKİ YILIN SONUNA KADAR ÇÖZÜME KAVUŞTURMAYI PLANLIYORUZ”

Kadro tahsislerinde de en büyük payı eğitime verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2002 yılından bugüne kadar tam 713 bin 625 öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Önceki ay, yüreği kıpır kıpır, idealist 20 bin genç öğretmenimizi görevlerine başlatmanın gururunu yaşadık. Ayrıca ilave 15 bin öğretmen atamasının müjdesini kısa süre önce kamuoyumuzla paylaşmıştık. Aynı şekilde öğretmenlerimizi de kapsayan 3600 ek gösterge meselesini, önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuşturmayı planlıyoruz. Bunun üzerinde çok spekülasyonlar yapılıyor. Ana muhalefetin başındaki zat, ‘Bu sözü ben verdim filan falan…’ Sen neyin sözünü veriyorsun? Bu iş, bizim işimiz. Biz kuru kuruya söz vermeyiz. Biz yaparız. Bizim en önemli özelliğimiz bu; kuru kuruya söz vermek değil, icraat. Bizim için asıl olan evlatlarımızla birlikte geleceğimizi de emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin huzuru, esenliği, refahı ve motivasyonudur.”

Son 19 yılda devletin imkânları genişledikçe, toplumun tüm kesimleri gibi öğretmenlerin de bundan payını aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bundan sonra da diğer kamu görevlilerimizle birlikte eğitim camiamızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Bu süreçte öğretmenlerimizden tek talebimiz, öğrencilerimizi büyük ve güçlü Türkiye vizyonuyla özgüven sahibi bireyler olarak yetiştirmeleri. Onlar sadece bugüne değil, yarına da en donanımlı şekilde hazırlanmalıdır” dedi.

“Saygıdeğer öğretmenlerim, bu gençler sizlerin eseri olacak. Dolayısıyla yarınları, 2053 ve 2071’i biz bu gençlerimizle inşa edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerden de devletin, ailelerinin ve hocalarının kendileri için yaptığı fedakârlıkların bilinciyle derslerine yoğunlaşmaları beklentisinde olduklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her evladımızdan; sporda, bilimde, sanatta, mesleki alanda becerilerini ilerletmesini, vaktini en verimli şekilde değerlendirmenin yollarını aramasını istiyoruz” ifadesini kullandı.

MESLEKİ EĞİTİMDE MÜJDELER

Bugünkü tören vesilesiyle mesleki eğitimde bazı müjdelerinin olacağının dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Mesleki eğitim merkezlerinde kapasitenin daha fazla artırılması ve genç işsizlik oranının düşürülmesi için iki yeni düzenleme yapıyoruz. Bunlardan birincisi; mesleki eğitim merkezlerine devam eden öğrencilerin dört yıl boyunca aldıkları ücretlerin işveren üzerindeki yükünü tamamen kaldırmaktır. Bu yükü, devlet olarak biz üstleniyoruz. Böylece iş gücü piyasamızın güçlenmesi için işverenlerimize önemli bir destek sunuyoruz. İkinci olarak; mesleki eğitim merkezlerimizin son sınıfına kalfa olarak devam eden öğrencilerimizin aldıkları ücretleri de iyileştiriyoruz. Artık kalfalar, son sene, asgari ücretin üçte biri kadar değil, yarısı kadar ücret alacaklar. Her iki hedefle ilgili olarak Mesleki Eğitim Kanunu’nda gerekli düzenlemeleri kısa sürede yapacağız. Böylece mesleki eğitim merkezleriyle ilgili kalıcı bir iyileşme sağlayacak ve Türkiye’de mesleki eğitimi yeni bir evreye taşıyacağız.

Diğer yandan lise ve üniversite mezunu gençlerimize istedikleri bir alandaki mesleki eğitim merkezi programını kısa sürede tamamlama ve iş gücü piyasasına süratle geçme imkânı getiriyoruz. Millî Eğitim Bakanlığımız bunun için gereken çalışmaları tamamladı. Böylece gençlerimiz, eğitim sürecinde ücret de alarak altı yedi ay gibi kısa süreli tamamlama programlarına devam edebilecektir. Bunun ilk uygulaması önümüzdeki günlerde Millî Eğitim Bakanlığımız ile Turkcell tarafından başlatılacaktır. Program kapsamında üniversite mezunlarına altı aylık eğitim verilecek ve eğitim sonunda başarılı olanlar, Turkcell’de istihdam edilecektir. Bu önemli müjdelerimizin de öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, mesleki eğitim camiamız ve firmalarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, özel eğitim merkezlerinin 24 saat açık olması konusunda Adana’da öğrencilere söz verdiğini dile getirerek, “Şu anda Külliye’mizdeki kütüphanemiz 24 saat açıktır. Aynı şekilde özel eğitim merkezlerimizi de 24 saat açık hâle inşallah getireceğiz ve 24 saat burada öğrencilerimiz, her türlü imkândan istifade edecekler” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından, Antalya Aksu Uçak Bakım Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İstanbul Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Bursa Nilüfer Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin açılışları canlı bağlantı ile gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Nilüfer Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde geliştirilen antijen testi kitine ilişkin, “İnşallah, antijen üretimini yapıp, ucuz maliyetle bu Kovid mikrobuna karşı savaş vermiş olacağız. Bundan dolayı bakanlığımızı ayrıca tebrik ediyorum. Sağlık Bakanlığı ile bu işi yürütecekler” dedi.

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Altındağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yapılan annesi ile kendisinin resmedildiği tabloyu hediye etti. Tablonun CNC tezgâhında resmedildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Anacığımı sürekli bana hatırlatacaktır. Çocuklar, annelerinizin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin” ifadelerini kullandı.

Bürokrat

Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 87. yıl dönümü

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 87. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.

Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:

“Aziz Atatürk,

Vefatınızın 87. yıl dönümünde zatıâliniz, İstiklal Harbimizi birlikte yürüttüğünüz silah arkadaşlarınızı ve yüzlerce yıldır vatan topraklarını kanlarıyla sulayan kahraman şehitlerimizi rahmetle yâd ediyoruz.

‘En büyük eserim’ dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti’ne tutkuyla sahip çıkıyor, ülkemizin her karışını yeni eserlerle nakış nakış işlemeye devam ediyoruz. İçeride huzurlu ve istikrarlı, dışarıda muteber ve muzaffer bir Türkiye için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Emin ve ehil kadroların öncülüğünde Türkiye, küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

Ruhun şad olsun.”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın 8 Kasım Zafer Günü Töreni’ne katıldı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

“Karabağ Zaferi’ni, Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 8 Kasım Zafer Günü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Karabağ Zaferi vicdanları kanatan büyük bir adaletsizliği sonlandırmakla kalmadı, aynı zamanda bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını araladı. Vatan muharebesi Asya ve Avrupa’daki jeopolitik dengeleri de değiştirdi. Biz ne kin tutarız ne de geçmişteki acıların tekrar yaşanmasına izin veririz, dolayısıyla bu zaferi bir son olarak değil Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Karabağ Zaferi’nin beşinci yıl dönümünde düzenlenen 8 Kasım Zafer Günü Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, “Zafer Günü’nüzün beşinci yıl dönümünde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. İlham Aliyev kardeşimin nazik daveti için şükranlarımı sunuyorum. Sizlere Türkiye’deki kardeşlerinizin selamlarını getirdim.” sözleriyle başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gurur gününde Türk Devletleri Teşkilatındakilerin de aynı coşkuyu yaşadığını belirtti.

“Zaferiniz kutlu olsun. Cenab-ı Allah Azerbaycan’ı ve Türk dünyasını nice zaferlere kavuştursun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın sevincini paylaşan Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif başta olmak üzere, bugün aralarında bulunan dost ülkelerden tüm temsilcilere teşekkür etti.

Bugün hep beraber 30 yıllık işgali sonlandıran muhteşem ve muazzam bir zaferin beşinci yıl dönümünün kutlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatan muharebesinde toprağa düşen tüm şehitleri, Azerbaycan’ın yiğit evlatlarını rahmetle yâd etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan edebiyatının sembol isimlerinden Mehmet Aras’ın Azerbaycan Türkü’nün vatan aşkını, “Bugün gerek her anımız vatan desin. Kılıcımız, kalkanımız, vatan desin. Ölenlerin yerine kalanımız vatan desin. Vatan desin, kalbimizin her duygusu her vurgusu vatan desin. Farkı yoktur harda olak, zamanımız, mekânımız vatan desin” sözleriyle anlattığını söyledi.

Kalpleri her seferinde “vatan” diye çarpan kahraman gazilere minnet duygularını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatları pahasına verdikleri destansı mücadeleyle 30 yıllık işgali sona erdiren Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin tüm mensuplarını bir kez daha tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde bu büyük zaferin mimarı ve lideri olan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i tebrik etti, başarılarının daim olmasını diledi.

“BARIŞ VE GÜVEN İKLİMİ DAHA DA GÜÇLENMEYE DEVAM EDECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Karabağ’ın azatlığa kavuşması sadece Azerbaycan için değil, Türk dünyası içinde büyük bir gurur vesilesidir. Azerbaycan Ordusunun Karabağ toprağında attığı her adım, istiklal ve izzet uğruna dökülen her damla kan, Türk dünyasının tarihinde birer şeref nişanesi olarak ortak tarihimize altın harflerle yazılmıştır. Bugün burada Azerbaycan askeri Türkiye’den gelen asker kardeşleriyle omuz omuza yan yanalar. Askerlerimize baktıkça iki devlet tek millet şiarının ne demek olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Şehitlerimizin birbirine karışan kanlarının üzerinde yükselen hürriyet sancağı, Karabağ’ın dört bir yanında şanla, şerefle, gururla dalgalanıyor.”

Bundan 45 gün önce aslen Karabağlı olan büyük bir şairi rahmeti rahmana uğurladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Yavuz Bülent Bakiler’in Karabağ’a olan hasretini, “Toprağına bayraklarla girebilirim. Kara sevdalılar gibi hasretim Karabağ’a. Uğruna ölebilirim. Bir gün biterse her şey Karabağ’ı görmeden, istemem bandolar büyük çelenkler. Allah’ım, ruhuma biraz sükûn ver. Üstüme okunmuş birkaç avuç mübarek Karabağ toprağından serpilse yeter” mısralarıyla dile getirdiğini hatırlattı.

Yıllarca şairlerin Karabağ için böyle özlem dolu şiirler yazdığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlham kardeşimin dirayetli liderliği altında Azerbaycan Ordusu, Karabağ’ı işgalden kurtararak gönüllerdeki 30 yıllık bu yangını da söndürdü. Allah’a hamdolsun bugün Laçin’den Şuşa’ya, Zengilan’dan Hankendi’ne, Hocalı’dan Fuzuli’ye kadar Karabağ’ın her karışında huzur var, kalkınma var, barış, refah ve özgürlük var. İnşallah bu barış ve güven iklimi daha da güçlenmeye devam edecek” diye konuştu.

“KARABAĞ ZAFERİ VİCDANLARI KANATAN BÜYÜK BİR ADALETSİZLİĞİ SONLANDIRDI”

Karabağ Zaferi’nin vicdanları kanatan büyük bir adaletsizliği sonlandırmakla kalmadığını aynı zamanda bölgede yeni bir dönemin kapılarını araladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatan muharebesi, Asya ve Avrupa’daki jeopolitik dengeleri de değiştirdi. Biz ne kin tutarız ne de geçmişteki acıların tekrar yaşanmasına izin veririz. Dolayısıyla bu zaferi bir son olarak değil, Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz” dedi.

Kafkasya’da barışın hâkim olmasının Asya’dan Avrupa’ya tüm bölgenin refahına hizmet edeceği kanaatinde olduklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu da burada özellikle vurgulamak isterim; biz kalıcı barış noktasında son derece ümit varız, iyimseriz. İlham Aliyev kardeşimin kalıcı barışın tesisi için gösterdiği, samimi çabaları takdirle karşılıyoruz. Ermenistan Başbakanı Sayın (Nikol) Paşinyan’ın da bu yolda attığı cesur adımları memnuniyetle takip ediyoruz. İnşallah bu muhteşem zafer her iki liderin yapıcı tavrıyla bölgede huzuru ve barışı edecek kalıcı bir anlaşmayla neticelenecektir. Türkiye olarak bu konuda üzerimize ne düşüyorsa inşallah bunu yapmaya devam edeceğiz. Gelinen noktada Can Azerbaycan’ın hem bölgesinde hem de ötesinde kaydettiği ilerlemeden büyük bir kıvanç duyuyoruz.

Aramızdaki müstesna ilişkiler somut ve stratejik projelerle her geçen gün daha da güçleniyor. Hatırlayacaksınız asrın proje Azeri-Çırak-Güneşli başta olmak üzere Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Şahdeniz ve TANAP ile taçlandırdığımız iş birliğimizi son olarak Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nı faaliyete geçmesiyle daha da perçinledik. Şimdi bu iş birliğimizi daha da ileriye götürmenin ve kapsamını geliştirmenin gayreti içindeyiz. Kafkasya’da tesis edilecek yeni rotaların ulaştırma ve enerji iletim imkânlarını arttırmasını temenni ediyoruz. Hazar Geçişli Doğu Batı Orta Koridoru’nun bölgedeki tüm kardeşlerimizin faydasına olacak şekilde yatırımlarla geliştirmemiz gerekiyor.”

⁠”AZERBAYCAN, BÖLGENİN YENİDEN İMAR VE İHYASI İÇİN BÜYÜK BİR GAYRET SARF EDİYOR”

Bilhassa Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı’nı en verimli şekilde kullanmak için Azerbaycan’la beraber çok daha ileri adımlar atacaklarına inandığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Azerbaycan, Karabağ başta olmak üzere bölgenin yeniden imar ve ihyası, halkın güvenli geri dönüşü ve yok edilen kültürel ve dini mirasın restorasyonu için büyük bir gayret sarf ediyor” ifadelerini kullandı.

İlham Aliyev ile Karabağ’a yaptıkları ziyaretlerin bir kısmına Şahbaz Şerif’in de iştirak ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaferden sonra Karabağ’ın tamamında yaşanan kalkınma ve yatırım seferberliğine bizzat şahitlik ettiğini söyledi.

Havalimanlarını, yolları, köprüleri, tünelleri, demir yollarını, evleri, yükselen binaları, tarım ve ulaştırma projelerini yerinde gördüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İlham kardaşımın liderliğinde Can Azerbaycan’ın neleri başarabileceğine yakından tanık olduk. Bir kez daha ‘maşallah, barekallah’ diyorum. Tabii bizim gördüklerimiz sadece bir başlangıç, inşallah bunların devamı da gelecek. Muhteşem güzelliğiyle Karabağ tekrar bölgenin parlayan yıldızı olacak. Bu süreçte biz de Azerbaycan’a gereken her türlü desteği vereceğiz. Can Azerbaycan’la ikili iş birliğimizin yanı sıra Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki birlik ve dayanışmamızı da sürdürüyoruz. Aile meclisimizin tüm fertlerinin en üst düzey katılımıyla Ekim ayında Gebele’de 12. Zirvemizi gerçekleştirdik. Zirvede çağrısını yaptığım, 15 Aralık Dünya Türk Dili Günü kararının da UNESCO bünyesinde hayata geçmesinden memnuniyet duyuyorum.

Teşkilat dönem başkanlığı sırasında Azerbaycan’la dayanışmamız inşallah daha da ivme kazanacak. Şimdiden Can Azerbaycan’a çalışmalarında başarılar diliyorum Azerbaycan’ın sarsılmaz desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Dünyası içindeki konumunun güçlenmesini temenni ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu düşüncelerle vatan muharebesinde alkanlarıyla toprağa sulayan aziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde 1918’de Bakü’yü işgalden kurtarın Kafkas İslam Ordusu’nun bütün şehitlerin, bilhassa Gazi-i Namdar, Şehid-i Ala Enver Paşa’yı ve kardeşi Nuri Killigil Paşa’yı bir kez daha minnetle anıyorum. Bu vesileyle 9 Kasım Devlet Bayrak Günü’nüzü de yürekten kutluyorum.”

Töreni, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif birlikte izledi.

Üç ülkenin millî marşlarının seslendirilmesiyle başlayan törenin ardından 44 günlük savaşta şehit düşen askerler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Konuşmaların ardından Türk askerlerinin de yer aldığı geçit töreni gerçekleştirildi.

GENÇ GAZETECİLER AZERBAYCAN

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Kütüphanecilik mirasımızı yaşatmaya devam ediyoruz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezli Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Bugün okul öncesinden doktora sonrası düzeye kadar eğitim kurumlarımızla, kütüphanelerimizle, gençlik merkezlerimizle çıtayı her geçen gün daha yükseğe taşıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığımız, üniversitelerimiz, vakıflarımız ve yerel yönetimlerimizle el ele vermek suretiyle kütüphanecilik mirasımızı yaşatmaya, geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezli Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı alanlarla ortaya koydukları eser ve ürünlerle ufukları aydınlatan ilim ve kültür erbabına şükranlarını iletti.

Ebediyete irtihal eden kütüphanecileri, aydınları, sanatçıları, çalışmalarıyla ülkeye ve insanlığa katkı yapanları rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk kütüphaneciliğinin bugünlere gelmesinde emeği ve katkısı olan, ömrünü kütüphaneciliğe adayan tüm kitap sevdalılarına teşekkürlerini sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Kasım’da başlayıp bugün sona erecek konferansın kütüphaneler ve kütüphaneciler başta olmak üzere ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, bu önemli konferansı tertipleyerek bir araya gelinmesine vesile olan Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu’nu ve Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi mensuplarını tebrik etti.

“Biz ilk emri ‘Yaradan Rabb’inin adıyla oku’ olan bir inancın müntesipleriyiz. İlim erbabımız bilgiyi yitik malları olarak görmüş ve hayatları boyunca bilginin peşinde koşmuşlardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kütüphanecilik anlamında bin 300 yıllık çok köklü bir geleneğin bulunduğunu söyledi.

“GÜNÜMÜZÜN BİLİM VE KÜLTÜR MİRASINA MİLLETİMİZİN YAPTIĞI KATKI GÖZ ARDI EDİLEMEYECEK KADAR BÜYÜKTÜR”

Emeviler’den Abbasiler’e, Selçuklular’dan Osmanlı Devleti’ne, oradan bugünkü Cumhuriyet’e bu alanda ciddi bir birikim sahibi olunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, asırlar boyunca imar edilen şehirlerde, kurulan devletlerde, inşa edilen medeniyetlerde kitap ve âlimin hep merkezde yer aldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şam’daki Beytül Hikme, Bağdat’taki Nizamiye Medresesi, Anadolu’da Karatay Medresesi, Gök Medrese, İstanbul’da Sahn-ı Seman, Süleymaniye kütüphaneleri ve daha nicesi… Tüm bu yapılar yalnızca kendi muhitlerine değil, tüm dünyaya ilim ve irfan yaymışlardır. Gerek camii gerekse vakıf ve medrese kütüphanelerimiz hem dinî ilimlerde hem pozitif bilimlerde güvenilir bilginin temel kaynakları oldu” diye konuştu.

Avrupa’dan ve dünyanın diğer bölgelerinden bilim insanları ve talebelerin bu merkezlerde asırlar boyunca ilim tahsil etmeye geldiğini, buralardan öğrendikleri bilgi ve metotlarla kendi ülkelerindeki üniversite ve kütüphanelerin kurulmasına öncülük ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hakkımız tam manasıyla teslim edilmese dahi günümüzün bilim ve kültür mirasına milletimizin yaptığı katkı göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Tarihimize şöyle bir göz attığınızda karşınıza çıkan ilk hakikatlerden biri şudur. İlme ne zaman hak ettiği kıymeti vermişsek kitaba ve bilgiye ne zaman dört elle sarılmışsak dünya tarihine geçen en büyük başarılarımızı işte o zaman elde etmişiz. Huzur ve güvenliğimizi, refah seviyemizi işte o zaman istediğimiz düzeye getirebilmişiz. Fakat ilimle, irfanla, bilgiyle, kitapla aramız açıldığında ise geriye düşmüş, zayıflamış, güç kaybetmiş, takip edilen değil, takip eden konuma gelmişiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Burada şu anekdotu özellikle paylaşmak istiyorum. Yavuz Sultan Selim Han hem âlimlere büyük hürmet gösterir hem de okumayı çok severdi. O kadar ki sefere çıktığı zamanlarda seyyar kütüphanesini de yanına aldırırdı. Mısır seferi dönüşünde devrin en büyük âlim ve müverrihlerinden Kemal Paşazade ile yan yana at üstünde ilmi bir sohbete koyulmuşlardır. Bu sırada Kemal Paşazade’nin atının ayağı aniden bir çukura girdi ve bu çukurdan Yavuz Sultan Selim Han’ın kaftanına çamur sıçradı. Son derece müteessir olan Kemal Paşazade’ye Yavuz Sultan Selim şu hikmetli cümleyi kurdu. ‘Üzülmeyiniz hocam. Âlimin atının ayağından sıçrayan çamur bizim için üzüntü değil bir iftihar vesilesidir.’ Sonra döndü ve maiyetinde bulunanlara şu talimatı verdi. ‘Alınız bu çamuru, bu çamurlu kaftanımı öldüğüm zaman üzerime örtünüz.’ Sadece bu örnek bile tarih ve medeniyetimizde ilmin ve âlimin tuttuğu yeri göstermesi bakımından önemli bir referanstır.”

Camii ve medrese kütüphanelerinin yanı sıra müstakil kütüphanelerin 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükselmeye başladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Köprülü Kütüphanesi, Atıf Efendi, Ragıp Paşa, Nuruosmaniye ve Hamidiye gibi kütüphanelerin uzun yıllar ilim hayatına damga vurduğunu kaydetti.

Hepsi birer bilgi hazinesi olan bu yapıların sadece belli bir kesimin değil, halkın tamamının kullanımına açık bir hâlde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, okuyan, sorgulayan, merak eden, araştırma yapmak isteyen herkesin bu kütüphanelerden faydalanabildiğini aktardı.

“BU ÜLKENİN AYDINLIK YARINLARI OLAN GENÇ NESİLLERİN KENDİ KÖKLERİYLE BAĞI ZAYIFLATILDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tabii şu acı gerçeği de ifade etmek mecburiyetindeyim. Bu zengin müktesebatı, özellikle Cumhuriyet’imizi maziden bir kopuş olarak gören tek parti yıllarında ne yazık ki yeterince değerlendiremedik. Eşsiz kaynaklarla bezeli kütüphanelerimiz tek parti zihniyetinin tepeden inmeci uygulamalarından dolayı merhum Cemil Meriç’in benzetmesiyle birer tuğla yığınına dönüştü. Nice kuşakların geçmişiyle arasına kalın duvarlar örüldü. Bu ülkenin aydınlık yarınları olan genç nesillerin kendi kökleriyle bağı zayıflatıldı. Evlatlarımız medeniyet değerlerine bilerek yabancılaştırıldı. Bu politikalar sebebiyle koca bir nesil ne Şarklı kalabildi ne Garplı olabildi, iki arada bir derede maalesef oradan oraya savruldu. Türkçe ezan garabetinden musiki yasaklarına, rahmetli Âşık Veysel’in bizzat yaşadığı kılık kıyafet dayatmalarına kadar hayatın birçok alanında bunu gördük, yaşadık. Milletçe tecrübe ettik.”

“MİLLET KÜTÜPHANEMİZİ BEŞ YIL ÖNCE ÜLKEMİZE KAZANDIRDIK”

Yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen yeniden ayağa kalkmayı, kökleri ve tarihleriyle yeniden bütünleşmeyi başardıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bakınız bugün okul öncesinden doktora sonrası düzeye kadar eğitim kurumlarımızla, kütüphanelerimizle, gençlik merkezlerimizle çıtayı her geçen gün daha yükseğe taşıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığımız, üniversitelerimiz, vakıflarımız ve yerel yönetimlerimizle el ele vermek suretiyle kütüphanecilik mirasımızı yaşatmaya, geliştirmeye devam ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanlığı olarak bu sürece liderlik ediyoruz. Şu anda içinde bulunduğumuz Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizi beş yıl önce Ankara’mıza ve ülkemize kazandırdık. 5 milyon 100 bini aşkın bölümü matbu olmak üzere, dijitalleştirilmiş yayınlarla birlikte 141 milyon 700 bin kaynak ile burayı dünyanın en büyük üçüncü kütüphanesi hâline getirdik. 300 milyonun üzerinde elektronik kaynağı araştırmacıların kullanımına sunduk. 112 ülkeden 135 farklı dilde eserin yer aldığı dünya kitaplığı ile 13 ana veri tabanı, 233 alt veri tabanı ile 125 bin metrekarelik alanı ve 5 bin kişilik oturma kapasitesi ile toplantı ve seminer salonları, teknoloji sınıfları, açık ve kapalı otoparkı, yemek salonları, kafeteryaları ve tam 201 kilometre raf uzunluğu ile Millet Kütüphanemizi öğrencilerimizin, akademisyenlerimizin ve tüm vatandaşlarımızın hizmetine verdik.”

Geçen yıl 2 milyona yakın ziyaretçiyi ağırlayan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nin dünyada üçüncü sıraya yerleştiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Laf ola beri gele yok. İcraat, icraat, icraat. Bu yılın ekim ayı itibarıyla dikkatinizi çekiyorum; toplam 8,5 milyon ziyaretçiyi Millet Kütüphanemizde misafir etmenin kıvancını yaşadık. Bilhassa liseli ve üniversiteli gençlerimizin kütüphanemize çok yoğun ilgi gösterdiğini görüyor, bundan da büyük bir memnuniyet duyuyorum. Her sabah erken saatlerde pırıl pırıl evlatlarımız Millet Kütüphanesi’ne gelmek için adeta birbirleriyle yarışıyor. Biz de burada okuyan, yazan, araştırma yapan veya sınavlara hazırlanan gençlerimize günde iki öğün çorba ikram ediyoruz. 15 çeşit içecek ve keklerimizi yine ücretsiz olarak buradaki genç evlatlarımıza sunuyoruz. Bu yılın 8 ayında 5 milyon 927 bin adet ücretsiz ikramda bulunduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen bin 894 eğitim ve bilim atölyesinde 17 bin 642 katılımcının hiçbir ücret ödemeden eğitim aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, son beş yılda Millet Kütüphanesi’nin 46 büyük sergiye ev sahipliği yaptığını söyledi.

“KİTAP ŞİFAHANEMİZDE BU SENE 28 BİN ESERİN TEMİZLİK İŞLEMİNİ YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı halk kütüphanelerinde 2024 yılı sonunda üye sayısının 6,7 milyona, kullanıcı sayısının 38,7 milyona ve kitap sayısının 25 milyona çıkmasıyla tüm zamanların en büyük rekorunun kırıldığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu yıl ise güncel üye sayımız 7,6 milyona, kitap sayımız da 25,6 milyona ulaştı. Hâlihazırda dağıtımda olan 800 bin yeni kitabımızla bu sayıyı yıl sonunda 26,4 milyona yükselteceğiz. 2026 yılında açacağımız yeni kütüphanelerle toplam kullanım alanımızı 800 bin metrekareden 1 milyon metrekareye, oturma kapasitemizi ise 150 binden 200 bin kişinin üzerine taşıyacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kütüphanecilik hizmetlerinde başarılarımıza her gün bir yenisini ekliyoruz. İki yıl önce büyük yürüyüşümüzde yeni bir halka, yeni bir safa olarak tarif ettiğimiz, bu çok önemli, Rami Kütüphanemizin açılışını yapmıştık. Bu kütüphanemizi sosyal donatıları, atölye çalışmaları, kültür ve sanat etkinlikleriyle yaşayan ve üreten bir merkeze dönüştürdük. Rami Kütüphanesi bünyesinde faaliyet gösteren ve dünyanın en büyük yazma eser restorasyon laboratuvarı olan Kitap Şifahanemizde bu sene 40 bin eserin durum tespitini, 28 bin eserin ise temizlik işlemini yaptık. Çoğu tahribata uğramış 4 bin 446 eserin de restorasyonunu yaparak muhafaza altına almış olduk” diye ekledi.

“DİJİTALLEŞME ALANINDA DA ÇOK CİDDİ MESAFE KATETTİK”

“28 Şubat döneminin ruhsuz, köksüz, tarih şuurundan yoksun zihniyetinin kurbanlarından biri de İstanbul Üniversite’mizdeki tarihî kitaplardı. Adı baskı ve zulümle anılan zamanın rektörü tarafından üniversitenin Nadir Eserler Kitaplığı ve binlerce nadir eser çöpe atılmıştı. Bunların arasında Sultan 2. Abdülhamid Han’ın özel kitaplığı da vardı. Tasnif ve kataloglamasını yaparak bu eserleri de okuyucuların istifadesine sunduk” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İstanbul’da tüm ithamlara, tüm iftiralara rağmen Atatürk Kültür Merkezi’ni yeniden ve çok daha güçlü bir şekilde inşa ettik. Önümüzdeki aylarda Haydarpaşa’da yine muhteşem bir kütüphanemizi hizmete açacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son yıllarda Türkiye’nin ilk gar, havalimanı ve alışveriş merkez kütüphaneleri ile 0-3 yaş bebek, tarım, turizm ve müzik kütüphanelerini hayata geçirmiştik. Yakın zamanda bir ilke daha imza atarak ülkemizin ilk hastane halk kütüphanesini eylül ayının sonunda hizmete açtık. Diğer taraftan, dijitalleşme alanında da çok ciddi mesafe katettik. Türkiye Yazma Eserler Kurumu başkanlığımızın koleksiyonunda yer alan 457 bin eserin dijital nüshasını araştırmacılarımızın istifadesine sunduk. Derleme ve kataloglama faaliyetlerinde de çok iyi bir karneye sahibiz. 2024’te 107 bin 33 kitabı derleyerek Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdık. Eylül 2025 itibarıyla 154 bin kataloglama faaliyetiyle yeni bir başarıya ulaştık” açıklamasında bulundu.

Millî Dijital Kütüphane Projesi ile Millî Kütüphane’de verilen hizmetlerin sanal bir modellemesini yaparak dijital ikizini oluşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî Dijital Kütüphane üyelerimiz Ankara’daki yerleşkeye ek olarak ülkemizin dört bir yanındaki 69 halk kütüphanemizde kurulan erişim istasyonlarından 20 milyondan fazla kaynağa erişebiliyor. Tüm bu hizmetlerde emeği geçen bakanlıklarımıza, kurumlarımıza, bilhassa da kütüphanecilerimize teşekkür ediyorum” dedi.

“SİYASETİ ENFEKTE EDEN ZEHİRLİ SÖYLEMLERE MİLLETİMİZİ MAHKÛM ETMEYİZ”

Seçkin konuklar önünde gündeme getirmek istemediğini ancak siyasetçiler olarak saldırılar karşısında siyaset kurumunun itibarını da korumaları gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dün ana muhalefet partisi genel başkanının hezeyanlarını hem kendi partisi hem de ülkemiz siyaseti adına inanın hicap duyarak takip ettim. Konuşan, Türkiye’nin ikinci büyük partisinin genel başkanı mı yoksa ayarları bozulmuş hakaret otomatı mı maalesef belli değil. Türkiye böyle bir siyasi üslubu, böyle bir çiğliği asla hak etmiyor. Öte yandan şunu da hepimiz çok iyi biliyoruz. Zihin fukara olunca akıl ukala olur, dilin de freni boşalırmış.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın gerçekten üzülerek söylüyorum. Zihni ile dili arasındaki bağ tamamen kopmuş, ağzından çıkanı kulağı duymayan zavallı bir şahıs var. Bu zat gün aşırı söylediği yalanlarla, önüne gelene attığı iftiralarla, meydanlarda savurduğu hakaretlerle giderek saldırgan hâle geliyor. Yerel yönetimleri ahtapot misali saran suç örgütünün yolsuzlukları ortaya döküldükçe bu zat da panikliyor, çirkinleşiyor, kontrolü iyice kaybediyor. Biz elbette, günden güne daha da seviyesiz ve sevimsiz bir hâl alan bu dile, siyaseti enfekte eden bu zehirli söylemlere milletimizi mahkûm etmeyiz. Dün zaten hem genel başkanvekilimiz ve parti sözcümüz hem de diğer arkadaşlarım bu zata hak ettiği cevabı onun düzeyine inmeden verdiler. Kendisine tavsiyem; Biz az söyledik, o çok anlasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi, programa teşrif eden tüm misafirlere teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı Kütüphaneler Daire Başkanı Ayhan Tuğlu ve ANKOS Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Çetinkaya tarafından hediye takdim edildi.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41. İSEDAK Toplantısı‘nda konuştu

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41. İSEDAK Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “1967 sınırları temelinde, Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip Filistin devleti kurulana kadar mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 41.Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, yapacakları istişarelerin ve alacakları kararların, ülkelere, İslam dünyasına ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi. Cumartesi gününden itibaren organizasyon dahilinde pek çok panel, oturum ve yan etkinlikler düzenlendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik ve mali iş birliğinden ulaştırma ve iletişime, sürdürülebilir turizmden dijital dönüşüme farklı başlıklar altında fikir ile değerlendirmelerin dile getirildiğini hatırlattı.

Bunun için tüm katılımcılara şahsı ve milleti adına canı gönülden teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im emeklerinizi hayra tebdil eylesin’ diyorum. Tüm bu çalışmaların, aramızdaki uhuvveti, muhabbeti ve dayanışmayı güçlendirmesini, münasebetlerimize katkı yapmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

“YAKLAŞIK 14 YIL BOYUNCA SURİYELİ KARDEŞLERİMİZ ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son toplantıdan bu yana Orta Doğu başta olmak üzere tüm dünyada tarihî gelişmelere şahitlik ettiklerini aktararak, şöyle devam etti: “İSEDAK Başkanı sıfatıyla, biliyorsunuz yıllarca bu kürsüden sizlere Suriye halkının çektiği çilelerden bahsettim. Yaklaşık 14 yıl boyunca Suriyeli kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödediler. Baas rejiminin ve terör örgütlerinin saldırılarında 1 milyona yakın Suriyeli kardeşimiz can verdi. 3,6 milyonu Türkiye’ye olmak üzere milyonlarcası başka ülkelere göç etmek, hicret etmek zorunda kaldı. Bu süreçte Suriyeli muhacirlere ensar bilinciyle ev sahipliği yaptık. Kardeşlik ve komşuluk görevimizi en güzel şekilde yerine getirmeye gayret ettik. Allah’a hamdolsun, sonunda zafere ulaşan Suriyeli mazlumlar oldu. 14 yıl boyunca Suriye’yi kan gölüne çeviren mezalim 8 Aralık Devrimi’yle birlikte nihayet sona erdi ve Suriye, Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara’nın dirayetli liderliğinde yeniden toparlanma sürecine girdi. Burada bir kez daha hürriyetleri için toprağa düşen Suriyeli kardeşlerimizi rahmetle yad ediyorum. Rabb’im mekanlarını cennet eylesin.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin uzun bir aradan sonra İSEDAK Bakanlar Toplantısı’nda temsil edilmesinden büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Türkiye olarak ulaştırmadan eğitime, güvenlikten ticarete, sağlıktan, sosyal hizmetlere kadar Suriye halkına destek vermeye devam ettiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması, tüm kesimleriyle Suriyeli kardeşlerimizin kalıcı refaha kavuşması noktasında, Teşkilatımızın ve İslam dünyasının desteği çok çok önemlidir. Suriye’nin, bölge ekonomileriyle entegrasyonu hem Suriye’ye hem de bölgemize somut katkılar sunacaktır” ifadesini kullandı.

“İSEDAK ÇATISI ALTINDA SURİYE’YE ÖZEL BİR DESTEK PROGRAMI BAŞLATIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, entegrasyonun en kritik ayağını teşkil eden ulaştırma projelerinin hayata geçirilmesi konusuna yoğunlaşmanın, hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Şunu da büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum: Suriye’de ekonomik kalkınmanın önünde ciddi engel oluşturan yaptırımlar, bizim de gayretlerimizle hamdolsun peyderpey kalkıyor. Gelinen aşamada artık özel sektörün de yatırımlarını Suriye sahasına yönlendirmesini teşvik ediyoruz. Komşumuz Suriye’nin yeniden ayağa kalkması, bir an önce eski günlerine kavuşması temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda, İSEDAK çatısı altında bugün Suriye’ye özel bir destek programını da başlatıyoruz. Beşerî ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine katkı yapacak bu programla eğitim, uzman değişimi, ihtiyaç analizi ve fizibilite çalışmaları gibi alanlarda Suriye’ye proje destekleri sunacağız. Programın uygulama aşamasına, üye ülkelerimizin inşallah çok kıymetli katkılar yapacağına inanıyorum.”

“TEŞKİLATIMIZIN, KIBRIS TÜRK HALKIYLA DAYANIŞMASINI DAHA DA ARTTIRMASINI ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) gelen kardeşlerin de katıldığını söyledi.

“Kendilerine tüm kalbimle ‘hoş geldiniz’ diyorum” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının, İslam dünyasının ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bu kimliklerinden dolayı on yıllardır haksız, hukuksuz ve acımasız bir izolasyona tabi tutuldukları ne yazık ki bir hunharca gelişmedir. Ama buna rağmen Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler. Kendi vatanlarında onurluca yaşama iradesinden vazgeçmediler. Egemen eşitliklerini tartışma konusu yapmadılar” diye konuştu. Bölgede kurgulanan yeni emperyalist oyunda Kıbrıs Adası’nın da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller aldıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teşkilatımızın, Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını daha da arttırmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum. Sizlerden Kıbrıs Türkleri’nin iki devletli çözüm temelinde yürüttükleri hak, özgürlük ve adalet mücadelesine daha fazla omuz vermenizi bekliyoruz. İnşallah ana vatan ve garantör ülke olarak biz de Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacak, haklı davalarında daima yanlarında olacağız” sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyası olarak vicdan ve dirayetlerinin, basiret ve metanetlerinin sınandığı çok zorlu bir dönemi tecrübe ettiklerinin altını çizdi.

Bu dönemde birbirlerine daha sıkı kenetlenmeleri, herkesi ilgilendiren sorunların üzerine kararlılıkla ve sağduyuyla gitmeleri gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlığa rehber, alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber-i Zişan Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur: ‘Müslümanların diğer Müslümanlarla ilişkisi birbirine kenetlenmiş bina gibidir’. Evet, aramızdaki münasebetleri öyle bir seviyeye ulaştıralım ki bu bina hep sağlam kalsın, sarsıntılardan, saldırılardan, kundaklamalardan hiçbir surette etkilenmesin” ifadesini kullandı.

“GAZZE’DE HÂLÂ ULAŞILAMAYAN ŞEHİT CENAZELERİ VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunu özellikle şunun için söylüyorum kardeşlerim: Biliyorsunuz Gazze geçtiğimiz 2 yıl boyunca son asrın en vahşi, en barbar soykırımlarından birine sahne oldu. Çoğu çocuk ve kadın 70 binden fazla Filistinli, İsrail işgal güçlerinin katliamına uğradı. 170 bin kardeşimiz yaralandı. Dev bir enkaz yığınına dönüşen Gazze’de hâlâ ulaşılamayan şehit cenazeleri var. On milyarlarca doları bulan büyük bir yıkım söz konusu. Enkazlar kaldırılsa bile anne babaları gözlerinin önünde öldürülen masum çocukların yaşadığı travmanın izleri belki de hiçbir zaman silinmeyecek. Uluslararası kuruluşların kayıtsızlığının Gazzelilerin kalbinde açtığı yaralar belki hiçbir zaman tam manasıyla iyileşmeyecek. Bu gaddarlık ve soykırım hiçbir zaman unutulmayacak.”

Türkiye’nin, İsrail’in saldırılarının başladığı ilk günden itibaren, bu soykırıma en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 102 bin tonun üzerindeki insani yardımlarıyla, uluslararası platformlardaki girişimleriyle, hukuk zemininde attıkları adımlarla zalimlerin karşısına dikildiklerini anımsattı.

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN TEMİNİ YOLUNDA BÜYÜK ÇABA SARF ETTİK”

Kalıcı ateşkesin temini ve adil bir barışın sağlanması yolunda büyük çaba sarf ettiklerini, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi Gazze Temas Grubu ve uluslararası toplumun vicdan sahibi üyeleriyle birlikte Gazze’deki kardeşlerinin uğradığı bu mezalimi uluslararası toplumun gündeminde tuttuklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çabaların olumlu neticelerini de almaya başladıklarını anlattı.

Türkiye’nin de katkı sağladığı, Mısır’ın ev sahipliğindeki Hamas ile İsrail arasındaki görüşmelerin ateşkesle sonuçlandığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Katar ve Mısır başta olmak üzere, sürece destek veren bölge ülkelerinin tamamına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu örnek dayanışmayı önümüzdeki dönemde çok daha güçlü bir şekilde, kararlılıkla sürdüreceğimize inanıyorum. Aynı şekilde Amerikan Başkanı Sayın Trump’a da ateşkesin tesisinde ortaya koyduğu iradeden ötürü tekrar teşekkür iletiyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamas’ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğu görünüyor. Ancak İsrail’in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz görüyoruz. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak, gizlenerek ateşkes anlaşmasından bu yana 200’ün üzerinde masumu katleden, Batı Şeria’da işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Şurası bir gerçek ki yalnızca sivilleri değil, barışa giden yolu da hedef alan bu saldırılar, İsrail-Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulma anlayışının önüne asla geçemeyecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Gelinen noktada Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmanın ve akabinde yeniden imar çalışmalarına başlanmasının gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail hükümetinin bunu da engellemek için elinden geleni yaptığını ifade etti.

“BATI ŞERİA’NIN İLHAKINA MÜSAADE EDEMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap Ligi ile İslam İşbirliği Teşkilatınca hazırlanan yeniden imar planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşündüklerini aktararak, “Bilhassa Teşkilat ve İSEDAK’ın, Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılmasında öncü bir rol oynaması elzemdir. Ne Batı Şeria’nın ilhakına ne Kudüs’ün statüsünün değiştirilmesine ne de ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine zarar verme teşebbüslerine müsaade edemeyiz. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz” görüşünü paylaştı.

“SUDAN’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ, EGEMENLİĞİNİ VE BAĞIMSIZLIĞINI KORUMALIYIZ”

Sudan’da 29 aydır devam eden çatışma ortamından da bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son günlerde El Faşir’de sivil halka yönelik katliamları, göğsünde taş değil kalp taşıyan hiç kimse kabul edemez, buna sessiz kalamayız. Sudan’da akan kanın bir an önce durdurulmasında en büyük sorumluluk hiç şüphesiz İslam alemine düşüyor. Müslümanlar olarak başkalarından medet ummak yerine sorunlarımızı kendimiz çözebilmeliyiz. Sudan’ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını korumalıyız. Bu zor günlerinde Sudan halkının yanında olmamız, insani yardımlarımız ve kalkınma desteklerimizi sürdürmemiz ehemmiyet arz ediyor. Teşkilata üye tüm ülkelerin, kardeşlik hukukumuz çerçevesinde, Sudan’ın barış, huzur ve güven iklimine kavuşması için elini taşın altına koyacağına tüm kalbimle inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayısı hızla artan korumacı tedbirlerin etkilerinin uluslararası ticarette daha yoğun hissedilmeye başladığını söyledi.

Küresel salgın öncesindeki 20 yılda yıllık ortalama yüzde 3,7 oranında gerçekleşen küresel büyümenin 2025-2030 döneminde yüzde 3’e ineceğinin tahmin edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu veriler, yalnızca bir ekonomik durgunluğu değil aynı zamanda küresel ekonomi politikalarının da yeni bir denge arayışını işaret ediyor. Risk ve belirsizliklerle dolu bu manzara karşısında ülkelerimizin kendi aralarındaki iş birliğinin ne kadar hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır” dedi.

“İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATININ DÜNYA TİCARETİNDEKİ PAYI YÜZDE 11 SEVİYESİNDE”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatının geçmiş 50 yılına bakıldığında ülkelerin dünya ticaretinden hak ettikleri payı alamadığının su götürmez bir gerçek olduğu değerlendirmesinde bulunarak, “Bugün süreçte teşkilat üyesi ülkelerde ortalama kişi başı gelir 1169 dolardan 4 bin 453 dolara yükselirken aynı yıllarda dünya ortalaması 2 bin 611 dolardan 13 bin doların üzerine çıkmıştır. Dünya ticaretindeki payımız ise yüzde 11 seviyesinde kalarak yerinde saymıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında yüzde 25 olarak belirlediğimiz ticaret hedefinin bir hayli gerisindeyiz. Dünya doğal gaz rezervlerinin yüzde 60’ına, petrol kaynaklarının yüzde 65’ine, küresel nüfusun yüzde 25’ine sahip olan İslam dünyası, uluslararası ticarette arzu ettiğimiz konuma henüz ulaşabilmiş değildir” diye konuştu.

Bu durumu değiştirecek adımlar atmanın elbette mümkün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İSEDAK bünyesinde yürüttüğümüz ortak program ve projeler, bu noktada büyük önem arz ediyor. Aramızdaki ticaretin güçlendirilmesi hedefiyle 2022’de devreye aldığımız Tercihli Ticaret Sistemi’nin üye sayısının artırılması ve kapsamının genişletilmesine yönelik çabalar, aynı şekilde çok kıymetlidir. Bu sistemin yeni nesil ticaret anlaşmalarıyla perçinlenmesine dönük gayretlere tüm üyelerin desteğini bekliyoruz. Tercihli Ticaret Sistemi’ne henüz taraf olmayan ülkeleri aramıza katılmaya, taraf ülkeleri ise ticaret alanındaki iş birliğimizi derinleştirmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

“İSLAMİ FİNANS ÜRÜNLERİNİ YAYGINLAŞTIRMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat stratejilerinin geliştirilmesi temasıyla yapılacak olan bu yılki görüş alışverişi oturumunun ticarette yeni iş birliği imkanlarını istişare etme ve somut yol haritaları oluşturma noktasında faydalı olacağına inandığını söyledi.

İhracatı çeşitlendirirken yüksek gelirli ve rekabetçi ekonomiler inşa etmelerinin de şart olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “KOBİ’lerin finansmana erişimi için İslami finans ürünlerini yaygınlaştırmalı, ihracat kredileri ve sigorta sistemlerini İslami prensiplerle uyumlu hâle getirmeliyiz. İSEDAK KOBİ Programı ile KOBİ’lerimiz arasında güçlü iş birliği ağları oluşturuyoruz. Henüz dahil olmamış ülkeleri bu programa katılmaya ve yürütülen çalışmalardan istifade etmeye çağırıyorum” dedi.

Diğer taraftan üye ülkeler arasındaki ticaretin arttırılmasında helal sertifikalandırma hususunun da büyük bir fırsat arz ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu amaçla 2 yıl önce kurulan Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu’nun teknik çalışmalarını tamamlamasını ve 2026 yılında ilgili faaliyetlerin başlamasını bilhassa önemli görüyorum. Ticari ilişkilerimizi arttırmanın bir diğer ayağını ise tahkim mekanizması teşkil ediyor. Şahsen önerdiğim İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezi’nin, müşterek çalışmalarımıza önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Merkezin daha fazla tanınması ve tahkim davalarında ilk akla gelen mercilerden biri olması için sizlerin desteğine güveniyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu yıl İSEDAK Çalışma Grupları kapsamında İslam ülkelerinin kalkınması bakımından önem taşıyan pek çok konu ele alındı. Bugüne kadar İSEDAK Proje Destek Programları aracılığıyla tam 180 projeye destek verdik. 56 ülkemizin gerek proje sahibi gerekse yararlanıcı sıfatıyla bu faaliyetlerde yer almış olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu sene İSEDAK Proje Finansmanı kapsamında 23 projeyi daha inşallah hayata geçiriyoruz. İSEDAK Kudüs Programı çerçevesinde uygulamaya koyduğumuz 20 projeye bu yıl 8 projeyi daha ilave ediyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyor, bu projelerde emeği geçen her bir kardeşime gönülden teşekkür ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda 41. İSEDAK Bakanlar Toplantısı’nın hayırlara vesile olması dilediğinde bulunarak, katılımcılara teşekkür etti.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Fetö’cülerin en çok sevdiği iş kolları | Milletin Malına Mülküne çökmek | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor ?

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

FETÖ’cüler “Akaryakıt istasyonlarına Nasıl çöküyorlar?

“KİRLİ ELLERİNİZİ İNSANLARIN MÜLKLERİNDEN ÇEKİN MERHAMETSİZLER”

FETÖ’cüler “Akaryakıt istasyonu sahiplerine nasıl kumpas kuruyorlar” FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor ?

FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Şehirlerdeki   kıymetli mülkleri nasıl ele geçiriyorlar  bu teröristlere  kimler yardım ediyor .Akaryakıt istasyonu sahiplerine nasıl kumpas kuruluyor ,dağıtım şirketindeki yöneticiler bu işe nasıl katkı sağlıyorlar .Bu rant nasıl paylaşılıyor  .Akaryakıt istasyon sahibini nasıl kıskaca alıyorlar .Petrol imamı ,Şehirlerdeki kıymetli mülkleri nasıl ele geçiriyorlar .

FETÖ’cüler | Milletimize kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar kurdukları tuzaklarda sınır tanımıyorlar

Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?

Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.
İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar
Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar
40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.
Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler
Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.
Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.
Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?
Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler
Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.
Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…
Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar
Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.

FETÖ’cüler | Devletin imkanlarını kullanıp Milletimize TUZAK kuruyorlar | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE

Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Ardahan, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Iğdır, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yalova, Yozgat, Zonguldak

DAHA FAZLA HABER
GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA

HABER BURADA

Bürokrat4 saat önce

Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 87. yıl dönümü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 87. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı. Anıtkabir’deki...

Dünya2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın 8 Kasım Zafer Günü Töreni’ne katıldı

“Karabağ Zaferi’ni, Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 8 Kasım Zafer...

Bürokrat4 gün önce

“Kütüphanecilik mirasımızı yaşatmaya devam ediyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezli Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Bugün okul öncesinden doktora sonrası düzeye kadar...

Bürokrat6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41. İSEDAK Toplantısı‘nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41. İSEDAK Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “1967 sınırları temelinde, Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip...

Bürokrat1 hafta önce

Fetö’cülerin en çok sevdiği iş kolları | Milletin Malına Mülküne çökmek | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor ?

FETÖ’cüler “Akaryakıt istasyonlarına Nasıl çöküyorlar? “KİRLİ ELLERİNİZİ İNSANLARIN MÜLKLERİNDEN ÇEKİN MERHAMETSİZLER” FETÖ’cüler “Akaryakıt istasyonu sahiplerine nasıl kumpas kuruyorlar” FETÖ’cülere Kimler...

Bürokrat1 hafta önce

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merz ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Almanya, Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük ticaret ortağı. 50...

Bürokrat2 hafta önce

Almanya Başbakanı Merz Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merz’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Başbakanı Merz’in tören...

Bürokrat2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 102. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aslanlı...

Bürokrat2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

“Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz” Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,...

Bürokrat2 hafta önce

Birleşik Krallık Başbakanı Starmer Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Birleşik Krallık Başbakanı...

GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA
Ekim 2021
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge