Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye-Afrika 3. Ekonomi ve İş Forumu kapsamındaki “Türkiye-Afrika Kadın Liderlik Diyaloğu Paneli”ne katıldı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Ticaret Bakanlığı ve Afrika Birliği Komisyonu (AUC) iş birliğiyle İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada Emine Erdoğan, panelde güçlü kadınların getireceği güçlü değişimleri konuşacaklarını belirterek buradan çıkacak sinerjinin kadınlar arası iş birliğine ivme kazandırmasını temenni ettiğini söyledi.
Emine Erdoğan, Angola, Togo ve Nijerya ziyaretlerinin hemen ardından Türkiye-Afrika 3. Ekonomi ve İş Forumu’na katılmaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Türkiye’nin “Afrika açılımı”ndan sonra sıklıkla ziyaret ettikleri Afrika ülkelerine bu sefer Angola ve Togo’yu da eklediklerini, Nijerya’yı tekrar ziyaret etme imkânı bulduklarını hatırlatan Emine Erdoğan, gönül köprülerini daha da sağlamlaştırdıklarını vurguladı.
TİKA’dan AFAD’a, Maarif Vakfı’ndan Diyanet İşlerine kadar birçok kurumuyla Afrika’da varlık gösteren Türkiye’nin uzun yıllardır Afrika’nın kalkınmasına destek vermek için birçok faaliyet yürüttüğüne işaret eden Emine Erdoğan, kendisinin de bilhassa kadınlar ve kız çocuklarının güçlendirilmesi için yapılan her çalışmanın yanında olduğunu, bu vesileyle Afrika ülkelerinin makamları ve STK’larıyla iş birlikleri yürüttüklerini dile getirdi.
“TEMELİ İNSAN SEVGİSİNE DAYALI BİR KARDEŞLİK İLİŞKİSİNİN TARAFTARIYIZ”
Emine Erdoğan, Angola ziyaretlerinde Ranjel Kadın Mesleki Eğitim Merkezi’nde TİKA’nın tefrişini yaptığı bilgi teknolojileri sınıfı ve müzik odasının açılışını gerçekleştirdiklerini, Angola Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bir sivil toplum kuruluşuyla iş birliği yaptıklarını, kadın girişimciliğini desteklemek için kadınların yerel yemeklerini yapıp satabilecekleri mobil stantlar hediye ettiklerini anlattı.
Buna benzer sayısız projeyle Afrikalı kadınların güçlendirilmesinde aktif rol aldıklarını belirten Emine Erdoğan, “Bildiğiniz gibi kalkınma, eski anlayışta yalnızca ekonomik çerçevede değerlendiriliyordu. Oysa bugün biliyoruz ki kalkınma, sosyal ve bireysel refah ile doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla hem mikro hem makro ölçekte gerçek bir kalkınma için siyasi, ekonomik ve sosyal değişimleri sağlayacak politikalara ihtiyacımız var. Yani kadınların istihdamı için eğitim politikalarını, eğitimin önünü açmak için sosyal değişimi tetikleyecek politikaları bütüncül olarak ele almalıyız. Bu noktada, küresel dayanışmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yoksulluğu bertaraf etmek, cinsiyet adaletini sağlamak, çevreyi korumak ve insan haklarını teminat altına almak ancak bu dayanışmayla mümkün olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Emine Erdoğan, kalkınmada kadınların rolünün ne kadar önemli olduğunun son yıllarda daha iyi anlaşılan bir farkındalık olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: “Kadınların güçlendirilmesi sadece ekonomik büyümeye katkı sağlamıyor. Bunun yanında gelecek nesillerin yetiştirilmesinde, nüfusun niteliğinin artmasında ve huzurlu toplumların inşasında da rol oynuyor. Nerede olursa olsun, konumları iyileşen kadınlar, yalnızca kendi toplumlarını değiştirmekle kalmıyor, coğrafyalarına yayılan bir iyilik etkisini de başlatıyorlar. Bu süreci hızlandırmak için bilhassa bazı başlıklarda kadınların desteklendiği yol haritalarına ihtiyacımız var. Eğitim, istihdam, karar alma mekanizmalarındaki görünürlük, dijital dönüşüm ve çevre bu başlıkların en başında yer alıyor.”
Özellikle “Afrika açılımı”nın ardından, Afrika’yla ikili ticaret ve ekonomik ilişkilerde epey yol aldıklarını aktaran Emine Erdoğan, “Tek tarafın değil, iki tarafın da eşit kazandığı bir yaklaşımla ilerliyor olmamız ülkemin insani dış politikasının eseridir. Birçok güç tanımının arasında, Türkiye’nin ‘müşfik bir güç’ olarak konumlanması, çabalarımızın merkezinde her zaman insanı tuttuğumuzu ifade eder. Afrika’nın bizim için çok özel bir yeri var. Temeli insan sevgisine dayalı bir kardeşlik ilişkisinin taraftarıyız” dedi.
“AFRİKA’DA KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNİN SON YILLARDA HIZLA ARTMASI SON DERECE SEVİNDİRİCİDİR”
Emine Erdoğan, Afrika’yı; yaklaşık 1,3 milyar nüfusu, 2 binin üzerinde dil ve etnik grubu kapsayan çeşitliliğiyle “sınırsız bir potansiyel” ve “21. yüzyılın parlayan yıldızı” şeklinde tanımlayarak kıta ile ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: “Afrika, maalesef insanlık tarihinin en zorlu sınavlarını vermiştir. Bu geçmişin, kıtanın gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olduğu yadsınamaz. Ancak tüm bu deneyim, bir yandan Afrika’nın tüm dünyaya ilham olan çok özel insanlarını çıkarıyor karşımıza. Nice Afrikalı aktivist ve rol model, tüm dünyayı etkisi altına alıyor. Her türlü engele rağmen, Afrikalı kadınlar, gücün, zekânın ve azmin sembolleri oluyorlar. Uzun yıllara dayanan Afrika seyahatlerimde, Afrikalı kadınların gizli kahramanlar olduklarına tanıklık ettim. En başta Afrikalı kadınların ekonomi üzerinde büyük bir katkısı var. Kıtanın tamamında, tarım sektörünün yüzde 70’i kadınlar tarafından yürütülüyor. Yiyecek üretiminin yüzde 90’ı kadınların ellerinde gerçekleşiyor. Tabii şunu unutmamak gerekir ki Afrika onlarca ülkenin olduğu büyük bir kıta. Toplumsal doku, ekonomik göstergeler ve kadınların durumu da ülkeden ülkeye çeşitlilik gösteriyor. Genel olarak baktığımızda Afrikalı kadınların siyasette etkin aktörler olduğunu görüyoruz. Mesela Ruanda parlamentosunun yüzde 60’ının kadınlardan oluşması dünyadaki en yüksek orandır. Bunun yanında Afrika’da kadın girişimciliğinin son yıllarda hızla artması son derece sevindiricidir. Tüm bunlar göz önüne alındığında, Türk ve Afrikalı kadın liderlerin, bilgi ve deneyimlerini paylaşacakları pek çok paydada bulaşabileceklerine inanıyorum.”
Konuşmasında özellikle bir hususa dikkat çekmek istediğini dile getiren Emine Erdoğan, Kovid-19 salgınında neredeyse iki senenin geride bırakıldığını hatırlatarak şunları kaydetti: “Yüzyılımız, dünya tarihinin en büyük felaketlerinden birisinin maalesef sahnesi oldu. Salgın, hayatın birçok alanını altüst eden yıkıcı etkiler gösterdi. Fakat aynı zamanda, dijital dönüşümü hızlandırdı. Kadın liderlerin, özellikle bu alana mercek tutmaları gerektiğine inanıyorum. Kadınların teknolojinin tüketicileri değil, üreticileri olmaları gerekiyor. Kız öğrencilerin bilim ve teknoloji alanına olan ilgisini sürdürülebilir şekilde daha da artırmalıyız. Kadınların dijital dönüşüme yön veren aktörler olması, bugün ve gelecekte nasıl bir dünyada yaşayacağımızı belirleyecek. İşte tüm bu sebeplerle kadın liderlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Açtığınız yolda yürümek için can atan genç kadınların ellerinden tutmak ve onların mentoru olmak önceliğimiz olmalıdır. Afrikalı ve Türk kadın liderlerin, bu anlamda örneklik sergileyecek iş birlikleri kuracaklarına can-ı gönülden inanıyorum.”
Emine Erdoğan, 2016’da Ankara’da kurdukları Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi’nin dayanışmalarını güçlendirecekleri bir faaliyet alanı olduğunu belirtti. Emine Erdoğan, Afrikalı kadınlar için adil bir pazar anlayışıyla kurulan bu merkezi, el birliği ile güçlendirerek hem ekonomik hem kültürel köprüler kurma çağrısında bulundu.
Emine Erdoğan, yüksek enerjisinden ve vizyonundan istifade ettikleri başarılı kadınlarla birlikte olmaktan memnuniyet duyduğunu sözlerine ekledi.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi’nin eşi Denise Nyakeru Tshisekedi, Emine Erdoğan’a teşekkürlerini sunarak kendisiyle özellikle kadın hakları konusunda birçok değeri paylaştıklarını ifade etti.
Hâlihazırda Türkiye, diğer Afrika ülkeleri ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti arasında ticari ilişkilerin mevcut olduğunu ancak bu ilişkilerin güçlendirilmesi, artırılması gerektiğini belirten Tshisekedi, kadınların bu açıdan önemli bir rolü bulunduğunu, bu rolü tam olarak yerine getirmeleri gerektiğini anlattı.
Tshisekedi, kadın liderliğinin ülkelerinin gelişiminin anahtarı olduğunu vurgulayarak, “Dolayısıyla biz kadınların, kadın liderliğinin önündeki tüm engelleri kaldırmamız gerekiyor. Bu engellerden birisi eğitime, finansa erişim. Hatta kadınların çeşitli şiddet şekillerine maruz kalmaları. Dolayısıyla biz bu tür çerçeveleri artırmalıyız. Diyaloğu kurabileceğimiz, işletebileceğimiz, başarı hikâyelerini paylaşabileceğimiz ortamları, bağlamları artırmamız gerekiyor. Bu şekilde kadın liderliğini destekleriz. Kadınların hem iş hayatında hem siyasi hayatta ilerlemesini sağlayabiliriz. Afrika’da kısa bir süre önce Afrika Kıtasal Serbest Ticari Bölgesi oluşturuldu. Bu pazar dünyanın girişimci kadınları için bir fırsat” değerlendirmesinde bulundu.
Panelde, Emine Erdoğan’ın Afrika’ya gerçekleştirdiği seyahatlerden kesitleri içeren ve bu gezilerindeki izlenim ile hatıralarını kaleme aldığı “Afrika Seyahatlerim” kitabının yer aldığı bir video izletildi. Konuşmaların ardından Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve DEİK Başkanı Nail Olpak Emine Erdoğan’a “Destan Pano” takdim etti.
Emine Erdoğan da Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tshisekedi’nin eşi Denise Nyakeru Tshisekedi’ye “Söz Vazo” adlı eseri armağan etti. Daha sonra Emine Erdoğan, Tshisekedi ve beraberindekiler hatıra fotoğrafı çektirdi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek.
11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı.
Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak.
Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak.
KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı
KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir.
Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) yeni üyeleri Anıtkabir’i ziyaret etti ve ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç ve göreve yeni başlayan HSK üyeleri, Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Yılmaz Tunç, mozoleye çelenk bırakırken dua okudu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Tunç, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin teminatı olan hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yargı bağımsızlığı ve hakimlik-savcılık güvencesini esas alan bir anlayışla görev üstlenen Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni üyeleri olarak huzurunuzdayız. Kurduğunuz Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri olan adaletin, her bireyin hakkını eşitlik ve tarafsızlık temelinde koruyan bir sistemle tecelli etmesi için büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından asla ödün vermeden, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi için Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak hedefiyle azim ve kararlılıkla çalışacağız.
Planlı bir reform stratejisi içerisinde insan kaynağından fiziki ve teknolojik altyapıya, mevzuattan uygulamaya kadar her alanda gelişmeye devam eden yargı sistemimizi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmadan daha erişilebilir ve daha güvenilir yapmanın gayretiyle çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin vicdanında karşılık bulan adalet anlayışını yaşatmak ve emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizin yüksek değerlerini daha da yüceltmek azmimizi bir kez daha aziz hatıranız önünde saygıyla ifade ediyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
HSK YENİ ÜYELERİYLE İLK TOPLANTISINI YAPTI
Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Yılmaz Tunç, HSK’ye yeni atanan üyelerin de katıldığı ilk Genel Kurul toplantısına başkanlık yaptı.
HSK binasında yapılan toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, HSK’ye seçilen yeni üyelerin, yargı camiasına ve adaletin tecelli etmesine büyük katkılar sunacağına yürekten inandığını söyledi.
HSK’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminatı olan bir anayasal kuruluş olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz Tunç, Kurulun bu noktadaki öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çeken Bakan Tunç, “Bu süre içerisinde özellikle mevzuatımızın, kanunlarımızın vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilenmesi anlamında TBMM’de yoğun çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Temel kanunlarımızın tamamı vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirilerek yenilenmiştir. Yargının fiziki kapasitesi küçümsenmeyecek derecede artırılmıştır.” diye konuştu.
Vatandaşların adalete olan güvenini daha da artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Bu anlamda yeni dönemde de yapacağımız çok önemli çalışmalar var. Son 20 yılda ülkemiz planlı bir yargı reformu stratejisi ile çalışmalarını bugünlere getirmiştir. Çok sayıda Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuyla paylaşılmış ve bu kapsamda da mevzuat düzenlemesi ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.” dedi.
Bakan Tunç, 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedefler olduğunu vurgulayarak, “Bu hedefleri önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde uygulama planı dahilinde hayata geçirerek özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin ilk yargı paketinin bayram öncesi yasalaştığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adalet sistemini daha etkin hale getirmeye yönelik başka hazırlıklar da var. Özellikle hukuk yargılamalarıyla ilgili süreçleri hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmek için yapılacak çalışmalar var.” dedi.
Yeni Kurulun görev yapacağı 4 yıllık süre içerisinde, “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı” yapma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalara imza atacaklarına inandığını dile getiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Daha güvenilir bir adalet sistemi noktasındaki bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumdan hiç vazgeçmeden yeni dönemde de çok önemli çalışmalara imza atacağımızı belirtmek istiyorum. Her birinize hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah, çok güzel çalışmalara hep beraber el birliğiyle imza atacağımızı ve milletimizin güvenine layık olmak için yoğun bir çaba göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.”
Türk İş Dünyasının önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti.
GÜZEL İNSAN ASIM KİBAR
Türk sanayiinin önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti. Duayen iş adamı Kibar’ın cenazesi, 8 Haziran Pazar günü Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Sanayiinin gelişiminde büyük görevler üstlenen Asım Kibar, kurucusu olduğu Kibar Holding ile alüminyum, otomotiv, gıda, gayrimenkul ve enerji gibi birçok sektörde öncü yatırımlara imza attı. Sanayinin yanı sıra sağlık ve eğitim alanında çok sayıda insanın hayatına dokunan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi. İş dünyasında güven, dürüstlük, çalışkanlık ve inovasyon gibi değerlere büyük önem veren Kibar, çalışanlarıyla sık sık bir araya gelerek deneyimlerini paylaşan bir lider olarak tanınıyordu. “Güven En Değerli Servet” adlı bir otobiyografik eseri de bulunan Asım Kibar, 92 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.
Değerli büyüğümüz saygın iş adamı Sayın Asım Kibar Beyefendiyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz Saygıdeğer Kibar Ailesine ve Assan Camiasına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz Allah sabır metanet ihsan eylesin. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Nur İçinde Yatsın
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Müşerref olduğumuz Kurban Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri bir bayrama daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd olsun. Bu aziz ve mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“BİRLİK RUHUMUZU TAZELEDİĞİMİZ BAYRAMLAR, AYNI ZAMANDA RIZAYI İLAHİYE AÇILAN BEREKET KAPILARIDIR”
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Yüce Allah bizleri sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz; selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyorum.
Birlik ve beraberlik ruhumuzu tazelediğimiz, dayanışma ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bayramlar, aynı zamanda rızayı ilahiye açılan birer bereket kapılarıdır. Millet olarak hep birlikte teneffüs ettiğimiz bayram iklimi, yardımlaşma ve muhabbet duygumuzun en üst düzeyde seyrettiği mümbit bir atmosferdir. 86 milyon vatandaşımızın her birinin bu atmosferi iyi değerlendireceğine; hayır ve hasenat faaliyetleriyle güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.
Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda destansı bir mücadele veren; İsrail’in bütün barbarlıkları karşısında vakur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizi de ülkem ve milletim adına hürmetle selamlıyor, Kurban Bayramlarını yürekten tebrik ediyorum. Saldırılarda şehit düşen tüm Gazzeli kardeşlerimi rahmetle yâd ediyor; yaralılara acil şifalar diliyorum.
“GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN FARKLI KÖŞELERİNDE SÜREGELEN İSTİKRARSIZLIKLARIN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gazze, Sudan ve Somali başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde süregelen istikrarsızlıkların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
Türkiye olarak gerek Filistin’deki soykırımın durdurulması gerekse Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla neticelenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yapılan toplantı, dördüncü yılına giren kuzeyimizdeki kanlı savaşın bitirilmesi yönünde tarihî bir adım olmuştur.
Komşumuz Suriye’de Yeni Yönetimin ülkenin millî birliği, toprak bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyoruz. Bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de destekleriyle Suriye, inanıyoruz ki kalıcı huzura kavuşacak, eski ihtişamlı günlerine yeniden dönecektir.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülkemize etkisini asgariye indirecek ekonomi politikalarını kararlılıkla uyguluyoruz. Makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu etkilerini enflasyon başta olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, vatandaşlarımızın hayat standardını düşüren her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.
Aynı şekilde, Asrın Felaketinin açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutumuzun anahtarını hak sahibi afetzedelerimize teslim ettik. 252 bin ilave yapı ile, inşallah yıl başına kadar toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını depremzede kardeşlerimize takdim edeceğiz.
“EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA ATTIĞIMIZ ADIMLARI ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİMİZLE DAHA MUHKEM BİR ZEMİNE OTURTTUK”
Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. Örgütün kendini fesih ve silah bırakma kararı almasının ardından yeni bir aşamaya geçtik. Aziz milletimizin duası, siyaset kurumunun desteğiyle yakın bir zamanda yarım asırlık bir musibetten ülkemizi inşallah hep beraber kurtaracağız. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum: Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.
86 milyon olarak ebedi kardeşliğimizi ve iç cephemizi güçlendirdiğimiz bir dönemde, ana muhalefetin ‘kimseyle bayramlaşamayan parti’ hâline dönüşmesinden duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isterim. Temennimiz; yanlışta ısrarın bir an önce son bulması ve Türkiye’nin tüm renklerinin özellikle bayramlarda bir araya gelmeyi başarabilmesidir. Çünkü ülkemizin dört bir yanını süsleyen billboardlarda dediğimiz gibi; ‘adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye’dir.
“YOLA ÇIKACAK TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN TRAFİK KURALLARINA TİTİZLİKLE UYMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM”
Bu düşüncelerle, Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın, gönül coğrafyamızda ve dünyanın farklı ülkelerindeki her bir kardeşimin bayramını tekrar tebrik ediyorum. Rabbim, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin dua ve ibadetlerini kabul eylesin, diyorum.
Yola çıkacak tüm vatandaşlarımızdan trafik kurallarına titizlikle uymalarını özellikle istirham ediyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor; hepinize hayırlı bayramlar diliyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla…”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.