Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de Deprem Konutları Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hamdolsun ülkemiz, dünyanın en hızlı, en etkin, en pratik afet müdahale sistemine sahiptir. Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok yerde yaşanan afetlerin ardından aylarca kendilerine uzanacak yardım eli bekleyen insanların bulunduğunu biliyoruz. Biz ise dakikalar içinde arama kurtarma, saatler içinde yardım, günler içinde enkaz kaldırma faaliyetlerini başlatabiliyor, yılı dolmadan da yıkılanların yerine yenisini inşa edebiliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’de Deprem Konutları Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Sözlerinin başında İzmir depreminde hayatını kaybeden 117 vatandaşı rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailelerine başsağlığı diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu tür afetlerden muhafaza eylesin” dedi.
“DEPREMİN İLK ANINDAN İTİBAREN AFETZEDE VATANDAŞLARIMIZIN YANINDA OLDUK”
Depremin ilk anından itibaren devlet ve hükûmet olarak afetzede vatandaşların yanında olduklarını, arama ve kurtarmadan enkaz kaldırmaya kadar yürütülen her çalışmayı yakından takip ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlar ile AFAD, UMKE, Kızılay başta olmak üzere tüm ilgili kurumlarla, STK’larla sadece İzmir’in acısını paylaşmakla kalmadıklarını, dertleri çözecek adımları da attıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun ülkemiz, dünyanın en hızlı, en etkin, en pratik afet müdahale sistemine sahiptir. Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok yerde yaşanan afetlerin ardından aylarca kendilerine uzanacak yardım eli bekleyen insanların bulunduğunu biliyoruz. Biz ise dakikalar içinde arama kurtarma, saatler içinde yardım, günler içinde enkaz kaldırma faaliyetlerini başlatabiliyor, yılı dolmadan da yıkılanların yerine yenisini inşa edebiliyoruz” diye konuştu.
“DEPREMZEDELERİN YARALARINI SARMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir’de de bu mekanizmayı işlettik. Depremzedelerin yaralarını sarmak için gece gündüz çalıştık, çabaladık, hiç kimseyi aç bırakmadık, açıkta bırakmadık, korunaksız, sahipsiz, çaresiz bırakmadık. Kaybettikleri canların ve yıkılan evlerinin acısını yaşayan vatandaşlarımızı iaşe ve ibate peşinde ilave sıkıntılara sokmadan her meselelerini çözdük. Daha önce nasıl Elazığ ve Malatya’da bir yıl gibi kısa bir sürede yıkılanların yerine daha iyisini inşa ettiysek İzmir’de de aynısını yaptık.”
Elazığ’da 23 bin 677 konut ve 2 bin 515 köy evi, Malatya’da 6 bin 287 konut ve bin 555 köy evi inşa ederek vatandaşlara teslim ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İzmir depreminin ardından da Bayraklı’da yerinde bin 391 konut ve 302 dükkân, rezerv alanda ise 3 bin 649 konut ve 511 dükkân inşa etmek için hemen harekete geçtik. Böylece Bornova Eğridere’deki 34 köy eviyle birlikte İzmir depreminin ardından toplam 5 bin 74 konut ve 353 dükkân yapma kararı aldık. Bu evleri de bir yıl içinde teslim etmeye başlama sözü verdik. İşte bugün sözümüzü tutuyor ve ilk etap konut ve dükkânları depremzedelere teslim ediyoruz. Kardeşlerim, bizler AK Parti’yiz. Bizler söz veririz, sözümüzü tutarız. Adalet, Manavkuyu ve Mansuroğlu mahallelerimize yayılan projelerimizdeki 546 konut ve 145 dükkân biraz sonra sahipleriyle buluşacak.”
“KİRA BEDELİNDEN BİLE DÜŞÜK ÖDEME TUTARLARIYLA VATANDAŞLARIMIZ YENİ EVLERİNE KAVUŞACAKLAR”
Bu bölgedeki inşaatlardan kalan 741 konut ve dükkânı da çok yakında hak sahiplerine teslim edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bu üç mahalledeki inşaatların yatırım tutarının 750 milyon lira olduğunu, rezerv alanda ise 1,5 milyar lira yatırım bedeli olan 3 bin 649 konut ve 51 dükkân yapıldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alandaki projenin ilk etabını oluşturan 397 konutun yıl başına kadar tamamlanıp sahiplerine teslim edilmiş olacağını bildirdi.
Son Kabine Toplantısı’nın ardından İzmir’de yapılan deprem konutlarının ödeme tutarları ve vadeleriyle ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna göre 2+1 konutları 160 bin ile 180 bin lira, 3+1 konutları da 220 bin lira ile 260 bin lira arasında bedelle sahiplerine vereceklerini, ilk iki yılı ödemesiz toplam 20 yıl vadeli ödeme planına göre 2+1 konutların taksitlerinin aylık 740 liradan, 3+1 konutların taksitlerinin ise aylık bin 20 liradan başlayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir başka ifadeyle kira bedelinden bile düşük ödeme tutarlarıyla vatandaşlarımız yeni, konforlu, güvenli evlerine kavuşacaklar” dedi.
Yeni konutların ve dükkânların vatandaşlara hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ ve AFAD başta olmak üzere bu projelerin hayata geçirilmesinde emeği geçen tüm kurumları, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik etti.
“81 İLİMİZİN TAMAMINDA RİSKLİ BİNALARI BELİRLİYOR VE DÖNÜŞÜME TABİ TUTUYORUZ”
Depremin ardından sadece bu felaketin yol açtığı yaraları sarmakla kalmadıklarını, aynı zamanda İzmir’de zaten sürmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarını da hızlandırdıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dokuz yıldır İzmir’de riskli yapı olarak belirlediğimiz 20 bine yakın binayı yıkmış ve dönüşüm projelerini başlatmıştık. Kentsel dönüşüm projelerini mümkün olduğu kadar rıza ve yerindelik esasına göre yürütüyoruz. Yine afetlere hazırlık amacıyla TOKİ ve Emlak Konut vasıtasıyla şehrimizde bugüne kadar 30 bin 456 konutun inşasını başlattık ve önemli bir kısmını da tamamladık. 2023 projelerimiz arasında Bayraklı ve Bergama’ya iki millet bahçesi kazandırma sözümüz var. Bunlarla ilgili çalışmaları da hızla sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 19 yılda İzmir’e sadece çevre ve şehircilik alanında toplam 23 milyar lira yatırım, teşvik ve destek sağladıklarını, hâlen 5 milyar liralık yatırımın inşasının devam ettiğini söyledi.
Özellikle depreme hazırlık için çok önemli adımlar attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 120 yılda 80 bin insanını depremlerde kaybetmiş bir ülke olduğuna dikkati çekti.
Türkiye’nin her yıl 20, 25 defa, büyüklüğü beşten fazla deprem yaşadığına ve bu depremlerin çok büyük bir kısmının da eskiden beri bilinen fay hatları üzerinde gerçekleştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her fırsatta tekrarladığımız ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ gerçeğine uygun şekilde 81 ilimizin tamamında riskli binaları belirliyor ve dönüşüme tabi tutuyoruz” dedi.
Afetlere hazırlık kapsamında 81 ilde ‘il risk azaltma planlarını’ bitirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar yaklaşık 3 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. Hâlen yatırım değeri 110 milyar lirayı bulan 330 bin dönüşüm projesinin inşasına devam ediyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, planlı kentleşme ve konut üretim seferberliğiyle ülkeye kazandırılan 1 milyon 100 bin konutun da deprem afetine karşı en önemli güç olduğunu vurguladı.
Vatandaşları sadece başlarını sokabilecekleri bir ev sahibi yapmadıklarını, aynı zamanda depreme dayanıklı konutlara kavuşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda son 19 yılda 95 bin 650 afet konutunu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki yılda 38 bin 600 konutun yapım çalışmalarını başlattıklarını belirterek, “Afetlerin ne zaman yaşanacağı bilinmediği için buradan bir kez daha tüm vatandaşlarımıza, riskli yapılarını süratle dönüşüme sokmaları çağrısında bulunuyorum” dedi.
İZMİR’E YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’e son 19 yılda 85 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarını, kentte 11 bin 65 adet yeni derslik inşa ettiklerini, üçü devlet olmak üzere dört yeni üniversite kurduklarını, 7 bin 100 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurtları açtıklarını, şehir genelinde 115 adet spor tesisi inşa ettiklerini söyledi.
Bugün Alsancak’taki 14 bin kişilik tribüne sahip, 101 milyon lira yatırım bedeli olan ve adını “Alsancak Mustafa Denizli Stadı” olarak belirledikleri yeni stadı hizmete açacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin İzmir’e hayırlı olmasını diledi.
Sosyal yardımlar alanında İzmirli ihtiyaç sahibi vatandaşlara 8,5 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanında ise toplamda 2 bin 285 yataklı 42 hastaneyle birlikte 122 sağlık tesisi kazandırdıklarını ifade etti. Yatak kapasitesi 2 bin 60 olan Bayraklı Şehir Hastanesi ile birlikte altı hastanenin yapımının devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayraklı Şehir Hastanesi’ni gelecek yılın Haziran ayında hizmete sunacaklarını bildirdi.
547 kilometre ilave bölünmüş yol yaparak İzmir’in bölünmüş yol uzunluğunu 952 kilometreye ulaştırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul-İzmir ve Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyollarını İzmir-Manisa yolu üzerindeki Sabuncubeli Tüneli ve bağlantı yollarını, Konak Tüneli’ni, İzmir Çevre Yolu ile Koyundere Kavşağı Otoyolu’nu tamamlayarak trafiğe açtıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Torbalı-Ödemiş-Kiraz yolunu, Belevi-Tire bölünmüş yolunu, İzmir-Seferihisar-Selçuk-Kuşadası ayrım yolunu, otoyol kavşağı Torbalı-Belevi yolunu, İzmir-Çeşme ayrımı Karaburun yolunu seneye, Selçuk-Ortaklar- Aydın yolunu ve İzmir-Turgutlu ayrımı Kemalpaşa-Torbalı yolunu ise 2023 yılında tamamlayacaklarını bildirdi.
Demir yolu alanında da kente Aliağa-Selçuk arasındaki İzban’ı kazandırdıklarını, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ne demir yolu bağlantı hattı inşa ettiklerini ve buranın bitişiğinde yer alan Kemalpaşa Lojistik Merkezinin altyapı inşaatlarını tamamladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşası süren İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın ilk etabını 2023’te hizmete sunacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes Havalimanı’nı yenilediklerini, Çeşme yat limanını hizmete sunduklarını, Yeni Foça yat limanının yapımının sürdüğünü dile getirdi.
Doğu Akdeniz’deki ana konteyner taşımacılığının merkezi olacak Çandarlı Limanı’nın altyapı inşaatının geçici kabulünün yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, limanın geri sahasında da alternatif bir sanayi tesisi kurulmasına yönelik değerlendirmelerin sürdüğünü ifade etti.
İzmir’e 31 baraj ve sekiz gölet yaptıklarını, 10 baraj daha inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca yapılan üç adet tesisle 1 milyon kişinin ihtiyacını karşılayacak olan yıllık 59 milyon metreküp içme suyunun temin edildiğini, dört adet içme suyu tesisinin de inşasının sürdüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toprakların verimini artırmak için inşa ettikleri 42 adet sulama tesisiyle 549 bin dekar araziyi sulamaya açtıklarını, İzmir’in en önemli problemlerinden biri olan sel ve taşkınlara karşı 100 adet taşkın koruma tesisi inşa ettiklerini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirli çiftçilere son 19 yılda 6,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini söyledi.
İzmir’de üç yeni organize sanayi bölgesi, iki endüstri bölgesi, dört yeni TEKNOPARK, 95 Ar-Ge merkezi ve 28 tasarım merkezi kurduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirli iş verenlere son 19 yılda toplam 13,5 milyar lira tutarında prim teşvik desteği yaptıklarını kaydetti.
“BUGÜNE KADAR ÜLKEMİZE VE VATANDAŞLARIMIZA NE SÖZ VERDİYSEK YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir ve 28 ilçesine doğal gaz arzı sağladıklarını bildirerek, şöyle devam etti: “Bugüne kadar ülkemize ve vatandaşlarımıza ne söz verdiysek yaptık. İzmir’de de verdiğimiz tüm sözleri yerine getirdik. Depremin ardından inşasına başlayıp bugün teslim ettiğimiz konutlar da sözümüzün eri olduğumuzun son örneğidir. Bu güzel manzaranın kimi kifayetsiz siyasetçiler tarafından gölgelenmesine izin vermeyeceğinize inanıyorum. Bakanlarımıza ve milletvekillerimize yürekten dile getirdiğiniz teşekkür ifadeleri doğru olanı yaptığımızın en büyük ispatıdır.”
Cumhuriyetin bu güzel şehri için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bununla birlikte şehrin yerel yönetimlerdeki çeyrek asırlık ihmalini de içimiz acıyarak takip ediyoruz. İzmir’in altyapısının yetersizliği yağan her yağmurda, yaşanan her yoğunlukta kendini belli ediyor. Son sel felaketinde ortaya çıkan tabloyu en iyi sizler biliyorsunuz. Bu şehri turist gibi ziyaret eden muhalefet partisinin Genel Başkanı acaba kendi belediye başkanlarına İzmir’in hangi derdine derman olacak talimatı vermişti? Belediyelerin sorumluluğunda olan ve yıllardır en küçük çözüm üretilmeyen hususların suçunu hükümete atma cinliği dışında yaptıkları bir iş var mıdır? Tüm İzmirlilerden rica ediyorum. Seçimlerde verdikleri sözleri şöyle alt alta yazın, bunlardan hangilerinin ne oranda hayata geçirildiğine lütfen bir bakın. Size şimdiden karşılaşacağınız durumu söyleyeyim, neredeyse sıfıra yakın bir vaat gerçekleştirme tablosu göreceksiniz. Amacım kesinlikle siyasi polemik değildir. Sadece İzmir adına duyduğum samimi üzüntüyü sizlerle paylaşıyorum. Hiçbir hizmet yapmadan, eser ortaya koymadan İzmir’e kendi ideolojik saplantılarının gömleğini giydirmeye çalışanların gerçek yüzlerini artık sizlerin de gördüğüne inanıyorum. Daha kendi hizmet binaları ile ilgili meseleleri çözemeyenlerin İzmir’i 2023’e, 2053’e taşıyacak bir vizyon ortaya koyması mümkün değildir.”
“HER KESİMDEN İNSANIMIZIN TÜM İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK YATIRIMLARI HAYATA GEÇİRDİK”
“Depremin ardından buraya geldiklerinde kendilerinden güvenli evlere sahip olmak için yardım isteyen vatandaşları, ‘devlet yapsın’ diyerek tersleyenlerden İzmir’e hayır gelmez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin önüne geçecek yatırımları yapmak yerine felaketin büyümesini seyredenlerin şehrin geleceğini aydınlatamayacağının altını çizdi.
İzmir Körfezi’nin kirliliğinin giderilmesinin belediyenin görevi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de İzmir dışında hiçbir yerde kanalizasyon ve yağmur suyu ayrıştırması yapmayan belediye bulunmuyor. Körfez’deki konunun ve sellerin en önemli sebebi de budur. Biz şehirlerimize eser ve hizmet getirirken asla ayrımcılık yapmadık. Tek kriterimiz, ülkemizin ve insanımızın neye ihtiyacı olduğudur. Bu anlayışla içme suyundan yol, köprü, metro gibi ulaşım projelerine kadar aslında yerel yönetimlerin sorumluluğunda olan nice işleri ilgili bakanlıklarımız vasıtasıyla ve merkezi yönetim bütçesiyle yürüttük. Aynı şekilde engellilerden gençlerimize kadar her kesimden insanımızın tüm ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayacak yatırımları, asıl sorumlusunun kim olduğuna bakmaksızın hayata geçirdik. Çünkü bizim ilkemiz ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin değerleri, hayat tarzı ve kaygıları üzerinden istismar siyaseti yapanların ne millete ne de ülkeye küçük bir faydasının olmadığını vurgulayarak, “Tam tersine kendileri sürekli gerilimden beslendiği için hep yalan, yanlış ve iftira ile sizleri oyalama yoluna gitmişlerdir. Hâlbuki ülkenin de milletin de ihtiyacı bizim yaptığımız gibi eser ve hizmet siyasetidir. Bay Kemal’in, CHP’nin ortaklarına bakın, notunuzu da verin. Önünüze koyacağı herhangi bir eseri ve hizmeti olmayanlara, yarın karşınıza geldiklerinde hak ettikleri cevabı vermeye hazır mıyız? Ben vereceğinize inanıyorum” dedi.
Bugün İzmir’de vatandaşların hayatlarını kolaylaştıran hangi hizmet varsa altında imzalarının olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eser ve hizmet siyasetlerine en küçük ara vermeden, hız kesmeden devam edeceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’in diğer tüm sorunlarını da sorumluluklarını yerine getirmeyenlere rağmen birer birer çözeceklerini dile getirerek şunları kaydetti: “Bu vesileyle gençlerimize bir de müjde vermek istiyorum. Geçtiğimiz haftalarda gençlerimizle bir araya geldiğimizde gençlik merkezlerimizdeki kütüphanelerin 24 saat açık olmasını sağlayacağımızı söylemiştim. İzmir’deki durumu sorduğumda maalesef gençlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde bir kütüphane bulunmadığını öğrendim. Şehrimizin tarihinde önemli bir yeri olan TEKEL fabrikasını içinde kütüphanesi ve müzesi de olan bir kültür sanat merkezine dönüştürmeyi planlıyoruz. İnşallah bu hizmeti en kısa sürede sizlere kazandıracağız.”
İzmir’i çamur deryasından kurtarıp modern yollara kavuşturan, verdiği her sözü tutan “Asfalt Osman” gibi efsane isimlerin İzmir’ini bugünkü acıklı hâline getirenleri de vatandaşların takdirine havale ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem konutlarımızın hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum. Bu güzel projelerin gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum. Allah evlerinizde ağız tadıyla, güvenle, huzurla oturmayı nasip etsin” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40. İSEDAK Toplantısı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. Toplantısı Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya ile Avrupa’yı birleştiren, kültürel mirası ve zengin tarihiyle medeniyetin müşterek değerlerinin sembolü olan kadim şehir İstanbul’da katılımcıları misafir etmenin, İSEDAK Başkanı olarak kendisi için mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.
İslam dünyasının en önemli ekonomik ve ticari iş birliği platformu olan İSEDAK’ın 40. oturumu münasebetiyle bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada alınacak kararların, çıkacak sonuçların, bütün İSEDAK üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum. Sözlerimin hemen başında ev sahipliğimizde üye ülkelerimizin de desteğiyle İslam dünyasının kalkınma meselelerine yönelik program ve projeleri hayata geçiren bu kıymetli komitenin inşasında çok emeği olan Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ı ve dönemin diğer devlet büyüklerini rahmetle yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride bırakılan 40 yıl boyunca İSEDAK’ın kurumsal yapısının güçlendirilmesine katkı veren, bu çatı altında gayret gösteren tüm herkesi şükranla andığını söyledi.
Bu süreçte nice sıkıntıların, nice zorlukların üstesinden geldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayal denilen, olmaz denilen, hatta birçok alanda imkânsız görülen nice başarıya beraberce imza attık. Bu platform zemininde ticari ve ekonomik münasebetlerimizi ileriye taşıdık. Şunu büyük bir kıvançla ifade etmek isterim ki bugün 40 yıl öncesine kıyasla her alanda çok iyi bir seviyedeyiz. İnşallah gelecek yıllarda çok daha iyi yerlerde olacağız. Niyetimiz hayırdır, Allah’ın izniyle akıbetimiz de hayrolacaktır. ‘Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin’ diyor, gayretlerimizi hayra tebdil etmesini Rabb’imden niyaz ediyor, bunun için tüm kalbimle dua ediyorum” diye konuştu.
“İSLAM COĞRAFYASI KAN, GÖZYAŞI VE ZULÜMLE ANILIR HÂLE GELDİ”
Son toplantıdan bu yana tüm insanlık ve özellikle Müslümanlar için, ağır imtihanlarla dolu bir yıl geçirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İslam coğrafyası, tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve zulümle anılır hâle geldi. Son asrın en vahşi soykırımlarından biri hemen yanı başımızda Gazze’de yaşandı ve yaşanıyor. İsrail’in 3 ay önce Gazze’ye yönelik saldırısıyla başlayan katliamlarda 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü. Yine aynı saldırılarda 100 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehit ve yaralılarımızın 3’te 2’sini kadın, çocuk ve bebekler oluşturuyor. 360 kilometrekarelik daracık bir alana hapsettikleri 2 milyon insanı susuz, gıdasız, ilaçsız bırakıp sonra da ölümlerini sadece seyrettiler. Biz bu toplantıları yaparken dahi şu an Gazze’de ve Lübnan’da ümmetin çocukları ölmeye, yetim ve öksüz kalmaya devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’nın ortasında kurulan imha kamplarını gölgede bırakacak bir vicdansızlığa önce Gazze’de, son 6 haftadır da Lübnan’da hepimiz şahitlik ediyoruz.”
“SİYONİST REJİM VE DESTEKÇİLERİ 13 AYDIR HER TÜRLÜ ZULMÜ YAPTILAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 13 ay boyunca Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında çokça acı, hüzün, katliam ve cinayet gördüklerini söyledi.
Bu süreçte, “Bir insan bunu nasıl yapabilir, bir insan nasıl bu kadar alçalabilir ve alçaklaşabilir” diye sorguladıkları sayısız habere rastladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Henüz 1-2 yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef tahtası olarak kullanılması gibi barbarlıklarla yüreklerimiz dağlandı. Tüm bunlarla birlikte Gazze’de kahramanlıklar gördük, yiğitlik gördük, vatan sevgisinin ne demek olduğunu hep beraber gördük. Batılı güçlerin sınırsız askerî, diplomatik ve siyasi desteğini arkasına alan, gözü dönmüş bir ölüm makinesi karşısında Gazze’nin aslanlarının nasıl kahramanca direndiğini gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız, Filistin halkı 13 ayda 50 bin şehit verdi. Lübnanlı kardeşlerimiz aynı şekilde çok sayıda evladını kurban verdi. 13 ay boyunca yaşamadıkları acı, zorluk, çile, zulüm neredeyse kalmadı. Ama buna rağmen Filistinli kardeşlerimiz onurlarından taviz vermedi. Öz yurtlarında, özgürce yaşama iradelerinden asla geri adım atmadı. Siyonist rejim ve destekçileri 13 aydır her türlü zulmü, her türlü soykırımı yaptılar. Fakat Filistinli kardeşlerimize diz çöktüremediler” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şairin mısralarına ilham veren imana, inanca ve vatan sevgisine 13 aydır hepimiz, tüm insanlık hayranlıkla şahit oluyor” diyerek, Filistinli bir şairin, “Biz burada kalacağız. Elinden geleni ardına koyma. Biz koruyoruz zeytinin ve incirin gölgesini. Yoğuruyoruz fikirleri. Hamurun mayası gibi. Çelik gibi sinirlerimiz. Ama cehennem ısıtıyor yüreklerimizi. Susarsak eğer taşları sıkacağız. Acıkırsak eğer toprakla doyacağız ama asla terk etmeyeceğiz” mısralarını okudu.
Filistin’in ve Lübnanlıların tam olarak böyle bir ruhla mücadele ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen de işgalcilerin yüreklerine çökmüş çelikten bir duvar misali direnmeye devam ediyorlar. Bugün bir kez daha her türlü imkânsızlığa, yokluğa ve yalnız bırakılmaya rağmen hayatları pahasına topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum. Gazze’nin, Filistin’in, Lübnan’ın kahraman şehitlerine Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ‘Rabb’im mekânlarını cennet eylesin’ diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE’YE EN FAZLA YARDIM ULAŞTIRAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk günden beri İsrail’in uyguladığı soykırım karşısında en kararlı duruşu sergileyen ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Uluslararası kuruluşları, medyayı ve küresel güçleri âdeta esir alan siyonist lobinin şahsını ve ülkesini hedef alan tehditlerine boyun eğmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elimizdeki tüm imkânlarla kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Mısır makamlarının da desteğiyle Gazze’ye ulaştırdık. Bu miktarla Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundayız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce 54 kalemde, ardından da bütün kalemlerde İsrail’le ticari işlemleri tamamen durdurduklarının altını çizerek böylece yaklaşık 9.5 milyar dolarlık ticaret hacminden fedakârlıkta bulunduklarına işaret etti.
Soykırım suçlularının uluslararası hukuka hesap vermesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurusu yaptıklarını kaydederek, şunları paylaştı: “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere hemen her uluslararası platformda tepkimizi açıkça ortaya koyduk. Kış mevsimi iyice bastırmadan, Filistinli mültecilere sahip çıkan Birleşmiş Milletler Filistinlilere Yardım Ajansına desteğimizi daha da arttırdık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyorsunuz İsrail kısa süre önce ajansın yasaklanması konusunda haddini aşan bir karar aldı. Üye ülkelerimizin, İsrail’in artan baskıları karşısında bu dönemde ajansa daha fazla destek olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze ve Lübnan’a yönelik Siyonist saldırganlığa verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin Devleti’ni tanıması olacaktır. Bu vesileyle buradan bir kez daha tüm ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımı tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlarının kuruluş felsefesinde ve temel amaçları arasında Filistin’in işgalden kurtarılmasının yer aldığını aktardı.
Bu amaca hizmet edecek kalıcı çözümler üretmeleri için dayanışma ve birlikteliklerini her zamankinden daha güçlü bir şekilde göstermeleri gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor. Diğer türlü İsrail’in Gazze’de yaptığı, şimdi de Lübnan’a taşıdığı ateşin, tüm bölgemizi sarmasına engel olamayız” diye konuştu.
“KÜRESEL EKONOMİNİN YAVAŞLADIĞI SON YILLARDA TEŞKİLATIMIZ BÜNYESİNDEKİ İŞ BİRLİĞİ ÇABALARIMIZIN EHEMMİYETİ ARTMAKTADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin yavaşladığı son yıllarda İİT bünyesindeki iş birliği çabalarının ehemmiyetinin arttığını söyledi.
2023’te yüzde 3,3 oranında büyüyen dünya ekonomisinin bu sene ve gelecek sene de aynı oranda büyümesinin öngörüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Jeopolitik gerilimlerin yanı sıra son 60-70 yılın zirvelerine çıkan küresel enflasyonun henüz istenilen seviyelere inmemesi gibi belirsizlikler de küresel iktisadi faaliyetler üzerinde baskı kuruyor. Kovid-19 salgınıyla ortaya çıkan enerji ve arz güvenliği navlun maliyetleri, tedarik zincirindeki sıkıntılar ve deniz ticaretindeki aksaklıklar, küresel mal ve hizmet ticaretini hâlen olumsuz etkiliyor. Artan korumacılık, küresel ticaret hacminin istenilen düzeylere ulaşmasının önünde engel teşkil ediyor” dedi.
Herkesi zorlayan bu karamsar tablonun üstesinden ancak iş birliklerini güçlendirerek gelebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ekonomik istikrarın korunması ve finansal krizlerin önlenmesi için üye ülkelerimiz arasındaki koordinasyonun ortak çözümler geliştirilmesi açısından kritik olduğu kanaatindeyim. Karşılıklı destek mekanizmaları oluşturarak büyümeyi teşvik edebilir, küresel toparlanmanın hızlanmasına hep birlikte katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
İSEDAK’ın 40. yıl dönümünde başta kadınlar olmak üzere gençlere ve iş dünyasına yönelik önemli etkinlikler düzenlediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu etkinliklerin, sizlerin de katılımlarıyla, çalışmalarınıza önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Bu etkinlikler arasında bu sabah açılışını gerçekleştirdiğimiz Kudüs-ü Şerif’e yönelik özel bir sergi de var. Sergimizde ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif’e dair önemli eserlerle birlikte o bölgede yaşayan yavrularımızın İslam dünyasının mevcut ve gelecekteki durumunu kendi perspektiflerinden çizdikleri resimler de bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK Kudüs Programı kapsamında yıl boyunca uygulanan projelerin çıktılarına yine burada yer verildiğinin altını çizdi.
“SIFIR ATIK PROJESİ’NE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Bir diğer önemli etkinlik konusunun, yeşil ekonomide kadınların öncü rolü olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eşim Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin girişimleriyle başlatılan ve küresel bir nitelik kazanan Sıfır Atık Projesi’ne büyük önem veriyoruz. Yarın yapılacak olan ‘Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü Sıfır Atık Girişimi’ konulu panelde bu alanda çabalarımızın ve projelerimizin ele alınmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
“ÜYE ÜLKELERİMİZİ SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA DAHA FAZLA ORTAK PROJELER GELİŞTİRMEYE DAVET EDİYORUM”
İslam dünyasının ilerlemesi ve kalkınmasının, gençlerin çağın ihtiyaçlarına uygun biçimde niteliklerinin artırılmasına bağlı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde gençlerimizin dijital ortamlardan istifade ederken tehditlerden korunması fevkalade önemlidir. Siber saldırılar ve veri ihlalleri konusunda bilgi ve becerilerinin arttırılması noktasında her zamankinden daha müteyakkız olmalıyız. Siber saldırılara karşı koyma kapasitesinin ehemmiyeti, geçtiğimiz günlerde Lübnan’a gerçekleştirilen terör eylemlerinde açıkça görüldü” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından 18 ülkenin katılımıyla 17-19 Eylül’de Siber Güvenlik Yarışması gerçekleştirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmaya katılan tüm ülke takımlarını tebrik etti.
Yarışmada başarılı olan Azerbaycan, Mali, Pakistan takımlarını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üye ülkelerimizi siber güvenlik konusunda daha fazla ortak projeler geliştirmeye davet ediyorum. İslami, finans ve dijitalleşme alanlarında da önemli gelişmeler yaşanıyor. İslami finansın dijitalleşmesini desteklememiz, finansal sistemlerimizin daha adil, şeffaf ve erişilebilir olmasını sağlayacaktır. 40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı görüş alışverişinin temasının ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Ödeme Sistemlerinin Dijital Dönüşümü’ olmasını oldukça isabetli buluyorum” ifadelerini kullandı.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletler arasında Tercihli Ticaret Sistemi’nin, ortak çabalar neticesinde Temmuz 2022 itibarıyla yürürlüğe girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu teşkilatımız adına tarihî bir kazanım olarak görüyoruz. Sistemin genişletilmesi ve derinleştirilmesi çabalarına önem veriyoruz. Ev sahipliğimizde gerçekleştirilen Ticaret Müzakereleri Komitesi 3. Bakanlar Toplantısı’nı ve yürütülecek teknik çalışmaların, sistemin yeni alanlarla genişletilmesinde güçlü bir zemin oluşturacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Sisteme henüz taraf olmamış tüm ülkelere davetini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada şunu da ifade etmek isterim. İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezinin aktif şekilde çalışır hâle gelmesinden memnuniyet duydum. Merkezin üye ülkelerle daha fazla tanınması ve öncelikli bir adres olarak benimsenmesi için yapılacak çalışmalara, sizlerin de destek vermesini bekliyorum. Bir diğer önemli husus KOBİ’lerimizdir. İSEDAK KOBİ programıyla küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında iş ağları oluşturarak, ticaret hacmimizi arttırmayı hedefliyoruz. Henüz dâhil olmamış ülkeleri programa katılmaya davet ediyorum.”
“BU YIL 45 ÜLKEMİZİN FAYDALANICISI OLDUĞU 24 PROJEYİ DEVREYE ALACAĞIZ”
İSEDAK çalışma grupları kapsamında kalkınma için önem arz eden pek çok meselenin bu yıl geniş bir katılımla ele alındığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşılmasına yönelik 15 ülkemizde saha araştırmaları gerçekleştirildi. Üye ülkelerimizdeki kurumsal ve beşeri kapasitenin arttırılması amacıyla bugüne kadar 157 projeye destek verdik. Bu yıl da 45 ülkemizin faydalanıcısı olduğu 24 projeyi devreye alacağız. Ayrıca İSEDAK Kudüs programı kapsamında, bugüne kadar desteklenen proje sayısı 20’ye ulaştı. Politika tavsiyelerinin hayata geçirilmesi noktasında proje destek mekanizmalarından daha çok istifade edilmesinde fayda görüyorum” dedi.
“MÜSLÜMANLAR OLARAK ORTAK TEHDİTLER KARŞISINDA BİRLİK OLMAKTAN BAŞKA HİÇBİR KURTULUŞ YOLUMUZ YOK”
Bir hususu tekrar vurgulamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan ve diğer İslam coğrafyalarında yaşanan acılardan daha acı olan, Müslümanlar arasındaki anlamsız ihtilaflardır. Çevremizdeki tüm bu trajedilerin daha ağır, daha vahim tarafı, süregiden tepkisizliktir, suskunluktur, gereksiz bahanelerin arkasına sığınmaktır. Şunu çok iyi biliyoruz, şayet biz çözmezsek kimse bizim meselelerimizi çözemez, çözmek de istemez. Şayet biz ihtilaflar yerine kardeşliğimizi büyütmezsek başkaları bizim adımıza bunu yapmaz, yapamaz. Dünyada belki kendimizi tatmin edecek geçerli mazeretler bulabiliriz ama yarın ruzi mahşerde bütün o mazeretler hükümsüz olacaktır. Bir olmaktan, beraber olmaktan, Müslümanlar olarak tüm ayrılıklarımızı rafa kaldırıp ortak tehditler karşısında birlik olmaktan başka hiçbir kurtuluş yolumuz yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından İSEDAK Başkanı olarak konuşmacılara söz hakkı verdi.
Programda ayrıca, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı zulmü ve işgali anlatan görüntü izlendi, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi İmamı Bünyamin Topçuoğlu tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan program öncesinde ise Kudüs Sergisi’ni ziyaret ederek İSEDAK’a katılan heyet başkanlarıyla aile fotoğrafı da çektirdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.