Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bölünmüş yol uzunluğunu 28 bin 400kilometrenin üzerine çıkardıklarını belirterek, “Araçların şerit ihlalleri ya da hatalı sollama nedeniyle yaşanabilecek çarpışma riskini ortadan kaldırdık ve yol kusurundan kaynaklanan kaza oranını neredeyse sıfıra indirdik. Yine bölünmüş yollar sayesinde yılda 21 milyar TL tasarruf sağladık” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 8. Ulusal Asfalt Sempozyumu ve Sergisi açılışına katıldı. “Bizim çocukluğumuzda asfalt yol pek bilinmezdi, yollar ya mıcır ya toprak ya da şoseydi. Onca uğraş, onca emekle yapılmış yol, bir yağmurla dağılır giderdi” diyen Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
“Şimdi çok uzak bir geçmiş gibi geliyor bize ama çok değil 20-25 yıl öncesine kadar özellikle köy yolları olmak üzere genel olarak yollarımızın hali böyleydi. Ancak, son 19 yılda halka hizmeti hakka hizmet olarak gören Ak Parti Hükümetleri ile bu manzaralar lafta değil gerçekten mazide bıraktı. ‘Yol Medeniyettir’ şiarına sahip çıkan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin yıllardır süren ulaşım altyapısı problemini büyük ölçüde çözdük.”
REFAHIN BAŞ MİMARI AK PARTİ HÜKÜMETLERİ
Yolla, ulaşım kanalları ile gelen medeniyetin, dolayısıyla Türkiye’nin refahının baş mimarının AK Parti hükümetleri olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, yolun medeniyet olduğunu ve hiç şüphesiz ülkelerin ilerlemesinin ve kalkınmasının en önemli göstergelerinden biri olduğunu kaydetti. İnsanların sosyal, çevresel ve ekonomik ihtiyaçlarına yönelik talepleri ile birlikte gelişme gösterdiğini belirten Karaismailoğlu, “Diğer bir yanıyla da bu ihtiyaçların gelişimi için yollar, birer sürükleyici konumundadır. Bugün Kuşak Yol projesi ile yeniden canlanan İpek Yolu, kıtalar arası demiryolu ulaşımını artıran Marmaray, İstanbul içerisinde Anadolu ve Avrupa Yakası arasındaki trafiği kısaltan Avrasya Tüneli, İstanbullu araç sahiplerini trafik derdinden kurtaran Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul-İzmir arasındaki seyahat süresini 3,5 saate düşüren, yolu 100 kilometre kısaltan içinde Osmangazi Köprüsü’nün bulunduğu İstanbul-İzmir otoyolu; hem bölgesel hem de uluslararası ekonomiyi, bu özelliğinin yanında kültürel hareketliliği de canlandıran, tarihi projelerdir” dedi.
TARİHİ PROJELER SAYESİNDE BÜYÜK EKONOMİK KAZANIM ELDE EDİLİYOR
1915 Çanakkale Köprüsü’nün de içinde olduğu Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu kısa adıyla Malkara-Çanakkale Otoyolu’nun da bunlardan biri olduğunu kaydeden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu;
“Toplam 101 kilometre uzunluğundaki Malkara Çanakkale Otoyolu, ülkemizin Avrupa yakasını Çanakkale üzerinden Kuzey Ege’ye bağlayacak olan oldukça önemli bir projedir. Yaklaşık 5 bin 100 personel ve 740 adet iş makinesi ile gece gündüz çalışarak projemizin 18 Mart 2022`den önce hizmete girmesi için yapım çalışmalarını başarıyla sürdürüyoruz. Bu tarihi projeler sayesinde hem zamandan hem de enerjiden tasarruf sağlanarak büyük ekonomik kazanım elde edilmektedir. Ulaşım ve altyapı projeleri, yalnızca teknik projeler, mühendislik çalışmaları değildir. Ulaşım ve altyapı projeleri, istihdam için, ticaret için, eğitim için, sosyal yaşam için taşıyıcıdır. Ülkemizin, milletimizin layık olduğu biçimde yaşamasının önündeki engellerin kaldırılmasıdır.”
YABANCI YATIRIMCILARIN TÜRKİYE’YE DUYDUĞU GÜVENİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ
Geçen hafta, Yap-İşlet-Devret; Kamu-Özel Sektör İş Birliği çerçevesinde Antalya Havalimanı’nın kapasite artırımı projesi ihalesinin yapıldığına işaret eden Karaismailoğlu, “Antalya Havalimanı ihalesi iyi örnekler arasında yerini alan, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye duyduğu güveni bir kez daha gösterdi. Tüm ulaşım yatırımlarımızla yıllık 13,4 milyar dolarlık tasarruf etmemiz Kamu Özel İş Birliği ya da Yap-İşlet-Devret gibi modeller ile hayata geçirdiğimiz projelerde ısrarcı olmamızın bir sonucudur. Ancak, 2003 yılı öncesinde sadece tekerlek dönsün anlayışıyla yol yapıldığını görüyoruz. Biz kalkınma için yol gerekiyor dediğimizde, biz Türkiye’nin küresel güç olması için bu projeler gerekiyor dediğimizde, biz vatandaşlarımızın refahı, istihdamı, ekonomi için bu yatırımlar gerekiyor dediğimizde, muhalefet ettiklerini unutmadık. Onlara kalsak bugün ne kalitesiz yollarda yaşanan ölümlü kazaları azaltabilirdik, ne de ülkemiz Orta Koridor’da lojistik bir süper güç olabilmek için iddia sahibi olurdu” ifadelerini kullandı.
GENİŞ VE GÜÇLÜ BİR YOL AĞINA SAHİBİZ
Yılların birikimi olan bu anlayışı yıkmak için iktidar olarak ilk gününden bugününe çok ciddi bir gayret içerisinde olduklarını ve bu konuda büyük mesafeler kat ettiklerini aktaran Karaismailoğlu, “Bugün, uluslararası standartlara uygun olarak geliştirilmiş, sürüş konforu ve trafik güvenliğini azami ölçüde sağlayan, akıllı otoyolların da yer aldığı geniş ve güçlü bir yol ağına sahibiz. Sürücü ve yolcuların can ve mal güvenliğini en üst düzeyde sağlandığı ulaşım şebekeleri tesis ediyoruz” dedi.
ORTALAMA HIZI 40 KİLOMETREDEN 88 KİLOMETREYE YÜKSELTTİK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında, artan refahında, sorumlu olunan 5 sektörün önemine dikkati çeken Karaismailoğlu, bu farkındalıkla AK Parti hükümetleri boyunca Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına toplamda 1 Trilyon 136 milyar Lira’nın üzerinde yatırım yaptıklarına vurgu yaptı. “Bunun yaklaşık 695 milyarını ise karayollarına harcadık” diyen Karaismailoğlu, 2003 yılındaki bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 100 kilometreden 28 bin 400 kilometrenin üzerine çıkardıklarını söyledi. Bölünmüş yollar sayesinde yollardaki ortalama hızı 40 kilometreden 88 kilometreye yükselttiklerini dile getiren Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Araçların şerit ihlalleri ya da hatalı sollama nedeniyle yaşanabilecek çarpışma riskini ortadan kaldırdık ve yol kusurundan kaynaklanan kaza oranını neredeyse sıfıra indirdik. Sürücülerimizin yolculuk esnasında stresini azaltırken, trafik güvenliğini artırarak kazalardaki ölüm oranını düşürdük. 2003-2020 yılları arasında araç sayısı yüzde 170 ve taşıt hareketliliği yüzde 142 düzeyinde artmış olmasına rağmen, altyapı geliştirme çalışmalarımız sayesinde 100 milyon taşıt-km başına can kaybını yüzde 81 düzeyinde azalttık. Yine bölünmüş yollar sayesinde yılda 21 milyar TL tasarruf sağladık. Yaklaşık 4,44 milyon ton daha az CO2 emisyonu gerçekleştirmeye başladık. İş gücündense yaklaşık 315 milyon saat, bir başka deyişle 12 milyar 965 milyon TL tasarruf ettik” ifadelerini kullandı.
BÖLÜNMÜŞ YOL AĞININ YÜZDE 42’Sİ BSK KAPLAMALI
Bölünmüş yollar ile birlikte yolların yüksek performanslı, uzun ömürlü ve güvenli olması hususuna da büyük önem verdiklerini anlatan Karaismailoğlu, 2003-2020 yılları arasında yılda ortalama 14 bin 20 kilometre asfaltlama çalışması yaptıklarını kaydetti. Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, 2003 yılı öncesi 8 bin kilometre olan BSK kaplamalı yol uzunluğuna son 19 yılda 20 bin 269 kilometre daha ekleyerek 28 bin 860 kilometreye ulaştırdıklarını dile getirdi. Böylece Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğundaki 68 bin 537 kilometre bölünmüş yol ağının yüzde 42’sini BSK kaplamalı duruma getirdiklerinin altını çizen Karaismailoğlu, 2023 yılına kadar da yol ağının 31 bin 478 kilometresinin BSK Kaplamalı olmasını hedeflediklerini belirtti. Gelişmiş teknolojileri kullanarak son yıllarda inşa edilen bu yüksek standartlı yolların insanların karayolu ulaşımındaki beklentilerini en üst noktaya yükselttiğini kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu beklentileri karşılamak amacıyla yol yapımında yaygın olarak kullanılan mevcut teknolojilerin, AR-GE çalışmaları ile daha ileri seviyelere taşınması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Yüksek performanslı, uzun ömürlü ve güvenli yolların yapılması hedeflerine paralel olarak, yol üstyapılarının teşkilinde, farklı iklim, arazi ve çevreye duyarlı, yapım ve bakım maliyeti düşük asfalt imalatlarının gerçekleştirilmesi büyük önem taşıyor. Bu ihtiyaçları karşılayabilecek yeni alternatif malzeme ve ürün geliştirmek için yapılan araştırmalar, asfalt konusunda da kesintisiz sürdürülmektedir. Son yıllarda giderek yaygınlaşan taş mastik asfalt uygulamaları var. Gerek dünyada gerekse ülkemizde artan trafik hacmi, aşırı yükleme, iklim, topoğrafya ve yapım koşullarından gelen olumsuz etkiler yollarda yorulma, tekerlek izi oluşumu ve ondülasyon gibi kalıcı deformasyonlar oluşmaktadır. Kalıcı deformasyonlara karşı yüksek dayanım gösteren Taş Mastik Asfalt kullanımı, kaplamanın performansını ve ömrünü arttırmada son yıllarda karayollarında yaygın şekilde kullanılmaya başlandı.”
ÇEVREYE DUYARLI, DAHA AZ RİSK TEŞKİL EDEN ASTAR MALZEMELERİ KULLANIMINI SAĞLADIK
Geleneksel astar malzemelerine alternatif, çevreye duyarlı ve insan sağlığı için daha az risk teşkil eden astar malzemelerinin kullanımını sağladıklarını dile getiren Karaismailoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yüksek performanslı BSK kaplama türleri ve bitümlü bağlayıcı türlerini Ar-Ge projeleri sonucunda uygulamaya alıp yaygınlaştırarak yol ömürlerini uzattık, bakım maliyetlerini düşürdük. Hem yüksek performans hem de ekonomik fayda sağladık. Teknolojik, bilimsel ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak, ülkemizin güvenli, konforlu ve uzun ömürlü yolların yapılması yönünde talep ve ihtiyaçları gün geçtikçe artıyor.Bu kapsamda, yolun yapılacağı bölgenin iklim koşullarına ve yolun geometrik özellikleri ile trafik hacmine uygun bitümlü bağlayıcının kullanılmasına yönelik olarak BSK bitüm sınıfı seçim haritaları yayınladık ve kullanmaya başladık. Hızla gelişen ve büyüyen BSK kaplamalı yol ağımızın yapılandırılmış bir bakım, koruma, onarım, rehabilitasyon sırasını tanımlamak, kalite temeline dayanan hem mühendislik hem de ekonomik analizlere odaklanarak, ülkemiz koşullarına özgün Üstyapı Yönetim Sisteminin (ÜYS) geliştirilmesi çalışmalarına devam ediyoruz. Asfaltın yeniden kullanımı ve geri dönüşümü konusuna da hız verdik. Kazınmış asfalt ve üstyapı tabakalarının yeniden kullanımı üzerine AR-GE çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Yapılan tüm bu uygulamalarla karayolu üstyapılarının performansı ve ömrünü artırırken, iklim değişikliği etkisinin sınırlandırılması, trafik güvenliğinin iyileştirilmesi ve çevre kirliliği ve gürültüyü azaltmaya yönelik önemli kazanımlarda elde ettik.”
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar sınır tanımıyorlar FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
merhamet ve vicdanları yoktur
FETÖ’cüler Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
Marka & Patent çetesi | Devletin imkanlarını kullanıp Milletimize TUZAK kuruyorlar | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
“Pençe-Kilit Harekatı bölgesinden gelen acı haberler yüreğimizi dağladı. Görev sırasında metan gazından etkilenerek şehit olan kahraman evlatlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve silah arkadaşlarına sabır diliyorum. Tedavisi devam eden askerlerimize acil şifa temenni ediyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun.” MEKANLARI CENNET OLSUN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hankedi Kongre Merkezi’ne gelişinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından karşılandı.
Aile fotoğrafı çekiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler, “Sürdürülebilir ve İklim Değişikliğine Dayanıklı bir Gelecek için Yeni Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Vizyonu” temalı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 17. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Azerbaycan’ın Fuzuli şehrine ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Fuzuli Havalimanı’nda, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Amrullayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Agdam, Fuzuli ve Hocavend Özel Temsilcisi Emin Hüseyinov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün ve büyükelçilik personeli karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım eşlik ediyor.
Havalimanındaki karşılamanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindeki heyetle birlikte Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi’nin gerçekleştirileceği Hankendi şehrine hareket etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde gerçekleşecek “Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çoktaraflılık” başlıklı etkinlikte konuşmak üzere bulunduğu Vatikan’da Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile görüştü.
Vatikan Apostolik Sarayı’nda gerçekleştirilen görüşmede, Gazze’de yaşanan insanlık dramı, iklim değişikliğine karşı mücadele çabaları, İslamofobi ve ırkçılığa karşı mücadele ile ailenin toplumdaki varlığının önemi konuları ele alındı.
Kısa süre önce göreve seçilen Papa 14. Leo’yu tebrik eden Emine Erdoğan, bunun Hristiyan âlemi için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
GAZZE’DEKİ İNSANLIK DRAMI
Görüşmede, İsrail saldırısı ve ablukası altındaki Gazze’de yaşanan insanlık dramının üzerinde durulurken, Emine Erdoğan, kalıcı ateşkes ve insani yardımların ulaştırılması için Papa’ya “Gazze konusunda Hristiyan dünyası daha gür sesle destek çıkmalı” çağrısı yaptı.
Emine Erdoğan, Filistin’de kalıcı ve sürdürülebilir barış için iki devletli çözümün bir an önce hayata geçirilmesinin ve Filistin Devleti’ni resmen tanıyan ülkelerin sayısının artmasının önemini aktardı.
Emine Erdoğan, söz konusu bölgede yaşayan, kiliseleri ve cemaatleri sürekli tehdit altında bulunan Hristiyanların da artık huzur bulması gerektiğini de Papa’ya iletti.
Papa 14. Leo’nun ise Emine Erdoğan’a, Vatikan’ın uzun yıllardır Ortadoğu’daki çözümün bir parçası olma ilkesine göre hareket ettiğini söylerken ve Vatikan’ın da Filistin’de iki devletli çözümü ve barışı desteklediğini belirtti.
PAPA’YA “SIFIR ATIK” HAREKETİNE DESTEK DAVETİ
Emine Erdoğan, uluslararası toplumun bugün pek çok hayati sınamayla karşı karşıya olduğunu belirterek, bunlardan birinin de iklim değişikliğiyle mücadele olduğuna işaret etti.
Emine Erdoğan, kendisinin de kişisel olarak öncelik verdiği iklim değişikliği konusunda Türkiye’de başlattıkları “Sıfır Atık” hareketinden de Papa’ya bahsetti.
İklim değişikliğiyle mücadele meselesinin, Vatikan’la Türkiye arasında güçlü iş birliği potansiyeli taşıdığına inandığını aktaran Emine Erdoğan, Papa 14. Leo’ya, bugün Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde kurumsallaşan “Sıfır Atık” hareketine destek vermesinin önemli olduğunu söyledi.
İSLAM DÜŞMANLIĞI, IRKÇILIK VE HOŞGÖRÜSÜZLÜĞE KARŞI ÇABALARIN ORTAK İRADE ETRAFINDA BİRLEŞTİRİLMESİ ÇAĞRISI
İslam düşmanlığı, ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğün endişe verici derecede artış gösterdiğine de dikkati çeken Emine Erdoğan, bu eğilimlerin sadece yöneldikleri hedef grup bakımından değil, toplumun tüm kesimleri için tehlike oluşturduğunu vurguladı.
Emine Erdoğan, bu konudaki çabaların ortak irade etrafında birleştirilmesi gerektiğini de ifade etti.
Türkiye’nin farklı inanç ve kültürlerin yüzyıllardır bir arada, barış içinde yaşadığı coğrafya olduğuna değinen Emine Erdoğan, Hristiyan toplulukların Türkiye’nin zengin mozaiğinin ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dini azınlık gruplarının sorunlarına özel hassasiyetle yaklaştığını da aktaran Emine Erdoğan, azınlık vakıflarının taşınmaz mülkleri konusunda yaşanan sorunların, mevzuat değişikliği yapılarak azınlıkların lehine çözüme kavuşturulduğunu belirtti.
Papa 14. Leo ise Emine Erdoğan’a, Orta Doğu’da çok fazla grubun Hristiyanların haklarına saygı duymadığını, Türkiye’de Hristiyanların ve başka azınlıkların haklarının korunmasının bir model oluşturduğunu belirtti. “Türkiye, bu açıdan Orta Doğu’da barış için önemli ses” ifadesini kullanan Papa, ilk yurt dışı ziyaretlerinden birini Türkiye’ye gerçekleştirmek isteğini aktarırken, Türkiye ile Vatikan’dan yetkililerin bunun üzerine çalıştığını ve kasım sonu için planlama yapıldığını söyledi.
Papa, bu yılın İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “Türkiye, Hristiyanlar için önemli bir ülke ama aynı zamanda barışı inşa etme açısından önemli bir özgün köprü vazifesi görüyor ve önemli rol oynuyor” ifadelerini de kullandı.
Görüşmede ayrıca, Emine Erdoğan ve Papa, aile konularının da önemini ele aldı. Ailenin toplumsal huzurun anahtarı olduğu ve aslında bugün öne çıkan bireycilik, yalnızlık gibi birçok sorunda çözüm olabileceği üzerinde duruldu. İki inançta da ailenin önemli bir değer ve yere sahip olduğunun altı çizilirken, aile değerlerini ifsat etmek isteyen küresel tehditlere karşı tüm semavi dinlerin ortak duruş sergilemesi gerektiği vurgulandı.
Emine Erdoğan, Papa 14. Leo ile görüşmesine ilişkin sosyal medya platformlarındaki hesaplarından yaptığı paylaşımda, “Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde gerçekleşecek ‘Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çoktaraflılık’ programına katılmak üzere ziyaret ettiğim Vatikan’da, Katolik Dünyasının Ruhani Lideri, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum” ifadelerini kullandı.
Paylaşımda, görüşmede gündeme gelen konulara da değinen Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “Görüşmemizde önceliğimiz, Gazze’de süregelen insanlık dramı oldu. Kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve insani yardımların eksiksiz ulaştırılabilmesi adına, Hristiyan dünyasının daha güçlü bir duruş sergilemesinin taşıdığı hayati öneme dair görüş paylaşımında bulunduk. Vatikan’ın, Filistin’de adil ve sürdürülebilir barışın temeli olan iki devletli çözümü desteklemesini memnuniyetle karşıladığımı ifade ettim. Sayın Papa 14. Leo ile ayrıca küresel çevre hareketimizin temel taşlarından biri olan ‘Sıfır Atık’ yaklaşımını ele aldık. İklim krizinin, inanç ve coğrafya fark etmeksizin tüm insanlığın ortak meselesi olduğunda hemfikiriz. Bu çerçevede Türkiye ve Vatikan arasında iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir iş birliği potansiyeli olduğunu belirttim. Ortak çalışma alanlarımızı değerlendirdik. Nazik ev sahipliği için saygıdeğer Papa 14. Leo’ya şükranlarımı sunuyor, üstlendiği bu tarihi sorumluluğun Katolik âlemi ve tüm insanlık için hayırlı sonuçlar doğurmasını diliyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.