Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye-Afrika Ortalık Zirveleriyle, ülkemizin ciddiyetini, kıta ile münasebetlere verdiğimiz önemi açıkça ortaya koyduk. Allah’a hamdolsun ortak çabalarımız neticesinde Türkiye-Afrika ilişkilerini, 16 yıl önce hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde “Birlikte Kalkınma ve Refah için Güçlendirilmiş Ortaklık” temasıyla düzenlenen Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi başladı.
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen zirve öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan konuk devlet ve hükûmet başkanlarını tek tek karşıladı. Karşılamanın ardından zirve aile fotoğrafı çektirildi.
Zirvenin açılış oturumunda yaptığı konuşmada katılımcıları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin vasıtasıyla mama Afrika’nın dört bir yanındaki kardeşlerime buradan sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum” dedi.
Zirvenin üçüncüsü vesilesiyle katılımcıları Türkiye’de misafir etmekten duyduğu bahtiyarlığı dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008’de İstanbul’da ve 2014’te Malabo’da gerçekleştirilen iki zirvenin ardından yeniden bir araya gelmenin sevincini yaşadıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın şartlarına rağmen zirvenin icrası için katkılarını esirgemeyen Afrika Birliği Komisyonu’na da teşekkür etti.
“ORTAK TARİHİN İZLERİNE KITANIN HER KÖŞESİNDE RASTLANIYOR”
Türkiye Cumhurbaşkanı olarak kıtayı temsilen binlerce kilometre mesafe katedip toplantıya katılanlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılacak toplantı ve istişarelerin ülkeler için hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin Afrika halklarıyla kökleri 9. yüzyıla uzanan güçlü beşeri bağları bulunduğunu vurgulayarak, kıtanın farklı şehirlerinde inşa edilen asırlık camiler, kütüphaneler, hanlar ve limanların aradaki kadim dostluğun nişanelerinden sadece bazıları olduğunu kaydetti.
Ortak tarihin izlerine Sudan’dan Libya’ya, Harar’dan Cape Town’a, Mogadişu’dan Timbuktu’ya kadar kıtanın her köşesinde rastlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dönemin işgalcilerine karşı yürüttüğümüz İstiklal Harbi’mizin de özgürlük mücadelelerinde Afrika halklarına cesaret ve ilham verdiğini biliyoruz. Bu müşterek geçmişimize rağmen gerek ülkemizin gerekse kıtanın içinde bulunduğu şartlar sebebiyle ilişkilerimizde bir dönem adeta bir fetret devri yaşadığımız gerçektir. Ancak bu dönemde bile Türkiye, Afrika’ya ve Afrika halklarına asla sırtını dönmemiştir. Başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere kıtadaki özgürlük hareketlerini dönemin zorlu koşullarına rağmen güçlü bir şekilde desteklemiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’in Türkiye’de Afrika yılı ilan edilerek kıtayla ilişkilerde yeni bir sayfa açıldığını dile getirerek, bir tarafta Afrikalı kardeşlerle yeniden kucaklaşırken diğer taraftan da iş birliğini eşit ortaklık ve kazan-kazan temelinde ilerletmeye çalıştıklarını anlattı.
Kıtaya yönelik üstenci, nobran, buram buram oryantalizm kokan bakış açılarını daima reddettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Afrika açılımıyla ivme kazanan iş birliğimizi 2008 yılında Afrika Birliği’nin stratejik ortağı olarak bütüncül bir yapıya kavuşturduk. İki kez düzenlediğimiz Türkiye Afrika Ortaklık Zirveleriyle ülkemizin ciddiyetini, kıtayla münasebetlere verdiğimiz önemi açıkça ortaya koyduk. Allah’a hamdolsun ortak çabalarımız neticesinde Türkiye-Afrika ilişkilerini, 16 yıl önce hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Bakınız burada ortak başarımızı göstermesi açısından bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Kıtayla 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2020 yılında 25,3 milyar doları aştı. Bu senenin ilk 11 ayındaki ticaretimiz şimdiden 30 milyar doları yakaladı. Kıta çapındaki yatırımlarımızın değeri ise 6 milyar dolara ulaştı. Türk firmaları yaklaşık 25 bin Afrikalı kardeşimize istihdam sağlıyor. Müteahhitlik şirketlerimiz Afrika genelinde toplam değeri 78 milyar dolara varan 1686 projeye imza attı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika kökenli insanların Türkiye’ye yönelik yatırımlarının giderek arttığını da söyledi.
“İKİLİ TİCARETİMİZİ 75 MİLYAR DOLARA TAŞIYACAĞIMIZA İNANIYORUM”
Bavul ticareti ve esnaflıkla başlayan girişimlerin bugün istihdam sağlayan ülkenin ihracatına katkıda bulunan firmalara dönüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki Afrika diasporasının bu yatırımlarını desteklediklerini ve teşvik ettiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ocak 2021’de yürürlüğe giren Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması’nı yakından takip ettiklerini dile getirerek, “İkili ticaretimizi, müşterek çabalarımızla önce 50 milyar dolara, ardından da 75 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
Son 16 yılda katedilen mesafeye bakıldığında Türkiye ile Afrika arasındaki gerçek potansiyelin bu hedeflerin fevkinde olduğunu açıkça ortaya koyduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret ve yatırımlarla beraber diğer alanlarda da iş birliğinin ilerletildiğini kaydetti.
2005 yılında kıtada 12 olan büyükelçilik sayısının 42’ye çıktığını, yine bu yıllarda Ankara’da sadece 10 Afrika ülkesinin büyükelçiliği varken bugün bu sayının da 37’ye yükseldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi Somali’de açtık. Uluslararası kamuoyunun milyonlarca insanın dramına gözlerini kapattığı Somali’yi 2011 yılında eşimle beraber ziyaret ettik. Kendi insanımızla birlikte dünya kamuoyunun da dikkatini bu kardeş ülkedeki insani krize çekmeye çalıştık. O ziyaret sadece birileri tarafından ‘çökmüş devlet’ olarak tarif edilen Somali’nin değil, Doğu Afrika’nın da kaderini değiştirdi. Gereken destek sağlandığında ve samimiyetle emek verildiğinde bir halkın küllerinden yeniden doğabildiğini hep birlikte dünyaya gösterdik.”
Afrika’daki trajedilere yönelik hassas tavrı, Ebola salgını başta olmak üzere kıtayı etkileyen diğer insani krizlerde de sergilediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Diplomatik misyonlarımızın yanı sıra TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları, Kızılay gibi kurumlarımızla kıta genelindeki varlığımızı daha da yaygınlaştırdık. Eski kolonyal alışkanlıkların yeni modellerle sürdürülmeye çalışıldığı günümüzde biz birlikte kazanmanın, birlikte kalkınmanın, birlikte gelişmenin, birlikte kol kola geleceğe yürümenin gayretindeyiz. Bu süreçte özellikle kadınlara, gençlere ve çocuklara ulaşmaya özel önem atfediyoruz. Türkiye burslarımızdan yararlanan Afrikalı öğrencilerin sayısı 14 bini aştı. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde zaman zaman Türkiye mezunu bu kardeşlerimizle karşılaşıyor ve onların başarılarından gurur duyuyoruz. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları kıtayı dünyaya bağlayan uluslararası hava yolu şirketlerinden biri hâline geldi. Koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntıların da aşılmasıyla birlikte inşallah önümüzdeki dönemde sefer sayısının artacağına inanıyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Somali’deki Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sudan’daki Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nijer’deki Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesi Afrikalı kardeşlerimize şifa kapısı olmayı sürdürüyor. Şimdiye kadar dünya genelinde 5,5 milyona yakın insanın hayatına mal olan koronavirüs salgını döneminde de Afrikalı dostlarımızı yalnız bırakmadık. Gelişmiş ülkelerin tamamen içlerine kapandığı bu zor günlerde biz tıbbi yardımlarda dünyada ikinci sıraya yerleştik. Aralarında 44 Afrika ülkesinin de yer aldığı toplam 160 devlet ve 12 uluslararası kuruluşa katkıda bulunduk. Kovid-19 aşısına erişimde yaşanan küresel adaletsizliğin ve Afrika’nın mağduriyetinin farkındayız. Afrika nüfusunun yalnızca yüzde 6’sına Kovid-19 aşısı tatbik edilebilmesi insanlık adına yüz kızartıcıdır. Bu sorunun çözümüne katkı sağlamak amacıyla imkânlarımız nispetindeki önümüzde dönemde 15 milyon doz aşıyı paylaşmayı planlıyoruz. Yerli ve millî aşımız TURKOVAC için acil kullanım onayına kısa bir süre önce başvurduk. Süreç tamamlanınca aşımızı milletimiz ve Afrikalı kardeşlerimizle beraber tüm insanlığın hizmetine sunacağız” dedi.
“30 AFRİKA ÜLKESİNE 50 ZİYARET GERÇEKLEŞTİRDİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika kıtasına ilk ziyaretini Başbakanlık görevini üstlendikten yaklaşık bir yıl sonra, 2004 senesinde yaptığını hatırlatarak, şunları aktardı: “Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla şimdiye kadar toplam 30 Afrika ülkesine 50 ziyaret gerçekleştirdim. Bunların kahir ekseriyeti ülkemizin bu düzeyde yapılan ilk ziyaretlerdi. Aynı şekilde kıtanın dört bir yanından dost devlet ve hükûmet başkanlarını ülkemizde ağırlamanın sevincini yaşadık. Hemen her sene yurt dışı ziyaret programıma birkaç ülkeyi kapsayan bir Afrika seyahati eklemeye bilhassa özen gösteriyorum. Afrika kıtasına her gidişimde, 2004 yılında yaptığım ziyaret kadar heyecan duyuyor, mutlu oluyorum. Çünkü bu ziyaretlerde her türlü zorluğa rağmen yılmadan çalışan, ter döken, hayata umutla sarılan mütevekkil insanlar gördüm. Başının üstünde adeta tüm dünyanın ağırlığını taşıyan vefakâr, emekçi kadınlar gördüm. Şafağın ışıklarıyla beraber çıplak ayaklarıyla yollara koyulan, gözleri pırıl pırıl Afrikalı çocuklar gördüm. Ak düşmüş saçlarında yıllarca, binlerce yıllık Afrika bilgeliğini temsil eden yaşlılar, piri faniler gördüm. Gece gündüz demeden ülkesi ve milletinin refahı için gayret gösteren siyasetçiler, basiretli devlet adamları gördüm. Yarınların bugünden çok daha iyi olacağı inancıyla mücadele eden, ülkeleri için hayal kuran gençler gördüm. Mama Afrika’nın kadim birikimini, kültürünü, zenginliğini eserleriyle tüm dünyaya aktaran sanatçılar, yazarlar, şairler gördüm. Kendi ihtiyaç duysa bile ekmeğini komşusuyla paylaşmaktan çekinmeyen müşfik kalpler gördüm. Yoksulluğu, kıtlığı, yıkımı, gözyaşını, acıyı gördüğüm gibi umudu, asaleti, cesareti, merhameti, kardeşliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı da gördüm. Afrikalı kardeşlerimizin gayreti, mücadelesi ve azmi karşısında daima büyük bir saygı gördüm.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrika’nın Madibası” olarak adlandırılan Nelson Mandela’nın “Büyük bir tepeyi aştığında insanın bulacağı şey, daha aşılacak çok tepelerin olduğudur” sözünü anımsattı. Afrika ile ilişkileri geliştirme yolculuğunda ekonomiden ticarete, sağlıktan yatırımlara kadar birçok zorluğun üstesinden geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin en büyük başarılarını elde etmelerine rağmen bulundukları konumla asla yetinmediklerinin altını çizdi.
Ortak tarihlerinden ve aralarındaki sağlam dostluklardan güç alarak hep daha iyiye, daha güzele, daha yükseğe ulaşmanın mücadelesini verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette 16 yıl öncesine göre gerek Afrika Birliği gerekse kıta ülkeleriyle ilişkilerimizin geldiği seviyeyi önemsiyoruz. Sadece 2005 senesiyle bugünkü rakamları karşılaştırmak bile 16 yıl gibi kısa sürede ne kadar büyük başarılara imza attığımızın delilidir. Ancak biz çok daha büyük hedeflerin, daha ulvi gayelerin peşindeyiz. Biz artık tepeleri değil Kilimanjaro gibi dağları aşmayı istiyoruz” diye konuştu.
“AFRİKA KITASININ GÜVENLİK KONSEYİ’NDE SÖZ VE KARAR HAKKININ OLMAMASI ÇOK BÜYÜK BİR ADALETSİZLİKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya 5’ten büyüktür bayrağı altına yürüttüğümüz mücadeleyi sadece kendimiz için değil Afrikalı kardeşlerimizin için de veriyoruz. Son birkaç yılda yaşadıklarımız tüm insanlığın kaderini, Güvenlik Konseyi üyesi 5 ülkenin insafına bırakmanın yanlışlığını göstermiştir. 1,3 milyar insanın yaşadığı Afrika kıtasının Güvenlik Konseyi’nde söz ve karar hakkının olmaması çok büyük bir adaletsizliktir. Afrika’nın Güvenlik Konseyi’nde hak ettiği şekilde temsil edilebilmesi için güç birliği yapmamız gerektiğine inanıyorum. Mevcut statükodan nemalananlar bizim çabalarımızdan rahatsız olsa da evlatlarımızın geleceği için biz bu mücadeleyi vermekte kararlıyız.”
Bugün üçüncüsünü gerçekleştirdikleri zirvenin, Türkiye’nin Afrika kıtasına ve kıtanın meselesine yönelik ilgisinin geçici olmadığını ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu zirvelerle Afrikalıların de Türkiye’yle iş birliğine verdikleri önemi müşahede etme imkânı bulduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık birbirlerini daha yakından tanıdıklarını, samimiyetlerini bildiklerini, ülkeleri arasında çok ciddi bir iş birliği potansiyelinin var olduğunu gördüklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “Bundan sonra öncelikle hedefimiz ilişkilerimizin kurumsallaştırılması, derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi olmalıdır. Türkiye olarak bu kapsamda, bölgesel örgütlerle iş birliğimizi güçlendirmeyi arzu ediyoruz. Ülkemizin kıta genelindeki diplomatik misyon ve temsilcilik sayısının artması için çalışmalarımızı hızlandıracağız. Afrika ülkelerinin, ülkemizdeki temsilcilik sayılarının da yükselmesi için teşviklerimizi devam ettireceğiz. Afrika tarihinin, kültürünün, edebiyatının, siyasetinin, ekonomisinin ülkemizde daha iyi anlaşılması için farklı projeleri devreye alacağız. Sağlıktan savunmaya, enerjiden tarım ve teknolojiye uzanan geniş bir yelpazede iş birliğimizin kökleşmesi için gayret göstereceğiz.”
Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olarak Afrikalıların karşılaştığı güvenlik sınamalarını gayet iyi bildiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boko Haram, Eş-Şebab, DEAŞ gibi örgütlerin sadece birkaç ülkenin sorunu olmadığına, herkesin ortak düşmanı olduğuna dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ve PKK ile masum Afrikalıların canına kasteden bu terör örgütleri arasında hiçbir ayrım olmadığını vurgulayarak, “Türkiye’nin ileri teknolojiye sahip savunma sanayi ürünlerini ve terörle mücadelede edindiği tecrübeleri Afrikalı dostlarımızın istifadelerine sunmaya hazırız. Bu vesileyle FETÖ’yle mücadelemize destek veren, bu teröristlerin faaliyetlerini yasaklayan, örgütle iltisaklı sözde eğitim kurumlarını Maarif Vakfı’mıza devreden veya kapatan tüm dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Afrika atasözü olan “Bugün yaptığımız her şey tarihe kazınır” ifadelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İnşallah biz de bugün yapacağımız işler ve alacağımız kararlarla Türkiye-Afrika ilişkilerinin geleceğine damga vuracağız. Nitekim bu doğrultuda zirve öncesinde yoğun bir çalışma yapıldı. Üst düzeyli memurlarımız bugün onayımıza sunulan belgeleri müzakere etti. Dışişleri Bakanlarımız da metinlere son şeklini dün verdi. Kendilerine mesailerinden ve emeklerinden ötürü teşekkür ediyorum. Bizlere de bildiri, eylem planı ve ortak uygulama raporu belgelerini onaylayıp, ilişkilerimizde yeni bir merhaleye kapı açmak düşüyor. Bu kapıyı da açarak aydınlık bir geleceğe adım atacağımıza inanıyorum. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum. 11-13 Mart 2022 tarihlerinde yapılacak 2. Antalya Diplomasi Forumu’nda sizlerle yeniden bir araya gelmeyi ümit ediyorum. Zirvemizin başarıyla sonuçlanacağı inancıyla Türkiye-Afrika ortaklığının geleceği için en iyi dilek ve temennilerimi sunuyorum. Zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen ve zirvemize katılan herkese teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde çekilen aile fotoğrafını imzaladı.
Aile fotoğrafında yer alan isimler:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokratik Kongo Cumhurbaşkanı Felix Antoine Tshisekedi Tshilombo, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Komorlar Birliği Cumhurbaşkanı Assoumani Azali, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el Menfi, Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh, Nijerya Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari, Orta Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Faustin-Archange Touadera, Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Farmajo, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Julius Maada Bio, Moritanya Cumhurbaşkanı Mohamed Cheikh El Ghazouani, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Ekvator Ginesi Ulusal Savunma ve Devlet Güvenliğinden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Teodoro Nguema Obiang Mangue, Gambiya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Isatou Touray, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali, Nijer Başbakanı Ouhoumoudou Mahamadou, Cezayir Başbakanı Aimene Benabderrahmane, Güney Sudan Cumhurbaşkanının Ulusal Güvenlik Danışmanı Tut Gatluak Manime, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu Komisyon Başkanı Jean-Claude Kassi Brou, Afrika Kıtası Serbest Ticaret Bölgesi Genel Sekreteri Wamkele K. Mene ile Uganda, Çad, Gana, Angola, Burundi Kamerun, Kongo, Fildişi Sahilleri, Gabon, Liberya, Güney Sudan, Tunus, Zimbabve, Zambiya, Tanzanya, Mısır, Güney Afrika, Malavi, Kenya, Burkina Faso ve Fas’tan bakanlar, özel temsilciler ile büyükelçiler bulundu.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek.
11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı.
Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak.
Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak.
KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı
KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir.
Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) yeni üyeleri Anıtkabir’i ziyaret etti ve ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç ve göreve yeni başlayan HSK üyeleri, Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Yılmaz Tunç, mozoleye çelenk bırakırken dua okudu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Tunç, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin teminatı olan hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yargı bağımsızlığı ve hakimlik-savcılık güvencesini esas alan bir anlayışla görev üstlenen Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni üyeleri olarak huzurunuzdayız. Kurduğunuz Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri olan adaletin, her bireyin hakkını eşitlik ve tarafsızlık temelinde koruyan bir sistemle tecelli etmesi için büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından asla ödün vermeden, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi için Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak hedefiyle azim ve kararlılıkla çalışacağız.
Planlı bir reform stratejisi içerisinde insan kaynağından fiziki ve teknolojik altyapıya, mevzuattan uygulamaya kadar her alanda gelişmeye devam eden yargı sistemimizi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmadan daha erişilebilir ve daha güvenilir yapmanın gayretiyle çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin vicdanında karşılık bulan adalet anlayışını yaşatmak ve emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizin yüksek değerlerini daha da yüceltmek azmimizi bir kez daha aziz hatıranız önünde saygıyla ifade ediyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
HSK YENİ ÜYELERİYLE İLK TOPLANTISINI YAPTI
Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Yılmaz Tunç, HSK’ye yeni atanan üyelerin de katıldığı ilk Genel Kurul toplantısına başkanlık yaptı.
HSK binasında yapılan toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, HSK’ye seçilen yeni üyelerin, yargı camiasına ve adaletin tecelli etmesine büyük katkılar sunacağına yürekten inandığını söyledi.
HSK’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminatı olan bir anayasal kuruluş olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz Tunç, Kurulun bu noktadaki öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çeken Bakan Tunç, “Bu süre içerisinde özellikle mevzuatımızın, kanunlarımızın vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilenmesi anlamında TBMM’de yoğun çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Temel kanunlarımızın tamamı vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirilerek yenilenmiştir. Yargının fiziki kapasitesi küçümsenmeyecek derecede artırılmıştır.” diye konuştu.
Vatandaşların adalete olan güvenini daha da artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Bu anlamda yeni dönemde de yapacağımız çok önemli çalışmalar var. Son 20 yılda ülkemiz planlı bir yargı reformu stratejisi ile çalışmalarını bugünlere getirmiştir. Çok sayıda Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuyla paylaşılmış ve bu kapsamda da mevzuat düzenlemesi ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.” dedi.
Bakan Tunç, 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedefler olduğunu vurgulayarak, “Bu hedefleri önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde uygulama planı dahilinde hayata geçirerek özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin ilk yargı paketinin bayram öncesi yasalaştığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adalet sistemini daha etkin hale getirmeye yönelik başka hazırlıklar da var. Özellikle hukuk yargılamalarıyla ilgili süreçleri hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmek için yapılacak çalışmalar var.” dedi.
Yeni Kurulun görev yapacağı 4 yıllık süre içerisinde, “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı” yapma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalara imza atacaklarına inandığını dile getiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Daha güvenilir bir adalet sistemi noktasındaki bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumdan hiç vazgeçmeden yeni dönemde de çok önemli çalışmalara imza atacağımızı belirtmek istiyorum. Her birinize hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah, çok güzel çalışmalara hep beraber el birliğiyle imza atacağımızı ve milletimizin güvenine layık olmak için yoğun bir çaba göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.”
Türk İş Dünyasının önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti.
GÜZEL İNSAN ASIM KİBAR
Türk sanayiinin önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti. Duayen iş adamı Kibar’ın cenazesi, 8 Haziran Pazar günü Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Sanayiinin gelişiminde büyük görevler üstlenen Asım Kibar, kurucusu olduğu Kibar Holding ile alüminyum, otomotiv, gıda, gayrimenkul ve enerji gibi birçok sektörde öncü yatırımlara imza attı. Sanayinin yanı sıra sağlık ve eğitim alanında çok sayıda insanın hayatına dokunan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi. İş dünyasında güven, dürüstlük, çalışkanlık ve inovasyon gibi değerlere büyük önem veren Kibar, çalışanlarıyla sık sık bir araya gelerek deneyimlerini paylaşan bir lider olarak tanınıyordu. “Güven En Değerli Servet” adlı bir otobiyografik eseri de bulunan Asım Kibar, 92 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.
Değerli büyüğümüz saygın iş adamı Sayın Asım Kibar Beyefendiyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz Saygıdeğer Kibar Ailesine ve Assan Camiasına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz Allah sabır metanet ihsan eylesin. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Nur İçinde Yatsın
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Müşerref olduğumuz Kurban Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri bir bayrama daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd olsun. Bu aziz ve mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“BİRLİK RUHUMUZU TAZELEDİĞİMİZ BAYRAMLAR, AYNI ZAMANDA RIZAYI İLAHİYE AÇILAN BEREKET KAPILARIDIR”
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Yüce Allah bizleri sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz; selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyorum.
Birlik ve beraberlik ruhumuzu tazelediğimiz, dayanışma ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bayramlar, aynı zamanda rızayı ilahiye açılan birer bereket kapılarıdır. Millet olarak hep birlikte teneffüs ettiğimiz bayram iklimi, yardımlaşma ve muhabbet duygumuzun en üst düzeyde seyrettiği mümbit bir atmosferdir. 86 milyon vatandaşımızın her birinin bu atmosferi iyi değerlendireceğine; hayır ve hasenat faaliyetleriyle güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.
Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda destansı bir mücadele veren; İsrail’in bütün barbarlıkları karşısında vakur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizi de ülkem ve milletim adına hürmetle selamlıyor, Kurban Bayramlarını yürekten tebrik ediyorum. Saldırılarda şehit düşen tüm Gazzeli kardeşlerimi rahmetle yâd ediyor; yaralılara acil şifalar diliyorum.
“GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN FARKLI KÖŞELERİNDE SÜREGELEN İSTİKRARSIZLIKLARIN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gazze, Sudan ve Somali başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde süregelen istikrarsızlıkların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
Türkiye olarak gerek Filistin’deki soykırımın durdurulması gerekse Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla neticelenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yapılan toplantı, dördüncü yılına giren kuzeyimizdeki kanlı savaşın bitirilmesi yönünde tarihî bir adım olmuştur.
Komşumuz Suriye’de Yeni Yönetimin ülkenin millî birliği, toprak bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyoruz. Bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de destekleriyle Suriye, inanıyoruz ki kalıcı huzura kavuşacak, eski ihtişamlı günlerine yeniden dönecektir.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülkemize etkisini asgariye indirecek ekonomi politikalarını kararlılıkla uyguluyoruz. Makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu etkilerini enflasyon başta olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, vatandaşlarımızın hayat standardını düşüren her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.
Aynı şekilde, Asrın Felaketinin açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutumuzun anahtarını hak sahibi afetzedelerimize teslim ettik. 252 bin ilave yapı ile, inşallah yıl başına kadar toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını depremzede kardeşlerimize takdim edeceğiz.
“EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA ATTIĞIMIZ ADIMLARI ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİMİZLE DAHA MUHKEM BİR ZEMİNE OTURTTUK”
Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. Örgütün kendini fesih ve silah bırakma kararı almasının ardından yeni bir aşamaya geçtik. Aziz milletimizin duası, siyaset kurumunun desteğiyle yakın bir zamanda yarım asırlık bir musibetten ülkemizi inşallah hep beraber kurtaracağız. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum: Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.
86 milyon olarak ebedi kardeşliğimizi ve iç cephemizi güçlendirdiğimiz bir dönemde, ana muhalefetin ‘kimseyle bayramlaşamayan parti’ hâline dönüşmesinden duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isterim. Temennimiz; yanlışta ısrarın bir an önce son bulması ve Türkiye’nin tüm renklerinin özellikle bayramlarda bir araya gelmeyi başarabilmesidir. Çünkü ülkemizin dört bir yanını süsleyen billboardlarda dediğimiz gibi; ‘adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye’dir.
“YOLA ÇIKACAK TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN TRAFİK KURALLARINA TİTİZLİKLE UYMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM”
Bu düşüncelerle, Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın, gönül coğrafyamızda ve dünyanın farklı ülkelerindeki her bir kardeşimin bayramını tekrar tebrik ediyorum. Rabbim, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin dua ve ibadetlerini kabul eylesin, diyorum.
Yola çıkacak tüm vatandaşlarımızdan trafik kurallarına titizlikle uymalarını özellikle istirham ediyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor; hepinize hayırlı bayramlar diliyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla…”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.