Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin üzerine inşa edeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın’da Atatürk Kent Meydanı’nda düzenlenen Gökbel Barajı, 4 bin 398 kişilik öğrenci yurdu, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Hastane Ek Hizmet Binası ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü Aydın’da, ovasıyla, dağıyla, deniziyle eşsiz güzelliklere sahip bu kadim şehirde bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Aydın’ın Çakabey’den beri bin yıldır istiklalin önemini de bedelini de çok iyi bilen bir şehir olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Mücadele’nin öncü şehri Aydın’ın rahmetli Adnan Menderes ile demokrasinin de kalesi olduğunu gösterdiğini ifade etti.
“ÜLKEMİZE KAZANDIRDIĞIMIZ ESERLERİMİZLE, HİZMETLERİMİZLE KONUŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Kendilerinin de Aydın’a olan sevgilerini, muhabbetlerini, kıymet ve kadir bilirliklerini 20 yıla yakındır yaptıkları hizmetlerle, kazandırdıkları eserlerle ispatladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de kente ziyaretlerini, yapımı tamamlanan yaklaşık 1 milyar 353 milyon liralık eser ve hizmetlerin resmî açılışını yaparak taçlandırmak istediklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün eğitimde, çeşitli ilçelerde inşa edilen 92 dersliğe sahip anaokulundan liseye kadar her seviyedeki 11 okulun, üniversitenin, hastane ek binasının, psikiyatri binasının, eğitim ve iktisat fakülteleri binalarının resmî açılışlarını yapacaklarını belirterek, gençlik ve sporda 4 bin 400 yatak kapasiteli iki öğrenci yurdunu, üç gençlik merkezini, altı spor salonunu ve diğer yatırımları hizmete açacaklarını belirtti.
Sağlıkta, çeşitli ilçelere kazandırdıkları devlet hastane binalarını, aile sağlık merkezlerini, ağız ve diş sağlığı merkezini, il sağlık müdürlüğü hizmet binasının resmî açılışlarını yapacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre ve şehircilikte TOKİ’nin 206 konutunun, İller Bankası altyapı projelerinin hizmet binalarının açılışını yapacaklarını anlattı.
Tarımda 360 milyon liralık bir yatırımla tamamladıkları Gökbel Barajı’nı, dört sulama tesisini, dere ıslahı çalışmasını, 29 tarımsal destekleme, dokuz gıda tesisi hibe projesini resmen hizmete alacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada, Kuşadası Liman Başkanlığı Hizmet Binası’nı, Gar Binası ve köprü restorasyonu projelerini, enerjide, iletim hatları ve trafo yatırımlarını, içişlerinde karakol binalarını, çok sayıda sosyal tesisi, restorasyon projelerini, altyapı yatırımlarını, sanayide Aydın Organize Sanayi Bölgesi Atık Tesisi’ni, Diyanetin yapımını tamamladığı camileri ve diğer kurumların şehre kazandırdığı diğer yatırımları hizmete açacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Söke’de Avrupa ve Türkiye’nin en büyük kâğıt üretim tesisinin açılışını da gerçekleştirdiklerini anımsatarak, “İlk etabının yatırım tutarı 550 milyon dolar. Hâlen inşası devam eden ikinci etabının yatırım tutarı da 450 milyon dolar olan bu fabrika bittiğinde, 1 milyar dolarlık bir tesisi Aydın’ımıza, Söke’ye kazandırmış oluyoruz” dedi.
Fabrikanın, Türkiye’nin yıllık 250 milyon dolarlık kâğıt ithalatının önüne geçeceğini, 200 milyon dolarlık da ihracat yapacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları belirtti: “Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme hedefimize önemli bir katkı yapacak bu yatırımın ülkemize ve Aydın’ımıza hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin ve milletimizin içi boş tartışmalara, yalan ve iftira üzerine kurulu polemiklere, terör örgütlerinin payandalarıyla yol yürüyen siyasetçilere değil, işte bu tür eserlere, hizmetlere ihtiyacı vardır. Şair ne diyor? ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Ülkemize ve milletimize kazandırdığımız eserlerimizle, hizmetlerimizle konuşmaya, övünmeye devam edeceğiz. İnsanımıza iş, aş sağlayacak, geleceğine güvenle bakmasını temin edecek her gayretin yanındayız, yanında duracağız. Bugün burada açılışını yaptığımız tüm bu eser ve hizmetlerin Aydın’ımıza, ülkemize, sizlere hayırlı olmasını diliyorum. Bu yatırımların şehrimize kazandırılmasında emeği geçen bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, firmalarımızı, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.”
“TÜRKİYE’NİN SANAYİLEŞME VE KALKINMA HAMLELERİNİN ÖNÜ SİNSİ TUZAKLAR VE PROVOKASYONLARLA KESİLDİ”
Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinin bayrak şehri Aydın’da geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan samimi bir hasbihal yapacağını, dertleşeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle bir dertleşelim ki Haziran 2023’te artık bu işi Aydın’da bitirelim” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin, dünyanın pek çok tarihî atılım yaşadığı son iki asrını siyasi, askerî, ekonomik kayıplarla ve istiklal mücadeleleriyle geçirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı’nın yıkılışından sonra kurulan Cumhuriyet döneminde de bu mücadelelerin süregeldiğini hatırlattı.
Türkiye’nin sanayileşme ve kalkınma hamlelerinin önünün sinsi tuzaklar ve provokasyonlarla kesildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların demokrasi ve özürlük taleplerinin önünün darbeler ve vesayetle tıkandığına dikkati çekti.
Milletin tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle ilişkisinin kopartılmak istendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kayıpların bize maliyeti çok ağır olmuştur. Kanımızla yoğurarak vatan toprağı yaptığımız, defalarca düşman istilasından ve terör tehdidinden kurtardığımız, ebedi yurdumuz olarak gördüğümüz ülkemizin köyleri, ilçeleri, illeri en temel altyapılardan mahrum kalmıştır. Yokluğun, yoksulluğun pençesinde kıvranan, bir avuç toprağı ekip biçerek karnını doyurmaya çalışan insanlarımız buldukları ilk fırsatta kendilerini şehirlere, hatta yurt dışına atmıştır. Oralarda da zorlu hayat şartları insanlarımızın yakasını bırakmamıştır. Bir yandan geçim derdi, bir yandan faşizan baskılar altında bunalan milletimiz rahmetli Menderes gibi kendi bağrından çıkan liderlerin açtığı özgürlük ikliminde bir parça nefes alabilmiştir.”
“TÜRKİYE’Yİ, MİLLETİMİZİ BİR KEZ DAHA AYNI KÂBUSA MAHKÛM ETMEK İSTEYENLERİN ELİNE BIRAKMAYACAĞIZ”
Menderes’in idamından önce yazdığı son mektubu okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun kadir kıymetinin çok iyi bilinmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cellatlarına karşı bile bu kadar merhametli bir insana kıyanların, millete karşı sergiledikleri acımasızlığa, bu mektubun yazıldığı tarihten sonraki dönemlerde de sayısız defa şahit olduk” diye konuştu.
Menderes’e darağacında son nefesini verdiren darbecilerin de tek parti faşizmi artıklarının da hiç hatırlanmadığını ya da lanetle anıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünün CHP’sinin o günün bedelini ödemesi gereken atıklar olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için Aydın, bu CHP’ye prim vermemeli. 2023’te Aydın, inanıyorum ki CHP’ye faturayı çok ağır kesmelidir. Menderes, mektubunda da belirttiği gibi ölüsüyle bile onları silip süpürmüş, milletin gönlünde taht kurmayı başarmıştır” diye konuştu.
Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde son 20 yılda attıkları her adımda merhum Menderes’i rahmetle ve minnetle yâd etmelerinin sebebinin, ülkeye yaptığı hizmetler yanında bu onurlu duruşu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin kalkınmasını engelleyen, demokrasinin, hak ve özgürlüklerin gelişmesine tahammül edemeyen zihniyet, ne kadar gizlemeye çalışırsa çalışsın bugün de kendini belli ediyor. Ne diyor? ‘Erdoğan’ın akıbeti de Menderes gibi olacak’ diyorlar. Ey CHP’nin atıkları, biz bu yola çıkarken beyaz kefenimizi giyerek çıktık. Bizi bu tür tehditlerle korkutamazsınız. CHP yönetimini habis bir ur gibi kuşatan bu zihniyet, her hayırlı esere ve hizmete karşı çıkmayı, her fırsatta ülkesini dışarıya şikâyet etmeyi, milletinin değerlerine düşmanlık yapmayı siyaset kisvesi altında sürdürüyor. Bugüne kadar ülkenin bir adım daha ileriye gitmesi için gündeme getirdikleri tek bir teklifleri, tek bir projeleri olmayanlar, kurdukları ittifakla ülkenin yönetimine taliplermiş. Ya Allah aşkına şu CHP’nin bu ülkede yaptığı ne var ki? Dikili bir ağaçları var mı? Öyleyse şimdiden 2023’e çok iyi hazırlanmamız lazım. İttifakın bir tarafına milletvekilleri teröristlerle oynaşan PKK’nın payandası partiyi, diğer tarafına şehit yakınlarına küfreden milletvekillerini baş tacı yapan sözde milliyetçi partiyi almışlar, arkalarına da kırık dökük kim varsa takmışlar. ‘Nereden geliyorsunuz’ diye sorsanız, 40 kafadan 40 ayrı ses çıkar. ‘İstikamet neresi’ deseniz, yine 40 kafadan 40 ayrı ses çıkar. ‘Ne yapacaksınız’ deseniz, bu defa kimseden bir ses çıkmaz. Çünkü böyle bir dertleri, böyle bir hazırlıkları yok.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet olarak bu fotoğrafın yabancısı olmadıklarını belirterek 1970’lerde, 1990’larda aynı kâbusu defalarca yaşadıklarını söyledi. “Toplum hafızamız, geri kalmışlığın ağır yükünü omuzlayarak, baskı ve zulüm altında inleyerek, umudunu kaybetme noktasına gelerek yaşadığı bu kâbusları unutmadı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi, milletimizi bir kez daha aynı kâbusa mahkûm etmek isteyenlerin eline bırakmayacağız” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda ülkeye kazandırdıkları eser ve hizmetlerin üzerine inşa edecekleri büyük ve güçlü Türkiye hedefine mutlaka ulaşacaklarını ve Aydın’ın her milli meselede olduğu gibi bu konuda da desteğiyle ve duasıyla yanlarında olacağına inandıklarını aktardı.
Ülkeyi bugünlere getirirken hangi badireleri atlattıklarını, hangi engelleri aştıklarını, hangi oyunları bozduklarını en iyi vatandaşların bildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi ve kalkınmada geldiği seviyeyi, ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girerek taçlandırmak isteyen Türkiye’nin, bunu da başaracağına olan inancını vurguladı.
Bu süreçte bedeller ödediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Eskinin can ve mal güvenliği, siyasi istikrarı, altyapı imkânları, uluslararası gücü olmayan Türkiye’sini yeniden geri getirmek isteyenler her yolu deniyorlar. Terör örgütlerinden darbecilere kadar ellerinin altındaki tüm şer güçlerini birer birer üzerimize saldılar. Tek gayeleri, bizi 2023 hedeflerimizden vazgeçirmektir. Ülke ve millet olarak, üzerimize giydirilmeye çalışılan siyasi, ekonomik, sosyal esaret gömleklerini yırttıkça, ayağımıza vurulan prangaları parçalayıp attıkça maruz kaldığımız saldırıların cephesi genişledi. Son birkaç yıldır özellikle ekonomimizi hedef aldılar. Döviz kuru üzerinden önce ekonomik kriz, ardından siyasi ve sosyal kaos çıkarmak için sayısız denemede bulundular. Aldığımız tedbirlerle yurt dışından ülkemize yapılan saldırılarda kullanılan araçları önemli ölçüde etkisiz hâle getirdik.”
En son kura endeksli Türk lirası dediklerini ve bütün oyunları bozduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başaramayacaksınız, başaramayacaklar ve biz bu yolda emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin ihracat rakamının 250 milyar dolara çıkacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunu biz yaparız. Bunların yapacağı iş değil. Biz çalışıyoruz, yapıyoruz, CHP laf üretiyor. Bu defa aynı oyunu yurt içinde piyasalarda panik havası oluşturarak oynamaya çalıştılar. Geçtiğimiz ay bunun da tedbirlerini alarak yeniden istikrar ve güven iklimini tesis etme yolunda gereken adımları attık. Tabii bu arada yaşanan fahiş fiyat artışlarının ve yükselen enflasyonun milletimizi bunalttığını biliyoruz. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına, sosyal destek ödemelerine kadar her alanda yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanlarımızı önemli ölçüde rahatlattık. Memurlarımızı rahatlattık mı? Emeklilerimizi rahatlattık mı? Asgari ücreti hiç tahammül edemeyecekleri, hiç düşünmedikleri bir seviyeye çıkardık mı? AK Parti bu. İnşallah bundan sonra da her kesimden vatandaşımızı enflasyon karşısında korumayı sürdüreceğiz. Bu tür dalgalanmaların durulmaya başlamasıyla ‘Türkiye Ekonomi Modeli’ diye adlandırdığımız programımızın kazanımları daha iyi görülmeye başladı.”
Sanayicilerin harıl harıl çalıştığını, kapasite büyüttüğünü, üretim artırdığını ve ihracat yaptığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstihdamda salgın öncesine göre 2,7 milyonluk bir artışla 30 milyon sınırına dayandık. Hiçbir insanımızı işsiz, aşsız bırakmamak, gelecek kaygısına sürüklemek için devletimizin tüm imkânlarını seferber ettik” dedi.
“BU YIL TURİZMDE HEDEF 35 MİLYAR DOLAR”
Gelişmiş ülkelerin 6, 7 katına çıkan enflasyon ve artık ipin ucunu kaçırdıkları para genişlemeleri ile şaşkın şekilde sağa sola yalpaladığı bir dönemde Türkiye’nin kendi rayında güvenle yoluna devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’ya bak, enflasyon felaket. Avrupa’ya gelin aynı. Aradığınız gıda ürünlerini bile bulamıyorsunuz oralarda. Hamdolsun Türkiye’nin böyle bir sorunu yok” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayinin, tarımın, ticaretin ve turizmin şehri Aydın’ın bu hakikati en iyi bilen, gören, yaşayan şehirlerin başında geldiğine işaret ederek şunları kaydetti: “Bu yıl turizmde hedef 35 milyar dolar, bunu yakalayacağız. Bu süreç sanayicilerimiz açısından hammaddeden elektrik ve doğal gaza kadar pek çok üründeki fiyat artışı sebebiyle öyle kolay yaşanmıyor. Ama eskilerin, ‘elle gelen düğün bayram’ dediği gibi, tüm dünyanın yaşadığı sıkıntıların payımıza düşeni elbette göğüslenecektir. Bununla birlikte bizim asıl bakacağımız yer, kendi üretim ve ihracat potansiyelimiz, kendi insan gücümüz, kendi kazancımız olmalıdır. Nitekim biz de öyle yapıyoruz.”
“ÇİFTÇİMİZİN YANINDA YER ALACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN”
Türkiye’nin sanayi üretimi, lojistik ve ihracatta çok iyi bir yerde olduğunu, tarım ürünlerinde ve ona bağlı olarak gıda sektöründe de salgının bozduğu küresel dengelere bağlı ciddi fiyat artışlarının ortaya çıktığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, gübre ve mazot gibi fiyatları küresel ölçekte belirlenen ürünlerde ortaya çıkan tabloyla birlikte kuraklığın yol açtığı sıkıntıların kesinlikle moralleri bozmaması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilerden, ekilmemiş, dikilmemiş, değerlendirilmemiş tek bir karış toprak bırakmama azmiyle daha çok çalışmasını istediklerini vurgulayarak dünyanın tarım ürünlerinin en kıymetli meta hâline geleceği bir döneme doğru gittiğini anlattı.
Topraktan çıkan her ürünün ve ambara giren her mahsulün değerini bulacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için çiftçilerimiz toprağına, hayvan üreticilerimiz ağıllarına iyi sahip çıkmalı, en küçük bir boşluğa, en küçük bir ihmale meydan vermemelidir. Çiftçilerimizin desteklenmesi, hükûmetimizin önceliklerinin en başlarında yer almayı sürdürüyor. Gerekirse mevcut destekleri daha da artırarak çiftçimizin yanında yer alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” açıklamasını yaptı.
“ENFLASYON BAŞTA OLMAK ÜZERE BEHEMEHÂL ÇÖZÜM YOLUNA KOYMAMIZ GEREKEN SIKINTILARI BİZ ÇÖZERİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Şanlıurfa’da “Bize Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını verin, elektriği bütün çiftçilere bedava vereceğiz” söylemlerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Aydın aynı zamanda tarım kenti mi? Çiftçilerimiz burada mı? Aramaya gerek yok Bay Kemal, 2023-2024’ü de beklemeye de gerek yok. Hadi bakalım sen şimdi Aydın’da belediye başkanına ver talimatı. Eğer yapabiliyorlarsa hodri meydan. Aydın’da elektrik çiftçimize ücretsiz olarak verilsin. Öyle mi? Hadi görelim. Az önce ben Sayın Belediye Başkanı’na bir nükte yaptım. Dedim ki ‘Elektriği ücretsiz vermeye başladınız mı?’ O da bana nükte ile cevap verdi tabii. Çünkü olacak iş değil. Ya bu Bay Kemal’in dünyadan haberi yok. Elektriğin şu anda yönetimi kimde? Belediyelerde mi? Elektriğin yönetimi bizde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında Bay Kemal. Sen bunu da bilmeyecek kadar cahilsin. 14, 15 tane büyükşehir sende Bay Kemal. Hadi ver talimatı da bedava elektriği benim çiftçime versinler. Bunun hesabını sormaya var mıyız? Söyleyin, versinler bedava elektriği. Böyle bir yetkileri var mı? Böyle bir hakları var mı? Biz bu tür yalanlardan çok bıktık, çok çektik ama bunların hesabını 2023 Haziran’ında gelin beraber soralım.”
Turizmde hedeflerin ötesine geçildiği bir yılın geride bırakıldığı ve 2022’de çok daha bereketli bir sezon yaşanmasını beklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: “Küresel gelişmelerin ve kurdaki dalgalanmanın ötesinde açgözlülük yapanları ise affetmiyoruz. Bu tür yollara tevessül edenlere karşı tüm hukuki mekanizmalar işletiliyor. Buradan tüm milletimize sesleniyorum. Siz, kendi kifayetsizliklerini gizlemek için sürekli karamsarlık havası pompalayanlara aldırış etmeyin. Siz, ülkenin ve milletin felaketi üzerinden kendine ikbal devşirmeye, iktidar rüyası görmeye kalkanlara aldırış etmeyin. Siz, dünyanın tamamında çok daha fazlası ile yaşanan sorunları sadece Türkiye’ye mahsus gibi göstererek ülkenin kalkınma trenini yolundan çıkartmaya çalışanlara aldırış etmeyin. Enflasyon başta olmak üzere behemehâl çözüm yoluna koymamız gereken sıkıntıları biz çözeriz, Bay Kemal değil. Onun öyle bir iradesi de yok, aklı da yok. Ama önümüzdeki imkânlar ve fırsatlar öylesine büyük ki inanın hepsini de göze almaya değer ve bunu biz çözeriz. 20 yıl bütün bu yatırımları, havalimanlarını, hastaneleri, yolları, ulaşımı nasıl yaptıysak Allah’ın izniyle bunları da biz yaparız. İşte bunun için büyük ve güçlü Türkiye hedefinin en kritik yol ayrımı olan 2023’te sizlerden çok daha fazla destek bekliyoruz. Eğer bu tarihî yol ayrımında millet olarak tercihimizi, tıpkı son 20 yılda olduğu gibi bir kez daha demokrasi ve kalkınmadan yana kullanırsak emin olun aydınlık bir geleceğin bizi beklediğini hep birlikte göreceğiz. Bakınız 25 havalimanımız varken şimdi 56 havalimanımız var? Niye? Çünkü benim Aydınlı kardeşime bu yakışır da onun için.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanelerini yaptıklarını hatırlatarak, “Bay Kemal ne diyor? ‘Bunu neyle yaptılar?’ diyor. İşte bilmezsin diyorum, anlamazsın. ‘Yap-işlet-devret’ projeleri ile biz şehir hastanelerini yaptık. Şu anda Türkiye’de bana bir il gösterin ki orada bizim eğitim araştırma hastanesi veya şehir hastanesi yok. Bu hâle geldik” ifadesini kullandı.
“AYDIN’I YENİ VE ÇOK DAHA BÜYÜK YATIRIMLARLA BULUŞTURMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yıldır “işimiz hizmet, gücümüz millet” diyerek 81 şehrin her köşesini eserlerle donattıklarını ve Aydın’a son 20 yılda 37 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarını söyledi.
Bu yatırımlarla eğitimde 3 bin 285 yeni derslik inşa ettiklerini, gençlik ve sporda Aydın’a toplam 9 bin 30 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları kazandırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın için 2 bin 533 yatak kapasiteli iki yurt projeleri daha olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehrimize 21 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda son 20 yılda Genel Sağlık Sigortası desteğinden doğum yardımına, elektrik tüketim desteğinden öksüz-yetim yardımlarına kadar birçok farklı kalemde yaklaşık 4 milyar lira tutarında yardım yaptık. Sağlıkta Aydın’a 24’ü hastane olmak üzere 55 adet sağlık tesisi yaptık. Bu yıl içinde yapımını tamamlayacağımız 950 yataklı Aydın Şehir Hastanemiz ile birlikte sekiz sağlık tesisinin inşaatı devam ediyor. Çevre ve şehircilikte Aydınımızda TOKİ eliyle bin 587 konut, 142 Tarımköy projesi ile 28 sosyal tesisi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Hâlen sosyal tesisleriyle birlikte 279 konutun inşasına devam ediyoruz. Aydın’da toplam büyüklüğü 142 bin metrekare olan üç millet bahçesi projemiz bulunuyor. Buharkent Millet Bahçemizi 2019’da, Nazilli Millet Bahçemizi geçtiğimiz yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde hizmete sunmuştuk. Proje çalışmaları süren Efeler Millet Bahçemizi de inşallah en kısa sürede şehrimize kazandıracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ulaştırmada, Aydın’ın bölünmüş yol uzunluğuna 267 kilometre daha ekleyerek toplam 381 kilometreye çıkardık. İzmir-Aydın otoyolu ile Aydın çevre yolunu tamamlayarak trafiğe açtık. Aydın-Denizli otoyolunun yapımına geçtiğimiz yıl başladık. Bu otoyol projeleriyle Türkiye’nin önemli turizm ve tekstil bölgelerinden Aydın ve Denizli’yi hem İzmir Limanı’na hem Marmara ve Akdeniz bölgelerine hızlı ve güvenli şekilde bağlamış oluyoruz. Böylece Akdeniz’e gelen turistlerin Ege Bölgesi’ne özellikle Kuşadası, Efes ve Pamukkale’ye ulaşımları kolaylaşmıştır. Yapımı devam eden Selçuk-Aydın yolunu, Söke-Didim yolunu, Söke-Milas yolunu ve İncirliova ilçemizdeki Tarihî Çatma Köprüsü’nün restorasyonunu seneye, Aydın-Muğla ayrımı Söke yolunu ise bir sonraki yıla tamamlıyoruz. Afyon-Denizli-Isparta-Burdur ve Ortaklar-Aydın-Denizli tren hattını yüzde 100 yerli ve millî imkânlarla modernize ediyoruz. Yapımı devam eden bu hattı inşallah 2023’te tamamlıyoruz” diye ekledi.
Tarım ve ormancılıkta ise Aydın’a 13 baraj, sekiz gölet, beş hidroelektrik santrali, 36 sulama tesisi ve beş yeraltı depolama tesisi inşa ettiklerini, dört baraj ve sekiz göletin inşasının da sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hayata geçirdiğimiz sulama projeleriyle, 548 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Yapımı devam eden sulama tesisleriyle 294 bin dekar mümbit araziyi daha sulamaya açacağız. Aydınlı çiftçilerimize 20 yılda 5,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Enerjide Aydın, Çine, Efeler, İncirliova, Kuşadası, Nazilli ve Söke’ye doğal gaz arzını sağladık. İnşallah önümüzdeki dönemde Aydın’ı yeni ve çok daha büyük yatırımlarla buluşturmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kent Meydanı’ndaki toplu açılış töreninin ardından Aydın Valiliğini ziyaret ederek Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın’da Alevi dedeleri ve Alevi dernek temsilcileri ile toplantı yaptı. Toplantıya; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katıldı.
Aydın programı çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’nde düzenlenen ek hizmet binası açılış törenine katıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.
15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”
“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”
TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.
68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek
Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”
Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.
“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”
15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili olarak, “Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, Kurtuluş Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da gerçekleştirilen AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.
İstişare toplantısının ülke, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayet ve 922 ilçenin her birinde AK Parti’nin büyümesi, güçlenmesi, zirvedeki yerini koruması için aşkla koşturan tüm dava ve yol arkadaşlarına selamlarını gönderdi.
Yurt dışında hareketlerini gururla temsil eden mensup ve gönüldaşlarına saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Yüzyılı’nı kutlu bir şafak bilen tüm kardeşlerimi, partimizin emektarlarını, kadın ve gençlik kollarımızı, genel merkezinden mahalle temsilcisine kadar her kademede fedakârca görev yapan tüm yol ve dava arkadaşlarımı buradan hürmetle selamlıyor, bu davaya gönül vermiş, bu dava için yüreğini ortaya koymuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Rabbim, muhabbetimizi daim eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dava ve yol arkadaşı, aynı zamanda danışmanı Yiğit Bulut’u dün Hakka uğurladıklarını anımsattı. Bulut’un, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kızılcahamam’daki bu istişare toplantımız vesilesiyle merasime katılamıyoruz ama teşkilatımız orada bu merasime katılacaklar. Ağır bir rahatsızlık geçirdi. O rahatsızlık sebebiyle kendisini hastanede ziyaret ettiğimde gerçekten çok çok ağır durumdaydı ama biz hep şunu söylüyoruz: Kaderin üstünde bir kader var. Temkinli olduğunu, teslimiyet içerisinde olduğunu gördüm. Rabbim taksiratını hasenata tebdil eylesin, mekânı cennet olsun inşallah.”
Hizmeti yolculukları esnasında aralarından ayrılanlara Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Malumunuz, altı gün önce 12 vatan evladını, 12 kahramanı şehit verdik. Milletçe yüreğimiz dağlandı. Pençe-Kilit bölgesindeki arama faaliyetleri esnasında metan gazına maruz kalarak şehit olan Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabrıcemil diliyorum. Onlar Rabbimiz indinde nübüvvetten sonra en büyük paye olan şehitlik makamıyla şereflendiler. Ebedi dirlik müjdesine inşallah nail olurlar. Hepsinden Allah razı olsun. Mevla rahmetiyle onları kuşatsın. Mekânları inşallah cennet olsun.”
SREBRENİTSA SOYKIRIMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönem insanlık tarihinin en utanç verici hadiselerinden biri olan Srebrenitsa Soykırımı’nın 30. yıl dönümü olduğunu anımsattı.
“Boşnak kardeşlerimizin 30 yıl önce yaşadığı o tarifsiz acıyı milletçe dün olduğu gibi bugün de paylaşıyor, yüreğimizde hissediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ortaya çıkarılan her toplu mezar, ebedi istirahatgâhına uğurladığımız her şehit, 30 yıl öncesinin şehitleri olarak o kara günleri bizlere tekrar hatırlatıyor. Türkiye olarak bir daha benzer acıların yaşanmaması için her şart altında, ihtiyaç duydukları her anda Bosna Hersek’in ve Boşnak kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Vefatından önce merhum Aliya’ya verdiğimiz söze bugüne kadar sadık kaldık, inşallah bundan sonra da emanetine halel getirmeyeceğiz.
Ziyaret ettiğimde ‘Bu topraklar size emanet. Burası Evlad-ı Fatihan. Evlad-ı Fatihan olarak bu insanlara siz sahip çıkacaksınız’ demişti. O gün, bugün bu görevimizi yerine getiriyoruz. Partimizin bu anlamlı toplantısı vesilesiyle Batı’nın gözleri önünde alçakça katledilen 8 bin 372 şehidimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Yine buradan, tıpkı Boşnak kardeşlerimiz gibi medeni dünyanın gözleri önünde tam 22 aydır soykırıma uğrayan mazlum Gazze halkına da dualarımızı gönderiyor, zulme ve işgale karşı yürüttükleri onurlu mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı tekrar ifade ediyoruz.”
Türk siyasetinde bir marka hâline gelen istişare toplantılarının 32’ncisini gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıyı, “Milletin Gücüyle Sınırları Aşan Liderlik” temasıyla yaptıklarını söyledi.
Bugün ve yarın düzenleyecekleri oturumlarda güvenlikten kalkınmaya, ekonomiden siyasete farklı başlıklarda istişareler yapılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkenin, milletin ve dünyanın gündemini meşgul eden konuların yanı sıra partimiz ve geleceğimiz açısından önemi haiz hususları da iki gün boyunca mütalaa edeceğiz. İstişare toplantılarımızın ayırt edici özelliği, ortak akla vesile olmasıdır. Katılımcı tüm arkadaşlarımız, samimiyetin ve muhabbetin egemen olduğu demokratik bir ortamda görüşlerini sunacak, fikirlerini dile getirecek, tenkit ve tekliflerini hazirunla paylaşacak, böylece hakikatin ışığı doğacak” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin istişare kültürünün kurumsallaştığı bir siyasi hareket olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan itibaren işlerin hep ortak akılla, meşveretle, milletin sözüne kulak vererek, millete danışarak yürütüldüğünü dile getirdi.
“MİLLETE EN GÜZEL ŞEKİLDE HİZMET ETMENİN GAYRETİNDE OLDUK”
Erdoğan, “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin” emrini kendilerine rehber edindiklerine işaret ederek, şunları kaydetti: “Her zaman daha iyinin, daha etkin ve verimli çalışmanın, millete en güzel şekilde hizmet etmenin gayretinde olduk. Farklı fikirleri zenginlik bildik. Yapıcı eleştiriyi, yolumuzu aydınlatan bir fener olarak gördük. Şurası bir gerçek ki istişare sadece ortak akla vesile olmaz. Aynı zamanda bereketi artırır, basireti derinleştirir, feraseti kuvvetlendirir, ufku genişletir, kadrolar arasındaki uhuvvet ve dayanışmayı daha da güçlendirir. 32’nci toplantımızı da yine bu anlayışla icra ediyoruz. İstişare toplantımız, daha öncekiler gibi yine partimize ayna tuttuğumuz, kendimizi sigaya çektiğimiz, ülke siyasetine dair tüm meselelerin hassas ayarda fotoğrafını çektiğimiz bir zemin işlevi görecektir. Sizlerden gönlünüzden ve zihninizden geçenleri bizimle açık yüreklilikle paylaşmanızı özellikle rica ediyorum. Şimdiden bütün katılımcı kardeşlerime değerli fikirleri, önerileri ve yapıcı eleştirileri için teşekkür ediyorum.”
“ŞEHİTLERİMİZ, HER ZAMAN BAŞIMIZIN TACI OLACAK”
Bundan 41 yıl önce 14 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh ve Hakkâri’nin Şemdinli ilçelerinde bölücü terör örgütünün ilk eylemini yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu terör saldırısında iki askerimizi şehit verdik, dodkuz sivil vatandaşımız da yaralandı. Bu tarihten itibaren bölücü örgüt, güvenlik güçlerimize ve sivillere yönelik saldırılar düzenledi. 10 bine yakın güvenlik görevlimizi terörle mücadelede şehit verdik. 50 bine yakın vatandaşımız yine terör olaylarında hayatını kaybetti. Öncelikle şehitlerimize, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Onları unutmadık, unutmayacağız. Vatanımız inşallah ebediyen var olacak, ay yıldızlı bayrağımız inşallah ebediyen semalarımızda özgürce dalgalanacak. Vatan toprağını kanıyla sulayan, ay yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz, her zaman başımızın tacı olacak.”
“HUKUK VE MEŞRUİYET DIŞI MÜCADELE YÖNTEMLER, TERÖRÜ KÖRÜKLEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1984’teki ilk eyleminden sonra terörün Türkiye’de her geçen gün tırmandığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: “O günden sonra nice hükûmetler geldi. Her biri ‘terörün kökünü’ kazıyacağını söyledi ama terör ne topraklarımızda ne de üs edindiği başka ülke topraklarında bitirilemedi. Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz Toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır Cezaevi bunlardan biriydi. Yakılan köyler, bir gecede göçe zorlanan insanlar, evladıyla cezaevinde Kürtçe konuşamayan analar işte bu yanlış uygulamalardan biriydi. Hukuk ve meşruiyet dışı mücadele yöntemleri, terörü bitirmek yerine tam tersine körükledi, büyüttü, terör örgütüne istismar edeceği elverişli bir zemin sundu.”
Hataların bedelinin hep beraber ödendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece güvenlik güçlerimizi şehit vermekle kalmadık, sadece siviller hayatını kaybetmedi, Türkiye bu terör saldırılarıyla istikrarsız hâle geldi. Ekonomide 2 trilyon doları bulan bir faturayla karşılaştık. Her şeyden önemlisi terör örgütü ülkemizin huzuruna, dirliğine, birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine çok ağır hasarlar verdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiklerinde terör meselesini çok boyutlu ele aldıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik. Terör örgütünün, Kürt kardeşlerimizi tuzağa düşürmesini, devletten ve milletten uzaklaştırmasını önlemek için tedbirler aldık. Birlikte yaşamanın, kardeşliğin hukukunu yerine getirmek için tarihi nitelikte adımlar attık. İçeride demokrasi ve insan hakları konusunda ‘sessiz devrim’ niteliğinde reformlar yaparken, dışarıda çok yoğun diplomasi trafiği yürüttük. Bütün bunlarla birlikte savunma sanayimizi geliştirdik, dışa bağımlı kalmadan terörle mücadele silahlarımızı ürettik. Sınır ötesi operasyonlarla sınırlarımızı tam kontrol altına aldık. 15 Temmuz o hain darbe girişiminin ardından FETÖ’yü başta silahlı kuvvetlerimiz ve emniyetimiz olmak üzere tüm kurumlarımızdan temizledik. Böylece terörle mücadeledeki ihaneti ortadan kaldırdık. Son yıllarda terör örgütünün eylem kabiliyetini hemen, tamamen kırdık. Terör eylemlerinin resmi ya da sivillere zarar vermesinin önüne geçtik. Irak sahasındaki harekâtlarımız ve Suriye’de gerçekleşen 8 Aralık devrimi, terörle mücadelede elimizi daha da güçlendirdi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifak ortakları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihî çağrısıyla “Terörsüz Türkiye” projesini gerçekleştirmek için bir dizi adım attıklarını söyledi.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE PROJESİ; BİR MÜZAKERENİN, BİR PAZARLIĞIN, BİR AL VER SÜRECİNİN NETİCESİ DEĞİL”
Güvenlik birimlerinin, tam bir koordinasyon içinde çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin önünde açılan bu fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas, çok temkinli bir süreç yönettiklerini belirtti.
Terör örgütü PKK’nın, İmralı’nın çağrısıyla kongresini topladığını ve kendisini feshettiğini açıkladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün de örgüt aldığı kararı hayata geçirdiğini, özellikle de bir merasim yaparak silahlarını bıraktı. Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir. Türkiye uzun, acılı, sancılı, gözyaşlarıyla dolu bir sayfayı dün itibarıyla kapatmaya başlamıştır. Bugün unutmayalım, yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün büyük Türkiye’nin, güçlü Türkiye’nin, Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını ardına kadar aralanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün 1984’teki ilk eylemi sonrasında, Türkiye’nin terörü bitirmek için her yola ve yönteme başvurduğunu belirterek şunları kaydetti: “Dünyadaki örneklerine bakılarak terörü bitirmek için silahlı mücadelenin ötesinde formüller denenmiştir. Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır. Son dönemde takip ettiğimiz Terörsüz Türkiye Projesi; bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al ver sürecinin neticesi değildir. Onun için başından beri çok dikkatliydik. Bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek, kardeşliği güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz. Ancak herkes şundan emin olsun; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu gururunu çiğnetmeyiz. Türkiye’nin başını öne asla eğdirmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ projemizi de işte bu anlayışla izliyoruz. En başta bütün Türkiye’nin şunu bilmesini isterim; İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kadrosunun milliyetçiliğini, vatanseverliğini, Türkiye aşkını sorgulamak, takdir edersiniz ki, hiç kimsenin haddi değildir. Aynı şekilde şahsımın ve burada olanlarla ve olmayanlarla birlikte AK kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve Türkiye aşkını da hiç kimse sorgulayamaz. Bu kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir.”
“NE YAPIYORSAK TÜRKİYE İÇİN YAPIYORUZ”
MHP Genel Başkanı Bahçeli ve kadrosu ile beraber “Terörsüz Türkiye” için canlarını, kanlarını, bütün tecrübelerini, hayatlarını ortaya koyduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadıklarını söyledi.
Bugün de anlayışlarının, politikalarının, istikametlerinin ve çabalarının sadece Türkiye’nin hayrına olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin hayrına olan her girişimde bizi en önde göreceksiniz. Türkiye’nin hayrına olmayan her girişimde de bizi o girişimin tam karşısında yine en önde görürsünüz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Hiç kimse korkmasın, tedirgin olmasın, endişeye kapılmasın. Kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz. Ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz. İstiklalimiz için yapıyoruz. İstikbalimiz için yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bugün bazı gerçekleri açıkça konuşmak mecburiyetinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün daha en başından itibaren karşıtlarıyla bir sektör, bir ekosistem oluşturduğunu söyledi.
Terör eylemlerinden, terör tarafındakilerin nemalandığı kadar, terör karşıtı gibi görünenlerin de nemalandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milleti istismar ettiler, istikrarsızlığı körüklediler. Terör saldırılarından kendi kirli emellerine rant devşirmeye yeltendiler. İşte onlar bugünlerde kendilerini belli ediyorlar. Terörün bitiyor olması en çok onları rahatsız ediyor. Çünkü rant kapıları kapanıyor. Çünkü çıkarları zedeleniyor. Çünkü tezgâhları bozuluyor. Çünkü ellerindeki oyuncağı kaybediyorlar. Ortalığı bulandırmak için, zihinleri karartmak için yoğun bir gayret içindeler. Milletim işte bunları görsün, milletim bunları gördükçe çok daha güçleneceğimizi unutmasınlar. ‘Milliyetçiyiz’ diyorlar değil mi?. ‘Vatanseveriz’ diyorlar. Terör bitiyor, sevinsenize ama sevinemiyorlar. Niyet okuyarak, hayaller kurarak, komplo teorileri üreterek, korku yayarak, açıkça yalan söyleyerek, milletin sevincini gölgelemeye, yeşeren umutlarını kırmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar terör bitecek, göreceksiniz hepsi işsiz kalacak.”
“TÜRKİYE KAZANMIŞTIR, MİLLETİM KAZANMIŞTIR”
Terör biterken terör istismarının da bittiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimin bu sahte kahramanları görmesi de bugün artık en büyük arzumuzdur. Kimsenin zihninde soru işareti olmasın. Hükûmet olarak, AK Parti kadroları olarak son 23 yıldaki mücadelemiz, içerideki ve dışarıdaki baskılarımız, gayretlerimiz neticelenme yoluna girmiştir. Türkiye kazanmıştır, milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birliğimize, bütünlüğümüze, vatanımıza, devletimize, milletimize, huzurumuza, devletimizin onur ve gururuna kasteden, kastedecek hiçbir girişimin içinde olmayız, böyle girişimlere asla ve asla müsaade etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır ve hatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün, düne göre çok daha kudretlidir, azametlidir, gururludur, onurludur ve en önemlisi istikbali için düne göre çok daha umutludur. Hamdolsun 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır. Bırakınız tedirgin olmayı, aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye’nin her sokağı, caddesi, her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türklerin tarih sahnesine dün çıkmış bir millet olmadığına, İskitler ve Sakalar isimleriyle milattan önce 8. yüzyıldan bugüne tarih sahnesinde var olduklarına dikkati çekti.
Türklerin, 751 yılında Talas Savaşı’nda kitleler hâlinde İslam’la tanıştığını, Müslümanlıkla müşerref olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O günden itibaren Türk deyince Müslüman, Müslüman deyince de en çok Türk akla gelir. Mekke-i Mükerreme’den, Medine-i Münevvere’den sonra Semerkant, Buhara, Rey, Merv, İsfahan, Tebriz, Herat, Diyarbakır, Konya, Bursa, İstanbul, Ankara ve daha nicesi Türklerin ve Müslümanların medeniyet, ilim, sanat, devlet merkezi oldular” diye konuştu.
Selçuklu ordularının Bağdat, Şam ve Malazgirt’e ulaşırken orada Kürt ve Arap kardeşleriyle kaynaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malazgirt Zaferi, Kudüs’ün Fethi, İstanbul’un Fethi, Çanakkale savunması, İstiklal Savaşı, Türk, Kürt, Arap ve daha nice Müslüman halkın ortak savaşları, zaferleridir. Binbir Gece Masalları’nın Bağdat’ını Türk, Kürt ve Arap inşa etmiştir. Kudüs’ü Selahaddin Eyyubi’nin komutasında Türk, Kürt, Arap fethetmiştir. Şam bizim ortak şehrimizdir. Diyarbakır bizim ortak şehrimizdir. Mardin, Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Halep, Hatay, İstanbul, Ankara bizim ortak şehrimizdir” ifadelerini kullandı.
Türkler, Kürtler ve Arapların ittifak yaptığında atlarının rüzgârının Çin denizinden Adriyatik’e serin esintiler yaydığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Atlarımızın şahlanışından coğrafyaya huzur yayıldı. Kılıç şakırtıları bu bölgeye barış getirdi. Kılıçlarımızı gerektiğinde kınından çıkarıp omuz omuza savaştık. Gerektiğinde hançerlerimizle bir dilim ekmeği üçe böldük. Gerektiğinde kılıçlarımızı, hançerlerimizi kınına koyduk. Kalemlerimizi çıkardık. Yeryüzüne, gökyüzüne birbirimizin yüreğine La İlahe İllallah Muhammedün Resulullah hattını hep beraber kazıdık. İttifak yaptığımızda atlarımızın, kılıçlarımızın, kalkanlarımızın, naralarımızın, tekbirlerimizin önünde hiç kimse duramadı. İttifak yaptığımızda medeniyetimizle, sanatımızla, ilmimizle, refah seviyemizde hiç kimse yarışamadı. Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, birse, beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde, uzaklaştıklarında ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardır. Moğol orduları acımasızca İslam beldelerini yıktı. Çünkü Türk, Kürt, Arap ayrışmıştı. Haçlılar İslam beldelerine saldırdı. Çünkü Türk, Kürt, Arap birbirinden kopmuştu. Birinci Dünya Savaş’ını kaybettik, aramıza sınırlar çizildi, duvarlar örüldü. Kudüs’ü yitirdik çünkü tefrika vardı. Ne zaman ayrıldık, kaybettik, yenildik. Ne zaman ittifak yaptık, o zaman tarihe istikamet çizdik. Bugün Gazze’de, Filistin’de tarihin en acımasız, en vahşi, en barbar soykırımı icra ediliyor. Neden? Çünkü Türk, Kürt, Arap tarih boyunca olduğu gibi bir araya gelip ittifak kuramıyor.”
“BUGÜN TÜRK İLE KÜRT ARALARINDA ENGEL OLMAKSIZIN TEKRAR MUHABBETLE KUCAKLAŞIYOR”
Terörün nihai amacının Türkiye’yi bölmek olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ama bizi oyaladılar, bize zaman kaybettirdiler, ekonomik kayıp verdirdiler, enerjimizi harcadılar. En çok da Türk ile Kürt’ün arasına nifak sokmaya çalıştılar. 41 yılda kim kazandı? Terör baronları, terör sektörü, kandan beslenenler kazandı. Türk, Kürt, Arap üzerine kirli hesapları olanlar kazandı. İşte bugün bu kirli oyunu, bu kirli tezgâhı, bu nifak hareketini bozuyor, alt üst ediyoruz. Tarih tekerrür ediyor. Bugün Türk ile Kürt aralarında engel olmaksızın tekrar muhabbetle kucaklaşıyor. Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, İstiklal Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor. Şimdi oturup konuşacağız. Silahlarla, şiddetle değil, kavga için değil, muhabbet, kardeşlik için, aradaki terör engelini kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle konuşacağız.” dedi.
Her meseleyi konuşarak çözeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu ülkenin her bir vatandaşı ister Türk, ister Kürt, ister Arap, ister Sünni, ister Alevi, sağcı, solcu, zengin, fakir her bir vatandaşı devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak yuvası, çatısıdır. 86 milyon biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz. Tüm farklılıklarımıza rağmen hep birlikte Türkiye’yiz. 23 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Ve inşallah Türkiye bu mücadeleyi taçlandırıyor. Kürt kardeşim meselen mi var? Arada silah, şiddet, terör olmadan oturup konuşacağız. Alevi kardeşim sorunun mu var? Diyalogla çözeceğiz. İnanın soframıza bereket gelecek. Geniş Türkiye hanemize huzur gelecek. O bereketle, huzurla her engeli aşacak, geleceğe yürüyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım gönüller bir olunca sınırlar ortadan kalkar. İşte ilk adım olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. Altını çizerek söylüyorum, Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci evelallah pişirerek geleceğe taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
DEM Parti heyetinin dün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la görüştüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi Meclisimizin sürece sunacağı güçlü katkının yürütülen çalışmalar açısından kritik önemde olduğu kanaatindeyiz. İşte bu süreçte rahmetli Sırrı Süreyya kardeşimizle, ardından Pervin Buldan Hanımefendi’yle ve Mithat Sancar’la bu hafta bir araya geldik, oturduk, konuştuk. Beraber, birlikte bu yürüyüş için neler yapabiliriz bunları konuştuk. Demek oluyormuş, daha güzel şeyler olacak” değerlendirmesinde bulundu.
“SURİYE’DEKİ KÜRT KARDEŞİMİN DE HUZUR, EMNİYET İÇİNDE YAŞAMASI OLMAZSA OLMAZIMIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mümkün olan en geniş katılımla, yapıcı ve kolaylaştırıcı bir yaklaşımla Meclis’in de bu hayırlı süreci desteklemesini temenni ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Burada şunu da tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum; sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, Irak ve Suriye’deki Kürt kardeşimin meselesi de unutmayın bizim meselemizdir. Onlarla da bu süreci görüşüyoruz, konuşuyoruz ve onlar da çok mutlu. Türkiye’deki bu gelişmeler, hele hele dünkü atılan adımlar Irak’ta çok farklı sesler meydana getirdi. Suriye’deki Kürt kardeşimin de huzur, barış ve emniyet içinde yaşaması bizim olmazsa olmazımızdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi de olduğuna dikkati çekerek, “Onlar da Suriye’de görüşmeler, toplantılar yaptılar ve oradan verilen mesajlar da gerçekten çok çok olumluydu, bizler için de sevindiriciydi” dedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, ESKİSİNDEN ÇOK DAHA GÜÇLÜ OLACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir iklimin süratle oluşması için yeni Suriye hükûmeti ile ve uluslararası ortaklarıyla çalışmayı sürdürdüklerini bildirdi.
Orada da terör defterinin kapanacağına, kardeşliğin, birlik, beraberlik ve bütünlüğün kazanacağına yürekten inandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM, biz en azından üçlü olarak bu yola beraber yürümeye kararı verdik. Derdimiz var, dertliyiz, derdimiz olduğuna göre, dertli olduğumuza göre, el ele verdiğimize göre Allah’ın izniyle biz bu engelleri aşarız. Şunu herkes bilsin ki artık yumrukları sıkmaya gerek yok. Musaffa edeceğiz, kucaklaşacağız, konuşacağız, birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz” diye konuştu.
El ele, gönül gönüle Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Terörün bitmesiyle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, unutmayın eskisinden çok daha güçlü, çok daha özgüvenli olacaktır. Enerjimizi artık asli işimize vereceğiz. Kaynaklarımızı terörle mücadele için değil, kalkınma için refah için müreffeh ve muzaffer bir Türkiye için seferber edeceğiz. Türkiye kardeşlikle büyüyecek, Türkiye demokrasiyle güçlenecek, Türkiye istikrar ve güven içinde geleceğe yürüyecek. Göreceksiniz çok farklı bir Türkiye’ye en yakın zamanda kavuşacağız. Şunun altını çizerek tekrar söylüyorum; biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlarız. Unutmayın çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız ama sular tersine akarsa da gereğini yaparız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin tedirgin olmaması gerektiğinin altını çizerek, “Türk düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Kürt, Arap düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Acıları aşmak biliyorum kolay olmayacak, acı hatıraları geride bırakmak elbette kolay olmayacak. Kayıplarımız şüphesiz geri gelmeyecek ama gençlerimiz hayatlarının baharında aramızdan Allah’ın izniyle bir daha ayrılmayacak. İnşallah annelerimiz gözyaşı dökmeyecek, evlat acısı yaşamayacak” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, badireler atlattıklarına, tuzakları aşıp bugünlere geldiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Yaralarımızı sarar, yolumuza çok daha güçlü, çok daha kararlı devam ederiz. Ülke ve millet olarak bu özgüvene, bu iradeye ziyadesiyle sahibiz. Hiç kimseyi incitmeden, üzmeden, kırmadan sürecin hassasiyetine uygun şekilde işin süratle nihayete ermesi için kolaylaştırıcı olacağız, silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Şehit anaları, şehit babaları ellerinizden öpüyorum, hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına el uzatamaz onların mirasına leke süremez. Evet, müsterih olun, gelinen nokta ile şehitlerimizin gayesi menzilini bulmuş olacak. Gazi kardeşlerim müsterih olun, gelinen nokta ile fedakârlığınız taçlanacak. Türkiye’yi buraya şehitlerimiz taşıdı, gazilerimiz taşıdı, her birine minnettarız ve onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz.”
Bugün söylenmesi gerekeni Mehmet Akif Ersoy’un 104 yıl önce müjdelediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın “Dalgalan sende şafaklar gibi ey şanlı hilal, olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal” dizelerini okudu.
“Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugünleri görmemize vesile olan kahraman ordumuzun kahraman mensuplarına, polis, jandarma, sahil güvenlik birimlerimize, teröre karşı en ön safta mücadele eden güvenlik korucularımıza, Millî İstihbarat Teşkilatımızın isimsiz kahramanlarına, muhterem gazilerimize ve şehitlerimizin değerli yakınlarına, yarım asırdır yaşadığı onca acıya rağmen bu topraklardaki ebedi kardeşliğine leke sürdürmeyen aziz milletime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, sağduyulu bir üslupla süreci sahiplenen DEM Parti heyetine ve özellikle merhum Sırrı Süreyya Önder’e, farklı kulvarda olsak da millî meselelerde millî duruş sergileme basiretini gösteren siyasi partilere ve aktörlere, sorumlu yayıncılık çizgisiyle sürece destek olan basın kuruluşlarımıza ve gazetecilere, ayrıca isimleri bizde mahfuz diğer arkadaşlarımıza bugün bir kere daha kalpten teşekkür ediyorum. Güvenlik birimlerimizin çalışmalarına destek olan Irak merkezi hükûmeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne de buradan teşekkürlerimi iletiyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Mehmet Akarca ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, genç avukatlara kendi bürolarını kurabilmeleri için 6 ay ödemesiz, sabit ve değişken faizli alternatifleri içeren kredi desteği sağlanacağını dile getirerek, “Son 23 yılda tabii avukatlarımızla ilgili olarak yapılan savunma hakkını güçlendirmeye yönelik çok önemli çalışmaları gerçekleştirdik.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi’nde, Türkiye Barolar Birliği, Vakıfbank ve Kredi Garanti Fonu desteğiyle düzenlenen “Avukatların Büro Kurma Giderlerinin Karşılanması İçin Finansman Desteği Sağlanmasına Dair İşbirliği Protokolü İmza Töreni”nde konuştu. Yargının üç sac ayağından birinin avukatlar olduğunu dile getiren Bakan Tunç, avukatların olmaması durumunda savunma hakkından, bağımsız ve tarafsız yargıdan bahsedilemeyeceğini söyledi.
İşbirliği protokolü için paydaşlarla kapsamlı istişareler gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Tunç, şöyle devam etti:
“Bugün imzalanacak protokolle 6 ay ödemesiz dönemli kredi seçeneklerinden, sabit ve değişken faizli alternatiflerden, piyasadaki faiz oranlarının altında ve teminatsız kredi koşullarından yararlanabilme imkanını bulacak genç meslektaşlarımız. İlk 5 yıl için bunlar belirlendi. 5 yıllık kıdeme sahip avukatlarımız yararlanabilecek. Ancak deprem bölgesinde böyle bir yaş sınırlaması yok. Deprem bölgesinden başvuran tüm meslektaşlarımız bundan faydalanabilecekler. Dolayısıyla orada herhangi bir sınırlama yok. Onlara pozitif ayrımcılık yapmak durumundayız.”
Bakan Tunç, destek paketinin ilk başta 3 milyar lira olarak belirlendiğini, talep doğrultusunda miktarın 5 milyar liraya yükseltildiğini bildirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Son 23 yılda tabii avukatlarımızla ilgili olarak yapılan savunma hakkını güçlendirmeye yönelik çok önemli çalışmaları gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedeflerin bulunduğunu belirten Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılmasına, adalete erişimi kolaylaştırmaya yönelik önemli hedefler var. Hukuk ve idari yargı süreçlerinin etkinliğinin artırılması ve insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesiyle ilgili hedefler var.” dedi.
Avukatlık Kanunu’nun günün ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Adalet Bakanı Tunç, savunma makamını güçlendirecek adımları atacaklarını söyledi.
Bakan Tunç, kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik talepleri de değerlendireceklerine işaret ederek, “Zorunlu müdafilik ve vekillik ile diğer avukatlık hizmetlerinden alınan vergilerin azaltılmasıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız ile görüşmelerimiz devam edecek. Zorunlu müdafi ve vekillere yapılacak ödemelere ilişkin ilgili yönetmelik ve tarifede yer alan hükümlerin, verilen hizmetin niteliği gözetilerek yeniden ele alınması lazım. Bağlı çalışan avukatlar için mesleğin niteliğine uygun bir ücret rejiminin oluşturulması gibi önemli hususlar Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde yer aldı.” diye konuştu.
PROTOKOL İMZALANDI
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da protokolle genç avukatların büro kurarken finansal olarak desteklenmesini, bu yolla vatandaşların adalete erişiminin kolaylaştırılmasını amaçladıklarını bildirdi. Büro kuracak avukatlara destek sağlanmasına ilişkin yasal düzenlemenin 2023’te yürürlüğe girdiğini anımsatan Sağkan, protokolle deprem bölgesindeki avukatlara da destek sağlanacağını ifade etti.
Konuşmaların ardından Bakan Tunç, TBB Başkanı Sağkan, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih ile Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Erdoğan Özegen işbirliği protokolünü imzaladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.