Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Ankara Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye; siyasetiyle, ekonomisiyle, askerî gücüyle, sosyal yapısıyla güçlü olmak, güçlü kalmak mecburiyetinde olan bir ülkedir. Güneyimizden kuzeyimize, doğumuzdan batımıza etrafımızda yaşananlara akıl ve vicdan penceresinden bakan herkes, bu hakikati görecektir, kabul edecektir. Bölgemizde hiçbir hadisenin, hiçbir gelişmenin, hiçbir krizin Türkiye’den bağımsız olmadığı, inkâr edilemeyecek bir gerçektir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen AK Parti Ankara Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına, tüm Ankaralıları selamlayarak ve toplantının hayırlara vesile olmasını dileyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne AK Parti Ankara teşkilatlarında görev alanları tebrik etti, ahirete irtihal edenlere ise Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın emaneti Cumhuriyet’in başkenti bu şehrin günümüzdeki bayraktarlarısınız. Millî Mücadele’de düşman dibine kadar geldiği günlerde bile dimdik ayakta kalarak yönetim görevini sürdüren Ankara, 15 Temmuz’da bir kez daha gazilikle şereflenmiştir. Darbecilerin attıkları bombalara, sıktıkları kurşunlara, uçurdukları uçaklara, araçların ve insanların üzerlerinden geçirdikleri tanklara cesaretle karşı koyan Ankara’ya ve Ankaralılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Ankara’nın sadece devletin başkenti olmadığı, aynı zamanda Türkiye’nin tüm renklerini, zenginliklerini, birikimini, umudunu bünyesinde toplayan, mazi ile ati arasında kurdukları köprünün kilit taşı konumunda bir şehir olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sebeple AK Parti olarak kendileri için de Ankara’nın daima özel, önemli ve kritik bir yer olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun, Ankara ilk günden beri bize sahip çıkmış, destek vermiş, dağ gibi yanımızda durmuştur. Milletimizin asırlık demokrasi ve kalkınma özlemlerini hayata geçirme sorumluluğunu üstlenmiş AK Parti kadrolarının öncü lokomotiflerinden biri de Ankara teşkilatıdır. Ankara’daki varlığımızı, birliğimizi, gücümüzü, kabiliyetimizi ne kadar üst düzeyde tutarsak tüm Türkiye’deki hareket alanımız da o derece genişler” değerlendirmesinde bulundu.
Ankara teşkilatının geçen yıl yaptığı 83 bin 600 yeni üye ve toplamda ulaştığı 788 bin üye ile şehirdeki tüm siyasi partilerin toplamının üzerinde bir başarıya imza attığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yılın ilk iki ayındaki üye sayısının 18 bin 500’e ulaşmış olması yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. İnşallah Ankara 2023 seçimlerinde hem sandıklara sahip çıkarak hem sandıkları AK Parti ve Cumhur İttifakı oylarıyla patlatarak kendine yakışanı yapacaktır” diye konuştu.
Millî Mücadele’de Ankaralıların dudaklarından “Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak / Biz düşmanı esir ettik, şu feleğin işine bak” dizelerinin döküldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 2023’te bu şehrin sokakları gözleri umut ve sevinçle parlayan, ülkelerinin ve kendilerinin geleceğine sahip çıkan başkentlilerin coşkulu sloganlarıyla çınlayacaktır. Bunun için sizlerden tek bir anınızı, -ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları- tek bir gününüzü boşa geçirmeden tüm ilçeleri, mahalleleri, sokakları, haneleriyle gönlünü kazanmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara’yı kucaklamanızı istiyorum” dedi.
“YUVARLAK MASA ETRAFINDA YER BEĞENMEYENLERE MİLLETİM GEREKEN YERİ GÖSTERECEKTİR”
“Şimdi sizlerden öyle bir ses vermenizi istiyorum ki duymayan kalmasın” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Ankara, seçim gününe kadar durmadan, dinlenmeden gece gündüz çalışmaya hazır mıyız? Ankara, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Ankara, evlatlarımıza miras bırakacağımız 2053 vizyonu için gönüller kazanmaya hazır mıyız? Ankara, ülkemizi çeyrek asır geriye götürme hevesinde olanların rüyalarını kâbusa çevirmeye hazır mıyız? Ankara, Türkiye’nin iki asırlık demokrasi ve kalkınma hamlesini bir kez daha kesintiye uğratmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmaya hazır mıyız?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” yanıtını almasının ardından, “Maşallah, barekallah. Sizlerdeki bu azim, bu kararlılık, bu birlik ve beraberlik daim olduğu sürece Allah’ın izniyle ne bu davanın ne AK Parti’nin önünü kesmeye inşallah kimsenin gücü yetmez. Öyle yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim gereken yeri gösterecektir. Bak burada böyle bir sıkıntı var mı? Evelallah omuz omuza istikbale yürüyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin demokrasi tarihine bakıldığında “tek parti faşizminden beri” sarkacın millî irade ile darbe ve vesayet arasında gidip geldiğine şahit olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde millî iradenin en güçlü ve kesintisiz hüküm sürdüğü dönem, bizim dönemimizdir. Uzunca bir süre baskı, zulüm, yokluk, yoksulluk cenderesi altında bunalan milletimiz, AK Parti ile kendine tarihî bir çıkış yolu inşa etmiştir. AK Parti’yi millet kurmuştur, AK Parti’yi iktidara millet taşımıştır, AK Parti’yi 20 yılda girdiği 15 seçimde sandıktan millet, birinci parti çıkarmıştır” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin vesayetle, darbecilerle, bölgesel ve küresel güçlerle mücadelesinin hep milletin desteğiyle başarıya ulaştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “AK Parti, eser ve hizmet siyasetiyle 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla bu ülkenin her bir ferdinin hayatına dokunan icraatlara imza atarken de yanında hep bu millet olmuştur. Allah’a hamdolsun. Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Biz milletle yürüdük. Biz, evet o malum çevrelerle değil milletle yürüdük. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakma, bu mücadeleyi de yine milletimizin desteğiyle neticeye ulaştıracağız. Gençliğimiz burada. Diyorlar ki ‘AK Parti’de gençlik yok.’ Buyurun, siz arayın da bulursunuz. Gençlik burada. Ve evelallah AK Gençlik gümbür gümbür geleceğe yürüyor. AK Kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor. Ana kademe, AK Parti olarak gümbür gümbür iktidarı tazelemeye yürüyor, Cumhur İttifakı olarak. Bunun için hep söylediğim gibi AK Parti’nin hiçbir yöneticisi, hiçbir mensubu, millete sırtını dönemez, milletten kopuk olamaz, milletin rızasına dayanmayan herhangi bir hesap kitap yapamaz. Partimizi, mensubu olduğu davanın şuurunda, üstlendiği sorumluluğun farkında, birikimi ve gayretiyle kendini bu harekete adamış teşkilat mensuplarımızla birlikte işte burada gördüğünüz gibi bugünlere getirdik. Türkiye’nin bu tarihî dönüm noktasında beraber yol yürüdüğümüz, beraber nice güzel işler başardığımız, nice sınamaların üstesinden geldiğimiz kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum.”
“PROJE; ŞAYET ORTAYA BİR ESER KOYACAKSANIZ, İYİDİR VE GEREKLİDİR”
Ana kademesi, kadın kolları, gençlik kolları, mahalle ve sandık temsilcileriyle AK Parti teşkilatından gelecek seçimlere kadar, bugüne kadar gösterilenden çok daha fazla gayret, çok daha fazla çalışma beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna hazır mıyız? Unutmayınız bu süreçte ülkemizin elde edeceği kazanımlar veya uğrayacağı kayıplar sadece AK Parti’nin, sadece AK Partililerin olmayacaktır” dedi.
Her bir vatandaşın, hem bugünkü hayatını hem kendisinin ve evlatlarının geleceğini doğrudan ilgilendirecek kararların verileceği, tercihlerin yapılacağı bir süreçten geçildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşte Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz değil mi? Düştükleri durumu görüyorsunuz değil mi? Bizler, bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’nin önünde iki yol vardır. Birincisi, ülkemizin 20 yıldır büyük emekler, gayretler, fedakârlıklar sayesinde geldiği, yeri dünyanın en büyük 10 ekonomisi, siyasi, diplomatik ve askerî olarak en büyük güçleri arasına girerek taçlandırmaktır. Aman ha! Çok hassas olacağız. İkincisi, 1990’lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos, ekonomik çöküntü dönemlerine geri dönmektir. Dikkat ederseniz, 28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler, o masaya oturtma cesareti, harbiliği, samimiyeti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin ve milletin hiçbir meselesi konusunda dişe dokunur en küçük bir teklif ortaya koyamıyorlar. Niçin? Çünkü bunların bir araya geliş gayesi ülkenin ve milletin sorunlarını çözmek, demokrasimizi güçlendirmek, kalkınmamızı hızlandırmak, vizyonumuzu genişletmek değil. Bunların tek derdi, ülkenin ve milletin felaketi pahasına da olsa kendilerine, ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Proje şayet ortaya bir eser koyacaksanız, iyidir ve gereklidir. Ama siyasette proje millî iradeye saygısızlıktır. Hatta millî iradeye tehdittir. Bunların tanımı bu.”
“BU SEFERKİ PROJE DE MİLLETİMİZ TARAFINDAN SANDIĞA GÖMÜLECEKTİR”
Türkiye’nin, geçmişten beri her darbenin ardından, vesayet dayatmalarıyla benzer siyaset projeleriyle karşılaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz her seferinde, bulduğu ilk fırsatta, bu projeleri çöpe atmış, ülkenin yönünü kendi tarihine, değerlerine, kültürüne, ihtiyaçlarına, beklentilerine, hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir. İnşallah bu seferki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimiyle, çukur eylemleriyle, sınırlarımıza yığılan terör örgütleriyle, 15 Temmuz’la, ekonomik tuzaklarla başaramadıklarını 28 Şubat ittifakı projesiyle elde edemezler, edemeyecekler. Türkiye’nin artık bu trojan siyasetiyle, bu virüs siyasetiyle, bu uzaktan kumanda siyasetiyle yönetilemeyecek, istikamet verilemeyecek bir ülke olduğunu dost düşman herkes bir kez daha görecektir.”
Partili gençlerin “ille de sen” şarkısını söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hadi buyurun, bu gençliğe âşık olma da nereye âşık olacaksın? Rabbim nazardan saklasın inşallah” ifadelerini kullandı.
Hiçbir dönemde siyasette rekabetten kaçınmadıklarını hatta siyasette rekabeti ülkeye ve millete hizmet yolunda bereketli bir yol olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Peki siyasette rekabet nasıl olur? Siyasette rekabet yapılanın üzerine daha fazla nasıl konulacağı hususunda olur. Hastanesinden yoluna, sanayisinden dış politikasına kadar yapılan her şeyi kötülemenin adı siyasi rekabet değil, köksüzlük özlemini dışa vurmaktır. Hâlbuki önünde sonunda yıkılmaya mahkûmdur. Biz milletimizin binlerce yıllık tarihine, medeniyetimizin binlerce yıllık mirasına, ecdadımızın emanetlerine bunun için dört elle sarılıyoruz. Böyle yapmayıp da deseler ki bunlar şu kadar okul, şu kadar hastane, şu kadar yol, şu kadar köprü, şu kadar spor tesisi, şu kadar konut yaptılar biz daha fazlasını yapacağız. Bu altılılardan böyle bir şey duydunuz mu? Diyemezler, deseler ki bunlar millî geliri 3 katına çıkardı, biz 5 katına çıkaracağız, bunlar ihracatta 225 milyar doları geçti biz 300 milyar doları geçeceğiz, bunlar ülkeyi ortalama yüzde 5 büyüttü biz yüzde 6 büyüteceğiz, bunlar 30 milyona çıkardı, biz 35 milyona çıkaracağız; eyvallah. Deseler ki bunlar sınır güvenliğimizi, terör örgütlerinin başını inlerinde ezerek sağladılar, ordumuzu güçlendirdiler, ülkede can ve mal güvenliği sağladılar, biz daha iyisini yapacağız; eyvallah. Deseler ki bunlar Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda ancak buraya getirdi biz daha öteye götüreceğiz; eyvallah. Ama bunlar diyor ki ‘Biz AK Parti’nin yaptığı her eseri yıkacağız, AK Parti’nin getirdiği her hizmeti ortadan kaldıracağız, AK Parti’nin ülkeye kazandırdığı her şeyden vazgeçeceğiz’. Bunlarda utanmak yok.”
“PARTİMİZİ VE ÜLKEMİZİ 2023 SINAMASINDAN DA ALNIMIZIN AKIYLA ÇIKARACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Köprüsü’nün 18 Mart’ta hizmete açılacağını anımsatarak “İnanın ellerinden gelse ‘Bu köprüyü bile yıkacağız’ derler. Üçüncü köprüyü yaptık, İstanbul Boğazı’nda Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Bu CHP zihniyetinin mensupları bana dedi. Dedim ki sıkar. Bu millet sizi gömer gömer neyi yıkıyorsun? Boğazın altından Marmaray’ı geçirdik. Ne oldu, kullanıyorlar mı? Kullanıyorlar. Avrasya Tüneli’ni geçtik, tıpış tıpış oradan da geçiyorlar mı geçiyorlar. Osman Gazi Köprüsü’nü yaptık. Bay Kemal buradan herhalde İzmir’e gidiyordur. Ama biz kıskanmadık, varsın geçsinler. Biz ‘At denize balık bilmezse Halik bilir’ diyerek yola devam ediyoruz” diye konuştu
Bir yanda AK Parti’nin yaptığı devasa işlerin, diğer yanda ise muhalefetin sergilediği kısır çekişmelerin bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Türkiye’nin hazine değerinde yıllarını, kavga, polemik, gerilim, yapboz ve kısır hesaplarla geçirenler aradan geçen bunca zamana rağmen bir arpa boyu yol alamadılar. İnşallah 2023 seçimleri, çalışmadan, üretmeden, proje ve program geliştirmeden sadece yalan, iftira ve çarpıtmayla siyaset yapan partilerin ve kadroların devrinin sona ereceği yıl olacaktır. Bugüne kadar kendi partileri içerisindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık skandallarının üzerini ısrarla örtenlerin, Allah göstermesin yarın ülke yönetimine gelmeleri hâlinde hangi azgınlıkları sergileyeceklerini düşünmek bile istemiyoruz. AK Parti kadroları eser ve hizmet siyasetinin kesintisiz sürmesini devam ettirme yanında, işte böyle bir veballe de karşı karşıyadır. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle inşallah partimizi ve ülkemizi 2023 sınamasından da Allah’ın izniyle alnımızın akıyla çıkaracağız.”
“TÜRKİYE GÜÇLÜ KALMAK MECBURİYETİNDE”
Türkiye’nin siyaseti, ekonomisi, askerî gücü ve sosyal yapısıyla güçlü olmak, güçlü kalmak mecburiyetinde olan bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Güneyimizden kuzeyimize, doğumuzdan batımıza etrafımızda yaşananlara akıl ve vicdan penceresinden bakan herkes bu hakikati görecektir, kabul edecektir. Bölgemizde hiçbir hadisenin, hiçbir gelişmenin, hiçbir krizin Türkiye’den bağımsız olmadığı inkâr edilemeyecek bir gerçektir. Geçmişte ülkemizi zayıf siyasi yönetimlerin yol açtığı boşlukları kullanarak diledikleri gibi yönlendirenler, bizim dönemimizde bunu yapamadılar. Bilhassa da Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile artık bu yol tamamen kapanmıştır. Altyapısı, ekonomisi ve askerî gücüyle zayıf devlet yapısına sahip ülkeleri renklere boyadıkları sözde devrimlerle yerle yeksan edenler, ülkesi ve milletiyle bütünleşmiş Türkiye’de hep hüsrana uğradılar. Buna rağmen, arayışlarını hâlâ sürdürüyorlar. Hakikatler ortada olmasına rağmen iktidar yolunu, millî irade yerine proje ittifaklarda arayanlar maalesef bu karanlık senaryolara gönüllü figüranlık yapıyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yılın başında yeni anayasa çalışması başlattıklarını anımsatarak, CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinden de kendi metinlerini hazırlamaları ve tüm metinleri Meclis çatısı altında kamuoyu tartışmalarına açmaları çağrısında bulunduklarını söyledi.
Aradan bir yıl geçtiğini CHP’den de diğer muhalefet partilerinde de en küçük bir ses seda çıkmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki biz kendi taslağımızı hazırladık ve bekledik. Şimdi bir şeyler hazırlamışlar. Hazırladıkları ne biliyor musunuz? Aynen geriye dönüş. Yeni bir şey yok. Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. Bunlar bu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bu örneğin bile tek başına muhalefetin ülkenin hayati hiçbir meselesinde ön alıcı politika geliştiremeyeceğini, tutum ortaya koyamayacağını göstermeye yeterli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Düşünün Suriye krizi, Doğu Akdeniz krizi, Libya krizi, Ukrayna krizi çıkıyor, o ara bunlar kendi aralarında hangi sırayla yürüyeceğinin, hangi sırayla oturacağının kavgasını verdiği için ülke perişan oluyor. Aynı şekilde Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Güney Asya’da bir kriz çıkıyor, o ara bunlar kimin önce konuşacağının müzakeresiyle meşgul oldukları için ülke perişan oluyor. Küresel gelişmeler veya ülkemize yönelik husumetler sebebiyle ekonomide, ticarette, sanayide, turizmde bir sorun yaşanıyor, o ara bunlar kimin hangi istikametten geleceğinin tartışmasını bitiremedikleri için ülke perişan oluyor. Ülkemizin bir köşesinde sel, bir köşesinde yangın, bir köşesinde deprem felaketi yaşanıyor, o ara bunlar kimin ayağını önce atacağına, kimin elini önce sallayacağına karar veremedikleri için ülke perişan oluyor. Böyle bir yönetim anlayışı, böyle bir yönetim teklifi, böyle bir sistem tasarımı olur mu?”
Türkiye’yi bu hastalıktan, bu arazdan bu çarpıklıktan kurtarmak için 20 yıl harcadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi bunlar filmi geriye sardırıp, ‘yeniden eskiye dönelim’ diyorlar. Yok öyle yağma. Milletimiz, bu ülkenin tıpkı eserlerimiz, tıpkı hizmetlerimiz, tıpkı bölgesel ve küresel söz sahipliğimiz gibi demokratik yönetim sistemimizle ilgili hiçbir kazanımının heba edilmesine müsaade etmeyecektir. Kendi aralarındaki güvensizliği, kendi aralarındaki nefsi rekabeti, kendi aralarındaki denge arayışını demokrasi kılıfına büründürerek pazarlamaya kalkanların ipliğini pazara çıkarmak boynumuzun borcudur.”
“KURDUKLARI İTTİFAKIN İSTİKAMETİ BELİRSİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha kendi aralarındaki sıralamanın içinden çıkamayanların ülkenin ve dünyanın meselelerini anlayabilmeleri, kavrayabilmeleri, çözüm üretebilmeleri ve en önemlisi bunu hayata geçirebilmelerinin zaten mümkün olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletin önüne çıkardıkları programda kendilerinin ne istediğine, neyi nasıl yapacaklarına dair tek bir dişe dokunur teklif olmadığı gibi pek çok temel meseleye dair üstünkörü de olsa herhangi bir temas dahi yoktur. Kurdukları ittifakın istikameti belirsizdir, sergiledikleri birlikteliğin duruşu sakattır, hazırladıkları program vizyondan yoksundur. Tartışmaların odağına yerleştirdikleri cumhurbaşkanlığında daha 2023’deki adaylarının adını koyabilmiş değiller. Teklif ettikleri sistem ise cumhurbaşkanının seçim yöntemini bile ifade edemeyecek kadar pespaye bir çalışmadır. Netice itibarıyla Türkiye’nin geçtiğimiz 20 yıldaki her meselesini nasıl biz çözdüysek, bugünkü ve bundan sonraki sorunlarının çözüm adresi de biziz. Şayet bu ülkede AK Parti ve Cumhur İttifakı yoksa eserin de hizmetin de çözümün de dirayetli ve kararlı yönetimin de mümkün olamayacağını bizzat karşımızdaki fotoğrafın kendisi söylüyor. AK Parti teşkilatları olarak sizlere düşen görev tüm bu hakikatleri milletimize anlatmak, her bir insanımızla aramızdaki gönül köprüsünü güçlendirmektir.”
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek.
11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı.
Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak.
Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak.
KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı
KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir.
Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) yeni üyeleri Anıtkabir’i ziyaret etti ve ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç ve göreve yeni başlayan HSK üyeleri, Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Yılmaz Tunç, mozoleye çelenk bırakırken dua okudu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Tunç, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin teminatı olan hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yargı bağımsızlığı ve hakimlik-savcılık güvencesini esas alan bir anlayışla görev üstlenen Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni üyeleri olarak huzurunuzdayız. Kurduğunuz Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri olan adaletin, her bireyin hakkını eşitlik ve tarafsızlık temelinde koruyan bir sistemle tecelli etmesi için büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından asla ödün vermeden, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi için Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak hedefiyle azim ve kararlılıkla çalışacağız.
Planlı bir reform stratejisi içerisinde insan kaynağından fiziki ve teknolojik altyapıya, mevzuattan uygulamaya kadar her alanda gelişmeye devam eden yargı sistemimizi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmadan daha erişilebilir ve daha güvenilir yapmanın gayretiyle çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin vicdanında karşılık bulan adalet anlayışını yaşatmak ve emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizin yüksek değerlerini daha da yüceltmek azmimizi bir kez daha aziz hatıranız önünde saygıyla ifade ediyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
HSK YENİ ÜYELERİYLE İLK TOPLANTISINI YAPTI
Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Yılmaz Tunç, HSK’ye yeni atanan üyelerin de katıldığı ilk Genel Kurul toplantısına başkanlık yaptı.
HSK binasında yapılan toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, HSK’ye seçilen yeni üyelerin, yargı camiasına ve adaletin tecelli etmesine büyük katkılar sunacağına yürekten inandığını söyledi.
HSK’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminatı olan bir anayasal kuruluş olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz Tunç, Kurulun bu noktadaki öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çeken Bakan Tunç, “Bu süre içerisinde özellikle mevzuatımızın, kanunlarımızın vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilenmesi anlamında TBMM’de yoğun çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Temel kanunlarımızın tamamı vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirilerek yenilenmiştir. Yargının fiziki kapasitesi küçümsenmeyecek derecede artırılmıştır.” diye konuştu.
Vatandaşların adalete olan güvenini daha da artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Bu anlamda yeni dönemde de yapacağımız çok önemli çalışmalar var. Son 20 yılda ülkemiz planlı bir yargı reformu stratejisi ile çalışmalarını bugünlere getirmiştir. Çok sayıda Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuyla paylaşılmış ve bu kapsamda da mevzuat düzenlemesi ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.” dedi.
Bakan Tunç, 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedefler olduğunu vurgulayarak, “Bu hedefleri önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde uygulama planı dahilinde hayata geçirerek özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin ilk yargı paketinin bayram öncesi yasalaştığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adalet sistemini daha etkin hale getirmeye yönelik başka hazırlıklar da var. Özellikle hukuk yargılamalarıyla ilgili süreçleri hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmek için yapılacak çalışmalar var.” dedi.
Yeni Kurulun görev yapacağı 4 yıllık süre içerisinde, “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı” yapma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalara imza atacaklarına inandığını dile getiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Daha güvenilir bir adalet sistemi noktasındaki bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumdan hiç vazgeçmeden yeni dönemde de çok önemli çalışmalara imza atacağımızı belirtmek istiyorum. Her birinize hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah, çok güzel çalışmalara hep beraber el birliğiyle imza atacağımızı ve milletimizin güvenine layık olmak için yoğun bir çaba göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.”
Türk İş Dünyasının önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti.
GÜZEL İNSAN ASIM KİBAR
Türk sanayiinin önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti. Duayen iş adamı Kibar’ın cenazesi, 8 Haziran Pazar günü Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Sanayiinin gelişiminde büyük görevler üstlenen Asım Kibar, kurucusu olduğu Kibar Holding ile alüminyum, otomotiv, gıda, gayrimenkul ve enerji gibi birçok sektörde öncü yatırımlara imza attı. Sanayinin yanı sıra sağlık ve eğitim alanında çok sayıda insanın hayatına dokunan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi. İş dünyasında güven, dürüstlük, çalışkanlık ve inovasyon gibi değerlere büyük önem veren Kibar, çalışanlarıyla sık sık bir araya gelerek deneyimlerini paylaşan bir lider olarak tanınıyordu. “Güven En Değerli Servet” adlı bir otobiyografik eseri de bulunan Asım Kibar, 92 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.
Değerli büyüğümüz saygın iş adamı Sayın Asım Kibar Beyefendiyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz Saygıdeğer Kibar Ailesine ve Assan Camiasına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz Allah sabır metanet ihsan eylesin. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Nur İçinde Yatsın
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Müşerref olduğumuz Kurban Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri bir bayrama daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd olsun. Bu aziz ve mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“BİRLİK RUHUMUZU TAZELEDİĞİMİZ BAYRAMLAR, AYNI ZAMANDA RIZAYI İLAHİYE AÇILAN BEREKET KAPILARIDIR”
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Yüce Allah bizleri sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz; selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyorum.
Birlik ve beraberlik ruhumuzu tazelediğimiz, dayanışma ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bayramlar, aynı zamanda rızayı ilahiye açılan birer bereket kapılarıdır. Millet olarak hep birlikte teneffüs ettiğimiz bayram iklimi, yardımlaşma ve muhabbet duygumuzun en üst düzeyde seyrettiği mümbit bir atmosferdir. 86 milyon vatandaşımızın her birinin bu atmosferi iyi değerlendireceğine; hayır ve hasenat faaliyetleriyle güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.
Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda destansı bir mücadele veren; İsrail’in bütün barbarlıkları karşısında vakur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizi de ülkem ve milletim adına hürmetle selamlıyor, Kurban Bayramlarını yürekten tebrik ediyorum. Saldırılarda şehit düşen tüm Gazzeli kardeşlerimi rahmetle yâd ediyor; yaralılara acil şifalar diliyorum.
“GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN FARKLI KÖŞELERİNDE SÜREGELEN İSTİKRARSIZLIKLARIN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gazze, Sudan ve Somali başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde süregelen istikrarsızlıkların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
Türkiye olarak gerek Filistin’deki soykırımın durdurulması gerekse Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla neticelenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yapılan toplantı, dördüncü yılına giren kuzeyimizdeki kanlı savaşın bitirilmesi yönünde tarihî bir adım olmuştur.
Komşumuz Suriye’de Yeni Yönetimin ülkenin millî birliği, toprak bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyoruz. Bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de destekleriyle Suriye, inanıyoruz ki kalıcı huzura kavuşacak, eski ihtişamlı günlerine yeniden dönecektir.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülkemize etkisini asgariye indirecek ekonomi politikalarını kararlılıkla uyguluyoruz. Makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu etkilerini enflasyon başta olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, vatandaşlarımızın hayat standardını düşüren her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.
Aynı şekilde, Asrın Felaketinin açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutumuzun anahtarını hak sahibi afetzedelerimize teslim ettik. 252 bin ilave yapı ile, inşallah yıl başına kadar toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını depremzede kardeşlerimize takdim edeceğiz.
“EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA ATTIĞIMIZ ADIMLARI ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİMİZLE DAHA MUHKEM BİR ZEMİNE OTURTTUK”
Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. Örgütün kendini fesih ve silah bırakma kararı almasının ardından yeni bir aşamaya geçtik. Aziz milletimizin duası, siyaset kurumunun desteğiyle yakın bir zamanda yarım asırlık bir musibetten ülkemizi inşallah hep beraber kurtaracağız. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum: Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.
86 milyon olarak ebedi kardeşliğimizi ve iç cephemizi güçlendirdiğimiz bir dönemde, ana muhalefetin ‘kimseyle bayramlaşamayan parti’ hâline dönüşmesinden duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isterim. Temennimiz; yanlışta ısrarın bir an önce son bulması ve Türkiye’nin tüm renklerinin özellikle bayramlarda bir araya gelmeyi başarabilmesidir. Çünkü ülkemizin dört bir yanını süsleyen billboardlarda dediğimiz gibi; ‘adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye’dir.
“YOLA ÇIKACAK TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN TRAFİK KURALLARINA TİTİZLİKLE UYMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM”
Bu düşüncelerle, Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın, gönül coğrafyamızda ve dünyanın farklı ülkelerindeki her bir kardeşimin bayramını tekrar tebrik ediyorum. Rabbim, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin dua ve ibadetlerini kabul eylesin, diyorum.
Yola çıkacak tüm vatandaşlarımızdan trafik kurallarına titizlikle uymalarını özellikle istirham ediyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor; hepinize hayırlı bayramlar diliyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla…”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.