Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “NATO meselesinde İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut ve kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz. Toprağa düşen vatan evlatlarının acısıyla her gün yüreğimiz dağlanırken kimse bizden farklı hareket etmemizi beklemesin. Bu konuda ülkemizin temennilerle, ucu açık ifadelerle kaybedecek vaktinin olmadığının özellikle bilinmesini istiyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında milletvekillerine, TBMM’nin komisyon ve Genel Kurul faaliyetlerinde başarılar diledi.

AK Parti’nin Adana’da gerçekleştirdiği Gençlik Şöleni’ndeki coşkunun, partisinin gençlerle arasındaki güçlü köprüyü görmelerine imkân sağladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm gençlere bir müjde vermek istediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir süredir üzerinde çalıştığımız ve kamuoyunda ‘öğrenci affı’ diye bilinen teklifi, önümüzdeki günlerde Meclisimizin takdirine sunuyoruz. Bu teklif, lisans, yüksek lisans, doktora seviyesindeki öğrencilerimizden eğitimlerini bırakmak mecburiyetinde kalanlara, belirli şartlarda okullarına dönüş yolunu açıyor. Yükseköğrenimlerini tamamlamak isteyen gençlerimize yeni bir fırsat tanıyacak bu teklifin şimdiden tüm öğrencilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık iki hafta önce Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ndeki İstanbul’un Fethi törenlerinde 560 bin vatandaşla bir araya geldiklerini anlatarak, “Dünyanın göz bebeği bu şehre olan sevgimizi, fethin manasının idrakiyle bir kez daha tüm milletimizle paylaştık. İstanbul’u fethetmek kadar ona hizmet etmenin de önemli olduğunu yaptığı eserlerle ispatlamış bir kadroyuz. Bu anlayışla tüm dikkatimizi ve enerjimizi bu şehri geleceğe taşıyacak projelere veriyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.

“YUNANİSTAN ÜZERİNDEN ÜLKEMİZE KARŞI OYNANAN OYUNUN FARKINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Efes 2022 Tatbikatı vesilesiyle gittiği İzmir’de hem Ege’deki gelişmelerle ilgili mesajlarını muhataplarına tüm açıklığıyla ilettiğini hem de İzmir teşkilatlarıyla bir araya geldiğini belirterek şunları kaydetti: “Tarihte hep olduğu gibi birileri tarafından şımartılarak üzerimize salınan Yunanistan üzerinden ülkemize karşı oynanan oyunun farkındayız. Sorun, Yunanistan’ın bu oyunun farkında olmaması veya bu oyunun gönüllü figüranlığına soyunmasıdır. Biliyorsunuz film çekimleri boyunca en çok yorulan, yıpranan, hırpalanan, hatta kolu kanadı kırılan figüranlardır. Ama sahnede onların ismi ve cismi asla gözükmez. Yunanistan’ın başına geçmişte gelen budur. Şayet yanlışta ısrar ederse bundan sonra gelecek olan da budur. Biz, bölgemizde ve dünyada küresel siyasi, ekonomik, askerî bir güç olarak varlığımızı tahkim ederek hep sürdüreceğiz. Ama onlar bu kafayla üç otuz yevmiyeye çalışan figüranlıktan öteye geçemeyeceklerdir. Sağ olsun İzmir teşkilatımız da İl Danışma toplantımızdaki coşkusuyla bu mesajlarımıza çok güzel destek oldu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini NATO konusunda taktik hata yapmakla suçlayan CHP’ye “iki çift sözlerinin” olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde zor şartlarda kurulan uçak, silah ve makine fabrikalarını kapatarak savunma sanayimizi dışa bağımlı hâle getiren, Adalar meselesinde dirayetli duruş sergilemeyerek ülkemizi bugünkü tartışmaların içine düşüren, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel yönetim sisteminde ülkemizin hak ettiği konumda yer almasını sağlayamayan, velhasıl taktik değil stratejik hatalarıyla Türkiye’nin çıkarlarını koruyamamış bu parti bize ders veremez” değerlendirmesinde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “CHP, eski CHP değil” dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet bunların eskisinden ne hayır gördü ki yenisinden fayda beklesin” diye konuştu.

“Onlar önce kendi içlerindeki Rum, Yunan, Avrupa, Amerika, PKK, FETÖ sevdalısı beşinci kol elemanlarını temizlesinler” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkenin diğer tüm meselelerini Allah’ın izni ve milletimizin desteğiyle biz hâl yoluna koyarız. NATO meselesinde de İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut ve kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz” dedi.

“BU KAPI YERLİ VE MİLLÎ DURUŞ SERGİLEYENE AÇIKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ey TÜSİAD’ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. Bunu da bilmeleri lazım. Biz dış politikada İsveç, Finlandiya, niye bunlara karşı tavır alıyoruz? Neden? İsveç’in, Finlandiya’nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız, onların yanında mı yer alacağız? Ey TÜSİAD, siz onların yanında yer alabilirsiniz. Biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, bunu bilesiniz. İşte Batı’yı görüyoruz. Almanya’da caddelerde Alman polisinin nezaretinde bu terör örgütleri yürüyüşler yapıyorlar. Fransa’da yürüyüşler yapıyorlar. Maalesef İngiltere’de hakeza öyle. Avrupa’nın bütün ülkelerinde, aynı durumla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı sizin ali menfaatlerinizi korumak için sesimizi çıkarmayacak mıyız? Kusura bakmayın, sizden önce gelen ağa babalarınız da aynı kafadaydılar, görüyorum ki siz de aynı kafadasınız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın ve görüyorum ki sizler aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP. Oradan size neyi sufle ediyorlarsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Sizden önceki ağa babalarınız da böyle konuşuyordu siz de aynı şekilde konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve millî duruş sergileyene açıktır, yerli ve millî duruş sergilemeyene kapalıdır” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Toprağa düşen vatan evlatlarının acısıyla her gün yüreğimiz dağlanırken kimse bizden farklı hareket etmemizi beklemesin. Bu konuda ülkemizin temennilerle, ucu açık ifadelerle kaybedecek vaktinin olmadığının özellikle bilinmesini istiyorum. Bizden önceki yönetimlerin düştüğü hataya düşmeyecek, aynı delikten bir daha asla ısırılmayacağız. Bu arada dünyada ülkemizin adını Turkey’den Türkiye’ye dönüştürme kararımızı başarıyla hayata geçirirken, diğer alanlarda aynı yöntemi takip edeceğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu kapsamda artık millî hava yolumuz da uluslararası uçuşlarını Turkish Airlines değil Türk Hava Yolları ismiyle yapacaktır. Bu kadarı, öküz altında buzağı arayanlara herhâlde yeter.”

VAN ZİYARETİ

Geçen hafta Van’da olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanından toplu açılış töreninin yapıldığı meydana, oradan tekrar dönüş yoluna kadar Van’daki her anda vatandaşlarla samimi ve coşkulu bir şekilde hasret giderdiklerini ifade etti.

Bu gidişte, terör gölgesinden kurtulan, depremin ardından yeniden inşa ettikleri, altyapısıyla yüzünü geleceğe dönen bir Van gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akşam gençlerle Van denizinin kenarında bir araya geldik. Yani bilerek söylüyorum, Van denizi diyoruz. Şimdi bu CHP hemen coşar ‘orası deniz değil, göl’ falan diyebilir. Biz neyin göl neyin deniz olduğunu çok iyi biliriz. Evelallah biz Karadeniz uşağıyız, dolayısıyla deniz neresidir göl neresidir çok iyi biliriz” diye konuştu.

Tarımdan sanayi ve turizme kadar her alanda kabına sığmayan, büyüme ve gelişme yolunda koşmak için sabırsızlanan bir Van gördüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Van, sadece bölgesinin değil, ülkemizin en önemli lokomotiflerinden biri olmaya hazırlanıyor. Biz de gerek son 20 yılda yaptığımız yatırımlarla gerek hâlen devam eden çalışmalarla gerekse yeni projelerle Van’ın hep yanında olduk, olmayı sürdüreceğiz” dedi.

Bundan 11 yıl önce Van depreminden hemen birkaç saat sonra şehre vardığında karşılaştığı manzarayla bugünkü fotoğraf arasında 3Adeta asırlık fark olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun, bu güzel şehri ayağa kaldırma, bu güzel şehrin insanlarına umut aşılama şerefine biz nail olduk. O zaman terör örgütünün belediye başkanı, oraya su dahi getiremedi. Biliyorsunuz, büyük şehirlerde su getirme görevi belediyenindir ama onlar getiremedi. Biz DSİ kanalıyla Van’ın su problemini çözdük. Bunu benim Vanlı kardeşlerim herhâlde çok iyi biliyordur. Bundan sonraki süreçte de durum yine aynı şekilde devam etti. Altyapısından üstyapısına kadar tüm bunları biz yaptık. Van’da 10 binlerce konut inşa ettik” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle sohbeti Edremit ilçesinin olduğu bölgede yaptıklarını, Edremit’in âdeta bir yalı kent hâline döndüğünü ifade ederek, şunları kaydetti: “Modern konutlarla beraber Edremit ilçesi bir güzellik arz ediyor, bu hâle geldi. Erciş’e bakıyorsun, Erciş aynı şekilde, bunları hep iktidarımız yaptı. Onların da yine konutları her şeyiyle çok çok güzel ve gerçekten gezip görmeye de değer. Tuşba aynı, işte geçenlerde malum bir deprem yaşadılar ve o deprem bizleri ciddi manada üzdü ama Allah’tan burada ölüm vakaları ile karşılaşmadık. Esasen terör örgütünün pençesinden kurtardığımız, eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her türlü altyapısını inşa ettiğimiz bölgedeki tüm şehirlerimizde benzer bir kıpırdanma görüyoruz. Hemen denizin öbür tarafında Bitlis, Tatvan aynı şekilde. Orası da ayağa kalkıyor. Ciddi manada gelişmeler var. Bitlis’in Ahlat’ı görmeye değer. İnşallah Ağustos’un 25’inde Ahlat’ta olacağız ve Ahlat’tan 26 Ağustos’ta anma merasimlerini yaşamaya yürüyeceğiz. Allah’ın izniyle bu dip dalganın önünde, terör örgütü artığı siyasetçilerle yurt dışında ülkemizi karıştırmak için sürekli fitne ateşi yakan mankurtlar başta olmak üzere kimse duramayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemil Meriç’in, “Işık doğudan gelir” diye tarif ettiği büyük medeniyet atılımının membalarının Erzurum, Van, Diyarbakır, Mardin, Gaziantep, Hatay gibi şehirler olacağını belirtti.

“VATAN TOPRAKLARININ HER KARIŞINA İZİMİZİ BIRAKMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Milletin doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle yüreğini açıp, kendilerini beklediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeter ki biz buna layık olalım. Yeter ki biz buna layık olacak gayreti, çalışmayı, mücadeleyi ortaya koyalım. Yeter ki biz eser ve hizmet siyasetimizi samimiyet ve tevazu ile taçlandıralım. Emin olun gerisi çok kolay. Bunun için önce 2023 seçimlerini zaferle neticelendirmeliyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece hem milletin 20 yıllık kazanımlarına sahip çıkacak hem 2023 hedeflerinden geri adım atılmasına izin vermeyecek hem de 2053 vizyonunu güçlendirecek bir başarı kazanacaklarını dile getirerek, “İnşallah 2023’ten sonra da 23 milyon üye hedefiyle daha çok çalışarak, vatan topraklarının her karışına izimizi ve terimizi bırakmayı sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.

Milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gelecek yılın aşağı yukarı bugünlerinde yapılacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimleri için geri sayımın başladığını söyledi.

Her ne kadar muhalefetin, “erken seçim” lafları etmeyi sürdürse de seçim takviminin kendi mecrasında ilerlediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin erken seçim filan istediği yok. Hatta bizim ülkemizde muhalefet, mümkünse hiç seçim olsun istemez. Çünkü bunlar herhangi bir sorumluluk üstlenmeden, sadece konforunu yaşayarak siyaset yapmaya alışmışlar. Milletin derdiyle dertlenmek, bölgesel ve küresel krizlerle boğuşmak, eser ve hizmet peşinde koşmak bunların yapacakları, yapmak isteyecekleri bir iş değildir” değerlendirmesinde bulundu.

“MİLLETİMİZİN TAMAMININ BASİRET VE FERASETİNİ HAFİFE ALIYORLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel felaketinde İstanbul, Ankara ve İzmir’in hâlini gördüklerini kaydederek, “Herhangi bir altyapı çalışmaları var mı, yok. Hiçbir altyapı çalışmaları da olmadığı için bu felaketlerde bakıyorsunuz, birisi Bodrum’da seyahatte, öbürü Eskişehir’de seyahatte, öbürü nerede olduğu belli değil. Böyle garip bir yapı var. Bunlar dertli değil. Hani Neşet Ertaş diyor ya; ‘Aşk ile koşan yorulmaz’ diye. Bunların millet için, vatan için aşk ile koşmak diye bir dertleri de yok. Nitekim kazara bir sorumluluk altına girdiklerinde ortaya çıkan manzarayı hep beraber gördük” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her gün seçim lafı ettiği hâlde, daha adayının ismini zikredemeyenlerin derdinin ülkeye ve millete hizmet olmadığını anlamak için öyle çok da derin analizlere ihtiyaç yoktur. Her şey gün gibi ortada. Bir masa kurmuşlar ama avara kasnak misali buradan çıkan hiçbir siyaset, hiçbir karar, hiçbir irade mevcut değil.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi sizlere Nasrettin Hoca’nın meşhur bir fıkrasıyla altılı masanın durumunu izah etmek istiyorum: Hoca ihtiyaca binaen komşularından birinden borç almak zorunda kalmış. Ancak daha vadesi gelmeden adam alacağı için Hoca’nın kapısını aşındırmaya başlamış. Yine bir gün adam borcunu istediğinde Hoca, ‘Şu anda yok ama çok yakında ödeyeceğim’ demiş. Buna rağmen adam bırakmamış Hoca’nın yakasını, ‘Söyle Hoca, ne zaman, kimden bulup vereceksin borcunu’ diye üstelemiş. Hoca, ‘Bak komşu, kapının önüne çalı ektim.’ Adam ‘Niye’ diye sormuş. Hoca, ‘Koyun sürüsü geçerken yünleri çalıya takılacak’ demiş. Adam ‘Ee sonra’ diye merakla sormuş. Hoca da ‘Bizim hatun bu yünleri toplayacak, yıkayacak, tarayacak, eğirecek. Ben de götürüp pazarda satacağım. Senin paranı da işte o zaman ödeyeceğim’ demiş. Bu cevap üzerine adam katıla katıla gülmeye başlayınca Hoca, ‘Hâlden bilmez, gördün peşin parayı böyle gevrek gevrek gülersin değil mi?’ demiş. Altılı masanın cumhurbaşkanı adayını belirleme meselesi de Hoca’nın borcunu ödeme fıkrası gibi ilerliyor. Güya seçim tarihi belli olsa, adayları hazır.”

Tarihi zaten belli olan seçimler için ortada aday olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine ‘Adayınızı nasıl belirleyeceksiniz’ diye sorulduğunda Nasrettin Hoca’nın borç ödemesinden daha muğlak cevap veriyorlar. Önce ‘Oturma sırasında anlaşabilirsek, bir araya geleceğiz’ diyorlar. Sonra ‘Başarabilirsek, ilkeleri, prensipleri, öncelikleri belirleyeceğiz’ diyorlar. Ardından ‘Uzun bir aday listesi çıkaracak, her adayın artılarını ve eksilerini tespit edeceğiz’ diyorlar. Şayet masanın etrafındakilerden biri arıza çıkarmazsa, ‘Uzun listeyi biraz daha kısaltacağız’ diyorlar. ‘Kısa listedeki adayları herkes, irtibat hâlinde olduğu yabancı büyükelçilere sunacak, onların icazetini ve kararını bekleyeceğiz’ diyorlar. ‘Tüm bunları atlattıktan sonra adayları tekrar görüşecek, tartışacak, yeniden masaya yatıracağız’ diyorlar. ‘Bu süreç içinde şayet seçimi kaçırmaz, sandığa gitmeyi de unutmazsak milletimizin huzuruna bir adayla çıkacağız’ diyorlar. Velhasıl Nasrettin Hoca’nın ektiği çalılarla borcunu ödeme ihtimali, altılı masanın cumhurbaşkanı adayı belirleme ihtimalinden daha fazladır. Aylarca masada kimin nerede oturacağının kavgasını vermiş bir curcuna ittifakından başka ne beklenebilir ki…” şeklinde konuştu.

“Henüz kendi temel meselelerini çözmeyi beceremeyenlerin, milletimizin sıkıntılarına derman olması mümkün mü” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, her hafta bir skandalla, kumpasla, siyasi ayak oyunuyla gündeme gelenlerin, değil seçimi, 2023’ü görmelerinin dahi muhal olduğunu dile getirdi.

Altılı masa tarafının “adaylarını açıklamama” stratejilerinden birinin de yıpranma korkusu olduğunun söylendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş? Şayet adaylarını bugünden ilan ederlerse bir sene içinde o isim yıpranabilirmiş. Bu nasıl aday ki ismi gündeme gelir gelmez hemen yıpranıyor? Bu nasıl aday ki millet tanıdıkça sevme, teveccüh etme yerine ondan soğuyor, sırt çeviriyor? Bu nasıl aday ki zaman geçtikçe güneşi görünce eriyen buz misali itibar ve zemin kaybediyor? Bu nasıl aday ki siyaset sahnesinde kaldıkça boyası dökülüyor, makyajı akıyor, gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Bunun adı strateji değil, siyasi hokkabazlıktır, milleti kandırma gayretidir. Anlaşılan o ki; bunlar, defolu ürün satan gözü açık tüccar misali el çabukluğu ve katakulliyle adaylarını sandıktan çıkarabilme peşindeler. Şark kurnazlığı hesaplarıyla sadece kendi seçmenlerini değil, milletimizin tamamının basiret ve ferasetini hafife alıyorlar. Milletimiz bu abrakadabra siyasetinin defterini düreli çok oldu” görüşünü paylaştı.

Sandıkta seçmeni aldatmaya çalışanların aslında kendi çapsızlıklarını, kifayetsizliklerini ortaya döktüklerinin farkında olmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz ise milletimize olan saygımız gereği yaptığımız çağrılarla Bay Kemal başta olmak üzere CHP’yi ve altılı masayı bu cendereden, bu utanç girdabından kurtarmaya çalışıyoruz. Bu arada Kılıçdaroğlu’na tekrar söylüyorum: Ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla. Bunu söylediğimden bu yana ortadan kayboldu. Her gün bir kurumun kapısına dayanıyor. Her gün bir yerlere, ‘Ya bana katılın ya önümden çekilin’ diyerek kürsü yumruklayan, her gün bir başka yalan ve iftira üzerinden ‘Hesaplaşacağız’ diye höyküren, velhasıl daha düne kadar yere göğe sığmayan bu zatın sesi birden kısılıverdi. Gerçi yine kürsüye çıkıp bir şeyler söylüyor ama üzerinde, yüzünde, sesinde belirgin bir yılgınlığın, çekingenliğin, korkaklığın izini görmemek mümkün değil.”

“ESKİ TÜRKİYE’YE AİT ÖN YARGILARIN ARTIK TÜRK SİYASETİNDE YERİ YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Biz kararımızı verene kadar sen otur oturduğun yerde” dediğini ifade etti. Hâlbuki Kılıçdaroğlu’nun, Genel Başkanlığının 12, ömrünün 73. yılında nihayet kendini göstereceği, isim yapacağı, nam salacağı bir fırsatı yakaladığına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bürokrasideyken batırdığı kurumların, siyasette girdiği her seçimde yenildiği partisinin, bir türlü gün yüzü görmeyen bahtının son deminde şöyle efsane bir çıkış yapmaya hazırlanıyordu. Kadim kültürümüzün, ölümsüz eseri… Bilirsiniz, Dede Korkut’un Boğaç Han hikâyesini. Eski Türklerde çocuklar ancak bir kahramanlık gösterdikten sonra isim alabilirlermiş. Boğaç Han da meydana salınan bir boğayı, alnına vurduğu yumrukla yere serdikten sonra isim alma hakkını kazanmış. Bu zat da yaşı biraz geçmiş de olsa, işte böyle bir hevesle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşuyor. 6’lı masanın etrafında, altından ve masanın görünmeyen geri taraflarından yükselen sesler ise işinin zorluğuna işaret ediyor. Öyle ki birileri hemen devreye girip ülkemizin tamamen geride bıraktığını düşündüğümüz bazı tartışmaların fitilini yeniden ateşlemekten bile çekinmedi.”

Henüz 6’lı masanın adayı belli değilken “meşrep fitnesi” ortaya atıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü’ Nereden çıktı bu?” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tehlikeli tartışmada duruşlarının net olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Eski Türkiye’ye ait ön yargıların artık Türk siyasetinde yeri yoktur. Bay Kemal, senin meşrebin ne olursa olsun biz senin meşrebinle ilgilenmiyoruz merak etme. Çık ortaya, namert değil mert ol, adaylığını açıkla veya adayını açıkla. Allah’ın izniyle iktidarda olduğumuz müddetçe hiç kimse bu ülkenin vatandaşlarını, meşrebi, kökeni, kimliği veya siyasi görüşü dolayısıyla ötekileştiremez, hor, hakir göremez. Biz bu zatın bürokrasideki ve siyasetteki beceriksizliğini, kifayetsizliğini her fırsatta yüzüne vururuz ama asla geçmişiyle kimliğiyle veya diğer vasıflarıyla uğraşmayız. Çünkü bu ülkede Anayasa’da belirlenen şartları taşıyan her bir insanımız cumhurbaşkanlığı adaylığı dâhil her türlü hakka sahiptir. Osmanlının son döneminde ülkeye en büyük hizmetleri vermiş hakanına istibdat iftirası atan cahillere ise ileri geri konuşmak yerine önce dizlerini kırıp tarihlerini öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Madem millete hizmet iddiasındasınız, yabancıların iftira dolu hezeyanları yerine önce bu milletin tarihini, kültürünü, inancını doğru şekilde öğrenin. Kürsülerden milletin değerlerini aşağılayan kitapları sallamak yerine gidin milletimizin bu zihniyete verdiği dersleri öğrenin. Şanlı tarihimizi bilmeden, insanımızı tanımadan, asırlardır bizi bir arada tutan kadim değerleri öğrenmeden ne bu ülkeye, ne de bu millete hizmet edebilirsiniz. Bunlar milletimizin önüne çıktıkça, ajansların güdümünden kurtulup kendileri gibi hareket etmeye başladıkça, gerçek sorularla, gerçek sorunlarla yüzleştikçe asıl kalibreleri daha iyi anlaşılacak. Biz sabır ve azimle çalışacak, kendi işimize bakacak, kendi programımızı uygulayacak, kendi hedeflerimize odaklanacağız. Milletimiz onlar hakkındaki nihai hükmünü önümüzdeki yıl haziran ayında sandıkta verecek.”

6’lı masanın gizli ortağı HDP’nin, terör örgütü elebaşının emriyle geçtiğimiz günlerde yol açtığı rezalet görüntülerini unutmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Kadıköy’de işlenen rezaletin başrolünde yer alan sözde milletvekili ile onun yanında, arkasında bulunan milletvekillerinin geçmişte hangi provokasyonlarda yer aldığını, hangi karanlık niyetlere alet olduklarını gayet iyi biliyoruz” dedi.

DBP’li Salihe Aydeniz’in dosyasının çok kabarık olduğunu, 60 küsur dosyada suç layihası bulunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendisinden bu ihanetinin bedelini hukuk önünde sorulmasının sonuna kadar takipçisi olacağız. Açık ve net söylüyorum; Süratle dokunulmazlığının kaldırılıp, yine süratle bu türlerinin artık bu kutlu çatı altında yer almalarının mümkün olmadığını AK Parti olarak bizler ortaya koyuyoruz. Meclis’in de bu hususta üzerine düşeni yapacağına inanıyoruz” diye konuştu.

EKONOMİ DEĞERLENDİRMESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 20 yılda karşılaştığı her krizi fırsata, her sınamayı kazanca, her saldırıyı tahkimatını güçlendirmeye dönüştürme konusunda çok büyük bir tecrübe sahibi olduğunu belirterek, bu durumun ekonomide de geçerli olduğunu söyledi.

Dünyayı sarsan 2008 finans krizinden Türkiye’nin güçlenerek çıktığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’yı sarsan 2011 borç krizinden de yara almadan çıkıldığını anlattı.

Gezi Parkı olaylarıyla başlayıp, darbe ve kaos denemeleriyle süren sinsi saldırılardan da dimdik, ayakta çıkıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın üzerine kabus gibi çöken koronavirüs salgınından en az hasar, en fazla kazanç sağlanarak çıkıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz’in kuzeyinde başlayan savaşın küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinden de yine en az kayıpla ve gelen fırsatları değerlendirerek çıkmanın gayreti içinde bulunduklarını dile getirdi.

Bu süreçte bedeller ödendiğini, maddi-manevi nice kayıplar yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomik olarak en büyük bedeli de bu son dönemde ödüyoruz. Küresel piyasalardaki dalgalanmalar sürüyor. Amerika, İngiltere, Almanya, İspanya gibi ülkeler başta olmak üzere tüm ekonomiler enflasyonda 40 yıldır görmedikleri seviyelerle boğuşuyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjideki dışa bağımlılığı azaltmak için yoğun çaba içinde olduklarını söyledi. Karadeniz’de keşfedilen 540 milyar metreküplük doğal gazı bir an önce millî sisteme bağlamak için gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü Filyos’ta Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak Töreni’ni yaparak bu yönde önemli bir adım daha attıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve yenilenebilir enerji kaynak potansiyelini en üst seviyede değerlendirecek her yolu ve yöntemi devreye aldıklarını ifade etti.

Petrol fiyatlarındaki aşırı yükselmeye bağlı olarak pompa fiyatlarında ortaya çıkan rakamların rahatsız edici düzeyde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Keşke ülkemizin her yerinden petrol fışkırıyor olsa da bu durumun önüne geçebilsek ama petrol tüketiminin çok büyük bölümünü ithalatla karşılayan bir ülke olarak hem ham petrol fiyatlarındaki yükselişten hem de kurdaki artıştan anında etkileniyoruz. Petrol fiyatlarının katlanarak artan bugünkü seviyesinin sadece bizim değil, hiçbir ülke bakımından sürdürülebilir olmadığı açıktır. Bu fiyatların makul fiyatlara düşmesiyle birlikte pompa fiyatlarının da gerileyeceğini ümit ediyoruz. Dünyanın tamamının yaşadığı bu sıkıntıyı biz de göğüsleyecek ve sabırla düzelmesini bekleyeceğiz. Bu arada elbette kendi işimize bakacak, önümüze çıkan fırsatları değerlendirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. ‘Sel gider kum kalır’ veciz ifadesinde olduğu gibi önemli olan, bu küresel dalga dindiğinde hangi kazanımlara sahip olacağımızdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ekonomideki gelişmelerin anlatıldığı “Üreten Türkiye” başlıklı videoyu partililere izletti. Videoda, Türkiye ekonomisinin, küresel enflasyona ve belirsizliklere rağmen büyümeye, istihdam imkânları oluşturmaya ve ihracatta rekorlar kırmaya devam ettiği belirtildi.

Bu sorunları tartışırken madalyonun diğer yüzünü de ihmal etmediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha önce çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi, ülkemizde ekonomik sorunlara teşhis yanlış koyulduğu için, tartışmalar ve çözüm arayışları da yanlış mecrada yürümektedir. Öyle diyor TÜSİAD’ın şu anda başındaki, ‘Büyüme her şey değildir.’ Öyle diyor, ‘İhracat endeksli bir büyüme her şey değildir.’ İhracat olmazsa büyüme olmazsa sen ayakta duramazsın. Bütün bu adımlar, hepsi CHP ağzı. İhracatın olmayacak, büyüme olmayacak sadece ithalat öyle mi? İthalat seni zaten bitirir, batırır. Böyle şey mi olur? ‘İthalata dayalı bir ihracat’ dersen bunu aklım alır. Öyle ürünler var ki bu ithalata dayalıdır. Ama ihracatı bir kenara koyacak olursan o ülke zaten yürümez. Biz bunları yapıyoruz ama sizin mantığınız, anlayışınız zaten bu işleri almaz. Bundan dolayı da iki de bir başkan değiştiriyorsunuz. Başka gidecek yeriniz de yok. Türkiye’deki enflasyon, kamu maliyesindeki bozulmadan, arzdaki azalmadan ve talepteki aşırı yükselişten değil de enerjiden kura kadar farklı sebeplerin ağırlıklı olduğu sorunlardan kaynaklandığı için, buna klasik anlayışla çözüm aramak beyhudedir. Diyorlar ki ‘Akademisyenleriniz olacak.’ Be zavallı, bizim yanımızda, kurullarımızda akademisyenlerimizin olmadığını sana kim söylüyor? Bizim çalışanlarımızın içinde akademisyenlerimiz de var, partimizin içinde, TBMM’de akademisyenlerimiz de var. Biz kiminle, nerede, nasıl çalışacağını 20 yıldır ispat etmiş olan bir partiyiz. Bay Orhan, bundan sonra hangi akademisyenlerle çalışacağımızı sana sorarız, senin vereceğin isimlerle çalışırız. Kafaya bak. Bunlar ne zavallı.”

“İHRACATIMIZ REKOR KIRARAK YILLIK 243 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE ULAŞTI”

Bütçe disiplini, finans kesiminin gücü ve vatandaşların varlık gücüyle Türkiye’nin altyapısının muhkem olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cari dengede yılın ilk 4 ayında enerji ve altın hariç 37 milyar doların üzerinde fazladayız. Doğrudan yabancı yatırımlarda son 12 ay itibarıyla 14 milyar dolara yakın bir seviyedeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide “En pahalı mal, bulunmayan maldır” diye bir gerçek olduğunu hatırlatarak, “Biz de dünyanın içinden geçtiği süreçte insanlarımızın karşılaşabileceği en büyük felaketin; işsiz kalmak, evine aş götürememek, çoluğunun çocuğunun karşısına boynu bükük çıkmak olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.

Türkiye Ekonomi Programı’nın önceliklerinin başına istihdamı yerleştirmelerinin rastgele bir tercih olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, elde ettikleri neticelerin, bu tercihlerinin ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini anlattı.

Türkiye’nin, istihdamında ulaştığı 30,4 milyon rakamıyla tarihinin en yüksek düzeyine ulaştığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstihdamda bu çıtayı daha da yükseltmek ve hedefi yakalamak için yatırımı, üretimi, ihracatı teşvik ediyor, girişimcilerimize her türlü desteği veriyoruz. Son yayınlanan verilere göre, sanayi üretimi yüzde 10,8 oranında artarak yine beklentileri aştı. İhracatımız rekorlar kırarak yıllık 243 milyar dolar seviyesine ulaştı” ifadelerini kullandı.

“KAPSAMLI VE RAHATLATICI ADIMLAR PLANLIYORUZ”

Ulaşabildikleri herkese “Yeter ki üretin, yeter ki çalışın, yeter ki istihdam oluşturun, yeter ki ihracat yapın” dediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sadece bu kadarla da kalmıyoruz, dar gelirlilerin ve ücretlilerin hayat pahalılığı sebebiyle ortaya çıkan refah kayıplarını telafi etmek için sürekli yeni programlar devreye alıyoruz. İşçi, memur, emekli, çiftçi hiçbir kesimi ihmal etmeden tüm imkânları seferber ederek her bir insanımızın derdiyle dertleniyoruz, sıkıntılarına çözüm arıyoruz. Bu doğrultuda ocak ayında çok önemli adımlar attık. Temmuz ayında enflasyon farkları ile yine bir rahatlama sağlayacağız. Yılbaşında çok daha kapsamlı ve rahatlatıcı adımlar planlıyoruz. İnşallah önümüzdeki şubat, mart ile birlikte enflasyon da önemli ölçüde gerileyeceği için attığımız adımların, insanlarımızın hayatlarındaki etkilerini daha iyi görebileceğiz. Sosyal yardım programlarımızın hem miktarlarını artırdık. Hem de kriterlerini esneterek kapsamını genişlettik. Şimdi hiçbir insanımızın gerçek anlamda yokluğa ve yoksulluğa mahkûm olmaması için her türlü çabayı sergiliyoruz. Bugün ülkemizdeki sorun, işsizlik veya benzeri yollarla gelir kaybına uğranılması değil, mevcut gelirle daha az satın alma gücüne sahip olunmasıdır. Biz de işte buraya odaklanıyoruz. İnşallah geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin her meselesini çözdüğümüz, milletimizin her beklentisine cevap verdiğimiz gibi bu sıkıntının da ötesinden ve üstesinden biz geleceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

Bürokrat

15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK TRENİ BİR KEZ DAHA RAYLARDA

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.

15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”

“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”

TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.

68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek

Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”

Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.

“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”

15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.

GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili olarak, “Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, Kurtuluş Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da gerçekleştirilen AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.

İstişare toplantısının ülke, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayet ve 922 ilçenin her birinde AK Parti’nin büyümesi, güçlenmesi, zirvedeki yerini koruması için aşkla koşturan tüm dava ve yol arkadaşlarına selamlarını gönderdi.

Yurt dışında hareketlerini gururla temsil eden mensup ve gönüldaşlarına saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Yüzyılı’nı kutlu bir şafak bilen tüm kardeşlerimi, partimizin emektarlarını, kadın ve gençlik kollarımızı, genel merkezinden mahalle temsilcisine kadar her kademede fedakârca görev yapan tüm yol ve dava arkadaşlarımı buradan hürmetle selamlıyor, bu davaya gönül vermiş, bu dava için yüreğini ortaya koymuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Rabbim, muhabbetimizi daim eylesin.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dava ve yol arkadaşı, aynı zamanda danışmanı Yiğit Bulut’u dün Hakka uğurladıklarını anımsattı. Bulut’un, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kızılcahamam’daki bu istişare toplantımız vesilesiyle merasime katılamıyoruz ama teşkilatımız orada bu merasime katılacaklar. Ağır bir rahatsızlık geçirdi. O rahatsızlık sebebiyle kendisini hastanede ziyaret ettiğimde gerçekten çok çok ağır durumdaydı ama biz hep şunu söylüyoruz: Kaderin üstünde bir kader var. Temkinli olduğunu, teslimiyet içerisinde olduğunu gördüm. Rabbim taksiratını hasenata tebdil eylesin, mekânı cennet olsun inşallah.”

Hizmeti yolculukları esnasında aralarından ayrılanlara Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Malumunuz, altı gün önce 12 vatan evladını, 12 kahramanı şehit verdik. Milletçe yüreğimiz dağlandı. Pençe-Kilit bölgesindeki arama faaliyetleri esnasında metan gazına maruz kalarak şehit olan Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabrıcemil diliyorum. Onlar Rabbimiz indinde nübüvvetten sonra en büyük paye olan şehitlik makamıyla şereflendiler. Ebedi dirlik müjdesine inşallah nail olurlar. Hepsinden Allah razı olsun. Mevla rahmetiyle onları kuşatsın. Mekânları inşallah cennet olsun.”

SREBRENİTSA SOYKIRIMI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönem insanlık tarihinin en utanç verici hadiselerinden biri olan Srebrenitsa Soykırımı’nın 30. yıl dönümü olduğunu anımsattı.

“Boşnak kardeşlerimizin 30 yıl önce yaşadığı o tarifsiz acıyı milletçe dün olduğu gibi bugün de paylaşıyor, yüreğimizde hissediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ortaya çıkarılan her toplu mezar, ebedi istirahatgâhına uğurladığımız her şehit, 30 yıl öncesinin şehitleri olarak o kara günleri bizlere tekrar hatırlatıyor. Türkiye olarak bir daha benzer acıların yaşanmaması için her şart altında, ihtiyaç duydukları her anda Bosna Hersek’in ve Boşnak kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Vefatından önce merhum Aliya’ya verdiğimiz söze bugüne kadar sadık kaldık, inşallah bundan sonra da emanetine halel getirmeyeceğiz.

Ziyaret ettiğimde ‘Bu topraklar size emanet. Burası Evlad-ı Fatihan. Evlad-ı Fatihan olarak bu insanlara siz sahip çıkacaksınız’ demişti. O gün, bugün bu görevimizi yerine getiriyoruz. Partimizin bu anlamlı toplantısı vesilesiyle Batı’nın gözleri önünde alçakça katledilen 8 bin 372 şehidimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Yine buradan, tıpkı Boşnak kardeşlerimiz gibi medeni dünyanın gözleri önünde tam 22 aydır soykırıma uğrayan mazlum Gazze halkına da dualarımızı gönderiyor, zulme ve işgale karşı yürüttükleri onurlu mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı tekrar ifade ediyoruz.”

Türk siyasetinde bir marka hâline gelen istişare toplantılarının 32’ncisini gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıyı, “Milletin Gücüyle Sınırları Aşan Liderlik” temasıyla yaptıklarını söyledi.

Bugün ve yarın düzenleyecekleri oturumlarda güvenlikten kalkınmaya, ekonomiden siyasete farklı başlıklarda istişareler yapılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkenin, milletin ve dünyanın gündemini meşgul eden konuların yanı sıra partimiz ve geleceğimiz açısından önemi haiz hususları da iki gün boyunca mütalaa edeceğiz. İstişare toplantılarımızın ayırt edici özelliği, ortak akla vesile olmasıdır. Katılımcı tüm arkadaşlarımız, samimiyetin ve muhabbetin egemen olduğu demokratik bir ortamda görüşlerini sunacak, fikirlerini dile getirecek, tenkit ve tekliflerini hazirunla paylaşacak, böylece hakikatin ışığı doğacak” ifadelerini kullandı.

AK Parti’nin istişare kültürünün kurumsallaştığı bir siyasi hareket olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan itibaren işlerin hep ortak akılla, meşveretle, milletin sözüne kulak vererek, millete danışarak yürütüldüğünü dile getirdi.

“MİLLETE EN GÜZEL ŞEKİLDE HİZMET ETMENİN GAYRETİNDE OLDUK”

Erdoğan, “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin” emrini kendilerine rehber edindiklerine işaret ederek, şunları kaydetti: “Her zaman daha iyinin, daha etkin ve verimli çalışmanın, millete en güzel şekilde hizmet etmenin gayretinde olduk. Farklı fikirleri zenginlik bildik. Yapıcı eleştiriyi, yolumuzu aydınlatan bir fener olarak gördük. Şurası bir gerçek ki istişare sadece ortak akla vesile olmaz. Aynı zamanda bereketi artırır, basireti derinleştirir, feraseti kuvvetlendirir, ufku genişletir, kadrolar arasındaki uhuvvet ve dayanışmayı daha da güçlendirir. 32’nci toplantımızı da yine bu anlayışla icra ediyoruz. İstişare toplantımız, daha öncekiler gibi yine partimize ayna tuttuğumuz, kendimizi sigaya çektiğimiz, ülke siyasetine dair tüm meselelerin hassas ayarda fotoğrafını çektiğimiz bir zemin işlevi görecektir. Sizlerden gönlünüzden ve zihninizden geçenleri bizimle açık yüreklilikle paylaşmanızı özellikle rica ediyorum. Şimdiden bütün katılımcı kardeşlerime değerli fikirleri, önerileri ve yapıcı eleştirileri için teşekkür ediyorum.”

“ŞEHİTLERİMİZ, HER ZAMAN BAŞIMIZIN TACI OLACAK”

Bundan 41 yıl önce 14 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh ve Hakkâri’nin Şemdinli ilçelerinde bölücü terör örgütünün ilk eylemini yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu terör saldırısında iki askerimizi şehit verdik, dodkuz sivil vatandaşımız da yaralandı. Bu tarihten itibaren bölücü örgüt, güvenlik güçlerimize ve sivillere yönelik saldırılar düzenledi. 10 bine yakın güvenlik görevlimizi terörle mücadelede şehit verdik. 50 bine yakın vatandaşımız yine terör olaylarında hayatını kaybetti. Öncelikle şehitlerimize, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Onları unutmadık, unutmayacağız. Vatanımız inşallah ebediyen var olacak, ay yıldızlı bayrağımız inşallah ebediyen semalarımızda özgürce dalgalanacak. Vatan toprağını kanıyla sulayan, ay yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz, her zaman başımızın tacı olacak.”

“HUKUK VE MEŞRUİYET DIŞI MÜCADELE YÖNTEMLER, TERÖRÜ KÖRÜKLEDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1984’teki ilk eyleminden sonra terörün Türkiye’de her geçen gün tırmandığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: “O günden sonra nice hükûmetler geldi. Her biri ‘terörün kökünü’ kazıyacağını söyledi ama terör ne topraklarımızda ne de üs edindiği başka ülke topraklarında bitirilemedi. Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz Toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır Cezaevi bunlardan biriydi. Yakılan köyler, bir gecede göçe zorlanan insanlar, evladıyla cezaevinde Kürtçe konuşamayan analar işte bu yanlış uygulamalardan biriydi. Hukuk ve meşruiyet dışı mücadele yöntemleri, terörü bitirmek yerine tam tersine körükledi, büyüttü, terör örgütüne istismar edeceği elverişli bir zemin sundu.”

Hataların bedelinin hep beraber ödendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece güvenlik güçlerimizi şehit vermekle kalmadık, sadece siviller hayatını kaybetmedi, Türkiye bu terör saldırılarıyla istikrarsız hâle geldi. Ekonomide 2 trilyon doları bulan bir faturayla karşılaştık. Her şeyden önemlisi terör örgütü ülkemizin huzuruna, dirliğine, birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine çok ağır hasarlar verdi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiklerinde terör meselesini çok boyutlu ele aldıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik. Terör örgütünün, Kürt kardeşlerimizi tuzağa düşürmesini, devletten ve milletten uzaklaştırmasını önlemek için tedbirler aldık. Birlikte yaşamanın, kardeşliğin hukukunu yerine getirmek için tarihi nitelikte adımlar attık. İçeride demokrasi ve insan hakları konusunda ‘sessiz devrim’ niteliğinde reformlar yaparken, dışarıda çok yoğun diplomasi trafiği yürüttük. Bütün bunlarla birlikte savunma sanayimizi geliştirdik, dışa bağımlı kalmadan terörle mücadele silahlarımızı ürettik. Sınır ötesi operasyonlarla sınırlarımızı tam kontrol altına aldık. 15 Temmuz o hain darbe girişiminin ardından FETÖ’yü başta silahlı kuvvetlerimiz ve emniyetimiz olmak üzere tüm kurumlarımızdan temizledik. Böylece terörle mücadeledeki ihaneti ortadan kaldırdık. Son yıllarda terör örgütünün eylem kabiliyetini hemen, tamamen kırdık. Terör eylemlerinin resmi ya da sivillere zarar vermesinin önüne geçtik. Irak sahasındaki harekâtlarımız ve Suriye’de gerçekleşen 8 Aralık devrimi, terörle mücadelede elimizi daha da güçlendirdi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifak ortakları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihî çağrısıyla “Terörsüz Türkiye” projesini gerçekleştirmek için bir dizi adım attıklarını söyledi.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE PROJESİ; BİR MÜZAKERENİN, BİR PAZARLIĞIN, BİR AL VER SÜRECİNİN NETİCESİ DEĞİL”

Güvenlik birimlerinin, tam bir koordinasyon içinde çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin önünde açılan bu fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas, çok temkinli bir süreç yönettiklerini belirtti.

Terör örgütü PKK’nın, İmralı’nın çağrısıyla kongresini topladığını ve kendisini feshettiğini açıkladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün de örgüt aldığı kararı hayata geçirdiğini, özellikle de bir merasim yaparak silahlarını bıraktı. Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir. Türkiye uzun, acılı, sancılı, gözyaşlarıyla dolu bir sayfayı dün itibarıyla kapatmaya başlamıştır. Bugün unutmayalım, yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün büyük Türkiye’nin, güçlü Türkiye’nin, Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını ardına kadar aralanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün 1984’teki ilk eylemi sonrasında, Türkiye’nin terörü bitirmek için her yola ve yönteme başvurduğunu belirterek şunları kaydetti: “Dünyadaki örneklerine bakılarak terörü bitirmek için silahlı mücadelenin ötesinde formüller denenmiştir. Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır. Son dönemde takip ettiğimiz Terörsüz Türkiye Projesi; bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al ver sürecinin neticesi değildir. Onun için başından beri çok dikkatliydik. Bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek, kardeşliği güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz. Ancak herkes şundan emin olsun; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu gururunu çiğnetmeyiz. Türkiye’nin başını öne asla eğdirmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ projemizi de işte bu anlayışla izliyoruz. En başta bütün Türkiye’nin şunu bilmesini isterim; İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kadrosunun milliyetçiliğini, vatanseverliğini, Türkiye aşkını sorgulamak, takdir edersiniz ki, hiç kimsenin haddi değildir. Aynı şekilde şahsımın ve burada olanlarla ve olmayanlarla birlikte AK kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve Türkiye aşkını da hiç kimse sorgulayamaz. Bu kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir.”

“NE YAPIYORSAK TÜRKİYE İÇİN YAPIYORUZ”

MHP Genel Başkanı Bahçeli ve kadrosu ile beraber “Terörsüz Türkiye” için canlarını, kanlarını, bütün tecrübelerini, hayatlarını ortaya koyduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadıklarını söyledi.

Bugün de anlayışlarının, politikalarının, istikametlerinin ve çabalarının sadece Türkiye’nin hayrına olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin hayrına olan her girişimde bizi en önde göreceksiniz. Türkiye’nin hayrına olmayan her girişimde de bizi o girişimin tam karşısında yine en önde görürsünüz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Hiç kimse korkmasın, tedirgin olmasın, endişeye kapılmasın. Kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz. Ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz. İstiklalimiz için yapıyoruz. İstikbalimiz için yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bugün bazı gerçekleri açıkça konuşmak mecburiyetinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün daha en başından itibaren karşıtlarıyla bir sektör, bir ekosistem oluşturduğunu söyledi.

Terör eylemlerinden, terör tarafındakilerin nemalandığı kadar, terör karşıtı gibi görünenlerin de nemalandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milleti istismar ettiler, istikrarsızlığı körüklediler. Terör saldırılarından kendi kirli emellerine rant devşirmeye yeltendiler. İşte onlar bugünlerde kendilerini belli ediyorlar. Terörün bitiyor olması en çok onları rahatsız ediyor. Çünkü rant kapıları kapanıyor. Çünkü çıkarları zedeleniyor. Çünkü tezgâhları bozuluyor. Çünkü ellerindeki oyuncağı kaybediyorlar. Ortalığı bulandırmak için, zihinleri karartmak için yoğun bir gayret içindeler. Milletim işte bunları görsün, milletim bunları gördükçe çok daha güçleneceğimizi unutmasınlar. ‘Milliyetçiyiz’ diyorlar değil mi?. ‘Vatanseveriz’ diyorlar. Terör bitiyor, sevinsenize ama sevinemiyorlar. Niyet okuyarak, hayaller kurarak, komplo teorileri üreterek, korku yayarak, açıkça yalan söyleyerek, milletin sevincini gölgelemeye, yeşeren umutlarını kırmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar terör bitecek, göreceksiniz hepsi işsiz kalacak.”

“TÜRKİYE KAZANMIŞTIR, MİLLETİM KAZANMIŞTIR”

Terör biterken terör istismarının da bittiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimin bu sahte kahramanları görmesi de bugün artık en büyük arzumuzdur. Kimsenin zihninde soru işareti olmasın. Hükûmet olarak, AK Parti kadroları olarak son 23 yıldaki mücadelemiz, içerideki ve dışarıdaki baskılarımız, gayretlerimiz neticelenme yoluna girmiştir. Türkiye kazanmıştır, milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birliğimize, bütünlüğümüze, vatanımıza, devletimize, milletimize, huzurumuza, devletimizin onur ve gururuna kasteden, kastedecek hiçbir girişimin içinde olmayız, böyle girişimlere asla ve asla müsaade etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır ve hatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün, düne göre çok daha kudretlidir, azametlidir, gururludur, onurludur ve en önemlisi istikbali için düne göre çok daha umutludur. Hamdolsun 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır. Bırakınız tedirgin olmayı, aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye’nin her sokağı, caddesi, her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türklerin tarih sahnesine dün çıkmış bir millet olmadığına, İskitler ve Sakalar isimleriyle milattan önce 8. yüzyıldan bugüne tarih sahnesinde var olduklarına dikkati çekti.

Türklerin, 751 yılında Talas Savaşı’nda kitleler hâlinde İslam’la tanıştığını, Müslümanlıkla müşerref olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O günden itibaren Türk deyince Müslüman, Müslüman deyince de en çok Türk akla gelir. Mekke-i Mükerreme’den, Medine-i Münevvere’den sonra Semerkant, Buhara, Rey, Merv, İsfahan, Tebriz, Herat, Diyarbakır, Konya, Bursa, İstanbul, Ankara ve daha nicesi Türklerin ve Müslümanların medeniyet, ilim, sanat, devlet merkezi oldular” diye konuştu.

Selçuklu ordularının Bağdat, Şam ve Malazgirt’e ulaşırken orada Kürt ve Arap kardeşleriyle kaynaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malazgirt Zaferi, Kudüs’ün Fethi, İstanbul’un Fethi, Çanakkale savunması, İstiklal Savaşı, Türk, Kürt, Arap ve daha nice Müslüman halkın ortak savaşları, zaferleridir. Binbir Gece Masalları’nın Bağdat’ını Türk, Kürt ve Arap inşa etmiştir. Kudüs’ü Selahaddin Eyyubi’nin komutasında Türk, Kürt, Arap fethetmiştir. Şam bizim ortak şehrimizdir. Diyarbakır bizim ortak şehrimizdir. Mardin, Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Halep, Hatay, İstanbul, Ankara bizim ortak şehrimizdir” ifadelerini kullandı.

Türkler, Kürtler ve Arapların ittifak yaptığında atlarının rüzgârının Çin denizinden Adriyatik’e serin esintiler yaydığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Atlarımızın şahlanışından coğrafyaya huzur yayıldı. Kılıç şakırtıları bu bölgeye barış getirdi. Kılıçlarımızı gerektiğinde kınından çıkarıp omuz omuza savaştık. Gerektiğinde hançerlerimizle bir dilim ekmeği üçe böldük. Gerektiğinde kılıçlarımızı, hançerlerimizi kınına koyduk. Kalemlerimizi çıkardık. Yeryüzüne, gökyüzüne birbirimizin yüreğine La İlahe İllallah Muhammedün Resulullah hattını hep beraber kazıdık. İttifak yaptığımızda atlarımızın, kılıçlarımızın, kalkanlarımızın, naralarımızın, tekbirlerimizin önünde hiç kimse duramadı. İttifak yaptığımızda medeniyetimizle, sanatımızla, ilmimizle, refah seviyemizde hiç kimse yarışamadı. Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, birse, beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde, uzaklaştıklarında ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardır. Moğol orduları acımasızca İslam beldelerini yıktı. Çünkü Türk, Kürt, Arap ayrışmıştı. Haçlılar İslam beldelerine saldırdı. Çünkü Türk, Kürt, Arap birbirinden kopmuştu. Birinci Dünya Savaş’ını kaybettik, aramıza sınırlar çizildi, duvarlar örüldü. Kudüs’ü yitirdik çünkü tefrika vardı. Ne zaman ayrıldık, kaybettik, yenildik. Ne zaman ittifak yaptık, o zaman tarihe istikamet çizdik. Bugün Gazze’de, Filistin’de tarihin en acımasız, en vahşi, en barbar soykırımı icra ediliyor. Neden? Çünkü Türk, Kürt, Arap tarih boyunca olduğu gibi bir araya gelip ittifak kuramıyor.”

“BUGÜN TÜRK İLE KÜRT ARALARINDA ENGEL OLMAKSIZIN TEKRAR MUHABBETLE KUCAKLAŞIYOR”

Terörün nihai amacının Türkiye’yi bölmek olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ama bizi oyaladılar, bize zaman kaybettirdiler, ekonomik kayıp verdirdiler, enerjimizi harcadılar. En çok da Türk ile Kürt’ün arasına nifak sokmaya çalıştılar. 41 yılda kim kazandı? Terör baronları, terör sektörü, kandan beslenenler kazandı. Türk, Kürt, Arap üzerine kirli hesapları olanlar kazandı. İşte bugün bu kirli oyunu, bu kirli tezgâhı, bu nifak hareketini bozuyor, alt üst ediyoruz. Tarih tekerrür ediyor. Bugün Türk ile Kürt aralarında engel olmaksızın tekrar muhabbetle kucaklaşıyor. Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, İstiklal Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor. Şimdi oturup konuşacağız. Silahlarla, şiddetle değil, kavga için değil, muhabbet, kardeşlik için, aradaki terör engelini kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle konuşacağız.” dedi.

Her meseleyi konuşarak çözeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu ülkenin her bir vatandaşı ister Türk, ister Kürt, ister Arap, ister Sünni, ister Alevi, sağcı, solcu, zengin, fakir her bir vatandaşı devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak yuvası, çatısıdır. 86 milyon biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz. Tüm farklılıklarımıza rağmen hep birlikte Türkiye’yiz. 23 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Ve inşallah Türkiye bu mücadeleyi taçlandırıyor. Kürt kardeşim meselen mi var? Arada silah, şiddet, terör olmadan oturup konuşacağız. Alevi kardeşim sorunun mu var? Diyalogla çözeceğiz. İnanın soframıza bereket gelecek. Geniş Türkiye hanemize huzur gelecek. O bereketle, huzurla her engeli aşacak, geleceğe yürüyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım gönüller bir olunca sınırlar ortadan kalkar. İşte ilk adım olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. Altını çizerek söylüyorum, Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci evelallah pişirerek geleceğe taşıyacağız” ifadelerini kullandı.

DEM Parti heyetinin dün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la görüştüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi Meclisimizin sürece sunacağı güçlü katkının yürütülen çalışmalar açısından kritik önemde olduğu kanaatindeyiz. İşte bu süreçte rahmetli Sırrı Süreyya kardeşimizle, ardından Pervin Buldan Hanımefendi’yle ve Mithat Sancar’la bu hafta bir araya geldik, oturduk, konuştuk. Beraber, birlikte bu yürüyüş için neler yapabiliriz bunları konuştuk. Demek oluyormuş, daha güzel şeyler olacak” değerlendirmesinde bulundu.

“SURİYE’DEKİ KÜRT KARDEŞİMİN DE HUZUR, EMNİYET İÇİNDE YAŞAMASI OLMAZSA OLMAZIMIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mümkün olan en geniş katılımla, yapıcı ve kolaylaştırıcı bir yaklaşımla Meclis’in de bu hayırlı süreci desteklemesini temenni ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Burada şunu da tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum; sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, Irak ve Suriye’deki Kürt kardeşimin meselesi de unutmayın bizim meselemizdir. Onlarla da bu süreci görüşüyoruz, konuşuyoruz ve onlar da çok mutlu. Türkiye’deki bu gelişmeler, hele hele dünkü atılan adımlar Irak’ta çok farklı sesler meydana getirdi. Suriye’deki Kürt kardeşimin de huzur, barış ve emniyet içinde yaşaması bizim olmazsa olmazımızdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi de olduğuna dikkati çekerek, “Onlar da Suriye’de görüşmeler, toplantılar yaptılar ve oradan verilen mesajlar da gerçekten çok çok olumluydu, bizler için de sevindiriciydi” dedi.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, ESKİSİNDEN ÇOK DAHA GÜÇLÜ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir iklimin süratle oluşması için yeni Suriye hükûmeti ile ve uluslararası ortaklarıyla çalışmayı sürdürdüklerini bildirdi.

Orada da terör defterinin kapanacağına, kardeşliğin, birlik, beraberlik ve bütünlüğün kazanacağına yürekten inandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM, biz en azından üçlü olarak bu yola beraber yürümeye kararı verdik. Derdimiz var, dertliyiz, derdimiz olduğuna göre, dertli olduğumuza göre, el ele verdiğimize göre Allah’ın izniyle biz bu engelleri aşarız. Şunu herkes bilsin ki artık yumrukları sıkmaya gerek yok. Musaffa edeceğiz, kucaklaşacağız, konuşacağız, birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz” diye konuştu.

El ele, gönül gönüle Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Terörün bitmesiyle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, unutmayın eskisinden çok daha güçlü, çok daha özgüvenli olacaktır. Enerjimizi artık asli işimize vereceğiz. Kaynaklarımızı terörle mücadele için değil, kalkınma için refah için müreffeh ve muzaffer bir Türkiye için seferber edeceğiz. Türkiye kardeşlikle büyüyecek, Türkiye demokrasiyle güçlenecek, Türkiye istikrar ve güven içinde geleceğe yürüyecek. Göreceksiniz çok farklı bir Türkiye’ye en yakın zamanda kavuşacağız. Şunun altını çizerek tekrar söylüyorum; biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlarız. Unutmayın çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız ama sular tersine akarsa da gereğini yaparız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin tedirgin olmaması gerektiğinin altını çizerek, “Türk düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Kürt, Arap düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Acıları aşmak biliyorum kolay olmayacak, acı hatıraları geride bırakmak elbette kolay olmayacak. Kayıplarımız şüphesiz geri gelmeyecek ama gençlerimiz hayatlarının baharında aramızdan Allah’ın izniyle bir daha ayrılmayacak. İnşallah annelerimiz gözyaşı dökmeyecek, evlat acısı yaşamayacak” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, badireler atlattıklarına, tuzakları aşıp bugünlere geldiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Yaralarımızı sarar, yolumuza çok daha güçlü, çok daha kararlı devam ederiz. Ülke ve millet olarak bu özgüvene, bu iradeye ziyadesiyle sahibiz. Hiç kimseyi incitmeden, üzmeden, kırmadan sürecin hassasiyetine uygun şekilde işin süratle nihayete ermesi için kolaylaştırıcı olacağız, silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Şehit anaları, şehit babaları ellerinizden öpüyorum, hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına el uzatamaz onların mirasına leke süremez. Evet, müsterih olun, gelinen nokta ile şehitlerimizin gayesi menzilini bulmuş olacak. Gazi kardeşlerim müsterih olun, gelinen nokta ile fedakârlığınız taçlanacak. Türkiye’yi buraya şehitlerimiz taşıdı, gazilerimiz taşıdı, her birine minnettarız ve onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz.”

Bugün söylenmesi gerekeni Mehmet Akif Ersoy’un 104 yıl önce müjdelediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın “Dalgalan sende şafaklar gibi ey şanlı hilal, olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal” dizelerini okudu.

“Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugünleri görmemize vesile olan kahraman ordumuzun kahraman mensuplarına, polis, jandarma, sahil güvenlik birimlerimize, teröre karşı en ön safta mücadele eden güvenlik korucularımıza, Millî İstihbarat Teşkilatımızın isimsiz kahramanlarına, muhterem gazilerimize ve şehitlerimizin değerli yakınlarına, yarım asırdır yaşadığı onca acıya rağmen bu topraklardaki ebedi kardeşliğine leke sürdürmeyen aziz milletime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, sağduyulu bir üslupla süreci sahiplenen DEM Parti heyetine ve özellikle merhum Sırrı Süreyya Önder’e, farklı kulvarda olsak da millî meselelerde millî duruş sergileme basiretini gösteren siyasi partilere ve aktörlere, sorumlu yayıncılık çizgisiyle sürece destek olan basın kuruluşlarımıza ve gazetecilere, ayrıca isimleri bizde mahfuz diğer arkadaşlarımıza bugün bir kere daha kalpten teşekkür ediyorum. Güvenlik birimlerimizin çalışmalarına destek olan Irak merkezi hükûmeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne de buradan teşekkürlerimi iletiyorum.”

GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamu Başdenetçisi Akarca’yı kabul etti

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Mehmet Akarca ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi kabul etti

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Adalet Bakanı Tunç açıkladı! Avukatlara 6 ay ödemesiz kredi müjdesi

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, genç avukatlara kendi bürolarını kurabilmeleri için 6 ay ödemesiz, sabit ve değişken faizli alternatifleri içeren kredi desteği sağlanacağını dile getirerek, “Son 23 yılda tabii avukatlarımızla ilgili olarak yapılan savunma hakkını güçlendirmeye yönelik çok önemli çalışmaları gerçekleştirdik.” dedi.

Bakan Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi’nde, Türkiye Barolar Birliği, Vakıfbank ve Kredi Garanti Fonu desteğiyle düzenlenen “Avukatların Büro Kurma Giderlerinin Karşılanması İçin Finansman Desteği Sağlanmasına Dair İşbirliği Protokolü İmza Töreni”nde konuştu. Yargının üç sac ayağından birinin avukatlar olduğunu dile getiren Bakan Tunç, avukatların olmaması durumunda savunma hakkından, bağımsız ve tarafsız yargıdan bahsedilemeyeceğini söyledi.

İşbirliği protokolü için paydaşlarla kapsamlı istişareler gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Tunç, şöyle devam etti:

“Bugün imzalanacak protokolle 6 ay ödemesiz dönemli kredi seçeneklerinden, sabit ve değişken faizli alternatiflerden, piyasadaki faiz oranlarının altında ve teminatsız kredi koşullarından yararlanabilme imkanını bulacak genç meslektaşlarımız. İlk 5 yıl için bunlar belirlendi. 5 yıllık kıdeme sahip avukatlarımız yararlanabilecek. Ancak deprem bölgesinde böyle bir yaş sınırlaması yok. Deprem bölgesinden başvuran tüm meslektaşlarımız bundan faydalanabilecekler. Dolayısıyla orada herhangi bir sınırlama yok. Onlara pozitif ayrımcılık yapmak durumundayız.”

Bakan Tunç, destek paketinin ilk başta 3 milyar lira olarak belirlendiğini, talep doğrultusunda miktarın 5 milyar liraya yükseltildiğini bildirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Son 23 yılda tabii avukatlarımızla ilgili olarak yapılan savunma hakkını güçlendirmeye yönelik çok önemli çalışmaları gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedeflerin bulunduğunu belirten Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılmasına, adalete erişimi kolaylaştırmaya yönelik önemli hedefler var. Hukuk ve idari yargı süreçlerinin etkinliğinin artırılması ve insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesiyle ilgili hedefler var.” dedi.

Avukatlık Kanunu’nun günün ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Adalet Bakanı Tunç, savunma makamını güçlendirecek adımları atacaklarını söyledi.

Bakan Tunç, kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik talepleri de değerlendireceklerine işaret ederek, “Zorunlu müdafilik ve vekillik ile diğer avukatlık hizmetlerinden alınan vergilerin azaltılmasıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız ile görüşmelerimiz devam edecek. Zorunlu müdafi ve vekillere yapılacak ödemelere ilişkin ilgili yönetmelik ve tarifede yer alan hükümlerin, verilen hizmetin niteliği gözetilerek yeniden ele alınması lazım. Bağlı çalışan avukatlar için mesleğin niteliğine uygun bir ücret rejiminin oluşturulması gibi önemli hususlar Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde yer aldı.” diye konuştu.

PROTOKOL İMZALANDI

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da protokolle genç avukatların büro kurarken finansal olarak desteklenmesini, bu yolla vatandaşların adalete erişiminin kolaylaştırılmasını amaçladıklarını bildirdi. Büro kuracak avukatlara destek sağlanmasına ilişkin yasal düzenlemenin 2023’te yürürlüğe girdiğini anımsatan Sağkan, protokolle deprem bölgesindeki avukatlara da destek sağlanacağını ifade etti.

Konuşmaların ardından Bakan Tunç, TBB Başkanı Sağkan, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih ile Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Erdoğan Özegen işbirliği protokolünü imzaladı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER
GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA

HABER BURADA

Bürokrat13 saat önce

15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK TRENİ BİR KEZ DAHA RAYLARDA

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün...

Bürokrat3 gün önce

“Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili olarak, “Bugün Malazgirt ruhu,...

Bürokrat3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamu Başdenetçisi Akarca’yı kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Mehmet Akarca ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. GENÇ GAZETECİLER...

Bürokrat4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bürokrat5 gün önce

Adalet Bakanı Tunç açıkladı! Avukatlara 6 ay ödemesiz kredi müjdesi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, genç avukatlara kendi bürolarını kurabilmeleri için 6 ay ödemesiz, sabit ve değişken faizli alternatifleri içeren kredi...

Bürokrat7 gün önce

Marka & Patent çetesi | Devletin imkanlarını kullanıp Milletimize TUZAK kuruyorlar FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?

FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar sınır tanımıyorlar

Bürokrat1 hafta önce

VATAN SİZE MİNNETTAR

“Pençe-Kilit Harekatı bölgesinden gelen acı haberler yüreğimizi dağladı. Görev sırasında metan gazından etkilenerek şehit olan kahraman evlatlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine...

Bürokrat2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hankedi Kongre Merkezi’ne gelişinde...

Bürokrat2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan’da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 17. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Azerbaycan’ın Fuzuli şehrine ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Fuzuli...

Dünya2 hafta önce

Emine Erdoğan, Papa 14. Leo ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde gerçekleşecek “Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çoktaraflılık” başlıklı etkinlikte konuşmak...

GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA
Haziran 2022
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
27282930  
GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge