Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 21. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye, 2023 vizyonunu, artık demokraside ve kalkınmada eksiklerini tamamlama değil, siyaseti ve ekonomisiyle dünyanın en büyükleri arasında yer alma hedefi üzerine inşa etmektedir. Dışarıdaki hasımların, içimizdeki gafillerin bizi bu yoldan alıkoymasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Ülkemize, eski Türkiye’nin hastalıkları, oyunları ve tuzaklarıyla irtifa kaybettirilmesine asla rıza göstermeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen AK Parti 21. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunus’tan ilham ile eğer söyleyecek olursak, bir idik yirmi bir olduk, birbirimize kardeş olduk, millete hizmetkâr olduk, yürüdük elhamdülillah, vardığımız illere, yâd ellere, girdiğimiz yüce gönüllere sevgiyi, muhabbeti kalplere saçtık elhamdülillah. Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk, dünya ile yarışır olduk, aştık elhamdülillah, beri gel kucaklaşalım, uzak isek yakınlaşalım, ülkemizi daha da büyütelim, azmettik elhamdülillah” ifadelerini kullandı.
Bundan 21 yıl önce, “Artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyerek AK Parti’nin kuruluşunun müjdesini milletle paylaştıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim önümüzü, okuduğumuz bir şiiri bahane ederek kesmek isteyenlere cevabımızı milletimizle birlikte AK Parti’yi kurarak verdik” diye konuştu.
Girdikleri ilk seçimde, kendilerini yüzde 34 oyla iktidara getiren milletin bugüne kadar AK Parti’yi sandıktan hep yüzde 40 ile yüzde 50 arasındaki oy oranlarıyla birinci çıkardığını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve halk oylamalarında bu oranların, yüzde 52’lere hatta yüzde 69’lara kadar çıktığını söyledi.
“GELECEĞİN DÜNYASININ ALTYAPISINI KURARAK, ÜLKEMİZİ HEP YUKARIYA TAŞIDIK”
Türkiye’nin siyasi, ekonomik, sosyal açıdan en sıkıntılı döneminde AK Parti’nin kurucular kurulunda yer alan arkadaşlarına şahsı ve milleti adına şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’ye oy veren ve destek olanlara da teşekkür etti.
AK Parti içerisinde yer alıp hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne sebeple olursa olsun bu kutlu çatının dışına çıkarak kendine başka yollar çizenlere de geçmişteki hizmetleri için teşekkür ediyorum. Son nefesine kadar büyük davanın bugünkü bayraktarı olan AK Parti saflarında sadakatle hizmet etme kararlılığında olan milyonlarla birlikte biz kendi yolumuzda ilerlemeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek yıl partisinin kuruluş yıl dönümü kutlamalarını Ankara Kapalı Spor Salonu’nda yapacaklarını belirterek, şöyle devam etti: “Her şey gibi bu büyük davanın mensubu olmak da bir nasip işidir. AK Parti kadroları olarak rabbimizin bize bahşettiği nasibe hamdederek kendi işimize bakacağız, kendi sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmenin mücadelesini vereceğiz. Sizlerin de yakından bildiği gibi AK Parti, 21 yıl önce siyaset sahnesine adım atmakla Türkiye’de yeni bir dönemi başlatmış, bu ülkeyi uçurumun eşiğinden kurtarmıştır. Bu sürenin yaklaşık 20 yılı da iktidarda geçmiştir. Milletin teveccühüne mazhar olarak, hamdolsun asırlık eksikleri tamamlayarak geleceğin dünyasının altyapısını kurarak ülkemizi hep yukarıya taşıdık.”
“IRKÇI VE MEZHEPÇİ NEFRETİN, MİLLETİMİZİN EBEDİ KARDEŞLİĞİNİ ZEDELEMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçelere, mahallelere, beldelere ve 81 vilayete eser, yatırım ve projelerle damga vurduklarını belirterek, şunları kaydetti: “İnancımızın ve insanlığımızın gereği olarak yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleyi 2023 seçimlerini de kazanarak inşallah taçlandıracağız. Türkiye, 2023 vizyonunu, artık demokraside ve kalkınmada eksikliklerini tamamlama değil, siyaseti ve ekonomisiyle dünyanın en büyükleri arasında yer alma hedefi üzerine inşa etmektedir. Dışarıdaki hasımların, içimizdeki gafillerin bizi bu yolda alıkoymasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Ülkemize, eski Türkiye’nin hastalıkları, oyunları ve tuzaklarıyla irtifa kaybettirilmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Hele hele son günlerde ne idüğü belirsiz tipler tarafından körüklenmek istenen ırkçı ve mezhepçi nefretin milletimizin birliğini, beraberliğini, ebedi kardeşliğini zehirlemesine zinhar müsaade etmeyeceğiz. Eşref-i mahlûkat olan insanın renginden, mensubiyetinden, kimliğinden dolayı hor gören Ebu Cehil zihniyetinden ülkemizi ve milletimizi ne pahasına olursa olsun korumakta kararlıyız. Bunu da son 21 yılda olduğu gibi değerlerimizi yüceltip, insanımızın kalbine girerek, kapı kapı dolaşarak, muhalefetin yalan ve iftiraları karşısında hakkı hep yukarıda tutarak yapacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime kalan 10 ayda, ana kademeyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla beraber büyük bir gayretle koşacaklarını söyledi.
AK Parti’nin genel başkanından teşkilatına, sandıkta oy veren seçmenine kadar tüm mensuplarının bu büyük sorumluluğun vebalini üstlendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Genel merkezimiz tüm organlarıyla davamızın karargâhıdır. İl başkanlarımız, davamızın illerdeki sancak beyleridir, il yönetimlerimiz partimizin sahadaki Alperenleridir, belediye başkanlarımız şehirlerimizin hizmet erleridir. AK Parti’de görev alan, üye olan her bir kardeşim kutlu mücadelemizin kendi mahallindeki temsilcileridir. Bu anlayışla tüm yol arkadaşlarımdan ‘İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca’ misali, ‘Benim olmadığım yerde kimse yoktur’ şuuruyla, var gücüyle çalışmasını, çabalamasını bekliyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın katılımcılarına yönelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençler, unutmayın omuzlarınızda ağır bir yük taşıyorsunuz. Sadece 85 milyonun değil, gönül coğrafyamızdaki 100 milyonlarca kardeşimizin de umudunu taşıyorsunuz. Helal rızık peşinde koşan emekçilerimizin, ülkeye hayırlı evlatlar yetiştiren anaların, hayatının baharındaki gençlerimizin, güneşin altında ter döken çiftçilerimizin, devlete hizmet eden kamu görevlilerimizin, eli tetikte gözü ufukta nöbet bekleyen askerimizin, polisimizin, jandarmamızın, güvenlik korucularımızın, al bayrağımızı dünyanın dört bir ucunda gururla dalgalandıran resmî ve özel tüm temsilcilerimizin, ülkenin geleceğine yatırım yapan girişimcilerimizin, ciğerparelerine kavuşmak için 1080 gündür evlat nöbeti tutan Diyarbakır Anneleri’nin, 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduran kahraman milletin, velhasıl 85 milyonla birlikte yüzlerce milyon dostumuzun da mesuliyetini taşıyorsunuz.”
“YAPACAK ÇOK İŞİMİZ, ÇOK HİZMETİMİZ VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her adımda, her faaliyette bu şuurla hareket edildiğine yürekten inandığını belirterek, “Bizim bu ülkeye daha yapacak çok işimiz var, bizim bu millete getirecek daha çok hizmetimiz var, bizim evlatlarımızın geleceğinin inşasında atacak daha çok adımımız var. Bizim Orta Asya’dan Balkanlar’a, Afrika’dan dünyanın dört bir yanına kadar gözünü ve kalbini Türkiye’ye yöneltmiş 100 milyonlara verecek daha çok umudumuz var. Bizim maziden atiye kurduğumuz köprümüzü uzatacak daha çok yerimiz var” dedi.
Cumartesi günü Çorum ve ardından Nevşehir’de Hacı Bektaş Veli’nin Hakk’a Yürüyüşünün 751. Yıl Dönümü Anma Programı’na katıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk” ifadelerini kullandı ve daha yapacak çok işlerinin olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarıldığımız müddetçe Allah’ın izniyle bunların hepsini de hayata geçireceğiz. AK Parti’nin bundan sonraki yıl dönümlerini işte bu adımların eşliğinde daha büyük bir gururla, sevinçle, çok daha büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Çünkü biz bu yüce milletin sinesinden doğmuş, onun gösterdiği istikamet dışında hiçbir yola tevessül etmemiş, kaderini onunla bütünleştirmiş bir hareketiz. Herkes gibi biz de bir gün bu fani âlemden göçüp gideceğiz. İki metreküplük bir mezar bekliyor bizi ve geride tıpkı bugün bizim ecdada yaptığımız gibi nesiller boyunca hep hayırla yâd edilmemizi sağlayacak eserler, hizmetler, başarılar, zaferler bırakmış olmayı ümit ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, Türkiye’nin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini tamamlamakla kalmadığını, 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinin kalıplarına sıkışıp kalan Türk siyasetini de 21’inci yüzyıla taşıma başarısını gösterdiğini söyledi.
Türkiye’yi geriye götürmek isteyenler olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar birileri hâlâ ülkemizi, 20’nci yüzyılın yoksulluğu ve yoksunluğu körükleyen, hak ve özgürlüklere düşman, milletin değerlerine husumet besleyen, eser ve hizmet düşmanı, manda ve onun gölgesi vesayet özlemcisi, kavgadan, kamplaşmadan, çatışmadan beslenen, dünyadan kopuk, vizyonsuz, hedefsiz, muhabbetsiz, hiçbirimizin hatırlamak bile istemediği puslu iklimine geri döndürmek istiyorsa da inşallah bunu başaramayacaklar” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi yönetme müktesebatları 1940’ların tek parti faşizminden, iktidara gelme pratikleri 27 Mayıs Darbesi’nden ibaret olanların çırpınışlarının boşuna olduğunu belirterek, “Şahsi hırslarının ürünü ajandaları sebebiyle bunların kurduğu masaya payanda olanlara ise biz sadece acıyoruz. Biz Türkiye’yi bir asır öne çıkarmaya çalışırken bir asır geriye götürmeye kalkanlara dünyayı tersine döndüremeyeceklerini beraberce göstereceğiz” diye konuştu.
AK Parti’nin 2023 hedeflerinin karşısına tek parti CHP’si devrinin zulüm ve sefalet uygulamalarının güzellemeleriyle çıkanlara artık kimsenin itibar etmediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine bizim 2053 vizyonumuzun karşısına, inşa ettiğimiz eserleri yıkma, yaptığımız hizmetleri tersine döndürme vaadiyle çıkanlara kimse kulak vermiyor. Tek sermayesi AK Parti, Cumhur İttifakı ve Tayyip Erdoğan husumeti olanlar, sadece her tarafı buram buram manipülasyon kokan sosyal medya mecralarında ve Türkiye düşmanı çevrelerde revaç buluyor. Tabii bir de bunların yanında PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütleriyle bunların sivil görünümlü uzantıları var.”
“MİLLETİMİZ ÜLKEYE KAZANDIRILAN ESERLERE VE HİZMETLERE BAKACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, iradesini sandığa yansıtırken gözettiği ölçülerin çok başka olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “Milletimiz sandığa gittiğinde önce bugüne kadar ülkeye kazandırılan eserlere ve hizmetlere bakacaktır. Eğitimde AK Parti iktidarı neler yaptı, sağlıkta neler yaptı, adalette neler yaptı, bunun yanında ulaşımda neler yaptı, tarımda neler yaptı, dış politikada neler yaptı? A’dan Z’ye bütün bunları benim milletim gözden geçirmeyecek mi? Geçirecek. Ardından kendisi ve evlatları için en iyi geleceği kimin hazırlayacağına bakacaktır. Kardeşlerim, gençlik için en önemli olan nedir? Birinci derecede eğitim öğretimdir. Bunu başarıyla Türkiye’de gerçekleştiren hangi iktidar olmuştur? Biz olduk, biz.”
Kendisinin 75 kişilik sınıflarda okuduğunu, o dönemde 100-110 kişilik sınıfların da olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu an ise öğrencilerin 15-20 kişilik sınıflarda eğitim öğretim gördüğüne işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye’de 76 üniversite olduğunu hatırlatarak, şu anda 81 ilin tamamında toplam 208 üniversite bulunduğunu ama CHP’lilerin “Bu kadar üniversiteye ne gerek var?” dediğini belirtti.
“HASTANELERİMİZİN OLMADIĞI İL VE İLÇE KALMADI”
İbrahim Tatlıses’in, “Şanlıurfa’da Oxford vardı da okumadık mı?” sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunu kimseye dedirtmek istemiyoruz. Hakkâri’de de üniversite var, Şırnak’ta da üniversitemiz var, Iğdır’da da üniversitemiz var. Hangi ilimiz olursa olsun, hepsinde elhamdülillah üniversitemiz var. Artık öğrencilerimizin ayağına profesörlerimiz, doçentlerimiz geliyor ve onlara bulundukları illerde dersini veriyor. Bunu biz hallettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları sağlık yatırımlarını da hatırlatarak, “Şu anda 19 tane dev şehir hastanemiz var. Şu anda hastanelerimizin olmadığı il ve ilçe kalmadı. Derdimiz ne? İstiyoruz ki hiçbir ilimizde bu sıkıntı yaşanmasın. Şimdi Ankara’da önümüzdeki aya inşallah yetişecek, ikinci şehir hastanesini de açıyoruz. İstanbul’da zaten Çam ve Sakura Şehir Hastanemiz var ama bunun yanında Ataköy Havalimanı’nda ve Sancaktepe’de de yine aynı şekilde üç ayda bitirdiğimiz şehir hastanelerimiz var. Bunları biz yaptık. Bu tür hizmetleri yapmak AK Parti’ye yaraşır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmete alınan 19 şehir hastanesinin 25 bin 298 yatak kapasitesinin bulunduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu, sen bu ülkede Sosyal Sigortalar Kurumu’nun başındaydın. Allah aşkına çık de ki ‘Şu hastaneyi de ben yaptım, ben bitirdim’ de. O dönemde hastanelerde maalesef, Savaş Ay’ın o meşhur programında adeta dalga geçer gibi bununla dalga geçiyor. Zaten Sayın Kılıçdaroğlu’nu SSK Genel Müdürlüğü’nü, o kurumu çökertmesi yeter” diye konuştu.
Gençlik merkezi sayısının dokuzdan 412’ye, spor tesisi sayısının 1575’ten 4 bin 133’e, yükseköğrenim yurt yatak kapasitesinin 182 binden 746 bine çıkarıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda 539 milyar liranın üzerinde sosyal yardım yaptıklarını anlattı.
Adalet hizmetlerinin daha iyi yürütülmesi için 276 yeni hizmet binası inşa edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâkim ve savcı sayısının da 9 binden 23 bine yükseltildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörle mücadeleyi sınırlarımız dışına taşıyarak, organize suç örgütlerinin başını ezerek, asayişten uyuşturucuya, uyuşturucuyla mücadeleye tüm emniyet hizmetlerinin etkinliğini artırarak vatandaşlarımızın huzurunu sağladık” şeklinde konuştu.
“HAVALİMANLARIMIZIN SAYISI 56’YA ULAŞTI”
AK Parti iktidara geldiğinde 6 bin 101 kilometre bölünmüş yol bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda bölünmüş yol uzunluğunun 28 bin 700 kilometre olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “1714 kilometreden devraldığımız otoyol uzunluğumuzu 3 bin 532 kilometreye çıkardık. Kara yolu tünel sayımız 83’tü, 468’e, kara yolu tünel uzunluğumuz 50 kilometreden 661 kilometreye, köprü ve viyadük uzunluğumuz 311 kilometreden 729 kilometreye ulaştı. Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız ulaştırma eserlerimizden bazıları şunlar, köprülerde Osmangazi, Yavuz Sultan Selim, Adıyaman Nissibi, Elazığ Ağın, Tohma, Hasankeyf-2, Çanakkale 1915. Tünellerde ne yaptık biliyor musunuz? Bolu Dağı, Avrasya, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal, İzmir Konak, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Ovit, Kızılcahamam-Çerkeş, Salarha, Pirinkayalar. Otoyollarda İstanbul-Bursa-İzmir, Kuzey Marmara, Menemen-Aliağa-Çandarlı, Ankara-Niğde, Kınalı-Tekirdağ, Çanakkale-Savaştepe…26 havalimanından devraldık, şimdi havalimanlarımızın sayısı 56’ya ulaştı. Nereden nereye? Daha devam ediyor, açılışlarını yapacağımız havalimanları var. Havalimanlarından hızlı tren projelerine, banliyö hatlarından metrolara kadar saymakla bitiremeyeceğimiz nice eserlerimizle ülkemizin 81 şehrine mührümüzü vurduk.”
Şehircilik alanında yapılanları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Türkiye genelinde 452 millet bahçesi yapıyoruz. Bunlardan 137’sini tamamlayarak hizmete sunduk. Kalan millet bahçelerimizde ise çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “TOKİ kanalıyla ülkemize tam 1 milyon 170 bin konut ve iş yeriyle beraber içerisinde stadyum, hastane, okul, öğrenci yurdu bulunan toplam 25 bin sosyal eser kazandırdık. Buradan şimdi bir müjde veriyorum, Toplu Konut İdaresi’nden milletimiz konut almaya hazırsa Çevre Şehircilik Bakanlığımız olarak süratle bu konutları yapacak ve milletimizin satın almasına sunacağız. Bunu da biz yaparız. Tarımsal gayrisafi millî hasılamızı 2002’de 37 milyar seviyesinden geçtiğimiz yıl 407 milyar liraya çıkardık. Baraj sayımızı 276’dan 930’a, içme suyu tesisi sayımızı 84’ten 370’e, taşkın koruma tesisi sayımızı 5 binden 10 bin 267’ye, sulamaya açılan arazi miktarını ise yaklaşık 5 milyon hektardan yaklaşık 7 milyon hektara yükselttik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatı 36 milyar dolardan aldıklarını, 2021’de 225 milyar dolara çıkardıklarını, şimdi ise 250 milyar dolar sınırına ulaştırdıklarını belirtti.
Savunma sanayii projelerinin bütçesini 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara çıkardıklarını ve dünyanın önde gelen kara, hava, deniz platformları satıcılarından biri hâline geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin dört bir yanında 142 yeni organize sanayi bölgesi, 25 endüstri bölgesi, 87 teknopark kurduklarını söyledi.
“ÜLKEMİZE KAZANDIRDIĞIMIZ ESERLER VE HİZMETLER SAYMAKLA BİTMİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay yarışında yer almak için Uzay Ajansı’nı faaliyete geçirdiklerini, yerli elektrikli otomobilin üretim sürecinin devam ettiğini ifade etti.
TOGG’un hazır olduğunu, 29 Ekim 2022’de Türkiye’nin otomobilinin Gemlik Fabrikası’nın resmî açılışını ve ilk seri üretim aracının banttan inme törenini yapacaklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2023’ün ilk çeyreğinde otomobilimizi yollarda görmeye başlayacağız. Enerjide toplam kurulu gücümüzü 31 bin 846 megavattan 102 bin megavat seviyesine getirdik. Karadeniz’de toplam 540 milyar metreküp doğal gaz rezervini keşfettik. 2023’ün ilk 3 ayında günlük 10 milyon metreküp doğal gazı millî iletim sistemimize aktarmış olacağız. Dördüncü sondaj gemimiz olan Abdülhamid Han’ı geçtiğimiz hafta Akdeniz’deki görev yerine uğurladık. Turizmde salgın şartlarına rağmen geçtiğimiz yıl sayımızı 30 milyonun üzerine, turizm gelirimizi 24,5 milyar dolara çıkardık. Bu yıl inşallah çok daha yüksek rakamlara ulaşacağız. Gördüğünüz gibi ne kadar özetlersek özetleyelim ülkemize kazandırdığımız eserler ve hizmetler saymakla bitmiyor. Şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerde de benzer bir tablo ile karşılaşıyoruz. “
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlere kazandırdıkları eser ve hizmetleri anlatmakla bitiremeyeceklerini belirterek, “Milletimize söyleyecek sözümüz, anlatacak eser ve hizmetimiz olmasa da birilerinin yaptığı gibi kuru gürültüyle, havanda su dövmekle, avara kasnak gibi boş konuşmakla vakit geçirseydik hâlimiz nice olurdu. İşte o zaman hâlimiz yaman olurdu” diye konuştu.
EKONOMİ PROGRAMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyüme esasına dayanan ekonomi programının gayet sağlam teorik zemine, bütüncül yapıya ve gerçekçi uygulama planına sahip olduğunu dile getirdi.
Dünyadaki değişimleri, ülkenin her alanda kat ettiği mesafeyi, küresel krizlerin önlerine getirdiği fırsatları göremeyenlerin; bugünkü Türkiye’ye artık sahiplerinin bile vazgeçtiği 40 yıl, 70 yıl öncesinin kabulleriyle baktığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hâlbuki bugün dünya ve Türkiye, bırakınız o kadar eskileri, 10 yıl öncesine göre bile çok farklı bir yerde bulunuyor. Bizim uyguladığımız ekonomi programı, geçmişin değil, geleceğin üzerine kuruludur. Esasen dünyada her ülkeye uyacak tek tip bir ekonomi modeli yok. Her ülke bizim de yakından takip ettiğimiz genel yaklaşımlardan istifadeyle kendi şartlarına, imkânlarına, ihtiyaçlarına, hedeflerine göre kendi ekonomi programını geliştirir ve hayata geçirir. Kur garantili millî paradan bahsediyoruz ama bunu hazmedemiyorlar. İktisatçıların bazıları bu gerçekleri bildikleri hâlde sahiplerine yaranmak için programımızı kötülerken, bir kısmı cehaletleri sebebiyle bize kör düşmanlık yapıyor. Ellerinde sadece çekiç olduğu için her şeyi çivi gibi görenler misali, bildikleri tek ekonomi teorisiyle Türkiye’yi değerlendirenleri kendi kısır dünyaları ile baş başa bırakıyoruz.”
Önlerinde dokuz ay gibi bir sürenin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” diyerek sözlerini tamamladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40. İSEDAK Toplantısı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. Toplantısı Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya ile Avrupa’yı birleştiren, kültürel mirası ve zengin tarihiyle medeniyetin müşterek değerlerinin sembolü olan kadim şehir İstanbul’da katılımcıları misafir etmenin, İSEDAK Başkanı olarak kendisi için mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.
İslam dünyasının en önemli ekonomik ve ticari iş birliği platformu olan İSEDAK’ın 40. oturumu münasebetiyle bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada alınacak kararların, çıkacak sonuçların, bütün İSEDAK üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum. Sözlerimin hemen başında ev sahipliğimizde üye ülkelerimizin de desteğiyle İslam dünyasının kalkınma meselelerine yönelik program ve projeleri hayata geçiren bu kıymetli komitenin inşasında çok emeği olan Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ı ve dönemin diğer devlet büyüklerini rahmetle yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride bırakılan 40 yıl boyunca İSEDAK’ın kurumsal yapısının güçlendirilmesine katkı veren, bu çatı altında gayret gösteren tüm herkesi şükranla andığını söyledi.
Bu süreçte nice sıkıntıların, nice zorlukların üstesinden geldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayal denilen, olmaz denilen, hatta birçok alanda imkânsız görülen nice başarıya beraberce imza attık. Bu platform zemininde ticari ve ekonomik münasebetlerimizi ileriye taşıdık. Şunu büyük bir kıvançla ifade etmek isterim ki bugün 40 yıl öncesine kıyasla her alanda çok iyi bir seviyedeyiz. İnşallah gelecek yıllarda çok daha iyi yerlerde olacağız. Niyetimiz hayırdır, Allah’ın izniyle akıbetimiz de hayrolacaktır. ‘Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin’ diyor, gayretlerimizi hayra tebdil etmesini Rabb’imden niyaz ediyor, bunun için tüm kalbimle dua ediyorum” diye konuştu.
“İSLAM COĞRAFYASI KAN, GÖZYAŞI VE ZULÜMLE ANILIR HÂLE GELDİ”
Son toplantıdan bu yana tüm insanlık ve özellikle Müslümanlar için, ağır imtihanlarla dolu bir yıl geçirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İslam coğrafyası, tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve zulümle anılır hâle geldi. Son asrın en vahşi soykırımlarından biri hemen yanı başımızda Gazze’de yaşandı ve yaşanıyor. İsrail’in 3 ay önce Gazze’ye yönelik saldırısıyla başlayan katliamlarda 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü. Yine aynı saldırılarda 100 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehit ve yaralılarımızın 3’te 2’sini kadın, çocuk ve bebekler oluşturuyor. 360 kilometrekarelik daracık bir alana hapsettikleri 2 milyon insanı susuz, gıdasız, ilaçsız bırakıp sonra da ölümlerini sadece seyrettiler. Biz bu toplantıları yaparken dahi şu an Gazze’de ve Lübnan’da ümmetin çocukları ölmeye, yetim ve öksüz kalmaya devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’nın ortasında kurulan imha kamplarını gölgede bırakacak bir vicdansızlığa önce Gazze’de, son 6 haftadır da Lübnan’da hepimiz şahitlik ediyoruz.”
“SİYONİST REJİM VE DESTEKÇİLERİ 13 AYDIR HER TÜRLÜ ZULMÜ YAPTILAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 13 ay boyunca Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında çokça acı, hüzün, katliam ve cinayet gördüklerini söyledi.
Bu süreçte, “Bir insan bunu nasıl yapabilir, bir insan nasıl bu kadar alçalabilir ve alçaklaşabilir” diye sorguladıkları sayısız habere rastladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Henüz 1-2 yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef tahtası olarak kullanılması gibi barbarlıklarla yüreklerimiz dağlandı. Tüm bunlarla birlikte Gazze’de kahramanlıklar gördük, yiğitlik gördük, vatan sevgisinin ne demek olduğunu hep beraber gördük. Batılı güçlerin sınırsız askerî, diplomatik ve siyasi desteğini arkasına alan, gözü dönmüş bir ölüm makinesi karşısında Gazze’nin aslanlarının nasıl kahramanca direndiğini gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız, Filistin halkı 13 ayda 50 bin şehit verdi. Lübnanlı kardeşlerimiz aynı şekilde çok sayıda evladını kurban verdi. 13 ay boyunca yaşamadıkları acı, zorluk, çile, zulüm neredeyse kalmadı. Ama buna rağmen Filistinli kardeşlerimiz onurlarından taviz vermedi. Öz yurtlarında, özgürce yaşama iradelerinden asla geri adım atmadı. Siyonist rejim ve destekçileri 13 aydır her türlü zulmü, her türlü soykırımı yaptılar. Fakat Filistinli kardeşlerimize diz çöktüremediler” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şairin mısralarına ilham veren imana, inanca ve vatan sevgisine 13 aydır hepimiz, tüm insanlık hayranlıkla şahit oluyor” diyerek, Filistinli bir şairin, “Biz burada kalacağız. Elinden geleni ardına koyma. Biz koruyoruz zeytinin ve incirin gölgesini. Yoğuruyoruz fikirleri. Hamurun mayası gibi. Çelik gibi sinirlerimiz. Ama cehennem ısıtıyor yüreklerimizi. Susarsak eğer taşları sıkacağız. Acıkırsak eğer toprakla doyacağız ama asla terk etmeyeceğiz” mısralarını okudu.
Filistin’in ve Lübnanlıların tam olarak böyle bir ruhla mücadele ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen de işgalcilerin yüreklerine çökmüş çelikten bir duvar misali direnmeye devam ediyorlar. Bugün bir kez daha her türlü imkânsızlığa, yokluğa ve yalnız bırakılmaya rağmen hayatları pahasına topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum. Gazze’nin, Filistin’in, Lübnan’ın kahraman şehitlerine Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ‘Rabb’im mekânlarını cennet eylesin’ diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE’YE EN FAZLA YARDIM ULAŞTIRAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk günden beri İsrail’in uyguladığı soykırım karşısında en kararlı duruşu sergileyen ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Uluslararası kuruluşları, medyayı ve küresel güçleri âdeta esir alan siyonist lobinin şahsını ve ülkesini hedef alan tehditlerine boyun eğmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elimizdeki tüm imkânlarla kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Mısır makamlarının da desteğiyle Gazze’ye ulaştırdık. Bu miktarla Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundayız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce 54 kalemde, ardından da bütün kalemlerde İsrail’le ticari işlemleri tamamen durdurduklarının altını çizerek böylece yaklaşık 9.5 milyar dolarlık ticaret hacminden fedakârlıkta bulunduklarına işaret etti.
Soykırım suçlularının uluslararası hukuka hesap vermesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurusu yaptıklarını kaydederek, şunları paylaştı: “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere hemen her uluslararası platformda tepkimizi açıkça ortaya koyduk. Kış mevsimi iyice bastırmadan, Filistinli mültecilere sahip çıkan Birleşmiş Milletler Filistinlilere Yardım Ajansına desteğimizi daha da arttırdık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyorsunuz İsrail kısa süre önce ajansın yasaklanması konusunda haddini aşan bir karar aldı. Üye ülkelerimizin, İsrail’in artan baskıları karşısında bu dönemde ajansa daha fazla destek olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze ve Lübnan’a yönelik Siyonist saldırganlığa verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin Devleti’ni tanıması olacaktır. Bu vesileyle buradan bir kez daha tüm ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımı tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlarının kuruluş felsefesinde ve temel amaçları arasında Filistin’in işgalden kurtarılmasının yer aldığını aktardı.
Bu amaca hizmet edecek kalıcı çözümler üretmeleri için dayanışma ve birlikteliklerini her zamankinden daha güçlü bir şekilde göstermeleri gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor. Diğer türlü İsrail’in Gazze’de yaptığı, şimdi de Lübnan’a taşıdığı ateşin, tüm bölgemizi sarmasına engel olamayız” diye konuştu.
“KÜRESEL EKONOMİNİN YAVAŞLADIĞI SON YILLARDA TEŞKİLATIMIZ BÜNYESİNDEKİ İŞ BİRLİĞİ ÇABALARIMIZIN EHEMMİYETİ ARTMAKTADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin yavaşladığı son yıllarda İİT bünyesindeki iş birliği çabalarının ehemmiyetinin arttığını söyledi.
2023’te yüzde 3,3 oranında büyüyen dünya ekonomisinin bu sene ve gelecek sene de aynı oranda büyümesinin öngörüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Jeopolitik gerilimlerin yanı sıra son 60-70 yılın zirvelerine çıkan küresel enflasyonun henüz istenilen seviyelere inmemesi gibi belirsizlikler de küresel iktisadi faaliyetler üzerinde baskı kuruyor. Kovid-19 salgınıyla ortaya çıkan enerji ve arz güvenliği navlun maliyetleri, tedarik zincirindeki sıkıntılar ve deniz ticaretindeki aksaklıklar, küresel mal ve hizmet ticaretini hâlen olumsuz etkiliyor. Artan korumacılık, küresel ticaret hacminin istenilen düzeylere ulaşmasının önünde engel teşkil ediyor” dedi.
Herkesi zorlayan bu karamsar tablonun üstesinden ancak iş birliklerini güçlendirerek gelebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ekonomik istikrarın korunması ve finansal krizlerin önlenmesi için üye ülkelerimiz arasındaki koordinasyonun ortak çözümler geliştirilmesi açısından kritik olduğu kanaatindeyim. Karşılıklı destek mekanizmaları oluşturarak büyümeyi teşvik edebilir, küresel toparlanmanın hızlanmasına hep birlikte katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
İSEDAK’ın 40. yıl dönümünde başta kadınlar olmak üzere gençlere ve iş dünyasına yönelik önemli etkinlikler düzenlediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu etkinliklerin, sizlerin de katılımlarıyla, çalışmalarınıza önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Bu etkinlikler arasında bu sabah açılışını gerçekleştirdiğimiz Kudüs-ü Şerif’e yönelik özel bir sergi de var. Sergimizde ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif’e dair önemli eserlerle birlikte o bölgede yaşayan yavrularımızın İslam dünyasının mevcut ve gelecekteki durumunu kendi perspektiflerinden çizdikleri resimler de bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK Kudüs Programı kapsamında yıl boyunca uygulanan projelerin çıktılarına yine burada yer verildiğinin altını çizdi.
“SIFIR ATIK PROJESİ’NE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Bir diğer önemli etkinlik konusunun, yeşil ekonomide kadınların öncü rolü olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eşim Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin girişimleriyle başlatılan ve küresel bir nitelik kazanan Sıfır Atık Projesi’ne büyük önem veriyoruz. Yarın yapılacak olan ‘Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü Sıfır Atık Girişimi’ konulu panelde bu alanda çabalarımızın ve projelerimizin ele alınmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
“ÜYE ÜLKELERİMİZİ SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA DAHA FAZLA ORTAK PROJELER GELİŞTİRMEYE DAVET EDİYORUM”
İslam dünyasının ilerlemesi ve kalkınmasının, gençlerin çağın ihtiyaçlarına uygun biçimde niteliklerinin artırılmasına bağlı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde gençlerimizin dijital ortamlardan istifade ederken tehditlerden korunması fevkalade önemlidir. Siber saldırılar ve veri ihlalleri konusunda bilgi ve becerilerinin arttırılması noktasında her zamankinden daha müteyakkız olmalıyız. Siber saldırılara karşı koyma kapasitesinin ehemmiyeti, geçtiğimiz günlerde Lübnan’a gerçekleştirilen terör eylemlerinde açıkça görüldü” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından 18 ülkenin katılımıyla 17-19 Eylül’de Siber Güvenlik Yarışması gerçekleştirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmaya katılan tüm ülke takımlarını tebrik etti.
Yarışmada başarılı olan Azerbaycan, Mali, Pakistan takımlarını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üye ülkelerimizi siber güvenlik konusunda daha fazla ortak projeler geliştirmeye davet ediyorum. İslami, finans ve dijitalleşme alanlarında da önemli gelişmeler yaşanıyor. İslami finansın dijitalleşmesini desteklememiz, finansal sistemlerimizin daha adil, şeffaf ve erişilebilir olmasını sağlayacaktır. 40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı görüş alışverişinin temasının ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Ödeme Sistemlerinin Dijital Dönüşümü’ olmasını oldukça isabetli buluyorum” ifadelerini kullandı.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletler arasında Tercihli Ticaret Sistemi’nin, ortak çabalar neticesinde Temmuz 2022 itibarıyla yürürlüğe girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu teşkilatımız adına tarihî bir kazanım olarak görüyoruz. Sistemin genişletilmesi ve derinleştirilmesi çabalarına önem veriyoruz. Ev sahipliğimizde gerçekleştirilen Ticaret Müzakereleri Komitesi 3. Bakanlar Toplantısı’nı ve yürütülecek teknik çalışmaların, sistemin yeni alanlarla genişletilmesinde güçlü bir zemin oluşturacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Sisteme henüz taraf olmamış tüm ülkelere davetini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada şunu da ifade etmek isterim. İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezinin aktif şekilde çalışır hâle gelmesinden memnuniyet duydum. Merkezin üye ülkelerle daha fazla tanınması ve öncelikli bir adres olarak benimsenmesi için yapılacak çalışmalara, sizlerin de destek vermesini bekliyorum. Bir diğer önemli husus KOBİ’lerimizdir. İSEDAK KOBİ programıyla küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında iş ağları oluşturarak, ticaret hacmimizi arttırmayı hedefliyoruz. Henüz dâhil olmamış ülkeleri programa katılmaya davet ediyorum.”
“BU YIL 45 ÜLKEMİZİN FAYDALANICISI OLDUĞU 24 PROJEYİ DEVREYE ALACAĞIZ”
İSEDAK çalışma grupları kapsamında kalkınma için önem arz eden pek çok meselenin bu yıl geniş bir katılımla ele alındığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşılmasına yönelik 15 ülkemizde saha araştırmaları gerçekleştirildi. Üye ülkelerimizdeki kurumsal ve beşeri kapasitenin arttırılması amacıyla bugüne kadar 157 projeye destek verdik. Bu yıl da 45 ülkemizin faydalanıcısı olduğu 24 projeyi devreye alacağız. Ayrıca İSEDAK Kudüs programı kapsamında, bugüne kadar desteklenen proje sayısı 20’ye ulaştı. Politika tavsiyelerinin hayata geçirilmesi noktasında proje destek mekanizmalarından daha çok istifade edilmesinde fayda görüyorum” dedi.
“MÜSLÜMANLAR OLARAK ORTAK TEHDİTLER KARŞISINDA BİRLİK OLMAKTAN BAŞKA HİÇBİR KURTULUŞ YOLUMUZ YOK”
Bir hususu tekrar vurgulamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan ve diğer İslam coğrafyalarında yaşanan acılardan daha acı olan, Müslümanlar arasındaki anlamsız ihtilaflardır. Çevremizdeki tüm bu trajedilerin daha ağır, daha vahim tarafı, süregiden tepkisizliktir, suskunluktur, gereksiz bahanelerin arkasına sığınmaktır. Şunu çok iyi biliyoruz, şayet biz çözmezsek kimse bizim meselelerimizi çözemez, çözmek de istemez. Şayet biz ihtilaflar yerine kardeşliğimizi büyütmezsek başkaları bizim adımıza bunu yapmaz, yapamaz. Dünyada belki kendimizi tatmin edecek geçerli mazeretler bulabiliriz ama yarın ruzi mahşerde bütün o mazeretler hükümsüz olacaktır. Bir olmaktan, beraber olmaktan, Müslümanlar olarak tüm ayrılıklarımızı rafa kaldırıp ortak tehditler karşısında birlik olmaktan başka hiçbir kurtuluş yolumuz yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından İSEDAK Başkanı olarak konuşmacılara söz hakkı verdi.
Programda ayrıca, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı zulmü ve işgali anlatan görüntü izlendi, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi İmamı Bünyamin Topçuoğlu tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan program öncesinde ise Kudüs Sergisi’ni ziyaret ederek İSEDAK’a katılan heyet başkanlarıyla aile fotoğrafı da çektirdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Ekim ayında Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ekim ayı ihracatı rekorunu kırmış bulunuyoruz. İhracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 23 milyar 600 milyon doları aşmış bulunmaktadır.” dedi.
Bakan Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile Antalya’da düzenlediği basın toplantısında, ekim ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Ekim ayında Cumhuriyet Bayramı’nın iş günü olan hafta arasına, geçen sene ise hafta sonuna denk geldiğini anımsatan Bolat, bu negatif takvim etkisine rağmen ihracatta artış yaşandığına dikkati çekti.
“Ekim ayında Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ekim ayı ihracatı rekorunu kırmış bulunuyoruz. İhracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 23 milyar 600 milyon doları aşmış bulunmaktadır.” diyen Bolat, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz yıl ekim ayı ihracatı 22,8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Yaklaşık 800 milyon doların üzerinde bir artışı ihracatçılarımız başardı. Ekim ayında altın ve enerji hariç ihracatımız, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,6 oranında artışla 22,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece ekim ayında aylık bazda Cumhuriyet tarihimizin en yüksek altın ve enerji hariç ihracat rekoru kırılmıştır. Böylece son 15 ayın 10’unda ayın Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırdık. 2024 yılının ilk 10 ayında mal ihracatımız 209,7 milyar dolardan 216,4 milyar dolara yükseldi. Böylece bu yılın 10 ayında 6,7 milyar dolar mal ihracatımızı artırdık.” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “”Ekonomimizde de güven endekslerinin giderek yükseldiğini görmekteyiz. 2024 yılı mal ve hizmet ihracat rakamları ile alakalı olarak olumlu ve güzel tabloları paylaşmış olacağız.” dedi.
Bakan Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile Antalya’da düzenlediği basın toplantısında, ekim ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Konuşmasına TUSAŞ’taki terör saldırısını lanetleyerek başlayan Bolat, saldırıda hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
TUSAŞ’ın savunma sanayisinde çok önemli başarılar elde ettiğine işaret eden Bolat, savunma ve havacılık sanayisinin 90 bini aşan istihdamı ve 12 milyar dolarlık yıllık üretimi,185 farklı ülkeye 5,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren büyüklüğü ile Türkiye için çok önemli itibar ve saygınlık kazandırdığını söyledi.
Bolat, bu yıl da savunma sanayisinde en az 6,5 milyar dolarlık ihracat beklediklerini dile getirerek, 2002’de yüzde 20 düzeyinde olan yerlilik, kendine yeterlilik oranının, 2023’te yüzde 80’in üzerine çıktığını aktardı.
Dış ticaret açığındaki düşüşün, makroekonomik istikrara ve ekonomik büyümeye pozitif katkı verdiğinin altını çizen Bolat, şunları kaydetti:
“Bu yılın ilk 8-9 ayında olduğu gibi, ekim ayında da dış ticaretimizdeki dengelenmenin devam ettiğini görmek bizleri memnun ediyor. Bu başarı, küresel ekonomi ve Avrupa Birliği’ndeki büyük durgunluğa rağmen başarılmıştır. Önümüzdeki süreçte Avrupa ve ABD’deki faiz indirimleri ile beraber ülkemiz ihraç ürünlerine olan talebin daha da artacağına inanıyoruz. Eylül-ekim ayında ihracatta başlayan yükseliş ivmesinin kasım-aralık aylarında da devam edeceğini ümit ediyoruz. 2024 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 2,5’lik büyümenin 1,3 yüzde puanı net mal ve hizmet ihracatından gelmiştir. Ekonomimizde güven endekslerinin giderek yükseldiğini görmekteyiz.”
“İthalatta azalma trendi devam ediyor”
Ekim ayında eylül ayında olduğu gibi altın ve enerji ihracatındaki aşağı yönlü seyrin devam ettiğini belirten Bolat, kasımdan sonra buradaki seyrin yeniden bu rakamların yukarı yönlü olmasını beklediklerini anlattı.
Bakan Bolat, ithalatta azalma trendinin devam ettiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Ekim ayı ithalatı yüzde 0,1 azalışla 29 milyar 364 milyon dolar olarak gerçekleşti, 43 milyon dolarlık bir gerileme var ama ihracatımız 800 milyon dolar artınca aylık dış ticaret açığımızdaki azalma devam ediyor. 2024 Ekim ayında, dış ticaret açığımız ise yıllık bazda yüzde 13 azalış ile 5,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2023 Ekim ayında 6,6 milyar dolarlık dış ticaret açığı kaydedilmişti. Son 15 ayın 12’sinde dış ticaret açığımızın azaldığını görüyoruz. 2024 Ekim’de, ihracatın ithalatı karşılama oranında 3 puanlık bir artışla yüzde 80,4’e yükselmiş bulunuyoruz. 10 aylık ithalatımız yüzde 7,2’lik azalışla 282 milyar dolara geriledi.”
Bolat sözlerine şöyle devam etti:
“İlk 10 ayda mal ithalatında yaklaşık 22 milyar dolar tasarruf sağlamış bulunuyoruz. Dış ticaret açığı, 2024 yılı ilk 10 ayında yüzde 30,4 azalışla 65,6 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. 2023 yılının ilk 10 ayında dış ticaret açığı 94,3 milyar dolar idi. Hedefimiz bu açığı 80 milyar dolatın altında tutabilmek. İhracatın ithalatı karşılama oranı 8 puana yakın artışla yüzde 69’dan yüzde 76,7’ye yükseldi. 2024 yılının ekim ayında yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,1 artış ile 262,3 milyar dolar olmuştur. Bu da Cumhuriyet tarihinin rekor rakamı konumundadır.”
“Yıllıklandırılmış ithalatı 340 milyar dolara düşürdük”
Bakan Bolat, yıllıklandırılmış ithalatta geçen yıl ekimde 367,2 milyar dolarlık ithalat bulunduğunu anımsatarak, şu an 340 milyar dolara düştüğünü söyledi.
Ekim ayı itibarıyla son 12 ayda yıllıklandırılmış dış ticaret açığının, geçen yılın aynı ayına göre 35,1 milyar dolar azalarak 77,7 milyar dolar olduğunu bildiren Bakan Bolat, 2024 yılının ekim ayında yıllıklandırılmış ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 77,2 olduğunu dile getirdi.
Bolat, “Bu rakamlar döviz ihtiyacımızın azaldığı anlamına geliyor, döviz sorunun şu an için ortadan kalktığını gösteriyor. Merkez Bankamızın brüt ve net rezervlerinin hızla arttığını biliyoruz. Dün gece Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu yükseltti, son 1 yıl içinde yaklaşık bütün kredi derecelendirme kuruluşlarından 2’şer defa not artışı sağlanmış oldu. İnşallah 2 ay sonra buluştuğumuzda, 2024 yılı mal ve hizmet ihracat rakamları ile alakalı olarak olumlu ve güzel tabloları paylaşmış olacağız.” ifadelerini kullandı.
“Ekim ayı itibarıyla hizmetler ihracatımızın son 12 ayının 112,5 milyar dolara çıkacağını tahmin ediyoruz”
Hizmetler ticaretinin de parlayan bir sektör olduğuna dikkati çeken Bolat, geçen yılın 106 milyar hizmet ihracatı ile kapandığını anımsattı.
Bolat, “Bu yıl için 110 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı hedefi belirlemiştik, bu rakamın ekim ayı ödemeler dengesi tablosu açıklandığında 97 milyar dolar ilk 10 ayda hizmet ihracatı bekliyoruz. Geçen yıl 56 milyar dolar fazla veren hizmetler dış ticaretinde ekim ayı itibarıyla hizmetler ihracatımızın son 12 ayının 112,5 milyar dolara çıkacağını tahmin ediyoruz. Orada da hedefimizi aşacağız.” diye konuştu.
Dış ticarette cari işlemler açığının azaldığını hatırlatan Bolat, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bununla sevinmek yerine, ‘Tüketim malları ithalatı artıyor.’ deniyor. Bakıyoruz orada, altın ihracatı yapmak isteyenlerin, bir kısım mücevher şeklinde yarı mamul getirme yoluyla bir rakamda artış olduğunu görüyoruz. Bunu tüketim malları ithalatı artıyor şeklinde söyleyerek hepimizin başarısını gölgelemeye çalışmak beyhude. Bunun yanında ‘ekonomi yavaşladı da bunlar oldu’ deniyor ama ekonomi yavaşladı ama bir dengeleme, ayarlama süreci yaşanıyor. Dış ticaret açığı azaldı mı, döviz dengelendi, kur patlaması yok, Merkez Bankasının kasası dolu. Bunlarla sevinmek varken hep olumsuzluk arayanlara bunları söylüyorum.”
“Mesela cari işlemler açığı sorun olmaktan çıktı. 2024 yılı ocak-ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 75,2 azalışla 9,7 milyar dolar olarak kaydedildi.” yorumunu yapan Bolat, ” Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığındaki iyileşmenin 2024 genelinde devam etmesini bekliyoruz. 2024 yılı ekim ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AB’ye ocak-ekim döneminde 90,2 milyar ihracat yapıldığına dikkati çekerek, “Balkan ülkelerine 22 milyar dolar ihracatımız var. Bu yıl Bulgaristan’a ihracatımızda önemli bir artış var. Ocak- Ekim döneminde en fazla ihracat yaptığımız ilk beş ülke ise sırasıyla Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Irak ve İtalya olmuştur. İngiltere’ye ihracatımıza 2,3 milyar dolar artış var, Suudi Arabistan’a ihracatımız hızla artıyor.” değerlendirmesini yaptı.
Bolat sözlerini şöyle tamamladı:
“Azalışlarda birinci sırada İsrail var. İlk dört ayın verileri ile yüzde 67 azalış gözüküyor ama 2 Mayıs’tan bu yana İsrail’le bir dolarlık ticaret yapılmadı. Ama Filistin tarafı ile Filistin devletine yönelik olarak, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının resmi olarak talep ettiği ürünlerde, ihracat iznini, varış yeri Filistin, alıcısı Filistinliler olmak kaydıyla, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının kontrolünde veriyoruz. Filistin’de yaşayan 6 milyon insanın, 7 Ekim’den önce ithalatının yüzde 25’ini Türkiye’den yaptığını düşündüğümüzde Filistin devletinin ekonomik, ticari taleplerine sessiz kalmıyoruz. Filistin’e dünyada en fazla yardım eden ve tutunmasını sağlayan ülke Türkiye olmuştur.”
Bakan Bolat, verilerin açıklanmasının ardından basına kapalı gerçekleşen TİM Çalıştayı’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Diakhar Faye’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Senegal Cumhurbaşkanı Faye, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Senegal Cumhurbaşkanı Faye, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Senegal bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, T625 GÖKBEY Helikopter Teslimat Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayimiz, 3 bin 500’ü aşkın firması ve 90 bini aşkın çalışanıyla Türkiye ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörler arasında yer alıyor. İnsansız hava aracı pazarında, dünyanın açık ara en büyük üreticisiyiz. 2018’den bu yana dünya genelindeki silahlı İHA satışlarının yüzde 65’ini TUSAŞ’ın da aralarında olduğu Türk şirketleri gerçekleştirdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi (TUSAŞ) tesislerinde T625 G-GÖKBEY Helikopter Teslimat Töreni’ne katıldı.
Jandarma Genel Komutanlığının ihtiyacını karşılamak üzere geliştirilen GÖKBEY’in teslimatı için TUSAŞ’ta olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in 101. yıl dönümünde, bu anlamlı törende bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Vatandaşların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Ekim’de TUSAŞ’a yönelik düzenlenen hain terör saldırısında şehit olan beş kişiye Allah’tan rahmet diledi.
İsimleri tarihe ve milletin kalbine tek tek nakşedilen mühendis Zahide Güçlü Ekici, teknisyen Cengiz Coşkun ve Hasan Hüseyin Canbaz’ı, güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ve taksi şoförü Murat Arslan’ı şükranla yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin diyorum” dedi.
“TUSAŞ ÇALIŞANLARIMIZIN DİK VE DİRAYETLİ DURUŞU HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜZERİNDEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör eyleminde yaralanan 22 kişinin çoğunun taburcu edildiğini belirterek, tedavileri süren 3 kişiye Allah’tan acil şifalar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, ilahi mesajda buyrulduğu üzere, şehitlerin ölüler olmadığına, onların diri olduğuna tüm kalbimizle inanıyoruz. Aziz şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine, onların fedakarlıklarıyla, onların hatıralarıyla vatanımızda huzur ve güven içinde yaşıyoruz. Burada şunu büyük bir iftiharla söylemek isterim, şehitlerimizin yakınlarının vakar, sabır ve metanetini gördükçe, nasıl asil bir milletin ferdi olduğumuzu çok daha iyi anlıyoruz. Aynı şekilde TUSAŞ çalışanlarımızın, yaşadıkları terör saldırısına rağmen dik ve dirayetli duruşu, her türlü takdirin üzerindedir. ‘Hainlere inat, daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz’ diyerek bu milletin yiğitliğini, cesaretini ve korkusuzluğunu tüm dünyaya bir daha gösteren TUSAŞ’ın siz kahramanlarına, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.”
“TERÖRİSTLERE NEFES ALDIRMIYORUZ”
TUSAŞ’taki herkesin, şehitlerden devraldığı emaneti layıkıyla taşıdıktan sonra gelecek nesillere çok daha güçlü bir şekilde devredeceğinden şüphe duymadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da bilinmesinde fayda görüyorum, bu tür hain saldırılar, bizim terörle mücadeledeki azim ve kararlılığımızı asla kıramaz, geriletemez, bizi yolumuzdan geri çeviremez. Ülkemize yönelik terör tehdidini kaynağında bertaraf etme noktasında asla rehavet içine girmeyiz. İster sınırlarımız dahilinde ister sınırlarımız ötesinde olsun, nerede ülkemize yönelik bir tehdit unsuru tespit edersek, onu ortadan kaldırmaktan bizi kimse alıkoyamaz. Bunun için uhdemizde bulunan tüm imkânlardan, tüm araçlardan, terörü sona erdirecek her türlü vasıtayı devreye almaktan da çekinmeyiz.”
Son yıllarda yeni terörle mücadele konsepti sayesinde bölücü terör örgütüne çok ağır darbeler indirildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırlarımız ötesinde yuvalanan teröristlere nefes aldırmıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pençe-Kilit Harekatı’yla Irak sınırının güvenliğini tahkim ettiklerini belirterek, Suriye’ye gerçekleştirilen operasyonlarla da güneydeki terör yapılanmasını sınır şehirlerinden uzaklaştırdıklarını söyledi.
“DEVLETİMİZ, KATİL SÜRÜLERİNDEN DE BUNLARIN TASMASINI ELİNDE TUTAN AĞABABALARINDAN DA DAHA GÜÇLÜDÜR”
“Terörün olmadığı bir ülke ve bölge hedefimize ulaşana kadar, inşallah, bu mücadeleyi sabırla devam ettireceğiz. Elbette bunu yaparken, terör baronlarının ve onları taşeron olarak kullanan patronlarının oyununa gelmeyeceğiz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “40 yıllık tecrübemiz bize terörün asıl gayesinin milletimizin ezeli ve ebedi kardeşliğini dinamitlemek olduğunu öğretmiştir. Bunun önüne ancak, iç cephemizin mukavemetini artırarak geçebiliriz. 85 milyon birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde asırlardır olduğu gibi inşallah daha nice yüzyıllar boyunca bu topraklarda yan yana barış ve huzur içinde yaşayacağız. TUSAŞ çalışanlarımızın bir konuda gönüllerini ferah tutmalarını istiyorum, bu tür kalleş ve hain eylemler, bölücü örgütün son çırpınışlarıdır. Ne bölgemizin ne de ülkemizin geleceğinde teröre, şiddete asla yer yoktur ve olmayacaktır. Devletimiz, katil sürülerinden de bunların tasmasını elinde tutan ağababalarından da daha güçlüdür, hepsinin hakkından gelecek, hepsini tepeleyecek kudret ve kuvvete Allah’ın izniyle ziyadesiyle sahiptir. Suriye ve Irak’taki terör yuvalarını bölücü alçakların başlarına geçirerek, şehitlerimizin kanını yerde koymadık.”
“KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI’NDA DIŞA BAĞIMLI OLMANIN SAKINCALARINI, HEM DE ACI BİR ŞEKİLDE TECRÜBE ETTİK”
TUSAŞ’ın, Türk savunma sanayinin nasıl badireler atlattığının, hangi zorluklarla, hangi engellerle karşılaştığının en canlı şahitlerinden biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal’in başlattığı sanayi hamlesinde savunma sanayisinin de bulunduğunu hatırlattı.
Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre, Nuri Demirağ ve Nuri Killigil gibi müteşebbislerin gayretlerinin bugün bile hayranlıkla hatırlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ancak bu vizyoner çabaların, içeriden ve dışarıdan birileri tarafından nasıl akamete uğratıldığını da hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye, çok erken başladığı, ilk etapta çok önemli mesafe de aldığı bu yarıştan maalesef kopartılmıştır. Savunma sanayi alanında ülkemiz neredeyse tamamen dışa bağımlı hâle gelmiştir. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda dışa bağımlı olmanın sakıncalarını, hem de acı bir şekilde tecrübe ettik. Önce tehditle başlayan ardından ambargoyla devam eden süreç, ülkemiz için kendine yeten bir savunma sanayinin önemini göstermişti. Halkımızın desteğiyle kurulan silahlı kuvvetlerimizi güçlendirme vakıfları eliyle hayata geçen Aselsan, TUSAŞ, Havelsan, sonrasında Roketsan gibi kurumlar bu sürecin ürünleridir. Merhum Erbakan Hocamızın bu kurumların ülkemize kazandırılmasında gerçekten emsalsiz katkıları olmuştur. 1985’te rahmetli Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı kuruldu. 2004’teki Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısı, millî savunma sanayimiz açısından bir dönüm noktası teşkil etti.”
“SAVUNMA SANAYİ YERLİLİK ORANI YÜZDE 80’LERİ GEÇTİ” Bundan sonra dışarıdan hazır alımlar yerine ülkenin ihtiyacı olan ürünleri yerli ve millî imkânlarla geliştirmeye, yerelden temin etmeye ağırlık verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun müspet sonuçlarını da gördük ve görüyoruz. Uyguladığımız politikalarla yüzde 20’lerde olan savunma sanayi yerlilik oranı, bugün yüzde 80’leri aştı. Bini aşkın yerli savunma sanayi projesi ve 100 milyar dolarlık proje portföyü ile bu alanda kendi kendine yeten bir ülke konumuna geldik” dedi.
Savunma sanayinin 3 bin 500’ü aşkın firma ve 90 bini aşkın çalışanıyla Türkiye ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörler arasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsansız Hava Aracı pazarında dünyanın açık ara en büyük üreticisiyiz. 2018’den bu yana dünya genelindeki silahlı İHA satışlarının yüzde 65’ini TUSAŞ’ın aralarında olduğu Türk şirketleri gerçekleştirdi. Bakınız, daha önce bize silah verenler, attığımız kurşunların çetelesini tutar, kimi zaman da bunun hesabını sorardı. Toplu iğne yapamıyorduk. Nerelerden nerelere?” ifadelerini kullandı.
Teröre karşı yürütülen mücadelede sürekli engellerle karşılaşıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun artık kendi geliştirdiğimiz silahları kullanarak tüm bu sorunları aştık, aşıyoruz. Artık İHA’mız var mı? Var. SİHA’mız var mı? Var. AKINCI’mız var mı? Var. KIZILELMA’mız var mı? Var oğlu var” dedi.
“ÇELİK KUBBE’Yİ YAPACAĞIZ”
Türkiye’nin millî güvenliğine dair konularda adım atarken artık kimsenin icazetini aramadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tabii bununla yetinmeyeceğiz. Önümüzdeki dönemde İHA ve SİHA’ların yanı sıra, insansız ve otonom deniz araçlarından denizaltı platformlarına ve uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarının geliştirilmesine ağırlık vereceğiz. Katmanlı hava savunma sistemlerimizin güvenliğimiz açısından ne kadar hayati önemde olduğu bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Terörist sızmaların engellenmesinden hasım unsurlardan gelebilecek taarruzların önlenmesine birçok asimetrik tehdidin bertaraf edilmesinde katmanlı hava savunma sistemlerimizin güçlendirilmesine ihtiyacımız var. Sistemler Sistemi, adamın nesi var? ‘Kubbe’ de ‘Kubbe’ diyor. Onların Demir Kubbe’si varsa biz de dedik ‘Bizim Çelik Kubbe’miz olacak.’ Çelik Kubbe’yi yapacak mıyız? Yapacağız. Onlara bakarak, ‘Bizde neden yok?’ demeyeceğiz. Bu süreçte uzun menzilli füze kabiliyetlerimizi de arttıracağız. Dosta güven aşılayan, düşmanlara korku salan bir caydırıcılığa ulaşıncaya kadar hiçbir alanı ihmal etmeden hep birlikte çalışacağız.”
Türkiye’nin havacılık ve uzay sanayii çalışmalarındaki öncü kuruluşu olan TUSAŞ’ın son yıllarda geliştirdiği ürünlerle sadece güvenlik birimlerinin değil, dost ve kardeş ülkelerin de kapasitesini güçlendirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TUSAŞ’ımızın göğsümüzü kabartan projelerinin sırrı, kurumlarımız arasında giderek artan yakın iş birliği ve koordinasyondur. Kurumlarımız arası eşgüdüm ve anlayış birliği güçlendikçe, işte bugün burada olduğu gibi oyun değiştiren projeler ortaya çıkıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılında tasarım, geliştirme ve test faaliyetleri başlayan GÖKBEY helikopteriyle ne kadar iftihar etseler az olacağını ifade ederek, şunları söyledi: “Tabii GÖKBEY’in hikayesini bizim için daha anlamlı ve özel kılan, Şehit Mühendis Zahide Güçlü Ekici’nin bu projede yer almasıdır. Merhume Zahide kardeşimiz, 2021 yılından itibaren Helikopter Alt Sistem Yerlileştirme ve Tedarik birimlerinde lider mühendis olarak çalışmıştır. Bugün, Jandarma Genel Komutanlığımıza teslim edeceğimiz GÖKBEY helikopterimizle inşallah Zahide kardeşimizle birlikte diğer şehitlerimizin de ruhlarını şad edeceğimize inanıyorum.”
“20 ADET GÖKBEY’İN TESLİMATI 2026 İÇİNDE TAMAMLANACAK”
GÖKBEY helikopterlerinin Jandarma Genel Komutanlığında personel taşıma, kargo, hava ambulans, arama-kurtarma ve eğitim faaliyetlerinde kullanılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “GÖKBEY helikopterimizin ilk teslimatını gerçekleştiriyoruz. Seri üretim sözleşmesi kapsamındaki 2 adet helikopterin teslimatları da yıl sonuna kadar yapılacak. Buna ilave olarak, Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza 7, Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza 4, Jandarma Genel Komutanlığımıza 3, Emniyet Genel Müdürlüğümüze 3, Sahil Güvenlik Komutanlığımıza 3 olmak üzere toplamda 20 adet GÖKBEY helikopterinin teslimatı 2026 yılı içinde tamamlanacak. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçları için ilave 57 adet GÖKBEY helikopterinin seri üretimine yönelik planlamalar devam ediyor. Bununla birlikte, 2026 yılı başından sonra hâlihazırda Sağlık Bakanlığı için üretimi devam eden ambulans helikopterler de teslim edilecek. Önümüzdeki dönemde 100’den fazla GÖKBEY ihtiyacına yönelik tedarik planlaması sürüyor. Öte yandan, TEI firmamız tarafından geliştirilen TS1400 motoru ile GÖKBEY helikopterimizin ilk uçuşu 2023’te gerçekleştirildi. 2028 yılından itibaren GÖKBEY helikopterlerimizin teslimatlarını inşallah bu motorumuzla yapacağız.”
“EMPERYALİSTLERE İNAT DAHA FAZLA GELİŞTİRECEĞİZ”
“Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hayalimizi gerçeğe dönüştürünceye kadar bize durmak, dinlenmek, nefeslenmek yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hainlere inat daha fazla çalışacağız. Alçaklara inat daha fazla üreteceğiz. Emperyalistlere inat daha fazla geliştireceğiz. İçerdeki ve dışardaki bedhahlara inat çok daha ileri konumlara geleceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı inşa edene kadar azimle, sabırla ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu düşüncelerle teslimatı gerçekleşen ilk GÖKBEY helikopterimizin Jandarma Genel Komutanlığımız başta olmak üzere, ülkemize ve savunma sanayimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.”
Proje kapsamında görev alan Savunma Sanayii Başkanlığı’nı ve TUSAŞ çalışanlarını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalleş terör eyleminde şehit olanlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler ile TUSAŞ’taki terör saldırısında şehit olanlar için saygı duruşunda bulunulan törende, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, dua edip Kuran’ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi.
GÖKBEY’in anlatıldığı video gösteriminin yapıldığı törende, TUSAŞ’a yönelik terör saldırısında şehit olanların fotoğrafları ile “Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz” pankartı da yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, helikopteri yakından inceledi, helikopterin gövdesine imza attı ve TUSAŞ’a yönelik terör saldırısında hayatını kaybeden mühendis Zahide Güçlü Ekici’nin ismini yazdı.
Anı defterini de imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kokpite geçti ve yetkililerden helikoptere ilişkin bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra, Jandarma Genel Komutanlığı envanterine alınan GÖKBEY helikopterinin uğurlama törenine katıldı.
Törende, HÜRKUŞ, HÜRJET ve ANKA 3 de gösteri geçişi yaptı, ardından GÖKBEY helikopterleri havalandı. GÖKBEY’in jandarma pilotu, tören alanındakilere telsizden seslenerek, “GÖKBEY sadece bir helikopter olmanın ötesinde bir ulusun hayallerini gerçekleştirmek için attığı cesur bir adımdır. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. Geçiş sırasında GÖKBEY’lere ATAK helikopterleri eşlik etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.