Connect with us

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGVA 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’na katıldı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu önünde düzenlenen etkinlik öncesi otobüsten vatandaşlara hitap etti. Sinan Erdem Spor Salonu’nun tıklım tıklım dolu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler içeriye giremediğiniz için şu anda dışarıdasınız. Ama gönüllerimizin içerisinde zaten yeriniz şu anda mevcut” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye genelinde TÜGVA’nın 310 bini aşkın üyesi olduğunu aktararak, “81 vilayetteki tüm yapılanmasıyla birlikte her geçen gün daha iyiye, daha güzele gitmek suretiyle gençliğimizin -hep söylüyorum ya, birileri rahatsız oluyor- dindar bir nesil olarak geleceğe hazırlanmasında TÜGVA’nın konumu çok çok önemli. İşte sizler bu neslin temsilcileri olarak karşımdasınız. Dolayısıyla sizlere elimizden ne gelirse, Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanı, 17 Bakanlık olarak, elimizden gelen her türlü fedakârlığı yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

TÜGVA Başakşehir İlçe Temsilciliği’nin “TÜGVA Başakşehir” diye seslenmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Başakşehir ön almak istiyor. Tabii buradaki tüm gençler, ben inanıyorum ki hepsi Başakşehir’in taşıdığı ruh kökünü, onlar da taşıyor. Burada ayrı gayrı yok. Bizim tek derdimiz, Asım’ın nesli olarak gördüğümüz bu gençliği, en ileri, uç noktalara o ruh ile yetiştirmek. Onun için de ne dedik, ‘Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim. Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim. Hakkı tutar kaldırırım. Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.”

“YOKSULLUĞUN ALLAH’IN İZNİYLE OLMAYACAĞI BİR TÜRKİYE’Yİ BİZ HALLEDERİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta arabulucu rolünü oynayan ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bütün bu olaylar karşısında yıpranmadığına dikkati çekerek, “Tam aksine. Şu anda Avrupa’da herkes tutuşmuş vaziyette, ‘Acaba bu kış nasıl geçecek?’ Elhamdülillah, biz bütün hazırlıklarımızı yaptık ve bütün hazırlıklarımızla beraber, elhamdülillah, milletimize doğal gazını da kömürünü de her şeyini hazırlamış vaziyetteyiz. Derdimiz şu anda, daha uygun fiyatlarla biz vatandaşımıza bu doğal gazı nasıl ulaştıracağız, bunun gayreti içerisindeyiz. Ama şunu bilmenizi istiyorum: AK Parti iktidarı zulme rıza göstermez. Zulmedilmesini asla istemez ve derdimiz şu an itibarıyla inşallah aralık ayındaki yapılacak olan yeni değerlendirmelerle de asgari ücreti en uygun rakama çıkarmak. Biz bunun için varız. Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah’ın izniyle olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Bunu biz yaparız. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz.”

Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Okullar açılırken sıraların üzerinde kitaplarınızı buldunuz mu? Yardımcı ders kitaplarınızı buldunuz mu? Nasıl oldu bu iş? Bundan önce böyle bir şey var mıydı? Bu sıralardan biz de geldik, geçtik. Biz kırtasiyeci dükkânlarından kitap bulamazdık, defter bulamazdık ama biz bu derdi çektik. Ne dedik? Bizim evlatlarımız çekmesin. Onlar için de en ideal okulları yapalım, sıralarımızı buna göre hazırlayalım ve yavrularımız gayet huzurlu şekilde okula gidip bu noktada hazırlıklarını yapsınlar ve bütün sömestr en güzel şekilde, rahat bir şekilde geçirsinler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından TÜGVA 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’na katılmak üzere Sinan Erdem Spor Salonu’na geçti.

Genel kurulda görev alacak kişilere başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGVA’nın 81 il ve 571 ilçedeki temsilcilikleriyle, bünyesindeki 41 yurt, 40 icathane, 80 kıraathane, 300 gençlik merkezi ve 300 bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük gençlik hareketi hâline geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vakfın bursları, yurtları, eğitim ve öğretim çalışmalarıyla, kamplarıyla, kültür sanat ve spor faaliyetleriyle gençlerin hayatlarının her alanında verdiği hizmetleri takdirle takip ettiğini anlattı.

Vakfın yurt dışında da faaliyet gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuruluş gayesine uygun şekilde, iyiyi, güzeli, hakkı, adaleti esas alan çalışmaları, geleceğimize güvenle bakmamızı sağlıyor. Bu tablonun özellikle bizim neslimiz için ayrı bir önemi vardır. Türkiye’nin en kıymetli hazinesi olan gençliğinin bir kısmını küresel güç baronlarının emperyalist hezeyanlarına kurban verdiğimiz dönemlerin acıları hâlâ yüreklerimizde tazedir” diye konuştu.

“FATİH’İN İSTANBUL’U FETHETTİĞİ YAŞTAKİ SİZ GENÇLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGVA’nın bu ülkenin ve dostlarının gençlerini, milletin ve onunla birlikte tüm insanlığın hayrına çalışmalar yürütecek bilince ve birikime sahip kılmak için verdikleri mücadelenin en önemli kurumsal markalarından biri hline geldiğine dikkati çekerek, “Bu çatı altında yürütülen mücadeleden rahatsız olanların, yalan ve iftira çıtasını sürekli yükseltmesinin gerisinde işte bu hakikat vardır. Artık bu ülkenin gençlerini PKK gibi, FETÖ gibi, DEAŞ gibi terör örgütleri, fikri ve cinsi sapkınlık akımları üzerinden heba edemediklerini görenler elbette TÜGVA’ya saldırmaya devam edeceklerdir. Ne diyorlar? Gençlik olarak çok güçlüymüşler. Ne alaka? İşte gençlik burada. Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştaki siz gençler. İnancınızdan, medeniyetinizden, ecdadınızdan aldığınız ilhamla tüm bu saldırıların üstesinden gelecek, hedeflerinize kararlılıkla yürüyecek azme, iradeye, güce, kabiliyete sahipsiniz” değerlendirmelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: Hazreti Mevlana sorar, ‘Kişinin değeri nedir? Sonra kendisi cevaplar. ‘Aradığı şeydir.’ Evet, sizler ilimden sanata, spordan teknolojiye kadar her alanda ne aradığınızı bildiğiniz için değerlisiniz. Gençler, aradığımız şey Hazreti Adem Aleyhissalatu vesselamdan bugüne insanlığın iman ve hikmet ocağında şekillenmiş tüm birikimdir. Aradığımız şey, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu vesselamdan bugüne İslam medeniyetinin inanç ve ilim membaından süzülüp gelen tüm hazinelerimizdir.”

“ATTIĞIMIZ ADIMLARI, GENÇLERİNİZLE BİRLİKTE PLANLADIK VE HAYATA GEÇİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradıkları şeyin, milletin Malazgirt’ten bugüne coğrafyaya bilek gücü ve gönül enginliğiyle ilmek ilmek dokuduğu tüm değerler olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aradıkları şeyin, asırlık kayıpların ardından her alanda yeniden yükselişin ifadesi olan hep birlikte verdikleri mücadele olduğunu dile getirdi.

“Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” mealindeki ayeti anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu söze uygun şekilde, saatlerce günlerce konuşsak bitiremeyeceğimiz asıl meramımı sizlere aktarabildiğime inanıyorum. Türkiye, bir asır önce istiklali ve istikbali uğruna gençlerinin önemli bir kısmını cephelerde feda etmiştir. Cumhuriyet tarihi boyunca da vesayetten darbelere, yokluklardan siyasi kavgalara kadar nice badireler geçiren ülkemizde bunların faturasını en çok ödeyen gençlerimiz olmuştur” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllarca birilerinin kirli siyasetinde, bu ülkenin daha ömrünün baharındaki nice gencinin araç olarak kullanıldığına ve tıpkı bir bozuk para gibi harcandığına vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasi parti tabelası arkasına gizlenmiş, fitne yuvalarında kandırdıkları gençlerimizi bölücü örgütün elebaşlarına, Kandil’deki terör baronlarının sinsi emellerine kurban ettiler. Bunun için biz, sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ve her vakit attığımız adımları, gençlerinizle birlikte planladık ve hayata geçirdik. İşte bu gençlik burada. Tavizsiz bir gençlik, sıradan bir gençlik değil, attığı adımı bilen, istikametini bilen, ‘Yol O’nun, varlık O’nun, gerisi hep angarya/ Yüz üstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya’ diyen bir gençlik. İktidarlarımız boyunca, yaptığımız her faaliyetin odağında gençlerimiz var. Hamdolsun bugün de gençlerimizle birlikte yol yürümeye devam ediyoruz. Gittiğimiz her ilde, Ankara ve İstanbul’daki programlarımızın her safhasında gençlerimizle bir araya gelmeye önem veriyoruz.”

“GENÇLER, BEN SİZE GÜVENİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin enerjisinin güçlerine güç kattığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Gençler, ben size inanıyorum. Size güveniyorum. Sizin ufkunuz ve hayalleriniz vizyonumuzu genişletiyor. Sizlerin sadakati ve samimiyeti saflarımızı sıklaştırıyor. İyi ki sizler gibi yol arkadaşlarına sahibiz. İyi ki sizler gibi milletimizin aydınlık geleceğini temsil eden fidanlara sahibiz. İyi ki sizler gibi ülkemizi huzuru kalple emanet edeceğimiz kadrolara sahibiz. Sizleri görünce Üstat gibi diyoruz ki ‘Surda bir gedik açtık. Mukaddes mi mukaddes ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es.’ Gençler şunu unutmayın, biz varız, bir de karşımızda malum düşmanlar var. Ne diyor İslam? ‘Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın.’ Bu anlayışla bu yolda yürüyoruz. Varsa eğer birileri oldukları gibi görecekleri de vardır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi, ekonomik askerî ve diplomatik olarak kendi iradesini ortaya koyan, kendi hedeflerine doğru yürüyen Türkiye fotoğrafı şekillendikçe yeni durumlarla karşılaştıklarını dile getirdi.

Bu tarihî süreçte yaşanan her hadisenin, karşıdakilerin gerçek yüzlerini ortaya koymaya başladığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şimdi gençler burayı iyi dinleyin. Demokrasi diyenlerin maskeleri inince, altından barbar suratları çıktı. Özgürlük diyenlerin maskeleri inince, altından faşist suratları belirdi. Hak, hukuk diyenlerin maskeleri inince, altından zalim suratları fırladı. Hoşgörü, çoğulculuk, öteki diyenlerin maskeleri inince altından bencil suratları görüldü. Biz, insanlığın tüm birikimi gibi demokrasiye de özgürlüklere de hak ve hukuka da hoşgörüye de sahip çıkmayı elbette sürdüreceğiz. Bunu biz başarırız. Çünkü bu kavramlarla ifade edilen değerler, tüm insanlığa aittir. Onların bu kavramların ardına gizledikleri çirkin suratları, bize emsal teşkil edemez. Medeniyetimizin bize çizdiği sınırlar, onlar gibi olmamıza asla izin vermez. Bu toprakların, bu kültürün evlatlarıysak barbar olamayız. Faşist olamayız, zalim olamayız. Bencil olamayız. Biz, yaratılanı Yaradan’dan ötürü seven bir medeniyetin mirasçıları olarak kendi milletimizi yükseltmek için çalışırken kalbini ve gözünü bize yöneltmiş hiçbir insanı dışlayamayız. Biz, irfansız ilimden Allah’a sığınan bir kültürün mensupları olarak kendi gönül coğrafyamızdaki hiçbir şeye, hiçbir kimseye sırtımızı dönemeyiz.”

“TRUVA ATLARININ OYUNLARINA ARTIK GELİNMEYECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurtuluşu Allah’ın ipine sarılmakta gören bir inancın müntesipleri olarak asırlardır içe yerleştirilen Truva atlarının oyunlarına artık gelinemeyeceğini belirtti.

Bir yandan ülkenin ve milletin yükselişinin maddi temellerini inşa ederken onunla beraber yeni nesillerin kalplerini, gönüllerini, ruhlarını doyuracak, iman çatısının da kurulması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ecdadımız bu şekilde üç kıta, yedi iklimde barışın, adaletin, huzurun, refahın bayrağını dalgalandırmıştır. Gelin bu toprakları kendimize nasıl vatan yaptığımızı şairin dilinden dinleyelim: Anlar Diyar-ı Rum’a tac-ü teberle geldiler. Kimi Yunus, kimi Tapduk, kimi Hacı Bektaş-ı Veli. Gökte rahmet, yerde nimet, dört yana serpildiler. Anlar gelende bir avuç buğdaydılar. Oluklar yetmedi dolup taştı. Bir ucun anda kaldı, bir ucun beller aştı. Çokluğun gökte yıldızlar ile bir saydılar. Kimisi hisar oldu kimisi burç. Kimisi oldu sahib-ül huruç” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toprakları eline, beline, diline sahip olma düsturuyla verdikleri mücadele sayesinde vatan olarak bırakan ecdadın her birini rahmetle, şükranla, tazimle yâd ettiklerini söyledi.

“Rabbim bizlere de onlar gibi bu topraklara imanın, ilmin, irfanın, cihadın buğdaylarını ekmeyi, onlar gibi bu buğdayları gönül pazarında harmanlamayı nasip eylesin diyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, maziden atiye kurdukları köprünün her bir renginin kendileri için önemli olduğunu vurguladı.

Bu ülkenin 85 milyon insanının her birinin birinci sınıf vatandaş olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine hep altını çizerek ifade ettiğimiz gibi bizim ne terör örgütlerine ne sapkın akımlara ne de diğer ülkelere kaptıracak tek bir evladımız yoktur. Yasin Börü’nün katillerinin nerede olduğunu biliyoruz. Yasin Börü gibi yavrularımızı maalesef Diyarbakır’da katledenleri biliyoruz ve onlar adına şu anda onların kurtuluşu için can simidi atan Bay Kemal’i de biliyoruz, onların yandaşlarını da biliyoruz ama bunlara asla prim vermeyeceğiz” dedi.

“TÜRKİYE YÜZYILININ İNŞASI KONUSUNDA EN ÇOK SİZ GENÇLERE GÜVENİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Nasıl hep birlikte Türkiye isek nasıl hep birlikte Türk milletiysek nasıl hep birlikte tüm mazlumların ve mağdurların umuduysak Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine de yine hep birlikte kurmaya var mıyız? Türkiye yüzyılını kurarken izleyeceğimiz yol haritamız, medeniyetimizin ve tarihimizin önümüze serdiği işte bu müktesebattır. Bu yolda bizimle yürümek isteyen her bir insanımıza her bir gencimize kollarımız da yüreğimiz de sonuna kadar açıktır. Tabii gençlerin bize gelmesini beklemeyecek, biz onlara gideceğiz. İşte bu salonu dolduran TÜGVA mensupları da ülkemizdeki gençlerimize ulaşma kanallarımızdan biridir, en önemlisidir. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin, gayretinizi arttırsın diyorum.”

Türkiye’yi geçen 20 yılda nasıl asırlık eser ve hizmetlere kavuşturdularsa, Türkiye yüzyılının inşasını da birlikte gerçekleştireceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim gençliğimiz hep Ayasofya’nın açılması, inançlarımız ve değerlerimiz üzerindeki baskıların kalkması, bu özlemle, bu mücadeleyle geçti. Sultanahmet’in dili olsa da konuşsa. Hep öyle konuştuk. Oradaki Dikilitaş’ın önünden Ayasofya’nın açılacağı günü konuştuk. Ama Rabbim bu açılışı bize nasip etti” dedi.

Türkiye’nin maddi kalkınma unsurlarıyla birlikte manevi dünyasını gölgeleyen bu zincirlerden kurtulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gerçi birileri hâlâ ülkemizde yasakçılığın istismarını ve ticaretini yapmayı sürdürmeye çalışıyor ama hamdolsun Türkiye artık bu zihniyetin hezeyanlarını aşmış olarak çok daha büyük hayallerin çok daha büyük hedeflerin peşindedir. Bu anlayışla kendi yaklaşımlarımızı kendi tekliflerimizi kendi icraatlarımızı milletimizin takdirine sunuyoruz. Türkiye yüzyılının inşası konusunda en çok siz gençlere güveniyoruz. Sizlerin de kendinize güvendiğinizi biliyoruz. Bu özgüven için de her türlü imkânı sağladık. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden spora her alanda kendinizi gerçekleştirebileceğiniz alt yapıyı kurduk. Kökenden inanca, kılık kıyafetten eğitime her konuda insanlarımızın özgürlük alanlarını kısıtlayan yasakları kaldırdık. Dünyayı tanıyan, ülkesini tanıyan, kendine güvenen bu gençlerimizden, onlara emanet edeceğimiz 2053 vizyonunu şekillendirmek için çok daha fazla gayret bekliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yeniliğin her devrimin her reformun türlü engellerle karşılaşacağını belirterek, “Benim karşımda şu anda muhafazakâr devrimciler var. Ben muhafazakâr devrimcilerle 2023’ü evelallah başarıyla bitireceğimize inanıyorum. Ama gençlerimizde bunların hepsini aşacak azmi, iradeyi, enerjiyi görüyorum” dedi.

Tarımda en büyük devrimlerden biri olan traktörü icat eden Henry Ford’un taşlandığını ama yoluna devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen Galileo Galilei’nin zindana atıldığını ama tezinden vazgeçmediğini, engelli olduğu için yarışamayacağı söylenen Enzo Ferrari’nin pes etmediğini, dünyanın en iyi yarış arabasını yaptığını söyledi.

Büyüme hormonu yetersizliği sebebiyle spor yapamayacağı söylenen Lionel Messi’nin mücadeleye devam ederek dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu, oyun pistinde araba kullanırken “Beceriksiz” diye alay edilen Michael Schumacher’in dünyanın en iyi yarış pilotu seçildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ara duyma yetisini kaybeden Ludwig van Beethoven’in besteleriyle müzik tarihinin zirvesine yerleştiğini, uçma denemeleri alay edilerek karşılanan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçarak tarihe geçtiğini, Haliç’in önüne gerilen demirleri aşamayacağı söylenen Fatih’in gemilerini karadan yürüterek İstanbul’u fethettiğini kaydetti.

Dünyaya ve insanlığa büyük hizmetleri olan bu isimlerin hiç birinin kendilerine dayatılan “yapamazsın”, “edemezsin”, “başaramazsın” telkinlerine kulak vermeyip, hedeflerine ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizden ricam şu, hayallerinizden vazgeçmemenizi, kendinize inanmanızı, çalışmanızı ve azmetmenizi istiyorum.” dedi.

“AİLE KURUMUNUN KORUNMASI VE GÜÇLENDİRİLMESİ BAŞTA OLMAK ÜZERE HER TÜRLÜ TEŞVİKİ YAPACAĞIZ”

Gençlerin bu dinamizmlerini, bu potansiyellerini sapkın akımları öne çıkartmak suretiyle heba ettirmek isteyenlerin hangi sinsi hesaplar peşinde koştuklarını gayet iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu oyunların hepsinin de farkındayız. Geleceği tehdit altında olan toplumların düştüğü hataya ülkemizin de sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi başta olmak üzere, bu doğrultuda gereken her türlü tedbiri alacak, her türlü teşviki yapacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin her köşesinde yaydıkları üniversitelerle, yaptıkları yurtlarla, spor tesisleriyle, kültür merkezleriyle, kurdukları atölyelerle, kütüphanelerle, gençleri hayallerine yaklaştırmak için her türlü çabayı gösterdiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin heyecanı bizi de sarıyor. Yılsonuna kadar inşallah, önümüzdeki yılı kastediyorum, İstanbul, Ankara, İzmir’de de TEKNOFEST zirvelerini yapacağız. Dünyanın dört bir yanından farklı alanlarda başarı haberlerini aldığımız gençlerimizin sevinci de bizi kuşatıyor. Böyle evlatlara sahip olduğumuz için en az anne babaları kadar gurur duyuyoruz. TÜGVA gençliği, işte bu gençliktir.”

Gençleri ayağa kalkmaya davet ederek, “Hep beraber inşallah şimdiden 2023’e mesajımızı verelim.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazır mıyız?” diye seslendiği gençlerle, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” ifadelerini tekrarladı.

Genel Kurul’un hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni görev alacaklara başarı temenni etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnanıyorum ki çok daha ileri, çok daha ileri, çok daha ileri devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen TÜGVA 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’na Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan ile TÜGVA üyesi gençler katıldı.

Bürokrat

15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK TRENİ BİR KEZ DAHA RAYLARDA

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün boyunca 90 bin kilometre yol kat edeceğini ve 100 binden fazla yolcuyu taşıyacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak. Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin uğurlama töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destanı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anmak ve bu şuuru gelecek nesillere taşımak için bir araya geldiklerini kaydetti.

15 Temmuz 2016 gecesinin, bu toprakların gördüğü en karanlık gecelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Hain FETÖ mensupları, bu aziz milletin iradesine, bağımsızlığına ve geleceğine kastettiler. Tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, milletin silahını millete doğrulttular. Millet Meclisi’mizi bombaladılar, sokaklarda masum canlara kıydılar. Ama unuttukları bir şey vardı: Bu millet, söz konusu vatan olduğunda, canını bir an bile düşünmeden feda eder! O gece, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Milletimizi meydanlara davet ediyorum!’ çağrısıyla, milyonlar sokağa döküldü. Kadın, erkek, genç, yaşlı demeden, ellerinde bayrakları, yüreklerinde imanları, tek bir ses oldular: Ya istiklal ya ölüm!”

“Bu Millet, Tankların Gücüne Değil, İmanının Gücüne İnandı”

TÜRKSAT’ta Ahmet Özsoy ve Ali Karslı gibi kahramanların, hainlerin yayınları kesme girişimini canları pahasına engellediğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın sesi milletimize ulaştı, milletimiz iradesine sahip çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tarihi gecede söylediği gibi: ‘Bu millet, tankların gücüne değil, imanının gücüne inandı!’ İşte o iman, o kararlılık, 40 yıllık hain planları bir gecede yerle bir etti. 15 Temmuz, milletimizin yeniden diriliş destanıdır. Bu destan, ‘Zaferin adı Türkiye’ diye yazılmıştır!” dedi.

68 Gün Boyunca 90 Bin Kilometre Yol Kat Edecek

Bu destanı yaşatmak, o geceki ruhu yeniden hissettirmek için, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü eliyle giydirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Treni’ni uğurladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, trenin 68 gün boyunca, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Eskişehir-İstanbul ve Ankara-Karaman hatlarında, tam 90 bin kilometre yol kat edeceğini söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“100 binden fazla yolcuyu taşıyarak, geçtiği her istasyonda, her şehirde, her yürekte 15 Temmuz’un ruhunu yeniden canlandıracak. Bu tren, sadece yolcu taşımayacak; aynı zamanda birliği, dirliği, vatan sevgisini ve millet iradesini taşıyacak.”

Güzergâhında; Ankara, Eskişehir, Konya, Karaman, Bilecik, İzmit ve İstanbul’da milyonlarca vatandaşın, trenin üzerindeki mesajlarla o kahramanlık destanını bir kez daha yâd edeceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Trenlerimizde gösterilecek videolar ve asılacak afişler, bu büyük zaferi ve alınacak dersleri nesilden nesle aktaracak.” açıklamasında bulundu.

“Milletimizin Yolunu Açmanın Gururunu Yaşıyoruz”

15 Temmuz’un, ikinci Kurtuluş Savaşı olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, o gece, milletin bir kahramanlık destanı yazarak; 251 vatan evladının şehadet şerbeti içtiğini 2 bin 740 gazinin ise bu büyük zaferin simgesi olduğunu kaydett. Bakan Uraloğlu, “Onlar, bu vatanın istiklalini, çocuklarımızın geleceğini, milletimizin onurunu korudu. Bizler de demiryollarımızın 168 yıllık köklü mirasıyla bu aziz vatanın her karışına hizmet etmenin, milletimizin yolunu açmanın gururunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz’un adsız kahramanlarını, vatan için can veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anan ve gazilere şükranlarını sunan Uraloğlu, “Cenab-ı Allah bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Birliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. ‘Zaferin Adı Türkiye!’ diyerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Trenimizin yolunun açık olmasını diliyor, tüm yolcularımıza hayırlı yolculuklar diliyorum. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.” dedi.

GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili olarak, “Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, Kurtuluş Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da gerçekleştirilen AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.

İstişare toplantısının ülke, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayet ve 922 ilçenin her birinde AK Parti’nin büyümesi, güçlenmesi, zirvedeki yerini koruması için aşkla koşturan tüm dava ve yol arkadaşlarına selamlarını gönderdi.

Yurt dışında hareketlerini gururla temsil eden mensup ve gönüldaşlarına saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Yüzyılı’nı kutlu bir şafak bilen tüm kardeşlerimi, partimizin emektarlarını, kadın ve gençlik kollarımızı, genel merkezinden mahalle temsilcisine kadar her kademede fedakârca görev yapan tüm yol ve dava arkadaşlarımı buradan hürmetle selamlıyor, bu davaya gönül vermiş, bu dava için yüreğini ortaya koymuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Rabbim, muhabbetimizi daim eylesin.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dava ve yol arkadaşı, aynı zamanda danışmanı Yiğit Bulut’u dün Hakka uğurladıklarını anımsattı. Bulut’un, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kızılcahamam’daki bu istişare toplantımız vesilesiyle merasime katılamıyoruz ama teşkilatımız orada bu merasime katılacaklar. Ağır bir rahatsızlık geçirdi. O rahatsızlık sebebiyle kendisini hastanede ziyaret ettiğimde gerçekten çok çok ağır durumdaydı ama biz hep şunu söylüyoruz: Kaderin üstünde bir kader var. Temkinli olduğunu, teslimiyet içerisinde olduğunu gördüm. Rabbim taksiratını hasenata tebdil eylesin, mekânı cennet olsun inşallah.”

Hizmeti yolculukları esnasında aralarından ayrılanlara Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Malumunuz, altı gün önce 12 vatan evladını, 12 kahramanı şehit verdik. Milletçe yüreğimiz dağlandı. Pençe-Kilit bölgesindeki arama faaliyetleri esnasında metan gazına maruz kalarak şehit olan Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabrıcemil diliyorum. Onlar Rabbimiz indinde nübüvvetten sonra en büyük paye olan şehitlik makamıyla şereflendiler. Ebedi dirlik müjdesine inşallah nail olurlar. Hepsinden Allah razı olsun. Mevla rahmetiyle onları kuşatsın. Mekânları inşallah cennet olsun.”

SREBRENİTSA SOYKIRIMI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönem insanlık tarihinin en utanç verici hadiselerinden biri olan Srebrenitsa Soykırımı’nın 30. yıl dönümü olduğunu anımsattı.

“Boşnak kardeşlerimizin 30 yıl önce yaşadığı o tarifsiz acıyı milletçe dün olduğu gibi bugün de paylaşıyor, yüreğimizde hissediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ortaya çıkarılan her toplu mezar, ebedi istirahatgâhına uğurladığımız her şehit, 30 yıl öncesinin şehitleri olarak o kara günleri bizlere tekrar hatırlatıyor. Türkiye olarak bir daha benzer acıların yaşanmaması için her şart altında, ihtiyaç duydukları her anda Bosna Hersek’in ve Boşnak kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Vefatından önce merhum Aliya’ya verdiğimiz söze bugüne kadar sadık kaldık, inşallah bundan sonra da emanetine halel getirmeyeceğiz.

Ziyaret ettiğimde ‘Bu topraklar size emanet. Burası Evlad-ı Fatihan. Evlad-ı Fatihan olarak bu insanlara siz sahip çıkacaksınız’ demişti. O gün, bugün bu görevimizi yerine getiriyoruz. Partimizin bu anlamlı toplantısı vesilesiyle Batı’nın gözleri önünde alçakça katledilen 8 bin 372 şehidimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Yine buradan, tıpkı Boşnak kardeşlerimiz gibi medeni dünyanın gözleri önünde tam 22 aydır soykırıma uğrayan mazlum Gazze halkına da dualarımızı gönderiyor, zulme ve işgale karşı yürüttükleri onurlu mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı tekrar ifade ediyoruz.”

Türk siyasetinde bir marka hâline gelen istişare toplantılarının 32’ncisini gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıyı, “Milletin Gücüyle Sınırları Aşan Liderlik” temasıyla yaptıklarını söyledi.

Bugün ve yarın düzenleyecekleri oturumlarda güvenlikten kalkınmaya, ekonomiden siyasete farklı başlıklarda istişareler yapılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkenin, milletin ve dünyanın gündemini meşgul eden konuların yanı sıra partimiz ve geleceğimiz açısından önemi haiz hususları da iki gün boyunca mütalaa edeceğiz. İstişare toplantılarımızın ayırt edici özelliği, ortak akla vesile olmasıdır. Katılımcı tüm arkadaşlarımız, samimiyetin ve muhabbetin egemen olduğu demokratik bir ortamda görüşlerini sunacak, fikirlerini dile getirecek, tenkit ve tekliflerini hazirunla paylaşacak, böylece hakikatin ışığı doğacak” ifadelerini kullandı.

AK Parti’nin istişare kültürünün kurumsallaştığı bir siyasi hareket olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan itibaren işlerin hep ortak akılla, meşveretle, milletin sözüne kulak vererek, millete danışarak yürütüldüğünü dile getirdi.

“MİLLETE EN GÜZEL ŞEKİLDE HİZMET ETMENİN GAYRETİNDE OLDUK”

Erdoğan, “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin” emrini kendilerine rehber edindiklerine işaret ederek, şunları kaydetti: “Her zaman daha iyinin, daha etkin ve verimli çalışmanın, millete en güzel şekilde hizmet etmenin gayretinde olduk. Farklı fikirleri zenginlik bildik. Yapıcı eleştiriyi, yolumuzu aydınlatan bir fener olarak gördük. Şurası bir gerçek ki istişare sadece ortak akla vesile olmaz. Aynı zamanda bereketi artırır, basireti derinleştirir, feraseti kuvvetlendirir, ufku genişletir, kadrolar arasındaki uhuvvet ve dayanışmayı daha da güçlendirir. 32’nci toplantımızı da yine bu anlayışla icra ediyoruz. İstişare toplantımız, daha öncekiler gibi yine partimize ayna tuttuğumuz, kendimizi sigaya çektiğimiz, ülke siyasetine dair tüm meselelerin hassas ayarda fotoğrafını çektiğimiz bir zemin işlevi görecektir. Sizlerden gönlünüzden ve zihninizden geçenleri bizimle açık yüreklilikle paylaşmanızı özellikle rica ediyorum. Şimdiden bütün katılımcı kardeşlerime değerli fikirleri, önerileri ve yapıcı eleştirileri için teşekkür ediyorum.”

“ŞEHİTLERİMİZ, HER ZAMAN BAŞIMIZIN TACI OLACAK”

Bundan 41 yıl önce 14 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh ve Hakkâri’nin Şemdinli ilçelerinde bölücü terör örgütünün ilk eylemini yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu terör saldırısında iki askerimizi şehit verdik, dodkuz sivil vatandaşımız da yaralandı. Bu tarihten itibaren bölücü örgüt, güvenlik güçlerimize ve sivillere yönelik saldırılar düzenledi. 10 bine yakın güvenlik görevlimizi terörle mücadelede şehit verdik. 50 bine yakın vatandaşımız yine terör olaylarında hayatını kaybetti. Öncelikle şehitlerimize, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Onları unutmadık, unutmayacağız. Vatanımız inşallah ebediyen var olacak, ay yıldızlı bayrağımız inşallah ebediyen semalarımızda özgürce dalgalanacak. Vatan toprağını kanıyla sulayan, ay yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz, her zaman başımızın tacı olacak.”

“HUKUK VE MEŞRUİYET DIŞI MÜCADELE YÖNTEMLER, TERÖRÜ KÖRÜKLEDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1984’teki ilk eyleminden sonra terörün Türkiye’de her geçen gün tırmandığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: “O günden sonra nice hükûmetler geldi. Her biri ‘terörün kökünü’ kazıyacağını söyledi ama terör ne topraklarımızda ne de üs edindiği başka ülke topraklarında bitirilemedi. Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz Toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır Cezaevi bunlardan biriydi. Yakılan köyler, bir gecede göçe zorlanan insanlar, evladıyla cezaevinde Kürtçe konuşamayan analar işte bu yanlış uygulamalardan biriydi. Hukuk ve meşruiyet dışı mücadele yöntemleri, terörü bitirmek yerine tam tersine körükledi, büyüttü, terör örgütüne istismar edeceği elverişli bir zemin sundu.”

Hataların bedelinin hep beraber ödendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece güvenlik güçlerimizi şehit vermekle kalmadık, sadece siviller hayatını kaybetmedi, Türkiye bu terör saldırılarıyla istikrarsız hâle geldi. Ekonomide 2 trilyon doları bulan bir faturayla karşılaştık. Her şeyden önemlisi terör örgütü ülkemizin huzuruna, dirliğine, birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine çok ağır hasarlar verdi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiklerinde terör meselesini çok boyutlu ele aldıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik. Terör örgütünün, Kürt kardeşlerimizi tuzağa düşürmesini, devletten ve milletten uzaklaştırmasını önlemek için tedbirler aldık. Birlikte yaşamanın, kardeşliğin hukukunu yerine getirmek için tarihi nitelikte adımlar attık. İçeride demokrasi ve insan hakları konusunda ‘sessiz devrim’ niteliğinde reformlar yaparken, dışarıda çok yoğun diplomasi trafiği yürüttük. Bütün bunlarla birlikte savunma sanayimizi geliştirdik, dışa bağımlı kalmadan terörle mücadele silahlarımızı ürettik. Sınır ötesi operasyonlarla sınırlarımızı tam kontrol altına aldık. 15 Temmuz o hain darbe girişiminin ardından FETÖ’yü başta silahlı kuvvetlerimiz ve emniyetimiz olmak üzere tüm kurumlarımızdan temizledik. Böylece terörle mücadeledeki ihaneti ortadan kaldırdık. Son yıllarda terör örgütünün eylem kabiliyetini hemen, tamamen kırdık. Terör eylemlerinin resmi ya da sivillere zarar vermesinin önüne geçtik. Irak sahasındaki harekâtlarımız ve Suriye’de gerçekleşen 8 Aralık devrimi, terörle mücadelede elimizi daha da güçlendirdi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifak ortakları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihî çağrısıyla “Terörsüz Türkiye” projesini gerçekleştirmek için bir dizi adım attıklarını söyledi.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE PROJESİ; BİR MÜZAKERENİN, BİR PAZARLIĞIN, BİR AL VER SÜRECİNİN NETİCESİ DEĞİL”

Güvenlik birimlerinin, tam bir koordinasyon içinde çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin önünde açılan bu fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas, çok temkinli bir süreç yönettiklerini belirtti.

Terör örgütü PKK’nın, İmralı’nın çağrısıyla kongresini topladığını ve kendisini feshettiğini açıkladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün de örgüt aldığı kararı hayata geçirdiğini, özellikle de bir merasim yaparak silahlarını bıraktı. Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir. Türkiye uzun, acılı, sancılı, gözyaşlarıyla dolu bir sayfayı dün itibarıyla kapatmaya başlamıştır. Bugün unutmayalım, yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün büyük Türkiye’nin, güçlü Türkiye’nin, Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını ardına kadar aralanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün 1984’teki ilk eylemi sonrasında, Türkiye’nin terörü bitirmek için her yola ve yönteme başvurduğunu belirterek şunları kaydetti: “Dünyadaki örneklerine bakılarak terörü bitirmek için silahlı mücadelenin ötesinde formüller denenmiştir. Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır. Son dönemde takip ettiğimiz Terörsüz Türkiye Projesi; bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al ver sürecinin neticesi değildir. Onun için başından beri çok dikkatliydik. Bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek, kardeşliği güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz. Ancak herkes şundan emin olsun; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu gururunu çiğnetmeyiz. Türkiye’nin başını öne asla eğdirmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ projemizi de işte bu anlayışla izliyoruz. En başta bütün Türkiye’nin şunu bilmesini isterim; İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kadrosunun milliyetçiliğini, vatanseverliğini, Türkiye aşkını sorgulamak, takdir edersiniz ki, hiç kimsenin haddi değildir. Aynı şekilde şahsımın ve burada olanlarla ve olmayanlarla birlikte AK kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve Türkiye aşkını da hiç kimse sorgulayamaz. Bu kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir.”

“NE YAPIYORSAK TÜRKİYE İÇİN YAPIYORUZ”

MHP Genel Başkanı Bahçeli ve kadrosu ile beraber “Terörsüz Türkiye” için canlarını, kanlarını, bütün tecrübelerini, hayatlarını ortaya koyduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadıklarını söyledi.

Bugün de anlayışlarının, politikalarının, istikametlerinin ve çabalarının sadece Türkiye’nin hayrına olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin hayrına olan her girişimde bizi en önde göreceksiniz. Türkiye’nin hayrına olmayan her girişimde de bizi o girişimin tam karşısında yine en önde görürsünüz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Hiç kimse korkmasın, tedirgin olmasın, endişeye kapılmasın. Kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz. Ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz. İstiklalimiz için yapıyoruz. İstikbalimiz için yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bugün bazı gerçekleri açıkça konuşmak mecburiyetinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün daha en başından itibaren karşıtlarıyla bir sektör, bir ekosistem oluşturduğunu söyledi.

Terör eylemlerinden, terör tarafındakilerin nemalandığı kadar, terör karşıtı gibi görünenlerin de nemalandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milleti istismar ettiler, istikrarsızlığı körüklediler. Terör saldırılarından kendi kirli emellerine rant devşirmeye yeltendiler. İşte onlar bugünlerde kendilerini belli ediyorlar. Terörün bitiyor olması en çok onları rahatsız ediyor. Çünkü rant kapıları kapanıyor. Çünkü çıkarları zedeleniyor. Çünkü tezgâhları bozuluyor. Çünkü ellerindeki oyuncağı kaybediyorlar. Ortalığı bulandırmak için, zihinleri karartmak için yoğun bir gayret içindeler. Milletim işte bunları görsün, milletim bunları gördükçe çok daha güçleneceğimizi unutmasınlar. ‘Milliyetçiyiz’ diyorlar değil mi?. ‘Vatanseveriz’ diyorlar. Terör bitiyor, sevinsenize ama sevinemiyorlar. Niyet okuyarak, hayaller kurarak, komplo teorileri üreterek, korku yayarak, açıkça yalan söyleyerek, milletin sevincini gölgelemeye, yeşeren umutlarını kırmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar terör bitecek, göreceksiniz hepsi işsiz kalacak.”

“TÜRKİYE KAZANMIŞTIR, MİLLETİM KAZANMIŞTIR”

Terör biterken terör istismarının da bittiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimin bu sahte kahramanları görmesi de bugün artık en büyük arzumuzdur. Kimsenin zihninde soru işareti olmasın. Hükûmet olarak, AK Parti kadroları olarak son 23 yıldaki mücadelemiz, içerideki ve dışarıdaki baskılarımız, gayretlerimiz neticelenme yoluna girmiştir. Türkiye kazanmıştır, milletim kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap 86 milyon her bir vatandaşımız kazanmıştır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birliğimize, bütünlüğümüze, vatanımıza, devletimize, milletimize, huzurumuza, devletimizin onur ve gururuna kasteden, kastedecek hiçbir girişimin içinde olmayız, böyle girişimlere asla ve asla müsaade etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır ve hatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün, düne göre çok daha kudretlidir, azametlidir, gururludur, onurludur ve en önemlisi istikbali için düne göre çok daha umutludur. Hamdolsun 41 yıllık parantez kapanmaktadır. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır. Bırakınız tedirgin olmayı, aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye’nin her sokağı, caddesi, her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türklerin tarih sahnesine dün çıkmış bir millet olmadığına, İskitler ve Sakalar isimleriyle milattan önce 8. yüzyıldan bugüne tarih sahnesinde var olduklarına dikkati çekti.

Türklerin, 751 yılında Talas Savaşı’nda kitleler hâlinde İslam’la tanıştığını, Müslümanlıkla müşerref olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O günden itibaren Türk deyince Müslüman, Müslüman deyince de en çok Türk akla gelir. Mekke-i Mükerreme’den, Medine-i Münevvere’den sonra Semerkant, Buhara, Rey, Merv, İsfahan, Tebriz, Herat, Diyarbakır, Konya, Bursa, İstanbul, Ankara ve daha nicesi Türklerin ve Müslümanların medeniyet, ilim, sanat, devlet merkezi oldular” diye konuştu.

Selçuklu ordularının Bağdat, Şam ve Malazgirt’e ulaşırken orada Kürt ve Arap kardeşleriyle kaynaştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malazgirt Zaferi, Kudüs’ün Fethi, İstanbul’un Fethi, Çanakkale savunması, İstiklal Savaşı, Türk, Kürt, Arap ve daha nice Müslüman halkın ortak savaşları, zaferleridir. Binbir Gece Masalları’nın Bağdat’ını Türk, Kürt ve Arap inşa etmiştir. Kudüs’ü Selahaddin Eyyubi’nin komutasında Türk, Kürt, Arap fethetmiştir. Şam bizim ortak şehrimizdir. Diyarbakır bizim ortak şehrimizdir. Mardin, Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Halep, Hatay, İstanbul, Ankara bizim ortak şehrimizdir” ifadelerini kullandı.

Türkler, Kürtler ve Arapların ittifak yaptığında atlarının rüzgârının Çin denizinden Adriyatik’e serin esintiler yaydığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Atlarımızın şahlanışından coğrafyaya huzur yayıldı. Kılıç şakırtıları bu bölgeye barış getirdi. Kılıçlarımızı gerektiğinde kınından çıkarıp omuz omuza savaştık. Gerektiğinde hançerlerimizle bir dilim ekmeği üçe böldük. Gerektiğinde kılıçlarımızı, hançerlerimizi kınına koyduk. Kalemlerimizi çıkardık. Yeryüzüne, gökyüzüne birbirimizin yüreğine La İlahe İllallah Muhammedün Resulullah hattını hep beraber kazıdık. İttifak yaptığımızda atlarımızın, kılıçlarımızın, kalkanlarımızın, naralarımızın, tekbirlerimizin önünde hiç kimse duramadı. İttifak yaptığımızda medeniyetimizle, sanatımızla, ilmimizle, refah seviyemizde hiç kimse yarışamadı. Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, birse, beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde, uzaklaştıklarında ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardır. Moğol orduları acımasızca İslam beldelerini yıktı. Çünkü Türk, Kürt, Arap ayrışmıştı. Haçlılar İslam beldelerine saldırdı. Çünkü Türk, Kürt, Arap birbirinden kopmuştu. Birinci Dünya Savaş’ını kaybettik, aramıza sınırlar çizildi, duvarlar örüldü. Kudüs’ü yitirdik çünkü tefrika vardı. Ne zaman ayrıldık, kaybettik, yenildik. Ne zaman ittifak yaptık, o zaman tarihe istikamet çizdik. Bugün Gazze’de, Filistin’de tarihin en acımasız, en vahşi, en barbar soykırımı icra ediliyor. Neden? Çünkü Türk, Kürt, Arap tarih boyunca olduğu gibi bir araya gelip ittifak kuramıyor.”

“BUGÜN TÜRK İLE KÜRT ARALARINDA ENGEL OLMAKSIZIN TEKRAR MUHABBETLE KUCAKLAŞIYOR”

Terörün nihai amacının Türkiye’yi bölmek olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ama bizi oyaladılar, bize zaman kaybettirdiler, ekonomik kayıp verdirdiler, enerjimizi harcadılar. En çok da Türk ile Kürt’ün arasına nifak sokmaya çalıştılar. 41 yılda kim kazandı? Terör baronları, terör sektörü, kandan beslenenler kazandı. Türk, Kürt, Arap üzerine kirli hesapları olanlar kazandı. İşte bugün bu kirli oyunu, bu kirli tezgâhı, bu nifak hareketini bozuyor, alt üst ediyoruz. Tarih tekerrür ediyor. Bugün Türk ile Kürt aralarında engel olmaksızın tekrar muhabbetle kucaklaşıyor. Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, İstiklal Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor. Şimdi oturup konuşacağız. Silahlarla, şiddetle değil, kavga için değil, muhabbet, kardeşlik için, aradaki terör engelini kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle konuşacağız.” dedi.

Her meseleyi konuşarak çözeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu ülkenin her bir vatandaşı ister Türk, ister Kürt, ister Arap, ister Sünni, ister Alevi, sağcı, solcu, zengin, fakir her bir vatandaşı devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak yuvası, çatısıdır. 86 milyon biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz. Tüm farklılıklarımıza rağmen hep birlikte Türkiye’yiz. 23 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Ve inşallah Türkiye bu mücadeleyi taçlandırıyor. Kürt kardeşim meselen mi var? Arada silah, şiddet, terör olmadan oturup konuşacağız. Alevi kardeşim sorunun mu var? Diyalogla çözeceğiz. İnanın soframıza bereket gelecek. Geniş Türkiye hanemize huzur gelecek. O bereketle, huzurla her engeli aşacak, geleceğe yürüyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım gönüller bir olunca sınırlar ortadan kalkar. İşte ilk adım olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. Altını çizerek söylüyorum, Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci evelallah pişirerek geleceğe taşıyacağız” ifadelerini kullandı.

DEM Parti heyetinin dün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la görüştüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi Meclisimizin sürece sunacağı güçlü katkının yürütülen çalışmalar açısından kritik önemde olduğu kanaatindeyiz. İşte bu süreçte rahmetli Sırrı Süreyya kardeşimizle, ardından Pervin Buldan Hanımefendi’yle ve Mithat Sancar’la bu hafta bir araya geldik, oturduk, konuştuk. Beraber, birlikte bu yürüyüş için neler yapabiliriz bunları konuştuk. Demek oluyormuş, daha güzel şeyler olacak” değerlendirmesinde bulundu.

“SURİYE’DEKİ KÜRT KARDEŞİMİN DE HUZUR, EMNİYET İÇİNDE YAŞAMASI OLMAZSA OLMAZIMIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mümkün olan en geniş katılımla, yapıcı ve kolaylaştırıcı bir yaklaşımla Meclis’in de bu hayırlı süreci desteklemesini temenni ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Burada şunu da tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum; sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, Irak ve Suriye’deki Kürt kardeşimin meselesi de unutmayın bizim meselemizdir. Onlarla da bu süreci görüşüyoruz, konuşuyoruz ve onlar da çok mutlu. Türkiye’deki bu gelişmeler, hele hele dünkü atılan adımlar Irak’ta çok farklı sesler meydana getirdi. Suriye’deki Kürt kardeşimin de huzur, barış ve emniyet içinde yaşaması bizim olmazsa olmazımızdır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi de olduğuna dikkati çekerek, “Onlar da Suriye’de görüşmeler, toplantılar yaptılar ve oradan verilen mesajlar da gerçekten çok çok olumluydu, bizler için de sevindiriciydi” dedi.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, ESKİSİNDEN ÇOK DAHA GÜÇLÜ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir iklimin süratle oluşması için yeni Suriye hükûmeti ile ve uluslararası ortaklarıyla çalışmayı sürdürdüklerini bildirdi.

Orada da terör defterinin kapanacağına, kardeşliğin, birlik, beraberlik ve bütünlüğün kazanacağına yürekten inandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM, biz en azından üçlü olarak bu yola beraber yürümeye kararı verdik. Derdimiz var, dertliyiz, derdimiz olduğuna göre, dertli olduğumuza göre, el ele verdiğimize göre Allah’ın izniyle biz bu engelleri aşarız. Şunu herkes bilsin ki artık yumrukları sıkmaya gerek yok. Musaffa edeceğiz, kucaklaşacağız, konuşacağız, birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz” diye konuştu.

El ele, gönül gönüle Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Terörün bitmesiyle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, unutmayın eskisinden çok daha güçlü, çok daha özgüvenli olacaktır. Enerjimizi artık asli işimize vereceğiz. Kaynaklarımızı terörle mücadele için değil, kalkınma için refah için müreffeh ve muzaffer bir Türkiye için seferber edeceğiz. Türkiye kardeşlikle büyüyecek, Türkiye demokrasiyle güçlenecek, Türkiye istikrar ve güven içinde geleceğe yürüyecek. Göreceksiniz çok farklı bir Türkiye’ye en yakın zamanda kavuşacağız. Şunun altını çizerek tekrar söylüyorum; biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlarız. Unutmayın çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız ama sular tersine akarsa da gereğini yaparız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin tedirgin olmaması gerektiğinin altını çizerek, “Türk düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Kürt, Arap düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Acıları aşmak biliyorum kolay olmayacak, acı hatıraları geride bırakmak elbette kolay olmayacak. Kayıplarımız şüphesiz geri gelmeyecek ama gençlerimiz hayatlarının baharında aramızdan Allah’ın izniyle bir daha ayrılmayacak. İnşallah annelerimiz gözyaşı dökmeyecek, evlat acısı yaşamayacak” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, badireler atlattıklarına, tuzakları aşıp bugünlere geldiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Yaralarımızı sarar, yolumuza çok daha güçlü, çok daha kararlı devam ederiz. Ülke ve millet olarak bu özgüvene, bu iradeye ziyadesiyle sahibiz. Hiç kimseyi incitmeden, üzmeden, kırmadan sürecin hassasiyetine uygun şekilde işin süratle nihayete ermesi için kolaylaştırıcı olacağız, silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Şehit anaları, şehit babaları ellerinizden öpüyorum, hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına el uzatamaz onların mirasına leke süremez. Evet, müsterih olun, gelinen nokta ile şehitlerimizin gayesi menzilini bulmuş olacak. Gazi kardeşlerim müsterih olun, gelinen nokta ile fedakârlığınız taçlanacak. Türkiye’yi buraya şehitlerimiz taşıdı, gazilerimiz taşıdı, her birine minnettarız ve onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz.”

Bugün söylenmesi gerekeni Mehmet Akif Ersoy’un 104 yıl önce müjdelediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’nın “Dalgalan sende şafaklar gibi ey şanlı hilal, olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal” dizelerini okudu.

“Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugünleri görmemize vesile olan kahraman ordumuzun kahraman mensuplarına, polis, jandarma, sahil güvenlik birimlerimize, teröre karşı en ön safta mücadele eden güvenlik korucularımıza, Millî İstihbarat Teşkilatımızın isimsiz kahramanlarına, muhterem gazilerimize ve şehitlerimizin değerli yakınlarına, yarım asırdır yaşadığı onca acıya rağmen bu topraklardaki ebedi kardeşliğine leke sürdürmeyen aziz milletime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, sağduyulu bir üslupla süreci sahiplenen DEM Parti heyetine ve özellikle merhum Sırrı Süreyya Önder’e, farklı kulvarda olsak da millî meselelerde millî duruş sergileme basiretini gösteren siyasi partilere ve aktörlere, sorumlu yayıncılık çizgisiyle sürece destek olan basın kuruluşlarımıza ve gazetecilere, ayrıca isimleri bizde mahfuz diğer arkadaşlarımıza bugün bir kere daha kalpten teşekkür ediyorum. Güvenlik birimlerimizin çalışmalarına destek olan Irak merkezi hükûmeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne de buradan teşekkürlerimi iletiyorum.”

GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamu Başdenetçisi Akarca’yı kabul etti

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Mehmet Akarca ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi kabul etti

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Adalet Bakanı Tunç açıkladı! Avukatlara 6 ay ödemesiz kredi müjdesi

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, genç avukatlara kendi bürolarını kurabilmeleri için 6 ay ödemesiz, sabit ve değişken faizli alternatifleri içeren kredi desteği sağlanacağını dile getirerek, “Son 23 yılda tabii avukatlarımızla ilgili olarak yapılan savunma hakkını güçlendirmeye yönelik çok önemli çalışmaları gerçekleştirdik.” dedi.

Bakan Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi’nde, Türkiye Barolar Birliği, Vakıfbank ve Kredi Garanti Fonu desteğiyle düzenlenen “Avukatların Büro Kurma Giderlerinin Karşılanması İçin Finansman Desteği Sağlanmasına Dair İşbirliği Protokolü İmza Töreni”nde konuştu. Yargının üç sac ayağından birinin avukatlar olduğunu dile getiren Bakan Tunç, avukatların olmaması durumunda savunma hakkından, bağımsız ve tarafsız yargıdan bahsedilemeyeceğini söyledi.

İşbirliği protokolü için paydaşlarla kapsamlı istişareler gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Tunç, şöyle devam etti:

“Bugün imzalanacak protokolle 6 ay ödemesiz dönemli kredi seçeneklerinden, sabit ve değişken faizli alternatiflerden, piyasadaki faiz oranlarının altında ve teminatsız kredi koşullarından yararlanabilme imkanını bulacak genç meslektaşlarımız. İlk 5 yıl için bunlar belirlendi. 5 yıllık kıdeme sahip avukatlarımız yararlanabilecek. Ancak deprem bölgesinde böyle bir yaş sınırlaması yok. Deprem bölgesinden başvuran tüm meslektaşlarımız bundan faydalanabilecekler. Dolayısıyla orada herhangi bir sınırlama yok. Onlara pozitif ayrımcılık yapmak durumundayız.”

Bakan Tunç, destek paketinin ilk başta 3 milyar lira olarak belirlendiğini, talep doğrultusunda miktarın 5 milyar liraya yükseltildiğini bildirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Son 23 yılda tabii avukatlarımızla ilgili olarak yapılan savunma hakkını güçlendirmeye yönelik çok önemli çalışmaları gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedeflerin bulunduğunu belirten Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılmasına, adalete erişimi kolaylaştırmaya yönelik önemli hedefler var. Hukuk ve idari yargı süreçlerinin etkinliğinin artırılması ve insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesiyle ilgili hedefler var.” dedi.

Avukatlık Kanunu’nun günün ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Adalet Bakanı Tunç, savunma makamını güçlendirecek adımları atacaklarını söyledi.

Bakan Tunç, kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik talepleri de değerlendireceklerine işaret ederek, “Zorunlu müdafilik ve vekillik ile diğer avukatlık hizmetlerinden alınan vergilerin azaltılmasıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız ile görüşmelerimiz devam edecek. Zorunlu müdafi ve vekillere yapılacak ödemelere ilişkin ilgili yönetmelik ve tarifede yer alan hükümlerin, verilen hizmetin niteliği gözetilerek yeniden ele alınması lazım. Bağlı çalışan avukatlar için mesleğin niteliğine uygun bir ücret rejiminin oluşturulması gibi önemli hususlar Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde yer aldı.” diye konuştu.

PROTOKOL İMZALANDI

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da protokolle genç avukatların büro kurarken finansal olarak desteklenmesini, bu yolla vatandaşların adalete erişiminin kolaylaştırılmasını amaçladıklarını bildirdi. Büro kuracak avukatlara destek sağlanmasına ilişkin yasal düzenlemenin 2023’te yürürlüğe girdiğini anımsatan Sağkan, protokolle deprem bölgesindeki avukatlara da destek sağlanacağını ifade etti.

Konuşmaların ardından Bakan Tunç, TBB Başkanı Sağkan, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih ile Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı Erdoğan Özegen işbirliği protokolünü imzaladı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER
GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA

HABER BURADA

Bürokrat11 saat önce

15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK TRENİ BİR KEZ DAHA RAYLARDA

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zaferin Adı Türkiye” temalı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” Treni’nin 68 gün...

Bürokrat3 gün önce

“Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili olarak, “Bugün Malazgirt ruhu,...

Bürokrat3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamu Başdenetçisi Akarca’yı kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Başdenetçisi Mehmet Akarca ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. GENÇ GAZETECİLER...

Bürokrat4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bürokrat4 gün önce

Adalet Bakanı Tunç açıkladı! Avukatlara 6 ay ödemesiz kredi müjdesi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, genç avukatlara kendi bürolarını kurabilmeleri için 6 ay ödemesiz, sabit ve değişken faizli alternatifleri içeren kredi...

Bürokrat7 gün önce

Marka & Patent çetesi | Devletin imkanlarını kullanıp Milletimize TUZAK kuruyorlar FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?

FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar sınır tanımıyorlar

Bürokrat1 hafta önce

VATAN SİZE MİNNETTAR

“Pençe-Kilit Harekatı bölgesinden gelen acı haberler yüreğimizi dağladı. Görev sırasında metan gazından etkilenerek şehit olan kahraman evlatlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hankedi Kongre Merkezi’ne gelişinde...

Bürokrat2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan’da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 17. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Azerbaycan’ın Fuzuli şehrine ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Fuzuli...

Dünya2 hafta önce

Emine Erdoğan, Papa 14. Leo ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde gerçekleşecek “Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çoktaraflılık” başlıklı etkinlikte konuşmak...

GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA
Ekim 2022
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31  
GÜÇLÜ TÜRKİYE YENİ NESİL MEDYA

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge