Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi olan “İlk Evim, İlk İş Yerim Projesi” İlk Temel Atma Töreni’ne katılarak vatandaşlara hitap etti.
Törendeki konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün gazi başkent Ankara’nın güzel ilçesi Sincan’da, Türkiye’nin en büyük konut, iş yeri ve arsa kampanyasının ilk temel atma törenini gerçekleştireceklerini belirtti.
Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı sonrası plansız, programsız ve oldukça hızlı bir şehirleşme sürecine girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, köylerden ilçe ve il merkezlerine, bilhassa büyükşehirlere yönelen göçü yönetecek vizyon olmayınca, ortaya gecekonduların ve sağlıksız beton yığınlarından oluşan yerleşim alanlarının çıktığını söyledi.
Bir yandan hızla artan nüfusun konut ihtiyacı yeterince karşılanamazken, diğer yandan inşa edilen yapıların teknik kontrolünün yapılamadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sağlıksız yapılaşma nedeniyle her depremde yüreklerin ağza geldiğini, nice insanın hayatını kaybettiğini anımsattı.
Yaşanılan her deprem, sel ve heyelan felaketinin bu gerçeği yüze çarptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun İzmir’de, Malatya’da, Elazığ’da, Simav’da, Türkiye’nin dört bir yanında yaşandığını kaydetti.
Yakın tarihin en büyük acısı olan 1999 depreminin ardından bu doğrultuda bazı adımlar atılmışsa da millete talep ettiği ekonomik ve konforlu konut arzının yeteri kadar sunulamadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükûmete geldiğimizde TOKİ vasıtasıyla inşa edilmiş konut sayısı neydi biliyor musunuz? 43 bin. Biz, bugün bu rakamı 1 milyon 170 binin üzerine çıkardık. Nereden nereye” dedi.
Ayrıca bu konut bölgeleri ve çeşitli kurumlar için 26 bin sosyal tesis inşa ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başlattığımız bu son kampanyayla TOKİ vasıtasıyla milletimize sunduğumuz konut sayısını 2 milyona yükseltiyoruz. Ayrıca kentsel dönüşüm projeleri de hızla ilerliyor. Hâlihazırda kentsel dönüşümle üretilen konut sayısı 3 milyonu bulmuş durumdadır. Daha geçenlerde İstanbul Esenler’de 60 bin konutluk kentsel dönüşüm projesinin ilk etabının teslim töreninde vatandaşlarımızın heyecanına ve sevincine ortak olduk. Elbette 81 ilimizi ve ilçelerinin tamamını kapsayan bu büyük konut atılımı ve kentsel dönüşüm projelerimizin yaygınlaşması özel sektörü de harekete geçirmiştir. Nitekim bugün ülkemizde 28,5 milyon konutun 13,5 milyonunun son 20 yılda inşa edildiğini görüyoruz.”
Önce Kovid-19 salgınıyla sarsılan, ardından Rusya-Ukrayna Savaşı’yla daha da derinleşen bir krizin içine sürüklenen dünyadaki gelişmelerin Türkiye’yi de etkilediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konut ve kira fiyatlarında yaşanan, hiçbir ekonomik ölçüyle kıyaslanamayacak artıştan vatandaşların mağdur olduğuna dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fırsatçıların yüksek kiralar uyguladığını dile getirerek, şunları kaydetti: “İşte bunun üzerine kira artış sınırlamaları gibi tedbirleri hayata geçirirken, eş zamanlı olarak da arzdaki artışı temin edecek bu çalışmalara başladık. Son dönemde, 2019’da 50 bin, bir sonraki yılda 100 bin haneyi kapsayan iki ayrı sosyal konut projesine milletimizin gösterdiği ilgiden aldığımız cesaretle, Cumhuriyet tarihinin en büyük kampanyasını planladık. Milletimizle paylaştığımız 500 bin konut, 250 bin arsa ve 50 bin iş yeri kampanyamız işte bu hazırlığın neticesidir. Daha sonra arsa sayısını ne yaptık? 1 milyona çıkardık. Ne dedik? Kura ile bu arsaların da dağıtımını yapacağız. TOKİ desteğiyle kendi evini yapmak isteyen tüm vatandaşlarımızı bu kampanyaya davet ettik. Atacağımız adım nedir? Atacağımız adım şu, altyapıyı biz yapacağız, konutu da vatandaşımız yapacak.”
Türkiye’de TOKİ’nin sunduğu imkânlarla ev sahibi olabilmiş milyonlarca insanın bulunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim için en büyük mükâfat, bu vatandaşlarımızdan aldığımız duadır. Bugün de yeni kampanyamızın temelini atarken, yine vatandaşlarımızın duasına talibiz” diye konuştu.
“Kampanyaya başvuru sayısının 8 milyona yaklaşması, ne kadar doğru iş yaptığımızı, ne büyük bir ihtiyacı karşıladığımızı göstermektedir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konut ve arsaların tamamı hizmete girdiğinde yaklaşık 6 milyon vatandaşın daha huzurlu, güvenli yuvasına kavuşmuş, yaklaşık yarım milyon insanı istihdam edecek iş yerlerinin faaliyete geçmiş olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeyi açıkladıkları tarihten sadece 40 gün sonra yaptıkları bu temel atma töreninin de millete olan taahhütleri konusundaki hassasiyetlerinin yanında iş yapma kapasitelerinin büyüklüğünü de gösterdiğini vurguladı.
Temelini attıkları ilk etap 5 bin 615 konutun Ankara, Zonguldak, Kırşehir, Kahramanmaraş, Aydın, Bolu, Konya, Afyonkarahisar, Diyarbakır, Uşak, Erzurum, Muğla, Yozgat, Manisa, Amasya, Tunceli ve Elazığ illerini kapsadığını aktaran Erdoğan, hazırlıklar tamamlandıkça bu temelleri kısa bir sürede 81 ilin ve ilçelerinin tamamına yaygınlaştıracaklarını dile getirdi.
Türkiye ekonomisinin, proje kapsamında yapılacak 900 milyar liralık yeni yatırımla, 2 trilyon liralık ivme kazanacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah söz verdiğimiz şekilde 2 yıl içinde 250 bin konutluk ilk etabı, 2028’e kadar da 500 bin konutun tamamını bitirip hak sahiplerine teslim edeceğiz. Akşam başka, sabah başka, yalan yok, ne dediysek o, bugüne kadar ne dediysek o. TOKİ’nin yapılmış konutlarını biliyorsunuz, bunları hep görüyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Temel atma töreninin, Malatya ve Elazığ depremlerinin üçüncü, İzmir depreminin ikinci yılında yapılıyor olmasının da ayrıca anlam taşıdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremle sarsılan şehirlerimizdeki vatandaşlarımızı 40 bin konut inşa ederek nasıl en kısa sürede yuvalarına kavuşturduysak inşallah bu projeyi de aynı kararlılıkla hayata geçireceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tarihî projenin hazırlıklarını yürüten ve icrasını gerçekleştiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına, TOKİ’ye, yüklenici firmalara ve tüm çalışanlara teşekkür etti.
“YENİ BİR ŞEHİRCİLİK ATILIMINI BAŞLATTIK”
Ülkenin yönetimine talip olarak yola çıkarken “Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dediklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yılda her alanda ülkeye asırlık hizmet, eser kazandırarak millete verdikleri sözü tuttuklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün itibarıyla Türkiye’de artık illerimizin, ilçelerimizin tamamını kuşatan yeni bir şehircilik atılımını başlattık ve bunu iddiayla söylüyoruz” dedi.
Şehir hastanelerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eski hastanelerin hâlini düşünün ama şimdi şehir hastanelerimize gittiğiniz zaman konfor ortada. Her yönüyle, odalarımız pırıl pırıl. Bay Kemal’in SSK Genel Müdürü olduğu zaman hastanelerimizin hâli ortadaydı” değerlendirmesini yaptı.
Vatandaşların konut, arsa ya da iş yeri alarak bu atılıma ortak olabileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Altyapıları ve imarı hazırlanmış, inşaata hazır arsalar bu yeni atılımımızı diğerlerinden farklı kılıyor. TOKİ’nin yaptığı konutlardan birini almaya hak kazanamayan vatandaşlarımızdan dileyenler yine TOKİ desteğiyle bu arsalarda kendi evini yapabilecek. Tek kat veyahut da zemin artı bir kat. İstediğin gibi evini yapacaksın, altyapı bizden. Müşterek hisseli arsaların da bu projeye dâhil edilmesiyle çok hareketli, çok bereketli bir konut atılımının bizi beklediğine inanıyoruz. Dikey mimari değil, yatay mimari. Eskiden tek beklentisini, başını sokacak bir eve sahip olmak şeklinde ifade eden vatandaşlarımızın bugün daha yüksek standartlar istediğini de biliyoruz. Yeni projelerimizi sadece konut ihtiyacını değil çağın gerektirdiği yeni imkânları da insanlarımızın hizmetine sunacak bir anlayışla planlıyoruz. Yıllarca bir yuva sahibi olmak gayesiyle tasarruf yapan, biriktiren, borçlanan vatandaşlarımızı mecburiyetten değil mutluluk içinde yaşayacakları yuvalarına kavuşturmak istiyoruz.”
“DEPREM GERÇEĞİNİ ASLA UNUTMUYORUZ”
Projeler sayesinde ev sahibi olanların buralarda kendileri ve çocukları için uzun, hayırlı, mutlu bir gelecek hayal etmelerini sağlamanın çabası içinde olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları çalışmalarda deprem gerçeğini asla unutmadıklarını dile getirdi.
Bununla da sınırlı kalmadıklarını, bu projeler vasıtasıyla çevre düzeniyle parkıyla çarşısıyla camisiyle ulaşımıyla okuluyla sağlık merkeziyle tüm insani ihtiyaçlarıyla adeta kendi kendine yeterli küçük şehirler kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni projeleri mahalle kültürünün tüm güzelliklerini yaşatacak şekilde planladıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hep yaptığımız gibi şehircilik alanında da eserlerimizle hizmetlerimizle konuşmayı tercih ediyoruz” dedi.
“MİLLETİMİZ KAZANACAKSA BİZ HER TÜRLÜ BEDELİ GÖZE ALARAK NE YAPILMASI GEREKİYORSA YAPARIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Biz işte bu kültürü yaşatacak bu tür projeler yapmaya özel önem veriyoruz. Yeni kuracağımız mahallelerimizde, sitelerimizde, konut alanlarında tüm bu güzellikler, bu muhabbetler, bu keyifler yaşanacak. Şehit ve gazi yakınlarımız, kahramanlarımızın aziz hatıralarını bu sokaklarda yaşatacak. Engelli kardeşlerimiz engelsiz bir hayata en güzel adımları bu caddelerde atacak, emekli kardeşlerimiz buralarda hak ettikleri sevgi ve saygıyı iliklerine kadar hissedecek. Gençler, bu mahallelerde özgüven kazanacaksınız, hayata daha bir umutla inançla azimle bakacaksınız. Milletimizin yıllarca özlemini, hasretini çektiği tüm eser ve hizmetler gibi konut projelerinin hayata geçirilmesini de bize nasip eden Rabbime şükrediyorum. Ülkemiz, kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına tüm şehirleriyle oralardaki külliyelerimiz, camilerimiz, hanlarımız, hamamlarımız, meydanlarımızla Türkiye Yüzyılı’na hazırlanıyor. Bundan 10 yıl önce 6,5 milyon yapıyı içeren tarihimizin en büyük kentsel dönüşüm hamlesini bu anlayışla başlatmıştık. Hatırlarsanız o gün ‘biz her türlü siyasi bedeli göğüsleriz, yeter ki milletimiz kazansın’ demiştik. Hedefimizin yaklaşık yarısını dönüştürerek milyonlarca insanımızın can ve mal güvenliğini sağladığımız şu günlerde yine aynı şeyi söylüyoruz, milletimiz kazanacaksa biz her türlü bedeli göze alarak ne yapılması gerekiyorsa yaparız.”
Şehirleri sadece konutlarıyla değil maziden atiye tüm zenginliğini, birikimi koruyarak geliştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ankara’da başkentimizin ilk toplu konut projesi Saraçoğlu Mahallesi’ni yeniden düzenleyerek şehrimize armağan ediyoruz. Hergelen Meydanı’nda, Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin arşınladığı yolları temizliyoruz” dedi.
“DÜNYADAKİ KRİZLERİN HAYAT PAHALILIĞI OLARAK TEZAHÜR EDEN OLUMSUZ ETKİLERİNİ DE ANCAK ORTADAN BİZ KALDIRIRIZ”
Ülkenin 450 ayrı noktasında yürüttükleri millet bahçeleri projeleriyle her yaştan insana yeni nefes alanları, hayat alanları açtıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dikkat ederseniz bunların hepsi şehircilik alanında yaptığımız çalışmalar. Eğitimde, sporda, sosyal desteklerde durum aynı. Sağlıkta, ulaştırmada, enerjide, sanayide, tarımda durum aynı. Bir de bu CHP’ye bir sorun. Siz ne yaptınız, ne yaptın? Bir sorun. Ziya Paşa diyor ki; ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Güvenlikte, savunmada, adalette durum aynı. İHA’larımız var mı? SİHA’larımız var mı? Akıncılarımız var mı? Evelallah daha neler olacak neler. Yatırımda istihdamda, üretimde, ihracat ve cari fazla ile büyümede durum aynı. Velhasıl her alanda ülkemizi asırlık eser ve hizmetlere kavuşturmak için gece gündüz çalıştık, çabaladık, mücadele ettik. 81 vilayetimizde göreve geldiğimizde 76 üniversite vardı. Şimdi 81 vilayetimizin tamamında 208 üniversite var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Dünyadaki krizlerin hayat pahalılığı olarak tezahür eden olumsuz etkilerini de ancak ortadan biz kaldırırız. Dikkat ederseniz Türkiye’yi ekonomik bakımdan geliştirecek, insanlarımızın sıkıntılarına çözüm getirecek programı, hazırlığı, kararlılığı olan tek siyasi kadro biziz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Ekim’de Ankara Spor Salonu’nda “Türkiye Yüzyılı Vizyonu”nu açıklayacağını hatırlatarak, “Gelişmiş ülkelerin dahi ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğu bir dönemde Türkiye’nin büyüyerek, güçlenerek yoluna devam edebilmesi bu sayededir. İnşallah 2023’te milletimizin desteğini tekrar alarak, Türkiye Yüzyılı’nın inşasını sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından sahneye davet ettiği çocuklar ve beraberindeki protokol üyeleriyle Konya, Zonguldak, Aydın, Kırşehir, Erzurum, Bolu, Kahramanmaraş ve Diyarbakır’daki temel atma törenlerinin yapıldığı yerlerde protokol üyeleriyle canlı bağlantı kurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh’un eşi Bolortsetseg Luvsandorj ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Bolortsetseg Luvsandorj ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti. İkili, ilk olarak Cihannüma Salonu’na geçti.
Kütüphanenin Moğolistan bölümündeki kitapları inceleyen lider eşleri, burada fotoğraf çektirdi.
Emine Erdoğan, Luvsandorj’a Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Moğolca’ya çevrilen, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” ile Mevlana’nın, “Mesnevi” eserinin İngilizce tercümesini, Luvsandorj da Emine Erdoğan’a Moğolistan kültürünü yansıtan plak ve kitaplar armağan etti.
Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi’ne geçen lider eşlerini, Cumhurbaşkanlığı kreşindeki çocuklar karşıladı. Emine Erdoğan ve Luvsandorj, burada çocukların geleneksel el sanatları çalışmalarını inceledi.
Çocuklar, ebru sanatıyla yaptıkları lale figürlü eserleri Emine Erdoğan ve Luvsandorj’a hediye etti. Hediyeleri alan lider eşleri, çocuklara teşekkür ederek hatıra fotoğrafı çektirdi.
“ANADOLUDAKİLER” SERGİSİNE ZİYARET
Daha sonra lider eşleri, Emine Erdoğan’ın himayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Anadolu’daki Bereket, Birikim ve Beceri” sloganıyla hayata geçirilen “Anadoludakiler” sergisini ziyaret etti.
Sergide yer alan Ankara bindallı, Trakya gelin ve Erzincan gelin gibi yöresel kıyafetleri yakından inceleyen Emine Erdoğan ve Luvsandorj, kullanılan kumaş ve motiflere ilişkin bilgi aldı.
Pamuklu dokuma üzerine tahta baskıyı deneyimleyen Emine Erdoğan ve Luvsandorj, ipek kumaş üzerine çeşitli ağaç yaprakları kullanılarak yapılan ekolojik baskı tekniğine ilişkin bilgi aldı, tekniğin uygulanma şeklini gördü.
Anadolu’nun gıda ve tekstil gibi çeşitli alanlardan kültürel mirasını gözler önüne seren sergi, 31 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek.
Emine Erdoğan ve Luvsandorj, serginin ardından Ankara Olgunlaşma Enstitüsünce hazırlanan ve Ankara keçisi tiftiğinden üretilen sof kumaşlarıyla dikilmiş kıyafetlerin sergilendiği “Sof Kumaşı Defilesi”ni izledi.
Defile sırasında Olgunlaşma Enstitüsü yetkilileri sof kumaşı ve defileye ilişkin bilgi verdi.
Program sonrası Luvsandorj, ilk imzacısı Cumhurbaşkanı Erdoğan olan, “Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı”nı imzaladı.
Emine Erdoğan, programın ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları ifade etti: “Resmî ziyaret kapsamında ülkemizde bulunan Moğolistan Devlet Başkanı’nın değerli eşi Bolortsetseg Luvsandorj Hanımefendi ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde bir araya gelmekten memnuniyet duydum. Ülkemizin dünyaya açılan kapısı kütüphanemizi tanıtma ve Moğolistan kitaplığındaki nadide eserleri inceleme fırsatı bulduk. Ankara Olgunlaşma Enstitümüz tarafından üretilen Anadolu’nun zarafetini ve tarihini taşıyan Sof Kumaşı Defilesi ile geleneksel dokumalarımızın güzelliğine birlikte tanıklık ettik. Ardından Anadoludakiler sergimizi gezerek geçmişten geleceğe taşınan bilgi, birikim ve beceriyi paylaştık. Gönülden inanıyorum ki kültür ve sanatla harmanlanan bu ziyaretler, ülkelerimiz arasındaki dostluk köprülerini daha da güçlendirecek.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Moğolistan ile ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacak kararlar aldık. Stratejik ortaklık tesisine yönelik ortak bildiriyi az önce huzurlarınızda imzaladık. Bu ortaklığın ülkelerimize, ata yurdumuz olan Orta Asya’ya ve dünyaya hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, “Bugün değerli dostumla ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacak kararlar aldık. Stratejik ortaklık tesisine yönelik ortak bildiriyi, az önce huzurlarınızda imzaladık. Bu ortaklığın ülkelerimize, ata yurdumuz olan Orta Asya’ya ve dünyaya hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bugün ayrıca bakanlıklarımız ve kurumlarımız arasında; eğitim, çevre, gençlik ve spor, enerji, ulaştırma gibi muhtelif alanlarda belgeler imzalandı. Bütün bu belgeler, ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirecek ve mevcut iş birliğimizi ileri noktalara taşıyacaktır” ifadelerini kullandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Moğolistan bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile Yılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Güçlü fertlerin güçlü aileye, güçlü ailenin güçlü millete, güçlü milletin de güçlü devlete giden yolun taşlarını döşediği yalnızca sosyolojik bir tespit değil aynı zamanda tarihî bir hakikattir. Bu hakikatin ışığında aile yapımızı korumak, tahkim etmek ve bizden sonraki kuşaklara zengin bir miras bırakmak hepimizin görevidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Aile Yılı Tanıtım Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, son kabine toplantısında 2025 senesini “Aile Yılı” olarak ilan ettiklerini, bu önemli haberi de milletle paylaştıklarını söyledi.
Aile Yılı kapsamında, ilgili bakanlıkların koordinasyonunda aile kurumunun korunması, güçlendirilmesi ve değerlerin gelecek nesillere aktarılması amacıyla yıl boyunca çok önemli çalışmalar yapacaklarını ifade ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle şu hususu net bir şekilde tekraren ifade etmek istiyorum. Aile Yılı çerçevesinde icra edeceğimiz çalışmaları, etkin ve verimli nüfus politikalarıyla destekleyip uzun vadede güçlü ve sürdürülebilir bir zemine taşımak, en büyük önceliklerimizden biridir. 25 Aralık’ta Aile Bakanlığımız bünyesinde faaliyet gösterecek iki önemli kurumu, Aile Enstitüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu’nu ihdas ettik. Kurul, hiç vakit kaybetmeden faaliyetlerine başladı, ilk toplantısını da 9 Ocak Perşembe günü geniş bir katılımla Külliyemizde gerçekleştirdi. Bu yeni kurulumuz, sağlıklı bir nüfus yapısı için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirecek. Enstitümüz ise milletimizin geleceği açısından bir beka meselesi olarak gördüğümüz aileye ilişkin ilmi, akademik ve politika geliştirici faaliyetler yürütecek. Değerlerimizin ve nesillerimizin devamı için kritik bir sorumluluğu yüklenen her iki yeni oluşuma da çalışmalarında şimdiden başarılar diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın 41’inci maddesinde açıkça zikredildiği üzere ailenin toplumun temeli olduğunu vurguladı.
Bir başka ifadeyle “Aile küçük bir toplumdur, toplum da büyük bir ailedir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Aile, bizim en kadim, en köklü müesseselerimizden biridir. Sosyal ve kültürel dokumuzun örülmesinde, asırlar ötesinden süzülüp gelen değerlerimizin bugüne ulaşmasında aile daima hayati rol oynamıştır. Toplumun özünü, cevherini, çekirdeğini teşkil eden aile kurumu, millî manevi değerlerimizin muhafazasında, bizler için vazgeçilmez bir yere ve öneme sahiptir. Tarihimize göz attığımızda, aile kurumu etrafında şekillenen toplumsal bilincin yüksek olduğu dönemlerde, devletin de milletin de güçlü bir konumda olduğunu görürüz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güçlü fertlerin güçlü aileye, güçlü ailenin güçlü millete, güçlü milletin de güçlü devlete giden yolun taşlarını döşediği yalnızca sosyolojik bir tespit değil aynı zamanda tarihî bir hakikattir. Bu hakikatin ışığında aile yapımızı korumak, tahkim etmek ve bizden sonraki kuşaklara zengin bir miras bırakmak, hepimizin görevidir. Tabii eğer aileyi güçlü kılmak istiyorsak, işe evvela aile fertlerinden başlamamız gerektiği de açıktır” diye ekledi.
“ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ AİLE VE TOPLUM YAPIMIZI TEHDİT EDEN SAPKIN İDEOLOJİLERDEN KORUMAK HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel ne kadar sağlam atılırsa, binanın da o kadar kuvvetli, dayanıklı olacağını dile getirdi.
Bilinçli anne babaların yetiştireceği evlatların, geleceğin mimarları olarak millî kimliğin yanı sıra, aile kurumunu da koruyacağını, yaşatacağını, yarınlara taşıyacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çocuklarımızın gerek aile içinde gerekse eğitim kurumları bünyesinde bilgiyle, görgüyle, güzel ahlakla yetişmeleri son derece mühimdir. Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bu gerçeği, ‘Bu cehalet yürümez, asra bakın asr-ı ulum, başlasın terbiyeniz ailelerden oğlum” ifadeleriyle dile getirmektedir. Evet, merhum Mehmet Akif’in bu veciz dizelerle ifade ettiği üzere, eğitim, ahlak, terbiye ve şahsiyet inşası, önce ailede başlar. Bilinçli bir ana babanın elinde, huzurlu bir yuvanın çatısı altında büyüyen çocuklar evvela ailelerine, daha sonra da milletlerine ve insanlığa faydalı, örnek kişiler hâline gelir. Vatanına, milletine, bayrağına, mukaddesatına bağlı; tarihini, köklerini ve kim olduğunu bilen, bilgisi ve vizyonuyla çağı iyi okuyabilen bir gençlik hepimizin arzusudur, hedefidir, muradıdır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi zararlı akımlardan, zehirli düşüncelerden, aile ve toplum yapımızı tehdit eden sapkın ideolojilerden korumak da hepimizin ortak sorumluluğudur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kelimenin tam anlamıyla tuhaf zamanlarda yaşandığını, neo-liberal kültür akımlarının sınırları aşarak dünyanın dört bir yanına nüfuz ettiğini ve toplumsal dokuyu şekillendirdiğini söyledi.
Dijital platformlardaki yayınlara işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dijital platformlarda yer bulan diziler, filmler, yayınlar ve daha pek çok içerik, çoğu zaman kültür erozyonu ve kimlik aşınması gibi telafisi zor süreçlere sebep oluyor. Bilinçli, kasıtlı, ısrarlı ve sistematik bir şekilde servis edilen bu içerikler; başta cinsiyetsizleştirme politikaları olmak üzere, LGBT ve diğer gayri fıtri akımların da alan kazanmasına yol açıyor. Gelinen noktada şunu çok net bir şekilde görebiliyoruz; LGBT’nin ‘koçbaşı’ olarak kullanıldığı cinsiyetsizleştirme politikalarının öncelikli hedefi ailedir ve aile kurumunun kutsiyetidir” diye konuştu.
Daha önce de bu konuyu defalarca vurguladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk etapta “kişisel tercih” denilerek meşrulaştırılmak istenen bu anomalinin bugün faşizan bir dayatmaya dönüştüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “LGBT eleştirisi, tıpkı siyonizme yönelik getirilen haklı eleştiriler gibi anında susturulmaktadır. Fıtratı, ahlakı ve aileyi savunan herkes ağır bir baskıya maruz kalmakta, küresel kültürün silahşorları tarafından yokluğa mahkûm edilmektedir. Bunun siyasetteki örneklerini hepimiz biliyoruz” diye konuştu.
“KÜRESEL CİNSİYETSİZLEŞTİRME POLİTİKALARI KARŞISINDA KAZANILACAK HER MEVZİ, İNSANLIĞIN GELECEĞİ ADINA TARTIŞMASIZ BÜYÜK BİR BAŞARIDIR”
Bu zorbalığın sadece siyasetle de sınırlı olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasından medyaya, sinema sektöründen spora, oyunlardan dijital mecralara kadar hemen her alanda daha nobran, daha baskıcı, daha ürpertici bir gerçeklikle karşı karşıya olunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Henüz 2-3 yaşındaki masum sabiler bile oyunlar ve çizgi filmler üzerinden çok erken yaşlarda bu ‘şenaate’ muhatap oluyor. Birkaç ay evvel, tedbir uyguladığımız dijital bir oyun platformunda tespit edilen ahlaksızlıklar, bunun en çarpıcı örneğidir. Günden güne kesifleşen bu iklime, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dâhil her platformda cesaretle itiraz eden nadir ülke ve liderlerden biriyiz. Önümüzdeki dönemde bu duruşumuzu daha da sağlamlaştıracağız. Sırasıyla bireyi, aileyi, toplumu ifsat eden cinsiyetsizleştirme politikalarına tepki göstermeye kararlılıkla devam edeceğiz. Kim ne derse desin, bu konuda Türkiye’nin tavrı bellidir, bundan geri adım asla söz konusu olmayacaktır.”
Birleşmiş Milletler bünyesinde verdikleri mücadelenin herkesin malumu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çabaları, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlara da teşmil ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bir kez daha tüm kalbimle ifade etmek isterim; küresel cinsiyetsizleştirme politikaları karşısında kazanılacak her mevzi, insanlığın geleceği adına tartışmasız büyük bir başarıdır. İlgili kurumlarımızla birlikte akademi, medya, kültür sanat ve sivil toplum camiamızın bu konuda daha aktif sorumluluk alacağına inanıyorum. Yerel yönetimlerin, millî varlığımızın taşıyıcı kolonlarına hamle yapan bu akımlara prim vermemesi gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyorum.”
“TÜRKİYE, GENÇ VE NİTELİKLİ NÜFUS BAKIMINDAN KAN KAYBETMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer önemli hususun, genç ve nitelikli nüfusun devamı olduğunu belirterek, her şeyden önce bunun demografik bir sınamadan öte, varoluşsal bir tehdit niteliğinde olduğuna işaret etti.
Bin yıldır bu topraklara mührünü vurmuş bilgisi, erdemi ve müktesebatıyla medeniyet coğrafyasını karış karış yeşertmiş güçlü nesillerin devamının, gelinen aşamada ülke için “hayat-memat meselesine” dönüştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet büyük ve güçlü bir Türkiye iddiasını taşıyorsak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek istiyorsak, yarınlarımızı güvence altına almayı arzu ediyorsak, hâsılı, yakın gelecekte hem hedeflerimize ulaşmayı hem de beka sorunu yaşamamayı temenni ediyorsak şimdiden harekete geçmek zorundayız. Bunu hamaset yapmak için değil, bazı acı gerçeklerle yüzleştiğimiz için söylüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğurganlık oranı ve nüfus artış hızının alarm verdiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: “2001 yılında toplam doğurganlık hızımız 2,38 iken, bugün bu rakam 1,51’e düşmüştür. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu dikkate alındığında, durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır. Yıllık nüfus artış hızımız ise 2022 yılında binde 7 iken, 2023’te binde 1,1’e gerilemiştir. Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken, yaşlı nüfusumuz tarihimizde ilk defa yüzde 10’un üzerine çıkmış, ortalama yaşımız da 34 sınırına dayanmıştır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Tüm bunlarla birlikte evlenme yaşı önemli ölçüde yükselmiş, boşanma oranları ise aynı nispette artmıştır. Evlenme hızı 2023’te binde 6,63 olarak gerçekleşti. 1000 nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden ‘kaba boşanma hızı’ ise 2,01’e çıktı. Boşanmaların yüzde 33,4’ünün evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 21,7’sinin ise evliliğin 6 ila 10’uncu yılları arasında meydana geldiği göze çarpıyor. Ülkemizde ilk evlenme yaşının kadınlar için 26’ya, erkekler için ise 28’e yükseldiğini görüyoruz. İlk anne olma yaşı, geçmişte görülmemiş biçimde, 29’u aşmış vaziyette. Bütün bu verilerin, oranların ve istatistiklerin anlattığı şudur; Türkiye, genç ve nitelikli nüfus bakımından, üzülerek söylüyorum, kan kaybetmektedir. Gerekli önlemleri bir an önce almaz, ihtiyaç duyulan politikaları kısa sürede uygulamazsak sorun telafi edilemez boyuta varacaktır. Allah korusun böyle bir durumda yalnızca nüfus değil, nüfuz kaybı da yaşamamız kaçınılmazdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılarına dikilen bu tehlikeyi yaklaşık 20 sene evvel sezdiklerini, 2007’de doğurganlık ve nüfus artış hızındaki gerilemeye dikkat çekme adına “en az üç çocuk” çağrısı yaptıklarını anımsattı.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İDEALİMİZİ GÜÇLÜ AİLE VE GÜÇLÜ NÜFUS YAPISIYLA GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
Bu çağrıdan dolayı hem şahsen hem de hükûmet olarak ciddi baskı gördüklerini, itibar suikastlerine uğradıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhalefetin kışkırttığı birçok grup, yazar-çizer, sanatçı, sözüm ona aydın taifesi, bizi özel hayata müdahaleyle suçladı. Soruna her dikkat çektiğimizde ise bu saldırıların ve ithamların dozu daha da arttı. Şimdi geriye doğru baktığımızda ne kadar haklı olduğumuz, bize yönelik bühtanların da ne kadar mesnetsiz olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’nin güvenliğine, geleceğine, kalkınmasına ve huzuruna dair her konuda çuvallayanlar, burada da aynı yanlışı tekrarlamışlardır. Tabii bunun sadece bir öngörüsüzlük mü, yoksa arkasında çok daha sinsi emellerin mi olduğunun takdirini milletimizin yapacağına inanıyorum. Şahsi fikrim, nüfus planlaması kisvesi altında yürütülen çalışmaların kesinlikle art niyet taşıdığı şeklindedir. Zamanın, bu konuda da bizi teyit edeceği kanaatindeyim. Tabii biz, doğru bildiğimiz yolda sabırla yürümekten asla vazgeçmedik. Her fırsatta en az üç çocuk çağrımızı tekrarladık.”
Milletin istikbalini garanti edecek çalışmalara devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10’uncu Kalkınma Planı’na “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması” başlıklı dönüşüm programını ekleyerek, doğurganlık hızının artırılmasını nüfus politikasının öncelikli hedefi hâline getirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12’nci Kalkınma Planı ile doğurganlık oranının nüfusun kendini yenileme seviyesinin üzerine çıkarılmasını kendilerine gaye edindiklerini vurgulayarak, “Politikalarımızı destekleyici düzenlemeleri, projeleri, reform ve hizmetleri tek tek hayata geçirdik. Hak ve özgürlükleri genişlettik, eksiklikleri giderdik, kadın hakları ve aile yapısının iyileştirilmesini merkeze alan devrim niteliğinde adımlar attık. İnşallah bundan sonra da büyük ve güçlü Türkiye idealimizi güçlü aile ve güçlü nüfus yapısıyla gerçeğe dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan ettiklerini, bu kapsamda birçok yeni projeyi de hayata geçirdiklerini belirtti.
“AİLE KURMAYI TEŞVİK EDECEK MADDİ DESTEKLER, DANIŞMANLIK HİZMETLERİ VE GENÇ ÇİFTLER İÇİN KONUT DESTEKLERİ GİBİ UYGULAMALARI DEVREYE ALACAĞIZ”
14-28 Mayıs seçim sürecinde millete söz verdikleri “Aile ve Gençlik Fonu”nu geçen sene deprem bölgesinde başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu fonla evliliğe ilk adımını atan gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunulduğunu söyledi.
Bunu bir adım daha öteye taşıdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni evlenecek gençlerimize Aile ve Gençlik Fonu dâhilinde verdiğimiz faizsiz kredi desteğini 81 ilimizin tamamında uygulamaya alıyoruz. Aile ve Gençlik Fonundan artık 81 vilayetimizdeki tüm gençlerimiz istifade edebilecek. Dünya evine girecek gençlerimiz bu imkândan faydalanmak üzere bugün itibarıyla başvurularını yapabilirler. Yuva kuracak tüm gençlerimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olsun, diyorum” şeklinde konuştu.
Bu yıl doğum yardımlarını da önemli ölçüde artırdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kapsamda, yeni doğacak ilk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını bundan sonra 5 bin liraya yükseltiyoruz. Ayrıca, ikinci çocuk için her ay bin 500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye alıyoruz. Yeni doğacak ikinci ve sonraki çocuklar için hiçbir şart gözetmeksizin vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız. Bu müjdemizin de ailelerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Aile kurmayı teşvik edecek maddi destekler, danışmanlık hizmetleri ve genç çiftler için konut destekleri gibi uygulamaları devreye alacağız. Esnek ve uzaktan çalışma modelleriyle kadınların, ev ve iş hayatlarını rahatlatacak yeni imkânları hayata geçireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışan anne babalar için ücretsiz veya düşük maliyetli çocuk bakım hizmetlerini güçlendireceklerini belirterek, çocuk sahibi olmayı teşvik edecek veya kolaylaştıracak tıbbi imkânları ailelerin istifadesine sunmayı da önemsediklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun haricinde geniş bir alanda faaliyetleri, projeleri ve müjdeleri de yıl boyunca ailelerle paylaşacaklarını bildirdi.
“ÖYLE TALEPLER ÖNE SÜRÜLÜYOR Kİ GENÇLERİMİZ YUVA KURMAKTAN KORKUYOR”
Kanayan bir yaraya da dikkati çekmek istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peygamber Efendimiz, aile kurarken bakınız bizlere neyi öğütlüyor. ‘En bereketli nikâh, külfeti en az olanıdır’ buyuruyor. Dolayısıyla nikâh merasimlerinin sade, gösteriş, aşırılık ve israftan uzak olması Efendimiz tarafından bizlere tavsiye ve telkin ediliyor. Ancak, son yıllarda bu alanda sorunlarımız katlanarak artıyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte ataların tabiriyle “Eski köye yeni adetlerin” geldiğini gördüklerini söyledi.
“Öyle talepler, öyle listeler öne sürülüyor ki açık söylüyorum, gençlerimiz yuva kurmaktan korkuyor, çekiniyor, ürküyor, daha yolun başındayken umutları kırılıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, evlenenlerin ise ödemesi en az 4-5 yıl süren ağır faturalarla karşılaştığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genç çiftlerin, aynı çatı altında beraberce yaşamayı öğrendikleri hassas dönemde, mevcut sıkıntılara ilaveten popüler kültürün veya geleneğin dayatması sebebiyle yüklendikleri maddi külfetlerle uğraştığı değerlendirmesinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erken dönemde yaşanan boşanmaların ana nedenlerinden biri, ‘olmasa da olur’ diyebileceğimiz aşırı talepler dolayısıyla ortaya çıkan işte bu masraflardır. Gençlerimiz bundan fevkalade mustariptir, şikâyetçidir. Aileye, ahlaka, fıtrata, çocuklara yönelik saldırıların arttığı ve medeniyet değerlerimize uygun hayat sürmenin zorlaştığı günümüzde, yuva kurmak isteyen gençlerimize yardımcı olmak mecburiyetindeyiz. İster kız tarafı ister erkek tarafı olsun her kim bunu zorlaştırıyorsa, gençlerin dünya evine girmesine engelliyorsa, büyük bir vebal altındadır. Toplumun bilinçlendirilmesi noktasında Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve sivil toplum kuruluşlarımıza gerçekten önemli görevler düşmektedir. İnşallah ‘2025 Aile Yılını’ vesile kılarak, bu sorunların da üzerine kararlılıkla gideceğimize inanıyorum. Rabb’im, evlenecek tüm gençlerimizin yardımcısı olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 Aile Yılı’nın ülke, milleti ve tüm aileler için hayırlı uğurlu olmasını temenni etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.