Cumhurbaşkanı Erdoğan, ÜniAK FEST Programı’nda yaptığı konuşmada, “Sanayiden tarıma, bilimden spora, istihdamdan konuta her alanda gençlerimizin yanındayız. Gençlerimizi geleceğe, sadece bilimde, teknolojide, sporda, sanatta değil, aynı zamanda bizi biz yapan değerlerimizle hazırlamanın gayreti içinde olduk” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Volkswagen Arena’da gerçekleştirilen ÜniAK FEST Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Türkiye’nin dört bir yanındaki gençleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin, geleceğin teminatı olduğunu vurguladı.
Gençlerle gurur duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın emanet edileceği gençliğin, milletin asırlardır kurduğu hayalleri gerçeğe dönüştürecek gençlik olduğunu söyledi.
Gençlerin, maziden atiye kurulan köprünün kilit taşı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Çünkü Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştaki bu gençlik, uyuyan destanı uyandıracak gençliktir. Çünkü üstadın özlemle yâd ettiği bu gençlik, ‘Zaman bendedir ve mekân bana emanettir’ şuurundaki gençliktir. Çünkü bu karşımdaki gençlik, İstiklal Marşı’mızda tarif edilen gençliktir. Bu gençlik, milletimizin parlayan yıldızı, yurdumuzun üstünde asla sönmeyecek ocağımız olan gençliktir. Bu gençlik kendisine zincir vurmaya kalkan çılgınları, kükremiş sel gibi aşıp geçen ve geçecek olan gençliktir.
Bu gençlik, kalbindeki iman, yüreğindeki cesaret, bileğindeki güç ve Allah vergisi zekâsıyla enginlere sığmayan gençliktir. Türkiye’nin ve milletimizin geleceğini görmek isteyen, başka yere değil gelsin şu AK gençliğe baksın. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını anlamak isteyen başka yere değil, gelsin şu AK gençliğe baksın. Türkiye Yüzyılı’nın başladığını görmek isteyen başka yere değil, gelsin şu AK gençliğe baksın. Rabbime bana böyle bir gençlikle yol yürüme imkânı verdiği için hamt ediyorum. Rabbime önceki nesillerden devraldığım dava ve mücadele bayrağını böyle bir gençliğe bırakma fırsatını verdiği için hamt ediyorum. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, muhabbetimizi daim etsin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk gençlik yıllarından itibaren tüm ömrünü davasına, ülkesine, milletine hizmete adamış bir büyüğünüz olarak bugün, burada sizlerle birlikteyim” diyerek gençlere seslendi.
Bir filozofun “Ruhun gençliği ebedidir” sözlerine atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşı kaç olursa olsun gençlik yıllarının heyecanı, coşkusu, azmi ve kararlılığıyla ülkeye ve millete hizmet ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde birileri ısrarla kuşakları, harflerle etiketleyerek bizimle gençlerimizin arasını açmaya çalışıyor. Kötü kurgulanmış birtakım görüntüler, sokak röportajları, medya haberleri üzerinden kendi akıllarınca operasyon çekiyorlar. İşte gençler burada” ifadelerini kullandı.
“GÖNÜL GÖNÜLE TÜRKİYE YÜZYILI’NA YÜRÜYORUZ”
Son 2 yılda gençlerle 34 ayrı programda bir araya geldiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu programlarda sohbet ettiklerini, şiir okuduklarını, kâh gülüp eğlendiklerini, kâh hüzünlendiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gördük ki gençlerimizle aynı yöne bakıyor, aynı duyguları paylaşıyor, aynı hayallerin peşinden gidiyoruz. Birileri sosyal medya mecralarında kendilerini gaza getirirken biz gençlerimizle yüz yüze, göz göze, diz dize, el ele, gönül gönüle Türkiye Yüzyılı’na yürüyoruz. Tabii bu manzarayı görünce önce çamur atmaya kalktılar, tutmadı. Sonra taklit etmeye çalıştılar, o da olmadı. Şimdi ne yapacaklarını bilemez vaziyette bir o yana, bir bu yana savrulup duruyor.”
Hayatının her safhasında olduğu gibi başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde de daima gençlere hizmet için çalışıp çabaladıklarını, mücadele ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin de enerjileriyle, coşkularıyla, dinamizmleriyle hep kendilerinin yanında olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan üniversiteli AK gençliğe bir çağrıda bulunmak istiyorum. Üniversite kampüslerinde, fakülte binalarında, okul bahçelerinde, kütüphanelerde, kantinlerde, velhasıl her yerde göğsünüzü gere gere, AK gençliğin sesini duyurun. Kendinizi akademik olarak en iyi şekilde yetiştirirken fikri, sosyal, sportif her faaliyette AK gençlik adına en önde yer alın. Üniversite topluluklarında, öğrenci kulüplerinde, her türlü organizasyonda AK gençliğin, ülke ve millet adına hayırlı işler yapma iradesini ortaya koyun. AK Parti dün olduğu gibi bugün de yarın da gençlerimizden en çok oyu alan parti olmayı sürdürecektir” diye konuştu.
AK Parti Gençlik Kolları’nın, son 2 senede 423 bin yeni ve toplamda 1 milyonu geçen genç üye ile AK Parti’nin farkını ve gücünü ispatladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gençler, bunu çok iyi bilmeniz lazım. AK Parti’nin genel üye sayısı da Yargıtay’daki kayıtlara göre 11 milyon 241 binle diğer tüm partileri üst üste koyup, üçle çarpsanız bile yetişemeyecekleri bir rakama çıkmıştır. Dün AK Parti saflarında ülkeye ve millete hizmet bayrağını taşıyan gençlerimizle bugün milletvekili, bakan, parti yöneticisi, bürokrat, sivil toplum temsilcisi, girişimci, üretici olarak hayatın farklı alanlarında yol yürümeyi sürdürüyoruz.”
Üniversite sıralarında AK Parti bayrağını temsil eden gençliğin yarın da aynı görevleri üstleneceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ortaokuldan, liseden gelen gençlerimiz de sizlerden bu nöbeti alarak yollarına devam edecektir. Sevgili gençler; İşte buradan Volkswagen Arena’dan bir kez daha meydan okuyorum. Gençlerimizle aramıza bugüne kadar kimseyi sokmadık. Bundan sonra da hiç kimsenin aramıza girmesine izin vermeyeceğiz. AK Parti, gençlerin partisi olarak kurulmuş ve yükselmiştir. Bundan sonra da aynı şekilde yoluna devam edecektir” diye konuştu.
Necip Fazıl Kısakürek’in, “Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte. Ölsek de sevinin, eve dönsek de. Sanma bu tekerlek kalır tümsekte. Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir ömür boyunca yarının bizim olacağı hayaliyle yürüttüğümüz mücadelemizin sonunda hamdolsun işte bugün burada Asım’ın, dirilişin, Türkiye Yüzyılı’nın nesli, sizlerle birlikteyiz. Yıllardır gençlerimizin enerjisini sömürerek kendi köhne düzenlerini sürdürenler, heveslerini kursaklarında bıraktığımız için bize kızgınlar, bize düşmanlar. Gençlerimizin her sorununu çözdüğümüz, her talebini karşıladığımız, her hayalini gerçeğe dönüştürdüğümüz için istismar alanlarını kaybedenlerin kızgınlığı, bizim şeref payemizdir.”
Dün Antalya’da gerçekleştirdiği programlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya Kepez’de resmi rakamları istedim. 90 bin. Ardından sel felaketi sebebiyle Kumluca’ya gittim. Orada da 13 bin kişi. Oradan Manavgat’a geçtim, hani yanmıştı ya ormanlar vs… Oraları 1 yıla varmadan bitirdik ve köy konutlarının 450 tanesini sahiplerine teslim ettik” ifadelerini kullandı.
“BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI BİZ KALDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman salondaki gençlerin attığı sloganlara karşılık verdiği konuşmasına şöyle devam etti: “Yıllarca bu ülkenin evlatlarından bir kısmı okul kapılarından geri çevrildi. Katsayı adaletsizliği ile mağdur edildi. Başörtüsü yasağı ile zulme maruz kaldı. Yıllarca bu ülkenin evlatları yeterli sayıda üniversite kontenjanı olmadığı için yükseköğretim imkânından mahrum kaldı. Gençler size bir şey hatırlatacağım. Biz üniversiteye gireceğimiz zaman üniversiteye lise mezunlarından kaç kişi alıyorlardı biliyor musunuz? 10’da 1. Şimdi böyle bir şey var mı? Yok. Şimdi üniversiteye girmek isteyenlerin hepsine kapılar açık. Bunları biz gerçekleştirdik. Gençlerin önünü biz açtık biz. Yıllarca bu ülkenin evlatları yükseköğretim harçlarını ödeyebilmek için sıkıntı yaşadı, üniversite eğitimini sürdürecek maddi imkân, barınacak yurt bulamadığı için okulunu bırakıp gitmek zorunda kaldı. Yıllarca bu ülkenin evlatları terör örgütlerinin pençesine itildi. Dağlarda, mağaralarda ölüme sürüklendi. Yıllarca bu ülkenin evlatları bir avuç seçkin ve mütegallibe tarafından parsellenen, kamu ve özel sektör imkânlarının dışında tutuldu. Yıllarca bu ülkenin evlatları özgürlüklerini, haklarını, taleplerini dile getirmekten bile adeta men edildi. Yıllarca bu ülkenin öz evlatları, kendi ülkelerinde garip, kendi ülkelerinde parya muamelesi gördü.”
Ülkenin her meselesi gibi gençlerin tüm bu sıkıntılarını teker teker çözüme kavuşturduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle mesleki eğitime vurulan en büyük darbe katsayı adaletsizliğiydi. Buna son verdik. Kızlarımıza uygulanan haksızlığının ötesinde bir hakaret olarak gördüğümüz başörtüsü yasağını biz kaldırdık. Gençlerimize güvenin bir nişanesi olarak seçilme hakkını önce 30’dan 25’e sonra 18’e indirdik” değerlendirmesini yaptı.
“CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ ASRINI, GENÇLERİMİZLE BİRLİKTE TÜRKİYE YÜZYILI YAPMAYA HAZIRLANIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite harçlarını kaldırdıklarını, isteyen herkese kredi veya burs vererek, yurtların kapasitesini 850 bine çıkartıp dileyen her gencin yükseköğretim görebilmesini temin ettiklerini belirtti.
“Sizler hatırlamazsınız ama büyükleriniz iyi bilir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkede yıllarca üniversitelerin her açılışında, harçlarla ilgili tartışma, gösteri ve kargaşaların yaşandığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi böyle bir harç gündeminin olmadığını belirterek, “Üniversite öğrencilerimize verdiğimiz kredi, burs rakamlarını 45 liracıktan aldık, bu yıl itibarıyla lisansta 1250 liraya, yüksek lisansta 2 bin 500 liraya, doktora da 3 bin 750 liraya çıkardık. Yurtlarımızda kalan öğrencilerimizin sağlıklı gelişimine katkı vermek için aylık 1800 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Ayrıca daha önceki yıllarda mezun olmuş 3,3 milyon öğrencimizin 26 milyar lirayı bulan kredi ödemesi endeks borcunu sildik” dedi.
Bundan sonra öğrencilerin herhangi bir artış olmadan sadece aldıkları kredi kadar ödeme yapacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen yıl yaptığımız düzenlemeyle herhangi bir sebeple üniversite eğitimini bırakmak zorunda kalan 4 milyon 242 bin vatandaşımıza yeniden okullarına dönme imkânı sağladık. Ülkemizin 81 şehrine yayılan 432 gençlik merkezi, 352 gençlik ofisimizle milyonlarca evladımızın sosyal, kültürel, bilimsel, sportif faaliyetlerine destek veriyoruz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayiden tarıma, bilimden spora, istihdamdan konuta her alanda gençlerin yanında olduklarını belirterek, “Gençleri geleceğe sadece bilimde, teknolojide, sporda, sanatta değil, aynı zamanda bizi biz yapan değerlerimizle hazırlamanın gayreti içinde olduk” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’e dair hedeflerin her safhasını, gençlerle yürüttüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi de Cumhuriyetin ikinci asrını yine gençlerle birlikte Türkiye Yüzyılı yapmaya hazırlandıklarını, bunun için önce 2023 seçimlerini, 16. seçim zaferiyle taçlandırmaları gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Sevgili gençler, şimdi öyle bir ses verin ki değil İstanbul’da, ülkemizin dört bir yanında duymayan kalmasın. Şimdi öyle bir ses verin ki gençlerimizi kendi arka bahçelerinin paryası gibi görenlerin yürekleri titresin. Şimdi öyle bir ses verin ki bayrağımızın dalgalanmasından, ezanlarımızın göğe yükselmesinden, istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmamızdan rahatsız olanların süngüleri düşsün. Şimdi öyle bir ses verin ki gençlerinin coşkusuyla 85 milyonun tamamının gözü parlasın.
Gençler Türkiye Yüzyılı’nın inşasına hazır mıyız? Gençler 2023’te AK Parti’yi bir kez daha zirveye çıkarmaya hazır mıyız? Gençler ülkenin yönetiminde, milletin geleceğinde sorumluluk üstlenmeye hazır mıyız? Gençler hep birlikte ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek ifade ettiğimiz kutlu nöbeti devralmaya hazır mıyız?”
Gençlere hitaben “Bir olarak, iri olarak, diri olarak kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak kenetlenmeye hazır mıyız?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Gençler, özgürlüğümüzü, hakkımızı, hukukumuzu, değerlerimizi, geleceğimizi canımızdan aziz bilerek korumaya hazır mıyız? Gençler, Türkiye’yi siyasi ve ekonomik olarak dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına çıkarmaya hazır mıyız? Gençler sandıkları patlatarak AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın sizlerin partisi olduğunu bir kez daha ispatlamaya hazır mıyız? Rabbim hepinizden razı olsun. Seçim gününe kadar durmak yok, yola devam. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Rabbim dirliğinizi, beraberliğinizi daim eylesin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40. İSEDAK Toplantısı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. Toplantısı Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya ile Avrupa’yı birleştiren, kültürel mirası ve zengin tarihiyle medeniyetin müşterek değerlerinin sembolü olan kadim şehir İstanbul’da katılımcıları misafir etmenin, İSEDAK Başkanı olarak kendisi için mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.
İslam dünyasının en önemli ekonomik ve ticari iş birliği platformu olan İSEDAK’ın 40. oturumu münasebetiyle bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada alınacak kararların, çıkacak sonuçların, bütün İSEDAK üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum. Sözlerimin hemen başında ev sahipliğimizde üye ülkelerimizin de desteğiyle İslam dünyasının kalkınma meselelerine yönelik program ve projeleri hayata geçiren bu kıymetli komitenin inşasında çok emeği olan Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ı ve dönemin diğer devlet büyüklerini rahmetle yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride bırakılan 40 yıl boyunca İSEDAK’ın kurumsal yapısının güçlendirilmesine katkı veren, bu çatı altında gayret gösteren tüm herkesi şükranla andığını söyledi.
Bu süreçte nice sıkıntıların, nice zorlukların üstesinden geldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayal denilen, olmaz denilen, hatta birçok alanda imkânsız görülen nice başarıya beraberce imza attık. Bu platform zemininde ticari ve ekonomik münasebetlerimizi ileriye taşıdık. Şunu büyük bir kıvançla ifade etmek isterim ki bugün 40 yıl öncesine kıyasla her alanda çok iyi bir seviyedeyiz. İnşallah gelecek yıllarda çok daha iyi yerlerde olacağız. Niyetimiz hayırdır, Allah’ın izniyle akıbetimiz de hayrolacaktır. ‘Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin’ diyor, gayretlerimizi hayra tebdil etmesini Rabb’imden niyaz ediyor, bunun için tüm kalbimle dua ediyorum” diye konuştu.
“İSLAM COĞRAFYASI KAN, GÖZYAŞI VE ZULÜMLE ANILIR HÂLE GELDİ”
Son toplantıdan bu yana tüm insanlık ve özellikle Müslümanlar için, ağır imtihanlarla dolu bir yıl geçirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İslam coğrafyası, tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve zulümle anılır hâle geldi. Son asrın en vahşi soykırımlarından biri hemen yanı başımızda Gazze’de yaşandı ve yaşanıyor. İsrail’in 3 ay önce Gazze’ye yönelik saldırısıyla başlayan katliamlarda 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü. Yine aynı saldırılarda 100 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehit ve yaralılarımızın 3’te 2’sini kadın, çocuk ve bebekler oluşturuyor. 360 kilometrekarelik daracık bir alana hapsettikleri 2 milyon insanı susuz, gıdasız, ilaçsız bırakıp sonra da ölümlerini sadece seyrettiler. Biz bu toplantıları yaparken dahi şu an Gazze’de ve Lübnan’da ümmetin çocukları ölmeye, yetim ve öksüz kalmaya devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’nın ortasında kurulan imha kamplarını gölgede bırakacak bir vicdansızlığa önce Gazze’de, son 6 haftadır da Lübnan’da hepimiz şahitlik ediyoruz.”
“SİYONİST REJİM VE DESTEKÇİLERİ 13 AYDIR HER TÜRLÜ ZULMÜ YAPTILAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 13 ay boyunca Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında çokça acı, hüzün, katliam ve cinayet gördüklerini söyledi.
Bu süreçte, “Bir insan bunu nasıl yapabilir, bir insan nasıl bu kadar alçalabilir ve alçaklaşabilir” diye sorguladıkları sayısız habere rastladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Henüz 1-2 yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef tahtası olarak kullanılması gibi barbarlıklarla yüreklerimiz dağlandı. Tüm bunlarla birlikte Gazze’de kahramanlıklar gördük, yiğitlik gördük, vatan sevgisinin ne demek olduğunu hep beraber gördük. Batılı güçlerin sınırsız askerî, diplomatik ve siyasi desteğini arkasına alan, gözü dönmüş bir ölüm makinesi karşısında Gazze’nin aslanlarının nasıl kahramanca direndiğini gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız, Filistin halkı 13 ayda 50 bin şehit verdi. Lübnanlı kardeşlerimiz aynı şekilde çok sayıda evladını kurban verdi. 13 ay boyunca yaşamadıkları acı, zorluk, çile, zulüm neredeyse kalmadı. Ama buna rağmen Filistinli kardeşlerimiz onurlarından taviz vermedi. Öz yurtlarında, özgürce yaşama iradelerinden asla geri adım atmadı. Siyonist rejim ve destekçileri 13 aydır her türlü zulmü, her türlü soykırımı yaptılar. Fakat Filistinli kardeşlerimize diz çöktüremediler” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şairin mısralarına ilham veren imana, inanca ve vatan sevgisine 13 aydır hepimiz, tüm insanlık hayranlıkla şahit oluyor” diyerek, Filistinli bir şairin, “Biz burada kalacağız. Elinden geleni ardına koyma. Biz koruyoruz zeytinin ve incirin gölgesini. Yoğuruyoruz fikirleri. Hamurun mayası gibi. Çelik gibi sinirlerimiz. Ama cehennem ısıtıyor yüreklerimizi. Susarsak eğer taşları sıkacağız. Acıkırsak eğer toprakla doyacağız ama asla terk etmeyeceğiz” mısralarını okudu.
Filistin’in ve Lübnanlıların tam olarak böyle bir ruhla mücadele ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen de işgalcilerin yüreklerine çökmüş çelikten bir duvar misali direnmeye devam ediyorlar. Bugün bir kez daha her türlü imkânsızlığa, yokluğa ve yalnız bırakılmaya rağmen hayatları pahasına topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum. Gazze’nin, Filistin’in, Lübnan’ın kahraman şehitlerine Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ‘Rabb’im mekânlarını cennet eylesin’ diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE’YE EN FAZLA YARDIM ULAŞTIRAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk günden beri İsrail’in uyguladığı soykırım karşısında en kararlı duruşu sergileyen ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Uluslararası kuruluşları, medyayı ve küresel güçleri âdeta esir alan siyonist lobinin şahsını ve ülkesini hedef alan tehditlerine boyun eğmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elimizdeki tüm imkânlarla kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Mısır makamlarının da desteğiyle Gazze’ye ulaştırdık. Bu miktarla Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundayız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce 54 kalemde, ardından da bütün kalemlerde İsrail’le ticari işlemleri tamamen durdurduklarının altını çizerek böylece yaklaşık 9.5 milyar dolarlık ticaret hacminden fedakârlıkta bulunduklarına işaret etti.
Soykırım suçlularının uluslararası hukuka hesap vermesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurusu yaptıklarını kaydederek, şunları paylaştı: “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere hemen her uluslararası platformda tepkimizi açıkça ortaya koyduk. Kış mevsimi iyice bastırmadan, Filistinli mültecilere sahip çıkan Birleşmiş Milletler Filistinlilere Yardım Ajansına desteğimizi daha da arttırdık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyorsunuz İsrail kısa süre önce ajansın yasaklanması konusunda haddini aşan bir karar aldı. Üye ülkelerimizin, İsrail’in artan baskıları karşısında bu dönemde ajansa daha fazla destek olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze ve Lübnan’a yönelik Siyonist saldırganlığa verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin Devleti’ni tanıması olacaktır. Bu vesileyle buradan bir kez daha tüm ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımı tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlarının kuruluş felsefesinde ve temel amaçları arasında Filistin’in işgalden kurtarılmasının yer aldığını aktardı.
Bu amaca hizmet edecek kalıcı çözümler üretmeleri için dayanışma ve birlikteliklerini her zamankinden daha güçlü bir şekilde göstermeleri gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor. Diğer türlü İsrail’in Gazze’de yaptığı, şimdi de Lübnan’a taşıdığı ateşin, tüm bölgemizi sarmasına engel olamayız” diye konuştu.
“KÜRESEL EKONOMİNİN YAVAŞLADIĞI SON YILLARDA TEŞKİLATIMIZ BÜNYESİNDEKİ İŞ BİRLİĞİ ÇABALARIMIZIN EHEMMİYETİ ARTMAKTADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin yavaşladığı son yıllarda İİT bünyesindeki iş birliği çabalarının ehemmiyetinin arttığını söyledi.
2023’te yüzde 3,3 oranında büyüyen dünya ekonomisinin bu sene ve gelecek sene de aynı oranda büyümesinin öngörüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Jeopolitik gerilimlerin yanı sıra son 60-70 yılın zirvelerine çıkan küresel enflasyonun henüz istenilen seviyelere inmemesi gibi belirsizlikler de küresel iktisadi faaliyetler üzerinde baskı kuruyor. Kovid-19 salgınıyla ortaya çıkan enerji ve arz güvenliği navlun maliyetleri, tedarik zincirindeki sıkıntılar ve deniz ticaretindeki aksaklıklar, küresel mal ve hizmet ticaretini hâlen olumsuz etkiliyor. Artan korumacılık, küresel ticaret hacminin istenilen düzeylere ulaşmasının önünde engel teşkil ediyor” dedi.
Herkesi zorlayan bu karamsar tablonun üstesinden ancak iş birliklerini güçlendirerek gelebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ekonomik istikrarın korunması ve finansal krizlerin önlenmesi için üye ülkelerimiz arasındaki koordinasyonun ortak çözümler geliştirilmesi açısından kritik olduğu kanaatindeyim. Karşılıklı destek mekanizmaları oluşturarak büyümeyi teşvik edebilir, küresel toparlanmanın hızlanmasına hep birlikte katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
İSEDAK’ın 40. yıl dönümünde başta kadınlar olmak üzere gençlere ve iş dünyasına yönelik önemli etkinlikler düzenlediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu etkinliklerin, sizlerin de katılımlarıyla, çalışmalarınıza önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Bu etkinlikler arasında bu sabah açılışını gerçekleştirdiğimiz Kudüs-ü Şerif’e yönelik özel bir sergi de var. Sergimizde ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif’e dair önemli eserlerle birlikte o bölgede yaşayan yavrularımızın İslam dünyasının mevcut ve gelecekteki durumunu kendi perspektiflerinden çizdikleri resimler de bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK Kudüs Programı kapsamında yıl boyunca uygulanan projelerin çıktılarına yine burada yer verildiğinin altını çizdi.
“SIFIR ATIK PROJESİ’NE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Bir diğer önemli etkinlik konusunun, yeşil ekonomide kadınların öncü rolü olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eşim Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin girişimleriyle başlatılan ve küresel bir nitelik kazanan Sıfır Atık Projesi’ne büyük önem veriyoruz. Yarın yapılacak olan ‘Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü Sıfır Atık Girişimi’ konulu panelde bu alanda çabalarımızın ve projelerimizin ele alınmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
“ÜYE ÜLKELERİMİZİ SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA DAHA FAZLA ORTAK PROJELER GELİŞTİRMEYE DAVET EDİYORUM”
İslam dünyasının ilerlemesi ve kalkınmasının, gençlerin çağın ihtiyaçlarına uygun biçimde niteliklerinin artırılmasına bağlı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde gençlerimizin dijital ortamlardan istifade ederken tehditlerden korunması fevkalade önemlidir. Siber saldırılar ve veri ihlalleri konusunda bilgi ve becerilerinin arttırılması noktasında her zamankinden daha müteyakkız olmalıyız. Siber saldırılara karşı koyma kapasitesinin ehemmiyeti, geçtiğimiz günlerde Lübnan’a gerçekleştirilen terör eylemlerinde açıkça görüldü” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından 18 ülkenin katılımıyla 17-19 Eylül’de Siber Güvenlik Yarışması gerçekleştirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmaya katılan tüm ülke takımlarını tebrik etti.
Yarışmada başarılı olan Azerbaycan, Mali, Pakistan takımlarını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üye ülkelerimizi siber güvenlik konusunda daha fazla ortak projeler geliştirmeye davet ediyorum. İslami, finans ve dijitalleşme alanlarında da önemli gelişmeler yaşanıyor. İslami finansın dijitalleşmesini desteklememiz, finansal sistemlerimizin daha adil, şeffaf ve erişilebilir olmasını sağlayacaktır. 40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı görüş alışverişinin temasının ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Ödeme Sistemlerinin Dijital Dönüşümü’ olmasını oldukça isabetli buluyorum” ifadelerini kullandı.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletler arasında Tercihli Ticaret Sistemi’nin, ortak çabalar neticesinde Temmuz 2022 itibarıyla yürürlüğe girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu teşkilatımız adına tarihî bir kazanım olarak görüyoruz. Sistemin genişletilmesi ve derinleştirilmesi çabalarına önem veriyoruz. Ev sahipliğimizde gerçekleştirilen Ticaret Müzakereleri Komitesi 3. Bakanlar Toplantısı’nı ve yürütülecek teknik çalışmaların, sistemin yeni alanlarla genişletilmesinde güçlü bir zemin oluşturacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Sisteme henüz taraf olmamış tüm ülkelere davetini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada şunu da ifade etmek isterim. İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezinin aktif şekilde çalışır hâle gelmesinden memnuniyet duydum. Merkezin üye ülkelerle daha fazla tanınması ve öncelikli bir adres olarak benimsenmesi için yapılacak çalışmalara, sizlerin de destek vermesini bekliyorum. Bir diğer önemli husus KOBİ’lerimizdir. İSEDAK KOBİ programıyla küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında iş ağları oluşturarak, ticaret hacmimizi arttırmayı hedefliyoruz. Henüz dâhil olmamış ülkeleri programa katılmaya davet ediyorum.”
“BU YIL 45 ÜLKEMİZİN FAYDALANICISI OLDUĞU 24 PROJEYİ DEVREYE ALACAĞIZ”
İSEDAK çalışma grupları kapsamında kalkınma için önem arz eden pek çok meselenin bu yıl geniş bir katılımla ele alındığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşılmasına yönelik 15 ülkemizde saha araştırmaları gerçekleştirildi. Üye ülkelerimizdeki kurumsal ve beşeri kapasitenin arttırılması amacıyla bugüne kadar 157 projeye destek verdik. Bu yıl da 45 ülkemizin faydalanıcısı olduğu 24 projeyi devreye alacağız. Ayrıca İSEDAK Kudüs programı kapsamında, bugüne kadar desteklenen proje sayısı 20’ye ulaştı. Politika tavsiyelerinin hayata geçirilmesi noktasında proje destek mekanizmalarından daha çok istifade edilmesinde fayda görüyorum” dedi.
“MÜSLÜMANLAR OLARAK ORTAK TEHDİTLER KARŞISINDA BİRLİK OLMAKTAN BAŞKA HİÇBİR KURTULUŞ YOLUMUZ YOK”
Bir hususu tekrar vurgulamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan ve diğer İslam coğrafyalarında yaşanan acılardan daha acı olan, Müslümanlar arasındaki anlamsız ihtilaflardır. Çevremizdeki tüm bu trajedilerin daha ağır, daha vahim tarafı, süregiden tepkisizliktir, suskunluktur, gereksiz bahanelerin arkasına sığınmaktır. Şunu çok iyi biliyoruz, şayet biz çözmezsek kimse bizim meselelerimizi çözemez, çözmek de istemez. Şayet biz ihtilaflar yerine kardeşliğimizi büyütmezsek başkaları bizim adımıza bunu yapmaz, yapamaz. Dünyada belki kendimizi tatmin edecek geçerli mazeretler bulabiliriz ama yarın ruzi mahşerde bütün o mazeretler hükümsüz olacaktır. Bir olmaktan, beraber olmaktan, Müslümanlar olarak tüm ayrılıklarımızı rafa kaldırıp ortak tehditler karşısında birlik olmaktan başka hiçbir kurtuluş yolumuz yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından İSEDAK Başkanı olarak konuşmacılara söz hakkı verdi.
Programda ayrıca, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı zulmü ve işgali anlatan görüntü izlendi, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi İmamı Bünyamin Topçuoğlu tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan program öncesinde ise Kudüs Sergisi’ni ziyaret ederek İSEDAK’a katılan heyet başkanlarıyla aile fotoğrafı da çektirdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.