Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi sağlık alanında sadece kendi vatandaşlarına hizmet etmekle kalmayıp küresel bir cazibe merkezi hâline dönüştürmekte kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Şehir Hastanesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında vatandaşları selamlayarak şehir hastanesi ile diğer yatırımların kente, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Bay bay Kemal, sen hayatında böyle hastane gördün mü? Senin SSK Genel Müdürü olduğun zaman hastanelerimizin hâli ortadaydı” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum gazeteci Savaş Ay’ın o dönemde hastanelerde yaptığı programlara dikkati çekti.
Söz konusu dönemde hastaların hastanelerde rehin kaldığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Hatırlıyorsunuz değil mi? Kimdi o zaman SSK’nın başında? Bay bay Kemal. Ya bunlara bu vatan teslim edilir mi? Affedersiniz beş koyunu güdemeyecek olanlara bu vatan teslim edilebilir mi? Hele hele az önce Önder (Aksakal) Bey’in ifade ettiği gibi kardeşlerim, Kandil’e bu ülke teslim edilir mi? Terör örgütüne bu ülke teslim edilir mi? İşte dün Diyarbakır’daydım. Diyarbakır’da, orada vatandaşlarımızın bize yakarışlarını gördüm. Ne dediler biliyor musunuz? ‘Başkanım ne olur bizi bunların eline bırakmayın’. Ya siz bizi bırakmadıktan sonra biz sizi bırakır mıyız? Biz bunların ne menem olduğunu biliyoruz. Ve Kandil bizim Diyarbakır annelerimizin yavrularını kaçırdı mı? Hatta Diyarbakır’da, bu şimdi Edirne’de olan bir Selo var ya, kardeşlerim 51 Kürt kardeşimizi bunlar öldürdü mü? Hatta bu gençlerin üzerinden arabayla geçtiler, bunları bu şekilde öldürdüler. Onlar da Kürt’tü, hani siz Kürtlere kadir kıymet biçiyordunuz, ne oldu? Kardeşlerim bunların derdi Kürt filan değil. Biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abaza’sıyla, Boşnak’ıyla tüm kardeşlerimizi yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü anlayışıyla seviyoruz. Bizde ayrım yok, bizde bölücülük yok.”
“ÜLKEMİZİN TÜM BÜYÜK ŞEHİRLERİNİ ŞEHİR HASTANELERİYLE DONATIYORUZ”
Deprem izolatörlü modern inşaatıyla her türlü imkâna ve birikime sahip olan bin 218 yatak kapasiteli Kocaeli Şehir Hastanesi ile iftihar ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin zenginlerine “Artık hastalarınızı Cleveland’a göndermeyin. İşte Cleveland burada. Doktorsa elhamdülillah doktorlarımız da onlardan geri değil” diye seslendi.
Kocaeli Şehir Hastanesinin modern binası ve personeliyle muhteşem bir hastane olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ülkemizin tüm büyük şehirlerini bunun gibi şehir hastaneleriyle donatıyoruz. Şimdi sırada İzmir var, İzmir’i de inşallah bayram öncesi yetiştirmeye çalışacağız. Orayı da açacağız. Bakınız, İstanbul’da Çam ve Sakura muhteşem bir hastane. 45 günde, o Kovid’in olduğu dönemde biz ne yaptık, Atatürk Havalimanı’na tuttuk Murat Dilmener Hastanesini yaptık, 45 günde. Feriha Öz Hastanesini Anadolu Yakası’nda yine 45 günde yaptık. Niye? Benim insanıma bu yakışır da onun için” ifadesini kullandı.
“SALGIN VE DEPREM DÖNEMLERİNDE BU HASTANELERİN NE KADAR HAYATİ ÖNEME SAHİP OLDUĞUNU HEP BERABER GÖRDÜK”
Türkiye’yi sağlık alanında sadece kendi vatandaşlarına hizmet etmekle kalmayıp küresel bir cazibe merkezi hâline dönüştürmekte kararlı olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın vatandaşlarımız sağlık hizmetleri için nereyi tercih ediyor, ülkesini tercih ediyor. Aynı şekilde yabancıların ülkemize olan ilgisi de giderek artıyor. Sağlık alanında kurduğumuz örnek altyapının, yaptığımız sistem reformunun, hâlen güçlendirmeyi sürdürdüğümüz insan gücünün kıymetini milletimiz gayet iyi biliyor. Buna karşılık muhalefet her gün yeni bir yalan ve iftira ile bu hizmetlere, bu eserlere saldırmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz haftalarda Hatay’da inşasına başladığımız hastanenin temelinden bir fotoğraf karesiyle kendi aklınca bizi ters köşe yapmak isteyen bir kendini bilmez vardı. İşte o hastane var ya inşallah 1-1,5 ay içinde hizmete girecek. Bakalım dalgasını geçtikleri temelin üzerinde yükselen hastane açıldığında bunu yapanlar çıkıp milletimizden özür dileme onurunu gösterebilecek mi? Biliyorsunuz CHP Genel Başkanı’nın kariyerinin önemli bir bölümü de şehir hastaneleriyle uğraşmakla geçti. Salgın ve deprem dönemlerinde bu hastanelerin ne kadar hayati öneme sahip olduğunu hep beraber gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yükünün altından devletinin gücü, kurumlarının kapasitesi ve insanlarının fedakârlığı sayesinde ayağa kalktığını vurgulayarak, “Sanıyorlar ki bu işler kendi kendine oluyor, kendi kendine yürüyor. Türkiye’nin 21 yılda elde ettiği demokrasi ve kalkınma kazanımlarına bakarak esip gürlüyorlar. Hâlbuki bu ülkede eser bırakmak, hizmet etmek öyle her babayiğidin harcı değildir. Şayet öyle olsaydı bizden önceki on yıllar boyunca Türkiye eser ve hizmet hasreti çekmezdi. Geçtiğimiz 20 yıla sığdırdığımız asırlık yatırımlar daha öncesinden yapılır, bugün Türkiye bambaşka bir yerde olurdu. Fakat eski Türkiye’nin düzeni buna uygun değildi. Arada rahmetli Menderes ve Özal gibi gayret sahibi liderler çıkmış olsa da düzen, ülkemizin geri bırakılması, milletimizin baskı ve zulümle potansiyelinden uzak tutulması üzerine kuruluydu. Biz işte bu köhne düzeni değiştirdik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin emanetini yere düşürmemek, mazlumların umutlarını diri tutmak için 21 yıldır her gün bu mücadeleyi verdiklerini anlatarak, “Unutmayın kaderin üstündeki kadere olan imanımızla önümüze çıkan hiçbir engele, kurulan hiçbir tuzağa, maruz kaldığımız hiçbir saldırıya aldırmadan yürüdük. Ne diyor şair; ‘Yürüyeceksin/ Millet yürüyecek arkandan/ Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan.’ Bu inançla gözümüzü hedeflerimizden bir an bile ayırmadık” dedi.
Her güne bunları yapmakla başladıklarını, her geceyi bu mücadele ile bitirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yeni bir mücadelenin içinde olduklarına değinerek, bu mücadelenin 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı’nın müjdesini millete, dostlara ve tüm insanlığa verme mücadelesi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, attıkları her adımda olduğu gibi Türkiye Yüzyılı vizyonunun da önüne türlü türlü engeller çıkartmak için çalışıldığını belirtti.
“ÜLKEYE VE MİLLETE HERHANGİ BİR VAATLERİ BULUNMUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ne yaptılar bunlar, bu muhalefet? 7’li bir masa kurdular. Kumar masası. Yetmedi PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütleriyle anlaştılar. O da yetmedi, emperyalistlerin ve tefecilerin desteğini aldılar. Dikkat ederseniz, bu koalisyonda her şey var. Ne ararsan bulunur, derde devadan gayrı. Ama milletin kendisi yok. Vizyon zaten yok. Program deseniz bunların aklı o kadarına zaten ermez. Proje diye ortaya koydukları şeylerin de yarısı yalan, yarısı yanlış konular. Bir kısmı da bizim zaten yaptığımız işler. Bunların yaptığı bir şey yok. Ne eğitimde ne sağlıkta ne adalette ne emniyette ne ulaşımda ne tarımda ne diplomaside ne uluslararası münasebetlerde bunların yaptığı bir şey yok. Dolayısıyla bunların ülkeye ve millete herhangi bir vaatleri bulunmuyor. Tek yapacakları iş ortaklarının altlarına birer cumhurbaşkanı yardımcılığı koltuğu çekmek, mavi boncuk dağıttıkları herkese bakanlık vermek. Kamudan atılan teröristleri yeniden devlete doldurmak. Hazineyi, tam takır edip ülkeyi yeniden işçi, memur ve emekli maaşı ödeyemez hâle getirmek. Bunlar geçmişte bunu yaptılar, hatırlayın. Bunları ödeyebilmek için Türkiye’yi tekrar ne yaptılar bunlar, eski hazinenin başındakiyle beraber işte şu anda bir sözcüleri var ya birlikte otelde kapalı kapılar arkasında IMF’le görüştüler.”
“Peki biz ne yaptık?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şu anda bu masanın etrafında olanlardan bir tanesi benim bir zamanlar bakanımdı. Hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi Davos’ta oturduk, IMF’nin başındakiyle konuşuyoruz. O şimdi 6’lı masanın etrafında olan kişi de o zaman benim bakanım. Dedim ki ben IMF’nin başındaki o zata, ‘Bak.’ dedim, ‘İkide bir Türkiye’ye adamlar gönderiyorsunuz. Türkiye’yi ben yönetiyorum. Siz değil. Siz taksitlerinizi almaya geliyor musunuz? Geliyorsunuz. Taksitinizi alıyor musunuz? Alıyorsunuz.’ 2013’e kadar devam ettik ve 2013’te bu ödemeyi bitirdik, IMF’yi Türkiye’den defettik ama CHP’ye sorarsan ne diyor? ‘IMF’le oturup konuşmak lazım.’ Ya o sizin işiniz. İşte 6’lı Masa. Rabbim size zaten bu fırsatı vermeyecek de. Biz IMF’yle değil, biz kendi kendimize yeteriz ve 23,5 milyar dolar olan IMF borcunu 2013’te sıfırladık. Bitti. O zaman Merkez Bankamızın rezervi de 27,5 milyar dolardı. Şimdi hamdolsun, 100 milyar doların üzerine Merkez Bankasının rezervi çıktı ve gümbür gümbür gidiyoruz. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar doların üzerine de Merkez Bankasının rezervi çıkmıştı. Şimdi yine onu yakalayacağız. Hiç endişeniz olmasın. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar, hiç endişe etmeyin.”
“BURASI BİR HUKUK DEVLETİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin, yaptıkları yatırımlar ve sağladıkları istihdamla ülkenin büyümesine katkıda bulunanları huzursuz ettiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, cumhurbaşkanlığında yapacaklarının bunlardan ibaret olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi çıkıp buna itiraz edecekler. Oysa bunların hepsi de kendilerinin söylediği işler. Ya bu kadar 10-11 tane büyükşehir belediyeniz var. Acaba ne yapıyorlar? Yaptıkları bir şey var mı? İstanbul’da yaptıkları bir şey var mı? Ankara’da yaptıkları bir şey var mı? İzmir’de yaptıkları bir şey var mı? Yapamazlar. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet İttifakı’nın “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Sürecinin Yol Haritası” başlıklı metnine işaret ederek, şunları kaydetti: “Şimdi bunlar bir şey yapıyorlar. Nedir o? ‘Her ortağa bir cumhurbaşkanı yardımcılığı vereceğiz.’ diye kendileri söylemedi mi? Daha şimdiden her gittiği yerde bakanlık dağıtmaya kendisi başlamadı mı? FETÖ’cülere ve PKK’lılara ‘Sizi devlete geri alacağız.’ diye kendileri söz vermedi mi? Düşünebiliyor musunuz? Burası bir hukuk devleti. Selo’yu çıkaracaklarmış. Çocuk katilini çıkaracaklarmış. Benim milletim, bu çocuk katilini dışarı çıkarma sözü verenlerle beraber olur mu? Bu Selo’yla beraber olur mu?”
14 Mayıs seçimlerine 28 gün kaldığını anımsatarak, “Durmak yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bay bay Kemal, ‘Yurt dışından 300 milyar dolar getireceğim.’ diyerek ülkeyi tefecilere kendisi pazarlamıyor mu? Ya sen devlet yönetmek nedir bilmezsin ya, anlamazsın ya… Kim sana bu sözü veriyor? Sen hangi makamdasın da şu anda tefeciler sana böyle bir parayı vereceğinin sözünü veriyor? Dünyada böyle bir şey var mı? Ya biz devlet yönetiyoruz devlet. 20 yıldır elhamdülillah bu devleti yönettik, yönetiyoruz. Peki sen bakkal dükkanı bile yönetmedin ya. Bu tefeciler 2 gün sonra alacakları için devletin gelirlerine el koyunca, işçi, memur ve emekli maaşlarını kim ödeyecek? Geçmişte öyle olmadı mı? Memurların maaşını ödeyemez hâle gelmediler mi? Yatırımcılar köşelerine çekildiğinde yeni teknoloji ve üretim tesislerini kim kuracak? Oralarda çalışmak için sabırsızlanan gençlerimize istihdamı kim sağlayacak? Bu listeyi uzatmak mümkün. Ama mesele, 14 Mayıs’ta milletimizin hangi siyaset dilini ve hangi siyasetçi modelini tercih edeceğidir. Bir yanda bizim eser ve hizmet siyasetimiz var, diğer yanda bay bay Kemal’in yalan, iftira ve yıkım siyaseti var. Bir tarafta ilkeler ve mefkûreler birlikteliği olan Cumhur İttifakı var, diğer tarafta tamamen proje mahsulü 7 ortaklı bir kumar masası var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar milletin ferasetine, irfanına, dirayetine hep güvendiklerini, hiç de hayal kırıklığına uğramadıklarını belirterek, “14 Mayıs’ta da milletimizin en doğrusunu yapacağına yürekten inanıyorum” dedi.
“Şimdi burada öyle bir ses verin ki Körfez’in dört bir yanından duymayan kalmasın. Hazır mıyız?” diyerek katılımcılara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kocaeli, 14 Mayıs’ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz? Kocaeli, 14 Mayıs’ta 21 yıllık kazanımlarımızı daha da ileri taşıyor muyuz? Kocaeli, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyor muyuz? Kocaeli, 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun” ifadelerini kullandı.
“TOPLAMDA 2,3 MİLYAR LİRALIK YATIRIMI ŞEHRE KAZANDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün şehir hastanesiyle birlikte kurumların ve belediyelerin tamamladığı çok sayıda yatırımın da açılışını yaptıklarını, eğitimde, sağlıkta, sosyal hizmetlerde şehre kazandırdıkları eserlerin resmî açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin yatırım tutarı 1,7 milyar lirayı geçen 40 farklı projesinin resmî açılışını yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca belediyenin hâlen yapımı süren yaklaşık 4 milyar liralık yatırımının daha olduğunu, onların da en kısa sürede hizmet vereceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez temizliği, Kartepe teleferiği, millet bahçesi, Gebze-Darıca metro hattı, tramvay hattı ve altyapı projelerinden oluşan bu yatırımları yakından takip ettiklerini dile getirdi.
Yine bugün Başiskele, Darıca, Derince, Dilovası, Gebze, Gölcük, Kartepe ve Körfez belediyelerinin yatırımlarını da hizmete açtıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece şehir hastanesi hariç diğer kurumlar ve belediyelerle birlikte toplamda 2,3 milyar liralık bir yatırımı şehre kazandırdıklarını belirtti.
Kocaeli’ye kazandırdıklarının bunlardan ibaret olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Son 20 yılda şehrimize bugünün rakamlarıyla 150 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Eğitimde 12 bin 877 yeni derslik inşa ettik. Gebze Teknik Üniversitesini faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda 17 bin 296 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 56 spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 4 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 2 bin 822 yataklı 20 hastane dâhil 89 sağlık tesisi kazandırdık. Şehir hastanemizi de bugün resmen hizmete açıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ kanalıyla Kocaeli’de sosyal konut, deprem konutu ve kentsel dönüşüm kapsamında toplam 25 bin konut projesini hayata geçirdik. Kentsel dönüşümle 13 bin bağımsız bölümü yeniledik. İlk Evim projemizle Kocaeli’ye 5 bin 200 sosyal konut yapacağız. İlk Arsa projemizle bin 500 konutluk arsa vereceğiz. İlk İş Yerim projemizle de 450 sanayi dükkanı inşa edeceğiz. Kocaeli’de toplam büyüklüğü yaklaşık 4 milyon metrekare olan 14 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunlardan 6’sını tamamlayıp hizmetinize sunduk. 4’ünün yapımı, 4’ünün projelendirme çalışmaları devam ediyor. Ulaştırmada -bakın burası çok önemli- 151 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini toplamda 374 kilometreye çıkardık. Avrupa’yı Asya ile buluşturan şehrimize İstanbul-İzmir Otoyolu’nu, Osmangazi Köprüsü’nü, Kuzey Marmara Otoyolu’nu kim yaptı? Yaparsa Cumhur İttifakı yapar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli’yi yüksek hızlı tren hatlarının merkezi hâline getirdiklerini söyledi.
Yapımı devam eden projeler tamamlandığında Kocaeli’nin ülkenin dört bir tarafına demir ağlarla bağlanmış olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze-Halkalı banliyö tren hattını tamamlayarak Gebze’yi Marmaray’la Boğaz’ın altından geçip Halkalı’yla buluşturduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Halkalı Yüksek Hızlı Tren projesini de hayata geçireceklerini dile getirdi.
Yapımı devam eden Gebze-Darıca metro hattını Marmaray’a ve Sabiha Gökçen metro hattına entegre edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehir Hastanesi tramvay hattını da bu yıl içinde bitirmeyi hedeflediklerini söyledi.
“HİZMETLERİMİZ ANLATMAKLA BİTMİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım ve ormanda Kocaeli’ye 2 baraj, 4 gölet, 3 sulama tesisi, 10 taşkın koruma tesisi, 5 hidroelektrik santrali inşa ettiklerini, 27 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, Kocaelili çiftçilere toplam 650 milyon lira tutarında tarımsal destek verdiklerini kaydetti.
Sanayi ve teknolojide 6 yeni organize sanayi bölgesi, bir endüstri bölgesi, 4 teknopark, 130 araştırma geliştirme merkezi ve 16 tasarım merkezi kurduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enerjide yaklaşık 765 bin doğal gaz abonesi olan ilimiz nüfusunun bugün yüzde 93’ü doğal gazdan faydalanıyor. Nereden nereye? Görüyorsunuz. Ne kadar özetlersek özetleyelim hizmetlerimiz anlatmakla bitmiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan yaklaşık 8 ay önce Kocaeli’ye geldiğimde sizlere, ‘Sandık başına giderken lütfen karşınıza çıkan adaylara şu gözle bir bakın.’ demiştim. ‘Bu isimlerden hangisi ülkenin sorunlarını çözebilir?’ diye sormuştum. ‘Bu isimlerden hangisi ülkeyi bölgesel ve küresel mücadelelerden başarıyla çıkartabilir?’ diye sormuştum. ‘Bu isimlerden hangisi evlatlarımıza daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir gelecek bırakmamızı…’ İşte seçimin arifesinde cumhurbaşkanı adayı olarak şu anda karşınızdayım. Cumhur İttifakı’nın milletvekilleri olarak karşınızdayız.”
Şimdi aynı soruları yine sorduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu soruyu sadece size değil, milletimizin tamamına soruyorum. Kardeşlerim, işte adaylar, işte başarılar, işte vizyonlar, işte sandık, işte Cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz Türkiye Yüzyılı’nı kime emanet edersiniz? Gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edersiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Ülkenizin siyasi, ekonomik, askerî, diplomatik gücüyle dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenirsiniz? Lütfen bu soruların cevabını aklınıza ve vicdanınıza danışarak verin, kararınızı ondan sonra belirleyin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonunun sadece lafla olmadığını ispatladıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “TOGG’u gördünüz değil mi? Beğendiniz mi? TCG Anadolu’yu gördünüz değil mi? Nasıl buldunuz? İHA’ları beğendiniz mi? SİHA’ları beğendiniz mi? Akıncı’yı beğendiniz mi? Kızılelma’yı beğendiniz mi? Gümbür gümbür gidiyoruz. Daha da yapacağız. Daha güzellerini yapacağız. Çünkü bu millete bunlar yakışır. Onun için bu seçim, Türkiye’ye 21 yıldır eser ve hizmet üretenlerle, 21 yıldır laftan başka hiçbir icraatları olmayanların seçimidir. Ülkeyi yönettiğimiz sürece kimi alanlarda belki eksiklerimiz olabilir, hatalarımız olabilir. Hepsine de eyvallah. Ama ülkemizin kalkınması, büyümesi, gelişmesi için gece gündüz çalıştığımızı kimse inkâr edemez. Şimdi hazır mısınız? Öyle bir haykıralım ki ekranları başında izleyenler bunu duysun. Şöyle kaldıralım ellerimizi. Şu muhteşem kalabalığı görünce… Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Burada olduğu gibi kardeş olacağız. Milletimizin güvenliği, huzuru, refahı için canımızı dişimize takarak mücadele ettiğimizi evelallah kimse görmezden gelemez.”
Şimdi Kadir Gecesi ile müşerref olunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim Kadir Gecemizi âlem-i İslam’ın ve ülkemizin hakkında hayırlara vesile eylesin. Arkasından Ramazan Bayramı’yla müşerref oluyoruz. Rabbim Ramazan Bayramı’nı da bayram gibi kutlamayı bizlere nasip etsin. Ardından 14 Mayıs geliyor. 14 Mayıs’ı da inşallah bayram gibi kutlamayı bizlere nasip etsin. Durmak yok” temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından beraberindekilerle hastaneye girerek incelemelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.