Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri mitinginde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapana kadar durmadan çalışacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kayseri mitingine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında Kayseri’yi ve Kayserilileri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 ay sonra bir kez daha bu kenti görmenin bahtiyarlığı içinde olduğunu söyledi.
“Kayseri’yi görüp de gururlanmamak mümkün mü? Sizlerin şu sevdasını, şu aşkını görüp de duygulanmamak mümkün mü? Kayseri gibi yoldaşı, Kayserili gibi kardeşi olanın evelallah sırtı yere gelmez. Rabb’ime, şahsıma sizlerle yol yürümeyi nasip ettiği için bizlere Kayseri’ye ve Kayseriliye hizmet etme imkânı verdiği için hamdediyorum. Allah sizi nazardan, kem gözlerden korusun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’yle ilgili bir de şiir okudu.
Yola çıkarken ilk mitingi yine Kayseri’de yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’yle yol arkadaşlıklarının farklı olduğunu dile getirdi.
“DEPREM KONUTLARININ İNŞASINA SÜRATLE BAŞLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerini ve artçı sarsıntıları yakından hisseden Kayseri’ye geçmiş olsun dileklerini iletti.
Depremden sonra afetzedelerin en fazla göç ettiği illerin başında Kayseri’nin geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri Büyükşehir Belediyesine deprem bölgesinde büyük bir gayret ortaya koyduğu için teşekkür etti.
Kentin yaklaşık 50 bin depremzedeye en güzel şekilde ev sahipliği yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “millet olmanın, kaderi ve kederi bir olmanın ne manaya geldiğini gösteren” Kayseri halkına teşekkürlerini sundu.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile beraber tüm belediyeleri de tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’nin kardeş şehri Kahramanmaraş’a zor günlerinde destek verdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketini yaşamış, 50 bini aşkın insanımızı toprağa vermiş olsak da devlet millet el ele yaralarımızı sarıyoruz. Yıkık ve acil yıkılacak binaların enkazını kaldırdık. Deprem konutlarının inşasına süratle başladık. Durmuyoruz, çalışıyoruz. Toplam 837 bin 500 çadırın ve 100 bin konteynerin kurulumunu yaptık. İnşa süreci başlayan konut ve köy evi sayısında 141 bin 300, temeli atılan konut ve köy evi sayısında ise 58 bin 630 rakamına ulaştık” diye konuştu.
“DEPREMİN İZLERİNİ TAMAMEN SİLİNCEYE KADAR SAHADA OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Resmî rakamla Kayseri mitingine 135 bin kişinin katıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay bay Kemal, bak Kayseri ne diyor?” dedi.
“14 Mayıs’ta da bunlara bu cevabı verecek miyiz, buna hazır mıyız?” sorularına alandakilerin hep bir ağızdan verdiği “evet” cevabının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah sizlerden razı olsun” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şov ve istismar için deprem bölgesine gidenler, ne yazık ki onlar sırtını dönse dahi, biz depremin izlerini tamamen silinceye kadar sahada olmayı sürdüreceğiz. Depremzedelerimiz gönüllerini ferah tutsun, Allah’ın izniyle onları asla sahipsiz bırakmayacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde ve sellerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi ve “Rabb’im bizleri her türlü afetten, musibetten muhafaza eylesin diyorum” dedi.
“ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK DEMOKRASİ VE KALKINMA HAMLELERİNE BERABER İMZA ATTIK”
“Bizim kumaşımız, milletimizin kumaşıdır. Bizim hamurumuzu milletimiz karmıştır. Bizim aşkımız, milletimizin aşkıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seyrani’nin “Aşkın ipliğiyle dikilen dikiş kıyamete kadar sökülmezmiş” dizelerini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “İşte biz de Kayseri’yle birbirimize o sökülmez aşkın ipiyle bağlıyız. Biz Kayseri’yle sadece yol arkadaşı değil, sizinle kader arkadaşıyız. 2002’den beri tüm mücadeleleri beraber verdik. Zorlukların üstesinden beraber geldik. Vesayet teşebbüslerine beraber direndik. Terör örgütlerinin saldırılarını beraber püskürttük. 15 Temmuz’da millî iradeyi beraber savunduk. Türkiye’ye son 20 yılda, önceki 80 yıldan daha fazla hizmeti beraber yaptık. Ülkemizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerine beraber imza attık. Daha önce hayal dahi edilemeyen nice projeyi, nice muhteşem eseri beraber kazandırdık.”
“2013’TE IMF’Yİ BİR DAHA TÜRKİYE’YE UĞRAMAMAK ÜZERE GÖNDERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün millî geliri yaklaşık 1 trilyon dolara ulaşan bir Türkiye varsa, yıllık 36 milyar yerine 255 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye varsa, tarımsal gayri safi hasılası 407 milyar lirayı geçen bir Türkiye varsa… Merkez Bankası rezervi 27,5 milyar dolardı, şimdi 115 milyar dolara ulaştı. IMF’ye borcumuz neydi hatırlayın, 23,5 milyar dolar. Şimdi burada bir şey söyleyeceğim. Davos’tayız, bebecan o zaman benim bakanım, IMF Başkanı’yla konuşuyoruz, IMF Başkanı diyor ki, böyle böyle siyaseten bizi idare edeceklermiş. Dedim ki ‘Siz alacaklarınızı tahsil ediyor musunuz?’, ‘Ediyoruz.’ ‘Ama Türkiye’nin Başbakanı benim, sen değilsin. Türkiye’nin siyasetine ben yön veririm ben.’ Tabii bebecan kızardı, bozardı, böyle şeylere alışık değiller. 2013’te IMF’yi bir daha Türkiye’ye uğramamak üzere gönderdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP’nin sözcüsü aynı zamanda Merkez Bankasında bir ara görev yapan kişi, bunlar beraber otellerin lobilerinde ne yaptılar, IMF ile görüştüler. Neymiş, IMF’den borç almamız lazımmış. Hadi oradan, bizim buna ihtiyacımız yok. 2013’ten beri bir kuruş almadık, ne oldu, ne kaybettik? Hiç. Onunla birlikte 27,5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervimiz de şu an itibarıyla 115 milyar dolara çıktı. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara da çıkmıştık. Yeniden o rakamları yakalayacağız. İstihdamını 32 milyon sınırına getiren, yıllık 51,5 milyon turist ağırlayan, turizm geliri her yıl artan bir Türkiye varsa, depreme rağmen emeklisini, işçisini, memurunu enflasyona ezdirmeyen ekonomisiyle bir Türkiye gerçeği varsa bunu sizlerle birlikte sırt sırta vererek başardık.”
“20 SENE ÖNCESİNİ HATIRLAYANLAR ÜLKEMİZİN NEREDEN NEREYE GELDİĞİNİ GÖRÜYOR”
Alandakilere, AK Parti’nin bugüne kadar Türkiye’ye kazandırdığı eser ve hizmetlerin videosunu izlettiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Detaya girsek saatler, günler sürecek tüm bu işleri beraber yaptık. Bu başarıda Tayyip Erdoğan kadar Kayserili sanayicinin, çiftçinin, tüccarın, ev hanımının, memurun, işçinin de alın teri var. Bu başarıda AK Parti kadar Türkiye ortak paydasında buluştuğumuz Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımızın da katkısı var. Bu başarıda hangi siyasi görüşe, mezhebe, kökene mensup olursa olsun ‘önce ülkem’ diyen tüm vatandaşlarımızın emeği var. Bu başarıda son 21 yıldır dualarını ve desteklerini bizden esirgemeyen herkesin, tüm kardeşlerimizin payı var. Bu başarı sadece bizlerin değil 85 milyonun tamamının başarısıdır” ifadelerini kullandı.
14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nin ardından eser ve hizmetlere yenilerini ekleyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapana kadar durmadan çalışacağız. Bunu da son 21 yıldır olduğu gibi yine hep birlikte gerçekleştireceğiz. Biliyorsunuz yurt dışında oy verme işleri 27 Nisan’da başladı, 9 Mayıs’a kadar devam ediyor. Yurt dışında çok ciddi sayıda Kayserili kardeşim var. Sandıklar kapanmadan mutlaka onlara ulaşmalıyız. Bu kritik dönemde, ana vatanlarına sahip çıkmalarını isteyeceğiz. Cumhurbaşkanlığında şahsımıza, milletvekilliğinde Cumhur İttifakı’na desteklerini talep edeceğiz. Bu meseleyi hâllettikten sonra 14 Mayıs’a kadar Kayseri’de çalışacağız. Buraya gelemeyen eşimizin, dostumuzun veya komşumuzun kapısını çalacağız. Benim selamımı söyleyecek, kırgınlık, kızgınlık, küskünlük varsa gönlünü alacak, Türkiye Yüzyılı için oyuna talip olduğumuzu söyleyeceğiz. 2002’den beri nasıl sandıktan önce işi bitirdiysek, 14 Mayıs’ta da aynısını yapacağız.”
Alandakilere yönelttiği, “Kayseri, 14 Mayıs’ta ‘durmak yok yola devam’ diyor muyuz? 14 Mayıs’ta ‘doğru adımlarla yola devam’ diyor muyuz? 14 Mayıs’ta ‘Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi’ diyor muyuz? Bunun için 14 Mayıs’a kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz? Bu PKK’ya, HDP’ye, dağdakilere gereken cevabı 14 Mayıs’ta veriyor muyuz?” sorulara, “Evet” cevabını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kale içeriden fethedilir. Kaleyi içeriden fethedecek olanlar kimler? Hanımlar, size inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, elini vicdanına koyan herkesin hizmet aşklarını takdir ettiğini belirterek, “20 sene öncesini hatırlayanlar ülkemizin nereden nereye geldiğini görüyor. Artık dünya standardında yollara, hastanelere, havalimanlarına, tünellere, görenlerin hayranlıkla baktığı köprülere sahibiz. Artık Avrupa’nın bile ötesinde bir sağlık sistemine, sosyal güvenlik sistemine, dijital altyapıya, elektronik devlete sahibiz. Artık kendi alanında dünyanın en gelişmiş teknolojileriyle donatılmış İHA’lara, SİHA’lara, Akıncı’lara Kızılelma’lara, ANKA’lara sahibiz” ifadelerini kullandı.
“SAYISIZ PROJEYİ DEVREYE ALDIK”
Türkiye’nin tüm imkânlarını günden güne geliştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “CHP’li kardeşlerimize sormak lazım, bu bay bay Kemal ne yaptı? CHP’li belediyelerde ne yaptınız? İzmir’de, İstanbul’da, Ankara’da ne yaptınız? Onlar musluk açar, musluk kapar. Bay bay Kemal ve ortakları, inanın elleriyle kalp işareti yapmaktan bile aciz. Biz sayısız projeyi devreye aldık. Eserlerimizle hamdolsun Türkiye’de ses verdik. Gençlere ulaşmanın, gençlerimizi gerçek anlamda sevmenin nasıl olacağını gösterdik. Donanmamızın amiral gemisi TGC Anadolu’yu ordumuza teslim ettik. İstanbul’da yüzlerce kişi TCG Anadolu’yu gezdi. Şimdi ardından İzmir’e gönderdik. Şu anda İzmir’de. İzmir’de de yüzlerce kişi şu anda TCG Anadolu’yu geziyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay bay Kemal, Kayseri’de ‘Katarlılara sattılar.’ yalanını attığı fabrikada yeni nesil Fırtına obüslerini ve Altay tankımızı ürettik. Adamın işi gücü yalan. CHP’li kardeşlerim de bu adamın bu yalanlarına uyuyor. Eser ortada. Ziya Paşa ne diyor? ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Şimdi bu hafta başında millî muharip uçağımız KAAN’ı hangardan çıkardık” şeklinde konuştu.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yakıt çubuklarının gelmesiyle Türkiye’nin resmen nükleer güce sahip ülkeler ligine yükseldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Muhalefetin ‘fasa fiso’ dediği Karadeniz doğal gazını milletimizin evine kadar getirdik. Kayseri’nin kışı inşallah artık eskisi kadar meşakkatli geçmeyecek. Faturalar gelmiştir, bu ay doğal gaz ücretsiz. Bir sene boyunca da benim Kayserili vatandaşım 25 metreküp doğal gazı ücretsiz kullanacak. Bir yıl boyunca mutfaklarda inşallah bayram olacak? Özellikle hanım kardeşlerime hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Bitmedi, etrafımızda doğal gaz ve petrol fışkırırken yıllarca bundan mahrum kaldık. Emekliye, işçiye, memura, gençlere, kadınlarımıza harcayacağımız 100 milyarlarca doları maalesef yabancı ülkelere fatura olarak ödedik. Artık bu para başkalarına gitmeyecek, milletimizin cebinde kalacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Peki, bu parayla ne yapacağız? Bir müjde daha veriyorum. Aile ve Gençlik Bankası kuracağız ve buranın gelirinin belli bir miktarını bu bankada rezerv edeceğiz. Sapkın akımlar karşısında aile kurumunu güçlendireceğiz. Mesela ev hanımlarımızı, primlerinin üçte birini buradan ödeyip emekli ederek kendi gelirlerine kavuşturacağız. Gençlerimizin eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğe her adımlarında hibe ve kredi destekleriyle yanlarında olacağız. Kayserili gencimiz evlenmek istediği zaman gidecek 2 yılı ödemesiz, 48 ay vadeli, faizsiz 150 bin lira kredisini alacak düğününü yapacak. Kendi işini kurmak isteyen gençlerimiz, bir kısmı hibe, bir kısmı uygun şartlarda kredi olmak üzere belli bir kaynağı yanlarında bulacak. Aile ve Gençlik Bankamızın şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cudi-Gabar bölgesinde keşfedilen petrol rezervine atıfta bulunarak, “Günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol rezervi bulduk. Kuyumuza, bölücü örgütün daha gencecikken alçakça katlettiği şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın’ın ismini verdik. Karadeniz’deki doğal gazımızın kalitesi hamdolsun çok iyiydi. Gabar’daki petrolümüz de Kayseri’nin dillere destan üzüm pekmezi kıvamında. Gerçekten çok temiz, gravitesi iyi, ülkemizin günlük ihtiyacının onda birini karşılayacak önemli bir kaynağa sahip olduk” diye konuştu.
“MİLLETİMİZE VERECEK DAHA ÇOK MÜJDEMİZ VAR”
Kuaför, manav, bakkal, tesisatçı, pazarcı gibi küçük esnaflara da bir müjde vermek istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küçük esnaflarımızın prim ödeme gün sayısını SSK’lılarla eşitleyerek 7 bin 200 güne indiriyoruz. Yeni dönemde yapacağımız ilk işlerden biri olacak bu çalışmadan inşallah 1 milyon küçük esnafımız faydalanacak. Tüm esnaf kardeşlerimize hayırlı olsun diyorum. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yapmıyoruz. Bizim ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz, milletimize verecek daha çok müjdemiz var” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti hükûmetlerince 21 yılda yapılanların ve gelecek dönemdeki 5 yıllık hedeflerinin yer aldığı videoların yayınlanmasının ardından, şunları kaydetti: “Kardeşlerim sizlere 21 yıllık karnemizi gösterdik, 5 yıllık hedeflerimizi de söyledik. Bizim sözümüz öyle adı yalancı çobana çıkmış bay bay Kemal’in ‘sana söz’üne benzemez. Ne diyor? Sana söz. Ya sen bugüne kadar verdiğin sözün hangisini tuttun? İşçiler atılmayacak dedin. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde kapıya koydun, İzmir’de, belediyede işçileri kapıya koydun, Ankara’da kapıya koydun. Yahu hangi sözün? Sende doğruluk diye bir şey var mı? Dürüstlük diye bir şey var mı? Hayatın yalan hayatın. Şimdi gene yalan üstüne yalan.”
“Biz söz verince unutmaz, onu takip eder, hayata geçirir sonra da millete hesap veririz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Son 21 yıldır yaptıklarımız 5 senede yapacaklarımızın teminatıdır. Diğer sözlerimizi nasıl tuttuysak sizlerin desteği ve duasıyla inşallah bunları da gerçekleştireceğiz. Karşımızdaki koalisyonun ise böyle bir derdi ve vizyonu yok. Vaat diye millete sıraladıklarına kendileri bile inanmıyor. Belediyelerindeki işçilerin maaşlarını taksit taksit anca ödüyorlar. Çıkmış bir de ’emekliye şunu vereceğim, memura bunu vereceğim’ diyor. Daha ağzı süt kokan torununu SGK’lı yapan birisi utanmadan millete hak, hukuk, adalet dersi veriyor. Ağzı süt kokan torununu sigortalı yapıyor ya. Kim, bay bay Kemal. Bize ve ailemize attığı iftiranın haddi hesabı yok. Sonra buralarda ahlaktan dürüstlükten, erdemden, kul hakkı yememekten bahsediyor. Şimdiye kadar istikrarlı olduğu tek konu var. Meydanlarda verdiği sözlerin hiçbirini tutmaması.”
“GÜÇLÜ AİLENİZ OLURSA GÜÇLÜ MİLLETİNİZ OLUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal’in partisini marjinal örgütlerin, mezhep fanatiklerinin, LGBT savunucularının, milletin inancına, orta çağ karanlığı diyen edepsizlerin manda ve himaye heveslerinin yuvası hâline dönüştürdüklerini” ifade ederek şunları söyledi: “CHP LGBT’cidir, İYİ Parti LGBT’cidir, HDP LGBT’cidir. Diğerlerinden aykırı bir şey duydunuz mu? Onlar da LGBT’ci. Ama LGBT, AK Parti’nin semtine uğrayamaz, MHP’nin semtine uğrayamaz, Cumhur İttifakı’nın semtine uğrayamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Aile bizde kutsaldır. Güçlü aileniz olursa güçlü milletiniz olur. Eğer güçlü aile olmazsa çürük bir milletle karşı karşıya kalırsınız.”
Millet İttifakı’na yönelik, “Kayseri’ye gelince ne yapıyor bunlar? Milliyetçi maskesi takıyor. Van’a ve Ağrı’ya gidince bölücü örgütün uzantılarıyla kol kola miting düzenliyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Burada bayrak, vatan edebiyatı yapıyor, başka yerlere gidince ‘Selo’ya özgürlük’ diyor. Kim bu Selo? Diyarbakır’da benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan ahlaksız. Şimdi kendisini ziyaret ediyorlar, ‘biz gelince Selo’ya özgürlük’ diyor bay bay Kemal. Benim milletim 14 Mayıs’ta size yol vermeyecek ve Cumhur İttifakı, AK Parti, Erdoğan, iş başında olduğu sürece de siz Selo’yu, meloyu çıkartamazsınız. Herkese duymak istediğini söyleyen, kelimenin tam anlamıyla bir nabza göre şerbet ittifakıdır bu koalisyon. Bu ittifakta ilke yok, kırmızıçizgi yok, hassasiyet yok, devletin ve milletin bekasına dair hiçbir duruş yok. Proje ve vizyon zaten yok. Peki, bunların yerine ne var? Bolca yalan var, palavra var, sahte gülüş var, maske var, renkten renge girme alışkanlığı var. Dün kara çaldığına, eleştirdiğine bugün sahip çıkma yüzsüzlüğü var. Tabii bir de bol bol bölücülere ve FETÖ’cülere verilmiş sözler var.”
“MİLLETİMİZE SORUMLULUĞUMUZUN GEREĞİ OLARAK BU MESELEYİ SONUNA KADAR TAKİP EDECEĞİZ”
“Amerika’daki hamburgercide yenen büyük lokmalar var, o lokmalar kimlerle paylaşıldı?” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölücü örgütün uzantılarına verilmiş tehlikeli tavizler var. Her gün terör örgütünün bir elebaşı veya sözcüsü çıkıyor, bay bay Kemal için açıkça oy istiyor. Kardeşlerim şu Avrupa, Fransa’sı, Almanya’sı, İngiltere’si, acaba bu kardeşinize niye saldırıyor? Türkiye’yi sevdikleri için mi, Türkiye’de beklediklerini bulamadıkları için. İnşallah 14 Mayıs’ta bu sandıkları onlara, mezar etmeye var mıyız? FETÖ’cüler yurt dışında, bay bay Kemal’in parti delegesi gibi koşturuyor. Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergiler zaten bunun için çalışıyor. Tüm bunlar ayan beyan ortadayken ne bay bay Kemal ne de ortakları bu kepazeliklere hiçbir tepki göstermiyor. Hadi bay bay Kemal’i anlıyoruz. Onun diyet borcu var, istese de konuşamaz. Koalisyonun milliyetçilik iddiasındaki ortağı Meral Hanım niye susuyor? Ha söyle bakalım. LGBT’yle ilgili ne söyledin bugüne kadar? Bir ona bir bana diyerek oy istediği adaylarının bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla ne pahasına anlaştığını niçin açıklamıyor? Yasin Börü ve 51 insanımızın katillerini azmettiren Selo’nun bay bay Kemal’e oy dilenmesinin sebeplerini niçin izah etmiyor? Bunlar şecaat arz ederken sirkatin söyleyenlerden.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bay bay Kemal önceki gün çıkmış, 10 yıl sonra, ’17-25 Aralık girişimindeki her şey montajdı’ diyor. Şimdi ben bu iftiracıya Kayseri’den soruyorum. Madem montaj olduğunu, iftira olduğunu bal gibi biliyordun, niçin bunları meydan meydan millete dinlettin? Madem yalan olduğunu, uydurma olduğunu biliyordun, niçin aylarca Meclis kürsüsünde o yalanlar üzerinde tepindin. Madem 17-25 Aralık’ın FETÖ’nün bir kumpası olduğunu biliyordun, bu darbe girişimine neden ortak oldun? Seni bu yalan ve iftira furyasına öncülük etmeye kim zorladı? Seni bu çamur siyasetine kim bulaştırdı? Hangi örgüt bulaştırdı? 15 Temmuz destanına ‘kontrollü darbe’ diyerek lekelemeni senden kimler istedi? Bay bay Kemal’in artık bu sorulara cevap verme vakti gelmiştir. Bay bay Kemal bu millete ve Türk siyasetine bir iyilik yapmak istiyorsa, çıkmalı üzerindeki şüphe bulutlarını cesaretle kaldırmalıdır. Şayet gerçekten helalleşmek istiyorsa önce buradan başlamalıdır. Biz ülkemize ve milletimize, sorumluluğumuzun gereği olarak bu meseleyi sonuna kadar takip edeceğiz.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde yaşananlarla bazı CHP ve HDP’lilerin terör örgütü PKK ve özerklik söylemlerinin yer aldığı görüntüleri izleten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’nin bu partilere milletvekilliği vermeyeceğini söyledi.
Terör örgütü PKK’yı ancak kendilerinin vuracağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve “yandaşlarının” “arkamızda PKK var” diyenlerle gezdiğini belirterek, Kayseri’nin, yerli ve millî duruşunu 14 Mayıs’ta yeniden göstereceğini ifade etti.
“SON 21 YILDA KAYSERİ’YE 83 MİLYAR LİRAYI AŞKIN YATIRIM YAPTIK”
Kayseri’nin lokomotif şehirlerden biri olduğunu, ne kadar güçlü ve müreffeh olursa Türkiye’nin de o derece güçlü ve müreffeh olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yılda Kayseri’ye 83 milyar lirayı aşkın yatırım yaptıklarını bildirdi.
Eğitimde, sporda, sosyal yardımlarda, sağlıkta şehre çağ atlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşa ettikleri Kayseri Şehir Hastanesinin bölge için de önemli bir eser olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay bay Kemal TOKİ’nin 22 yılda 500 bin konut yaptığını söylemiş. TOKİ, 18 bin 836 Kayseri’de olmak üzere, Türkiye genelinde 1,2 milyon konut inşa etti bay bay Kemal. Kayseri’de 2 bin 71 konutun yapımı sürüyor. Şimdi de İlk Evimle 4 bin 585 yeni konut yapıyor. İlk İş Yerimle 214 iş yeri inşa ediyor. İlk Arsamla altyapısı hazır 25 bin arsa veriyoruz. Şehrimizde riskli 4 bin 600 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik” dedi.
Kayseri’de 4 millet bahçesinden 2’sinin yapımının, 2’sinin ise projelendirme çalışmalarının devam ettiğini, 83 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 652 kilometreye çıkardıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşası devam eden yolların bir kısmını bu yıl, bir kısmını da gelecek yıl tamamlayacaklarını aktardı.
Kapadokya turizmine katkı sağlayacak Ürgüp-Soğanlı yolunu yatırım programına aldıkları bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, demir yollarında Kayseri’nin Yerköy üzerinden Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattına bağlanacağını, Kayseri Boğazköprü Lojistik Merkez Projesi’nin birinci etabının tamamlandığını, ikinci etabın yapımına başlandığını, gelecek yıl buranın da tamamlanacağını bildirdi.
“KAYSERİ’Yİ HER ALANDA İLERİYE TAŞIMAK BİZİM ASLİ GÖREVİMİZ”
Kayseri Havalimanı’na yapılan yeni iç ve dış hatlar terminal binasıyla apron inşasını bu yıl içinde tamamlayarak açmayı planladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarım ve ormanda 3 bin dekar araziyi sulayacak Develi Köseler Barajı ile Sarız Fettahdere Barajı’nın inşası sürüyor. Sanayi ve teknolojide 2 teknopark 17 araştırma geliştirme merkezi ve tasarım merkezi kurduk. Yeni bir organize sanayi bölgesi daha kuracağız. Enerjide Felahiye, Özvatan, Pınarbaşı ve Sarız’a doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz. Kayseri’yi her alanda ileriye taşımak bizim asli görevimiz ve bunu sürdüreceğiz. Bunun için 14 Mayıs çok önemli. Ben, Kayseri’den yeni bir müjde bekliyorum. Ben, Kayseri’den bir rekor bekliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandil’dekilerin milleti yok, bayrağı yok, ezanı yok, dini yok ama benim Kürt kardeşlerimi tenzih ederim. Bunlar Diyarbakır annelerinin yavrularını kaçıranlar değil mi? Hâlâ onları Kandil’de taciz edenler değil mi? Buradan haykıralım ki iyi duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız. İri olacağız. Diri olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının öncesinde, kürsüye eşi Emine Erdoğan ile çıkarak vatandaşları selamladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40. İSEDAK Toplantısı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. Toplantısı Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya ile Avrupa’yı birleştiren, kültürel mirası ve zengin tarihiyle medeniyetin müşterek değerlerinin sembolü olan kadim şehir İstanbul’da katılımcıları misafir etmenin, İSEDAK Başkanı olarak kendisi için mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.
İslam dünyasının en önemli ekonomik ve ticari iş birliği platformu olan İSEDAK’ın 40. oturumu münasebetiyle bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada alınacak kararların, çıkacak sonuçların, bütün İSEDAK üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum. Sözlerimin hemen başında ev sahipliğimizde üye ülkelerimizin de desteğiyle İslam dünyasının kalkınma meselelerine yönelik program ve projeleri hayata geçiren bu kıymetli komitenin inşasında çok emeği olan Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ı ve dönemin diğer devlet büyüklerini rahmetle yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride bırakılan 40 yıl boyunca İSEDAK’ın kurumsal yapısının güçlendirilmesine katkı veren, bu çatı altında gayret gösteren tüm herkesi şükranla andığını söyledi.
Bu süreçte nice sıkıntıların, nice zorlukların üstesinden geldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayal denilen, olmaz denilen, hatta birçok alanda imkânsız görülen nice başarıya beraberce imza attık. Bu platform zemininde ticari ve ekonomik münasebetlerimizi ileriye taşıdık. Şunu büyük bir kıvançla ifade etmek isterim ki bugün 40 yıl öncesine kıyasla her alanda çok iyi bir seviyedeyiz. İnşallah gelecek yıllarda çok daha iyi yerlerde olacağız. Niyetimiz hayırdır, Allah’ın izniyle akıbetimiz de hayrolacaktır. ‘Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin’ diyor, gayretlerimizi hayra tebdil etmesini Rabb’imden niyaz ediyor, bunun için tüm kalbimle dua ediyorum” diye konuştu.
“İSLAM COĞRAFYASI KAN, GÖZYAŞI VE ZULÜMLE ANILIR HÂLE GELDİ”
Son toplantıdan bu yana tüm insanlık ve özellikle Müslümanlar için, ağır imtihanlarla dolu bir yıl geçirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İslam coğrafyası, tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve zulümle anılır hâle geldi. Son asrın en vahşi soykırımlarından biri hemen yanı başımızda Gazze’de yaşandı ve yaşanıyor. İsrail’in 3 ay önce Gazze’ye yönelik saldırısıyla başlayan katliamlarda 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü. Yine aynı saldırılarda 100 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehit ve yaralılarımızın 3’te 2’sini kadın, çocuk ve bebekler oluşturuyor. 360 kilometrekarelik daracık bir alana hapsettikleri 2 milyon insanı susuz, gıdasız, ilaçsız bırakıp sonra da ölümlerini sadece seyrettiler. Biz bu toplantıları yaparken dahi şu an Gazze’de ve Lübnan’da ümmetin çocukları ölmeye, yetim ve öksüz kalmaya devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’nın ortasında kurulan imha kamplarını gölgede bırakacak bir vicdansızlığa önce Gazze’de, son 6 haftadır da Lübnan’da hepimiz şahitlik ediyoruz.”
“SİYONİST REJİM VE DESTEKÇİLERİ 13 AYDIR HER TÜRLÜ ZULMÜ YAPTILAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 13 ay boyunca Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında çokça acı, hüzün, katliam ve cinayet gördüklerini söyledi.
Bu süreçte, “Bir insan bunu nasıl yapabilir, bir insan nasıl bu kadar alçalabilir ve alçaklaşabilir” diye sorguladıkları sayısız habere rastladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Henüz 1-2 yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef tahtası olarak kullanılması gibi barbarlıklarla yüreklerimiz dağlandı. Tüm bunlarla birlikte Gazze’de kahramanlıklar gördük, yiğitlik gördük, vatan sevgisinin ne demek olduğunu hep beraber gördük. Batılı güçlerin sınırsız askerî, diplomatik ve siyasi desteğini arkasına alan, gözü dönmüş bir ölüm makinesi karşısında Gazze’nin aslanlarının nasıl kahramanca direndiğini gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız, Filistin halkı 13 ayda 50 bin şehit verdi. Lübnanlı kardeşlerimiz aynı şekilde çok sayıda evladını kurban verdi. 13 ay boyunca yaşamadıkları acı, zorluk, çile, zulüm neredeyse kalmadı. Ama buna rağmen Filistinli kardeşlerimiz onurlarından taviz vermedi. Öz yurtlarında, özgürce yaşama iradelerinden asla geri adım atmadı. Siyonist rejim ve destekçileri 13 aydır her türlü zulmü, her türlü soykırımı yaptılar. Fakat Filistinli kardeşlerimize diz çöktüremediler” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şairin mısralarına ilham veren imana, inanca ve vatan sevgisine 13 aydır hepimiz, tüm insanlık hayranlıkla şahit oluyor” diyerek, Filistinli bir şairin, “Biz burada kalacağız. Elinden geleni ardına koyma. Biz koruyoruz zeytinin ve incirin gölgesini. Yoğuruyoruz fikirleri. Hamurun mayası gibi. Çelik gibi sinirlerimiz. Ama cehennem ısıtıyor yüreklerimizi. Susarsak eğer taşları sıkacağız. Acıkırsak eğer toprakla doyacağız ama asla terk etmeyeceğiz” mısralarını okudu.
Filistin’in ve Lübnanlıların tam olarak böyle bir ruhla mücadele ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen de işgalcilerin yüreklerine çökmüş çelikten bir duvar misali direnmeye devam ediyorlar. Bugün bir kez daha her türlü imkânsızlığa, yokluğa ve yalnız bırakılmaya rağmen hayatları pahasına topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum. Gazze’nin, Filistin’in, Lübnan’ın kahraman şehitlerine Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ‘Rabb’im mekânlarını cennet eylesin’ diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE’YE EN FAZLA YARDIM ULAŞTIRAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk günden beri İsrail’in uyguladığı soykırım karşısında en kararlı duruşu sergileyen ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Uluslararası kuruluşları, medyayı ve küresel güçleri âdeta esir alan siyonist lobinin şahsını ve ülkesini hedef alan tehditlerine boyun eğmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elimizdeki tüm imkânlarla kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Mısır makamlarının da desteğiyle Gazze’ye ulaştırdık. Bu miktarla Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundayız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce 54 kalemde, ardından da bütün kalemlerde İsrail’le ticari işlemleri tamamen durdurduklarının altını çizerek böylece yaklaşık 9.5 milyar dolarlık ticaret hacminden fedakârlıkta bulunduklarına işaret etti.
Soykırım suçlularının uluslararası hukuka hesap vermesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurusu yaptıklarını kaydederek, şunları paylaştı: “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere hemen her uluslararası platformda tepkimizi açıkça ortaya koyduk. Kış mevsimi iyice bastırmadan, Filistinli mültecilere sahip çıkan Birleşmiş Milletler Filistinlilere Yardım Ajansına desteğimizi daha da arttırdık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyorsunuz İsrail kısa süre önce ajansın yasaklanması konusunda haddini aşan bir karar aldı. Üye ülkelerimizin, İsrail’in artan baskıları karşısında bu dönemde ajansa daha fazla destek olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze ve Lübnan’a yönelik Siyonist saldırganlığa verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin Devleti’ni tanıması olacaktır. Bu vesileyle buradan bir kez daha tüm ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımı tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlarının kuruluş felsefesinde ve temel amaçları arasında Filistin’in işgalden kurtarılmasının yer aldığını aktardı.
Bu amaca hizmet edecek kalıcı çözümler üretmeleri için dayanışma ve birlikteliklerini her zamankinden daha güçlü bir şekilde göstermeleri gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor. Diğer türlü İsrail’in Gazze’de yaptığı, şimdi de Lübnan’a taşıdığı ateşin, tüm bölgemizi sarmasına engel olamayız” diye konuştu.
“KÜRESEL EKONOMİNİN YAVAŞLADIĞI SON YILLARDA TEŞKİLATIMIZ BÜNYESİNDEKİ İŞ BİRLİĞİ ÇABALARIMIZIN EHEMMİYETİ ARTMAKTADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin yavaşladığı son yıllarda İİT bünyesindeki iş birliği çabalarının ehemmiyetinin arttığını söyledi.
2023’te yüzde 3,3 oranında büyüyen dünya ekonomisinin bu sene ve gelecek sene de aynı oranda büyümesinin öngörüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Jeopolitik gerilimlerin yanı sıra son 60-70 yılın zirvelerine çıkan küresel enflasyonun henüz istenilen seviyelere inmemesi gibi belirsizlikler de küresel iktisadi faaliyetler üzerinde baskı kuruyor. Kovid-19 salgınıyla ortaya çıkan enerji ve arz güvenliği navlun maliyetleri, tedarik zincirindeki sıkıntılar ve deniz ticaretindeki aksaklıklar, küresel mal ve hizmet ticaretini hâlen olumsuz etkiliyor. Artan korumacılık, küresel ticaret hacminin istenilen düzeylere ulaşmasının önünde engel teşkil ediyor” dedi.
Herkesi zorlayan bu karamsar tablonun üstesinden ancak iş birliklerini güçlendirerek gelebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ekonomik istikrarın korunması ve finansal krizlerin önlenmesi için üye ülkelerimiz arasındaki koordinasyonun ortak çözümler geliştirilmesi açısından kritik olduğu kanaatindeyim. Karşılıklı destek mekanizmaları oluşturarak büyümeyi teşvik edebilir, küresel toparlanmanın hızlanmasına hep birlikte katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
İSEDAK’ın 40. yıl dönümünde başta kadınlar olmak üzere gençlere ve iş dünyasına yönelik önemli etkinlikler düzenlediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu etkinliklerin, sizlerin de katılımlarıyla, çalışmalarınıza önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Bu etkinlikler arasında bu sabah açılışını gerçekleştirdiğimiz Kudüs-ü Şerif’e yönelik özel bir sergi de var. Sergimizde ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif’e dair önemli eserlerle birlikte o bölgede yaşayan yavrularımızın İslam dünyasının mevcut ve gelecekteki durumunu kendi perspektiflerinden çizdikleri resimler de bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK Kudüs Programı kapsamında yıl boyunca uygulanan projelerin çıktılarına yine burada yer verildiğinin altını çizdi.
“SIFIR ATIK PROJESİ’NE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Bir diğer önemli etkinlik konusunun, yeşil ekonomide kadınların öncü rolü olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eşim Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin girişimleriyle başlatılan ve küresel bir nitelik kazanan Sıfır Atık Projesi’ne büyük önem veriyoruz. Yarın yapılacak olan ‘Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü Sıfır Atık Girişimi’ konulu panelde bu alanda çabalarımızın ve projelerimizin ele alınmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
“ÜYE ÜLKELERİMİZİ SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA DAHA FAZLA ORTAK PROJELER GELİŞTİRMEYE DAVET EDİYORUM”
İslam dünyasının ilerlemesi ve kalkınmasının, gençlerin çağın ihtiyaçlarına uygun biçimde niteliklerinin artırılmasına bağlı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde gençlerimizin dijital ortamlardan istifade ederken tehditlerden korunması fevkalade önemlidir. Siber saldırılar ve veri ihlalleri konusunda bilgi ve becerilerinin arttırılması noktasında her zamankinden daha müteyakkız olmalıyız. Siber saldırılara karşı koyma kapasitesinin ehemmiyeti, geçtiğimiz günlerde Lübnan’a gerçekleştirilen terör eylemlerinde açıkça görüldü” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından 18 ülkenin katılımıyla 17-19 Eylül’de Siber Güvenlik Yarışması gerçekleştirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmaya katılan tüm ülke takımlarını tebrik etti.
Yarışmada başarılı olan Azerbaycan, Mali, Pakistan takımlarını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üye ülkelerimizi siber güvenlik konusunda daha fazla ortak projeler geliştirmeye davet ediyorum. İslami, finans ve dijitalleşme alanlarında da önemli gelişmeler yaşanıyor. İslami finansın dijitalleşmesini desteklememiz, finansal sistemlerimizin daha adil, şeffaf ve erişilebilir olmasını sağlayacaktır. 40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı görüş alışverişinin temasının ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Ödeme Sistemlerinin Dijital Dönüşümü’ olmasını oldukça isabetli buluyorum” ifadelerini kullandı.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletler arasında Tercihli Ticaret Sistemi’nin, ortak çabalar neticesinde Temmuz 2022 itibarıyla yürürlüğe girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu teşkilatımız adına tarihî bir kazanım olarak görüyoruz. Sistemin genişletilmesi ve derinleştirilmesi çabalarına önem veriyoruz. Ev sahipliğimizde gerçekleştirilen Ticaret Müzakereleri Komitesi 3. Bakanlar Toplantısı’nı ve yürütülecek teknik çalışmaların, sistemin yeni alanlarla genişletilmesinde güçlü bir zemin oluşturacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Sisteme henüz taraf olmamış tüm ülkelere davetini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada şunu da ifade etmek isterim. İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezinin aktif şekilde çalışır hâle gelmesinden memnuniyet duydum. Merkezin üye ülkelerle daha fazla tanınması ve öncelikli bir adres olarak benimsenmesi için yapılacak çalışmalara, sizlerin de destek vermesini bekliyorum. Bir diğer önemli husus KOBİ’lerimizdir. İSEDAK KOBİ programıyla küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında iş ağları oluşturarak, ticaret hacmimizi arttırmayı hedefliyoruz. Henüz dâhil olmamış ülkeleri programa katılmaya davet ediyorum.”
“BU YIL 45 ÜLKEMİZİN FAYDALANICISI OLDUĞU 24 PROJEYİ DEVREYE ALACAĞIZ”
İSEDAK çalışma grupları kapsamında kalkınma için önem arz eden pek çok meselenin bu yıl geniş bir katılımla ele alındığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşılmasına yönelik 15 ülkemizde saha araştırmaları gerçekleştirildi. Üye ülkelerimizdeki kurumsal ve beşeri kapasitenin arttırılması amacıyla bugüne kadar 157 projeye destek verdik. Bu yıl da 45 ülkemizin faydalanıcısı olduğu 24 projeyi devreye alacağız. Ayrıca İSEDAK Kudüs programı kapsamında, bugüne kadar desteklenen proje sayısı 20’ye ulaştı. Politika tavsiyelerinin hayata geçirilmesi noktasında proje destek mekanizmalarından daha çok istifade edilmesinde fayda görüyorum” dedi.
“MÜSLÜMANLAR OLARAK ORTAK TEHDİTLER KARŞISINDA BİRLİK OLMAKTAN BAŞKA HİÇBİR KURTULUŞ YOLUMUZ YOK”
Bir hususu tekrar vurgulamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan ve diğer İslam coğrafyalarında yaşanan acılardan daha acı olan, Müslümanlar arasındaki anlamsız ihtilaflardır. Çevremizdeki tüm bu trajedilerin daha ağır, daha vahim tarafı, süregiden tepkisizliktir, suskunluktur, gereksiz bahanelerin arkasına sığınmaktır. Şunu çok iyi biliyoruz, şayet biz çözmezsek kimse bizim meselelerimizi çözemez, çözmek de istemez. Şayet biz ihtilaflar yerine kardeşliğimizi büyütmezsek başkaları bizim adımıza bunu yapmaz, yapamaz. Dünyada belki kendimizi tatmin edecek geçerli mazeretler bulabiliriz ama yarın ruzi mahşerde bütün o mazeretler hükümsüz olacaktır. Bir olmaktan, beraber olmaktan, Müslümanlar olarak tüm ayrılıklarımızı rafa kaldırıp ortak tehditler karşısında birlik olmaktan başka hiçbir kurtuluş yolumuz yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından İSEDAK Başkanı olarak konuşmacılara söz hakkı verdi.
Programda ayrıca, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı zulmü ve işgali anlatan görüntü izlendi, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi İmamı Bünyamin Topçuoğlu tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan program öncesinde ise Kudüs Sergisi’ni ziyaret ederek İSEDAK’a katılan heyet başkanlarıyla aile fotoğrafı da çektirdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Ekim ayında Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ekim ayı ihracatı rekorunu kırmış bulunuyoruz. İhracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 23 milyar 600 milyon doları aşmış bulunmaktadır.” dedi.
Bakan Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile Antalya’da düzenlediği basın toplantısında, ekim ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Ekim ayında Cumhuriyet Bayramı’nın iş günü olan hafta arasına, geçen sene ise hafta sonuna denk geldiğini anımsatan Bolat, bu negatif takvim etkisine rağmen ihracatta artış yaşandığına dikkati çekti.
“Ekim ayında Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ekim ayı ihracatı rekorunu kırmış bulunuyoruz. İhracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artışla 23 milyar 600 milyon doları aşmış bulunmaktadır.” diyen Bolat, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz yıl ekim ayı ihracatı 22,8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Yaklaşık 800 milyon doların üzerinde bir artışı ihracatçılarımız başardı. Ekim ayında altın ve enerji hariç ihracatımız, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,6 oranında artışla 22,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece ekim ayında aylık bazda Cumhuriyet tarihimizin en yüksek altın ve enerji hariç ihracat rekoru kırılmıştır. Böylece son 15 ayın 10’unda ayın Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırdık. 2024 yılının ilk 10 ayında mal ihracatımız 209,7 milyar dolardan 216,4 milyar dolara yükseldi. Böylece bu yılın 10 ayında 6,7 milyar dolar mal ihracatımızı artırdık.” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “”Ekonomimizde de güven endekslerinin giderek yükseldiğini görmekteyiz. 2024 yılı mal ve hizmet ihracat rakamları ile alakalı olarak olumlu ve güzel tabloları paylaşmış olacağız.” dedi.
Bakan Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile Antalya’da düzenlediği basın toplantısında, ekim ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
Konuşmasına TUSAŞ’taki terör saldırısını lanetleyerek başlayan Bolat, saldırıda hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
TUSAŞ’ın savunma sanayisinde çok önemli başarılar elde ettiğine işaret eden Bolat, savunma ve havacılık sanayisinin 90 bini aşan istihdamı ve 12 milyar dolarlık yıllık üretimi,185 farklı ülkeye 5,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren büyüklüğü ile Türkiye için çok önemli itibar ve saygınlık kazandırdığını söyledi.
Bolat, bu yıl da savunma sanayisinde en az 6,5 milyar dolarlık ihracat beklediklerini dile getirerek, 2002’de yüzde 20 düzeyinde olan yerlilik, kendine yeterlilik oranının, 2023’te yüzde 80’in üzerine çıktığını aktardı.
Dış ticaret açığındaki düşüşün, makroekonomik istikrara ve ekonomik büyümeye pozitif katkı verdiğinin altını çizen Bolat, şunları kaydetti:
“Bu yılın ilk 8-9 ayında olduğu gibi, ekim ayında da dış ticaretimizdeki dengelenmenin devam ettiğini görmek bizleri memnun ediyor. Bu başarı, küresel ekonomi ve Avrupa Birliği’ndeki büyük durgunluğa rağmen başarılmıştır. Önümüzdeki süreçte Avrupa ve ABD’deki faiz indirimleri ile beraber ülkemiz ihraç ürünlerine olan talebin daha da artacağına inanıyoruz. Eylül-ekim ayında ihracatta başlayan yükseliş ivmesinin kasım-aralık aylarında da devam edeceğini ümit ediyoruz. 2024 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 2,5’lik büyümenin 1,3 yüzde puanı net mal ve hizmet ihracatından gelmiştir. Ekonomimizde güven endekslerinin giderek yükseldiğini görmekteyiz.”
“İthalatta azalma trendi devam ediyor”
Ekim ayında eylül ayında olduğu gibi altın ve enerji ihracatındaki aşağı yönlü seyrin devam ettiğini belirten Bolat, kasımdan sonra buradaki seyrin yeniden bu rakamların yukarı yönlü olmasını beklediklerini anlattı.
Bakan Bolat, ithalatta azalma trendinin devam ettiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Ekim ayı ithalatı yüzde 0,1 azalışla 29 milyar 364 milyon dolar olarak gerçekleşti, 43 milyon dolarlık bir gerileme var ama ihracatımız 800 milyon dolar artınca aylık dış ticaret açığımızdaki azalma devam ediyor. 2024 Ekim ayında, dış ticaret açığımız ise yıllık bazda yüzde 13 azalış ile 5,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2023 Ekim ayında 6,6 milyar dolarlık dış ticaret açığı kaydedilmişti. Son 15 ayın 12’sinde dış ticaret açığımızın azaldığını görüyoruz. 2024 Ekim’de, ihracatın ithalatı karşılama oranında 3 puanlık bir artışla yüzde 80,4’e yükselmiş bulunuyoruz. 10 aylık ithalatımız yüzde 7,2’lik azalışla 282 milyar dolara geriledi.”
Bolat sözlerine şöyle devam etti:
“İlk 10 ayda mal ithalatında yaklaşık 22 milyar dolar tasarruf sağlamış bulunuyoruz. Dış ticaret açığı, 2024 yılı ilk 10 ayında yüzde 30,4 azalışla 65,6 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. 2023 yılının ilk 10 ayında dış ticaret açığı 94,3 milyar dolar idi. Hedefimiz bu açığı 80 milyar dolatın altında tutabilmek. İhracatın ithalatı karşılama oranı 8 puana yakın artışla yüzde 69’dan yüzde 76,7’ye yükseldi. 2024 yılının ekim ayında yıllıklandırılmış ihracatımız yüzde 3,1 artış ile 262,3 milyar dolar olmuştur. Bu da Cumhuriyet tarihinin rekor rakamı konumundadır.”
“Yıllıklandırılmış ithalatı 340 milyar dolara düşürdük”
Bakan Bolat, yıllıklandırılmış ithalatta geçen yıl ekimde 367,2 milyar dolarlık ithalat bulunduğunu anımsatarak, şu an 340 milyar dolara düştüğünü söyledi.
Ekim ayı itibarıyla son 12 ayda yıllıklandırılmış dış ticaret açığının, geçen yılın aynı ayına göre 35,1 milyar dolar azalarak 77,7 milyar dolar olduğunu bildiren Bakan Bolat, 2024 yılının ekim ayında yıllıklandırılmış ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 77,2 olduğunu dile getirdi.
Bolat, “Bu rakamlar döviz ihtiyacımızın azaldığı anlamına geliyor, döviz sorunun şu an için ortadan kalktığını gösteriyor. Merkez Bankamızın brüt ve net rezervlerinin hızla arttığını biliyoruz. Dün gece Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu yükseltti, son 1 yıl içinde yaklaşık bütün kredi derecelendirme kuruluşlarından 2’şer defa not artışı sağlanmış oldu. İnşallah 2 ay sonra buluştuğumuzda, 2024 yılı mal ve hizmet ihracat rakamları ile alakalı olarak olumlu ve güzel tabloları paylaşmış olacağız.” ifadelerini kullandı.
“Ekim ayı itibarıyla hizmetler ihracatımızın son 12 ayının 112,5 milyar dolara çıkacağını tahmin ediyoruz”
Hizmetler ticaretinin de parlayan bir sektör olduğuna dikkati çeken Bolat, geçen yılın 106 milyar hizmet ihracatı ile kapandığını anımsattı.
Bolat, “Bu yıl için 110 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı hedefi belirlemiştik, bu rakamın ekim ayı ödemeler dengesi tablosu açıklandığında 97 milyar dolar ilk 10 ayda hizmet ihracatı bekliyoruz. Geçen yıl 56 milyar dolar fazla veren hizmetler dış ticaretinde ekim ayı itibarıyla hizmetler ihracatımızın son 12 ayının 112,5 milyar dolara çıkacağını tahmin ediyoruz. Orada da hedefimizi aşacağız.” diye konuştu.
Dış ticarette cari işlemler açığının azaldığını hatırlatan Bolat, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bununla sevinmek yerine, ‘Tüketim malları ithalatı artıyor.’ deniyor. Bakıyoruz orada, altın ihracatı yapmak isteyenlerin, bir kısım mücevher şeklinde yarı mamul getirme yoluyla bir rakamda artış olduğunu görüyoruz. Bunu tüketim malları ithalatı artıyor şeklinde söyleyerek hepimizin başarısını gölgelemeye çalışmak beyhude. Bunun yanında ‘ekonomi yavaşladı da bunlar oldu’ deniyor ama ekonomi yavaşladı ama bir dengeleme, ayarlama süreci yaşanıyor. Dış ticaret açığı azaldı mı, döviz dengelendi, kur patlaması yok, Merkez Bankasının kasası dolu. Bunlarla sevinmek varken hep olumsuzluk arayanlara bunları söylüyorum.”
“Mesela cari işlemler açığı sorun olmaktan çıktı. 2024 yılı ocak-ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 75,2 azalışla 9,7 milyar dolar olarak kaydedildi.” yorumunu yapan Bolat, ” Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığındaki iyileşmenin 2024 genelinde devam etmesini bekliyoruz. 2024 yılı ekim ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini tahmin ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AB’ye ocak-ekim döneminde 90,2 milyar ihracat yapıldığına dikkati çekerek, “Balkan ülkelerine 22 milyar dolar ihracatımız var. Bu yıl Bulgaristan’a ihracatımızda önemli bir artış var. Ocak- Ekim döneminde en fazla ihracat yaptığımız ilk beş ülke ise sırasıyla Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Irak ve İtalya olmuştur. İngiltere’ye ihracatımıza 2,3 milyar dolar artış var, Suudi Arabistan’a ihracatımız hızla artıyor.” değerlendirmesini yaptı.
Bolat sözlerini şöyle tamamladı:
“Azalışlarda birinci sırada İsrail var. İlk dört ayın verileri ile yüzde 67 azalış gözüküyor ama 2 Mayıs’tan bu yana İsrail’le bir dolarlık ticaret yapılmadı. Ama Filistin tarafı ile Filistin devletine yönelik olarak, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının resmi olarak talep ettiği ürünlerde, ihracat iznini, varış yeri Filistin, alıcısı Filistinliler olmak kaydıyla, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının kontrolünde veriyoruz. Filistin’de yaşayan 6 milyon insanın, 7 Ekim’den önce ithalatının yüzde 25’ini Türkiye’den yaptığını düşündüğümüzde Filistin devletinin ekonomik, ticari taleplerine sessiz kalmıyoruz. Filistin’e dünyada en fazla yardım eden ve tutunmasını sağlayan ülke Türkiye olmuştur.”
Bakan Bolat, verilerin açıklanmasının ardından basına kapalı gerçekleşen TİM Çalıştayı’na katıldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.