Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço tarafından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda resmî törenle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Angola Cumhurbaşkanı Lourenço’nun tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülke millî marşları çalındı. Tören kıtasını denetleyen iki Cumhurbaşkanı heyetlerini birbirlerine tanıttı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Angola Cumhurbaşkanı Lourenço ile baş başa görüşmeye geçti.

“AFRİKA KITASIYLA İLİŞKİLERİMİZDE ANGOLA’NIN EN ÖNEMLİ ORTAKLARIMIZDAN BİRİ OLMASI BİZLERİ BİLHASSA MEMNUN EDİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Angola Cumhurbaşkanı Lourenço gerçekleştirdikleri baş başa görüşmenin ardından heyetler arası görüşmeye başkanlık ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan heyetler arası görüşmede yaptığı konuşmada, “Değerli dostumun daveti üzere gerçekleştirdiğim, Cumhurbaşkanı düzeyindeki bu ilk ziyaret, Türkiye-Angola dostluğunun yeni bir nişanesidir” ifadesini kullandı.

Angola Cumhurbaşkanı Lourenço ile yaptıkları ikili görüşmede özelikle savunma sanayi ve terörle mücadele alanında ilişkileri ayrıntılı bir şekilde ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde iki ülke arasındaki ilişkilerin kazandığı ivmenin sevindirici olduğunu belirtti.

  1. Türkiye-Afrika İş Forumu’nu 21-22 Ekim’de İstanbul’da düzenleyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, foruma Angola’yı temsilen Sanayi ve Ticaret Bakanı’nın katılacağını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17-18 Aralık 2021 tarihlerinde ise yine İstanbul’da 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nin icra edileceğini dile getirerek Angola Cumhurbaşkanı Lourenço’yu da zirvede görmeyi özellikle arzu ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanı Lourenço’nun gelecek yıl 11-13 Mart tarihlerinde düzenlenecek Antalya Diplomasi Forumu’na da katılımından ayrıca memnuniyet duyacağını kaydetti.

“Afrika kıtasıyla ilişkilerimizde Angola’nın en önemli ortaklarımızdan biri olması bizleri bilhassa memnun ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili görüşmede her alanda dostluk ve iş birliğinin daha da gelişmesi yönündeki iradeyi teyit ettiklerini vurguladı.

İkili ticaret hacminin, gerçek potansiyelinin oldukça gerisinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2020 yılı 177,5 milyon dolar olan ticaret hacmimiz bu yılın sekiz ayı itibarıyla yaklaşık 132 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye ziyaretinizde belirtiğimiz 500 milyon dolar hedefine ulaşmak için müşterek gayret sarf etmeliyiz. Ankara’da kabul ettiğiniz özel sektör temsilcilerimizden bazılarının Angolalı muhataplarıyla ortaklık sözleşmelerini imzalamaları, karşılıklı yatırımların artmasına vesile olacaktır. Altyapı projelerine yönelik fon ve kredi sağlanması noktasında Maliye Bakanlarımızın temasta oldukları da malumunuzdur. Ulaştırmadan tarıma, yenilenebilir enerji, sağlık, tekstil, elektrik ve konut projelerine kadar geniş bir alanda önemli firmalarımızın somut çalışmaları, ikili ilişkilerimizi güçlendirme yönündeki kararlılığımızın neticesidir. Hepsinden öte özellikle Türk Hava Yolları, 13 Ekim itibarıyla Angola’ya doğrudan uçuşlara başladı. Bunun ticari ve beşeri ilişkilerimizde çarpan etkisi yapacağına inanıyorum.”

Vize meselesinde atılacak kolaylaştırıcı adımların da insan ve ürün hareketliliğini artıracağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda değerli dostum, ‘Vize serbestisi konusunda, süratle bu adımı atmamızda endişe yoktur’ dedi” şeklinde konuştu.

“KORONAVİRÜS SALGINI SAĞLIK ALANINDA KÜRESEL DAYANIŞMAYA NE KADAR İHTİYAÇ DUYULDUĞUNU BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ”

Eğitim alanında 44 ülkede faaliyet gösteren Türkiye Maarif Vakfı eliyle iş birliğini daha da geliştirmeye hazır olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Koronavirüs salgını sağlık alanında küresel dayanışmaya ne kadar ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha gösterdi. Sağlık alanında iş birliği anlaşması, tecrübe paylaşımımızı ve dayanışmamızı geliştirecek, kurumsallaştıracaktır. En kısa zamanda imzalanmasında fayda görüyorum. Türk özel sektörü, hastane inşası ve yönetiminden ilaç satışı ve üretimine kadar geniş bir yelpazede iş birliğine hazırdır. Üç ay gibi kısa bir sürede karşılıklı olarak gerçekleştirdiğimiz bu tarihî ziyaretlerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Özellikle şu anda heyet üyelerimiz arasında bulunan bakanlarımızın karşılıklı olarak ziyaretleri devam ettirmeleri, hele hele Türk Hava Yollarının artık uçuşları başlatmasıyla daha da kolaylaşacaktır. Şu anda İstanbul-Luanda arası 7,5 saat. Dolayısıyla bu, işin ne kadar kolaylaştığını da ortaya koyuyor. Sayın Cumhurbaşkanının şahsında tüm Angola makamlarına teşekkür ediyorum. Bu heyetler arası toplantımızın da ülkelerimiz arasında yeni bir sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum.”

Bürokrat

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan bir Ramazan-ı Şerifi, bayramı geride bıraktık. Rahmet, bereket ve yardımlaşma ayı olan Ramazan-ı Şerifin manevi iklimini en güzel şekilde teneffüs etmek için hep birlikte gayret gösterdik. Ramazan Bayramı’nı da ruhuna uygun şekilde kırgınlıkları giderdiğimiz, birlik ve beraberliğimizi perçinlediğimiz bir kardeşlik şölenine dönüştürdük.

Rabbimden bizleri sağlık ve huzur içinde daha nice Ramazan-ı Şeriflere ve bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum.

İdari izinle birlikte dokuz güne çıkardığımız bayram tatili boyunca tüm Türkiye genelinde ciddi bir insan ve araç trafiği yaşandı, kara, hava ve demir yollarımızı kullanan kişi sayısı 120 milyonu geçti. Gerek yollarımızın kalitesi, gerekse emniyet birimlerimizin aldığı tedbirler sayesinde bu yoğun süreci geçmiş yıllara göre az bir kayıpla atlattık. Muhalefetten gelen eleştirilere rağmen hizmete aldığımız köprülerin ve otoyollarımızın trafiği ne kadar rahatlattığını bir kez daha görmüş olduk. Sadece Osman Gazi Köprümüzden 5 Nisan-14 Nisan arasında geçen araç sayısı 941 bini aştı. İstanbul Havalimanı’nda 2 milyon 213 bin yolcuya hizmet verildi. Antalya Havalimanımız 14 Nisan Pazar günü 11 bin 260 yolcuyla 2024’ün en yüksek rakamına ulaştı. Yüksek hızlı trenlerle 1 milyon insanımız seyahat etti. Benzer rakamlar diğer ulaştırma projelerimiz için de geçerlidir.

Kamu-özel iş birliğiyle devletin kasasından tek kuruş çıkmadan hayata geçirdiğimiz projelerimizin milletimizin hayatını kolaylaştırma yanında ülkemiz ekonomisine de katkı sağlamasından memnuniyet duyuyoruz.

ANTALYA’DAKİ TELEFERİK FACİASI

Bayramın üçüncü günü Antalya’da meydana gelen teleferik faciasıyla hepimizin yürekleri dağlanmıştır. Bir vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 17 vatandaşımızın yaralandığı bu elim kazada 174 insanımız da kabinlerde saatlerce mahsur kaldı. AFAD ve Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere devletimizin birimlerinin yoğun gayretleri neticesinde 23 saat süren bir tahliye operasyonuyla 174 vatandaşımızın tamamını burunları kanamadan kurtardık.

Kurtarma çalışmalarını gece-gündüz demeden büyük bir titizlikle sürdüren 2 bin 200’den fazla personelimizin her birine buradan teşekkür ediyorum.

Kurtarılan vatandaşlarımıza tekrar geçmiş olsun diyor, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.

“ANTALYA VE BEŞİKTAŞ’TAKİ CİNAYETLERİN FAİLLERİNİN YARGIYA HESAP VERMESİ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”

Yaşanan olayla ilgili ihmali, kusuru ve sorumluluğu olanlara dair yargımız süratle harekete geçmiş, bilirkişi oluşturarak bir ön rapor hazırlanmıştır. Soruşturma kapsamında özellikle bu hattı işleten firma ile bakımdan sorumlu firma yetkililerinin aralarında yer aldığı beş kişi tutuklanmış, sekiz şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.

Ana muhalefet partisi yöneticilerinin ve medya organlarının daha olayın ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, devletin diğer kurumlarını töhmet altında bırakarak asıl sorumluları koruma çabaları gözlerden kaçmamıştır. Maalesef aynı vicdansızlığın bayramdan hemen önce Beşiktaş’ta yaşanan yangın faciasıyla ilgili de sergilendiğini gördük. İhmaller ve skandallar zincirinin bir sonucu olarak rızkının peşindeki 29 emekçi kardeşimiz İstanbul’un göbeğinde hayatını kaybetti. Ancak, ne sendikalardan, ne basın yayın kuruluşlarından, ne de muhalefet cephesinden kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Güya hak, hukuk ve adalet adına Van’a koşanlar, Beşiktaş’ta göz göre göre can veren işçiler için tek bir adım dahi atmadılar. Bunun adı sadece vicdansızlık değil, aynı zamanda ikiyüzlülüktür. Hiç kimse siyasi kimliğini öne sürerek sorumluları adaletten kaçıramaz. Hem Antalya’daki, hem de Beşiktaş’taki cinayetlerin faillerinin yargıya hesap vermesi için üzerimize düşeni yapacağımızın bilinmesini özellikle istiyorum.

Birilerinin ihmali veya sorumluluğu dolayısıyla benzer acıların tekrar yaşanmaması için Çalışma, Turizm ve İçişleri bakanlıklarımız vasıtasıyla tedbirlerimizi ve denetimlerimizi daha da yoğunlaştıracağız.

Bu vesileyle, trafik kazalarında ve her iki faciada hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

“TÜRKİYE, BİR SEÇİMİ DAHA ANLININ AKIYLA DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR OLGUNLUKLA GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR”

Yüksek Seçim Kurulu’nun 2 Ocak tarihli açıklamasıyla başlayan 31 Mart mahallî idareler seçim maratonunu hamdolsun suhuletle tamamladık. Seçimlerin huzur içerisinde en ufak bir şaibeye mahal vermeden neticelenmesi, demokrasimizin kazanç hanesine yazılmıştır.

Bu başarı tablosunun oluşmasında hizmeti geçen her kademedeki kamu görevlilerini ve siyasi partilerimizi tekrar tebrik ediyorum.

Milletin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarına, meclis üyelerine ve muhtarlarımıza muvaffakiyetler temenni ediyorum.

Seçimler sonrasında muhalefet partilerinin bir kısmının sergilediği sorumlu ve ağırbaşlı tavrı takdirle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Yarınki grup toplantımızda seçim sonuçlarını tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde değerlendireceğiz.

Burada bir hususa değinmekte fayda görüyorum. Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan son seçim propagandasının 31 Mart’la beraber tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Türkiye, tüm menfi kampanyalara rağmen bir seçimi daha anlının akıyla dünyaya örnek olacak bir olgunlukla gerçekleştirmiştir. 31 Mart seçimleri son 22 yıldaki 18. demokrasi bayramı olarak siyasi tarihimize geçmiştir. 31 Mart seçimlerinin ilk kazanını sandıktır, sandığın namusu ve itibarıdır. Rüştünü, gücünü ve yetkinliğini tartışmasız bir şekilde tekrar ispat eden Türk demokrasisi bu seçim sürecinin en büyük galibidir. Bunu ülkemiz, milletimiz ve gelecek kuşaklar adına kıymetli bir kazanım olarak görüyorum. Muhalefetin de artık bu konuda gerekli dersi çıkaracağını, bir daha böyle temelsiz, basit ve demokrasimize faydadan çok zarar veren argümanların arkasına sığınmayacağını ümit ediyorum.

“14-28 MAYIS SEÇİMLERİYLE PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNÜŞ TARTIŞMALARI KAPATILMIŞTIR”

Hükûmet ve siyaset kurumu olarak son 21 yıldır olduğu gibi gelecekte de demokrasimizin standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz. Bu irademizin yakın zamandaki en net tezahürü bugün yedinci yıl dönümünü idrak ettiğimiz 16 Nisan halk oylamasıdır. Türkiye, 16 Nisan halk oylamasıyla yaklaşık 200 yıllık bir tartışmaya nihai noktayı koymuş, yönetim modeli tercihi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nden yana olmuştur. 16 Nisan halk oylaması modern dönem siyasi tarihimizin en büyük millî irade devrimlerinden biri olarak demokrasi mücadelemizde yerini almıştır.

14-28 Mayıs seçimleriyle de parlamenter sisteme geri dönüş tartışmaları bir daha açılmamak üzere yine milletimiz tarafından kapatılmıştır. Siyaset kurumunun eskiye dönüş tartışmalarıyla vakit kaybetmek yerine, mevcut sistemin daha da iyileştirilmesine mesai harcamasının Türkiye için çok daha faydalı olacağına inanıyorum. Böyle bir adım atılması halinde uygulamadaki altı yıllık tecrübeler ışığında biz de bu sürece gerekli katkıyı sunmaktan memnuniyet duyarız.

“EKONOMİ, DEPREM, TERÖRLE MÜCADELE BAŞTA OLMAK ÜZERE ACİL SORUNLARIMIZA ODAKLANDIK”

Ülkemizin son 10 ayına damga vuran seçim gündeminin geride kalmasıyla birlikte tüm -özellikle bunu söylüyorum- seçim tarihi boyunca gidiş-gelişler artık asıl meselelere son verilme dönemidir. Ekonomi, güvenlik, deprem, hak ve özgürlükler ile terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz. Kovid-19 salgınıyla başlayan, sonrasındaki gelişmelerle derinleşen küresel ekonomik kriz özellikle enflasyon boyutuyla halen devam ediyor. Üretim, istihdam, yatırım ve enflasyonu kontrol altına alma konusunda gelişmiş ekonomiler dâhil hemen herkes ciddi sıkıntılar yaşıyor. Türkiye olarak yakın çevremizdeki gerilimlerin ve çatışmaların da etkisiyle bu olumsuzlukların yansımalarını maalesef biz de hissediyoruz. Bir taraftan her gün bir yenisi patlak veren bölgesel krizleri yönetirken, diğer taraftan da ekonomideki yol haritamıza sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz.

Geçen sene uygulamaya koyduğumuz Orta Vadeli Programın müspet sonuçlarını görmeye başladık. 2023 yılını yüzde 4,5’luk büyüme oranıyla kapattık. Tarihimize ilk kez millî gelirde 1,1 trilyon doları, kişi başına düşen gelirse ise 13 bin doları aşmış olduk. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 11’inci ekonomisiyiz. 2024’ün ilk çeyreğine ait veriler net ihracatın büyümemize önemli katkı sağladığını ortaya koyuyor. 2024 yılının Ocak-Mart arasında ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,6 oranında artışla 63,7 milyar dolara yükseldi. Mart ayı ihracatımız ise 22 milyar 578 milyon doları buldu. Bu rakamla en yüksek üçüncü Mart ayı ihracat değerine ulaştık. İthalatta Ağustos ayından bu yana aylık azalış trendi devam ediyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,3 puan artışla yüzde 75’i yakaladı. İhracatın da pozitif etkisiyle büyüme oranımızın yılsonunda yüzde dörde yaklaşacağına inanıyoruz. Özellikle istihdam piyasamız güçlü bir ivme gösteriyor. Dün açıklanan Şubat ayı rakamlarına göre istihdam mevsim etkilerinden arındırıldığında yıllık bazda 1 milyon 156 bin artışla 32,4 milyona ulaştı. İşsizlik oranı ise, yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Tüm dünya gibi bizim de temel sorunumuz, hayat pahalılığıyla katmerleşen enflasyon baskısıdır.

ENFLASYONLA MÜCADELE

Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek, kalıcı refah artışını sağlamaktır. Kendimiz bedel ödesek dahi ülkemize, milletimize ve gelecek nesillere bedel ödetecek her türlü popülist adımdan uzak durduk, duracağız. Abuk sabuk vaatlerin adeta havada uçuştuğu 31 Mart seçim sürecinde maruz kaldığımız onca baskıya rağmen, seçim ekonomisi uygulamayarak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu kararlı duruşumuzun Türkiye ve Türk ekonomisi için ne kadar kıymetli olduğunu inşallah zamanla hep birlikte daha da iyi göreceğiz. Yıllık enflasyonun senenin ikinci yarısından itibaren piyasa beklentileriyle de uyumlu bir şekilde düşüşe geçmesini bekliyoruz. Uyguladığımız politikaların etkisiyle cari açıkta daralma başladı. Ocak ayında yıllık cari açık geçen seneye kıyasla 15 milyar dolar azalarak 37,5 milyar dolara geriledi. Altın ve enerji hariç tutulduğunda 34,6 milyar dolarlık cari fazla gerçekleşti. Olağanüstü bir durum olmaması halinde sene sonunda cari açığın millî gelire oranla yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyoruz. Kendi enerji kaynaklarımızı devreye aldıkça inşallah bu oranlar daha da iyileşecek.

Gabar petrolü ve Karadeniz doğal gazı keşiflerimizle uzun yıllar sonra bu sektörde ilk defa özgüven kazandık. Bayramın ikinci günü Gabar’daki petrol üretiminde günlük 40 bin varilin üzerine çıkmayı başardık. 2024 sonu hedefimiz günlük 100 bin varile ulaşmak, bunun için de gece-gündüz demeden çalışıyoruz. Van ve Hakkâri’deki yeni kuyularımızda yapacağımız keşiflerle üretim rakamlarını çok daha yukarılara taşıyacağız. Yeni dönemde Orta Vadeli Programımızı güçlendirecek adımlar atacağız. Ekonomi ekibimiz bununla ilgili hazırlıklarını yaptı, inşallah çok yakında bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Orta Vadeli Programın güçlendirilmesinde üç temel önceliğimiz bulunuyor. Bunlar kamuda tasarrufları arttırmak, yatırımların öncelik haline getirmek, yapısal reformlara hız kazandırmaktır. Türkiye’nin geleceği hep vurguladığım gibi; yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla şekillenecektir. Büyüme potansiyelimizi güçlendirmenin yolu verimliliği ve rekabeti arttırmaktan, yüksek katma değere odaklanmaktan geçiyor. Savunma sanayinde yakaladığımız ivmeyi diğer alanlara da teşmil ederek inşallah hedeflerimize ulaşacağız.

Dünya savaşların, çatışmaların, siyasi ve ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında adeta kıvranırken hamdolsun Türkiye bölgesinin istikrar adası olma vasfını korumaktadır. Bunun gerisinde ise dış politikada takip ettiğimiz dengeli ve ilkeli siyaset ile savunma sanayii alanında elde ettiğimiz tarihî başarılar vardır. Gazze krizinin ilk gününden itibaren ateşin bölgeye yayılma riskine dikkat ettik. Bir taraftan akan kanın durması, diğer taraftan bölgeye insani yardımların ulaştırılması için çabalarken gerilimin daha fazla tırmanmaması için de her seviyede yoğun gayret gösterdik. Türkiye, bugün yola çıkan 3 bin 774 tonluk dokuzuncu iyilik gemisiyle birlikte Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülke konumunu perçinlemiştir. 7 Ekim’den sonra İsrail’e yönelik ihracat kısıtlamasına öncülük eden ülke Türkiye’dir. Bu hakikate rağmen hükûmetimiz maalesef çok haksız, insafsız, buram-buram fırsatçılık kokan ithamlara maruz kalmıştır. Özellikle böyle olmadığını bal gibi bildikleri halde jet yakıtı konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne iftira atanları asla ve asla unutmayacağız. Türkiye, katliamların çok öncesinde İsrail’e askerî amaçla kullanılabilecek hiçbir malzemenin satışına izin vermemiştir. Zaman geçtikçe bu ahlaksız kampanyaların arkasında hangi hesapların ve odakların bulunduğu elbette ortaya çıkacaktır. Biz doğru bildiğimiz, hak bildiğimiz, ülkemiz ve bölgemiz için en hayırlı olan yolda yürümekten geri durmayacağız. 13 sene önce çatışmalar ilk başladığında Suriyeli komşularımıza nasıl kucak açtıysak, Ukrayna’daki savaştan kaçanlara nasıl sırtımızı dönmediysek, Irak’ta DEAŞ terörü estirdiğinde nasıl imkânlarımızı seferber ettiysek, Sudan’daki kardeş kavgasını bitirmek için nasıl kendimizi paraladıysak, Gazze krizinde de kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz.

“İRAN’LA YAŞANAN GERİLİMİN MÜSEBBİBİ NETANYAHU VE GÖZÜNÜ KAN BÜRÜMÜŞ YÖNETİMİDİR”

Son yedi aydır önüne geçmek için uğraştığımız tehlikelerin peyderpey gerçekleşmeye başladığını görüyoruz. Hafta sonu yaşanan hadiseler hem Batının çifte standartlı tutumunu, hem de tüm bölgeyi sarabilecek bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını göstermiştir. Son olayda problemin kaynağı doğru tespit edilmelidir. Sadece 13 Nisan gecesine bakarak bir değerlendirmede bulunmak hakkaniyetli, adaleti ve ilkeli bir tavır olmayacaktır. 7 Ekim’den bu yana İsrail Hükûmeti ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır. İsrail’in uluslararası hukuku ve Viyana Sözleşmesi’ni çiğneyerek Şam’daki İran Büyükelçiliği’ni hedef alması bardağı taşıran son damla oldu. İsrail yönetiminin uluslararası teamülleri ayaklar altına alan hoyratlığına birkaç ülke dışında tepki veren çıkmadı. Aylardır İsrail’in saldırgan tutumuna ses çıkartmayanlar, İran’ın cevabı karşısında hemen kınama yarışına girdiler. Oysa burada öncelikle kınanması, telin edilmesi gereken Netanyahu’nun ta kendisidir. Gazze’de kadın, çocuk, bebek, sivil demeden 34 binden fazla masumu katleden, haber yapma dışında hiçbir gayesi olmayan basın mensuplarını öldüren, okulları, kiliseleri, camileri, mülteci kamplarını hatta yardım malzemesi almak için sıra bekleyen insanları bombalayan tam 193 gündür tüm dünyanın gözleri önünde soykırım uygulayan tüm bunlarla birlikte kamuoyu baskısını azaltmak için her türlü şımarıklığı sergileyen Netanyahu’dan başkası değildir. Netanyahu siyasi ömrünü uzatmak adına hem kendi vatandaşlarının hem de tüm bölge halklarının canını tehlikeye atmaktadır. Şurası tartışmasız bir gerçektir: 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren gerilimin birinci müsebbibi Netanyahu ve gözünü kan bürümüş yönetimidir. Bu gerçeği kabullenmeden yapılan açıklamaların tansiyonu düşürmek adına hiçbir fayda geçirmeyeceği kanaatindeyiz. Türkiye olarak özellikle son iki gündür Gazze’deki katliamların geri plana itilmemesi için temaslarımızı daha da artırdık.

Dışişleri Bakanımız Amerikalı, İranlı, İngiliz, Ürdünlü muhataplarıyla ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’yle görüştü. Bizim de dün Katar Emiri Şeyh Temim’le bir telefon görüşmemiz oldu. İnşallah telefon diplomasimize bu hafta boyunca devam edeceğiz. Tüm tarafların şu hakikatin idrakinde olması gerekiyor: Gerilimde sürekli el yükselterek hiçbir yere varılmaz. Ateşe körükle gitmenin de, Netanyahu yönetimini sürekli şımartmanın da hiç kimseye hayrı dokunmaz. Tüm aktörleri artık saldırılara son vermeye ve sorumluluk içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Gazze’de zulüm ve soykırım durmadıkça bölgemizin yeni gerilimlere gebe olduğu açıktır. 193 gündür ortada tek bir mağdur vardır o da mazlum Gazze halkıdır. İslam âlemi ve Arap Ligi başta olmak üzere sorumluluk sahibi herkes artık seslerini daha fazla yükseltmelidir. Biz bu amaçla tüm kapıları zorlamaya, elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.

“SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR DURMADAN MÜCADELE EDECEĞİZ”

Son hadiselerde insansız hava araçları başta olmak üzere savunma sanayii alanındaki atılımlarımızın önemini bir kez daha gördük. Göreve geldiğimizde yüzde 80’ler düzeyinde olan dışa bağımlılığımızı bugün yüzde 20’lere indirmiş bulunuyoruz. Bundan yaklaşık 16-17 sene önce İsrail’den hangi zor şartlarda insansız hava araçları temin ettiğimizi o günleri hatırlayanlar çok iyi biliyor. Ciddi rakamlar ödeyerek bin bir nazla ülkemize satılan heronlar sürekli arızalanmaları sebebiyle tam manasıyla bize bir fayda sağlamadı. Sadece insansız hava araçlarında değil, tabanca dâhil her türlü silah ve mühimmatta başkalarına bağımlı olmanın sıkıntısını çok çektik. Öyle günler oldu ki ücretini peşin ödediğimiz silahlar bile teslim edilmedi. Suriye’ye yönelik harekâtlarımızda müttefiklerimizin ambargosuna maruz kaldık.

Burada şunu açık ve net ifade etmek isterim: Şayet biz kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesi göstermeseydik bugün aynı sorunları hâlen yaşıyor olurduk. 850’i aşkın savunma sanayii projesi ve 90 milyar dolarlık proje hacmiyle bu alanda kendi kendine yeten bir ülke konumuna ulaştık. TB-2 AKINCI, ANKA ve AKSUNGUR Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız ile SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız. Yakın çevremizdeki savaşların vazgeçilmez unsuru olan kamikaze İHA’lar da savunma sanayii şirketlerimiz tarafından üretiliyor. Savunma sanayii ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke siyası 185’e çıktı. İHA ve SİHA’lar kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi ise 230’u buldu. 2012’den bugüne kadar toplam 50 ülkeyle 770 adet insansız hava aracı için sözleşme imzaladık. Sadece 2023 yılı İHA ihracatımızın toplam tutarı 1,8 milyar dolara ulaştı. Bir dönem tabanca dahi verilmeyen ülkemiz 110’dan fazla ülkeye yüksek kaliteli hafif silahlar ve tabanca ihraç ediyor.

Geçtiğimiz Şubat ayında beşinci nesil savaş uçağımız KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. KIZILELMA ve ANKA-3 ile artık bu alanda farklı bir lige yükseliyoruz. Bundan on sene, on beş sene, yirmi sene önce tohumlarını serptiğimiz projelerin hamdolsun bugün meyvelerini toplamaya başladık. Türkiye’nin gurur kaynağı olan savunma şirketlerini ahlaksızca hedef alınmasının gerisinde işte bu eşsiz başarı hikâyesi vardır. Zihni sömürge hâline getirilmiş beşinci kol elemanları yerli ve millî firmalarımıza ülkemizin yüz akı teknoloji projelerine saldırarak iplerini ellerinde tutanlara karşı diyet borçlarını ödemeye çalışıyor. Maalesef ülkemizde muhalefet aktörleri de bunlara destek veriyor, sahip çıkıyor, müfterilerin gönüllü avukatlığını üstleniyor. Savunma şirketlerimize yönelik bu hayâsız akınlar karşısında elbette biz teslim olmayacak, asla geri adım atmayacağız. Terör örgütlerine nefes aldırmayan, güvenlik güçlerimizin eli, kolu, gözü olan, Türkiye’nin itibarını ve nüfuz alanını artıran, Türk ekonomisine katma değer üreten, hâsılı her alanda iftihar vesilemiz olan şirketlerimizin yanında olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar durmadan, dinlenmeden mücadele edeceğiz.”

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

FETÖ’nün Hayalet yapılanması ve Bilişim Militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar

FETÖ’nün bilişim militanları ,Hosting ,Domail, Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar?

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

KURULAN KUMPASLAR DİKKAT

Marka patent Adı altında büyük vurgun
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar
Tuzağa Düşürdükleri insanları Hapis’e Attırırız diyerek dava açıyorlar
FETÖ’cülerin Para Toplama Yöntemleri nasıl değişti
pensilvanya’ya nasıl para gönderiyorlar kimleri nasıl soyuyorlar ,Bu soyguna kimler yardım ediyorlar .
“Kripto FETÖ’cüler durmuyor”
“FETÖ’cüleri ihbar etti hapis cezası aldı”
Marka patent Adı altında büyük vurgun…
Paralar nereye gidiyor ?
Türk halkı bu Kumpasçı Fetoculardan Bıktı Artık insanların midesi bulanıyor Para için her türlü yolsuzluğu yapıyorlar
KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER
Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemle dolandırıcılık!
TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR BU GÜCÜ NERDEN ALIYORLAR ?
FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimler Marka alarak o isimlerde şirketler kurarak vatandaşları tuzağa düşürüyorlar ve Hapisse girersin diyerek insanları tehdit edip 200.000.00 TL istiyorlar Marka Patent çetesi en güvendikleri çete Üyesi Bilirkişiler oluşturmaktadır çetenin tuzağına düşen kişiler kıskaca alıp Türk vatandaşlarını ve devletini soyuyorlar birilerde bu soyguna göz yumuyorlar
Bu bilirkişilerin Mal varlıklarının Araştırılması Türk Milleti adına çok önem taşımaktadır
Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor ve durmuyorlar
Fettullah gülen cemati ve kiripto fetocuların durmuyor Türkiye devleti ve milletinin düşmanları durmuyorlar
“Bu Çete Nasıl Çökertilir “
FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Kesinlikle Alınamayacak isimlere Marka veren ve bu isimleri onaylayanlar araştırılırsa üst hiyerarşi ve bu çete çökertilir”

FETÖ’nün bilişim militanları ,Hosting ,Domail, Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar?
KAÇ İNSANIN HAYATINI MAHVETTİNİZ KAÇ İNSANIN YUVASINI DAĞITTINIZ ? MERHAMETSİZLER

Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar.

İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar

Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar

40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler.

Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler

Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar.

Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar.

Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir?

Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler

Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular.

Karşı çıkanı da ölüme yolladılar…

Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar

Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.

FETÖ terör örgütü kadar zalim, başka bir çete ne duyduk ne gördük!

“FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler”
TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR | MERHAMETSİZLER | TAKİPTEYİZ | GENÇ GAZETECİLER

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

“Türkiye’nin ortak vatanımız, demokrasimizin ortak değerimiz olduğunun bilinciyle hep birlikte çok çalışacağız”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

“Türkiye’nin ortak vatanımız, demokrasimizin ortak değerimiz olduğunun bilinciyle hep birlikte çok çalışacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Türkiye’nin ortak vatanımız, demokrasimizin ortak değerimiz olduğunun bilinciyle, inşallah, hep birlikte çok çalışacağız, üreteceğiz, emek vereceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.

“Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da ebedî azaptan kurtuluş olan bir ramazan ayını daha geride bırakarak hep birlikte bayrama vasıl olduk” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bayramın ülkemiz, milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için barışa, huzura ve esenliğe vesile olmasını diliyorum. Bizleri sevdiklerimizle beraber, sağlık ve afiyet içerisinde bir bayrama daha kavuşturduğu için Rabbime hamdediyorum. 11 ayın sultanı olan Ramazan-ı Şerif’i Gazze’nin yanı sıra gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan acılar ve zulümler sebebiyle buruk karşıladık, buruk geçirdik.”

“BU ZOR GÜNLERİNDE FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLDUĞUMUZU GÖSTERDİK”

“Gazze, 7 Ekim’den beri sadece bizim değil, tüm insanlığın kalbinde, tüm insanlığın vicdanında kanayan bir yara oldu” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşta bile dokunulmaması gereken hastanelerin, okulların, kiliselerin, camilerin bilerek bombalandığı bir vahşet sahnesiyle karşı karşıya kalındığını dile getirdi.

İsrail’in saldırıları sonucu 33 bin Filistinli şehit düşerken, 75 binden fazla Filistinlinin de yaralandığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar niyaz ediyoruz. Türkiye olarak bugüne kadar bölgeye sevk ettiğimiz toplam 45 bin tonu aşan yardım malzemesiyle, bu zor günlerinde Filistin halkının yanında olduğumuzu gösterdik. İnşallah bundan sonra da Gazze’de akan kan duruncaya ve Filistinli kardeşlerimiz, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin devletine kavuşuncaya kadar desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.

“ASRIN FELAKETİNİN YARALARINI ASRIN BİRLİKTELİĞİNİ SERGİLEYEREK HIZLA SARIYORUZ”

Dış siyasette bu adımları atarken, gündemin ilk sırasında yer alan deprem bölgesini asla ihmal etmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Asrın felaketinin yaralarını asrın birlikteliğini sergileyerek hızla sarıyoruz. Şimdiye kadar 80 bine yakın afet konutunu ve köy evini tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Her ay 15-20 bin konut inşa etmek suretiyle yıl sonunda bu sayıyı 200 bine ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu süreçte ayrıca riskli yapı stoku yüksek şehirlerimizin depreme karşı daha dayanıklı hâle getirilmesi için de çalışıyoruz.”

PKK’dan FETÖ ve DEAŞ’a vatanın birliğine, insanların huzuruna kasteden terör örgütlerine nefes aldırmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör bataklığını kaynağında kurutma stratejimizi kararlılıkla uyguluyoruz” diye ekledi.

“TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUMUZU HAYATA GEÇİRİNCEYE KADAR BİZE DURMAK YOK”

Ekonomi cephesinde hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadelenin en hassas oldukları konu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tüm dünyayla birlikte millet olarak bizim de canımızı yakan bu meseleyi, Allah’ın izniyle, çözmekte kararlıyız. Uyguladığımız ekonomi programının olumlu etkilerini yılın ikinci yarısından itibaren daha net bir şekilde görebileceğiz. 31 Mart seçimlerinin suhuletle tamamlanmasıyla ortaya çıkan 4 yıllık seçimsiz dönemi, bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için kullanacağız.”

“Türkiye’nin ortak vatanımız, demokrasimizin ortak değerimiz olduğunun bilinciyle, inşallah, hep birlikte çok çalışacağız, üreteceğiz, emek vereceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirinceye kadar bize durmak, dinlenmek, soluklanmak yok” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajını şu sözlerle tamamladı: “Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu vesileyle bir kez daha 31 Mart seçimlerinde sandığa giderek iradesine sahip çıkan tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Rekabet seviyesi çok yüksek bir seçimden yeni çıkmış aziz milletimizden, bayramın manevi iklimini kırgınlıkları gidermek için fırsata çevirmelerini özellikle istirham ediyorum. Bayram ziyareti veya tatil amacıyla yollara çıkan tüm vatandaşlarımdan, trafik kurallarına riayet etmelerini bekliyorum. Rabbimden Ramazan Bayramı’nın gönüllerimize huzur, ülkemize esenlik, dünyamıza ve mazlum coğrafyalara barış getirmesini diliyor, sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum. Bayramınız mübarek olsun.”

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Muhammed Kaçar Webx |“KAMUYA MAL OLMUŞ İSİMLERE MARKA ALAMAZSINIZ!

“KAMUYA MAL OLMUŞ İSİMLERE MARKA ALAMAZSINIZ!

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

KAMUYA MAL OLMUŞ İSİMLERE MARKA ALAMAZSINIZ!

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Türk patent ve marka Kurumundan Kamuoyuna uyarı

Dolandırıcılık Konusunda Kamuoyunun Dikkatine

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Türk Patent ve Marka Kurumu ; Dolandırıcılık Konusunda Kamuoyunun Dikkatine…

Türk Patent ve Marka Kurumu : Kamuoyunun Dikkatine

Türk patent ve marka Kurumundan Kamuoyuna uyarı

Son zamanlarda kendilerini Marka Vekili veya Patent Vekili olarak tanıtan yetkisiz kişilerce, başvuru veya tescil sahiplerinin telefonla arandıkları ve muhtelif senaryolarla kandırılmaya çalışıldıkları yönünde bildirimler alınmaktadır.

Benzer şekilde vatandaşlarımıza ve firmalarımıza, Türk Patent ve Marka Kurumundan geldiği algısı oluşturan ve çeşitli ücretler talep eden yazılar gönderildiği veya fatura benzeri bildirimler yapıldığı tespit edilmiştir.

Bu tür durumlar karşısında vatandaşlarımız ve firmalarımız tarafından;

Kurumumuz tarafından başvuru sahiplerine veya vekillerine gönderilen resmi antetli ve elektronik imzalı yazılar dışında herhangi bir formatta ücret ödeme bildirimi veya talebi yapılmamaktadır. Bu nedenle tarafınıza ulaşan yazı veya bildirimlerin nereden geldiği hususunda tereddüt oluşması halinde belirtilen banka hesap numaralarına talep edilen ücretin ödenmemesi ve ihtiyaç halinde Kurumumuz Çağrı Merkeziyle (303 1 303) temasa geçilmesi,
Kendilerini Marka Vekili veya Patent Vekili olarak tanıtan kişilerin Marka veya Patent Vekili olup olmadıklarının aşağıda yer alan bağlantıdan araştırılıp teyit edilmesi,
Yapılan araştırma sonucunda ilgili kişilerin Marka Vekili veya Patent Vekili olmadıklarının tespit edilmesi halinde bu kişilerle hiçbir şekilde iletişime geçilmemesi ve iş ilişkisi kurulmaması,
Marka veya Patent Vekili oldukları halde tavır ve davranışları aşağıdaki bağlantıda yer alan Vekillik Meslek Kurallarına aykırılık teşkil edenlerin, konunun Patent ve Marka Vekilleri Disiplin Kurulunda görüşülebilmesi için Kuruma şikayet edilmesi
hususları saygıyla duyurulur

Basın Bülteni

Patent ve Marka Vekili Sorgulama  Siteye ulaşmak için Tıklayın

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat3 saat önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı

Bürokrat5 gün önce

FETÖ’nün Hayalet yapılanması ve Bilişim Militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar

FETÖ’nün bilişim militanları ,Hosting ,Domail, Marka Ve Patent işlerine neden önem veriyorlar?

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

“Türkiye’nin ortak vatanımız, demokrasimizin ortak değerimiz olduğunun bilinciyle hep birlikte çok çalışacağız”

Bürokrat1 hafta önce

Muhammed Kaçar Webx |“KAMUYA MAL OLMUŞ İSİMLERE MARKA ALAMAZSINIZ!

"KAMUYA MAL OLMUŞ İSİMLERE MARKA ALAMAZSINIZ!

Bürokrat1 hafta önce

Türk patent ve marka Kurumundan Kamuoyuna uyarı

Dolandırıcılık Konusunda Kamuoyunun Dikkatine

Bürokrat1 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRGEV İftar Programı’nda yaptığı konuşmada, “İşimizi, görevimizi, sorumluluğumuzu ülkemize, milletimize ve umudunu bizlere bağlamış ailelerimize karşı vazifelerimizi en...

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

Ankara’da Mahallî İdareler Seçimleri’ni değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “31 Mart bizim için bir bitiş değil, aslında bir dönüm noktasıdır. 31 Mart...

Bürokrat3 hafta önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

“İSTANBUL'DA YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ”

Bürokrat3 hafta önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

“ANKARA, TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA HAZIR”

Bürokrat3 hafta önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE ULAŞTIRMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”

REKLAMLAR
Ekim 2021
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge