Connect with us

Dünya

“Medeniyetimizin en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük, güçlendirdik”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz 19 yılda, medeniyetimizin en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük, destekledik, güçlendirdik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’nca Kızılcahamam’da düzenlenen Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katılarak, bir konuşma yaptı.

Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan ve toplantının hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin belediyelerdeki başarısıyla milletin gönlüne girmiş ve oradan merkezî yönetime yürümüş bir parti olduğunu söyledi.

“BELEDİYE HİZMETLERİ KONUSUNDAKİ HASSASİYETİMİZ HİÇBİR ZAMAN AZALMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın tarihin, belediyelerde başarısız olan bir partinin merkezî yönetimde de tutunamadığını gösterdiğini dile getirerek “Anavatan Partisi’nden SHP’ye kadar bunun pek çok örneği vardır. Bizim belediyecilikteki müktesebimiz 1994 yılında, Başbakanlıktaki müktesebimiz 2003 yılında, Cumhurbaşkanlığındaki müktesebimiz 2014 yılında başladı. Çeyrek asrı aşan bu yürüyüşümüz boyunca belediye hizmetleri konusundaki hassasiyetimiz hiçbir zaman azalmadı” diye konuştu.

Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamındaki belediyeleri, özellikle de kendi belediyelerini yakından takip ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün de ülkemizin 30 büyükşehrinin 15’i, 51 ilinin 25’i, 519 büyükşehir ilçesinin 304’ü, 403 ilçesinin 238’i AK Partili kadrolarca yönetilmektedir. Cumhur İttifakı olarak baktığımızda bu rakamlar, büyükşehirlerde 16 belediyeye, illerde 35 belediyeye, büyükşehir ilçelerinde 361 belediyeye, diğer ilçelerde 313 belediyeye çıkıyor. Beldelerle beraber ülkemizde nüfusun yüzde 64’üne denk gelen toplam 1390 belediyenin 1041’inin Cumhur İttifakı’nda olması, milletimizin ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanına ve onun ittifakına olan güvenini de göstermektedir. Bu başarıyı artırarak sürdürmemiz şarttır. Merkezî yönetimde ne kadar güçlü olursak belediyelerimizi de o kadar iyi destekleyebiliriz. Bunun için sizlerden tüm çalışmalarınızı, tüm gayretlerinizi, tüm hesaplarınızı 2024’te yapılacak mahallî idareler seçimine değil 2023 Haziran’ındaki seçime göre ayarlamanızı istiyorum.”

Son seçimlerde CHP’ye geçen belediyelerin şehirlere nasıl ağır maliyet getirdiğini hep birlikte takip ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne ülkemizi ne milletimizi ne şehirlerimizi ne de partimizi böyle bir durumla karşı karşıya bırakmaya hakkımız yoktur. Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız. Genel merkezimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla, belediyelerimizle, mahalle temsilciliklerimizle, sandık müşahitlerimizle adeta ‘bünyan-ı mersus’ yani bir duvarın tuğlaları gibi birbirimizi destekleyerek birlik ve beraberlik içinde hedeflerimize doğru yürüyeceğiz” diye konuştu.

“EL ELE, KOL KOLA VEREREK ÇALIŞTIĞIMIZDA BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATABİLİRİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birlikte rahmet ayrılıkta azap olduğu gerçeğini asla akıllarından çıkarmadan işlerine bakacaklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Teşkilatlarımızla belediyelerimizin birlikte çalıştıkları hiçbir yerde kaybetmek diye bir durum söz konusu olamaz. Nerede böyle bir sıkıntı yaşanıyorsa altını kazıdığımızda teşkilatlarımız, milletvekillerimiz, belediyelerimiz arasında böyle bir tablo karşımıza çıkıyor. AK Parti’de siyaset yapan, görev üstlenen herkes kendi kişisel kariyerinden önce ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını düşünmek, ona göre davranmak mecburiyetindedir. Birbirimizin başına, sırtına, ayağına basarak değil, birbirimizle el ele, kol kola, gönül gönüle vererek çalıştığımızda hayırlı bir iş yapmış olur, büyük başarılara imza atabiliriz. Aksi takdirde ne olacağını görmek için tarihe bakmak yeterlidir.”

Bu konuda en büyük görevin, şehirlerdeki uç beyleri olarak gördükleri belediye başkanlarına düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bir şehirde belediye başkanımız kucaklayıcı olursa teşkilatımızın diğer birimleri de ona uyacaktır. Yani belediye başkanına gurur, kibir asla yakışmaz. Biz tevazu ehli olmaya mecburuz. Aksi takdirde sorun katlanarak büyür. Neyiz ya? Kuluz, kul. Eninde, sonunda gideceğimiz yer neresi? Toprak. Topraktan geldik oraya gideceğiz. Ben 1,85 boyundayım, dolayısıyla mezarım da ona göre büyük olacak, diğerleri düşünsün. Takdiriilahî ne ise o olacak, onu kimsenin değiştirmeye gücü yetmez” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman, “Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” dediklerini aktararak “Onun için sizlerden ricam, teşkilatlarımızın ahenk içinde çalışması konusunda vereceğiniz katkılar için her birinize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Hiçbirinizin size olan güvenimi, itimadımı, umudumu boşa çıkarmayacağınıza yürekten inanıyorum” dedi.

Belediyelerin ülke yönetimine giden yoldaki önemini sadece kendilerinin görmediğini, muhalefetin de aynı gerçeği tespit ettiği için var gücüyle bu alana yüklendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizden farklı olarak onlar yaptıkları icraatlar, verdikleri hizmetler, ortaya koydukları eser üzerinden değil sadece ve sadece kamuoyunu yönlendirme faaliyetleriyle bunu yapmaya çalışıyorlar. İşte bu ara bir 80 bin lira daha kazandım. Adamın işi gücü yalan, adamın işi gücü iftira. O iftira attıkça, o yalan söyledikçe yargı da sağ olsunlar onlar da kararlarını olumlu şekilde veriyorlar. Her birinin başına birer ajans dikmişler, az önce Mehmet kardeşim söyledi ve o ajanslara yaptıkları ödemelerin haddi, hesabı yok. Yapılmamış işlerin, verilmemiş hizmetlerin propagandasından başka bir şeyle uğraşmıyorlar. Kâğıttan yapılmış bir gemiyi suyun yüzeyinde belli bir müddet yüzdürebilirsiniz ama bir süre sonra kâğıt, suyun ağırlığını taşıyamaz hâle gelecek ve o gemi batacaktır. Muhalefet belediyelerinin durumu da böyledir. Bir yıl yalanla, cila ile bizim yaptığımız işleri kendilerine mal ederek idare ettiler. İstanbul’da bunu yaptılar, Ankara’da bunu yaptılar, aklınıza neresi gelirse. İkinci yıl artık makyajlar dökülmeye, hakikatler ortaya çıkmaya başladı. Emin olun önümüzdeki yıldan itibaren bunların artık insan içine çıkacak yüzleri varsa kalmayacaktır. Gerçi ‘balık baştan kokar’ misali genel başkanlarına bakıp belediye başkanlarının akıbetini kestirmek mümkündür.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Şanlıurfa’ya yaptığı ziyaretteki “Belediyeyi bize verin, çiftçiye elektriği bedava yapalım” sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilerin yoğun elektrik kullandığı Hatay, Adana, Antalya’nın CHP’li belediyelerde olduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız, daha İstanbul’u, Ankara’yı, Eskişehir’i saymıyorum bile. Yapın oralarda elektriği bedava, elinizi tutan mı var? Tabii burada önce çözülmesi gereken birkaç sorun var. İlk sorun, elektriğin belediyelerle ilgisinin olmaması. Ya ne alakası var? Ya bu terbiyesizliktir, terbiyesizlik. Elektriği belediyeler mi veriyor, ne alakası var? Elektriğin üretimi, iletimi, dağıtımı Enerji Bakanlığımızın gözetiminde, ilgili kamu kuruluşları ve özel sektör tarafından yapılıyor” diye konuştu.

İkinci sorunun da “belediyelerin böyle bir görevinin bulunmaması” olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Velev ki böyle olsa bile. Daha kendi şehirlerinin yolunu yapmaktan, çöpünü toplamaktan, suyunu akıtmaktan, kanalizasyon ve su giderlerinin altyapısını inşa etmekten aciz CHP’li belediyelerde bu işe sıra bile gelmez. Üçüncü sorun CHP Genel Başkanı’nın, nice namus sözü verdiği her konu gibi, bunu da arkasını dönünce inkâr edecek olmasıdır. Hatırlarsanız bu zat, 2019 seçimleri öncesinde CHP’nin kazandığı belediyelerden tek bir kişinin bile işinden çıkarılmayacağı, tek bir kişinin bile ekmeğinden edilmeyeceği konusunda namus sözü vermişti. Seçimden sonra sadece İstanbul’da 15 bin kişiyi ekmeğinden ettiler, hadi nerede namus? Namuslusun ya. Hadi önce sen namuslu isen bunun bir gereğini yap bakalım. Ne oldu? Bunun yerine de çoğu kim olduğu, ne olduğu belli olmayan, bir kısmı terör örgütleri ile iltisaklı çıkan 45 bin kişiyi belediyeye doldurdular. Bu tablo CHP Genel Başkanı’nın namusunun, kendi belediyesi tarafından ayaklar altına alındığının ifadesi değil de nedir?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyeciliğin, genel başkanından belediye başkanına kadar her kademesiyle bir partinin vizyonunu, yönetim becerisini, ahlakını, millete bakışını en iyi gösteren alan olduğunu vurgulayarak, “AK Parti yönetimi ve belediyeleriyle CHP yönetimi ve belediyelerini karşılaştıran herkes bu farkı görecek, ülkenin geleceğini kime teslim edebileceğini, bunun muhakemesini, muhasebesini en iyi şekilde yapacaktır. Sizler, duruşunuzla, işinizle, ilişkilerinizle işte bu kritik sürecin en önemli belirleyicisi konumundasınız. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve partimizin genel başkanı olarak ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızda olduğumdan, olacağımızdan şüpheniz olmasın” ifadelerini kullandı.

Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın 14 kişilik ekibinin kendi sorumluluk alanındaki belediyeleri yılda birkaç kez yerinde ziyaret edip sorunları ve talepleri belirlediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir destek programları ve anketlerle belediyelerinin çalışmaları ve belediye başkanlarının kamuoyu algısı konusunda kapsamlı analizler yapıldığını, sonuçların kendileriyle de paylaşıldığını aktardı.

“İLLERİMİZİN VE İLÇELERİMİZİN TAMAMINI KUŞATAN YATIRIMLAR, GELECEĞİMİZE DAHA GÜVENLE BAKMAMIZI SAĞLIYOR”

Aynı şekilde Yerel Yönetim Başkanı’nın, sürekli belediyelerle temas hâlinde olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz de istişare toplantılarıyla, il ziyaretleriyle ve çeşitli vesilelerle sizlerle zaman zaman bir araya geliyoruz. Son dönemde Yerel Yönetimler Başkanlığımızca başlatılan gençlik faaliyetlerini de önemli bir adım olarak görüyorum. Ankara’da yeni açtığımız Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen Gençlik Festivali, bu bakımdan örnek bir faaliyet olmuştur. Tüm bu trafikle amacımız, belediyelerimizin hizmetlerini daha etkin şekilde sürdürmelerini, teşkilatlarımızla daha yakın çalışmalarını sağlamaktır. Tespit ettiğimiz yanlışları affetmediğimiz gibi, hayata geçirilen güzel faaliyetleri de yakından takip ve takdir ediyoruz. 2019 seçimlerinden bu yana AK Parti saflarına, diğer partilerden 40 başkanın katılmış olması, aramızda oluşturduğumuz bu güzel iklimin diğerlerini de etkilediğini işaret ediyor. Rabbim hepinizden razı olsun.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişare toplantılarının aynı zamanda tecrübe aktarımı, güzel örneklerin paylaşımı, daha iyiye ulaşmak için fikir alışverişi yapma zemini olduğunu belirtti.

Bir süre önce küresel iklim değişikliğinin, insanlığı giderek daha çok tehdit ettiği gerçeğini göz önünde bulundurarak 2053 vizyonunun odağına yeşil kalkınma devrimini oturttuklarını ilan ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeşil kalkınma devrimi kapsamında öne çıkan temiz enerjiden atık yönetimine, yeşil alan miktarının artırılmasına kadar pek çok başlık belediyelerimizi de ilgilendiriyor. Sizleri bu hususlara özellikle önem vermeye, gereken hazırlıkları bir an önce yapmaya, yeşil kalkınma devrimimizi desteklemeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.

Sürdürülebilir şehircilik ve iklim politikaları konusunda müktesebatlarıyla ve vizyonlarıyla diğer siyasi partilerin oldukça önünde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kapsamda geçtiğimiz 19 yılda medeniyetimizin en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük, destekledik, güçlendirdik. Yeni yönetim sistemine geçtiğimiz 2018’den bu yana sadece çevre ve şehircilik alanında yatırım bedeli 300 milyar lirayı aşan 12 bin 700 projeyi hayata geçirdik. İllerimizin ve ilçelerimizin tamamını kuşatan bu yatırımlar, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“BELEDİYELERİMİZE MERKEZİ YÖNETİMDEN AKTARILAN KAYNAK MİKTARINI, YILDA 106 MİLYAR LİRAYA ÇIKARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlıklara yaptıkları çalışmaların yanında belediyeleri de ilave kaynaklarla desteklediklerine işaret ederek, “Belediyelerimize merkezî yönetimden aktarılan kaynak miktarını yılda 4,7 milyar liradan, 86 kat artışla yılda 106 milyar liraya çıkardık. Hatta 2022 bütçesinde mahalle idarelere ayırdığımız pay 150 milyar lirayı bulmuştur. Hiçbir ayrım yapmadan hizmet eden, eser üreten, yatırım yapan her belediyeyi destekledik, destekliyoruz” dedi.

Afetler konusunda da aynı hassasiyeti gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde önce Elazığ ve Malatya’da, ardından İzmir’de çok ciddi yıkımlara yol açan afetler yaşandığını, aynı şekilde Karadeniz bölgesinde de adeta yerleşim yerlerini önüne katıp götüren sel felaketi ile karşılaştıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaz aylarında Akdeniz ve Ege bölgelerinde etkili olan orman yangınları ile yüzleştiklerini, denizleri işgal eden müsilaj tehdidine maruz kalındığını anımsatarak, şunları kaydetti: “Bu afetlerin hepsine anında müdahale ettik. Arama ve kurtarma faaliyetlerini hızla yürüttük. Hasar tespitlerinin ardından zararların tazmini çalışmalarını da başlattık. Tribünden seyretmedik, bizzat şahsım, arkadaşlarım, hep beraber arazideydik. Kurumlarımızla beraber günlerce arkadaşlarımız bölgede bu çalışmaları yürüttüler. Hamdolsun, bir yıla kalmadan depremde veya selde yıkılan evlerin yerine yenilerini inşa ettik ve teslimine başladık.”

Yanan ormanları ihya edecek adımları attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, denizleri temizlediklerini ve yeniden canlıların yaşayabileceği, insanların kullanabileceği hâle getirdiklerini söyledi.

Depreme karşı hazırlık çalışmaları kapsamında kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 9 yılda 1 milyon 700 bin konutu dönüştürerek, bu alanda önemli bir başarı kazandık. Ana muhalefetin başındaki zat, nerenin milletvekili? İzmir. İzmir’in belediyesi kimde, onlarda. İzmir’de acaba o kaçak yapılaşmanın olduğu bölgede, o gecekonduların olduğu bölgelerde belediyeniz, acaba nerede bir kentsel dönüşüm, değişim projesi uyguladı? Yok. Ama bunu burada benim konuşmam yetmiyor. Benim İzmir teşkilatımın, İzmir milletvekillerimin, mevcut belediye başkanlarımın orada kapı kapı dolaşarak ve bunları da işaret ederek, işte CHP’nin belediyecilik anlayışı budur, bakın bir kentsel dönüşüm-değişim yok ama bir deprem yaşandı burada. Bu depremde merkezî yönetim olarak geldik işte gördüğünüz bu bütün yapılaşmaları biz yaptık. Yine rezerv alanlarında, yine bunları yapmaya devam ediyoruz. AK Parti bu, ana muhalefet bu. 330 bin konutun dönüşüm inşaatları sürüyor. TOKİ inşa ettiği 1,1 milyon konutla bu konuda ülkemize çok büyük katkı sağladı. Buna rağmen soluğunu her an ensemizde hissettiğimiz deprem gerçeği bize daha hızlı hareket etmemiz, daha çok çalışmamız gerektiğini söylüyor.”

“İLAVE 30 MİLYAR LİRALIK FİNANSMANI DAHA DEVREYE ALACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sıfır Attık Projesi’yle dünyaya örnek olacak katı atık yönetimini hayata geçirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Poşetlerin ücretli yapılmasının ardından Türkiye Çevre Ajansı’nı kurarak, depozito yönetimi yoluyla millî servetin heba olmasının önüne geçecek bir adım daha attık. Millet bahçelerimiz hem 2018 genel seçimleri hem de 2019 mahallî idareler seçimlerindeki en önemli projemizdi. Bugüne kadar 67 milyon metrekare büyüklüğe sahip 113 millet bahçesini hizmete açtık. Hedefimiz bu projeyi genişleterek, millet bahçelerimizin sayısını 410’a çıkartmaktır. Başkent Millet Bahçemizin sadece iki ayda 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi, halkımızın da bu projeden memnuniyet duyduğunu gösteriyor. Sosyal donatı inşası şartıyla aktardığımız 25 milyon metrekare büyüklüğündeki Hazine alanı ile şehirlerimizin güzelleştirilmesi çalışmalarında belediyelerimize de destek verdik. Ayrıca Hazine taşınmazlarının satışından belediyelere 550 milyon lira kaynak aktardık.”

Devlet ile vatandaş arasında ciddi gerilim kaynağı hâline gelen 2B meselesini çözerek, hem ihtilafları ortadan kaldırdıklarını hem de ekonomiye 16 milyar liralık katkı sağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belediyelerimize yapılan hibe miktarlarını da yıldan yılda yükselttik. Hâli hazırda hibe ve uygun şartlı finansman araçlarımızla çeşitli il ve ilçelerimizde 45 milyar lira tutara sahip 321 projenin uygulaması sürüyor. Önümüzdeki yıl yerel yönetimlerimizin çalışmalarında kullanılmak üzere ilave 30 milyar liralık finansman kaynağını daha devreye alacağız” bilgisini paylaştı.

“BARINAK SORUNUNU HEP BİRLİKTE AŞMAMIZ GEREKİYOR”

Küçük dokunuşlarla milletin gönlünü kazanabilmenin mümkün olduğu meselelerden birinin, sokak hayvanları konusu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başı boş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil, barınaklar olduğunu unutmamalıyız. Şimdi buradan birinci derecede büyükşehirler olmak üzere tüm belediye başkanlarıma sesleniyorum. Sahipsiz hayvanlar için lütfen ön alın, sıcak ve güvenli barınaklar kurarak, gıda artıklarından hayvan maması üretimini teşvik ederek, pek çok gönül kazanabiliriz, gönül kazanabilirsiniz. Böylece hem vatandaşlarımızın sahipsiz hayvanların yol açacağı tehditlerden kurtulmasını sağlamış hem de bir can olan hayvanlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Osmanlı, ağaçlara meyveleri asarmış. Bu meyvelerden hayvanlar nasiplerini alsınlar diye. Aynen bunu da bulunduğumuz belde, ilçe, illerde yapmamız mümkün. Bu adımları da atalım. Hem bu dediğim barınaklar hem bu dediğim ağaçlarda onların nasiplerini hazırlamak. Görüldüğü gibi artık kırsalındaki sorumluluk alanlarıyla birlikte nüfusumuzun yüzde 95’inin barındığı şehirlerimizi daha yaşanabilir hâle getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmalıyız. Ama bu işi bir kenara bırakmak yanlış olur. Bunu bizim aşmamız lazım. Birinci derecede siz belediye başkanlarımızdan bunu bekliyorum. Barınaklar sorununu hep birlikte aşmamız gerekiyor, bu anlayışta belediyelerimizin faaliyetlerini de eldeki imkânları seferber ederek destekliyoruz.”

2019 seçimlerinde yayınladıkları manifestonun, asla akıldan çıkarılmaması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, manifestoyu başlıklarıyla hatırlattı.

Buna göre, şehir planlarının uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapı ve ulaşım sorunlarının tüm şehirlerde tamamen çözüleceğini, kentsel dönüşüm çalışmalarının, bölgelerin özelliklerine ve vatandaşların ihtiyaçlarına göre yürütüleceğini dile getirdi.

“Benzersiz şehirler” anlayışıyla şehirlerin kendi hikâyelerine uygun şekilde geliştirileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “akıllı şehir” uygulamalarıyla teknolojinin tüm imkânlarının insanların ve şehirlerin emrine sunulacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevreye saygılı şehirler ile belediye hizmetlerinde tabiattaki canlı veya cansız tüm varlıklarla uyum gözetileceğini belirtti.

Sosyal belediyecilik çalışmalarına önem verilerek doğrudan insana dokunan hizmetler ve projelerin yaygınlaştırılacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatay şehirleşmeyle tabiatta bütünleşen aile, mahalle ve komşuluk kültürünü ihya eden örnek yerleşim alanlarının kurulacağını kaydetti.

“BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE SIKI SIKIYA SAHİP ÇIKALIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, topraktan gelindiğini ve toprağa dönüleceğini, toprağa yakın olmanın en iyi ve ideal imar şekli olduğunu vurguladı.

“Halkla birlikte yönetim” ilkesiyle şehirle ilgili tüm önemli kararların, orada yaşayanlarla birlikte alınacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tasarruf ve şeffaflık hassasiyetiyle belediyelerin kaynaklarının doğru ve açık şekilde kullanılacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, değer üreten şehirlerle kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımların geliştirileceğini söyledi.

Bu ilkelerden sapılmadığı müddetçe gönül belediyeciliğinin hep daha ileriye taşınabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun yanında her türlü şaibeden uzak durmanız da önemlidir. Bundan taviz asla veremeyiz. Hiçbir AK Parti belediyesi için, Allah göstermesin, şaibe konuşulmamalı. İmar planlarından bindiğiniz araca, ihalelerden özel hayatınıza kadar her konuda kendinize ve bize söz getirecek en küçük bir şüpheye en küçük bir lüks, şatafat, israf, kibir görüntüsüne meydan vermemelisiniz. Sizlerden ilk isteğim, öncelikle kendi aramızda birliğimize, beraberliğimize kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkmamızdır. Teşkilatlarımız da milletvekillerimiz de belediyelerimiz de tek yürek, tek bilek olmadan, bu işin üstesinden gelemeyiz. Sizlerden ikinci talebim ise tüm çalışmalarınızı 2023 seçimlerine göre ayarlamanızdır. Aşmamız gereken ilk bent, 2023’tür. Bunu başardığımızda 2024 için hepimizin eli zaten çok güçlü olacaktır. Ülkemize, milletimize, şehirlerimize, partimize yaptığınız hizmetler için her birinize tekrar şükranlarımı sunuyorum.”

Klasik Türk musikisinde önemli bir üstat olan Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın cenazesinin cumartesi günü toprağa verileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler de Gaziantep’te kendisiyle ilgili yapılmış kültür sanat merkezinin açılışını yapacağız. Biz, o gün Gaziantep’teyiz ama vekaleten arkadaşlarımız inşallah cenaze törenine katılacaklar. Ailesiyle görüşmeleri yaptım. Vekaleten oğlum da kendisiyle, çok sıkı ilişiği vardı. Kendisini çok sever, çok saygı duyardı. Bu şekilde kendisini hakka uğurluyoruz. Allah’tan rahmet diliyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra belediye başkanları ile Yavaşca’nın ruhu için Fatiha okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yapılan istişarelerin ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını diledi.

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Üstünlerin hukukunun egemen olduğu vesayetçi yapıdan hukukun üstünlüğünü referans alan adil bir yargı sistemine geçiş sağlanmıştır. Siyasi ve ideolojik kimlikleriyle, ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günlere artık geride kalmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileyerek, tedavisi devam eden 10 yaralıya da acil şifalar niyaz etti.

Ülkenin dört bir yanında fedakârca görev yapan adalet teşkilatı mensuplarına selamlarını ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dördüncü Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin ülke, millet ve adalet teşkilatı için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Adalet Bakanlığı başta olmak üzere fikir, görüş, öneri ve eleştirileriyle belgenin hazırlanmasına katkıda bulunan herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her fırsatta hatırlattığımız gibi bizler adaleti mülkün, yani devletin temeli olarak gören bir geleneğin mirasçılarıyız. Sultan Birinci Murat, Evrenos Bey’e tevcih ettiği sancak beyliğinin beratına ‘Cümlenin ser çeşmesi adalettir’ yazdırarak, adaletin devlet idaresindeki ehemmiyetini izah ve izhar etmiştir. Adalet, hem millî hem de manevi yapımızda, diğer her türlü hasletin onun etrafında ve ona göre şekillendiği bir mihver hükmünde olmuştur” ifadesini kullandı.

“TOPLUMUN ADALETE OLAN İNANCININ SARSILMAMASI BİZİM İÇİN HER TÜRLÜ MÜLAHAZANIN ÜZERİNDEDİR”

Tarih ve medeniyetin merkezinde adaletin yer aldığı devirlerin birbirini takip etmesiyle bugüne ulaşmış bir iftihar tablosu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Toplum yaşantımız, kişisel hayatımız ve değer müktesebatımız gibi devlet tasavvurumuz da asırlar boyunca adalet mihengine vurduğumuz fikir ve faaliyetlerle şekillenmiş, hak ve hukuka göre tekemmül etmiştir. Bin yıldır hakla, hukukla, hakikatle yoğurduğumuz bu topraklar en doğusundan en batısına iyilik ve erdem tohumlarıyla yeşerttiğimiz gönül coğrafyamız, yüksek adalet şuurumuzun en yakın şahididir. Böyle köklü ve zengin bir birikimin rehberliğinde, adalet hizmetlerinin en üst seviyede vatandaşlarımıza sunulması için yoğun gayret gösteriyoruz.

Şurası bir gerçek ki, adalet sistemimizin tüm unsurlarıyla güçlü, hızlı ve etkin bir şekilde işlemesi, milletimizin her bir ferdini yakından ilgilendiriyor. Hâkim ve savcılarımız başta olmak üzere, adalet teşkilatımızın her bir mensubunun kılı kırk yaran bir titizlikle, yüksek bir vazife şuuruyla hareket etmesine bu bakımdan büyük önem veriyoruz. Adalet hizmetlerinin etkinliği kadar adaletin gecikmeksizin, vaktinde tecelli etmesinin de önemini her fırsatta vurguluyoruz. Şunun bilinmesini isterim; Türk milleti adına karar veren yargı makamının itibarına halel gelmemesi ve toplumun adalete olan inancının sarsılmaması, bizim için her türlü mülahazanın üzerindedir.”

“ADİL BİR YARGI SİSTEMİNE GEÇİŞ SAĞLANMIŞTIR”

Göreve geldikleri 2002’den beri bu konuda büyük hassasiyet gösterdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adliye binalarımızın, sunulan hizmetin mehabetine uygun hâle getirilmesinden personel sayısına, mevzuattan dijitalleşmeye kadar geniş bir alanda çok sayıda adım attık” dedi.

Yargının bağımsızlığı ilkesine “tarafsızlığı” ilkesini de ekleyerek, hâkim ve savcıların görevlerini layıkıyla yerine getirebilmelerinin önünü açtıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eski Türkiye’nin imtiyazlı çevreleri bunu hâlen hazmetmekte zorlansa da üstünlerin hukukunun egemen olduğu vesayetçi yapıdan hukukun üstünlüğünü referans alan adil bir yargı sistemine geçiş sağlanmıştır” ifadesini kullandı.

“Siyasi ve ideolojik kimlikleri ile ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kaldı” ifadesini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Darbecileri alkışlayan yargı yerine darbecilerden millet adına hesap soran, mağdurların hak ve hukukunu savunan yargı pratiğinin yerleşmesini, Türk demokrasisi adına önemli bir kazanım olarak görüyoruz. Türk yargısının bu vasfını, inşallah gelecekte daha da güçlendireceğiz. Hangi yanlış algıdan kaynaklanırsa kaynaklansın, hukuk karşısında kendini dokunulmaz görenler, şu gerçeği er ya da geç kabullenecekler, hiç kimse hukukun üstünde değildir, layüsel değildir, imtiyazlı değildir. Suç işleyenler, suçta kibirlenenler, hukuka kastedenler, kim olursa olsun, yaptıklarının hesabını bağımsız Türk mahkemelerine vermek zorundadır.

Dolayısıyla kanunun verdiği yetkiyle hukuksuzlukların peşine düşen yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı camiamıza parmak sallayamaz. Geçmişte yargı mensuplarını hain terör saldırılarında kaybetmiş bir ülke olarak, hâkim ve savcılarımız ile ailelerinin hedef gösterilmesini asla tasvip etmiyoruz. Daha önce de ifade ettim, yargı kararlarını doğru bulur veya bulmazsınız. Hatta mahkeme kararlarını, gerekli nezaketi göstererek, eleştirebilirsiniz. Ama bu ülkenin ana muhalefet partisi de olsanız, çıkıp kameralar önünde hukuk insanlarına, hem de çok yakışıksız, çok pervasız biçimde tehdit savuramazsınız. Buna biz de izin vermeyiz, hedef hâline getirilen yargımız da izin vermez. Devam eden yargı süreçleriyle ilgili herkesten sorumlu, sakin ve siyaseten dürüst bir tutum beklediğimizi bugün tekrar vurgulamak istiyorum.”

2015 ve 2019 yıllarında hazırlanan iki yeni Strateji Belgesi’yle reform çalışmalarına ivme kazandırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü Yargı Reformu Stratejisi’nin uygulama döneminin, 2024 yılı itibarıyla sona erdiğini ifade etti.

Bugün 2025-2029 dönemini kapsayan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi’yle milletin huzurunda olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Öncelikle şu hususun altını net bir şekilde çizmek durumundayım, sürekliliğe dayanan bir anlayışla köklü kurumsal değişiklikleri hayata geçirdiğimiz Yargı Reformu Stratejileri, birbirini tamamlar niteliktedir. Yeni reform belgemiz, bugüne kadarki gelişmelerin değerlendirilmesi ve sistemin ihtiyaç duyduğu yeniliklerin belirlenmesi suretiyle oluşturulmuştur. Dolayısıyla bu belgemiz de az önce ifade ettiğim üzere, diğer reform belgelerimizin devamı ve tamamlayıcısı durumundadır.”

“DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Yeni Yargı Reformu Stratejisi’yle adaletin etkinliğine ve yargı mekanizmalarının ihtiyaçlarına yönelik yeni politikaları belirlediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 45 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı 4. Strateji Belgesi’yle, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını daha da güçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın hukuki güvenliğini daha da kuvvetlendirmeyi, yargılamaların zamanında ve makul sürede tamamlanmasını, çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sistemi oluşturmayı, yargılama usullerini sadeleştirerek verimliliği artırmayı, yargıya ilişkin güven ve memnuniyeti daha da yükseltmeyi, onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarını yaygınlaştırmayı, ceza adaleti sisteminin etkinlik ve caydırıcılığını tahkim etmeyi ve adalet hizmetleriyle adli bilimlerde dijital dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Yargı Reformu Stratejisi’nin en önemli önceliklerinden birinin, makul sürede yargılanma hakkı güvencelerinin artırılması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda yargılama usullerine, teşkilat yapısına, insan kaynaklarına ve teknik altyapıya ilişkin birçok çalışma alanı tespit ettiklerini belirtti.

Geçtiğimiz dönemlerde adil yargılanma hakkının etkin bir şekilde korunması noktasında önemli reformları devreye aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ve bilgi edinme hakkı gibi yenilikleri mevzuata eklediklerini hatırlattı.

“MAĞDUR ODAKLI YENİ POLİTİKALARI UYGULAMAYA ALIYORUZ”

Kamu Denetçiliği Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi yeni birimler ihdas ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi’yle hak arama yollarını daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Mağdurların yeterli güvenceye sahip olduğu telafi edici bir adalet sisteminin oluşturulması hususunun üzerinde de önemle durduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Adalete güvenin tam olarak tesis edilmesi için ceza adaleti sisteminde mağdur odaklı yeni politikaları uygulamaya alıyoruz. Uyuşmazlıkların önlenmesi ve mahkemeye taşınmadan kaynağında çözülmesi, yargının iş yükünün azaltılmasında büyük önem arz ediyor. Bu çerçevede dava öncesi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin kapsamının genişletilmesini öncelikli politika olarak belirledik. Strateji belgemizle bu yöntemlerin sistem içindeki yerini güçlendiriyor, toplum genelinde müzakere kültürünü geliştirmeyi hedefliyoruz. ‘Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi’ vizyonu ile hazırladığımız yeni strateji belgesiyle, etkin ve hızlı işleyen bir adalet sistemi inşa edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin ilk amacının kurumsal yapının güçlendirilmesi ve süreçlerin yeniden yapılandırılması olduğunu belirterek, “Bu çerçevede uzlaştırıcı, birleştirici, özgürlükçü, toplumun tüm kesimlerini kuşatan yeni ve sivil bir anayasa çalışmalarımıza hız vereceğiz. İnsan hakları alanındaki kurumsal kapasitemizi güçlendirecek, hazırlayacağımız yeni İnsan Hakları Eylem Planı ile hak ve özgürlüklerin daha etkin korunmasını sağlayacağız” dedi.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi bireysel hak arama kurumlarının, kurumsal yapısını ve uluslararası kuruluşlarla uyumluluklarını güçlendireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İfade ve basın özgürlüğü ile kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin standartları yükseltecek, yeni hak arama yollarını çeşitli tedbir ve uygulamalarla tahkim edeceğiz. Makul sürede yargılanma hakkının temini için mahkemeler teşkilatının organizasyon yapısını tekrar tanzim edeceğiz. Ceza mahkemelerinin görev alanlarını yeniden düzenleyecek, ihtiyaç duyulan yerlerde yeni adliyeler kuracak, mahkeme sayılarını artıracak ve tek hâkimle çalışan bazı mahkemelerin heyet hâlinde çalışmalarını temin edeceğiz. Temyiz kanun yolunun etkinliğine yönelik yeni düzenlemelerle temyiz incelemelerinin altı ay içerisinde sonuçlandırılmasını hedefliyoruz. Bunun için Yargıtay ve Danıştay kanunlarında yer alan daire ve üye sayılarını iş yüküyle orantılı olacak şekilde yeniden belirleyeceğiz. Temyiz incelemeleri gibi istinaf incelemelerinin de altı ay içinde neticelendirilmesine yönelik düzenlemeler yapacağız.”

“YENİ İHTİSAS MAHKEMELERİ KURULACAK”

İstinaf mahkemelerindeki daire ve hâkim sayılarını, iş yüküne uygun ve uzmanlaşmayı sağlayacak şekilde arttıracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk derece mahkemelerinde uzun süren davaların istinaf mahkemelerinde öncelikle inceleneceğini ve bazı davalarda istinaf incelemesi olmadan doğrudan temyiz incelemesi yapılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihtisaslaşmaya ilişkin uygulamalar geliştirerek süreçlerin daha etkin ve hızlı tamamlanmasını sağlayacaklarını belirterek, “Önümüzdeki dönemde hâkimlerimiz meslek hayatları boyunca hukuk ve ceza hâkimi olarak sınıflandırılacak, çevre, sağlık, sigorta, trafik ve iş kazalarından kaynaklanan dava türleri için yeni ihtisas mahkemeleri kurulacaktır” dedi.

Savunmanın güçlendirilmesi ve avukatların adli süreçlere daha etkin katılabilmesi için Avukatlık Kanunu’nu güncellemeyi, savunma kurumunu daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şirketlerin ve yapı kooperatiflerinin avukat bulundurma zorunluluğunun genişletilmesi ve belirli davalarda avukatla temsil mecburiyetinin getirilmesine yönelik çalışmalar yapacağız. Stajyer avukatlarımıza staj başlangıç desteği sağlayacak ve mesleklerine ekonomik kaygılardan uzak bir şekilde hazırlanmalarını temin edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bağlı çalışan avukatlar için mesleğin niteliğine uygun yeni bir ücret rejiminin oluşturulmasının da yapılacak çalışmalar arasında olduğunu belirtti.

Yargılamaların daha kısa sürede tamamlanması için ilk derece ceza ve hukuk yargılamalarında hedef sürelerinin kısaltılacağını, istinaf kanun yolu aşamasındaki hedef sürelerinin de yeniden belirleneceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Keza yeni düzenlemelerle duruşmaların 2 aydan fazla ertelenmemesini ve bazı uyuşmazlıkların da duruşma yapılmaksızın çözülmesini sağlayacağız. Bozma kararı verilen dosyaların öncelikle ve ivedilikle görülmesi ise bir diğer hedefimizdir” ifadelerini kullandı.

“ADALET HİZMETLERİNDE YAPAY ZEKÂ UYGULAMALARINDAN İSTİFADE EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı bilişim sistemini güncel teknolojiler doğrultusunda geliştirmekte kararlı olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Dijital çözüm platformları, çevrim içi uyuşmazlık ve elektronik çözüm yöntemlerini devreye alacak, adalet hizmetlerinde yapay zekâ uygulamalarından istifade edeceğiz. Yargılamaların hedef süre içinde tamamlanması için adli ve idari yargı adalet komisyonlarını da yeniden yapılandırmayı hedefliyoruz. Komisyonlarımıza adalet dairelerinin işleyişine matuf tespit ve çözüm önerilerini içeren rapor hazırlama görevini tevdi edeceğiz. Adalet Komisyonu Başkanlarımıza da yargılamaların hedef sürede tamamlanmasına yönelik yeni vazifeler vereceğiz. Yeni dönemde performans ve verimliliği artırmak için önleyici teftiş uygulamaları da geliştireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teftiş kurullarının, başta uzun süren yargılamalar olmak üzere, yargıya ilişkin sorunları anlık olarak takip edeceğini belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı: “Bilirkişilikten kaynaklanan sorunların giderilmesi adına mevzuat düzenlemeleri yapacak ve idari tedbirler alacağız. Yine tebligat işlemlerinde hataların azaltılması ve tebligatların hızlı yapılması için çeşitli tedbir ve uygulamaları hayata geçireceğiz. Bu kapsamda sade ve kolay bir tebligat usulü belirleyecek, tüm kamu görevlileri için elektronik tebligat alma zorunluluğu getireceğiz. Noterliklerin görev tanımlarını, yargının iş yükünü azaltacak şekilde tekrar düzenleyeceğiz. Noterlik Kanunu’nu yenileyecek, hukuk fakültesi mezunlarının görev alacağı yeni bir müessese olarak noter yardımcılığını sisteme kazandıracağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni strateji belgesinin ikinci amacının, insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesi olduğunu belirtti.

Gelecek süreçte insan kaynaklarını daha nitelikli hâle getirmek ve hukuk eğitiminin kalitesini artırmak için fakültelere girişte aranan başarı sıralamasını aşamalı şekilde yükselteceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hukuk fakültelerinin açılma kriterlerini gözden geçirecek, müfredatta çeşitli iyileştirmeler yapacaklarını söyledi.

Hukuk fakültesinde okuyan öğrencilere Adalet Bakanlığı başarı bursu vererek eğitimlerinde destek olacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesleki niteliklerin artırılması için hâkim ve savcı yardımcılığı sürecini yeniden yapılandıracak ve hizmet içi eğitimleri güçlendireceğiz. Hâkim ve cumhuriyet savcısıyla personel sayısının iş yüküyle orantılı bir düzeyde olmasını sağlayarak, yeni uzmanlık kadroları ihdas edeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâkim ve cumhuriyet savcılarının nakil, terfi ve disiplinlerine ilişkin hükümlerini tekrar düzenleyeceklerini, nakil işlemlerini coğrafi teminat çerçevesinde gerçekleştirecek atama ve nakil mevzuatında yer alan bölge sistemini yeniden ele alacaklarını bildirdi.

Personel eğitim merkezlerine yenilerini ekleyerek eğitim alan personel sayısını artıracaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Memurları Kanunu’nda adalet hizmetleri sınıfı oluşturmayı ve bu suretle adalet teşkilatı personeline mahsus yeni düzenlemeler yapabilmeyi hedeflediklerini vurguladı.

“CEZA ADALETİ SİSTEMİNİ, HÜRRİYETİ BAĞLAYICI CEZAYA ALTERNATİF YENİ YAPTIRIM TÜRLERİYLE ZENGİNLEŞTİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kariyer imkânlarını geliştirmek amacıyla adalet personeline özgü uzman katiplik ünvanının ihdasının yine gündemlerinde yer aldığını söyledi.

Strateji belgesinin üçüncü amacının, ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılması olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başta adil yargılanma hakkı olmak üzere hak ve özgürlüklerin korunması ilkesine uygun bir şekilde suç, yaptırım ve infaz dengesini toplumsal ihtiyaçlar çerçevesinde düzenleyeceğiz. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımların kapsamının genişletilmesiyle adli para cezası miktarlarının yeniden belirlenmesi önceliklerimiz arasındadır. Ceza adaleti sistemini, hürriyeti bağlayıcı cezaya alternatif yeni yaptırım türleriyle zenginleştireceğiz.

Bu doğrultuda psikolojik rahatsızlığı olanların ve madde bağımlılarının rehabilite olmadan toplumsal hayata katılmalarını engelleyecek tedbirler alacağız. Trafikte işlenen suçların yanı sıra trafik güvenliğini tehlikeye atan kişilere yönelik de caydırıcı önlemler alacağız. Böylece milletimizde ciddi şikayetlere yol açan ve yargıya olan inancı zedeleyen bir sorunu daha çözüme kavuşturmuş olacağız. Saldırı amacıyla araçlarından inen sürücüleri, ehliyetlerine el konulması da dahil, müstakil yaptırımlara tabi tutacağız. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuyla vücut dokunulmazlığına, hürriyete ve çevreye karşı işlenen suçların cezalarını artırıyoruz.”

“UZLAŞTIRMA KURUMUNUN VERİMLİLİĞİNİ ARTIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında zaruret dışında olay yerinin terk edilmesini de ayrı bir suç olarak düzenleyeceklerini söyledi.

Vatandaşların bizar olduğu bir sıkıntıya daha çözüm bulduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nişan, düğün, asker uğurlaması gibi, kişilerin toplu olarak bulunduğu etkinliklerde silahla ateş edilmesi vakalarına dönük cezaları önemli ölçüde ağırlaştırıyoruz. Telafi edici adalet anlayışına uygun düzenlemelerin yanı sıra uzlaştırma kurumunun verimliliğini artıracağız. Lekelenmeme hakkı kapsamında, adli sicil sistemini yeniden yapılandıracağız” açıklamasını yaptı.

Adli sicil kayıtlarının silinme sürelerini kısaltacaklarını, ceza mahkumiyetlerinin adli sicile kaydedilmesinde çocuklar lehine farklı düzenlemelere gideceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocukların adli süreçlerde korunmasına yönelik mekanizmaları daha da güçlendireceklerini ve çocuklar için onarıcı adalet uygulamalarını devreye alacaklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ceza infaz ve denetimli serbestlik sisteminin yönetim kapasitesini geliştireceklerini ve meslek edindirme programlarıyla iş yurtları üretim miktarını yükselteceklerini kaydetti.

“BOŞANMA VE NAFAKA USULLERİNE KADAR GENİŞ YELPAZEDE YENİ REFORMLAR YAPMAYI PLANLIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni strateji belgesinin dördüncü amacının, hukuk ve idari yargılama süreçlerinin etkinliğinin artırılması olduğunu vurguladı.

Değer ve tutarı belirli bir miktarın altındaki talep ve davaların sadeleştirilmesi, hızlı bir yargılama usulüyle çözümlenmesi için çeşitli düzenlemeler yapmayı hedeflediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun yanında bono evraklarının kayıt altında üretilmesini sağlayarak vatandaşlarımızın hukuki güvenliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılı “Aile Yılı” olarak ilan ettiklerini, aile kurumunun korunması için yıl boyunca önemli çalışmalar yapacaklarını ilan ettiklerini anımsatarak, yeni strateji belgesi doğrultusunda aile hukukunda uygulamadan doğan sorunların giderilmesine yönelik birçok tedbiri hayata geçireceklerini söyledi.

Aile arabuluculuğunu sisteme entegre ederek anlaşmazlıkların mahkeme sürecinden önce çözüme ulaştırılmasını arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aile mahkemelerinin kuruluş ve yargılama usulünden çocukların menfaatlerini gözeten boşanma ve nafaka usullerine kadar geniş bir yelpazede yeni reformlar yapmayı planlıyoruz. Diğer taraftan, idari yargılama usulünün sadeleştirilmesine dönük önemli çalışmalar gerçekleştireceğiz. İdarenin taraf olduğu tam yargı davalarında sulh müessesesine başvuruyu zorunlu kılacak ve dosyaların tekemmül sürecini kısaltacak düzenlemeleri inşallah hayata geçireceğiz. İcra ve iflas sistemini alacaklı ve borçlu arasındaki hassas dengeyi ön plana alacak şekilde, kanun değişikliği de dahil olmak üzere, yeniden dizayn etmek de bu süreçteki temel önceliklerimizden biridir.”

“SEÇMELİ OLARAK OKUTULAN HUKUK VE ADALET DERSLERİNİ LİSELERE DE TEŞMİL EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin beşinci ve son amacının, adalete erişimin kolaylaştırılması olduğunu, evvelemirde, kadın haklarına ilişkin yeni uygulamalar geliştirerek, şiddet mağduru kadınların adli süreçlere erişimini en kısa yoldan temin etmeye çalışacaklarını ifade etti.

Adli süreçlerde şiddet mağduru kadınların daha fazla korunmasının birinci öncelikleri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile içi ve kadına yönelik şiddet suçları soruşturma bürolarını ülke sathında yaygınlaştıracak, buralarda görev alacak cumhuriyet savcılarının da uzmanlaşmalarını sağlayacağız” dedi.

Yaşlı ve engellilerin adalete erişimlerini kolaylaştıran tedbirler alarak mobil bilgilendirme ve yönlendirme hizmetlerinin önünü açacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşlı ve engelli dostu, erişilebilir ve yeterli sosyal alanların bulunduğu adli hizmet binalarını inşa etmeye, yenilemeye devam edeceklerini bildirdi.

Doğal afetlerden sonra yargı faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için Türkiye genelinde belirlenen doğal afet ve acil durum merkezleri kuracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son olarak, hâlihazırda 6’ncı ve 7’nci sınıflarda seçmeli olarak okutulan hukuk ve adalet derslerini liselere de teşmil edeceğiz. Böylelikle erken yaşlardan itibaren adalet anlayışını benimsemiş fertlerden oluşan bilinçli bir toplum inşasına katkı vereceğiz. Görüldüğü üzere çok geniş bir yelpazede, doğrudan vatandaşlarımızın hayatına dokunan yenilikler, uygulamalar ve düzenlemelerle adalet hizmetlerinin kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun, diyorum. 4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin ülkemiz, milletimiz, hukuk ve adalet teşkilatımız için bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. Belgenin hazırlanmasında emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum.”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Fico Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Robert Fico’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Fico, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Fico, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Slovakya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Fico, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın rüzgârı esiyor, refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mersin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “’Böl, parçala, yönet’ politikasıyla son bir asırdır bu bölgede diledikleri gibi cirit atanların devri bitmiştir. Kim ne derse desin, yüz yıllık oyun bozuluyor. Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın ve istikrarın rüzgârı esiyor, kalkınma ve refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Servet Tazegül Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Mersin 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, Mersin’in hiç kimseyi “Yörük” diyerek küçüksemediğini, “Kürt” diyerek ötekileştirmediğini, “Arap” diyerek dışlamadığını, “Suriyeli” diyerek hakir görmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mersin, insanları ‘şu şehirden bu şehirden’ diyerek sınıflaştırmamıştır. Çünkü burası medeniyetler yatağı, coğrafyamızın kadim halklarının ve inançlarının tamamının bakiyesine ev sahipliği yapan bir şehirdir. Mersin’in göz alıcı tablosuna kimse helal getirmez. Allah’ın izniyle bu şehir dünyaya kardeşlik hukuku dersi veriyor, vermeye de devam edecek” dedi.

“DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ, DAHA ÇOK GÖNÜLE GİRMEMİZ GEREKİYOR”

Mersin’in Doğu Akdeniz’in en stratejik liman şehri olarak ekonomiye can katmaya devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bereketli topraklarıyla sadece kendi vatandaşımızı değil tüm insanlığı beslemeye devam edecek. Velhasıl beşeri zenginliğiyle fiziki coğrafyasının güzelliğiyle, muhteşem potansiyeliyle Mersin Türkiye Yüzyılı’nda adından daha çok söz ettirecek. Mersin’deki bu güzel iklimi bozmayı Allah’ın izniyle kimse başaramayacak. Hiçbir siyasi çıkar, hiçbir sosyal ve kültürel farklılık, hiçbir şahsi hesap, Mersin’i Akdeniz’in örnek şehri yapan bu vasfına zarar vermenin gerekçesi olamaz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin iktidarında Mersin’in 22 yılda nereden nereye geldiğini akıl ve vicdan sahibi herkesin kabul edeceğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Bu şehrin siyasi, etnik, mezhebi fanatizme değil, zengin potansiyeli harekete geçirecek vizyona, esere, hizmete ve yatırıma ihtiyacı var. Mersin’e bu gözle bakıyoruz, Mersinliye bu hissiyatla sahip çıkıyoruz. Mersinlilerin de bizim bu hasbi yaklaşımımıza, samimi yürek açışımıza karşılık vereceğinden şüphe duymuyorum. Bugüne kadar seçim sonuçlarını Mersinlide değil, kendimizde arıyoruz. Suç varsa bizim, yanlış varsa bizim. Ama bunu hep beraber telafi edeceğiz. Demek ki daha çok çalışmamız, daha çok gönüle girmemiz, daha çok emek vermemiz, ter dökmemiz gerekiyor. Kongremiz böyle bir dönemin, yeni bir heyecanın, yeni bir atılımın miladı olacaktır.”

“TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİNİ İSTEMEYEN EMPERYALİSTLER BOŞ DURMADI”

“Ülkemizin 80 yılına, asırların yorgunluğuyla 1. Dünya Savaşı’nın yükü altında kalan Osmanlı’dan Cumhuriyete geçisin sancıları damga vurmuştur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek parti faşizminin milletin inancına, tarihine, kültürüne yönelik tahrip edici ve baskıcı politikalarının, ağır bedellerinin ödendiğini söyledi.

Türkiye’nin Adnan Menderes ile başlayan demokrasi ve kalkınma hamlesinin önünün kesilmeye çalışıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin büyümesini, güçlenmesini, kendi ayakları üzerine dikilmesini istemeyen emperyalistler de boş durmadı. Ülkemizi, darbeler, cuntalar, ideolojik kavgalar, ekonomik çöküşler, sosyal çalkantılarla dolu bir döneme soktular. Bu sancılı yıllar darbelerin ardından ‘bizim çocuklar başardı’ mesajını kulaktan kulağa fısıldayanların eseridir. Eski Türkiye artık bitti. Bu kaos fırtınası, Türkleri sadece sokaklarını temizleyecek, fabrikalarında çalışacak işçiler olarak görenlerin adımıdır. Rahmetli Özal bu oyunu fark edip siyasi ve ekonomik reformlarla ülkemizi asli istikametine çevirmek istediyse de kirli oyunlarla başa çıkamadı. Merhum Özal’a neler yapıldığını, hangi iftiraların atıldığını hiçbir zaman unutmadık.”

“EKONOMİMİZE YÖNELİK SALDIRILARI, TEHDİTLERİ HATIRLAYIN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin 80 yıllık sancılı sürecin ardından adeta bir Anadolu ihtilaliyle iktidara geldiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Tabii ki bu devrim öyle kolay gerçekleşmedi. Devrin müesses nizamı ve arkalarındaki güç odakları, AK Parti’nin öncülüğündeki Anadolu ihtilaline karşıda büyük bir direnç gösterdi. Siyasi ve toplumsal provokasyonlardan, hukukun ayaklar altına alındığı Cumhurbaşkanlığı seçimi krizlerine kadar nice senaryolar devreye alındı. Yetmedi bölücü örgütünden FETÖ’süne hatta sınırlarımıza dayanan DEAŞ’ına kadar envaiçeşit cinayet şebekesini harekete geçirdiler. Bölücü örgütün hiçbir ahlaki ve akılcı gerekçesi olmayan çukur eylemlerini hatırlayın. FETÖ’nün önce 17-25 Aralık, ardından 15 Temmuz darbe girişimlerini hatırlayın. Ekonomimize yönelik aleni saldırıları, tehditleri, ambargoları, tuzakları hatırlayın.”

“Muhalefetin gönüllü figüranlığını yaptığı, Türkiye’ye diz çöktürme senaryolarının tekmili birden üzerimize boca edildi” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hani Mehmet Akif, Çanakkale Savaşı’nı anlatırken diyor ya, ‘Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk, sade bir hadise var ortada, vahşetler denk.’ Bizim de istiklalimize ve istikbalimize yönelen saldırılar rengârenktir. Sadece sinsi niyetleri ortaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletle kafa kafaya, kol kola, kalp kalbe verip bu alçak hesapları hep birlikte boşa çıkardıklarını söyleyerek, “Yine Akif’in diliyle ifade edersek, ‘Asım’ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmediği namusunu, çiğnetmeyecek.’ Gerçekten bu millet üzerine akın akın gelen saldırılar karşısında gösterdiği asil duruşla, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, her bir ferdiyle, namusunu çiğnetmemiş, Asım’ın nesli olduğunu ispatlamıştır” değerlendirmesinde bulundu.

Milletin güçlü desteğinin AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın mesuliyetini arttırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha fazla çalışarak, Türkiye Yüzyılı’nın önündeki tüm engelleri tek tek kaldırmak zorunda olduklarını ifade etti.

“BİZ ZALİMLER GİBİ KİMSEYİ ZORLA YERİNDEN ETMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin’in beşeri zenginliğinin ülkesi ve bölgesindeki her gelişmeyle yakından ilgilenmesini mecburi kıldığını ifade ederek, Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin yıkılması ve ülkede kuşatıcı yeni bir yönetimin iş başına gelmesinin Mersin’e etkisi olacağını kaydetti.

Mersin’in 183 bin geçici koruma statüsündeki Suriyeli muhaciri misafir eden ensar ruhlu bir şehir olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ülkelerindeki evlerini, işlerini yeniden ayağa kaldıracak Suriyeli kardeşlerimizden bir kısmı şüphesiz vatanlarına geri dönecektir. Suriye toparlandıkça, zulmün ve yıkımın izleri silindikçe inşallah ülkemizle birlikte tüm dünyadan muhacirler dönüş yoluna girecektir. Ama hep söylediğimiz gibi kalanlara kapımız da gönlümüz de daima açık olacaktır. Biz, zalimler gibi kimseyi zorla yerinden etmeyiz. Kimsenin hayatını keyfi yere zindana çevirmeyiz. Kendini bilmez üç beş ırkçı fanatiğin Türkiye-Suriye dayanışmasına gölge düşürmesine göz yummayacağız. Suriye’nin siyasi birliğini, toprak bütünlüğünü, sosyal barışını, imarını sağlamaya yönelik her gayrete destek vereceğiz.”

“SURİYE ÜZERİNDE YENİ SENARYOLAR UYGULANMASININ ÖNÜNE GEÇMEKTE KARARLIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye büyük bir teveccüh ve güven söz konusu olduğunu anlatarak, “Suriyeli kardeşlerimizin Türkiye deyince yüzü gülüyor” ifadesini kullandı.

Bu durumu gelecek adına çok değerli bir kazanım olarak değerlendirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’nin topraklarını işgal eden terör örgütlerini ya silah bıraktırarak ya bertaraf ederek Suriye üzerinde yeni senaryolar uygulanmasının önüne geçmekte kararlıyız. Ülkenin 3’te 1’ini işgal altında tutan YPG terör örgütüne karşı en küçük bir müsamahamız yoktur. Yakında bu meseleyi kökten çözecek adımları atacağız” diye konuştu.

Örgütün, çok güvendiği güçlerin bölgedeki çıkar ve hesapları değiştiği için gölgesine sığınarak küstahlaşacakları kimseyi bulamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Avrupa’dan yükselen çatlak seslere ise aldırış etmiyoruz. Avrupalılar önce kendi meselelerini çözsünler. Ondan sonra gelip bölgemize nizam vermeye kalksınlar. ‘Böl, parçala, yönet’ politikasıyla son bir asırdır bu bölgede diledikleri gibi cirit atanların devri bitmiştir. Kim ne derse desin 100 yıllık oyun bozuluyor. Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın ve istikrarın rüzgârı esiyor. Kalkınma ve refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. Artık bölgenin geleceğini bölgenin kadim halkları belirleyecek, doğal kaynaklar üzerindeki her türlü tasarruf da bölgenin asıl sahiplerinin uhdesinde olacak. Allah’ın izniyle kimse bunun önüne geçemeyecek.”

Bir süre önce Suriye’nin Dışişleri ve Savunma bakanlarının kendisini ziyaret ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli heyetin daha sonra ise Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve İstihbarat Başkanı ile ayrıca toplantı yaptığını ifade etti.

“GAZZE ÖRNEĞİ, ZULÜMLE ABAD OLUNAMAYACAĞININ ÇARPICI BİR İSPATIDIR”

Suriye’nin geleceğine hazırlık yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yeni dönemin Mersin’in önünde de büyük fırsat pencereleri açacağını ve şehrin şimdiden buna kendisini hazırlaması gerektiğini vurguladı.

Aynı şekilde Gazze’de ateşkesle sağlanmaya çalışılan barışın da bölgenin siyasi ve sosyal atmosferini değiştireceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze örneği, zulümle abad olunamayacağının çarpıcı bir ispatıdır. İsrail, Gazze’de ve diğer Filistin şehirlerinde uyguladığı zulümle dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Musevilere de zarar vermiştir. Çünkü İsrail’in yaptığı kadın, çocuk, masum katliamlarından sonra artık hiç kimse bu topluma İkinci Dünya Savaşı’nda maruz kaldıkları soykırımın getirdiği mahcubiyet duygusuyla bakamayacaktır. Herkesin zihninde İsrail’in fırsatını bulduğunda kendi mensuplarından başka tüm insanları katledebileceği düşüncesi yer etmiştir. Nitekim fanatik Siyonistler bu düşünceyi destekleyecek görüşlerini dini ve ideolojik argümanlarla pervasızca dile getirmekten çekinmiyor. En çok hedef aldıkları ülkenin Türkiye, toplumun da Türk milleti olması bizim bu zulme karşı sesini en çok yükselten devlet ve millet olmamızdan kaynaklanıyor. Kimseden korkmadan, çekinmeden, sözümüzü sakınmadan, hakkı ve hakikati haykırdık. Bizim için dünyanın neresinde bir mazlum, bir mağdur, bir garip varsa yardımına koşmak, zulme karşı elimizde dilimizle, kalbimizle mücadele etmek, hem dinî bir vecibe hem de millî bir vazifedir. Rabbim bizlere ecdattan miras aldığımız bu hasletin yeni nesillere daha da güçlü bir şekilde aktarmayı nasip etsin diyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütü PKK’nın feshedilmesi, silahlarının teslim edilmesi ve militanlarının dağıtılmasını hedefleyen çalışmaları anımsattı.

Terör meselesinin suhuletle çözülmesinden yana olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Cumhur İttifakı ortağımız Sayın Bahçeli’nin konuyu gündeme getirmesiyle başlayan gelişmeler, nihai aşamasına yaklaşmaktadır. Bölücü örgüt şayet elebaşının çağrısını dinleyip gereğini yerine getirirse, siyasi uzantısı da üzerine düşenleri yaparsa bunun kazananı 81 vilayeti ve 85 milyon ferdiyle tüm Türkiye olacaktır. Eğer örgüt çağrıya uymayı reddeder, siyasi uzantısı da ipe un sermeye kalkarsa, biz zaten başarıyla yürüttüğümüz operasyonlarımızla meseleyi kendi mecrasında çözeriz. Tercihimiz ülkemizin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolar kaynağının heba olmasına yol açan bu meselenin suhuletle, samimiyetle, kalıcı ve kati bir şekilde tarihe karışmasından yanadır.”

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’un “Yumuşak başlı isen kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum” mısralarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölücü terör belası öyle veya böyle bertaraf edilecektir. Elbette kahraman şehitlerimiz her türlü hesabın üzerindedir. Herkesin takip ettiği üzere tüm çalışmalar, şehitlerimizin aziz hatıralarına, şehit yakınları ve gazilerimizin hassasiyetlerine en küçük bir halel getirmeyecek şekilde yürütülmektedir” diye konuştu.

“TÜRKİYE YÜZYILI KERVAN OLARAK, YOLA REVAN OLMUŞTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek ülke içinde, gerek bölgede, gerekse de dünyada atılan her adımın bir gayesinin bulunduğunu belirterek, “Bu da ülkemizin Türkiye Yüzyılı’na, geçmişin tüm sorunlarından arınmış, yüklerinden kurtulmuş, mevcut imkânlarını en üst düzeyde kullanan hedeflerine kararlılıkla yürüyen bir devlet olarak girmesidir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin bölgesinde istikrar istediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Artık yeni hayaller kurma, yeni projeler hayata geçirme, yeni şeyler söyleme, yeni adımlar atma vaktinin geldiğine inanıyoruz. Biz bölgede istikrar istiyoruz, güvenlik istiyoruz, huzur ve refah istiyoruz. Biz Türkler, Araplar, Kürtler olarak hep beraber kazanalım, hep beraber kalkınalım istiyoruz. Bizimle bu yolda yürüyecek herkese kollarımız da kapımız da, yüreğimiz de açıktır. Zihinlerinin gerisinde başka hesaplar olanlar da hiç kusura bakmasınlar, artık kimseye bunları yutturamazlar. Kimseyi kandıramazlar, kimsenin zihnini ve kalbini bulandıramazlar. Dünya düzeni, siyasi ve ekonomik olarak yeniden kurulurken Türkiye’yi bunun dışında tutmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye Yüzyılı kervan olarak, yola revan olmuştur. Bu kutlu yürüyüşe katılan katılır, katılmayanın yolu açık olsun. Biz ülkemizi en güçlü devletler, milletimizi güvenli, huzurlu, müreffeh toplumlar seviyesine çıkarmadan durmayacağız, dinlenmeyeceğiz, geriye dönüp bakmayacağız. Yüzümüz hep geleceğe, ileriye, ufka dönük olarak mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”

“MERSİN’E 624 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş yapmanın, sorun çözmenin, dertlere deva olmanın peşinde olduklarını, bu anlayışla son 22 yılda Mersin’e 624 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarını söyledi.

Adalette 5 milyar lira, eğitimde 39 milyar lira, gençlik ve sporda 9 milyar lira, sosyal yardımda 128 milyar lira, sağlıkta 19 milyar lira, çevre ve şehircilikte 66 milyar lira yatırım yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca 14 milyar lira tutarındaki yatırımların da sürdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada 142 milyar lira, tarım ve ormancılıkta 83 milyar lira, sanayi ve teknolojide 5 milyar lirası yatırım 8 milyar lirası destek olmak üzere 13 milyar lira, enerjide 102 milyar lira, kültür ve turizmde 3 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte 14 milyar lira yatırım yapıldığını bildirdi.

Eğitim alanında Mersin’e ikinci devlet üniversitesi Tarsus Üniversitesinin kurulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin ilk engelsiz gençlik merkezini Mersin’e kazandırdık. Şehir hastanemiz başta olmak üzere toplam 3 bin 260 yataklı 17 hastane dâhil 50 sağlık tesisi inşa ettik.150 yataklı Mezitli Yeni Devlet Hastanemiz ile 50 üniteli ağız ve diş sağlığı merkezini yıl sonuna kadar tamamlayıp 2026 yılı başında hizmete açacağız” dedi.

Mersin’deki 7 millet bahçesi projesinden 3’ünü tamamladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğerleriyle ilgili projelendirme çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

“MERSİN-ADANA-OSMANİYE-GAZİANTEP HIZLI TREN PROJEMİZİ BAŞLATTIK”

Mersin’i bölünmüş yollarla çevre bölgelere bağladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Antalya ile Mersin’i birleştirecek Akdeniz Sahil Yolu Projesi’ni hayata geçiriyoruz. Şu ana kadar yolumuzun 404 kilometresini tamamladık. Mevcut 483 kilometrelik güzergâhta 10 saatlik seyahat süresini 7 saate düşüreceğiz. Çeşmeli-Kızkalesi Otoyol Projemizi de süratle tamamlayarak 2,5 saatlik seyahat süresini 18 dakikaya indireceğiz. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Projemizi başlattık, yapımına hızla devam ediyoruz. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep arası 6,5 saat süren seyahat süresini 2 saat 15 dakikaya düşüreceğiz. Ayrıca Çukurova Uluslararası Havalimanı bağlantısını hayata geçiriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anamur feribot ve deniz uçağı iskelesini 2024 yılı içerisinde hizmete alarak, Türkiye’nin KKTC’ye en kısa yoldan ulaşım sağlayan beşinci kapısını açtıklarını belirterek, 150 yat kapasiteli Aydıncık yat limanının da altyapı çalışmalarını bu yıl içerisinde tamamlayarak üstyapı işlerine başlayacaklarını dile getirdi.

Çukurova Uluslararası Havalimanı’nı 10 Ağustos 2024’te hizmete açtıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Havalimanımız açıldığı günden bu yana yaklaşık 2 milyon 100 bin yolcuya hizmet verdi. Tarım ve Ormanda, Değirmençay Barajı’nın Alaköprü ve Pamukluk sulaması ikinci etabının yapımına devam ediyoruz. Mersin’de teşviklerimizle tamamlanan 1185 özel sektör projesinde 93 milyar lira yatırım gerçekleşti. 23 bin kişilik istihdam sağladık. Enerjide yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin yapımı devam ediyor. Santralin tüm reaktörleri kısım kısım 2028’e kadar hizmete girecek. Rabbim ömür verdikçe Mersin için çok daha fazlasını yapacağız” ifadelerini kullandı.

GENÇ GAZETECİLER MERSİN

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Emine Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı’nın eşi Luvsandorj ile bir araya geldi

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh’un eşi Bolortsetseg Luvsandorj ile bir araya geldi.

Emine Erdoğan, Bolortsetseg Luvsandorj ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti. İkili, ilk olarak Cihannüma Salonu’na geçti.

Kütüphanenin Moğolistan bölümündeki kitapları inceleyen lider eşleri, burada fotoğraf çektirdi.

Emine Erdoğan, Luvsandorj’a Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Moğolca’ya çevrilen, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” ile Mevlana’nın, “Mesnevi” eserinin İngilizce tercümesini, Luvsandorj da Emine Erdoğan’a Moğolistan kültürünü yansıtan plak ve kitaplar armağan etti.

Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi’ne geçen lider eşlerini, Cumhurbaşkanlığı kreşindeki çocuklar karşıladı. Emine Erdoğan ve Luvsandorj, burada çocukların geleneksel el sanatları çalışmalarını inceledi.

Çocuklar, ebru sanatıyla yaptıkları lale figürlü eserleri Emine Erdoğan ve Luvsandorj’a hediye etti. Hediyeleri alan lider eşleri, çocuklara teşekkür ederek hatıra fotoğrafı çektirdi.

“ANADOLUDAKİLER” SERGİSİNE ZİYARET

Daha sonra lider eşleri, Emine Erdoğan’ın himayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Anadolu’daki Bereket, Birikim ve Beceri” sloganıyla hayata geçirilen “Anadoludakiler” sergisini ziyaret etti.

Sergide yer alan Ankara bindallı, Trakya gelin ve Erzincan gelin gibi yöresel kıyafetleri yakından inceleyen Emine Erdoğan ve Luvsandorj, kullanılan kumaş ve motiflere ilişkin bilgi aldı.

Pamuklu dokuma üzerine tahta baskıyı deneyimleyen Emine Erdoğan ve Luvsandorj, ipek kumaş üzerine çeşitli ağaç yaprakları kullanılarak yapılan ekolojik baskı tekniğine ilişkin bilgi aldı, tekniğin uygulanma şeklini gördü.

Anadolu’nun gıda ve tekstil gibi çeşitli alanlardan kültürel mirasını gözler önüne seren sergi, 31 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek.

LUVSANDORJ, “KÜRESEL SIFIR ATIK İYİ NİYET BEYANI”NI İMZALADI

Emine Erdoğan ve Luvsandorj, serginin ardından Ankara Olgunlaşma Enstitüsünce hazırlanan ve Ankara keçisi tiftiğinden üretilen sof kumaşlarıyla dikilmiş kıyafetlerin sergilendiği “Sof Kumaşı Defilesi”ni izledi.

Defile sırasında Olgunlaşma Enstitüsü yetkilileri sof kumaşı ve defileye ilişkin bilgi verdi.

Program sonrası Luvsandorj, ilk imzacısı Cumhurbaşkanı Erdoğan olan, “Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı”nı imzaladı.

“BU ZİYARETLER, ÜLKELERİMİZ ARASINDAKİ DOSTLUK KÖPRÜLERİNİ GÜÇLENDİRECEK”

Emine Erdoğan, programın ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları ifade etti: “Resmî ziyaret kapsamında ülkemizde bulunan Moğolistan Devlet Başkanı’nın değerli eşi Bolortsetseg Luvsandorj Hanımefendi ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde bir araya gelmekten memnuniyet duydum. Ülkemizin dünyaya açılan kapısı kütüphanemizi tanıtma ve Moğolistan kitaplığındaki nadide eserleri inceleme fırsatı bulduk. Ankara Olgunlaşma Enstitümüz tarafından üretilen Anadolu’nun zarafetini ve tarihini taşıyan Sof Kumaşı Defilesi ile geleneksel dokumalarımızın güzelliğine birlikte tanıklık ettik. Ardından Anadoludakiler sergimizi gezerek geçmişten geleceğe taşınan bilgi, birikim ve beceriyi paylaştık. Gönülden inanıyorum ki kültür ve sanatla harmanlanan bu ziyaretler, ülkelerimiz arasındaki dostluk köprülerini daha da güçlendirecek.”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh birlikte ortak basın toplantısı düzenledi

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Moğolistan ile ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacak kararlar aldık. Stratejik ortaklık tesisine yönelik ortak bildiriyi az önce huzurlarınızda imzaladık. Bu ortaklığın ülkelerimize, ata yurdumuz olan Orta Asya’ya ve dünyaya hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, “Bugün değerli dostumla ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacak kararlar aldık. Stratejik ortaklık tesisine yönelik ortak bildiriyi, az önce huzurlarınızda imzaladık. Bu ortaklığın ülkelerimize, ata yurdumuz olan Orta Asya’ya ve dünyaya hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bugün ayrıca bakanlıklarımız ve kurumlarımız arasında; eğitim, çevre, gençlik ve spor, enerji, ulaştırma gibi muhtelif alanlarda belgeler imzalandı. Bütün bu belgeler, ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirecek ve mevcut iş birliğimizi ileri noktalara taşıyacaktır” ifadelerini kullandı

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat4 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Üstünlerin hukukunun egemen olduğu vesayetçi yapıdan hukukun üstünlüğünü referans alan adil...

Bürokrat3 gün önce

FETÖ’cüler İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor ?

“Devletin Gücünün Üstünde hiç bir Güç Yoktur” Kamuya ait isimlere ben buldum diyen ve Marka Alan bu Kanunsuzlar çetesi bu...

Bürokrat3 gün önce

Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Fico Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Robert Fico’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Slovak Cumhuriyeti...

Bürokrat5 gün önce

“Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın rüzgârı esiyor, refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mersin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “’Böl, parçala, yönet’ politikasıyla son bir asırdır bu bölgede...

Bürokrat1 hafta önce

Emine Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı’nın eşi Luvsandorj ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh’un eşi Bolortsetseg Luvsandorj ile bir...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh birlikte ortak basın toplantısı düzenledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Moğolistan ile ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacak kararlar aldık....

Bürokrat1 hafta önce

Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh,...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile yapımızı korumak, tahkim etmek hepimizin görevidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile Yılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Güçlü fertlerin güçlü aileye, güçlü ailenin güçlü millete, güçlü milletin de güçlü...

Bürokrat2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret etti. GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Bürokrat2 hafta önce

“Devlet anlayışımızın öznesi insandır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdareciler Günü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bizim devlet tasavvurumuz hiçbir zaman maddeye dayalı bir anlayış üzerine inşa edilmedi. Tam...

REKLAMLAR
Aralık 2021
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge