Connect with us

Dünya

“Medeniyetimizin en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük, güçlendirdik”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz 19 yılda, medeniyetimizin en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük, destekledik, güçlendirdik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’nca Kızılcahamam’da düzenlenen Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katılarak, bir konuşma yaptı.

Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan ve toplantının hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin belediyelerdeki başarısıyla milletin gönlüne girmiş ve oradan merkezî yönetime yürümüş bir parti olduğunu söyledi.

“BELEDİYE HİZMETLERİ KONUSUNDAKİ HASSASİYETİMİZ HİÇBİR ZAMAN AZALMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın tarihin, belediyelerde başarısız olan bir partinin merkezî yönetimde de tutunamadığını gösterdiğini dile getirerek “Anavatan Partisi’nden SHP’ye kadar bunun pek çok örneği vardır. Bizim belediyecilikteki müktesebimiz 1994 yılında, Başbakanlıktaki müktesebimiz 2003 yılında, Cumhurbaşkanlığındaki müktesebimiz 2014 yılında başladı. Çeyrek asrı aşan bu yürüyüşümüz boyunca belediye hizmetleri konusundaki hassasiyetimiz hiçbir zaman azalmadı” diye konuştu.

Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamındaki belediyeleri, özellikle de kendi belediyelerini yakından takip ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün de ülkemizin 30 büyükşehrinin 15’i, 51 ilinin 25’i, 519 büyükşehir ilçesinin 304’ü, 403 ilçesinin 238’i AK Partili kadrolarca yönetilmektedir. Cumhur İttifakı olarak baktığımızda bu rakamlar, büyükşehirlerde 16 belediyeye, illerde 35 belediyeye, büyükşehir ilçelerinde 361 belediyeye, diğer ilçelerde 313 belediyeye çıkıyor. Beldelerle beraber ülkemizde nüfusun yüzde 64’üne denk gelen toplam 1390 belediyenin 1041’inin Cumhur İttifakı’nda olması, milletimizin ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanına ve onun ittifakına olan güvenini de göstermektedir. Bu başarıyı artırarak sürdürmemiz şarttır. Merkezî yönetimde ne kadar güçlü olursak belediyelerimizi de o kadar iyi destekleyebiliriz. Bunun için sizlerden tüm çalışmalarınızı, tüm gayretlerinizi, tüm hesaplarınızı 2024’te yapılacak mahallî idareler seçimine değil 2023 Haziran’ındaki seçime göre ayarlamanızı istiyorum.”

Son seçimlerde CHP’ye geçen belediyelerin şehirlere nasıl ağır maliyet getirdiğini hep birlikte takip ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne ülkemizi ne milletimizi ne şehirlerimizi ne de partimizi böyle bir durumla karşı karşıya bırakmaya hakkımız yoktur. Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız. Genel merkezimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla, belediyelerimizle, mahalle temsilciliklerimizle, sandık müşahitlerimizle adeta ‘bünyan-ı mersus’ yani bir duvarın tuğlaları gibi birbirimizi destekleyerek birlik ve beraberlik içinde hedeflerimize doğru yürüyeceğiz” diye konuştu.

“EL ELE, KOL KOLA VEREREK ÇALIŞTIĞIMIZDA BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATABİLİRİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birlikte rahmet ayrılıkta azap olduğu gerçeğini asla akıllarından çıkarmadan işlerine bakacaklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Teşkilatlarımızla belediyelerimizin birlikte çalıştıkları hiçbir yerde kaybetmek diye bir durum söz konusu olamaz. Nerede böyle bir sıkıntı yaşanıyorsa altını kazıdığımızda teşkilatlarımız, milletvekillerimiz, belediyelerimiz arasında böyle bir tablo karşımıza çıkıyor. AK Parti’de siyaset yapan, görev üstlenen herkes kendi kişisel kariyerinden önce ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını düşünmek, ona göre davranmak mecburiyetindedir. Birbirimizin başına, sırtına, ayağına basarak değil, birbirimizle el ele, kol kola, gönül gönüle vererek çalıştığımızda hayırlı bir iş yapmış olur, büyük başarılara imza atabiliriz. Aksi takdirde ne olacağını görmek için tarihe bakmak yeterlidir.”

Bu konuda en büyük görevin, şehirlerdeki uç beyleri olarak gördükleri belediye başkanlarına düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bir şehirde belediye başkanımız kucaklayıcı olursa teşkilatımızın diğer birimleri de ona uyacaktır. Yani belediye başkanına gurur, kibir asla yakışmaz. Biz tevazu ehli olmaya mecburuz. Aksi takdirde sorun katlanarak büyür. Neyiz ya? Kuluz, kul. Eninde, sonunda gideceğimiz yer neresi? Toprak. Topraktan geldik oraya gideceğiz. Ben 1,85 boyundayım, dolayısıyla mezarım da ona göre büyük olacak, diğerleri düşünsün. Takdiriilahî ne ise o olacak, onu kimsenin değiştirmeye gücü yetmez” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman, “Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” dediklerini aktararak “Onun için sizlerden ricam, teşkilatlarımızın ahenk içinde çalışması konusunda vereceğiniz katkılar için her birinize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Hiçbirinizin size olan güvenimi, itimadımı, umudumu boşa çıkarmayacağınıza yürekten inanıyorum” dedi.

Belediyelerin ülke yönetimine giden yoldaki önemini sadece kendilerinin görmediğini, muhalefetin de aynı gerçeği tespit ettiği için var gücüyle bu alana yüklendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizden farklı olarak onlar yaptıkları icraatlar, verdikleri hizmetler, ortaya koydukları eser üzerinden değil sadece ve sadece kamuoyunu yönlendirme faaliyetleriyle bunu yapmaya çalışıyorlar. İşte bu ara bir 80 bin lira daha kazandım. Adamın işi gücü yalan, adamın işi gücü iftira. O iftira attıkça, o yalan söyledikçe yargı da sağ olsunlar onlar da kararlarını olumlu şekilde veriyorlar. Her birinin başına birer ajans dikmişler, az önce Mehmet kardeşim söyledi ve o ajanslara yaptıkları ödemelerin haddi, hesabı yok. Yapılmamış işlerin, verilmemiş hizmetlerin propagandasından başka bir şeyle uğraşmıyorlar. Kâğıttan yapılmış bir gemiyi suyun yüzeyinde belli bir müddet yüzdürebilirsiniz ama bir süre sonra kâğıt, suyun ağırlığını taşıyamaz hâle gelecek ve o gemi batacaktır. Muhalefet belediyelerinin durumu da böyledir. Bir yıl yalanla, cila ile bizim yaptığımız işleri kendilerine mal ederek idare ettiler. İstanbul’da bunu yaptılar, Ankara’da bunu yaptılar, aklınıza neresi gelirse. İkinci yıl artık makyajlar dökülmeye, hakikatler ortaya çıkmaya başladı. Emin olun önümüzdeki yıldan itibaren bunların artık insan içine çıkacak yüzleri varsa kalmayacaktır. Gerçi ‘balık baştan kokar’ misali genel başkanlarına bakıp belediye başkanlarının akıbetini kestirmek mümkündür.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Şanlıurfa’ya yaptığı ziyaretteki “Belediyeyi bize verin, çiftçiye elektriği bedava yapalım” sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilerin yoğun elektrik kullandığı Hatay, Adana, Antalya’nın CHP’li belediyelerde olduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız, daha İstanbul’u, Ankara’yı, Eskişehir’i saymıyorum bile. Yapın oralarda elektriği bedava, elinizi tutan mı var? Tabii burada önce çözülmesi gereken birkaç sorun var. İlk sorun, elektriğin belediyelerle ilgisinin olmaması. Ya ne alakası var? Ya bu terbiyesizliktir, terbiyesizlik. Elektriği belediyeler mi veriyor, ne alakası var? Elektriğin üretimi, iletimi, dağıtımı Enerji Bakanlığımızın gözetiminde, ilgili kamu kuruluşları ve özel sektör tarafından yapılıyor” diye konuştu.

İkinci sorunun da “belediyelerin böyle bir görevinin bulunmaması” olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Velev ki böyle olsa bile. Daha kendi şehirlerinin yolunu yapmaktan, çöpünü toplamaktan, suyunu akıtmaktan, kanalizasyon ve su giderlerinin altyapısını inşa etmekten aciz CHP’li belediyelerde bu işe sıra bile gelmez. Üçüncü sorun CHP Genel Başkanı’nın, nice namus sözü verdiği her konu gibi, bunu da arkasını dönünce inkâr edecek olmasıdır. Hatırlarsanız bu zat, 2019 seçimleri öncesinde CHP’nin kazandığı belediyelerden tek bir kişinin bile işinden çıkarılmayacağı, tek bir kişinin bile ekmeğinden edilmeyeceği konusunda namus sözü vermişti. Seçimden sonra sadece İstanbul’da 15 bin kişiyi ekmeğinden ettiler, hadi nerede namus? Namuslusun ya. Hadi önce sen namuslu isen bunun bir gereğini yap bakalım. Ne oldu? Bunun yerine de çoğu kim olduğu, ne olduğu belli olmayan, bir kısmı terör örgütleri ile iltisaklı çıkan 45 bin kişiyi belediyeye doldurdular. Bu tablo CHP Genel Başkanı’nın namusunun, kendi belediyesi tarafından ayaklar altına alındığının ifadesi değil de nedir?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyeciliğin, genel başkanından belediye başkanına kadar her kademesiyle bir partinin vizyonunu, yönetim becerisini, ahlakını, millete bakışını en iyi gösteren alan olduğunu vurgulayarak, “AK Parti yönetimi ve belediyeleriyle CHP yönetimi ve belediyelerini karşılaştıran herkes bu farkı görecek, ülkenin geleceğini kime teslim edebileceğini, bunun muhakemesini, muhasebesini en iyi şekilde yapacaktır. Sizler, duruşunuzla, işinizle, ilişkilerinizle işte bu kritik sürecin en önemli belirleyicisi konumundasınız. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve partimizin genel başkanı olarak ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızda olduğumdan, olacağımızdan şüpheniz olmasın” ifadelerini kullandı.

Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın 14 kişilik ekibinin kendi sorumluluk alanındaki belediyeleri yılda birkaç kez yerinde ziyaret edip sorunları ve talepleri belirlediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir destek programları ve anketlerle belediyelerinin çalışmaları ve belediye başkanlarının kamuoyu algısı konusunda kapsamlı analizler yapıldığını, sonuçların kendileriyle de paylaşıldığını aktardı.

“İLLERİMİZİN VE İLÇELERİMİZİN TAMAMINI KUŞATAN YATIRIMLAR, GELECEĞİMİZE DAHA GÜVENLE BAKMAMIZI SAĞLIYOR”

Aynı şekilde Yerel Yönetim Başkanı’nın, sürekli belediyelerle temas hâlinde olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz de istişare toplantılarıyla, il ziyaretleriyle ve çeşitli vesilelerle sizlerle zaman zaman bir araya geliyoruz. Son dönemde Yerel Yönetimler Başkanlığımızca başlatılan gençlik faaliyetlerini de önemli bir adım olarak görüyorum. Ankara’da yeni açtığımız Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen Gençlik Festivali, bu bakımdan örnek bir faaliyet olmuştur. Tüm bu trafikle amacımız, belediyelerimizin hizmetlerini daha etkin şekilde sürdürmelerini, teşkilatlarımızla daha yakın çalışmalarını sağlamaktır. Tespit ettiğimiz yanlışları affetmediğimiz gibi, hayata geçirilen güzel faaliyetleri de yakından takip ve takdir ediyoruz. 2019 seçimlerinden bu yana AK Parti saflarına, diğer partilerden 40 başkanın katılmış olması, aramızda oluşturduğumuz bu güzel iklimin diğerlerini de etkilediğini işaret ediyor. Rabbim hepinizden razı olsun.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişare toplantılarının aynı zamanda tecrübe aktarımı, güzel örneklerin paylaşımı, daha iyiye ulaşmak için fikir alışverişi yapma zemini olduğunu belirtti.

Bir süre önce küresel iklim değişikliğinin, insanlığı giderek daha çok tehdit ettiği gerçeğini göz önünde bulundurarak 2053 vizyonunun odağına yeşil kalkınma devrimini oturttuklarını ilan ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeşil kalkınma devrimi kapsamında öne çıkan temiz enerjiden atık yönetimine, yeşil alan miktarının artırılmasına kadar pek çok başlık belediyelerimizi de ilgilendiriyor. Sizleri bu hususlara özellikle önem vermeye, gereken hazırlıkları bir an önce yapmaya, yeşil kalkınma devrimimizi desteklemeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.

Sürdürülebilir şehircilik ve iklim politikaları konusunda müktesebatlarıyla ve vizyonlarıyla diğer siyasi partilerin oldukça önünde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kapsamda geçtiğimiz 19 yılda medeniyetimizin en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük, destekledik, güçlendirdik. Yeni yönetim sistemine geçtiğimiz 2018’den bu yana sadece çevre ve şehircilik alanında yatırım bedeli 300 milyar lirayı aşan 12 bin 700 projeyi hayata geçirdik. İllerimizin ve ilçelerimizin tamamını kuşatan bu yatırımlar, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“BELEDİYELERİMİZE MERKEZİ YÖNETİMDEN AKTARILAN KAYNAK MİKTARINI, YILDA 106 MİLYAR LİRAYA ÇIKARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlıklara yaptıkları çalışmaların yanında belediyeleri de ilave kaynaklarla desteklediklerine işaret ederek, “Belediyelerimize merkezî yönetimden aktarılan kaynak miktarını yılda 4,7 milyar liradan, 86 kat artışla yılda 106 milyar liraya çıkardık. Hatta 2022 bütçesinde mahalle idarelere ayırdığımız pay 150 milyar lirayı bulmuştur. Hiçbir ayrım yapmadan hizmet eden, eser üreten, yatırım yapan her belediyeyi destekledik, destekliyoruz” dedi.

Afetler konusunda da aynı hassasiyeti gösterdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde önce Elazığ ve Malatya’da, ardından İzmir’de çok ciddi yıkımlara yol açan afetler yaşandığını, aynı şekilde Karadeniz bölgesinde de adeta yerleşim yerlerini önüne katıp götüren sel felaketi ile karşılaştıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaz aylarında Akdeniz ve Ege bölgelerinde etkili olan orman yangınları ile yüzleştiklerini, denizleri işgal eden müsilaj tehdidine maruz kalındığını anımsatarak, şunları kaydetti: “Bu afetlerin hepsine anında müdahale ettik. Arama ve kurtarma faaliyetlerini hızla yürüttük. Hasar tespitlerinin ardından zararların tazmini çalışmalarını da başlattık. Tribünden seyretmedik, bizzat şahsım, arkadaşlarım, hep beraber arazideydik. Kurumlarımızla beraber günlerce arkadaşlarımız bölgede bu çalışmaları yürüttüler. Hamdolsun, bir yıla kalmadan depremde veya selde yıkılan evlerin yerine yenilerini inşa ettik ve teslimine başladık.”

Yanan ormanları ihya edecek adımları attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, denizleri temizlediklerini ve yeniden canlıların yaşayabileceği, insanların kullanabileceği hâle getirdiklerini söyledi.

Depreme karşı hazırlık çalışmaları kapsamında kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 9 yılda 1 milyon 700 bin konutu dönüştürerek, bu alanda önemli bir başarı kazandık. Ana muhalefetin başındaki zat, nerenin milletvekili? İzmir. İzmir’in belediyesi kimde, onlarda. İzmir’de acaba o kaçak yapılaşmanın olduğu bölgede, o gecekonduların olduğu bölgelerde belediyeniz, acaba nerede bir kentsel dönüşüm, değişim projesi uyguladı? Yok. Ama bunu burada benim konuşmam yetmiyor. Benim İzmir teşkilatımın, İzmir milletvekillerimin, mevcut belediye başkanlarımın orada kapı kapı dolaşarak ve bunları da işaret ederek, işte CHP’nin belediyecilik anlayışı budur, bakın bir kentsel dönüşüm-değişim yok ama bir deprem yaşandı burada. Bu depremde merkezî yönetim olarak geldik işte gördüğünüz bu bütün yapılaşmaları biz yaptık. Yine rezerv alanlarında, yine bunları yapmaya devam ediyoruz. AK Parti bu, ana muhalefet bu. 330 bin konutun dönüşüm inşaatları sürüyor. TOKİ inşa ettiği 1,1 milyon konutla bu konuda ülkemize çok büyük katkı sağladı. Buna rağmen soluğunu her an ensemizde hissettiğimiz deprem gerçeği bize daha hızlı hareket etmemiz, daha çok çalışmamız gerektiğini söylüyor.”

“İLAVE 30 MİLYAR LİRALIK FİNANSMANI DAHA DEVREYE ALACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sıfır Attık Projesi’yle dünyaya örnek olacak katı atık yönetimini hayata geçirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Poşetlerin ücretli yapılmasının ardından Türkiye Çevre Ajansı’nı kurarak, depozito yönetimi yoluyla millî servetin heba olmasının önüne geçecek bir adım daha attık. Millet bahçelerimiz hem 2018 genel seçimleri hem de 2019 mahallî idareler seçimlerindeki en önemli projemizdi. Bugüne kadar 67 milyon metrekare büyüklüğe sahip 113 millet bahçesini hizmete açtık. Hedefimiz bu projeyi genişleterek, millet bahçelerimizin sayısını 410’a çıkartmaktır. Başkent Millet Bahçemizin sadece iki ayda 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi, halkımızın da bu projeden memnuniyet duyduğunu gösteriyor. Sosyal donatı inşası şartıyla aktardığımız 25 milyon metrekare büyüklüğündeki Hazine alanı ile şehirlerimizin güzelleştirilmesi çalışmalarında belediyelerimize de destek verdik. Ayrıca Hazine taşınmazlarının satışından belediyelere 550 milyon lira kaynak aktardık.”

Devlet ile vatandaş arasında ciddi gerilim kaynağı hâline gelen 2B meselesini çözerek, hem ihtilafları ortadan kaldırdıklarını hem de ekonomiye 16 milyar liralık katkı sağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belediyelerimize yapılan hibe miktarlarını da yıldan yılda yükselttik. Hâli hazırda hibe ve uygun şartlı finansman araçlarımızla çeşitli il ve ilçelerimizde 45 milyar lira tutara sahip 321 projenin uygulaması sürüyor. Önümüzdeki yıl yerel yönetimlerimizin çalışmalarında kullanılmak üzere ilave 30 milyar liralık finansman kaynağını daha devreye alacağız” bilgisini paylaştı.

“BARINAK SORUNUNU HEP BİRLİKTE AŞMAMIZ GEREKİYOR”

Küçük dokunuşlarla milletin gönlünü kazanabilmenin mümkün olduğu meselelerden birinin, sokak hayvanları konusu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başı boş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil, barınaklar olduğunu unutmamalıyız. Şimdi buradan birinci derecede büyükşehirler olmak üzere tüm belediye başkanlarıma sesleniyorum. Sahipsiz hayvanlar için lütfen ön alın, sıcak ve güvenli barınaklar kurarak, gıda artıklarından hayvan maması üretimini teşvik ederek, pek çok gönül kazanabiliriz, gönül kazanabilirsiniz. Böylece hem vatandaşlarımızın sahipsiz hayvanların yol açacağı tehditlerden kurtulmasını sağlamış hem de bir can olan hayvanlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Osmanlı, ağaçlara meyveleri asarmış. Bu meyvelerden hayvanlar nasiplerini alsınlar diye. Aynen bunu da bulunduğumuz belde, ilçe, illerde yapmamız mümkün. Bu adımları da atalım. Hem bu dediğim barınaklar hem bu dediğim ağaçlarda onların nasiplerini hazırlamak. Görüldüğü gibi artık kırsalındaki sorumluluk alanlarıyla birlikte nüfusumuzun yüzde 95’inin barındığı şehirlerimizi daha yaşanabilir hâle getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmalıyız. Ama bu işi bir kenara bırakmak yanlış olur. Bunu bizim aşmamız lazım. Birinci derecede siz belediye başkanlarımızdan bunu bekliyorum. Barınaklar sorununu hep birlikte aşmamız gerekiyor, bu anlayışta belediyelerimizin faaliyetlerini de eldeki imkânları seferber ederek destekliyoruz.”

2019 seçimlerinde yayınladıkları manifestonun, asla akıldan çıkarılmaması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, manifestoyu başlıklarıyla hatırlattı.

Buna göre, şehir planlarının uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapı ve ulaşım sorunlarının tüm şehirlerde tamamen çözüleceğini, kentsel dönüşüm çalışmalarının, bölgelerin özelliklerine ve vatandaşların ihtiyaçlarına göre yürütüleceğini dile getirdi.

“Benzersiz şehirler” anlayışıyla şehirlerin kendi hikâyelerine uygun şekilde geliştirileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “akıllı şehir” uygulamalarıyla teknolojinin tüm imkânlarının insanların ve şehirlerin emrine sunulacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevreye saygılı şehirler ile belediye hizmetlerinde tabiattaki canlı veya cansız tüm varlıklarla uyum gözetileceğini belirtti.

Sosyal belediyecilik çalışmalarına önem verilerek doğrudan insana dokunan hizmetler ve projelerin yaygınlaştırılacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatay şehirleşmeyle tabiatta bütünleşen aile, mahalle ve komşuluk kültürünü ihya eden örnek yerleşim alanlarının kurulacağını kaydetti.

“BİRLİĞİMİZE, BERABERLİĞİMİZE SIKI SIKIYA SAHİP ÇIKALIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, topraktan gelindiğini ve toprağa dönüleceğini, toprağa yakın olmanın en iyi ve ideal imar şekli olduğunu vurguladı.

“Halkla birlikte yönetim” ilkesiyle şehirle ilgili tüm önemli kararların, orada yaşayanlarla birlikte alınacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tasarruf ve şeffaflık hassasiyetiyle belediyelerin kaynaklarının doğru ve açık şekilde kullanılacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, değer üreten şehirlerle kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımların geliştirileceğini söyledi.

Bu ilkelerden sapılmadığı müddetçe gönül belediyeciliğinin hep daha ileriye taşınabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun yanında her türlü şaibeden uzak durmanız da önemlidir. Bundan taviz asla veremeyiz. Hiçbir AK Parti belediyesi için, Allah göstermesin, şaibe konuşulmamalı. İmar planlarından bindiğiniz araca, ihalelerden özel hayatınıza kadar her konuda kendinize ve bize söz getirecek en küçük bir şüpheye en küçük bir lüks, şatafat, israf, kibir görüntüsüne meydan vermemelisiniz. Sizlerden ilk isteğim, öncelikle kendi aramızda birliğimize, beraberliğimize kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkmamızdır. Teşkilatlarımız da milletvekillerimiz de belediyelerimiz de tek yürek, tek bilek olmadan, bu işin üstesinden gelemeyiz. Sizlerden ikinci talebim ise tüm çalışmalarınızı 2023 seçimlerine göre ayarlamanızdır. Aşmamız gereken ilk bent, 2023’tür. Bunu başardığımızda 2024 için hepimizin eli zaten çok güçlü olacaktır. Ülkemize, milletimize, şehirlerimize, partimize yaptığınız hizmetler için her birinize tekrar şükranlarımı sunuyorum.”

Klasik Türk musikisinde önemli bir üstat olan Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın cenazesinin cumartesi günü toprağa verileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler de Gaziantep’te kendisiyle ilgili yapılmış kültür sanat merkezinin açılışını yapacağız. Biz, o gün Gaziantep’teyiz ama vekaleten arkadaşlarımız inşallah cenaze törenine katılacaklar. Ailesiyle görüşmeleri yaptım. Vekaleten oğlum da kendisiyle, çok sıkı ilişiği vardı. Kendisini çok sever, çok saygı duyardı. Bu şekilde kendisini hakka uğurluyoruz. Allah’tan rahmet diliyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra belediye başkanları ile Yavaşca’nın ruhu için Fatiha okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yapılan istişarelerin ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını diledi.

Bürokrat

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

“İSTANBUL’DA YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul mitinginde yaptığı konuşmada, “2002’de Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlenirken hangi gayeyle hareket ediyorsak, bugün de aynı prensiplere bağlıyız. Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla, güzellikleriyle Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen Yeniden Büyük İstanbul Mitingi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un fethi ile ilgili hadisi Arapça seslendirerek, müjdelenen bu fetih için sekiz asır boyunca milletlerin, fatihlerin, kumandanların rüyasına giren şehrin İstanbul olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son hafta durmayacaklarını, gece gündüz demeden çalışacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Anadolu’da gittiğim her yerde söylüyorum. ‘İstanbul’daki hemşehrilerinizi lütfen arayın, telefonlarınız dinmesin.’ İnşallah 1 Nisan’da İstanbul yeniden sahiplerine kavuşsun. Bu İstanbul ki Mihmandar-ı Nebevi Eyüp Sultan hazretlerinin uğrunda surları dibinde son nefesini verdiği yerdir. Bu İstanbul ki Osman Gazi’nin evlatlarına “İstanbul’u aç, gülzar yap’ diye vasiyette bulunduğu Kızılelma’dır. Bu İstanbul ki Fatih Sultan Mehmet Han’ı 21 yaşında Fatih olarak dünyanın gördüğü en büyük hakanlardan biri yapmıştır. Bu İstanbul ki asırlar boyunca kendi vatandaşlarına yurt, mazlumlara umut, mağdurlara gönül köprüsü olan anne şehirdir. Bu İstanbul ki Roma’dan Bizans’a Osmanlı’dan Cumhuriyet’e adeta gergef gibi işlenerek sanat eserine dönüştürülmüş bir hazinedir. Bu İstanbul ki, şairlerin bir taşına dünyaları değişmediği, sadece bir semtini sevmeye ömrünün yetmeyeceğinden korktuğu şehirdir. Bu İstanbul ki ressamların asırlardır çizdikleri, seyyahların asırlardır gezdikleri hâlde, her defasında yeni güzelliklerini keşfettikleri şehirdir.”

“İSTANBUL’DA YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de doğduğu, büyüdüğü, her nefesini hamd ederek içine çektiği, her karışına aşkla bağlı olduğu İstanbul’un bugün bir başka güzel olduğunu kaydetti.

Bugün coşkun akan ırmak misali yatağına sığmayan bir İstanbul gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bugün burada 31 Mart’ta şehrine sahip çıkmaya hazırlanan İstanbullu kardeşlerimi görüyorum. Her anı, başlı başına bir şiir olan bu güzel şehirde bugün bir kez daha sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Öncelikle İstanbul’a ve İstanbullulara teşekkür borcumu ifade etmek istiyorum. Geçtiğimiz yıl yapılan 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 46 buçuğa yakın, Cumhurbaşkanlığında yüzde 48’i aşkın destek verdiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. İstanbul’un kadirşinaslığının örneği olan bu desteğinden memnun kaldık. Ama gönlümüz aramızdaki muhabbetin seyrine uygun şekilde daha yüksek oranlardan yana. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’u Murad’ına kavuşturarak bu hedefimize de ulaşacağız. Ne yapacağız? Sağlam aday, sağlam adam Murat Kurum’la İstanbul’da yeni bir dönemi başlatacağız. Tabii bunun için bir hafta çok çalışacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul, iki kıtanın, iki denizin, iki cihanın şehri İstanbul. Milletimizin ziyneti, serveti, gözbebeği İstanbul. Güzellikte insan muhayyilesinin zirvesi İstanbul. Göreni hayran, yaşayanı meftun, hayal edeni bile mutlu İstanbul. Senin için ne söylesek, ne desek eksik kalır. Biz de sözün bittiği yerde, altyapısıyla üstyapısıyla insana dair tüm unsurlarıyla sana hizmete talibiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’la birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı’nın renkleriyle boyamaya var mıyız?” sorusuna da kalabalığın evet yanıtını vermesi üzerine, şöyle devam etti: “İşte benim sevdam İstanbul budur. İşte benim son nefesime kadar ömrümü vakfettiğim İstanbul budur. Aşkım İstanbul budur, sevdam İstanbul budur. İnşallah sizlerle birlikte ramazanın bayramı gelmeden 31 Mart’ı millî irade bayramı hâline getireceğiz. Büyükşehriyle ilçeleriyle İstanbul’un belediyecilik hizmetlerinde yeni bir dönemin kapılarını beraberce açacağız. İstanbul’un 5 yıllık fetret devrine son vererek, şehrimizde eser ve hizmet siyasetini inşallah tekrar başlatacağız. 31 Mart seçimlerinin aziz İstanbul’la birlikte tüm vilayetlerimiz, tüm vatandaşlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim hepinizden razı olsun diyorum ama şu bir haftayı çok iyi geçirmemiz lazım.”

“İSTANBUL’A ANCAK HİZMET EDEREK LAYIK OLUNMAYA ÇALIŞILIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde İstanbul’un kötü hâlini anımsatarak, “Çöp, çukur ve çamur. CHP demek bu. Ekrem denilen arkadaş burada göreve başladıktan sonra ne değişti? Yine çöp, çukur, yarı zamanlı mesai. Bunu yaptı. Şimdi de bakıyorsunuz, israftan bahsediyor. Yav israf sende. Sen her şeyi israf olarak zaten yaptın ve akıllı belediyecilik diyor. Nerede akıllı belediyecilik? Akılsız belediyecilik. Şu İstanbul’da neler çekmedik ya, neler. Şimdi bütün bu dönüşümü, devranı Allah’ın izniyle değişmeye var mıyız? Şu bir hafta gece gündüz demeden çalışıyor muyuz? Ana kademe, durmuyoruz. Yakın markajla çalışacağız. Çok koşacağız, çok çalışacağız ve Yeniden İstanbul muradını gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Haliç’in rezillik olduğunu ve Haliç’i çamur deryasından ekibiyle kurtardığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9,5 kilometre Alibeyköy’deki taş ocağına çamuru, pisliği kendilerinin aktardıklarını ve şimdi orada oyun parkları olduğunu anlattı.

İstanbul’a ancak hizmet ederek layık olunmaya çalışılacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi Haliç’te balık tutulduğunu ve yüzüldüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu durup dururken olmadı, kardeşinizle oldu. Oradan beni Başbakanlığa gönderdiniz, oradan Cumhurbaşkanlığına gönderdiniz. Bu kardeşiniz de sizlere hâkim olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldi. Kendini İstanbul’un sahibi zanneden ne bu şehri, ne bu şehrin insanlarını hiç anlamamış olanlarla bir yere varılmaz” yeklinde konuştu.

“İSTANBUL’UN SORUNU, İMKÂN VE KAYNAK KITLIĞI DEĞİL, VİZYON VE BECERİ EKSİKLİĞİDİR”

Belediye Başkanlığıyla Başbakanlığıyla ve Cumhurbaşkanlığıyla 30 yıldır bu şehrin emrinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yarım asrı bulan siyasi hayatımızda bu şehri düşünmediğimiz, onun için ne yapabileceğimizin sancısını çekmediğimiz tek bir günümüz yoktur. Bu sayede ulaşımıyla suyuyla Haliç’iyle yeşil alanlarıyla çevresiyle temizliğiyle konutuyla İstanbul’u yeni bir lige çıkardık. Sıkılmadan, utanmadan ‘Metro yaptım’ diyor. İstanbul’daki mevcut metroların tamamı bize aittir, bize. Bunları biz yaptık. Bizden sonra gelen arkadaşlarımız da aynı vizyonla aynı heyecanla eser ve hizmet siyasetini sürdürdü.” dedi.

Kendilerinden devraldıkları hizmet bayrağını yüceltmek için çalışan belediye başkanı arkadaşlarının tamamını şükranla anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 yıl önce ebediyete irtihal eden merhum Kadir Topbaş’a ve geçen ay trafik kazasında hayatını kaybeden AK Parti İstanbul Kadın Kolları İl Başkan Yardımcısı Fatma Sevim Baltacı’yı da rahmetle yâd etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm bu emeklerin ardından İstanbul son 5 senedir yeniden 1989-1994 dönemine dönme emareleri göstermeye başladı. Eser ve hizmet namına zaten ortada elle tutulur hiçbir eser yok. Üzerinde emekleri olmayan işleri sahiplenme cinliklerini bir kenara bırakırsak geriye koskoca kayıp 5 yıl kalıyor. Eskilerin deyimiyle ıslığı dağı tutup güttüğü bir keçi olanların elinde İstanbul adeta eziyet çekti. Gerçi İstanbul’a bir şey yapmak için önce hem kafanızın hem kalbinizin hem mesainizin tamamını bu şehre vermeniz gerekiyor. Yarısı kayakta, yarısı tatilde, yarısı seçim kampanyalarında genel başkanını devirmek için geçen bir dönemden geriye elbette bir şey kalmaz, kalmıyor. İstanbul’un temel sorunu, imkân ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliğidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un temel sorununun imkân ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliği olduğunu söyledi.

Bununla yüzleşmek yerine kabahatlerini örtmek için bir de “engelleniyoruz” yalanına sarıldıklarına dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların hepsi belgelidir. Engellenme diye bir şey yok, tüm belediyeler ne alıyorsa İstanbul fazlasıyla bunu almıştır. Hâlbuki rahmetli Barış Manço’nun dediği gibi, ‘Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker.’ Son 5 yılda beş katına çıkartılan belediye borçlarıyla gelen kaynak, şahsi ihtiraslara hizmet edecek işlere harcanırsa elbette oradan eser çıkmaz. Yaşanan diğer rezillikler bakımından da bu şehir 30 yıl geriye gitti” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün olanları İstanbulluların da gördüğünün altını çizerek, şöyle devam etti: “Balya balya, bavul bavul paralar bir yerlerden geliyor, bir yerlere gidiyor. ‘Hatırlamıyorum, unuttum’ diyerek, şu ana kadar kimse bu görüntülerin makul, mantıklı, tutarlı bir izahını yapamadı. Partiye bina alınmasından vergi kaçırmaya pek çok şey söylendi. Ama hâlâ maşeri vicdanı tatmin eden bir açıklama duyamadık. Tam tersine her konuşanla iş biraz daha karmaşık hâle geliyor, çirkinleşiyor, biraz daha dal budak sarıyor. Tüm bu rezilliklerle siyaset kirlendi. Namuslarına emanet edilen oyları kirlettiler. Şehr-i İstanbul’u kirlettiler. İstanbul’u bunların eline bırakmamak, hem bu şehre hem bu şehirde yaşayanlara inanın vicdan borcumuzdur. Bakınız bugün İstanbul bir yol ayrımında bulunuyor. Bir tarafta ‘Sadece ben’ diyenler var, diğer tarafta ‘Sadece İstanbul’ diyenler var. ‘Sadece İstanbul’ diyenler olarak bu işi hafta sonunda hâllediyor muyuz? ‘İstanbul’u nimet’ olarak görenlere, gereken dersi 31 Mart günü veriyor muyuz? İstanbul’a hizmet için gereken adımı haftaya bugün atıyor muyuz? Kardeşlerim, bunun için bir hafta çok çalışacağız ve gayret edeceğiz. Adımı da inşallah en güzel şekliyle atıp, 1 Nisan’dan itibaren ‘Yeniden İstanbul’ diyerek yola devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Ana Kademe, Gençlik Kolları ve Kadın Kolları teşkilatına seslenerek, “Bu adımı atmaya var mıyız? Bir tarafta yaklaşan deprem tehlikesini umursamayanlar var, diğer tarafta İstanbul’u depreme hazırlamak için programı, projesi hazır olanlar var. Bir tarafta şehrin trafiğini rahatlatmak için kılını kımıldatmayanlar var, diğer tarafta metrosundan tüneline tüm ulaşım projelerini seferber edenler var. Allah’ın izniyle 31 Mart’ta bu düğümü çözecek ve İstanbul’un ‘Türkiye Yüzyılı’ yürüyüşünü biz başlatacağız” ifadelerini kullandı.

“DÜNYADAKİ TÜM MAZLUMLARIN UMUDU HÂLİNE GELEN BİR TÜRKİYE BİZİM REFERANSIMIZDIR”

“Türkiye Yüzyılı” için söz istediğini kaydeden Erdoğan, “Ev ev, dükkan dükkan, sokak sokak, semt semt, ilçe ilçe İstanbul’u, düğüne, şölene, toya hazırlar gibi 31 Mart’a hazırlamaya söz veriyor musunuz? Erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, çalışanı ve işvereniyle, ülkemizin neresinden gelirse gelsin, geleceğini bu şehirde kuran her bir ferdiyle, İstanbul’a sahip çıkmaya söz veriyor musunuz? Seçim günü hem sandığa gitmeye hem sandığı namusumuz gibi korumaya söz veriyor musunuz?” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un mert olduğunu ve sözünü tuttuğunu, bugüne kadar ne kendilerinin İstanbul’a ne de İstanbul’un kendilerine mahcup olduğunu söyledi.

Muhalefet gibi yanlışı, kusuru ve kabahati millette arayanlardan olmadıklarının altını çizen Erdoğan, şunları belirtti: “Biz, eksiğini ve hatasını asla inkâr etmeyen bir ekibiz. Milletimize kulak veriyoruz, sizden gelen geri dönüşlere göre kendimizi sürekli yeniliyor, ufkumuzu genişletiyoruz. Bugün de hem İstanbul’da hem tüm Türkiye sathında bizden daha dinamik, bizden daha enerjik, bizden daha vizyon sahibi bir kadro göremezsiniz. Varsın onlar karınlarında kırk tilki dolaştırıp kırkının da kuyruğunu birbirine değdirmeyecek ihtiraslar ve cinlikler peşinde koşsunlar. Biz hasbi ve harbi duruşumuzla, tevazumuzla, hüsnüniyetimizle daima milletimizin emrinde, hizmetinde, huzurunda olacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, referansın nereden verildiğinin bir kişinin nereden beslendiğini gösterdiğini aktararak, milletin bizatihi kendisinin referansları olduğunu, millete inandığını, onların da kendisine inandığını bildiğini ifade etti.

İstanbul’la birlikte diğer 80 vilayette kazandırdıkları eserlerin kendilerinin referansı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hak ve özgürlükler alanında hayata geçirdiğimiz tarihi reformlar, bizim referansımızdır. Demokrasimizi vesayetin sultasından kurtararak güçlendirmemiz, bizim referansımızdır. Millî iradenin önündeki engelleri kaldırarak ülkemizde hâkim kılmamız bizim referansımızdır. Dünyadaki tüm mazlumların umudu hâline gelen bir Türkiye gerçeği, bizim referansımızdır. Girdiğimiz 17 seçimin hepsinden zaferle çıkmamızı da aynı şekilde bu referanslarımıza borçluyuz.” değerlendirmesinde bulundu.

“AYRIMCILIĞIN HER ÇEŞİDİNİ ELİMİZİN TERSİYLE İTTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her seçim öncesinde insanları korkutmak için kendileriyle ilgili ortaya bir sürü yalan ve iftira atıldığını fakat iftira atanların bir kez olsun haklı çıkmadıklarını, onların hiçbir zaman akıllanmadığını ve kendilerini düzeltmediğini dile getirdi.

“Onlar ne derse desin biz asla istismar siyaseti yapmadık. Kimlik siyaseti gütmedik. Kimsenin meşrebiyle, kökeniyle, hayat tarzıyla ilgilenmedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kişilerin sandıkta hangi partiye oy verdiğine bakmadıklarını, bunun çetelesini tutmadıklarını vurguladı.

Ayrımcılığın her çeşidini ellerinin tersiyle ittiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belediyelerimizin ve kamu kurumlarının kapılarını, Türkiye’ye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese açık tuttuk. Siyasi rekabetin, siyasi husumete dönüştürülerek, insanlarımız arasında bir fitne unsuru hâline getirilmesine müsaade etmedik. Hele hele kazanma değil, sadece kaybettirme şantajıyla siyaset yapma fırsatçılığına hiç dönüp bakmadık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açık ve net ifade etmek istediğini anlatarak, “Biz, 1994’te bu şehrin emanetini devralırken neredeysek, 2002’de Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu üstlenirken hangi gayeyle hareket ediyorsak, bugün de aynı prensiplere bağlıyız. Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla, güzellikleriyle Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla, güzellikleriyle Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ettiklerini söyledi.

Bundan sonra da aynı şekilde yola devam edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin adeta bir özeti, bir modeli olan İstanbul, tüm bu yaklaşımlarımızın ve onlara dayanan icraatlarımızın en yakın şahididir. Tabii bizim İstanbul’da da referanslarımız var” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her seçim kampanyasında olduğu gibi 31 Mart sürecinde de gittiği her şehirdeki miting konuşmasını, oraya yaptıkları yatırımları özetleyerek bitirdiğini hatırlatarak, “Şu anda diğer genel başkanlar evlerinde, ofislerinde yatarken ben 25 vilayete gittim. Çalışacağız, koşacağız ve İstanbul olunca konu, bu yatırım listesi öylesine uzun, öylesine ayrıntılı, öylesine ışıltılı ki tek tek anlatmaya kalksak günler yetmez. Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Biz bu meydanda 1,5 milyona alıştık. Bugün ise 650 bin kişi. Ama durmuyoruz ve sadece birkaç ana başlıkla İstanbul yatırımlarımızı sizlere hatırlatmak istiyorum” diye konuştu.

“21 YILDA İSTANBUL’A 1 TRİLYON 650 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”

İstanbul yatırımlarına ilişkin bazı bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz 21 yılda İstanbul’a 1 trilyon 650 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Böyle bir yatırımı kimse yapmadı ama biz yaptık. Her bakanlığımızın kendi sorumluluk alanındaki projeleriyle, bu dünya şehrini konumuna ve iddiasına uygun altyapılara, üstyapılara kavuşturduk. Dedim ya, biz göreve geldiğimizde İstanbul çöp-çukur-çamur deryasıydı. İstanbul’u bunlardan biz kurtardık. Ama bizden sonra bu Bay Ekrem göreve geldi, ortalık rezalet. Yine aynı durum. Yine çöp, yine çukur, yine çamur. Geçen dönem hariç, büyükşehir belediyesi ve aynı vizyona sahip ilçe belediyeleri de bu yatırım seferberliğine katkı verdi, destek verdi.”

Eğitimde okullarıyla, üniversiteleriyle, yurtlarıyla, pek çok alternatif müessesesiyle İstanbul’un tarihi ilim-irfan merkezi konumunu güçlendirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlıkta, 18 bin 417 yatak kapasiteli hastaneleriyle birlikte 178 adet sağlık tesisini şehrimize ve dünyaya kazandırdık” bilgisini paylaştı.

İstanbul’un artık dünya sağlık turizminin en önde gelen merkezlerinden biri hâline geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kısmını Kovid-19 salgını döneminde faaliyete geçirdikleri modern ve yüksek kapasiteli hastaneler sayesinde, küresel sağlık krizini en az sıkıntıyla atlatmayı başardıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehircilikte, TOKİ vasıtasıyla 228 bin konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik, 23 bin 866 konutun yapımına devam ediyoruz” sözlerini sarf etti.

İstanbul’daki 7,5 milyon bağımsız bölümün 1,5 milyonunun riskli olarak kabul edildiğini, bunlardan 600 bininin de acilen dönüştürülmesi gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek başına bu rakamlar bile, karşımızdaki tehlikenin büyüklüğünü anlatmaya yeterlidir. Bunun için önümüzdeki dönemde İstanbul’un önceliklerinin en başında depreme hazırlık olduğunu görüyoruz. Hükûmet olarak zaten bunu yapıyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nde de Murat kardeşimizle birlikte aynı anlayışın yönetime gelmesiyle, inşallah işin eksik kalan ayağı da tamamlanacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

ULAŞIMDAKİ YATIRIMLAR

“Ulaştırmada, İstanbul’da 350 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 794 kilometreye çıkardık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu’yla İstanbul-İzmir yolculuğunu 3,5 saate, Bursa’yı bir saate düşürdüklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu’yla Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na transit geçişi sağladıklarını belirterek, “Kuzey Marmara’nın eksik kalan kısımlarını etap etap tamamlayarak hizmete veriyoruz. Bu çerçevede Silivri Geçişi Viyadüğü’nü önümüzdeki ay trafiğe açıyoruz. Otoyollar ve bağlantı yollarındaki deprem güçlendirmelerini 2026 yılında tamamlıyoruz. Büyük İstanbul Tüneli Projemizin ihale hazırlıkları sürüyor. Günde 6,5 milyon vatandaşımızın kullanacağı, 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayacak bu tünel, İstanbul’un ulaşımında ciddi rahatlama sağlayacaktır” dedi.

“Marmaray’ı, Avrasya’yı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapan kim” sorusunu yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a 1994’te belediye başkanı olduğunda sadece 17 kilometre hafif raylı sistem bulunduğunu, hiç metro olmadığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti belediyeciliği ve iktidarları dönemlerinde İstanbul’a 230 kilometre hafif raylı sistem ve metro hattı kazandırdıklarının altını çizerek, şöyle devam etti: “Amacımız, İstanbul için hazırladığımız 1100 kilometrelik raylı sistem projelerinin tamamını hayata geçirmektir. 2019 seçimleri yapıldığında yaklaşık 135 kilometre raylı sistem hattının inşaatını da başlatmıştık. Bunlardan bazılarında yüzde 95’leri bulan fiziki ilerleme de kaydetmiştik. Seçimlerden sonraki büyükşehir yönetimi, planlamasını yaptığımız 1100 kilometrelik raylı sistem projelerinden tek bir tanesinin dahi inşasına başlamadı. Metro için yeni bir çivi dahi çakmayanlar, inşaat safhasında devraldıkları hatların çoğunu da hâlâ bitiremediler. Sancaktepe’de metro olarak açılan yeri, o devasa kuyu hâlindeki yeri bunlar gitti doldurdular. Biz ise İstanbul’a hizmet etmeye devam ettik.”

METRO VE HIZLI TREN PROJELERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevut İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin, kendi sorumluluğundaki Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi metrosunu da yapmadığını, burayı Bakanlığa verdiği talimatla devralıp yaptıklarını ve hizmete açtıklarını vurguladı.

Sabiha Gökçen Havalimanı-Pendik metrosunu 2022’de hizmete sunduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Havalimanı-Gayrettepe metrosunun Kâğıthane kesimini 2023’te, Gayrettepe kesimini 2024’te tamamladıklarını, Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı Metro Hattı’nı ise 2024’te bitirdiklerini kaydetti.

Sirkeci-Kazlıçeşme Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projesi’ni de 2024’te hizmete verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, salı günü açılışını yaptıkları Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metro Hattı’nı da bunlara ilave ettiklerini, Altunizade-Bosna Bulvarı hattını ise 2026 yılında tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.

İstanbul genelinde 80 kilometreye yakın raylı sistem hattı inşaatının devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çalışmaları şu şekilde aktardı: “Allah’ın izniyle, seçimlerden sonra büyükşehir sorumluluğundaki metro projelerini Cumhurbaşkanınız olarak şahsım, kabine, Murat kardeşim ve ekibi, hep beraber bu projeleri hızlandıracağız. Hızlı tren çalışmalarında da önemli bir safhadayız. Uzunluğu 120 kilometreyi bulan Gebze-Sabiha Gökçen Havalimanı-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı Hızlı Tren Hattı’nın ihalesine bu yıl çıkıyoruz. İstanbul, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerini birbirine bağlayacak, hem yük hem de yolcu taşımacılığı yapılacak olan Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projemizin inşası etaplar hâlinde sürüyor. Seyahat hızı 350 kilometreyi bulacak, süresi 80 dakika olacak Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi’nin ihalesine bu yıl çıkıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllık 90 milyon yolcu kapasitesi olan İstanbul Havalimanı’nın geçen yıl 76 milyon yolcu trafiğine ulaştığını, kalan etapların da tamamlanmasıyla İstanbul’un ve havalimanının, yolcu ve yük taşımacılığında dünyada rakipsiz bir konuma geleceğini söyledi.

İstanbul için önemli bir prestij projesi olan Haliç Yat Limanı Kompleksi’nin ilk etabının gelecek aylarda hizmete gireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çamlıca Televizyon ve Radyo Kulesi, İstanbul’un sembol eserlerinden biri hâline geldi. İnşa ettiğimiz tesislerle İstanbul’a yıllık 640 milyon metreküp içme suyu temin ediyoruz” dedi.

Süleymaniye, Fatih, Mihrimah Sultan, Yavuz Sultan Selim ve Piyale Paşa camilerinin de aralarında olduğu ecdat yadigârı eserlerin restorasyonunu yapıp ihya ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Milletimizin 80 yıllık hayalini gerçekleştirip Ayasofya’yı, Allah’a hamdolsun yeniden ibadete açtık. Sultan Fatih’in vasiyetine uygun şekilde bugün Ayasofya-i Kebir Camii’nin minarelerinden günde beş kez ezanı Muhammedi yükseliyor, kubbelerini aşrı şerifler, tekbirler, salavatlar, Kur’an tilavetleri süslüyor. Yeni Atatürk Kültür Merkezi binasını inşa ederek, İstanbul’a iftihar vesilesi bir eser daha kazandırdık. Bitmedi, Rami Kışlası’nı restore edip, kütüphane yanında pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezine dönüştürdük.”

Mitingde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’a yaptığı hizmetlerin yer aldığı video izletildi. Video gösteriminin ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle, 31 Mart’tan sonra bunlara, büyükşehir ve ilçe belediyelerimizle işbirliği içinde çok daha fazlasını ekleyeceğiz” ifadesini

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hâlâ kafası karışık, kararını verememiş eşimiz, dostumuz, komşumuz varsa eve gidince onları mutlaka arayacağız. Kırgınlık varsa gidereceğiz, kafasında soru işaretleri varsa hepsine tek tek cevap vereceğiz. Önceki seçimlerde başka partilere veya adaylara oy vermiş, ama mevcut yönetimden rahatsız olan kardeşlerimize de ulaşacağız. Trafikten depreme, şehircilikten ulaşıma kadar şehrimizin son 5 senede yaşadığı irtifa kaybını anlatacağız. İstanbul’un, bir 5 sene daha kaybetmeye tahammülünün olmadığını bu kardeşlerimize izah edeceğiz. Böylece kalbi ve oyu kazanılmadık hiçbir İstanbullu kardeşimizi bırakmayacağız.”

“31 MART’TA İSTANBUL’UN BİZİ MAHCUP ETMEYECEĞİNE İNANIYORUM”

Sandığa gitmenin, sandıklara sahip çıkmanın fevkalade mühim olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kullanacağınız her bir oy hazine değerindedir, kritik öneme sahiptir. Gerçeklere gözünü kapatıp kendini dev aynasında görenlerin söylemlerine itibar etmemenizi bekliyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na kaybettirmek için uğraşanlara karşı uyanık olunmasını isteyerek, şunları kaydetti: “Oyunuzun boşa gitmesine, ziyan olmasına, heba ve heder olmasına izin vermeyeceğinize inanıyorum. İstanbul, bir dönem Cumhur İttifakı’nın gölgesinde gezen, fakat şimdi tüm enerjisini ittifakın yara alması için harcayanların oyunlarına gelmez. Çünkü benim İstanbullu hemşehrilerim basiret ve feraset sahibidir. Benim İstanbullu kardeşim kendisi ve şehri için en doğru kararı verecektir. İnşallah bu kararı da gerçek belediyecilikten yana olacaktır. Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, İstanbullu vatandaşlarımın sağduyusuna güveniyorum. 31 Mart’ta İstanbul’un bizi mahcup etmeyeceğine yürekten inanıyorum.”

Ramazan gününde, İstanbul’un dört bir yanından sel olup mitinge gelenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da ebedi azaptan kurtuluş ayı olan ramazanını tebrik edip, “Rabb’im hepimizi sağlık ve afiyet içinde bayrama da kavuştursun diyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere şu an zulüm gören, katliama uğrayan, eziyet çeken, feryatları göğü çınlatan tüm mazlumların Allahutaala yar ve yardımcısı olsun. Rabbim bizlere ve tüm Müslümanlara huzurla, mutlulukla idrak edeceğimiz ramazanlar nasip eylesin. Bu duygularla, büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum” diye konuştu.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

“ANKARA, TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA HAZIR”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Ankara Mitingi’nde yaptığı konuşmada, “Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla, en önemlisi insanıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen Büyük Ankara Mitingi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Ankaralıları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Rusya’nın başkenti Moskova’da dün gerçekleştirilen terör saldırısını kınadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün Moskova’daki bir konser salonuna yönelik gerçekleştirilen terör saldırısı dolayısıyla, ülkem ve milletim adına, Rusya hükûmetine taziyelerimizi iletiyoruz. Masum sivilleri hedef alan bu menfur terör saldırısını şiddetle kınıyoruz. Terör, kimden gelirse gelsin, faili kim olursa olsun, kabul edilemez. Terörün kanlı ve kalleş yüzünü çok iyi bilen bir ülke olarak Rus halkının acısını milletçe, devletçe paylaşıyoruz. İnsanlığın ortak düşmanı olan teröre karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.

“TARİHİNİN HER DÖNEMİNDE ANKARA ŞEHİR KİMLİĞİNİ MUHAFAZA ETMİŞ BİR YERDİR”

Başkentlilerin ramazanını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Selçuklu’nun paylaşılamayan şehri, Osmanlı’nın emaneti” olarak nitelediği, Cumhuriyet’in başkenti Ankara’nın bugün bir başka güzel olduğunu söyledi.

Ankara’ya ve Ankaralılara 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na verdikleri destek için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletvekilliğinde yüzde 47 ve cumhurbaşkanlığındaki yüzde 49’luk oy oranlarıyla, millî irade bayrağını başkentin burcuna bir kez daha diktiniz. Esasen, bizim Ankara’yla aramızdaki gönül bağına baktığımızda, bu oranların çok daha ilerisinde olduğunu görüyoruz. İnşallah, 31 Mart’ta Ankara’yla aramızdaki muhabbetin derinliğine uygun bir sonuçla, bunu telafi edeceğiz. Başkentimize de böylesi yakışır” diye konuştu.

Ankara’nın Millî Mücadele’nin ardından başkent ilan edilmesinin, birilerinin iddia ettiği gibi tesadüf eseri olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihinin her döneminde Ankara’nın, şehir kimliğini muhafaza etmiş bir yer olduğunu hatırlattı.

“Ankara bir bozkır kasabasıydı” diyerek bu şehri küçümseyenlerin, onun gerisindeki parıltılı geçmişten habersiz olduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet kuracak organizasyon kabiliyetine ulaşan Ankara Ahilerinin mücadelesi bile tek başına, bu şehri tarihte seçkin bir yere taşımaya yeter” değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Marşı’nın “Ankara Ankara güzel Ankara, seni görmek ister her bahtı kara, senden yardım umar her düşen dara” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle Ankara kıyamete kadar mazlumların ümidi olmaya devam edecektir” ifadesini kullandı.

Dünya şehri Ankara’ya layık olmaya çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın, sadece devletin merkezi sıfatıyla sahip olduğu kamu gücünden ibaret olmadığını dile getirdi.

Bunun yanında Ankara’nın, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla, en önemlisi insanıyla Türkiye’nin parlayan yıldızı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada, Başkent Millet Bahçesi’nde bir araya gelen sizler, sadece Ankara’ya, sadece ülkemize değil, tüm dünyaya mesaj veriyorsunuz. Burayı, bu millet bahçesini kim yaptı? Murat Kurum kardeşimiz bakanken o burayı yaptı. Şimdi Murat Kurum nerede? İstanbul’da. Şimdi İstanbul’u kazanmak, Murat kardeşimize de yakışır” dedi.

Keçiören’de de Turgut Altınok’un birçok eserleriyle oraya damgasını vurduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son Keçiören’de Atatürk Cumhuriyet Kulesi’nin açılışını yaptıklarını anımsattı.

“ANKARA, TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA HAZIR”

Kalabalıkla birlikte “Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan, bir olacağız, iri olacağız, buradaki gibi kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” sözlerini tekrarlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir asır önce düşman, Ankara’nın kapısına kadar dayanmıştı. Top seslerinin Ulus’taki Meclisten duyulduğu o zor günlerde ortaya konan güçlü iradenin yankıları hâlâ sürüyor. Aynı irade, 15 Temmuz gecesi darbecileri sokaklara, meydanlara çıktıklarına pişman eden ruhun adıdır. Bu ruh, hem Millî Mücadele’yi zafere ulaştırdı hem Cumhuriyetimizi kurdu hem tüm demokrasi ve kalkınma atılımlarımıza ilham oldu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çok partili siyasi hayata geçtiğimizden beri demokrasimizin başına kara bulutlar her toplandığında, baharı önce Ankara başlattı. Ülkenin her karışını ilmik ilmik ördüğümüz yatırımlarımızın hazırlıklarını Ankara’da yaptık. Milletimizin her bir ferdinin hayatına dokunan hak ve özgürlük reformlarımızı burada gerçekleştirdik. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına atıfla hazırladığımız 2023 hedeflerimizi Ankara’yla birlikte fiiliyata geçirdik. Şimdi burada bu meydanda, aynı hissiyatı, aynı heyecanı, ben şu katılımla aynı azmi görüyorum. Allah’ın izniyle, Ankara, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına hazır. Türkiye Yüzyılı’yla, ülkemizi dünyanın devler ligine yükseltme mücadelemizde bizimle yol yürüyeceğinize inanıyorum.”

Bunun için alandakilerden söz isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ankara yanımızda olduğu müddetçe, yedi düvel karşımıza çıksa, evelallah yıkar geçeriz” diye konuştu.

“ESER VE HİZMET ÇAĞINI, ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YENİDEN BAŞLATMAK İSTİYORUZ”

Ankara’yı bilmenin, anlamanın, sevmenin elbette önemli olduğunu ancak asıl Ankara’yı tüm bu vasıflarına uygun eser ve hizmetlerle donatmanın önem taşıdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şurada mevcut Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, şu 5 yılda siz Ankaralılara Allah aşkına ne yaptı? Yollarımızın hâli ortada. Çöp, çukur, çamur. Bu, CHP’nin pratiğidir. Bundan başkasını bunlar yapamaz. İstanbul’da da böyleydi, çöp, çukur, çamur. Onlardan devraldık. Ankara da öyle, çöp, çukur, çamur. Bunlardan artık kurtulalım. 5 yıl boşuna geçti. Onun için 31 Mart çok önemli, Ankara’yı, başkentlik sıfatına uygun hizmet veremeyenlerden kurtarmanın vakti çoktan gelmiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında şunları kaydetti: “Öyleyse 31 Mart akşamı bu işin hakkını verelim. Burası, hiçbir şey yapmayarak, üstüne bir de bununla övünerek idare edilebilecek bir şehir değildir. Bunca yılın Ankaralısı olarak şehrin nereden nereye geldiğini de nerede durduğunu ve hatta gerilediğini de bizzat görüyoruz, biliyoruz. Hele hele ana kademe, kadın kolları, gençler sizler bunu çok iyi biliyorsunuz. Ankara, daha fazla yavaşlamayı, daha fazla ataleti kaldıramaz. Nedir bu yavaşlardan çektiğimiz? Ankara’yı içine düştüğü bu sıkışmışlık, çaresizlik, dayatma hâlinden bir an önce kurtarmak gerekiyor. Ulaşımda çektiğimiz sıkıntı hepinizin malumu. Trafikte çektiğimiz sıkıntı hepinizin malumu. Öyleyse dokuz gün sonra bu işin hakkını verelim, sandıkları patlatalım. Turgut Altınok kardeşimizle büyükşehirde, diğer adaylarımızla ilçelerde, bu şehirde eser ve hizmet çağını, çok daha güçlü bir şekilde yeniden başlatmak istiyoruz.”

Kimsenin şahsıyla alıp veremediklerinin bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim tek derdimiz bin yıllık kadim yurdumuzu ve başkentimizi hak ettiği yatırımlarla buluşturmaktır” görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak zaten üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerel yönetimlerle el ele vererek inşallah 1 Nisan’dan itibaren çok daha farklı bir hizmeti ortaya koyacağız” ifadesini kullandı.

Metrolardan otoyollara, millet bahçelerinden kentsel dönüşüm projelerine kadar pek çok eseri hizmete açtıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu işin mahalli idareler ayağını da sağlam tutalım ki verdiğimiz emek, tahsis ettiğimiz kaynak boşa gitmesin. Ankara’yı, taşlarına, dar sokaklarına bakıp gözyaşlarımızı silerek başkent yapmış olabiliriz ama Ankara’yı aynı standartlara mahkûm etmeye çalışanların vizyonsuzluğuna rıza göstermek zorunda değiliz” değerlendirmesinde bulundu.

“ANKARA, GÖREN HERKESİN HAYRANLIK DUYACAĞI BİR ŞEHİR OLMALIDIR”

Nüfusu pek çok ülkeden fazla olan Ankara’nın, her şeyin en iyisine, en güzeline, en modernine layık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz Ankara’yı, altyapısıyla, üstyapısıyla, şehir içindeki ve kırsaldaki mahalleleriyle, Türkiye Yüzyılı’na hazırlamayı vadediyoruz. Başkentimizi, içinde oturanlarının ve çalışanlarının huzurla ‘işte benim şehrim’ diyeceği konuma getirmek arzusundayız. Sadece bu değil, Ankara, buraya gelen ve gören herkesin hayranlık duyacağı bir şehir olmalıdır, bu potansiyele de ziyadesiyle sahiptir. Caddeleriyle, parklarıyla, ulaşımıyla, altyapısıyla, sosyal ve kültürel donatılarıyla hep birlikte gurur duyacağımız bir Ankara’nın peşindeyiz. Çok mu şey istiyoruz? Hayır, hepsi mümkün. Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı Türkiye’ye yakışır bir başkent için 31 Mart’ta her şey ayağımıza geliyor.”

Demokrasi ve kalkınma yolculuğunun, hem uzun hem de meşakkatli olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu bakımdan talihsiz kesintiler yaşadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet dönemi boyunca kaybedilen hazine değerindeki yılların telafisinin, ancak son 21 yılda mümkün olabildiğine dikkati çekerek, Ankara’nın, tüm bu süreçlerin en yakın şahidi olduğunu söyledi.

Türkiye’yi büyütmek ve güçlendirmek, milletin hak ve özgürlüklerini genişletmek, insanların refahını artırmak için attıkları her adımda, gizli açık birçok engellemeyle karşılaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların bir kısmını dal budak salmadan bertaraf ettik, bir kısmının üstesinden bedel ödeyerek geldik. Emperyalistlerin ülkemizi dizleri üzerine çökerterek kendilerine tabii kılmak için sahneledikleri oyunlara, maalesef, içeriden destek veren figüranlar da çıktı. Bu aparatlar, kimi zaman vesayet, kimi zaman terör örgütü, kimi zaman darbeci, kimi zaman siyasi, sosyal veya ekonomik tetikçi kisvesiyle arzı endam etti” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Meşhur hikâyedir; gövdesine ardı ardına balta darbeleri inen ağaç, duruma şöyle bir bakıp ‘sapı bendendir’ diye hayıflanmış. Ülkemizin demokrasi ve kalkınma hamlelerine çelme takanların çoğu işte aynı hissiyatı taşıyor. En azından kâğıt üzerinde bu ülkenin siyasetçisi, sivil toplum temsilcisi, medya mensubu, sosyal medya kullanıcısı olduğu hâlde, gece gündüz Türkiye aleyhinde çalışanlar var. Kimi zaman üzüldüğümüz, kimi zaman öfkelendiğimiz bu tiplerle uğraşmak, bizi bir hayli yorsa da yolumuzdan alıkoymadı. En çok da ana muhalefet partisi CHP’nin takındığı tutum, ülkemiz adına endişe vericidir. Bu partinin tek parti faşizmi döneminde işlediği ve milletimizin kalbinde derin yaralar açan günahlarını bir kenara koyuyorum. Sadece son 21 yılda, bu parti, bir dönem vesayetin sözcülüğünü yürüttü. Bu parti, bir dönem FETÖ ihanet çetesinin taşeronluğunu üstlendi. Bu parti, bir dönem PKK’nın ve Suriye’deki uzantılarının savunuculuğuna soyundu. Bu parti, her dönem Amerika’nın, Avrupa’nın, Türkiye husumetiyle maruf uluslararası kuruluşların sesi oldu.”

“MİLLETİMİZ TERCİHİNİ ESER VE HİZMET SİYASETİNDEN YANA KULLANACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayındaki seçimlerde kurulan Millet İttifakı’na atıfta bulunarak, “Altılı Masa hatırlıyorsunuz değil mi? Altında da ne vardı? HDP. Ne oldu? Hepsi dağıldı mı? Bu dersi kim verdi? Siz verdiniz, siz. Benim milletim istemezse hiç bir şey olmaz. Birbirlerini yolda görseler selam vermeyecek olanları, cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadiyle, milletvekilliği kontenjanı dağıtarak güya aynı masa etrafında bir araya getirdiler. Bay bay Kemal ne oldu; Ama Ankara’da bir apartman dairesi bulmuş, şimdi orada kalıyormuş. Bunların hepsinin akıbeti aynı olacak. Ülke ve millet hayrına herhangi bir ortak payda olmadığı için, seçim bitince hepsi de darmadağın oldu. Hâlbuki Cumhur İttifakı, dimdik ayakta, yoluna devam ediyor” ifadelerini kullandı.

CHP’nin geçen seçimlerde o zamanki ismiyle HDP’yle gizli ve saklı iş birliği yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu seçimlerde yine utana sıkıla, adını koyamadıkları, ama altta belediye başkanlıklarını, belediye meclis üyeliklerini, belediye bürokrasisini paylaştıkları kirli bir pazarlığa giriştiler. Ortada, kapağını kaldırdıkça sürekli yeni şeyler çıkan bir matruşka ittifakı var ve bundan seçmeninin de haberi yok. Onlar da ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Yeni adıyla DEM’e oy veren vatandaşlarımız da CHP’ye gönül veren vatandaşlarımız da bu karanlık ve kirli ilişkiyi içlerine sindiremiyor. ‘Bir varmış bir yokmuş’ muamelesi yapılan bu ittifaktan, toplumumuzun her kesimi gibi, bu partilere oy veren vatandaşlarımız da rahatsız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin İstanbul İl binasındaki para sayma görüntülerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

CHP’den hiç kimsenin çıkıp bu “para kulelerinin” doğru düzgün izahını yapamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela, banka uygulamasıyla 30 saniyede yapabilecekleri basit işlem için, neden kendilerine bu kadar eziyet ettiklerinin cevabını veremediler. Öyle ya birine para gönderecekseniz, internet bankacılığı duruyorken, valize, çantaya ve bunları taşımak için altı, yedi kişiye ne gerek var? Son derece makul bu soruları cevaplamak yerine, suçu AK Parti’ye yüklemeye kalktılar” dedi.

Parayı getirenin CHP belediyesinin bürokratı, toplayanın CHP belediye başkanının müdürü olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Parayı aldığı söylenen kişinin beyan ettiği rakamlarla, ortadaki meblağın ilgisi yok. Ama suçlu AK Parti. Türk siyaseti çok yüzsüzlük, çok utanmazlık, çok pişkinlik gördü, fakat böylesiyle ilk defa karşılaşıyoruz. Genel başkanları darbe çığırtkanlığı yapar. Adaylarının biri kirli ilişkileri, kibri ve yalanlarıyla ortada gezer. Bir diğeri terör örgütünü över. Bir başkası millete hakaret eder. Ötekisi tembelliğine methiye düzer. Böyle ana muhalefet partisi mi olur? Bu partiye umut bağlayanlara yazık değil mi? Geçmişleri ne olursa olsun CHP amblemi altında seçime girenler, kendilerini tüm bunların vebalinden kurtarabilir mi? Milletimiz 31 Mart’ta CHP’ye de DEM’lendiği ortaklarına da kazanmak değil sadece AK Parti’ye ve Cumhur İttifakına kaybettirmek için ortada dolananlara da hak ettikleri cevabı sandıkta verecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar millete güvendikleri, inandıkları, sırtlarını daima millete yasladıkları hiçbir konuda hayal kırıklığına uğramadıklarını ve kaybetmediklerini belirterek, “İnşallah, bu sefer de milletimiz tercihini istismar ve istiskal siyasetinden değil, eser ve hizmet siyasetinden yana kullanacaktır” açıklamasını yaptı.

“ANKARA’YA SON 21 YILDA 1 TRİLYON 91 MİLYAR LİRA TUTARINDA YATIRIM YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, il mitinglerini genellikle, o şehre yapılan yatırımların özetini anlatarak bitirdiklerini anımsattı.

Konu Ankara olunca, bu yatırımların listesinin öylesine uzun olduğunu ve ne kadar özetlerlerse özetlesinler, bitecek gibi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ankara’ya son 21 yılda 1 trilyon 91 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Faaliyete geçirdiğimiz 12 yeni üniversiteyle, toplamda 21 yükseköğretim kurumuna ulaşıp Ankara’nın eğitim şehri unvanını güçlendirdik. Hizmete açtığımız yaklaşık 30 bin kişilik yurtlar ve 133 spor tesisiyle, gençlerimize sahip çıktık. Sağlıkta, diğer yatırımların yanı sıra, her biri dünya çapında birer eser olan Bilkent Şehir Hastanesi’ni, Etlik Şehir Hastanesi’ni biz yaptık. Bunlar dünyada eşi benzeri olmayan eserler. Ankara’yı sağlığın da başkenti hâline getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ kanalıyla yapılıp teslim edilen 87 bin 513 konuta, 6 bin 523 konutun daha ekleneceğine dikkati çekerek, “Yaptığımız 32 yeni atık su arıtma tesisiyle, belediye nüfusunun yüzde 99,5’ine hizmet veriyoruz. Ankara’da 23 millet bahçesi projemizden 13’ünü tamamladık, diğerleriyle ilgili çalışmalar devam ediyor” dedi.

Ulaştırmada şehir sınırları içindeki bölünmüş yol mesafesini 730 kilometre ilaveyle yaklaşık bin 200 kilometreye çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara-Niğde Otoyolu’nu tamamlayıp hizmete sunduklarını, Ankara-Akyazı Otoyolu’nun proje çalışmalarına başladıklarını, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu’nun da ihalesini yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demiryollarında, Ankara’yı Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Kırıkkale, Yozgat ve Sivas’la hızlı tren hatlarıyla birleştirdik. Afyonkarahisar, Uşak ve Manisa’yı da kapsayan Ankara-İzmir hızlı tren hattının inşası sürüyor. Ankara’yı, Bursa-Osmaneli Hızlı tren hattıyla Bursa’yla, Yerköy-Kayseri Hızlı Tren hattıyla Kayseri’yle birleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

“ESENBOĞA HAVALİMANI İLE KIZILAY’I BİRBİRİNE BAĞLAYACAK OLAN METRO HATTINI, 2028 YILINDA TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ”

Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nın, şehrin sembol eserlerinden biri hâline geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Başkentray’ın yanı sıra Batıkent-Sincan, Kızılay-Çayyolu, Keçiören-AKM-Gar-Kızılay Metro hatlarını hizmete aldık. Şimdi de Başkentray’ı Yenikent’e kadar uzatıyoruz. Toplam yedi istasyonlu Keçiören Kuyubaşı-Esenboğa Havalimanı-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi metro hattını yatırım programına aldık, yakında ihalesine çıkacağız. Esenboğa Havalimanı ile Kızılay’ı birbirine bağlayacak olan bu metro hattını, inşallah 2028 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Ankara YHT Garı-Etlik Şehir Hastanesi-Ovacık metro hattının etüt projesini hazırlamaya başlıyoruz. Sincan metrosuyla Çayyolu metrosunu birleştirmeyi planlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda bu şehri modern spor tesisleriyle stadyumlarla yükseköğretim yurtlarıyla kültür merkezleriyle donattıklarını belirtti.

Tarım ve ormanda Ankara’ya, 28 baraj, iki içme suyu tesisi, 35 sulama tesisi, 11 arazi toplulaştırma, 77 taşkın koruma tesisi, 10 gölet ve iki hidroelektrik santral tesisi inşa ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan yatırımlarla şehrin içme suyunu garanti altına aldıklarını söyledi.

“GEÇTİĞİMİZ YIL 5,5 MİLYAR DOLARA ULAŞAN SAVUNMA SANAYİ İHRACATIMIZIN YAKLAŞIK YARISINI ANKARA YAPTI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknolojide dört yeni organize sanayi bölgesi, iki endüstri bölgesi kurduklarını belirterek son 21 yılda hayata geçirilen yatırımlarla, başkenti savunma sanayinin merkezi konumuna getirdiklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz yıl 5,5 milyar dolara ulaşan savunma sanayi ihracatımızın yaklaşık yarısını Ankara yaptı. İstihdamı desteklemek için şehrimizde iş yerlerine 37 milyar lirayı aşkın prim teşviki verdik. Enerjide, nüfusunun yüzde 97’sinin doğal gaz imkânından faydalandığı Ankara’da, bütün ilçelere doğal gaz arzı sağladık. Kültür ve sanatta, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu’nu hizmete açtık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, bünyesindeki Millet Camii, Kültür ve Kongre Merkezi, Sergi Merkezi ve Millet Kütüphanesi ile Ankara’nın gurur verici eserlerinden biri oldu. Biz buyuz. Sayın Başkan (ABB Başkanı Mansur Yavaş), belediye başkanı olarak yahu sen ne yaptın? Bir de bunu senden duyalım. “Şu metroyu ben yaptım” de be. Melih Bey’in döneminde havalimanından Ankara merkeze yapılan yatırımların dışında sen belediye başkanı olarak ne yaptın; Hiç. Çöp, çukur, çamur, Ankara’nın hâli bu.”

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE ULAŞTIRMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı mitinginde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz. Bir dönem tabanca bile yapamıyorken bugün kendi gemimizi, tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hâle geldik” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankırı Belediye Meydanı’nda düzenlenen Çankırı mitingine katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, emniyetten alınan rakamlara göre mitinge 45 bin kişinin katıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı’da olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu aktardı.

Şimdiye girdikleri bütün seçimlerde Çankırı’nın desteğini ve hayır dualarını gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çankırı bizi hiç yalnız bırakmadı. Rekor oy oranlarıyla davamıza, mücadelemize sahip çıktı. Çankırılı kardeşlerimiz sözlerine sadık olduklarını 14-28 Mayıs seçimlerinde bir kez daha gösterdi. Milletvekilliğinde ve Cumhurbaşkanlığında yüzde 78’e yaklaşan oy oranıyla Cumhur İttifakı’na destek vererek tarih yazdınız” ifadelerini kullandı.

Çankırı’ya bugüne kadar mahcup olmadıklarını yine olmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kentsel dönüşüm bizden, TOKİ bizden, fabrikalar da Başkan Hüseyin Bey’den. Sizlerin bu hâlini gördükten sonra Cumhurbaşkanı olarak sizlerin yanındayım. Çankırı’ya olan minnet borcumuzu daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek, daha fazla eser ve proje üreterek ödeyeceğiz Yanlış yok değil mi? Bunun için 31 Mart çok ama çok önemli. Sizlerden 31 Mart’ta bir kez daha destan yazmanızı bekliyorum.”

“BİZİM GÜNDEMİMİZDE İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ASRA TÜRK MÜHRÜNÜ VURMAK VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ayının başından bu yana 23 şehri ziyaret ettiğini belirterek, yarın Ankara’da, pazar günü ise İstanbul’da miting yapacağını söyledi.

Miting programının yanı sıra yaptığı diplomatik faaliyetler hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim gündemimizde deprem bölgesi var. Bizim gündemimizde dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimiz var. Bizim gündemimizde aziz milletimizi layıkıyla temsil etmek var. Bizim gündemimizde içinde bulunduğumuz asra Türk mührünü vurmak var. Bizim gündemimizde ülkemizin ekonomisini güçlendirmek, ihracatını arttırmak, tanımını, turizmini, sanayisini geliştirmek var. Bizim gündemimizde Türkiye’yi dünyanın devler ligine yükseltmek var. Savunma sanayinde her gün yeni başarıya imza atıyoruz. Bir dönem toplu iğne üretemezken, tabanca bile yapamıyorken, bugün kendi gemimizi tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hâle geldik.”

“2028 YILINDA KAAN’I HAVA KUVVETLERİMİZE TESLİM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “KAAN’ın göğe doğru süzülüşünü sizler de izlediniz değil mi? Uçak teker kesince sizlerin de gözü doldu, göğsü kabardı mı? Bizlere bugünleri gösteren Allah’a hamdolsun. Her türlü ambargoya rağmen beşinci nesil savaş uçağımız KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. ‘Yapamaz’ dediler yaptık. ‘Uçmaz’ dediler uçurduk. Önümüze engel çıkardılar hepsini tek tek aştık, ülkemizdeki müzmin muhalifler, ‘Kalorifer peteği’ diyerek bu başarıyı küçümsemeye çalışsalar da KAAN savaş uçağımız dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku salıyor. Asya’sından Avrupa’sına ve Amerika’sına bu teknolojiye sahip olmanın ne manaya geldiğini bilenler KAAN’ı çok yakından takip ediyor. İnşallah 2028 yılında KAAN’ı Hava Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Bu tarihten itibaren gök vatanımızı artık KAAN’la koruyacağız.”

Türkiye’nin insansız hava araçlarının başarılarını artık cümle âlemin bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın 50’ye yakın ülkesinde TB2’ler, Akıncılar, ANKA’lar, AKSUNGUR’lar kullanılıyor. SİHA’lar terörle mücadelemizde de bize kritik kabiliyetler kazandırıyor” diye konuştu.

“SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR DURMAYACAĞIZ”

Bölücü terör örgütü mensupları için artık hiçbir yerin güvenli olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sınırlarımızın 300-350 kilometre ötesinde teröristleri tespit ediyor, hiç ummadıkları bir anda etkisiz hâle getiriyoruz. Devletimize kastetmenin, vatan evlatlarına saldırmanın bedelini hem de çok ağır bir şekilde bu katil sürülerine misliyle ödetiyoruz. Donanmamızın amiral gemisi Anadolu’nun ardından daha büyük bir uçak gemisi yapmak için şu anda hazırlıklara başladık. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar inşallah durmayacağız, yolumuzdan geri dönmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı ile tüm Türkiye için canla başla çalışırken CHP’nin başını çektiği muhalefetin durumunun ise gerçekten içler acısı olduğunu ifade ederek, “Ne millete hizmet etmek niyetindeler ne de bu yönde bir çabaları var. ‘Vizyon, proje, ufuk, eser, icraat’ desen zaten hak getire” değerlendirmesinde bulundu.

“Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin hizmet ve eser bıraktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhalefetin bavullarla, valizlerle, çantalarla taşınan balya balya paralar dışında elle tutulur hiçbir işleri yok. Dolarlar çantalarda, bavullarda. Avrolar çantalarda, bavullarda. Nereye kadar böyle gideceksiniz? 31 Mart’a kadar. 31 Mart’ta benim milletim sizi sandıklara gömecek. Bir büroda 5-6 kişi toplanıp nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan şaibeli paralarla saatlerce kule yapıyorlar. ‘Açıkla’ deyince de bu sefer panikle sağa sola saldırıyorlar.”

“TÜRKİYE’DE DARBELER DÖNEMİ AÇIK VE NET TAMAMEN KAPANMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hatırlarsanız bunlar son seçim yenilgisinin ardından ‘değişim’ diye bir şey başlatmışlardı. Güya kendilerini yenileyecek, faşist zihniyetlerini değiştirecek, milletle artık kavga etmeyeceklerdi. Sonuç tam fiyasko oldu. Genel başkanlık koltuğunda oturan kişi değişti. Ama CHP’nin cuntacı, darbeci, vesayetçi kodlarında zerre miskal dönüşüm olmadı. CHP’nin yeni genel başkanı tıpkı selefi gibi darbe sever çıktı. Öyle ki televizyonda gülerek darbenin faziletlerinden bahsediyor. Neymiş? Belli yaşın altındakiler millî iradeye kastederse bu Türkiye için iyiymiş, doğruymuş, faydalıymış. Kafaya bak ya. Bunların eski genel başkanının 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin açtığı yoldan gittiği, tankların arasından Bakırköy Belediyesi’ne gittiği akşamı hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi işte bay bay Kemal’e Ankara’da bir daire tuttular, artık orada istirahat ediyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözünün nereye gittiğini bilen, aklı başında, demokrasiyi özümsemiş genel başkanların böyle şeyler söylemeyeceğini, darbelerin bu ülkeye ödettiği faturalara vakıf siyasetçilerin böyle cümleler kuramayacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde ekranlarda darbe güzellemesi yapan ana muhalefet partisi yöneticisine rastlayamazsınız. Ancak Türkiye’de özgürlükler ve demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayanlar sandıktan umutlarını her kestiklerinde bu tür hezeyanlara sarılıyorlar. Buradan millî iradenin kalesi Çankırı’dan Özgür Efendi’ye şu gerçeği hatırlatmakta fayda görüyorum; Türkiye’de darbeler dönemi açık ve net, artık tamamen kapanmıştır. İktidara giden yolu vesayetçilerde arama devri sona ermiştir. Her kim milletin iradesine kastederse karşısında bizi bulur. 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi genci, yaşlısı, kadını, erkeğiyle 85 milyonu bulur. Siyasette değişim olacaksa bunun yolu darbe değil, sandıktır, sandık. Sandık dışında başka yollara tevessül edenlerin akıbeti hüsran olacaktır. Özgür Efendi’nin darbelerde acı çekenler, işkence görenler, hayatları kararanlar başta olmak üzere tüm Türkiye’ye bir özür borcu vardır. Kendisi hiç vakit kaybetmeden çıkıp milletimizden, Meclisimizden ve istismar ettiği gençlerimizden özür dilemelidir. Milletimiz ve uğruna bedeller ödediğimiz demokrasimiz adına biz bunun takipçisi olacağız.”

“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE ULAŞTIRMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşın 31 Mart’ta “bu darbe sever zihniyete” hak ettiği dersi sandıkta vereceğine inandığını ifade ederek özellikle Çankırı’dan çok güçlü tepki beklediğini dile getirdi.

Cumhuriyet’in ilk asrını yeni geride bırakmışken hâlen millete ve millî iradeye düşman zihniyetle karşılaşmaktan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Bunları kendi ihtiraslarıyla baş başa bırakıp biz işimize bakıyor. Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmanın mücadelesini veriyoruz” dedi.

“ÇANKIRI’YA SON 21 YILDA 55 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK”

Milletin hayır duasını almaktan daha büyük bir bahtiyarlık olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlayışla Çankırı’ya son 21 yılda güncel rakamlarla ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz, 55 milyar lira yatırım yaptık” dedi.

Çankırı’ya eğitimde, 777 yeni derslik kazandırdıklarını ve Çankırı Karatekin Üniversitesi’ni kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve sporda 5 bin 633 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtıklarını ve toplam 32 spor tesisi inşa ettiklerini anlattı.

Çankırılı ihtiyaç sahiplerine toplam 1 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlıkta şehrimize toplamda 480 yataklı 10 hastane dâhil, 26 sağlık tesisi kazandırdık. Toplam 400 yataklı Çankırı Merkez Devlet Hastanemizin inşasına devam ediyoruz. Çankırı’da ihale, proje ve arsa tedariki olan 4 sağlık tesisimiz daha var” diye konuştu.

TOKİ vasıtasıyla 4 bin 632 konutu tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettiklerini ve bin 584 konutun yapımının sürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi yeni bir adım atıyoruz, nedir bu? İnşallah TOKİ ile Millet Bahçeleri, konutlar. Bunları yapıyoruz ve belediye başkanımızla da inşallah fabrikalarımızı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiklerinde il sınırları içerisinde atık su arıtma tesisi olmadığını, bugün 9 tesisle Çankırı’ya hizmet verdiklerini söyledi.

Kentte 8 millet bahçesi projesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta ve Eldivan millet bahçelerinin yapımının sürdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkezde Karatekin, Kızılırmak, Şabanözü’nde Yenimahalle, Yaylakent’te Cumhuriyet, Çerkeş’te Dere ve Ilgaz’da Gölpark millet bahçelerimizin de projelendirme çalışmalarına devam ediyoruz” diye konuştu.

Ulaştırma alanında yaptıkları yatırımları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 246 kilometreye çıkardıklarını belirterek Çankırı-Çevre Yolu’nun da dâhil olduğu Çankırı-Ankara hududu yolu, Ankara hududu-Şabanözü yolu, Orta-Şabanözü yolu ve Kurşunlu-Korgun yolunun yapımına devam ettiklerini aktardı.

Kastamonu-Çankırı yolundaki çalışmaların sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 tek köprü, 1 çift köprü, 3 köprülü kavşak ve 15 Temmuz İstiklal Tüneli’ni tamamladıklarını bildirdi.

Çankırı VADEMSAŞ Makas ve Makas Sistemleri Fabrikası ile yüksek hızlı trenlerin makaslarının üretildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fabrikanın yılda 810 adet konvansiyonel ve hızlı tren makası üretme kapasitesi mevcut. Irmak-Karabük-Zonguldak hattı sinyalizasyon ve telekomünikasyon tesislerini yaparak, modernize ettik. Bu hattı elektrikli hâle getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“ÇANKIRI’NIN İÇME SUYU MESELESİNİ BİZ ÇÖZDÜK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı’ya 12 baraj, 7 içme suyu tesisi 19 sulama tesisi, 4 gölet, 38 taşkın koruma yer altı depolama tesisi ve 2 hidroelektrik tesisi inşa ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Çankırı’nın içme suyu meselesini biz çözdük. Yapraklı Sarıkaya Göleti’ni ihalesini Aralık 2023’te yaptık, inşaat çalışmalarına yakında başlıyoruz. Son 21 yılda inşa ettiğimiz projelerle 293 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak, çiftçilerimize yıllık 2,2 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Toplam 1 milyar 250 milyon lira yatırım tutarı olan Kızlaryolu Barajı gövde inşaatı bitti, yeniden yerleşim süreci devam ediyor. İnşallah bu süreci süratle sonuçlandırıp, 3 ilimizin 143 bin dekar bereketli topraklarını suyla kavuşturacağız. 7 bin 280 hektar alanı suya kavuşturacak Koyunbaba Barajı sulamasının yapımına devam ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırılı çiftçilere 18 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği ve yatırım yaptıklarını da vurguladı.

İstihdamı desteklemek için Çankırılı işverenlere 1,2 milyar lirayı aşan prim teşviki verdiklerini de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şabanözü, Çerkeş, Yakınkent, Kurşunlu Çavundur ve Orta’ya Organize Sanayi Bölgesi kurduk. Yani Çankırı’ya 5 Organize Sanayi Bölgesi, bir Araştırma Geliştirme Merkezi, bir Teknopark kurduk” ifadelerini kullandı.

Enerjide Çankırı’ya Atkaracalar, Çardaklı, Çerkeş, Dodurga, Eldivan, Ilgaz, Kızılırmak, Korgun, Kurşunlu, Orta, Sacak, Şabanözü ve Yaylakent’e doğal gaz arzını sağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerle “Yaparsa AK Parti yapar” sözlerini tekrarladı.

Alana kurulan ekrandan yatırımların izletilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 31 Mart’tan sonra bunlara, yerel yönetimlerle iş birliği hâlinde çok daha fazlasını Cumhurbaşkanı kardeşiniz, ekibiyle ilave edecektir. İl ve ilçe belediye başkan adaylarımızı ben sizlere emanet ediyorum. 31 Mart’a kadar gece gündüz çalışıyoruz değil mi?” ifadelerini kullandı.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

“ÇALIŞANLARIMIZIN, EMEKLİLERİMİZİN GELİRLERİNİ YÜKSEK ENFLASYON KARŞISINDA KORUMAKTA KARARLIYIZ”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri mitinginde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık. Bir yandan asırlık ihmallerle biriken altyapı eksikliklerimizi tamamladık, diğer yandan milletimizi hak ve özgürlük özlemleriyle buluşturduk” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Kayseri mitingine katılarak bir konuşma yaptı.

21 Mart Nevruz Bayramı’nı kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nevruz sevincini yaşayan coğrafyamızdaki kardeşlerimizin Nevruz Bayramı’nı tebrik ediyorum. Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar çok geniş bir bölgede yeni umutlarla kutlanan Nevruz’un hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Kayseri’nin 14 ve 28 Mayıs 2023’teki cumhurbaşkanı seçimlerinde ahde vefasını bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu seçimde Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde verdiğiniz yüzde 65’i aşkın, Cumhurbaşkanlığında şahsıma verdiğiniz yüzde 68’i bulan destek için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Mayıs seçimleri, ülkemizde fırsatını bulduğunda ülkeyi karıştırmaya, milleti ötekileştirmeye hazır bir zihniyetin pusuda beklediğini gösterdi. İnşallah 31 Mart’ta bu millî irade destanını çok daha ileriye taşıyarak, demokrasi safımızı biraz daha sıklaştıracağız.”

Kayseri’nin, vesayetten kumpasçılara, terör örgütlerinden darbecilere kadar verdikleri her mücadelede yanlarında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kayseri ile Cumhuriyet tarihimizin en iddialı kalkınma programlarından biri olan 2023 hedeflerini de birlikte hayata geçirdik. Şimdi de Türkiye Yüzyılı’nın inşasını birlikte gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.

“TARİHİ DEĞİŞTİRECEK İŞLER YAPTIK, YAPMAYI SÜRDÜRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’nin çalışmanın, üretmenin, kazanmanın ve bölüşmenin manasını iyi bildiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Anadolu’nun ortasında bir sanayi, ticaret, tarım vahası kurmayı başaran Kayserili kardeşlerim pek çok şehrimize de ilham kaynağı oldu. Bugün Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamı üretip, ihraç edebiliyorsa bunda Kayseri’nin yaptığı öncülüğün çok büyük payı var. Bugün insanlarımız ticaret yapmak için ülkemizin ve dünyanın dört bir yanını arşınlıyorsa bunda Kayserilinin büyük payı var.

Biz de Kayseri’den aldığımız ilhamla her alanda tarihi değiştirecek işler yaptık, yapmayı sürdürüyoruz. Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık. Bir yandan asırlık ihmallerle biriken altyapı eksikliklerimizi tamamladık, diğer yandan milletimizi hak ve özgürlük özlemleriyle buluşturduk. Ülke ve milletçe biz çalıştıkça Rabbimiz de bereketini verdi. Sonuçta, Türkiye’yi 21 yılda üç kat büyütmeyi başardık. Şimdi amacımız, önümüzdeki dönemde ülkemizi iki kat daha büyüterek, dünyanın en güçlü ekonomileri arasında hak ettiği yere çıkarmaktır. Allah’ın izniyle bunu yapacak birikime, dirayete, azme sahibiz. Sadece hep birlikte biraz daha çok çalışarak sabırlı olmamız gerekiyor.”

Hayatın dikensiz gül bahçesi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanın olduğu gibi milletlerin de önüne inişler ve çıkışlar, fırsatlar ve tehditler, imkânlar ve hesapta olmayan felaketlerin çıkabildiğini ifade etti.

Son dönemde milletçe başa gelen felaketlerden en büyüğünün 6 Şubat depremleri olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu depremlerin Kayseri’nin de bir bölümünü etkilediğini, can kaybı olmadığını ama hasar gören yıkılan binaların bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremde hayatını kaybeden 53 bin vatandaşı rahmetle yâd etti.

Depremle yıkılan şehirleri ayağa kaldırmak için gece gündüz çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşası tamamlanıp hak sahiplerine teslim edilen konut sayısının, 80 bine yaklaştığını, yılsonuna kadar bu rakamın 200 bine tamamlanacağını bildirdi.

“ÇALIŞANLARIMIZIN, EMEKLİLERİMİZİN GELİRLERİNİ YÜKSEK ENFLASYON KARŞISINDA KORUMAKTA KARARLIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, caddeleriyle, meydanlarıyla, tarihî ve kültürel mekânlarıyla üretimi ve istihdamı destekleyecek altyapılarıyla deprem şehirlerini Türkiye Yüzyılı’na hazırlayacak şekilde ihya ettiklerini dile getirdi.

En büyük mücadeleyi enflasyona ve hayat pahalılığını köpürten anlayışa karşı verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Çalışanlarımızın, emeklilerimizin ve küçük esnafımızın gelirlerini, yüksek enflasyon karşısında korumakta kararlıyız. Ama bu mücadeleyi mutlaka başarıya ulaştıracağız. Bunu da öyle yalan yanlış rakamlarla kimseyi kandırarak değil çalışarak, üreterek pastayı daha da büyüterek yapacağız. İnşallah yılın ikinci yarısından itibaren enflasyon hızlı bir düşe geçecek. Depreme ayrılan kaynakların ve enflasyonun bütçe üzerindeki yükü hafifledikçe insanımızın refah seviyesini eskisinin de üzerine çıkartacağız.

Bu vesileyle emeklilerimize güzel bir haber vermek istiyorum. İlk kez 2017’de emeklilerimize banka promosyonu ödenmesi uygulamasını başlatmıştık. Kamu bankalarımız bu yılki promosyon ödemesi miktarlarını alınan aylığa göre 8 bin lira ile 12 bin lira arasında belirledi. Diğer bankaların da bu rakamların altında kalmayacak şekilde promosyon ödemeleri yapacağına inanıyorum. Banka protokolleri yürürlüğe girdikten sonra emeklilerimiz maaşlarını aldıkları yerlerden bu ödemeleri alabilecekler. Yeni banka promosyon rakamlarının emeklilerimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Her imkânı değerlendirerek çalışanların ve emeklilerin gelirlerini artırarak refah seviyelerini yükseltmenin gayreti içinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede Cumhur İttifakı’ndan başka bunu yapabilecek bir başka siyasi iradenin bulunmadığını söyledi.

“MİLLETİMİZLE BİRLİKTE KENDİLERİNİ DESTEKLEYEN VATANDAŞLARIMIZI DA DEFALARCA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTILAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Memleket muhalefetin eline kalsa bırakınız maaşların yükselmesini, mevcut maaşları bile geçmişte olduğu gibi ödeyemezler. Muhalefetin hâlini görüyorsunuz. Ne diyor o güzel Kayseri türküsünde? ‘Sabah olur potinini giyemez. Öğle olur ekmeğini yiyemez. İki sözü bir arada diyemez.’ CHP’nin ve diğer muhalefet partilerinin durumu işte tam böyle. Milletimizle birlikte kendilerini destekleyen vatandaşlarımızı da defalarca hayal kırıklığına uğrattılar” diye konuştu.

Milyonlarca insanın yıllardır gidip bir umutla CHP’ye oy verdiğini sadece seçimleri değil umutlarını da kaybettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşın şehirlerinde yeni yatırımlar görmediğini, mevcut hizmetlerin sorunsuz işlemesine hasret kaldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü CHP yönetimi sadece beceriksizlerden, sadece kifayetsizlerden değil, aynı zamanda kendini geliştirme yönünde hiçbir çabası olmayan tembellerden oluşuyor. Onların gündemi başka. Parti içi iktidar kavgaları kendilerini ilgilendirir. Ama deste deste para sayma görüntülerinin izahını hâlâ yapamadılar. Çıkıp olayı dürüstçe açıklamak yerine sağa sola saldırarak, çirkinleşerek, kabalaşarak, skandalı örtbas edebileceklerini zannediyorlar. Seçim kazanmak için kendi akıllarınca birileriyle demleniyorlar.

Ama orada da durum pek parlak gözükmüyor. Bu partinin tamamı iradelerinin işportada pazarlanır gibi hangi bedeller karşılığı olduğu bilinmeden CHP’ye peşkeş çekilmesinden rahatsız. CHP’li yöneticiler tarafından tercihlerinden dolayı sürekli hakaret edilmeyi, ayrımcılığa, ırkçılığa maruz kalmayı da içlerine sindiremiyorlar. Belediyelerini yönettikleri şehirleri yakın zamanda bekleyen en büyük tehlike deprem olmasına rağmen bunlar ellerindeki kaynakları bambaşka yerlerde kullanıyorlar. Karşımızda projesi olmamakla yol yapamamakla tünel kazmamakla, köprü inşa etmemekle, yeşili artırmamakla övünen bir zihniyet var. Türkiye eser ve hizmet siyasetinden sonra yeni bir siyaset anlayışıyla karşı karşıyadır. Bunun adı, zübük siyasetidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkese duymak istediğini söyleyen ama kendi ihtirasları dışında hiç bir şeyle ilgilenmeyen bu zihniyetin ülkenin en büyük talihsizliği olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Bay Kemal’in vizyonsuzluğuna tahammül edemezken başımıza daha beterleri daha çapsızları daha ilkesizleri musallat oldu. Hani beterin beteri vardır derler ya, muhalefetin çapı ve kalitesi konusunda ülkemiz tam da böyle bir kısır döngüye girmiştir. Daha şimdiden seçimlerin ardından muhalefet tarafından ufaktan değişim arayışları başladı. Böyle giderse 31 Mart’tan sonra muhalefet cenahında yeni bir meydan muharebesi yaşanacağı anlaşılıyor. İnşallah bu sefer gelenin gideni aratmadığı bir tabloyla karşılaşırız” diye konuştu.

“Biz, muhalefetin köklü değişimlerle kendini yenileyerek ülkemiz adına umut verici yeni bir dönemin kapılarının aralanmasını temenni ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için 31 Mart’taki dersi sağlam tutmak gerektiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “31 Mart’ta bunlara gittikleri yolun yol olmadığını göstermemiz lazım. Kayseri’nin bu konuda öncülüğü kimseye bırakmayacağına inanıyorum” dedi.

Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart’ı “millî irade bayramı” olarak görmek istediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Artık yavaş yavaş ortasına doğru yaklaştığımız Ramazan-ı şerifinizi tebrik ediyorum. Şu mübarek günlerde Gazze’de ve dünyanın başka yerlerinde zulüm altında iftarını ve sahurunu yapmaya çalışan kardeşlerimizin Allah yardımcısı olsun. Netanyahu denilen malum kişiyi, Kahhar ismi şerifiyle Rabbimize havale ediyoruz. Rabbimiz kahru perişan eylesin. Bize düşen hem bu kardeşlerimize var gücümüzle yardımcı olmak hem de sahip olduğumuz güvenliğin, huzurun, nimetlerin kıymetini bilmektir.”

“KAYSERİ’YE 21 YILDA 171 MİLYAR LİRAYI AŞKIN KAMU YATIRIMI YAPTIK”

Kayseri’ye 21 yılda 171 milyar lirayı aşkın kamu yatırımı yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 5 bin 343 yeni derslik kazandırdıklarını, ikisi devlet olmak üzere üç yeni üniversite kurduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlik ve sporda 10 bin 992 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Stadyumla birlikte 49 spor tesisi inşa ettik. Kayserili ihtiyaç sahiplerine 7 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Şehrimize 2 bin 407 yataklı 21 hastane dâhil 60 sağlık tesisi açtık. Hizmete açtığımız 1607 yataklı Kayseri Şehir Hastanemiz sadece ilimiz için değil bölgemiz için de önemli bir şifa kaynağı oldu. TOKİ vasıtasıyla 19 bin 845 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 2 bin 300 konutun yapımına devam ediyoruz. Riskli yapı olan 20 bin 912 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Kayseri’deki dört millet bahçesi projemizden ikisini bitirdik. Birinin yapımına, birinin proje çalışmasına devam ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’ye ulaştırmada yapılan yatırımları anlatarak, “Kayseri-Felahiye yolunu, Kayseri-Niğde yolunu, Nevşehir-Ürgüp-Kayseri yolunu ise 2026’da bitireceğiz. Kapadokya turizmine katkı sağlayacak, Ürgüp-Soğanlı-Yeşilhisar yolunu, yatırım programına aldık. Proje çalışmaları devam ediyor. Demir yollarında, Kayseri il sınırlarındaki mevcut konvansiyonel hattı tamamen yeniledik” dedi.

Kayseri’ye yapılan içme ve sulama suyu yatırımlarını da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yılda inşa ettikleri tesislerle Kayseri’de 570 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını ve çiftçilere yıllık 3 milyar lira zirai gelir artışı sağladıklarını dile getirdi.

Yapımı devam eden 10 sulama tesisiyle 144 bin dekar zirai araziyi daha sulamaya açacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Develi Ovası, Bünyan, Sarıoğlan, Bünyan-Elbaşı, Karadayı sulama projelerinin yapımına devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kayseri’de nüfusun yaklaşık yüzde 90’ını doğal gaz imkânına kavuşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Pınarbaşı ve Sarız’a da doğal gaz arzı sağlamayı planladıklarını söyledi.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız”

“AMACIMIZ, KALICI REFAH ARTIŞINI SAĞLAMAK”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdur mitinginde yaptığı konuşmada, “Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız. Ama asıl amacımız, kalıcı refah artışını sağlamaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Burdur mitingine katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında “İstiklal Şairi” merhum Mehmet Akif’in mebusluğunu yaptığı Burdur’da bulunmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu belirtti.

Yörük hocalarının ismini verdiği Burdur’a kendilerinin de kalplerini verdiği dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ahde vefanızdan, coşkunuzdan, her zaman yanımızda hissettiğimiz hayır dualarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Isparta’da da çok büyük sevgi seliyle karşılandıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de ‘Meydanda ne kadar kardeşimiz var?’ diye sordum. Verdikleri rakam 40 bin. Maşallah, bu ne coşku, bu ne aşk? Aşkınız daim olsun, coşkunuz sandıklara dolsun. Rabb’im aramızdaki muhabbeti daim eylesin” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdur’a ve Burdurlulara şükran borçlarının olduğunu, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde Burdur’un kendilerini yalnız bırakmadığını söyledi.

Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 52,6, cumhurbaşkanlığında yüzde 56 oyla destek veren Burdurlulara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasiye, özgürlüklere, millî iradeye sahip çıktığınız için sizlere hassaten teşekkür ediyorum. Şimdi önümüzde yeni bir sınav daha var. 31 Mart’ta inşallah yerel yöneticilerimizi belirleyeceğiz. Seçimlere 10 gün kaldı. Bundan 10 gün sonra sandık bir kez daha önümüze gelecek. Bu sefer, yerelde kimler ve hangi zihniyet tarafından idare edileceğinizin tercihini yapacaksınız. İnanıyorum ki 31 Mart’ta Burdur gerçek belediyecilikten, eser ve hizmet siyasetinden yana tavır alacak.”

“GÖNÜL COĞRAFYAMIZA BAKTIĞIMIZDA YÜREKLERİMİZ DAĞLANIYOR”

“On bir ayın sultanı” ramazanın gelmesiyle hanelerin şenlendiğine, sofraların bereketlendiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedî azaptan kurtuluş olan bu mübarek ayın manevi havasını doya doya teneffüs ediyoruz. Ailelerimizle, sevdiklerimizle, çoluk çocuğumuzla birlikte Ramazan-ı Şerif’i huzurla idrak ediyoruz. Bundan dolayı Rabb’imize ne kadar hamdetsek azdır. Gönül coğrafyamıza baktığımızda ise yüreklerimiz dağlanıyor. Gazze’den Suriye, Yemen’den Afganistan’a kadar kardeşlerimiz bu ramazanı kan içinde, ateş içinde, maalesef acı içinde geçiriyor. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 2 yılı aşkın süredir devam ediyor.”

“SINIRLARIMIZIN HEMEN ÖTESİNDEKİ KAYGILARIN HİÇBİRİNİ BİZLER YAŞAMIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın kendilerine sıçrama tehlikesinden dolayı Avrupa’nın birçok ülkesinde endişenin hâkim olduğunu belirtti.

Yarın ne olacağını, krizin nerede patlak vereceğini kimsenin bilmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tüm bu çatışmaların ortasında, Türkiye, hamdolsun istikrar adası olarak yükselmektedir. Esnafımız her sabah dükkânını gönül huzuruyla açıyor. Çiftçimiz tarlasını rahatça sürüyor. Sanayicimiz, tüccarımız, iş dünyamız, turizmcimiz geleceğine umutla bakıyor, fabrikalarımızda üretim, okullarımızda eğitim hiçbir aksaklık olmadan devam ediyor. Sınırlarımızın hemen ötesindeki kaygıların hiçbirini bizler yaşamıyoruz. Bunların ne kadar büyük bir nimet olduğunu etrafımıza baktığımızda çok daha iyi anlıyoruz. Tabii ki bunları söylerken ülkemizde her şey süt liman demiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın her ülkesi gibi Türkiye’nin de sıkıntılarının ve çözmek için uğraştıkları problemleri olduğunu belirterek, bölgede yaşanan çatışmalardan Türkiye’nin de etkilendiğini dile getirdi.

Avrupa ve ABD dâhil pek çok yerde son 70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranlarının herkes gibi Türkiye’yi de zorladığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bunlara ilave olarak 6 Şubat depremlerinin yol açtığı güçlüklerle de mücadele ettiklerini anımsattı.

“DEPREMİN VURDUĞU İLLERİMİZİ TEKRAR İNŞA ETMEMİZ ŞART”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 53 binden fazla vatandaşın vefat ettiği depremlerin yaralarını sarmaya çalıştıklarını ifade ederek, “Ekonomik maliyeti 104 milyar dolar olan depremin ülkemiz ekonomisinde oluşturduğu baskı hâlâ devam ediyor. Her hesabımızı buna göre yapıyoruz. Bu yılın bütçesinde deprem çalışmaları için 1 trilyon liranın üzerinde kaynak tahsis ettik. Geçen yıl da bütçede aşağı yukarı aynı tutarda harcamamız oldu. Bu rakama belediyelerimizin, vakıflarımızın ve iş dünyamızın harcamaları dâhil değil. Üzerinden zaman geçtikçe bazı şeyler unutulsa da ülke ve millet olarak büyük bir imtihanla sınandığımız bir gerçektir” diye konuştu.

Deprem bölgesini ayağa kaldırmadan hiç kimsenin gönlünün rahat olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, evi yıkılan, düzeni bozulan, eşini, çocuğunu, anne, babasını, yakınlarını depremde kaybeden vatandaşlara sırtlarını dönemeyeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri yeni yuvalarına süratle kavuşturmaları gerektiğini dile getirerek, dün 30 bin 723 deprem konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim ettiklerini, böylece 76 binden fazla kişiyi yeni yuvalarıyla buluşturduklarını kaydetti.

Bu rakamı yıl sonuna kadar 200 bine tamamlayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde depremin vurduğu illerimizi tekrar inşa etmemiz şart. Bizim de devlet olarak önceliğimiz deprem bölgesidir, depremzede vatandaşlarımızı konteynerden kurtarıp evlerine yerleştirmektir” dedi.

“AMACIMIZ, KALICI REFAH ARTIŞINI SAĞLAMAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesine yoğunlaşırken diğer şehirleri ve buralarda yaşayan vatandaşları asla ihmal etmediklerine vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Özellikle emeklilerimizden gelen serzenişlere kulaklarımızı tıkamıyoruz. Gerek tek sefere mahsus yaptığımız 5 bin liralık ödemeyle, gerekse yüzde 50’yi bulan maaş ve ikramiye artışlarıyla emeklilerimizin yükünü hafifletmeye çalıştık. Sadece bu ek ödemeler için 300 milyar lira civarında kaynak kullandık. Emeklilerimizin bayram ikramiyelerini nisanın ilk haftasında hesaplarına yatırıyoruz. Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız ama asıl amacımız kalıcı refah artışını sağlamaktır. Bunun için de enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmemiz gerekiyor. Daha önce bunu nasıl yaptıysak inşallah yine başaracağız. Devletimizin imkânları büyüdükçe, geliri arttıkça, omuzlarındaki yük biraz daha azaldıkça ortaya çıkan kaynağı herkese adil şekilde dağıtacağız. Sizlerden biraz daha sabır, biraz daha dayanışma bekliyorum.”

“BİZ ŞEHİRLERİMİZİ BÜYÜTMENİN, KALKINDIRMANIN DERDİNDEYİZ”

Burdurluların, muhalefetin “laf olsun, torba dolsun” kabilinden sözlerine itibar etmeyeceğine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burdur bunlara aldanmasın, boş vaatlerine kanmasın. Bunların derdinin ne emeklilerimiz ne emekçilerimiz ne de çiftçilerimiz olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunların tek bir derdi var, o da menfaatlerini korumaktır. Deste deste para balyalarından yapılan kuleleri siz de televizyonlarda izlediniz. Ortada nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan milyonlarca lira ve döviz var. Her televizyona çıkan farklı bir açıklama yapıyor. Acemi Genel Başkan dâhil parti yöneticilerinin hepsi ayrı telden çalıyor. Hiç merak etmeyin dik duracağız, eğilmeyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Hiç kimsenin şüphe bulutlarını giderecek makul, mantıklı ve tutarlı bir cümle kuramadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Meselenin daha vahim tarafı, tüm bu tartışmalar sürerken meşhur hesap uzmanının ortalıkta esamesi yok. Kim olduğunu biliyorsunuz. Ortalıkta hiç gözükmüyor kayıp. Ankara’da bir apartman dairesi tutmuşlar, vaktini orada geçiriyor. Ben ne demiştim, ‘bay bay Kemal’ demiştim. Dediğim çıktı mı, çıktı. Hiç kimse böyle bir skandalı üç maymunu oynayarak geçiştiremez. Hiç kimse sağa, sola saldırarak, hakaret ederek, bu yetmeyince de milleti kendi suçuna ortak ederek bu rezaletten kendini kurtaramaz. Çantalar dolusu bu paraların kimden alındığı, nereye harcandığı belgeleriyle, kayıtlarıyla şeffaf bir şekilde açıklanmak zorundadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sadece bu kadar da değil. CHP’nin DEM’den transfer ettiği adaylarından biri çıkıyor İstanbul’un bir ilçesiyle ilgili akla ziyan sözler ediyor. Bir başka adaylarıyla ilgili şantaj dâhil her türlü iddia ortada kol geziyor. Özgür Efendinin bizzat kendisi ise akılla, mantıkla bağdaşmayacak garip darbe açıklamaları yapıyor. CHP genel başkanlarının telefon merakı ona da sirayet etmiş. Darbecilerden kendisine, millî iradenin yerle yeksan edildiğine dair telefon gelecekmiş, o da ‘bunu gençler yapıyor’ diye sevinecekmiş. Gerçi bunların devrik Genel Başkanları da darbecilerin tanklarının arasından kaçmış, kahvesini Bakırköy Belediyesinde yudumlayarak işin sonucunu beklemişti. Özgür Efendi bıraksın bu darbe şakşakçılığını da çıksın önce içlerine kurt düşürdüğü CHP’li vatandaşlarımıza karşı görevini yerine getirsin. Özgür Efendi yanına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını da alsın Türk siyasetine bulaştırdıkları bu lekeden dolayı milletten özür dilesin. Gerçekten özgürce siyaset yapmak, siyasi rüştünü ispat etmek istiyorsa Özgür Efendiden beklenen tavır budur. Bunun dışında söylediklerinin milletimizin nazarında hiçbir hükmü yoktur.”

Sadece bu olaylara bakmanın bile kendileri ile muhalefet arasındaki gündem ve vizyon farkını ortaya koymaya kafi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz şehirlerimizi büyütmenin, kalkındırmanın, insanımıza aşkla hizmet etmenin derdindeyiz. Onlar ise ceplerini doldurmanın, koltuklarını sağlama almanın peşindeler. Mevcut CHP yönetiminden ülkemize ve milletimize fayda gelmeyeceğini hep beraber görüyoruz. Bunun için biz sadece işimize bakıyoruz, işimize odaklanıyoruz. Hizmet ve eser siyasetimizi devam ettirmenin yollarını arıyoruz” ifadelerini kullandı.

“BURDUR’A SON 21 YILDA 60 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE YATIRIM YAPTIK”

Burdur’a son 21 yılda 60 milyar liranın üzerinde yatırım yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimde, bin 362 adet yeni derslik inşa ettik. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesini şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda, 9 bin 172 kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 31 spor tesisi yaptık. Burdurlu ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, şehit yakınlarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize 1,5 milyar liralık kaynak aktardık. Sağlıkta, 475 yataklı Burdur Devlet Hastanesi başta olmak üzere toplamda bin 150 yataklı, 10 hastane dâhil, 37 sağlık tesisini hizmete açtık. 4 sağlık tesisinin yapımı sürüyor” bilgilerini verdi.

TOKİ vasıtasıyla 4 bin 691 konutun inşasının tamamlanıp hak sahiplerine teslim edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 276 konutun ise yapımına devam edildiğini aktardı. Riskli 8 bin 175 yapıyı dönüştürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilde yapılan yeni atık su tesisleriyle belediye nüfusunun yüzde 90’ına hizmet verildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdur’daki 3 millet bahçesi projesinden birinin tamamlandığını, birinin yapımına, diğerinin de proje çalışmasına devam ettiklerini anlattı. Ulaştırmada, 45 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 267 kilometreye çıkardıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı devam eden yollar hakkında bilgi verdi.

Hızlı tren hattı projesi tamamlandığında Burdur’un, ülkenin hızlı tren ağına bağlanacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sulama ve içme suyu yatırımları hakkında da bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çeltikçi’ye de doğal gaz arzını sağlayacaklarını belirtti. Burdur’a yapılan yatırımlar ve açılan eserlere ilişkin video da miting alanında yayımlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitinginin ardından Burdur Valiliğini ziyaret ederek Vali Türker Öksüz’den çalışmalara ilişkin bilgi aldı.

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat3 gün önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

“İSTANBUL'DA YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ”

Bürokrat4 gün önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

“ANKARA, TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINA HAZIR”

Bürokrat5 gün önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE ULAŞTIRMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”

Bürokrat6 gün önce

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

“ÇALIŞANLARIMIZIN, EMEKLİLERİMİZİN GELİRLERİNİ YÜKSEK ENFLASYON KARŞISINDA KORUMAKTA KARARLIYIZ”

Bürokrat1 hafta önce

“Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız”

“AMACIMIZ, KALICI REFAH ARTIŞINI SAĞLAMAK”

Bürokrat1 hafta önce

“Güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte mecburiyettir”

“HER ALANDA TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Töreni’ne katıldı

Şehitler Abidesi’nde düzenlenen 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü Töreni

Bürokrat1 hafta önce

İyi ki Varsın Fazilet Dikmen

İyi ki Varsın

Bürokrat2 hafta önce

“Türkiye’yi, dünyanın en etkin sağlık hizmetlerinin sunulduğu ülke konumuna getirdik”

“SAĞLIK ALTYAPISINDA DÜNYADA, TÜRKİYE’NİN ELİNE SU DÖKECEK ÜLKE OLMADIĞINI HERKES KABUL EDİYOR”

Bürokrat2 hafta önce

FETÖ’ye bağlı Takım elbiseli teröristler” Petrol imamı kim

“KİRLİ ELLERİNİZİ İNSANLARIN MÜLKLERİNDEN ÇEKİN MERHAMETSİZLER”

REKLAMLAR
Aralık 2021
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge