Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Dünyada küresel üretim ve ticaretin merkezi değişirken Türkiye en güçlü alternatif olarak öne çıkıyor”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 51. Muhtarlar Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Dünyada küresel üretim ve ticaretin merkezi değişirken Türkiye en güçlü alternatif olarak öne çıkıyor. Sanayide mevcut fabrikalar tam kapasite harıl harıl çalışırken sürekli yeni yatırımlar yapılıyor. İstihdamda, salgın öncesinin bile üzerine çıkarak 30 milyon sınırına dayandık. Dış ticaretimiz, 225 milyar dolardan fazlası ihracat olmak üzere 500 milyar dolara ulaştı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 51. Muhtarlar Toplantısı’nda mahalle ve köy muhtarları ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında; Adana, Ankara, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çorum, Kastamonu, Kayseri, Konya, Mersin Sakarya, Samsun, Sivas ve Yozgat illerinden gelen muhtarlarla birlikte olduklarını belirtti. Yoğun kar yağışı sebebiyle bazı muhtarların aralarında olamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla geniş katılımlı ilk toplantıyı 2015 Ocak ayında yaptıklarını anımsattı.

Ülkedeki tüm muhtarlarla bir araya gelme sözünü tutarak Mayıs 2019’a kadar 50 ayrı toplantı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç istisna dışında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ana binasındaki 400 kişilik toplantı salonunda başladıkları buluşmaları sergi salonuna aldıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk 50 toplantıda 35 bine yakın muhtarla yüz yüze görüşme imkânı bulduklarını, bugün de yaklaşık bin 500 muhtarla birlikte olduklarını aktardı.

“MUHTARLARIMIZA NE SÖZ VERMİŞSEK HEPSİNİ YERİNE GETİRİYORUZ”

Bu durumun ülkede hiçbir cumhurbaşkanının, hiçbir başbakanın, hiçbir siyasetçinin başaramadığı bir rekor olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizlerle uzun süredir devam ettirdiğimiz bu buluşmaların hayırlı neticelerinden biri de hem muhtarlarımızın hem de onlar vasıtasıyla mahallelerimizin ve vatandaşlarımızın pek çok sıkıntısını çözüm yoluna koymuş olmamızdır. Bu çerçevede İçişleri Bakanlığımız bünyesinde giderek daha etkin şekilde kullanılmaya başlanan bir muhtarlık bilgi sistemi kurduk. Yine İçişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyete geçen Muhtarlar Daire Başkanlığı vasıtasıyla sizlerin meselelerinin Ankara’da en üst düzeyde ve tek elden takip edilmesini sağladık. Bununla kalmadık, muhtarlarımızın taleplerini takip etmek üzere illerimizde vali yardımcısı, büyükşehirlerde genel sekreter yardımcısı, diğer belediyelerde başkan yardımcısı düzeyinde muhataplar belirlenmesini temin ettik. Muhtarlarımızla bir araya geldiğimiz bir toplantıda dile getirilen teklif üzerine 19 Ekim tarihini Muhtarlar Günü olarak belirledik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarların özlük haklarında, SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi, maaşlarının artırılması, silah ruhsatı harcı muafiyeti başta olmak üzere pek çok önemli iyileştirmeler yaptıklarını dile getirdi.

AK Parti hükûmetlerinden önce bu düzenlemelerin olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bunların hepsini gerçekleştirdik. Bu vesileyle sizlere bir de müjde vermek istiyorum. Bilindiği gibi biz hükûmete geldiğimizde muhtar maaşları neydi? 97 liracık. Bu yılbaşı itibariyle 3 bin 392 lira seviyesine kadar çıkarmıştık. Ayrıca bin 726 lira tutarındaki SGK primlerini de karşılamaya başlamıştık. Muafiyet sağladığımız silah ruhsatı harcının da 10 bin 359 lira olduğunu hatırlatmak istiyorum. Muhtar maaşlarının asgari ücretin altında kalmasına gönlümüz razı olmadı. Yaptığımız değerlendirme sonunda muhtar maaşlarını asgari ücret seviyesine yani 4 bin 250 liraya yükseltme kararı aldık. İşte şimdi de yine aynı şekilde hayata geçmesi için gereken kanuni değişikliği en kısa sürede yapacağımız yeni maaşlarının muhtarlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Lafta değil, ben icraat konuşuyorum icraat. Bugüne kadar her sözün arkasında nasıl durduysak bundan sonra da yine aynı şekilde sözlerimizin arkasında duracağımızı, inşallah bu kanun değişikliğiyle Cumhur İttifakı’nın bir icrası olarak bunu da göreceksiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka önemli çalışmalarının da muhtarlık hizmet binalarıyla ilgili olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, köy konağı tarzında ve mahalli mimariye uygun şekilde inşa edecekleri muhtarlık hizmet binalarıyla ilgili proje çalışmalarını tamamladıklarını, yerlerini önemli ölçüde belirlediklerini, inşasına yakında başlayacaklarını ifade etti.

Kadın muhtarların görev yaptığı yerlere öncelik vermek suretiyle muhtarlık hizmet binalarını güvenlik kamerası sistemleri ile donattıklarına dikkati çelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ankara’da sizler için hazırladığımız Muhtar Konukevini de inşallah 19 Ekim Muhtarlar Günü’nde hizmete açıyoruz. Vilayetler evi var ya onun bir benzerini de muhtarlarımız için yapıyoruz. Yani muhtarlarımızın, Ankara’ya geldiği zaman oturacağı, buluşacağı, kalacağı bir yeri olsun istedik. İçişleri Bakanı’mız da bunun adımını attı, atıyor. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ni muhtarlarımızın istifadesine açarak gereken bilgilere buradan ulaşılmasını sağlıyoruz. Afetler sonrası, AFAD’ın gönderdiği ayni yardımların dağıtımıyla ilgili de muhtarlarımızın kullanabileceği bir sistem kuruyoruz. Görüldüğü gibi muhtarlarımıza ne söz vermişsek hepsini de yerine getirdik, getiriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını sebebiyle ara verdikleri toplantıları bugün yeniden başlattıklarını belirtti. Yaklaşık 2,5 yıllık bir aranın ardından tekrar muhtarlarla birlikte olmaktan ve hasret gidermekten duyduğu bahtiyarlığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhtarlarımıza bir teşekkür borcumuz da var, onu da ifade etmeden geçemeyeceğim; birlikte olamadığımız süre boyunca gerek koronavirüs salgınına gerek sel ve yangın felaketlerine karşı verdiğimiz mücadelede muhtarlarımız hep ilk saflarda yer aldılar. Salgın sürecinde valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımızla yakın iş birliği hâlinde filyasyon ekiplerinde, Vefa gruplarında, denetim ekiplerinde aktif görev alan tüm muhtarlarımıza şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Devletin, ülkenin en ücra köşelerine kadar uzanan elleri olan muhtarların ne kadar önemli ve kritik işlevlere sahip olduğunu bu felaketler vesilesiyle herkesin yakından gördüğüne inanıyorum. Bugün bir kez daha tüm kalbimle hissettik ki muhtarlar candır” diye konuştu.

“MUHTARLARIMIZLA DAHA NİCE MÜCADELEYİ BAŞARIYLA GERİDE BIRAKACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhtarlarımız yoldaştır, muhtarlarımız omuzdaştır, sırtınızı güvenle dayayacağınız birer dağdır, dağ. Sizleri özlemişiz, sizlerin de bizi özlediğini görüyoruz. Her ne kadar aramızdaki gönül bağının derinliğini anlayamadığı için zahire bakarak bu buluşmaları taklit etmeye çalışanlar çıksa da biz muhtarlarımızla aramıza kimseyi sokmayız ve biz birbirimizle beraber oluruz” dedi.

Kendilerinin muhtarlarla kader bağları bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 24 yıl önce siyasi hayatımız bitirilmek istenirken bu kardeşiniz için gazeteler ne başlık atmıştı? ‘Muhtar bile olamaz’ manşetleri atmıştı. Dikkat edin ‘muhtar olamaz’ demediler ‘muhtar bile olamaz’ dediler. Bu ifade zihin dünyalarında muhtara biçtikleri değeri, muhtarı koydukları yeri gösteriyor. Tabii bu manşetleri attıran tek parti faşizmi o zihniyetin, geçmişte bir gecede muhtarların mühürlerini toplatarak, tüm muhtarlıkları kapatmaya teşebbüs ettiğini de biliyorum. Kim bu zihniyet? CHP. İşi, gücü bunların mühür toplamak, mühür toplattırmaktır, bunu böyle biliriz. Siz şimdi onların muhtar sevdalısı kesildiklerine bakmayın, bunlar ellerine fırsat geçtiğinde millî iradenin her kurumu gibi muhtarlıkların da kapısına kilit vurmaktan vazgeçmezler. Şimdi yalan, yanlış konuşuyor, muhtarın yanına kâtip koyacakmış, sekreter koyacakmış. İnanıyor musunuz bunlara? Bunların işleri, güçleri palavra.”

“Ya dürüst olun, dürüst, dürüst olun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Önce elinizdeki belediyelerde gelin de bizim muhtar kardeşlerimize oralardan hadi destek verin de görelim. Geçen ne dedi? ‘Elektrik parasını almayacağız, ücretsiz elektrik vereceğiz’, nerede? Şanlıurfa’da bunu söyledi. İnandınız mı? Şu anda elinizdeki belediyelerde, hadi buyurun elinizi tutan mı var, ücretsiz elektrik verin. Böyle büyük bir yalan olabilir mi? Bir defa elektrik olayı belediyelerin elinde mi? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı elektrik, belediyelerle alakası yok. Böyle bir yalan söyleyen ana muhalefetin başı var. Dürüstlük bunların semtine uğramamış. Bu oyunlara gelmeyeceğiz, bu oyunları kim bozacak? Muhtarlar bozacak. Bunların topunu üst üste koysanız bir tane muhtarımızın tırnağı bile etmezler. Hamdolsun, tüm gayretlerine rağmen ne bizim önümüzü kesebildiler ne de sizin mühürlerinizi kırabildiler. İşte bugün burada biz Cumhurbaşkanı sizler de mahallelerinizin, köylerinizin anlı şanlı muhtarları olarak kol kola, gönül gönüle birlikteyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüce dağlar boran olur, kar olur / Sen gelirsen dünya bize yar olur / Evelallah yokluğunu aratmaz muhtar ağam derdimize çare olur / Kuşlar konar menengicin dalına, kurban olayım yoldaşına, yoluna / Muhtar ağam sen halimden anlarsın, taş değmesin topuğuna, eline” dizelerini aktararak, şunları kaydetti: “İnsanlarımızın dertlerine çare olan, vatandaşımızın müşkülünü çözen, yurdumuzun en ücra köşelerinde devletimizin müşfik eli, tatlı dili olan muhtarlarımızla daha nice yollar yürüyeceğiz, daha nice mücadeleleri başarıyla geride bırakacağız. Bir sonraki toplantıyı da inşallah ülkemizdeki kadın muhtarlarımızla yine bu salonda yapmayı planlıyoruz. Sadece kadın muhtarlarımız, şimdiden hazırlanın. Yani birileri ‘Niye bunu sadece kadınlarla yapıyor’ falan diyebilirler, hiç takmayın kafanıza, biz kadınlarla verilecek mücadelenin ne kadar kutsal olduğunu iyi biliriz. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi hep daim eylesin diyorum. Rabbime, bana sizler gibi yoldaşlar verdiği için hamdediyorum.”

“BİRBİRİNİ SEVENLERLE BU YOLDA BERABER YÜRÜYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu buluşmaların hasret gidermenin yanında Türkiye’nin meseleleriyle ilgili görüşlerini paylaşma ve istişare etme vesilesi olduğunu söyledi.

Muhtarlar buluşmalarının Türkiye’nin en büyük, en kapsamlı demokrasi şölenlerinden biri olarak siyasi tarihe geçtiğini ve bu toplantıları yapmayı sürdüreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin bir araya gelişiniz, bu buluşmanız var ya, işte bu bizi sevmeyenlere bir ders oluyor. Biz birbirini sevenlerle bu yolda beraber yürüyeceğiz” diye konuştu.

Türkiye’nin iki asırlık demokrasi ve kalkınma mücadelesinde içinde bulunduğu kritik safhaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaşadığımız her gelişme dünyayı gelişmiş, gelişmekte olan ve geri kalmış diye sınıflayanların bize biçtikleri kılıfın aslında ne kadar fıtratımıza, tarihimize, medeniyetimize aykırı olduğuna işaret ediyor” ifadesini kullandı.

Son 20, özellikle de son 10 yılda yaşananların ileride üzerinde yıllarca çalışılsa da yetmeyecek siyasi, sosyal, ekonomik ve askerî dersler içerdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, asırlar boyunca “Siz yapamazsınız” diyenlere rağmen, insansız silahlı hava araçlarını yaptıklarını, gelinen noktada ise “Yapamazsın” diyenlerin bu araçları istediklerini anlattı.

Bu süreçte, “Sizin çapınız da gücünüz de aklınız da yetmez dedikleri ne varsa” hepsini herkesten çok daha iyisiyle başarabileceklerini gösterdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu süreçte asırlar boyunca bize ‘Bağınızı koparmadan, unutmadan, reddetmeden çağdaşlaşamazsınız’ dedikleri ne varsa aslında hepsinin de sıkı sıkıya sarılmamız gereken değerlerimiz olduğunu gördük. Bu süreçte asırlar boyunca bize envaiçeşit kılıf altında sunulan her şeyin aslında ülkemizi demokraside ve kalkınmada geri bırakmak için uydurulmuş safsatalar olduğunu gördük. Daha acısı, içimizden bir kesimin ülkemizi ve milletimizi geri bırakmak, vaktimizi ve enerjimizi heba etmek gayesiyle yazılan senaryolarda kendilerine verilen mankurtluk rolünü nasıl şahsiyetlerinin bir parçası hâline getirdiklerini gördüm.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tek parti faşizmini yüceltenlerin, darbeleri savunanların, millete ve millî iradenin temsilcilerine yapılan zulümlere arka çıkanların hâlâ aynı yerde duruyor olmasının başka izahı var mı? Terör örgütlerinin payandalığına soyunarak siyasi, sosyal ve ekonomik kaos denemelerinin tetikçiliğini yaparak ülkenin ve milletin felaketinden kendine ikbal devşirmeye çalışanların hâlâ ortada dolaşıyor olabilmesinin, soruyorum, başka izahı var mı? Küresel yönetim ve ekonomi sistemi 2008 küresel finans krizi ve koronavirüs salgını ile köklerinden sarsılırken, hâlâ milletimize tek vaatleri eski Türkiye olanların durumlarını başka nasıl tarif edebiliriz? Ülkemizin bağımsızlığının alametleri olan 81 ilimize yayılan dev projelerden savunma sanayi ürünlerimize, dış politikadaki onurlu duruşumuzdan yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme odaklı ekonomi programımıza kadar her şeye karşı çıkanları başka nasıl isimlendireceğiz?”

“TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN ÖNDE GELEN ÜRETİM MERKEZLERİNDEN BİRİ HÂLİNE GETİRMEYİ BAŞARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yıllık hükûmetleri döneminde eser ve hizmet siyasetiyle geçmişin eksiklerini tamamlarken ve geleceğin büyük ve güçlü Türkiye’sini inşa ederken her gün ve her anın bu “habis zihniyetle” mücadele etmekle geçtiğini söyledi. Türkiye’de 81 ili üniversiteye bunlara rağmen kavuşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta da dev şehir hastaneleri gibi dünyanın gıptayla baktığı bir projeyi bunlara rağmen başlattıklarını ve yaygınlaştırdıklarını, büyük ülkelerin şimdi projeleri kendilerinden istediklerini anlattı.

Terör örgütlerinden suç çetelerine, milletin canına ve malına kasteden yapıları da bunlara rağmen çökerttiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cudi, Gabar, Tendürek ve Bestler-Dereler’de terör örgütlerini, inlerine girmek suretiyle çökerttiklerini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geceleri benim vatandaşım huzurlu bir şekilde sokağa çıkabilmeli, caddelere çıkabilmeli ve gidip kafelerde kahvesini içmeli. İşte bu günler elhamdülillah geldi. Adalette, fiziki imkânlarından insan gücüne kadar günümüz ihtiyaçlarına cevap veren bir sistemi bunlara rağmen kurduk. Ulaştırmada, kardeşlerim göreve geldiğimizde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol vardı. Ama şimdi biz bunu 28 bin 500 kilometreye çıkardık” diye konuştu.

Daha önce 26 tane havalimanı olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi bu sayının 56’ya çıktığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her havalimanının olduğu ilde yarım saatte kişilerin evine ulaşabildiğini ifade etti. Bunların hepsini yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan önce bunların aklı neredeydi? Niye bunları yapmadılar?” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü boğazın üzerine inşa ettiklerini anlatarak Marmaray raylı sistemin ve otomobillerin ise denizin altından geçtiğini belirtti.

Osmangazi Köprüsü’nü de yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Osmangazi Köprüsü ile sekiz saatte İzmir’e İstanbul’dan gidilirken şimdi 3 saat 15 dakikada İstanbul’dan İzmir’e gidiliyor. Bunlar durup dururken olmadı, bu iş akıl işi, akıl. Azmedeceksin, inanacaksın ve yapacaksın. Biz, Şanlıurfa-Adıyaman arasında, Keban’ın üzerine Nissibi Köprüsü’nü yaptık mı, yaptık. Yine biz yaptık. Bütün bunlarla beraber, Türkiye bir devrim, dünyada bir değişim yaşayan ülke ve bütün bunlar nasıl yapılıyor diye soruyorlar. Biz de diyoruz ki, ‘Yap-İşlet-Devret’ ile yapıyoruz. Bay Kemal, ‘Bu nedir?’ diyor. Kolay değil tabii, bunları öğreneceksin. İşin içine girmeden bu iş olmaz. Arkadaşlarımız anlatıyor ama anlamıyorlar, basmıyor, basmıyor. Biz şehir hastanelerini yaptık, ‘Nasıl yaptın?’ diyor. Eğitim araştırma hastanelerini yaptık, ‘Nasıl yaptınız?’ diyor. Çünkü hatırlayın Sosyal Sigortalar Kurumunun başında değil miydi bu? Allah rahmet eylesin Savaş Ay, bir programında bunu gayet güzel anlatmıştı. Sosyal Sigortalar Kurumunu batıran şahıstır bu rezil etti kurumu ve bu hastanelerde rehin alınan ölülerimiz vardı. Ölüleri rehin aldılar, bırakmadılar. Hamdolsun şimdi böyle bir şey söz konusu değil.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayide verdikleri destekler, kurdukları altyapılar ve teşvik ettikleri ihracat sayesinde Türkiye’yi dünyanın önde gelen üretim merkezlerinden biri hâline getirmeyi başardıklarını vurguladı.

“TÜRKİYE’Yİ İSTİKLALİNE VE İSTİKBALİNE GÜVENLE BAKABİLEN BİR ÜLKE HÂLİNE GETİRDİK”

Savunmada göreve geldiklerinde yerlilik oranının yüzde 20 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi bu oranın yüzde 80’e ulaştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Yoksa bu teröristlerle nasıl baş edeceksin? Bu imkânların olursa edersin. Hem mühimmatın olacak, silahın… Bunlar yerli tüfek dahi yapamıyordu, tabanca yapamıyordu ama biz bunların hepsini şu anda yapıyoruz. Nereden, nereye… 15 Temmuz sonrası yeniden yapılandırdığımız kahraman ordumuzla, Türkiye’yi istiklaline ve istikbaline güvenle bakabilen bir ülke hâline bunlara rağmen getirdik. Ekonomide neredeyse 85 yıldır ayaklarımızda duran prangaları birer birer kırarak, mahkûm edildiğimiz boyunduruklardan birer birer kurtularak ülkemizi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına sokma hedefine doğru bunlara rağmen yürüyoruz. Hangi alana bakarsanız bakın işte böyle bir manzara, böyle bir fotoğraf göreceksiniz. Türkiye’de 20 yıldır verdiğimiz kavgayla 2 asırlık demokrasi ve kalkınma mücadelesini başarıya ulaştırmaya en yakın olduğumuz seviyedeyiz. Bugün ülke olarak öyle kritik bir noktadayız ki ya bu mücadeleyi başararak evlatlarımıza gururla teslim edeceğimiz bir 2053 vizyonu miras bırakacağız ya da güvenlikten sanayiye her alanda birikimlerimizi tehlikeye atarak yeniden istikrarsızlık batağına sürükleneceğiz. Ülkemizi bir grup kifayetsiz muhterisin kendi kısır çıkarları uğruna Kandil’in ve Pensilvanya’nın ‘iktidara geliyoruz’ çemkirişlerine maruz bırakanları Allah da affetmez, millet de affetmez. Milletçe 2023’te işte böyle bir hayati tercihte bulunacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlardan 2023 için bir söz vermelerini isteyerek, “Unutmayınız, milletimizin nezdinde muhtar sözünün eridir. Nitekim bir manide şöyle diyor, ‘Evinin önü direk, direğe bayrak gerek, muhtar ağam söz vermiş, gayri söze ne gerek.’ Sizlerden 2023’te Türkiye’nin 20 yıllık kazanımlarına sahip çıkma, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma mücadelemize destek vermenizi bekliyorum. Muhtarlarımız bu sözü verdikten sonra artık gayri bir söze gerek yok” dedi.

Ülke ve millet için çok büyük hayaller kurarken, çok büyük hedefleri hayata geçirmek için canlarını dişine takarken insanların günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları da görmezden gelmediklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin Gezi olayları ile başlayıp terör saldırılarıyla, darbe girişimleriyle nice tuzak ve kumpasla süren, bir süredir de kur-faiz-enflasyon şer üçgeninde tekrar sahnelenmeye çalışılan serencamının elbette her vatandaşımıza bir maliyeti olmuştur. Dün sosyal kaos denemelerine, terör örgütleri üzerinden birliğimize ve sınırlarımıza yöneltilen tehditlere 15 Temmuz ihanet kalkışmasına karşı devletin tüm imkanlarını nasıl milletimizin emrine vermişsek, bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her alanda insanlarımızı fahiş fiyat artışları altında ezdirmeyecek düzenlemelere gittik. Ocak ayı itibarıyla herkes bu artışların somut yansımalarını gelirinde ve hayatında görmeye başlayacaktır. Kurun istikrar kazanmasıyla artık kimseye bu bahaneyle abuk sabuk fiyatlandırma peşinde koşamayacaklar.”

“GENÇLERİMİZE 2053 VİZYONUNU HAYATA GEÇİREBİLECEKLERİ GÜÇLÜ, MÜREFFEH VE İTİBARLI BİR TÜRKİYE BIRAKACAĞIZ”

Bankalardaki hesaplarını kur korumalı mevduata dönüştürenlerin sayısının her geçen gün arttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık piyasalarda bir daha dengesiz döviz talebinden kaynaklanan bir dalgalanmanın yaşanmayacağını düşünüyoruz. Ülkeyi sıkıntıya sokma pahasına türlü yollara tevessül edenlerin de açgözlülüklerinin bedelini ödeyeceğini hatırlatmak isterim. Tıpkı kur gibi enflasyonun üzerindeki köpüğü de kısa bir sürede alacağımıza inanıyorum. Böylece çalışanlarımızın ve emeklilerimizin gelirlerinde yaptığımız artışlar çok daha anlamlı hâle gelecektir. Eskilerin dediği gibi ‘men sabera zafera’ Kim ki sabreder zafere ulaşır. Bu anlayışla sabrederek, daha çok çalışarak, daha çok üreterek, daha çok kazanarak bu badireyi de geride bırakacağız” diye konuştu.

Dünyada küresel üretim ve ticaretin merkezi değişirken, Türkiye’nin en güçlü alternatif olarak öne çıktığını, sanayide mevcut fabrikaların tam kapasite çalışırken sürekli yeni yatırımlar yapıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamın salgın öncesinin bile üzerine çıkılarak 30 milyon sınırına dayandığını, dış ticaretin de 225 milyar dolardan fazlası ihracat olmak üzere 500 milyar dolara ulaştığını bildirdi.

Turizmde Akdeniz’deki tüm rakiplerini geçtiği bereketli bir sezonu geride bırakan Türkiye’nin çok daha kazançlı olacağına inandığı yeni sezona hazırlandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının yol açtığı belirsizlik arttıkça Türkiye’nin önündeki fırsatları birer birer kazanca dönüşmeyi sürdürdüğünü dile getirdi.

Kimi takdirle, kimi endişeyle, kimi nefretle de olsa tüm dünyanın Türkiye’nin adımlarını yakından takip ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, deve kuşu gibi kafasını kuma saplayıp kalmayan, Türkiye’nin bölgesinde ve ötesinde sahip olduğu imkânları, gücü ve potansiyeli hakkıyla teslim eden herkesin bu gerçekleri kavradığını, gördüğünü anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan sıkıntıların yanında umutlu olmak için çok sebep bulunduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomide bizi hedeflerimize adım adım yaklaştıran programımızın ülkemizi nereden nereye taşıdığını yaz aylarına doğru hep birlikte çok daha iyi göreceğiz. Dün nasıl ülkemizi vesayetin boyunduruğundan kurtardıysak, dün nasıl ülkemizi terör örgütlerinin kuşatmasından çıkardıysak, dün nasıl ülkemizi diplomatik tuzakların arkasından ve arasından sağ salim geçirdiysek, dün nasıl ülkemizi sessiz devrimlerle ileri demokrasiye kavuşturduysak, dün nasıl ülkemizi 81 vilayeti ve 84 milyon insanıyla sağlam bir altyapı ve üstyapıyla donattıysak, dün nasıl ülkemizi devleti ve milletiyle öz güven sahibi yaptıysak bugün de ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokarak yeşil kalkınma devrimini başarıya ulaştırarak, herkesin iş ve aş sahibi olacağı bir istihdam iklimi oluşturarak gençlerimize 2053 vizyonunu hayata geçirebilecekleri güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye bırakacağız.”

Muhtarlardan, bölgelerine döndüklerinde insanlara bunları anlatmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlarımızı hakikatlerle besleyelim ki, yalanın, iftiranın çirkefliğin önünü kesebilelim. Gönülleri sükûna kavuşturabilelim, kalplerini mutmain edebilelim. Kafaları rahatlatıp, yönümüzü geleceğe çevirebilelim” dedi.

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR
Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bürokrat

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Madenlerde İzin Süreçleri Kısalacak

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, madenlerde de izin süreçlerini kısaltacaklarını açıkladı. Metalik bir maden sahasının üretime geçebilmesi için 13 yıl gerektiğini vurgulayan bakan Bayraktar, “Hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.

Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye

Madenciliği tüm boyutlarıyla masaya yatıran Türkiye Maden Zirvesi, sektörün bütün paydaşlarını bir araya getirdi. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye” sloganıyla düzenlenen zirvede; Madencilik Stratejisi, Madencilikte İSG ve İleri Teknoloji, Madencilikte Çevre ve Sürdürülebilirlik başlıklarında oturumlar düzenlendi.

Madenciler Gününü Kutladı

Toplantının açılış konuşmasını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar yaptı. Bakan Bayraktar, sözlerine maden emekçilerinin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutlayarak başladı.

Nihai Hedef Yüzde 5

Dünyadaki 90 civarındaki madenin 70’inin Türkiye’de bulunduğunu kaydeden Bayraktar, “Bu durum ülkemizi uluslararası arenada çok önemli bir merkez haline getiriyor. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5’lere yükseltmek.” dedi.

Net İhracat Hedefi

Bayraktar, bunun için yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerine ve bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı artırmaları gerektiğini bildirerek “Zengin kaynaklarımızı katma değerli bir şekilde işleyerek ekonomimize kazandıracak ve Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz.” diye konuştu.

Nijer’de Altın Üretimi

Ham madde arz güvenliği kapsamında Asya’dan Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda da faaliyet yürüttüklerine işaret eden Bayraktar, “Nijer’de arama çalışmaları yaptığımız altın sahalarından birinde MTA IC ile 2025 yılında ilk üretime başlamayı planlıyoruz.” dedi.

Borda Yeni Tesis

Bayraktar, bor madeninde dünya rezervinin yüzde 73’ünün Türkiye’de bulunduğunu belirterek

“Bor madenini sadece ham madde olarak değil katma değerli hale getirerek ara ürün ve uç ürün olarak satmak en büyük hedefimiz. Çelik üretimi ve neodiyum mıknatıs başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan Bandırma’da yapımına başladığımız 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni önümüzdeki günlerde açacağız.” dedi.

Kritik Hammaddeler Raporu

Nadir Toprak Elementleri’nin (NTE) enerjiyi, sanayiyi, üretimi dolayısıyla ekonomiyi geliştirecek en stratejik alanlardan biri olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Türkiye Kritik ve Stratejik Hammaddeler raporunu hazırladık. Kritik mineraller konusunda ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve arz güvenliği stratejimizi ortaya koyacak bu raporu sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağız.” diye konuştu.

Ulusal Güvenliğin Ayrılmaz Parçası

Bayraktar, Türkiye’nin bulunduğu bölgenin farklı kriz ve sınamalarla karşı karşıya olduğunun altını çizerek “Bu durum madenlerin mümkün mertebe yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini ortaya koyuyor. Onun için biz enerjide olduğu gibi madenlerde de bağımsızlığı ülkemizin bağımsızlığından ayrı düşünmüyor bu meseleyi ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.” dedi.

13 Yıl Gerekiyor

Yatırımcıların karşılaştıkları en önemli zorlukların başında izin süreçlerinin uzunluğunun geldiğine değinen Bayraktar, “Bugün baktığımızda bir metalik maden sahası için 7 yıl arama, 3 yıl kurum izinleri ve 3 yıl da üretime hazırlık süreci var. Yani bir maden sahasının üretime geçebilmesi için en az 13 yıl gerekiyor. Gerekirse yasal düzenleme yaparak; hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak, yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle, cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Zihniyet Dönüşümü

Bayraktar, kamu özel sektör olarak yeni dönemde bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu da dile getirerek “Madencilerimizin sorumlu sürdürülebilir madencilik anlayışı içerisinde iyi örnekleri arttırarak sosyal sorumluluk projeleri ve yakın iletişimle yerelde vatandaşlarımızla kuracakları ilişki sektörümüzü başka bir seviyeye getirecektir.” dedi.

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi

Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz da yaptığı konuşmada sektörü ileri taşıyabilmek için bazı konularda destek beklediklerini kaydederek “Yatırım ortamının iyileştirilmesi, yeni projelerin önünü açacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi ve sektörümüze yönelik öngörülebilir politikaların hayata geçirilmesi, yalnızca yerli yatırımcıları değil, yabancı sermayeyi de ülkemize çekecektir.” diye konuştu.

Hızlı Ruhsatlandırma

Daha hızlı, şeffaf ve etkin bir ruhsatlandırma sisteminin, madenciliğin büyümesine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Yılmaz, “Maden arama faaliyetlerinin desteklenmesi ve teşvik edilmesi konusuna da özel önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

Genç Gazeteciler Türkiye

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito’nun eşi Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi.

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti.

Lider eşleri önce İstanbul’un fethedilişinin 571. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet’i anmak için açılan “Fatih Sultan Mehmet” sergisini gezdi.

Burada Fatih Sultan Mehmet’in Çocukluk Dönemi, Padişahlık Dönemleri, İlim Hayatı ve O Dönemde Yaşayan Âlimler, İstanbul’un Fethi ve Askerî Hayatı, Siyasi Hayatı ile Fatih Döneminde Mutfak, Şair Fatih: Avni, Vakıf Eserleri ve Ölümü bölümleri hakkında bilgi alan Akishino sergide sunulan Fatih Sultan Mehmet’in kaftan, kılıç, zırh gömlek gibi kişisel eşyaları ve o dönemin tarihine ışık tutacak çok sayıda esere hayranlığını dile getirdi.

Emine Erdoğan ve Akishino, sergi ziyaretinin ardından, Cihannüma Salonu’na geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Lider eşleri, daha sonra, 600 Japonca eserin bulunduğu Japon Kitaplığı bölümüne geçtiler.

Emine Erdoğan, burada bulunan kitapları inceleyen konuğuna, Mevlana’nın “Mesnevi” eserinin Japonca baskısını ve serginin içeriğini de anlatan “Fatih Sultan Mehmet” kataloğu ile İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye” kitabını hediye etti.

ÇOCUKLARDAN KÜRESEL ISINMA SUNUMU

Daha sonra Nasreddin Hoca Kütüphanesi’ne geçen Emine Erdoğan ve Akishino’yu çocuklar sevgiyle karşıladı. Burada çocukların yaptığı resimleri inceleyen lider eşlerine, bir anaokulu çocuğu kendi yaptığı üzerinde lale motifi olan tabağı hediye etti.

Anaokulu çağındaki bir başka çocuk ise Emine Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensesi Akishino’ya küresel ısınma ile ilgili bir sunum yaptı.

“TEMENNİMİZ İŞ BİRLİĞİNİN DAHA DA İLERİYE TAŞINMASI”

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile gerçekleştirdikleri programa ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında ülkemizi ziyaret eden Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum.

Ülkemizin kültür hazinesine ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ve Japonya kitaplığı bölümünü ziyaret ettik. Farklı medeniyetlerin birikimlerini aynı çatı altında buluşturan kütüphanemizde muhafaza edilen özel ve nadir eserleri tanıtma fırsatı bulduk.

Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni gezerek tarihimizin büyük liderlerinden birinin vizyonunu, sanata ve bilgiye olan bağlılığını yakından inceledik. Japonya Kitaplığı, iki ülkenin ortak mirasına ışık tutan ve dostluk bağlarını güçlendiren bir sembol niteliğinde. Temennimiz bu anlamlı ziyaretin ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da ileriye taşımasıdır.”

Genç Gazeteciler Ankara

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile görüştü

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.

Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.

Genç Gazeteciler Ankara

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Genç Gazeteciler ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. Bir yandan toplumun temeli olan, aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın, bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladık” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Ülkenin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada kabul görmüş bu günün engellilerin sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına, engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımların atılmasına vesile teşkil ettiğini belirtti.

“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN GÜNDEMİNE SAHİP ÇIKMAMIZ, BU YÖNDE ATILAN ADIMLARA İŞTİRAK ETMEMİZ GEREKİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin sorunlarının çözümü noktasında en önemli hususun bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemek olduğunu ifade etti.

Engellilerle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilir, mesuliyet duygusu ne kadar yaygınlaştırabilirse bu süreçte o kadar fazla yol alınabileceğine, o derece başarılı olunabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan siyaset, sivil toplum ve hükûmet olarak sosyal aktivitelerle, kültürel projelerle, toplumsal bilinci artıran kampanyalarla hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız, bu yönde atılan adımlara iştirak etmemiz, samimi destek vermemiz gerekiyor. 22 yıldır Türkiye’de değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan AK Parti, toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek için öncü, örnek ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya devam ediyor. Partimizin düzenlediği bu programın da engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırma ve toplumla bütünleşmelerini sağlama çabalarımıza katkı sunacağına inanıyorum. Bu anlamlı programı tertipleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığımıza teşekkür ediyor, Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum.”

“UZAK COĞRAFYALARA İYİLİĞİ, MERHAMETİ VE ŞEFKATİ TAŞIDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyulan medeniyet çınarının köklerinin yüzlerce yıl ötesine uzandığını ifade etti.

Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan medeniyet çınarıyla farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkat ve merhameti taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘İnsan insanın kurdudur’ yerine, ‘İnsan insanın yurdudur’ dedik ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye’ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil tam aksine güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de buna yurt dışı ziyaretlerimizde defalarca şahitlik ettik. Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir. Kalplerin kilidini açmak iyiliğe giden yolu bulmak ve tertemiz bir mazinin taşıyıcısı olmak, inanın ki her millete nasip olacak bir onur değildir. Türkiye adına, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi adına, Türkiye Yüzyılı’nın inşası adına çok büyük bir kazanımdır, önemli bir referanstır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın engelli konusuna yaklaşımını hatırlatarak, Selçuklu döneminde sultanların Darüşşifa kurumlarıyla, Ahi Teşkilatı’nın orta sandıklarıyla, vakıfların Hankah ve şifahanelerle engellilerin ve hastaların daima yanında olduğunu dile getirdi.

Engellilerin askerî ve idari görevlere getirildiklerine, titizlikle himaye edildiklerine, sosyal hayata katılımlarının teşvik edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı’da, engellilere dönük hizmet ve faaliyetler devletin siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Padişah müşavirliği dahil engellilerin Osmanlı Devleti’nin farklı kademelerinde büyük vazifeler üstlendiği çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir. Hırka-i Saadet Dairesi’nde görev alan Darul-Huffaz gibi kurumlarda yetişip hafızlık yapan, farklı din hizmetlerinde bulunan nice engellinin hayatın her alanında güçlü bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Ecdat, vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, bimarhaneleriyle engellilerin topluma kazandırılmasına müthiş bir hassasiyet göstermiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle özellikle hedef aldığı Sultan 2. Abdülhamit Han’ın, 1889’da açtırdığı bir mekteple işitme ve konuşma engelli kişilerin çağın üzerinde bir eğitim almalarını sağladığını söyledi.

Bu okulun öğrencilerinin, at arabalarının ve diğer araçların kendilerini fark etmeleri için kırmızı renkli bir kıyafet giydiklerini, Sultan Abdülhamit Han’ın bu öğrencilere özel bir ihtimam gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir gün dönemin Maarif Vekaleti bu talebeler için bir talimatname hazırlamış ve mahallî idarelere göndermiştir. Bu talimatnamede kırmızı renkli elbise giyen öğrencilere dikkat etmeyen tüm arabacıların amirleri tarafından uyarılmaları, gerekirse cezai işleme tabi tutulmaları emredilmiştir. Yine o günlerde işitme ve görme engelliler okulu talebeleri Abdülhamid Han’a bir mektup yazarak kendilerine yönelik hizmetlerinden ötürü Sultan’a şükranlarını ifade etmişlerdir. İşte biz böyle bir geçmişten, böyle bir devlet geleneğinden, hamdolsun böyle erdemli ve kapsamlı bir sosyal politika tecrübesinden geliyoruz. Bundan da iftihar etmemiz, gururlanmamız gerekiyor. Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp, geçmişi reddetmek yerine, tarihimizi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz.”

Ecdattan miras kalan ne kadar değer ve ne kadar uygulama varsa hepsini muhafaza etmenin, daha ileri seviyelere taşımanın çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal adaleti güçlendirmeyi, eşitsizliği gidermeyi hedefleyen, kuşatıcı insan odaklı yaklaşımların gerisinde işte bu tasavvurun bulunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN KİMSE DIŞLANAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz her zaman şunu savunduk. Bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. İnanç, mezhep, meşrep ayırmaksızın milletimizin tüm fertleri, devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. Tek parti faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi makbul olan ve olmayan vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. Sırf inancından, başörtüsünden, sakalından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı o kara günler artık geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi sebeple olursa olsun kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez, sosyal, siyasal ve iktisadi noktada kesinlikle geri görülemez. Bunların en başında da engelli vatandaşlarımız yer almaktadır. Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve 21. yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefine giden yolda engellilerimizle kol kolayız, omuz omuzayız. Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den beri aile ve sosyal hizmetler sahasının bu konuda titizlikle eğildikleri alanların başında geldiğini, bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştıklarını, diğer yandan yaşlıların bakıma muhtaç ve engellilerin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladıklarını anlattı.

Engellilere dönük hizmetleri, lütfeden, bahşeden, üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’te çıkardıkları ve temel politikayı ortaya koydukları Engelliler Hakkında Kanun’un, bunun en açık göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.

“WEB SİTELERİ VE MOBİL UYGULAMALARIN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ GENELGESİNİ YAKINDA YAYINLAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2008’de Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi (EHS) imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendilerine rehber edindiklerini vurguladı.

Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların, toplu ulaşım araçları ile bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hâle getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500’ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına, erişilebilirlik belgesi verdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılını “Erişilebilirlik Yılı” ilan ederek bu alandaki çalışmalara daha da hız kazandırdıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil, teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”

“ENGELLİ ÖĞRENCİLERİMİZ, EV, OKUL ARASI ULAŞIMLARINI HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN YAPABİLİYORLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşitme engelli kardeşlerimizin, tüm işaret dili tercümesinden yararlanabilecekleri engelsiz iletişim merkezimizi 2022 yılında kurduk. 2013 yılında hayata geçirdiğimiz ücretsiz seyahat uygulamasına devam ediyoruz. Bu çerçevede engelli bireyler ve refakatçileri için belediyeciler aracılığı ile yaptığımız gelir desteği ödemelerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar liralık ücretsiz seyahat gelir desteği ödemesi gerçekleştirdik. Engelli öğrencilerimiz, ev, okul arası ulaşımlarını hiçbir ücret ödemeden yapabiliyorlar.”

Erişilebilirlik bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması adına 2011’den beri bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 28 bini aşkın kamu personelinin erişilebilirlik eğitimlerine katıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin çalışmak ve üretmek için istekli ve azimli olduğuna yıllardır bizzat şahitlik ettiğini vurgulayarak, “İş yerlerine engelli personel çalıştırma zorunluluğu getiren kota sistemini devreye aldık. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ile kamuda engelli memur atamalarının önünü yine biz açtık. Böylece son yıllarda kamudaki engelli memur sayısında önemli artış sağladık. 2002 yılında 5 bin 772 olan engelli memur sayımız şu an 71 bine yaklaşmış durumda” diye konuştu.

Kamuda çalışan engelli memurların verimliliğinin artırılmasına büyük önem verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin özel sektörde istihdam edilmelerini de güçlü şekilde desteklediklerini vurguladı.

Bu kişilerin becerilerinin dikkate alınarak istihdam edilmeleri için iş koçluğu uygulamasını 2014’te başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu uygulamayı iş ve meslek danışmanlığı sistemi olarak yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. İş bulmakta zorlanan zihinsel engelli vatandaşlarımızı ücret desteği, vergi indirimleri ve çeşitli muafiyetler sağladığımız korumalı iş yerlerinde istihdam ediyoruz. Hâlihazırda bu yardımdan 17 korumalı iş yerinde 333 engelli kardeşimiz çalışmaya, üretmeye devam ediyor” dedi.

“2002’DE 21 OLAN ENGELLİ BAKIM MERKEZLERİMİZİN SAYISINI 106’YA ÇIKARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken teşhis ve müdahalenin birçok alanda olduğu gibi engellilikle mücadelede de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “0-8 yaş aralığındaki özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri etkili bir şekilde alabilmeleri için aile temelli, ulusal erken müdahale sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda 2 ilde uygulanan otizmli bireylerin ailelerine yönelik Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı’nı da yakın zamanda 16 ile daha taşıyacaklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerinden kopmadan bağımsız bir biçimde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Bunun için Evde Bakım Yardımı, Gündüzlü Bakım Hizmetleri ve Umut Evleri gibi toplum temelli bakım hizmetlerini önceliyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2007 yılında yaklaşık 29 bin vatandaşımız evde bakım yardımı alıyordu. Hâlihazırda bu yardımdan yaklaşık 547 bin vatandaşımız yararlanıyor. Engellilerimizin kültürel ve sportif faaliyetlere katılabildiği gündüz bakım evlerimizin sayısını 137’ye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanındaki 145 Umut Evi’nde engelli vatandaşlarımıza ev ortamında hizmet sunmaya devam ediyoruz. 2002 yılında 21 olan engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık. Bu merkezlerdeki 6 bin 832 vatandaşımızın her türlü ihtiyacı ücretsiz karşılanıyor. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla farklı şehirlerdeki 317 özel bakım merkezinde hizmet alan 30 bin 165 engelli vatandaşımızın yüzde 94’ünün bakım maliyetlerini devlet olarak biz karşılıyoruz.”

“ENGELSİZ BİR TÜRKİYE İSTİYORSAK TÜM KURUMLARIMIZIN UYUM VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE BUNA KATKI SAĞLAMASI ŞARTTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, otizm alanında ihtisaslaşmış, gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinin de yaygınlaştırılmasının önceliklerinin arasında yer aldığını belirtti.

Otizm spektrum bozukluğu olan bireylere İkinci Ulusal Eylem Planı’nın uygulanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli kardeşlerimizin hiçbir zorlukla karşılaşmadan hayatın her alanında güçlü şekilde var olabildiği bir ülke Türkiye Yüzyılı’nda ulaşmak istediğimiz hedeflerden biridir. Türkiye Yüzyılı sadece barışın, huzurun, kardeşliğin değil, engellilerin de yüzyılı olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi’ni 3 yıl önce yine Dünya Engelliler Günü’nde ilan ettiklerini, vizyon belgesinin 3 yıllık uygulama aracı olan Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nın ilk 2 yılının geride kaldığını söyledi.

Eylem planının hedeflerine tam anlamıyla ulaşabilmesi için herkesin daha gayretli, hevesli ve özverili çalışması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumlarımızın uyum ve iş birliği içinde buna katkı sağlaması şarttır. Bu noktada sorumluluk üstlenen tüm birimlerimizin gereken özeni, titizliği, hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak durumundayım. Gerçek manada engellilik hâli, azmini ve idealini kaybetmişler içindir. Azmini ve idealini kaybetmemiş olanlar için engel yoktur. Azim varsa, hedef varsa, inanç varsa, ülkü varsa başarı vardır, zafer vardır, galibiyet vardır, hedeflere ulaşmak vardır. Bir başka engellilik hâli de zihinlerde ve yüreklerde olandır. Yani asıl engellilik kendine engel olmaktır. Kendini sınırlamak, hayatın içerisinden geri çekmektir. Davası, hedefi, gayesi ve azmi olan parmağıyla mermeri deler, tırnağıyla kale surlarında gedik açar.”

“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZLE EL ELE, GÖNÜL GÖNLE VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spordan siyasete, iş dünyasından hayatın diğer alanlarına kadar engelli kardeşlerimizin hepimizi gururlandıran, hepimize umut ve ilham veren başarılarının gerisinde zihinlerdeki engelleri yıkmaları vardır. Engelli kardeşlerimizle el ele, gönül gönle verdik. Hamdolsun bugün 22 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik ama önümüzde daha gitmemiz gereken çok ciddi mesafe olduğunun da farkındayız. Engelli kardeşlerimizin hayatın her safhasında daha fazla görünür olmaları, daha fazla yer almaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta mahallî idareler olmak üzere kamu yahut özel her kurum ve kuruluşun engellilerin hayatına olumlu manada dokunmak noktasında elini taşın altına koymasını özellikle beklediğimizi burada vurgulamak istiyorum” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik ederek, erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumları ve temsilcileri kutladı.

Genç Gazeteciler Ankara

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat7 saat önce

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Madenlerde İzin Süreçleri Kısalacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, madenlerde de izin süreçlerini kısaltacaklarını açıkladı. Metalik bir maden sahasının üretime geçebilmesi için...

Bürokrat1 gün önce

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi...

Bürokrat2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanı...

Bürokrat4 gün önce

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı...

Bürokrat4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza...

Bürokrat5 gün önce

“Terörün olmadığı bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kahramanmaraş 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Terörün olmadığı bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Türkiye Yüzyılı...

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine...

Bürokrat1 hafta önce

Muhammed kaçar webx | Kamuya ait isimlere Marka alıp insanları tehdit edemezsin

“Devletin Gücünün Üstünde hiç bir Güç Yoktur” Muhammed Kaçar webx Kamuya Ait isimlere Marka alıp bu isimlere Çökemezsin Muhammed Kaçar...

Bürokrat1 hafta önce

“Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret Umman’dan ülkemize devlet başkanı...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum’da konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” temasıyla düzenlenen TRT World Forum’a...

REKLAMLAR
Ocak 2022
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge