Ulusal Antarktika Bilim Seferinde Kullanılacak Milli Teknolojilerin Tanıtım ve Teslim Töreni Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ankara Valisi Vasip Şahin, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Kutup Araştırmaları Enstitüsü(MAM-KARE) Müdürü ve Sefer Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Acar ile TÜRKSAT Uydu Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Selman Demirel’in katılımlarıyla TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
“Hedefimiz Antarktika Anlaşmasında “Danışman Ülke” statüsü kazanarak orada bayrağımızı dalgalandırmak ve beyaz kıtanın geleceğinde söz sahibi olmak”
Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, savunma sanayiinden dijital teknolojilere, elektrikli araçlardan uzay çalışmalarına kadar birçok alanda büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek üzere çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çekti. Bakan Varank, “Kutup araştırmaları da bu vizyonla yürüttüğümüz önemli faaliyetlerden biri.” dedi.
Varank, “Hedefimiz Antarktika Anlaşmasında “Danışman Ülke” statüsü kazanarak orada bayrağımızı dalgalandırmak ve beyaz kıtanın geleceğinde söz sahibi olmak.” ifadelerini kullandı.
2017 yılından bu yana kıtaya beş bilim seferi düzenlendiğini hatırlatan Bakan Varank, 22 Ocak’ta da 20 kişilik bir ekiple altıncı sefere çıkılacağını kaydetti. Varank, “Bunun kutup bilimlerine gönül verenler için çok heyecan verici bir süreç olduğunun farkındayım. İnanın ben de en az sizin kadar heyecanlıyım.” ifadelerini kullandı ve kutup seferine katılmak istediğini de belirterek “İnşallah Bakanlıktan sonra nasip olur sefere çıkmak.” temennisinde bulundu.
“Kutup çalışmalarında, ülkemizin ön sıralarda yer almasından gurur duyuyorum”
Kutupların doğal bir laboratuvar hüviyetinde, dünyanın geçmişine ve bugününe ışık tutan çok önemli alanlar olduğuna işaret eden Bakan Varank, “Burada yapılacak her keşif doğanın, canlıların ve yer kürenin anlaşılması noktasında çok kıymetli. İklim değişikliği başta olmak üzere birçok sorunun çözümü de aslında burada gizli. “Dolayısıyla ben de, tüm dünyayı ilgilendiren sonuçlar doğurabilecek bu çalışmalarda, ülkemizin ön sıralarda yer almasından gurur duyuyorum.” dedi.
Ekibin yaklaşık bir buçuk aylık zorlu bir yolculuk yapacağını belirten Varank, “Bilim aşkı aslında böyle bir şey! Her türlü zorluğu göze alıp, ailelerinde ayrılıp, ülkemiz adına, insanlık adına yeni kesiflere imza atabilmek. Ben bu vesileyle bir kez daha kendilerini yürekten tebrik ediyorum. Sağ salim gidip eve dönmelerini ve çok başarılı sonuçlar elde etmelerini diliyorum.” ifadelerini kullandı.
“Nasıl ki bugün kutup araştırmacılarımızı sefere uğurluyoruz, çok yakın bir gelecekte astronotlarımızı da uzaya uğurlayacağız”
Bakan Varank “Nasıl ki bugün kutup araştırmacılarımızı sefere uğurluyoruz, çok yakın bir gelecekte astronotlarımızı da uzaya uğurlayacağız. Biz buna yürekten inanıyoruz.” vurgusu yaptı.
Sefer boyunca Yer Bilimleri, Canlı Bilimleri ve Fiziki Bilimler alanlarında yürütülen tam 14 proje kapsamında detaylı araştırmalar yapılacağına dikkat çeken Bakan Varank, projelerin 29 kurumun iş birliğinde yürütüleceğine vurgu yaptı.
“Uluslararası iş birliklerimiz yeni başladığımız kutup araştırmalarında ne kadar büyük bir mesafe kaydettiğimizi de gösteriyor”
Uluslararası iş birliklerinin de altını çizen Bakan Varank, “Biri Portekiz’den biri de Bulgaristan’dan olmak üzere 2 yabancı araştırmacı ekibe dahil edildi. Bizim 2 Türk araştırmacımız da zaten hali hazırda Güney Kore’ye ait bir istasyonda çalışmalarını sürdürüyor. Bu durum, henüz çok yeni başladığımız kutup araştırmalarında ne kadar büyük bir mesafe kaydettiğimizi de gösteriyor aslında.” dedi.
“Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla ve yerli imkanlarla geliştirilen birçok teknolojik ürünü test edilmek üzere sefer ekibinin hizmetine sunuyoruz”
Varank, “Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla ve yerli imkanlarla geliştirilen birçok teknolojik ürünü test edilmek üzere sefer ekibinin hizmetine sunuyoruz. Ben şahsen bu adımı kutup çalışmalarının ve diğer birçok bilimsel araştırma projesinin geleceği açısından çok kıymetli buluyorum.” ifadeleriyle seferin önemine dikkat çekti.
Kutuplardaki çalışmaların çok zorlu hava şartları altında gerçekleştiğine işaret eden Bakan Varank, “Bu nedenle hem ekibin güvenliği açısından hem de çalışmaların kalitesi açısından burada kullanılacak makine ve teçhizatın yetkinliği çok önemli. Dolayısıyla, eğer bu makine teçhizat konusunda dışa bağımlı iseniz çalışmalarınızın sürdürülebilirliği büyük risk altında. Bunları sürekli dışardan aldığınızda büyük bir maliyet ortaya çıkacaktır. Daha da önemlisi, bu teknolojik ürünleri temin ettiğiniz yerler çok rahatlıkla size yaptığı tedariği sonlandırabilir. Kutup araştırmaları da hem üretebileceği ekonomik değer bakımından hem de prestij bakımından büyük bir potansiyele sahip. Bu nedenle burada yoğun bir uluslararası rekabet söz konusu. Çalışmalarınızın belli bir safhaya ulaştığını gören rakiplerinizin, bunu sekteye uğratmak için böyle bir yola başvurmayacağını garanti edemezsiniz.” diye konuştu.
“Bu seferlerde ekiplerimizin kullanacağı yüksek teknolojili makine ve teçhizatı yerli ve milli imkanlarla üreteceğiz”
“İşte biz de ülkemizin, bu alanda ‘ben de varım’ iddiasını güçlendirmek için kutup çalışmalarımızı milli teknoloji vizyonumuzla harmanlıyoruz. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapma hedefiyle atığımız adımlara kutup çalışmalarını da dahil ediyoruz.” diyen Varank, “Uydu, haberleşme, havacılık ve savunma sanayimizin yıldız kurumları ile önemli iş birlikleri geliştirdik. Böylece bu seferlerde ekiplerimizin kullanacağı yüksek teknolojili makine ve teçhizatı yerli ve milli imkanlarla üreteceğiz.” ifadelerini kullandı.
Varank, bu etkinin sadece kutup çalışmalarıyla sınırlı kalmayacağını ve savunma sanayii ve bilgi-iletişim teknolojileri başta olmak üzere diğer birçok alana sirayet edeceğini kaydetti. Bakan Varank son olarak bu seferde 5 değerli kurum tarafından geliştirilen çok önemli ürün ve hizmetlerin ekibe eşlik edeceğini belirterek ayrıntıları paylaştı.
“TÜBİTAK; Türkiye’nin, Antarktika’nın ve Arktik’in geleceğinde ve kutupların korunmasında söz sahibi olması amacıyla uzun süredir faaliyet yürütüyor”
Açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal konuşmasında son yıllarda iklim değişikliği ve çevre kaynaklı sorunların dünyayı ve Türkiye’yi daha fazla etkilediğini vurgulayarak, bu sorunların karmaşık, dinamik ve değişken yapıda olmaları sebebiyle tek bir disiplin ve tek bir bakış açısıyla çözülmelerinin imkansız olduğuna değindi. Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK olarak farklı disiplinlerin birlikte çalışmasına olanak sağlayan “birlikte çalışma, birlikte geliştirme ve birlikte başarma” anlayışıyla bu karmaşık, dinamik ve değişken sorunlara çözüm ürettiklerini ifade etti.
TÜBİTAK’ın Türkiye’nin, Antarktika’nın ve Arktik’in geleceğinde ve kutupların korunmasında söz sahibi olması amacıyla uzun süredir faaliyetler gerçekleştirdiklerini dile getiren Mandal, Türkiye’nin bilimsel araştırma ve teknoloji üretimi hususunda öncü ülkeler arasında yer almak için 2017’de Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde Antarktika’ya ilk ulusal bilim seferini düzenlediğini anımsattı. 2019 yılında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Kutup Araştırmaları Enstitüsü’nün (MAM KARE) kurulmasıyla kutuplar alanındaki çalışmaların farklı bir boyut kazandığını belirten TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “TÜBİTAK MAM KARE’nin kurulmasıyla birlikte Ulusal Kutup Bilim Programı doğrultusunda Kutup bölgelerine gerçekleştirdiğimiz bilim seferlerimizin koordinasyonunu T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte yürütmeye başladık.” ifadelerini kullandı.
“Yerli ve milli imkanlar ile geliştirilen “ısıl pil”ler savunma sanayimizde dışa bağımlılığı ortadan kaldırdı”
Mandal 22 Ocak’ta altıncısı gerçekleştirilecek seferin önemine de değinirken, ülkemizin farklı kurum ve kuruluşlarının milli ürünlerle sefere destek olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Mandal bu ürünler arasında yer alan ve TÜBİTAK tarafından yerli ve milli imkanlar ile geliştirilen “ısıl pil”lerin savunma sanayimizde dışa bağımlılığı ortadan kaldırdığını belirtti. TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen ısıl pillerin Bilim Seferi’nde kullanılmasıyla pek çok avantaj sağlayacağını dile getiren Mandal, “Bu pillerden elde edilecek ısı enerjisi sayesinde, araştırma ekibinin acil durumlarda ihtiyaç duyacağı ısınma ve sıvı su ihtiyacı karşılanabilecek.” dedi.
Isıl pillerin uzun raf ömrü, bakım gerektirmeme, kısa sürelerde yüksek enerji sağlama, hızlı tetiklenme, kendi kendine tükenmeme, yüksek güvenilirlik, geniş çalışma sıcaklık aralığı, zorlu çevresel koşullara dayanıklılık gibi özellikleriyle alternatiflerinden ayrıldığına dikkat çeken Mandal, “-90 derecede bile kendisinden beklenen performansı sağlayabilen ısıl piller, diğer pil teknolojilerinin çalışamayacağı Antarktika’nın aşırı soğuk iklim koşullarında, özellikle acil durumlarda görevini sorunsuz şekilde yerine getirecek.” açıklaması yaptı. Uzun raf ömrü ile Antarktika koşullarında 20 yıldan daha uzun süre depolanabilecek ısıl pillerin hiçbir bakım ihtiyacı olmadan 20 yıl sonra dahi başlangıçtaki enerji seviyesini muhafaza edebildiğini de vurgulayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal, bu alanda yaptıkları tüm çalışmaların, Türkiye’nin teknolojik gelişmeleri takip eden bir ülkeden ziyade, bu teknolojileri kendi kaynaklarıyla üreten ve geliştiren bir ülkeye dönüştüğünü gösterdiğini belirtti.
TÜBİTAK olarak bu teknolojileri geliştirmek ve üretmek kadar bu alanda çalışmalar yürütecek nitelikli insan kaynağını oluşturmayı da amaçladıklarının altını çizen Mandal, bu amaçla “Kutup Şenliği”, Kutup Bilimleri Çalıştayları gerçekleştirdiklerini ve TEKNOFEST kapsamında yürüttükleri 2204-C Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışmasıyla gençlerin bu alandaki projelerini desteklediklerini anlattı.
Mandal son olarak Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kritik teknolojileri sağlayan tüm kuruluşlara, Bilim Seferinde iletişim desteği sağlayacak Anadolu Ajansı’na ve çalışmalarda desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a teşekkür etti.
Sefer Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, sefere ilişkin detayları paylaştı
Ulusal Antarktika Bilim Seferi Sunumu ile seferin detaylarını paylaşan TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Ensitüsü (KARE) Müdürü ve Sefer Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy ise 22 Ocak-3 Mart 2022 tarihleri arasında gerçekleştirecek sefere ilişkin bilgi verdi. Seferin COVID-19 tedbirleri altında gerçekleşeceğinin altını çizen Özsoy, yedisi Canlı Bilimleri, dördü Yer Bilimleri ve üçü Fiziki Bilimler alanında olmak üzere, 29 farklı kurum iş birliği ile gerçekleştirilecek olan toplam 14 projeye ilişkin detayları paylaştı.
Yabancı iş birliklerine de değinen Prof. Dr. Özsoy, “2 Türk Araştırmacı Güney Kore’ye ait King Sejong Antarktik İstasyonu’nda çalışmalarını sürdürmektedir, Bulgaristan ve Portekiz’den birer araştırmacı da Altıncı Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde bizimle birlikte görev alacaklar.” bilgisini paylaştı.
Zorlu koşullarda TÜBİTAK SAGE ısıl pilleri katkı verecek
“SAGE olarak tasarım, geliştirme ve üretim yeteneklerinin tamamına sahip olduğumuz ısıl pilimiz, zorlu çevresel koşulların hüküm sürdüğü kutup bölgesinde, 6.Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde görev almak üzere yola çıkıyor.“ diyen TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) Müdürü Gürcan Okumuş, yerli ve milli olarak Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve üretilen yüksek teknoloji ürünü ısıl pillerin ileri seviye güvenilirlik, en az 25 yıl raf ömrü, bakım gerektirmeme, hızlı tetiklenme gibi özelliklerine vurgu yaptı.
Okumuş, “-90°C gibi aşırı düşük sıcaklıklarda da tam kapasite ile görev yapabilmesi ile alternatifsiz güç kaynağı olan piller, Dünya’nın en soğuk noktası olan ve zorlu iklim koşullarıyla bilinen Antarktika’da, acil, hızlı ve güvenilir elektrik enerjisi ihtiyacı durumunda, kullanıma hazır olacak, yapılan bilimsel araştırmalara ve geliştirmelere katkı sağlayacaktır.” dedi.
ASELSAN’dan Antarktika ekibine telsiz desteği
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün de Türkiye adına TÜBİTAK önderliğinde Antarktika’da yapılan çalışmaları büyük bir heyecan, merak ve gururla takip ettiklerini söyledi.
ASELSAN olarak Antarktika’ya test ve kullanım amaçlı Telsiz ve Modüler Mobil Tekrarlayıcı Telsiz sistemleri gönderdiklerini belirten Görgün, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen, en zorlu koşullarda test edilen haberleşme ürünlerinin, çok zorlu bir sahada bilim insanlarının güvenilir destekçisi olacağını kaydetti. Antarktika’ya 15 adet gönderdikleri tasarım ödüllü 3700 el telsizlerinin ASELSAN’ın kendi sınıfında en başarılı haberleşme ürünlerinden olduğuna dikkati çeken Görgün, “Telsizlerimiz dünyadaki birçok zorlu ortamda gösterdiği başarısına bir yenisini katarak kutupların zorlu ortamında da ekiplerimizin can yoldaşı olacak.” dedi.
Görgün, sistemlerin kesintisiz çalışabilmesi için yüksek verimli güneş panelleriyle enerji üreten, kurulumu iki kişi tarafından yapılabilen “Taşınabilir Hibrit Güç Destek Birimi”nin de bilim insanlarına elektrik altyapısının olmadığı Antarktika’da enerji desteği vereceğini sözlerine ekledi.
HAVELSAN GNSS alıcısını tanıttı
HAVELSAN Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar da TÜBİTAK MAM KARE yetkilileriyle, TEKNOFEST 2021’de ilk görüşmeleri yaptıklarını hatırlatarak, 4 ay gibi kısa bir sürede HAVELSAN GNSS alıcısını geliştirdiklerinin ve bunun ilk kez Antarktika’daki milli kutup seferinde kullanılacağının altını çizdi.
HAVELSAN GNSS alıcısının, GPS, Galileo, Beidu, Glonass, QZSS gibi birçok farklı ülkenin uydularını kullanarak konum hesaplama yaptığını ve küresel kapsama alanı sağladığını belirten Nacar, “HAVELSAN GNSS alıcısı, gerçek zamanlı konum, hız ve zaman bilgisi ile kesintisiz çalışma performansı sunuyor.” ifadesini kullandı.
Ürünleri sefer ekibine Bakan Varank teslim etti
Konuşmaların ardından ürünleri sefer koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy’a teslim eden Bakan Varank, “Bu teknolojileri geliştiriyor olmak ve alanda deneyebilmek kurumlarımıza büyük bir avantaj sağlıyor. Bugün denenmiş ürünleri pazara çıkardığınızda nasıl fark olduğunu biliyorsunuz. Firmalarımızın ürünlerini test etmesini çok önemsiyorum. En zor testlerden birini Antarktika’da ASELSAN, HAVELSAN ve SAGE gerçekleştirecek. İnşallah kalıcı üssü kurabilirsek orada gider beraber test ederiz.” ifadelerini kullandı.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek.
11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı.
Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak.
Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak.
KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı
KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir.
Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) yeni üyeleri Anıtkabir’i ziyaret etti ve ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç ve göreve yeni başlayan HSK üyeleri, Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Yılmaz Tunç, mozoleye çelenk bırakırken dua okudu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Tunç, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin teminatı olan hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yargı bağımsızlığı ve hakimlik-savcılık güvencesini esas alan bir anlayışla görev üstlenen Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni üyeleri olarak huzurunuzdayız. Kurduğunuz Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri olan adaletin, her bireyin hakkını eşitlik ve tarafsızlık temelinde koruyan bir sistemle tecelli etmesi için büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından asla ödün vermeden, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi için Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak hedefiyle azim ve kararlılıkla çalışacağız.
Planlı bir reform stratejisi içerisinde insan kaynağından fiziki ve teknolojik altyapıya, mevzuattan uygulamaya kadar her alanda gelişmeye devam eden yargı sistemimizi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmadan daha erişilebilir ve daha güvenilir yapmanın gayretiyle çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin vicdanında karşılık bulan adalet anlayışını yaşatmak ve emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizin yüksek değerlerini daha da yüceltmek azmimizi bir kez daha aziz hatıranız önünde saygıyla ifade ediyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
HSK YENİ ÜYELERİYLE İLK TOPLANTISINI YAPTI
Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Yılmaz Tunç, HSK’ye yeni atanan üyelerin de katıldığı ilk Genel Kurul toplantısına başkanlık yaptı.
HSK binasında yapılan toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, HSK’ye seçilen yeni üyelerin, yargı camiasına ve adaletin tecelli etmesine büyük katkılar sunacağına yürekten inandığını söyledi.
HSK’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminatı olan bir anayasal kuruluş olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz Tunç, Kurulun bu noktadaki öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çeken Bakan Tunç, “Bu süre içerisinde özellikle mevzuatımızın, kanunlarımızın vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilenmesi anlamında TBMM’de yoğun çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Temel kanunlarımızın tamamı vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirilerek yenilenmiştir. Yargının fiziki kapasitesi küçümsenmeyecek derecede artırılmıştır.” diye konuştu.
Vatandaşların adalete olan güvenini daha da artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Bu anlamda yeni dönemde de yapacağımız çok önemli çalışmalar var. Son 20 yılda ülkemiz planlı bir yargı reformu stratejisi ile çalışmalarını bugünlere getirmiştir. Çok sayıda Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuyla paylaşılmış ve bu kapsamda da mevzuat düzenlemesi ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.” dedi.
Bakan Tunç, 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedefler olduğunu vurgulayarak, “Bu hedefleri önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde uygulama planı dahilinde hayata geçirerek özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin ilk yargı paketinin bayram öncesi yasalaştığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adalet sistemini daha etkin hale getirmeye yönelik başka hazırlıklar da var. Özellikle hukuk yargılamalarıyla ilgili süreçleri hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmek için yapılacak çalışmalar var.” dedi.
Yeni Kurulun görev yapacağı 4 yıllık süre içerisinde, “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı” yapma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalara imza atacaklarına inandığını dile getiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Daha güvenilir bir adalet sistemi noktasındaki bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumdan hiç vazgeçmeden yeni dönemde de çok önemli çalışmalara imza atacağımızı belirtmek istiyorum. Her birinize hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah, çok güzel çalışmalara hep beraber el birliğiyle imza atacağımızı ve milletimizin güvenine layık olmak için yoğun bir çaba göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.”
Türk İş Dünyasının önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti.
GÜZEL İNSAN ASIM KİBAR
Türk sanayiinin önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti. Duayen iş adamı Kibar’ın cenazesi, 8 Haziran Pazar günü Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Sanayiinin gelişiminde büyük görevler üstlenen Asım Kibar, kurucusu olduğu Kibar Holding ile alüminyum, otomotiv, gıda, gayrimenkul ve enerji gibi birçok sektörde öncü yatırımlara imza attı. Sanayinin yanı sıra sağlık ve eğitim alanında çok sayıda insanın hayatına dokunan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi. İş dünyasında güven, dürüstlük, çalışkanlık ve inovasyon gibi değerlere büyük önem veren Kibar, çalışanlarıyla sık sık bir araya gelerek deneyimlerini paylaşan bir lider olarak tanınıyordu. “Güven En Değerli Servet” adlı bir otobiyografik eseri de bulunan Asım Kibar, 92 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.
Değerli büyüğümüz saygın iş adamı Sayın Asım Kibar Beyefendiyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz Saygıdeğer Kibar Ailesine ve Assan Camiasına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz Allah sabır metanet ihsan eylesin. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Nur İçinde Yatsın
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Müşerref olduğumuz Kurban Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri bir bayrama daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd olsun. Bu aziz ve mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“BİRLİK RUHUMUZU TAZELEDİĞİMİZ BAYRAMLAR, AYNI ZAMANDA RIZAYI İLAHİYE AÇILAN BEREKET KAPILARIDIR”
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Yüce Allah bizleri sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz; selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyorum.
Birlik ve beraberlik ruhumuzu tazelediğimiz, dayanışma ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bayramlar, aynı zamanda rızayı ilahiye açılan birer bereket kapılarıdır. Millet olarak hep birlikte teneffüs ettiğimiz bayram iklimi, yardımlaşma ve muhabbet duygumuzun en üst düzeyde seyrettiği mümbit bir atmosferdir. 86 milyon vatandaşımızın her birinin bu atmosferi iyi değerlendireceğine; hayır ve hasenat faaliyetleriyle güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.
Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda destansı bir mücadele veren; İsrail’in bütün barbarlıkları karşısında vakur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizi de ülkem ve milletim adına hürmetle selamlıyor, Kurban Bayramlarını yürekten tebrik ediyorum. Saldırılarda şehit düşen tüm Gazzeli kardeşlerimi rahmetle yâd ediyor; yaralılara acil şifalar diliyorum.
“GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN FARKLI KÖŞELERİNDE SÜREGELEN İSTİKRARSIZLIKLARIN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gazze, Sudan ve Somali başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde süregelen istikrarsızlıkların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
Türkiye olarak gerek Filistin’deki soykırımın durdurulması gerekse Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla neticelenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yapılan toplantı, dördüncü yılına giren kuzeyimizdeki kanlı savaşın bitirilmesi yönünde tarihî bir adım olmuştur.
Komşumuz Suriye’de Yeni Yönetimin ülkenin millî birliği, toprak bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyoruz. Bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de destekleriyle Suriye, inanıyoruz ki kalıcı huzura kavuşacak, eski ihtişamlı günlerine yeniden dönecektir.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülkemize etkisini asgariye indirecek ekonomi politikalarını kararlılıkla uyguluyoruz. Makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu etkilerini enflasyon başta olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, vatandaşlarımızın hayat standardını düşüren her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.
Aynı şekilde, Asrın Felaketinin açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutumuzun anahtarını hak sahibi afetzedelerimize teslim ettik. 252 bin ilave yapı ile, inşallah yıl başına kadar toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını depremzede kardeşlerimize takdim edeceğiz.
“EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA ATTIĞIMIZ ADIMLARI ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİMİZLE DAHA MUHKEM BİR ZEMİNE OTURTTUK”
Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. Örgütün kendini fesih ve silah bırakma kararı almasının ardından yeni bir aşamaya geçtik. Aziz milletimizin duası, siyaset kurumunun desteğiyle yakın bir zamanda yarım asırlık bir musibetten ülkemizi inşallah hep beraber kurtaracağız. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum: Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.
86 milyon olarak ebedi kardeşliğimizi ve iç cephemizi güçlendirdiğimiz bir dönemde, ana muhalefetin ‘kimseyle bayramlaşamayan parti’ hâline dönüşmesinden duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isterim. Temennimiz; yanlışta ısrarın bir an önce son bulması ve Türkiye’nin tüm renklerinin özellikle bayramlarda bir araya gelmeyi başarabilmesidir. Çünkü ülkemizin dört bir yanını süsleyen billboardlarda dediğimiz gibi; ‘adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye’dir.
“YOLA ÇIKACAK TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN TRAFİK KURALLARINA TİTİZLİKLE UYMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM”
Bu düşüncelerle, Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın, gönül coğrafyamızda ve dünyanın farklı ülkelerindeki her bir kardeşimin bayramını tekrar tebrik ediyorum. Rabbim, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin dua ve ibadetlerini kabul eylesin, diyorum.
Yola çıkacak tüm vatandaşlarımızdan trafik kurallarına titizlikle uymalarını özellikle istirham ediyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor; hepinize hayırlı bayramlar diliyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla…”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.