Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanhay İşbirliği Teşkilatı 22. Devlet Başkanları Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemizin, doğu ile batı arasındaki köprü konumu, bizlere emsalsiz imkânlar sunmaktadır. Bu anlayışla, güvenlikten ekonomiye, enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme kadar her alanda iş birliğine hazırız. Şanhay İşbirliği Teşkilatı içinde devam eden siyasi ve ekonomik süreçlere de katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan’ın Semerkant kentinde düzenlenen Şanhay İşbirliği Teşkilatı 22. Devlet Başkanları Zirvesi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Zirveye katılan devlet ve hükûmet başkanları ile bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’e de gösterdiği misafirperverlik için teşekkür etti.
Teşkilata üyeliğe yeni kabul edilen İran’ı da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, en batıdaki Asyalı, en doğudaki Avrupalı olarak müstesna bir konuma sahiptir. Asya’yla binlerce yıla sâri beşeri, kültürel ve siyasi bağlarımız bulunuyor. 2019 yılında ilan ettiğimiz Yeniden Asya Girişimimizle, ata yurdumuz Asya’yla ilişkilerimizi her alanda güçlendirmeye çalışıyoruz. Şanhay İşbirliği Teşkilatı’nı, Asya’nın hoşgörü ikliminin ve sorunlara ortak çözüm bulma anlayışına dayalı kadim kültürünün günümüzdeki temsilcisi olarak görüyoruz” dedi.
“MÜŞTEREK ÇABALARIMIZLA İŞ BİRLİĞİMİZİ ÇOK DAHA YUKARIYA ÇIKARACAĞIMIZA İNANIYORUM”
Şanhay İşbirliği Teşkilatıyla ilişkileri geliştirmeye önem verdiklerini de ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 10 yıldır sahip olduğumuz ‘diyalog ortağı’ statümüz sayesinde, burası Asya’ya açılan pencerelerimizden biri hâline gelmiştir. Teşkilatın Enerji Kulübü Üst Düzey Grubu’nun dönem başkanlığını 2017 yılında üstlenmiştik. Bu kapsamdaki Üçüncü Yüksek Düzeyli Grup Toplantısı’nı Ankara’da gerçekleştirmiştik. Üye olmayan bir devletin böyle bir görevi icra etmesi, teşkilat için de bir ilki teşkil etmiştir. Üstlendiğimiz sorumluluk, teşkilatla Türkiye arasındaki ilişkilerin ne kadar geliştiğini de göstermiştir. Bundan sonra müşterek çabalarımızla iş birliğimizi çok daha yukarıya çıkaracağımıza inanıyorum.”
İmkânlarla beraber sorunların da küreselleştiği bir çağda yaşandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İklim değişikliği, salgın, enerji ve gıda arzı güvenliği, terörizm, yabancı ve İslam düşmanlığı, ırkçılık, düzensiz göç, ekonomik durgunluk ve tedarik zincirlerindeki aksamalar gibi nice imtihanla karşı karşıyayız. Bu sınamaların üstesinden ancak, tesis edilecek küresel iş birliği ve çözüm anlayışıyla gelebiliriz” şeklinde konuştu.
“YAPTIĞIMIZ 8 MİLYAR DOLARI AŞKIN İNSANİ YARDIMLA, MİLLÎ GELİRE ORANLA DÜNYADA İLK SIRADAYIZ”
Bu dönemde daha çok birlik olunması gerekirken, maalesef bazı ülkelerin duvarlarını yükseltmeyi, içe kapanmayı tercih ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Duvarlar yükseldikçe vicdanlar da çölleşmekte, mazlumların sesleri daha da duyulmaz hâle gelmektedir. Bunun en son ve acı örneği koronavirüs salgınında yaşanmıştır. Tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlatan bu küresel salgın sürecinde, maalesef uluslararası kuruluşlar ve gelişmiş ülkeler iyi bir imtihan veremediler. Hatta kimi ülkeler tıbbi malzeme temininde çatışma noktasına kadar geldiler.”
Türkiye’nin koronavirüsle mücadele kapsamında 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa yardım sağladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi imkânlarımızla geliştirdiğimiz yerli ve millî aşımız olan TURKOVAC’ı tüm ihtiyaç sahiplerinin hizmetine sunduk” dedi.
Türkiye’nin yaklaşık 3,7 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere, 4 milyondan fazla yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapmayı sürdürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptığımız 8 milyar doları aşkın insani yardımla, millî gelire oranla dünyada ilk sıradayız. Gayrisafi millî gelirimizin yaklaşık yüzde birini insani yardımlara ayırarak, ‘dünyanın en cömert ülkesi’ unvanını taşımanın gururunu yaşıyoruz. ‘Dünya Beşten Büyüktür’ diyerek, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan düzenin krizleri çözme kabiliyetini yitirdiğine dikkat çekiyoruz. Küresel sistemin reform ihtiyacını vurgularken bir yandan daha adil, temsil kabiliyeti yüksek, kapsayıcı ve etkin bir düzenin tesisi için çalışıyoruz. Bunu yaparken, bölgemizde ve ötesinde barış, güvenlik, istikrar ve refahın hâkim kılınması için her türlü çabayı sergiliyoruz” şeklinde konuştu.
“UKRAYNA’DAKİ ÇATIŞMALARIN SONA ERDİRİLMESİ İÇİN YOĞUN GAYRET GÖSTERİYORUZ”
“Amacımız; insanı ve insani değerleri merkeze alan girişimci bir diplomasi anlayışıyla bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı tesis etmektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları söyledi: “Bu kapsamda, Ukrayna’daki çatışmaların diplomasi yoluyla bir an evvel sona erdirilmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden sevkiyatı noktasında Birleşmiş Milletler ve taraflarla verimli bir iş birliği yürütüyoruz. Tahılın, Afrika’daki kardeşlerimiz başta olmak üzere, özellikle en çok ihtiyaç duyanlara ulaştırılması noktasında da samimi çaba harcıyoruz.”
Terörizmin küresel düzeyde sınır tanımadığını ve tüm devletleri olumsuz etkilediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, on binlerce vatandaşını terör örgütlerine kurban vermiş, terörün kanlı yüzünü çok iyi bilen, tanıyan bir ülkedir. 40 yılı bulan bölücü terörle mücadelemizde çoğu zaman yalnız bırakılsak da; PKK-PYD-YPG, FETÖ, DEAŞ dâhil terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Ortak güvenliğimizi ilgilendiren hususlarda Şanhay İşbirliği Teşkilatı ile diyaloğumuzu daha da güçlendirmeye hazırız” şeklinde konuştu.
Güvenliğin önemli bir boyutunun, tedarik zincirlerinde sürekliliğin sağlanması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “G-20 kulvarındaki girişimlerimiz başta olmak üzere, küresel gıda güvenliğine yönelik çabaları destekliyoruz. Küresel tedarik zincirlerinde devamlılık bakımından doğu ve batı arasındaki bağlantının güçlendirilmesinin önemi günümüzde daha fazla anlaşılmıştır. ‘Orta Koridor’ adını verdiğimiz girişimin, Kafkaslar, Orta Asya ve Çin Halk Cumhuriyeti hattında mühim bir arter görevi gördüğü, bölgemizde ve ötesinde refahın ve istikrarın tesisinde büyük rol oynadığı aşikârdır” dedi.
“ÜLKEMİZİN, DOĞU İLE BATI ARASINDAKİ KÖPRÜ KONUMU BİZLERE EMSALSİZ İMKÂNLAR SUNMAKTADIR”
Türkiye’nin, son 20 yılda gerçekleştirdiği devasa ulaşım ve altyapı yatırımlarıyla, bu alanda çok önemli bir başarıya imza attığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizin, doğu ile batı arasındaki köprü konumu bizlere emsalsiz imkânlar sunmaktadır. Bu anlayışla, güvenlikten ekonomiye, enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme kadar her alanda iş birliğine hazırız. Şanhay İşbirliği Teşkilatı içinde devam eden siyasi ve ekonomik süreçlere de katkı sağlamaya devam edeceğiz.”
Teşkilat üyesi ülkelerin ekonomik ve insani kalkınmalarından, temel hak ve hürriyetlerin geliştirilmesine kadar her konudaki çabalarını yakından takip etmeyi ve iş birliği yapmayı sürdüreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu düşüncelerle sözlerime son verirken sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Başta ev sahibimiz Özbekistan olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Toplantılarımızın ülkelerimiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ile Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde akşam yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışından gelen misafir çocuklara Türkiye’de bulunmaları ve sevinçlere ortak oldukları için teşekkür etti.
Program öncesi İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde depremlerin meydana geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kısa bir süre önce İstanbul’da ve Marmara Bölgemizde 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz. AFAD ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin tüm birimleri şu an teyakkuz halinde. Arama-tarama çalışmalarımız hassasiyetle devam ediyor. Biz de süreci çok yakından takip ediyoruz. Buraya gelmeden önce bakan arkadaşlarımızın yanı sıra AFAD Başkanımız ve İstanbul Valimizden en güncel bilgileri aldım. Elhamdülillah, şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten, afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin diyorum.”
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm çocukların 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bayramı sizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizi, şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
TRT’nin bir yandan sorumlu yayın ve habercilik anlayışıyla başarılarına her gün yenisini eklerken, diğer yandan böylesine güzel ve anlamlı etkinliklerle kalpleri buluşturmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1979’dan bu yana her sene düzenlenen uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, TRT’mizin yüz akı işlerinden bir diğerini teşkil ediyor” dedi.
“KARDEŞLİĞİ NE KADAR YÜCELTİRSENİZ, DÜNYAMIZ O DERECE YAŞANILIR HÂLE GELECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 120 farklı ülkeden 130 binden fazla çocuğun Türkiye’deki bu etkinliklerde misafir edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Şenliklerin 47’ncisini ‘Hayat çocuklar gülünce güzel’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. 30 ülkeden 600 gül yüzlü evladımızı külliyemizde ağırlayarak onların coşkusuna, mutluluğuna, enerjisine biz de ortak oluyoruz. Bugün burada yaşadığınız sevincin hiç azalmamasını, hayatınız boyunca yüzünüzden tebessümlerin asla eksik olmamasını temenni ediyorum. İnançlarımız, dillerimiz ve kültürlerimiz farklı olsa da hepimiz büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Hepimiz Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın çocuklarıyız. Siz çocuklar, kardeşliği ne kadar yüceltirseniz, unutmayınız dünyamız o derece yaşanılır hâle gelecektir.
Kalplerinizdeki sevgiyle, yüreklerinizdeki umutla, birbirinize duyduğunuz o tertemiz güvenle barışı ve huzuru sizler tesis edeceksiniz. Kötülere ve kötülüklere rağmen bu dünyayı sizler güzelleştireceksiniz. Kısacası bizim uğruna bedeller ödeyerek çetin mücadeleler neticesinde belli bir aşamaya getirdiğimiz hayallerin geri kalanını gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Sizlere güveniyoruz, sizlere inanıyoruz. Hayat yolculuğunuzda hepinize şimdiden başarılar diliyor, her birinizi o ışık saçan gözlerinizden öpüyorum.”
Organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen TRT ailesine de teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklardan aileleri ve arkadaşlarına Türkiye’den kucak dolusu selam götürmelerini istedi.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.