Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) 7. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında, TÜROFED’in 7. Olağan Genel Kurulu’nun hayırlı olmasını diledi.
“TÜM ŞEHİRLERİYLE, TURİZM SEKTÖRÜNÜN GELİŞİP BÜYÜMESİNE UYGUN BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ”
Türkiye’nin tarihiyle, tabiatıyla, gastronomisiyle, en önemlisi de insanıyla âdeta dünyanın tüm güzelliklerini kendinde toplamış bir hazineye sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güneyimizdeki sahillerimiz bir başka güzeldir. Ege’mizin koyları bir başka güzeldir. Marmara’mızın kadim çağlardan beri süren cazibesi bir başka güzeldir. Karadeniz’imizin yeşili bir başka güzeldir. Doğu Anadolu’muzun kışı bir başka güzeldir. Güneydoğu Anadolu’muzun otantikliği bir başka güzeldir. İç Anadolu’muzun gizli hazineler bir başka güzeldir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bütün bölgeleri ve şehirleriyle turizm sektörünün gelişip büyümesine uygun olduğunu söyledi.
Dünyada turizm sektörünün büyük atılım gösterdiği dönemlerde Türkiye’nin çeşitli sebeplerle süreci hep geriden takip ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, her alanda olduğu gibi turizmde de ilk büyük hareketliliğin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde başladığını aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonraki dönemlerin istikrarsız ortamında yavaşlayan turizm yatırımlarının AK Parti hükûmetleriyle yeniden hız kazandığını bildirdi.
“YEŞİL YILDIZLI TESİS SAYIMIZ HIZLA ARTIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ne kadar küresel salgın döneminde kısa bir ara vermiş olsak da hem turist sayısı hem turizm geliri bakımından ülkemizin zirve noktasını hep birlikte yaşıyoruz. Turist başına gecelik harcamanın 1000 dolara yaklaşması, verilen emeklerin karşılığının alınmaya başlandığının işaretidir. Türkiye’nin 2021’de dünyada turist sayısında dördüncü, turizm gelirinde sekizinci sıraya yükselmiş olması bu yıl çok daha iyi yerlere geleceğimizin habercisidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sahip olduğumuz, bakanlık belgeli 4 bin 768 konaklama tesisi ve 1 milyon 85 bin yatak kapasitesini yeni yatırımlarla takviye ediyoruz. Basit konaklama işletme belgeli olanlarla beraber toplam faal tesis sayımız 20 binin, yatak kapasitemiz 1 milyon 730 binin üzerine çıkıyor. Dünyada giderek önem kazanan, çevreye duyarlı yani yeşil yıldızlı tesis sayımız da hızla artıyor. Bu yılın ilk 10 ayında 193 milyon gecelemeyi geride bırakan sektörümüzü tüm yatırımcıları, işletmecileri ve çalışanlarıyla şahsım ve ülkem adına tebrik ediyorum” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 bini bulan üye ve 800 bine yaklaşan yatak kapasitesiyle sektörün en büyük sivil toplum temsilcisi olan TÜROFED’in de bu başarıda pay sahibi olduğunu söyledi.
“TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ GÜCÜMÜZÜN FARKINA GİDEREK DAHA ÇOK VARIYORUZ”
Geleneksel misafirperverliğini modern işletmecilik anlayışıyla harmanlayan Türkiye’yi turizmde bir dünya markası hâline getiren herkese şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: ” Turizmdeki rakiplerimizin, küresel krizlerin etkisiyle irtifa kaybettiği şu dönemde bizim, çok daha fazla çalışarak dünya liderliğine yükselme yolumuz açıktır. Millet olarak en büyük vasfımız olan krizleri fırsata çevirme maharetimizi, ekonomimizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüterek tekrar göstereceğimizden kimse şüphe duymasın. Sadece turizm sektöründe, hâlihazırda 609 yeni tesis ve 143 bini aşkın yeni yatak kapasitesine sahip yatırımların sürmesi bu gerçeğin ifadesidir. Üstelik elimizde deniz, kum, güneş turizminin ötesinde hâlâ potansiyelinin çok azını değerlendirebildiğimiz daha pek çok imkân var. Terörden arındırdığımız Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin medeniyetlerin binlerce yıllık tarihinden süzülüp gelen güzellikleri bunlardan biridir. Altyapısındaki gücümüzü ispatladığımız sağlık turizmi bunlardan biridir. Anadolu’nun dört bir yanına uzanan ve her birinin ayrı hikâyesi, ayrı efsanesi olan seyahat rotalarımız bunlardan biridir.”
İstanbul’dan Diyarbakır’a, Bursa’dan Van’a, İzmir’den Mardin’e Çanakkale’den Hatay’a pek çok şehrin başlı başına birer turizm değeri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha Şanlıurfa’yı, Gaziantep’i, Adana, Erzurum, Trabzon, Konya’yı saymıyorum. Turizm sektöründeki gücümüzün farkına giderek daha çok varıyoruz. Sizler de mutlaka tespit etmişsinizdir” dedi.
“TURİZMDE ARTIK ÇIRAKLIK VE KALFALIK DÖNEMİMİZİ BİTİRDİK, USTALIK AŞAMASINDAYIZ”
Yurt dışında gittikleri yerlerde gerçekten etkileyici görüntülerle karşılaştıklarını, kimi yerde tabiat kimi yerde tarih kimi yerde kültür kimi yerde gastronomi zenginliği olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin farkının tüm bu güzelliklerin hepsini misafirlerin hizmetine sunabilmesi olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yaşadığımız coğrafyanın kıymetini çoğu defa biz yeterince bilmiyor olabiliriz ama dışarıdan gelen, dışarıdan bakan herkes bu zenginliği hemen fark ediyor. Bu büyük hazineyi en iyi değerlendirmesi gereken de turizm sektörüdür. Turizmde artık çıraklık ve kalfalık dönemimizi bitirdik, ustalık aşamasındayız. Dolayısıyla yaptığımız her yatırımın, her tesisimizin işletmesini, yürüttüğümüz her faaliyeti bu güce ve birikime uygun şekilde gerçekleştirmeliyiz. Gelişmiş ülkelerin çoğunda yetişmiş insan gücü eksiği sebebiyle işlerin aksadığı, homurtuların yükseldiği bir dönemde ustalığımızı daha iyi konuşturmalıyız. TÜROFED üyeleri başta olmak üzere turizmcilerimizin her biri, bu doğrultuda atacakları adımlarda hükûmetimizin desteğini yanlarında bulacaklarından emin olsunlar.”
“TÜRKİYE ARTIK ESKİ TÜRKİYE DEĞİL”
Türkiye’nin çıkarları söz konusu olduğunda kimsenin kimliğine, meşrebine, kökenine bakmadıklarını, ülkeye kazandırılan eserlere, millete yapılan hizmete baktıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayatımızın hiçbir döneminde yatırımcı düşmanlığıyla siyaset yapmadık, bundan sonra da yapmayız. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına, geçmiş eksikleri gidermiş, altyapımızı kurmuş, bölgesel ve küresel yüzümüzü tahkim etmiş olarak giriyoruz. Ülkemizi bu seviyeye getirmek için son 20 yılda verdiğimiz demokrasi ve kalkınma mücadelesinin sizler de şahidisiniz. Şimdi önümüzde, adına Türkiye Yüzyılı dediğimiz yeni bir dönem açılıyor. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle birlikte inşa edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın güzelliklerinden, zenginliklerinden, potansiyelinden söz ederken aynı coğrafyanın zorluklarını da görmezden gelmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizi dört bir yanımızda süren krizlerin, çatışmaların, çekişmelerin dışında tutmak için gerçekten çok çalışıyoruz. Küresel dengeleri, bölgesel hassasiyetleri âdeta bir kuyumcu terazisi titizliğiyle ölçüyor, tartıyor, politikalarımızı buna göre belirliyoruz. Yeri geliyor jeopolitik konumumuzun gücünü, yeri geliyor kültürel mirasımızın etkisini, yeri geliyor şahsi ilişkilerimizin kredisini kullanıyoruz. Bunların yetmediği yerde elimizde askerî, ekonomik, sosyal ne imkân varsa hepsini devreye alıyoruz. Amacımız ülkemizi yeni baştan şekillenen küresel, siyasi ve ekonomik mimarinin merkezine yerleştirerek geçmişte olduğu gibi önümüze çıkan fırsatların elimizden kayıp gitmesine mani olmaktır.”
Türkiye ne zaman yeni bir atılımın eşiğine gelse, eskiden beri oynanan kirli bir oyunun hemen tekrar sahneye sürüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu oyunda kullanılan, darbecilerden teröristlere, ekonomik tetikçilerden beşinci kol elemanlarına kadar tüm aktörlerin, isimler değişse de aynı misyonla karşılarına çıktığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi yeniden siyasi istikrarsızlık, ekonomik geri kalmışlık, sosyal çatışma, vizyonsuz yönetim bataklığına sürüklemek isteyenlerin bugün de boş durmadığına dikkati çekti.
Terör örgütlerinin eylem arayışlarının, uluslararası alanda Türkiye’ye yönelik mesnetsiz ithamların çoğalmasının, sosyal medya mecralarında yürütülen kara propagandaların artmasının hep aynı senaryonun ürünü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama unuttukları bir şey var, Türkiye artık eski Türkiye değildir” ifadelerini kullandı.
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM BU GÜÇLÜ ALTYAPI ÜZERİNDE ÇOK DAHA BÜYÜK BAŞARILARA YÜRÜYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemiz artık iki teröristle, 3-5 milyar dolarlık spekülasyonla, 3-5 kifayetsiz siyasetçinin hezeyanlarıyla, medya manipülasyonlarıyla istikameti değiştirilecek bir yer olmaktan çoktan çıkmıştır. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolunda katettiği mesafeyi görmek, anlamak, kabullenmek istemeyenler, istedikleri kadar uğraşsınlar. Milletimiz bu gerçeği, 15 Temmuz’daki şanlı direnişinden, kahraman ordusunun sınır ötesi harekâtlarına kadar pek çok örnekle defalarca ortaya koymuştur. Turizm sektörümüzün başarıları bile tek başına bu hakikati ispatlamaya yeterlidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki dönem bu güçlü altyapı üzerinde çok daha büyük başarılara beraberce yürüyeceğiz. Bundan 12 yıl önce milletimizin huzuruna 2023 hedefleriyle çıktığımızda bize dudak bükenler, bugün yaptıklarımıza şapka çıkarmak mecburiyetinde kalmaktadır. İnşallah bugün paylaştığımız vizyonlar hayata geçtiğinde de biz coşkuyla zaferlerimizi kutlarken, karşımızdakiler hüsranla durumu kabullenip yine yerlerine oturacaklar. Yeter ki biz bu inancı, bu azmi, bu birliği, bu beraberliği, bu kardeşliği kaybetmeyelim. İnanın, gerisi kendiliğinden gelecektir. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun.”
Türkiye Otelciler Federasyonu’nun 7. Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne federasyonda görev yapan, emek veren herkese teşekkür etti.
FETÖ’nün bilişim militanları | İnsanlara kumpas kurarak adli sicil kayıtlarını kirletmek için her türlü yolsuzlukları yapıyorlar sınır tanımıyorlar FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
merhamet ve vicdanları yoktur
FETÖ’cüler Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar
Bir FETÖ’cü nasıl anlaşılır?
Yalan söylemekte, Kumpas kurmakta, Dikizlemekte, Devlet imkanlarını örgüt için kullanmakta, Kamu ve insanların malına konmakta, adam öldürmekte uzmandır bunlar! merhamet ve vicdanları yoktur Makam mevki ve para için her şeyi yaparlar Hak yediler Soru çaldılar, insanlara kumpas kurdular, özellerini teşhir ettiler, o görüntülerle tüm istediklerini aldılar. İşyerlerine Kamu kurumlarına sitelere evlere kameralar kurdular hem insanları izlediler hem dinlediler insanların özel hayatlarına girdiler evlerine gizli kameralar kurdular bu yolla insanları ,şirketleri ,tehdit ettiler .her türlü yolsuzluğu yaptılar Bunlar ne kadar insanlık suçu varsa işledi hala işlemeye devam ediyorlar 40 yıl boyunca sinsi sinsi örgütlendiler. Suçsuz insanları kumpas kurup hapse attırdılar merhametsizler Türkiye’nin ve şirketlerin sırlarını sattılar Casusluk yaptılar. Devleti ele geçirmek için her şeyi yaptılar. Kaç masum insanın yuvasını yıktılar kim bilir? Nice esnafı iflas ettirdiler kurdukları kumpaslarla Mallarını ele geçirdiler Paravan holding ler kurdular insanların Mallarına el kondular. Karşı çıkanı da ölüme yolladılar… Vicdandan yoksun, gaddar, zalim merhamet yoksunudur bunlar Her türlü iftirayı atabilecek, her yalanı söyleyebilecek kadar zalimdirler.
Marka & Patent çetesi | Devletin imkanlarını kullanıp Milletimize TUZAK kuruyorlar | FETÖ’cülere Kimler yardım ediyor?
“Pençe-Kilit Harekatı bölgesinden gelen acı haberler yüreğimizi dağladı. Görev sırasında metan gazından etkilenerek şehit olan kahraman evlatlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve silah arkadaşlarına sabır diliyorum. Tedavisi devam eden askerlerimize acil şifa temenni ediyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun.” MEKANLARI CENNET OLSUN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hankedi Kongre Merkezi’ne gelişinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından karşılandı.
Aile fotoğrafı çekiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler, “Sürdürülebilir ve İklim Değişikliğine Dayanıklı bir Gelecek için Yeni Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Vizyonu” temalı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 17. Zirvesi’ne geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 17. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Azerbaycan’ın Fuzuli şehrine ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Fuzuli Havalimanı’nda, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Amrullayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Agdam, Fuzuli ve Hocavend Özel Temsilcisi Emin Hüseyinov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün ve büyükelçilik personeli karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım eşlik ediyor.
Havalimanındaki karşılamanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindeki heyetle birlikte Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi’nin gerçekleştirileceği Hankendi şehrine hareket etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde gerçekleşecek “Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çoktaraflılık” başlıklı etkinlikte konuşmak üzere bulunduğu Vatikan’da Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile görüştü.
Vatikan Apostolik Sarayı’nda gerçekleştirilen görüşmede, Gazze’de yaşanan insanlık dramı, iklim değişikliğine karşı mücadele çabaları, İslamofobi ve ırkçılığa karşı mücadele ile ailenin toplumdaki varlığının önemi konuları ele alındı.
Kısa süre önce göreve seçilen Papa 14. Leo’yu tebrik eden Emine Erdoğan, bunun Hristiyan âlemi için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
GAZZE’DEKİ İNSANLIK DRAMI
Görüşmede, İsrail saldırısı ve ablukası altındaki Gazze’de yaşanan insanlık dramının üzerinde durulurken, Emine Erdoğan, kalıcı ateşkes ve insani yardımların ulaştırılması için Papa’ya “Gazze konusunda Hristiyan dünyası daha gür sesle destek çıkmalı” çağrısı yaptı.
Emine Erdoğan, Filistin’de kalıcı ve sürdürülebilir barış için iki devletli çözümün bir an önce hayata geçirilmesinin ve Filistin Devleti’ni resmen tanıyan ülkelerin sayısının artmasının önemini aktardı.
Emine Erdoğan, söz konusu bölgede yaşayan, kiliseleri ve cemaatleri sürekli tehdit altında bulunan Hristiyanların da artık huzur bulması gerektiğini de Papa’ya iletti.
Papa 14. Leo’nun ise Emine Erdoğan’a, Vatikan’ın uzun yıllardır Ortadoğu’daki çözümün bir parçası olma ilkesine göre hareket ettiğini söylerken ve Vatikan’ın da Filistin’de iki devletli çözümü ve barışı desteklediğini belirtti.
PAPA’YA “SIFIR ATIK” HAREKETİNE DESTEK DAVETİ
Emine Erdoğan, uluslararası toplumun bugün pek çok hayati sınamayla karşı karşıya olduğunu belirterek, bunlardan birinin de iklim değişikliğiyle mücadele olduğuna işaret etti.
Emine Erdoğan, kendisinin de kişisel olarak öncelik verdiği iklim değişikliği konusunda Türkiye’de başlattıkları “Sıfır Atık” hareketinden de Papa’ya bahsetti.
İklim değişikliğiyle mücadele meselesinin, Vatikan’la Türkiye arasında güçlü iş birliği potansiyeli taşıdığına inandığını aktaran Emine Erdoğan, Papa 14. Leo’ya, bugün Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde kurumsallaşan “Sıfır Atık” hareketine destek vermesinin önemli olduğunu söyledi.
İSLAM DÜŞMANLIĞI, IRKÇILIK VE HOŞGÖRÜSÜZLÜĞE KARŞI ÇABALARIN ORTAK İRADE ETRAFINDA BİRLEŞTİRİLMESİ ÇAĞRISI
İslam düşmanlığı, ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğün endişe verici derecede artış gösterdiğine de dikkati çeken Emine Erdoğan, bu eğilimlerin sadece yöneldikleri hedef grup bakımından değil, toplumun tüm kesimleri için tehlike oluşturduğunu vurguladı.
Emine Erdoğan, bu konudaki çabaların ortak irade etrafında birleştirilmesi gerektiğini de ifade etti.
Türkiye’nin farklı inanç ve kültürlerin yüzyıllardır bir arada, barış içinde yaşadığı coğrafya olduğuna değinen Emine Erdoğan, Hristiyan toplulukların Türkiye’nin zengin mozaiğinin ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dini azınlık gruplarının sorunlarına özel hassasiyetle yaklaştığını da aktaran Emine Erdoğan, azınlık vakıflarının taşınmaz mülkleri konusunda yaşanan sorunların, mevzuat değişikliği yapılarak azınlıkların lehine çözüme kavuşturulduğunu belirtti.
Papa 14. Leo ise Emine Erdoğan’a, Orta Doğu’da çok fazla grubun Hristiyanların haklarına saygı duymadığını, Türkiye’de Hristiyanların ve başka azınlıkların haklarının korunmasının bir model oluşturduğunu belirtti. “Türkiye, bu açıdan Orta Doğu’da barış için önemli ses” ifadesini kullanan Papa, ilk yurt dışı ziyaretlerinden birini Türkiye’ye gerçekleştirmek isteğini aktarırken, Türkiye ile Vatikan’dan yetkililerin bunun üzerine çalıştığını ve kasım sonu için planlama yapıldığını söyledi.
Papa, bu yılın İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “Türkiye, Hristiyanlar için önemli bir ülke ama aynı zamanda barışı inşa etme açısından önemli bir özgün köprü vazifesi görüyor ve önemli rol oynuyor” ifadelerini de kullandı.
Görüşmede ayrıca, Emine Erdoğan ve Papa, aile konularının da önemini ele aldı. Ailenin toplumsal huzurun anahtarı olduğu ve aslında bugün öne çıkan bireycilik, yalnızlık gibi birçok sorunda çözüm olabileceği üzerinde duruldu. İki inançta da ailenin önemli bir değer ve yere sahip olduğunun altı çizilirken, aile değerlerini ifsat etmek isteyen küresel tehditlere karşı tüm semavi dinlerin ortak duruş sergilemesi gerektiği vurgulandı.
Emine Erdoğan, Papa 14. Leo ile görüşmesine ilişkin sosyal medya platformlarındaki hesaplarından yaptığı paylaşımda, “Papalık Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde gerçekleşecek ‘Kardeşlik Temelli Ekonomi: Etik Çoktaraflılık’ programına katılmak üzere ziyaret ettiğim Vatikan’da, Katolik Dünyasının Ruhani Lideri, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum” ifadelerini kullandı.
Paylaşımda, görüşmede gündeme gelen konulara da değinen Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “Görüşmemizde önceliğimiz, Gazze’de süregelen insanlık dramı oldu. Kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve insani yardımların eksiksiz ulaştırılabilmesi adına, Hristiyan dünyasının daha güçlü bir duruş sergilemesinin taşıdığı hayati öneme dair görüş paylaşımında bulunduk. Vatikan’ın, Filistin’de adil ve sürdürülebilir barışın temeli olan iki devletli çözümü desteklemesini memnuniyetle karşıladığımı ifade ettim. Sayın Papa 14. Leo ile ayrıca küresel çevre hareketimizin temel taşlarından biri olan ‘Sıfır Atık’ yaklaşımını ele aldık. İklim krizinin, inanç ve coğrafya fark etmeksizin tüm insanlığın ortak meselesi olduğunda hemfikiriz. Bu çerçevede Türkiye ve Vatikan arasında iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir iş birliği potansiyeli olduğunu belirttim. Ortak çalışma alanlarımızı değerlendirdik. Nazik ev sahipliği için saygıdeğer Papa 14. Leo’ya şükranlarımı sunuyor, üstlendiği bu tarihi sorumluluğun Katolik âlemi ve tüm insanlık için hayırlı sonuçlar doğurmasını diliyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.