Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA VE TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemiz, Millî Teknoloji Hamlesi rehberliğinde gerçekleştirdiği çalışmalarla, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine adım adım yaklaşıyor. Biz, siyasi bağımsızlığın teknolojik bağımsızlıktan geçtiğine samimiyetle inanıyoruz. Bilim ve teknolojiyi Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında en önemli araç, en etkili imkân olarak görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen TÜBA VE TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül takdim edecekleri bilim insanlarını, çığır açıcı çalışmalarından dolayı tebrik ederek başarılarının devamını diledi.
Başvuruların titizlikle değerlendirilmesiyle bu yıl 57 bilim insanının 2 kurumun ödüllerine layık görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası TÜBA Akademi Ödülleri’nde Fen ve Mühendislik Bilimleri, Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Sağlık ve Yaşam Bilimleri kategorilerinde üç ödül takdim edeceğiz. Böylece TÜBA Akademi Ödüllü bilim insanı sayımız 25’e yükseldi. Üstün başarılı genç bilim insanlarının ödüllendirildiği TÜBA-GEBİP Ödüllerini 22 farklı üniversite ve kurumdan, 34 genç bilim insanımıza vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar TÜBA-GEBİP ödülünü kazanan bilim insanı sayısının da 610’a ulaştığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bilimsel telif eser ödüllerinde, 7 Türkçe bilimsel telif eser 6 TÜBA-TESEP ödülüne layık görüldü. Bu alanda da şimdiye kadar ödüllendirilen eser sayısı 226’ya çıktı. TÜBİTAK ödülleri kapsamında ise 12 farklı üniversiteden bilim insanımıza iki bilim ödülü, bir hizmet ödülü ve 11 teşvik ödülü takdim edeceğiz. Bu ödüllerin ilk kez verildiği 1966’dan bugüne kadar 184 bilim ödülü, 19 özel ödül, 88 hizmet ödülü, 547 teşvik ödülü ve 2019 yılı Profesör Doktor Fuat Sezgin Bilim Tarihi Ödülü dâhil olmak üzere toplam 839 bilim insanı ödüllendirildi. Atalarımız, az önce de ifade edildi, ‘Marifet iltifata tabiidir, iltifatsız emek zayidir.’ diyor. Hakkı verilen her başarının yeni başarıların habercisi olduğuna inanıyoruz. Cumhurbaşkanı olarak ve TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödüllerini bu hissiyatla himaye ediyoruz. Başbakanlığımız döneminde de bu çalışmaları yakından takip ettiğimizin, her aşamada destek verdiğimizin en yakın şahidi sizlersiniz. Bugün ödülünü takdim edeceğimiz bilim insanlarımızın her birini ayrı değerde görüyoruz. Esasen ödül alsın, almasın bilim insanlarımızın tamamının ülkemizin müreffeh yarınları için gecesini gündüzüne kattığını biliyoruz.”
Ödül sistemini, bilim insanları için bir motivasyon ve teşvik kaynağı olarak değerlendirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri’nin bilim camiasına hayırlı olmasını dileyerek ödül alan bilim insanlarını tekrar tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz, millî teknoloji hamlesi rehberliğinde gerçekleştirdiği çalışmalarla dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine adım adım yaklaşıyor. Biz siyasi bağımsızlığın, teknolojik bağımsızlıktan geçtiğine samimiyetle inanıyoruz. Bilim ve teknolojiyi Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında en önemli araç, en etkili imkân olarak görüyoru” dedi.
Katma değerli üretimin, güçlü büyümenin ve sürdürülebilir refahın yolunun, bilim ekosisteminin canlılığından geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “TÜBA ve TÜBİTAK, yürüttükleri takdire şayan çalışmalarla ülkemizin bilim ve teknoloji altyapısına önemli katkılar yapan kurumlarımızdır. TÜBA, Türkiye’de bilim alanlarının tamamını kucaklayan faaliyetleriyle bilim insanlığını ve araştırıcılığı özendirmeyi misyon edinmiş bir akademik platformdur. Bilime ve teknolojiye katkı sağlamak amacıyla tematik bilimsel programla ve projeler yürüten TÜBA, araştırma ve yayınlarıyla da literatüre değerli katkılar sağlıyor. Bu yıl Türk-İslam Bilim Kültür Mirası Projesi’ni 8 eserle zenginleştirdik. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında da Türk Maarif Ansiklopedisi, Millî Teknoloji Hamlesi ve Millî Mücadelenin Yerel Tarihleri adlı bilimsel eserleri yayımlayacağız. Geçmişten geleceğe köprü kuran, kültürel sermayemizin gelişmesini sağlayan bu nadide eserleri ülkemize kazandıran TÜBA’nın çatısı altında gayret gösteren tüm hocalarımıza, şahsım milletim adına teşekkür ediyorum.”
“3 BİN 734 ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME PROJESİNE 1,5 MİLYAR LİRADAN FAZLA DESTEK VERDİK”
TÜBİTAK’ın da bilim ve teknoloji dünyasının değerli bir aktörü olarak pek çok başarılı çalışmaya imza attığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece son bir yılda TÜBİTAK eliyle 174 üniversitenin 3 bin 734 araştırma-geliştirme projesine 1,5 milyar liradan fazla destek verdik. Bu projelerde yaklaşık 10 bin araştırmacı ve 12 bin bursiyer görev aldı. Stajyer Araştırmacı Burs Programı (STAR) ile üniversite öğrencilerinin araştırma çalışmalarını teşvik ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022’de başlatılan STAR programında bugüne kadar 5 bine yakın öğrenciye 6 ay süreyle 3 bin 619 farklı projede görev aldığını dile getirdi.
Lisans öğrencilerinin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan ve “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe Ören Yeri’nde yürütülen projelere de katkı verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Arkeoloji veya kültür varlıklarını koruma ve onarım bölümünde eğitim alan 27 farklı üniversiteden 58’i kız ve 35’i erkek toplam 93 öğrenciyi bu kapsamda destekledik. Nitelikli insan gücüyle, sürekli gelişen altyapısıyla, ileri düzey laboratuvarlarıyla, teknoloji dünyasının öncü araştırma kurumlarının bünyesinde barındıran Gebze Yerleşkesi’nde TÜBİTAK Fen Lisesi’ni kurduk. Sizlerin de yakından izlediği gibi ülkemizde bir kesim arkasına önüne bakmadan, her konuyu istismar etmekte sınır tanımıyor. Bunlardan biri de beyin göçü meselesidir. Öncelikle genç beyinlerimizin kendilerini geliştirmek için yurt dışına çıkmasına karşı olmadığımızı, tam tersine bunu desteklediğimizi belirtmek isterim.”
“BEYİN GÖÇÜNÜ TERSİNE ÇEVİRİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Çin’in başarısının en büyük sebeplerinden biri olarak yurt dışına okumaya giden gençlerinin, oralarda kazandıkları tecrübeleriyle ülkelerine yaptıkları katkıların gösterildiğini, Türkiye’nin de TÜBİTAK aracılığıyla bu doğrultuda önemli adımlar attığını söyledi.
Bu alanda yapılan çalışmaları anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece kendi gençlerimizin yurt dışında bilgi ve tecrübe sahibi olmasını sağlamakla kalmıyor, Türkiye’yi dünyanın her yerindeki bilim insanlarımız için cazibe merkezi yapmayı hedefliyoruz. Bu amaçla ihdas ettiğimiz programlarla geri dönen araştırmacılarımız sayesinde bilim ekosistemimizi güçlendiriyor, beyin göçünü tersine çeviriyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 yılında hayata geçirdikleri Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile Türkiye’ye dönen 190 üst düzey araştırmacıdan 9’unun projelerini başarıyla tamamladığını belirterek uluslararası lider araştırmacıların projelerinde, 346’sı doktora öğrencisi olmak üzere toplam 890 araştırmacının görev aldığını aktardı.
Sayıları ve etkinlikleri giderek artan araştırma-geliştirme laboratuvarlarının da tersine beyin göçü konusunda önemli rol oynadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayıları 6’ya çıkan TÜBİTAK destekli araştırma-geliştirme laboratuvarlarında, 56’sı doktoralı 130 araştırmacının çalıştığını dile getirdi. Bu merkezlerde, katmanlı imalat, otonom sürüş, akıllı 5G ve 6G ağlarının, malzeme geri dönüşüm, yalıtım, yüzey, filtrasyon, hijyen teknolojileri gibi konularda kritik araştırma faaliyetleri yürütüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye tüm bu çalışmalarla geleceğin teknolojilerine hazırlanıyor. Ülkemiz artık modern, gelişmiş, nitelik ve nicelik açısından dünyayla yarışır bir bilim ve teknoloji ekosistemine sahiptir” diye konuştu.
Teknoparklarda araştırma, geliştirme ve tasarım merkezlerinde 10 binlerce projenin yürütüldüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK enstitülerinde, savunma sanayisinden uzaya, yapay zekâdan astronomiye kadar geniş bir alanda başarılı çalışmalar gerçekleştirildiğini vurguladı.
“ÜRETEN İNSANLARIMIZA VERDİĞİMİZ DEĞER ORTADADIR”
Bilim ve teknoloji atılımlarını kutuplara kadar ulaştıran bir Türkiye’nin olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl, TEKNOFEST kapsamında düzenlediğimiz Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışması finalistleri arasından seçtiğimiz 3 öğrencimizi Antarktika Bilim Seferi’ne dahil ediyoruz” dedi.
Beyaz kıtada kendi projeleri ile ilgili saha çalışması yürütecek öğrencilerin, geliştirdikleri “tabiatta hızlıca çözünebilen biyoplastiği yerinde test etme imkânı” bulacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bilim ve teknolojideki tüm bu başarılarda, Türkiye’de araştırma, geliştirme harcamalarının millî gelirimize oranının 1000’de 5’ten yüzde 1,13 çıkmasının, araştırmacı sayısının 26 binden 222 bine yükselmesinin önemli katkısı var. Görüldüğü gibi, bizim, bilimsel çalışma yapan, teknoloji geliştiren, üreten insanlarımıza verdiğimiz değer ortadadır. Bilime ve teknolojiye yaptığımız yatırımların meyvelerini her alanda topluyor olmanın da mutluluğu içindeyiz. Bugün nerede durduğumuzu ve yarın nereye gideceğimizi doğru tespit etmek için, önce nereden geldiğimizi bilmemiz şarttır. Bir dönem dünya çapındaki bilim insanları hep bizim gönül coğrafyamızdan çıkıyordu. El Cezeri, Ali Kuşçu, Hezarfen Ahmed Çelebi gibi bilim insanlarımız icatlarıyla tarihin yönünü değiştirdiler. Aynı şekilde İbn-i Sina’dan Hayyam’a, Razi’den Cabir’e etkileri hâlâ devam eden bilim insanlarımız vardı. Ancak daha sonra bilim ve teknoloji çalışmalarında önemli bir durgunluk dönemi yaşadık. İnşallah artık bu fetret dönemini bitiriyor, bilim ve teknolojide yeniden şahlanışa geçiyoruz. Allah’ın izniyle bu coğrafya tekrar bilimin ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden biri olacaktır. Biz, buna canı gönülden inanıyoruz.”
TEKNOFEST kuşağına güvendiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim insanları ve gençlerin azimleri, öz güvenleri ve başarılarıyla bu ümidi ziyadesiyle verdiğini belirtti. Gençlerin birçok şeyi başararak yarınlara hazırlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “DENEYAP Teknoloji Atölyelerinde daha 8 yaşlarında, 9 yaşlarında yapay zeka, nesnelerin interneti, robotik projeleri geliştiren evlatlarımızı gördükçe bu inancımız güçleniyor. Yeni nesil yazılım okullarında kendilerini yetiştiren binlerce gencimiz, sessiz sedasız yazılım dünyasındaki yerlerini alıyor. Teknoparklarda 2 kişi, 3 kişi bir araya gelerek milyar dolarlık değerlemeye ulaşan şirketler kuran parlak beyinlerle gurur duyuyoruz. Evlatlarımız daha ortaokul, lise sıralarında iken TEKNOFEST yarışmalarında dikey roket, insansız hava araçları, kutup araştırmaları, biyoteknoloji gibi projelerde çalışıyor. Ülkemizin ilk yerli otomobili Togg’u, niye geçmişte değil de bugün üretebildik sorusunun cevabı, işte burada gizlidir. Dünya, bizim insansız hava araçlarındaki başarımızı manşetlere taşıyor, şaşkınlıkla takip ediyor. Adına şarkılar yazılan TB2 ile başladığımız yolculukta, önce Akıncı’ya, sonra insansız muharip savaş uçağımız Kızılelma’ya geldik. Şu anda oranın üretiminde 3 bin gencimiz çalışıyor ve bunların yaş ortalaması 25 ile 35 arasında. Demek ki bu millet, Türk oğlu Türk yapar mı? Yapar ve şu anda bunu yapıyor.”
“BUNLAR TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İLK FOTOĞRAFLARI”
Diğer bir kulvarda ANKA, Aksungur, millî muharip uçakla yol alındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha havada Atak’ı, Hisar’ı, Tayfun’u, denizde Anadolu’yu, Piri Reis’i, diğer projeleri saymıyorum bile. Bu teknolojiler sadece ülkemizin kendi savunmasında elimiz, ayağımız olmakla kalmıyor, aynı zamanda savunma sanayimizi küresel düzeyde söz sahibi haline getiren bir vizyonu ortaya koyuyor” dedi.
“Savunma sanayisindeki bu topyekun dönüşümün anlamı, dünyanın güvenlik dengelerindeki sarsıntının artacağı önümüzdeki dönemde daha iyi kavranacaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisinin diğer alanlardaki teknolojik gelişmelerin itici gücü olduğunu da asla unutmadıklarını dile getirdi.
Bu alandaki birikime sadece savunma gözüyle bakmadıklarını, meseleyi çok daha geniş bir perspektifte değerlendirip ona göre destek verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tabloya bakıp da umutlanmamak mümkün mü? Togg banttan indiğinde hep beraber gururlandık değil mi? Orada da şu anda 1400 gencimiz çalışıyor. Kızılelma ilk uçuşunu yaptığında hep beraber duygulandık değil mi? Tabii bunlar daha başlangıç, bunlar Türkiye Yüzyılı’nın ilk fotoğrafları ama bize bu kadarı yetmez. İstiyoruz ki bilim insanlarımızla, araştırmacılarımızla, mühendislerimizle bu fotoğrafı her gün daha da zenginleştirelim, geliştirelim” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi bilimle, teknolojiyle, sanayiyle kalkındırmak istediklerini vurgulayarak “Bunun için de durmak yok, yola devam” dedi.
Tarihin kritik bir dönemindeki bu kutlu yolculukta TÜBA’ya ve TÜBİTAK’a da büyük sorumluluk düştüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilim insanlarımıza, araştırmacılarımıza hem destek olacak hem moral verecek çalışmalarınızda daima yanınızda yer almayı sürdüreceğim” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan bilim insanlarını bir kez daha tebrik etti.
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve TÜBA Başkanı Muzaffer Şeker de katıldı.
Bakan Varank ve TÜBİTAK Başkanı Mandal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TÜBİTAK BİLGEM Tarafından Tasarlanan ve Üretilen Millî Hedef Algılayıcı (MİHAL) Lazer Dedektör Sinyal Kuvvetlendirme Tümdevresi takdim etti.
TÜBA Başkanı Şeker de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Millî Teknoloji Hamlesi: Toplumsal Yansımaları ve Türkiye’nin Geleceği”, “Enerji: Kavramlar ve Uygulamalar” ve “Endokrin Bozucular ve Sağlık” kitaplarını hediye etti.
BİLİM ÖDÜLÜ
TÜBİTAK’ın “Bilim Ödülü”nü alan isimlerden Prof. Dr. Vural Gökmen, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde görev yapıyor.
Gıda bilimleri ve teknolojisi alanlarında araştırmalar yapan Gökmen, gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan gıda güvenliği risklerinin izlenmesine yönelik ileri analiz tekniklerinin ve bu risklerin azaltılmasına yönelik işleme teknolojilerinin geliştirilmesi konularındaki üstün nitelikli çalışmaları nedeniyle “Bilim Ödülü”ne layık görüldü.
Diğer “Bilim Ödülü”nün sahibi olan Prof. Dr. Fatih Özaltın, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü’nde görev yapıyor.
Pediatrik, üroloji-nefroloji, tıp, araştırma-deneysel, genetik-kalıtım alanlarında araştırmaları bulunan Özaltın’a, kalıtsal böbrek hastalıkları alanında, böbrek hastalıklarının patogenezinin daha iyi anlaşılması, bunlara yönelik bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi ve normal böbrek fizyolojisinin de daha iyi anlaşılması konularındaki üstün nitelikli çalışmaları dolayısıyla “Bilim Ödülü” verildi.
Merhum Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı da bilim insanı yetiştirmesi, felsefe bilim dalının kurumsallaşmasında ve Türkiye’deki bilimsel atılımların gerçekleşmesinde önemli rol oynaması nedeniyle “Hizmet Ödülü”ne değer görüldü.
TEŞVİK ÖDÜLÜ
“Prof. Dr. Evren Mutlugün, Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, Prof. Dr. Özge Çevik, Doç. Dr. Mehmet Yağmurcukardeş, Doç. Dr. Mehmet Cengiz Onbaşlı, Doç. Dr. Fatih Kocabaş, Doç. Dr. İlyas Çağlar Yılgör, Doç. Dr. Sabahat Çiğdem Bağcı, Doç. Dr. Eyüp Doğan, Doç. Dr. Kemal Yıldız ve Dr. Öğr. Üyesi Maissam Nimer.”
TÜBA ÖDÜLLERİ
“TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü”ne layık görülenler ise Prof. Dr. Joseph Wang, Prof. Dr. Amnon Cohen ve Prof. Dr. Joseph Jao-Yiu Sung oldu.
TÜBA-GEBİP ÖDÜLÜ
“Prof. Dr. Bahriye Akay, Doç. Dr. Mustafa Bener, Doç. Dr. Çağatay Dengiz, Doç. Dr. Burak Derkuş, Doç. Dr. Nilay Duruk Mutlubaş, Doç. Dr. Alper Gürbüz, Doç. Dr. Serdar Kocaman, Doç. Dr. Yunus Emre Türkmen, Doç. Dr. Mehmet Yağmurcukardeş, Doç. Dr. Cihan Bayındır, Doç. Dr. Miray Çelikbilek Ersundu, Doç. Dr. Utku Kürşat Ercan, Doç. Dr. Sabahat Çiğdem Bağcı, Doç. Dr. Ali Erken, Doç. Dr. Aslı Gökçe Kılıç, Doç. Dr. Namık Kılıç, Doç. Dr. Abdullah Tirgil, Doç. Dr. Uğur Uzunkaya, Doç. Dr. Hatice Yıldız Durak, Doç. Dr. Şefik Evren Erdener, Doç. Dr. Aykut Gram, Doç. Dr. Gamze Güney Eskiler, Dr. Öğr. Üyesi Safacan Kölemen, Dr. Öğr. Üyesi Eda Aydoğan Güngör, Dr. Öğr. Üyesi Hamdi Dibeklioğlu, Dr. Öğr. Üyesi Cem Örnek, Dr. Öğr. Üyesi Pakize Neslihan Taşlı, Dr. Öğr. Üyesi Gaye Danışan, Dr. Öğr. Üyesi Sedef Turper Alışık, Dr. Öğr. Üyesi Alper Yağcı, Dr. Öğr. Üyesi Seçil Yıldırım Karaman, Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Atakan Ekiz ve Dr. Arif Engin Çetin.”
Diğer ödüllere değer görülenler ise şöyle:
“Doç. Dr. Serdar Tort (Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu TÜBA-GEBİP Eczacılık Özel Ödülü), Prof. Dr. Hüseyin Bereketoğlu (TÜBA-TESEP Ödülü), Dr. Leyla Yıldız (TÜBA-TESEP Ödülü), Doç. Dr. Mehmet Taha Boyalık (TÜBA-TESEP Fuat Sezgin Özel Ödülü), Prof. Dr. İlhami Yurdakul (TÜBA-TESEP Mehmet Genç Özel Ödülü), Prof. Dr. Orhan Kılıç (TÜBA-TESEP Halil İnalcık Özel Ödülü) ve Doç. Dr. Hicran Karataş (TÜBA-TESEP Mansiyon Ödülü).”
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek.
11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı.
Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak.
Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak.
KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı
KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir.
Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) yeni üyeleri Anıtkabir’i ziyaret etti ve ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç ve göreve yeni başlayan HSK üyeleri, Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Yılmaz Tunç, mozoleye çelenk bırakırken dua okudu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Tunç, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin teminatı olan hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yargı bağımsızlığı ve hakimlik-savcılık güvencesini esas alan bir anlayışla görev üstlenen Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni üyeleri olarak huzurunuzdayız. Kurduğunuz Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri olan adaletin, her bireyin hakkını eşitlik ve tarafsızlık temelinde koruyan bir sistemle tecelli etmesi için büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından asla ödün vermeden, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi için Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak hedefiyle azim ve kararlılıkla çalışacağız.
Planlı bir reform stratejisi içerisinde insan kaynağından fiziki ve teknolojik altyapıya, mevzuattan uygulamaya kadar her alanda gelişmeye devam eden yargı sistemimizi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmadan daha erişilebilir ve daha güvenilir yapmanın gayretiyle çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin vicdanında karşılık bulan adalet anlayışını yaşatmak ve emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizin yüksek değerlerini daha da yüceltmek azmimizi bir kez daha aziz hatıranız önünde saygıyla ifade ediyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
HSK YENİ ÜYELERİYLE İLK TOPLANTISINI YAPTI
Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Yılmaz Tunç, HSK’ye yeni atanan üyelerin de katıldığı ilk Genel Kurul toplantısına başkanlık yaptı.
HSK binasında yapılan toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, HSK’ye seçilen yeni üyelerin, yargı camiasına ve adaletin tecelli etmesine büyük katkılar sunacağına yürekten inandığını söyledi.
HSK’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminatı olan bir anayasal kuruluş olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz Tunç, Kurulun bu noktadaki öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çeken Bakan Tunç, “Bu süre içerisinde özellikle mevzuatımızın, kanunlarımızın vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilenmesi anlamında TBMM’de yoğun çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Temel kanunlarımızın tamamı vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirilerek yenilenmiştir. Yargının fiziki kapasitesi küçümsenmeyecek derecede artırılmıştır.” diye konuştu.
Vatandaşların adalete olan güvenini daha da artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Bu anlamda yeni dönemde de yapacağımız çok önemli çalışmalar var. Son 20 yılda ülkemiz planlı bir yargı reformu stratejisi ile çalışmalarını bugünlere getirmiştir. Çok sayıda Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuyla paylaşılmış ve bu kapsamda da mevzuat düzenlemesi ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.” dedi.
Bakan Tunç, 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedefler olduğunu vurgulayarak, “Bu hedefleri önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde uygulama planı dahilinde hayata geçirerek özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin ilk yargı paketinin bayram öncesi yasalaştığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adalet sistemini daha etkin hale getirmeye yönelik başka hazırlıklar da var. Özellikle hukuk yargılamalarıyla ilgili süreçleri hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmek için yapılacak çalışmalar var.” dedi.
Yeni Kurulun görev yapacağı 4 yıllık süre içerisinde, “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı” yapma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalara imza atacaklarına inandığını dile getiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Daha güvenilir bir adalet sistemi noktasındaki bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumdan hiç vazgeçmeden yeni dönemde de çok önemli çalışmalara imza atacağımızı belirtmek istiyorum. Her birinize hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah, çok güzel çalışmalara hep beraber el birliğiyle imza atacağımızı ve milletimizin güvenine layık olmak için yoğun bir çaba göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.”
Türk İş Dünyasının önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti.
GÜZEL İNSAN ASIM KİBAR
Türk sanayiinin önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti. Duayen iş adamı Kibar’ın cenazesi, 8 Haziran Pazar günü Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Sanayiinin gelişiminde büyük görevler üstlenen Asım Kibar, kurucusu olduğu Kibar Holding ile alüminyum, otomotiv, gıda, gayrimenkul ve enerji gibi birçok sektörde öncü yatırımlara imza attı. Sanayinin yanı sıra sağlık ve eğitim alanında çok sayıda insanın hayatına dokunan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi. İş dünyasında güven, dürüstlük, çalışkanlık ve inovasyon gibi değerlere büyük önem veren Kibar, çalışanlarıyla sık sık bir araya gelerek deneyimlerini paylaşan bir lider olarak tanınıyordu. “Güven En Değerli Servet” adlı bir otobiyografik eseri de bulunan Asım Kibar, 92 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.
Değerli büyüğümüz saygın iş adamı Sayın Asım Kibar Beyefendiyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz Saygıdeğer Kibar Ailesine ve Assan Camiasına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz Allah sabır metanet ihsan eylesin. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Nur İçinde Yatsın
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Müşerref olduğumuz Kurban Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri bir bayrama daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd olsun. Bu aziz ve mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“BİRLİK RUHUMUZU TAZELEDİĞİMİZ BAYRAMLAR, AYNI ZAMANDA RIZAYI İLAHİYE AÇILAN BEREKET KAPILARIDIR”
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Yüce Allah bizleri sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz; selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyorum.
Birlik ve beraberlik ruhumuzu tazelediğimiz, dayanışma ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bayramlar, aynı zamanda rızayı ilahiye açılan birer bereket kapılarıdır. Millet olarak hep birlikte teneffüs ettiğimiz bayram iklimi, yardımlaşma ve muhabbet duygumuzun en üst düzeyde seyrettiği mümbit bir atmosferdir. 86 milyon vatandaşımızın her birinin bu atmosferi iyi değerlendireceğine; hayır ve hasenat faaliyetleriyle güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.
Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda destansı bir mücadele veren; İsrail’in bütün barbarlıkları karşısında vakur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizi de ülkem ve milletim adına hürmetle selamlıyor, Kurban Bayramlarını yürekten tebrik ediyorum. Saldırılarda şehit düşen tüm Gazzeli kardeşlerimi rahmetle yâd ediyor; yaralılara acil şifalar diliyorum.
“GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN FARKLI KÖŞELERİNDE SÜREGELEN İSTİKRARSIZLIKLARIN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gazze, Sudan ve Somali başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde süregelen istikrarsızlıkların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
Türkiye olarak gerek Filistin’deki soykırımın durdurulması gerekse Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla neticelenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yapılan toplantı, dördüncü yılına giren kuzeyimizdeki kanlı savaşın bitirilmesi yönünde tarihî bir adım olmuştur.
Komşumuz Suriye’de Yeni Yönetimin ülkenin millî birliği, toprak bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyoruz. Bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de destekleriyle Suriye, inanıyoruz ki kalıcı huzura kavuşacak, eski ihtişamlı günlerine yeniden dönecektir.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülkemize etkisini asgariye indirecek ekonomi politikalarını kararlılıkla uyguluyoruz. Makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu etkilerini enflasyon başta olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, vatandaşlarımızın hayat standardını düşüren her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.
Aynı şekilde, Asrın Felaketinin açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutumuzun anahtarını hak sahibi afetzedelerimize teslim ettik. 252 bin ilave yapı ile, inşallah yıl başına kadar toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını depremzede kardeşlerimize takdim edeceğiz.
“EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA ATTIĞIMIZ ADIMLARI ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİMİZLE DAHA MUHKEM BİR ZEMİNE OTURTTUK”
Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. Örgütün kendini fesih ve silah bırakma kararı almasının ardından yeni bir aşamaya geçtik. Aziz milletimizin duası, siyaset kurumunun desteğiyle yakın bir zamanda yarım asırlık bir musibetten ülkemizi inşallah hep beraber kurtaracağız. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum: Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.
86 milyon olarak ebedi kardeşliğimizi ve iç cephemizi güçlendirdiğimiz bir dönemde, ana muhalefetin ‘kimseyle bayramlaşamayan parti’ hâline dönüşmesinden duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isterim. Temennimiz; yanlışta ısrarın bir an önce son bulması ve Türkiye’nin tüm renklerinin özellikle bayramlarda bir araya gelmeyi başarabilmesidir. Çünkü ülkemizin dört bir yanını süsleyen billboardlarda dediğimiz gibi; ‘adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye’dir.
“YOLA ÇIKACAK TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN TRAFİK KURALLARINA TİTİZLİKLE UYMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM”
Bu düşüncelerle, Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın, gönül coğrafyamızda ve dünyanın farklı ülkelerindeki her bir kardeşimin bayramını tekrar tebrik ediyorum. Rabbim, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin dua ve ibadetlerini kabul eylesin, diyorum.
Yola çıkacak tüm vatandaşlarımızdan trafik kurallarına titizlikle uymalarını özellikle istirham ediyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor; hepinize hayırlı bayramlar diliyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla…”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.