Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA VE TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemiz, Millî Teknoloji Hamlesi rehberliğinde gerçekleştirdiği çalışmalarla, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine adım adım yaklaşıyor. Biz, siyasi bağımsızlığın teknolojik bağımsızlıktan geçtiğine samimiyetle inanıyoruz. Bilim ve teknolojiyi Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında en önemli araç, en etkili imkân olarak görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen TÜBA VE TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül takdim edecekleri bilim insanlarını, çığır açıcı çalışmalarından dolayı tebrik ederek başarılarının devamını diledi.
Başvuruların titizlikle değerlendirilmesiyle bu yıl 57 bilim insanının 2 kurumun ödüllerine layık görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası TÜBA Akademi Ödülleri’nde Fen ve Mühendislik Bilimleri, Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Sağlık ve Yaşam Bilimleri kategorilerinde üç ödül takdim edeceğiz. Böylece TÜBA Akademi Ödüllü bilim insanı sayımız 25’e yükseldi. Üstün başarılı genç bilim insanlarının ödüllendirildiği TÜBA-GEBİP Ödüllerini 22 farklı üniversite ve kurumdan, 34 genç bilim insanımıza vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar TÜBA-GEBİP ödülünü kazanan bilim insanı sayısının da 610’a ulaştığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bilimsel telif eser ödüllerinde, 7 Türkçe bilimsel telif eser 6 TÜBA-TESEP ödülüne layık görüldü. Bu alanda da şimdiye kadar ödüllendirilen eser sayısı 226’ya çıktı. TÜBİTAK ödülleri kapsamında ise 12 farklı üniversiteden bilim insanımıza iki bilim ödülü, bir hizmet ödülü ve 11 teşvik ödülü takdim edeceğiz. Bu ödüllerin ilk kez verildiği 1966’dan bugüne kadar 184 bilim ödülü, 19 özel ödül, 88 hizmet ödülü, 547 teşvik ödülü ve 2019 yılı Profesör Doktor Fuat Sezgin Bilim Tarihi Ödülü dâhil olmak üzere toplam 839 bilim insanı ödüllendirildi. Atalarımız, az önce de ifade edildi, ‘Marifet iltifata tabiidir, iltifatsız emek zayidir.’ diyor. Hakkı verilen her başarının yeni başarıların habercisi olduğuna inanıyoruz. Cumhurbaşkanı olarak ve TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödüllerini bu hissiyatla himaye ediyoruz. Başbakanlığımız döneminde de bu çalışmaları yakından takip ettiğimizin, her aşamada destek verdiğimizin en yakın şahidi sizlersiniz. Bugün ödülünü takdim edeceğimiz bilim insanlarımızın her birini ayrı değerde görüyoruz. Esasen ödül alsın, almasın bilim insanlarımızın tamamının ülkemizin müreffeh yarınları için gecesini gündüzüne kattığını biliyoruz.”
Ödül sistemini, bilim insanları için bir motivasyon ve teşvik kaynağı olarak değerlendirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri’nin bilim camiasına hayırlı olmasını dileyerek ödül alan bilim insanlarını tekrar tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz, millî teknoloji hamlesi rehberliğinde gerçekleştirdiği çalışmalarla dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine adım adım yaklaşıyor. Biz siyasi bağımsızlığın, teknolojik bağımsızlıktan geçtiğine samimiyetle inanıyoruz. Bilim ve teknolojiyi Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında en önemli araç, en etkili imkân olarak görüyoru” dedi.
Katma değerli üretimin, güçlü büyümenin ve sürdürülebilir refahın yolunun, bilim ekosisteminin canlılığından geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “TÜBA ve TÜBİTAK, yürüttükleri takdire şayan çalışmalarla ülkemizin bilim ve teknoloji altyapısına önemli katkılar yapan kurumlarımızdır. TÜBA, Türkiye’de bilim alanlarının tamamını kucaklayan faaliyetleriyle bilim insanlığını ve araştırıcılığı özendirmeyi misyon edinmiş bir akademik platformdur. Bilime ve teknolojiye katkı sağlamak amacıyla tematik bilimsel programla ve projeler yürüten TÜBA, araştırma ve yayınlarıyla da literatüre değerli katkılar sağlıyor. Bu yıl Türk-İslam Bilim Kültür Mirası Projesi’ni 8 eserle zenginleştirdik. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında da Türk Maarif Ansiklopedisi, Millî Teknoloji Hamlesi ve Millî Mücadelenin Yerel Tarihleri adlı bilimsel eserleri yayımlayacağız. Geçmişten geleceğe köprü kuran, kültürel sermayemizin gelişmesini sağlayan bu nadide eserleri ülkemize kazandıran TÜBA’nın çatısı altında gayret gösteren tüm hocalarımıza, şahsım milletim adına teşekkür ediyorum.”
“3 BİN 734 ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME PROJESİNE 1,5 MİLYAR LİRADAN FAZLA DESTEK VERDİK”
TÜBİTAK’ın da bilim ve teknoloji dünyasının değerli bir aktörü olarak pek çok başarılı çalışmaya imza attığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece son bir yılda TÜBİTAK eliyle 174 üniversitenin 3 bin 734 araştırma-geliştirme projesine 1,5 milyar liradan fazla destek verdik. Bu projelerde yaklaşık 10 bin araştırmacı ve 12 bin bursiyer görev aldı. Stajyer Araştırmacı Burs Programı (STAR) ile üniversite öğrencilerinin araştırma çalışmalarını teşvik ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022’de başlatılan STAR programında bugüne kadar 5 bine yakın öğrenciye 6 ay süreyle 3 bin 619 farklı projede görev aldığını dile getirdi.
Lisans öğrencilerinin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan ve “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe Ören Yeri’nde yürütülen projelere de katkı verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Arkeoloji veya kültür varlıklarını koruma ve onarım bölümünde eğitim alan 27 farklı üniversiteden 58’i kız ve 35’i erkek toplam 93 öğrenciyi bu kapsamda destekledik. Nitelikli insan gücüyle, sürekli gelişen altyapısıyla, ileri düzey laboratuvarlarıyla, teknoloji dünyasının öncü araştırma kurumlarının bünyesinde barındıran Gebze Yerleşkesi’nde TÜBİTAK Fen Lisesi’ni kurduk. Sizlerin de yakından izlediği gibi ülkemizde bir kesim arkasına önüne bakmadan, her konuyu istismar etmekte sınır tanımıyor. Bunlardan biri de beyin göçü meselesidir. Öncelikle genç beyinlerimizin kendilerini geliştirmek için yurt dışına çıkmasına karşı olmadığımızı, tam tersine bunu desteklediğimizi belirtmek isterim.”
“BEYİN GÖÇÜNÜ TERSİNE ÇEVİRİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Çin’in başarısının en büyük sebeplerinden biri olarak yurt dışına okumaya giden gençlerinin, oralarda kazandıkları tecrübeleriyle ülkelerine yaptıkları katkıların gösterildiğini, Türkiye’nin de TÜBİTAK aracılığıyla bu doğrultuda önemli adımlar attığını söyledi.
Bu alanda yapılan çalışmaları anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece kendi gençlerimizin yurt dışında bilgi ve tecrübe sahibi olmasını sağlamakla kalmıyor, Türkiye’yi dünyanın her yerindeki bilim insanlarımız için cazibe merkezi yapmayı hedefliyoruz. Bu amaçla ihdas ettiğimiz programlarla geri dönen araştırmacılarımız sayesinde bilim ekosistemimizi güçlendiriyor, beyin göçünü tersine çeviriyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 yılında hayata geçirdikleri Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile Türkiye’ye dönen 190 üst düzey araştırmacıdan 9’unun projelerini başarıyla tamamladığını belirterek uluslararası lider araştırmacıların projelerinde, 346’sı doktora öğrencisi olmak üzere toplam 890 araştırmacının görev aldığını aktardı.
Sayıları ve etkinlikleri giderek artan araştırma-geliştirme laboratuvarlarının da tersine beyin göçü konusunda önemli rol oynadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayıları 6’ya çıkan TÜBİTAK destekli araştırma-geliştirme laboratuvarlarında, 56’sı doktoralı 130 araştırmacının çalıştığını dile getirdi. Bu merkezlerde, katmanlı imalat, otonom sürüş, akıllı 5G ve 6G ağlarının, malzeme geri dönüşüm, yalıtım, yüzey, filtrasyon, hijyen teknolojileri gibi konularda kritik araştırma faaliyetleri yürütüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye tüm bu çalışmalarla geleceğin teknolojilerine hazırlanıyor. Ülkemiz artık modern, gelişmiş, nitelik ve nicelik açısından dünyayla yarışır bir bilim ve teknoloji ekosistemine sahiptir” diye konuştu.
Teknoparklarda araştırma, geliştirme ve tasarım merkezlerinde 10 binlerce projenin yürütüldüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK enstitülerinde, savunma sanayisinden uzaya, yapay zekâdan astronomiye kadar geniş bir alanda başarılı çalışmalar gerçekleştirildiğini vurguladı.
“ÜRETEN İNSANLARIMIZA VERDİĞİMİZ DEĞER ORTADADIR”
Bilim ve teknoloji atılımlarını kutuplara kadar ulaştıran bir Türkiye’nin olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl, TEKNOFEST kapsamında düzenlediğimiz Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışması finalistleri arasından seçtiğimiz 3 öğrencimizi Antarktika Bilim Seferi’ne dahil ediyoruz” dedi.
Beyaz kıtada kendi projeleri ile ilgili saha çalışması yürütecek öğrencilerin, geliştirdikleri “tabiatta hızlıca çözünebilen biyoplastiği yerinde test etme imkânı” bulacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bilim ve teknolojideki tüm bu başarılarda, Türkiye’de araştırma, geliştirme harcamalarının millî gelirimize oranının 1000’de 5’ten yüzde 1,13 çıkmasının, araştırmacı sayısının 26 binden 222 bine yükselmesinin önemli katkısı var. Görüldüğü gibi, bizim, bilimsel çalışma yapan, teknoloji geliştiren, üreten insanlarımıza verdiğimiz değer ortadadır. Bilime ve teknolojiye yaptığımız yatırımların meyvelerini her alanda topluyor olmanın da mutluluğu içindeyiz. Bugün nerede durduğumuzu ve yarın nereye gideceğimizi doğru tespit etmek için, önce nereden geldiğimizi bilmemiz şarttır. Bir dönem dünya çapındaki bilim insanları hep bizim gönül coğrafyamızdan çıkıyordu. El Cezeri, Ali Kuşçu, Hezarfen Ahmed Çelebi gibi bilim insanlarımız icatlarıyla tarihin yönünü değiştirdiler. Aynı şekilde İbn-i Sina’dan Hayyam’a, Razi’den Cabir’e etkileri hâlâ devam eden bilim insanlarımız vardı. Ancak daha sonra bilim ve teknoloji çalışmalarında önemli bir durgunluk dönemi yaşadık. İnşallah artık bu fetret dönemini bitiriyor, bilim ve teknolojide yeniden şahlanışa geçiyoruz. Allah’ın izniyle bu coğrafya tekrar bilimin ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden biri olacaktır. Biz, buna canı gönülden inanıyoruz.”
TEKNOFEST kuşağına güvendiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim insanları ve gençlerin azimleri, öz güvenleri ve başarılarıyla bu ümidi ziyadesiyle verdiğini belirtti. Gençlerin birçok şeyi başararak yarınlara hazırlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “DENEYAP Teknoloji Atölyelerinde daha 8 yaşlarında, 9 yaşlarında yapay zeka, nesnelerin interneti, robotik projeleri geliştiren evlatlarımızı gördükçe bu inancımız güçleniyor. Yeni nesil yazılım okullarında kendilerini yetiştiren binlerce gencimiz, sessiz sedasız yazılım dünyasındaki yerlerini alıyor. Teknoparklarda 2 kişi, 3 kişi bir araya gelerek milyar dolarlık değerlemeye ulaşan şirketler kuran parlak beyinlerle gurur duyuyoruz. Evlatlarımız daha ortaokul, lise sıralarında iken TEKNOFEST yarışmalarında dikey roket, insansız hava araçları, kutup araştırmaları, biyoteknoloji gibi projelerde çalışıyor. Ülkemizin ilk yerli otomobili Togg’u, niye geçmişte değil de bugün üretebildik sorusunun cevabı, işte burada gizlidir. Dünya, bizim insansız hava araçlarındaki başarımızı manşetlere taşıyor, şaşkınlıkla takip ediyor. Adına şarkılar yazılan TB2 ile başladığımız yolculukta, önce Akıncı’ya, sonra insansız muharip savaş uçağımız Kızılelma’ya geldik. Şu anda oranın üretiminde 3 bin gencimiz çalışıyor ve bunların yaş ortalaması 25 ile 35 arasında. Demek ki bu millet, Türk oğlu Türk yapar mı? Yapar ve şu anda bunu yapıyor.”
“BUNLAR TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İLK FOTOĞRAFLARI”
Diğer bir kulvarda ANKA, Aksungur, millî muharip uçakla yol alındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha havada Atak’ı, Hisar’ı, Tayfun’u, denizde Anadolu’yu, Piri Reis’i, diğer projeleri saymıyorum bile. Bu teknolojiler sadece ülkemizin kendi savunmasında elimiz, ayağımız olmakla kalmıyor, aynı zamanda savunma sanayimizi küresel düzeyde söz sahibi haline getiren bir vizyonu ortaya koyuyor” dedi.
“Savunma sanayisindeki bu topyekun dönüşümün anlamı, dünyanın güvenlik dengelerindeki sarsıntının artacağı önümüzdeki dönemde daha iyi kavranacaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisinin diğer alanlardaki teknolojik gelişmelerin itici gücü olduğunu da asla unutmadıklarını dile getirdi.
Bu alandaki birikime sadece savunma gözüyle bakmadıklarını, meseleyi çok daha geniş bir perspektifte değerlendirip ona göre destek verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tabloya bakıp da umutlanmamak mümkün mü? Togg banttan indiğinde hep beraber gururlandık değil mi? Orada da şu anda 1400 gencimiz çalışıyor. Kızılelma ilk uçuşunu yaptığında hep beraber duygulandık değil mi? Tabii bunlar daha başlangıç, bunlar Türkiye Yüzyılı’nın ilk fotoğrafları ama bize bu kadarı yetmez. İstiyoruz ki bilim insanlarımızla, araştırmacılarımızla, mühendislerimizle bu fotoğrafı her gün daha da zenginleştirelim, geliştirelim” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi bilimle, teknolojiyle, sanayiyle kalkındırmak istediklerini vurgulayarak “Bunun için de durmak yok, yola devam” dedi.
Tarihin kritik bir dönemindeki bu kutlu yolculukta TÜBA’ya ve TÜBİTAK’a da büyük sorumluluk düştüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilim insanlarımıza, araştırmacılarımıza hem destek olacak hem moral verecek çalışmalarınızda daima yanınızda yer almayı sürdüreceğim” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan bilim insanlarını bir kez daha tebrik etti.
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve TÜBA Başkanı Muzaffer Şeker de katıldı.
Bakan Varank ve TÜBİTAK Başkanı Mandal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TÜBİTAK BİLGEM Tarafından Tasarlanan ve Üretilen Millî Hedef Algılayıcı (MİHAL) Lazer Dedektör Sinyal Kuvvetlendirme Tümdevresi takdim etti.
TÜBA Başkanı Şeker de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Millî Teknoloji Hamlesi: Toplumsal Yansımaları ve Türkiye’nin Geleceği”, “Enerji: Kavramlar ve Uygulamalar” ve “Endokrin Bozucular ve Sağlık” kitaplarını hediye etti.
BİLİM ÖDÜLÜ
TÜBİTAK’ın “Bilim Ödülü”nü alan isimlerden Prof. Dr. Vural Gökmen, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde görev yapıyor.
Gıda bilimleri ve teknolojisi alanlarında araştırmalar yapan Gökmen, gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan gıda güvenliği risklerinin izlenmesine yönelik ileri analiz tekniklerinin ve bu risklerin azaltılmasına yönelik işleme teknolojilerinin geliştirilmesi konularındaki üstün nitelikli çalışmaları nedeniyle “Bilim Ödülü”ne layık görüldü.
Diğer “Bilim Ödülü”nün sahibi olan Prof. Dr. Fatih Özaltın, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü’nde görev yapıyor.
Pediatrik, üroloji-nefroloji, tıp, araştırma-deneysel, genetik-kalıtım alanlarında araştırmaları bulunan Özaltın’a, kalıtsal böbrek hastalıkları alanında, böbrek hastalıklarının patogenezinin daha iyi anlaşılması, bunlara yönelik bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi ve normal böbrek fizyolojisinin de daha iyi anlaşılması konularındaki üstün nitelikli çalışmaları dolayısıyla “Bilim Ödülü” verildi.
Merhum Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı da bilim insanı yetiştirmesi, felsefe bilim dalının kurumsallaşmasında ve Türkiye’deki bilimsel atılımların gerçekleşmesinde önemli rol oynaması nedeniyle “Hizmet Ödülü”ne değer görüldü.
TEŞVİK ÖDÜLÜ
“Prof. Dr. Evren Mutlugün, Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, Prof. Dr. Özge Çevik, Doç. Dr. Mehmet Yağmurcukardeş, Doç. Dr. Mehmet Cengiz Onbaşlı, Doç. Dr. Fatih Kocabaş, Doç. Dr. İlyas Çağlar Yılgör, Doç. Dr. Sabahat Çiğdem Bağcı, Doç. Dr. Eyüp Doğan, Doç. Dr. Kemal Yıldız ve Dr. Öğr. Üyesi Maissam Nimer.”
TÜBA ÖDÜLLERİ
“TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü”ne layık görülenler ise Prof. Dr. Joseph Wang, Prof. Dr. Amnon Cohen ve Prof. Dr. Joseph Jao-Yiu Sung oldu.
TÜBA-GEBİP ÖDÜLÜ
“Prof. Dr. Bahriye Akay, Doç. Dr. Mustafa Bener, Doç. Dr. Çağatay Dengiz, Doç. Dr. Burak Derkuş, Doç. Dr. Nilay Duruk Mutlubaş, Doç. Dr. Alper Gürbüz, Doç. Dr. Serdar Kocaman, Doç. Dr. Yunus Emre Türkmen, Doç. Dr. Mehmet Yağmurcukardeş, Doç. Dr. Cihan Bayındır, Doç. Dr. Miray Çelikbilek Ersundu, Doç. Dr. Utku Kürşat Ercan, Doç. Dr. Sabahat Çiğdem Bağcı, Doç. Dr. Ali Erken, Doç. Dr. Aslı Gökçe Kılıç, Doç. Dr. Namık Kılıç, Doç. Dr. Abdullah Tirgil, Doç. Dr. Uğur Uzunkaya, Doç. Dr. Hatice Yıldız Durak, Doç. Dr. Şefik Evren Erdener, Doç. Dr. Aykut Gram, Doç. Dr. Gamze Güney Eskiler, Dr. Öğr. Üyesi Safacan Kölemen, Dr. Öğr. Üyesi Eda Aydoğan Güngör, Dr. Öğr. Üyesi Hamdi Dibeklioğlu, Dr. Öğr. Üyesi Cem Örnek, Dr. Öğr. Üyesi Pakize Neslihan Taşlı, Dr. Öğr. Üyesi Gaye Danışan, Dr. Öğr. Üyesi Sedef Turper Alışık, Dr. Öğr. Üyesi Alper Yağcı, Dr. Öğr. Üyesi Seçil Yıldırım Karaman, Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Atakan Ekiz ve Dr. Arif Engin Çetin.”
Diğer ödüllere değer görülenler ise şöyle:
“Doç. Dr. Serdar Tort (Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu TÜBA-GEBİP Eczacılık Özel Ödülü), Prof. Dr. Hüseyin Bereketoğlu (TÜBA-TESEP Ödülü), Dr. Leyla Yıldız (TÜBA-TESEP Ödülü), Doç. Dr. Mehmet Taha Boyalık (TÜBA-TESEP Fuat Sezgin Özel Ödülü), Prof. Dr. İlhami Yurdakul (TÜBA-TESEP Mehmet Genç Özel Ödülü), Prof. Dr. Orhan Kılıç (TÜBA-TESEP Halil İnalcık Özel Ödülü) ve Doç. Dr. Hicran Karataş (TÜBA-TESEP Mansiyon Ödülü).”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.