Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da toplu açılış törenine katıldı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, diğer pek çok alandaki hizmetlerimiz gibi afetlerde de dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumundayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kepez’deki Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen Antalya Toplu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında, Kepez’den başlayarak bir taraftan Kumluca’ya diğer taraftan Manavgat’a kadar her köşesi ile Antalya ile hasret gidermeye geldiklerini belirtti.

Aşırı yağışlar sebebiyle geçen ay sel felaketine maruz kalan Kumluca, Finike ve Demre ilçelerindeki vatandaşlara bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, felaketin ilk anından itibaren devlet olarak tüm imkânlarla olaya müdahale ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaraları saracak adımları süratle attıklarını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin anında bölgeye ulaştıklarını, AFAD, Kızılay ve bütün imkânlarla orada devletin varlığını ifade ettiklerini söyledi.

“HER HÂL VE ŞART ALTINDA VATANDAŞLARIMIZI YALNIZ BIRAKMIYORUZ”

İnsanları felaketin içinde yalnız bırakmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz devletiz. ‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de adl-i ilahi sorar Ömer’den onu’ diyerek oralarda görevimizin başında yerimizi aldık” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kumluca’da binin üzerinde, Finike’de 226, Demre’de ise 7 haneye eşya desteği verdiklerini, 883 iş yerine de nakdi destek sağladıklarını aktardı.

Zarar gören bin 615 araç için de sahiplerine maddi yardım yaptıklarını, sel felaketinde zarar gören 11 bin 755 dekar tarım alanı için 2 bin 769 çiftçiye 40 milyon liraya yakın nakdi yardım ödemesinde bulunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım sigortası olanlar da zararlarını buradan karşılayacak. Toplamda 6 bin 534 vatandaşımıza 137 milyon lira nakdi yardım yapıldı. Bugün Kumluca’ya gidip çalışmaları yerinde göreceğiz. Her afeti aynı zamanda gelecekte karşılaşılabilecek sorunları ve kaynaklarını gösteren birer ibret vesilesi olarak değerlendiriyoruz. Dere yataklarına yapılan müdahalelerle, izinsiz inşa edilen köprü ve menfezlerin, buralardan geçirilen boruların, seraların, dökülen sera atıklarının yol açtığı sıkıntıları son afette bir kez daha gördük. Hatta Kumluca şehir merkezindeki selin en önemli sebebinin, dere yatağı üzerine inşa edilen pazar yeri ve park alanı olduğunu tespit ettik. Derenin, üzeri kapatılan 558 metrelik bölümünün yarıya yakınını hemen açtık, kalanlarını da üzerindeki yapıların kaldırılmasıyla birkaç ay içinde açacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel bölgesinde bugüne kadar Devlet Su İşleri tarafından yapılan 1,3 milyar liralık yatırımın daha büyük felaketlerin önüne geçtiğini ifade etti.

“Meseleyi kökünden çözmek için 9 taşkın koruma tesisi, 4 gölet ve 3 mendirekten oluşan 16 kalem yatırımı, 4,3 milyar liralık bedelle hayata geçirmek üzere çalışmalara hemen başladığımızın müjdesini vermek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamulaştırmaları kısa sürede tamamlayarak bu yıl içinde yatırımların inşasına geçeceklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl temmuz ayında, Antalya’nın doğu tarafındaki ilçelerinin yangın afetine maruz kaldığını anımsatarak, şunları söyledi: “Manavgat, Gündoğmuş, Alanya ve Akseki ilçelerimizde yangında zarar gören evlerin yerine inşa ettiğimiz yaklaşık 900 konuttan 427’sinin anahtarlarını hak sahiplerine teslim ediyoruz. Kalanları da yakında teslim edeceğiz. Yanan bölgelerimizde 143 bin kilo tohumu toprakta buluşturarak ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Ayrıca yangına dayanıklı ağaç türlerini yaygınlaştırıyoruz. Bu kapsamda 2,5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Görüldüğü gibi her hâl ve şart altında vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz, mağduriyet yaşayan herkesin maddi, manevi her türlü destekle yanlarında yer alıyoruz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, diğer pek çok alandaki hizmetlerimiz gibi afetlerde de dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumundayız.”

“ATIK SU ARITMA TESİSLERİNİ HÜKÛMET OLARAK BİZ YAPIYORUZ”

“İstihdam demek esnafa ve çiftçiye bereket demek. Ülkemize ve milletimize kazanç demek olan turizmde yaptıklarımızı söylemeye bile gerek duymuyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Havalimanı’nı daha önce büyüttüklerini ve modern hale getirdiklerini anımsattı.

Havalimanını 2 kat daha büyüterek Antalya’nın turizm gelirini katlayacak yeni bir adım attıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplamda 8,5 milyar avroyu bulan kiralama bedeli ile hem devletimizin kazandığı hem yatırım ve işletme katkısıyla Antalya’mızın kazandığı bir modeli başarıyla uygulamayı sürdürüyoruz. Turizm şehri Antalya’nın, belediyelerin görevi olduğu hâlde yapmadıkları atık su arıtma tesislerini de hükûmet olarak biz yapıyoruz” diye konuştu.

Bugün karşısında gördüğü muhteşem katılımın Antalya’nın nereye doğru yürüdüğünü gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fazla değil 5 ayımız var. 5 ay durmak yok” dedi. Alandakilere, “Sandıkları gümbür gümbür patlatmaya hazır mıyız?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların coşkusu üzerine, “Maşallah” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Serik bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisiyle ilgili sorunu 1,5 milyar liralık, Kemer ve Çamyuva bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisleriyle ilgili sorunu da 1 milyar liralık yatırımla çözüme kavuşturduklarını söyledi.

“ÜLKEMİZİ HER ALANDA YENİ YATIRIMLARLA YENİ PROJELERLE TÜRKİYE YÜZYILI’NA HAZIRLIYORUZ”

Sahil bölgelerindeki plajların 5 yıldızlı otel standardıyla bölge halkının ve misafirlerin ücretsiz olarak hizmetine sunacak projeyi de hızla sürdürdüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Antalya sınırları içerisindeki 15 bin şezlong kapasiteli 7 plajı bu şekilde hazırlayarak hizmete açtı. Bu yıl bir kısmı da yine Antalya sınırları içinde olan toplamda 7 yeni plajı da aynı şekilde devreye alıyoruz. Eser ve hizmet siyasetiyle 20 yılımızı geride bırakırken, ülkemizi her alanda yeni yatırımlarla yeni projelerle Türkiye Yüzyılı’na hazırlıyoruz. 2023’deki Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı coşkusunu, milletimize yine eser ve hizmet şöleni ile yaşatacağız. Antalya’mız da bu şölenin ilk saflarında yer almayı sürdürecektir. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Yeter ki tercihimizi eser ve hizmet siyasetinden yana yapmaya devam edelim.”

“Antalya’dan öyle bir ses verin ki. Akdeniz’in dört bir yanında duymayan kalmasın” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2023’te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak. 2023’te Cumhuriyet’imizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız?” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘AK Parti’de gençlik yok’ diyorlar. Bizim gençliğimiz gümbür gümbür Kepez’in bu alanını işte bugün doldurmuş vaziyette. Bugün sizlerle bir araya gelmişken, her şehir ziyaretimizde olduğu gibi yapımı tamamlanan eser ve hizmetlerin resmî açılışını da yapalım dedik” ifadelerini kullandı.

“SON 20 YILDA ŞEHRİMİZE 72 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK”

Eğitimde ana sınıfından liseye kadar her kademede 41 ayrı okulun, Akdeniz Üniversitesinin yenilenen hastane binalarının, Alaaddin Keykubat Üniversitesinin yatırımlarının resmî açılışlarını bugün yapacaklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlik ve sporda çeşitli ilçelerimizde inşa edilen spor salonlarını, Kepez’deki 750 yataklı, Serik’teki 500 yataklı, Alanya’daki bin yataklı öğrenci yurtlarını, gençlik merkezini ve diğer yatırımları resmen hizmete açıyoruz. Çevre şehircilikte, yangın, afet evlerinin yanı sıra Çeltik’teki 222 sosyal konutun ve Serik Millet Bahçesi’nin, ulaştırmada Konaklı-Güzelbağ yolunun, enerjide Kemer ve Akseki trafo merkezlerinin, tarımda 37 projeye verilen kırsal kalkınma desteklerinin resmî açılışlarını bugün buradan gerçekleştiriyoruz. Vakıf eserlerini korumak için çeşitli ilçelerimizde gerçekleştirdiğimiz 8 caminin restorasyonunu, yaşlılarımıza hizmet için inşa ettiğimiz Muratpaşa Huzurevi’nin, çeşitli kurumlarımıza ait hizmet binalarının açılışını yapıyoruz. Evet, böylece Antalya’mıza kazandırdığımız yatırım bedeli 3,2 milyar lira, güncel bedeli 8,1 milyar lira olan 89 ayrı projenin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımlarda emeği ve katkısı olan bakanlıkları ve yüklenicileri tebrik ederek, “Tabii Antalya’ya yaptıklarımız bunlardan ibaret değil, son 20 yılda şehrimize 72 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık” dedi.

Eğitimde 10 bin 138 adet yeni derslik inşa ettiklerini, 3 vakıf, bir devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurarak, kentteki üniversite sayısını 5’e yükselttiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve sporda 19 bin 106 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum dâhil toplam 114 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda Antalyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 6 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 2 bin 447 yataklı 22 hastane dâhil 63 sağlık tesisi yaptık. Antalya Şehir Hastanemizin inşası, yüzde 70 seviyesine geldi. Yatak kapasitesi bin 750 olan şehir hastanemiz, 285 bin metrekareyi bulan kapalı alanı ve son teknolojiye sahip altyapısıyla Antalya’ya yakışır bir eser olacaktır. Çevre şehircilikte, TOKİ vasıtasıyla Antalya’da 4 bin 490 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Son olarak 500 bin sosyal konut hamlesi kampanyamız çerçevesinde şehrimize 7 bin 157 konut daha inşa edecek, 23 bin altyapısı hazır müstakil ve müşterek arsayı Antalyalı vatandaşlarımıza vereceğiz.”

Antalya’da riskli yapı olarak tespit edilen 23 bin 358 konut ve iş yerinin dönüştürüldüğünü belirtti.

Millet bahçesi projeleri kapsamında Manavgat Türkbeleni Millet Bahçesi’nin daha önce açıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Serik Millet Bahçesi’nin de bugün açıldığını, Aksu, Muratpaşa ve Kaş millet bahçelerinin de yıl içinde tamamlanacağını duyurdu.

“ANTALYA HAVALİMANI’NIN KAPASİTESİNİ 80 MİLYONA ÇIKARIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da 195 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 693 kilometreye çıkardıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çeşitli istikametlerde yapımı süren yol projelerimizin bir kısmını bu yıl, bir kısmını da önümüzdeki yıl kullanıma hazır hâle getiriyoruz. Bölgenin önemli ihtiyacı olan Antalya-Alanya Otoyolu’nu yatırım programına aldık. Antalya şehir meydanı, havalimanı, EXPO, tramvay hattını hizmete aldık. Antalya Havalimanı’nın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyona çıkardık. Gazipaşa-Alanya Havalimanı’nı hizmete açtık. Geçtiğimiz yıl 25 milyonu yabancı olmak üzere toplam 31 milyona yakın yolcunun kullandığı Antalya Havalimanı’nın kapasitesini 80 milyona çıkarıyoruz. Antalya Havalimanı’nın ne hâle geleceğini görün. Kaş ve Alanya yat limanlarını kazandırdık. Manavgat ırmak ağızı düzenlemesini ve yat yanaşma yerini tamamladık. Gazipaşa ve Demre yat limanlarının yapımıyla ilgili çalışmalar sürüyor.”

“ANTALYALI ÇİFTÇİLERİMİZE 2 MİLYAR LİRA TUTARINDA TARIMSAL DESTEK VERDİK”

Tarım ve orman yatırımlarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya’ya 21 baraj, 2 içme suyu tesisi, 62 sulama tesisi, 1 arazi toplulaştırma projesi, 102 taşkın koruma tesisi, 3 gölet, 1 yer altı depolama tesisi ve 20 hidroelektrik santrali inşa ettik. Durmak yok yola devam. Yapacağımız çok iş var” dedi.

Antalya’da toplam 71 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 6 barajın yapımının da devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 20 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleriyle Antalya’da 518 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. İnşaat safhasında yer alan 8 sulama tesisimiz ile toplam 121 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Antalyalı çiftçilerimize toplam 2 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik” diye konuştu.

“20 YILDIR YATIRIMLARIMIZLA KARŞINIZA ÇIKIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknoloji atılımları kapsamında Antalya’da, 2 yeni organize sanayi bölgesi, 2 teknopark, 18 araştırma geliştirme merkezi ve 1 tasarım merkezi kurduklarına dikkati çekerek, şehirdeki işverenlere toplam 12 milyar lira tutarında prim teşviki verdiklerini, böylece Antalya’da 388 bin olan aktif sigortalı sayısının 1 milyon 51 bini geçtiğini dile getirdi.

Antalya, Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı, Korkuteli, Muratpaşa ve Serik’e doğal gaz arzını sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer ilçelere de doğal gaz arzı sağlayacak projeleri hazırladıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” beytine atıfta bulunarak, şu değerlendirmede bulundu: “Biz de 20 yıldır eserlerimizle, hizmetlerimizle konuşuyor, yatırımlarımızla sizlerin karşınıza çıkıyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini bu anlayışla tamamladık. Bugün bölgesinde ve dünyada söz sahibi, iddia sahibi, güç sahibi vizyon ve proje sahibi bir Türkiye var. Salgından savaşa, krizlerin kol gezdiği, enerjiden gıdaya her alanda dünyanın sıkıntı yaşadığı bir dönemde dahi ülkemizi hedeflerinin menzilinde tutmayı başardık. Daha önemlisi bu mücadeleyi ve elde ettiğimiz kazanımları, içerideki tek parti devri artığı kifayetsizlere rağmen yürüttük.”

Attıkları her adımda ve başlattıkları her reformda karşılarında ilkel ve sapkın bir zihniyet bulduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin karşısına hangi projeyle çıktıysak ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Ülkemizi hangi hedefe yönelttiysek, ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Şehirlerimize hangi yatırımları götürdüysek ne dediler? ‘Yaptırmayız.’ Niye diye sorduğumuzda da arsızca, ‘Bizim işimiz bu’ diye cevap verdiler. Bunlar karşımıza ‘Yapamazsınız’ diye her dikildiklerinde, ‘Yaparsak biz yaparız’ diyerek, azimle, kararlılıkla, gayretle yolumuza devam ettik” diye konuştu.

“ÜLKEMİZİ SİYASİ VE SOSYAL KAOS İKLİMİNDEN ÇIKARMAKLA GURUR DUYUYORUZ”

“Türkiye, kendine biçtiği tek misyonu ‘yaptırmamak, ettirmemek’ olan bir muhalefete rağmen bugünlere geldi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemiz yeni bir seçimin arifesinde. Karşımıza yine bir ‘yaptırmayız ittifakı’ ile çıktılar. Üstelik bu sefer sadece bize yaptırmayacaklarını söylemekle yetinmiyor, kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar. Geçmişte on yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların, siyasi dağınıklığın yol açtığı kayıplarıyla heba eden Türkiye’ye tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmek. Ama yapamayacaksınız. Türkiye bunu size yaptırmayacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti, vesayetin cenderesinden kurtarmış olmak ile övündüklerini dile getirerek, “Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyor. Bu defaki vesayetin adı ne biliyor musunuz? Altılı masadaki vesayetin adı siyasi vesayet. Biz ülkemizi siyasi ve sosyal kaos ikliminden çıkarmakla gurur duyuyoruz. Bunlar kendi kaoslarını oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.

Cumhuriyetin yeni asrına Türkiye Yüzyılı vizyonu damgasını vurmak için çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunlar ülkeyi tekrar kendi içine kapatmaya çalışıyor. Velhasıl nereden tutsanız elinizde kalan bir anlayışla karşı karşıyayız. Üstelik millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil. Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduğuna dair işaret de yok. Türkiye eskiden yürütmede iki başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödediği, siyasi, sosyal, ekonomik krizler yaşamıştı. Bunlar iki de değil, altı başlı bir yürütme peşinde koşuyor. Allah akıl, fikir, izan versin. Ortada vizyon namına, program namına, proje namına hiçbir şey olmadığı için ‘istemezükçülük’ dışında bir şey de söylemiyorlar.”

“TÜRKİYE’NİN HER MESELESİNİ ÇÖZDÜK”

Antalya’ya geçen yıl yurt dışından 25 milyon turist geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Bunlara göre hepsi de kapıları suratlarına kapatmamız gereken yabancılarmış. Kafaya bak. Sadece Rusya ve Ukrayna’dan yüz bin kişi, aradıkları huzuru ve refahı burada buldukları için Antalya’ya geldi. Aynı şekilde Avrupa ülkelerinden, Orta Doğu ülkelerinden, dünyanın dört bir yanından insan dinlenmek, eğlenmek, kaliteli vakit geçirmek için Antalya’yı tercih ediyor. Peki, bu kadar insan Antalya’ya gelince biz ne kazanıyoruz? Milyonlarca vatandaşımız iş sahibi oluyor mu? Oluyor. Yüz binlerce üreticimiz, çiftçimiz, mülk sahibimiz, malını değerinden pazarlayabiliyor mu? Pazarlayabiliyor. İnşaattan ulaşıma, sanayiden enerjiye, tüm sektörler canlanıyor mu? Canlanıyor. Öyleyse yurt dışındaki yatırımcılara, ‘Türkiye’ye gelmeyin.’ demenin manası nedir? Kim diyor bunu? Bay Kemal. Ya bunlarda utanma, sıkılma yok.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin, ülke içerisindeki yatırımcılara, ‘size bunların hesabını soracağız’ sözlerini kullandığını dile getirerek, “Kafaya bak. Kime neyin hesabını soruyorsun? Eğitimde her türlü adımı bunlar attı. Sağlıkta her türlü adımı bunlar attı. Ulaşımda 6 bin 100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometreye yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi bunlar yaptı. Köprülerimizi bunlar yaptı. Neymiş? Onlara şimdi hesap soracakmış. Sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun. Bu millet, size bunun fırsatını vermez. Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek. Onun için çok çalışacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Huzurumuza kasteden terör örgütü yandaşlarına bunlar yüz vermedi mi? Bay Kemal, bu teröristlerle kol kola dolaşmadı mı? Hala bunların önünü açmaya gayret etmiyorlar mı? Ama Cudi’de bunların hesabını biz sorduk. Gabar’da bunların hesabını biz sorduk. Tendürek’te bunların hesabını biz sorduk. Bestler Deresi’nde bunların hesabını biz sorduk. Şimdi bu teröristler nerede? Güneye gittiler ve yine devam ediyoruz, edeceğiz.”

“Emperyalistlerin değirmenine su taşıyacak eyyamcılığın anlamı nedir?” sorusunu soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi ülkesine ve milletine düşmanlık eden böyle bir siyaset anlayışının, dünyanın başka bir yerinde görülemeyeceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ülkede siyasetçinin, yediği ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı zehirlemeyi aklından bile geçirmeyeceğini, tam tersine millî meselelerde her türlü farklılığı bir kenara bırakıp kendi devletinin ve hükümetinin etrafında sımsıkı kenetleneceğini belirterek, “Türkiye’nin her meselesini çözdük. Sadece işte bu muhalefet sorununu halledemedik” dedi.

“KARARLI BİR ŞEKİLDE YOLA DEVAM EDİYORUZ”

Konuşmasında savunma sanayisi çerçevesinde üretilen İHA, SİHA, Akıncı ve Kızılelma projelerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkes şimdi bunları kıskanıyor. Bay Kemal, sen nerede dolaşıyorsun ya? Senin yavruların nerelerde dolaşıyor? Biz Tayfun’u şu anda ateşledik. Menzili ne kadar Tayfun’un? 561 kilometre. Yunanlılar ne yaptı? Telaşa kapıldı. Hemen gazeteler başlıkları attı. ‘Ya bunlar Atina’yı vuracaklar.’ Ya bizim öyle bir derdimiz yok. Yeter ki siz Ege’de bizimle uğraşmayın. Ege’de bizimle uğraşmadığınız müddetçe biz sizlerle uğraşmayız. Bizim yapacak daha çok işimiz var” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Günümüz mübarek, geleceğimiz aydınlık olsun. Cumhur İttifakı olarak kararlı bir şekilde yola devam ediyoruz” ifadesini kullandı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, KUMLUCA İLÇESİNİ ZİYARET ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’daki toplu açılış töreninin ardından aralık ayında sel felaketi yaşanan Kumluca ilçesine gitti. Selin etkili olduğu bölgede incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede yapılan çalışmalara ilişkin ilgili bakan ve yetkililerden bilgi aldı.

Kumluca buğday pazarında otobüs üzerinden vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel felaketinden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Dört ayda düşen yağışın bir günde yağmasıyla oluşan sel afetinin yolların kapanmasına, ev, iş yeri, araç ve seraların su altında kalmasına sebep olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten muhafaza eylesin” ifadelerini kullandı.

Afetin başladığı andan itibaren ellerindeki tüm imkânlarla sahaya indiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanları hemen bölgeye göndererek çalışmaların koordinasyonunu sağladıklarını dile getirdi.

“VATANDAŞLARIMIZI YALNIZ BIRAKMADIK”

Çeşitli kurumlara ait 2 bin 385 personel ve 454 aracın, selin yaşandığı ilçelerde müdahale ve iyileştirme faaliyetleri yürüttüğünü, sel sularının bastığı 624 ev ve iş yerinin temizlendiğini, 14 konutun tahliye edildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Heyelan tehdidi altındaki 8 konut tamamen boşaltılarak içinde yaşayan vatandaşlarımıza konteyner verildi. Acil ihtiyaçlar için toplam 171 milyon lira ile barınma ve gıda malzemeleri kurumlarımızca bölgeye gönderildi. Önceki yıl yaşanan yangın afetinde, doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık. Maddi, manevi her türlü desteği verdiğimiz gibi sel afetinde de sizlerin yanında yer aldık. Sizleri yalnız bırakamazdık. Bir musibet var, felaket var. Bu felaketin olduğu yerde devlet olarak halkımızı, vatandaşımızı yalnız bırakamayız. Bu deprem, sel, yangın afeti olabilir. Elimiz bağlı duramayız. Siz, bize bir görev verdiniz. ‘Emaneti biz size teslim ediyoruz, başımıza bir musibet geldiği zaman siz bizim yanımızda olacaksınız.’ dediniz. Biz bunu Manavgat’ta, Muğla’da ve Antalya’nın diğer ilçelerinde yaptık mı? Yaptık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçede yapılan çalışmaların ardından televizyonlarda gördüğü felaketin artık kalmadığını, her tarafın elden geçirildiğini, çalışmaların da devam ettiğini dile getirdi.

“DEVLET SU İŞLERİ YOĞUN BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYOR”

Devlet Su İşlerinin bölgede yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Burada derenin üzerinde 558 metre uzunluğunda baks (betonarme kutu menfez) vardı. Bu baksı tamamen yıkarak kaldırıyoruz. Artık açık sisteme geçerek burayı bu tür felaketlerden koruyalım diyoruz. Sel afetinin bu kadar ağır hasara yol açmasında dere yataklarına yapılan izinsiz ve yanlış müdahalelerin de etkisi var. Hep söylediğimiz gibi tabiatın düzenine saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Büyüklerimiz bize ‘Dere yatağında akar.’ der. Dereyi yatağından çıkartmamak lazım. Bırak yatağında aksın. Bir yerde ciddi miktarlara ulaşan yağış varsa, orada mutlaka suların kendi mecrasında tahliyesine imkân verecek dere yatakları da var. Bu dere yataklarının önünü kesersek, akıp gidemeyen su, gün gelir sel olup üzerimize biner. Devlet Su İşlerimizin son yıllarda bölgede yaptığı 1,3 milyar liralık yatırım, sel felaketinin daha ağır sonuçlara yol açmasını engellemiştir. Ancak ortaya çıkan tablo bundan sonra benzer yıkımlara maruz kalmamamız için yeni tedbirler almamız gerektiğini de gösteriyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, acilen yapılması gereken yeni yatırımların tespitini tamamladıklarını, hazırlıklarını bitirdiklerini, inşasına başlama aşamasına geldiklerini anlattı.

Akmaz, Üleşik, Yapraklı, Göksu, Beysi, Salur, Başgöz, Karaçay derelerinde taşkın koruma tesisleri, Gavur, Göksu ve Akmaz’da mendirek inşa edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sulama yanında taşkın koruma için de önemli olan Erentepe, Kömürocağı, Ortaköy ve Kanlıböngeç göletlerinin yapımına bu yıl başlayacaklarını vurguladı.

Kamulaştırma işlemlerinin ardından sel afetinden koruyacak bu projeleri 4,3 milyar liralık yatırımla süratle tamamlayacaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ağır hasarlı 23 binayı da bu yıl içinde inşa edip sahiplerine teslim edeceklerini bildirdi.

“SON YATIRIMLARIN ARDINDAN, BÖLGEMİZDE SEL FELAKETİ TEHDİDİNİ ASGARİYE İNDİRMİŞ OLACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bak, laf ola beri gele yok. Şimdi biz buradan Manavgat’a gidiyoruz. Manavgat’ta yangın afetinde vatandaşlarımın binaları yanmış mıydı? Onlara, ‘Hemen gayet güzel modern evler yapıp, bunları size en kısa zamanda teslim edeceğiz.’ dedim. Şimdi bugün bunların 450 kadarını teslim ediyoruz. Televizyonlarda izlemişsiniz. Geri kalanlarını da en kısa zamanda teslim edeceğiz. Sizlerden, konut, iş yeri, sera ve diğer tüm bina ve altyapıların inşasında dere yataklarının önünü kapatmama hususunda hassasiyet bekliyorum. Basit koruma önlemleriyle küçük hasarlarla atlatabileceğimiz sel felaketlerinde büyük kayıplar yaşamamak için buna mecburuz. Bu tedbirlerin ihmali sebebiyle Allah göstermesin hiçbir vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, uğrayacağı maddi zarar yüzünden üzülmesine rıza gösteremeyiz. İnşallah bu son yatırımların ardından hep beraber sergileyeceğimiz dirayetli yaklaşımla, bölgemizde sel felaketi tehdidini asgariye indirmiş olacağız.”

Türkiye’yi 20 yılda asırlık eser ve hizmetlere kavuşturmuş olmakla gurur duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıklarını, bundan sonra yapacaklarının hem teminatı hem de ilk adımı olarak görerek çok daha büyük bir azim ve kararlılıkla 2023’e girdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin en üst seviyedeki demokrasi ve kalkınma altyapısını, asıl hedeflerinin sadece başlangıcı, sadece dibacesi olarak kabul ettiklerini her fırsatta tekrarladıklarını dile getirdi.

“FARKLILIKLARIMIZIN HEPSİNİ ZENGİNLİĞİMİZ OLARAK KABUL EDEREK ÜLKEMİZİ BÜYÜTME YOLUNDA İLERLEYECEĞİZ”

Konuşmasında, “Bu yeni dönemin adına da ne diyoruz?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlarla birlikte “Türkiye Yüzyılı diyoruz” dedi.

Kumluca’nın Türkiye Yüzyılı’nın önemli bir adımı olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aynı şekilde Finike öyle olacak, Manavgat öyle olacak. 19 ilçesiyle Antalya öyle olacak. Cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk asrını geride bırakırken, karşımızda kendimiz ve evlatlarımız için geleceğimize umutla bakabileceğimiz bir Türkiye tablosu olduğuna inanıyorum. Dünyanın sağlıktan güvenliğe, gıdadan enerjiye pek çok başlıkta ciddi krizlerle sarsıldığı bir dönemde, biz Türkiye Yüzyılı’nı eğer sizlerle konuşabiliyorsak işte bu tablo sayesindedir. Hiç şüphesiz bu 20 yılda gösterdiğimiz tüm gayrete ve verdiğimiz tüm mücadeleye rağmen hâlâ eksik kalan, aksayan, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. Ama Antalya’yı, gördüğünüz hale getiren AK Parti iktidarı, Allah’ın izniyle bunları da yapacak.”

Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken bu restorasyonları da gerçekleştireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimizin gönlünü kazanmadık, derdine derman olmadık, beklentisini karşılamadık hiçbir kesimini, hiçbir ferdini bırakmamak azmiyle gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Siyasi veya sosyal hiçbir ayrım gözetmeden farklılıklarımızın hepsini zenginliğimiz olarak kabul ederek, ülkemizi büyütme, geliştirme, güçlendirme yolunda ilerleyeceğiz. Çünkü bu millete, bu yakışır. Yatırım yapan, istihdam oluşturan, üreten, ihraç eden herkesi başımızın tacı olarak biliyoruz. Çalışanlarımızdan girişimcilerimize tüm kesimleri destekleyeceğiz.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, “Sayın Putin bak, bizim bir Kumluca’mız var. Bu Kumluca’mızın bir özelliği var, burası âdeta bir domates memleketi gibidir. Beni Kumlucalılara mahcup etme” dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağ olsun, o da hakikaten bu ricalarımızı kırmadı ve zaman zaman hani bir kesilmeler oluyordu ya ondan sonra tekrar önü açılan o domateslerimizin ihracatında bunları gördük” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınların domates ikramında bulunduklarını belirterek, şunları söyledi: “Hakikaten bu domateslerimiz her şeye değer. Kumluca’nın en güzel örneklerinden biri olduğu, hazine değerindeki tarihî, tabii, ticari imkânlarımızın değerini bulmasını sağlayacak her çabanın yanında olacağız. Dün yoklukların, yoksullukların, zulümlerin Türkiye’sinden, huzurun, güvenin, istikrarın Türkiye’sine yelken açmıştık. Yarın ise güneşin, her alanda dünyanın en ileri 10 ülkesi arasında yer almış Türkiye’nin üzerinde doğacağı günleri görmek için sabırsızlanıyoruz. Kadınıyla genciyle çiftçisiyle turizmcisiyle sanayicisiyle inşallah bu sevinci hep beraber yaşayacağız.”

Sel afetine maruz kalan vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da açılışı yapılan eser ve hizmetlerin şehre hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra sel felaketinden etkilenen Zülfiye Ceylan’ı iş yerinde ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da eşlik etti.

Bürokrat

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Madenlerde İzin Süreçleri Kısalacak

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, madenlerde de izin süreçlerini kısaltacaklarını açıkladı. Metalik bir maden sahasının üretime geçebilmesi için 13 yıl gerektiğini vurgulayan bakan Bayraktar, “Hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.

Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye

Madenciliği tüm boyutlarıyla masaya yatıran Türkiye Maden Zirvesi, sektörün bütün paydaşlarını bir araya getirdi. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye” sloganıyla düzenlenen zirvede; Madencilik Stratejisi, Madencilikte İSG ve İleri Teknoloji, Madencilikte Çevre ve Sürdürülebilirlik başlıklarında oturumlar düzenlendi.

Madenciler Gününü Kutladı

Toplantının açılış konuşmasını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar yaptı. Bakan Bayraktar, sözlerine maden emekçilerinin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutlayarak başladı.

Nihai Hedef Yüzde 5

Dünyadaki 90 civarındaki madenin 70’inin Türkiye’de bulunduğunu kaydeden Bayraktar, “Bu durum ülkemizi uluslararası arenada çok önemli bir merkez haline getiriyor. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5’lere yükseltmek.” dedi.

Net İhracat Hedefi

Bayraktar, bunun için yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerine ve bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı artırmaları gerektiğini bildirerek “Zengin kaynaklarımızı katma değerli bir şekilde işleyerek ekonomimize kazandıracak ve Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz.” diye konuştu.

Nijer’de Altın Üretimi

Ham madde arz güvenliği kapsamında Asya’dan Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda da faaliyet yürüttüklerine işaret eden Bayraktar, “Nijer’de arama çalışmaları yaptığımız altın sahalarından birinde MTA IC ile 2025 yılında ilk üretime başlamayı planlıyoruz.” dedi.

Borda Yeni Tesis

Bayraktar, bor madeninde dünya rezervinin yüzde 73’ünün Türkiye’de bulunduğunu belirterek

“Bor madenini sadece ham madde olarak değil katma değerli hale getirerek ara ürün ve uç ürün olarak satmak en büyük hedefimiz. Çelik üretimi ve neodiyum mıknatıs başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan Bandırma’da yapımına başladığımız 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni önümüzdeki günlerde açacağız.” dedi.

Kritik Hammaddeler Raporu

Nadir Toprak Elementleri’nin (NTE) enerjiyi, sanayiyi, üretimi dolayısıyla ekonomiyi geliştirecek en stratejik alanlardan biri olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Türkiye Kritik ve Stratejik Hammaddeler raporunu hazırladık. Kritik mineraller konusunda ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve arz güvenliği stratejimizi ortaya koyacak bu raporu sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağız.” diye konuştu.

Ulusal Güvenliğin Ayrılmaz Parçası

Bayraktar, Türkiye’nin bulunduğu bölgenin farklı kriz ve sınamalarla karşı karşıya olduğunun altını çizerek “Bu durum madenlerin mümkün mertebe yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini ortaya koyuyor. Onun için biz enerjide olduğu gibi madenlerde de bağımsızlığı ülkemizin bağımsızlığından ayrı düşünmüyor bu meseleyi ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.” dedi.

13 Yıl Gerekiyor

Yatırımcıların karşılaştıkları en önemli zorlukların başında izin süreçlerinin uzunluğunun geldiğine değinen Bayraktar, “Bugün baktığımızda bir metalik maden sahası için 7 yıl arama, 3 yıl kurum izinleri ve 3 yıl da üretime hazırlık süreci var. Yani bir maden sahasının üretime geçebilmesi için en az 13 yıl gerekiyor. Gerekirse yasal düzenleme yaparak; hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak, yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle, cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Zihniyet Dönüşümü

Bayraktar, kamu özel sektör olarak yeni dönemde bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu da dile getirerek “Madencilerimizin sorumlu sürdürülebilir madencilik anlayışı içerisinde iyi örnekleri arttırarak sosyal sorumluluk projeleri ve yakın iletişimle yerelde vatandaşlarımızla kuracakları ilişki sektörümüzü başka bir seviyeye getirecektir.” dedi.

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi

Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz da yaptığı konuşmada sektörü ileri taşıyabilmek için bazı konularda destek beklediklerini kaydederek “Yatırım ortamının iyileştirilmesi, yeni projelerin önünü açacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi ve sektörümüze yönelik öngörülebilir politikaların hayata geçirilmesi, yalnızca yerli yatırımcıları değil, yabancı sermayeyi de ülkemize çekecektir.” diye konuştu.

Hızlı Ruhsatlandırma

Daha hızlı, şeffaf ve etkin bir ruhsatlandırma sisteminin, madenciliğin büyümesine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Yılmaz, “Maden arama faaliyetlerinin desteklenmesi ve teşvik edilmesi konusuna da özel önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

Genç Gazeteciler Türkiye

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito’nun eşi Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi.

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti.

Lider eşleri önce İstanbul’un fethedilişinin 571. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet’i anmak için açılan “Fatih Sultan Mehmet” sergisini gezdi.

Burada Fatih Sultan Mehmet’in Çocukluk Dönemi, Padişahlık Dönemleri, İlim Hayatı ve O Dönemde Yaşayan Âlimler, İstanbul’un Fethi ve Askerî Hayatı, Siyasi Hayatı ile Fatih Döneminde Mutfak, Şair Fatih: Avni, Vakıf Eserleri ve Ölümü bölümleri hakkında bilgi alan Akishino sergide sunulan Fatih Sultan Mehmet’in kaftan, kılıç, zırh gömlek gibi kişisel eşyaları ve o dönemin tarihine ışık tutacak çok sayıda esere hayranlığını dile getirdi.

Emine Erdoğan ve Akishino, sergi ziyaretinin ardından, Cihannüma Salonu’na geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Lider eşleri, daha sonra, 600 Japonca eserin bulunduğu Japon Kitaplığı bölümüne geçtiler.

Emine Erdoğan, burada bulunan kitapları inceleyen konuğuna, Mevlana’nın “Mesnevi” eserinin Japonca baskısını ve serginin içeriğini de anlatan “Fatih Sultan Mehmet” kataloğu ile İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye” kitabını hediye etti.

ÇOCUKLARDAN KÜRESEL ISINMA SUNUMU

Daha sonra Nasreddin Hoca Kütüphanesi’ne geçen Emine Erdoğan ve Akishino’yu çocuklar sevgiyle karşıladı. Burada çocukların yaptığı resimleri inceleyen lider eşlerine, bir anaokulu çocuğu kendi yaptığı üzerinde lale motifi olan tabağı hediye etti.

Anaokulu çağındaki bir başka çocuk ise Emine Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensesi Akishino’ya küresel ısınma ile ilgili bir sunum yaptı.

“TEMENNİMİZ İŞ BİRLİĞİNİN DAHA DA İLERİYE TAŞINMASI”

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile gerçekleştirdikleri programa ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında ülkemizi ziyaret eden Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum.

Ülkemizin kültür hazinesine ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ve Japonya kitaplığı bölümünü ziyaret ettik. Farklı medeniyetlerin birikimlerini aynı çatı altında buluşturan kütüphanemizde muhafaza edilen özel ve nadir eserleri tanıtma fırsatı bulduk.

Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni gezerek tarihimizin büyük liderlerinden birinin vizyonunu, sanata ve bilgiye olan bağlılığını yakından inceledik. Japonya Kitaplığı, iki ülkenin ortak mirasına ışık tutan ve dostluk bağlarını güçlendiren bir sembol niteliğinde. Temennimiz bu anlamlı ziyaretin ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da ileriye taşımasıdır.”

Genç Gazeteciler Ankara

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile görüştü

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.

Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.

Genç Gazeteciler Ankara

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Genç Gazeteciler ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. Bir yandan toplumun temeli olan, aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın, bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladık” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Ülkenin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada kabul görmüş bu günün engellilerin sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına, engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımların atılmasına vesile teşkil ettiğini belirtti.

“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN GÜNDEMİNE SAHİP ÇIKMAMIZ, BU YÖNDE ATILAN ADIMLARA İŞTİRAK ETMEMİZ GEREKİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin sorunlarının çözümü noktasında en önemli hususun bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemek olduğunu ifade etti.

Engellilerle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilir, mesuliyet duygusu ne kadar yaygınlaştırabilirse bu süreçte o kadar fazla yol alınabileceğine, o derece başarılı olunabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan siyaset, sivil toplum ve hükûmet olarak sosyal aktivitelerle, kültürel projelerle, toplumsal bilinci artıran kampanyalarla hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız, bu yönde atılan adımlara iştirak etmemiz, samimi destek vermemiz gerekiyor. 22 yıldır Türkiye’de değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan AK Parti, toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek için öncü, örnek ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya devam ediyor. Partimizin düzenlediği bu programın da engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırma ve toplumla bütünleşmelerini sağlama çabalarımıza katkı sunacağına inanıyorum. Bu anlamlı programı tertipleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığımıza teşekkür ediyor, Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum.”

“UZAK COĞRAFYALARA İYİLİĞİ, MERHAMETİ VE ŞEFKATİ TAŞIDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyulan medeniyet çınarının köklerinin yüzlerce yıl ötesine uzandığını ifade etti.

Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan medeniyet çınarıyla farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkat ve merhameti taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘İnsan insanın kurdudur’ yerine, ‘İnsan insanın yurdudur’ dedik ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye’ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil tam aksine güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de buna yurt dışı ziyaretlerimizde defalarca şahitlik ettik. Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir. Kalplerin kilidini açmak iyiliğe giden yolu bulmak ve tertemiz bir mazinin taşıyıcısı olmak, inanın ki her millete nasip olacak bir onur değildir. Türkiye adına, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi adına, Türkiye Yüzyılı’nın inşası adına çok büyük bir kazanımdır, önemli bir referanstır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın engelli konusuna yaklaşımını hatırlatarak, Selçuklu döneminde sultanların Darüşşifa kurumlarıyla, Ahi Teşkilatı’nın orta sandıklarıyla, vakıfların Hankah ve şifahanelerle engellilerin ve hastaların daima yanında olduğunu dile getirdi.

Engellilerin askerî ve idari görevlere getirildiklerine, titizlikle himaye edildiklerine, sosyal hayata katılımlarının teşvik edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı’da, engellilere dönük hizmet ve faaliyetler devletin siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Padişah müşavirliği dahil engellilerin Osmanlı Devleti’nin farklı kademelerinde büyük vazifeler üstlendiği çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir. Hırka-i Saadet Dairesi’nde görev alan Darul-Huffaz gibi kurumlarda yetişip hafızlık yapan, farklı din hizmetlerinde bulunan nice engellinin hayatın her alanında güçlü bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Ecdat, vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, bimarhaneleriyle engellilerin topluma kazandırılmasına müthiş bir hassasiyet göstermiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle özellikle hedef aldığı Sultan 2. Abdülhamit Han’ın, 1889’da açtırdığı bir mekteple işitme ve konuşma engelli kişilerin çağın üzerinde bir eğitim almalarını sağladığını söyledi.

Bu okulun öğrencilerinin, at arabalarının ve diğer araçların kendilerini fark etmeleri için kırmızı renkli bir kıyafet giydiklerini, Sultan Abdülhamit Han’ın bu öğrencilere özel bir ihtimam gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir gün dönemin Maarif Vekaleti bu talebeler için bir talimatname hazırlamış ve mahallî idarelere göndermiştir. Bu talimatnamede kırmızı renkli elbise giyen öğrencilere dikkat etmeyen tüm arabacıların amirleri tarafından uyarılmaları, gerekirse cezai işleme tabi tutulmaları emredilmiştir. Yine o günlerde işitme ve görme engelliler okulu talebeleri Abdülhamid Han’a bir mektup yazarak kendilerine yönelik hizmetlerinden ötürü Sultan’a şükranlarını ifade etmişlerdir. İşte biz böyle bir geçmişten, böyle bir devlet geleneğinden, hamdolsun böyle erdemli ve kapsamlı bir sosyal politika tecrübesinden geliyoruz. Bundan da iftihar etmemiz, gururlanmamız gerekiyor. Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp, geçmişi reddetmek yerine, tarihimizi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz.”

Ecdattan miras kalan ne kadar değer ve ne kadar uygulama varsa hepsini muhafaza etmenin, daha ileri seviyelere taşımanın çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal adaleti güçlendirmeyi, eşitsizliği gidermeyi hedefleyen, kuşatıcı insan odaklı yaklaşımların gerisinde işte bu tasavvurun bulunduğunu söyledi.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN KİMSE DIŞLANAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz her zaman şunu savunduk. Bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. İnanç, mezhep, meşrep ayırmaksızın milletimizin tüm fertleri, devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. Tek parti faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi makbul olan ve olmayan vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. Sırf inancından, başörtüsünden, sakalından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı o kara günler artık geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi sebeple olursa olsun kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez, sosyal, siyasal ve iktisadi noktada kesinlikle geri görülemez. Bunların en başında da engelli vatandaşlarımız yer almaktadır. Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve 21. yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefine giden yolda engellilerimizle kol kolayız, omuz omuzayız. Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den beri aile ve sosyal hizmetler sahasının bu konuda titizlikle eğildikleri alanların başında geldiğini, bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştıklarını, diğer yandan yaşlıların bakıma muhtaç ve engellilerin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladıklarını anlattı.

Engellilere dönük hizmetleri, lütfeden, bahşeden, üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’te çıkardıkları ve temel politikayı ortaya koydukları Engelliler Hakkında Kanun’un, bunun en açık göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.

“WEB SİTELERİ VE MOBİL UYGULAMALARIN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ GENELGESİNİ YAKINDA YAYINLAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2008’de Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi (EHS) imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendilerine rehber edindiklerini vurguladı.

Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların, toplu ulaşım araçları ile bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hâle getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500’ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına, erişilebilirlik belgesi verdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılını “Erişilebilirlik Yılı” ilan ederek bu alandaki çalışmalara daha da hız kazandırdıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil, teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”

“ENGELLİ ÖĞRENCİLERİMİZ, EV, OKUL ARASI ULAŞIMLARINI HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN YAPABİLİYORLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşitme engelli kardeşlerimizin, tüm işaret dili tercümesinden yararlanabilecekleri engelsiz iletişim merkezimizi 2022 yılında kurduk. 2013 yılında hayata geçirdiğimiz ücretsiz seyahat uygulamasına devam ediyoruz. Bu çerçevede engelli bireyler ve refakatçileri için belediyeciler aracılığı ile yaptığımız gelir desteği ödemelerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar liralık ücretsiz seyahat gelir desteği ödemesi gerçekleştirdik. Engelli öğrencilerimiz, ev, okul arası ulaşımlarını hiçbir ücret ödemeden yapabiliyorlar.”

Erişilebilirlik bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması adına 2011’den beri bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 28 bini aşkın kamu personelinin erişilebilirlik eğitimlerine katıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin çalışmak ve üretmek için istekli ve azimli olduğuna yıllardır bizzat şahitlik ettiğini vurgulayarak, “İş yerlerine engelli personel çalıştırma zorunluluğu getiren kota sistemini devreye aldık. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ile kamuda engelli memur atamalarının önünü yine biz açtık. Böylece son yıllarda kamudaki engelli memur sayısında önemli artış sağladık. 2002 yılında 5 bin 772 olan engelli memur sayımız şu an 71 bine yaklaşmış durumda” diye konuştu.

Kamuda çalışan engelli memurların verimliliğinin artırılmasına büyük önem verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin özel sektörde istihdam edilmelerini de güçlü şekilde desteklediklerini vurguladı.

Bu kişilerin becerilerinin dikkate alınarak istihdam edilmeleri için iş koçluğu uygulamasını 2014’te başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu uygulamayı iş ve meslek danışmanlığı sistemi olarak yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. İş bulmakta zorlanan zihinsel engelli vatandaşlarımızı ücret desteği, vergi indirimleri ve çeşitli muafiyetler sağladığımız korumalı iş yerlerinde istihdam ediyoruz. Hâlihazırda bu yardımdan 17 korumalı iş yerinde 333 engelli kardeşimiz çalışmaya, üretmeye devam ediyor” dedi.

“2002’DE 21 OLAN ENGELLİ BAKIM MERKEZLERİMİZİN SAYISINI 106’YA ÇIKARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken teşhis ve müdahalenin birçok alanda olduğu gibi engellilikle mücadelede de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “0-8 yaş aralığındaki özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri etkili bir şekilde alabilmeleri için aile temelli, ulusal erken müdahale sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda 2 ilde uygulanan otizmli bireylerin ailelerine yönelik Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı’nı da yakın zamanda 16 ile daha taşıyacaklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerinden kopmadan bağımsız bir biçimde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Bunun için Evde Bakım Yardımı, Gündüzlü Bakım Hizmetleri ve Umut Evleri gibi toplum temelli bakım hizmetlerini önceliyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2007 yılında yaklaşık 29 bin vatandaşımız evde bakım yardımı alıyordu. Hâlihazırda bu yardımdan yaklaşık 547 bin vatandaşımız yararlanıyor. Engellilerimizin kültürel ve sportif faaliyetlere katılabildiği gündüz bakım evlerimizin sayısını 137’ye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanındaki 145 Umut Evi’nde engelli vatandaşlarımıza ev ortamında hizmet sunmaya devam ediyoruz. 2002 yılında 21 olan engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık. Bu merkezlerdeki 6 bin 832 vatandaşımızın her türlü ihtiyacı ücretsiz karşılanıyor. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla farklı şehirlerdeki 317 özel bakım merkezinde hizmet alan 30 bin 165 engelli vatandaşımızın yüzde 94’ünün bakım maliyetlerini devlet olarak biz karşılıyoruz.”

“ENGELSİZ BİR TÜRKİYE İSTİYORSAK TÜM KURUMLARIMIZIN UYUM VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE BUNA KATKI SAĞLAMASI ŞARTTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, otizm alanında ihtisaslaşmış, gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinin de yaygınlaştırılmasının önceliklerinin arasında yer aldığını belirtti.

Otizm spektrum bozukluğu olan bireylere İkinci Ulusal Eylem Planı’nın uygulanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli kardeşlerimizin hiçbir zorlukla karşılaşmadan hayatın her alanında güçlü şekilde var olabildiği bir ülke Türkiye Yüzyılı’nda ulaşmak istediğimiz hedeflerden biridir. Türkiye Yüzyılı sadece barışın, huzurun, kardeşliğin değil, engellilerin de yüzyılı olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi’ni 3 yıl önce yine Dünya Engelliler Günü’nde ilan ettiklerini, vizyon belgesinin 3 yıllık uygulama aracı olan Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nın ilk 2 yılının geride kaldığını söyledi.

Eylem planının hedeflerine tam anlamıyla ulaşabilmesi için herkesin daha gayretli, hevesli ve özverili çalışması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumlarımızın uyum ve iş birliği içinde buna katkı sağlaması şarttır. Bu noktada sorumluluk üstlenen tüm birimlerimizin gereken özeni, titizliği, hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak durumundayım. Gerçek manada engellilik hâli, azmini ve idealini kaybetmişler içindir. Azmini ve idealini kaybetmemiş olanlar için engel yoktur. Azim varsa, hedef varsa, inanç varsa, ülkü varsa başarı vardır, zafer vardır, galibiyet vardır, hedeflere ulaşmak vardır. Bir başka engellilik hâli de zihinlerde ve yüreklerde olandır. Yani asıl engellilik kendine engel olmaktır. Kendini sınırlamak, hayatın içerisinden geri çekmektir. Davası, hedefi, gayesi ve azmi olan parmağıyla mermeri deler, tırnağıyla kale surlarında gedik açar.”

“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZLE EL ELE, GÖNÜL GÖNLE VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spordan siyasete, iş dünyasından hayatın diğer alanlarına kadar engelli kardeşlerimizin hepimizi gururlandıran, hepimize umut ve ilham veren başarılarının gerisinde zihinlerdeki engelleri yıkmaları vardır. Engelli kardeşlerimizle el ele, gönül gönle verdik. Hamdolsun bugün 22 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik ama önümüzde daha gitmemiz gereken çok ciddi mesafe olduğunun da farkındayız. Engelli kardeşlerimizin hayatın her safhasında daha fazla görünür olmaları, daha fazla yer almaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta mahallî idareler olmak üzere kamu yahut özel her kurum ve kuruluşun engellilerin hayatına olumlu manada dokunmak noktasında elini taşın altına koymasını özellikle beklediğimizi burada vurgulamak istiyorum” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik ederek, erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumları ve temsilcileri kutladı.

Genç Gazeteciler Ankara

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat1 gün önce

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Madenlerde İzin Süreçleri Kısalacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, madenlerde de izin süreçlerini kısaltacaklarını açıkladı. Metalik bir maden sahasının üretime geçebilmesi için...

Bürokrat2 gün önce

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi...

Bürokrat3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanı...

Bürokrat5 gün önce

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı...

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza...

Bürokrat6 gün önce

“Terörün olmadığı bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kahramanmaraş 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Terörün olmadığı bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Türkiye Yüzyılı...

Bürokrat6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz deprem bölgesinde evine girmeyen, iş yerine...

Bürokrat1 hafta önce

Muhammed kaçar webx | Kamuya ait isimlere Marka alıp insanları tehdit edemezsin

“Devletin Gücünün Üstünde hiç bir Güç Yoktur” Muhammed Kaçar webx Kamuya Ait isimlere Marka alıp bu isimlere Çökemezsin Muhammed Kaçar...

Bürokrat1 hafta önce

“Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret Umman’dan ülkemize devlet başkanı...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum’da konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” temasıyla düzenlenen TRT World Forum’a...

REKLAMLAR
Ocak 2023
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge