Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa Gemlik Büyükkumla Barajı, Bursa Bölge İdare Mahkemesi Hizmet Binası, Dağyenice Doğal Yaşam Turizm Kompleksi ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmasının başında, geçen yıl Göçebe Oyunları nedeniyle İznik’e, Togg’un Tesisi açılışı nedeniyle Gemlik’e geldiklerini, bugün de hasret gidermek için bir kez daha Bursa’da olduklarını belirtti.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
“Bursa yeniden 2023’ü şahlandırmaya hazır mı?” sorusuna kalabalıktan “evet” cevabını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Size inanıyorum, size güveniyorum ve biliyorum ki inşallah 2023 Bursa’da farklı bir coşkuya, farklı bir heyecana vesile olacak. Osmanlı’yı beylikten cihan devletine taşıyan Bursa’nın Türkiye’nin Yüzyılı’nda lokomotif şehri olmaya hazırlandığını görüyorum. Her köşesi ayrı bir gönül sultanını misafir eden bu mübarek şehrin girdiğimiz her mücadelede desteğini de duasını da hep yanımızda bulduk. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da birlikte inşa edeceğiz. “
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayinin, ticaretin, tarımın, denizin, dağın, yeşilin, huzurun, kuruluşun şehri Bursa’nın kendileriyle olduğu müddetçe üstesinden gelemeyecekleri mesele olmadığını, şehre teşekkürlerini 20 yıldır eser ve hizmetle ödediklerini vurguladı.
Törenden sonra gençlerle coşkulu bir buluşma yapacaklarını, daha sonra Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının düzenlediği Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni’ne katılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla, ödediği vergiyle ülkemize katkı sağlayan iş insanlarımızla birlikte olacağız. Öncelikle şehre geldiğimiz andan itibaren bizleri heyecanla bağırlarına basan Bursalı kardeşlerimin her birine şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“ÜLKEMİZİ DÜNYADA HAK ETTİĞİ YERE ÇIKARACAK YENİ ATILIMLARA YÖNELECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış törenine yoğun katılıma işaret ederek, “Az önce emniyetten rakamları alayım dedim. Çünkü yol boyu, yolun sağı, solu, Bursa’da ne durumdayız diye şöyle baktım. Ve verilen rakam şu, evet 120 bini bugün aştık” diye konuştu.
Alanda asılan bir pankartta “Gücüne güç katmaya geldik” yazdığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben de sizden güç almaya geldim. Kadim şehrin AK kadınları yol boyu bizimle oldu. Aramızdaki bu sevgiden, bu aşktan, bu gönül bağından aldığımız güçle inşallah önce 2023 imtihanını başarıyla vereceğiz. Ardından da ülkemizi dünyada hak ettiği yere çıkaracak yeni atılımlara yöneleceğiz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında kentte yapacakları yatırımları anlattı.
BURSA’YA YAPILAN YATIRIMLAR
Eğitimde, anaokulundan liseye, pansiyondan spor salonuna, bina güçlendirmesinden atölyeye kadar çeşitli ilçelerde 127 farklı yatırımı bugün resmen açtıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Uludağ ve Bursa Teknik Üniversitelerinin tamamlanan altyapı ve binalarının resmî açılışını yaptıklarını, Mudanya Üniversitesinin de fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma merkezi birimlerini bu eğitim-öğretim yılında resmen faaliyete açtıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta, çeşitli ilçelerde yapımı tamamlanan sağlık merkezlerinin ve diğer tesislerin açılışını gerçekleştirdiklerini, adalette Bursa Bölge Adliye Mahkemesi binası ile Orhangazi ve Gemlik Adliye binalarının, güvenlikte Emniyet Müdürlüğünün çeşitli hizmet binalarının resmî açılışlarını bugün yaptıklarını kaydetti.
DSİ tarafından 1 milyar 745 milyon liralık yatırımla tamamlanan 14 milyar metreküpün üzerinde su depolama kapasitesine sahip Gemlik Büyükkumla Barajı’nı da buradan resmen hizmete açtıklarına belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malum kuraklık var. Soruyorlar, ‘Çare ne?’ Çare, işte bizim de yaptığımız gibi baraj, baraj, baraj. Eğer bu barajlarınız olmazsa kuraklıkla mücadele edemezsiniz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ’nin Dursunbey Karyağmaz Köyü’nün Mustafakemalpaşa ilçesine nakledilmesi için yaptığı 404 konut ve 100 ahırın, Orhangazi’de inşa edilen 292 konutun, Orhaneli’de inşa edilen 148 konutun, Gemlik’te tamamlanan 224 konutun dönüşümünün resmî açılışını da bugün buradan yaptıklarını anlattı.
Tarım Bakanlığının çeşitli birimleri tarafından tamamlanan destekleme projelerinin, ayrıca çeşitli kurumlara ait hizmet binalarının, restorasyonların resmî açılışlarını da buradan gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bursa Büyükşehir Belediyemiz, güncel bedeli 4,6 milyar lirayı geçen 67 ayrı projeyi Bursa’mıza kazandırdı. Aralarında Dağyenice Doğal Yaşam Merkezi’nin, Gökdere Millet Bahçesi’nin çok sayıda yol yapımı ve asfaltlaması, spor tesisi inşası, otopark, çevre düzenlemesi, araç alımı, arıtma tesisinin de bulunduğu bu yatırımların resmî açılışını da buradan yapıyoruz. Aynı şekilde, ilçe belediyelerimizin tamamlanan yatırımlarını da resmen hizmete açıyoruz. Bugün ayrıca, özel sektörümüzce şehrimize kazandırılan, yatırım tutarı yaklaşık 17 milyar lirayı ve güncel rakamla 30 milyar lirayı bulan, 19 bine yakın istihdam sağlayacak 128 tesisin de resmî açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Toplam yatırım tutarları güncel rakamla 12 milyar liraya varan kamu yatırımları ile 30 milyar liraya ulaşan özel sektör yatırımlarının şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi ilave kimi yeni yatırım olarak hayata geçirilen projelerin sahiplerine bakıldığında, hemen tamamının ülkenin gurur abidesi şirketleri olduğunu gördüklerinden bahsederek, şehrin tüm bu yatırımlara kavuşmasına vesile olan bakanlıklara, kurumlara, belediyelere, hayırseverlere ve iş dünyasına teşekkür etti.
Buradan temellerini attıkları, çeşitli bakanlıklar ile büyükşehir ve ilçe belediyelerince yapılacak 14 milyar lira tutarındaki yeni yatırımın da şimdiden şehre hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Elbette Bursa’ya yaptıklarımız sadece bunlardan ibaret değil. Son 20 yılda Bursa’ya toplamda ne kadar kamu yatırımı yaptık biliyor musunuz? 80 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 10 bin 376 adet yeni derslik inşa ettik. Bursa’ya ikinci devlet üniversitesi olarak Bursa Teknik Üniversitesini kurduk. Gençlik ve Spor’da 8 bin 71 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları kazandırdık. Kırk üç bin seyirci kapasiteli bir stadyumu biz yaptık. Toplam 72 adet spor tesisi kurduk. Sosyal yardımlarla Bursalı ihtiyaç sahibi kardeşlerimize toplam 7,2 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta aralarında Şehir Hastanemizin de yer aldığı toplamda 3 bin 674 yataklı 28 hastane ile birlikte 86 adet sağlık tesisi yaptık. Durmak yok.”
Toplam 750 yataklı Çekirge Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi ile birlikte üç sağlık tesisinin yapımının devam ettiğine değinenCumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre ve Şehircilik’te TOKİ eliyle Bursa’da toplam 25 bin 569 konut projesini hayata geçirdiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk Evim” projesiyle şehirde 8 bin 650 konut daha inşa edeceklerini, “İlk Arsam” kapsamında 13 bin altyapısı hazır arsayı, “İlk İş yerim” çerçevesinde de Yıldırım’da 500 iş yerini vatandaşlara sunacaklarını aktararak, konuşmasına şöyle devam etti: “Bursa’da riskli yapı olarak belirlediğimiz 14 bin 292 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Toplam 17 farklı alanda kentsel dönüşüm çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şehirlerimize ruhunu veren tarihî şehir meydanlarımızı, ‘Tarihe vefa, geçmişe saygı’ diyerek ihya ediyoruz. Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’daki Tarihî Çarşı ve Hanlar Bölgesi de eski ihtişamına kavuşturma gayreti içerisinde olduğumuz yadigârlarımızın başında geliyor. Hanlar Bölgesi’nde yürüttüğümüz projeyle ecdadımızın aziz hatıralarını koruyor, Bursa’nın tarihî siluetini, âdeta şehrin kalbini yeniden gün yüzüne çıkarıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanda bulunanların “Bursa seninle gurur duyuyor” diyerek sevgi gösterisinde bulunması üzerine, “Gençler, kızlar sizi solladı. Onlardaki coşkuya bak, size bak. Maşallah” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursalıların hayalini gerçekleştirmek için kamulaştırma çalışmalarıyla projeyi başlattıklarını, tarihî bölgeye zarar veren Zafer Plaza’nın ek binası ile beraber toplam 38 binayı yıkarak bölgeyi temizlediklerini anlattı.
Şu anda etrafını tamamen açtıkları Ulu Cami çevresine 500 milyon liralık yatırım yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulu Cami ile hanlar bölgesi arasındaki bağlantıyı güçlendirecek bu projeyle birlikte Bursa’ya üç yeni meydan, yeşil alanlar ve 12 bin 500 metrekarelik yeraltı kapalı otoparkı kazandırdıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hanlar bölgesinin, bünyesindeki 14 han, bir bedesten,13 açık çarşı, 18 üstü örtülü ve kapalı çarşı, dört pazar yeri, 21 cami, 177 sivil mimarlık örneği yapı, bir okul ve üç türbesiyle âdeta bir açık hava müzesi olacağını belirtti.
Bölgeye gelenlerin kendilerini şiirlerden hatırlanan o eski zamanlarda bulacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Bursa’da 11 millet bahçesi projesinden dördünü tamamladıklarını, bunlardan birini bugün açtıklarını, üçünün yapımına devam ettiklerini, projelendirme çalışmalarının da sürdüğünü kaydetti.
“BANDIRMA-BURSA-OSMANELİ HIZLI TREN HATTI’NI 2025 YILINDA HİZMETE AÇMAYI PLANLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada Bursa’nın bölünmüş yol uzunluğunu 601 kilometreye çıkardıklarını bildirerek, “İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolunun önemli bir kısmı şehrimizden geçiyor. Daha önce körfezi dolanmak için aracıyla ve feribotla saatler harcayan Bursalı kardeşlerim artık dakikalar içinde karşıya geçebiliyor. Böylece Bursa’dan İstanbul’a bir saatte, İzmir’e 3,5 saatte, Eskişehir’e 2,5 saatte varılabiliyor” dedi.
Otoyol yanında Orhangazi-İznik Yolu ve İznik Çevre yolunu, Yenişehir-Bilecik-Osmaneli yolunu, Mudanya-Bursa-Gemlik yolunu, Keles-Domaniç Yolu ve Keles Çevre Yolunu tamamladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Çevre Otoyolu doğu kesimindeki onarım çalışmaları ile de Demirtaş Organize Sanayi Kavşağını bu yıl bitireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bandırma-Bursa-Osmaneli Hızlı Tren Hattı’nı 2025 yılında hizmete açmayı planlıyoruz. Fiziki gerçekleşmesi yüzde 40’ı bulan metro projemizi de inşallah yıl sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Tarım ve ormanda Bursa’ya 22 baraj, iki içme suyu tesisi, 45 sulama tesisi, dört arazi toplulaştırma, 20 taşkın koruma tesisi, 17 gölet, altı yeraltı depolama tesisi ve 12 hidroelektrik santral tesisi inşa ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 152 bin dekar arazinin sulanmasını sağlayacak altı barajın inşaatının sürdüğünü bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları sulama projeleriyle Bursa’da 561 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, Bursalı çiftçilere toplam 2,3 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini belirtti.
“İLİMİZDEKİ DOĞAL GAZ ABONE SAYISINI 1 MİLYON 30 BİNİN ÜZERİNE ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknolojide Türkiye’nin otomobili Togg’a ev sahipliği yapan Bursa’ya, sekiz yeni organize sanayi bölgesi, üç endüstri bölgesi, iki Teknokent, 129 araştırma geliştirme merkezi ve 30 tasarım merkezi kurduklarına işaret ederek şöyle konuştu: “Bursalı iş insanlarımıza, toplam 17,3 milyar lira tutarında prim desteği sağladık. Hayata geçirmekte olduğumuz Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi, şehrimizin bu alandaki marka değerini yükseltecek, istihdamı ve ihracatı arttıracaktır. Enerjide ilimizdeki doğal gaz abone sayısını 1 milyon 30 binin üzerine çıkardık. Şimdi size bir müjde vereyim. Uludağ Alan Başkanlığını kurarak ülkemizin bu önemli tabiat ve turizm merkezinin hak ettiği ihtimamla korunmasını değerlendirilmesini sağladık.”
Geçen yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanını başarıyla temsil eden Dünya Göçebe Oyunlarına ev sahipliği yapan Bursa’nın bu vesileyle ismini bir kez daha dünyaya duyurduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek tek saymaya kalksak saatlerin, günlerin yetmeyeceği eser ve hizmetlerimizi özetlemek bile epeyce vakit alıyor. İnşallah önümüzdeki dönem Bursa’mızı Türkiye Yüzyılı’nın parlayan yıldızı hâline getirecek yeni yatırımlarla, yeni eserlerle, yeni hizmetlerle sizinle birlikte olmayı sürdüreceğiz” dedi.
“Ama burada beraberce çok çalışmamız lazım” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şimdi gelin öyle bir ses verin ki Marmara’nın ta karşı kıyılarından bile duyulsun. Hazır mıyız? Bursa Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Bursa güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu sandıkta bir kez daha açmaya hazır mıyız? Bursa, dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride maşalarının heveslerini kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Bursa, Cumhuriyetimizin yeni asrını bir olarak, diri olarak, iri olarak, kardeş olarak, Türkiye olarak hep birlikte kucaklamaya hazır mıyız? Rabb’im sizlerden razı olsun.”
Alandakileri büyük bir coşkuyla Bursa’dan Türkiye’ye seslenmeye davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şöyle kaldırın bakalım elleri. Büyük bir coşkuyla, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun. Ana kademe durmak yok. Sandıklar patlayacak. Kadın kollarımız kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Gençler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Durmuyoruz değil mi? Çok çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gökdere Meydanı’ndan yapımı tamamlanan projelerin açılışlarının yapıldığı üç farklı noktaya canlı bağlantı gerçekleştirdi.
İlk önce Bursa Bölge İdare Mahkemesi Hizmet Binası önünde düzenlenen törene telekonferansla bağlanarak, eserin videosunu izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölge Adliye Mahkemesi nasıl olmuş, güzel mi? AK Parti’ye bu yakışır. Cumhur İttifakı’na bu yakışır. Bursa’mıza bu yakışır. Öyleyse şimdiden hazırlanın bakalım. Çok iyi çalışacağız. Sandıkları evelallah patlatacağız, değil mi? Merdiven altı mahkeme salonlarından işte buraya. Çünkü Türkiye’ye onlar yakışmıyordu. İşte yakışan buydu” diye konuştu.
Uludağ Üniversitesi-Görükle Metro Hattı ve Bursa Raylı Sistemleri Depo Sahası Temel Atma Töreni’ne canlı bağlantı gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de Görükle metro hattının temelini atacağız. Temel atmaya hazır mıyız? Mikserler çalışsın, mikserleri görelim ve çalıştıralım. Ya Allah bismillah. Bay Kemal yanında birileriyle metroya binmiş. Ne diyor? ‘Paris’te bile yok.’ diyor. Biz bunları çoktan geçtik. Sen Marmaray’ı gördün mü? Avrasya’yı gördün mü? Öbür tarafta şu anda Pendik’teki yaptığımız metroları gördün mü? Ümraniye’yi gördün mü?” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metro Hattı’nın açılışını yapacaklarını bildirerek şunları söyledi: “Uzunluğu ne kadar biliyor musun Bay Kemal? 34 kilometre ama bizimki öyle Paris maris falan dinlemez. Bizimki İstanbul metrosu ve bunlarla dünyaya örnek olduk, hâlâ oluyoruz ama alışacaklar. Benim milletim takdir etsin yeter. Bunlar ne yapıyor? Bunlar gidiyorlar Sancaktepe’deki açtığımız metroyla ilgili ne yazık ki o tüpleri hafriyatla dolduruyorlar. Bunların yaptığı iş bu. Yarın izleyin bizi. Yarın Kâğıthane-İstanbul Havalimanı, buranın inşallah metrosunun açılışını yapacağız.”
Son olarak Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan yatırımın açılış törenine bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu tesisimiz de gerek sahiplerine gerek yöneticilerine, ülkemize hayırlı olsun. Ya Allah bismillah” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra protokolle birlikte yapımı tamamlanan tüm projelerin resmî açılışını kurdele kesmek suretiyle gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurdele kesimi sırasında “Bursa, bugün tarihinde olduğu gibi muhteşem. Rabb’im daha nice eserlerin açılışında bir arada olmayı bizlere nasip etsin. Bursa’ya yakışan neyse onu yaptık, bundan sonra da yapacağız. İnşallah seçimlerde de sandıkları gümbür gümbür patlatacağız” ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, madenlerde de izin süreçlerini kısaltacaklarını açıkladı. Metalik bir maden sahasının üretime geçebilmesi için 13 yıl gerektiğini vurgulayan bakan Bayraktar, “Hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye
Madenciliği tüm boyutlarıyla masaya yatıran Türkiye Maden Zirvesi, sektörün bütün paydaşlarını bir araya getirdi. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye” sloganıyla düzenlenen zirvede; Madencilik Stratejisi, Madencilikte İSG ve İleri Teknoloji, Madencilikte Çevre ve Sürdürülebilirlik başlıklarında oturumlar düzenlendi.
Madenciler Gününü Kutladı
Toplantının açılış konuşmasını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar yaptı. Bakan Bayraktar, sözlerine maden emekçilerinin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutlayarak başladı.
Nihai Hedef Yüzde 5
Dünyadaki 90 civarındaki madenin 70’inin Türkiye’de bulunduğunu kaydeden Bayraktar, “Bu durum ülkemizi uluslararası arenada çok önemli bir merkez haline getiriyor. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5’lere yükseltmek.” dedi.
Net İhracat Hedefi
Bayraktar, bunun için yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerine ve bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı artırmaları gerektiğini bildirerek “Zengin kaynaklarımızı katma değerli bir şekilde işleyerek ekonomimize kazandıracak ve Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz.” diye konuştu.
Nijer’de Altın Üretimi
Ham madde arz güvenliği kapsamında Asya’dan Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda da faaliyet yürüttüklerine işaret eden Bayraktar, “Nijer’de arama çalışmaları yaptığımız altın sahalarından birinde MTA IC ile 2025 yılında ilk üretime başlamayı planlıyoruz.” dedi.
Borda Yeni Tesis
Bayraktar, bor madeninde dünya rezervinin yüzde 73’ünün Türkiye’de bulunduğunu belirterek
“Bor madenini sadece ham madde olarak değil katma değerli hale getirerek ara ürün ve uç ürün olarak satmak en büyük hedefimiz. Çelik üretimi ve neodiyum mıknatıs başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan Bandırma’da yapımına başladığımız 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni önümüzdeki günlerde açacağız.” dedi.
Kritik Hammaddeler Raporu
Nadir Toprak Elementleri’nin (NTE) enerjiyi, sanayiyi, üretimi dolayısıyla ekonomiyi geliştirecek en stratejik alanlardan biri olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Türkiye Kritik ve Stratejik Hammaddeler raporunu hazırladık. Kritik mineraller konusunda ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve arz güvenliği stratejimizi ortaya koyacak bu raporu sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağız.” diye konuştu.
Ulusal Güvenliğin Ayrılmaz Parçası
Bayraktar, Türkiye’nin bulunduğu bölgenin farklı kriz ve sınamalarla karşı karşıya olduğunun altını çizerek “Bu durum madenlerin mümkün mertebe yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini ortaya koyuyor. Onun için biz enerjide olduğu gibi madenlerde de bağımsızlığı ülkemizin bağımsızlığından ayrı düşünmüyor bu meseleyi ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.” dedi.
13 Yıl Gerekiyor
Yatırımcıların karşılaştıkları en önemli zorlukların başında izin süreçlerinin uzunluğunun geldiğine değinen Bayraktar, “Bugün baktığımızda bir metalik maden sahası için 7 yıl arama, 3 yıl kurum izinleri ve 3 yıl da üretime hazırlık süreci var. Yani bir maden sahasının üretime geçebilmesi için en az 13 yıl gerekiyor. Gerekirse yasal düzenleme yaparak; hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak, yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle, cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Zihniyet Dönüşümü
Bayraktar, kamu özel sektör olarak yeni dönemde bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu da dile getirerek “Madencilerimizin sorumlu sürdürülebilir madencilik anlayışı içerisinde iyi örnekleri arttırarak sosyal sorumluluk projeleri ve yakın iletişimle yerelde vatandaşlarımızla kuracakları ilişki sektörümüzü başka bir seviyeye getirecektir.” dedi.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz da yaptığı konuşmada sektörü ileri taşıyabilmek için bazı konularda destek beklediklerini kaydederek “Yatırım ortamının iyileştirilmesi, yeni projelerin önünü açacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi ve sektörümüze yönelik öngörülebilir politikaların hayata geçirilmesi, yalnızca yerli yatırımcıları değil, yabancı sermayeyi de ülkemize çekecektir.” diye konuştu.
Hızlı Ruhsatlandırma
Daha hızlı, şeffaf ve etkin bir ruhsatlandırma sisteminin, madenciliğin büyümesine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Yılmaz, “Maden arama faaliyetlerinin desteklenmesi ve teşvik edilmesi konusuna da özel önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito’nun eşi Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti.
Lider eşleri önce İstanbul’un fethedilişinin 571. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet’i anmak için açılan “Fatih Sultan Mehmet” sergisini gezdi.
Burada Fatih Sultan Mehmet’in Çocukluk Dönemi, Padişahlık Dönemleri, İlim Hayatı ve O Dönemde Yaşayan Âlimler, İstanbul’un Fethi ve Askerî Hayatı, Siyasi Hayatı ile Fatih Döneminde Mutfak, Şair Fatih: Avni, Vakıf Eserleri ve Ölümü bölümleri hakkında bilgi alan Akishino sergide sunulan Fatih Sultan Mehmet’in kaftan, kılıç, zırh gömlek gibi kişisel eşyaları ve o dönemin tarihine ışık tutacak çok sayıda esere hayranlığını dile getirdi.
Emine Erdoğan ve Akishino, sergi ziyaretinin ardından, Cihannüma Salonu’na geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Lider eşleri, daha sonra, 600 Japonca eserin bulunduğu Japon Kitaplığı bölümüne geçtiler.
Emine Erdoğan, burada bulunan kitapları inceleyen konuğuna, Mevlana’nın “Mesnevi” eserinin Japonca baskısını ve serginin içeriğini de anlatan “Fatih Sultan Mehmet” kataloğu ile İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye” kitabını hediye etti.
ÇOCUKLARDAN KÜRESEL ISINMA SUNUMU
Daha sonra Nasreddin Hoca Kütüphanesi’ne geçen Emine Erdoğan ve Akishino’yu çocuklar sevgiyle karşıladı. Burada çocukların yaptığı resimleri inceleyen lider eşlerine, bir anaokulu çocuğu kendi yaptığı üzerinde lale motifi olan tabağı hediye etti.
Anaokulu çağındaki bir başka çocuk ise Emine Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensesi Akishino’ya küresel ısınma ile ilgili bir sunum yaptı.
“TEMENNİMİZ İŞ BİRLİĞİNİN DAHA DA İLERİYE TAŞINMASI”
Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile gerçekleştirdikleri programa ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında ülkemizi ziyaret eden Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum.
Ülkemizin kültür hazinesine ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ve Japonya kitaplığı bölümünü ziyaret ettik. Farklı medeniyetlerin birikimlerini aynı çatı altında buluşturan kütüphanemizde muhafaza edilen özel ve nadir eserleri tanıtma fırsatı bulduk.
Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni gezerek tarihimizin büyük liderlerinden birinin vizyonunu, sanata ve bilgiye olan bağlılığını yakından inceledik. Japonya Kitaplığı, iki ülkenin ortak mirasına ışık tutan ve dostluk bağlarını güçlendiren bir sembol niteliğinde. Temennimiz bu anlamlı ziyaretin ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da ileriye taşımasıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. Bir yandan toplumun temeli olan, aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın, bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Ülkenin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada kabul görmüş bu günün engellilerin sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına, engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımların atılmasına vesile teşkil ettiğini belirtti.
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN GÜNDEMİNE SAHİP ÇIKMAMIZ, BU YÖNDE ATILAN ADIMLARA İŞTİRAK ETMEMİZ GEREKİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin sorunlarının çözümü noktasında en önemli hususun bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemek olduğunu ifade etti.
Engellilerle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilir, mesuliyet duygusu ne kadar yaygınlaştırabilirse bu süreçte o kadar fazla yol alınabileceğine, o derece başarılı olunabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan siyaset, sivil toplum ve hükûmet olarak sosyal aktivitelerle, kültürel projelerle, toplumsal bilinci artıran kampanyalarla hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız, bu yönde atılan adımlara iştirak etmemiz, samimi destek vermemiz gerekiyor. 22 yıldır Türkiye’de değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan AK Parti, toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek için öncü, örnek ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya devam ediyor. Partimizin düzenlediği bu programın da engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırma ve toplumla bütünleşmelerini sağlama çabalarımıza katkı sunacağına inanıyorum. Bu anlamlı programı tertipleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığımıza teşekkür ediyor, Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum.”
“UZAK COĞRAFYALARA İYİLİĞİ, MERHAMETİ VE ŞEFKATİ TAŞIDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyulan medeniyet çınarının köklerinin yüzlerce yıl ötesine uzandığını ifade etti.
Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan medeniyet çınarıyla farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkat ve merhameti taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘İnsan insanın kurdudur’ yerine, ‘İnsan insanın yurdudur’ dedik ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye’ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil tam aksine güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de buna yurt dışı ziyaretlerimizde defalarca şahitlik ettik. Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir. Kalplerin kilidini açmak iyiliğe giden yolu bulmak ve tertemiz bir mazinin taşıyıcısı olmak, inanın ki her millete nasip olacak bir onur değildir. Türkiye adına, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi adına, Türkiye Yüzyılı’nın inşası adına çok büyük bir kazanımdır, önemli bir referanstır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın engelli konusuna yaklaşımını hatırlatarak, Selçuklu döneminde sultanların Darüşşifa kurumlarıyla, Ahi Teşkilatı’nın orta sandıklarıyla, vakıfların Hankah ve şifahanelerle engellilerin ve hastaların daima yanında olduğunu dile getirdi.
Engellilerin askerî ve idari görevlere getirildiklerine, titizlikle himaye edildiklerine, sosyal hayata katılımlarının teşvik edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı’da, engellilere dönük hizmet ve faaliyetler devletin siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Padişah müşavirliği dahil engellilerin Osmanlı Devleti’nin farklı kademelerinde büyük vazifeler üstlendiği çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir. Hırka-i Saadet Dairesi’nde görev alan Darul-Huffaz gibi kurumlarda yetişip hafızlık yapan, farklı din hizmetlerinde bulunan nice engellinin hayatın her alanında güçlü bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Ecdat, vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, bimarhaneleriyle engellilerin topluma kazandırılmasına müthiş bir hassasiyet göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle özellikle hedef aldığı Sultan 2. Abdülhamit Han’ın, 1889’da açtırdığı bir mekteple işitme ve konuşma engelli kişilerin çağın üzerinde bir eğitim almalarını sağladığını söyledi.
Bu okulun öğrencilerinin, at arabalarının ve diğer araçların kendilerini fark etmeleri için kırmızı renkli bir kıyafet giydiklerini, Sultan Abdülhamit Han’ın bu öğrencilere özel bir ihtimam gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir gün dönemin Maarif Vekaleti bu talebeler için bir talimatname hazırlamış ve mahallî idarelere göndermiştir. Bu talimatnamede kırmızı renkli elbise giyen öğrencilere dikkat etmeyen tüm arabacıların amirleri tarafından uyarılmaları, gerekirse cezai işleme tabi tutulmaları emredilmiştir. Yine o günlerde işitme ve görme engelliler okulu talebeleri Abdülhamid Han’a bir mektup yazarak kendilerine yönelik hizmetlerinden ötürü Sultan’a şükranlarını ifade etmişlerdir. İşte biz böyle bir geçmişten, böyle bir devlet geleneğinden, hamdolsun böyle erdemli ve kapsamlı bir sosyal politika tecrübesinden geliyoruz. Bundan da iftihar etmemiz, gururlanmamız gerekiyor. Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp, geçmişi reddetmek yerine, tarihimizi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz.”
Ecdattan miras kalan ne kadar değer ve ne kadar uygulama varsa hepsini muhafaza etmenin, daha ileri seviyelere taşımanın çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal adaleti güçlendirmeyi, eşitsizliği gidermeyi hedefleyen, kuşatıcı insan odaklı yaklaşımların gerisinde işte bu tasavvurun bulunduğunu söyledi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN KİMSE DIŞLANAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz her zaman şunu savunduk. Bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. İnanç, mezhep, meşrep ayırmaksızın milletimizin tüm fertleri, devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. Tek parti faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi makbul olan ve olmayan vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. Sırf inancından, başörtüsünden, sakalından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı o kara günler artık geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi sebeple olursa olsun kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez, sosyal, siyasal ve iktisadi noktada kesinlikle geri görülemez. Bunların en başında da engelli vatandaşlarımız yer almaktadır. Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve 21. yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefine giden yolda engellilerimizle kol kolayız, omuz omuzayız. Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den beri aile ve sosyal hizmetler sahasının bu konuda titizlikle eğildikleri alanların başında geldiğini, bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştıklarını, diğer yandan yaşlıların bakıma muhtaç ve engellilerin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladıklarını anlattı.
Engellilere dönük hizmetleri, lütfeden, bahşeden, üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’te çıkardıkları ve temel politikayı ortaya koydukları Engelliler Hakkında Kanun’un, bunun en açık göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.
“WEB SİTELERİ VE MOBİL UYGULAMALARIN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ GENELGESİNİ YAKINDA YAYINLAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2008’de Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi (EHS) imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendilerine rehber edindiklerini vurguladı.
Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların, toplu ulaşım araçları ile bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hâle getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500’ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına, erişilebilirlik belgesi verdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılını “Erişilebilirlik Yılı” ilan ederek bu alandaki çalışmalara daha da hız kazandırdıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil, teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”
“ENGELLİ ÖĞRENCİLERİMİZ, EV, OKUL ARASI ULAŞIMLARINI HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN YAPABİLİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşitme engelli kardeşlerimizin, tüm işaret dili tercümesinden yararlanabilecekleri engelsiz iletişim merkezimizi 2022 yılında kurduk. 2013 yılında hayata geçirdiğimiz ücretsiz seyahat uygulamasına devam ediyoruz. Bu çerçevede engelli bireyler ve refakatçileri için belediyeciler aracılığı ile yaptığımız gelir desteği ödemelerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar liralık ücretsiz seyahat gelir desteği ödemesi gerçekleştirdik. Engelli öğrencilerimiz, ev, okul arası ulaşımlarını hiçbir ücret ödemeden yapabiliyorlar.”
Erişilebilirlik bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması adına 2011’den beri bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 28 bini aşkın kamu personelinin erişilebilirlik eğitimlerine katıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin çalışmak ve üretmek için istekli ve azimli olduğuna yıllardır bizzat şahitlik ettiğini vurgulayarak, “İş yerlerine engelli personel çalıştırma zorunluluğu getiren kota sistemini devreye aldık. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ile kamuda engelli memur atamalarının önünü yine biz açtık. Böylece son yıllarda kamudaki engelli memur sayısında önemli artış sağladık. 2002 yılında 5 bin 772 olan engelli memur sayımız şu an 71 bine yaklaşmış durumda” diye konuştu.
Kamuda çalışan engelli memurların verimliliğinin artırılmasına büyük önem verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin özel sektörde istihdam edilmelerini de güçlü şekilde desteklediklerini vurguladı.
Bu kişilerin becerilerinin dikkate alınarak istihdam edilmeleri için iş koçluğu uygulamasını 2014’te başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu uygulamayı iş ve meslek danışmanlığı sistemi olarak yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. İş bulmakta zorlanan zihinsel engelli vatandaşlarımızı ücret desteği, vergi indirimleri ve çeşitli muafiyetler sağladığımız korumalı iş yerlerinde istihdam ediyoruz. Hâlihazırda bu yardımdan 17 korumalı iş yerinde 333 engelli kardeşimiz çalışmaya, üretmeye devam ediyor” dedi.
“2002’DE 21 OLAN ENGELLİ BAKIM MERKEZLERİMİZİN SAYISINI 106’YA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken teşhis ve müdahalenin birçok alanda olduğu gibi engellilikle mücadelede de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “0-8 yaş aralığındaki özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri etkili bir şekilde alabilmeleri için aile temelli, ulusal erken müdahale sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda 2 ilde uygulanan otizmli bireylerin ailelerine yönelik Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı’nı da yakın zamanda 16 ile daha taşıyacaklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerinden kopmadan bağımsız bir biçimde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Bunun için Evde Bakım Yardımı, Gündüzlü Bakım Hizmetleri ve Umut Evleri gibi toplum temelli bakım hizmetlerini önceliyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2007 yılında yaklaşık 29 bin vatandaşımız evde bakım yardımı alıyordu. Hâlihazırda bu yardımdan yaklaşık 547 bin vatandaşımız yararlanıyor. Engellilerimizin kültürel ve sportif faaliyetlere katılabildiği gündüz bakım evlerimizin sayısını 137’ye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanındaki 145 Umut Evi’nde engelli vatandaşlarımıza ev ortamında hizmet sunmaya devam ediyoruz. 2002 yılında 21 olan engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık. Bu merkezlerdeki 6 bin 832 vatandaşımızın her türlü ihtiyacı ücretsiz karşılanıyor. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla farklı şehirlerdeki 317 özel bakım merkezinde hizmet alan 30 bin 165 engelli vatandaşımızın yüzde 94’ünün bakım maliyetlerini devlet olarak biz karşılıyoruz.”
“ENGELSİZ BİR TÜRKİYE İSTİYORSAK TÜM KURUMLARIMIZIN UYUM VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE BUNA KATKI SAĞLAMASI ŞARTTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, otizm alanında ihtisaslaşmış, gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinin de yaygınlaştırılmasının önceliklerinin arasında yer aldığını belirtti.
Otizm spektrum bozukluğu olan bireylere İkinci Ulusal Eylem Planı’nın uygulanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli kardeşlerimizin hiçbir zorlukla karşılaşmadan hayatın her alanında güçlü şekilde var olabildiği bir ülke Türkiye Yüzyılı’nda ulaşmak istediğimiz hedeflerden biridir. Türkiye Yüzyılı sadece barışın, huzurun, kardeşliğin değil, engellilerin de yüzyılı olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi’ni 3 yıl önce yine Dünya Engelliler Günü’nde ilan ettiklerini, vizyon belgesinin 3 yıllık uygulama aracı olan Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nın ilk 2 yılının geride kaldığını söyledi.
Eylem planının hedeflerine tam anlamıyla ulaşabilmesi için herkesin daha gayretli, hevesli ve özverili çalışması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumlarımızın uyum ve iş birliği içinde buna katkı sağlaması şarttır. Bu noktada sorumluluk üstlenen tüm birimlerimizin gereken özeni, titizliği, hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak durumundayım. Gerçek manada engellilik hâli, azmini ve idealini kaybetmişler içindir. Azmini ve idealini kaybetmemiş olanlar için engel yoktur. Azim varsa, hedef varsa, inanç varsa, ülkü varsa başarı vardır, zafer vardır, galibiyet vardır, hedeflere ulaşmak vardır. Bir başka engellilik hâli de zihinlerde ve yüreklerde olandır. Yani asıl engellilik kendine engel olmaktır. Kendini sınırlamak, hayatın içerisinden geri çekmektir. Davası, hedefi, gayesi ve azmi olan parmağıyla mermeri deler, tırnağıyla kale surlarında gedik açar.”
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZLE EL ELE, GÖNÜL GÖNLE VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spordan siyasete, iş dünyasından hayatın diğer alanlarına kadar engelli kardeşlerimizin hepimizi gururlandıran, hepimize umut ve ilham veren başarılarının gerisinde zihinlerdeki engelleri yıkmaları vardır. Engelli kardeşlerimizle el ele, gönül gönle verdik. Hamdolsun bugün 22 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik ama önümüzde daha gitmemiz gereken çok ciddi mesafe olduğunun da farkındayız. Engelli kardeşlerimizin hayatın her safhasında daha fazla görünür olmaları, daha fazla yer almaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta mahallî idareler olmak üzere kamu yahut özel her kurum ve kuruluşun engellilerin hayatına olumlu manada dokunmak noktasında elini taşın altına koymasını özellikle beklediğimizi burada vurgulamak istiyorum” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik ederek, erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumları ve temsilcileri kutladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.