Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da depremzedelerle bir araya geldiği iftar programında yaptığı konuşmada, “Diyarbakır, son 40 yılda hiç olmadığı kadar huzur ve emniyet içindedir. Hiç endişe etmeyin, nasıl bugünün Diyarbakır’ı dünkünden daha iyi ise daha güvenli ise yarının Diyarbakır’ı da bugünkünden daha müreffeh olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da düzenlenen iftar programında depremzedelerle bir araya geldi.
Programda yaptığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların ramazan ayını, gelecek Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Son üç yıldır, koronavirüs salgını, ardından 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi sebebiyle ramazan ayını biraz buruk geçirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağzı süt kokan masum bebekleri, yüreği kıpır kıpır atan çocukları, hayatının henüz baharındaki gençleri, ayaklarının altına cennetin serildiği müjdelenen anneleri, evlatlarına helal rızık peşinde koşan fedakâr babaları, torunlarının neşesiyle huzur bulan elleri öpülesi nineleri, dedeleri, vatana, millete hayırlı nesiller yetiştiren öğretmenleri, güvenliğin temini için gece gündüz çalışan polisleri, askerleri, işçisinden esnafına, iş adamından sağlıkçısına, çiftçisinden ev hanımına, sporcusundan siyasetçisine 50 bin canı toprağa vermenin acısını yaşadıklarını belirtti.
Depremde ebediyete irtihal eden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, inanç gereği depremlerde, sellerde, yangınlarda insan iradesini aşan afetlerde vefat edenlerin hükmen şehit sayıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlerin şehitlerle haşrolacağını, Allah’ın onlara en büyük mükâfatını ebedi âlemde vereceğine yürekten inandıklarını vurguladı.
Üst üste yaşadıkları deprem felaketinin büyüklüğünü tarife, kelimelerin yetersiz kaldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bilim insanları, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 gücündeki depremleri asrın doğal afeti olarak tanımlıyor. O geceyi bizzat yaşayanlar, depremlerden sonra bölgeye intikal edenler, asrın afeti ifadesinin ne kadar doğru bir tespit olduğunu kabul ediyor. Bilhassa, bazı yerleşim yerlerindeki vatandaşlarımız yaşadıklarını kıyamet benzetmesiyle ifade ediyor. Depremler dolayısıyla bölge genelinde son güncellemelere göre toplam 872 bin bağımsız kısımdan oluşan 311 bin bina kullanılamaz hâle geldi.”
“MİLLETİMİZ, NASIL BİR FEDAKÂRLIKLA ÇALIŞTIĞIMIZI GAYET İYİ BİLİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremden hemen sonra tüm illerimize yaptığımız ziyaretlerde bu gerçeği yerinde tespit ettik, yıkımın büyüklüğünü bizzat gözlerimizle gördük. Aynı şekilde milletimizin tüm imkânlarıyla, devletimizin tüm kurumlarıyla ilk andan itibaren deprem bölgesine koştuğuna da şahit olduk. Şüphesiz, böylesine büyük yıkıma yol açan bir afetle mücadele sırasında, insan iradesini de aşan bazı hususlar çıkabilmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek çetin kış şartlarının gerekse depremin 11 ili birden etkilemesinin, çalışmaları zorlaştırdığının bir gerçek olduğunu ama devletin tüm imkânlarını deprem bölgesi için seferber ettiğinin de inkârı mümkün olmayan bir başka hakikat olduğunu dile getirdi.
Başta Diyarbakır olmak üzere depremin vurduğu iller ve depremzedelerin bunun en yakın şahidi olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Deprem turisti misali, burada birkaç gün arzıendam ettikten sonra sırra kadem basanların hezeyanlarını özellikle dikkate almıyoruz. Bir derde derman olmak, bir mağdurun elinden tutmak, hayırlı bir iş yapmak yerine iftira atanları kendi hırslarıyla baş başa bırakıyoruz. Milletimiz, bizim nasıl bir fedakârlıkla çalıştığımızı gayet iyi biliyor. Milletimiz, aynı şekilde deprem yıkıntıları üzerinde siyaset yapanları, siyasi rant elde etme peşinde koşanları da çok iyi biliyor. Bunlar daha önceki tüm afetlerde yaptıkları gibi geldiler, konuştular, enkaz önünde poz verdiler, daha sonra da deprem bölgesini gündemlerinden tamamen çıkardılar. Kendi yönetimleri altındaki şehirlerde deprem yaşandığında bile bunlar, mağduriyetleri giderecek hiçbir adım atmadılar. Dikkat ederseniz, şimdi de aynı umursamaz tavrı sergiliyorlar. Asla yapmadıkları, hiçbir zaman da yapamayacakları afaki vaatlerle depremzede kardeşlerimizin umutlarıyla oynuyorlar. Biz ise nasıl daha önceki sel, deprem, yangın afetlerinde millete verdiğimiz tüm sözleri tuttuysak burada da canla başla çalışıyoruz.”
“SİZLERİ YENİ YUVALARINIZA KAVUŞTURACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’ın yaralarını sarmak için tüm kurumlarla, belediyelerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, hayırseverlerle ihtiyaçları gidermenin mücadelesini verdiklerini ifade etti.
Ramazanın ilk haftasında birçok ili ziyaret ettiklerini, depremzedelerle oruçlarını açtıklarını, deprem mağdurlarına yalnız ve asla sahipsiz olmadıklarını hissettirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Son olarak, dün Malatya’da, bugün de Diyarbakır’da deprem konutlarımızın temel atmalarını gerçekleştirdik. İnşallah burada da toplam 16 bin 500 konut ve 2 bin 360 köy evi inşa edeceğiz. Diyarbakır’da toplamda 18 bin 860 konut ve köy evi yaparak sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız. Depremin tüm izlerini silinceye, hayat şehrimizde tamamen normale dönünceye kadar şehrimizden ayrılmayacağız.”
“ÜLKEMİZDE 20 YILDA SESSİZ BİR DEVRİME İMZA ATTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri andan beri hep vatandaşlar için çalıştıklarını, 85 milyonun tamamının ebedî ve ezelî kardeşliğini güçlendirecek sayısız adım attıklarını belirtti.
Demokrasiden hak ve özgürlüklere, güvenlikten kamu hizmetlerine kadar her alanda ihmalleri gidermenin, geçmiş hatalarını tek tek düzeltmenin gayretinde olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz bize güvendiniz. Siz bize inandınız. En zor zamanlarımızda duanızla desteğinizle hep yanımızda durdunuz. Biz de sizlere aşkla hizmet ettik. Sizlerin hizmetkârı olmayı en büyük şeref payesi olarak gördük. Tehdit edilsek de baskılara maruz kalsak da Diyarbakır’ın hakkını, hukukunu korumaktan asla vazgeçmedik. Kandan, gözyaşından, güvensizlik ortamından beslenen tüm insanlık düşmanlarına, bütün bunlara rağmen ülkemizde 20 yılda sessiz bir devrime imza attık” diye konuştu.
Batıda hangi hizmetler varsa, batıdaki vatandaşlar hangi standartlarda yaşıyorsa aynı iklimi Diyarbakır’da da tesis ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu iklimin zedelenmesine kesinlikle müsamaha göstermeyeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bölgemizden terörün karanlık gölgesi kalktıkça hamdolsun şehirlerimiz huzur buluyor, rahata eriyor, yatırımla hizmetle istihdamla topyekûn bir kalkınma hamlesiyle tanışıyor. Benim Diyarbakırlı kardeşlerim artık bu şehrin güzelliklerini doya doya yaşıyor, daha fazla teneffüs ediyor. Çocuklarımız sokaklarda özgürce koşturuyor, oyun oynuyor. Gençlerimiz geleceklerine çok daha güvenle bakıyor. Diyarbakır, son 40 yılda hiç olmadığı kadar huzur ve emniyet içindedir. Hiç endişe etmeyin, nasıl bugünün Diyarbakır’ı dünkünden daha iyi ise daha güvenli ise yarının Diyarbakır’ı da bugünkünden daha müreffeh olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset ve toplum mühendislikleriyle ülkemizi yeniden 80’lerin ve 90’ların istikrarsızlık iklimine sürükleme girişimlerine, böyle bir sonuca varamayacaklardır. Bunun teminatı bu kardeşinizle birlikte AK Parti’dir, Cumhur İttifakı’dır. Bunun teminatı son 20 yıldır hayata geçirdiğimiz reformlardır. Bunun teminatı terör örgütleriyle destekçileriyle ve sırtlarını dayadıkları emperyalist güçlerle mücadeledeki kararlılığımızdır. Kürt kardeşlerimizi iki Kürt düşmanı, demokrasi düşmanı yapının; CHP ve HDP zihniyetinin insafına asla bırakmayacağız. Türkiye’nin 20 yılda elde ettiği hiçbir demokratik kazanımlarından geriye gidişe de müsaade etmeyeceğiz.”
Tüm vatandaşlarla birlikte Diyarbakırlıların da özgürlük alanlarını genişleten adımlar atmayı sürdüreceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ın, bunun bir kez daha teyit edildiği bir gün olacağının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, “Sizlerden 14 Mayıs’ta geleceğinize sahip çıkmanızı bekliyorum. Sizlerden birliğimiz, dirliğimiz ve istikbalimiz üzerine yapılan kirli ve sinsi hesapları bozmanızı istiyorum. Gelin 14 Mayıs’ı, Türkiye Yüzyılı’nın dönüm noktası yapalım diyorum. Gelin Cumhuriyetimizin ikinci asrını beraber inşa edelim diyorum. Diyarbakır’ın, 14 Mayıs’ta bu samimi çağırımıza çok güçlü bir destek vereceğine yürekten inanıyorum” sözleriyle tamamladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ile Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde akşam yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışından gelen misafir çocuklara Türkiye’de bulunmaları ve sevinçlere ortak oldukları için teşekkür etti.
Program öncesi İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde depremlerin meydana geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kısa bir süre önce İstanbul’da ve Marmara Bölgemizde 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz. AFAD ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin tüm birimleri şu an teyakkuz halinde. Arama-tarama çalışmalarımız hassasiyetle devam ediyor. Biz de süreci çok yakından takip ediyoruz. Buraya gelmeden önce bakan arkadaşlarımızın yanı sıra AFAD Başkanımız ve İstanbul Valimizden en güncel bilgileri aldım. Elhamdülillah, şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten, afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin diyorum.”
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm çocukların 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bayramı sizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizi, şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
TRT’nin bir yandan sorumlu yayın ve habercilik anlayışıyla başarılarına her gün yenisini eklerken, diğer yandan böylesine güzel ve anlamlı etkinliklerle kalpleri buluşturmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1979’dan bu yana her sene düzenlenen uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, TRT’mizin yüz akı işlerinden bir diğerini teşkil ediyor” dedi.
“KARDEŞLİĞİ NE KADAR YÜCELTİRSENİZ, DÜNYAMIZ O DERECE YAŞANILIR HÂLE GELECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 120 farklı ülkeden 130 binden fazla çocuğun Türkiye’deki bu etkinliklerde misafir edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Şenliklerin 47’ncisini ‘Hayat çocuklar gülünce güzel’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. 30 ülkeden 600 gül yüzlü evladımızı külliyemizde ağırlayarak onların coşkusuna, mutluluğuna, enerjisine biz de ortak oluyoruz. Bugün burada yaşadığınız sevincin hiç azalmamasını, hayatınız boyunca yüzünüzden tebessümlerin asla eksik olmamasını temenni ediyorum. İnançlarımız, dillerimiz ve kültürlerimiz farklı olsa da hepimiz büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Hepimiz Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın çocuklarıyız. Siz çocuklar, kardeşliği ne kadar yüceltirseniz, unutmayınız dünyamız o derece yaşanılır hâle gelecektir.
Kalplerinizdeki sevgiyle, yüreklerinizdeki umutla, birbirinize duyduğunuz o tertemiz güvenle barışı ve huzuru sizler tesis edeceksiniz. Kötülere ve kötülüklere rağmen bu dünyayı sizler güzelleştireceksiniz. Kısacası bizim uğruna bedeller ödeyerek çetin mücadeleler neticesinde belli bir aşamaya getirdiğimiz hayallerin geri kalanını gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Sizlere güveniyoruz, sizlere inanıyoruz. Hayat yolculuğunuzda hepinize şimdiden başarılar diliyor, her birinizi o ışık saçan gözlerinizden öpüyorum.”
Organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen TRT ailesine de teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklardan aileleri ve arkadaşlarına Türkiye’den kucak dolusu selam götürmelerini istedi.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.