Connect with us

Dünya

“Bize güvenen, bize inanan milyonların umutlarını boşa çıkarmayacağız”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “İnşallah son 21 yıldır olduğu gibi önümüzdeki 5 yıl süresince, üstlendiğimiz bu görevi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Bize güvenen, bize inanan milyonların umutlarını boşa çıkarmayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.

Son olarak 14 Mayıs seçimlerinin ardından video konferansla bir araya geldiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27. dönem milletvekillerinin, 28. dönem milletvekili adaylarının da hazır bulunduğu bu toplantıda, hem seçimlerin değerlendirmesini yaptıklarını hem de atacakları adımları kararlaştırdıklarını dile getirdi.

14 Mayıs’ta toplam 323 milletvekiliyle Cumhur İttifakı’nı sandıktan açık ara birinci çıkaran milletin, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda, ilk tura göre çok daha büyük bir farkla kendisine teveccüh gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aziz milletimizin takdiriyle yüzde 52,18 oy oranıyla Türkiye’yi yönetme vazifesini, hamdolsun gelecek beş sene boyunca deruhte ettik. Türkiye, bu seçim sonuçlarıyla istikrara, demokrasiye, güvene, özgürlüğe, kalkınmaya ne kadar değer verdiğini bir kez daha ortaya koydu. Seçimlerin sadece partimiz için değil, Türkiye için, demokrasimiz için çok aydınlık, çok güzel neticelere vesile olacağına inanıyorum. İnşallah son 21 yıldır olduğu gibi önümüzdeki beş yıl süresince, üstlendiğimiz bu görevi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Bize güvenen, bize inanan milyonların umutlarını boşa çıkarmayacağız. Buradan bir kez daha şahsımızdan, partimizden ve ittifakımızdan güçlü desteğini esirgemeyen tüm vatandaşlarıma kalpten teşekkür ediyorum. Bilhassa her iki seçimde de oylarıyla yanımızda duran yaklaşık 28 milyon kardeşimin her birine şükranlarımı sunuyorum.”

“BAYBURT YÜZDE 82,45 İLE BİRİNCİLİĞİ YİNE KİMSEYE KAPTIRMADI”

Seçim döneminde rekor kıracak illeri ziyaret etme sözü verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayburt yüzde 82,45 ile birinciliği yine kimseye kaptırmadı. Gümüşhane yüzde 78,54 oy oranıyla ikinci oldu. Ziyaretlerimize bu hafta sonu ‘Bismillah’ diyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi günü önce Bayburt’un misafiri olacaklarını ardından da Gümüşhane’ye geçeceklerini dile getirerek, “Hem kendilerine destekleri için teşekkürlerimizi iletecek, hem de yapımı tamamlanan projelerimizin toplu açılış törenini gerçekleştireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bu illere değil, tüm Türkiye’ye olan minnet borçlarını daha fazla eser üreterek, daha çok hizmet ederek, ülkeyi her alanda ileriye götürerek ödeyeceklerini vurguladı.

“MUHALEFETİN YALAN RÜZGÂRI HİÇ DİNMEDİ”

Seçimlerle ilgili bir gerçeğin de altını çizmek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, gelecekteki sonuçları itibarıyla çok kritik bir seçim yaşadığını, ülke aleyhine yürütülen kampanyaların zirveye tırmandığı bir seçim döneminin geride bırakıldığını kaydetti.

Masanın görünür görünmez ortaklarıyla birlikte küresel şer şebekeleriyle, envaiçeşit terör örgütüyle, tetikçi basın yayın kuruluşlarıyla, milletin birlik ve beraberliğine kasteden provokatörlerle de mücadele ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: “Muhalefetin yalan rüzgârı hiç dinmedi. Partimizle ilgili iftiraların arkası hiç kesilmedi. Seçmen iradesini maniple etme çabaları hiç durmadı. Siyaset mühendisleri bir an olsun sahneyi terk etmedi. Farklı seslere tahammülsüzlük had safhaya çıkarken, itibar suikastleriyle siyasetçiler hedef alındı, yıpratıldı, linç edildi. Kaset kumpaslarıyla, bel altı yöntemlerle rakipler minder dışına itildi. 30 yılda edilmeyen hakaretin üç güne sığdırıldığı utanç verici günler gördük. Siyasi tarihimize kara leke olarak geçecek pek çok örnekle karşılaştık. Seçimi kazanmak uğruna her şeyi yaptılar, siyasi mücadelenin hudutlarını belirleyen ne kadar ahlaki çizgi varsa hepsini çiğnediler. Milletimizin desteğiyle 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece iki hafta arayla iki seçim kazanma başarısı göstermedik, aynı zamanda Türk demokrasisinin namusunu ve şerefini de biz kurtardık.”

“17 SEÇİM ZAFERİNE İMZA ATMANIN HAKLI GURURUNU YAŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandıklara giderek iradesine sahip çıkan her bir vatandaşı, demokrasi kahramanları olarak gördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti: “Biz de AK Parti olarak, son 21 yılda 17 seçim zaferine imza atmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Elbette bu, kırılması zor bir rekordur. Bu, dünyada başka hiçbir siyasi harekete ve ittifaka henüz nasip olmayan muhteşem bir zaferdir. Bu, tarihe altın harflerle yazılacak, nesiller boyunca gıptayla hatırlanacak, siyaset literatürüne geçecek eşsiz bir başarıdır. Bu rekorun, zaferin ve başarının sahibi önce Rabbimiz, sonra da basiret ve ferasetiyle tüm oyunları bozan aziz milletimizdir. Umutlarını ülkemize bağlamış yüz milyonların dualarıyla elde ettiğimiz seçim zaferimizin, tekrar hayırlı mübarek olmasını diliyorum. Sizleri, bütün teşkilatlarımızı, kadın ve gençlik kollarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum. Gerilime prim vermediğiniz için, ayrımcılık yapmadığınız için, fitne siyaseti karşısında kardeşlik siyasetini yücelttiğiniz için her birinizi kutluyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin uzun yıllar boyunca konuşulmaya, tartışılmaya, üniversitelerde ders diye okutulmaya devam edeceğini söyledi.

Akademisyenler, tarihçiler, gazeteciler başta olmak üzere herkesin, kendi penceresinden seçimleri enine boyuna değerlendireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet olarak, nasıl büyük bir badire atlattığımız, nasıl büyük bir uçurumun kenarından döndüğümüz zamanla çok daha iyi anlaşılacaktır. Seçim sonuçlarının ilk ve en büyük muhatabı siyasetçilerdir” ifadelerini kullandı.

“SEÇİM SONUÇLARINI, PARTİMİZ İÇİN BİR MUHASEBE VE MURAKABE VESİLESİ HÂLİNE GETİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi partiler açısından her seçimin aynı zamanda bir imtihan olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: “Alınan not kadar, nerede hata yaptığını görmek de sınavın bir parçasıdır. Siyasi partilerin istikbali için seçimlerin bu yönü çok daha mühimdir. Geleceğe dair hedefi olan her siyasi parti, sandık sonuçlarını muhakkak çok iyi okur, analiz eder, sandıkta seçmenin verdiği mesajları anlamaya özen gösterir. Bunları yapmayan ise siyaset sahnesinden silinip gider. Çok partili siyasi hayatımızda bunun nice örneği vardır. Arkasında büyük bir halk desteğiyle kurulan, hatta iktidara gelen ama bugün ismini dahi hatırlamadığımız birçok parti bulunuyor. AK Parti olarak şu ana kadar girdiğimiz tüm seçimlere hep bu zaviyeden baktık. Seçim sonuçlarını, partimiz için bir muhasebe ve murakabe vesilesi hâline getirdik. Rakiplerinden daha kapsamlı, daha cesur, hatta çok daha objektif bir şekilde eksiklerimizi, hatalarımızı, kusurlarımızı tespit etmeye çalıştık.”

Sandıktan zaferle çıkmanın sevincini yaşarken, asla zafer sarhoşluğuna kapılmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaferlerimizle birlikte tevazuumuzu büyüttük. Başarılarımızla birlikte sorumluluğumuzun da arttığına inandık. Şımaranlardan, kibir ehlinden, yeryüzünde böbürlenerek yürüyenlerden asla olmadık. Bir çağı kapatıp yeni bir çağ açtığı Fethi Mübin’den sonra İstanbul’a hocası Akşemseddin Hazretleri’nin arkasında tevazuuyla giren Sultan Fatih’i kendimize örnek aldık. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“HANGİ ALANLARDA SORUNUMUZ VARSA SÜRATLE MÜDAHALE EDECEĞİZ”

“Anamızın ak sütü gibi helal olan tarihî başarımızı doyasıya kutlarken, özeleştirimizi yapmaktan da çekinmiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarını tüm boyutlarıyla değerlendirdiklerini, milletin sandıkta dile getirdiği mesajları en doğru biçimde kavramaya gayret ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Tartışmasız zaferimize rağmen, önceki seçimlere kıyasla partimizin oylarında görülen negatif ayrışmanın farkındayız. Özellikle kimi şehirlerimizde, milletvekilliği ile Cumhurbaşkanlığı oy oranları arasında ortaya çıkan uyumsuzluğu görmezden gelmiyoruz. Tüm bu sıkıntıların kaynağını, il il, sandık sandık inceliyoruz. İstişarelerimizi tamamlayıp, doğru teşhislerimizi koyduktan sonra hangi alanlarda sorunumuz varsa süratle müdahale edeceğiz. Nerede bir hatamız olmuşsa, hiçbir komplekse kapılmadan kabullenecek ve düzeltmenin yollarını arayacağız. Vatandaşın beğendiği yanlarımızı güçlendirecek, eleştirdiği hususları düzeltecek, yenilenme beklediği alanlarda gerekli adımları atacağız. Kadrolarımızı takviye etmemiz, yeni yüzlerle güçlendirmemiz gerekiyorsa, inşallah büyük bir titizlikle bunu da gerçekleştireceğiz. Ekim ayında yapmayı planladığımız Büyük Kongremize işte bu anlayışla hazırlanıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarının işaret ettiği çizgide çalışmalara şimdiden başladıklarını belirterek, “Kongremizi, 11 milyonu aşan üyesiyle tüm AK Parti ailesinin, dava ve yol arkadaşlığını yenilediği bir ahitleşme törenine dönüştürmekte kararlıyız. Yaş aldıkça gençleşen, dinamizmini ve heyecanını koruyan, kendini yenilemeyi başaran bir parti olduğumuz, bir kez daha görülecektir” dedi.

“HİÇBİR SEÇİMİ ÇANTADA KEKLİK GÖREMEYİZ”

Kongrelerinin aynı zamanda 31 Mart 2024’te yapılacak seçimler için ihtiyaç olan sinerjiyi de sağlayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedef ve ölçek büyüttüğümüz mahalli idareler seçimlerine, diğer tüm seçimlerden daha fazla asılmamız gerekiyor. CHP zihniyetinin elinde her gün kan kaybeden, kötüye giden şehirlerimiz, kurtarılmak için adeta gün sayıyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Muhalefetin yönettiği illerin belediye başkanları, şehirleriyle ilgilenmek yerine koltuk kavgasından başlarını kaldıramıyor. Vatandaş hizmet beklerken, bunlar tüm mesailerini, tüm enerjilerini parti içi çekişmelerde harcıyor. İki tanesi, zaten 3 ay boyunca ‘Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağız’ diye il il dolaşmaktan kendi şehirlerinin yolunu unuttu. Adana’dan Antalya’ya, Mersin’den Eskişehir’e, Aydın’dan İzmir’e nereye baksak aynı vizyonsuzlukla, aynı hizmet kıtlığıyla karşılaşıyoruz. İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde bu kötü gidişe de dur diyeceğiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 4 yıldır hiçbir hizmet alamayan şehirlerimizi, tekrar hizmet ve eser siyasetiyle buluşturacağız. Muhalefetin kavgalı, dağınık, gerçekten içler acısı hâline bakıp da, gelecek seçimler dâhil, hiçbir seçimi çantada keklik göremeyiz. Bugün birbirlerine demediklerini bırakmayanlar, yarın çıkarları uğruna ‘can ciğer kuzu sarması’ olmakta asla tereddüt etmezler. Son seçim sürecinde bunun sayısız örneğini gördük, yaşadık. ‘Masadan kalktı’ diye ittifak ortaklarına aşağılık hakaretlerde bulundular, 3 gün sonra hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler. Dün baba-oğul videosu çekenlerin, bugün gırtlak gırtlağa gelmesinin bizim açımızdan hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Değişim adı altında yürütülen ‘kayıkçı kavgalarıyla’ bizim işimiz olmaz. Bugün ‘değişim’ diye Bolu’dan Ankara’ya yürüyenler ve ona her türlü hakareti yapanlar… Dün Genel Başkanınız Ankara’dan İstanbul’a yürüyordu. O zaman yollar yürümekle aşınıyor muydu? Şimdi ne oldu? ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ demeye başladılar. Bunlar çok kısa bir süre öncesinin tarihini de unutuyorlar. Zihniyet değişmedikten sonra CHP Genel Müdürlüğüne, hangi kumpasla kimin getirildiğinin bizim nazarımızda hiçbir anlamı bulunmuyor. Zaten muhalefetin son bir aylık karnesine baktığımızda, bu tespitlerimizin ne kadar haklı olduğu anlaşılıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin sandıkta verdiği net mesaja rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bebek katillerini öven gazeteci kılıklı terör sevicilere sahip çıkmayı, Gezi olayları organizatörlerinin avukatlığını yapmayı sürdürdüğünü, partisinin grup toplantılarında zehir saçan diliyle önüne gelene saldırdığını, hakaret ettiğini ve iftira attığını söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun 11’inci seçim yenilgisini aldığı 14 Mayıs’ın üzerinden 53, 12’nci seçim hezimetini yaşadığı 28 Mayıs’ın üzerinden ise 39 gün geçtiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ama bu zat, destekleri karşılığında Kandil ve Pensilvanya’ya hangi sözleri verdiğini hâlen açıklamadı. Bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla kapalı kapılar ardında neyin pazarlığını yaptığını anlatmadı. Londra’daki tefecilere iradesiyle birlikte başka neyi rehin verdiğini açıklığa kavuşturmadı. Hemen her seçim öncesinde ‘Kazanamazsam istifa ederim’ dediği hâlde hangi odakların kendisine tükürdüğünü yalattığını söylemedi. Dahası 13 yıla sığdırdığı 12 seçim bozgununa rağmen ne milletten ne de kendi seçmeninden bir kez olsun özür dilemedi. Bunlarla ilgili tatmin edici bir gelişme olmadan, diğer her şey sahtedir, sanaldır, sadece bir göz boyamadan ibarettir.”

“İNSANIMIZ BİZDEN NEYİ ÇÖZMEMİZİ İSTİYORSA TEK TEK HÂL YOLUNA KOYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu parlamentonun bir bahtsızlığının olduğunu belirterek “Nedir o? Genel başkanlarının olmadığı bir parlamento var. Niye? Pazarlık yaptılar, her birine ‘Seni cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağım’ derken kendileri açıkta kaldı. Bu anlayış müflistir, iflas etmiştir. İşte şimdi sadece ve sadece kendi işimize bakıyoruz ve Allah nasip ederse 31 Mart’ta yerel seçimlerden alacağımız zafer karnesiyle birlikte ülkemizi çok daha farklı bir istikamete hem merkezi yönetim hem yerel yönetimle beraber yürüteceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, fuzuli tartışmalarla vakit israf etmek yerine tüm enerjilerini proje geliştirmeye harcadıklarını belirterek siyasetteki başarılarının sırrının da bu olduğunu ifade etti.

Başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmediklerini, kendi gündemlerini oluşturduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, rakiplerinin zayıflığından medet ummak yerine kendi oyun planına sadık kaldıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir şey bizi şehirlerimize hizmet etmekten, ülkemize eser ve yatırım kazandırmaktan alıkoyamaz, koymamalıdır. Özellikle 8 ay sonra milletin kantarına çıkacak belediye başkanlarımızdan, bu noktada azami hassasiyet ve gayret beklediğimi vurgulamak istiyorum. Kalan kısıtlı zamanımızı en iyi, en verimli ve en etkin şekilde kullanmamız gerekiyor. Bitme aşamasına gelmiş projelerimizi süratle neticelendirecek, doğrudan vatandaşımızın hayatına dokunan hizmetlere daha fazla eğileceğiz. Şehirlerimizin ihtiyaçları neyse, insanımız bizden neyi çözmemizi istiyorsa, seçmen neden şikayet ediyorsa tek tek hâl yoluna koyacağız.”

Popüler kültürün tüm dünyaya dayattığı etkinlikler yerine kendi medeniyet değerlerinden beslenen nitelikli çalışmalara ağırlık vereceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaz aylarının gelmesiyle bu alanda kimi zaman dikkatsizlikten, kimi zaman özensizlikten, kimi zaman da hatalı yönlendirmelerden kaynaklanan bazı olumsuzluklara şahit oluyoruz. Kültür-sanat alanında yapacağımız işlerde kıstasımız, özgün, faydalı, millî kültürümüzü yaşatacak çalışmalardır” dedi.

“DEVLETİMİZİN KURUMLARI ARALIKSIZ ÇALIŞSA DA DEPREMİN 11 İLİMİZDE AÇTIĞI YARALAR HENÜZ KAPANMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinin unutulmamasının önemine işaret ederek “Bakınız Türkiye, yalnızca 5 ay önce 50 bini aşkın vatandaşının hayatını yitirdiği büyük bir deprem felaketine maruz kaldı. Devletimizin kurumları tam 5 aydır 7 gün 24 saat aralıksız çalışsa da depremin 11 ilimizde açtığı yaralar henüz kapanmadı. Deprem turistleri ise bölgeyi çoktan terk etti. 6 Şubat’tan sonra kameralarıyla geldiler, yıkıntılar önünde poz verdiler, bir daha asla ortalıkta görünmediler. 14 Mayıs’a kadar bedava ev vadedip, 15 Mayıs sabahı depremzedelerimizi kapı dışarı eden tefecileri, zaten muhatap almıyoruz. Deprem bölgesindeki kardeşlerimiz bunların adlarını dahi duymak istemiyor” diye konuştu.

Deprem bölgesinde ne yapılacaksa AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kendilerinin yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, evleri yıkılan, düzenleri bozulan, bir gecede hayatları altüst olan vatandaşları söz verdikleri şekilde yeni yuvalarına kavuşturacaklarını kaydetti.

AK Parti il başkanlarından deprem bölgesindeki kardeş belediyelere sahip çıkmalarını, yürütülen faaliyetlere destek vermelerini beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın, milletin umudu biziz. Şehirlerimizin ne derdi varsa yine biz çözeceğiz. Vatandaşın ne talebi varsa yine biz karşılayacağız. Türkiye’yi hayalleri ve hedefleriyle biz buluşturacağız” dedi.

“HER BİR FERDİN REFAHINI ARTIRMA MÜCADELEMİZİ HIZ KESMEDEN DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabinenin göreve başlamasından bu yana geçen bir aylık sürede pek çok müjdeyi paylaştıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Asgari ücretlilerimizi sevindiren artıştan sonra dün 6 aylık enflasyon oranının belli olmasıyla memur maaş düzenlemesini Meclisimizin takdirine sunduk. Meydanlarda söz verdiğimiz üzere en düşük memur maaşını 22 bin 17 liraya yükseltiyoruz. Tüm kamu görevlilerinin yılık ücretlerinde enflasyon farkı dahil, ilave olarak seyyanen net 8 bin 77 liralık artış yapıyoruz. Ortalama memur maaşını 25 bin 15 liraya çıkarıyoruz. Tarihin en yüksek zamlarından olan bu düzenlemenin tüm memurlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.”

Emeklilerin beklentilerini göz ardı etmediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizin 5 ay önce yaşadığı deprem gerçeğine rağmen ne söz vermişsek hepsini tek tek yerine getirdik, getiriyoruz. Kamuoyunda EYT olarak bilinen emeklilikte yaşı bekleyenler meselesini çözüme kavuşturduk. Böylece 2 milyon 250 bin vatandaşımızın taleplerini karşılamış olduk. Yine geçtiğimiz aylarda en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya yükseltmek suretiyle bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyduk. Malumunuz dün enflasyon oranı netleşince emeklilerimizin alacağı yeni maaşları da belli oldu. Yapılabilecek iyileştirmeler hususunda bakanlarımıza gerekli talimatı verdim. Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Hazine ve Maliye Bakanımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız çalışmalarına başladı. İnşallah önümüzdeki haftalarda gerekli açıklamayı yapacağız. 85 milyonun her bir ferdinin refahını, gelirini ve huzurunu artırma mücadelemizi hız kesmeden devam ettireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün şehadetlerinin 30’uncu yılı geride kalan Başbağlar şehitlerini rahmetle yâd ederek, şunları kaydetti: “Başbağlar katliamı, tarihimizin en vahşi terör eylemlerinden biridir. Akşam namazını kılmak için camiye giden kardeşlerimiz, PKK’lı kalleşler tarafından köy meydanına toplanmış, ardından kurşuna dizilmiştir. Caniler bununla kalmamış, camiyi, okulu ve köydeki evlerin tamamını ateşe vermiş, toplam 33 insanımızı alçakça şehit etmişlerdir. Yakılan evlerde şehit düşen insanlarımızın cenazesi dahi bulunamamıştır. Rabbim, Başbağlar şehitlerimizle birlikte tüm şehitlerimizin ruhlarını şad, mekânlarını cennet eylesin diyorum. Ülkemizde bir daha benzer acılar yaşanmaması için tüm terör örgütleriyle mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz. Teröristlerden döktükleri kanın hesabını misliyle soruyor, nerede olurlarsa olsunlar peşlerini bırakmıyoruz. Terör belasını yok edene kadar sınırlarımız içinde ve dışında mücadelemiz devam edecek.”

İsrail ordusunun Cenin’e yönelik saldırıları sonucu şehit olan Filistinlilere Allah’tan rahmet niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Filistin halkıyla tam bir dayanışma içinde olduğunu söyledi.

Bürokrat

“Rusya-Ukrayna ve Amerika arasında muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hayatını kaybedenler için Ukrayna halkına taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy’nin ziyaretinin, Ukrayna’daki savaşın temel dinamiklerinde önemli değişimlere aday olunan bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.

Türkiye’nin, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı” anlayışıyla savaşın ilk gününden bu yana taraftar arasında müzakere edilmiş bir barışın tesisi için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. Son üç yılda Rusya ve Ukrayna ile her seviyede doğrudan girişimlerde bulunduk. Tüm bu çabalarımızda her iki taraf içinde güvenilir bir arabulucu olmaya, samimi olarak gayret gösterdik, somut neticeleri aldık” ifadelerini kullandı.

“MÜZAKERE SÜRECİNİN KALICI BİR BARIŞLA SONUÇLANDIRILMASI İÇİN HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”

Gelinen aşamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşın müzakereler yoluyla ve süratle sonlandırılması için başlattığı diplomatik girişimin, Türkiye’nin son üç yıldır izlediği politikayla da örtüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Haddizatında, İstanbul Müzakereleri taraftar arasında mutabakata en fazla yaklaşılan platform olması ile önemli bir referans noktası teşkil ediyor. Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında Rusya ile Ukrayna ve Amerika arasında önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır. Sayın Zelenskiy ile görüşmemde Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığını olan kuvvetli desteğini ifade ettim. Aynı zamanda müzakere sürecinin kalıcı bir barışla sonuçlandırılması için her türlü desteği vereceğimizin altını çizdim. Çok sayıda masumun ölümüne ve muazzam bir yıkama neden olan bu savaş, artık sona ermelidir.

Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyetini hedefleyen bir düzenlemenin hayata geçirilmesi için ülkemizin çalışmayı sürdüreceğini de belirttim. Karadeniz’de hayata geçirilebilecek böyle bir düzenlemenin müzakerelere giden süreçte önemli bir güven artırıcı tedbir işlevi göreceğine inanıyoruz. Sayın Zelenskiy ile gündemimizde, Ukrayna ile stratejik ortaklık ilişkilerimiz kapsamındaki konu başlıkları önemli yer tuttu. Ticari ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde atabileceğimiz adımları masaya yatırdık. Savaşın getirdiği tüm zorluklara rağmen ikili ticaretimizde tespit ettiğimiz 10 milyar dolar hedefine emin adımlarla yürümek istiyoruz.”

“İLİŞKİLERİMİZİN DAHA DA ÜST SEVİYELERE ÇIKACAĞINA İNANIYORUM”

Zelenskiy’e, Türk şirketlerinin savaşın yol açtığı tahribatın giderilmesi ve yeniden imar konusunda Ukrayna’ya destek vermeye istekli olduklarını aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’da barışın tesisi ile birlikte önümüzdeki dönemde ilişkilerimizin stratejik ortaklığımıza yaraşır düzeyde daha da üst seviyelere çıkacağına tüm samimiyetimle inanıyorum. Sözlerime son verirken Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için özellikle mücadele veren Kırım Tatarı soydaşlarımızın hakları konusunda değerli dostum Zelenskiy’nin attığı cesur adımları takdirle karşıladığım belirtmek istiyor, ilave adımların geleceğini de temenni ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”

Ukraynalı bir gazetecinin barış görüşmelerine vurgu yaparak, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği bizler için çok çok önemli ve toprak bütünlüğüne, egemenliğine Türkiye’nin saygısını her yerde anlattık. Bütün uluslararası toplantılarda bu konuyu daima işledik, işlemeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Egemenliği aynı şekilde bizim olmazsa olmazımızdır. Temennimiz odur ki barışın kaybedeni olmaz. Dolayısıyla barışın bir an önce sağlanmasını temin etmektir. Bu konuda değerli dostum, o da zaten barıştan yana olduğunu açık net olarak bizlere ifade ediyor. Temennim odur ki gerek Dışişleri Bakanımın muhatabıyla yaptığı görüşmelerde gerek şahsımın Sayın Putin ile yaptığı görüşmelerde bu barışla ilgili yolculuğu, yolu kat ederiz, temin ederiz ve bunun için adımları da atarız.”

Türkiye’nin gelecek süreçte Rusya-Ukrayna barışına katkı için adım atıp atmayacağına ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Adil bir barışın mümkün olması için şüphesiz ki güçlü olduğunu bildiğimiz ülkelerin barıştan yana tavrını ortaya koyması lazım. Az önce de ifade ettiğim gibi barışın kaybedeni olmaz. Şu anda tüm dünya Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaşta artık barışı bekliyor. Bir an önce barış temin edilsin. Çünkü bunca esir var, bunun yanında bunca insan, yüz binlerce insan burada öldü, öldürüldü. ‘Artık bu ölüme de son verilsin’ deniyor. Şimdi bizler en yakın komşuları olarak Türkiye biz, bir an önce barışın teminiyle alakalı gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım bizler muhataplarımızla bir an önce barışın temini için adım atalım istiyoruz.

Tahıl Koridoru’nun kurulmasını isteyişimizin sebebi bu olmuştur ve tahıl koridorunda da iyi bir netice aldık ama maalesef devamını sağlayamadık. 30 bin ton tahıl malum gönderildi biz aracı olduk. Bundan sonraki süreçte de bunun devamını istiyoruz. Bu arada tabii ben huzurlarınızda Sayın Zelenskiy’e bir teşekkürü ifade etmek istiyorum. O da Suriye’ye tahıl gönderme noktasında, bize gönderdikleri tahıl, biz de bu tahılı malum değirmenlerimizde una çevirmek suretiyle Suriye’ye ulaştırdık, ulaştırıyoruz. Bu da tabii Suriye’deki yönetimi ciddi manada mutlu etti, memnun etti. Ben de huzurlarınızda Suriye halkı adına kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü böyle zor bir zamanda Suriye’nin böyle bir imkânı aracılığımızla özellikle de Ukrayna’dan elde etmiş olması bu da insani ve vicdani bir görevdir.”

UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY: “TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE EGEMENLİĞİ KONULARINDA ÇOK İLKELİ BİR TUTUM SERGİLEDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya-Ukrayna savaşının zor zamanlarında Türkiye’den destek gördükleri için teşekkür ederek “Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konularında çok ilkeli bir tutum sergiledi. Bu, bize göre küresel önem taşıyor” diye konuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, görüşmelerde Ukraynalı esirlerin durumunun da görüşüldüğüne işaret ederek “Türkiye gerek askerlerimizin gerek sivillerimizin serbest bırakılması için kolaylıklar sağladı” dedi.

İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy huzurunda, Türkiye ile Ukrayna arasında iki anlaşma imzalandı.

Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması”na Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imza attı.

“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Ukrayna Kültür ve Stratejik İletişim Bakanlığı Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha imzaladı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.

Türkiye ve Ukrayna bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Emine Erdoğan, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı.

Emine Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, parlak fikirleri ve kadın aklının incelikleriyle salonu dolduran kadınlarla birlikte olmaktan onur duyduğunu belirtti.

Yarışmanın kadın girişimciliğini desteklemede bir marka hâline geldiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Halkbank, başarı yolunu kadınlarla yan yana yürüyor. Eğitimden finansmana, onlara her alanda omuz veriyor. Ortaya koydukları vizyonun, ödüllerle taçlanarak, uluslararası bir takdir kazanmasından da ayrıca iftihar ediyoruz” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE, KADINLARIN HER DÖNEMDE, SOSYAL VE KAMUSAL ALANDA VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”

Emine Erdoğan, dünyanın kabuk değiştirdiği dönemlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da böyle bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, kadınların, ekonomik kalkınmada önemli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, kadınların her dönemde, sosyal ve kamusal alanda varlık gösterdiği çok özel bir tarihe sahiptir. Türk kadınının girişimci ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da kadınlar, teşkilatlanmış, sosyal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya kadın tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır” diye konuştu.

Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada hep ön saflarda yer aldığını dile getiren Emine Erdoğan, “Biz, kadınlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. Ekonomiden sanayiye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada kadınlarımızın alın teri var. Hükûmetimiz, ilk günden bu yana, kadınların her alanda yücelmesi için örnek politikalar geliştirmiştir. Kadın istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 26’larda olan kadın istihdam oranı, 2024 Aralık ayı itibarıyla, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu hedefi hep birlikte başaracağız” sözlerini sarf etti.

Emine Erdoğan, kadın istihdamını artık kadın liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın kadın liderliğinin önemini tartıştığını, bu konu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi.

“KADIN GİRİŞİMCİLERİMİZİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ NE KADAR KALDIRIRSAK BÖLGESEL KALKINMADA O KADAR YOL ALIRIZ”

Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir liderin vizyonu, kılcal damarlar gibi, etki alanındaki her şeye nüfuz eder. Kadın liderliğinin, tüm dünyanın acil ihtiyacı olan, belli başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki kadın liderlerin soyut becerileri çok yüksek. İletişimde çok başarılılar, iş birliğine büyük önem veriyorlar. Barışçıl bir yönetim anlayışına sahipler ve çevre konularına karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları sektöre iyileştirici bir etki yapıyorlar. İşte bu, kadın etkinliğidir. Bildiğiniz gibi, kadın liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Girişimci dediğimizde aklımıza, zekâsı ve sezgileriyle öne çıkan insanlar geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, gereksinimleri belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece zengin bir potansiyel barındırıyor. Bilhassa, yerel kapasite ve birikimin, küresel rekabette kullanılması için, kadın girişimcilerin önemli yerel aktörler olduğunu unutmayalım. Kadın girişimcilerimizin önündeki engelleri ne kadar kaldırırsak bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, hep birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”

“İŞ VE AİLE, KADINLARIN ARASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile müessesemiz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de önemli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki kadınların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, kadınlarda strese, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe duygusuna, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü gibi, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, kadınların arasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını muhafaza edecek uygulamaların sayısını, mutlaka artırmalıyız” görüşünü paylaştı.

Dünyanın her yerinde kadınların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için zorlu mücadeleler verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, oysa hükûmetin bu konuda önemli ve iyileştirici adımlar attığını, kadınların, kadın kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini belirtti.

“TEKNOLOJİK İMKÂNLARI, KADINLARIN İŞ HAYATINA KATILIMINI KOLAYLAŞTIRMADA MUTLAKA KULLANMALIYIZ”

Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp kadınların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Ancak, süt izinleri, kreş desteği, yarı zamanlı çalışma gibi düzenlemelerin ortak amacı, iş ve aile hayatı arasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm sektörlerde yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, kadınların önündeki engelleri kaldırmada kuşkusuz çok önemli. Bununla beraber, dünyanın, bilgi ve iletişim teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fiziksel mekân şartını ortadan kaldıran teknolojik imkânları, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmada mutlaka kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve çözümlerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”

Değerli projeleriyle yarışmaya katılan katılımcılara özel olarak teşekkür eden Emine Erdoğan, “Sizler, bilgi ve becerilerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. İyilik dolu fikirlerinizle, kadın potansiyelinin zirvelerini gösterdiniz. Kadınların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir kez daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, tecrübelerinizi sizinle aynı yolda yürümek isteyen tüm kadınlara ve gençlere aktarın. Çünkü dünyanın problem alanları, kadınların getireceği yeni çözümleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, kadınları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Törene, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın generali Tuğgeneral Özlem Yılmaz, Alev Alatlı’nın kızı Funda Aktan, jüri üyeleri, yarışmacılar ve davetliler de katıldı.

Törende, “Yılın Üreten Kadın Girişimcisi Kategorisi”nde Zahide Arı, “Yükselen Yıldız Kategorisi”nde Nurdeniz Erdoğan, “Teknoloji Tabanlı Kadın Girişim Kategorisi”nde Işıl Melisa Işık, “Sıfır Atık Kategorisi”nde Zeynep Balca Yılmaz ile “Kadın Kooperatifi Kategorisi”nde Ümmühan Keskin ödülünü Emine Erdoğan’ın elinden aldı.

Emine Erdoğan, “Alev Alatlı Özel Ödülü” kazananı Gönül Paksoy’a da ödülünü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ile birlikte verdi.

Arslan tarafından Emine Erdoğan’a zeytin ağacı hediye edilmesinin ardından tören, aile fotoğrafının çektirilmesiyle sona erdi.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

İSTANBUL İNSAN KAYNAKLARI FORUMU

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli olarak addettiklerini söyleyerek, “Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.” dedi.

TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır “Ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.” diye konuştu.

Bakan Kacır, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından düzenlenen ve bu yıl “Yeteneğe Dayalı Kalkınma” temasıyla gerçekleşen 3. İstanbul İnsan Kaynakları Forumu’na katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada tarih boyunca ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temelleri, her dönemin hâkim dinamiklerine göre şekillendiğini söyledi. Tarım çağında, bir milletin zenginliğini belirleyen en önemli unsurun; sahip olduğu verimli topraklar ve su kaynaklarına erişim olduğunu belirten Kacır, Sanayi Devrimi ile birlikte bu paradigmanın kökten değiştiğini söyledi. Bilgi çağıyla birlikte fiziksel varlıklardan ziyade bilgi, teknoloji ve inovasyonun ekonomik gücün merkezine yerleştiğini kaydeden Kacır konuşmasında şunları söyledi:

YENİ ÇAĞIN GERÇEĞİ: Bir zamanlar tarımsal üretime, sanayi gücüne ve yeraltı zenginliklerine dayalı olan büyüme modelleri, yerini bilgi ekonomisine, inovasyona ve yetenek gelişimine bıraktı. Yeni çağın gerçeği şudur: Yetenek, en kıymetli sermaye; inovasyon ise sürdürülebilir büyümenin lokomotifidir.

İTİCİ GÜÇ: Türkiye olarak nüfusumuzun ortanca yaşı bugün 34 düzeyinde. Yani pek çok gelişmiş ülkeye kıyasla 10-15 yaş daha genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Biz, bu demografik avantajı yalnızca bir istatistik olarak değil, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefimizin en güçlü itici gücü olarak addediyoruz.

ADIMLARIN ODAĞI: Milli Teknoloji Hamlemiz doğrultusunda, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için attığımız adımların odağına her daim insan kaynağımızı koyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 22 yılda üniversitelerden teknoparklara, Ar-Ge merkezlerinden girişimcilik destek programlarına kadar geniş bir yelpazede insan kaynağımızın niteliğini artırmaya yönelik pek çok adım attık.

BÜYÜK ATILIMLAR: Nitelikli insan kaynağımızı destekleyerek; kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, uydularını geliştirebilen, üretebilen, büyük atılımlara imzasını atan bir ülke konumuna yükseldik. Girişimcilerimizin, mühendislerimizin ve genç zihinlerin hak ettiği değeri bulması ile bugün insansız hava aracı üretiminde dünya birincisiyiz. Yerli ve millî otomobilimiz Togg; elektrikli, bağlantılı ve akıllı araç olarak yollarda.

TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMÜN ÖNCÜSÜ: Artık imkânsız zannedileni Türkiye’nin girişimcileri başarıyor, Türkiye’nin mühendisleri hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Elde ettiğimiz bu tarihi kazanımları devam ettirmek ve gençlerimizin potansiyelini ortaya çıkarmak için hep birlikte gayretlerimizi sürdürüyoruz. Biliyoruz ki; günümüz dünyasında teknolojik dönüşümün öncüsü ve lideri esasen gençlerdir.

TEKNOFEST KUŞAĞI: Her TEKNOFEST’te Gençlerimizin Nuri Demirağların, Vecihi Hürkuşların, Şakir Zümrelerin, Nuri Killigillerin akamete uğramış serüvenlerini tamamlama kararlılığına tekrar tekrar şahit oluyoruz. Ne mutlu ki Millî Teknoloji Hamlesi’ni omuzlayan, bu ülkeyi daha ileriye taşıma derdinde olan azimli, birikimli, çalışkan TEKNOFEST kuşağı var.

DENEYAP ATÖLYELERİ: 81 şehrimizde kurduğumuz Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde 35 binden fazla gençlerimizi bilim ve teknoloji dünyasıyla 11 yaşından itibaren buluşturuyoruz. “Sektör Kampüste” programımız ile üniversite öğrencilerine, sektör profesyonelleri tarafından güncel ve sahadan içeriklerle hazırlanarak zenginleştirilmiş dersler alma imkanı sağlıyoruz. Milli Teknoloji Uzmanlık Programlarımızla da teknoloji geliştirme ve katma değerli üretim altyapımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda gençlerimizi geleceğin yetkinlikleriyle buluşturuyoruz.

MİLLİ TEKNOLOJİ STAJ PROGRAMI: Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile yakın iş birliği içinde yürüttüğümüz Milli Teknoloji Staj Programımızla da gençlerimize sanayi ve teknoloji ekosistemimizin öncü firmalarında staj yapma imkanı tanıyoruz. Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına pek çok uygulama ve düzenleme ile gençlerimizin girişimci ruhunu besleyerek, girişimciliği kariyer yolculuğunda bir alternatif haline getiriyoruz.

GELECEĞİN DÜNYASI: Gençlerimizin doğru yetkinliklerle buluşması kadar önem verdiğimiz bir diğer başlık ise kuşkusuz mevcut iş gücümüzü geleceğin dünyasına güçlü şekilde hazırlamak. Özellikle başta yapay zekâ olmak üzere yıkıcı teknolojilerin çok boyutlu etkileri; yetkinlik dönüşümünün bizler için tercihten öte zorunluluk olduğunu gösteriyor.

YENİ İSTİHDAM ALANLARI: Araştırmalar ülkemizde halihazırda 7 milyon kişinin yürüttüğü işlerin 2030 yılına kadar yeni nesil teknolojilerin etkisiyle ya tamamen ortadan kalkabileceği ya da farklı niteliklere sahip rollere dönüşeceğini gösteriyor. Ancak gelişen teknolojilere doğru bir bakış açısıyla yaklaşırsak, bünyesinde 9 milyon kişiyi barındıracak yeni iş modelleri oluşturma imkanına sahibiz. Özellikle teknolojiyle ilgili alanlarda ortaya çıkacak fırsatları da doğru değerlendirdiğimiz takdirde mevcuttan en az 2 milyon ilave istihdam oluşturmamız mümkün.

BÜTÜNCÜL KALKINMA: Sanayimizin dijital dönüşümüne rehberlik eden model fabrikalarımızın sayısını 10’a ulaştırdık. Kocaeli, Denizli, Malatya, Tekirdağ, Sakarya ve Trabzon’da açılışını gerçekleştireceğimiz yeni merkezlerle bu sayıyı 16’e çıkaracağız. Ülke sathına yayılan, bütüncül bir kalkınmayı tüm sektörlerde topyekûn şekilde hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.

TECH VİSA PROGRAMI: Tarihimizden aldığımız ilhamla, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli addediyoruz. Dünyanın her yerinden parlak zihinlerin, yenilikçi fikirlerini bu topraklarda geliştirerek önemli ve kritik girişimlere dönüştürmesine imkân sağlayacak Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Programın ilk 5 ayında Dünyanın dört bir yanından 214 teknoloji girişimi Türkiye’ye taşınmak için başvuru yaptı.

LİDER ARAŞTIRMACILAR PROGRAMI: Uluslararası Lider Araştırmacılar Programımız ile; alanlarında dünyanın en iyi merkezlerinde deneyim kazanmış yetkin araştırmacıların ülkemize gelmelerini teşvik ediyor, bilimsel ve teknolojik çalışmaların bu topraklardan yükselmesini sağlıyoruz. Bugüne kadar program kapsamında, 57’si diğer ülke olmak üzere toplam 253 araştırmacıya, çalışmalarını ülkemizde sürdürmeleri için destek sağladık. Bizler, potansiyelini harekete geçirmeyi bekleyen tüm girişimcilerimize fırsat ve imkan kapılarını sonuna kadar açmaya devam edeceğiz.

GENÇLERE TÜBİTAK DAVETİ: TÜBİTAK’ta Türkiye için kritik pek çok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün itibariyle uzay teknolojilerinden savunma sanayine, yapay zekadan raylı sistem teknolojilerine, ülkemizin kritik projelerinde görev almak üzere TÜBİTAK çatısı altında 737 yeni çalışma arkadaşımıza yönelik ilana çıkmış durumdayız. TEKNOFEST kuşağını, Türk Gençliğini TÜBİTAK’ta bizlerle birlikte alın teri, akıl teri dökmeye bu vesileyle davet ediyorum.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Türkiye ve Pakistan, sarsılmaz kardeşlik hukukuyla birbirine bağlı iki büyük ülkedir”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamabad’da Pakistan Başbakanı Şerif ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Pakistan, kadim ve sarsılmaz kardeşlik hukukuyla birbirine bağlı iki büyük ülkedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî temaslarda bulunmak üzere ziyaret ettiği Pakistan’ın başkenti İslamabad’da, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile baş başa, heyetler arası görüşmeleri ve anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında ikinci evi olarak gördüğü Pakistan’ı ziyaret etmekten bahtiyarlık duyduğunu söyledi.

Türkiye ve Pakistan’ın kadim ve sarsılmaz kardeşlik hukukuyla birbirine bağlı iki büyük ülke olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu topraklarda yaşayan Müslümanların Çanakkale ve İstiklal Harbi’mize verdiği destek Pakistan’ın kurucuları Kaid-i Azam Muhammed Ali Cinnah ve Allame Muhammed İkbal’in Cumhuriyeti’mizden ilham almaları müstesna ilişkilerimizin en çarpıcı örnekleridir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari’nin büyük dedesi Han Bahadır Hasan Ali Efendi, Peşaverli Abdurrahman Bey, Muhammed Ali ve kardeşi Mevlana Şevket Ali’nin bugün de rahmetle yâd ettikleri ortak kahramanlarından olduklarını dile getirdi.

“TİCARET HACMİMİZİ 5 MİLYAR DOLAR HEDEFİNE ULAŞTIRMADA HEMFİKİRİZ”

Pakistan’ın millî şairi Muhammed İkbal’in Çanakkale Zaferi’ne dair mısralarının herkesin hafızalarında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti “Bu eşsiz tarihî ve beşerî bağlarımızın ışığında 2009 yılında tesis ettiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi bugün dayanışmamızı kurumsallaştıran en üst düzey mekanizmadır. Konseyimizin 7’nci toplantısını biraz önce tamamladık. Toplantımızda münasebetlerimizi daha da güçlendirme noktasında mutabık kaldık. Bu çerçevede ticaret, su kaynakları, tarım, enerji, kültür, aile ve sosyal hizmetler, bilim, bankacılık, eğitim, savunma ve sağlık alanlarında 24 belge imzalandı. Konsey toplantısı öncesinde kardeşim Şahbaz Şerif ile yaptığımız görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmeleri etraflıca değerlendirdik. Cumhurbaşkanı Sayın Asıf Ali Zerdari ile birazdan yapacağımız görüşmede de ortak gündemimizde öne çıkan konuları istişare edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı sektörlerden iş insanlarının katılımıyla bir iş forumu düzenlediklerini söyleyerek, “Ekonomik iş birliğinin lokomotifi olan yatırımcılarımızı Pakistan’da daha fazla faaliyette bulunmaya teşvik ediyoruz. Sayın Başbakan ile ticaret hacmimizi 5 milyar dolar hedefine ulaştırmak üzere çalışmalarımızı artırmada hemfikiriz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’la ticaret hacminin 5 milyar dolar hedefine ulaşması amacıyla ilk aşamada mevcut mal ticareti anlaşmasının kapsamını genişletmeyi değerlendirdiklerini söyledi.

“TÜRKİYE VE PAKİSTAN ARASINDAKİ MÜSTESNA İLİŞKİLERİN BİR DİĞER GÖSTERGESİ EN ZOR ZAMANLARDAKİ DAYANIŞMAMIZDIR”

Askerî diyaloğun ve savunma sanayii iş birliğinin, ticaret ve yatırım ilişkilerini çarpan etkisiyle büyüttüğünü gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedarik, satış ve ortak üretim dâhil olmak üzere Pakistan’da yürütülen projeleri ilerletme iradesini teyit ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Pakistan arasındaki müstesna ilişkilerin bir diğer göstergesinin zor zamanlardaki dayanışma olduğunu ve “Asrın Felaketi” olarak anılan 6 Şubat depremlerinin hemen akabinde Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in deprem bölgesini ziyaret eden ilk lider olduğunu anımsatarak, “Cumhurbaşkanından sokaktaki vatandaşa kadar her düzeyde sunulan taziye ve destek mesajları Pakistanlı kardeşlerimizin milletimizle gönül bağının en halisane örnekleriydi. Hiçbir zaman unutmayacağımız bu dayanışma için Pakistan halkına bir kez daha en kalbi şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜYLE MÜCADELESİNDE PAKİSTAN’A OLAN DESTEĞİMİZİ VURGULUYORUZ”

Pakistan’ın terörle ve bölgesel istikrara yönelik tehditlerle mücadelesindeki büyük fedakârlıklarını takdir ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Terörün her türlüsüyle mücadelesinde Pakistan’a olan desteğimizi tekrar vurguluyoruz. Pakistan’da yaşanan terör saldırılarında şehit düşen askerler ile hayatını kaybeden Pakistanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Biz de YPG, PKK, DEAŞ ve FETÖ dâhil terörün her türüyle mücadelemizde Pakistan’ın güçlü desteğini hissediyoruz. FETÖ’nün Pakistan’da terör örgütü olarak ilanı gibi bu örgüte ait okulların Maarif Vakfı’na devredilmesi terörle mücadelede ortak kararlılığımızın en anlamlı çıktılarıdır. Türkiye Bursları, Yunus Emre Enstitümüz ve Maarif Vakfımız vasıtasıyla ülkelerimiz arasındaki dostluğun genç kuşaklarımıza aktarılması için çabalarımızı sürdüreceğiz.”

“PAKİSTAN’IN KIBRIS TÜRKÜ’NÜN HAKLI DAVASINA OLAN DESTEĞİ BİZİM İÇİN SON DERECE ANLAMLIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve Türk halkının dün olduğu gibi bugün de Keşmirlilerle dayanışma içinde olduğunu kaydederek, “Türkiye olarak Keşmir sorununun diyalog yoluyla Birleşmiş Milletler kararları temelinde ve Keşmirli kardeşlerimizin beklentileri gözetilerek çözülmesine olan desteğimiz bakidir. Pakistan’ın Kıbrıs Türkü’nün haklı davasına olan desteği bizim için son derece anlamlıdır” ifadesini kullandı.

Pakistan’ın Filistin meselesindeki dirayetli duruşunu takdirle karşıladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan ile gerek Birleşmiş Milletler gerek İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer platformlarda Filistinlilerin haklı davalarına gereken desteği vermenin gayretinde olduklarını dile getirdi.

“BAĞIMSIZ VE EGEMEN FİLİSTİN DEVLETİ TESİS EDİLMESİ İÇİN SABIRLA MÜCADELE EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi: “Bilhassa Gazzeli kardeşlerimizi vatanlarından koparma gibi hukuk ve vicdan dışı tekliflerin olduğu bir dönemde bu kararlı tavrımızı güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen Filistin Devleti tesis edilmesi için sabırla mücadele edeceğiz. Şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlik için kardeşim Şahbaz Şerif ve Cumhurbaşkanı Sayın Asıf Ali Zerdari nezdinde tüm Pakistan makamlarına ve Pakistan halkına teşekkür ediyorum. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantımızın ve imzaladığımız anlaşmaların ülkelerimize ve bölgemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Başbakanı Şerif ve Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari’ye teslim edeceği, yerli elektrikli otomobil Togg’un, Türkiye ve Pakistan dayanışmasının nişanelerinden biri olmasını ümit ettiğini sözlerine ekledi.

PAKİSTAN BAŞBAKANI ŞERİF: “TÜRKİYE, DÜNYA ÇAPINDA EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKELERİN BAŞINDA GELMEKTE”

Pakistan Başbakanı Şerif de konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve heyetini, Pakistan’da ağırlamaktan mutluluk duyduğunu vurgulayarak, “Türkiye ile Pakistan öyle iki ülke ki, aralarında eşi benzeri olmayan bir ilişki vardır. Bu ikili ilişki, Pakistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra tesis edilmiş bir ilişki olmakla kalmadı. Tam tersine, yüzyıllar öncesine dayanan büyük bir dostluk ve büyük bir kardeşlik ilişkisi gelişmiş bulunmaktaydı” ifadelerini kullandı.

İki ülkenin her zorlukta birbirinin yanında olduğunu belirten Pakistan Başbakanı Şerif, “Depremlerde, sellerde, doğal afetlerde her zaman Türkiye’yi yanımızda bulduk” dedi.

Pakistan Başbakanı Şerif, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok önemli bir lider olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Sizin vizyonunuz, sizin açıklığınız ve dürüstlüğünüz, Türkiye’yi tam anlamıyla geçtiğimiz yıllar içerisinde dönüştürdü. Türkiye hâlihazırda dünya çapında en hızlı büyüyen, en fazla büyüyen ülkelerin başında gelmekte. Siz her anlamda liderlik yaptınız, ülkenizin dönüşümünde ama her fırsatta, elinize geçen her koşulda Müslüman halkların, özellikle mazlumların haklarını savunmaya devam ettiniz. Bu Filistin halkı olsun, Gazze ya da Keşmirliler olsun. Her zaman sizin söylediklerinizi, Müslüman dünyası çok yakından, çok büyük bir dikkatle dinledi ama aynı zamanda siz mazlumların hakkını savunurken, sessinizi yükselttiğinizde bütün dünya sizi net bir şekilde duydu.”

TÜRKİYE VE PAKİSTAN ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Pakistan Başbakanı Şerif, iki ülke arasında kabul edilen “Stratejik Ortaklığın Derinleştirilmesi, Çeşitlendirilmesi ve Kurumsallaştırılması” başlıklı ortak bildiriyi imzaladı.

Ortak bildirinin imzalanması sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Pakistan Başbakan Şerif huzurunda, iki ülke arasında çeşitli alanlarda 24 iş birliği anlaşması imzalandı.

Bu kapsamda iki ülke arasındaki “Askerî ve Sivil Personelin Sosyal ve Kültürel Amaçlı Mübadelesine İlişkin Protokol”, “Hava Kuvvetleri Elektronik Harp İşbirliğine İlişkin Mutabakat Muhtırası” ve Askerî Sağlık Alanında Eğitim ve İşbirliği Protokolü”, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Pakistan Savunma Bakanı Khawaja M. Asıf tarafından imzalandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Pakistan Enerji Bakanı Sardar Awais AhmedKhan Leghari, “Hidrokarbonlar Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın Değiştirilmesine İlişkin Protokol” ile “Enerji Dönüşümü Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı” ve “Madencilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nı imzaladı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Pakistan Ticaret Bakanı Jam Kamal Khan, “Mal Ticareti Anlaşmasının Geliştirilmesine İlişkin Ortak Deklarasyon” ile “Menşe Belgelerinin Onaylanmasının Dijitalleştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı”na imza attı.

“Su Alanında İşbirliği Anlaşması” ile “Tohumculuk Konusunda İşbirliği Anlaşması”, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Pakistan Ulusal Gıda Güvenliği ve Araştırma Bakanı Rana Tanveer Hussain tarafından imza altına alındı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Pakistan Bilim ve Teknoloji Bakanı Dr. Khalid Maqbool Siddiqui, “Yasal Metroloji Altyapısının Kurulmasına İlişkin Mutabakat Zaptı” ile “TÜBİTAK ile Pakistan Ulusal Tekstil Üniversitesi Arasında Teknik Yardım ve Pakistan–Türkiye Tekstil Teknoloji Merkezi’nin Geliştirilmesi için Mutabakat Zaptı”na imza attı.

Türk Eximbank ile Pakistan Eximbank arasındaki Mutabakat Zaptına Dair Beyan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Pakistan Maliye Bakanı Muhammad Aurangzeb tarafından imzalandı.

“Sınai Mülkiyet Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı”nı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Pakistan Ticaret Bakanı Jam Kamal Khan imzaladı.

“Din Hizmetleri ve Din Eğitimi Alanlarında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı”, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile Pakistan Din İşleri ve Dinlerarası Uyum Bakanı Chaudhry Salik Hussain tarafından imzalandı.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Pakistan Bilim ve Teknoloji Bakanı Dr. Khalid Maqbool Siddiqui, “Helal Ticaret Alanında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı”na imza attı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Pakistan Devlet Bankası Arasında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı’nı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Pakistan Maliye Bakanı Muhammad Aurangzeb imzaladı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Pakistan Enformasyon ve Yayıncılık Bakanı Ataullah Tarar, “Halkla İlişkiler ve İletişim Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı” ile “Medya ve İletişim Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”na imza attı.

“Sağlık ve Eczacılık Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Pakistan Ulusal Gıda Güvenliği ve Araştırma Bakanı Rana Tanveer Hussain tarafından imza altına alındı.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) ile Pakistan Denizcilik Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (NRDI) Arasında Mutabakat Zaptı’nı, TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu ve NRDI Genel Müdürü Javed Iqbal imzaladı.

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve Pakistan Savunma Üretimi Bakanı Khawaja M. Asıf, Savunma Sanayii Başkanlığı ile Pakistan Savunma Üretimi Bakanlığı arasındaki Mutabakat Zaptı’na imza attı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Pakistan Enformasyon ve Yayıncılık Bakanı Ataullah Tarar, “Görsel-İşitsel Hizmetler Ortak Yapım Anlaşması” ile “Kültürel İşbirliği Anlaşması”nı imzaladı.

İmza töreninde ayrıca, Türkiye-Pakistan İş Forumu’na ilişkin iki mutabakat zaptı da imzalandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkedeki temasları kapsamında Pakistan Başbakanı Şerif ile birlikte Pakistan Cumhurbaşkanı Zerdari’nin verdiği resmî devlet yemeğine katıldı.

GENÇ GAZETECİLER PAKİSTAN

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat24 saat önce

“Rusya-Ukrayna ve Amerika arasında muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Son 3 yılda izlediğimiz aktif diplomasi dikkate alındığında, Rusya...

Bürokrat24 saat önce

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı. Türkiye ve Ukrayna...

Bürokrat1 gün önce

Emine Erdoğan, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğünde düzenlenen, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne...

Bürokrat2 gün önce

İSTANBUL İNSAN KAYNAKLARI FORUMU

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi sürdürülebilir kalkınmanın temeli olarak addettiklerini söyleyerek,...

Bürokrat6 gün önce

“Türkiye ve Pakistan, sarsılmaz kardeşlik hukukuyla birbirine bağlı iki büyük ülkedir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamabad’da Pakistan Başbakanı Şerif ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Pakistan, kadim ve sarsılmaz kardeşlik...

Bürokrat6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’da resmî törenle karşılandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî temaslarda bulunmak üzere ziyaret ettiği Pakistan’da, Başbakan Şahbaz Şerif tarafından resmî törenle karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan...

Bürokrat6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Pakistan’da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî temaslarda bulunmak üzere gittiği Pakistan’ın başkenti İslamabad’a ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, İslamabad Nur Khan Hava Üssü’nde,...

Bürokrat7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gazze huzura ermeden, Filistinliler huzura kavuşmadan bölgedeki diğer...

Bürokrat1 hafta önce

Emine Erdoğan, Endonezya’da Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret etti

Resmî temaslarda bulunmak üzere Endonezya’nın başkenti Cakarta’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eşlik eden eşi Emine Erdoğan, Yunus Emre Enstitüsüne...

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayında

Resmî ziyaretini gerçekleştirmek üzere Endonezya’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ile Bogor Cumhurbaşkanlığı Sarayında bir araya...

REKLAMLAR
Temmuz 2023
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge