Connect with us

Bürokrat

“Depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz”

“TÜM HAYATIMIZI, ÜLKEMİZE, İNSANIMIZA, ŞEHİRLERİMİZE ESER KAZANDIRMAYA ADADIK”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya mitinginde yaptığı konuşmada, depremden etkilenen şehirde 6 bin 181 konutu hak sahiplerine teslim ettiklerini ve 48 bin 837 konutun yapımının devam ettiğini belirterek, “Depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya mitingine katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

“Ecdadın mirasına sahip çıkan, erenlerin yoluna baş koyan evliyalar yurdu, âşıklar memleketi, güzelliği dillere destan” olarak nitelediği Malatya ile bir kez daha kucaklaşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanlığında yüzde 72, milletvekilliğinde yüzde 69 oy oranıyla Cumhur İttifakı’na destek veren Malatya’ya teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malatya yine sandıkta destan yazdı. Sizler bize güvendiniz, üzerinize düşeni yaptınız. Biz de inşallah bunun karşılığını vermek için gece gündüz çalışacağız. İnşallah 31 Mart’ta da büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle Malatya’da Cumhur İttifakı’nı rekor bir oya taşıyacağınıza inanıyorum” diye konuştu.

Malatya’nın bugüne kadar kendilerini hiçbir mücadelede yalnız bırakmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu defa da Türkiye Yüzyılı’nın inşasında Malatya’yla birlikte yol yürümekten şeref duyduklarını söyledi.

Malatya türküsünün, “Deli gönül çirkine bel bağlama, sevdiğin yar Malatya’ya değmeli” sözlerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu türküde olduğu gibi Malatyalı kardeşlerim, kimin kendisine gönül verdiğini, kimin şahsi hesaplar peşinde koştuğunu çok iyi biliyor. Bizim bildiğimiz Malatya’nın insanı köşeli olur, karakterli olur, mert olur, sözünün eri olur. Pusulasını şaşıranı, Kandil’le DEM’lenmeyi marifet sayanı, teröristlerle sarmaş dolaş olanı Malatya affeder mi? Eser ve hizmet siyasetiyle demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla şehrini geliştireni Malatya unutur mu? Hak ve özgürlük alanını genişleterek kendini öz yurdunda garip bırakmak isteyenlere dersini vereni Malatya terk eder mi? Dünyada başı dik şekilde dolaşmasını sağlayanı, bayrağının hep dalgalanması ve ezanlarının hiç susmaması için çalışanı Malatya ihmal eder mi? Depremle sarsılan, nice sevdiklerini toprağa veren, evi, iş yeri hasar gören kardeşlerine yeniden hayata sarılma umudu vereni Malatya bırakır mı?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat 2023 depremlerinde Malatya ve diğer şehirlerde hayatını kaybeden 53 bin kişiyi rahmetle andı. Asrın felaketinde Malatya’da 78 bine yakın konut, 25 bini aşkın köy evi, 27 bini aşkın ahır ve ticari alanın zarar gördüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamak için şehre 85 bine yakın çadır gönderdiklerini, 36 bini aşkın konteyner kurduklarını anlattı.

“ASRIN BİRLİKTELİĞİYLE ASRIN FELAKETİNİN ÜSTESİNDEN GELİYORUZ”

Yapılan çalışmalar sonunda Malatya’da 20 bini kırsalda, kalanı şehir merkezlerinde olmak üzere yaklaşık 70 bin hak sahibinin belirlendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz ay inşası tamamlanan 6 bin 181 konutu hak sahiplerine teslim ettik. Hâlen şehrimizde 48 bin 837 konutun yapımı sürüyor. Yerinde dönüşüm için 32 bin 583 Malatyalı kardeşimiz başvurdu hatta bunlardan 500’ü konutlarını inşa etmeye başladılar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, şehir merkezindeki meydan ve iş yeri düzenlemelerini yapıyor. Yeni Camii çevresinde, Buğday Pazarı civarında, Akpınar Meydanı Emeksiz Caddesi arasından İnönü Caddesi boyunca Valilik çevresinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yeşilyurt’ta da pek çok mahallede proje çalışmaları devam ediyor. İmar ve inşa çalışmaları için şehrimize 6 milyar lira ilave destek sağladık. Amacımız, önümüzdeki yılın ortasına kadar tüm hak sahiplerini, konutlarına ve ticari binalarına kavuşturmaktır. Bununla yetinmiyor, depremzede şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak farklı üretim tesislerini hayata geçiriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayi yatırımlarını, deprem bölgesi şehirlerde yoğunlaştıracak bir iskân ve istihdam projesi başlattık. ASELSAN firmamız Malatya’da elektronik bakım, onarım ve elektronik kart dizgi tesisi kuruyor. Altyapısı ve üstyapısıyla depremin şehrimizdeki tüm izlerini silene kadar durup dinlenmeden çalışacağız” dedi.

Deprem bölgesi genelindeki faaliyetleri 1000’den fazla şantiyede 110 bin personelle yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugüne kadar teslim ettiğimiz 46 bin konut sayısını ay sonuna kadar 75 bine çıkartacağız. Yılsonuna kadar her ay 15-20 bin ilaveyle 200 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Yine deprem bölgesi genelinde yerinde dönüşüm projelerine başvurular 255 bini buldu. Hibe yanında 2 yılı ödemesiz, 10 yılı vadeli kredi desteği de içeren bu projelerin ruhsatından inşasına kadar tüm safhalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız vasıtasıyla denetliyoruz. Tip projeler ve tip sözleşmeler gibi kolaylıklarla sürecin hızlı ve sağlıklı ilerlemesini temin ediyoruz. Velhasıl depremle sarsılan şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz.”

Türkiye’nin, maruz kaldığı onca terör saldırısının, darbe girişiminin, gizli-açık kuşatmanın üzerine yaşadığı deprem felaketinin, maddi manevi ağır bir maliyeti olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunca insan kaybının ve şehirlerin gördüğü ağır hasarın altından kalkmanın kolay olmadığına işaret etti.

Dünyanın bir başka ülkesinin, Türkiye’nin yaşadıklarını yaşaması hâlinde tekrar toparlanmasının on yıllar süreceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Hamdolsun, biz asrın birlikteliğiyle asrın felaketinin üstesinden geliyoruz. Allah’ın izniyle Malatya başta olmak üzere tüm deprem şehirlerimizi eskiden daha güvenli, huzurlu, canlı, hareketli hâle getirmekte kararlıyız. Hayatını kaybedenleri elbette geri getiremeyiz. Ama onun dışındaki tüm kayıpları, daha iyisiyle yerine koyacak güce, azme, dirayete sahibiz. Tıpkı yaşadığımız diğer sınamalar gibi depremin de bizi hedeflerimizden koparmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye, diplomasisiyle, ekonomisiyle, askerî gücüyle, sosyal yapısıyla dünyanın en büyük ülkeleri arasındaki yerini alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Malatya şahidimiz olsun ki, milletimizin desteği ve duası arkamızda olduğu müddetçe de bu mücadelenin zaferle sonuçlanmasının önüne kimse geçemeyecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, 31 Mart’ta yapılacak mahallî seçimlerde şehirlerini yönetecek belediye başkanlarını, meclis üyelerini, mahalle veya köylerindeki muhtarlarını seçeceğini anımsatarak, Cumhur İttifakı olarak bu seçimde de büyükşehirlerde ve illerin bir kısmında iş birliği yaptıklarını belirtti.

AK Parti’nin, belediyecilik konusundaki beceri ve tecrübesini kimseyle tartışmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her görev gibi belediye başkanlığının da hizmet yolunda bir bayrak yarışı olduğunu söyledi.

“TÜM HAYATIMIZI, ÜLKEMİZE, İNSANIMIZA, ŞEHİRLERİMİZE ESER KAZANDIRMAYA ADADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bayrağı devralan arkadaşımız, emaneti halefine teslim edene kadar ülkesi, milleti, şehri için canla başla çalışacaktır. Malatya Büyükşehir’de ve ilçelerimizin bir kısmında işte böyle bir değişim oldu. Dün şehrimize hizmet eden kardeşlerimizi nasıl desteklediysek, bugün vazifeye talip kardeşlerimizin de aynı şekilde yanlarında olacağız. Tabii bu arada ülkemizin pek çok il ve ilçesinde şöyle bir manzarayla karşı karşıya kaldık; partimizin eski belediye başkanlarını, eski milletvekillerini, eski teşkilat mensuplarını aday göstererek, kendileri kazanmak değil bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı. Hep söylediğimiz gibi Türkiye özgür ve demokratik bir ülkedir. İsteyen istediği yerde siyaset yapabilir, aday olabilir. Biz kendi ittifakımızdan, kendi partimizden, kendi adaylarımızdan mesulüz. Ancak hem bize kaybettirmek için çalışıp hem çeşitli beyan ve imalarla bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara da müsaade etmeyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin siyasetinin, eser ve hizmet siyaseti olduğunu ifade ederek, Hazreti Mevlana’nın “Kamil odur ki; koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” sözünü aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İşte bu anlayışla tüm hayatımızı, ülkemize, insanımıza, şehirlerimize eser kazandırmaya adadık. Ülkeye hiçbir faydanız dokunmayacak, millete hiçbir hayırlı hizmetiniz olmayacak, hiçbir insanın hayatına olumlu yönde katkı yapmayacaksınız; sonra sadece yalan yanlış konuşarak, sadece haksızca eleştirerek, sadece hoyratça enaniyet yaparak siyaseti domine etmeye çalışacaksınız. Bunun adı siyasi şantajcılıktır. Türkiye, bugüne kadar ne çektiyse emek ve heyecanla hazırlanmış vizyonu, programı, projesi olmayan zübük siyasetçi tiplerinden çekmiştir. Sadece ‘Öteki ne veriyorsa beş fazlası benden’ yalanıyla ülkede güven ve istikrar iklimini bozmaktan başka bir iş yapmayan bu kafaların elinde heder olan yıllarımıza ve imkânlarımıza acıyarak bakıyoruz. Maalesef son dönemde bu habis siyaset tarzının yeniden hortlamaya başladığını görüyoruz. Milletimizin sandıkta ne siyasi şantajcılara ne zübük siyasetçilere itibar etmeyeceğine inanıyorum. Malatya’nın birliği, beraberliği, kardeşliği, dayanışmasıyla, bu konuda tüm Türkiye’ye örnek olacağından şüphe duymuyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ramazana sayılı günler kaldığını anımsatarak, pazar günü ilk sahura kalkılacağını, gelecek hafta pazartesi günü ise ilk iftarın yapılacağını hatırlattı.

“MALATYA’YA YAKLAŞIK 149 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mübarek ayda tutacağımız oruçlarımız ve yapacağımız ibadetleri, Allah şimdiden kabul eylesin. Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart’ta millî irade bayramına da beraberce ulaşmak istiyoruz. Bunun için ramazanı çok iyi değerlendirmemiz, rahmetinden ve bereketinden istifade etmemiz gerekiyor. Malatya’nın, ülkenin ve milletin hayrına olan her hususta yaptığı gibi bu konuda da en ön safta yer alacağına inanıyorum” diye konuştu.

Eser ve hizmet siyasetlerinin gerisinde, vatan toprağının her karışını ve ülke insanının tamamını kuşatan bir müktesebat bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim siyaset ahlakımız ‘söylediğini yapma, yapmayacağını söylememe’ üzerine kuruludur. Bunun en büyük ispatı da geçtiğimiz 21 yılda yaptıklarımızdır. Mesela bu dönemde Malatya’ya yaklaşık 149 milyar liralık yatırım yaptık. Eğitimde 5 bin 739 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimize ikinci bir devlet üniversitesi olarak Turgut Özal Üniversitesi’ni açtık. Gençlik ve sporda 9 bin 170 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları yaptık. Bir stadyum ile 60 spor tesisi inşa ettik. Malatyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 7,5 milyar lira kaynak aktardık. Sağlıkta toplam 1640 yataklı 16 hastanenin de aralarında bulunduğu 71 sağlık tesisini tamamlayıp hizmete sunduk. TOKİ vasıtasıyla 24 bin 98 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 4 bin 859 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik.”

Söz verdikleri sekiz millet bahçesinden beşini tamamladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada 36 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu, 464 kilometreye çıkardıklarını söyledi.

“Yaparsa AK Parti yapar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bünyesinde 23 köprü de bulunan Malatya çevre yolunun Hekimhan ayrımına kadar olan 26 kilometresini hizmete sunduklarını, bu yılsonuna kadar Battalgazi ayrımına kadar olan kesimi trafiğe açacaklarını bildirdi.

Şehir girişindeki Beylerderesi viyadük köprüsü ve Kuzey Kuşak alternatif köprü ve yollarının yapımına devam ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Fırat’ın gerdanlığı Kömürhan Köprüsü, tüneli ve bağlantı yolunu, yeni Tohma Şehit Gaffari Güneş Köprüsü’nü hizmete açtık. Malatya ve Sivas’ı birbirine bağlayan sekiz adet tünel ve 14 adet köprüsüyle seyahat süresini 35 dakika azalttık. 104 kilometrelik Malatya-Hekimhan yolunu tamamladık. Elazığ yolundaki Battalgazi Kavşağı bağlantı yolu ve Hanımın Çiftliği Köprüsü’nü bitirdik. Pütürge-Doğanyol yolunun 12,5 kilometrelik kesimini bu yıl açılışa hazır hâle getiriyoruz. Kuluncak-Hekimhan yoluna başladık. Malatya Organize Sanayi Bölgesi’ne Yazlak İltisak Hattı’nı inşa ettik. Sivas-Malatya hızlı demir yolunun etüt projesini tamamladık, Malatya-Elazığ hattıyla ilgili etüt çalışmalarımız devam ediyor. Deprem dolayısıyla hasar gören Malatya-Nurdağı demir yolu kesimindeki çalışmalar sürüyor.

“MALATYALI ÇİFTÇİLERİMİZE YAKLAŞIK 28 MİLYAR LİRA TUTARINDA TARIMSAL HİBE DESTEĞİ VERDİK”

Modernize ettiğimiz Malatya Havalimanı’mızın 2003’te 89 bin olan yolcu trafiği, geçtiğimiz sene 730 bini geçti. Malatya’ya 15 baraj, bir gölet, 20 sulama tesisi, bir yer altı depolama tesisi, 50 taşkın koruma tesisi, dört arazi toplulaştırması ve 10 adet HES inşa etik, altı barajın yapımı sürüyor. İnşaat safhasında yer alan dört sulama tesisimiz ile toplam 206 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Malatyalı çiftçilerimize toplam yaklaşık 28 milyar lira tutarında tarımsal hibe desteği verdik. Şehrimize bir teknopark, dört araştırma geliştirme merkezi ve bir tasarım merkezi kurduk.”

Büyüklüğü 120 hektarı bulan bir alanı Battalgazi-Yeniköy Sanayi Bölgesi olarak ilan ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, lisanslı kuru kayısı deposunu şehre kazandırdıklarını söyledi.

Çalışan ve Üreten Gençler Programı’nda başlanan ve bin kişinin çalışacağı tekstil tesislerinden üçünün tamamlandığını, birinin de yakında biteceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamı desteklemek için Malatya’daki işverenlere toplam 3,5 milyar lira tutarında prim teşviki verdiklerini dile getirdi.

Akçadağ, Arapgir, Battalgazi, Darende, Doğanşehir, Hekimhan, Kuluncak, Yazıhan ve Yeşilyurt’a doğal gaz arzını sağladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde Arguvan ve Karayel, daha sonra da Doğanyol ve Pütürge’ye de doğal gaz arzını sağlayacağız” dedi.

“Malatya’ya getirdiğimiz yatırımlar, ne kadar özetlersek özetleyelim anlatmakla bitmiyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki partililere Malatya’ya yapılan hizmetlerin ve yatırımların anlatıldığı bir video izletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerel yönetimlerde de 31 Mart akşamı bizlere vereceğiniz destekle inşallah hükümet Cumhur İttifakında, yerel yönetimlerde de inşallah bizler el ele vereceğiz ve Malatya’mıza bugüne kadar ne destekler verdiysek çok daha fazlasını inşallah yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Bürokrat

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte Vahdettin Köşkü’nde baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Hollanda Başbakanı Rutte’yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve heyetini İstanbul’da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü, İş Gücü Anlaşması’nın ise 60’ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 13 MİLYAR DOLARI BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti: “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda’da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda’nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

“GAZZE’DE DEVAM EDEN KATLİAMLARIN DURDURULMASI VE KALICI ATEŞKESİN TEMİNİ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazze’de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye’nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri’nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Hollanda Başbakanı Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri’nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO’nun Avrupa Atlantik Güvenliği’nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesi gerektiğini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis’le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte’ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

HOLLANDA BAŞBAKANI RUTTE: “NATO’NUN GÜNEY KANADININ TÜRKİYE’NİN LİDERLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Hollanda Başbakanı Rutte de konuşmasında görüşmede, gündemde yer alan konuların ele alındığını söyleyerek ikili nitelikte konular olduğunu ancak jeopolitik önem taşıyan meselelerin de konuşulduğunu kaydetti ve “Türkiye belirleyici bir rol oynuyor. Bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözmeye yönelik çabalar sarf ediyor. Aynı zamanda Ukrayna’daki bu korkunç savaşla ilgili de çabaları var. O bakımdan siz önemli bir rol oynamaktasınız” diye konuştu.

Türkiye’nin bu ihtilafları çözüme kavuşturma gayreti içerisinde olduğunu vurgulayan Hollanda Başbakanı Rutte, “Türkiye jeopolitik bir aktör. Türkiye’nin (bölgede) çok etkisi var” dedi.

Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye ve Hollanda ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını dile getirerek, görüşmede Gazze ve Ukrayna dahil olmak üzere birçok meselenin konuşulduğunu aktardı.

NATO Genel Sekreterliğine adaylığının söz konusu olduğunu söyleyen Hollanda Başbakanı Rutte, şunları kaydetti: “Türkiye NATO’da çok önemli bir müttefik. ABD’nin ardından Türkiye NATO bünyesindeki en büyük ikinci askerî gücü temsil ediyor. Türkiye zorlu bir bölgede, zor komşuları olan bir coğrafyada yer alan bir ülke. Maalesef gündeminde terörizm var.”

Görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Hollanda Başbakanı Rutte, “Bütün bu bölgede ve genel transatlantik ilişkilerinin istikrarı bakımından NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadesini kullandı.

Hollanda Başbakanı Rutte’nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, kalbi Kudüs ve Filistin için atan parlamenterleri ülkede ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Katılımcılara, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul’umuza hepiniz hoş geldiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi.

Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bütün Kudüs sevdalılarına selamlarını ve sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün sürecek konferansta gerçekleştirilecek istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ederek, şöyle konuştu: “Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile dokuz yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birleşmiş Milletler kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin’e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum.”

“HİÇBİR GÜÇ KALBİMİZDEN KUDÜS SEVGİSİNİ SÖKEMEZ”

Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs’ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı hâline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin’de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; ‘Beytü’l-Makdis’e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.’ Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği yeniden ifade etmek istediğini ve Türkiye olarak “La ilahe illallah, İbrahim halilullah” lafzında sembolleşen kuşatıcı anlayışla Kudüs’e sahip çıkmayı görev bildiklerini söyledi.

Son bir asırdır Haçlı heveslileriyle siyonist yayılmacılık arasında sıkışan Kudüs-ü Şerif’i tüm insanlık için tekrar bir darüsselam hâline getirmek için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı savunmak, farklı inançlara saygıyı savunmak olduğu inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na şükranlarımı sunuyorum. Rabbim emeklerinizi zayi eylemesin diyorum” diye konuştu.

“GÜNÜMÜZÜN HİTLER’İ VE NAZİLERİ GAZZE’DE 15 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞU ÖLDÜREN KATİLLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir asırdır toprakları aşama aşama işgal edilen Filistin halkının bugün tarihin en vahşi zulümlerinden birine maruz bırakıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Buradan, mücadeleleriyle Kudüs’le beraber tüm insanlığın onuruna da sahip çıkan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin’in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistin ve Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sergileyen, vicdan sahibi tüm insanlara teşekkür ediyorum. 7 Ekim’den (2023) bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin, son 203 gündür 35 bin Filistinliyi acımasızca katledenlere baksın. Günümüzün Hitler’i ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze Kasabı’ olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde konuşunca birilerinin rahatsız olduğunu belirterek “Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabileceğini zannediyor” ifadesini kullandı.

İsrail’in elindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’de işlediği cinayetlerin üstünü örtebileceğini düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; ne yaparsanız boş ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz” dedi.

“HİÇ KİMSE BİZDEN SOYKIRIMA SESSİZ KALMAMIZI BEKLEYEMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ey Netanyahu, duam şu; Ya Rab, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgâra göre, konjonktüre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik. Biz birilerine şirin gözükmeksizin değil ‘Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde’ diyen merhum Cahit Zarifoğlu’nun ifadesinde anlamını bulan o ağır imtihanı hakkıyla vermenin derdindeyiz.

Kimse kusura bakmasın, tüm imkânsızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. İsrail’e gönüllü veya ücreti mukabili uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamaslı kardeşlerimizi Filistin’in Kuvayımilliyesi olarak görmeye devam edeceğiz. Bu hakikati de dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği kadar her platformda cesaretle dillendirmekten geri durmayacağız. Sesimizle sözümüzle dualarımızla insani yardımlarımızla elimizdeki tüm imkânlarla Filistin davasına, Gazzeli kardeşlerimizin ortaya koyduğu asil ve onurlu direnişe destek vermeye devam edeceğiz.”

Bu konudaki dirayetli tavırlarını geçen hafta görüştüğü Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye açıkça ifade ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarında evlatlarını, torunlarını, akrabalarını şehit veren Gazzelilerin acılarını paylaştığını çok net bir şekilde söylediğini kaydetti.

“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İÇİN ÇABA HARCAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan bir asır önce topraklarını işgal eden emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatları olarak haklı davalarında yanlarında olduğumuzu dile getirdik. İnşallah bundan geri adım atmayacak, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması için samimiyetle çaba harcamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Gazze’de 203 gündür aralıksız devam eden soykırımı hiçbir sebebin mazur gösteremeyeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “7 Ekim’de yaşananları tasvip edersiniz veya etmezsiniz bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir konudur ama bunu öne sürerek kuvözdeki yeni doğmuş bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yağdırmayı, şehit naaşlarına dahi eziyet etmeyi, bir adet ekmek almak için sıra bekleyen insanları katletmeyi, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bilerek hedef almayı, Gazze’yi toplu mezarların olduğu büyük bir kabristana dönüştürmeyi velhasıl savaş hukukunun asgari şartlarına bile riayet etmemeyi haklı çıkaramazsınız. Çok açık söylüyorum. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil, hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Son olarak, daha yeni açıkladım. İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere, bunu Dışişleri Bakanım da açıkladı; kestik, kesiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da özellikle altını çiziyorum. Türkiye, 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan, başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarına da biz sahip çıktık, ey Netanyahu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Afrikada’dan Asya’ya kadar kim zulme uğramışsa, hiç düşünmeden imdadına koştuklarını vurgulayarak “13 yıl önce çatışmalar başlayınca Suriyeli komşularımızı nasıl bağrımıza bastıysak Ukrayna’dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk” dedi.

“GAZZE’YE GÖNDERDİĞİMİZ İNSANİ YARDIMLARIN TOPLAMI 50 BİN TONA YAKLAŞTI”

Türkiye’nin, millî gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bir istikrarsızlık ve çatışma varsa, menfaat hesabı gütmeden ateşi söndürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın ve güvenliğin hâkim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze’ye yardımlarda ilk sırada Türkiye yer alıyor. 7 Ekim’den (2023) bu yana 13 uçak ve dokuz gemiyle Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı. Refakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayı tedavilerini yaptırmak üzere, ülkemize getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani yardımların yanı sıra Refah’taki Kızılay Aşevi aracılığıyla günlük 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptıklarını, temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze’ye geçişini sağladıklarını belirterek “Ticari açıdan 54 ürün grubunda, İsrail’e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye’dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan’da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk” diye konuştu.

Burada samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen ay ülkemizde Mahallî İdareler Seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken, ödediği bedeller ortadayken, Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı meselenin aslını bilmediklerinden değil, hırsları, akıl ve vicdanlarının önüne geçtiği için yürüttüler. Hatta ‘İsrail’e jet satışı yapıldı’ iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum. ‘Jet yakıtı gönderdiler’ diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Akıl, vicdan, ahlak dışı bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme taşındı. Daha vahimi bu asılsız ithamların İsrail dâhil Türkiye’nin dik duruşundan rahatsız olan yabancı odaklar tarafından uluslararası basında ve sosyal medya mecralarında köpürtülerek, ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcıydı. Yaralandık.”

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN SAĞLANMASI AMACIYLA DİPLOMATİK ÇABALARIMIZI DEVAM ETTİRİYORUZ”

Türkiye’nin çabalarını bilen kardeşlerinin arasında bile istifham oluşturan bu propagandanın içinin boş olduğunun, 1 Nisan sabahı itibarıyla görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat sel gitse de izi kalmış. 3 kuruşluk siyasi çıkar uğruna Filistin’in Türkiye ile ilişkilerini bilen veya bilmeyen, gayet iyi biliyor… Türkiye, bizim iktidarımız döneminde böyle bir şey yapar mı? Yapmaz mı? Bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin’e en büyük desteği veren ülkemiz yıpratılmak, yıldırılmak istenmiştir. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın, Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah’ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi âlemde vereceksiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan, çarpıtma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapılmayacağını, kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyledi.

Hukukun da siyasetin de temel kuralının belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi hâlde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin Türkiye’deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Gündeme gelmek uğruna hiç kimsenin Türkiye’nin Filistin davasındaki örnek duruşuna gölge düşürme lüksü yoktur. Bu tür kampanyalara aldırmadan Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması amacıyla ilk günden beri diplomatik çabalarımızı devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan, rahmet olmayacağı inancıyla Filistin hükümetiyle, Filistinli gruplar arasındaki tefrikanın giderilmesi için temaslarımızı artırdık. Hâlihazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti’nin tanınırlığının artırılması noktasında da çabalarımızı yoğunlaştırdık. İspanya hükümetinin ve Başbakan Sayın Pedro Sanchez’in Filistin’in tanınmasıyla ilgili duruşunu takdir ettiğimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin Devleti’nin tanımaya hazırlanan diğer ülkeleri de baskılar karşısında kararlı tutumlarını sürdürmeye çağırıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.

Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde bu yönde atılan adım, ABD’nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail’in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail’e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze’de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail’e 25 milyar dolarlık askerî yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail’e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, “1915 olayları üzerinden Türkiye’ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze’ye bakmalı, İsrail’in Gazze’deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim ‘dünya beşten büyüktür’ tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir” şeklinde konuştu.

“SİYONİZM’İN NASIL KORKUNÇ BİR TEDHİŞ OLUŞTURDUĞU ÇOK NET ANLAŞILMIŞTIR”

Gazze krizinde Siyonizm’in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail’in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı’nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail’e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, “Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze’deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm’in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e söz geçirememiş, Gazze’deki katliamların önüne geçememiştir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN DURDURULMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, “Bütün insanlığın kaderini beş ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail’in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika’yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı’yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz.”

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.

Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ev sahipliğinde verilen resepsiyona katıldı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş eşliğinde resepsiyonun yapıldığı tören salonuna giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı davetlilerle sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada basın mensuplarının, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşme talebiyle ilgili sorusuna, “Benimle bir görüşme talepleri oldu. İnşallah en kısa zamanda bir araya gelişi de gerçekleştiririz” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TBMM Başkanı Kurtulmuş’la Tören Salonu’nun yanında bulunan Mermerli Salon’a geçti.

Salona CHP Genel Başkanı Özel ile diğer siyasi partilerin temsilcileri de davet edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada, CHP Genel Başkanı Özel, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve diğer siyasi parti temsilcileriyle çay içip sohbet etti.

Yaklaşık 10 dakika süren sohbet sonrası TBMM Başkanı Kurtulmuş ile salondan çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarının sorusu üzerine, “CHP Genel Başkanı Özel ile önümüzdeki hafta bir araya geleceğiz” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından Meclis’ten ayrıldı.

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat2 gün önce

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Bürokrat2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Bürokrat2 gün önce

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız....

GENÇ4 gün önce

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantısı

Bürokrat4 gün önce

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti.

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk...

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’taki resmî temasları kapsamında, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile görüştü

Bürokrat6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmî ziyareti kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile Bağdat Sarayı’nda bir araya geldi.

REKLAMLAR
Mart 2024
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge