Connect with us

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Anadolu Medya Ödülleri töreninde konuştu

“8. Anadolu Medya Ödülleri”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “8. Anadolu Medya Ödülleri” programında yaptığı konuşmada, “Gündemini millete ve milletin değerlerine sabitlemiş yayıncılığın önemini her geçen gün daha net kavrıyoruz. Anadolu Yayıncıları, son 12-13 yılda yüz yüze geldiğimiz kritik kavşakların tamamında gerçekten takdire şayan duruş sergilediler. 15 Temmuz gecesi birileri ‘bekle-gör politikası’ izlerlerken, Anadolu medyası olarak demokrasimizi korkusuzca savundunuz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Yayıncılar Federasyonu tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen “8. Anadolu Medya Ödülleri” programına katılarak bir konuşma yaptı.

Bu güzel buluşmaya vesile olanlara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı kategorilerde ödülleri takdim edilecek kurumları ve medya mensuplarını tebrik etti.

İlk olarak 14 yıl önce Anadolu Yayıncılar Derneği olarak faaliyete başlayan kuruluşun, aradan geçen sürede büyüyüp Türkiye’nin dört bir köşesine dal budak saldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 320 mahalli ve bölgesel radyoyu, televizyonu, gazeteyi, dergiyi bir araya getiren Federasyonun yoluna güçlenerek devam etmesinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’ten itibaren kurumsal kimliğini güçlendiren Anadolu Yayıncılar Federasyonu’na başarılar dileyerek, “Halktan yana ve kendisini halka karşı sorumlu hissederek yayıncılık yapan mahalli medyanın yerini, başka hiçbir kurum alamaz ve dolduramaz. Mahalli medyamız insanımızın talep, beklenti ve eleştirilerini aktarmada bir nevi köprü görevi yapıyor” diye konuştu.

“15 TEMMUZ GECESİ ANADOLU MEDYASI DEMOKRASİMİZİ KORKUSUZCA SAVUNDU”

Türkiye’nin sosyal, kültürel ve ekonomik değerlerini sınırlı imkânlarla yansıtan Anadolu medyası ne kadar etkili olursa, demokrasi kültürünün de o derece güçlü olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siz değerli medya mensuplarının yıllardır seslerini duyurmak, vatandaşın teferruat gibi gösterilen mesajlarını kamuoyuna iletmek noktasında verdiği mücadeleyi en iyi bilenlerdenim. Bu anlayışla siyasi hayatımızın tüm aşamalarında Anadolu yayıncılığının yanında olduk. Sizlere gereken her türlü desteği sağlamaya çalıştık. İnşallah bundan sonra da size sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Milletin karşısında konumlanan değil, milletin yanında dimdik duran dördüncü kuvvet olarak siz kıymetli Anadolu medyası mensuplarına kapımızın her zaman açık olduğunu burada özellikle ifade ediyorum. Rabbim, muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim eylesin diyorum.”

Gündemini millete ve milletin değerlerine sabitlemiş yayıncılığın öneminin her geçen gün daha net kavrandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu yayıncılarının son 12-13 yılda yüz yüze gelinen kritik kavşakların tamamında takdire şayan duruş sergilediğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sokaklarımızın ateşe verildiği, milletin malına, mülküne hatta canına kastedildiği Gezi olaylarında birileri 24 saat canlı yayınlarla Gezici vandalları överken, sizler milletten yana net tavır koydunuz. Anlı şanlı basın organları 17-25 Aralık darbe girişimine çanak tutarken, sizler millî iradenin sesi oldunuz. 15 Temmuz gecesi birileri ‘bekle gör’ politikası izlerken, Anadolu medyası olarak demokrasimizi korkusuzca savundunuz. Terör saldırılarından bölgemizdeki çatışmalara kadar pek çok gelişmede sizlerin samimi desteğini daima yanımızda hissettik. Demokrasimize destek olduğunuz için her birinize teşekkür ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu yayıncılarının vicdanlı ve ilkeli tutumlarını Gazze’deki katliamda da aynı kararlılıkla sürdürdüğünü memnuniyetle takip ettiğini aktararak, İsrail güçleri tarafından Filistin’de şehit edilen gazetecilerin hatıralarına ve mücadelelerine sahip çıktıkları için Anadolu Yayıncılar Federasyonunu tebrik etti.

“BİZE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DERSİ VERENLER, FİLİSTİN TOPRAKLARINDA YAŞANANLARA SESLERİNİ ÇIKARMIYOR”

“Müslümanlığımızla birlikte insanlığımızın da sınandığı bu cinnet haline tepki göstermek, Filistin halkına karşı insani görevimizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vicdanı kurumayan hiç kimsenin böyle bir zulme suskun kalamayacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yıllardır bize basın özgürlüğü dersi verenler, görüyoruz ki işgal altındaki Filistin topraklarında yaşananlara seslerini çıkarmıyor. İsrail saldırılarında katledilen 150’ye yakın basın mensubunun hakkını sizin gibi bir avuç vicdan sahibi dışında kimse savunmuyor. Medya ofisleri basılırken, haber kanalları kapatılırken, canlı yayında gazeteciler kurşunlanırken dikkat ederseniz, Gezi olayları sırasında Türkiye’ye kamp kuranlardan hiçbir tepki yükselmiyor. Öyle bir çifte standartla karşı karşıyayız ki sadece 8 ayda 150 gazeteciyi katledenler hâlâ basın hürriyetinden bahsedebiliyor. Merhum Ahmet Kaya ne diyordu? ‘Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça.’ Bunlarınki yalnızca tutarsızlık değildir, aynı zamanda vicdansızlık, ilkesizlik, adaletsizlik ve tarafgirliktir. Elbette tarih, zulüm karşısında susanlarla her türlü bedeli göze alarak hakkı ve hakikati haykıranları kaydetmektedir. Tarih, iliştirilmiş gazeteciler ile canları pahasına görev yapan gerçek basın emekçilerini yazmaktadır. Zor dönemde konuşanlar, tarih önünde olduğu gibi insanlığın vicdanında da ibra olacak. Bugün soykırım karşısında üç maymunu oynayanlar ise alınlarına yapışan kara lekeyi ömürleri boyunca silemeyecek.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet ve devlet olarak tarihin doğru tarafında olmanın çabasında olduklarını belirtti.

“AA VE TRT GAZZE’DE İŞLENEN CİNAYETLERİ TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA DÜNYAYA ANLATTI”

“Gazze’deki katliamların ilk gününden itibaren basın yayın organlarımız, Filistinli mazlumların sesi oldu. Anadolu Ajansımız ve TRT’miz, sahadaki cesur çalışanlarıyla Gazze’de işlenen cinayetleri tüm çıplaklığıyla dünyaya anlattı” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulusal ve yerel medyanın, Filistin’deki barbarlığın gündemden düşmesine müsaade etmediğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının düzenlediği toplantılar, etkinlikler, basılı ve görsel materyallerle Gazze için küresel vicdanı harekete geçirmeye çalıştığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetçilerin ve siyasi partilerin, birkaç İsrail muhibi dışında, Filistinlilerle dayanışma içinde olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sivil toplum örgütlerimiz, yardım kuruluşlarımız, iş dünyamız, üniversitelerimiz, öğrencilerimiz, gençlerimiz tek vücut olarak Gazzeli mazlumlara samimiyetle sahip çıktı. Milletimiz adına bundan büyük bir onur duyuyoruz” diye konuştu.

“MAZLUMUN YANINDA ZALİMİN DE KARŞISINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Filistinlileri savunurken aslında insanlığı, barışı, adaleti ve özgürlükleri de savunduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin’deki katliama tepki verirken gelecek nesillere daha huzurlu, adil bir dünyada yaşama umudunu da miras bırakmayı hedefliyoruz. İnşallah bu çizgimizi sonuna kadar muhafaza edeceğiz. Kimliğine, inancına ve kökenine bakmadan mazlumun yanında, zalimin de karşısında olmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Medyanın, özellikle de merkez medyanın, Türkiye’de uzun yıllar vesayetin gölgesi altında görev yapmaya çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu vesayet, sadece devlet içindeki oligarşik yapıların değil, bununla birlikte Türkiye’de ekonomiye ve paraya hükmedenlerin de vesayetiydi. Halk adına devlet erklerini denetlemesi gereken medyamız, çoğu zaman darbeciler namına milleti denetledi, milleti terbiye etti, milleti sorguya çekti, vatandaşa ayar vermeye çalıştı. Basınımızın tek parti dönemindeki ahvalini burada konuşmaya gerek dahi duymuyorum. O zaman nasıl bir medya düzeninin olduğunu biraz basın tarihi okuyan herkes gayet iyi biliyor. 27 Mayıs darbesine hazırlık sürecinde cuntacıların basın bülteni gibi çıkan gazetelerini şimdi yüzümüz kızararak okuyoruz. 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar aynı manşetlerin tekrar tekrar atıldığına şahit olduk. O dönemin tetikçi kalemşörleri, milletin seçtiklerini akla ziyan iftiralarla karalarken, darbecileri cilalamış, parlatmış, baş tacı etmişlerdir.”

“TERÖRE KARŞI DEVLETİMİZİN YANINDA BUNLARI BİR KEZ OLSUN GÖREMEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzülerek söylemek isterim ki Türkiye’de kalemini, köşesini ve ekranını demokrasi karşıtlarına gönüllü olarak kiralayan bir kesim hep olagelmiştir” ifadesini kullanarak, şunları söyledi: “Bunlar müzik kutusu gibi kimi zaman darbecilerin türkülerini söylediler. Daha sonra terör örgütü mensuplarının şarkılarını çaldılar. Bir ara ülkemize yönelik psikolojik harekatlara asker yazıldılar. Hatta Kandil’deki bölücü canileri ‘yere izmarit atmıyorlar’ diye methedecek kadar içlerindeki millet düşmanlığını kustular. Her şey oldular, her şeyi yaptılar ama bir türlü milletten, millî iradeden ve demokrasiden yana tavır alamadılar. Bunların, FETÖ’den PKK’sına ve DHKP-C’sine kadar tüm terör örgütlerinin yanında saf tuttuklarını gördük. Ama teröre karşı devletimizin yanında bunları bir kez olsun göremedik.”

Bazı medya organları ve siyasi aktörlerin terör örgütlerine karşı sergilediği müsamahakâr tavrı anlamakta zorlandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Düşünebiliyor musunuz? Teröristler, Cumhuriyet Savcımızı kalleşçe şehit ediyor, bunlar teröristlerin sözcülüğünü yapıyor. Teröristler şehirlerimizi hendek ve çukurlarla bizden koparmaya çalışıyor, bunlar şehir eşkıyalarına canlı kalkan oluyor. Kandil’deki terör baronları yerel ve genel siyaseti dizayn etmeye uğraşıyor, bunlar hemen kravatlı teröristlerin avukatlığını üstleniyor. Hukuku savunurken ortalıkta yoklar. Millî iradeyi savunurken ortalıkta yoklar. Demokrasiyi savunurken ortalıkta yoklar. Terör mağdurlarını savunurken ortalıkta yoklar. Şehit edilen öğretmenleri, bebekleri, polisi, askeri, korucuyu, işçiyi savunurken ortalıkta yoklar. Evlatlarına kavuşmak için terör örgütüne isyan bayrağı çeken, yüreği yanık Diyarbakır annelerini savunurken ortalıkta yoklar. Ama söz konusu bölücü terör örgütü ve uzantıları olunca hiç düşünmeden cepheye koşuyorlar, en ön safta yer almaktan çekinmiyorlar. Milletten esirgedikleri empatiyi teröristlere göstermekten utanmıyorlar.”

“YARGININ HAKKÂRİ’YLE İLGİLİ VERMİŞ OLDUĞU KARAR KİMSEYİ RAHATSIZ ETMESİN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle sivil siyasetin yan yana durmayacağının altını çizerek, şunları kaydetti: “Terörle demokrasi bir arada bulunmaz. Sırtını elinde kalaşnikof olana, molotof olana, bomba olana dayayarak meşru siyaset yapılmaz. Hukukun, kanunun ve demokrasimizin kırmızı çizgilerine riayet eden, meşruiyetten sapmayan herkes şayet yasal bir engeli yoksa elbette bu ülkede özgürce siyaset yapabilir. Buna kimse itiraz etmez, edemez. Biz de bugüne kadar meşru siyasete söz söylemedik. Özellikle yargının Hakkari’yle ilgili vermiş olduğu karar, kusura bakmasınlar ama kimseyi rahatsız etmesin. Yargı, burada kanunu değil, hukuku konuşturmuş ve kararını da buna göre vermiştir. Bunlar ne yaptı? Hemen parlamentoyu ayağa kaldırmaya kalktılar. Kusura bakmayın. Burası hukukun işlediği Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamentosudur. Orada elinizde pankartlarla tekme yumruk, sağa sola saldırmanın size kazandıracağı da hiçbir şey yok. Çünkü sizin de karşınızda hukuku savunacak parlamenterler var.”

Sivil ve demokratik siyasetin zemininin güçlenmesi için pek çok adım attıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak bölücü örgütün siyasetteki aparatları vasıtasıyla millî iradeye pusu kurmasına da izin vermedik. Dünyanın hiçbir medeni ülkesi, demokrasisinin kundaklanmasına göz göre göre müsaade etmez, etmeyeceğiz. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesi dağdaki eli kanlı teröristlerin tünel kazarak belediyelere sızmasına göz yummaz. 31 Mart’tan önce ne dedik, eğer adaylarınız herhangi bir gayrimeşru, gayri yasal işlemlere girmediyse, katılmadıysa onlara söyleyecek herhangi bir sözümüz yok. Ama gayri yasal işler yapmışsa bizler de yasaları işletmek durumundayız ve işletiriz. Hakkâri şimdi bunun ilk adımı olmuştur ve şu anda hukuk da gereğini yapmıştır ve bundan sonra da yapmaya devam edecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, yakın geçmişte şehirlerin imkânlarının, millete hizmet yerine teröristlere peşkeş çekildiği, terör örgütünün emrine verildiği, hendek ve çukur açmak için kullanıldığı kötü günleri yaşadığını belirterek, “Bunları daha fazla yaşamak istemiyoruz. Türkiye, belediye hizmet binalarında Kandil’in atadığı komiserlerin, başkan tokatladığı, güya mahkeme kurup haraç kestiği dönemler geçirmiştir. Bunları tekrar yaşamak istemiyoruz” açıklamasında bulundu.

“NEREDE OLURSA OLSUN BELEDİYELER HALKIMIZINDIR”

Türkiye’nin, sözde siyasetçilerin terör örgütüne ayakçılık ve kuryelik yaptığı utanç verici hadiselere şahit olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin hafızasında derin izler bırakan bu acı olayların tekrarlanmasını hiçbirimiz istemeyiz, buna izin de vermeyiz. Bölgedeki kardeşlerimiz üzerinde bölücü terör örgütünün baskı kurmasına eyvallah etmeyiz. Hukuk bunu gerektirir, demokrasi bunu gerektirir, millete ve millî iradeye saygı bunu gerektirir” diye konuştu.

Terörle arasına mesafe koymadan, hatta sırtını terör örgütüne yaslayarak siyaset yapılamayacağını artık herkesin kabullenmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partilerinin koro halinde bilindik ezberleri tekrarlamak yerine terör-siyaset ilişkisini sorgulaması, Kandil güdümlü siyasetin Türk demokrasisine verdiği zararların ortadan kaldırılmasına odaklanması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlla bir tepki gösterilecekse hukuk çerçevesinde uygulanan idari tedbirlere değil, Kandil’in belediyelere çökme girişimlerine göstermelidir. Şimdi bazıları çıkmış, Meclis’te adeta terör estirerek ‘belediyeler bizimdir’ naraları atıyor. Halkın olan belediyeleri, kendilerinin tapulu mülkü gibi görüyorlar. Belediyeler ne onlarındır ne terör örgütünündür. Bağırarak çağırarak, Meclis’ten nümayiş yaparak milletin temsilcilerini susturacaklarını zannedenlere şunu hatırlatmak durumundayım; belediyeler kimsenin arka bahçesi değildir. Belediyeler sırtını Kandil’e yaslayanların hiç değildir. Nerede olursa olsun belediyeler halkımızındır, aziz milletimizindir. Bu ülkenin de devletin de belediyelerin de tek bir sahibi vardır. O da millettir, 85 milyonun tamamıdır.”

“85 MİLYONUN KARDEŞLİĞİNE YÜREKTEN GÜVENİYORUZ”

Bölgede bölücü örgütün vesayetini içlerine sindiremeyen ve şehirlerine gerçekten hizmet etmek isteyen belediye başkanlarının olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu başkanlar şunu bilsinler ki örgütün tasallutundan kurtulmak için atacakları adımlarda millet de devlet de tüm imkânlarıyla yanlarında olacaktır. Şehrine ilçesine ve vatandaşa hiçbir ayrım yapmadan hizmet edenlerle kimsenin bir derdi zaten bulunmuyor. Cumhurbaşkanı olarak benim de onlarla bir derdim yok. Biz sadece Türkiye’nin ve demokrasimizin gelişmesine ayak bağı olan terör belasıyla hukuk zemininde mücadele ediyoruz ve edeceğiz. İnşallah bu mücadeleyi de kimsenin oyununa gelmeden, birilerinin bizi çekmek istediği tuzağa düşmeden yürüteceğiz. Millete ve milli iradeye saygılı olan herkesten de aynı tavrı bekliyoruz. 85 milyonun kardeşliğine, ferasetine, irfanına yürekten güveniyoruz. Rabbim birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin diyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Anadolu Medya Ödüllerine layık görülen isimleri ve kurumları tebrik etti.

Konuşmaların ardından Anadolu Yayıncılar Federasyonu Genel Başkanı Sinan Burhan, “dünyada hakkın sesini duyurduğu için” Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dünya küresi hediye etti. Hediyeyi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya beşten büyüktür” ifadelerini kullandı.

Törende, “Yılın Yerel Televizyon Ödülleri”, “Yılın Yerel Radyo Ödülleri”, “Yılın Yerel Gazete Ödülleri”, “Yılın İnternet Medya Ödülleri”, “Yılın Ulusal Medya Ödülleri” ile juri ve sponsor plaketleri sahiplerini buldu. Basın mensuplarına ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.

Bürokrat

“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2024’e katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmasına Adanalıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ağustos’ta Adana’ya gelerek muhteşem bir projenin açılışını yaptıklarını, Adana ile Mersin’in de gurur kaynağı olan Uluslararası Çukurova Havalimanı’nı tüm bölgenin hizmetine sunduklarını hatırlattı.

Şimdi de dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali için Adana’da olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl milyonlarca vatandaşımızın akın ettiği, gençlerimizin heyecanla beklediği TEKNOFEST Adana’ya hepiniz hoş geldiniz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Adana’nın gençlerin coşkusuyla bir başka güzel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece millî teknoloji hamlemizin göz kamaştıran ürünleri yok. Burada aynı zamanda Türkiye Yüzyılı’nın mimarı olacak genç yüreklerimiz, parlak zihinlerimiz var. Burada yarının Hezarfen Ahmet Çelebileri, Cezerileri, Ferganileri, Ali Kuşçuları, Aziz Sancarları var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, ilmin, teknolojinin, bilimin diliyle konuşan, ufku açık yüz binlerce gencimiz var. Sizlerin vasıtasıyla bilime, araştırmaya, teknolojiye, keşfetmeye özellikle meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Kalplerimizi tekrar buluşturan Rabbime hamdediyorum.

Biz, Çukurova Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana, siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki, ne oldu? İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa kapandı mı? Şakirpaşa açık mı? Buyurun biz de bugün Şakirpaşa’ya indik. Ve şimdi Şakirpaşa’da bir TEKNOFEST fuarını şu anda gümbür gümbür buradan dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip Şakirpaşa ne olacak diye endişelenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum, siz, birilerine bakıp da asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha mühim, daha hayati görevler icra edecek. Millî teknoloji hamlemizin simgesi olan TEKNOFEST sadece bir başlangıç. İnşallah burayı tarihine, misyonuna ve önemine uygun şekilde çok etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’ün Adana’ya, Türkiye’ye, millete ve özellikle gözleri parlayan gençlere hayırlı, uğurlu olmasını diledi.

“BUGÜN BAŞI DİK, ALNI AK, HUZUR İÇİNDE YAŞIYORSAK, AZİZ ŞEHİTLERİMİZ SAYESİNDEDİR”

Gençlere özgüven aşılayan, umudu ve başarmayı öğreten bu güzide festivalin düzenlenmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorlar ve iştirakçiler ile güvenlik görevlisinden gönüllülere herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi pırıl pırıl evlatlar yetiştiren, vatanına, milletine, devletine, tüm gücüyle hizmet edecek böyle parlak gençler büyüten anne-babalarımıza ediyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençleri, takımları kutlayarak, şunları ifade etti: “İsmini yaşattığımız eski Adana Valilerinden, Adana nehirlerini ıslahıyla ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakir Paşa’yı da rahmetle anıyorum. Yiğidin sevdiği güzel olunca, ömrü arkasından sökülür gidermiş. Öyle demişler sevgili gençler. İşte bizim gönlümüzde de buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayı Millîye’ye ve günümüze kadar devletine, milletine, hakka ve hakikate sahip çıkan Adana’nın kalbimizde farklı bir yeri var. Toroslar’ın çocukları, Çukurova’nın evlatları, Yemen’den Galiçya’ya, Sarıkamış’tan Çanakkale’ye, coğrafyamızın dört bir yanında hilal uğruna, bekamız uğruna ve sevdamız için şehit düştüler. Bugün başı dik, alnı ak, huzur içinde yaşıyorsak, gölge olarak sadece ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesini tanıyorsak, ölümden korkmayan o aziz şehitlerimiz sayesindedir. Bu vesileyle Adana’nın verdiği şehitleri, tüm şehitlerimizle birlikte rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Rabbim, hepsinden razı olsun.”

Geleceği inşa etmenin, yarınları hayal etmekle başlayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teknoloji serüveninin geçmiş yıllarda bugünü düşünerek hayal eden, dert ve ideal sahibi şahsiyetlerin emekleriyle şekillendiğini söyledi.

“SON 22 YILDA ELDE ETTİĞİMİZ HİÇBİR KAZANIM, BİZE ALTIN TEPSİDE SUNULMADI”

Biruni, Uluğ Bey, Cabir bin Hayyan, Harezmi, Piri Reis ve daha nice büyüğün bu uğurda fikir ve yürek teri döktüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil ve Necmettin Erbakan’ın hayallerini gerçekleştirmek pahasına bedeller ödediğini, hayalperestlikle suçlanmaktan şüpheli ölümlere kadar pek çok badireyle karşılaştığını hatırlattı.

Onların inandıkları yolda yürümekten hiçbir zaman vazgeçmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmenizi isterim, bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Bilhassa son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım, bize altın tepside sunulmadı. Zorluklarla karşılaştık, engellerle buluştuk, sabotajlara maruz bırakıldık. İçeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Haksızlıkların, çifte standartların her türünü gördük, yaşadık. Neyi başardıysak, bileğimizin gücüyle başardık. Alnımızın teriyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla, savunma sanayii teknolojisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hâle geldik.”

Kendilerinden öncekilerin zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de onların açtığı yolda sarsılmadan, yıkılmadan cesaretle yürüdük. O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi de merhum Özdemir Bayraktar’dı” dedi.

Özdemir Bayraktar’ın insansız hava araçlarında çığır açan bir isim ve millî teknoloji hamlesinin mihmandarlarından olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BAYKAR’ın bugün hayata geçirdiği pek çok projenin de fikir babasıydı. Kararlıydı, azimliydi, cesurdu. Yılmadı ve yıldırmadan da yoluna devam etti. Kendi ifadesiyle, durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız 50’den fazla ülkede Türk savunma sanayini gururla temsil ediyorsa bu başarıda Özdemir ağabeyin çok büyük payı vardır. Kendisine bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. İnşallah sizler bu mücadeleyi çok daha iyi seviyelere taşıyacaksınız” diye konuştu.

Gençlerin kendilerinin eksiklerini telafi edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Unutmayın, sizler Türkiye’nin umudusunuz, sizler Türkiye’nin istikbali, Türkiye’nin aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Karşılaştığınız zorluklara aldırmadan sabırla, inançla hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. ‘Yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen zihni köleleştirilmiş, iradesi esir alınmış felaket tellallarına kulak asmayın. Unutmayın sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır. İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Sevgili gençler, tüm bunları şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil, Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesi ile kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz.”

“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK ÜÇ ÜLKESİ ARASINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda gençlerle hayalleri arasına girebilecek birçok engeli kaldırdıklarını belirterek, “Millî gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık, nereden nereye. Savunma sanayinde yerli ve millî üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesi arasındayız” bilgisini verdi.

Araştırma Geliştirme Merkezi sayısını da sıfırdan 1328’e çıkarttıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık.”

Merkezinde gençlerin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilim ve teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisinde olduklarını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablonun bu sene 10’uncusu düzenlenen TEKNOFEST olduğunu söyledi.

Her geçen yıl katılımcı sayısı artan, ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST’in geniş yelpazedeki yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tuttuğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere çok net bir biçimde gösteriyor. TEKNOFEST, unutmayın gençler, bir gençlik destanıdır, TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. TEKNOFEST, bereketli Anadolu topraklarında filizlenen idealist gençlerin güçlü sesidir” diye konuştu.

2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahitlik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2018’de, 14 farklı kategoride toplam 4 bin 333 takım ve 20 bin yarışmacıyla başlamıştık. Geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 41 farklı kategoride 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacıyla, 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık, Allah’a hamdolsun. TEKNOFEST Adana’ya ise 50 farklı kategoride, 790 binden fazla takım, 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından da yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Adana ve Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesindeki tüm gençlerimizi, tüm çocuklarımızı, Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”

“GERİLİM, ÇATIŞMA VE SAVAŞLAR COĞRAFYAMIZI İÇTEN İÇE ÇÖKERTİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son yılların en sancılı günleri yaşandığına işaret ederek, “Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz” dedi.

Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 50 bin kişinin vahşice siyonist İsrail tarafından katledildiğini söyledi.

Saldırılarda 100 bine yakın insanın da yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Şehirler birer enkaz yığınına döndü. İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti, şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”

“GAZZE, BATI ŞERİA VE LÜBNAN İLE SINIRLI KALMAYACAK SİNSİ BİR PLAN UYGULAMAYA KONULMUŞTUR”

Uluslararası hukukun tamamen rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede ateşkese, barışa ve huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar” ifadesini kullandı.

İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i “istenmeyen kişi” ilan etmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e, özellikle kalkıyor ‘Birleşmiş Milletler’e gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hâle bak, şimdi 196 ülke, herhalde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik, Birleşmiş Milletler’e gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun? Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet hâliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki Batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın ama dökülen her damla kana bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derece ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım, bölgemizde sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan ile sınırlı kalmayacak sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.”

“İSRAİL YÖNETİMİ YAPTIĞI HER AÇIKLAMAYLA ASIL NİYETLERİNİ ORTAYA KOYUYOR”

Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkesin meselenin Kudüs, Mescid-i Aksa ve “vadedilmiş topraklar” hezeyanı ile bağlantısını kolayca idrak edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hepimiz arz-ı mevudun ne olduğunu gayet iyi biliriz. Vaat edilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Bunları biz gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor” dedi.

Türkiye’nin sahadaki gelişmeleri anbean takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşular ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğini ileriye taşıdığını ifade etti.

Zalimler karşısında insanlık cephesini güçlendirmenin gayretinde olduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve millî üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz. Elektronik harp ve millî yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltına, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi savaş uçağımız Kızıl Elma ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayın, Adanalı kardeşlerim ‘Elle gelen öğün olmaz o da arasan bulunmaz.’ atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları unutmadık.”

Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayraktar’la, ANKA’yla, Akıncı’yla, Aksungur’la, Kızılelma’yla, Atak’la, Hürkuş’la, Hürjet’le, Gökbey’le, Kaan’la, Anadolu’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetlerimizle iftihar etmenin sebebi işte budur” dedi.

Türkiye’nin her zaman sulhu sükûnun tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil, vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hâli karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız” ifadesini kullandı.

“Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağının gençler olduğunu söyledi. “Yerli ve millî olsun” diyerek çırpınan gençler oldukça vatanın daima güvende olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. ‘Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim’ diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum” dedi.

TEKNOFEST logolu montla platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, festival paydaşlarıyla fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi. TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektirdi.

Genç Gazeteciler Adana

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı genc-gazeteciler-1.gif
Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile ortak basın toplantısında konuştu

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptıkları görüşmelerde Gazze ve Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının da gündemlerinin odağında yer aldığını belirterek şunları söyledi: “İsrail’in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletlerde hem de bugün Meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdim. İsrail’in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız, tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir.”

“HÂLÂ BUNU YAPMAYAN ÜLKELERE FİLİSTİN DEVLETİ’Nİ TANIMA ÇAĞRIMIZI TEKRARLIYORUZ”

“Buradan bir kez daha Gazze’de acil kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan halkının ve hükûmetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik Konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti’nin tanınması, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim’den bu yana dokuz ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, “Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüğünde oluşturulan Arabuluculuk Dostları Grubu, bölgedeki çatışmaların sonlandırılabilmesi adına bir inisiyatif başlatabilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile bunları da görüştüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, müşterek atılabilecek adımlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasında ne denli başarılı olabileceğini zamanın göstereceğini ifade etti.

İsrail’in ara buluculuğa yaklaşması veya kabulünün söz konusu olmadığının görüldüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atılacak adımlarla, temennim odur ki, bakanlarımızın yapacağı ön çalışmalarla böyle bir netice alabilirsek bu netice üzerinden inşallah, bu ara buluculuk çalışmalarına devam ederiz” değerlendirmesini yaptı.

FİNLANDİYA CUMHURBAŞKANI STUBB: “İSRAİL’İN ULUSLARARASI HUKUKA UYMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb da görüşmede Orta Doğu’da devam etmekte olan çatışmalar konusunun da ele alındığını belirterek, “İsrail’in kendisini savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğini sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi Gazze’de çok fazla. Şimdi de Lübnan’da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk Lübnan’da. Saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız. Bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş yani hem Filistin’de hem Lübnan’da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim.”

Genç Gazeteciler Ankara

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı genc-gazeteciler-1.gif
Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Genç Gazeteciler Ankara

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı genc-gazeteciler-1.gif
Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmeye devam edeceğiz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Kovid-19 salgınıyla başlayan, bölgemizdeki savaşlarla devam eden, asrın felaketinin de etkisiyle sarsılan makro dengeleri hızla iyileştiriyoruz. Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 3. Yasama Yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel kurulda yaptığı konuşma ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

“Asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerine ve bölgemizdeki sıcak çatışmalara rağmen, ekonomide belirlediğimiz hedeflerimize kararlılıkla ilerliyoruz. 14-28 Mayıs seçimleri sonrasında uygulamaya başladığımız istikrar ve reform programımız meyvelerini veriyor. Ekonomi programımızda, Meclisimizin de desteği ile son bir yılda önemli mesafe kat ettik. Geçen yıl gündemimizin üst sıralarında yer alan birçok meseleyi geride bıraktık ve bırakıyoruz.

Burada fikir vermesi açısından bazı rakamları sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Merkez Bankamızın geçen sene Mayısta 98,5 milyar dolar olan brüt rezervleri, bugün 156 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Bugün şunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyoruz. Hamdolsun Türkiye’nin artık rezerv meselesi yoktur.

“KRONİK SORUNUMUZ OLAN CARİ AÇIĞI SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜZEYE ÇEKTİK”

Bir diğer kronik sorunumuz olan cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çektik.  Geçen yıl 57 milyar dolar olan cari açık, gayretlerimiz neticesinde, Temmuzda 20 milyar doların altına indi.

2023’te ihracatımız 256 milyar dolarla rekor kırdı. İhracattaki güçlü performansımız 2024’te de devam ediyor. Yıllık ihracat ağustosta 262 milyar dolarla tarihimizin zirvesine çıktı.

Turizmde, 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve geliriyle kapattık. Bu sene 60 milyon turist sayısı, 60 milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz; inşallah bu hedefimizi de tutturacağız. Son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkânı oluşturduk.

Millî gelirimiz 1 trilyon dolar sınırını geçerek 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece, millî gelirde çok kritik bir psikolojik eşiği aşmayı başardık.

2024 yılında kredi notu üç büyük kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu. Ekonomimizin temel göstergelerindeki iyileşmeye bağlı olarak ülkemizin risk primi de düşüyor. Bankacılık ve reel sektörümüzün dış borç çevirme oranları yükseldi. Türkiye’yi, daha çok siyasi sebeplerle alındığı gri listeden de çıkardık.

“ENFLASYONDA KALICI DÜŞÜŞ TRENDİNE GİRMİŞ BULUNUYORUZ”

Yine bu süreçte, 6 Şubat depremlerinin Türk ekonomisine getirdiği 104 milyar dolarlık ilave faturaya rağmen mali disiplinden taviz vermedik.

‘Kim ne vaat ediyorsa benden beş fazlası’ siyasetinin seçim meydanlarını esir aldığı 31 Mart sürecinde popülizme asla tevessül etmedik.

Kararlı duruşumuz sayesinde, hamdolsun, enflasyonda kalıcı düşüş trendine girmiş bulunuyoruz. Son üç ayda yıllık enflasyon 23,5 puan geriledi.  Gıda enflasyonu da dört yıl sonra ilk kez aylık bazda negatife döndü. Önümüzdeki aylarda enflasyondaki düşüş devam edecek ve milletimiz bu düşüşü çarşıda, pazarda, alışveriş sepetinde, mutfağında daha fazla hissedecek.

Her zaman söylüyorum, bizim bir tane gündemimiz var; o da vatandaşımızın refahını ve alım gücünü kalıcı biçimde artırmaktır. Ne yapıyorsak sadece bunun için yapıyoruz. Hangi özveride bulunuyorsak bunun için bulunuyoruz. Yakın çevremiz istikrara kavuştukça inşallah biz de rahatlayacak, çok daha iyi yerlere geleceğiz.

“ASRIN FELAKETİNİN DE ETKİSİYLE SARSILAN MAKRO DENGELERİ HIZLA İYİLEŞTİRİYORUZ”

Şu hususu büyük bir memnuniyetle vurgulamak isterim, Kovid-19 salgınıyla başlayan, bölgemizdeki savaşlarla devam eden, asrın felaketinin de etkisiyle sarsılan makro dengeleri hızla iyileştiriyoruz. Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz.

Her fırsatta ifade ettiğim gibi, ekonomi programımıza katkı sunacak her türlü öneriye açığız. Ancak uyguladığımız programa olan inancı zayıflatmaya dönük söylemleri tasvip etmiyoruz. Kabul edelim ki eleştiri ayrıdır, ekonomik tetikçilik ayrıdır. Türkiye’ye kaybettirerek siyaset yapılmaz, millete faydalı olunmaz. Türkiye’nin ve 85 milyon vatandaşımızın menfaati söz konusu olduğunda siyasi rekabeti bir tarafa bırakmamız gerekiyor. Meclisimizden ve siz saygıdeğer milletvekillerimizden bu konuda azami hassasiyet bekliyor, desteğiniz için şimdiden her birinize teşekkür ediyorum. Deprem bölgemizin süratle ayağa kaldırılmasının gündemimizin ilk sırasında olmayı sürdüreceğini burada tekraren ifade etmek istiyorum. Şartlar ne olursa olsun 6 Şubat gecesi yuvası yıkılan, düzeni bozulan, yakınlarını kaybeden depremzede kardeşlerimizin yanında olacak, yaralarını saracak, inşallah güvenli yuvalarını peyderpey teslim edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi ile ilgili açıklamalarının ardından, Filistin ve Lübnan’da yaşanan gelişmelerle ilgili olarak şunları söyledi:

“İsrail’in Filistin’de, Gazze’de yaklaşık 1 yıldır yürüttüğü terör ve soykırım, bugünlerde maalesef Lübnan’a uzandı. Dün işgal güçleri, Lübnan topraklarına karadan girdiğini duyurdu. İsrail, bir yandan Gazze’de soykırım yaparken, bir yandan Lübnan’a terör saldırıları yaparken, aynı anda bölge ülkelerini de kendi ateşine çekmek için her yola başvuruyor, her türlü provokasyonu deniyor.

Burada iki hususun altını çizmek mecburiyetindeyim; ne yazık ki, bütün bölgeyi ateşe atmayı amaçlayan, Gazze’de, 17 bini çocuk olmak üzere 42 bin insanı katleden, şimdi de Lübnan’da katliama başlayan İsrail, dünyadan gerekli ve yeterli tepkiyi almamaktadır. Bunu, geçen hafta, İsrail saldırganlığının önüne geçmesi gereken Birleşmiş Milletlerin Genel Kurulu’nda da açık ve net şekilde ifade ettim.

“GAZZE, 42 BİN MASUM İNSANIN KATLEDİLDİĞİ BÜYÜK BİR ‘İMHA KAMPINA’ DÖNÜŞMÜŞTÜR”

İsrail devleti, Netanyahu isimli bir Hitler özentisinin idaresinde, sadece son 51 haftada insanlığa karşı tüm suçları pervasızca işlemiştir. Soykırım, katliam, ırkçılık, ayrımcılık, taciz, tecavüz, işkence, etnik temizlik, gazeteci öldürme, ifade özgürlüğünü yok etme, ibadethaneleri, hastaneleri, okulları bombalama dâhil insanlığa karşı işlenebilecek ne kadar suç varsa tamamı defalarca işlenmiştir.

Gözünü kin ve nefret bürümüş bir cinayet şebekesinin elinde Gazze, 42 bin masum insanın katledildiği büyük bir “imha kampına” dönüşmüştür.

Tüm insanlık adına utanç verici bu tabloya rağmen, bazı ülkeler İsrail’e destek vermeye, finansal veya askerî destek sağlamaya devam ediyor. Diğer bazı ülkeler de susmak suretiyle bu insanlık suçuna, bu vahşete maalesef ortak oluyor.

Bu önemli günde şunu bir kez daha açık açık söylemek isterim; ne yaparsa yapsın İsrail er ya da geç durdurulacak. Kendini dev aynasında gören Hitler nasıl durdurulduysa Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak. Evlatlarının beyaz kefenlerine sarılan anaların, babaların ahı, bu zalimleri rezil rüsva edecek. Ancak, sadece İsrail’in değil, bugün Batı’dakiler başta olmak üzere devletlerin alnına yapışan o kara leke asırlar boyunca unutulmayacak. Özellikle İslam dünyasının, halkları Müslüman olan yöneticilerin, İsrail’in Filistinlilerden ziyade Müslümanlara yönelik bu terörüne sessiz kalmaları, bir ayıp olarak, bir utanç vesikası olarak asırlarca silinmeden kalacak.

“TÜRKİYE OLARAK HAKKI CESARETLE SÖYLEMEYE, ZALİMLER KARŞISINDA DİMDİK DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Bakınız, bugün yüreğim yanarak, içim kan ağlayarak söylüyorum.  İsrail’in Gazze halkına yönelik soykırımı başlayalı tam 360 gün oldu. 42 bin kardeşimiz kameralar önünde canlı yayınlarda alçakça şehit edildi. Annelere enkaz altında kalan ciğerparelerinin parçalarını toplattılar. İnsana ve insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsini çiğnediler, hepsini ayaklar altına aldılar. Sadece camileri değil, asırlık kiliseleri de bombalarla enkaz yığınına çevirdiler.

Ancak bu süreçte ne uluslararası kuruluşlar ne insan hakları örgütleri ne de 2 milyar Müslümanı temsil eden devletler bir araya gelip, bir ortak tepki göstermedi. Tam 360 gündür bırakınız İsrail’i caydırmayı, bırakınız İsrail’i durdurmayı, müşterek bir tavır dahi sergilenmedi. Hamas’ın defalarca kabul ettiğini açıkladığı ateşkese İsrail’i icbar edecek zorlayıcı hiçbir adım atılmadı.

Oysa herkes biliyor ki, ses çıkartılmadıkça İsrail işgal, istila ve katliam politikasını pervasızca devam ettirecek. Susmak, vahşeti görmezden, duymazdan gelmek hiç kimseyi, hiçbirimizi, bölgedeki hiçbir ülkeyi bu soykırım şebekesinin saldırganlığından kurtaramayacak. Bu tembelliğin, bu ataletin, bu tepkisizliğin, duygusuzluğun sona ermesi için Türkiye olarak hakkı cesaretle söylemeye, hakkı savunmaya, zalimler karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz.”

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN TBMM 28. DÖNEM 3. YASAMA YILI AÇIŞ KONUŞMASI

Genç Gazeteciler Ankara

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı.

TBMM’ye gelişinde, TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından resmî törenle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören kıtasını selamladıktan sonra Genel Kurul Salonu’na geçti.

Genç Gazeteciler Ankara

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı anigif-genc-gazeteciler.gif

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat20 saat önce

“Teknolojiyi, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TEKNOFEST 2024’te yaptığı konuşmada, “Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin...

Bürokrat3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile ortak basın toplantısında konuştu

“Filistin Devleti’nin tanınması büyük önem ifade ediyor” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Barışı...

Bürokrat3 gün önce

Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Finlandiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. Finlandiya...

Bürokrat4 gün önce

“Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmeye devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Kovid-19 salgınıyla başlayan, bölgemizdeki savaşlarla devam eden, asrın felaketinin...

Bürokrat4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katıldı. TBMM’ye gelişinde, TBMM...

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Basketbol Gelişim Merkezi’nin açılışında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Basketbol Gelişim Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Barcelona’dan Tokyo’ya Los Angeles’tan Londra’ya spor yatırımlarının şehirleri bir küresel marka hâle...

Bürokrat7 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol...

Bürokrat1 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta “Afrika’nın Lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şöleni” programına ev sahipliği yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York’ta Türkevi’nde düzenlenen, “Afrika’nın Lezzetleri: Bir Kültür, Mutfak ve Dostluk Şöleni” ile...

Bürokrat1 hafta önce

“Gazze’de sadece çocuklar değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler sistemi ölüyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Gazze’de sadece çocuklar değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler sistemi ölüyor, hakikat...

Bürokrat2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin...

REKLAMLAR
Haziran 2024
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge