Connect with us

Dünya

“Depremin yaralarını bir yıl içinde büyük ölçüde saracağız”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da deprem bölgesindeki incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, “Yapılamaz denilen nice eserleri, hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdıysak; inşallah depremin yaralarını da bir yıl içinde büyük ölçüde saracağımızın sözünü sizlerin huzurunda milletime veriyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Adıyaman’da Altınşehir Konteyner Kenti’nde incelemelerde bulunarak depremzedeleri konteynerlerinde ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Afet Koordinasyon Merkezi’ne geçti ve yetkililerden kentteki son durum ve çalışmalara ilişkin bilgi aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, bugün depremin 22. gününde olunduğunu, ülkenin 6 Şubat sabahı yaşadığı felaketten bu yana 10 bin artçı deprem yaşandığını söyledi. Adıyaman’a ve tüm bölgeye geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde hayatını kaybedenler için Fatiha Suresi okudu.

Depremden birkaç gün sonra 10 Şubat Cuma günü Adıyaman’a gelerek, çadır kentteki depremzede vatandaşlarla felaketin acısını paylaşmaya çalıştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o günden bugüne Adıyaman’ın çok değiştiğini ifade etti.

Dünyada eşi benzeri görülmedik şekilde üst üste yaşanan güçlü depremlerin ve artçıların yol açtığı yıkımların en çok etkilediği şehirlerden birisinin de Adıyaman olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören altyapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum. Her şeyin farkındayız ve gereğini yaptığımızdan, yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. İlk günlerdeki sıkıntıların aşılmasıyla Adıyamanlı kardeşlerimizi yıkıntıların altında kurtarma ve yardım faaliyetlerini hızlandırdık” diye konuştu.

“62 BİN 500 ADIYAMANLI VATANDAŞIMIZ DİĞER ŞEHİRLERE TAHLİYE EDİLDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların şehirde görevlendirdiği kamu personeli ve gönüllüler ile arama kurtarma ve yardım çalışmalarını düzene soktuklarını belirtti.

Deprem bölgesinin tamamında 44 bin 374 vatandaşın vefat ettiğini, 115 bini aşkın vatandaşın yaralı olarak yıkıntıların altından kurtarıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Adıyaman’da, çoğunluğu şehir merkezinde olmak üzere, milletvekilimiz Yakup Taş’ın da aralarında bulunduğu 6 bin 13 vatandaşımız hayatını kaybetti, 17 bin 499 vatandaşımız yaralandı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın her birine tekrar Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, tedavisi süren yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ardından 62 bin 500 Adıyamanlı vatandaşımız yarısı İstanbul’a olmak üzere hava ve kara yoluyla diğer şehirlerimize tahliye edildi. Kendi imkânlarıyla başka yerlere gidenlere de her türlü kolaylığı gösterdik. Şehrimizde arama kurtarma ve yardım çalışmalarında, jandarması, polisi, askeri, sağlıkçısı, gönüllüsü, DSİ ve orman ekipleriyle 23 binin üzerinde personelimiz görev yaptı. Yürütülen çalışmalar için şehrimizde bin 500’ün üzerinde iş makinesi görevlendirildi. Depremin ilk anından bugüne kadar kamu personeli, sivil toplum kuruluşu mensubu, gönüllüsü ve yabancı arama kurtarma ekipleriyle insanımızın yanında yer alarak canla başla çalışan herkese şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönderdikleri ayni ve nakdi yardımın ötesinde gönüllerini açan, dualarıyla destek olan kara gün dostları ile devlet başkanlarından fertlerine kadar herkese teşekkür etti.

“ADIYAMAN’DA 16 BİNE YAKIN KONTEYNER KURMAYI PLANLIYORUZ”

Yaşadıkları zor günlerde samimiyetle yanlarında olan hiç kimseyi unutmayacaklarını, onları kalplerinin ve hafızalarının en mutena yerinde muhafaza edeceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Deprem bölgesinin tamamında 185 bin 345 binadaki 553 bin 415 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu görüldü. Adıyaman’da ise 24 bin 497 binadaki 64 bin 349 bağımsız bölümüm yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Arama kurtarma çalışmalarının bitmesiyle enkaz kaldırma işleri hızlandı. Aynı şekilde zarar tespit işlemleri de tamamlanmak üzeredir. İlk günlerden itibaren kurulmaya başlanan çadır kentlerdeki yaklaşık 4 bin 600 çadırda, 14 bine yakın vatandaşımız hayatını sürdürüyor. Ayrıca 44 binden fazla vatandaşımıza da kendi evlerine yakın yerlerde kalabilmeleri için çadır dağıttık. Yurtlarımızda ve Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarımızda yaklaşık 4 bin kişi barınıyor. Konteyner ve prefabrik yapılardan oluşan geçici barınma merkezlerinin kurulumuna da başladık. Adıyaman’da 16 bine yakın konteyner kurmayı planlıyoruz. İlk konteyner yerleşimlerinin faaliyete geçmeye başladığını görüyoruz. İnşallah kısa sürede isteyen vatandaşlarımızı nispeten daha iyi şartlara sahip konteyner ve prefabrik alanlara kavuşturacağız. Konteyner veya kira yardımı talep eden 70 bin Adıyamanlı kardeşimizden hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz.”

Kira yardımlarının alt tutarını 2 bin liradan 3 bin liraya çıkardıklarını, ayrıca hiçbir ayrım yapmaksızın herkese 15 bin lira taşınma yardımında bulunduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde vefat eden vatandaşların yakınlarına acil ihtiyaçları için 100 bin lira verdiklerini hatırlattı.

Felaketten etkilenen vatandaşlara 10’ar bin lira ödeme yaptıklarını, ülke genelinde ödeme yapılan kişi sayısının 1 milyona yaklaştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Adıyaman’ın çeşitli bölgelerinde açılan sosyal marketler, depremzedelerimizin ihtiyaçlarını karşılamaları için hizmet sunuyor. Yakacak odun ve kömür yardımları sürüyor. Ahırları yıkılan, hayvanları telef olan çiftçilerimizi de unutmuyoruz. Yem desteğinden telef olan hayvanların yerine yenilerinin teminine kadar her konuda çiftçilerimizin yanındayız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman genelinde altyapı ile ilgili sıkıntıların önemli ölçüde çözüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elektriği olmayan yer hemen hemen kalmadı. Onarılan hatlar ve kurulan depolarla su sorunu da hâl yoluna sokuldu. Güvenli olduğu belirlenen yerlere etap etap doğal gaz veriliyor. Sağlam yerlerin ve iş yerlerinin en kısa sürede kullanılabilir hâle getirilmesi için gayret gösteriyoruz. Allah’ın izniyle Adıyaman için ‘hemen şimdi’ diyerek şehrimizi beraberce yeniden inşa edeceğiz. Bu çerçevede merkezin Karadağ, Örenli, İndere, Eskiköy bölgelerinde, Gölbaşı Beşpınar’da, Kâhta Çobanlı ve Erikli’de, Tut, Fethiye’de yaklaşık 50 bin konut yapacağız. Mikro bölgeleme ve jeolojik etüt çalışması biten yerlerde hemen kazmayı vuruyor, inşaata başlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesi genelinde zemin etütleri tamamlanarak inşa aşamasına gelinen konut sayısının 309 bini bulduğunu, ay bitmeden inşası fiilen başlanan konut sayısının 14 bin 500’e ulaştığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ve nisan aylarında söz verilen konutlardan 234 bininin daha inşası aşamasına geçilmiş olunacağını belirterek, “Örneğin Adıyaman’da sadece mart ayı içinde yapımına başlayacağımız konut sayısı 30 bini bulacak. Tabii köylerdeki vatandaşlarımızı da ihmal etmiyoruz. Deprem bölgesi genelinde 75 bin 681, Adıyaman’da ise konutuyla, ahırıyla, bahçesiyle 11 bin 400 köy evi yapacağız. Böylece kenti ve kırıyla bölgenin toplamında inşa edeceğimiz konut sayısı şimdiden 309 bine ulaşacak. Tabii bunlara altyapısıyla, okuluyla, sağlık merkeziyle, çarşısıyla, parkıyla, spor alanıyla, camisiyle bir yerleşim yerinin ihtiyaç duyacağı tüm müştemilatı da ilave edeceğiz” diye konuştu.

“ŞEHİRLERİ OVALARDAN DAĞLARA DOĞRU TAŞIYACAK YERLEŞİM MODELİ GELİŞTİRİYORUZ”

Hasar tespit çalışmaları bittiğinde bu rakamların daha da yükseleceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, il ve ilçe merkezlerinde yapılacak konutları, üç veya dört katı geçmeyecek binalardan, üç oda bir salon olacak şekilde şehirlerin özgün mimarisine uygun olarak planladıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle inşa edilen TOKİ binaları hamdolsun depremden yüz akıyla çıktılar. Bunun için yeni binaları da aynı sistem üzerine yapacağız. İnşa edeceğimiz yerleşim yerlerini jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojeolojik, sismotektonik, morfolojik incelemeler ışığında yürütüyoruz. Şehirleri ovalardan dağlara doğru taşıyacak bir yerleşim modeli geliştiriyoruz. Fay hattına yakın yerlerle, zemin sıvılaşması yaşanan bölgelerde özellikle yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Üniversitelerimizle, bilim insanlarımızla, mühendislerimizle, mimarlarımızla, şehir plancılarımızla yakın işbirliği içerisindeyiz. Her adımımızı şehirlerimizin kültürüne, sanatına, tabii ve tarihî dokusuna, sosyolojisine, demografisine göre atıyoruz.”

Eski yerleşim yerlerindeki ihya çalışmalarında asla yüksek binaya ve yoğunluğa müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihî eserlere, kültür varlıklarına ayrı önem verdiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde zarar gören Adıyaman’daki, Hatay’daki, Gaziantep’teki, Kahramanmaraş’taki ve diğer şehirlerdeki camileri, kiliseleri, kaleleri “tarihe vefa, geçmişe saygı” anlayışıyla ihya edeceklerini aktardı.

“Sadece bugünü değil, bundan sonra karşılaşabileceğimiz felaketleri ve etkileri de gözeten bir anlayışla afet yönetim sistemimizi geliştireceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentsel dönüşüm projelerini hızlandırmak başta olmak üzere tüm şehirleri en kısa sürede ve mümkün olan en üst düzeyde afetlere hazırlıklı hâle getirmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti.

“ŞEHİRLERİMİZİN NE BOŞALMASINA NE DE YAPISAL DEĞİŞİME UĞRAMASINA GÖZ YUMAMAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin yıkıma ve can kaybına yol açtığı bölgelerdeki şehirlerimiz ülke ve millet olarak bizim omurgamızın en önemli kısımlarıdır. Binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapan, bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu şehirlerimizin ne boşalmasına ne de yapısal değişime uğramasına göz yumamayız” diye konuştu.

Deprem bölgesinde yaşayan ancak şartların zorluğu sebebiyle diğer yerlere giden afetzedelere çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrinize sahip çıkın, ata yurdunuzu asla kalıcı olarak terk etmeyin. Yıkılan her konutun daha iyisini, güzelini, güvenlisini, yenisini yapıp vereceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıkılan her köy evinin, her ahırın da yerine daha modernini, yenisini yapacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zarar gören her fabrikayı, her işletmeyi, her dükkânı tekrar ayağa kaldıracağız. Adıyaman başta olmak üzere her bir şehrimize deprem öncesinden daha canlı ekonomi, daha canlı üretim, daha canlı ticaret, daha canlı turizm, daha canlı sosyal hayat, daha canlı tarım ve hayvancılık, velhasıl daha canlı bir gelecek kurmakta, daha bereketli iklim tesis etmekte kararlıyız. Bunun için sizlerden ve milletimden bir yıllık süre istiyorum. Allah’ın izniyle bugüne kadar vaatlerimizi nasıl yerine getirdiysek, asırlık demokrasi ve altyapı eksiklerini nasıl tamamladıysak, çözülemez denilen nice sorunun üstesinden nasıl geldiysek, yapılamaz denilen nice eserleri, hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdıysak inşallah depremin yaralarını da bir yıl içinde büyük ölçüde saracağımızın sözünü sizlerin huzurunda milletime veriyorum. Elbette her fani gibi bizim de kusurlarımız, eksiklerimiz, hatalarımız olabilir ama her alanda ülkemize canla başla hizmet verdiğimizi milletimizin huzuru, refahı, güvenliği için gece gündüz çalıştığımızı hiç kimse inkâr edemez.”

“HER ŞEYİ TELAFİ EDECEK İRADEYE SAHİBİZ”

Asrın felaketi olarak tarif edilen 6 Şubat depreminde ölen canların geri getirilemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun dışındaki her şeyi telafi edecek iradeye, tecrübeye, birikime ve kudrete sahip olduklarının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Van’da, Bingöl’de, Malatya’da, Gaziantep’te, Simav’da nasıl bu işi başardıysak velhasıl deprem bölgeleri, İzmir’de nasıl bu işi nasıl başardıysak şunu unutmayın ki burada da aynı şekilde Allah’ın izniyle bunu başaracağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğime, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Ama dalkavuklara asla kulak asmayın. Bir taraftan AFAD’a, bir taraftan Kızılay’ımıza, birçok sivil toplum kuruluşlarına saldıran bu dalkavuklara asla kulak asmayın. Sizinle yan yana yürüyen kim, sizlerle beraber bu yolda yürüyen kim? Onlarla beraber, milletçe bu dirayeti gösterdiğimiz müddetçe Allah’ın yardımıyla hiçbir felaket, hiçbir saldırı, hiçbir tuzak bizi yıkamaz.”

Türkiye’nin en önemli tütün üretim merkezi olan Adıyamanlılara bir müjde de veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sarmalı kıyılmış tütünden alınan özel tüketim vergisinin, tütün cinsine göre farklılaştırmak için genel bir çalışma yürütüldüğünü ancak deprem sebebiyle olağanüstü hâl bölgesindeki illerde faaliyet gösteren sarmalı kıyılmış tütün kooperatifleri için hızlı düzenleme yapmayı kararlaştıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kapsamdaki kooperatifler için kıyılmış tütün satışındaki yüzde 55 olan özel tüketim vergisi oranını yarıya indiriyoruz. Böylece üreticilerimiz şirketlere göre daha avantajlı bir şekilde ürünlerini pazarlama imkânı bulabilecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığımızla Ticaret Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı düzenleme birkaç gün içerisinde hayata geçecek. Üreticilerimizin kazancında önemli bir artış sağlayacak bu düzenlemenin Adıyaman’ımıza ve bölgemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bir kez daha Adıyaman’a ve deprem yaşanan tüm illerimizdeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ADIYAMAN’IN GÖLBAŞI İLÇESİNDE İNCELEMELERDE BULUNDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan Adıyaman ziyareti çerçevesinde MHP Genel Başkanı Bahçeli ile Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gölbaşı ilçesinde de incelemelerde bulunarak depremzedeleri konteynerlerinde ziyaret etti.

Daha sonra açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da konteyner kentte vatandaşlarla bir araya geldiğini, daha sonra da şehrin kanaat önderleriyle görüştüğünü belirtti.

Depremlerde, Adıyaman merkezin yanı sıra Gölbaşı’nın da içinde bulunduğu ilçelerde yıkımlar ve can kayıplarının yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’a ve tüm millete geçmiş olsun dileklerini iletti.

Vefat edenler için “Fatiha” okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “asrın felaketi” olarak adlandırılan 6 Şubat tarihli depremler ve devam eden yaklaşık 10 bin artçı sarsıntısının yüreklerde derin yaralar açtığını söyledi.

“ADIYAMAN’DA İLÇELERİYLE BİRLİKTE 50 BİN KONUT VE KÖY EVİ YAPACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaybedilen canların, yıkılan evlerin ve onların altında kalan hayatların acısının hep kalacağını dile getirerek, şunları kaydetti: “Ölenleri geri getirmek elimizde değildir. Bununla birlikte kalanların yaralarını sarmak, yıkılanların yerine yenisini yapmak elimizdedir. Hemen kolları sıvadık ve güvenli, huzurlu yeni konutların inşası için çalışmalara başladık. Adıyaman’da ilçeleriyle birlikte 50 bin konut ve köy evi yapacağız. Hasar tespit çalışmalarının sonucuna göre bu sayı daha da artabilir. İnşallah bir yıl içinde yıkılan şehirlerimizi, ilçelerimizi, köylerimizi yeniden ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Dünyada bu kadar geniş bir alanda, bu kadar çok nüfusun etkilendiği, bu kadar büyük bir felakete maruz kalıp da bizim kadar hızlı toparlanabilecek bir başka ülke olmamıştır ve yoktur. Türkiye bizim dönemimizde, depremiyle, seliyle, yangınıyla, terörüyle yaşadığı tüm felaketlerin izlerini kısa sürede silmeyi başarmış bir ülkedir. Bunu Van’da, Bingöl’de, İzmir’de, Simav’da, Malatya’da, Elazığ’da yaptık mı? Yaptık.”

Birçok şehirde yaşanan deprem ve sel felaketlerinin altından kalkmayı başardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antalya’da, Muğla’da, Manavgat’ta yaptık mı? Yaptık. Hiçbirinin altında bu hükûmet kalmamıştır. Hepsini başarıyla yeniden hayata geçirdik ve vatandaşlarımızı evleriyle kavuşturduk” dedi.

“Türkiye bizim dönemimizde depremiyle, seliyle, yangınıyla, terörüyle yaşadığı tüm felaketlerin izlerini kısa sürede silmeyi başarmış bir ülkedir. Bu depremde de aynını yapacağız, müsterih olun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aç, açıkta, sahipsiz, mazlum, mağdur hiç kimseyi bırakmayacaklarının söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelere ayni ve nakdi her türlü yardımı sağladıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Sizler, önce geçici barınma alanlarında, ardından kalıcı konutlarda yeni bir hayata başlayana kadar hep yanınızda yer alacağız. Bu büyüklükte bir afette elbette kimi eksiklikler, kimi gecikmeler yaşanabiliyor. Ama emin olunuz, devlet ve hükûmet olarak tüm gücümüzle bunları tamamlamanın gayreti içindeyiz. Allah’ın izniyle verdiğimiz sözleri tutarak, bir yıl içinde sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız. Rabb’im, ülkemizi daha büyük felaketlerden korusun diyoruz.”

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR
Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bürokrat

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte Vahdettin Köşkü’nde baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Hollanda Başbakanı Rutte’yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve heyetini İstanbul’da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü, İş Gücü Anlaşması’nın ise 60’ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 13 MİLYAR DOLARI BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti: “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda’da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda’nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

“GAZZE’DE DEVAM EDEN KATLİAMLARIN DURDURULMASI VE KALICI ATEŞKESİN TEMİNİ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazze’de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye’nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri’nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Hollanda Başbakanı Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri’nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO’nun Avrupa Atlantik Güvenliği’nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesi gerektiğini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis’le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte’ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

HOLLANDA BAŞBAKANI RUTTE: “NATO’NUN GÜNEY KANADININ TÜRKİYE’NİN LİDERLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Hollanda Başbakanı Rutte de konuşmasında görüşmede, gündemde yer alan konuların ele alındığını söyleyerek ikili nitelikte konular olduğunu ancak jeopolitik önem taşıyan meselelerin de konuşulduğunu kaydetti ve “Türkiye belirleyici bir rol oynuyor. Bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözmeye yönelik çabalar sarf ediyor. Aynı zamanda Ukrayna’daki bu korkunç savaşla ilgili de çabaları var. O bakımdan siz önemli bir rol oynamaktasınız” diye konuştu.

Türkiye’nin bu ihtilafları çözüme kavuşturma gayreti içerisinde olduğunu vurgulayan Hollanda Başbakanı Rutte, “Türkiye jeopolitik bir aktör. Türkiye’nin (bölgede) çok etkisi var” dedi.

Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye ve Hollanda ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını dile getirerek, görüşmede Gazze ve Ukrayna dahil olmak üzere birçok meselenin konuşulduğunu aktardı.

NATO Genel Sekreterliğine adaylığının söz konusu olduğunu söyleyen Hollanda Başbakanı Rutte, şunları kaydetti: “Türkiye NATO’da çok önemli bir müttefik. ABD’nin ardından Türkiye NATO bünyesindeki en büyük ikinci askerî gücü temsil ediyor. Türkiye zorlu bir bölgede, zor komşuları olan bir coğrafyada yer alan bir ülke. Maalesef gündeminde terörizm var.”

Görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Hollanda Başbakanı Rutte, “Bütün bu bölgede ve genel transatlantik ilişkilerinin istikrarı bakımından NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadesini kullandı.

Hollanda Başbakanı Rutte’nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, kalbi Kudüs ve Filistin için atan parlamenterleri ülkede ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Katılımcılara, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul’umuza hepiniz hoş geldiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi.

Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bütün Kudüs sevdalılarına selamlarını ve sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün sürecek konferansta gerçekleştirilecek istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ederek, şöyle konuştu: “Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile dokuz yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birleşmiş Milletler kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin’e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum.”

“HİÇBİR GÜÇ KALBİMİZDEN KUDÜS SEVGİSİNİ SÖKEMEZ”

Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs’ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı hâline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin’de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; ‘Beytü’l-Makdis’e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.’ Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği yeniden ifade etmek istediğini ve Türkiye olarak “La ilahe illallah, İbrahim halilullah” lafzında sembolleşen kuşatıcı anlayışla Kudüs’e sahip çıkmayı görev bildiklerini söyledi.

Son bir asırdır Haçlı heveslileriyle siyonist yayılmacılık arasında sıkışan Kudüs-ü Şerif’i tüm insanlık için tekrar bir darüsselam hâline getirmek için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı savunmak, farklı inançlara saygıyı savunmak olduğu inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na şükranlarımı sunuyorum. Rabbim emeklerinizi zayi eylemesin diyorum” diye konuştu.

“GÜNÜMÜZÜN HİTLER’İ VE NAZİLERİ GAZZE’DE 15 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞU ÖLDÜREN KATİLLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir asırdır toprakları aşama aşama işgal edilen Filistin halkının bugün tarihin en vahşi zulümlerinden birine maruz bırakıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Buradan, mücadeleleriyle Kudüs’le beraber tüm insanlığın onuruna da sahip çıkan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin’in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistin ve Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sergileyen, vicdan sahibi tüm insanlara teşekkür ediyorum. 7 Ekim’den (2023) bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin, son 203 gündür 35 bin Filistinliyi acımasızca katledenlere baksın. Günümüzün Hitler’i ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze Kasabı’ olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde konuşunca birilerinin rahatsız olduğunu belirterek “Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabileceğini zannediyor” ifadesini kullandı.

İsrail’in elindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’de işlediği cinayetlerin üstünü örtebileceğini düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; ne yaparsanız boş ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz” dedi.

“HİÇ KİMSE BİZDEN SOYKIRIMA SESSİZ KALMAMIZI BEKLEYEMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ey Netanyahu, duam şu; Ya Rab, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgâra göre, konjonktüre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik. Biz birilerine şirin gözükmeksizin değil ‘Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde’ diyen merhum Cahit Zarifoğlu’nun ifadesinde anlamını bulan o ağır imtihanı hakkıyla vermenin derdindeyiz.

Kimse kusura bakmasın, tüm imkânsızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. İsrail’e gönüllü veya ücreti mukabili uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamaslı kardeşlerimizi Filistin’in Kuvayımilliyesi olarak görmeye devam edeceğiz. Bu hakikati de dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği kadar her platformda cesaretle dillendirmekten geri durmayacağız. Sesimizle sözümüzle dualarımızla insani yardımlarımızla elimizdeki tüm imkânlarla Filistin davasına, Gazzeli kardeşlerimizin ortaya koyduğu asil ve onurlu direnişe destek vermeye devam edeceğiz.”

Bu konudaki dirayetli tavırlarını geçen hafta görüştüğü Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye açıkça ifade ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarında evlatlarını, torunlarını, akrabalarını şehit veren Gazzelilerin acılarını paylaştığını çok net bir şekilde söylediğini kaydetti.

“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İÇİN ÇABA HARCAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan bir asır önce topraklarını işgal eden emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatları olarak haklı davalarında yanlarında olduğumuzu dile getirdik. İnşallah bundan geri adım atmayacak, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması için samimiyetle çaba harcamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Gazze’de 203 gündür aralıksız devam eden soykırımı hiçbir sebebin mazur gösteremeyeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “7 Ekim’de yaşananları tasvip edersiniz veya etmezsiniz bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir konudur ama bunu öne sürerek kuvözdeki yeni doğmuş bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yağdırmayı, şehit naaşlarına dahi eziyet etmeyi, bir adet ekmek almak için sıra bekleyen insanları katletmeyi, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bilerek hedef almayı, Gazze’yi toplu mezarların olduğu büyük bir kabristana dönüştürmeyi velhasıl savaş hukukunun asgari şartlarına bile riayet etmemeyi haklı çıkaramazsınız. Çok açık söylüyorum. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil, hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Son olarak, daha yeni açıkladım. İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere, bunu Dışişleri Bakanım da açıkladı; kestik, kesiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da özellikle altını çiziyorum. Türkiye, 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan, başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarına da biz sahip çıktık, ey Netanyahu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Afrikada’dan Asya’ya kadar kim zulme uğramışsa, hiç düşünmeden imdadına koştuklarını vurgulayarak “13 yıl önce çatışmalar başlayınca Suriyeli komşularımızı nasıl bağrımıza bastıysak Ukrayna’dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk” dedi.

“GAZZE’YE GÖNDERDİĞİMİZ İNSANİ YARDIMLARIN TOPLAMI 50 BİN TONA YAKLAŞTI”

Türkiye’nin, millî gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bir istikrarsızlık ve çatışma varsa, menfaat hesabı gütmeden ateşi söndürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın ve güvenliğin hâkim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze’ye yardımlarda ilk sırada Türkiye yer alıyor. 7 Ekim’den (2023) bu yana 13 uçak ve dokuz gemiyle Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı. Refakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayı tedavilerini yaptırmak üzere, ülkemize getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani yardımların yanı sıra Refah’taki Kızılay Aşevi aracılığıyla günlük 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptıklarını, temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze’ye geçişini sağladıklarını belirterek “Ticari açıdan 54 ürün grubunda, İsrail’e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye’dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan’da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk” diye konuştu.

Burada samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen ay ülkemizde Mahallî İdareler Seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken, ödediği bedeller ortadayken, Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı meselenin aslını bilmediklerinden değil, hırsları, akıl ve vicdanlarının önüne geçtiği için yürüttüler. Hatta ‘İsrail’e jet satışı yapıldı’ iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum. ‘Jet yakıtı gönderdiler’ diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Akıl, vicdan, ahlak dışı bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme taşındı. Daha vahimi bu asılsız ithamların İsrail dâhil Türkiye’nin dik duruşundan rahatsız olan yabancı odaklar tarafından uluslararası basında ve sosyal medya mecralarında köpürtülerek, ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcıydı. Yaralandık.”

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN SAĞLANMASI AMACIYLA DİPLOMATİK ÇABALARIMIZI DEVAM ETTİRİYORUZ”

Türkiye’nin çabalarını bilen kardeşlerinin arasında bile istifham oluşturan bu propagandanın içinin boş olduğunun, 1 Nisan sabahı itibarıyla görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat sel gitse de izi kalmış. 3 kuruşluk siyasi çıkar uğruna Filistin’in Türkiye ile ilişkilerini bilen veya bilmeyen, gayet iyi biliyor… Türkiye, bizim iktidarımız döneminde böyle bir şey yapar mı? Yapmaz mı? Bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin’e en büyük desteği veren ülkemiz yıpratılmak, yıldırılmak istenmiştir. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın, Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah’ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi âlemde vereceksiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan, çarpıtma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapılmayacağını, kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyledi.

Hukukun da siyasetin de temel kuralının belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi hâlde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin Türkiye’deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Gündeme gelmek uğruna hiç kimsenin Türkiye’nin Filistin davasındaki örnek duruşuna gölge düşürme lüksü yoktur. Bu tür kampanyalara aldırmadan Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması amacıyla ilk günden beri diplomatik çabalarımızı devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan, rahmet olmayacağı inancıyla Filistin hükümetiyle, Filistinli gruplar arasındaki tefrikanın giderilmesi için temaslarımızı artırdık. Hâlihazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti’nin tanınırlığının artırılması noktasında da çabalarımızı yoğunlaştırdık. İspanya hükümetinin ve Başbakan Sayın Pedro Sanchez’in Filistin’in tanınmasıyla ilgili duruşunu takdir ettiğimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin Devleti’nin tanımaya hazırlanan diğer ülkeleri de baskılar karşısında kararlı tutumlarını sürdürmeye çağırıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.

Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde bu yönde atılan adım, ABD’nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail’in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail’e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze’de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail’e 25 milyar dolarlık askerî yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail’e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, “1915 olayları üzerinden Türkiye’ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze’ye bakmalı, İsrail’in Gazze’deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim ‘dünya beşten büyüktür’ tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir” şeklinde konuştu.

“SİYONİZM’İN NASIL KORKUNÇ BİR TEDHİŞ OLUŞTURDUĞU ÇOK NET ANLAŞILMIŞTIR”

Gazze krizinde Siyonizm’in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail’in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı’nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail’e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, “Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze’deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm’in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e söz geçirememiş, Gazze’deki katliamların önüne geçememiştir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN DURDURULMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, “Bütün insanlığın kaderini beş ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail’in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika’yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı’yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz.”

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.

Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ev sahipliğinde verilen resepsiyona katıldı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş eşliğinde resepsiyonun yapıldığı tören salonuna giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı davetlilerle sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada basın mensuplarının, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşme talebiyle ilgili sorusuna, “Benimle bir görüşme talepleri oldu. İnşallah en kısa zamanda bir araya gelişi de gerçekleştiririz” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TBMM Başkanı Kurtulmuş’la Tören Salonu’nun yanında bulunan Mermerli Salon’a geçti.

Salona CHP Genel Başkanı Özel ile diğer siyasi partilerin temsilcileri de davet edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada, CHP Genel Başkanı Özel, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve diğer siyasi parti temsilcileriyle çay içip sohbet etti.

Yaklaşık 10 dakika süren sohbet sonrası TBMM Başkanı Kurtulmuş ile salondan çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarının sorusu üzerine, “CHP Genel Başkanı Özel ile önümüzdeki hafta bir araya geleceğiz” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından Meclis’ten ayrıldı.

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat2 gün önce

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Bürokrat2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Bürokrat2 gün önce

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız....

GENÇ4 gün önce

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantısı

Bürokrat4 gün önce

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti.

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk...

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’taki resmî temasları kapsamında, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile görüştü

Bürokrat6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmî ziyareti kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile Bağdat Sarayı’nda bir araya geldi.

REKLAMLAR
Şubat 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge