“Türk ekonomisini; yatırım, üretim, ihracat ve istihdam sütunları üzerinde yükseltmek için yurt içinde ve yurt dışında gayret gösteriyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Eskişehir Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimize eninde sonunda muhakkak ulaşacağız. Bu uğurda hız kesmeden, tempomuzu asla düşürmeden çalışmaya devam ediyoruz. Türk ekonomisini; yatırım, üretim, ihracat ve istihdam sütunları üzerinde yükseltmek için yurt içinde ve yurt dışında gayret gösteriyoruz” dedi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir Ticaret Odası Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Eskişehir Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’na katılarak partililere hitap etti.
Eskişehir’i ve Eskişehirlileri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti teşkilatına coşkusu ve ahde vefası için teşekkür etti, “Rabbim muhabbetimizi, dayanışmamızı daim eylesin” ifadesini kullandı.
Eskişehir İl Başkanı ve yönetimine de böyle bir atmosferde gönülleri buluşturdukları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının parti ve teşkilat için hayırlara vesile olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne Eskişehir teşkilatında görev alan tüm isimlere emekleri, sadakatleri için teşekkür etti ve bu isimlerden hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine sabır diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Her zaman altını çizerek söylüyorum. Biz bugünlere büyük ve güçlü Türkiye sevdasına gönül veren isimsiz kahramanların fedakârlıklarıyla geldik. Biz bugünlere milletimizin tarih sahnesinde hak ettiği yeri alması için gece gündüz çalışan emektarlarımızın gayretleriyle geldik. Bugünlere yılın her gününü, günün 24 saatini kendini bu davaya hizmete adayan kardeşlerimizin mücadelesiyle geldik. Bugünlere gece uykusunu bölerek partimizin başarısı için Mevla’ya el açan, dua eden, gözyaşı döken büyüklerimizin samimiyetiyle geldik. Biz bugünlere Hakk’ın rızasını gözeterek halkımıza aşkla hizmet ettiğimiz, hizmetkâr olduğumuz için geldik. Hepsinden önemlisi biz bugünlere niyetimizi temiz tuttuğumuz, kibre, gurura, tekebbüre nefsimizi kaptırmadığımız için geldik.”
AK Parti’yi kuruluşundan 1,5 yıl sonra iktidara taşıyan, karşılaştığı onca badireye rağmen 19 yıldır iktidarda tutan ruhun bu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim yolumuz Eskişehir’i fetheden büyük kumandan 2. Kılıçarslan’ın yoludur. Bizim yolumuz, Eskişehir’in manevi muhafızı âşık Yunus’un yoludur. Bizim yolumuz abideleşen mücadeleleriyle işgalci Yunan’a kök söktüren Eskişehirli şehit ve gazilerin yoludur. Bizim yolumuz bugün de gerektiğinde vatanı, bayrağı, ezanı, istiklali ve istikbali uğruna can vermekten çekinmeyen yiğitlerin yoludur” diye konuştu.
“DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ OLMA HEDEFİMİZE ENİNDE SONUNDA MUHAKKAK ULAŞACAĞIZ”
AK Partili kadroların uzun ince bu yolda başı dik, alnı ak bir şekilde tam 20 yıldır yürüdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk günkü aşkla, ilk günkü heyecanımızla aziz milletimize hizmet etmenin mücadelesini veriyoruz. Hiç kimseyi ayırmadan, hiç kimseyi hor görmeden, hiç kimseyi dışlamadan 84 milyonun tamamını kucaklamaya çalışıyoruz. Ayrımcılık bizde yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondan gelen “Dik dur eğilme, ak gençlik seninle” tezahüratlarına “Gençler gördüğünüz gibi dimdik ayaktayız” karşılığını verdi. Milletin kardeşliğini güçlendirmek dışında şimdiye kadar hiçbir amaç gütmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada üzerine basa basa ifade etmek isterim ki dün olduğu gibi bugün de Türkiye’de huzurun, barışın, kalkınmanın, istikrarın teminatı AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır. Son 19 yılda karşılaştığımız nice badireyi nasıl suhuletle atlattıysak Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 limanına da ülkemizi inşallah selametle kavuşturacağız. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimize eninde sonunda muhakkak ulaşacağız. Bu uğurda hız kesmeden, tempomuzu asla düşürmeden çalışmaya devam ediyoruz. Türk ekonomisini; yatırım, üretim, ihracat ve istihdam sütunları üzerinde yükseltmek için yurt içinde ve yurt dışında gayret gösteriyoruz.”
“BUGÜN KITA ÜLKELERİYLE TOPLAM TİCARETİMİZ 25 MİLYAR DOLARI AŞIYOR”
Bu amaçla hafta başından itibaren üç ülkeyi kapsayan dört günlük bir Afrika seyahati gerçekleştirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’den Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk kez yapılan Angola ziyaretinde farklı alanlarda yedi anlaşmaya imza attıklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togo’da da iki ülke arasındaki iş birliği imkânlarını genişletecek verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini, Burkina Faso’nun aralarında bulunduğu dört ülke ile görüşme yaptıklarını anımsattı. Bu görüşmenin çok manidar olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika’nın, 210 milyonu bulan nüfusuyla en kalabalık ülkesi olan Nijerya’da da yatırımdan güvenliğe, savunma sanayinden sağlığa kadar birçok alanda önemli kararlar aldıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Buralar daha 15-20 yıl öncesine kadar Türkiye’nin hiçbir varlık göstermediği coğrafyalardı. Türkiye oraları bilmiyordu, tanımıyordu. Buralar bizden önce Türkiye’nin tanınmadığı, bilinmediği, ülkemizden çok uzakta görülen yerlerdi. Bugün kıtanın her yerinde Türk ürünlerini, Türk şirketlerini, insanımızın yardım elini bu topraklara uzatan sivil toplum kuruluşlarını görmekten bu milletin bir evladı olarak gerçekten iftihar ediyorum. Bizden önce Afrika’da ülkemizin esamesi dahi okunmazken hamdolsun bugün kıta ülkeleriyle toplam ticaretimiz 25 milyar doları aşıyor. Türk müteahhitler kıtanın dört bir yanında toplam değeri milyarlarca doları bulan mega projelere imza atıyor. Afrika çapındaki yatırımlarımızın değeri ise 6 milyar doları geçiyor. Öyle ki bazı ülkeler de bizi Türk şirketlerinin inşa ettiği havalimanları, yollar, otoyollar, limanlar, kamu binalarında karşılıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’deki üniversitelerden mezun 11 bini aşkın genç, gönül elçilerimiz olarak kendi toplumlarına hizmet ediyor. Arka planında yatırımcılarımızın, üreticilerimizin, tüccarlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, diplomatlarımızın, siyasetçilerimizin emeği, alın teri ve mücadelesi olan bu başarı hepimizin ortak başarısıdır. Türkiye’nin sadece Afrika kıtasında değil, Asya’dan Latin Amerika’ya, Karayipler’den Uzak Doğu’ya kadar farklı coğrafyada yazmış olduğu destan hepimizin ortak destanıdır. Ülkemizin ihracat rakamlarını artıracak, üretim kapasitesini güçlendirecek, Türkiye’ye daha fazla yatırım çekecek çabalardan kimse gocunmamalı, bilakis herkes bundan gurur duymalıdır” diye ekledi.
Ufku dar olanların, ufku Ankara’nın ötesine geçemeyenlerin kendilerinin çok boyutlu dış politikasını anlayamadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dahası muhalefetin ve zihnini yeminli Türkiye düşmanlarına kiralamış bazı kesimlerin, attığımız tüm bu adımlardan rahatsızlık duyduğunu görüyoruz. Hayatında hiç ticaret yapmamış, ürün alıp satmamış, ihracat, yatırım, üretim, kalite nedir bilmeyen bu kifayetsizler ‘Türkiye’nin Afrika’da ne işi var?’ diyor.”
Aynı soruyu Türkiye’deki lejyonerleriyle birlikte tescilli sömürgecilerin de sorduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin daha adil bir dünya idealiyle verdiği mücadele, sömürgecileri ve içimizdeki uzantılarını fevkalade rahatsız ediyor. Afrika’daki kendi kanlı ve katliamcı geçmişleriyle yüzleşmek yerine Türkiye’ye laf atanları biz kesinlikle muhatap almıyoruz. Siz değil misiniz, Cezayir’de 1 milyon insanı katlettiniz, Nijerya’da 1 milyon insanı katlettiniz, Ruanda’da 900 bin insanı katlettiniz. Kim bunlar? Batı, Batı, Fransa bunu yapanlar. Bunlar bize insanlık dersi veremez. Bunlar önce insanlığı öğrenmeleri lazım. Nereden? Türkiye’den öğrenmeleri lazım. Çünkü bizi Afrika politikamızdan dolayı eleştirenlere hak ettikleri cevabı bizden önce Afrikalı kardeşlerimiz zaten misliyle veriyor. Küresel vizyonumuzun en önemli parçalarından olan Afrika kıtasıyla iş birliğimizi, sömürgecileri ve içimizdeki beşinci kollarını rahatsız etme pahasına önümüzdeki dönemde de güçlendirmeyi sürdüreceğiz.”
ESKİŞEHİR’E YAPILAN YATIRIMLAR
Yurt dışında bu adımları atarken ülkenin içini de ihmal etmediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir taraftan ihracatçılara yeni kapılar açtıklarını, diğer taraftan da insanları yeni hizmetler ve yatırımlarla tanıştırmaya devam ettiklerini söyledi.
Hemen her hafta bir şehri ziyaret ederek yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılış heyecanını milletle birlikte yaşadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki hafta Adana’da 2,2 milyar liralık kamu yatırımı ile 1,8 milyar liralık özel sektör yatırımının resmî açılışlarını yaptıklarını anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı gün Türkiye’nin en stratejik sanayi tesislerinden biri olacak Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi’nin temelini attıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Ankara’da Millî Eğitim Bakanlığının bir senede toplam 1 milyar liralık bütçeyle hayata geçirdiği mesleki eğitimde 1000 okul projesinin tamamlanma programını icra ettiklerini belirtti.
Hizmet yolculuğuna bugün de Eskişehir’de devam ettiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nın ardından Çin’in HAİER firmasının kurduğu beyaz eşya fabrikası ile organize sanayi bölgesinde yapılan 52 yeni fabrika ve altyapı tesislerinin açılışını gerçekleştireceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akabinde de bakanlıklar, kurumlar ve belediyelerin tamamladığı toplam yatırım bedeli 2,7 milyar lirayı aşan 106 ayrı kalem eserin toplu açılış törenine iştirak edeceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’de yaptıkları yatırımları anlattığını belirterek, “Şu iki kalemi düşünün yaklaşık 160 ayrı tesis ve uluslararası. Peki, bu ana muhalefet CHP, Eskişehir’de bunların nesi var? Yaptıkları hangi eser var? Yok. Bunlardan bol bol nasihat dinlersiniz.” dedi.
Ziya Paşa’nın “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o sırada sahneye çıkan Hamza isimli bir çocuğa oyuncak hediye etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz Ziya Paşa’nın sözüyle hep konuşuyoruz. Biz eserlerimizle konuşuyoruz, onlar, şimdi gelirken Şehir Hastanesi’nin önünden geçtik. Biz buyuz işte. Devasa Eskişehir Şehir Hastanesi hamdolsun. Nasıl, memnun musunuz? İnşallah bunlar ardı ardına devam ediyor. Bugün tabii bir de millet bahçesinin açılışını da yapacağız. Onu da inşallah en güzel şekliyle Eskişehir’imize kazandırmış olduk. Eskişehir’i hedeflerine bir adım daha yaklaştıran tüm bu yatırımların şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Eserlerin inşasına destek veren mühendisinden işçisine kadar herkese teşekkür ediyorum. Allah ömür, millet de yetki verdikçe Eskişehir ile diğer 80 vilayetimiz için de çalışmayı sürdüreceğiz. Tabii bunun için önümüzdeki 1,5 yılı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Eskişehir 2023’te sandıkları patlatmaya var mıyız? Durmak yok yola devam. Çok çalışacağız.”
“BOŞA GEÇİRECEK TEK BİR SANİYEMİZ DAHİ YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 senesi yaklaştıkça CHP’nin başını çektiği muhalefetin “pervasızlıkları” ve “provokasyonları”nın arttığını belirterek, “Ülkemizdeki siyasi iklimi zehirlemek, milleti siyaset kurumundan soğutmak için ‘yalan terörü’ dâhil her şeyi deniyorlar. Partilerini saran yolsuzluk, hırsızlık, taciz, tecavüz bütün bu skandallarını insanımızın gözünden kaçırmak için her yola başvuruyorlar” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir dönem sığınmacılara karşı vatandaşlarımızı kışkırttılar daha sonra hem de üniversite sınavına girecekleri günlerde gençlerimizi galeyana getirmek istediler. Kadrolu militanlarını öne sürerek yurtlar üzerinden üniversite gençliğimizi provoke etmeye çalıştılar. Bir ara hâkimleri, polisleri, daha sonra öğretmenleri tehdit ettiler. Neler demediler memurlara, öğretmenlere hatırlayın, neler. Tehdit ettiler açıkça, niye? Sen kimsin de benim memurumu tehdit ediyorsun, sen kimsin de benim polisimi tehdit ediyorsun, sen kimsin de bu ülkede alnının akıyla gelip bir kariyer almış memuru tehdide yelteniyorsun. Ben de buradan milletimin memuruna sesleniyorum, sakın bu oyunlara gelmeyin. Siz memur olarak görevinizi yaptığınız sürece bunların hiçbirisi sizin kılınıza dokunamaz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin hâlihazırda yönetiminde olduğu belediyelerde işçileri işten attığını belirterek, “Ama bunun bedelini de ödeyecekler. Çünkü ‘alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’, çıkacak. Milletimizin hiçbir kesimi yok ki CHP’nin tehditlerinden payını almasın. Toplumumuzun hiçbir kesimi yok ki CHP’nin yalan terörüne maruz kalmasın. Bunu da öyle korkakça yapıyorlar ki bir siyasetçi olarak, insan bunlar adına sadece hicap duyuyor” diye konuştu.
Bir dönem “yeni CHP” diye bir furya olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Başındaki zattan kimi köşe yazarlarına kadar herkes, CHP’nin değiştiğinden, darbeci kodlarından kurtulduğundan bahsediyordu. Hatta içimizden de birileri CHP ile ilgili benzer ifadeler kullanıyordu. Zaman geçti, seçim bitti, maske düştü. Yeni CHP ambalajının altından tek parti faşizminin güncel bir sürümü ortaya çıktı. ‘Yeni CHP’ dediklerinin millete 1940’ları aratacak kadar faşist, nobran, küstah bir zihniyeti temsil ettiği anlaşıldı. CHP’nin darbeci ve faşist kodlarından kurtulmasının mümkün olmadığını biz zaten biliyorduk ama bu süreçte milletimiz de hakikati görmüş oldu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece son haftalarda yaşadıklarımız bile bize omuzlarımızdaki yükün ne kadar ağır olduğunu göstermeye kâfidir. Türkiye’nin son 20 yılına damga vurmuş bir kadro olarak, boşa geçirecek tek bir saniyemiz dahi yoktur. Ben özellikle Eskişehir’in analarına çok güveniyorum, çok inanıyorum ve Eskişehir’in anaları inşallah 23’ü CHP’ye zindan edecektir” dedi.
“MİLLETİMİZ BİZDEN DEMOKRATİK KAZANIMLARININ KORUNMASI İÇİN DAHA FAZLA ÇALIŞMAMIZI BEKLİYOR”
Çok çalışacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz bizden hizmet bekliyor. Milletimiz bizden hak ve özgürlüklerine sahip çıkmamızı bekliyor. Milletimiz bizden demokratik kazanımlarının korunması için daha fazla çalışmamızı bekliyor. Milletimiz bizden büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmemizi, ülkemizi 2023 hedefleriyle buluşturmamızı bekliyor. Onca iftiraya, yalana, bühtana rağmen milletimiz bize güveniyor, inanıyor kendisini ve evlatlarının geleceğini AK Parti’de ve Cumhur İttifakı’nda görüyor” değerlendirmesini yaptı.
AK Parti teşkilatları olarak millete olan borçlarını ancak ülkeye daha çok hizmet ederek ödeyebileceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaşamadıkları, kapısını çalmadıkları, tasasına veya sevincine ortak olmadıkları her insanın vebalinin üzerlerinde olacağını söyledi.
“Bugünden itibaren 2023 seçimlerine kadar her çalışmayı işte bu anlayışla yürüteceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilere “Burada mutabık mıyız? Anlaştık mı? Durmak yok, yola devam diyor muyuz?” diye seslendi.
Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanların karşısına büyük ve güçlü Türkiye vizyonuna daha sıkı şekilde sarılarak çıkacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Muhalefetin nefret ve tehdit siyasetini, her zaman olduğu gibi yine eser, hizmet ve kardeşlik siyasetimizle başarısızlığa uğratacağız. AK Parti’nin yaptığı hizmetleri, reformları, ülkemize kazandırdığı eserleri iyi bir şekilde, doğru bir şekilde halkımıza anlatacağız. Sadece bilmemiz yetmez, bildiklerimizi bilmeyenlere anlatacağız. İnanın en yakınımızdakiler bile bunların çoğunu bilmiyor. Evdeki evladın bilmiyor, evladın. Onun için bunları anlatacağız. Neler yaptık, bu ülkeye neler kazandırdık, bunları anlatmamız lazım. Anlatmazsak yazık olur. Sizlerden önümüzdeki dönemde çok daha aktif, çok daha azimli, çok daha gayretli olmanızı istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda toplantının hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. Kongre merkezine gelişi sırasında yolda kendisine sevgi gösterisinde bulunan bazı vatandaşlarla sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklara oyuncak dağıttı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, madenlerde de izin süreçlerini kısaltacaklarını açıkladı. Metalik bir maden sahasının üretime geçebilmesi için 13 yıl gerektiğini vurgulayan bakan Bayraktar, “Hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye
Madenciliği tüm boyutlarıyla masaya yatıran Türkiye Maden Zirvesi, sektörün bütün paydaşlarını bir araya getirdi. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye” sloganıyla düzenlenen zirvede; Madencilik Stratejisi, Madencilikte İSG ve İleri Teknoloji, Madencilikte Çevre ve Sürdürülebilirlik başlıklarında oturumlar düzenlendi.
Madenciler Gününü Kutladı
Toplantının açılış konuşmasını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar yaptı. Bakan Bayraktar, sözlerine maden emekçilerinin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutlayarak başladı.
Nihai Hedef Yüzde 5
Dünyadaki 90 civarındaki madenin 70’inin Türkiye’de bulunduğunu kaydeden Bayraktar, “Bu durum ülkemizi uluslararası arenada çok önemli bir merkez haline getiriyor. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5’lere yükseltmek.” dedi.
Net İhracat Hedefi
Bayraktar, bunun için yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerine ve bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı artırmaları gerektiğini bildirerek “Zengin kaynaklarımızı katma değerli bir şekilde işleyerek ekonomimize kazandıracak ve Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz.” diye konuştu.
Nijer’de Altın Üretimi
Ham madde arz güvenliği kapsamında Asya’dan Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda da faaliyet yürüttüklerine işaret eden Bayraktar, “Nijer’de arama çalışmaları yaptığımız altın sahalarından birinde MTA IC ile 2025 yılında ilk üretime başlamayı planlıyoruz.” dedi.
Borda Yeni Tesis
Bayraktar, bor madeninde dünya rezervinin yüzde 73’ünün Türkiye’de bulunduğunu belirterek
“Bor madenini sadece ham madde olarak değil katma değerli hale getirerek ara ürün ve uç ürün olarak satmak en büyük hedefimiz. Çelik üretimi ve neodiyum mıknatıs başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan Bandırma’da yapımına başladığımız 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni önümüzdeki günlerde açacağız.” dedi.
Kritik Hammaddeler Raporu
Nadir Toprak Elementleri’nin (NTE) enerjiyi, sanayiyi, üretimi dolayısıyla ekonomiyi geliştirecek en stratejik alanlardan biri olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Türkiye Kritik ve Stratejik Hammaddeler raporunu hazırladık. Kritik mineraller konusunda ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve arz güvenliği stratejimizi ortaya koyacak bu raporu sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağız.” diye konuştu.
Ulusal Güvenliğin Ayrılmaz Parçası
Bayraktar, Türkiye’nin bulunduğu bölgenin farklı kriz ve sınamalarla karşı karşıya olduğunun altını çizerek “Bu durum madenlerin mümkün mertebe yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini ortaya koyuyor. Onun için biz enerjide olduğu gibi madenlerde de bağımsızlığı ülkemizin bağımsızlığından ayrı düşünmüyor bu meseleyi ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.” dedi.
13 Yıl Gerekiyor
Yatırımcıların karşılaştıkları en önemli zorlukların başında izin süreçlerinin uzunluğunun geldiğine değinen Bayraktar, “Bugün baktığımızda bir metalik maden sahası için 7 yıl arama, 3 yıl kurum izinleri ve 3 yıl da üretime hazırlık süreci var. Yani bir maden sahasının üretime geçebilmesi için en az 13 yıl gerekiyor. Gerekirse yasal düzenleme yaparak; hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak, yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle, cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Zihniyet Dönüşümü
Bayraktar, kamu özel sektör olarak yeni dönemde bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu da dile getirerek “Madencilerimizin sorumlu sürdürülebilir madencilik anlayışı içerisinde iyi örnekleri arttırarak sosyal sorumluluk projeleri ve yakın iletişimle yerelde vatandaşlarımızla kuracakları ilişki sektörümüzü başka bir seviyeye getirecektir.” dedi.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz da yaptığı konuşmada sektörü ileri taşıyabilmek için bazı konularda destek beklediklerini kaydederek “Yatırım ortamının iyileştirilmesi, yeni projelerin önünü açacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi ve sektörümüze yönelik öngörülebilir politikaların hayata geçirilmesi, yalnızca yerli yatırımcıları değil, yabancı sermayeyi de ülkemize çekecektir.” diye konuştu.
Hızlı Ruhsatlandırma
Daha hızlı, şeffaf ve etkin bir ruhsatlandırma sisteminin, madenciliğin büyümesine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Yılmaz, “Maden arama faaliyetlerinin desteklenmesi ve teşvik edilmesi konusuna da özel önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito’nun eşi Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti.
Lider eşleri önce İstanbul’un fethedilişinin 571. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet’i anmak için açılan “Fatih Sultan Mehmet” sergisini gezdi.
Burada Fatih Sultan Mehmet’in Çocukluk Dönemi, Padişahlık Dönemleri, İlim Hayatı ve O Dönemde Yaşayan Âlimler, İstanbul’un Fethi ve Askerî Hayatı, Siyasi Hayatı ile Fatih Döneminde Mutfak, Şair Fatih: Avni, Vakıf Eserleri ve Ölümü bölümleri hakkında bilgi alan Akishino sergide sunulan Fatih Sultan Mehmet’in kaftan, kılıç, zırh gömlek gibi kişisel eşyaları ve o dönemin tarihine ışık tutacak çok sayıda esere hayranlığını dile getirdi.
Emine Erdoğan ve Akishino, sergi ziyaretinin ardından, Cihannüma Salonu’na geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Lider eşleri, daha sonra, 600 Japonca eserin bulunduğu Japon Kitaplığı bölümüne geçtiler.
Emine Erdoğan, burada bulunan kitapları inceleyen konuğuna, Mevlana’nın “Mesnevi” eserinin Japonca baskısını ve serginin içeriğini de anlatan “Fatih Sultan Mehmet” kataloğu ile İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye” kitabını hediye etti.
ÇOCUKLARDAN KÜRESEL ISINMA SUNUMU
Daha sonra Nasreddin Hoca Kütüphanesi’ne geçen Emine Erdoğan ve Akishino’yu çocuklar sevgiyle karşıladı. Burada çocukların yaptığı resimleri inceleyen lider eşlerine, bir anaokulu çocuğu kendi yaptığı üzerinde lale motifi olan tabağı hediye etti.
Anaokulu çağındaki bir başka çocuk ise Emine Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensesi Akishino’ya küresel ısınma ile ilgili bir sunum yaptı.
“TEMENNİMİZ İŞ BİRLİĞİNİN DAHA DA İLERİYE TAŞINMASI”
Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile gerçekleştirdikleri programa ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında ülkemizi ziyaret eden Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum.
Ülkemizin kültür hazinesine ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ve Japonya kitaplığı bölümünü ziyaret ettik. Farklı medeniyetlerin birikimlerini aynı çatı altında buluşturan kütüphanemizde muhafaza edilen özel ve nadir eserleri tanıtma fırsatı bulduk.
Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni gezerek tarihimizin büyük liderlerinden birinin vizyonunu, sanata ve bilgiye olan bağlılığını yakından inceledik. Japonya Kitaplığı, iki ülkenin ortak mirasına ışık tutan ve dostluk bağlarını güçlendiren bir sembol niteliğinde. Temennimiz bu anlamlı ziyaretin ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da ileriye taşımasıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Programı’nda yaptığı konuşmada, “Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz. Bir yandan toplumun temeli olan, aile kurumunu güçlendirmeye çalıştık; diğer yandan yaşlılarımızın, bakıma muhtaç ve engelli kardeşlerimizin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelsiz Türkiye Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Ülkenin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde tüm dünyada kabul görmüş bu günün engellilerin sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına, engelli insanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni adımların atılmasına vesile teşkil ettiğini belirtti.
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN GÜNDEMİNE SAHİP ÇIKMAMIZ, BU YÖNDE ATILAN ADIMLARA İŞTİRAK ETMEMİZ GEREKİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin sorunlarının çözümü noktasında en önemli hususun bu konuyu her fırsatta gündeme taşımak suretiyle toplumsal hassasiyetin gerilemesine izin vermemek olduğunu ifade etti.
Engellilerle ilgili ne kadar farkındalık oluşturabilir, mesuliyet duygusu ne kadar yaygınlaştırabilirse bu süreçte o kadar fazla yol alınabileceğine, o derece başarılı olunabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan siyaset, sivil toplum ve hükûmet olarak sosyal aktivitelerle, kültürel projelerle, toplumsal bilinci artıran kampanyalarla hep beraber engelli kardeşlerimizin gündemine sahip çıkmamız, bu yönde atılan adımlara iştirak etmemiz, samimi destek vermemiz gerekiyor. 22 yıldır Türkiye’de değişimin ve dönüşümün öncülüğünü yapan AK Parti, toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek için öncü, örnek ve sürdürülebilir politikalar oluşturmaya devam ediyor. Partimizin düzenlediği bu programın da engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırma ve toplumla bütünleşmelerini sağlama çabalarımıza katkı sunacağına inanıyorum. Bu anlamlı programı tertipleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığımıza teşekkür ediyor, Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum.”
“UZAK COĞRAFYALARA İYİLİĞİ, MERHAMETİ VE ŞEFKATİ TAŞIDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gölgesinde yaşamaktan bahtiyarlık duyulan medeniyet çınarının köklerinin yüzlerce yıl ötesine uzandığını ifade etti.
Merkezine insanı ve insanlık değerlerini alan medeniyet çınarıyla farklı coğrafyalara iyiliği, adaleti, şefkat ve merhameti taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: ‘İnsan insanın kurdudur’ yerine, ‘İnsan insanın yurdudur’ dedik ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettik. Bugün gönül coğrafyamızda hangi evi ziyaret etseniz orada mutlaka Türkiye’ye dua eden, bu millete selam gönderen, bizleri ve ecdadı hayırla yad eden insanlarla karşılaşırsınız. Türk beklenendir, Türk yolu gözlenendir tespitinin kuru bir hamaset değil tam aksine güçlü bir hakikat olduğuna pek çok yerde şahitlik edersiniz. Biz de buna yurt dışı ziyaretlerimizde defalarca şahitlik ettik. Bu elbette ki parayla, güçle, zorla elde edilebilecek bir paye değildir. Kalplerin kilidini açmak iyiliğe giden yolu bulmak ve tertemiz bir mazinin taşıyıcısı olmak, inanın ki her millete nasip olacak bir onur değildir. Türkiye adına, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi adına, Türkiye Yüzyılı’nın inşası adına çok büyük bir kazanımdır, önemli bir referanstır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın engelli konusuna yaklaşımını hatırlatarak, Selçuklu döneminde sultanların Darüşşifa kurumlarıyla, Ahi Teşkilatı’nın orta sandıklarıyla, vakıfların Hankah ve şifahanelerle engellilerin ve hastaların daima yanında olduğunu dile getirdi.
Engellilerin askerî ve idari görevlere getirildiklerine, titizlikle himaye edildiklerine, sosyal hayata katılımlarının teşvik edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir vakıf medeniyeti olan Osmanlı’da, engellilere dönük hizmet ve faaliyetler devletin siyasetinde önemli bir yer tutmuştur. Padişah müşavirliği dahil engellilerin Osmanlı Devleti’nin farklı kademelerinde büyük vazifeler üstlendiği çoğu zaman göz ardı edilen bir gerçektir. Hırka-i Saadet Dairesi’nde görev alan Darul-Huffaz gibi kurumlarda yetişip hafızlık yapan, farklı din hizmetlerinde bulunan nice engellinin hayatın her alanında güçlü bir şekilde var olduğunu biliyoruz. Ecdat, vakıflar, eğitim ve sağlık kurumları, bimarhaneleriyle engellilerin topluma kazandırılmasına müthiş bir hassasiyet göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kimi marjinal çevrelerin bitmeyen bir kinle özellikle hedef aldığı Sultan 2. Abdülhamit Han’ın, 1889’da açtırdığı bir mekteple işitme ve konuşma engelli kişilerin çağın üzerinde bir eğitim almalarını sağladığını söyledi.
Bu okulun öğrencilerinin, at arabalarının ve diğer araçların kendilerini fark etmeleri için kırmızı renkli bir kıyafet giydiklerini, Sultan Abdülhamit Han’ın bu öğrencilere özel bir ihtimam gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir gün dönemin Maarif Vekaleti bu talebeler için bir talimatname hazırlamış ve mahallî idarelere göndermiştir. Bu talimatnamede kırmızı renkli elbise giyen öğrencilere dikkat etmeyen tüm arabacıların amirleri tarafından uyarılmaları, gerekirse cezai işleme tabi tutulmaları emredilmiştir. Yine o günlerde işitme ve görme engelliler okulu talebeleri Abdülhamid Han’a bir mektup yazarak kendilerine yönelik hizmetlerinden ötürü Sultan’a şükranlarını ifade etmişlerdir. İşte biz böyle bir geçmişten, böyle bir devlet geleneğinden, hamdolsun böyle erdemli ve kapsamlı bir sosyal politika tecrübesinden geliyoruz. Bundan da iftihar etmemiz, gururlanmamız gerekiyor. Başkaları gibi devletimizin ve milletimizin tarihini bir asır öncesinden başlatıp, geçmişi reddetmek yerine, tarihimizi bir bütün olarak kucaklıyor, maziden bugüne ve geleceğe güçlü köprüler kurmaya gayret ediyoruz.”
Ecdattan miras kalan ne kadar değer ve ne kadar uygulama varsa hepsini muhafaza etmenin, daha ileri seviyelere taşımanın çabasında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal adaleti güçlendirmeyi, eşitsizliği gidermeyi hedefleyen, kuşatıcı insan odaklı yaklaşımların gerisinde işte bu tasavvurun bulunduğunu söyledi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN KİMSE DIŞLANAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz her zaman şunu savunduk. Bugün de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sahibi millettir. 85 milyonun tamamıdır. İnanç, mezhep, meşrep ayırmaksızın milletimizin tüm fertleri, devletimizin nazarında aynı derecede hizmete ve hürmete layıktır. Tek parti faşizmi ve darbe dönemlerindeki gibi makbul olan ve olmayan vatandaş ayrımını asla tasvip etmiyoruz. Sırf inancından, başörtüsünden, sakalından dolayı insanların kamusal hayatın dışına atıldığı o kara günler artık geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hangi sebeple olursa olsun kimse dışlanamaz, ikinci sınıf vatandaş olarak görülemez, sosyal, siyasal ve iktisadi noktada kesinlikle geri görülemez. Bunların en başında da engelli vatandaşlarımız yer almaktadır. Biz engelli vatandaşlarımızla güçlüyüz ve 21. yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefine giden yolda engellilerimizle kol kolayız, omuz omuzayız. Milletimizin farklı kesimlerine yönelik ayrımcı uygulamalara son vermeyi nasıl görev biliyorsak, engelli vatandaşlarımıza yönelik adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını da devletimizin asli vazifesi olarak görüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’den beri aile ve sosyal hizmetler sahasının bu konuda titizlikle eğildikleri alanların başında geldiğini, bir yandan toplumun temeli olan aile kurumunu güçlendirmeye çalıştıklarını, diğer yandan yaşlıların bakıma muhtaç ve engellilerin geniş bir sosyal hizmet havuzundan yararlanmalarını sağladıklarını anlattı.
Engellilere dönük hizmetleri, lütfeden, bahşeden, üstenci bir tarzda değil, geç kalmış hakların teslimi yaklaşımıyla hayata geçirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005’te çıkardıkları ve temel politikayı ortaya koydukları Engelliler Hakkında Kanun’un, bunun en açık göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.
“WEB SİTELERİ VE MOBİL UYGULAMALARIN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ GENELGESİNİ YAKINDA YAYINLAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2008’de Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi (EHS) imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, engellilerin hak ve hizmetlere doğrudan ulaşabilmeleri adına erişilebilirlik ilkesini kendilerine rehber edindiklerini vurguladı.
Bu kapsamda kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi ve park gibi açık alanların, toplu ulaşım araçları ile bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hâle getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin yoğun şekilde kullandıkları 3 bin 500’ün üzerinde bina, açık alan ve toplu taşıma aracına, erişilebilirlik belgesi verdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılını “Erişilebilirlik Yılı” ilan ederek bu alandaki çalışmalara daha da hız kazandırdıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erişilebilirlik yalnızca fiziki yapılarla sınırlı değil, teknolojinin tüm unsurlarıyla hayatımızı hem de doğrudan etkilediği bugünlerde çoğu ürün ve hizmete erişim dijital yollarla sağlanıyor. Buradan bir müjdeyi tüm engellilerimizle paylaşmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin dijital temelli hizmetlere daha kolay ulaşabilmeleri amacıyla web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliği genelgesini inşallah yakın zamanda yayınlayacağız. Genelgemiz tüm engelli kardeşlerimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun.”
“ENGELLİ ÖĞRENCİLERİMİZ, EV, OKUL ARASI ULAŞIMLARINI HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN YAPABİLİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşitme engelli kardeşlerimizin, tüm işaret dili tercümesinden yararlanabilecekleri engelsiz iletişim merkezimizi 2022 yılında kurduk. 2013 yılında hayata geçirdiğimiz ücretsiz seyahat uygulamasına devam ediyoruz. Bu çerçevede engelli bireyler ve refakatçileri için belediyeciler aracılığı ile yaptığımız gelir desteği ödemelerimizi sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar liralık ücretsiz seyahat gelir desteği ödemesi gerçekleştirdik. Engelli öğrencilerimiz, ev, okul arası ulaşımlarını hiçbir ücret ödemeden yapabiliyorlar.”
Erişilebilirlik bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması adına 2011’den beri bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yürüttüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 28 bini aşkın kamu personelinin erişilebilirlik eğitimlerine katıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin çalışmak ve üretmek için istekli ve azimli olduğuna yıllardır bizzat şahitlik ettiğini vurgulayarak, “İş yerlerine engelli personel çalıştırma zorunluluğu getiren kota sistemini devreye aldık. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı ile kamuda engelli memur atamalarının önünü yine biz açtık. Böylece son yıllarda kamudaki engelli memur sayısında önemli artış sağladık. 2002 yılında 5 bin 772 olan engelli memur sayımız şu an 71 bine yaklaşmış durumda” diye konuştu.
Kamuda çalışan engelli memurların verimliliğinin artırılmasına büyük önem verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin özel sektörde istihdam edilmelerini de güçlü şekilde desteklediklerini vurguladı.
Bu kişilerin becerilerinin dikkate alınarak istihdam edilmeleri için iş koçluğu uygulamasını 2014’te başlattıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu uygulamayı iş ve meslek danışmanlığı sistemi olarak yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. İş bulmakta zorlanan zihinsel engelli vatandaşlarımızı ücret desteği, vergi indirimleri ve çeşitli muafiyetler sağladığımız korumalı iş yerlerinde istihdam ediyoruz. Hâlihazırda bu yardımdan 17 korumalı iş yerinde 333 engelli kardeşimiz çalışmaya, üretmeye devam ediyor” dedi.
“2002’DE 21 OLAN ENGELLİ BAKIM MERKEZLERİMİZİN SAYISINI 106’YA ÇIKARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken teşhis ve müdahalenin birçok alanda olduğu gibi engellilikle mücadelede de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “0-8 yaş aralığındaki özel gereksinimli evlatlarımızın ihtiyaç duydukları hizmetleri etkili bir şekilde alabilmeleri için aile temelli, ulusal erken müdahale sistemimizi yıl bitmeden pilot olarak hayata geçireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda 2 ilde uygulanan otizmli bireylerin ailelerine yönelik Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı’nı da yakın zamanda 16 ile daha taşıyacaklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu ise engelli vatandaşlarımızın ailelerinin yanında sosyal çevrelerinden kopmadan bağımsız bir biçimde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Bunun için Evde Bakım Yardımı, Gündüzlü Bakım Hizmetleri ve Umut Evleri gibi toplum temelli bakım hizmetlerini önceliyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2007 yılında yaklaşık 29 bin vatandaşımız evde bakım yardımı alıyordu. Hâlihazırda bu yardımdan yaklaşık 547 bin vatandaşımız yararlanıyor. Engellilerimizin kültürel ve sportif faaliyetlere katılabildiği gündüz bakım evlerimizin sayısını 137’ye yükselttik. Ülkemizin dört bir yanındaki 145 Umut Evi’nde engelli vatandaşlarımıza ev ortamında hizmet sunmaya devam ediyoruz. 2002 yılında 21 olan engelli bakım merkezlerimizin sayısını 106’ya çıkardık. Bu merkezlerdeki 6 bin 832 vatandaşımızın her türlü ihtiyacı ücretsiz karşılanıyor. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla farklı şehirlerdeki 317 özel bakım merkezinde hizmet alan 30 bin 165 engelli vatandaşımızın yüzde 94’ünün bakım maliyetlerini devlet olarak biz karşılıyoruz.”
“ENGELSİZ BİR TÜRKİYE İSTİYORSAK TÜM KURUMLARIMIZIN UYUM VE İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE BUNA KATKI SAĞLAMASI ŞARTTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, otizm alanında ihtisaslaşmış, gündüzlü ve yatılı bakım merkezlerinin de yaygınlaştırılmasının önceliklerinin arasında yer aldığını belirtti.
Otizm spektrum bozukluğu olan bireylere İkinci Ulusal Eylem Planı’nın uygulanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli kardeşlerimizin hiçbir zorlukla karşılaşmadan hayatın her alanında güçlü şekilde var olabildiği bir ülke Türkiye Yüzyılı’nda ulaşmak istediğimiz hedeflerden biridir. Türkiye Yüzyılı sadece barışın, huzurun, kardeşliğin değil, engellilerin de yüzyılı olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi’ni 3 yıl önce yine Dünya Engelliler Günü’nde ilan ettiklerini, vizyon belgesinin 3 yıllık uygulama aracı olan Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nın ilk 2 yılının geride kaldığını söyledi.
Eylem planının hedeflerine tam anlamıyla ulaşabilmesi için herkesin daha gayretli, hevesli ve özverili çalışması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Engelsiz bir Türkiye istiyorsak tüm kurumlarımızın uyum ve iş birliği içinde buna katkı sağlaması şarttır. Bu noktada sorumluluk üstlenen tüm birimlerimizin gereken özeni, titizliği, hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak durumundayım. Gerçek manada engellilik hâli, azmini ve idealini kaybetmişler içindir. Azmini ve idealini kaybetmemiş olanlar için engel yoktur. Azim varsa, hedef varsa, inanç varsa, ülkü varsa başarı vardır, zafer vardır, galibiyet vardır, hedeflere ulaşmak vardır. Bir başka engellilik hâli de zihinlerde ve yüreklerde olandır. Yani asıl engellilik kendine engel olmaktır. Kendini sınırlamak, hayatın içerisinden geri çekmektir. Davası, hedefi, gayesi ve azmi olan parmağıyla mermeri deler, tırnağıyla kale surlarında gedik açar.”
“ENGELLİ KARDEŞLERİMİZLE EL ELE, GÖNÜL GÖNLE VERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Spordan siyasete, iş dünyasından hayatın diğer alanlarına kadar engelli kardeşlerimizin hepimizi gururlandıran, hepimize umut ve ilham veren başarılarının gerisinde zihinlerdeki engelleri yıkmaları vardır. Engelli kardeşlerimizle el ele, gönül gönle verdik. Hamdolsun bugün 22 sene önce hayal dahi edilemeyen seviyelere geldik ama önümüzde daha gitmemiz gereken çok ciddi mesafe olduğunun da farkındayız. Engelli kardeşlerimizin hayatın her safhasında daha fazla görünür olmaları, daha fazla yer almaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta mahallî idareler olmak üzere kamu yahut özel her kurum ve kuruluşun engellilerin hayatına olumlu manada dokunmak noktasında elini taşın altına koymasını özellikle beklediğimizi burada vurgulamak istiyorum” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik ederek, erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumları ve temsilcileri kutladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.