Connect with us

Dünya

Türk Konseyi Devlet Başkanları 8. Zirvesi başladı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Devlet Başkanları 8. Zirvesi başladı.

Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda, “Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler” temasıyla düzenlenen zirveye; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Devlet Başkanı Kurbankulu Berdimuhammedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev katıldı.

Teşkilatın dönem başkanlığının Azerbaycan’dan Türkiye’ye geçeceği, Türk Konseyi 8. Zirvesi’nin sonuç belgesi olan İstanbul Deklarasyonu’nun imzalanacağı zirvede, liderler, bölgesel ve uluslararası mevcut siyasi ve ekonomik gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunacak.

Bürokrat

Yeni Nesil Modern Yürüyen Evler | Setencioğlu

Tiny House Türkiye

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Doğayla İç İçe, Evinizin Konforunda, Özgürlüğün Keyfini Yaşayın. | Setencioğlu Tiny House

İletişim | +90 0 532 4026422

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Emine Erdoğan, Anneler Günü vesilesiyle Devlet Konukevi’nde anneleri ağırladı

EMİNE ERDOĞAN’DAN ANNELER GÜNÜ PROGRAMI PAYLAŞIMI

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Anneler Günü vesilesiyle düzenlenen programda, Türkiye’nin çeşitli illerinden annelerle bir araya geldi.

Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde Devlet Konukevi’nde düzenlenen Anneler Günü programına, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Bakanlığın hizmet modellerinden yararlanan şehit ve gazi anneleri, engelli çocuk sahibi anneler, koruyucu anneler, şehit eşi ve yaşlı anneler katıldı.

Emine Erdoğan programda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş ile Anneler Günü’nü kutladığı annelerin sorun ve taleplerini dinledi.

Programda annelere seslenen Emine Erdoğan, “Asırlardır hiçbir dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin bütün insanlığa kucak açan medeniyetimizi, en çok anne kalbine benzetiyorum” ifadesini kullandı.

“İNSANLIK ELBİSESİNİN ANNELİK TEZGÂHINDA DOKUNDUĞUNA İNANIYORUM”

Emine Erdoğan, üzerlerinde taşıdıkları sevgiden bir evlat, bir aile, bir medeniyet inşa etmiş her bir annenin, iyiliğe olan inançlarını diri tuttuğunu dile getirerek şunları kaydetti: “İnsanlık elbisesinin annelik tezgâhında dokunduğuna inanıyorum. Öyle ki Filistinli annelerin zalimliğe karşı evlatlarını korumak için gösterdikleri vakur duruş, direnişin ve barışın en somut örneğidir. Yüreği yangın yeri olan Filistin’in güçlü kadınlarının acısını paylaşıyor, savaşın, adaletsizliğin kol gezdiği dünyaya anne kalbi genişliğinde bir merhamet diliyorum.”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş da programın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, anneler ile sohbet edip, karşılaştıkları konularla ilgili istişarelerde bulunduklarını aktararak “Zor günlerinde devletin yanlarında olduklarını bilmeleri onları çok mutlu ediyor. Bizler her zaman ailelerimizin, özellikle bizim hizmet modellerinden faydalanan ailelerimizin yanındayız ve takipçisiyiz” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, İsrail’in bombardımanı altında hâlâ zorlu süreçlerde yaşayan Filistinli anneler başta olmak üzere; şehit, gazi yakını, engelli ve koruyucu anneler ile tüm annelerin Anneler Günü’nü kutladı.

Kas erimesi hastalığı bulunan ve solunum cihazıyla sınıfta ders anlatan öğretmen Gamze Kılıç’ın annesi Nurcan Kılıç da programa ilişkin memnuniyetini, “Bugün buraya gelmemiz çok özel hissettirdi” sözleriyle dile getirdi.

Emine Erdoğan’ın kendilerini güzel karşıladığını ifade eden Kılıç, “Güzel konuştu, biz de çok rahattık, sorunlarımızı, sevgilerimizi paylaştık” dedi.

Koruyucu anne Gaye Dülger ise “Gerçekten çok düşünceli bir programdı. Ben böyle gerçekleşeceğini tahmin etmedim. Hanımefendi ve Bakanımızla bire bir konuşup kendi sıkıntılarımızı dile getirme, çocuklarımızın durumuyla ilgili gelişmeleri ve yapılabilecekleri değerlendirme imkânı bulduk, bütün aileler olarak” diye konuştu.

Emine Erdoğan’ın kendisi için çok kıymetli olduğunu dile getiren Dülger, “Anneler Günü’nü kutluyorum” ifadesini kullandı.

Şehit polis Ali Demircioğlu’nun eşi ve bir engelli çocuk sahibi Selma Demircioğlu da organizasyon için teşekkür ederek Emine Erdoğan’ın ev sahipliğini, “Çok güzeldi, bizle çok ilgiliydi, bire bir hepimizle ilgilendi. Gerçekten bizleri anlayan biri” sözleriyle anlattı.

Emine Erdoğan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş’la bütün düşüncelerini ve yaşadıkları zorlukları paylaştığını dile getiren Demircioğlu, “Engelli bir evlat bakmak gerçekten çok zor ve tek başıma mücadele veriyorum. Böyle şeylerden destek alıyoruz” dedi.

EMİNE ERDOĞAN’DAN ANNELER GÜNÜ PROGRAMI PAYLAŞIMI

Emine Erdoğan, programa ilişkin sosyal medya hesabından da paylaşımda bulundu.

Paylaşımında annelerle bir araya geldiği fotoğraflara yer veren Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Annelerin kalbinin evrensel bir ritmi vardır. Tüm acılar, sevinçler ve felaketler karşısında aynı duyguları paylaşırlar. Onların nezdinde gözyaşının, kahkahanın, doğumun ya da ölümün tercümana ihtiyacı yoktur. Anneler Günü münasebetiyle kahraman annelerimizi ‘Milletin Evi’nde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duydum. Hikâyeleriyle annelik ruhunun ne kadar güçlü ve sınırsız olduğuna bir kez daha şahit olduk. Zulüm ve esaret altında çocukları için direnen, cesaret timsali Filistinli annelerin feryadını ise bir an olsun unutmadık. Savaşın acı yüzünü derinden hisseden tüm anneleri saygıyla anıyor, anne sevgisinin tüm kötülüklere üstün geldiği bir gelecek diliyorum.”

DAHA FAZLA HABER

Dünya

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın babası son yolculuğuna uğurlandı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın babası Osman Doğan bir süredir Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Tedavisi yoğun bakım bölümünde devam eden Osman Doğan, hayatını kaybetti.

Osman Doğan için Ankara Hacı Bayram Camii’nde öğle namazını müteakip cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı.

Namazda, Osman Doğan’ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın aralarında bulunduğu birçok siyasetçi ve bürokrat saf tuttu.

Namazın ardından, Osman Doğan’ın cenazesi, Kızılcahamam’ın Yukarıçanlı köyünde toprağa verildi. Kızılcahamam’daki defin törenine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ile TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın da aralarında bulunduğu siyasetçi ve bürokratlar katıldı. Hasan Doğan, defin töreninin ardından törene katılanların taziyelerini kabul etti.

Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Mekanı Cennet Olsun

Enerji petrol medya

DAHA FAZLA HABER

Dünya

Tiny House Fiyatları | Setencioğlu Tiny House

Doğayla İç İçe, Evinizin Konforunda, Özgürlüğün Keyfini Yaşayın. | Setencioğlu Tiny House

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Doğayla İç İçe, Evinizin Konforunda, Özgürlüğün Keyfini Yaşayın. | Setencioğlu Tiny House

İletişim | +90 0 532 4026422

DAHA FAZLA HABER

Dünya

“Güçlü, bağımsız, seri işleyen bir adalet sistemi evlatlarımıza bırakabileceğimiz en kıymetli mirastır”

İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Güçlü, tarafsız, bağımsız, iyi ve seri işleyen bir adalet sistemi evlatlarımıza bırakabileceğimiz en kıymetli mirastır. Şayet bu konuda eksik varsa tamamlamak, sorun varsa çözmek, tıkanıklık varsa gidermek 85 milyon olarak hepimizin müşterek görevidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Danıştay’ın 156’ncı kuruluş yıl dönümü ile Danıştay ve İdari Yargı Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay mensuplarıyla en son 3 Ekim 2023’te eğitim tesisinin açılışı ile Uluslararası Yüksek İdari Yargı Mercileri Birliği Yönetim Kurulu toplantısının kapanışında bir araya geldiklerini hatırlattı.

Danıştay Başkanlığına tekrar seçilen Zeki Yiğit’i kutlayarak, kendisine üstün muvaffakiyetler niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şûra-yı Devlet’ten bu yana, 156 yıldır Danıştay çatısı altında görev yapan tüm hâkimlerimizi ve personelimizi şükranla yâd ediyorum. Görev sürelerini başarıyla tamamlayan Danıştay mensuplarına kıymetli hizmetlerinden dolayı ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum” dedi.

“DANIŞTAY, GÜÇLENDİREREK GELECEK NESİLLERE BIRAKMAMIZ GEREKEN BİR EMANETTİR”

Danıştay’ın, devlet geleneğindeki devamlılığın simgelerinden olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Danıştay, Türkiye Cumhuriyeti’nin kökü mazide olan atide bir devlet olduğunu gösteriyor. 1,5 asrı aşan tarihiyle Danıştay, hem ecdattan bize kalan bir miras hem de güçlendirerek gelecek nesillere bırakmamız gereken bir emanettir. İnşallah bu emanete hakkıyla sahip çıkmaya devam edeceğiz. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri olan idarenin yargısal denetimidir. Bu ilkenin hayata geçmesi ancak idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olmasına bağlıdır. Bu misyonun ülkemizdeki temsilcisi de Danıştay’dır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Danıştay’ımız idarenin yargı yoluyla denetlenmesinin yanı sıra kamu ile vatandaş arasındaki ihtilafların çözümünde de nihai karar vericidir. Kararlarıyla alt derece mahkemelerine rehberlik eden Danıştay, Anayasa ve yasalarında uygulanmasını da garanti ediyor. Yüksek mahkemelerimizin her biri, kendi görev alanları içerisinde adaletin en iyi, hızlı ve etkin şekilde tecellisi için çalışıyor. Türk milleti adına karar verme onurunu ve mesuliyetini taşıyan yargı organlarımızın her biri ülkemizde huzurun, güvenliğin, kalkınmanın, demokrasinin ve sosyal barışı muhafazasının teminatıdır. Bu konuda en küçük bir şüphe, en küçük bir tartışma yoktur” diye ekledi.

“TOPLUMA GÜVEN VEREN VE ERİŞİLEBİLİR ADALET SİSTEMİ BEKAMIZIN GÜVENCESİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Makamlarımızdan ve unvanlarımızdan öte 85 milyonun bir ferdi olarak hepimiz şu gerçeğe yürekten inanıyoruz, nasıl geç gelen adalet, adalet değilse topluma güven veren ve erişilebilir adalet sistemi de bekamızın güvencesidir. Tüm mahkeme salonlarımızda bulunan ‘Adalet mülkün temelidir’ yazısı, hem bu hakikati bize hatırlatır hem de medeniyetimizin, adaletin tesisine verdiği ehemmiyeti ortaya koyar” dedi.

Devletin adaletle hükmettiği, adalet dağıttığı ve adaletin tecellisini sağladığı müddetçe güçlü ve dimdik ayakta olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin olmadığı yerde huzur ve refahın olmayacağını, milleti bir arada tutan bağın zayıflamaya başlayacağını söyledi.

Bunun için adli ve idari yargı fark etmeksizin, adliyenin kapısını adaletin kapısı hâline getirdikleri ölçüde, geleceğe güvenle bakılabileceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii burada şu hususu ifade etmek durumundayım. Biz adalete büyük önem veren ama aynı zamanda yakın tarihinde pek çok adaletsizliğe şahitlik etmek zorunda kalan bir milletiz. Adaletsizlik duygusunun, insanımızın gönül dünyasını nasıl kırılmaya yol açabileceğini, demokrasi mücadelemiz boyunca bizzat yaşadık, gördük. 27 Mayıs darbecilerinin, gerçek bir mahkemeden ziyade kötü bir tiyatroyu andıran Yassıada’da işledikleri hukuk katliamlarını unutmuyoruz. Rahmetli Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamı üzerinden geçen 63 yıla rağmen milletimizin kalbinde bir yara olarak hâlen kanıyor.”

“HUKUKUN KENDİ MECRASINDA İLERLEMESİ, ADALETİN TECELLİSİNE GİDEN EN HAYIRLI, EN KESTİRME YOLDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “12 Eylül dikta rejiminin güya adaleti tesis maksadıyla bir sağdan bir soldan darağacına gönderdiği gençlerin acısı hiç dinmedi. 28 Şubat döneminde adeta koro hâlinde darbecilere alkış tutanların hukuk sistemimize verdikleri zararın telafisi yıllar aldı. 17-25 Aralık yargı-emniyet girişiminin faillerinin sebep oldukları sıkıntıların hâlâ yükünü çekiyoruz. 15 Temmuz’da ödediğimiz ağır bedeller ise ortadadır. Bir gecede 253 insanımızı şehit verdiğimiz bu ihanetin merkezinde sadece eli silah tutanlar değil, üniformalı ve cübbeli örgüt militanlar da vardı. Şayet darbeci alçaklar başarılı olsalardı yeni Yassıadalar kuracaklar, kan dökecekler, yeni hukuk cinayetleri işleyeceklerdi” dedi.

Tüm bu acı örneklerin gösterdiği gerçeğin, adalet sisteminin bir dönem darbecilerin, bir dönem kendini milletten üstün gören oligarşik yapıların, bir dönem de FETÖ ihanet çetesinin sultasına ve saldırılarına maruz kalması olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yargının üzerine vesayetin veya paralel odakların gölgesinin düştüğü bu arızi dönemler sona erse de toplumdaki etkileri uzun süre devam etmiştir. Son yıllarda bu mahfillere yazılı, görsel, dijital mecralarıyla medyanın ve sosyal medyanın eklendiği görülüyor. Medyanın ve sosyal medyanın millet namına denetim vazifesi üstlenmesi, demokrasimiz için şüphesiz bir kazançtır ama bu hâkim cübbesi giyip, mahkeme kurup sağa sola yargı dağıtma boyutuna asla varmamalıdır. Yargıyı yönlendirme, yargı mercilerimizi baskı altına alma, istemedikleri karar çıkması hâlinde hukukçularımızı hedefe koyma her geçen gün daha sık karşılaştığımız tehditlerden biri hâline ne yazık ki dönüşüyor. Sosyal medyadaki acımasız, linç kültürünün mağdur ettiği kesimlerin en başında maalesef yargı organlarımız ve mensuplarımız geliyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok önemli, çok hassas ve mesuliyeti hakikaten ağır bir görevi icra eden yüksek yargı üyelerimiz, hâkimlerimiz, savcılarımız ne yazık ki zaman zaman eleştiri sınırlarını aşan haksız ithamlara muhatap oluyor. Öncelikle şunu çok net söylemek isterim, siyaset kurumu nasıl layüsel değilse yargı da eleştirilemez değildir. Yargının kararlarını beğenmeyebilir, itiraz edebilir, hoşnutsuzluğumuzu açıkça dile getirebiliriz. Buna kimse engel olamaz, olmamalıdır. Terörü övmediği, şiddeti teşvik etmediği ve hakarete varmadığı sürece insanlar fikirlerini, farklı mecralarda özgürce yazabilir, paylaşabilir. Millet adına kamu gücünü kullananların belli sınırlar içinde bu sert tepkilere tahammül etmesi mazur ve meşru görmesi beklenir. Fakat yargının toptancı bir anlayışla, kurumsal olarak yıpratılmasını, yargı organlarımıza ve mensuplarımıza çamur atılmasını asla kabul edemeyiz. Hukukun kendi mecrasında ilerlemesi, adaletin tecellisine giden en hayırlı, en kestirme yoldur.”

“YARGININ SİYASİ TARTIŞMALARIN İÇİNE ÇEKİLMESİ HATALIDIR”

“Adli ve idari davaları hukukun meselesi olmaktan çıkartıp siyasallaştırmak sonuç ne olursa olsun toplumdaki adalet duygusuna gölge düşürecektir ” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu doğru bulmadıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesin yargıya yardımcı olması ve katkı sağlaması gerektiğini belirterek, “Buradan tüm milletime şu samimi çağrıyı yapmak istiyorum, güçlü, tarafsız, bağımsız, iyi ve seri işleyen bir adalet sistemi evlatlarımıza bırakabileceğimiz en kıymetli mirastır. Şayet bu konuda eksik varsa tamamlamak, sorun varsa çözmek, tıkanıklık varsa gidermek 85 milyon olarak hepimizin müşterek görevidir. Yargının yasama ve yürütmeye müdahalesi nasıl yanlışsa yargının siyasi tartışmaların içine çekilmesi de o denli hatalıdır” diye konuştu.

İktidar, muhalefet, basın ve sivil toplum olarak hep birlikte yargının her türlü taassuptan, menfaat eksenli gruplaşmadan ve ideolojik kamplaşmadan uzak durmasını temin etmek gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin maslahatı ve ülkenin selameti yerine belli bir zümrenin menfaatini gözeten dar kadrocu anlayışların, adalet teşkilatımız dâhil devletimizin kurumları içinde tekrar yuvalanmasına izin veremeyiz, vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin şart olduğunu dile getirerek, hukukçuların medya, sosyal medya, günlük hayattaki duruşlarıyla bu sürece olumlu katkı sunmasının önemli olduğunu ve bunu başardıklarında çok daha iyi bir konumda olacaklarına inandığını bildirdi.

“21 YILDA İDARİ YARGININ VE DANIŞTAY’IN GÜÇLENDİRİLMESİ YÖNÜNDE PEK ÇOK ADIM ATTIK”

Son 21 yılda idari yargının ve Danıştay’ın güçlendirilmesi yönünde pek çok adım attıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Danıştay’ın üye sayıları arttırıldı, hâkim ihtiyacı giderildi. Yüksek Mahkememizin yardımcı personel sorunu çözüldü. 2002 yılında 146 olan mahkeme sayısını 221’e yükselttik. Geçtiğimiz günlerde 44 ilave idare ve vergi mahkemesi daha ihdas ettik. Ayrıca idari yargı istinaf mahkemelerine 10 ilave idari dava dairesi kurduk. Hâkim ve mahkeme sayısını artırarak bu çalışmaları devam ettireceğiz. İdari yargıda istinaf kanun yolunu 2016 yılında 7 bölgede faaliyete geçirdik. Bu sayıyı 2020 yılında 8’e, 2021 yılında 9’a çıkardık. Bölge idare mahkemelerinin kuruluş aşamasında 42 idari dava dairesi ve 20 vergi dava dairesi olmak üzere toplam 62 daire varken bugün bu sayı 64’ü idari, 26’sı vergi olmak üzere 90’a ulaştı. Böylece Danıştay’ın iş yükü azaldı, vatandaşların hukuki güvencesi arttı, uyuşmazlıkların daha etkin yargılamayla daha hızlı çözülmesi sağlandı. İdari yargıda görev yapan hâkim sayısını süreç içerisinde ihtiyaca cevap verecek şekilde 2 bin 266’ya yükselttik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, idari yargı mahkemeleri ve Danıştay’ın, yoğun iş yüküne rağmen kendi görev alanında adalet hizmetlerini başarıyla yürüttüğüne işaret ederek, “İlk derece ve istinaf mahkemelerinde 338 bin 611, Danıştay’ımızda ise 114 bin 224 derdest dosya bulunuyor. 2023 yılında toplam 860 bin 494 dosya karara bağlanmıştır” bilgisini paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2009 yılından başlayarak yüksek mahkemelerin tamamının modern hizmet binası ihtiyacını karşıladıklarını hatırlatarak, 36 yıl boyunca Sıhhiye’de hizmet veren Danıştay’ın 2012’de şimdiki binasına kavuştuğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Danıştay’a yeni bir sosyal tesis kazandırdıklarını anlatarak, şöyle devam etti: “İdari yargılamaların daha hızlı sonuçlandırılması ve vatandaşlarımızın hukukunun daha iyi korunması için önemli mevzuat değişiklikleri yaptık. İhtiyaçlar çerçevesinde İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda 20’den fazla, Danıştay Kanunu’nda da 16 defa değişiklik oldu. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun çıkarılması, vatandaşı idare karşısında güçlendiren reformlardan biri olmuştur. Bilgi edinme hakkı, 2010 yılında anayasal güvenceye alınmıştır. Ayrıca 2010 yılında Anayasa’daki hak aramayı engelleyen bütün hükümleri kaldırdık. 2016 senesinde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunu kurduk. 2021 yılında 4. Yargı Paketi ile idari makamlara yapılan başvurulara idare tarafından verilecek cevap süresini, 60 günden 30 güne indirdik. Ayrıca idari yargı mercileri tarafından verilen nihai kararların gerekçesiyle birlikte en geç 30 gün içinde yazılması yönünde düzenlemeye gittik.”

“GÜVENLİK GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİNİN TEMİNATIYKEN DEMOKRASİ DE GÜVENLİĞİN DAYANAĞIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat asrın felaketi sonrasında deprem bölgesindeki idari yargı faaliyetlerinin aksamaması için gerekli tüm tedbirlerin alındığını dile getirerek, vatandaşı idare karşısında koruyan, idari yargının işleyişini hızlandıran, yargı mensuplarının hak ve imkânlarını artıran daha pek çok düzenlemeyi son 21 yılda hayata geçirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her biri sessiz devrim niteliğindeki tüm reform hamlelerinde gayelerinin, demokratik hukuk devleti ilkesinin tüm unsurlarıyla Türkiye’de hâkim kılınması olduğunu belirterek, “Bu hedefe tam olarak ulaştığımızı henüz söyleyemiyoruz ama hedefimize çok yaklaştığımızı da kimse inkâr edemez. Önümüzde kalan yolu inşallah yılmadan, yorulmadan, kararlılıkla yürüyeceğiz. Tüm engelleri aşarak katettiğimiz mesafenin bize cesaret aşıladığını özellikle vurgulamak istiyorum” diye konuştu.

Yaptıkları ve yapamadıklarının ışığında reform iradelerini hâlen diri tuttuklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir gerçeğin gayet iyi farkındayız. Türkiye, istikbalini ancak daha fazla demokrasi, daha fazla ekonomik refah ve bunlara paralel olarak daha fazla güvenlik üzerine inşa edebilir. Güvenlik güçlü bir demokrasinin teminatıyken demokrasi de güvenliğin dayanağıdır” ifadelerini kullandı.

“MİLLETİMİZİN BEKLENTİLERİ ÇERÇEVESİNDE ÜZERİMİZE DÜŞEN YAPICI ROLÜ OYNAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yılda millete hizmet yolunda bedel ödemiş, nice badireler atlatmış bir iktidar olduklarını vurgulayarak, Türkiye’yi tarihinin en büyük demokrasi, kalkınma ve hukuk atılımlarıyla yine kendilerinin buluşturduklarını söyledi.

Buna rağmen Türkiye’ye siviller tarafından hazırlanmış yeni bir anayasa kazandıramadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni ve sivil anayasa teklifimizin içerisinde işte bu anlayış vardır. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılının darbe ürünü bir Anayasa’yla karşılanmış ve geçirilmiş olmasını Türkiye demokrasisine yakıştıramıyoruz. Bu eksikliğin yine millî irade eliyle giderilmesi, demokrasimizin gücüne güç katacak Türk siyasetinde yeni bir kilometre taşı olacaktır. Siyaset kurumunun ekonomik ve sosyal sorunları öne sürerek sivil anayasa ihtiyacını gündemden düşürmek istemesini doğru bulmuyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasanın sihirli değnek gibi dokununca sorunları bir anda ortadan kaldırmayacağını bildiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “Yeni anayasa, sivil siyasetin alanını genişleterek ekonomiden sosyal hayata ülkemizin meselelerinin çözümünü daha da hızlandıracaktır. Siyasetteki yumuşamayla birlikte farklı siyasi partiler arasındaki istişari görüşmelerin yoğunlaşması bu bakımdan önemli bir fırsat teşkil ediyor. Türk siyasetinin bu fırsatı ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz adına kalıcı bir kazanca dönüştürmesini ümit ediyoruz. Biz milletimizin beklentileri çerçevesinde üzerimize düşen yapıcı rolü oynamaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 156’ncı kuruluş yıl dönümünü ve İdari Yargı Günü’nü tebrik etti.

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat23 saat önce

Yeni Nesil Modern Yürüyen Evler | Setencioğlu

Tiny House Türkiye

Bürokrat1 gün önce

Emine Erdoğan, Anneler Günü vesilesiyle Devlet Konukevi’nde anneleri ağırladı

EMİNE ERDOĞAN’DAN ANNELER GÜNÜ PROGRAMI PAYLAŞIMI

Dünya2 gün önce

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın babası son yolculuğuna uğurlandı

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın babası Osman Doğan bir süredir Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Tedavisi yoğun bakım...

Dünya2 gün önce

Tiny House Fiyatları | Setencioğlu Tiny House

Doğayla İç İçe, Evinizin Konforunda, Özgürlüğün Keyfini Yaşayın. | Setencioğlu Tiny House

Dünya3 gün önce

“Güçlü, bağımsız, seri işleyen bir adalet sistemi evlatlarımıza bırakabileceğimiz en kıymetli mirastır”

İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni

Bürokrat3 gün önce

MÜSİAD TÜRKİYE’NİN GÜCÜ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 34’üncü yılı kapsamında düzenlediği Türkiye’nin Gücü Ödülleri

Bürokrat5 gün önce

Kuveyt Emiri el Sabah’a Devlet Nişanı tevcih edildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Kuveyt Emiri Mişal el Ahmed el Cabir el Sabah’a Devlet Nişanı...

Bürokrat5 gün önce

Kuveyt Emiri el Sabah Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Bürokrat6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Emiri el Sabah’ı karşıladı

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Bürokrat1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, UID Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı katılımcılarını kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı katılımcılarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda kabul etti....

REKLAMLAR
Kasım 2021
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge