Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz, dünyanın en hızlı, en etkin, en pratik afet müdahale sistemine sahiptir”

HABER BURADA
2 sene önceon





Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de Deprem Konutları Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hamdolsun ülkemiz, dünyanın en hızlı, en etkin, en pratik afet müdahale sistemine sahiptir. Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok yerde yaşanan afetlerin ardından aylarca kendilerine uzanacak yardım eli bekleyen insanların bulunduğunu biliyoruz. Biz ise dakikalar içinde arama kurtarma, saatler içinde yardım, günler içinde enkaz kaldırma faaliyetlerini başlatabiliyor, yılı dolmadan da yıkılanların yerine yenisini inşa edebiliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’de Deprem Konutları Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Sözlerinin başında İzmir depreminde hayatını kaybeden 117 vatandaşı rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailelerine başsağlığı diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu tür afetlerden muhafaza eylesin” dedi.
“DEPREMİN İLK ANINDAN İTİBAREN AFETZEDE VATANDAŞLARIMIZIN YANINDA OLDUK”
Depremin ilk anından itibaren devlet ve hükûmet olarak afetzede vatandaşların yanında olduklarını, arama ve kurtarmadan enkaz kaldırmaya kadar yürütülen her çalışmayı yakından takip ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlar ile AFAD, UMKE, Kızılay başta olmak üzere tüm ilgili kurumlarla, STK’larla sadece İzmir’in acısını paylaşmakla kalmadıklarını, dertleri çözecek adımları da attıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun ülkemiz, dünyanın en hızlı, en etkin, en pratik afet müdahale sistemine sahiptir. Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok yerde yaşanan afetlerin ardından aylarca kendilerine uzanacak yardım eli bekleyen insanların bulunduğunu biliyoruz. Biz ise dakikalar içinde arama kurtarma, saatler içinde yardım, günler içinde enkaz kaldırma faaliyetlerini başlatabiliyor, yılı dolmadan da yıkılanların yerine yenisini inşa edebiliyoruz” diye konuştu.
“DEPREMZEDELERİN YARALARINI SARMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir’de de bu mekanizmayı işlettik. Depremzedelerin yaralarını sarmak için gece gündüz çalıştık, çabaladık, hiç kimseyi aç bırakmadık, açıkta bırakmadık, korunaksız, sahipsiz, çaresiz bırakmadık. Kaybettikleri canların ve yıkılan evlerinin acısını yaşayan vatandaşlarımızı iaşe ve ibate peşinde ilave sıkıntılara sokmadan her meselelerini çözdük. Daha önce nasıl Elazığ ve Malatya’da bir yıl gibi kısa bir sürede yıkılanların yerine daha iyisini inşa ettiysek İzmir’de de aynısını yaptık.”
Elazığ’da 23 bin 677 konut ve 2 bin 515 köy evi, Malatya’da 6 bin 287 konut ve bin 555 köy evi inşa ederek vatandaşlara teslim ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İzmir depreminin ardından da Bayraklı’da yerinde bin 391 konut ve 302 dükkân, rezerv alanda ise 3 bin 649 konut ve 511 dükkân inşa etmek için hemen harekete geçtik. Böylece Bornova Eğridere’deki 34 köy eviyle birlikte İzmir depreminin ardından toplam 5 bin 74 konut ve 353 dükkân yapma kararı aldık. Bu evleri de bir yıl içinde teslim etmeye başlama sözü verdik. İşte bugün sözümüzü tutuyor ve ilk etap konut ve dükkânları depremzedelere teslim ediyoruz. Kardeşlerim, bizler AK Parti’yiz. Bizler söz veririz, sözümüzü tutarız. Adalet, Manavkuyu ve Mansuroğlu mahallelerimize yayılan projelerimizdeki 546 konut ve 145 dükkân biraz sonra sahipleriyle buluşacak.”
“KİRA BEDELİNDEN BİLE DÜŞÜK ÖDEME TUTARLARIYLA VATANDAŞLARIMIZ YENİ EVLERİNE KAVUŞACAKLAR”
Bu bölgedeki inşaatlardan kalan 741 konut ve dükkânı da çok yakında hak sahiplerine teslim edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bu üç mahalledeki inşaatların yatırım tutarının 750 milyon lira olduğunu, rezerv alanda ise 1,5 milyar lira yatırım bedeli olan 3 bin 649 konut ve 51 dükkân yapıldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alandaki projenin ilk etabını oluşturan 397 konutun yıl başına kadar tamamlanıp sahiplerine teslim edilmiş olacağını bildirdi.
Son Kabine Toplantısı’nın ardından İzmir’de yapılan deprem konutlarının ödeme tutarları ve vadeleriyle ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna göre 2+1 konutları 160 bin ile 180 bin lira, 3+1 konutları da 220 bin lira ile 260 bin lira arasında bedelle sahiplerine vereceklerini, ilk iki yılı ödemesiz toplam 20 yıl vadeli ödeme planına göre 2+1 konutların taksitlerinin aylık 740 liradan, 3+1 konutların taksitlerinin ise aylık bin 20 liradan başlayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir başka ifadeyle kira bedelinden bile düşük ödeme tutarlarıyla vatandaşlarımız yeni, konforlu, güvenli evlerine kavuşacaklar” dedi.
Yeni konutların ve dükkânların vatandaşlara hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ ve AFAD başta olmak üzere bu projelerin hayata geçirilmesinde emeği geçen tüm kurumları, yüklenici firmaları, mühendisinden işçisine herkesi tebrik etti.
“81 İLİMİZİN TAMAMINDA RİSKLİ BİNALARI BELİRLİYOR VE DÖNÜŞÜME TABİ TUTUYORUZ”
Depremin ardından sadece bu felaketin yol açtığı yaraları sarmakla kalmadıklarını, aynı zamanda İzmir’de zaten sürmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarını da hızlandırdıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dokuz yıldır İzmir’de riskli yapı olarak belirlediğimiz 20 bine yakın binayı yıkmış ve dönüşüm projelerini başlatmıştık. Kentsel dönüşüm projelerini mümkün olduğu kadar rıza ve yerindelik esasına göre yürütüyoruz. Yine afetlere hazırlık amacıyla TOKİ ve Emlak Konut vasıtasıyla şehrimizde bugüne kadar 30 bin 456 konutun inşasını başlattık ve önemli bir kısmını da tamamladık. 2023 projelerimiz arasında Bayraklı ve Bergama’ya iki millet bahçesi kazandırma sözümüz var. Bunlarla ilgili çalışmaları da hızla sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 19 yılda İzmir’e sadece çevre ve şehircilik alanında toplam 23 milyar lira yatırım, teşvik ve destek sağladıklarını, hâlen 5 milyar liralık yatırımın inşasının devam ettiğini söyledi.
Özellikle depreme hazırlık için çok önemli adımlar attıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 120 yılda 80 bin insanını depremlerde kaybetmiş bir ülke olduğuna dikkati çekti.
Türkiye’nin her yıl 20, 25 defa, büyüklüğü beşten fazla deprem yaşadığına ve bu depremlerin çok büyük bir kısmının da eskiden beri bilinen fay hatları üzerinde gerçekleştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her fırsatta tekrarladığımız ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ gerçeğine uygun şekilde 81 ilimizin tamamında riskli binaları belirliyor ve dönüşüme tabi tutuyoruz” dedi.
Afetlere hazırlık kapsamında 81 ilde ‘il risk azaltma planlarını’ bitirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar yaklaşık 3 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. Hâlen yatırım değeri 110 milyar lirayı bulan 330 bin dönüşüm projesinin inşasına devam ediyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, planlı kentleşme ve konut üretim seferberliğiyle ülkeye kazandırılan 1 milyon 100 bin konutun da deprem afetine karşı en önemli güç olduğunu vurguladı.
Vatandaşları sadece başlarını sokabilecekleri bir ev sahibi yapmadıklarını, aynı zamanda depreme dayanıklı konutlara kavuşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda son 19 yılda 95 bin 650 afet konutunu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki yılda 38 bin 600 konutun yapım çalışmalarını başlattıklarını belirterek, “Afetlerin ne zaman yaşanacağı bilinmediği için buradan bir kez daha tüm vatandaşlarımıza, riskli yapılarını süratle dönüşüme sokmaları çağrısında bulunuyorum” dedi.
İZMİR’E YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’e son 19 yılda 85 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarını, kentte 11 bin 65 adet yeni derslik inşa ettiklerini, üçü devlet olmak üzere dört yeni üniversite kurduklarını, 7 bin 100 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurtları açtıklarını, şehir genelinde 115 adet spor tesisi inşa ettiklerini söyledi.
Bugün Alsancak’taki 14 bin kişilik tribüne sahip, 101 milyon lira yatırım bedeli olan ve adını “Alsancak Mustafa Denizli Stadı” olarak belirledikleri yeni stadı hizmete açacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesisin İzmir’e hayırlı olmasını diledi.
Sosyal yardımlar alanında İzmirli ihtiyaç sahibi vatandaşlara 8,5 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanında ise toplamda 2 bin 285 yataklı 42 hastaneyle birlikte 122 sağlık tesisi kazandırdıklarını ifade etti. Yatak kapasitesi 2 bin 60 olan Bayraklı Şehir Hastanesi ile birlikte altı hastanenin yapımının devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayraklı Şehir Hastanesi’ni gelecek yılın Haziran ayında hizmete sunacaklarını bildirdi.
547 kilometre ilave bölünmüş yol yaparak İzmir’in bölünmüş yol uzunluğunu 952 kilometreye ulaştırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul-İzmir ve Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyollarını İzmir-Manisa yolu üzerindeki Sabuncubeli Tüneli ve bağlantı yollarını, Konak Tüneli’ni, İzmir Çevre Yolu ile Koyundere Kavşağı Otoyolu’nu tamamlayarak trafiğe açtıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Torbalı-Ödemiş-Kiraz yolunu, Belevi-Tire bölünmüş yolunu, İzmir-Seferihisar-Selçuk-Kuşadası ayrım yolunu, otoyol kavşağı Torbalı-Belevi yolunu, İzmir-Çeşme ayrımı Karaburun yolunu seneye, Selçuk-Ortaklar- Aydın yolunu ve İzmir-Turgutlu ayrımı Kemalpaşa-Torbalı yolunu ise 2023 yılında tamamlayacaklarını bildirdi.
Demir yolu alanında da kente Aliağa-Selçuk arasındaki İzban’ı kazandırdıklarını, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ne demir yolu bağlantı hattı inşa ettiklerini ve buranın bitişiğinde yer alan Kemalpaşa Lojistik Merkezinin altyapı inşaatlarını tamamladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşası süren İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın ilk etabını 2023’te hizmete sunacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes Havalimanı’nı yenilediklerini, Çeşme yat limanını hizmete sunduklarını, Yeni Foça yat limanının yapımının sürdüğünü dile getirdi.
Doğu Akdeniz’deki ana konteyner taşımacılığının merkezi olacak Çandarlı Limanı’nın altyapı inşaatının geçici kabulünün yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, limanın geri sahasında da alternatif bir sanayi tesisi kurulmasına yönelik değerlendirmelerin sürdüğünü ifade etti.
İzmir’e 31 baraj ve sekiz gölet yaptıklarını, 10 baraj daha inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca yapılan üç adet tesisle 1 milyon kişinin ihtiyacını karşılayacak olan yıllık 59 milyon metreküp içme suyunun temin edildiğini, dört adet içme suyu tesisinin de inşasının sürdüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toprakların verimini artırmak için inşa ettikleri 42 adet sulama tesisiyle 549 bin dekar araziyi sulamaya açtıklarını, İzmir’in en önemli problemlerinden biri olan sel ve taşkınlara karşı 100 adet taşkın koruma tesisi inşa ettiklerini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirli çiftçilere son 19 yılda 6,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini söyledi.
İzmir’de üç yeni organize sanayi bölgesi, iki endüstri bölgesi, dört yeni TEKNOPARK, 95 Ar-Ge merkezi ve 28 tasarım merkezi kurduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirli iş verenlere son 19 yılda toplam 13,5 milyar lira tutarında prim teşvik desteği yaptıklarını kaydetti.
“BUGÜNE KADAR ÜLKEMİZE VE VATANDAŞLARIMIZA NE SÖZ VERDİYSEK YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir ve 28 ilçesine doğal gaz arzı sağladıklarını bildirerek, şöyle devam etti: “Bugüne kadar ülkemize ve vatandaşlarımıza ne söz verdiysek yaptık. İzmir’de de verdiğimiz tüm sözleri yerine getirdik. Depremin ardından inşasına başlayıp bugün teslim ettiğimiz konutlar da sözümüzün eri olduğumuzun son örneğidir. Bu güzel manzaranın kimi kifayetsiz siyasetçiler tarafından gölgelenmesine izin vermeyeceğinize inanıyorum. Bakanlarımıza ve milletvekillerimize yürekten dile getirdiğiniz teşekkür ifadeleri doğru olanı yaptığımızın en büyük ispatıdır.”
Cumhuriyetin bu güzel şehri için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bununla birlikte şehrin yerel yönetimlerdeki çeyrek asırlık ihmalini de içimiz acıyarak takip ediyoruz. İzmir’in altyapısının yetersizliği yağan her yağmurda, yaşanan her yoğunlukta kendini belli ediyor. Son sel felaketinde ortaya çıkan tabloyu en iyi sizler biliyorsunuz. Bu şehri turist gibi ziyaret eden muhalefet partisinin Genel Başkanı acaba kendi belediye başkanlarına İzmir’in hangi derdine derman olacak talimatı vermişti? Belediyelerin sorumluluğunda olan ve yıllardır en küçük çözüm üretilmeyen hususların suçunu hükümete atma cinliği dışında yaptıkları bir iş var mıdır? Tüm İzmirlilerden rica ediyorum. Seçimlerde verdikleri sözleri şöyle alt alta yazın, bunlardan hangilerinin ne oranda hayata geçirildiğine lütfen bir bakın. Size şimdiden karşılaşacağınız durumu söyleyeyim, neredeyse sıfıra yakın bir vaat gerçekleştirme tablosu göreceksiniz. Amacım kesinlikle siyasi polemik değildir. Sadece İzmir adına duyduğum samimi üzüntüyü sizlerle paylaşıyorum. Hiçbir hizmet yapmadan, eser ortaya koymadan İzmir’e kendi ideolojik saplantılarının gömleğini giydirmeye çalışanların gerçek yüzlerini artık sizlerin de gördüğüne inanıyorum. Daha kendi hizmet binaları ile ilgili meseleleri çözemeyenlerin İzmir’i 2023’e, 2053’e taşıyacak bir vizyon ortaya koyması mümkün değildir.”
“HER KESİMDEN İNSANIMIZIN TÜM İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK YATIRIMLARI HAYATA GEÇİRDİK”
“Depremin ardından buraya geldiklerinde kendilerinden güvenli evlere sahip olmak için yardım isteyen vatandaşları, ‘devlet yapsın’ diyerek tersleyenlerden İzmir’e hayır gelmez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin önüne geçecek yatırımları yapmak yerine felaketin büyümesini seyredenlerin şehrin geleceğini aydınlatamayacağının altını çizdi.
İzmir Körfezi’nin kirliliğinin giderilmesinin belediyenin görevi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de İzmir dışında hiçbir yerde kanalizasyon ve yağmur suyu ayrıştırması yapmayan belediye bulunmuyor. Körfez’deki konunun ve sellerin en önemli sebebi de budur. Biz şehirlerimize eser ve hizmet getirirken asla ayrımcılık yapmadık. Tek kriterimiz, ülkemizin ve insanımızın neye ihtiyacı olduğudur. Bu anlayışla içme suyundan yol, köprü, metro gibi ulaşım projelerine kadar aslında yerel yönetimlerin sorumluluğunda olan nice işleri ilgili bakanlıklarımız vasıtasıyla ve merkezi yönetim bütçesiyle yürüttük. Aynı şekilde engellilerden gençlerimize kadar her kesimden insanımızın tüm ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayacak yatırımları, asıl sorumlusunun kim olduğuna bakmaksızın hayata geçirdik. Çünkü bizim ilkemiz ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin değerleri, hayat tarzı ve kaygıları üzerinden istismar siyaseti yapanların ne millete ne de ülkeye küçük bir faydasının olmadığını vurgulayarak, “Tam tersine kendileri sürekli gerilimden beslendiği için hep yalan, yanlış ve iftira ile sizleri oyalama yoluna gitmişlerdir. Hâlbuki ülkenin de milletin de ihtiyacı bizim yaptığımız gibi eser ve hizmet siyasetidir. Bay Kemal’in, CHP’nin ortaklarına bakın, notunuzu da verin. Önünüze koyacağı herhangi bir eseri ve hizmeti olmayanlara, yarın karşınıza geldiklerinde hak ettikleri cevabı vermeye hazır mıyız? Ben vereceğinize inanıyorum” dedi.
Bugün İzmir’de vatandaşların hayatlarını kolaylaştıran hangi hizmet varsa altında imzalarının olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eser ve hizmet siyasetlerine en küçük ara vermeden, hız kesmeden devam edeceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’in diğer tüm sorunlarını da sorumluluklarını yerine getirmeyenlere rağmen birer birer çözeceklerini dile getirerek şunları kaydetti: “Bu vesileyle gençlerimize bir de müjde vermek istiyorum. Geçtiğimiz haftalarda gençlerimizle bir araya geldiğimizde gençlik merkezlerimizdeki kütüphanelerin 24 saat açık olmasını sağlayacağımızı söylemiştim. İzmir’deki durumu sorduğumda maalesef gençlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde bir kütüphane bulunmadığını öğrendim. Şehrimizin tarihinde önemli bir yeri olan TEKEL fabrikasını içinde kütüphanesi ve müzesi de olan bir kültür sanat merkezine dönüştürmeyi planlıyoruz. İnşallah bu hizmeti en kısa sürede sizlere kazandıracağız.”
İzmir’i çamur deryasından kurtarıp modern yollara kavuşturan, verdiği her sözü tutan “Asfalt Osman” gibi efsane isimlerin İzmir’ini bugünkü acıklı hâline getirenleri de vatandaşların takdirine havale ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem konutlarımızın hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum. Bu güzel projelerin gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum. Allah evlerinizde ağız tadıyla, güvenle, huzurla oturmayı nasip etsin” açıklamasını yaptı.































HER ŞEY DAHA GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
-
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
-
“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”
-
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
-
“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı

HABER BURADA
9 saat önceon
Haziran 2, 2023








- Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

Bürokrat
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

HABER BURADA
2 gün önceon
Haziran 1, 2023





Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.
“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”
Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”
Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”
Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.
Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”
“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”
On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.
“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.
“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”
“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.
İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”
“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”

Dünya
“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”

HABER BURADA
3 gün önceon
Mayıs 30, 2023











Cumhurbaşkanımız Erdoğan, TOBB 79. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Toplumumuzun farklı kesimlerinde yaşanan refah kayıplarını telafi edecek adımları atmakta kararlıyız. Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bundan taviz vermedik” dedi.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz Kulelerinde “TOBB 79. Genel Kurulu” kapsamında düzenlenen Hizmet Şeref Belgesi Takdim Töreni’nde konuştu.
TOBB’un 79. Genel Kurulu münasebetiyle üyelerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Genel Kurul’un, TOBB, iş dünyası ve ülke için hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kuruluşundan bugüne TOBB çatısı altında emek veren, ebediyete irtihal edenleri de rahmetle yâd etti.
Birliğin tüm mensuplarını, Türkiye’nin kalkınmasına, büyümesine, güçlenmesine yaptıkları katkılar dolayısıyla tebrik eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, TOBB’da delege olarak 10-20-30 yıl ve üzerinde süresini tamamlayanları da kutladı.
81 vilayette faaliyet gösteren 365 oda ve borsanın tamamını, 1,8 milyona yaklaşan üyenin hepsini birer “Alperen” olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Sizlerin şahsında, büyük ve güçlü Türkiye idealine sahip çıkan TOBB üyelerine, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“TÜRKİYE’YE HİZMET MÜCADELEMİZDE BUGÜNE KADAR HEP SİZLERLE YOL YÜRÜDÜK”
“Türkiye’ye hizmet mücadelemizde bugüne kadar hep sizlerle yol yürüdük. Ne yaptıysak beraber yaptık, sırt sırta vererek beraberce başardık” diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, demokrasiye yönelik tehditlere de beraber göğüs gerdiklerini dile getirdi.
Ekonomiyi çökertmeyi amaçlayan saldırıları TOBB üyeleriyle beraber püskürttüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye’yi, tarihinin en büyük yatırım hamleleriyle beraber tanıştırdık. Türk ekonomisini her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında beraber büyüttük. Millî gelirimizi 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına beraber getirdik. Kişi başı geliri 3 bin 600 dolardan alıp 10 bin 650 dolara beraber yükselttik. İş gücü sayısındaki artışa rağmen istihdamı 32 milyona yine beraber ulaştırdık. İhracatımızı 36 milyar dolardan 255 milyar dolara, turist sayımızı 12,8 milyondan 51,5 milyonun üzerine beraber çıkardık. Milletimizin 60 yıllık hayali olan Türkiye’nin otomobili ‘TOGG Projesi’ni, sizlerin de sahiplenmesiyle beraber gerçeğe dönüştürdük.”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 21 yıla damga vuran bu eşsiz başarı hikâyesini, kamu-özel sektör dayanışması içinde hareket ederek beraberce yazdık. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide yolumuza devam edeceğiz. Farklı hesaplarla hareket edenleri asla aramıza sokmayacağız. Ülkemizin karşılaştığı sorunlara, ortak akılla beraber çözüm arayacağız. İş dünyasıyla, sivil toplumuyla, siyaset kurumuyla el birliği, gönül birliği içinde inşallah Türkiye Yüzyılı’nı hep beraber inşa edeceğiz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üyelerimizin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hedeflerimize ulaşmamız noktasında üzerlerine düşen görevleri en güzel şekilde yerine getireceklerine inanıyorum. Ben sizlerin desteğine güveniyorum.”
Tarihin en önemli seçim süreçlerinden birini, önceki gün itibarıyla başarıyla tamamladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclis boyutunun neticelendiğini, 28 Mayıs’ta da Cumhurbaşkanı aşamasının sonuçlandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, her iki seçimi de demokrasiye yakışır bir ongunlukla gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, “Hiçbir müessif hadisenin yaşanmasına izin vermeden, rekor bir katılımla vatandaşlık görevimizi ifa ettik. Âdeta yüzde 90’lara dayanan bir katılım. Buradan bir kez daha seçim sonuçlarının, ülkemize, milletimize, iş dünyamıza hayırlar getirmesini Rabb’imden niyaz ediyorum. Tercihini demokratik yollarla sandığa yansıtan her bir vatandaşıma en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bilhassa yurt dışında yaşayan kardeşlerimi, hepimizi gururlandıran yüksek katılım oranları dolayısıyla ayrıca tebrik ediyorum” diye konuştu.
“TERÖR ÖRGÜTLERİ ELİYLE SİYASETİ YÖNLENDİRME ÇABALARI HEDEFİNE ULAŞMAMIŞTIR”
28 Mayıs gecesini Türkiye’yle birlikte Afrika’dan Asya’ya, Rumeli’den Filistin’e, Türk Cumhuriyetlerine kadar her yerde âdeta bayram gecesine çevirenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti: “Elbette seçim sürecini tüm yönleriyle enine boyuna değerlendireceğiz. Aynı şekilde sokaklardaki o eşi benzeri görülmemiş coşkunun arkasında yatan sebepleri de çok iyi analiz edeceğiz. Gerek anlamı gerekse sonuçları itibarıyla ülke olarak bir ‘kader seçimi’ yaşadığımızın farkındayız. Milletimiz, tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi istiklal ve istikbaline yönelik hayâsız akınları görmüş, iradesine sahip çıkarak bunları durdurmuştur. Türk ile Kürt’ün, Alevi ile Sünni’nin arasına serpilmek istenen fitne tohumlarını, aziz şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuş bu mübarek topraklar reddetmiştir. Anadolu irfanı bir kez daha siyaset mühendisliklerine galip gelmiştir. Terör örgütleri eliyle siyaseti yönlendirme çabaları hedefine ulaşmamıştır.”
“SEÇİM MARATONUNUN KAZANANI, TÜRK DEMOKRASİSİ VE TÜRK MİLLETİ OLMUŞTUR”
“Seçim maratonunun kazananı, Türk demokrasisi ve Türk milleti olmuştur” diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti: “Millî iradeye güvenen, ülkemiz için hayal kuran, kendini bu topraklara ait hisseden her bir vatandaşım, bu seçimin tartışmasız kazananıdır. Kampanya sürecinde yapılan tüm kışkırtmalara rağmen, sandığa gölge düşürmeyen her bir insanımız bu seçimin kazananıdır. Yabancı dergi kapakları üzerinden yürütülen propagandalara aldırmadan, hiçbir baskı altında kalmadan iradesini sandığa yansıtan her bir kardeşim, bu seçimin kazananıdır. Kendi öz yurdunda yıllardır parya muamelesi gördüğü hâlde hukuk ve meşruiyetten ayrılmayan sessiz çoğunluk, bu seçimin kazananıdır. Sırf farklı tercihlerde bulunduğu için iğrenç hakaretlere uğrayan yüreği yaralı depremzedelerimiz, bu seçimin en büyük kazananıdır.”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Terör örgütü mensuplarının tehditlerine boyun eğmeyerek sandıklara koşan yurt dışındaki tüm gurbetçilerimiz, bu seçimin kazananıdır. Dünyanın dört bir yanında ‘Türkiye’ denilince gözleri parlayan, gözlerinden damlalar akan, ülkemiz için dua eden, bizimle sevinip bizimle üzülen tüm mazlum ve mağdurlar, bu seçiminin kazananıdır. Allah’a hamdolsun millî irade bir kez daha en güzel, en hayırlı şekilde tecelli etmiştir. Türkiye Yüzyılı teklifimiz, hem 14 Mayıs’ta hem de 28 Mayıs’ta milletimiz tarafından büyük bir teveccühle kabul görmüştür” diye ekledi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, halkın, önce Meclis’te çoğunluğu 323 milletvekiliyle Cumhur İttifakı’na, ardından Cumhurbaşkanlığını yüzde 52,18 oy oranıyla şahsına vererek, 5 sene daha “İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün” dediğini söyledi.
“MİLLETİN ZATEN KARARINI VERDİĞİ KONULARDA YENİ DAYATMALARDA BULUNMAKTAN ARTIK VAZGEÇİLMELİDİR”
Milletin, ilkeler ve değerler yerine, bakanlık ve milletvekilliği pazarlığı üzerine kurulu kumar masasına tekmeyi vurarak devirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatta ‘hesap uzmanıyım’ diye övünenler, Dimyat’a pirince giderken evlerindeki yaklaşık 40 milletvekilinden de olmuştur. İktidar hırsıyla yapılan yanlış hesaplar, bu sefer çok enteresan, Bağdat’tan değil ama sandıktan dönmüştür. Bakınız; ben hesap uzmanı değilim, ekonomistim. Burada, bu hesabı sizlerle de paylaşayım. CHP’nin vekil sayısı 2018’de 146 idi. 2023’te vekil sayısı 169’a çıktı. Fakat buradan tabii kiralık vekiller verdiler. Onlar da 40 tane. 40 tane kiralık vekil gidince bu defa net olarak nereye düştü CHP’nin vekil sayısı? 129’a düştü. Şimdi hesap uzmanı bu işi böyle yapar mı? 17 vekil burada düşmüş oldu. Bundan sonrasını herhalde, oraya gönül vermiş olan tüm CHP’li arkadaşlar da düşünecektir. Eski Türkiye ittifakı, sandıkta milletten ikinci kez kırmızı kart yemiştir.”
Türkiye’nin, 16 Nisan 2017 referandumuyla zaten terk ettiği eski sisteme dönüş önerilerini, bir kez daha elinin tersiyle itmesinin, son derece manidar olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kirli ittifaklar, bu kirli bir araya gelişler, 6 tane cumhurbaşkanı yardımcılığı, bu tür yanlış bir araya gelişler ne demokrasiye sığar ne bu milletin ruh köküne, kültürel değerlerine yakışır. Bunun dersini milletim sandıkta verdi. Ne dediler? Önce ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ dediler. Tuttu mu? Tutmadı. Önce öyle başladılar ama kampanya sonuna doğru artık bunu kullanmaktan vazgeçtiler. Bu noktada, özellikle dünyada gelişmiş ülkelerin ve dolayısıyla bizim de ortaya koyduğumuz sistem kabul gördü. Siyaset kurumunun sandıktan çıkan bu iradeyi doğru bir şekilde okuması gerektiğine inanıyorum. Milletin zaten kararını verdiği konularda yeni dayatmalarda bulunmaktan artık vazgeçilmelidir. Akıntıya kürek çekmenin, tarihi geriye sardırmanın hiçbir faydası yoktur. Eski sistem tartışmalarını tamamen rafa kaldırmalı, bugünden itibaren sivil siyasetin en büyük kazanımı olan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni tekemmül ettirmeye odaklanmalıyız.”
“DEVLET ORGANLARI ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ RUHUNU GÜÇLENDİREREK ÜLKEMİZE HİZMET ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Mevlana’nın, “Her gün bir yerden göçmek ne iyi? Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. Dünle beraber gitti cancağızım ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” sözlerini anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, siyaset müessesesinin asli görevinin yeni şeyler söylemek olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, vazifelerinin düne saplanıp kalmak yerine yeni şeyler söylemek ve ülkenin önüne yeni hedefler koymak olduğunu ifade etti.
Bu seçimde kimin ne yaptığını, ne söylediğini, nerede, nasıl bir pozisyon aldığını hafızalarına kaydedeceklerini belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ama bunu yaparken, geçmişin geleceği gölgelemesine de kesinlikle göz yummayacağız. Muhalefet partilerinden, bizim de milletimizin de beklentisi bu yöndedir. Muhalefet ve destekçilerinin halkımızı aşağılayan, kutuplaştırıcı, gerilimi körükleyen, eski provokatif söylemlerini bir an önce terk etmesi gerekiyor. Sandıkta tecelli eden iradeyle kavga edilmeyeceği gerçeğini ülkemizdeki tüm muhalefet partilerinin artık anladıklarını ümit ediyorum. Çünkü Türkiye’nin önemli bir noksanı da gerçekten demokrasideki o muhalefeti göremeyişidir. Muhalefet noksanlığı var. Bunu, Türkiye giderdiği anda inanıyorum ki demokrasi mücadelesi ülkemizde çok daha güçlü bir şekilde devam edecektir. Samimi bir öz eleştiri yaptıktan sonra muhalefetin de sandıktan yükselen bu çağrıya kulak vereceğini düşünüyorum. Biz her iki seçimde oluşan tabloyu büyük ve güçlü Türkiye idealimiz adına çok kıymetli buluyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde, devlet organları arasındaki iş birliği ruhunu güçlendirerek ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Bunu da iş dünyamızın siz değerli temsilcileriyle birlikte yapacağız.”
Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla gündemlerindeki esas konulara yoğunlaşabileceklerini aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, milletten bir kez daha güvenoyu almış, güven tazelemiş bir yönetim olarak dünden itibaren çalışmaya başladıklarını sözlerine ekledi.
“AFETİN YIKTIĞI TÜM ŞEHİRLERİMİZİ ESKİSİNDEN DAHA GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasının en öncelikli meseleleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, depremzedeleri kampanya döneminde de ihmal etmediklerini, her bir şehre farklı tarihlerde 3-4 kez giderek, afetzedelerin yanında olduklarını gösterdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şimdiye kadar 910 binden fazla çadırın, 117 binden fazla konteynerin kurulumunu tamamladıklarını, 180 bine yakın afet konutunun inşa sürecinin başladığını aktararak, deprem bölgesinde 319 bini ilk bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konutun inşa edileceğini kaydetti.
Bunu, İzmir’de depremden hemen sonra gerçekleştirdiklerini, depremzedelerin de samimi gayretleri takdir ettiğine şahit olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, gerek 14 Mayıs’ta gerekse 28 Mayıs’ta kendisine çok güçlü destek veren deprem şehirlerine teşekkür etti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle konuştu: “Depremzedelerimiz geride bıraktığımız haftalarda sadece kayıplarının acısıyla mücadele etmedi, aynı zamanda sırf oy tercihlerinden dolayı insanlık tarihinin en aşağılık hakaretlerinin de hedefi oldular. Sığındıkları otel ve misafirhanelerden atılmaktan, yapılan yardımların başa kakılmasına kadar pek çok vicdansızlığa maruz kaldılar. Buna rağmen, onlar dik durmaya, metanetli davranmaya devam ettiler. Depremzede kardeşlerimize yönelik bu rezillikleri, bu linç kampanyalarını unutmayacak, unutturmayacağız. Ne sebeple olursa olsun afetzedelerimizin gönül yaralarının daha fazla kanatılmasına izin vermeyeceğiz. Afetin yıktığı tüm şehirlerimizi eskisinden daha görkemli, daha güvenli bir şekilde en kısa sürede yeniden ayağa kaldırıyoruz, ayağa kaldıracağız.”
Depremin Türk ekonomisine maliyetinin 104 milyar dolar olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman başta olmak üzere depremde en çok yıkıma uğrayan illerde her şey gibi ticari hayatın da olumsuz etkilendiğine işaret etti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, faaliyete geçen 13 bine yakın iş yeriyle buralardaki ticareti yeniden canlandıracaklarını vurguladı.
“DİPLOMATİK MÜNASEBETLERİMİZLE, BÖLGE ÜLKELERİ İLE EKONOMİK VE TİCARİ İŞ BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntılara değinen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Toplumumuzun farklı kesimlerinde yaşanan refah kayıplarını telafi edecek adımları atmakta kararlıyız. Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bundan taviz vermedik. Türk ekonomisinin yıllarca başını ağrıtan yüksek enflasyon meselesini tek haneli rakamlara indirerek halkımızı rahatlatan bizdik, yine biz olacağız” dedi.
Küresel ekonomideki dalgalanmalar duruldukça, bunun olumlu sonuçlarının görüleceğine işaret eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti: “Yakın çevremizdeki krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alarak barış ve istikrarın bölgemizde tekrar hakim olması için çalışacağız. Diplomatik münasebetlerimizle, bölge ülkeleri ile ekonomik ve ticari iş birliğimizi de güçlendireceğiz. Dün akşam itibarıyla 110’a yakın, gerek telefon diplomasisiyle, gerekse mesajlarıyla ülke lideriyle görüşmeler yaptık. Hepsiyle mutabakatımız şu; ‘siyasi, askerî, ekonomik, ticari, kültürel her alanda birliğimizi bundan sonra çok daha güçlü bir şekilde devam ettireceğimize inanıyoruz’ Söz bu. Şu anda Kabinemizin oluşmasından sonra, Parlamento’daki yapı zaten belli oldu, süratle bizler ziyaretlerimize başlayacağız. Aynı şekilde bize de ziyarete gelecek olan dünya liderleri var. Hedefimiz, Avrupa’dan Karadeniz’e, Kafkasya ve Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar çevremizde bir güvenlik ve barış kuşağı tesis etmektir. Bu amaç doğrultusunda son yıllarda pek çok önemli adım attık. Dost ve kardeş ülkelerle aramızdaki pürüzleri giderdik.”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türk dünyası ile bağları tahkim ettiklerini, İslam âlemi ile ilişkileri ilerlettiklerini, Yeniden Asya Girişimi ile Asya kıtasına yeni bir pencere açtıklarını, Afrika halklarıyla “kazan kazan” temelinde sağlam iş birlikleri kurduklarını anlattı.
“TÜRKİYE’Yİ BÖLGESİNİN YÜKSELEN YILDIZI HÂLİNE GETİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptıkları son görüşmede, Karadeniz Tahıl Koridoru’ndan gönderilecek tahılın una çevrilip fakir Afrika ülkelerine gönderilmesi konusundaki mutabakatı teyit ettiklerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye’nin Latin Amerika’daki mevcudiyetini perçinlediklerini, Balkanlar’da tüm taraflarla yakın ilişkiler geliştirdiklerini, Batı ülkeleriyle ortak çıkarlar ekseninde diyaloğu artırdıklarını söyledi.
Rusya-Ukrayna krizinin çözümü için ellerini taşın altına koyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti: “Tahıl Anlaşması ve bunun yanında çok önemli olan bir şey de esir takasıyla diplomatik çözümün mümkün olduğunu gösterdik. Hepsinden önemlisi Türkiye’yi sonu felaketle bitecek bir çatışmanın tarafı hâline gelmekten koruduk. Yani pergelin bir ucunu ülkemize sabitleyip, diğeri ile 360 derece manevra yaparak, herkesle, tüm ülkelerle iş birliğimizi geliştirmeye gayret ettik. İçinde bulunduğumuz dönemde girişimci dış politikamızı ticaretle, enerjiyle, turizmle, kültürle, savunmayla destekleyerek devam ettireceğiz. Türkiye’yi bölgesinin yükselen yıldızı hâline getireceğiz, bunda kararlıyız. İnşallah bunu da son 21 yıldır olduğu gibi yine hep beraber yapacağız.”
“YOLUNUZA ÇIKAN ENGELLERİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Milletin tüm kesimleri gibi iş dünyasının da beklentilerinin farkında olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şimdiye kadar iş dünyasının taleplerine kulak tıkamadıklarını, sorunları görmezden gelmediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Genel Kurullarında iş adamlarıyla bir araya gelmeye çaba gösterdiklerini, her yıl bakanlarla Türkiye ekonomi şuralarında her şehrin, her sektörün meselelerini uzun uzun iş adamlarıyla istişare ettiklerini anlattı.
Bu istişarelerin süreceğinin altını çizen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları ifade etti: “Bu istişarelerimizin meyvelerini her alanda beraber topladık. Sorunların çözümü noktasındaki pek çok müjdeyi de yine bu toplantılar vasıtasıyla kamuoyuyla paylaştık. İnşallah bundan sonra sizlerle yine bir araya gelecek ve bu adımları da birlikte atacağız. Son dönemde âdeta bir siyasi şantaj olarak kullanılan bu vize sorununu en kısa sürede hâl yoluna koyacağız. Sizlerin her alanda önünüzü açmak, yolunuza çıkan engelleri ortadan kaldırmak için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz. Buradan tüm iş dünyamıza seslenmek istiyorum, dünyanın ve bölgemizin içinde bulunduğu konjonktür belki de bizlere tarihimizin en büyük fırsatlarını sunuyor. Bu fırsatları, enerjimizi tüketecek iç tartışmalarla, sahte gündemlerle heba edemeyiz. Boşa harcayacak tek bir anımız dahi olmadığının altını çizmek istiyorum.”
Türkiye’nin 14 ve 28 Mayıs seçimleriyle altın değerinde bir 5 sene daha kazandığını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, havalimanından Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelene kadar caddelerde oluşan görüntünün unutulacak bir tablo olmadığını söyledi.
“Milletimin böyle bir tabloyu hazırlaması, böyle bir tabloyu ortaya koyması, burada duadan başka bize düşen bir şey yok. Ya Rab, beni bu milletin bir evladı olarak yarattığın için sana sonsuz hamdüsenalar olsun” diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yüklerinin ağırlığının farkında olduklarını, gelecek 5 yılı da dolu dolu değerlendireceklerini dile getirdi.
“TÜRKİYE’NİN ARTAN İTİBARINI EKONOMİK OLARAK DA FIRSATA DÖNÜŞTÜRMEYE GAYRET EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti: “Sizler de gördünüz. Seçim dönemi boyunca söylemedikleri yalan, atmadıkları iftira kalmadı. Bugüne kadar yapmadıkları, yapamadıkları ne tür yalanlar varsa bunların hepsini söylediler. Sizler zaten iş adamları olarak neyin yapılabileceğini, neyin yapılamayacağını gayet iyi bilenlersiniz. Ama öyle yalanlar, öyle yalanlar ortaya konuldu ki hakikaten, tabii ki insanoğlu bu tür şeyler karşısında ‘Ya yapar mı? Acaba böyle bir şeyi gerçekleştirir mi?’ sorusunu kendine soruyor. Ama karşısındakinin sırtında yumurta küfesi yok. Rahat rahat atabiliyor. Rahat rahat söyleyebiliyor. Önemli olan ne? ‘Ha şu seçimi bir atlatalım hele’. Ya bugüne kadar yaptıklarınız ortada. Ne yaptınız? 10’u aşkın büyükşehir belediye başkanınız var. Bu belediye başkanlarınız İstanbul’da ne yaptı? Ankara’da ne yaptı? İzmir’de ne yaptı? Şunları bir ispatlayın ya. ‘Şunu da yaptık’ deyin. Yani yaptıklarını söylemiyorlar maalesef. Ama ben İstanbul’da yaşıyorum, Ankara’da yaşıyorum. İzmir’i devamlı takip ediyorum, görüyorum.”
29 Mayıs itibarıyla milletin bankadan para çekemeyeceğini iddia edenlerin, döviz kuru ve sebze fiyatlarının uçacağı hezeyanına kadar “tüm tuşlara bastığını” vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne oldu? İşte dün 29 Mayıs’tı. Ne oldu, bankalar filan falan hepsi kapandı mı? Hepsi artık kasaları masaları filan falan boşalttılar mı? Ne oldu? Hepsi yalan. Ama işte biliyorsunuz, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Artık yatsıyı filan geride bıraktık. Millete ve iş dünyasına korku salmak adına piyasa spekülasyonu dâhil her türlü çirkefliği sergilediler. Sırf üç beş oy daha fazla alabilmek için siyasi tarihimizin en rezil kampanyasını yürüttüler. Ne yaparlarsa yapsınlar muvaffak olamadılar. Bu ülkenin ekonomisini, bunlar Londra tefecilerine teslim edeceklerdi, edemediler. İş dünyamızı ürkütmeyi, panikletmeyi başaramadılar. İnşallah bundan sonra da bu hedeflerine ulaşamayacaklar. Sizlerden, ağızlarını her açtıklarında Türk ekonomisiyle ilgili sürekli kötü tablolar çizen felaket tellallarına prim vermemenizi istiyorum. Bu işleri en iyi sizler biliyorsunuz. Bunlar kendi hezimetlerine milleti de ortak etmek isteyen zavallılardır.”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bunlara aldırmadan, 21 yıldır olduğu gibi yine işlerine bakarak kendi gündemlerine odaklanacaklarını ve ellerindeki imkânları en güzel şekilde kullanmaya çalışacaklarını belirtti.
Yeni pazarlar, yeni müşteriler bulmanın peşinde koşacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Gerek ülkemize yatırımlar çekecek gerekse o ülkelerde bizler yatırımlara gireceğiz. Daha fazla üretecek, daha fazla ihracat yapacağız. Ve bu konuda 5 ilkemiz var. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme. Bunu ülkemiz başarır mı? Başarır ve başaracağız. İnşallah daha çok sayıda insanımıza istihdam oluşturacağız. Türkiye’nin yumuşak gücünü, Türkiye’nin artan itibarını ekonomik olarak da fırsata dönüştürmeye gayret edeceğiz” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE, KENDİNE GÜVENENİ ASLA YARI YOLDA BIRAKMAYACAK”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, devletine ve hükûmetine güvenen hiç kimsenin 21 yıldır mağdur olmadığını, ülkenin potansiyeline inanan hiç kimsenin pişmanlık yaşamadığını, bundan sonra da Türkiye Cumhuriyeti’nin, iş insanıyla, işçisiyle, çiftçisiyle, üreticisiyle, depremzedesiyle, mazlum ve mağduruyla kendine güveneni asla yarı yolda bırakmayacağını vurguladı.
İş insanlarından yatırımlarını daha da arttırmalarını, Türkiye vizyonunun inşasına omuz vermelerini isteyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Hizmet Şeref Belgesi almaya hak kazanan delegeleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın konuşmasının ardından, 35 yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üyeliği yapan Polatlı Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Yahya Toplu ile 38 yıl genel sekreterlik yapan Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Murat Sakar’a hizmet şeref belgesi verildi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, günün anısına Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a tablo hediye etti.


Dünya
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

HABER BURADA
3 gün önceon
Mayıs 30, 2023







Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde seçim sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Konuşmasına, “Biz Türkiye’yi çok seviyoruz” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Milletimizin bize verdiği sorumluluğun gereği olarak, kimseye kırgın, küskün, kızgın, öfkeli değiliz. Artık, seçim dönemine dair tüm tartışmaları ve çekişmeleri bir kenara bırakarak, millî hedeflerimiz, millî hayallerimiz etrafında birleşme, bütünleşme vaktidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu tarafından geçici sonuçlara göre cumhurbaşkanı seçildiğinin açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde toplanan vatandaşlara hitap etti.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA VE İHYAYA DEVAM EDİYORUZ”
Seçim süresince miting ve programlarında vatandaşlarla söylediği “Duyanlara duymayanlara” şarkısını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millet sevilmez mi? Biz severiz. Kandil’dekiler sevmez, onların uzantıları sevmez ama biz severiz. İşte şu andaki tablo, sevgililerin tablosu. Resmî rakam, 320 bin kişi burada. Yolları söylemiyorum. Havalimanından buraya kadar yollar maşallah tıklım tıklımdı. Sizler Cumhur İttifakı’nı mahcup etmediniz, Cumhur İttifakı’nı bu yolda yalnız koymadınız. Bu yolda beraber yürüdük. Gece gündüz demeden yürüdük. Sizler bu görevi yine bizlere verdiniz. İnşallah, Türkiye Yüzyılı’nı beraber inşa ve ihyaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunun kayda değer herhangi bir sıkıntı, sorun yaşanmadan tamamlandığını söyledi.
Gayriresmî seçim sonuçlarına göre milletin Cumhurbaşkanlığı görevini, 5 yıllığına daha kendilerine tevdi ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkeyi yönetme sorumluluğuna bizleri tekrar layık gören milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Gerek 14 Mayıs’ta gerek 28 Mayıs’ta tercihini hangi partiden, hangi adaydan yana kullanmış olursa olsun, yurt içinde ve yurt dışında sandık başına giderek iradesine sahip çıkan, demokrasimizin gücünü ispatlayan her vatandaşıma teşekkür ediyorum. Bu süreçte seçimin en sağlıklı şekilde yürümesi için görev yapan kamu personelini, parti temsilcilerini, sandık görevlilerini, müşahitleri, emniyet mensuplarını ve diğer herkesi tebrik ediyorum. Çok partili siyasi hayatımızın en önemli seçimlerinden birinde milletimiz kararını Türkiye Yüzyılı’ndan yana kullanmıştır. Seçimin ilk turunda milletimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin çoğunluğunu Cumhur İttifakı’na vererek yasamadaki tercihini zaten ortaya koymuştu.”
“KİMSEYE KIRGIN, KÜSKÜN, KIZGIN VE ÖFKELİ DEĞİLİZ”
Bugün yapılan ikinci tur seçimiyle milletin Cumhurbaşkanlığındaki, yani yürütmedeki tercihinin de kesinleştiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Milletimizin her iradesi gibi bu sonucun da başımızın üstünde yeri vardır. Kazanan sadece biz değiliz. Kazanan Türkiye’dir, kazanan tüm kesimleriyle milletimizdir, kazanan demokrasimizdir. Hatırlarsanız, her fırsatta, kazandığımızda ülkemizde kimse kaybetmeyecek demiştik. Yine aynı şekilde biz kazandığımızda tek kaybeden, ülkemizle ilgili kirli senaryoların sahipleri ile onların aparatları olan terör örgütleri ve tefeciler olacak demiştik. Şimdi buradan aynı sözü bir kez daha veriyoruz. Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Milletimizin bize verdiği sorumluluğun gereği olarak, kimseye kırgın, küskün, kızgın, öfkeli değiliz. Artık seçim dönemine dair tüm tartışmaları ve çekişmeleri bir kenara bırakarak millî hedeflerimiz, millî hayallerimiz etrafında birleşme, bütünleşme vaktidir. Biz bu çağrıyı, laf olsun diye değil tüm kalbimizle yapıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki Türkiye’nin gücü, 85 milyonun hep beraber olmasından kaynaklanıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi burada ben hesap uzmanı değilim ama hesap uzmanının hesabında galiba bir yanlışlık var. 2018’de CHP’nin vekil sayısı 146 idi. Hesap yapıyoruz ya. 2023’te vekil sayısı 169. Gördüğünüz gibi bir artış var. Fakat burada kiralık vekiller var. 40 tane kiralık vekil. Yüzde 1 oy alan partilere, ne yaptı, 40 tane kiralık vekil verdi. Sayı nereye düştü, 129’a. 146’dan 129’a. Hangisi büyük. Herhâlde 129 büyüktür diyemezsiniz. 146’dan 129’a bu milletvekili sayısını düşürene de herhalde haydi diyemezsiniz. Şimdi, Kandil’dekilerle onları arkaya alıp bir video çekimiyle haydi diyebilirsiniz ama bu millet yutmuyor ve yutmadı. 17 vekil düşmüş durumda.”
“Ne diyordu? ‘Eğer Selo’yu dışarı çıkarmak istiyorsanız, oyu bana vereceksiniz’ diyordu. Benim sevgili milletim ne dedi? Çünkü, milletim benim iyi biliyor. Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bu terörist Selo’dur” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin, hak ve hukukun egemen olduğu Türkiye’de 51 Kürt’ün ölümüne neden olan kişinin, istenildiği gibi dışarı çıkarılamayacağını söyledi.
“BUGÜN, HEM KENDİ VATANDAŞLARIMIZIN HEM DE KENDİ GELECEKLERİNİ BİZİMLE BİRLİKTE GÖREN KARDEŞLERİMİZİN ŞÜKÜR DUALARININ ARŞA ULAŞTIĞI GÜNDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hele hele bizim iktidarımızda böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Zira bizim iktidarımızda adalet mülkün esasıdır. Bu değiştirilemez. Rahmetli Menderes’in ‘yeter, söz milletindir’ diyerek, yeni bir dönemin kapılarını açtığı 1950’den beri yaşadığımız tüm badirelerin gerisinde hep Türkiye’nin bu gücünün zayıflatılması vardır. Darbeler, bunun için yapılmıştır. Muhtıralar, bunun için verilmiştir. Koalisyonlar, bunun için kurulmuş, bunun için yıkılmıştır. Zenginliğimiz olan köken ve meşrep farklılıklarımız, bunun için ayrışma sebebi hâline dönüştürülmeye çalışılmıştır. Sahip olduğumuz muazzam ekonomik potansiyelin hayata geçmesi hep bunun için engellenmiştir. Ülkemizin doğusundaki, güneyindeki, kuzeyindeki, batısındaki güç ve etki alanlarının üzeri hep bunun için örtülmüştür. Üzerimize giydirilen ve bize dar gelen deli gömlekleri içinde bizi yıllarca boğanların korkusu hep bugün müjdesini verdiğimiz Türkiye Yüzyılı’nın bir gün gelip kapılarına dayanacağıdır. Bugün işte o gündür. Siz, burada bugün onun için varsınız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün, rahmetli Menderes’in uğruna canını verdiği demokrasi ve kalkınma hamlelerimizin en üst seviyeye ulaşma günüdür. Bugün, rahmetli Özal’ın son nefesine kadar hep peşinde koştuğu büyük Türkiye hayalinin gerçeğe dönüşme sürecinin başlama günüdür. Bugün, rahmetli Erbakan’dan rahmetli Türkeş’e davalarına aşkla bağlı milletin tüm adamlarının mücadelelerinin gayesine ulaşma günüdür. Bugün, bizim 21 yıldır ülkemize kazandırdığımız eserlerin, milletimize yaptığımız hizmetlerin üzerine Türkiye Yüzyılı’nın müjdesini verme günüdür. İşte bunu sizlerle yapıyoruz, sizlerle yaptık” dedi.
“Bugün, hem kendi vatandaşlarımızın hem de kendi geleceklerini bizimle birlikte gören dost ve kardeşlerimizin zafer ve şükür dualarının arşa ulaştığı gündür” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandıkların kapanmasının ardından Körfez’den İngiltere ve Rusya’ya kadar birçok liderin kendisini arayarak tebriklerini ilettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tebriklerin devam edeceğini ifade ederek “Türkiye’nin son 10 yıldır önüne kurulan tüm tuzaklar, üzerinde oynanan tüm oyunlar, sırtına saplanan tüm hançerler, ayağına takılan tüm çelmeler işte bugünü engellemek içindir” dedi.
“BU MİLLET, FERASETİNİN NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNU YAŞADIĞI HER BADİREDE TEKRAR TEKRAR İSPATLAMIŞTIR”
“Alman, Fransız, İngiliz dergileri, Erdoğan’ı yıkmak için kapaklar atmadılar mı? Bu kapakları yazmadılar mı? İşte onlar da kaybettiler” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Aylardır karşımızda kurulan ittifakları gördünüz. Kimlerin kimlerle beraber olduğunu gördünüz. Terör örgütlerinden sapkın akımlara kimlerin karşımıza dikildiğini gördünüz. Oynanan kirli oyunları gördünüz. Buna rağmen ne oldu? Hamdolsun başaramadılar. İnşallah bundan sonra da başaramayacaklar. Çünkü bu millet, mayasının ne kadar sağlam, basiretinin, ferasetinin ne kadar güçlü olduğunu yaşadığı her badirede tekrar tekrar ispatlamıştır. Ve işte bundan dolayıdır ki Türk milletinin zafiyetini yakalama, bulma gibi gayretin içerisine girenler yine kaybedeceklerdir. Sadece şu son seçimler boyunca şahit olduklarımız bile milletimizin şu onurlu duruşunu göstermiştir. Milletimizle aramızdaki muhabbet köprüsü böylesine güçlü olduğu müddetçe, Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz mücadele, çözemeyeceğimiz sorun, hâl yoluna koyamayacağımız mesele yoktur. Rabb’ime beni böyle bir milletin evladı olarak dünyaya getirdiği için hamdediyorum.”
Seçimlerin bitmesiyle artık tüm vakit ve enerjilerini çalışmaya, eser üretmeye, hizmet vermeye tahsis edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak, yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak, insanlarımızı hayata bağlamak önceliklerimizin en başında yer almayı sürdürecektir. Sadece kalbimiz değil, elimiz de hep deprem bölgesinin üzerinde olmaya devam edecektir” ifadesini kullandı.
“ULUSLARARASI İTİBARA SAHİP BİR FİNANS YÖNETİMİ, YATIRIM VE İSTİHDAM ODAKLI BİR ÜRETİM EKONOMİSİ TASARLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntıları gidermek, refah kayıplarını telafi etmek, önümüzdeki günlerin en acil konu başlığıdır. Bunları çözmek bizim için zor bir şey değil. Bunları Başbakanlığım döneminde faizi 4,6’ya, enflasyonu da 6,2’ye indirerek ispatlayan biz değil miydik? Biz bu işi yaşadık, yaptık ama bunların böyle bir derdi var mı? Yok. Bunlar laf ola beri gele. Yaparsak yine biz yaparız. Şu anda faiz 8,5’e indirildi ve göreceksiniz enflasyon da inecek. Onlar bizimle yarışamaz, onlar IMF’nin kapısında nöbet tutarlar” diye konuştu.
Davos’tan kopuş sürecini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Davos’ta o zaman (Ali) Babacan yanımdaydı, IMF Başkanı’yla görüşüyoruz, o dönem 23,5 milyar dolar IMF’ye borcumuz vardı. IMF Başkanı’na ‘Sen taksitlerini alıyor musun? Dolayısıyla Türkiye’nin siyasi kaderine müdahale edemezsin. Türkiye’nin Başbakanı benim. Sen sadece taksitlerini alacaksın’ dedim. Ne oldu? 2013’e kadar devam ettik, 2013’te son taksiti ödedik, ondan sonra bizim IMF’le ilişkimiz bitti. Biz buyuz ama bu CHP ne diyordu, ‘IMF’ten borç almanız lazım.’ O sizin işinizdir, bizim değil. Ve o gün bugün, bakın 10 sene geçti, biz IMF’den borç almadık. O zaman da Merkez Bankamızın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Bunlar ne yapıyor, İngiltere’ye gidip 3,5 milyar dolar getirecekmiş, onlar sana delikli kuruş vermezler, tefeci kime para vereceğini çok iyi bilir. Nitekim tefeciden para isteyenin akıbeti işte sandıklarda ortala çıktı. Olay bu kadar basit.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yolda emin adımlarla yürüdüklerini ve yürüyeceklerini vurgulayarak “Güven ve istikrar, bu iki kavram çok önemli. Siyasette hep arkadaşlarımla bunu konuştum, iki kavram, güven ve istikrar. Bununla yola devam edeceğiz ve güçlü bir ekonomi yönetimini bu iki kavramın üzerine kuracağız. Uluslararası itibara sahip bir finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE YÜRÜTTÜĞÜMÜZ MÜCADELEYİ ARTIRACAĞIZ”
Türkiye’nin sanayiden enerjiye her alanda giderek artan üretim gücünün sağladığı imkânları, herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik atılımın lokomotifi hâline getireceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz’de doğal gaz keşfi ve ardından doğal gazın vatandaşlara bir ay süreyle ücretsiz sunulduğunu anımsattı.
Doğal gazın 25 metreküpünün de 1 yıl boyunca hanelere ücretsiz verileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Şimdi Gabar’da petrol çıktı, yatarak değil çalışarak çıktı. Daha önce orada bay bay Kemal’in dirsek temasında olduğu teröristlerin oralarda beton dökmeleri sebebiyle petrol çıkartamıyorduk ama şimdi çıkardık. Bununla birlikte küresel gelişmelerin bozduğu dengeler yeniden kuruluyor. Türkiye’nin bu tabloda inşallah çok farklı bir gücü olacak, hak ettiği yeri de alacak. Güneyimizdeki güvenlik tehditlerini, terör örgütleriyle yürüttüğümüz mücadeleyi artıracağız. Siyasi ve diplomatik kanalları daha etkin işleteceğiz. Bölgesel gelişmeleri doğru şekilde yönlendirerek, kısaca, çok yönlü çalışmalarla sınırlarımızdan bunları da uzak tutmaya devam edeceğiz.”
“SURİYE TOPRAKLARINDAKİ GÜVENLİ BÖLGELERE BUGÜNE KADAR 600 BİNE YAKIN KİŞİNİN GÖNÜLLÜ OLARAK GERİ DÖNMESİNİ SAĞLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay bay Kemal’in ortakları ne diyordu; ‘Biz güneyimizdeki terör örgütleriyle beraber olacağız’ Bununla kalmadılar, oralardaki petrol kaynaklarını, bu teröristlerle paylaşmanın adımlarını attılar. İşte Kamışlı bunlardan bir tanesidir. Koalisyon güçleriyle ortak hareket ettiler” ifadesini kullandı.
Vatandaşların da talebi olan sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerinin politikalarının bir parçası olarak değerlendirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemize ve milletimize yakışır yol ve yöntemlerle, vatandaşlarımızın bu konudaki beklentilerini karşılamak görevimizdir. Suriye topraklarındaki güvenli bölgelere bugüne kadar 600 bine yakın kişinin gönüllü olarak geri dönmesini sağladık. Katar’la bir iş birliği yaptık, yeni bir iskân projesiyle, birkaç yıl içinde 1 milyon kişinin daha dönüşünü temin edeceğiz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, turizmden spora kadar, ülkemize asırlık kazanımlar sağladığımız alanlarda çıtayı daha yukarıya taşıyacak yatırımlarla yolumuza devam edeceğiz.”
Mesleki eğitim başta olmak üzere ülkenin şartlarına ve gençlerin beklentilerine karşılık gelecek uygulamaları geliştirerek sürdüreceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta dünyanın örnek aldığı altyapı ve sigorta sistemini hep daha ileriye taşıyıp yaygınlaştıracaklarını ve şehir hastanelerini artıracaklarını söyledi.
Kalkınmanın temel altyapısı olan ulaştırma ve enerjide yürütülen yatırımları küresel düzeye taşıyarak, Türkiye’nin “hub” konumunu güçlendireceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim Sayın Putin, Türkiye’nin, yani Trakya’nın hub bölgesi olması konusunu bu tebrik mesajında yine tekrar etti. Onlarla bu adımı atacağız ve böylece Trakya bir hub olacak” diye konuştu.
“SOSYAL YARDIM VE DESTEK SİSTEMİMİZİ GELİŞTİRECEĞİZ”
Ülkenin lokomotifi hâline dönüşen sanayinin, bilhassa savunma sanayiinin marka değerini artıracaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizi dünya gıda sektörünün en önemli aktörlerinden biri hâline getiren tarım ve hayvancılıkta girdi fiyatlarını düşüren, üretici gelirlerini artıran, tüketici erişimini kolaylaştıran bir sistemi hayata geçireceğiz. Hizmetler sektörümüzün ana gelir kaynağı turizmde yakaladığımız ivmeyi sürdüreceğiz. Sosyal yardım ve destek sistemimizi, milletimizin tek bir ferdinin bile kendisini sahipsiz hissetmeyeceği, dışlanmışlık duygusuna kapılmayacağı seviyeye getirene kadar geliştireceğiz. Kısacası önümüzdeki dönemin her anını Türkiye Yüzyılı’na yakışır eser ve hizmetlerle değerlendireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın 570’inci yıl dönümüne kavuşulacak İstanbul’un fethinin, bir çağı açıp yeni bir çağı kapattığını anımsatarak, 570 yıl önceki “Konstantiniyye muhakkak fetih olunacaktır. Onu fetheden komutan, ne güzel komutan ve onun askeri ne güzel askerdir” hükmünü yerine getirdiklerini ifade etti.
Fethin yarın İstanbul’da kutlanacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne mübarek komutan, ne mübarek asker. İnşallah sizleri karşımda bu ecdadın torunları olarak görüyorum. Sizlerle iftihar ediyorum, sizlere inanıyorum, güveniyorum. İnşallah bu seçimleri giriş kapısı olarak gördüğümüz Türkiye Yüzyılı da tarihe işte böyle bir dönüm noktası olarak geçecektir. Dün ‘Türkiye bize, biz de Türkiye’ye ve milletimize emanetiz’ demiştik. Emanete sahip çıktığınız için sizlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Kelimelere sığmayan şu sevginiz, coşkunuz, vefanız, kadirşinaslığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizlere bu toprakları vatan yapmak ve vatan olarak tutmak için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. 15 Temmuz gecesi şu gazi mekânın önünde istiklalleri ve istikballeri için gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen şehitlerimizi kemal-i edeple anıyorum. Sizler buradaki varlığınızla şehitlerimizin elden ele bugünlere ulaştırdığı kutlu sancağın asla yere düşmeyeceğini bir kez daha gösterdiniz. Rabb’im hepinizden razı olsun. Bize yeni bir zafer daha yaşatan milletimiz var olsun. Türkiye Yüzyılı kutlu olsun. Büyük Türkiye zaferimiz hayırlı olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Arif Nihat Asya’nın “Dua” şiirini okuyarak sonlandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde vatandaşlara hitabı öncesinde, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ile Cumhur İttifakı’na desteğini açıklayan Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ile bir araya geldi.
Kabulde; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara hitabının ardından Cumhur İttifakı’nda yer alan partilerin lideriyle vatandaşları selamladı. Selamlamada, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da yer aldı.







Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci tur sonuçlarına ilişkin olarak açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır. Biz ‘öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı’da vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kısıklı’daki konutunun önünde bekleyen vatandaşlara hitap etmek üzere, eşi Emine Erdoğan’la birlikte seçim otobüsünün üzerine çıktı.
Bu sırada çalınan ”Duyanlara, duymayanlara” şarkısına eşlik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaptığı konuşmada, İstanbul’u çok sevdiklerini, İstanbul aşığı olduklarını, İstanbul’la yola çıktıklarını ve İstanbul’la yola devam ettiklerini söyledi.
Bugün Kısıklı’nın, Üsküdar’ın, İstanbul’un bir başka olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli dava ve yol arkadaşlarım” diye seslendiği alandaki vatandaşları kalbi duygularıyla, hürmetle, muhabbetle selamladığını dile getirdi.
“Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu milletimizin teveccühüyle tamamlamış bulunuyoruz. İki bayram arasında bize bir demokrasi bayramı yaşatan milletime şükranlarımı sunuyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandık başına gidip kendisi ve evlatlarının geleceği için iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlara teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatın tüm mensuplarını, kadın ve gençlik kollarını, sandık müşahitlerini, gönüllü olarak seçimin sağlıklı şekilde yürümesine katkıda bulunan herkesi, kampanya ekibini, kadınları, gençleri ve AK Parti davasına gönül veren tüm kardeşlerini tebrik ettiğini belirtti.
“SİZLERİN GÜVENİNE LAYIK OLACAĞIZ”
Yurt içinde, yurt dışında ikinci tura göre özellikle yüksek oy oranlarıyla sandığa koşan herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığı tercihle önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi yönetme sorumluluğunu bir kez daha bize tevdi eden milletimizin her bir ferdine teşekkür ediyorum. İnşallah sizlerin güvenine layık olacağız. 21 yıl layık olduğumuz gibi layık olacağız. Ne dedim; ‘Pazara kadar değil, mezara kadar beraber olacağız’ Hep ‘Bu sevda burada bitmez’ dedik. Öyle mi? Şimdi bak ‘bay bay Kemal’ diyorlar. Biz hep ‘Bu kutlu yürüyüş yarım kalmaz’ demiştik. Biz hep ‘Hizmet eden hezimete uğramaz’ demiştik. Biz hep ‘Türkiye bize, biz de Türkiye’ye emanetiz’ demiştik. İsterseniz buna bir üçüncü ‘bay’ daha ilave edebiliriz; bay bay Bay Kemal.”
“14 MAYIS SEÇİMİNİN DE 28 MAYIS SEÇİMİNİN DE GALİBİ 85 MİLYON VATANDAŞIMIZIN TAMAMIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, kendisiyle millet arasındaki muhabbetin demokrasi ateşinde şekillenmiş hâli olduğunu söyledi.
“Nasıl demir ateşle buluşarak çeliğe dönüşürse, sizlerin iradesi de sandıkta Türkiye’nin bükülmez, kırılmaz, paslanmaz gücü hâline geldi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atıfta bulunarak, şöyle konuştu: “Buradan Türkiye’ye bir hesap yapıyorum. ‘Hesap uzmanıyım’ diyordu ya… 2018’de CHP’nin vekil sayısı neydi biliyor musunuz? 146. 2023’te CHP’nin vekil sayısı, yani bu seçimde 169 çıkardı. Fakat malum, toplamda yüzde 1 bile oya sahip olmayan malum partilere kiralık vekil verdi. Ne kadar? 40 tane. Peki, ne oldu? Şimdi 129’a düştü CHP. Hesap uzmanı ya, bu işleri çok iyi bilir. Böylece kaybettiği vekiller sebebiyle herhalde CHP bunu, bay bay Bay Kemal’e hesabını soracaktır. Diyoruz ki 14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır.”
Bir şey daha söylediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Biz öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir. Demokrasimizden, kalkınmamızdan, hedeflerimizden taviz vermeden şimdi Türkiye Yüzyılı’nın kapısını açtık ama beraberce açtık. Erkeğinden kadınına, gencinden yaşlısına, çalışanından emeklisine kadar milletimizin tüm kesimlerinin hayallerini, heyecanlarını beraberce hayata geçirdik. Kalbi ve gözü bize dönük dostlarımızın umutlarını beraberce yükselttik” değerlendirmesinde bulundu.
“ASIL OLAN MİLLETİMİZİN BİRLİĞİNE VE BERABERLİĞİNE SAHİP ÇIKMASIDIR”
Alanın muhteşem olduğunu, Kısıklı meydanının tarih yazdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir İstanbullu, bir Üsküdarlı, bir Kısıklılı olarak sizin gibi yol arkadaşları verdiği için Allah’a hamdediyorum. Her zaferimizi yine sizlerle birlikte kutlayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024’te yapılacak yerel seçimlere değinerek, “Şimdi önümüzde 2024 var. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? 2024’te Üsküdar’ı da İstanbul’u da yerel seçimlerde kazanmaya hazır mıyız? Öyleyse durmak yok, çok çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Alandaki katılımcıların sayısına ilişkin bilgi paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda emniyetten dedim ki Kısıklı meydanında ne kadar vatandaşım var? Rakam ne biliyor musunuz? 55 bin. Seçimler gelir geçer, sel gider kum kalır. Asıl olan ülkemizin hedeflerinden sapmaması, milletimizin birliğine ve beraberliğine sahip çıkmasıdır. Bugünkü seçimlerin en büyük mesajı işte budur” diye konuştu.
“Seçim sonuçları bir kez daha göstermiştir ki hiç kimse bu ülkenin kazanımlarına göz dikemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte şimdi dünya ülkeleri arıyor. Az önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham kardeşim aradı. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev kardeşim aradı. Libya Başbakanı aradı. Hepsi ardı ardına arıyorlar. Ve diyorlar ki ‘Gerekirse ilan edin, davet edin, hemen şimdi de geliriz’ Çünkü bu zaferi bizimle gerek Batı’da gerek Körfez’de… Katar arıyor, aynı şekilde o da bu mutluluğu paylaşıyor” dedi.
“HİÇ KİMSE İNSANIMIZIN SAHİP OLDUĞU HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE EL UZATAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse insanımızın sahip olduğu hak ve özgürlüklere el uzatamaz. Hiç kimse milletimize tepeden bakamaz, insanımıza hakaret edemez. Gençlerimizi kendi dipsiz karanlıklarına sürükleyemez. Hiç kimse Türkiye’ye parmak sallayamaz. Bunun için terör örgütünden karanlık mahfillere herhangi bir aracı ayağımıza dolayamaz. Hiç kimse milletimizin bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma azmini kıramaz” ifadelerini kullandı.
“BİZDE AİLE KUTSALDIR”
Alandaki vatandaşlara “Kardeşlerim şimdi öyle bir haykıralım ki Ankara bunu duysun. İstanbul’un tüm ilçeleri bunu duysun” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: ”Kardeşlerim bu CHP, LGBT’ci midir? Bu HDP, LGBT’ci midir? Bu İYİ Parti, LGBT’ci midir? O yanındaki bazı ufaklıklar var, onlar da LGBT’ci midir? Peki, AK Parti’ye LGBT sızabilir mi? MHP’ye sızabilir mi? Cumhur İttifakı’nın diğer üyelerine sızabilir mi? İşte unutmayın, Yunus’un ‘Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası’ dediği gibi her seçim bizim için bir yeniden doğuştur. Bizde aile kutsaldır. Aileye kimse dil uzatamaz. Kadına şiddet bizde yasak, haramdır. Buna kimse tevessül edemez ve ümüğünü sıkarız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde millete ne söz verdilerse onu yapacaklarını, yerine getiremeyecekleri hiçbir sözü vermeme prensibine de bağlı kalacaklarını söyledi.
Şimdi Ankara’ya yola çıkacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu defa bir değişiklik yaparak balkon konuşmasını Külliyeden gerçekleştireceğini, Külliyeden tüm dünyaya sesleneceğini dile getirerek, vatandaşlardan Başkent’e gitmek için müsaade istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ildeki depremzedelere teşekkür ederek, “Onlar konteynerlerde, çadır kentlerde oylarını gittiler, büyük bir vakurla kullandılar. Allah onlardan razı olsun. Rabbim beterinden korusun. Söylediğim gibi inşallah bir yıl içinde de kalıcı konutları hâlledeceğiz” ifadelerini kullandı.
Alandaki vatandaşlara, “Şöyle haykıralım, tüm Türkiye duysun. Üsküdar bunu yapar, kaldıralım elleri. Hazır mıyız?” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” ifadelerini katılımcılarla birlikte tekrarladı.



HABER BURADA


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem...


“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100....


“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, TOBB 79. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Toplumumuzun farklı kesimlerinde yaşanan refah kayıplarını telafi edecek adımları atmakta kararlıyız. Vatandaşımızı...


“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde seçim sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Konuşmasına, “Biz Türkiye’yi çok seviyoruz” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün kimse...


“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci tur sonuçlarına ilişkin olarak açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi...


Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turu için oylarını Üsküdar’daki Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı. Oy...


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes ve arkadaşlarının anıt mezarını ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Türk demokrasisi, bir 27 Mayıs’ta aldığı yarayla sendelemişti. Şimdi...


“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Ayıranlardan, ayrıştıranlardan değil, hep birleştirenlerden, 85 milyonun tamamını kucaklaştıranlardan olduk. Nefretin, kinin ve öfkenin...


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşpınar Kültür, Eğitim ve Sosyal Destek Kampı’nda düzenlenen Adıyaman Gençlik Buluşması’na katıldı.


“Deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Şu anda deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı” dedi. Cumhurbaşkanı...

GENÇ BÜROKRAT
-
Dünya3 hafta önce
“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”
-
Bürokrat3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu işçilerinin zam oranını yüzde 45 olarak açıkladı
-
Bürokrat3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda asırlık eksikleri tamamladık”
-
Bürokrat4 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 bin Öğretmen Atama Töreni”ne katıldı
-
Bürokrat1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST, kendi alanında bir markaya dönüştü”
-
Bürokrat1 ay önce
İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangını söndürme uçakları ve helikopterleri teslim törenine katıldı
-
Bürokrat4 hafta önce
İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan,“21 yılda başardıklarımızdan aldığımız güçle yepyeni bir destan yazmaya hazırlanıyoruz”
-
Bürokrat3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz 21 yıldır hep eserlerimizle konuştuk, hizmetlerimizle konuştuk”
-
Bürokrat3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını beraber aralayacağız”
-
Dünya4 hafta önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zigana Tüneli Açılış Töreni’ne katıldı