Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Vatanımızın tepesinde işgal bulutlarının dolaştığı bir dönemde Gaziantep nasıl mücadelesiyle milletimize umut aşılamışsa bugün de üreterek, çalışarak, ekonomiye katkı sağlayarak ülkemize örnek oluyor. Bilhassa son iki yıldır içinde bulunduğumuz salgın döneminde Gaziantep başarılarıyla hem bizim hem de milletimizin gurur kaynağı olmuştur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış törenine katılmak üzere gittiği Gaziantep’te uçaktan inişinde yöresel kıyafetli çocuklar tarafından çiçek takdim edildi.
Gaziantep Havalimanı Terminal Binasında Esat Kabaklı tarafından verilen mini konseri izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayrak” şarkısını alkışla dinledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yol üzerinde Büyükşehir Belediyesi Kadın Kooperatifleri Birliği üyeleri tarafından açılan standı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra, AK Parti Gaziantep İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
“ŞEHİRLERİMİZE HİZMET GÖTÜRÜRKEN DE SIKINTILARINI ÇÖZERKEN DE ASLA AYRIM YAPMADIK”
Konuşmasına, tüm Gazianteplileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar Gaziantep teşkilatının farklı kademelerinde görev alanlara şükranlarını sundu, vefat edenlere Allah’tan rahmet diledi. Açılışını yapacakları eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmet, eser ve yatırımların şehre kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumları tebrik etti.
Gazianteplilerle 15 ay sonra yeniden kucaklaşmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki gençlerin açtıkları pankartı işaret ederek “Gençlik ilginç bir noktayı yakalamış” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, pankartta yazılı “Gölgelerin üzerimize geldiği en zor zamanlarda güneşin doğuşuna binlerce kez şahit olduk, yine haklı çıktı” ifadesini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize oy verse de vermese de 84 milyonun her bir ferdini kardeşimiz olarak görüyor, bağrımıza basıyoruz. Şehirlerimize hizmet götürürken de sıkıntılarını çözerken de asla ayrım yapmadık, yapmıyoruz. Ancak tarihi ile kahramanlık hikâyeleriyle, Millî Mücadele’de oynadığı öncü rolüyle Gaziantep’in bizim gönlümüzde ayrı bir yeri bulunuyor” dedi.
“ANTEP GAZİ UNVANIYLA MÜŞERREF OLAN DÜNYADAKİ İLK VE TEK ŞEHİRDİR”
Gaziantep’in gazi unvanıyla müşerref olan dünyadaki ilk ve tek şehir olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Antep, ezan ve bayrak uğrunda 6 bin 317 yiğidini toprağa vermiş yürekli bir şehirdir. Antep, istiklali ve istikbali için ağır bedeller ödemiş cefakâr bir şehirdir. Antep, aynı zamanda 2002’den beri kutlu davamıza sahip çıkmış, bizimle yol yürümüş vefakâr bir şehirdir. Antep’i, Gaziantep yapan bu şehre ruhunu, karakterini asaletini veren hasletlerin bilinmesi çok önemlidir. Tam bir asır önce bu topraklarda yazılan direniş destanını özellikle gençlerimizin anlaması, hafızalarına kazıması gerekiyor. Evet, ‘Teknofest gençlik’ size sesleniyorum siz farklısınız, farklılığınızı 2023’e kadar güçlenerek devam ettirmelisiniz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransızlar dört taraftan yürüdü, yağ kalmadı yüreğimde eridi / Çok yiğitler siperlerde çürüdü, hani benim mor sümbüllü bağlarım / Antep diye hazin hazin ağlarım / Bir mezara dört şehidi koydular, mecruhlar hep hastaneye doldular, çok kimseler onu da güç buldular / Hani benim mor sümbüllü bağlarım, Antep diye hazin hazin Ağlarım / Minareden ezan sesi gelmiyor, ne olup ne olmadığın kimse bilmiyor / Gelinler, kızların yüzü gülmüyor, hani benim mor sümbüllü bağlarım, Antep diye hazin hazin ağlarım” dizelerini aktardı.
Gaziantep’in gazilik payesiyle çetin mücadeleler neticesinde müşerref olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bu tek Türk şehri hiçbir yerden maddi yardım görmeksizin kendi kahramanlığıyla kendini kurtardı ve gazi unvanına bihakkın liyakat kesbetti. Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler. Ben Anteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki onlar sadece Antep’i değil Türkiye’yi de kurtardılar” ifadeleriyle Gaziantep’in kahramanlığı karşısında yaşadığı hissiyatı kelimelere döktüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün ezanı, bayrağı, vatanı ve istiklali uğrunda nüfusunun dörtte birini şehit veren Antep’in işgalden kurtuluşunun 100. seneyi devriyesine ulaşmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Kurtuluşunun 100. yıl dönümünde Şahin Bey’den Karayılan’a, Özdemir Bey’den Albay İrfan Bey’e kadar kanlarıyla, canlarıyla Antep’in savunmasına öncülük eden tüm kahramanları rahmetle yâd ediyorum. Antep savunmasında şehit düşen 6 bin 317 kahramanın her birine bir kez daha Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyorum. Rabbim şehitlerimizin mekânlarını cennet, makamlarını ali eylesin. Rabbim bizleri de son nefesimize kadar şehitlerimizin mübarek yolundan ayırmasın.”
“GAZİANTEP’İN YARDIMSEVERLİKTE MAZLUM VE MAĞDURLARA ENSAR OLMAKTA GÖSTERDİĞİ BAŞARI HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜZERİNDEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir asır önce şanlı bir direnişle destan yazan Gaziantep’in bugün de başta ticaret ve üretim olmak üzere her alanda tarih yazmaya devam ettiğini belirterek, “Vatanımızın tepesinde işgal bulutlarının dolaştığı bir dönemde Gaziantep nasıl mücadelesiyle milletimize umut aşılamışsa bugün de üreterek, çalışarak, ekonomiye katkı sağlayarak ülkemize örnek oluyor” dedi.
Gaziantep’e gelirken yol kenarında kadınların, hazırladığı tezgâhlarda tüm meyve çeşitlerinden dondurulmuş, kurutulmuş meyveleri kendilerine ikram ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tebrik ve teşekkürlerini iletti.
Gaziantep’in yatırımda, istihdamda, üretimde ihracatta, bunun yanında bütünüyle büyümede örnek olmaya devam edeceğine olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yardımseverlikte mazlum ve mağdurlara ensar olmakta gösterdiği başarı, her türlü takdirin üzerindedir. Bilhassa son iki yıldır içinde bulunduğumuz salgın döneminde Gaziantep başarılarıyla hem bizim hem de milletimizin gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’e 26 Eylül 2020’de yaptığı ziyareti hatırlatarak, “O günlerde Gaziantep’e geldiğimizde tüm dünya ile birlikte ülkemizde salgının sıkıntılarını yoğun bir şekilde hissediyorduk. Dünyanın birçok ülkesinde ekonomi durmuş, kepenkler inmiş, insanlar evlerine hapsolmuş, seyahat yasakları, sokağa çıkma kısıtlamaları, günlük hayatın sıradanları hâline dönüşmüştü. Tüm dünyada ciddi bir belirsizlik, ümitsizlik ve karamsarlık hâkimdi. Milletimiz tüm bu sorunlarla uğraşırken muhalefet yangına körükle gidiyor. Milletin derdiyle dertlenmek yerine istismar peşinde koşuyordu” ifadelerini kullandı.
Partililerin “Bir şarkı sen” şarkısını söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatırlayın, siz bu güzelim şarkıyı terennüm ederken, onlar, ‘yandık, bittik, öldük’ diyerek, insanımızın, girişimcimizin, çalışanımızın, üreticimizin morallerini bozmaya çalıştılar. Tam kapanma çağrıları altında ekonomimizi adeta kontak kapatmaya zorladılar. Haritada yerini dahi bilmedikleri ülkeleri bize örnek göstererek, Türkiye’nin salgınla mücadelesini sekteye uğratmaya kalktılar. Milletin sıkıntısını paylaşmak, hükûmetle dayanışma sergilemek yerine yalan ve korku siyasetiyle oy devşirmenin hesabını yaptılar. Ellerine geçen her fırsatı ülkemizi kötülemek, yatırımları engellemek, Türkiye’yi yurt dışındaki odaklara şikâyet etmek için kullandılar. Büyükelçilere mektuplar yazdılar. Ne işiniz var sizin büyükelçilerle? Önce siz ne yaptınız veya belediyeleriniz ne yapıyor, bunu bu millete anlatın, hiçbir şey yok. Her tarafı bakıyorsunuz kanalizasyonlar alıp götürüyor ama bunlarda bir şey yok. Ağızlarını her açtıklarında hayırlı bir söz söylemek yerine bu ülkenin, tüccarını, bürokratını, hâkimini, savcısını, iş adamını, memurunu, polisini tehdit eden bir genel başkan var. Türkiye’ye, Türkiye’nin üretim altyapısına, bu milletin dirayetine güvenmek yerine gittiler çareyi üç, beş kendini bilmezin hezeyanlarında ya da otel lobilerinde buluştukları IMF komiserlerinde aradılar, onlardan medet umdular.”
“ESNEK VE ÖZGÜN BİR MODELLE SALGIN SÜRECİNİ BAŞARIYLA YÖNETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin 2003-2013 Haziranı’nda IMF ile defteri kapattıklarını, 23,5 milyar dolar borcu ödediklerini belirterek, “27,5 milyar dolar banka rezervi vardı göreve geldiğimizde hamdolsun şimdi 120 milyar dolara dayandı. Biz buyuz. Yönettikleri şehirlerdeki beceriksizliklerini burada saymıyorum bile. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bunların hiçbirine ‘eyvallah’ etmedik. Kendi çapsızlıklarını örtmek için felaket çığırtkanlığı yapanlara, sabah-akşam millete umutsuzluk aşılayanlara asla kulak asmadık. Güçlü sağlık altyapımızın sağladığı imkânları en etkin şekilde kullanarak, esnek ve özgün bir modelle salgın sürecini başarıyla yönettik” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını esnasında dünyada kovid olanların yatırılacakları hasta yatağı bulunamazken, Türkiye’de kendilerinin sadece İstanbul Atatürk Havalimanı’nda üç ayda bin 50 ve Sancaktepe’de bin 50 odalı tüm teknolojiye hâkim iki hastane yaptıklarını, gençlerin bunları arkadaşlarına söylemelerini istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer hastaneyi de Arnavutköy’de yaptıklarını ayrıca görenlerin hayran kaldığı Çam Sakura Şehir Hastanesi’ni yaptıklarını anlattı. Hastanenin açılışını Japonya Başbakanı Abe Şinzo ile gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama Bay Kemal hâlâ şehir hastanesi nedir, bunu bilmiyor. Diyor ki bize bunun bütçede yerini göster? Sen ne anlarsın bütçeden, ne anlarsın bütçe kalemlerinden?” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merkez Bankasını ziyaret ettiğini de hatırlatarak şunları kaydetti: “Hani diyordu ya ‘Merkez Bankası bağımsız değil’, ya bağımsız olmasa seni oraya sokarlar mı? Seni oraya soktuklarına göre, demek ki bağımsız ve şimdi böyle bir kuruluş sana bir brifing veriyor, çıkıyorsun dışarıya, dışarıda gizlilik ruhu olan bu kurumun sana verdiği bilgileri medyayla paylaşıyorsun. Ya sende bir defa bu noktada haysiyet yok. Arkadan İstatistik Kurumu’na gitmek istedi. İstatistik Kurumu nefis bir cevap verdi, ‘Siz, imtihanı Merkez Bankası’nda kaybettiniz. Dolayısıyla sizinle paylaşacak hiçbir bilgimiz yok. Çok istiyorsanız bize yazılı olarak bildirin, biz de size yazılı cevabını veririz’ Çılgına döndü. Daha sen çok çılgına döneceksin çünkü dürüst değilsin. Siyasi ahlaktan yoksunsun. Sende etik diye bir şey yok ve bizler kararlı adımlarla yürüyoruz, şehir hastanelerimizle ve ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımızın rahatlıkla gittikleri zaman ilgi görecekleri yerdeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’te, dört yaşındaki Asiye Ateş’in pitbull cinsi iki köpeğin saldırısında ağır yaralanması olayına değinerek, “Asiye yavrumuzu maalesef bu pitbull köpekleri âdeta parçalama noktasına geldiler. Biz hayvan severler noktasında bir yasal düzenleme yapalım dedik, yaptık. Şimdi tabii bu yasal düzenlemeyle ortaya bir de bedel çıkıyor” diye konuştu.
Asiye’nin dün gece ambulans uçakla Antalya Üniversitesine nakledildiğini ve orada gerekli operasyonların yapılacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii ilginç olan bir şey var, şimdi bu köpekler parası bol olanların köpekleri. Ve ne oluyor, ne gidiyor, ne yapıyorlar, şudur budur hiç böyle bir dertleri yok. O yavru orada paramparça oluyor hâlâ bu adamlar ‘acaba babasını nasıl aldatırız, nasıl kandırırız?’ bunun gayreti içindeler. Kandıramayacaksınız, bunların da bedelini ödeyeceksiniz. Ama biz de anneyi de, babayı da, yavruyu da inşallah elimizden gelen tüm hassasiyetle en ideal şekilde ve alanında ülkemizde de dünyada da parmakla gösterilen doktorlarımıza inşallah tedavisini yaptıracağız. Hep birlikte dua edelim, Asiye yavrumuzu da inşallah kurtarmış olalım. Babasını da kapıcı olarak çalıştığı o yerden alıyoruz ve onu da inşallah çok daha ideal bir yere çalışmak üzere sevk ediyoruz.”
Yaşanılan onca sıkıntıya rağmen vatandaşa, “Nerede bu devlet?” dedirtmediklerini ve dedirtmeyeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin kesintisiz sürmesi, istihdamın korunması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyası, ticaret erbabı, KOBİ, çiftçi, esnaf ve çalışanlara sağladıkları destek ve teşviklerle onların yanlarında olduklarını kaydetti.
Özellikle toplumun en korunmasız kesimlerini sosyal destek ödemeleriyle ayakta tutmaya özel önem verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefet çözümü IMF reçetelerinde görürken biz milletimize inandık, ülkemizin potansiyeline güvendik, Gaziantep gibi lokomotif şehirlerimizin azmine, gayretine, üretkenliğine sonuna kadar itimat ettik” dedi.
Belirsizliğin hüküm sürdüğü o günlerde sadece Gaziantep’te toplam yatırım bedeli 15 milyar lirayı bulan 300 yeni fabrikanın açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoğunluğu 5. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan bu yatırımlarla 45 bin kişiye doğrudan, 100 binine de dolaylı olarak istihdam imkânı sağladıklarını söyledi.
“SALGIN DÖNEMİNDE ALDIĞIMIZ KARARLARIN NE KADAR DOĞRU OLDUĞUNU BUGÜN ÇOK DAHA İYİ ANLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yanında İstanbul’dan Ankara’ya, Kocaeli’den Konya’ya kadar ülkenin dört bir köşesinde yatırımları, yeni fabrikaları, yolları, tünelleri, otoyolları, enerji tesislerini hayata geçirdiklerine dikkati çekti. Böylece şartlar ne olursa olsun yatırım, istihdam, üretim ve ihracattan taviz vermeyeceklerini tüm dünyaya gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset, kritik dönemlerde ülkesi ve milleti adına zor kararlar almayı gerektirir. Siyasetçinin görevi de ikbal peşinde koşmak değil, emanetini taşıdığı milletine karşı sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmektir. Gelecek yerine sadece bugüne odaklananlar, tarihin önlerini açtığı fırsat pencerelerini de göremez. Bunun için sık sık ‘siyasetin bir gönül işi, ufuk işi’ olduğunu söylüyorum. Meselenin günü kurtarmak değil, ülkenin çeyrek asrına, yarım asrına damga vurmak olduğunu ifade ediyorum. Yol arkadaşlarıma, muhalefetin hezeyanlarıyla vakit harcamak yerine kendi işimize bakmamız gerektiğini hatırlatıyorum. Nitekim muhalefetin propagandasına rağmen salgın döneminde aldığımız kararların ne kadar doğru olduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Geçmiş seneye ve 2021 yılına ait veriler de bunu teyit ediyor.”
“DÜNYADA YATIRIMLAR DURMA NOKTASINA GELMİŞKEN, ÜLKEMİZ YATIRIM ÇEKMEYE DEVAM EDİYOR”
Türkiye’nin 2020 yılını dünyada büyümeyle kapatan iki ülkeden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel ekonomi yüzde 3,4 küçülürken, biz yüzde 1,8 oranında büyüdük. 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 7,2, ikinci çeyreğinde yüzde 21,7, üçüncü çeyreğinde yüzde 7,8 oranında büyüyerek, geçen yılki başarımızı daha da artırdık. Bu seneki büyüme rakamlarımızın çift haneleri zorlayacağına inanıyorum. 221 milyar dolara ulaşan ihracatımız, yıllık bazda tarihimizin en yüksek seviyelerine çıktı. Turizmde geçen seneki kayıplarımızı önemli ölçüde telafi ettik. 2022 yılının turizmcilerimiz için çok daha iyi bir yıl olacağı anlaşılıyor. Dünyada yatırımlar âdeta durma noktasına gelmişken, ülkemiz yatırım çekmeye devam ediyor. Organize sanayi bölgelerimiz, fabrikalarımız, tesislerimiz harıl harıl çalışıyor, üretiyor, ihraç ediyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Gaziantep’in üretimi, ihracatı ve istihdamıyla tıpkı bir asır önce olduğu gibi bugün de âdeta destan yazdığını ifade ederek kentten çıkan ürünlerin “Türk malı” damgasıyla dünyanın 175 ülkesinde rafları, marketleri, pazarları süslediğini kaydetti.
Gaziantep’in gün geçtikçe hem yatırım hem istihdam hem üretim hem ihracat kapasitesinin arttığı ve büyüdüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene sonunda şehrin yaptığı toplam ihracatın 12 milyar doları bulacağının görüldüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep ile birlikte ülkenin gelişmesi, kalkınması için çaba gösteren herkese teşekkür ederek, “Önümüzdeki dönemde Gaziantep’ten daha fazla gayret, daha fazla çaba, daha fazla başarı bekliyorum. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat eksenli yeni büyümenin Türkiye’de örnek olacağını özellikle ifade etmek istiyorum. Gaziantep’in hedeflerine muhakkak ulaşacağına inanıyorum” diye konuştu.
Muhalefetin Türkiye’ye sunabilecek hiçbir vizyonunun olmadığının bu süreçte bir kez daha ortaya çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların ne milletimize hizmet gibi bir dertleri ne de ülkenin yarınlarına dair bir hayalleri var. Bunların yegâne gayesi, yalan, iftira, hakaret, siyasetle gemilerini yürütmek, koltuklarını borçlu oldukları odaklara şirinlik yapmaktır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şanlıurfa’da ne diyor? ‘Şanlıurfa Belediyesini bize verin, elektriği size bedava verelim’ Ya bu adam ne kadar zavallı bir adam ya? Elektriği kimin ürettiğini bile bilmiyor. Ya belediyelerin elektrikle ne işi var? Belediyeler, devletten, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından elektriği alır, bedelini öder. Arkadaşlarımız gayet güzel bir şey söylediler, dediler ki ‘Adana’da senin belediyen var’ Haydi buyurun. Adana neredeyse yarısı çiftçi olan bir ilimiz. Haydi, Adana’daki çiftçilerimize elektriği ver bakalım, verebiliyorsan bedava. Yalan, yalan. Kendi çıkarları ve ikballeri uğrunda çiğnemeyecekleri değer yoktur. Bunun için onlardan ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı bir iş, hayırlı bir söz beklemiyor, sadece gölge etmesinler, yeter diyoruz.”
“21. YÜZYILIN YÜKSELEN YILDIZI TÜRKİYE’DİR”
Omuzlarındaki yükün bilinciyle gece gündüz demeden dava ve hedefleri için koşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Muğla’da yangın oldu değil mi? Antalya’da yangın oldu. Peki ya sen Muğla Belediyesi sizde, aynı şekilde Antalya sizde. Ne yaptınız? Yaptıkları bir şey var mı? Yok. Yine orada bütün o yanan evleri, altyapıyı yine biz yaptık biz. Hâlâ da yapıyoruz. İzmir, Bay Kemal’in milletvekili olduğu il değil mi? İzmir’de bütün o afetlerin olduğu bölgede o evleri kimler yaptı? Biz yaptık ve sahiplerine 750 kadarını teslim ettik. Şimdi hedef, 3 bin küsur rezerv alanda yapılmakta olan binalar. Onları da yapıp sahiplerine teslim edeceğiz. Bizde laf yok, icraat var. Bay Kemal’de laf laf, başka bir şey yok.”
Ülkenin son 20 yılına eserleriyle nasıl mührü bastılarsa 2023 hedefleri, 2053 vizyonuyla geleceğine de damgayı vuracaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi demokrasi, adalet, refah, barış ve kardeşlik temelleri üzerinde hep birlikte aydınlık yarınlara taşıyacaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şundan hiç şüpheniz olmasın, 21. yüzyılın yükselen yıldızı Türkiye’dir. Bu milletin yükselişini, şahlanışını Allah’ın izni ve inayetiyle hiç kimse engelleyemeyecektir” dedi.
“Uyan Artık Yiğidim” şiirinden bir bölüm okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partili gençlere “Hazır mısınız inkılaba? Az kaldı” diye sordu.
2023 seçimlerine giderken partililerden bu inanç ve azimle çalışmalarını sürdürmelerini beklediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’e kadar kapısı çalınmadık ev, dokunulmadık gönül, hâli hatırı sorulmadık Gaziantepli bırakmayacaklarını, son 20 yılda ülkeye kazandırdıkları eser, yatırım ve hizmetleri vatandaşlara tek tek anlatacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin yalan siyasetini hakikatle, nefret siyasetini kardeşlikle boşa çıkaracağız. Etnik, kültürel ve meşrep farklılıklarımız üzerinden birlik ve beraberliğimizin zedelenmesine fırsat vermeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.