Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti eski dönem milletvekilleri ve il başkanları ile yemek programında yaptığı konuşmada, “AK Parti iktidara geldiğinde, ülkemizin her alanda sancısını çektiği asırlık ihmalleri, altyapı ve üstyapı eksiklerini kucağında bulmuştu. Hemen kolları sıvadık, planlarımızı, programlarımızı hazırladık, kısa sürede Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları üçe, beşe, ona katlayan eser ve hizmetler ortaya koyduk. Türkiye’nin altyapısı geliştikçe; yatırımı ve üretimi çoğaldı, istihdamı arttı, ihracatı yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen “Kuruluşundan Günümüze Milletvekilleri ve İl Başkanları Toplantısı”na katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak ve onlara teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuruluşundan bugüne AK Parti çatısı altında birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim o dava erlerini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum. Milletvekili ve il başkanı olarak bu davaya eşsiz katkılar vermiş sizler başta olmak üzere emeğiyle, birikimiyle, gayretiyle partimize hizmet etmiş her bir arkadaşıma şükranlarımı sunuyorum. Rabbim son nefesimize, gücümüzün son katresine kadar bize bu kutlu yolda çalışmayı nasip etsin diyorum” ifadelerini kullandı.
“SİYASETİMİZ, ESER VE HİZMET SİYASETİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sık sık tekrarladığımız bir tespitimiz var. Diyoruz ki; AK Parti milletin partisidir, AK Parti’yi kuran da iktidara getiren de girdiği 15 seçimin tamamında sandıktan birinci çıkaran da verdiği her mücadelede dimdik yanında durarak başarıya ulaşmasını sağlayan da milletimizdir. Bunun için de siyasetimizin eser ve hizmet siyaseti olduğunu söylüyoruz” dedi.
AK Parti kadrolarının tüm kademeleriyle millete hizmetkâr olmak için göreve talip olmuş insanlardan oluştuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle olduğu için de AK Parti’nin kadro değişimlerini bayrak yarışı olarak gördüklerini söylediklerini aktardı.
Tüm parti organlarında, şehirlerine ve Türkiye’ye hizmet eden herkesin bu bayrak yarışında yer aldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de bu davanın manevi bayrağını önceki büyüklerinden devraldıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti ailesi içinde yer alan her bir kardeşimin Türkiye’nin son 20 yılında elde edilen her bir kazanımda, her bir başarıda, her bir zaferde payı vardır, katkısı vardır, rolü vardır, hakkı vardır. Partimizi medeniyetimizin, tarihimizin ve ülkemizin tüm birikimini ortaya koyan bir büyük resim olarak değerlendiriyorum. Bu resmin içinden hangi rengi, hangi motifi, hangi çizgiyi, hangi kısmı dışarıda bırakırsanız bırakın orada bir büyük eksiklik ortaya çıkar. Sözüm sizlerle birlikte ağustos ayında 21’inci yılını geride bırakacağımız AK Parti’mizin çatısı altında sorumluluk üstlenmiş tüm kardeşlerimedir” diye konuştu.
“ÜLKEYE HİZMET ETMEK SADECE UNVANLA, SADECE MAKAM MEVKİ İLE OLMAZ”
“Türkiye’nin en büyük siyasi teşekkülü, dünyanın da belki en büyük sivil toplum hareketi olan bu parti sizlerin evidir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsan kendi evine gitmek, kendi evine sahip çıkmak, kendi evini geliştirmek, büyütmek, güçlendirmek için herhalde davet beklemez. Sadece partimizin değil, ülkemizin de en kıymetli birikimi, en önemli tecrübesi, en paha biçilmez zenginliği işte bugün buradadır. Üstelik bu değerli birikim, ülkenin ve milletin çok büyük fedakârlıklarla, çok büyük bedellerle sağladığı imkânlar, tahsis ettiği kaynaklar, ayırdığı vakitle elde edilmiştir. Ne parti olarak ne ülke olarak böylesine bir hazineye sırt çeviremeyiz, böyle bir vebalin altına giremeyiz. Hiçbir haklı, haksız gerekçe sizlerin kendinizi AK Parti’nin ve ülkenin verdiği mücadelelerin dışında tutmanızın sebebi, bahanesi olamaz. Ülkeye hizmet etmek sadece unvanla, sadece makam, mevki ile olmaz. Anadolu’yu kendimize çerisiyle, dervişiyle, ahisiyle, abdalıyla birlikte, hep birlikte vatan yaptık. Millî Mücadeleyi ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır’ anlayışıyla kadını erkeği, her yaştan, her kökenden, her meşrepten insanımızın seferberliğiyle kazandık. Türkiye’yi küresel ve yerli vesayet güçlerinin, darbecilerin, geri kalmışlığın pençesinden AK Parti öncülüğünde verdiğimiz mücadeleyle hep birlikte kurtardık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Türkiye’nin içinden geçtiği kritik dönemde aynı anlayış, inanç ve azimle çalışmaları, gayret göstermeleri gerektiğine vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Her biriniz bulunduğunuz ilde, bulunduğunuz çevrede gücü ve etkisi unvanla, şöhretle, maddi değerle ölçülemeyecek düzeyde birer markasınız. Sizlerden işte bu marka değerinizin hakkını vermenizi istiyorum. Sizlerden ülkenin ve milletin üzerinizdeki hakkının gereğini yerine getirmenizi istiyorum. Sizlerden evlatlarınıza, torunlarınıza göğsünüzü gererek miras bırakacağınız bir Türkiye için sahip olduğunuz gücü, itibarı, çevreyi, imkanı sonuna kadar kullanmanızı istiyorum. Sizlerden aktif çalışma hayatınızı bitirip de köşenize çekildiğinizde huzur içinde büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası konusunda her hal ve şart altında ‘üzerime düşeni yaptım’ diyebileceğiniz bir gayret sergilemenizi özellikle istiyorum. Sizlerden küçük cihadı bitirdiğinde büyük cihada başlamayı emreden medeniyet duruşu, ‘Kim var?’ denildiğinde sağına soluna bakmadan ‘Ben varım’ diyebilecek dava adamı kararlılığı istiyorum. Buradaki her bir arkadaşımda ve temsil ettiği tüm kardeşlerimizde tüm bunları Allah için yapacak bir inanç bir irade, bir adanmışlık, bir mücadele azmi olduğunu biliyorum.”
“MÜCADELE BAYRAĞINI YÜKSELTELİM DİYORUM”
“Biz bugüne kadar girdiğimiz her mücadeleyi sizlerin desteğini, duasını, varlığını yanımızda hissederek verdik” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgemizin ve dünyanın ekonomik krizler, savaşlar, sosyal ve siyasi mühendislik oyunlarıyla yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı şu dönemde sizleri bir kez daha saflarımızı sıklaştırmaya özellikle davet ediyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıl dönümüne sizlerle birlikte ilan ettiğimiz 2023 hedeflerimize ulaşmak, ülkemizin büyük emek ve zahmetle elde ettiği kazanımlarını korumak, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını tamamlamak için yine, yeniden tekrar ve daha kararlı bir şekilde mücadele bayrağını yükseltelim diyorum. Kendi içimizde birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlü tuttuğumuz müddetçe Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir mesele, aşamayacağımız hiçbir zorluk, elde edemeyeceğimiz hiçbir zafer yoktur. Sizler başta olmak üzere AK Parti ailesinin her bir ferdi karşımızdaki muhalefetin tümünü cebinden çıkartacak birikime, enerjiye, dirayete, kabiliyete sahiptir. İnşallah 2023 Haziranında seçim zaferini beraberce kutlayacak, ülkemizi 2053’e taşıyacak yolun taşlarını hep birlikte inşallah döşeyeceğiz. Bu doğrultuda göstereceğiniz gayretler için şimdiden her birinize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim doğruların yardımcısıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün AK Parti Genel Merkezi tarafından düzenlenen “Forum Metaverse” toplantısında partililerin yanı sıra akademisyenler ve gençlerle geleceğin teknolojilerini konuştuklarını söyledi. Dünya tarihinin en hızlı teknolojik gelişiminin yaşandığı bir dönemde kendileri gibi geçiş dönemi nesillerine düşen çok önemli görevlerin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin iktidara geldiğinde ülkenin her alanda sancısını çektiği asırlık ihmalleri, altyapı ve üstyapı eksiklerini kucağında bulduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara gelince hemen kolları sıvadıklarını, planlarını, programlarını hazırladıklarını, kısa sürede cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları üçe, beşe, ona katlayan eser ve hizmetler ortaya koyduklarını ifade etti.
Türkiye’nin altyapısı geliştikçe yatırım ve üretiminin çoğaldığını, istihdamının arttığını, ihracatının yükseldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm gayretlerimize rağmen arzu ettiğimiz yere gelmekte zorlanıyorduk. Kusura bakmayın, Cuma günü malum 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışını yaptık, orada da şifa bulduk elhamdülillah. İnşallah bu hafta da Tokat Havalimanı’nın açılışını yapacağız. Durmak yok, yola devam diyoruz. Tabii bir de buna 2013’te başlayan ve kesintisiz devam eden, ülkede kaos çıkarma, istikrarımızı bozma, güvenliğimizi zayıflatma girişimleri eklendi. Hamdolsun bu tuzakların ve saldırıların hepsinin üstesinden geldik.”
ELEKTRİK, DOĞAL GAZ SÜBVANSİYONU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgınla birlikte küresel üretim ve lojistik sisteminde yaşanan sarsıntının, bunca yıldır ülkeyi hazırladıkları büyük atılım için önlerine tarihi bir fırsat çıkardığını dile getirdi.
Bu arada yaşadıkları zorlu hadiselerin de etkisiyle ekonomi programında köklü bir değişikliğe gitme zaruretiyle karşılaştıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ülkemizi klasik, faiz, kur, enflasyon kabullerinin dışına çıkartarak kendi ihtiyaçlarımıza uygun, önümüze çıkan fırsatları değerlendirebilmemize imkân sağlayacak yeni bir ekonomi programını hayata geçirdik. Dünyanın salgınla sarsılan dengelerinin, bölgesel, siyasi ve ekonomik gerilimlerin ardından Ukrayna-Rusya savaşı gibi sıcak çatışmalarla iyice bozulduğu bir dönemdeyiz. Bu durumun olumsuz etkilerini de yaşıyoruz. Önce kurdaki istikrarsızlığı aldığımız tedbirler ve kurduğumuz mekanizmalarla önemli ölçüde kontrol altına aldık. Ardından hem kurdaki yükseliş hem de küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanmanın tetiklediği hayat pahalılığına karşı vatandaşlarımızı koruma altına alacak politikalara yöneldik. Bu doğrultuda asgari ücret artışından memur ve işçi maaşlarına yapılan zamlara, sosyal desteklerin yelpazesinin genişletilmesinden enerji sübvansiyonlarına kadar pek çok adımı attık. Sadece elektrik, doğal gaz ve akaryakıt desteği için geçen yıl 165 milyar liralık bir kaynak kullandık. Vergi kayıplarıyla bu rakam 200 milyar liranın üzerindedir.”
Hâlen elektrik ve doğal gazda ciddi sübvansiyon yaptıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sadece bu iki alandaki destek rakamının yılsonunda 300 milyar lirayı bulması bekleniyor. Ülkemiz bütçesi için bunlar çok büyük, çok önemli rakamlardır. Buna rağmen vatandaşlarımızın en önemli sıkıntısının, sancısının, şikâyetinin, hayat pahalılığı olmaya devam ettiğini biliyoruz. İster küresel emtia fiyatlarındaki artıştan, ister içimizdeki bazı kesimlerin aç gözlülüğünden kaynaklansın hayat pahalılığının önüne geçmek, vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek boynumuzun borcudur. Ukrayna’daki savaş başta olmak üzere bölgesel krizlerle uğraşırken vatandaşımızın günlük hayatını etkileyen sorunları asla ihmal etmiyoruz. Ancak bu hususları değerlendirirken şu gerçeklerin de asla unutulmaması gerektiğine inanıyoruz. Her şeyden önce Türkiye, insanlarının can ve mal güvenliği konusunda en küçük bir tereddüt yaşanmadığı bir ülkedir. Bunun yanında Türkiye, insanların yatırım, istihdam, üretim, ihracat için çalışırken devletinden her türlü desteği aldığı bir yerdir. Asıl önemlisi, Türkiye, istihdamı yani insanların çalışacak iş, evlerine götürecek ekmek, kirasını ödeyecek para, çocuklarına mahcup olmayacak geçim meselesini her şeyin önünde tutan bir ülkedir. Evet, hayat pahalılığı vardır ama insanların düne göre biraz daha az miktarda alabiliyor olsa da istedikleri her ürüne erişiminin olduğu bir ülkede yaşıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayat pahalılığının olumsuz etkilerinin yanı başlarındaki Avrupa başta olmak üzere dünyanın her yerindeki insanlar tarafından hissedildiğini vurguladı.
“Her hesabı Türkiye ile gelişmiş Avrupa ülkelerindeki asgari ücret karşılaştırmasıyla yapanlar bir de bu mukayeseyi, insanların alışageldiği hayat biçimleri, satın alma güçleri bakımından yapsınlar da ortaya çıkan fotoğrafı görsünler.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kiradan benzine, yol parasından yiyeceğe, kıyafetten doğal gaza bu mukayeseyi yaptığınızda gerçek durum daha iyi anlaşılacaktır. İstihdamı yani insanımızın çalıştığı işini, oradan elde ettiği gelirini koruma öncelikli ekonomi politikamızı sürdüreceğiz. Sosyal destek programlarımızın etkinliğini artırarak hiçbir vatandaşımızın sahipsiz, aç, açıkta, umutsuz kalmadığı bir sistemle hedeflerimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz. Salgın döneminde üretim ve lojistik gücümüzün cazibesi artmış, ihracatımız rekor üstüne rekor kırarak büyümüştür. Ukrayna kriziyle birlikte finans ve turizm gibi hizmet sektörlerinde de ülkemizin yıldızı yükselişe geçti. İnşallah bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma sözümüzü yerine getireceğiz. Seçim sürecine hem bu sıkıntılar hem bu fırsatlarla birlikte giriyor olmamız, kendimizi doğru şekilde anlatarak her kesimden insanımızın gönlünü kazanmamızın şart olduğuna işaret ediyor. Bu konuda en büyük desteği de sizlerden bekliyoruz. İnşallah hep beraber, kol kola, yürek yüreğe vermek suretiyle 2023’te hem Cumhurbaşkanlığını kazanarak hem Meclis’te Cumhur İttifakı’nı çoğunluğa geçirerek Türkiye’yi hak ettiği yere inşallah çıkartacağız. Ülkemizin son 20 yılına nasıl eserlerimizle mührümüzü bastıysak 2023’ten başlayarak geleceğine de yine biz damgamızı vuracağız. Rabbim birliğimizi, kardeşliğimizi son nefesimize kadar daim eylesin.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.