Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Forum Metaverse” etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Tıpkı diplomaside, ekonomide, askerî alanda olduğu gibi dijital dünyada da asıl olan kendi gücünüzdür. Özgün teknolojilerimizi, yazılımlarımızı geliştirmeden, özgün içeriklerimizi üretmeden kafamızı yastığa huzuru kalple koyamayız, geleceğimize güvenle bakamayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen “Forum Metaverse” etkinliğine katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkinlikteki yaptığı konuşmasına, vatandaşların Nevruz Bayramı’nı kutlayarak başladı.
Bugünün 21 Mart olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “21 Mart, Nevruz günüdür. Milletimizle birlikte coğrafyamızdaki pek çok halk, tabiatın uyanışının ve baharın gelmesinin müjdecisi kabul ettiği 21 Mart’ı bayram sevinciyle kutlamaktadır. Binlerce yıldır süren Nevruz geleneği, her toplumda olduğu gibi milletimiz arasında da mevsim değişiminin ötesine geçen sembolleri de bünyesinde barındırmaktadır. Buradan, milletimizin ve gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin nevruzunu tebrik ediyorum” diye konuştu.
Nevruz kelimesinin “yeni gün” anlamına geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dijital teknolojilerin nevruzu, dijital teknolojilerin yeni bir safhası denilebilecek web 3.0 ve onunla bağlantılı en popüler mecra olan metaverse hakkında konuşmak, tartışmak, tespit ve teklifleri paylaşmak üzere bir arada olunduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu önemli programdan dolayı AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı’na teşekkür etti.
“Bu, siyasette bir ilk ve bu ilki başaran Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığımıza özellikle partimin tüm yetkilileri olarak teşekkür ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanlık tarihinde dünyanın tamamında bu kadar çok bireyi içine alan değişimlerin bu denli kısa sürede gerçekleştiği bir başka dönem herhalde yoktur. Kendi kuşağıma mensup insanlar için söylüyorum, dedelerimizden babalarımıza, babalarımızdan bize, bizden evlatlarımıza, evlatlarımızdan torunlarımıza kadar geçen beş nesilde dünyanın yaşadığı değişim gerçekten çok büyüktür.
Dedelerimizin hayat biçimleri çok küçük farklarla; üç asır, beş asır, hatta on asır önceki atalarıyla neredeyse aynıydı. Babalarımız, giyim kuşamdan sanayi devrimiyle ortaya çıkan kimi araçları kullanmaya elektrik, televizyon, telefon gibi kimi imkânlarla tanışmaya varan gelişmelerle modern dünyaya adım atmışlardı. Biz ise tarlada sabandan elektronik donanımlı traktörlere, evde siyah beyaz tüplü televizyondan internetin sunduğu sınırsız medya alternatiflerine, iş hayatında mal takasından dijital pazarlamaya, günlük hayatta ıslıkla seslenmeden sosyal medya emojilerine geçmişe uzanan baş döndürücü bir devrime bizzat şahitlik ettik.
Çocukluğumuzda ve gençliğimizde, filmlerde, hikâyelerde, çizgi romanlarda geleceğin dünyasına dair tasavvurların aynıyla değilse bile benzer şekillerde birer birer hayata geçirildiğini gördük. Evlatlarımız bu büyük dijital devrimin aktif kullanımından içerik üretimine, teknik donanımından yazılımına kadar tüm süreçlerinin bizzat içindeydi. Torunlarımız ise konuya hâkimiyetleri ve kullandıkları teknolojik araçların zenginliğiyle bizim kavrayabileceğimizin çok ötesinde bir dünyada yaşıyorlar ve çok da sevimliler. Toplantının konusu olan metaverse ve benzeri mecralar belki torunlarımızı da aşıp onların çocuklarının hayat biçimlerinin ayrılmaz birer parçası olacak.”
“DÜNYA, DİJİTAL TEKNOLOJİLER ÜZERİNDE İNŞA EDİLEN YENİ BİR DÖNEME DOĞRU DOLUDİZGİN GİDİYOR”
Meta projelerin, web 3.0 denen çok daha kapsamlı, çok daha kuşatıcı, çok daha karmaşık bir teknolojik dönüşümün üzerinde inşa edilen mecralardan yalnızca biri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sürecin öncelikle 5G gibi, 6G gibi yeni altyapı teknolojilerinin ve elbette yatırımlarının hızla inşa edilmesini, yaygınlaştırılmasını gerektirdiğini vurguladı.
Her ne kadar Koronavirüs salgını döneminin dijital tüketimi artırarak bu teknolojilerin cazibesini parlatmışsa da böylesine büyük yatırımların öyle kısa sürede gerçekleştirilebilmesinin mümkün olmayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu teknolojileri geliştiren şirketler, vadettikleri yeni dijital dünyayı, önce kendi ülkelerinin vatandaşları, hatta onların da belirli bir kesimi için erişilebilir kılacak, zamanla da yaygınlaştıracaklardır. Fakat gerçek şu ki dünya, dijital teknolojiler üzerinde inşa edilen yeni bir döneme doğru doludizgin gidiyor. Ülkelerin yöneticileri olarak bizlere düşen görev, kendi insanlarımızı, kendi gençlerimizi özellikle de bu kaçınılmaz geleceğe en doğru, en güvenli, en güçlü, en donanımlı şekilde hazırlamaktır. Henüz başlangıç aşamasında bir teknoloji olan metaverse konulu böyle bir toplantı yapıyor olmamızın sebebi de işte budur. Bundan dolayı Ömer kardeşimi tebrik ediyorum, ekibini tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojinin altyapı hazırlığı ne kadar yüksek maliyetli bir faaliyet alanı ise içerik üretiminin de işin aynı derece stratejik, kritik, hayati bir yönü olduğuna işaret etti.
“Biz teknolojinin altyapısını üretmenin yanında önce kendimizin ardından etki alanımızın, nihayetinde de tüm dünyanın kullanabileceği içerikler üretilmesini, platformlar kurulmasını sağlamak istiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl hedeflerinin ise bu üretimi Türkiye’nin medeniyet birikimi, kültürü ve değerleri üzerinde inşa etmek olduğunu vurguladı.
Bugün dijital dünyanın ne kadar kötü bir görünüme sahip olduğunu en iyi işin içindekilerin bildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Evlatlarımızı envaiçeşit kötü alışkanlıklara sürükleyecek nice mecrayı, nice tuzağı, nice batağı bir kenara bırakıyorum. Sadece kartel hâline gelen sosyal medya platformlarının hukuki ve ahlaki sınır tanımayan tasarrufları bile tek başına bu alanda mutlaka kendi yolumuzu çizmemiz gerektiğinin en somut ifadesidir. Siber ve dijital alanda işlenen suçlar karşısında küresel şirketlerin keyfi tasarruflarıyla karanlık amaçlara hizmet eden algoritma düzenlemeleri, burada sadece gücün, sadece paranın, sadece sapkın yönelimlerin borusunun öttüğü bir düzenin hâkim olduğuna işaret ediyor. Madem artık giderek büyüyen bir dijital ekonomi gerçeği, dijital kültür hakikati var, öyleyse ülkelerin tamamının uzlaşmayla kabul edip arkasında duracağı bir dijital hukuk düzeni kurulmadan bu sorunların çözümü mümkün değildir. Bize düşen bu kaotik dijital iklimde öncelikle kendi insanlarımıza, kendi evlatlarımıza sahip çıkmak, aynı zamanda onların küresel gelişmelerin içinde ve hatta önünde yer almalarını sağlayacak imkânları oluşturmaktır.”
AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı döneminde sadece okul ve hastane binası, yol, tünel, köprü, baraj, elektrik santrali, spor tesisi inşa etmekle kalmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan yatırımlarla en büyük atılımların gerçekleştirildiği alanların başında gelen bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasını sağladıklarını söyledi.
İktidara geldiklerinde Türkiye’de sadece 3 bin olan geniş bant internet abonesi sayısını 87,5 milyona çıkardıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mobil telefon abone sayısının 23 milyondan 87 milyona, fiber hat uzunluğunun 81 bin kilometreden 455 bin kilometreye, elektronik devlet hizmetleri kullanıcı sayısının 58 milyona yükseldiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık uzaydaki yerini daha güçlü bir şekilde almak için kendi uydusunu yapan, kendi yazılımlarını hazırlayan, kendi balistik araçlarını tasarlayan bir Türkiye var, eski Türkiye yok. Meclis’te kurduğumuz Dijital Mecralar Komisyonu ile Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturduğumuz Dijital Dönüşüm Ofis ile hazırladığımız eylem programlarıyla bu süreci tüm yönleriyle takip ediyoruz” diye konuştu.
Küresel krizler anında kendini daha iyi belli eden hibrit mücadelelerin kendilerine hem bu çalışmalarla ne kadar doğru yaptıklarını hem de daha hızlı mesafe kat edilmesi gerektiğini gösterdiğini belirten gerçekleştirildiği Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette gençlerimizin kabiliyetleri ve gayretleriyle ortaya çıkan başarılı örnekler var. Mesela, yazılımdan pazarlamaya geniş bir yelpazede dijital mecralarda doğup gelişen ve değeri bir milyar doları aşan şirketlerimizin sayısı giderek artıyor. Bununla birlikte bizim hayalimiz de hedefimiz de ihtiyacımız da daha büyüktür.
Küresel tröstlere bakılarak yapılan Türkiye’nin teknolojide öne çıkma şansının kalmadığı iddiası en başta bu ülkenin gençlerine hakarettir. Bizim bazıları gibi vicdan ve ahlak sınırı tanımadan kurulan sömürü düzenlerine dayalı kaynaklarımız olmayabilir ama bizim elimizde çok daha kıymetli imkânlar var. Her şeyden önce zengin bir medeniyet birikimine, iftihar verici bir tarih ve kültür zenginliğe, aynı şekilde her türlü krizin her türlü zorluğun üstesinden gelebilme kabiliyetini defalarca ispatlamış bir insan gücüne sahibiz.”
“KUŞAK FARKI BAHANESİYLE BU ÜLKEYİ DÜNYANIN YENİ DÜZENİNDE SÖZ SAHİBİ OLACAK KONUMA GETİREMEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam bilim ve teknoloji tarihi alanında yazılan eserleri, kurulan müzeleri inceleyenlerin, söylediklerinin kuru bir hamaset değil hakikatin ta kendisi olduğunu kabul edeceklerini belirterek, “Bugün de millî teknoloji hamlesiyle araştırma geliştirme merkezleriyle üniversitelerimizle teknoparklarla teknoloji geliştirme bölgeleriyle çocuklarımızın kabiliyetlerini keşfetmelerini sağlayan dene-yap atölyeleriyle aynı yolda ilerliyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknoloji temelli girişim yapan her evladımızı pek çok destek ve teşvikle cesaretlendiriyoruz. Uluslararası alanda söz sahibi olmamızı, uluslararası rekabette öne geçmemizi temin edecek her projenin, her gayretin, her atılımın yanında yer alıyoruz.
Dünyanın teknoloji üzerinde inşa edilen yeni düzeninde kendi kulvarlarını açmak için yola çıkan gençlerimize omuz veriyoruz. Gençlerin kendilerini anlamadığını söyleyenlerin, onları suçlamadan önce dönüp kendilerinin nereyi eksik bıraktıklarının, onları nerede yeterince dinlemediklerinin muhasebesini yapmaları gerekir. Kuşak farkı bahanesiyle yeni nesilleri anlamaktan ve onların yanında yer almaktan kaçınarak bu ülkeyi dünyanın yeni düzeninde söz sahibi olacak konuma getiremeyiz. Önümüzde doğru tespitlerle, doğru adımlarla, doğru teşviklerle elde edilmiş çok sayıda başarılı örnek vardır. Kendi tarihimizi konu alan dizilerin, filmlerin, onların müziklerinin, dijital oyunların pek çok yerde nasıl ses getirdiğini, nasıl karşılık bulduğunu hep birlikte gördük. Demek ki çocuklarımızın dünyasına dijital teknolojilerin imkânlarını kullanarak, başkalarının tarihlerinin kahramanları yerine kendi kahramanlarımızı sokarak istediğimiz kültür iklimini oluşturabiliyoruz.”
Bu konuda iş dünyasının yanı sıra tüm kurumlara, belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Web 3.0 ve metaverse gibi gelişmeler bize dijital kültür konusuna artık daha çok odaklanmamız gerektiğine işaret ediyor. Hep söylediğimiz gibi Türkiye sadece 85 milyon kendi vatandaşından ibaret bir ülke değildir. Türkiye yakın coğrafyasından başlayarak dünya çapında siyasi, ekonomik, kültürel etki alanı olan, gönül coğrafyası milyar seviyesinde insanı kucaklayan bir ülkedir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan, üretilen ve inşa edilen her şey gibi dijital kültür ürünlerinin de geniş bir hedef kitlesi olduğunun altını çizerek, “Ülkemizin potansiyeli, kendi Silikon Vadisi’ni oluşturacak düzeydedir. Yapay zekâdan akıllı cihazlara, oyun sektöründen kültür endüstrilerine kadar bu alandaki tüm çalışmalara vakit ve kaynak ayıracak, ülkemizi dijital üretimde öne çıkartacak yatırımcılara, girişimcilere, gençlere ihtiyacımız var” diye konuştu.
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİ BİR DİJİTAL SEFERBERLİK DÖNEMİ OLARAK İLAN EDİYORUM”
Daha önceki sayısız örneğin üzerine son Ukrayna-Rusya krizinin bir gerçeği gösterdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her alan gibi dijital dünyada da kendi altyapınıza, kendi mecralarınıza, kendi insan gücünüze sahip değilseniz, yani yerli ve millî ayaklar üzerinde durmuyorsanız felaketin içindesiniz demektir. İHA’larınızı, SİHA’larınızı, Akıncılarınızı eğer yapamıyorsanız her an köle olmayla karşı karşıyasınız.
Tıpkı diplomaside, ekonomide, askeri alanda olduğu gibi dijital dünyada da asıl olan kendi gücümüzdür. Özgün teknolojilerimizi, yazılımlarımızı geliştirmeden, özgün içeriklerimizi üretmeden kafamızı yastığa, huzurlu kalple koyamayız. Geleceğimize güvenle bakamayız. Gençlerinin zihinleri ve gönülleri başka mecralara bağlı bir toplumun akıbetinin hayır olması mümkün değildir. Elinde silahla dolaşan bir gençlik AK Parti gençliği olamaz. İşte biz ‘TEKNOFEST Gençliği’ dedik, şimdi ise metaverse ile birkaç adım öne çıkan bir gençlik diyoruz. Bunun için burada sizlerin huzurunda önümüzdeki dönemi bir dijital seferberlik dönemi olarak ilan ediyorum. Toplantımızın sloganı olan, gerçekten beni çok çok mutlu etti, ‘Gelecek Onu Tasarlayana Aittir’, bu ifadeyi çok isabetli buluyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sesinin biraz kısık olduğunu belirterek, “Cuma günü 18 Mart Çanakkale Köprümüzün açılışını yaptık. Orada da şifa bulduk. İnşallah bu cuma da Tokat Havalimanı’nın açılışı yapacağız” dedi.
Forum Metaverse’nin başarılı geçmesini dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeği olan herkese teşekkürlerini ve tebriklerini iletti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı yönetimiyle hatıra fotoğrafı çektirdi. AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Forum Metaverse etkinliğine ilişkin artırılmış gerçeklik teknolojisiyle hazırlanan davetiyeyi plaket olarak takdim etti.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek.
11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı.
Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak.
Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak.
KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı
KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir.
Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) yeni üyeleri Anıtkabir’i ziyaret etti ve ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç ve göreve yeni başlayan HSK üyeleri, Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Yılmaz Tunç, mozoleye çelenk bırakırken dua okudu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Tunç, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin teminatı olan hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yargı bağımsızlığı ve hakimlik-savcılık güvencesini esas alan bir anlayışla görev üstlenen Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni üyeleri olarak huzurunuzdayız. Kurduğunuz Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri olan adaletin, her bireyin hakkını eşitlik ve tarafsızlık temelinde koruyan bir sistemle tecelli etmesi için büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından asla ödün vermeden, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi için Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak hedefiyle azim ve kararlılıkla çalışacağız.
Planlı bir reform stratejisi içerisinde insan kaynağından fiziki ve teknolojik altyapıya, mevzuattan uygulamaya kadar her alanda gelişmeye devam eden yargı sistemimizi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmadan daha erişilebilir ve daha güvenilir yapmanın gayretiyle çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin vicdanında karşılık bulan adalet anlayışını yaşatmak ve emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizin yüksek değerlerini daha da yüceltmek azmimizi bir kez daha aziz hatıranız önünde saygıyla ifade ediyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
HSK YENİ ÜYELERİYLE İLK TOPLANTISINI YAPTI
Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Yılmaz Tunç, HSK’ye yeni atanan üyelerin de katıldığı ilk Genel Kurul toplantısına başkanlık yaptı.
HSK binasında yapılan toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, HSK’ye seçilen yeni üyelerin, yargı camiasına ve adaletin tecelli etmesine büyük katkılar sunacağına yürekten inandığını söyledi.
HSK’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminatı olan bir anayasal kuruluş olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz Tunç, Kurulun bu noktadaki öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çeken Bakan Tunç, “Bu süre içerisinde özellikle mevzuatımızın, kanunlarımızın vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilenmesi anlamında TBMM’de yoğun çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Temel kanunlarımızın tamamı vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirilerek yenilenmiştir. Yargının fiziki kapasitesi küçümsenmeyecek derecede artırılmıştır.” diye konuştu.
Vatandaşların adalete olan güvenini daha da artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Bu anlamda yeni dönemde de yapacağımız çok önemli çalışmalar var. Son 20 yılda ülkemiz planlı bir yargı reformu stratejisi ile çalışmalarını bugünlere getirmiştir. Çok sayıda Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuyla paylaşılmış ve bu kapsamda da mevzuat düzenlemesi ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.” dedi.
Bakan Tunç, 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedefler olduğunu vurgulayarak, “Bu hedefleri önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde uygulama planı dahilinde hayata geçirerek özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin ilk yargı paketinin bayram öncesi yasalaştığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adalet sistemini daha etkin hale getirmeye yönelik başka hazırlıklar da var. Özellikle hukuk yargılamalarıyla ilgili süreçleri hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmek için yapılacak çalışmalar var.” dedi.
Yeni Kurulun görev yapacağı 4 yıllık süre içerisinde, “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı” yapma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalara imza atacaklarına inandığını dile getiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Daha güvenilir bir adalet sistemi noktasındaki bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumdan hiç vazgeçmeden yeni dönemde de çok önemli çalışmalara imza atacağımızı belirtmek istiyorum. Her birinize hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah, çok güzel çalışmalara hep beraber el birliğiyle imza atacağımızı ve milletimizin güvenine layık olmak için yoğun bir çaba göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.”
Türk İş Dünyasının önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti.
GÜZEL İNSAN ASIM KİBAR
Türk sanayiinin önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti. Duayen iş adamı Kibar’ın cenazesi, 8 Haziran Pazar günü Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Sanayiinin gelişiminde büyük görevler üstlenen Asım Kibar, kurucusu olduğu Kibar Holding ile alüminyum, otomotiv, gıda, gayrimenkul ve enerji gibi birçok sektörde öncü yatırımlara imza attı. Sanayinin yanı sıra sağlık ve eğitim alanında çok sayıda insanın hayatına dokunan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi. İş dünyasında güven, dürüstlük, çalışkanlık ve inovasyon gibi değerlere büyük önem veren Kibar, çalışanlarıyla sık sık bir araya gelerek deneyimlerini paylaşan bir lider olarak tanınıyordu. “Güven En Değerli Servet” adlı bir otobiyografik eseri de bulunan Asım Kibar, 92 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.
Değerli büyüğümüz saygın iş adamı Sayın Asım Kibar Beyefendiyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz Saygıdeğer Kibar Ailesine ve Assan Camiasına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz Allah sabır metanet ihsan eylesin. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Nur İçinde Yatsın
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Müşerref olduğumuz Kurban Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri bir bayrama daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd olsun. Bu aziz ve mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“BİRLİK RUHUMUZU TAZELEDİĞİMİZ BAYRAMLAR, AYNI ZAMANDA RIZAYI İLAHİYE AÇILAN BEREKET KAPILARIDIR”
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Yüce Allah bizleri sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz; selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyorum.
Birlik ve beraberlik ruhumuzu tazelediğimiz, dayanışma ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bayramlar, aynı zamanda rızayı ilahiye açılan birer bereket kapılarıdır. Millet olarak hep birlikte teneffüs ettiğimiz bayram iklimi, yardımlaşma ve muhabbet duygumuzun en üst düzeyde seyrettiği mümbit bir atmosferdir. 86 milyon vatandaşımızın her birinin bu atmosferi iyi değerlendireceğine; hayır ve hasenat faaliyetleriyle güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.
Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda destansı bir mücadele veren; İsrail’in bütün barbarlıkları karşısında vakur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizi de ülkem ve milletim adına hürmetle selamlıyor, Kurban Bayramlarını yürekten tebrik ediyorum. Saldırılarda şehit düşen tüm Gazzeli kardeşlerimi rahmetle yâd ediyor; yaralılara acil şifalar diliyorum.
“GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN FARKLI KÖŞELERİNDE SÜREGELEN İSTİKRARSIZLIKLARIN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gazze, Sudan ve Somali başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde süregelen istikrarsızlıkların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
Türkiye olarak gerek Filistin’deki soykırımın durdurulması gerekse Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla neticelenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yapılan toplantı, dördüncü yılına giren kuzeyimizdeki kanlı savaşın bitirilmesi yönünde tarihî bir adım olmuştur.
Komşumuz Suriye’de Yeni Yönetimin ülkenin millî birliği, toprak bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyoruz. Bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de destekleriyle Suriye, inanıyoruz ki kalıcı huzura kavuşacak, eski ihtişamlı günlerine yeniden dönecektir.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülkemize etkisini asgariye indirecek ekonomi politikalarını kararlılıkla uyguluyoruz. Makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu etkilerini enflasyon başta olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, vatandaşlarımızın hayat standardını düşüren her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.
Aynı şekilde, Asrın Felaketinin açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutumuzun anahtarını hak sahibi afetzedelerimize teslim ettik. 252 bin ilave yapı ile, inşallah yıl başına kadar toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını depremzede kardeşlerimize takdim edeceğiz.
“EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA ATTIĞIMIZ ADIMLARI ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİMİZLE DAHA MUHKEM BİR ZEMİNE OTURTTUK”
Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. Örgütün kendini fesih ve silah bırakma kararı almasının ardından yeni bir aşamaya geçtik. Aziz milletimizin duası, siyaset kurumunun desteğiyle yakın bir zamanda yarım asırlık bir musibetten ülkemizi inşallah hep beraber kurtaracağız. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum: Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.
86 milyon olarak ebedi kardeşliğimizi ve iç cephemizi güçlendirdiğimiz bir dönemde, ana muhalefetin ‘kimseyle bayramlaşamayan parti’ hâline dönüşmesinden duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isterim. Temennimiz; yanlışta ısrarın bir an önce son bulması ve Türkiye’nin tüm renklerinin özellikle bayramlarda bir araya gelmeyi başarabilmesidir. Çünkü ülkemizin dört bir yanını süsleyen billboardlarda dediğimiz gibi; ‘adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye’dir.
“YOLA ÇIKACAK TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN TRAFİK KURALLARINA TİTİZLİKLE UYMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM”
Bu düşüncelerle, Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın, gönül coğrafyamızda ve dünyanın farklı ülkelerindeki her bir kardeşimin bayramını tekrar tebrik ediyorum. Rabbim, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin dua ve ibadetlerini kabul eylesin, diyorum.
Yola çıkacak tüm vatandaşlarımızdan trafik kurallarına titizlikle uymalarını özellikle istirham ediyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor; hepinize hayırlı bayramlar diliyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla…”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.