Connect with us

Dünya

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat Yeni Havalimanı’nın açılışını yaptı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat Havalimanı ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Her değişim, her devrim gibi bu sürecin de sancılarını yaşıyoruz, bedellerini ödüyoruz ama inşallah tüm bu fedakârlıklarımıza değecek müreffeh bir gelecek bizi bekliyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Tokat Havalimanı ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.

Meydanı dolduran vatandaşlar ve Tokatlıları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç yıldır gelemediği Tokat’ı özlediğini söyledi. Tokat’ın da kendisini özlediğini gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, cadde boyunca Tokatlıların kendisini büyük bir coşkuyla karşıladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hem sizlerle hasret gidermek hem de yeni havalimanımız başta olmak üzere tamamlanan eserlerin ve hizmetlerin resmî açılışını gerçekleştirmek üzere birlikteyiz. Cumhuriyet Meydanı’ndan Tokat’ın tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki, köylerindeki, hanelerindeki kardeşlerime selamlarımı iletiyorum” diye konuştu.

“BİRBİRİMİZE DAHA ÇOK KENETLENECEĞİZ”

“Kıymet mi biçilir cevher taşına / Kamilce bir sarraf karışmayınca / Kimse üstat olmaz kendi başına / Bulup erbabına danışmayınca” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün, hem şehre kazandırdıkları eser ve hizmetleri vatandaşların takdirine sunmaya hem de kalpten kalbe yolun işaret ettiği yeni hedefleri, yeni istikametleri görmeye geldiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, birliğimizi, beraberliğimiz, uhuvvetimizi daim eylesin. Aramıza hiçbir fitne, fesat, haset sahibini sokmasın diyorum” ifadesini kullandı.

“13 yıl önce yine bir 25 Mart günü Tokat’ta mitingimizi yaparken vefat haberini aldığımız Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi rahmetle yâd ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Muhsin kardeşimin, dava ve siyaset yolculuğunun her adımı, kendisinin, ‘Düz yaşayacağız, dik duracağız, doğru gideceğiz’ sözüne uygun şekilde geçmiştir. Ülkemiz siyasetinin son dönemlerinde kimlerin nereye savrulduğunu gördükçe hep Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimin onurlu ve sağlam duruşunu hatırlıyorum. Bir kez daha kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine ve tüm milletimize başsağlığı diliyorum.”

Gösterilen coşku ve ihtişama işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun, Tokat’ın bir, beraber ve kardeş olduğunu da gösterdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadim tarihi ve sahip olduğu eşsiz zenginliklerle Tokat, sadece şehirlerden bir şehir değildir. Osmanlı’nın hâkimiyetine girdiği 14. yüzyılda burası, İstanbul ve Bursa’dan sonra ülkenin üçüncü kalabalık şehriydi. Doğuyu ve batıyı, kuzeyi ve güneyi birbirine bağlayan ticaret yollarının kesişim noktasında yer alan Tokat, aynı zamanda önemli bir zanaat ve üretim merkeziydi. Gençler, işte bunu çok iyi öğrenmeniz lazım. Niye söylüyorum? Çünkü birbirimize daha çok kenetleneceğiz ve bizi bölemeyecekler, bizi parçalamayacaklar.”

“BRÜKSEL’DE TÜRKİYE OLARAK NEREDE DURDUĞUMUZU ANLATTIK”

Dün Brüksel’de Olağanüstü NATO Liderler Zirvesi’ne katıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orada mesajlarımızı verdik. Türkiye olarak nerede durduğumuzu anlattık, şimdi bugün de sizlerle beraber Tokat’tayım. Tokat’ta atılacak adım, 900 yıllık bir geçmişin izlerine şahitlik etmemizi sağlıyor. Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’da Buhara mimarisiyle yapılan ilk camilerden biri, bu şehirdedir. Aynı şekilde Anadolu’nun ilk üniversitesi diyebileceğimiz Yağıbasan Medresesi de Tokat sınırları içindedir.”

Tokat’ın bugün eğitimdeki öncü rolünü de sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Millî Eğitim Bakanımızdan Millî Savunma ve İstanbul Üniversitesi rektörlerimize, bir önceki YÖK Başkanımıza kadar ülkemiz eğitiminde öne çıkan pek çok isim Tokatlıdır. Burası, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın sembolü olduğu vatan savunması yolunda gözlerini kırpmadan canlarını feda etmeye hazır nice yiğitleri bağrından çıkartmış bir şehirdir. Tokat, sıradan bir şehir değil, onun için benim her Tokatlı kardeşim Tokat’ın kadrini, kıymetini bilmelidir. Tokat’ın bizim gönlümüzde de ayrı bir yeri var. Bunun için Tokat’ı hak ettiği hizmetlere kavuşturmaya özel önem veriyoruz.”

“YENİ TOKAT HAVALİMANI’NI ŞEHRİMİZİN GELECEKTEKİ HEDEFLERİNİN BİR SEMBOLÜ OLARAK GÖRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat’a bugün elleri boş gelmediklerini vurgulayarak şunları kaydetti: “Ziyaretimiz vesilesiyle yatırım bedeli yaklaşık 5 milyar lirayı bulan yüzlerce eser ve hizmetin resmî açılışını bugün bu meydanda yapıyoruz. Bu yatırımlar Tokat’a yakışır. Biraz önce indiğimiz ve kurdele kesimiyle siftahını yaptığımız Yeni Tokat Havalimanı’nı şehrimizin gelecekteki hedeflerinin bir sembolü olarak görüyoruz. Yatırım bedeli ne biliyor musunuz? 1 milyar 200 milyon lira. Yıllık 2 milyon yolcu kapasitesi var. Teknik donanımlarıyla inşallah şehrimizin çok uzun yıllar boyunca havayolu ulaşımı ihtiyacını karşılayacaktır. Eski havalimanıyla mukayese edilemeyecek modern bir eser olan yeni havalimanımızın Tokat’ımıza ve burayı kullanacak herkese hayırlı olmasını diliyorum. Şehrimize kazandırdığımız tek ulaştırma yatırımı havalimanımız değildir. Havalimanımız ve kavşağıyla beraber Tokat Çevre Yolu Köprüsü ve heyelan ıslahının, Reşadiye-Aybastı yolunun, Tokat-Sivas yolu ikmalinin, Erbaa-Reşadiye yolu heyelan ıslahının, tarihi Hıdırlık Köprüsü’nün restorasyonunun da bugün resmî açılışını gerçekleştiriyoruz.”

Eğitimde kentteki çeşitli ilçelerde anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve pansiyona kadar 25 ayrı yatırımı hizmete açtıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üniversitemizin çeşitli fakülte ve yüksekokul binalarıyla güneş enerjisi santralini de resmen bugün hizmete sunuyoruz. Sağlıkta 150 yataklı Erbaa ve 150 yataklı Turhal ve 10 yataklı Artova ve 10 yataklı Pazar devlet hastanelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda yatırımın açılışını bugün yapıyoruz” diye konuştu.

İl merkezi ve ilçelerindeki spor tesislerinin, Batmantaş Barajı’nın çok sayıda, yol, sulama, gölet, atık su, kana lizasyon, ağaçlandırma, tarımsal kalkınma projesinin resmî açılışlarını da gerçekleştireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “18 Mart Köprüsü’nün açılışı çok şiddetli bir rüzgâr altındaydı, o gün şifa bulduk, daha henüz tam atlatamadık. Ama yeter ki bu açılışları yaparken şifayı kapalım, çünkü sizlerle bu gönül birlikteliği, bu şifa, inanıyorum ki dualarınızın himmetiyle bizleri çok daha ilerilere taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeşitli kurumlara ait hizmet binaları, restorasyon çalışmaları, sanayi sitelerine yapılan tesisler ile Tokat Belediyesinin hayata geçirdiği yol, meydan düzenlemesi, katı atık tesisi, park, hizmet aracı ve tesisi projelerinin resmî açılışlarını da yapacaklarını aktardı.

Tüm bu eser ve hizmetlerin Tokat’a hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserlerin kente kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik etti.

Son 20 yılda Tokat’a kazandırılan yatırımları ise saatlerce anlatsa bitiremeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım tutarı 47 milyar lirayı bulan bu yatırımları, şöyle hatırlattı: “Eğitimde, Tokat’a 2 bin 121 adet yeni derslik inşa ettik, üniversitemizi büyüttük. Gençlik ve sporda, 8 bin 61 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Birçok farklı branşta toplam 62 spor tesisi kazandırdık. Tokat’a dört tane yarı olimpik yüzme havuzu yaptık, altı adet yarı olimpik havuzun inşaatı da devam ediyor. Güreşte, tarih boyunca pek çok büyük şampiyonlar çıkarttı burası, olimpiyat şampiyonları çıkarttı. Biz Allah rahmet etsin bir Hüseyin Akbaş’ı unutmayız. Tokat’ta hizmete açtığımız beş yeni güreş antrenman salonuyla yeni şampiyonlar yetişmesine katkıda bulunduk.”

Tokat’a değer katacağına inandığı bir kültür merkezi ile 2 bin 500 kişilik bir spor salonunu da şehre kazandıracaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sosyal yardımlarda ihtiyaç sahibi Tokatlı vatandaşlarıma toplam yaklaşık 3,5 milyar lira tutarında kaynakla destek olduk. Sağlıkta, 17 adedi hastaneden oluşan toplam 46 adet sağlık tesisi inşa ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada, 16 kilometreden devraldıkları bölünmüş yolu, 278 kilometre ilave yaparak 294 kilometreye ulaştırdıklarına dikkati çekerek, “Biz buyuz. Birileri laf üretir, biz ise iş üretiriz. Unutmayın Ziya Paşa ne diyor, ‘Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri.’ Farkımız bu. Onun için şurada ne kaldı, 15 ay. 15 ayda kapı kapı dolaşmaya var mıyız?” diye konuştu.

Haziran 2023’te karşısındaki bu kalabalığın yeni bir destan yazacağına olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre ve şehircilikte, Tokat’ta TOKİ vasıtasıyla 5 bin konut yaptıklarını, inşası süren 296 konutu da bu yıl tamamlayacaklarını vurguladı.

“TOKATLI ÇİFTÇİLERİMİZE 1,5 MİLYAR LİRA TUTARINDA TARIMSAL DESTEK VERDİK”

Erbaa Çamlığı’nda hizmete açtıkları millet bahçesi ile kente toplam altı millet bahçesi kazandırdıklarını da aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarım ve ormanda, dokuz baraj ve bir göleti bitirdik, üç baraj daha inşa ediyoruz. Bugüne kadar tamamladığımız tesislerle 104 bin dekar tarım arazisini sulamaya açtık. Yüzde 90 bitme seviyesine gelen Turhal Barajı 44 bin dekar araziyi sulayacak. Yapımı devam eden beş adet sulama tesisi ile toplamda 202 bin dekar araziyi de sulamaya açacağız. Taşkın korumada 159 tesisi yaptık, altı adet tesisin inşaat çalışmaları devam ediyor. Tokatlı çiftçilerimize 1,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam çiftçilerle “Cumhur İttifakı Çiftçi Buluşması”nda bir araya geleceklerini ve dertleşeceklerini de söyledi.

“TOKAT’I DAHA BÜYÜK HİZMETLERLE BULUŞTURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Sanayide, kente 39 firmanın faaliyet gösterdiği, inovasyon ürettiği “teknopark” kurduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Enerjide, Tokat, Turhal, Erbaa, Niksar, Zile, Reşadiye, Pazar, Başçiftlik ve Almus’a doğal gaz arzı sağladık. Bitmedi, seneye Şenyurt’a, bir sonraki yıl Yeşilyurt, Sulusaray, Artova’ya da doğal gaz arzını sağlıyoruz. Benim hanım kardeşlerim artık odun, kömür taşımasın. Butona bassın, doğal gazı ile hem yemeğini yapsın hem banyoda suyunu ısıtsın vesaire. Artık dünyada modern toplumlar neyi yaşıyorsa, artık benim toplumum da bunu yaşayacak. Benim toplumum buna layık ve biz bunu başardık. Daha iyi olacak, olur değil mi? İnşallah 2023’te vereceğiniz destekle Tokat’ı daha büyük hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin büyük ve dünyada çok az halka nasip olan binlerce yıllık devlet geleneğine sahip bir ülke olduğuna dikkati çekti.

1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ

Türk milletinin, Çanakkale Savaşı’nda verdiği mücadeleye işaret ederek büyük bir millet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın bir numaralı asma köprüsü olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün 18 Mart’ta on binlerce vatandaşla birlikte hizmete açıldığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, köprünün bedelinin 2,5 milyon avro olduğunu belirterek, “Muhalefet konuşuyor… Muhalefete davet yaptık, ‘Siz de gelin, beraber açalım’ dedik. Bay Kemal gelmedi, yanındakiler gelmedi. Gelin bu heyecanı beraber paylaşalım, gelmediler ama biz milletimizle beraber açtık” dedi.

1915 Çanakkale Köprüsü’nün daha önce dünyanın bir numaralı köprüsüne sahip Japonya’yı da geride bırakarak ilk sıraya yerleştiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, köprünün orta açıklıkta 2 bin 23 metre olduğunu, köprü sayesinde Lapseki’den Gelibolu’ya geçişin altı dakikaya indiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu hizmetlere layık olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kâğıt üzerinde parsellenen ve kıyısından, köşesinden yağmalanmaya başlanan vatan topraklarını verdiği millî mücadeleyle kurtararak üzerinde yepyeni bir devlet inşa etmiş bir milletiz. Bu millet böyle bir millet. Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan geçmişinde de acısıyla, tatlısıyla yaşadığımız pek çok tecrübenin ardından kendimize 2023 hedeflerini belirlemiş, 2053 vizyonunu terennüm etmiş, 2071’i ufkumuza yerleştirmiş bir milletiz. Gençler, unutmayın siz TEKNOFEST gençliğisiniz. Biz de geçtiğimiz 20 yılda Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları üçe, beşe, ona katlayan eser ve hizmetleri ülkemize kazandırarak bu aziz millete layık olmaya gayret ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar verdikleri her mücadelede hem milletin desteğini yanlarında hissettiklerini hem de kendilerine tevdi edilen sorumluluğu hakkıyla yerine getirmeye çalıştıklarını belirtti.

“ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE UĞRAŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerektiğinde millî iradeyi hiçe sayan vesayetçilere, gerektiğinde sokakları karıştırmaya çalışan çapulculara, gerektiğinde vatan topraklarına göz diken terör örgütlerine, gerektiğinde sınırlarımıza dayanan o sinsi alçaklara, gerektiğinde silaha sarılan darbecilere meydan okurken önce Allah’ın yardımına, ardından milletimizin desteğine güvendik” dedi.

Bir süredir aynı mücadelenin ekonomide yürütüldüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl mücadelelerimizi başarıyla sonuçlandırdıysak bu alanı da ülkemizin ve milletimizin başarı hanesine yazacağız. Her değişim, her devrim gibi bu sürecin de sancılarını yaşıyoruz, bedellerini ödüyoruz ama inşallah tüm bu fedakârlıklarımıza değecek müreffeh bir gelecek bizi bekliyor” diye konuştu.

Kovid-19 salgınında başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyadaki dengelerin nasıl sarsıldığının görüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de şu anda 19 şehir hastanesiyle vatandaşlara hizmet verildiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 81 ilinin tamamında hastanelerin bulunduğuna dikkati çekerek, “Sağlık krizinin tetiklediği ekonomik sarsıntı henüz dinmemişken Ukrayna-Rusya savaşıyla krizin nasıl derinleştiğine de beraberce şahit olduk. Türkiye, güçlü alt yapısı sayesinde nasıl salgının üstesinden geldiyse küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki artışın etkisiyle yaşadığı hayat pahalılığı sorununu da kısa sürede aşacaktır” ifadelerini kullandı.

Milletle birlikte bu engelleri de aşacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayın bizim önceliğimiz insanımızın evvela istiklalini ve istikbalini, onunla birlikte işini, aşını, ekmeğini kaybetmemesi, yokluğa, yoksulluğa düşmemesidir. Bunun için yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmek için var gücümüzle uğraşıyoruz” dedi.

“TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜNÜ BÖLGEMİZDE VE DÜNYADA HERKES GÖRÜYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücret artışından sosyal desteklerin kapsamının genişletilmesine kadar alınan pek çok tedbirle vatandaşları enflasyona ezdirmemeye çalıştıklarını belirterek şunları kaydetti: “Hayat pahalılığının canımızı yaktığını gayet iyi biliyoruz. Kimi üretim maliyetlerindeki artışlardan, kimi aç gözlülükten kaynaklanan fiyat artışlarının yol açtığı yükün omuzlarımıza bindiğini biliyoruz. Hukuki ve idari önlemlerle bu sürecin yükünü olabildiği kadar azaltmaya çalışıyoruz. Sabredersek, çalışmaya devam edersek, sağlam durursak, hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürürsek hepimizi güvenli, huzurlu, müreffeh bir geleceğin beklediğinden şüpheniz olmasın. Günübirlik veya dönemsel sıkıntılar kimseyi aldatmasın. Türkiye’nin gücünün büyüklüğünü bölgemizde ve dünyada herkes görüyor. Dün güneyimizde, bugün kuzeyimizde yaşanan güvenlik krizleri, insani trajediler, kirli oyunlar hepimiz için birer ibret vesikasıdır. Hiç şüpheniz olmasın ki Türkiye’yi de bu duruma düşürmek için çok uğraştılar, her yolu denediler, her aracı kullandılar, her sinsiliği yaptılar. Hamdolsun bu badirelerin hepsinden de sıyrılarak bugünlere geldik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki çalkantıların sadece Türkiye’de değil tüm dünyada olduğuna, Avrupa başta olmak üzere dünyanın her yerinde çok daha fazla sıkıntının yaşandığına işaret etti. Türkiye’nin bu süreci fırsata dönüştürdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücrete tarihin en yüksek artışının yapıldığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bunun için diyorum ki 2023 çok önemli. Eğer Türkiye, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’ü birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıkarak atlatırsa Allah’ın izniyle ekonomi dâhil hiçbir alanda kimse bizi tutamaz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan yeni Tokat Havalimanı ile diğer eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını dileyerek bu çalışmalarda emeği geçenleri tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Tokat Havalimanı ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılışını kurdele keserek yaptı.

Bürokrat

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte Vahdettin Köşkü’nde baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Hollanda Başbakanı Rutte’yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve heyetini İstanbul’da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü, İş Gücü Anlaşması’nın ise 60’ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 13 MİLYAR DOLARI BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti: “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda’da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda’nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

“GAZZE’DE DEVAM EDEN KATLİAMLARIN DURDURULMASI VE KALICI ATEŞKESİN TEMİNİ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazze’de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye’nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri’nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Hollanda Başbakanı Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri’nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO’nun Avrupa Atlantik Güvenliği’nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesi gerektiğini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis’le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte’ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

HOLLANDA BAŞBAKANI RUTTE: “NATO’NUN GÜNEY KANADININ TÜRKİYE’NİN LİDERLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Hollanda Başbakanı Rutte de konuşmasında görüşmede, gündemde yer alan konuların ele alındığını söyleyerek ikili nitelikte konular olduğunu ancak jeopolitik önem taşıyan meselelerin de konuşulduğunu kaydetti ve “Türkiye belirleyici bir rol oynuyor. Bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözmeye yönelik çabalar sarf ediyor. Aynı zamanda Ukrayna’daki bu korkunç savaşla ilgili de çabaları var. O bakımdan siz önemli bir rol oynamaktasınız” diye konuştu.

Türkiye’nin bu ihtilafları çözüme kavuşturma gayreti içerisinde olduğunu vurgulayan Hollanda Başbakanı Rutte, “Türkiye jeopolitik bir aktör. Türkiye’nin (bölgede) çok etkisi var” dedi.

Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye ve Hollanda ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını dile getirerek, görüşmede Gazze ve Ukrayna dahil olmak üzere birçok meselenin konuşulduğunu aktardı.

NATO Genel Sekreterliğine adaylığının söz konusu olduğunu söyleyen Hollanda Başbakanı Rutte, şunları kaydetti: “Türkiye NATO’da çok önemli bir müttefik. ABD’nin ardından Türkiye NATO bünyesindeki en büyük ikinci askerî gücü temsil ediyor. Türkiye zorlu bir bölgede, zor komşuları olan bir coğrafyada yer alan bir ülke. Maalesef gündeminde terörizm var.”

Görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Hollanda Başbakanı Rutte, “Bütün bu bölgede ve genel transatlantik ilişkilerinin istikrarı bakımından NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadesini kullandı.

Hollanda Başbakanı Rutte’nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, kalbi Kudüs ve Filistin için atan parlamenterleri ülkede ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Katılımcılara, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul’umuza hepiniz hoş geldiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi.

Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bütün Kudüs sevdalılarına selamlarını ve sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün sürecek konferansta gerçekleştirilecek istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ederek, şöyle konuştu: “Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile dokuz yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birleşmiş Milletler kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin’e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum.”

“HİÇBİR GÜÇ KALBİMİZDEN KUDÜS SEVGİSİNİ SÖKEMEZ”

Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs’ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı hâline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin’de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; ‘Beytü’l-Makdis’e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.’ Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği yeniden ifade etmek istediğini ve Türkiye olarak “La ilahe illallah, İbrahim halilullah” lafzında sembolleşen kuşatıcı anlayışla Kudüs’e sahip çıkmayı görev bildiklerini söyledi.

Son bir asırdır Haçlı heveslileriyle siyonist yayılmacılık arasında sıkışan Kudüs-ü Şerif’i tüm insanlık için tekrar bir darüsselam hâline getirmek için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı savunmak, farklı inançlara saygıyı savunmak olduğu inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na şükranlarımı sunuyorum. Rabbim emeklerinizi zayi eylemesin diyorum” diye konuştu.

“GÜNÜMÜZÜN HİTLER’İ VE NAZİLERİ GAZZE’DE 15 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞU ÖLDÜREN KATİLLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir asırdır toprakları aşama aşama işgal edilen Filistin halkının bugün tarihin en vahşi zulümlerinden birine maruz bırakıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Buradan, mücadeleleriyle Kudüs’le beraber tüm insanlığın onuruna da sahip çıkan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin’in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistin ve Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sergileyen, vicdan sahibi tüm insanlara teşekkür ediyorum. 7 Ekim’den (2023) bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin, son 203 gündür 35 bin Filistinliyi acımasızca katledenlere baksın. Günümüzün Hitler’i ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze Kasabı’ olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde konuşunca birilerinin rahatsız olduğunu belirterek “Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabileceğini zannediyor” ifadesini kullandı.

İsrail’in elindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’de işlediği cinayetlerin üstünü örtebileceğini düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; ne yaparsanız boş ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz” dedi.

“HİÇ KİMSE BİZDEN SOYKIRIMA SESSİZ KALMAMIZI BEKLEYEMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ey Netanyahu, duam şu; Ya Rab, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgâra göre, konjonktüre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik. Biz birilerine şirin gözükmeksizin değil ‘Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde’ diyen merhum Cahit Zarifoğlu’nun ifadesinde anlamını bulan o ağır imtihanı hakkıyla vermenin derdindeyiz.

Kimse kusura bakmasın, tüm imkânsızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. İsrail’e gönüllü veya ücreti mukabili uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamaslı kardeşlerimizi Filistin’in Kuvayımilliyesi olarak görmeye devam edeceğiz. Bu hakikati de dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği kadar her platformda cesaretle dillendirmekten geri durmayacağız. Sesimizle sözümüzle dualarımızla insani yardımlarımızla elimizdeki tüm imkânlarla Filistin davasına, Gazzeli kardeşlerimizin ortaya koyduğu asil ve onurlu direnişe destek vermeye devam edeceğiz.”

Bu konudaki dirayetli tavırlarını geçen hafta görüştüğü Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye açıkça ifade ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarında evlatlarını, torunlarını, akrabalarını şehit veren Gazzelilerin acılarını paylaştığını çok net bir şekilde söylediğini kaydetti.

“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İÇİN ÇABA HARCAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan bir asır önce topraklarını işgal eden emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatları olarak haklı davalarında yanlarında olduğumuzu dile getirdik. İnşallah bundan geri adım atmayacak, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması için samimiyetle çaba harcamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Gazze’de 203 gündür aralıksız devam eden soykırımı hiçbir sebebin mazur gösteremeyeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “7 Ekim’de yaşananları tasvip edersiniz veya etmezsiniz bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir konudur ama bunu öne sürerek kuvözdeki yeni doğmuş bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yağdırmayı, şehit naaşlarına dahi eziyet etmeyi, bir adet ekmek almak için sıra bekleyen insanları katletmeyi, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bilerek hedef almayı, Gazze’yi toplu mezarların olduğu büyük bir kabristana dönüştürmeyi velhasıl savaş hukukunun asgari şartlarına bile riayet etmemeyi haklı çıkaramazsınız. Çok açık söylüyorum. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil, hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Son olarak, daha yeni açıkladım. İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere, bunu Dışişleri Bakanım da açıkladı; kestik, kesiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da özellikle altını çiziyorum. Türkiye, 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan, başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarına da biz sahip çıktık, ey Netanyahu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Afrikada’dan Asya’ya kadar kim zulme uğramışsa, hiç düşünmeden imdadına koştuklarını vurgulayarak “13 yıl önce çatışmalar başlayınca Suriyeli komşularımızı nasıl bağrımıza bastıysak Ukrayna’dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk” dedi.

“GAZZE’YE GÖNDERDİĞİMİZ İNSANİ YARDIMLARIN TOPLAMI 50 BİN TONA YAKLAŞTI”

Türkiye’nin, millî gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bir istikrarsızlık ve çatışma varsa, menfaat hesabı gütmeden ateşi söndürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın ve güvenliğin hâkim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze’ye yardımlarda ilk sırada Türkiye yer alıyor. 7 Ekim’den (2023) bu yana 13 uçak ve dokuz gemiyle Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı. Refakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayı tedavilerini yaptırmak üzere, ülkemize getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani yardımların yanı sıra Refah’taki Kızılay Aşevi aracılığıyla günlük 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptıklarını, temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze’ye geçişini sağladıklarını belirterek “Ticari açıdan 54 ürün grubunda, İsrail’e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye’dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan’da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk” diye konuştu.

Burada samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen ay ülkemizde Mahallî İdareler Seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken, ödediği bedeller ortadayken, Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı meselenin aslını bilmediklerinden değil, hırsları, akıl ve vicdanlarının önüne geçtiği için yürüttüler. Hatta ‘İsrail’e jet satışı yapıldı’ iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum. ‘Jet yakıtı gönderdiler’ diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Akıl, vicdan, ahlak dışı bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme taşındı. Daha vahimi bu asılsız ithamların İsrail dâhil Türkiye’nin dik duruşundan rahatsız olan yabancı odaklar tarafından uluslararası basında ve sosyal medya mecralarında köpürtülerek, ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcıydı. Yaralandık.”

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN SAĞLANMASI AMACIYLA DİPLOMATİK ÇABALARIMIZI DEVAM ETTİRİYORUZ”

Türkiye’nin çabalarını bilen kardeşlerinin arasında bile istifham oluşturan bu propagandanın içinin boş olduğunun, 1 Nisan sabahı itibarıyla görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat sel gitse de izi kalmış. 3 kuruşluk siyasi çıkar uğruna Filistin’in Türkiye ile ilişkilerini bilen veya bilmeyen, gayet iyi biliyor… Türkiye, bizim iktidarımız döneminde böyle bir şey yapar mı? Yapmaz mı? Bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin’e en büyük desteği veren ülkemiz yıpratılmak, yıldırılmak istenmiştir. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın, Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah’ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi âlemde vereceksiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan, çarpıtma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapılmayacağını, kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyledi.

Hukukun da siyasetin de temel kuralının belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi hâlde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin Türkiye’deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Gündeme gelmek uğruna hiç kimsenin Türkiye’nin Filistin davasındaki örnek duruşuna gölge düşürme lüksü yoktur. Bu tür kampanyalara aldırmadan Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması amacıyla ilk günden beri diplomatik çabalarımızı devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan, rahmet olmayacağı inancıyla Filistin hükümetiyle, Filistinli gruplar arasındaki tefrikanın giderilmesi için temaslarımızı artırdık. Hâlihazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti’nin tanınırlığının artırılması noktasında da çabalarımızı yoğunlaştırdık. İspanya hükümetinin ve Başbakan Sayın Pedro Sanchez’in Filistin’in tanınmasıyla ilgili duruşunu takdir ettiğimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin Devleti’nin tanımaya hazırlanan diğer ülkeleri de baskılar karşısında kararlı tutumlarını sürdürmeye çağırıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.

Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde bu yönde atılan adım, ABD’nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail’in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail’e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze’de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail’e 25 milyar dolarlık askerî yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail’e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, “1915 olayları üzerinden Türkiye’ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze’ye bakmalı, İsrail’in Gazze’deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim ‘dünya beşten büyüktür’ tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir” şeklinde konuştu.

“SİYONİZM’İN NASIL KORKUNÇ BİR TEDHİŞ OLUŞTURDUĞU ÇOK NET ANLAŞILMIŞTIR”

Gazze krizinde Siyonizm’in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail’in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı’nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail’e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, “Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze’deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm’in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e söz geçirememiş, Gazze’deki katliamların önüne geçememiştir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN DURDURULMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, “Bütün insanlığın kaderini beş ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail’in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika’yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı’yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz.”

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.

Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ev sahipliğinde verilen resepsiyona katıldı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş eşliğinde resepsiyonun yapıldığı tören salonuna giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı davetlilerle sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada basın mensuplarının, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşme talebiyle ilgili sorusuna, “Benimle bir görüşme talepleri oldu. İnşallah en kısa zamanda bir araya gelişi de gerçekleştiririz” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TBMM Başkanı Kurtulmuş’la Tören Salonu’nun yanında bulunan Mermerli Salon’a geçti.

Salona CHP Genel Başkanı Özel ile diğer siyasi partilerin temsilcileri de davet edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada, CHP Genel Başkanı Özel, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve diğer siyasi parti temsilcileriyle çay içip sohbet etti.

Yaklaşık 10 dakika süren sohbet sonrası TBMM Başkanı Kurtulmuş ile salondan çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarının sorusu üzerine, “CHP Genel Başkanı Özel ile önümüzdeki hafta bir araya geleceğiz” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından Meclis’ten ayrıldı.

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat7 saat önce

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Bürokrat7 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Bürokrat8 saat önce

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız....

GENÇ2 gün önce

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantısı

Bürokrat2 gün önce

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

"Türkiye'ye Hoş Geldiniz"

Bürokrat3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü

Bürokrat3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti.

Bürokrat3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk...

Dünya4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’taki resmî temasları kapsamında, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile görüştü

Bürokrat4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmî ziyareti kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile Bağdat Sarayı’nda bir araya geldi.

REKLAMLAR
Mart 2022
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge