BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri nedeniyle bulunduğu ABD’nin New York şehrinde temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nin, iki güçlü stratejik ortak ve 70 yıllık müttefik olarak, aralarında çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Millî güvenliğimizi ilgilendiren meselelerde bazı görüş ayrılıkları yaşasak da birçok bölgesel ve küresel meselede benzer tutumlara sahibiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrinde, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen programa katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına, Amerika’yı ikinci vatan eyleyen tüm Türk vatandaşlarına selam ve sevgilerini göndererek başladı.
Türkiye’den selamlar getirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz sizleri özlemiştik. Görüyorum ki, sizler de bizi özlemişsiniz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da gönüllerimizi buluşturan TASC’a şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dernek temsilcileri, bilim insanları, akademisyenler, iş dünyası, sanatçılar, sporcular gibi Türk-Amerikan toplumunun farklı kesimlerini oluşturanlarla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
“KÜLTÜRÜMÜZÜ EN İYİ ŞEKİLDE BU TOPRAKLARDA YAŞAMAYA VE YAŞATMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”
Davete icabet edelere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aramızda binlerce kilometre olsa da kalplerimiz bir, sevinç ve hüzünlerimiz ortaktır. O güzel şarkımızda ne diyoruz? Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz, yazımız bir kışımız bir, aynı dağın yeliyiz biz, gönüller bir dualar bir, bir Allah’ın kuluyuz biz, has bahçemiz yurdumuzdur, aynı bağın gülüyüz biz. Evet, bizler mesafelerin ayıramayacağı kadar gönülleri yakın insanlarız.” dedi.
ABD’de yaşan Türk vatandaşlarının ürettiğini, evlatlarını burada yetiştirdiğini, mesleki kariyerlerinin yanı sıra girişimleri, sosyal sorumluluk projeleri, akademik çalışmaları ve sivil toplum faaliyetleriyle Amerikan toplumuna ve ekonomisine önemli katkılar sağladığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Siyasi alanda üstlendiğiniz aktif roller, bu ülkenin geleceğinde söz sahibi olma isteğinizi en etkin şekilde ortaya koymanızı sağlıyor. Çalıştığınız kurumlarda, üniversitelerde, düşünce kuruluşlarında kritik projelere imza atıyorsunuz. Tüm bunları yaparken, ana vatanla bağlarınızı korumayı ihmal etmiyor, milletimizin bir parçası olduğunuzu asla unutmuyorsunuz. Kimliğinizi muhafaza edip, kültürümüzü en iyi şekilde bu topraklarda yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyorsunuz. Her birinizi başarılarınız, gayretleriniz, emekleriniz için tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı görüşlere ve inançlara sahip olsalar da Türk vatandaşlarının bir araya gelmesini, birlikte hareket etmesini son derece önemsediğini dile getirdi.
Yurt dışında yaşayanlarla birlikte nüfusu 95 milyonu bulan büyük bir ailenin mensupları olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler diğer aidiyetleriniz yanında Türkiye’nin Amerika’daki gönül elçileri, milletimizin bu topraklardaki temsilcilerisiniz. Amerika’da, Türkiye’ye ve Türk insanına yönelik artan ilgide, sizlerin farklı alanlarda elde ettiği başarıların çok önemli payı bulunuyor. Ülkem ve milletim adına, sizlerin şahsına tüm vatandaşlarıma buradan teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“ASİMİLASYONA NE KADAR KARŞIYSAK, ENTEGRASYONU DA O DERECE KUVVETLİ BİR ŞEKİLDE DESTEKLİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türklerle bir araya geldiğinde sık sık vurguladığı bir husus olduğunu ifade ederek, “Biz asimilasyona ne kadar karşıysak, entegrasyonu da o derece kuvvetli bir şekilde destekliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim uyum ve entegrasyon anlayışımız vatandaşlarımızın kendi kültürlerine, kendi değerlerine sahip çıkarak içinde yaşadıkları toplumların hayatına aktif olarak katılmaları, bütünleşmeleridir. Bu konuda atılan her adımı destekliyoruz. ABD’de yürüttüğünüz çalışmalarda sizlere daima destek vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Bugün aramızda bulunan değerli Amerikalı siyasetçilerin ve yerel yöneticilerin de başarılarınızdan ve topluma daha fazla entegre olabilmek için yürüttüğünüz çalışmalardan büyük memnuniyet duyduğuna eminim. Geldiğimiz noktada, Türk-Amerikan toplumunun belirli bir olgunluğa eriştiğini müşahede ediyoruz. Sahip olduğunuz ortak değerler etrafında birleştiğiniz sürece, üstesinden gelemeyeceğiniz zorluk yoktur. Önümüzdeki süreçte, birlik ve beraberliğinizi muhafaza etmenizin Amerikalı dostlarımızın ülkemizi, kültürümüzü ve tarihimizi daha iyi anlamalarına katkı sağlayacağına inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkesin bildiği gibi hayat maalesef boşluk kabul etmiyor. Bizim ihmal ettiğimiz her alan başkaları tarafından dolduruluyor. Bu boşlukları da çoğu zaman ülkemize ve milletimize yönelik husumet besleyen örgütler ve lobiler istismar ediyor. Türk-Amerikan ilişkilerini zehirlemek amacıyla hareket eden çıkar gruplarını ve faaliyetlerini sizler çok iyi görüyorsunuz. Hukuki ve tarihî gerçeklerden uzak iddialar yoluyla Türkiye’yi hedef alan bu faaliyetlerin akim bırakılması büyük önem arz ediyor. Milletimiz hakkındaki gerçeklerin, gerek Washington’da gerek eyaletler düzeyinde daha iyi idrak edilmesini sağlamak hepimizin görevidir. Türkiye ortak paydasında buluşan tüm vatandaşlarımızın siyasi ve diğer görüş ayrılıklarını bir tarafa koyarak millî meselelerde dayanışma içinde hareket etmesini bekliyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’NİN KONUMU GAYET İYİ ANLAŞILMALI VE ADIMLAR BUNA GÖRE ATILMALIDIR”
Türkiye’nin, terörden en çok etkilenen ve terörle mücadelede en ön safta yer alan ülkelerin başında geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK-YPG’den DEAŞ’a ve FETÖ’ye kadar, hiçbir ayrım yapmadan, tüm terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Terörün kanlı ve karanlık gölgesini bölgemizin üzerinden muhakkak kaldıracağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Amerikalı dostlarımızın PKK-YPG ve FETÖ’yle mücadelemizde müttefiklik ruhuna yakışır şekilde iş birliği içinde hareket etmesini bekliyoruz. FETÖ elebaşının ve örgüt mensuplarının Türk adaletine teslim edilmesi için Amerikan makamları nezdindeki girişimlerimizi titizlikle yürütüyoruz. 15 Temmuz gecesi 252 insanımızı alçakça katleden, Meclisimize bomba atan, demokrasimize kasteden bu yapının maşeri vicdanla birlikte hukuk önünde de mahkûm olması gerekiyor. Sizlerin de bu terör örgütlerinin gerçek yüzlerini mümkün olan her platformda anlatmayı sürdüreceğinize inanıyorum. Nefret söylemlerinin, özellikle de İslam düşmanlığı ve Müslümanlara yönelik ön yargıların, dünya genelinde arttığını müşahede ediyoruz. Ne yazık ki, Türk-Amerikan toplumu ve Amerikalı Müslümanlar da zaman zaman bu yönde saldırılara maruz kalıyor. Amerikalı dostlarımızdan beklentimiz, dinimizi terörle aynı paranteze alan çarpık zihniyete ve Müslümanlara yönelik nefret eylemlerine karşı güçlü tedbirler almalarıdır.”
Türkiye ve ABD’nin iki güçlü stratejik ortak ve 70 yıllık müttefik olarak, aralarında çözemeyeceği hiçbir sorun bulunmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, NATO’da beraber miyiz? Beraberiz. NATO’nun en önemli ilk beş ortağından bir tanesi de Türkiye. Gerek parada gerek kara gücünde bütün bu destekleri veren en önemli ilk beş ülkeden bir tanesi Türkiye. Öyleyse Türkiye’nin konumu gayet iyi anlaşılmalı, iyi bilinmeli ve kararlar, adımlar buna göre atılmalıdır” diye konuştu.
Türkiye’nin millî güvenliğini ilgilendiren meselelerde bazı görüş ayrılıkları yaşansa da birçok bölgesel ve küresel meselede ABD ile benzer tutumlara sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmelerinde, ülkeler arasındaki dostluk ve iş birliğinin güçlendirilmesi ve derinleştirilmesi hususlarında mutabık kaldıklarını hatırlattı.
Bu anlayışla, Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri Stratejik Mekanizması’nı hayata geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki süreçte, Amerika ile iş birliğimizi ortak çıkarlar temelinde geliştirirken aramızdaki sorunları çözebilmeyi ümit ediyorum” dedi.
ABD ile yakın eşgüdüm ve iş birliğine sahip olunan konulardan birinin de tüm dünyayı etkileyen Ukrayna krizi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Güçlü ve güvenilir bir NATO müttefiki olarak attığımız bu adımlarda verdiğimiz destek hepinizin malumudur. Bölgede yedinci ayını dolduran acımasız savaşın kazananı olmayacağını, küresel ekonomik etkilerinin az gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, tüm dünyayı olumsuz etkilediğini de her vesileyle vurguluyorum. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’yle tarım koridoru konusunda attığımız adımlar, gelişmiş ülkelere değil, az gelişmiş ülkelere veyahut fakir ülkelere karşı Türkiye’nin tarım koridorunda attığı adım herkesin takdirini toplamaktadır. Yükselen enflasyonu, artan gıda ve enerji fiyatlarını, dünyanın geri kalanı gibi sizler de can yakıcı bir şekilde hissediyorsunuz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak, savaşın diplomasi yoluyla sonuçlandırılmasına, bölgesel ve küresel ölçekteki menfi etkilerinin giderilmesine yönelik çabalarımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihraç edilmesi amacıyla Birleşmiş Milletlerle birlikte yürüttüğümüz gayretler sonucunda sağlanan İstanbul Mutabakatı, bu çabaların en somut örneğidir. Burada yakaladığımız olumlu iklimi önce ateşkese, ardından da kalıcı barışa tahvil etmeyi istiyoruz. Uluslararası toplumun ve dostlarımızın da samimi desteğiyle inşallah bunu da başaracağımıza inanıyorum” dedi.
Gelecek sene Cumhuriyetin 100. yılına kavuşmanın haklı gururunun yaşanacağını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl dönümünü coşkuyla kutlamaya hazırlanırken, aynı zamanda 2023 hedeflerine ulaşma kararlılığı içinde yola devam ettiklerini söyledi.
“TÜRKİYE’NİN GÜCÜNE GÜÇ KATTIK”
Son 20 yılda kazandırdıkları eser ve hizmetlerle, yaptıkları devrimlerle, Türkiye’yi her alanda hayal dahi edilemeyen seviyelere taşıdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurla Cumhuriyet arasındaki mesafeyi ortadan kaldırarak, millî iradeyi Türkiye’de tartışmasız bir şekilde hâkim kıldıklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi başta olmak üzere, hayata geçirdikleri reformlarla sessiz bir devrime imza attıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hak ve özgürlüklerden ekonomiye, enerjiden savunma sanayine, eğitimden ileri teknolojiye, terörle mücadeleden dış politikaya kadar geniş bir yelpazede Türkiye’nin gücüne güç kattıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Akıl ve vicdan sahibi herkes, 2002’nin Türkiye’si ile 2022’nin Türkiye’si arasında dağlar kadar fark olduğunu kabul edecektir. Bugün bölünmüş yollarıyla, otobanlarıyla, hızlı tren hatlarıyla, tünelleriyle, havalimanlarıyla, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan Marmaray’ı, Avrasya Tüneli, köprüleriyle ulaşım altyapısını tamamlamış bir Türkiye var. Hepsinden öte İGA’sıyla, dünyada ilk üç içerisinde yer alan havalimanıyla bir Türkiye var. Diğer taraftan Çanakkale Köprüsü’yle dünyada ilk üç içerisinde yer alan bir köprüye sahip. Bütün bunlar bu dönemin içerisinde oldu. Ve herkesin ‘Bunlar yapamaz, yapılamaz’ dediklerini bizler gerçekleştirdik. Şu anda Çanakkale Köprüsü, havalimanımız dünyada bir örnek. Pandemi döneminde dünyadaki havalimanları tamamen ‘stop’ derken, bizimki çalışıyordu, çalıştı ve hâlâ da özellikle kargo taşımacılığında dünyada ilk beşin içerisinde yer alıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Ege’de, Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de haklarını savunma konusunda kararlı davranan, ordusu ve diplomasisi güçlü bir Türkiye var. Bugün, kendine sığınan 4 milyonu aşkın mazlum ve mağdura kucak açan, onlara sahip çıkan, insanlığın vicdanı olmuş bir Türkiye var. Mültecileri Ege’de, Akdeniz’de, denizde boğan bir ülke yok. Tam aksine onları denizden toparlayan bir Türkiye var. Bugün, dünyada barış için çaba harcayan ve netice alan siyasi etkinliğe ulaşmış bir Türkiye var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, rekor büyüme oranlarıyla ekonomisi başarıdan başarıya koşan, bölgesinde ve ötesinde politikaları takdirle takip edilen, krizlerle başa çıkma kapasitesini en üst düzeye çıkarmış bir Türkiye var. Her ziyaret edişinizde, inanıyorum ki, sizler de Türkiye’de gerçekleşen bu büyük dönüşümü bizzat görme fırsatı buluyorsunuz. ‘Bu değişiklik ne kadar zamanda oldu? Ne çabuk oldu? Geçen gelişimizde bunlar yoktu, şimdi var’ diyenleri hep görüyorum. Bu bir gerçeği ortaya koyuyor. Türkiye sürekli değişiyor. ‘Durmak yok, yola devam’ diyoruz. Bununla birlikte dünyada özellikle rekabeti esas alan bir anlayışla yola devam ediyoruz. Büyüyen, güçlenen, itibarı artan Türkiye’nin burada sizlere de güven aşıladığını biliyorum.”
Bu kalkınma ve demokrasi hamlesini gelecek dönemde daha da hızlandırarak devam ettirmek istediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için 2023 seçimlerine büyük önem veriyoruz. Yurt dışındaki siz vatandaşlarımızın da oy kullanacağı bu tarihî seçimleri, tam anlamıyla bir millî irade şölenine dönüştürmek arzusundayız” dedi.
“OY KULLANMAK YOLUYLA TÜRK DEMOKRASİSİNE SAHİP ÇIKMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR”
Demokratik katılımın en önemli ve etkin yolunun seçimler olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, 70 yılı aşan çok partili hayatında şeffaf ve güvenilir seçim sistemiyle büyük bir başarıya imza attığını hatırlattı.
“Hangi siyasi tercihte bulunursak bulunulalım, oy kullanmak yoluyla Türk demokrasisine sahip çıkmak hepimizin görevidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizlerden iradenize sahip çıkmanızı, buradaki her bir vatandaşımızın sandığa giderek muhakkak oyunu kullanmasını teşvik etmenizi istiyorum. Bizleri bir arada tutan, bizi biz yapan unsurların farklılıklarımızdan çok daha fazla olduğunu vurgulamak istiyorum. Biz birlikte hareket ettiğimiz sürece, hem Türk-Amerikan toplumunun hem de ülkelerimizin çok daha başarılı sonuçlara imza atacağına inanıyorum. Gerek Amerika’daki temsilciliklerimiz, gerek Türkiye’deki kurum ve kuruluşlarımız sizlerin yanındadır, yanınızda olmayı sürdürecektir. Geçtiğimiz sene açılışını yaptığımız yeni Türkevi binamızın da sizlerin ortak eviniz olduğunu bir kez daha hatırlatıyorum.”
Toplantıyı düzenleyen TASC’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılara şükranlarını sundu.
TASC yemeğine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Mehmet Muş katıldı.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek.
11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı.
Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak.
Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak.
KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı
KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir.
Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) yeni üyeleri Anıtkabir’i ziyaret etti ve ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç ve göreve yeni başlayan HSK üyeleri, Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Yılmaz Tunç, mozoleye çelenk bırakırken dua okudu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Tunç, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin teminatı olan hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yargı bağımsızlığı ve hakimlik-savcılık güvencesini esas alan bir anlayışla görev üstlenen Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni üyeleri olarak huzurunuzdayız. Kurduğunuz Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri olan adaletin, her bireyin hakkını eşitlik ve tarafsızlık temelinde koruyan bir sistemle tecelli etmesi için büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından asla ödün vermeden, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi için Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak hedefiyle azim ve kararlılıkla çalışacağız.
Planlı bir reform stratejisi içerisinde insan kaynağından fiziki ve teknolojik altyapıya, mevzuattan uygulamaya kadar her alanda gelişmeye devam eden yargı sistemimizi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmadan daha erişilebilir ve daha güvenilir yapmanın gayretiyle çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin vicdanında karşılık bulan adalet anlayışını yaşatmak ve emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizin yüksek değerlerini daha da yüceltmek azmimizi bir kez daha aziz hatıranız önünde saygıyla ifade ediyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
HSK YENİ ÜYELERİYLE İLK TOPLANTISINI YAPTI
Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Yılmaz Tunç, HSK’ye yeni atanan üyelerin de katıldığı ilk Genel Kurul toplantısına başkanlık yaptı.
HSK binasında yapılan toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, HSK’ye seçilen yeni üyelerin, yargı camiasına ve adaletin tecelli etmesine büyük katkılar sunacağına yürekten inandığını söyledi.
HSK’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminatı olan bir anayasal kuruluş olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz Tunç, Kurulun bu noktadaki öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çeken Bakan Tunç, “Bu süre içerisinde özellikle mevzuatımızın, kanunlarımızın vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilenmesi anlamında TBMM’de yoğun çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Temel kanunlarımızın tamamı vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirilerek yenilenmiştir. Yargının fiziki kapasitesi küçümsenmeyecek derecede artırılmıştır.” diye konuştu.
Vatandaşların adalete olan güvenini daha da artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Bu anlamda yeni dönemde de yapacağımız çok önemli çalışmalar var. Son 20 yılda ülkemiz planlı bir yargı reformu stratejisi ile çalışmalarını bugünlere getirmiştir. Çok sayıda Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuyla paylaşılmış ve bu kapsamda da mevzuat düzenlemesi ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.” dedi.
Bakan Tunç, 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedefler olduğunu vurgulayarak, “Bu hedefleri önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde uygulama planı dahilinde hayata geçirerek özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin ilk yargı paketinin bayram öncesi yasalaştığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adalet sistemini daha etkin hale getirmeye yönelik başka hazırlıklar da var. Özellikle hukuk yargılamalarıyla ilgili süreçleri hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmek için yapılacak çalışmalar var.” dedi.
Yeni Kurulun görev yapacağı 4 yıllık süre içerisinde, “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı” yapma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalara imza atacaklarına inandığını dile getiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Daha güvenilir bir adalet sistemi noktasındaki bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumdan hiç vazgeçmeden yeni dönemde de çok önemli çalışmalara imza atacağımızı belirtmek istiyorum. Her birinize hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah, çok güzel çalışmalara hep beraber el birliğiyle imza atacağımızı ve milletimizin güvenine layık olmak için yoğun bir çaba göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.”
Türk İş Dünyasının önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti.
GÜZEL İNSAN ASIM KİBAR
Türk sanayiinin önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti. Duayen iş adamı Kibar’ın cenazesi, 8 Haziran Pazar günü Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Sanayiinin gelişiminde büyük görevler üstlenen Asım Kibar, kurucusu olduğu Kibar Holding ile alüminyum, otomotiv, gıda, gayrimenkul ve enerji gibi birçok sektörde öncü yatırımlara imza attı. Sanayinin yanı sıra sağlık ve eğitim alanında çok sayıda insanın hayatına dokunan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi. İş dünyasında güven, dürüstlük, çalışkanlık ve inovasyon gibi değerlere büyük önem veren Kibar, çalışanlarıyla sık sık bir araya gelerek deneyimlerini paylaşan bir lider olarak tanınıyordu. “Güven En Değerli Servet” adlı bir otobiyografik eseri de bulunan Asım Kibar, 92 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.
Değerli büyüğümüz saygın iş adamı Sayın Asım Kibar Beyefendiyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz Saygıdeğer Kibar Ailesine ve Assan Camiasına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz Allah sabır metanet ihsan eylesin. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Nur İçinde Yatsın
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Müşerref olduğumuz Kurban Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri bir bayrama daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd olsun. Bu aziz ve mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“BİRLİK RUHUMUZU TAZELEDİĞİMİZ BAYRAMLAR, AYNI ZAMANDA RIZAYI İLAHİYE AÇILAN BEREKET KAPILARIDIR”
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Yüce Allah bizleri sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz; selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyorum.
Birlik ve beraberlik ruhumuzu tazelediğimiz, dayanışma ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bayramlar, aynı zamanda rızayı ilahiye açılan birer bereket kapılarıdır. Millet olarak hep birlikte teneffüs ettiğimiz bayram iklimi, yardımlaşma ve muhabbet duygumuzun en üst düzeyde seyrettiği mümbit bir atmosferdir. 86 milyon vatandaşımızın her birinin bu atmosferi iyi değerlendireceğine; hayır ve hasenat faaliyetleriyle güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.
Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda destansı bir mücadele veren; İsrail’in bütün barbarlıkları karşısında vakur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizi de ülkem ve milletim adına hürmetle selamlıyor, Kurban Bayramlarını yürekten tebrik ediyorum. Saldırılarda şehit düşen tüm Gazzeli kardeşlerimi rahmetle yâd ediyor; yaralılara acil şifalar diliyorum.
“GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN FARKLI KÖŞELERİNDE SÜREGELEN İSTİKRARSIZLIKLARIN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gazze, Sudan ve Somali başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde süregelen istikrarsızlıkların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
Türkiye olarak gerek Filistin’deki soykırımın durdurulması gerekse Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla neticelenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yapılan toplantı, dördüncü yılına giren kuzeyimizdeki kanlı savaşın bitirilmesi yönünde tarihî bir adım olmuştur.
Komşumuz Suriye’de Yeni Yönetimin ülkenin millî birliği, toprak bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyoruz. Bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de destekleriyle Suriye, inanıyoruz ki kalıcı huzura kavuşacak, eski ihtişamlı günlerine yeniden dönecektir.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülkemize etkisini asgariye indirecek ekonomi politikalarını kararlılıkla uyguluyoruz. Makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu etkilerini enflasyon başta olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, vatandaşlarımızın hayat standardını düşüren her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.
Aynı şekilde, Asrın Felaketinin açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutumuzun anahtarını hak sahibi afetzedelerimize teslim ettik. 252 bin ilave yapı ile, inşallah yıl başına kadar toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını depremzede kardeşlerimize takdim edeceğiz.
“EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA ATTIĞIMIZ ADIMLARI ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİMİZLE DAHA MUHKEM BİR ZEMİNE OTURTTUK”
Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. Örgütün kendini fesih ve silah bırakma kararı almasının ardından yeni bir aşamaya geçtik. Aziz milletimizin duası, siyaset kurumunun desteğiyle yakın bir zamanda yarım asırlık bir musibetten ülkemizi inşallah hep beraber kurtaracağız. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum: Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.
86 milyon olarak ebedi kardeşliğimizi ve iç cephemizi güçlendirdiğimiz bir dönemde, ana muhalefetin ‘kimseyle bayramlaşamayan parti’ hâline dönüşmesinden duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isterim. Temennimiz; yanlışta ısrarın bir an önce son bulması ve Türkiye’nin tüm renklerinin özellikle bayramlarda bir araya gelmeyi başarabilmesidir. Çünkü ülkemizin dört bir yanını süsleyen billboardlarda dediğimiz gibi; ‘adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye’dir.
“YOLA ÇIKACAK TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN TRAFİK KURALLARINA TİTİZLİKLE UYMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM”
Bu düşüncelerle, Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın, gönül coğrafyamızda ve dünyanın farklı ülkelerindeki her bir kardeşimin bayramını tekrar tebrik ediyorum. Rabbim, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin dua ve ibadetlerini kabul eylesin, diyorum.
Yola çıkacak tüm vatandaşlarımızdan trafik kurallarına titizlikle uymalarını özellikle istirham ediyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor; hepinize hayırlı bayramlar diliyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla…”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.