Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Bu gazi şehrimizi her alanda kalkındırmak, geliştirmek, büyütmek için 20 yıldır gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Demokrasi Meydanı’nda Sakarya Acil Durum Hastanesi, büyükşehir yatırımları ve eğitim yatırımları ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, herkesi muhabbetle selamladığını belirterek yaklaşık 14 aylık bir hasretin ardından tekrar bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“EZELDEN BERİ SAKARYA BİZİ BİLİR”
“Sakarya bugün bir başka, Sakarya bugün coşkun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya Türküsü şiirinden “Sakarya, saf çocuğu masum Anadolu’nun. Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun” dizelerini okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yolda dün bir ve beraberdik. Bugün yine bir ve beraberiz. Yarın yine bir ve beraber Allah’ın izniyle fetihlere koşacağız. Buna hazır mıyız? Bu yolda koşmaya hazır mıyız? Allah sizlerden razı olsun” diye konuştu.
Kısakürek’in Sakarya Türküsü şiirinden “Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya. Yüzüstü çok süründün. Ayağa kalk Sakarya” dizelerini de okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben bugün Sakarya’yı ayağa kalkmış olarak görüyorum. Dün de öyleydi, bugün de öyle. Allah’ın izniyle yarın da öyle olacak” ifadelerini kullandı.
Uzun yolculuklardan geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özbekistan’dan geldim. Özbekistan’dan New York’a geçtik. New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda hitabımızı dünyaya yaptık. Türkevi’nde, bizim inşa ettiğimiz Türkevi’nde dünya liderleriyle elhamdülillah arka arkaya üç gün birebir görüşmeler yaptık. Kim adına yaptık? Milletimizin adına yaptık. Hamdolsun hepsinden de gerek yaptığımız konuşmayla ilgili gerekse milletimizle ilgili hep teşekkürler aldık. Bu teşekkürleri alırken yanımda da arkamda da sadece siz vardınız. Çünkü bu milletin bir evladı olmak, bu milletin bir ferdi olmaktan daha büyük bir bahtiyarlık olabilir mi? İşte onunla yürüdük. Bu coşkuyla yürüdük ve Rabb’im de önümüzü açtı. Yaptığımız bütün görüşmelerden hamdolsun ülkeme selamlar var. Ülkeme bu noktada gerçekten sevgiler var. Niye? Afrika’da Türkiye var. Asya’da Türkiye var. Myanmar’da Türkiye var. Arakan’da Türkiye var. Nereye gidersen git, Türkiye var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ezelden beri Sakarya bizi bilir. Biz de Sakarya’yı biliriz” diyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Sakarya’yı bilmeyenler Ankara’nın batısında gerçekleşen Sakarya Meydan Savaşı’nın burada yapıldığını sanır. Öyle mi? Bay Kemal, Sakarya’nın nerede olduğunu bilmiyor. Yolları karıştırmış. Belediye başkan adayı olmuştu İstanbul’da. Kağıthane’ye ne diyordu? Kağıttepe diyordu. Düşünebiliyor musunuz? Benim ülkem bunların eline kalırsa hâlimiz nice olur. Onun için çok çalışacağız. Durmak yok, yola devam. Evelallah ben size inanıyorum. Gümbür gümbür geleceğinize inanıyorum. Sakarya’yı bilmeyenler şu meydanın altında zaten var olan otoparkı seçim vaadi olarak söyler. Öyle mi? Ama hamdolsun bizim 40 yıldır tüm ilçeleriyle Sakarya’nın neredeyse her karışında izimiz var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Mücadele Zaferi’nin 100. yılının sevincini bu sene yaşarken, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı olan 2023’e bir adım daha yaklaştıklarını söyledi.
Geçen yıl Türk’ün Viyana önlerinden başlayan geri çekilişinin son noktası ve yeniden ilerlemeye başlamasının ilk işareti olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100. yılını geride bıraktıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Ağustos’un 26’sından Eylül’ün 9’una kadar da Yunan’ı ülkeden söküp atarak, Millî Mücadele’yi zaferle neticelendirdikleri bir dizi zaferin 100. yılını coşkuyla kutladıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle Anadolu topraklarını kanlarıyla sulayarak kendilerine vatan olarak bırakan tüm şehitleri ve gazileri rahmetle yâd ettiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar şehit nedir bilmez. Bunlar şüheda nedir bilmez. ‘Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ Bay Kemal, bunları bilmez ama alışacak” dedi.
Adapazarı bölgesinin Millî Mücadele’de işgal kuvvetlerinden yüz bulan Ermeni ve Rum çetelerine karşı destansı bir mücadele verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Adapazarı’nın kendi gücü ve imkânlarıyla Sakarya Meydan Savaşı’ndan aylarca önce düşmanı bu topraklardan söküp attığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halit Molla, İpsiz Recep ve Necati Bey başta olmak üzere Adapazarı savunmasının tüm kahramanlarına Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gazi şehri her alanda kalkındırmak, geliştirmek, büyütmek için 20 yıldır gece gündüz çalıştıklarını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sakarya’ya kazandırdığımız eser ve hizmetleri en iyi sizler biliyorsunuz. Bugün de sizlerle hasret gidermek için şehrimizi ziyaret ederken elimiz boş gelmedik. Çeşitli bakanlıklarımız, kurumlarımız, belediyelerimiz tarafından şehrimize kazandırılan toplam yatırım bedeli yaklaşık 4 milyar lirayı bulan 203 projenin toplu açılışını sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Bay Kemal, sen bu tür açılışlardan anlar mısın? Söyleyeyim size anlar. Ne anlar? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yla beraber musluk açıp kapamaktan anlar. Başka bir şey yok.”
AÇILIŞI YAPILAN ESER VE HİZMETLER
Eğitimde ana sınıfından ilkokula, ortaokula, liseye, atölyelere, köy yaşam merkezlerine kadar 42 ayrı projenin resmî açılışını bugün buradan yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yapacakları projelere ilişkin şu bilgileri verdi: “Sakarya Üniversitemizin ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitemizin inşası tamamlanan birimlerinin açılışını da buradan gerçekleştiriyoruz. Çeşitli ilçelerimizdeki spor yatırımlarını resmen hizmete sunuyoruz. Sağlıkta aralarında 100 yataklı acil durum hastanesinin de bulunduğu 250 milyon liralık sağlık yatırımlarını hizmete açıyoruz. Ulaştırmada, görünce hayran olacaksınız, 60 kilometrelik Kaynarca-Karasu yolunun inşası biten 49 kilometrelik kısmını bugün açıyoruz. Kalan kısmı da en kısa sürede tamamlıyoruz. Ben şimdi şöyle karşıma bakıyorum. Muhteşem bir katılım var. Buraya gelene kadar zaten yollar sağ, sol, tıklım tıklım doluydu. Şimdi bu yolun tamamının hizmete girmesiyle bu güzergâhtaki yolculuk 70 dakikadan 40 dakikaya inecek. Böylece yılda vakitten 95 milyon lira, akaryakıttan 29 milyon lira tasarruf edilirken, karbon emisyonu da 6 bin ton azalacak. Bu önemli ulaşım projesinin Sakarya’mıza hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide çok sayıda iletim hattında yapılan yenileme çalışmalarının ve trafo ilavelerinin resmî açılışını da bugün yaptıklarını belirterek, çeşitli ilçelerde, İller Bankası tarafından inşa edilen kanalizasyon, içme suyu, mahalle ve sokak geliştirme çalışmalarının resmî açılışlarını da buradan gerçekleştirdiklerini aktardı.
Arifiye, Pamukova’daki tren yolu hattı üzerinde inşa edilen alt geçidi ve üst geçidi, Acarlar Gölü’ndeki Longoz Ormanı Ekoturizm Projesi’ni, emniyet müdürlüklerinin hizmet binalarını da bugün açtıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu kamu yatırımlarının şehre hayırlı olmasını diledi.
Belediyelerin açılışlarından da bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sakarya Büyükşehir Belediyemiz, ulaşımdan altyapıya 58 kalemde 725 milyon liralık yatırımı şehrimize kazandırdı. Yine Büyükşehir Belediyemiz, şehir genelinde 238 milyon lira maliyetle 401 kilometre asfaltlama ve beton yol çalışması yaptı. Adapazarı, Serdivan, Erenler, Arifiye, Kocaali, Taraklı, Karasu, Pamukova, Söğütlü, Geyve, Akyazı, Kaynarca ve Ferizli Belediyelerimiz de pek çok kıymetli yatırımı buralarda yaşayan vatandaşlarımızın hizmetine sundu. Genel toplamı 1 milyar 100 milyon lirayı bulan belediye yatırımlarımızın da şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’ya bu güzel hizmetleri gerçekleştiren bakanlıkları, belediyeleri tebrik ederek, gelecek dönem şehri hem bakanlıklar hem belediyeler vasıtasıyla yeni ve daha büyük hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceklerini söyledi.
“SAKARYA’YA SON 20 YILDA TOPLAM 42 MİLYAR LİRA TUTARINDA YATIRIM YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’ya kazandırdıkları eser ve hizmetlerin bunlardan ibaret olmadığının altını çizerek şöyle devam etti: “Sakarya’ya son 20 yılda toplam 42 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde 3 bin 486 adet yeni derslik kazandırdık. Şehrimize ikinci devlet üniversitesi olarak Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesini kurduk. Gençlik ve sporda 14 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Stadyumumuzla birlikte toplam 71 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda, Sakaryalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam yaklaşık 3 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda bin 625 yataklı, 22 hastanenin aralarında olduğu 57 adet sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Hâlen bin yataklı Sakarya Şehir Hastanemizle birlikte yedi sağlık tesisimizin inşası sürüyor. Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar 7 bin 362 konutu tamamladık, bin 139 konutun inşası devam ediyor. Depreme hazırlık çalışmaları kapsamında Sakarya’da 900 bin metrekare büyüklüğe sahip yedi farklı alanda kentsel dönüşüm çalışması yürütüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni başlattıkları 250 bin konut projesi kapsamında Sakarya’ya 2 bin 750 sosyal konut inşa edeceklerini söyledi.
Eski stadın yerini millet bahçesi olarak düzenlerken Serdivan Millet Bahçesi’ni de hizmete açtıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada 133 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 401 kilometreye ulaştırdıklarını kaydetti.
Kuzey Marmara Otoyolu’nun 67 kilometrelik kısmının Sakarya’da yer aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre yolu dahil İznik-Mekece yolunu, Sakarya-Taraklı yolunu ve Geyve-Taraklı turizm bağlantı yolunun kalan kesimlerini yıl sonuna kadar tamamlayacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, otoyol bağlantıları başta olmak üzere çok sayıda yol projesini de ilerleyen yıl ve sonraki yıl bitirerek hizmete açacaklarını, daha önce sözünü verdikleri Karapürçek yolunun inşasına da bu yıl başlayacaklarını dile getirdi.
“SAKARYALI ÇİFTÇİLERİMİZE TOPLAM 2 MİLYAR LİRA TUTARINDA TARIMSAL DESTEK SAĞLADIK”
Sakarya’yı hızlı tren ile buluşturmakla kalmadıklarını, hızlı trenin fabrikasını da burada kurduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Karasu Limanı’nı tamamlayıp işletmeye açtık. Tarım ve ormanda şehrimize iki baraj, dört gölet inşa ettik; üç baraj ve iki gölet daha inşa ediyoruz. Bugüne kadar inşa ettiğimiz tesislerle 48 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Ballıkaya Barajı’nın inşaat çalışmalarında sona yaklaştık. Fiziki gerçekleşmeleri yüzde 60’ı bulan Geyve Doğantepe ve Merkez Beşevler barajları 17 bin dekar araziyi sulayacak. Kışlaköy ve Turgutlu göletlerinin tamamlanmasıyla da 8 bin dekar arazi daha suya kavuşacak. Sakaryalı çiftçilerimize toplam 2 milyar lira tutarında tarımsal destek sağladık.”
Sanayi ve teknolojide Sakarya’da son 20 yılda bir endüstri bölgesi, beş yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark, 22 araştırma geliştirme merkezi ve dört tasarım merkezi kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay 4 milyar 550 milyon lira yatırım bedeli ve 2 bin 500’den fazla istihdam kapasitesi olan tekstilden makineye, gıdadan mobilyaya 44 yeni fabrikanın Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından hizmete açıldığını anımsattı.
“BİZ ESERLERİMİZLE KONUŞUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki aktif sigortalı sayısının 167 binden 326 binin üzerine çıktığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Biz öyle birileri gibi yarısı yalan, yarısı yanlış, bir kısmı da iftiradan ibaret boş laflarla milletimizin vaktini heba etmiyoruz. Biz yapılmış, bitmiş, milletin hizmetine sunulmuş yatırımları, seçim vaadi olarak söyleyerek kendimizi komik duruma da düşürmüyoruz. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Hizmetlerimizle konuşuyoruz. Projelerimizle konuşuyoruz. Yatırımlarımızla konuşuyoruz. Erenler ne diyor; ‘Kamil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’ İnşallah 2023’te bir kez daha kimin ülkemizi ve şehirlerimizi eserleriyle şenlendirdiğini, kimin yerinde yeller estiğini göreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birileri ülkeyi yönetmeyi partisindeki hizipleri idare etmekle karıştırıyor. Şimdi malum bir altılı masaları var. Bu altılı masadan bir şey çıkar mı? Bunlar her toplantıda, sadece bir sonraki toplantıyı kimin evinde yapacaklar onu konuşuyorlar, başka bir şey yok. Birileri ülkeyi yönetmeyi, kurdukları masaya oturttukları ve etrafında topladıkları güya gizli ortaklarını idare etmekle karıştırıyor. Birileri ülkeyi yönetmeyi, vesayet tetikçiliğiyle darbe destekçiliğiyle kendilerine emanet edilen kurumları batırmakla karıştırıyor. Ya bu Bay Kemal, Sosyal Sigortalar Kurumunu batıran adam değil mi? Orayı batırdı, batırmakla kalmadı ve nice insanlar, evet Savaş Ay’ın programını izlediyseniz, maalesef Sosyal Sigortalar Kurumunda, hastanelerde ölüm döşeklerinde kaldılar. Yine bunlar parti teşkilatlarından devşirdikleri figüranlarla sokak tiyatrosu oynamakla bu işi karıştırıyor. Hâlbuki kazın ayağı öyle değil.”
Türkiye’nin yönetimine talip olmanın “bu ülkenin ve gerisindeki koskoca bir tarih, medeniyet, insanlık mirasının yükünü omuzlamak” demek olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için önce Türkiye’yi 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla kucaklaşmak gerekiyor. Biz halkımızı seviyoruz. Biz halkımızla beraberiz. Biz halkımızla beraber yürüdük bu yolda. Öyle diyor şair, ‘Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.’ Biz böyle bir milletiz. Öyle sıradan değil. Bunun için önce kalbini ve duasını bize yöneltmiş, yüzlerce milyon mazlumun umudu olmak gerekiyor. Bunun için önce, ülkemizi dünyada şanına ve şerefine yakışır şekilde temsil etmek gerekiyor. Bunun için önce Türkiye’nin çıkarlarını her yerde en üst seviyede korumak, kollamak gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı’na değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Rusya-Ukrayna arasında savaş var mı? Var. Peki, tarım tahıl koridorunda 4 milyon tonun üzerinde tahılı Karadeniz’den alıp dünyaya dağıtan ülke hangi ülke? Sadece bu mu? Esirlerin takasını, 200 esirin takasını kim yaptı? Türkiye. Aldık ve takası yapıp ülkelerine gönderilmesi gereken yerlere elhamdülillah biz gönderdik. Ve şu anda Rusya, Ukrayna, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, dünya, evelallah kimleri konuşuyor? Bizleri konuşuyor, Türkiye’yi konuşuyor. Küresel krizlere rağmen bu olayı çözmenin gayreti içinde olduk ve bu işi de Rabb’imin lütfuyla başardık.”
“MİLLETİMİZİN DERDİYLE DERTLENİYORUZ”
Ülkenin ve milletin her meselesiyle dertlenmek gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dertli olmak gerekir dertli. Dertli olmayandan bir şey olmaz. Biz dertliyiz. Bizim derdimizde millet var. Biz milletimizin derdiyle dertleniyoruz. Yetmez, bir de üstüne bunları çözmek için gereken mücadele azmine, enerjisine, birikimine, dirayetine sahip olacaksınız. Bu da yetmez. Ayrıca ülkenin ve milletin her meselesini çözecek programa, plana, projeye, beceriye, sabra sahip çıkacaksınız. Buradan 85 milyon vatandaşımın her birine sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyorum. Bu sorunun değerlendirmesini öyle yapın. Türkiye’ye son 20 yılda bunca eseri ve hizmeti bunlar kazandırabilir miydi? Ülkenin bugün yaşadığı sorunları ve sıkıntıları bunlar çözebilir miydi? Gençlerimizin beklentilerine bunlar cevap verebilir miydi?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl eğitim öğretim yılı açılış törenini İstanbul Sancaktepe’de Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve milletvekillerinin de katılımıyla yaptığını hatırlatarak, “Rabb’ime hamdediyorum. Sıraların üzerinde kitaplar, yardımcı ders kitapları… Bunlar ücretsiz olarak yavrularımıza takdim edildi. Nereden nereye. Sınıfta kaç öğrenci var biliyor musunuz? 20 öğrenci. Ama biz okurken o sınıflarda 70-80 öğrenci vardı. Nerelerden nerelere geldik. Küresel krizlerin üst üste geldiği fırtınalı süreçten Türkiye’yi bunlar sağ salim çıkarabilir miydi?” diye konuştu.
Yola çıkarken “Türkiye’yi dört temel üzerinde yükselteceklerini” söylediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Eğitim, sağlık, adalet, emniyet ve daha sonra ne dedik? Bunlara ilave ulaşım, tarım, demokrasi. Yetmez. Ne dedik? Dış politika. İşte bu dış politikanın da en son tırmandığı nokta neresi? İşte gördünüz. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda dünyaya hitap ettik mi? Hitap ettik. Birleşmiş Milletler binasının karşısına Türkevi’ni diktik mi? Allah’a hamdolsun. Artık Birleşmiş Milletler binasının hemen karşısında bizim binamız var. Bütün artık çalışmalarımızı oradan yürütüyoruz. Dikkat ederseniz bunların ülkenin ve milletin herhangi bir sıkıntısının çözümüne dair hiçbir projesini, vaadini duyamazsınız. Teklifini duyamazsınız. Çünkü hem öyle bir dertleri yok hem öyle bir kapasiteleri yok hem öyle bir hazırlıkları yok. Bütün umutlarını küresel krizin ekonomimizdeki etkilerine ve uzunca bir süredir fütursuzca yürüttükleri iftira kampanyalarına bağlamış durumdalar. Ülkemizin ve milletimizin sıkıntılarından medet umacak kadar muvazeneyi yitirmiş vaziyetteler.”
“El atına binen tez iner” atasözünü de hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Kendi emeği, kendi gayreti, kendi alın teri olmayan işlere bel bağlayarak iktidar rüyası görenleri, sandıkta sizlerin bir kez daha uyandıracağına inanıyorum. Bu altılı masayı gerektiği şekilde millet olarak devirmeye hazır mısınız? Bunu zaten Sakarya söylüyor. Şu anda bu meydan söylüyor. 2023’e giden yolda öyle eskisi gibi siyasi ve toplum mühendisliği ürünü oyunlarla istikameti belirlenecek bir ülke olmadığını bunlara hep birlikte göstereceğiz. Ülkemizin son sekiz, dokuz yıldır yaşadığı kesintisiz saldırıların sebebi sadece AK Parti’yi, sadece Cumhur İttifakını, sadece Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmek değildir. Asıl amaç, Türkiye’yi yeniden siyasetiyle, ekonomisiyle, dış politikasıyla, her şeyiyle, güvenliğiyle malum yerlere, malum güç odaklarına tekrar bağımlı hâle getirmektir. Bunların rahatsızlığı bizden değil, Türkiye’nin özgürce kendi politikasını belirliyor, onurluca duruş sergiliyor, üretiyor, büyüyor, gelişiyor olmasındandır. Öyle ki Gezi Olayları’ndan FETÖ’nün ilk büyük hamlesi olan 17-25 Aralık emniyet, yargı, darbe girişimine, PKK’nın çukur eylemlerinden DEAŞ saldırılarıyla sınırlarımızın tacizine, özellikle istikbalimizi hedef alan 15 Temmuz darbe teşebbüsünden ekonomimizi mahvetme tehditlerine kadar son dönemde önümüze konan faturanın gerisinde işte bu gaye vardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’ya gelirken helikopterden köprüleri gördüğünü belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Allah’a hamdolsun Osman Gazi Köprüsü’nden, bunun yanında Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden, öbür taraftan elhamdülillah İGA’dan uçan yolcu sayısı, Sabiha Gökçen’den uçan yolcu sayısı… Bakıyorsunuz İGA’dan uçan yolcu sayısı 235 bin, öbür tarafta bakıyorsunuz Sabiha Gökçen’den 100 bin. Dünyada havalimanları kapalı, uçuşları doğru dürüst yapamıyorlar ama Türkiye’de şu anda köprülerimiz bangır bangır evelallah, araçlar gidiyor geliyor. Hani ya her taraf ekonomide çökmüştü, batmıştı. Ben şimdi helikopterden o yolları gördüm, araçlar, otomobiller, otobüsler, kamyonlar, tırlar, evelallah tıklım tıklım yollar dolu. Bu bir şeyi gösteriyor, neyi gösteriyor? Ekonomik canlılığı gösteriyor ama gözü olan görür, dili olan hakkı konuşur, kulağı olan da duyar. Bunlarda hiçbiri yok.”
“ÜLKEMİZE KAZANDIRACAK DAHA ÇOK ESERİMİZ VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını Rusya-Ukrayna savaşı herkes gibi bizim ekonomimizde de tabii ki dalgalanmalara yol açtı ama biz Turkovac’ı çıkardık, kendi aşımızı çıkardık. Sadece kendimiz kullanmadık, fakir fukara, garip gureba ülkelere de bu aşıdan gönderdik. Gelişmiş ülkeler dahi bu tablo karşısında gerçekten şaşkına döndüler. Ne yapacağını bilemez hâlde sağa sola savrulurken biz güçlü altyapımız ve ön alıcı politikalarımızla kendimizi krizlerden olumlu yönden ayrıştırmayı başardık. Daha düne kadar birileri bizi ‘Bu kadar yolu, köprüyü, tüneli, havalimanını, hastaneyi, okulu, savunma sanayi projesini, altyapı yatırımını ne yapacaksınız?’ diye kendi aklınca itham ediyordu. Şimdi aynı kesimler ülkemizin bu sayede hem krizlerin üstesinden başarıyla geldiğini hem de sürekli hedef büyüterek yoluna devam ettiğini görünce ‘Niye daha fazla yapmadınız?’ bunu sormaya başladılar.”
“Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla. İşte bu beş başlıkla biz yolumuza devam ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İktidar heveslerini, programları, eserleri, vizyonlarıyla milletin gönlüne girerek gerçekleştirmeye çalışmak yerine ülkenin felaketinde arayanlardan kimseye hayır gelmez. Varsın onlar karınlarında 40 tilkiyi kuyruklarını birbirine değdirmeden dolaştırmaya çalışmakla vakit kaybetsin. Biz işimize bakacağız. Ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz var, yapacak daha çok işimiz var. Şimdi burada Sakarya Demokrasi Meydanı’ndan öyle bir ses verin ki karınlarındaki tilkilerle, kafalarındaki sinsi hesaplarla beraber duymayan kalmasın” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılan vatandaşlara şöyle seslendi: “Sakarya 2023’te tercihini büyük ve güçlü Türkiye’den yana yapmaya hazır mısın? Maşallah. Sakarya, evlatlarımıza bırakacağımız en önemli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkacak mısın? Sakarya, ülkemize diz çöktürmenin, milletimize boyun eğdirmenin peşinde olanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya var mısın? Sakarya, bu kutlu mücadelede yanımızda mısın? Şimdi, gür seda ile tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Maşallah Sakarya 2023 için kararını şimdiden vermiş. Sakarya bizimle birlikte oldukça Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz mesele yoktur. Açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyor, bunların hayata geçirilmesinde emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından canlı bağlantıyla Kaynarca-Karasu-Kocaali yolu için yapılan açılış törenine bağlandı. Törende, daha sonra Sakarya Acil Durum Hastanesi, büyükşehir yatırımları ve eğitim yatırımları ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreni gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Sakarya Serdivan Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen, ”İlk Oyum Erdoğan’a İlk Oyum AK Parti’ye” Gençlik Buluşması’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreninin ardından, Sakarya Valiliği ve Sakarya Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapıldığı İskender Bey Meydanı’nın girişinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından karşılandı. Arnavutluk Başbakanı Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zirvenin oturumlarının yapılacağı Opera Binası’na kadar eşlik etti.
Açılış programının ardından liderler, aile fotoğrafının çekileceği alana geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler daha sonra günün anısına Avrupa Siyasi Topluluğu’nun logosunun bulunduğu panoyu imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz ‘Terörsüz Türkiye’ girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz: ‘Terörsüz Türkiye’ en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2025 Yılı Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’ne katıldı.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni, aslında bu ülkenin büyümesinin, kalkınmasının gizli kahramanlarına bir vefa borcudur. Bu sene de 73’ü Genel Kurul Delegesi, 25’i Oda ve Borsa Genel Sekreteri olmak üzere 98 kardeşimize plaketlerini takdim ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Delegesi olarak Birlik çatısı altında 10. 20. ve 30. yılını tamamlayan ve bundan dolayı da Şeref Belgesi almaya hak kazanan üyeleri tebrik ederek, “Bugün plaket alacak 98 kardeşimiz sadece TOBB’a hizmet etmedi, bu kardeşlerimiz bu ülkeye de gönül verdiler, vizyon kattılar. Bu milletin refahı, esenliği, huzuru için ter döktüler. Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline inanmaktan hiç vazgeçmediler. Sadakatin yanı sıra gayretin, inancın yanı sıra fedakarlığın simgesi olan bu plaket ve belgelerin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Birliğimizin üyelerinin her birine ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkı için ayrı ayrı şükranlarımı iletiyorum” diye konuştu.
“YILDA 36 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPABİLEN ÜLKEYİ, 265 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPAN ÜLKE SINIFINA ÇIKARDIK”
TOBB camiasının Türkiye’nin son çeyrek asrına bizzat şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türk ekonomisinin nereden nereye geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz. 2002 sonrasında perçinlenen siyasi istikrar, özel sektörümüzün becerisi ve dinamizmiyle birleşince bugün her alanda ileriye giden bir Türkiye ortaya çıktı. Şurası bir gerçek ki 23’üncü yılına giren bu yolculuk süresince daima sizlerle dayanışma içinde olduk. Koordinasyon içinde hareket ettik. İhracat başta olmak üzere Türkiye’nin ekonominin her alanında yazdığı başarı hikayesine birlikte imza attık. Yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir ülkeyi 265 milyar dolar ihracat yapan ülke sınıfına biz çıkardık. Turizmde 13 milyon kişiden 61 milyon ziyaretçi sayısına beraber getirdik. İş dünyamızı, girişimcilerimizi, yatırımcılarımızı dünya pazarlarına sizlerle birlikte açtık. Yine bu dönemde ülkemizi, demokrasimizi ve ekonomimizi hedef alan nice saldırının, sıkıntının, badirenin üstesinden beraberce geldik. Yani 23 yılda ne yaptıysak birlikte yaptık, birlikte başardık. Bakın bugün TOBB’un 2 milyona yaklaşan üyesi var. Bu üyelerimiz, ülkemiz ihracatının yüzde 99’unu gerçekleştiriyor. Kayıtlı istihdamın yüzde 71’i sizlerin çatısı altında. Bu ülkede üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdamı sizler temsil ediyorsunuz. Biz de bu gerçekten hareketle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bütün genel kurullarında sizlerle bir araya gelmeye büyük önem verdik. Bakanlarımızla birlikte TOBB Türkiye Ekonomi Şuralarında yine sizlerle beraber olduk.”
“TÜRKİYE OTOMOBİL YAPAMAZ DİYENLERE EN GÜZEL CEVABI YOLLARIMIZI SÜSLEYEN ON BİNLERCE TOGG İLE VERDİNİZ”
TOBB ve oda-borsalar aracılığı ile iş dünyasınca kendilerinden talep edilen pek çok konuyu hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl biz sizlerin yanında olduysak, TOBB ailesi olarak siz de ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizde bizi asla yalnız bırakmadınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 TOBB Genel Kurulunda yaptığı çağrıya karşılık verildiğini anımsatarak, “Türkiye’nin otomobili, TOGG’un hayata geçmesini sağladınız. ‘Türkiye otomobil yapamaz’ diyenlere, ‘arabayı burada üretmiyorlar, yurt dışından getiriyorlar’ diyenlere, ‘hani bunun fabrikası’ diyen kifayetsizlere en güzel cevabı yollarımızı süsleyen on binlerce TOGG ile verdiniz. 60 sene önce Devrim Otomobili Projemiz, eften püften sebeplerle sabote edilmişti ama devrin otomobilini hayata geçirmeyi biz başardık” ifadesini kullandı.
TOGG’un şu an yüzde 30 pazar payı ile yurt içinde lider konumunda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “SUV’dan sonra sedan modeli de çıkarılıyor. İnşallah seneye yurt dışına ihracata başlayacak. Artık dünyanın farklı ülkelerindeki yollarda, köklü otomobil markalarıyla yan yana millî markamız TOGG’u da göreceğiz. Savunma sanayinde özellikle insansız hava araçlarında, biliyorsunuz küresel ölçekte ilk üçteyiz. Bir dönem olmadık bahaneler öne sürülerek ülkemize verilmeyen İHA, SİHA teknolojisinde şimdi dünyada parmakla gösterilen konuma geldik. Ürün almak için başkalarının kapısını çalan ülkeyken, hamdolsun artık kapısı çalınan bir ülke olduk. Aynı başarı hikayesini eğitim uçağımız Hürjet’le yakalamak istiyoruz. Dün İspanya’da Hürjet projemiz için önemli bir mutabakat imzaladık. Dikkat edin, İspanya diyorum, Çatladıkapı değil. Mutabakat neticesinde Airbus ve TUSAŞ, Hürjet’in İspanya Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesi için ortak çalışma yapacak. Savunma sanayi alanında yakaladığımız ihracat başarısını, TOGG’da da elde etmemiz pekâlâ mümkündür. Yeter ki biz kendimize güvenelim, özgüven sahibi olalım. Allah’ın izniyle gerisi zamanla gelecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB’un dünyanın en iyi ve en çok hizmet üreten ilk 3 oda sisteminden biri hâline gelmesinden iftihar ettiğini söyledi.
“DEPREM BÖLGESİNİN İHYASI EN ÖNCELİKLİ GÜNDEMİMİZ OLMAYA DEVAM EDECEK”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında TOBB’un bu milletin bir kurumu olduğunu bir kez daha göstermesinin ayrıca takdire şayan olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri tekrar yuvalarına kavuşturmak için başlatılan konut kampanyasına özel sektörün en büyük desteğinin TOBB tarafından geldiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinin yeniden imar ve ihyasına verdikleri destek için TOBB’a teşekkür ederek, “Ülkemiz ekonomisine 104 milyar doların üzerinde maliyeti olan bu büyük felaketin altından yüz akıyla kalkıyoruz. Afetin ikinci yıl dönümünde 201 bin konutun anahtarlarını teslim ettik” dedi.
Dünyanın en büyük şantiyesine çevrilen deprem bölgesinde inşaat çalışmalarının 7 gün 24 saat esasına göre yürüdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl sonuna kadar kalan 252 bin konutu da tamamlayarak sene başında 453 bin konutun anahtarlarını hak sahiplerine teslim etmiş olacağız. Depremzede kardeşlerimiz güvenli, huzurlu ve modern evlerine girmeden hiçbirimiz rahata eremeyiz. Deprem bölgesinin ihyası en öncelikli gündemimiz olmaya devam edecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl boyunca çok çalışarak 2023 yılı hedeflerine birlikte ulaştıklarını, şimdi ise gözlerini 2053’e diktiklerini belirterek, “Bunun için heyecanımızı her gün tazeliyor, yeniliyor, her zaman ileriye bakıyoruz. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan bu ülkeye eser kazandırmanın heyecanını, sevincini ve elbette haklı kıvancını kalbimizin derinliklerinde hissediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında TOBB’un bir delegesi, “Sayın Cumhurbaşkanım 40 yıldır akan kardeş kanının durmasına vesile oldunuz. Allah sizden razı olsun. Tarih sizi yazacak” diyerek, Yüksekova’nın il olmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de şu anda Yüksekovaların sayısı çok fazla. Hepsi il olmak için sıraya girdiler. Hepsi de ‘biz de il olmamız lazım’ diyorlar. Şu anda Yüksekova Havalimanı’na sahip ya” yanıtını verdi.
Türkiye ekonomisinin omurgasını temsil eden TOBB’u, Türkiye’nin en saygın kurumlarından biri olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonominin sağlıklı ve güvenli bir ortama kavuşmasında, giderek artan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasında, iş dünyamızın tüm kesimlerinin önünü görebilmesinde, daha önemlisi Türk ekonomisinin hedeflerine ulaşmasında sizlerin yapıcı, yol gösterici politikalar üretmesi bizim için büyük önem taşıyor. Bilhassa, Terörsüz Türkiye çabalarımızın menziline kazasız belasız ulaşmasında sizlerin desteği, dayanışması, katkısı kritik öneme sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 1984 yılından bugüne 41 yıl boyunca bölücü terörün kanlı eylemlerine sahne olduğunu hatırlatarak, bu süre zarfında terörle mücadelede 10 binden fazla güvenlik görevlisinin şehit verildiğini, 41 yıl boyunca 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Terörün Türkiye’ye doğrudan ve dolaylı maliyetinin 2 trilyon doları bulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum; terör sadece terör olarak kalmadı. Terör üzerinden maalesef değişik sektörler ortaya çıktı. Hani terör baronları diyoruz ya işte terörün varlığından, terör eylemlerinden örgüt kadar başkaları da şahsi rant elde ettiler” diye konuştu.
Silah tüccarları, zehir tacirleri, insan kaçakçıları, gençlerden beslenen illegal yapıların terörün bölgesinde ve gölgesinde işlerini büyüttüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Terör meselesi üzerinden siyasi istismar yapanlar oldu. Terör bataklığında kendi kirli fikirlerini, kirli emellerini yaymak isteyenler oldu. Türkiye dışarıdan şiddet eylemlerine maruz kalırken içeride bunu fırsata çevirmeye çalışan işte o terör baronlarının da istismarına maruz kaldı. Geçmişte bu meselenin çözümü için bilhassa merhum Özal döneminde çok cesur adımlar atıldı ama dışarıdan olduğu kadar içeriden yapılan sabotajlarla bu çözüm engellendi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerçekten çok büyük bedeller ödediğini belirterek, binlerce annenin yüreğine kor bir ateşin düştüğünü, Türk-Kürt kardeşliğinin ağır yaralar aldığını söyledi.
Göreve geldikleri andan itibaren hem Türkiye’nin demokrasi açığını özellikle kapatmak hem de terör belasından Türkiye’yi ve Kürtleri kurtarmak için çok büyük emekler verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesinden vesayetle mücadeleye, adına ‘sessiz devrim’ dediğimiz tarihî nitelikte adımlar attık. Terör örgütünün beslenme alanlarını hamdolsun önemli ölçüde kuruttuk. Buradaki birçok kardeşim, ekranları başında bizi izleyen milyonlarca vatandaşımız bu uğurda gösterdiğimiz samimi gayretin en yakın şahididir. Biz bu süreçte şunu da gördük; terör örgütü kanlı eylemler yaparken dönem dönem içeride muhalefet, iktidarı yıpratmak için bu saldırıları acımasızca kullandı. Topluma korku salmak, milletin arasına nifak duvarları örmek, siyaseti terör sopasıyla hizaya sokmak için yıllarca bu eylemler istismar edildi. Terör belasından kurtulma umudu arttığında ise bunlar çözmesin de gerekirse terör devam etsin diyecek kadar vicdanını kaybedenler çıktı. Tıpkı yakın tarihte Edirne’yi düşmana karşı savunmak için yola çıkan merhum Enver Paşa’ya ‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin’ dedikleri gibi açık söylüyorum, bize de ‘terörü bu iktidar bitireceğine hiç bitmesin daha iyi’ diyenler çıktı. Bu tavra, 15 Temmuz gecesi 253 vatan evladını alçakça şehit eden FETÖ ile mücadelemizde de şahit olduk.”
“KANLA YAZILAN BİR İHANET SAYFASININ KAPANMASI NOKTASINDA ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ ARALANIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin FETÖ’nün üzerine kararlılıkla gittikçe, ana muhalefet partisinin vekilleri, yetkilileri ve yöneticilerinin FETÖ’cülere kol kanat gerdiğini söyledi.
Şehitlerin naaşları dahi soğumadan 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” iftirası atanları hiçbir zaman unutmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef bugün de aynı şebekenin hezeyanlarıyla karşılaşıyoruz. Bölücü örgüt çıkıyor kendini feshettiğini ve silah bırakacağını açıklıyor. Neredeyse yarım asırdır kanla yazılan bir ihanet sayfasının tamamen kapanması noktasında önemli bir fırsat penceresi aralanıyor” diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki vatandaşlar, “terör tehdidi altında yaşamaktan inşallah artık kurtuluyoruz” diyerek meydanlarda sevinç halayları çekerken, birilerinin adeta karalar bağladığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ellerindeki o kanlı sektörü, o istismar tezgahını kaybetmekten korkanlar neredeyse terör örgütüne yalvaracaklar, ‘ne olur bizi bırakıp gitme’ diye ağlayacaklar. İşte böyle derin bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. ‘Cumhur İttifakı bitireceğine terör hiç bitmesin, devam etsin’ diye yas tutanlar, ağıt tutanlar, ağlaşanlar var” değerlendirmelerinde bulundu.
“DEVLETİMİZ HİÇBİR GÜCÜN KARŞISINDA DİZ ÇÖKMEZ”
“Bir defa şunu açık ve net tekrar söylemek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir devlettir, kudretli bir devlettir. Devletimiz hiçbir gücün karşısında diz çökmez ve çökmemiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın 40 yıl boyunca ağır bedeller ödenmiştir fakat Türkiye, geldiğimiz noktada bu meseleyi artık bir hal yoluna koymuştur. Devletimizin toprak bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği, üniter yapımız, bayrağımız, resmî dilimiz asla tartışma konusu değildir. Ne yapılıyorsa ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek sembolleştirdiğimiz ilkelerimiz çerçevesinde yapılmaktadır. Cumhuriyetimizin temel niteliklerine dokunulmasına bu işin yaygarasını koparanlardan önce biz karşı çıkarız, biz itiraz ederiz. Yapıcı eleştirilere, tenkitlere, tekliflere sonuna kadar açığız. Bakın bundan da büyük memnuniyet duyarız ama Terörsüz Türkiye çabalarının zorlaştırılmasına iyi niyetli bakmayız.”
“ÜLKEMİZİN HUZURUNUN ÖNÜNDEKİ BİR ENGELİ DAHA ÇEKİP ALIYORUZ”
Kimsenin kaygı, endişe ve korku duymasına gerek olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin tüm kurumları, kadroları ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının, ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz, Terörsüz Türkiye en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır. Menzile vardığımızda bundan en fazla TOBB camiası istifade edecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık yeni bir ligde top koşturmaya başlayacağını belirterek, “Onun için de Terörsüz Türkiye yürüyüşümüzde en çok da sizlere görev düşüyor. Bu salonda Anadolu var. Bu salonda Anadolu’nun emeği, alın teri, birikimi var. Sizler de omuz omuza verdiğinizde inşallah Türkiye bu meseleden çok daha hızlı çıkacaktır. Her birinize emekleriniz, gayretleriniz, fedakarlıklarınız, Türk ekonomisine kazandırdıklarınız için kalpten teşekkür ediyorum. Şeref belgesi ve plaket alacak tüm dostlarımı tebrik ediyorum” dedi.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından minyatür sanatıyla yapılan bir tablo takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.
Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”
“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.
“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.
Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.
Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.
Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”
“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.
Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.
İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.
Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.
“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”
İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”
“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”
Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”
Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”
Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.
Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.
“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.
Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.