Cumhurbaşkanı Erdoğan, TESK 21. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Çalışan, üreten, evine helal rızık götürmenin peşinde koşan esnaflarımız Türkiye’nin her alanda yazdığı başarı hikâyesinde öncü rol oynuyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) 21. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.
Olağan genel kurulun hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin 81 vilayetinden gelen esnaf ve sanatkâr odalarının temsilcileriyle federasyon yöneticilerine çalışmalarında başarılar temenni etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle bir kez daha siz kardeşlerimin şahsında ülkemiz genelindeki esnaf ve sanatkârlarımızın tamamına, Türkiye’nin kalkınmasına, güçlenmesine, ekonomik olarak büyümesine yaptıkları eşsiz katkılar için şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
“TESK, İKİ MİLYONU AŞAN ÜYE SAYISIYLA BEŞERİ VE İKTİSADİ HAYATIMIZIN TEMEL DİREKLERİNDEN BİRİDİR”
TESK’in 2 milyonu aşan üye sayısıyla beşeri ve iktisadi hayatın temel direklerinden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esnaf ve sanatkâr, sokağımızın başında çayımızı yudumladığımız ocaktır. Bizi sevdiklerimizle buluşturan yolların emekçisidir. Bir tas çorbasını içtiğimiz bereketli dükkândır. Sıcacık ekmeğimizi aldığımız fırındır. Hanemiz için alışveriş yaptığımız bakkaldır, manavdır, kasaptır. Elbette tüm bunlarla beraber esnaf ve sanatkâr, dar günümüzde kapımızı çalan dostumuz, sevincimizi paylaşan can yoldaşımız, mahallemizdeki komşumuz, çocuklarımızın ağabeyi ve ablası konumundadır.”
Türkiye’de esnaf kesiminin, belki de dünyada hiçbir ülkede örneği olmayan bir tarihe, birikime ve güçlü bir geleneğe sahip olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü bizim kültürümüzde esnaf ve sanatkâr sadece ticaret erbabı değildir. Sadece mal alıp satan tüccar değildir. Bizde esnaf tüm vasıflarının ötesinde öncelikle ahidir, yani kardeştir, fütuhat geleneğimizde mertliğin, yiğitliğin, cesaretin sembolüdür. Ahi Evranı Veli’nin ‘Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir, akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.’ dediği medeniyet tasavvurunun günümüzdeki temsilcileridir. Alışverişte, ölçüde, tartıda doğru ol şiarıyla hanesine helal rızık götüren gönül insanlarıdır. Her sabah ‘Bismillah’ diyerek dükkânını açıp ‘Elhamdülillah’ diyerek dükkânını kapatan kanaat erleridir. Ahilik teşkilatının temellerinin atıldığı Selçuklu’dan günümüze esnaf ve sanatkârlarımız millet varlığımızın teminatı oldular. Tarih boyunca hep yolda kalmışlar, kimsesizler, garipler, misafirler, yolcular ahi teşkilatımız tarafından sahiplenildi, giydirildi, doyuruldu. Gün oldu terazi tutan, divit tutan, çekiç, makas, fırça tutan o mübarek eller silah tuttu, esnaf ve sanatkârlarımız vatan için cepheye koştu.”
“ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZI, MİLLET VARLIĞIMIZIN TEMİNATI OLARAK GÖRÜYORUM”
Çanakkale’den İstiklal Harbi’ne kadar varlık yokluk mücadelesinin hepsinde esnaf ve sanatkârların daima ön safta yer aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak 15 Temmuz gecesi milletin tamamıyla birlikte esnafların darbeci hainlere göğüslerini siper ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “FETÖ’cü alçakların şehit ettiği 252 insanımız arasında daha 15 yaşındaki körpe delikanlıların, kadınlarımızın, askerlerimizin, polislerimizin yanı sıra pek çok esnaf ve sanatkârımız da bulunuyordu. Birileri bankamatiklere akın ederken, birileri darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçarken, birileri milletin şanlı direnişini televizyon karşısında keyif kahvelerini yudumlayarak seyrederken, benim su tesisatçısı, elektrikçi, kunduracı, mobilyacı, kuyumcu, çaycı kardeşim gece boyunca tanklara, uçaklara, ölüm kusan silahlara meydan okudu. Söz konusu vatan olunca, millet olunca, inancımız ve imanımız olunca canlarını hiçe sayan tüm esnaflarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Esnaf ve sanatkârımız asırlardır hep olduğu gibi bugün de huzurumuzun, kardeşliğimizin, dayanışma ruhumuzun garantisi olmayı sürdürüyor. Çalışan, üreten, evine helal rızık götürmenin peşinde olan esnaflarımız, Türkiye’nin her alanda yazdığı başarı hikâyesinde öncü rol oynuyor. Tüm esnaf ve sanatkârlarımızı millet varlığımızın teminatı olarak görüyor, her birine şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.”
Ahiliğin terbiyesini, ruhunu, adabını ve erkânını yaşatan esnaf ve sanatkârları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im Ahilik kültürüyle yetişmiş, bu geleneği hakkıyla, layıkıyla temsil eden esnaf ve sanatkârlarımızın yokluğunu bizlere hissettirmesin” dedi.
Tarih boyunca pek çok badire atlatmış bir milletin mensupları olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugünlere birilerinin ihsanıyla değil akrebin kıskacında yoğrularak geldik. Mücadele ettik, bedel ödedik, çile çektik, zorluklara göğüs gerdik. Vatanımızı ve bağımsızlığımızı korumak için gerektiğinde şehitler verdik. Ama her defasında karşılaştığımız sıkıntıların üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Onca saldırıya ve kalleşliğe rağmen hâlen bu topraklarda özgürce başımız dik bir şekilde yaşıyorsak bunun sebebi milletimizin birliğine, beraberliğine, değerlerine sahip çıkmasıdır. Ülkemizin ekonomik ve sosyal krizleri dünyadaki diğer devletlere göre en az zararla savuşturmasında ahilik kültürümüzün büyük payı vardır. Özellikle salgın döneminde esnaf ve sanatkârlarımızın birer ahi olarak toplumumuz içinde önemli görevler üstlendiğini gördüm. Resmî kurumlarımız yanında belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız esnaf ve sanatkârlarımızla tam bir seferberlik ruhuyla hareket etti. Hatırlayın ‘zimem defteri’ gibi kültürümüzde zaten var olan hasletleri yeniden ihya ederek hiç kimsenin açta açıkta darda kalmasına izin vermedik. Milletimiz de esnaf esnaf dolaşarak zimem defterlerini kapatmak suretiyle kendi alicenaplığını gösterdi. Devletimiz de bu salgın döneminde vatandaşını çaresiz bırakmadı. Küresel ticaretin tamamen durma noktasına geldiği o zor günlerde muhalefetin akla, mantığa, ekonomik hayatın gerçeklerine uymayan abuk sabuk çağrılarına rağmen milletimize bedel ödetecek kararlar almadık. Hangi kesimden olursa olsun hiçbir vatandaşımıza ‘Nerede bu devlet?’ dedirtmediğimiz gibi bilakis devlet olarak elimizi taşın altına koyduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasına, ticaret erbabına, KOBİ’lere, çiftçilere, esnafa ve çalışanlara sundukları imkânlarla onların yükünü hafiflettiklerini söyledi.
“HİBE DESTEKLERİMİZLE TOPLAM 4,3 MİLYAR LİRA TUTARINDA ÖDEME YAPTIK”
Gelir kaybı ve kira desteğinin yanı sıra 3 bin lira ve 5 bin lira tutarlı hibe desteklerimiz, esnaf ve sanatkârlarımızın nakit akışlarının korunmasına çok büyük katkı sağladı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu kapsamda dört ay süreyle verdiğimiz gelir kaybı ve kira desteğiyle piyasaya aktardığımız kaynak 4,6 milyar lira dolayındadır. Buna ilaveten uygulamaya koyduğumuz 3 bin lira ve 5 bin lira tutarındaki hibe desteklerimizLe toplam 4,3 milyar lira tutarında ödeme yaptık. Esnaf ve sanatkârlarımızın hane gelirlerini korumak amacıyla Halkbank kaynaklarından kullanmış oldukları kredi geri ödemelerinin 2020 ve 2021 yıllarına ait 14 milyar liralık taksit tutarını öteledik. Ayrıca, esnaf ve sanatkârlarımızın Kredi ve Kefalet Kooperatiflerine olan borçlarını da yapılandırabilmelerini sağladık. Bunların dışında, ticaret erbabımızın yine kamuya olan pek çok borcu için de yapılandırma imkânı getirdik.”
Geçen yıl yapılan düzenlemeyle basit usulde vergilendirilen esnaf ve sanatkârın üzerindeki gelir vergisi yükünü tümüyle kaldırdıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güzellik salonu işletmecisi esnafımızın iş yeri açma ve çalışma ruhsatında yaptığımız değişiklikle ruhsat almalarının önündeki engeli kaldırdık. Sizlerin, elektronik ticaretin risklerinden korurken faydalarından da istifade etmenizi temin edecek adımlar attık. Elektronik ticaret mevzuatımızdaki en son düzenlemeler sayesinde, esnaf kesiminin bu devasa pazardan aldığı pay artıyor. Teklif Meclise geldiğinde methiyeler düzen muhalefetin, lütfen buraya dikkat edin buranın altını çiziyorum, kanun çıktıktan sonra dışardan gelen talimatlarla iptali için düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götürmesini ise ben sizlerin takdirine bırakıyorum. Bir taraftan çıkacaksın teşekkür edeceksin, tebrik edeceksin arkasından da kalkıp işi Anayasa Mahkemesine götüreceksin, bu nasıl bir şey? Dostlarınızı iyi tanıyın. Sizinle bu yolda yürüyen kardeşlerinizi iyi tanıyın.”
“FİNANSMANA ERİŞİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE BİZ KALDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmetlerinin esnaf ve sanatkârlara sunduğu desteklerin sadece salgın dönemiyle sınırlı olmadığını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: “Siyasete girmeden önce esnaflık yapmış bir kardeşinizim. Siyasi mücadelemizin her aşamasında da hep sizlerle beraber oldum. Sizin meselelerinizi kendi meselemiz, başarılarınızı da kendi başarımız olarak gördük. Bu anlayışla tüm attığımız tüm adımları sizden gelen talepler doğrultusunda, sizlerin sıkıntılarını gidermek maksadıyla planlıyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda esnaf ve sanatkârlarımız lehine yaptığımız düzenlemeler burada saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çoktur. Sizler zaten bunları gayet iyi biliyorsunuz, faydalarını bizzat görüyorsunuz. Burada hafıza tazeleme babında birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Göreve geldiğimizde sizlerin en büyük sorunlarından biri neydi? Finansmana erişim sıkıntısıydı. Öyle mi? Sermaye yetersizliği ve teminat eksikliği nedeniyle esnaf ve sanatkâr kardeşlerimiz kredi imkânlarından yeterince faydalanamıyordu. Gerektiğinde bankalar ve finans kuruluşlarıyla cebelleşerek finansmana erişimin önündeki engelleri önemli ölçüde biz kaldırdık. Halkbank kaynaklarından esnaf ve sanatkâr özelinde şahıs başına en fazla 5 bin lira faiz indirimli kredi verebilirken, biz bu rakamı 350 bin liraya kadar yükselttik.”
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in esnaf ve sanatkârlara verilen faiz indirimli kredinin tutarının 500 bin liraya yükseltilmesi talebinin aşılamayacak bir konu olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bir şeyi iyi kavramamız lazım. Beni biliyorsunuz, en büyük savaşım faizledir. En büyük düşmanım faizdir. Şu anda yine faizi 12’ye kadar düşürdük. Yeter mi, yetmez. Bunun daha da inmesi lazım. Şu anda Halkbank Genel Müdürü karşımda duruyor. Merkez Bankamız ile bunları konuştuk, konuşuyoruz. Önümüzdeki Para Politikası Kurulları toplantılarında bunun daha da inmesinin gereğini telkin ediyorum. Tabii aramızda maalesef faiz politikasını, yüksek faizi savunanlar yok mu? Var. Başta muhalefet olmak üzere onlar da bunu savunuyor ama Cumhurbaşkanınız yüksek faizi savunmuyor, tam aksine düşük faizi savunan bir politika güdüyor. Burada enflasyonla bir mücadelemiz var. İnşallah yılbaşından sonra ben bu enflasyonun da düşük faizle ineceğine inanıyorum ve bunu savunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkârlara yatırım kredileri konusunda kamu bankalarının kapısını aşındırmaları tavsiyesinde bulunarak, konuşmasına şöyle devam etti: “Özel sektör bankaları ne yapar, ne eder onu bilmem ama kamu bankalarına talimatım var. O da nedir; yatırımcıyı darda bırakmayacaksınız, onlara gerekli desteği vereceksiniz. Ticaret Bakanımız burada, tabii Sayın Palandöken 500 bin lira teklifle geldi. Sayın Palandöken gaz vermeye alışmıştır, devamlı gaz verir. Ben buradan tüm kamu bankalarıma sesleniyorum; siz kolaylaştırıcı olacaksınız, zorlaştırıcı olmayacaksınız. Dolayısıyla da size böyle bir kredi için başvuran esnafım olduğu zaman, sanatkârım olduğu zaman onlara da imkânlarınız neye elveriyorsa bu desteği kredi konusunda sağlayacaksınız. Herhâlde Ziraat, Vakıf onlar da bu dediklerimi duymuştur. Yatırım kredilerinde de esnaf ve sanatkârlarımızın iş yeri ve taşıt alımlarında kredi üstü limitini 1 milyon liraya çıkarmıştık. Biz geldiğimizde yüzde 40 faiz oranıyla Halkbank’tan finansmana erişebilen esnafımız, bugün enflasyondaki yükselişe rağmen yüzde 9,5 seviyesindeki bir oranla buna ulaşabiliyor. Biz sağladık, bu gerçekleri görmemiz lazım. Yine bu süreç içerisinde esnaf ve sanatkârlarımıza sunduğumuz önemli imkânlar arasında sıfır faizli krediler de yer alıyor. Bugüne kadar esnaflarımıza Halkbank kaynaklarından sağladığımız finansman tutarı 234 milyar liraya ulaştı. Daha önce devletin ve finans sektörünün kaynakları sadece belli bir sermaye çevrelerine akarken, biz bu imkânları esnaf ve sanatkârlarımızın istifadesine sunduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin 20 yıldır aralıksız sürdürdüğü dinamizmde, devrim niteliğinde hamlelerin çok büyük katkısı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin küresel ekonomiyle tamamen bütünleşmiş bir ülke olduğunu ifade ederek, dünyada yaşanan krizlerin Türkiye’yi es geçmesinin düşünülemeyeceğini vurguladı. Gelişmiş ülkeleri dahi alabora eden küresel fırtınadan ister istemez Türkiye’nin de etkilendiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgın döneminde tedarik zincirindeki kırılmaların, üretimde aylar boyu süren aksamalarını şimdi çok daha net görebiliyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’dan Amerika’ya tüm dünyanın son 40-50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele ettiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda İngiltere’de sterlin patladı, nereden nereye geldi sterlin. Övünüyorlardı, ‘Biz şuna karşı bu kadar değerliyiz, buna karşı bu kadar değerliyiz’ diye. Şimdi bugün aldığımız haberlerle patladılar. Bütün bu sorunlara bir de şubat ayında Rusya ile Ukrayna arasında başlayan savaş eklendi. Çatışmalarla birlikte enerji fiyatları astronomik rakamlara çıkmış, gıda krizi tehdidi ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Afrika ve Doğu Asya ülkeleri başta olmak üzere, tarımsal üretimi kısıtlı devletler, açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır. Enerji konusunda da benzer sıkıntılar yaşanmaktadır. Şu an Avrupa’nın en önemli gündemi yaklaşan kış mevsimini en az hasarla atlatmaktır. Bütün Avrupa ülkeleri şu anda ‘Acaba ne yapacağız, bu kışı nasıl atlatacağız?’ diye bunun düşüncesi içerisinde. Ama elhamdülillah Türkiye’nin böyle bir sorunu var mı böyle bir derdimiz var mı yok. Bizzat devlet başkanı düzeyinde yapılan enerji tasarrufu çağrılarını, eminim sizler de yakından takip ediyorsunuz. Parlamentoda yorgan, battaniye dağıtıyorlar, takip etmiyor musunuz bunları? Öyleyse, gereğini de biliyorum ki sizler en güzel şekilde yapacaksınız.”
“KIŞ AYLARINI DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNE GÖRE BİZ SIKINTISIZ GEÇİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak gerek enerji arz güvenliğimizi garanti eden boru hattı projeleriyle gerek yapılan anlaşmalarla, gerek sıvılaştırılmış doğal gaz depolama alanlarıyla, gerekse Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de yürütülen sondaj ve arama faaliyetleriyle bu sancılı döneme nispeten rahat girildiğine dikkati çekerek, “İnşallah, bu akşam Sayın Putin ile görüşmemiz olacak ve aradaki sıkıntıları kendileriyle Ukrayna ile olan bu sıkıntıları bir değerlendirme fırsatım olacak. Fevkalade bur durum olmazsa kış aylarını dünyanın birçok ülkesine göre biz sıkıntısız geçireceğiz” dedi.
Türkiye Ekonomi Modeli’nin katkısıyla bu süreçten güçlenerek çıkılacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyümeyi esas alan ekonomi modelinin müspet etkilerini her alanda gördüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türkiye’nin, göreve geldiğimizde 36 milyar dolarlık ihracatı vardı ama şimdi 250 milyar doları geçen 300 milyar dolara doğru giden bir ihracat seviyesine yükseldik. Organize sanayi bölgelerimiz, fabrikalarımız, imalat tesislerimiz harıl harıl çalışıyor. Yollarımız ve otobanlarımız, herhâlde otobanların hâlini görüyorsunuz. Tırlar nasıl çalışıyor, otomobiller nasıl çalışıyor, kamyonlar nasıl çalışıyor? Araç kullanırken zorlandığınızın farkındasınız. Bu bir şeyi gösteriyor, demek Türkiye öyle anlatıldığı gibi bir ülke değil. Salgının en çok vurduğu turizm sektöründe hamdolsun zararlarımızı süratle telafi etmekle kalmıyor, çok daha büyük hedeflere ulaşıyoruz. Avrupa’daki havalimanları krizlerle boğuşurken, İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen, her ikisi yolcu ve kargo noktasında, bu trafikler, rekor kırdı. İş gücüne katılım oranımız artmasına rağmen, istihdamda 31 milyon sınırına dayandık.”
“TOPLUMUMUZUN TÜM KESİMLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”
Hayat pahalılığı ve enflasyon konusunu da çözmek için gayretle çalıştıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “20 yıldır insanımızı nasıl ezdirmediysek, bugün de tarımda açıkladığımız yüksek alım fiyatlarından, ücretli çalışanlara yönelik maaş zamlarına, sosyal destek programlarımızdan, hibe, teşvik ve desteklere kadar pek çok tedbirle toplumumuzun tüm kesimlerine sahip çıkıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçek olduğuna vurgu yaparak, “Nedir o gerçek? Paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin ve mandacı iktisatçıların artık hiçbir geçerliliği kalmamış, eski modellere dayalı ezberlerine itibar etmiyoruz. Aynı şekilde yatırım hamlelerimizi de kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz” dedi.
Toplu açılış törenleriyle Türkiye’ye kazandırılan eserlerin mutluluğunu milletle paylaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Etlik Şehir Hastanesi’nin açılışının yapıldığını hatırlattı. Hastanenin özelliklerine ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Birincisi daha önce açılmıştı, şimdi bu ikincisi. Bu ikincisi, aynı model ve modernite itibarıyla da dünyanın saygın, sayılı hastanelerinden bir tanesi oldu. İftihar ettik. Malum, birincisini açmıştım, şimdi de ikincisi açmak suretiyle elhamdülillah bu güzel günleri gördük. Yola çıkarken söylediğimiz, eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, dış politika, tarım, enerji, işte bunlardan en önemlilerinden biri olan sağlıkta bu adımı atmanın mutluluğu içerisindeyiz. Böylece 20’nci şehir hastanemizi açmanın haklı gururunu yaşadık.”
“SON 20 YILDIR OLDUĞU GİBİ BİZE İTİMAT ETMEYİ SÜRDÜRMENİZİ İSTİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı sosyal konut kampanyasının müjdesini verdiklerini anımsatarak, “Her ne kadar muhalefet diğer projelerimiz gibi İlk Evim İlk İş Yerim Kampanyamıza da ilk günden itibaren kara çalsa da vatandaşlarımız çok büyük ilgi gösteriyor ve şu anda 5 milyonu aşan müracaat var” dedi.
Kampanya kapsamında, vatandaşa alt yapısı yapılmış en az 1 milyon ama bunun üstüne de çıkılabilecek şekilde arsa seçeneği sunulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vatandaşımız orada kendi konut mu yapar, dikey mimari olmayacak kendi evini mi yapar, ayrıca biliyorsunuz bu projede iş yerlerimiz var, iş yerini mi yapar, bütün bunlar olmak suretiyle bunları hayata geçireceğiz. İş yerlerini uygun ödeme şartlarıyla ticaret emekçisi kardeşlerimize, genç girişimcilerimize sunacağız. Bu adımlar bizim tüm vatandaşlarımıza ama özellikle üreticilerimize ve ticaret erbabımıza verdiğimiz değerin yansımalarıdır. Çünkü iş yeri demek, istihdam demektir, üretim demektir, daha fazla büyüme demektir. Birlikte üretmek ve birlikte çalışmak suretiyle ülkemizin makroekonomik hedeflerine ulaşması en büyük arzumuzdur. Sizlerden özellikle devletinize güvenmenizi son 20 yıldır olduğu gibi bize itimat etmeyi sürdürmenizi istiyorum. Varsın birileri millete hizmet diye musluk açmaya devam etsin. Musluk açmaktan başka bir hüneri yok, onunla övünüyor. Varsın birileri temel atma veya atmama törenleri ile milletin karşısına çıksın, komik duruma düşsün. Varsın birileri bizimle projede ve eserde yarışmak yerine, takoz olmayı siyaset yapmak zannetsin. Biz ülkemiz, milletimiz, gençlerimiz, esnaf ve sanatkârlarımız için çalışmaya, üretmeye, taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz. Şu an itibariyle sadece Kredi Yurtlar Kurumu olarak 850 bin yatak kapasiteye ulaştık. Kim için gençlerimiz için. Herhangi bir sıkıntımız yok. Sizlerin duası ve desteği yanımızda olduğu müddetçe önümüze çıkan bütün engelleri yıkıp geçeceğimizden şüphe duymuyoruz. Ahde vefanız, kadirşinaslığınız, aşkın ve sevdanız için her birinize tekrar teşekkür ediyorum. Rabbim hepinize helal, bol ve bereketli kazançlar nasip etsin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda katılımcılara teşekkür ederek, TESK’in 21. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın hayırlara vesile olmasını diledi.
Konuşmaların ardından, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’te 5113 Deprem ve Sosyal Konut Anahtar ve Tapu Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Biz dünyanın en büyük şantiyesine dönüşen deprem bölgesinde sadece konut yapmıyoruz; biz aynı zamanda okuluyla, sağlık merkeziyle, çarşısıyla, pazarıyla, yeşil alanıyla, parkıyla yepyeni yaşam alanları inşa ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güneyşehir’de düzenlenen “Yeniden Daha Güçlü Anadolu” 5113 Konut Anahtar ve Tapu Teslim Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Gazianteplileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’in direnişin, dirilişin, umudun ve istikbalin şehri olduğunu ifade ederek, asrın felaketinde evleri yıkılan vatandaşların yeni yuvalarının, Gaziantepliler için inşa edilen sosyal konutların anahtarlarını teslim edeceklerini söyledi.
“EVLATLARIMIZA MÜREFFEH BİR TÜRKİYE BIRAKMAYI ARZU EDİYORSAK AYAKLARIMIZI YERE SAĞLAM BASMAK ZORUNDAYIZ”
Bu coğrafyanın tarih boyunca nice kültürlere, medeniyetlere ev sahipliği yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu topraklar bir kaderin, bir inancın, bir mücadelenin adı oldu. Her rüzgârın bir hikâye anlattığı, her dağında bir kahramanın yattığı bu bölge öyle sıradan bir yurt değildir. Burası dünya tarihini yazanların, dünyaya yön verenlerin yurdudur. Vatan topraklarını mukaddes bir emaneti taşımanın sorumluluğuyla mamur etme çabalarımızın gerisinde işte bu şuur vardır” diye konuştu.
Anadolu’da huzur içinde ilelebet yaşamak için her alanda güçlü olunması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlatlarımıza müreffeh bir Türkiye bırakmayı arzu ediyorsak ayaklarımızı yere sağlam basmak zorundayız. Bakınız, bu durum sadece dış politika, sadece savunma, sadece ekonomi için geçerli değildir. Güçlü ve dayanıklı şehirler inşa etmek de bunun ayrılmaz bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
Şair ve yazar Abdurrahim Karakoç’un Anadolu şiirinden, “Ahlat’ın, Afşin’in, Söğüt’ün mahzun. Evladın, aşığın, yiğidin mahzun. Tebessümün mahzun, ağıdın mahzun. Oy güzel vatanım, oy Anadolu” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güzel vatanımızın Anadolu’muzun mahzun olmasına, mağdur olmasına müsaade edemeyiz. Bu anlayışla asrın felaketinde milletimizin yanında en güçlü şekilde, sarsılmaz bir kale gibi dimdik durduk. Hızlıca asrın inşasını başlattık” dedi.
Kahramanmaraş’ta 155 bininci konutun anahtarlarını, geçen hafta hak sahiplerine teslim ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle laf ola beri gele yok. Burası öyle Özgür Özellerin, şunların, bunların laf yapıp, icraat yapmadıkları bir iktidar değil. Şimdi Gaziantep, Güneyşehir’deyiz. 5 bin 113 deprem ve sosyal konutumuzun anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ediyoruz” diye konuştu.
“2024 YILININ SONUNA KADAR 11 İLİMİZDE TOPLAM 201 BİN 688 BAĞIMSIZ BÖLÜMÜ TESLİM EDECEĞİZ”
Bu konutların inşasında emeği ve katkısı bulunan başta Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ olmak üzere tüm kurumları, yüklenici firmaları, işçileri, mühendisleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Projeyle hem depremzedelerimizin güvenli bir yuva özlemine yön verecek hem de sosyal konutlarla, bölgede hayat standartlarını yükseltmiş olacağız. Allah’ın izniyle 2024 yılının sonuna kadar 24 bin 191’i Gaziantep’imizde olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümü teslim edeceğiz. 2025’in sonunda Gaziantep’imizde toplam 31 bin 317 konut ve iş yerinin, deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 982 bağımsız bölümün teslimini inşallah gerçekleştireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın en büyük şantiyesine dönüşen deprem bölgesinde sadece konut yapmadıklarını, aynı zamanda bölgede okul, sağlık merkezi, çarşı, pazar, yeşil alan ve parklarla yepyeni yaşam alanları inşa ettiklerini belirterek, “Sadece depremde yıkılan yerlerin değil, bölgedeki şehirlerimizin tamamının altyapısını da yeniliyoruz. Sanayi ve ticaret şehrimiz Gaziantep başta olmak üzere deprem bölgesinde ekonomiyi canlandırmaya, üretimi, istihdamı, ticareti güçlendirmeye devam ediyoruz. Türkiye tüm bunları aynı anda yapacak kudrete de siyasi iradeye de sahiptir” dedi.
Vatandaşlara meydanlarda verdikleri tüm sözlerin arkasında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “22 yıllık iktidarlarımızın hiçbir döneminde milleti hayal kırıklığına uğratmadık. Ana muhalefet gibi sırf seçim kazanmak için bol keseden vaat dağıtıp göreve gelince hepsinin üzerine sünger çekenlerden olmadık. Milletimiz gönlünü ferah tutsun. Tarihimizin bu en büyük konut ve şehircilik seferberliğini, Allah’ın izniyle en güzel şekilde tamamlayacağız” diye konuştu.
“ULAŞIMDAN YEŞİL ALANLARA, EĞİTİMDEN KÜLTÜREL FAALİYETLERE KADAR PEK ÇOK ALANDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK”
Gaziantep’i yeni nesil belediyecilik anlayışıyla, Türkiye Yüzyılı’na yakışır, örnek bir şehir yapmak için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ulaşımdan yeşil alanlara, eğitimden kültürel faaliyetlere kadar pek çok alanda önemli adımlar attık. Toplam 135 kilometrelik uzunluğuyla Türkiye’nin en büyük temiz su yatırımı olan Düzbağ İçme Suyu Projesi ile şehrimizi kaynak kalitesinde içme suyuna kavuşturduk. 5 kilometresi tünel olmak üzere toplam 25 kilometre uzunluğundaki Gazi Ray Metro Projemizi başarıyla tamamladık. Büyükşehir Belediyemizin finansmanıyla 32 vagondan oluşturduğumuz yerli ve millî tren setimizi yakında tamamlıyoruz. İnşallah önümüzdeki aylarda vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Yine 25 köprülü kavşağımızı ve 128 köprümüzü de yakın zamanda hizmete alacağız. 10 bin iş yerinde 50 bin kardeşimizin istihdam edileceği 4 milyon metrekarelik Büyükşehir Sanayi ve Endüstri Merkezini de tamamlamak üzereyiz. Hasan Celal Güzel Millet Bahçesi, Galle Park, Gazi Ray Parkı ve Festival Park gibi toplam 3 milyon metrekarelik park ve millet bahçesini hayata geçirdik.”
Depremde en çok zarar gören Nurdağı ve İslahiye’deki altyapı, üstyapı, su ve kanalizasyon hizmetlerini hızlı şekilde gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müzeyyen Erkul Gaziantep Bilim Merkezini, Türkiye’nin en büyük engelsiz yaşam merkezini ve Alzheimer bakım merkezini Gaziantep halkının istifadesine sunduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 yüzme havuzu ve spor salonunu da vatandaşların kullanımına açtıklarını ifade ederek, 3 bin 200 kişi kapasiteli Kamil Ocak Spor Salonu’nun da yakında tamamlanacağını dile getirdi.
“GECEMİZİ GÜNDÜZÜMÜZE KATARAK TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMANIN GAYRETİNDEYİZ”
Gaziantep’i metroyla buluşturmanın vaktinin geldiğine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gaziantep Tren İstasyonu’ndan başlayıp Şehir Hastanesi’ne ulaşacak 10,5 kilometre uzunluğundaki metro projemizi Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’mıza aldık. Önümüzdeki dönemde ihalesini yapıp inşaatına başlayacağız. Toplam 7,5 milyar liralık Dülük-Organize Sanayi Bölgesi Tüneli inşaatını hayata geçireceğiz. 3 bin 250 metre, 3 şeritli çift tüp tünel ve 8 bin 500 metre uzunluğundaki yol ile organize sanayi bölgesine hızlı ulaşım sağlayacağız. Sözleşme imzalandı, 2026 sonunda açılışını yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete hizmet etmek için dev eserler üretip karıncalar gibi çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Gecemizi gündüzümüze katarak taş üstüne taş koymanın gayretindeyiz. Muhalefetin içler acısı hâlini artık anlatmaya gerek dahi duymuyoruz. Ne vizyon var, ne proje. Ülkeye ve millete hizmet etmek gibi bir dertleri yok. Atalar ne demiş? ‘Dervişin fikri neyse zikri de odur.’ demişler. Bakınız ‘kule’ deyince bizim aklımıza ilk olarak deniz seviyesinden 587 metre yüksekliğe sahip Çamlıca Kulesi geliyor. Kule deyince bizim aklımıza İstanbul Havalimanı’nın lale figüründen ilhamla tasarlanan 90 metre uzunluğundaki hava trafik kontrol kulesi geliyor. Kule deyince aklımıza bölücü alçakların saldırılarından Mehmetçiklerimizi korumak için inşa ettiğimiz yüksek güvenlikli nöbet kuleleri geliyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kule deyince aklımıza kaçak geçişleri önlemek için sınırlarımıza yaptığımız ileri teknolojiye sahip gözetleme kuleleri, kırmızı-beyaz rengiyle bayrağımızı temsil eden 1915 Çanakkale Köprüsü’nün 334 metre yüksekliğindeki kuleleri geliyor. Kule deyince aklımıza Birleşmiş Milletler’in tam karşısında olan 36 katlı ve 171 metre yüksekliğindeki Türk Evi’miz geliyor” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama kule deyince bakıyorsunuz Sayın Özel’in ve belediye başkanlarının aklına sadece para kuleleri geliyor” ifadesini kullandı.
Muhalefetin “para kuleleri” dışında ortada “İşte bizim eserimiz” diye gösterebilecekleri hiçbir icraatlarının olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Grup toplantısında konser bahanesiyle yapılan soygunu anlatmak yerine, çıkmış en iyi bildikleri iş olan paradan kuleyle geliyor. Bunların aklı fikri ceplerini doldurmakta, yandaşlarını zenginleştirmekte, milletin paralarını har vurup harman savurmakta. Şahsi ikballerine öyle kilitlenmiş durumdalar ki gözleri hiçbir şey görmüyor. Otobüs seferlerini bile doğru düzgün işletemiyorlar. İzmir Körfezi, zaten kaderine terk edildi. Umurlarında bile değil. Bir başkası, 6 sene önce tıkır tıkır işleyen trafiği kördüğüm hâline getirdi. Her şeye para buluyorlar ama iş Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlara gelince kırk dereden su getiriyorlar. Yani nereden tutsanız elinizde kalan, beceriksiz, vizyonsuz bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ne diyelim, Allah bunların yönettiği belediyelerde yaşayan vatandaşlarımıza sabır versin.”
“GAZİANTEP’E SAYISIZ ESER, PROJE VE YATIRIM KAZANDIRDIK”
Gayelerinin umutla, azimle, gayretle ve gönül kırmadan geleceği kurmak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gök kubbede hoş bir seda bırakmanın peşinde olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, lafla, lafazanlıkla, polemikle değil iş ve hizmet üreterek, imar ve ihya ederek gönüller kazanmanın derdinde olduklarını vurgulayarak, “Nereye giderseniz bizim eserlerimizi görürsünüz. Yerel yönetimler vasıtasıyla Gaziantep’e yaptığımız hizmetler zaten çok büyük takdir topluyor. Hükûmet olarak da Gaziantep’e sayısız eser, proje ve yatırım kazandırdık” şeklinde konuştu.
Son 22 yılda Gaziantep’e toplam 1 trilyon 260 milyar lira değerinde yatırım yaptıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Adalette 33 milyar lira, eğitimde 80 milyar lira, gençlik ve sporda 3,5 milyar lira, sosyal yardımlarda 97 milyar lira, sağlıkta 34 milyar lira, çevre ve şehircilikte 731 milyar lira şehrimize yatırım yaptık. Ayrıca 88 milyar lira tutarındaki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ulaştırmada 107 milyar lira, tarım ve ormanda 61 milyar lira, sanayi ve teknolojide 9 milyar lira yatırım ve 21 milyar lira gerçekleştirilen yatırımlara sağlanan destek. Enerjide 62 milyar lira, kültür ve turizmde 61 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte 17 milyar lira tutarında proje, eser ve hizmet kazandırdık.”
İslahiye Spor Salonu, Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezi ve Spor Salonu’nun inşasının yüzde 90’ının tamamlandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’teki 11 millet bahçesi projesinden altısının tamamlandığını, dördüünün proje çalışmasının devam ettiğini söyledi.
“GAZİANTEP’TE YEREL VE YATAY MİMARİYLE YAPILACAK 50 BİN KONUTLUK YENİ BİR ŞEHİR KURUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 300 yataklı Gaziantep Çocuk Hastalıkları Hastanesi, 400 yataklı Gaziantep Nizip Devlet Hastanesi ve 300 yataklı 25 Aralık Devlet Hastanesi’nin ek binasının yapımının sürdüğüne işaret ederek, “TOKİ vasıtasıyla ülkemizin en büyük ve en kapsamlı şehir projesi olan Gaziantep Kuzeyşehir Projesi’ni başlattık. Gaziantep’te yerel ve yatay mimariyle yapılacak 50 bin konutluk yeni bir şehir kuruyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dörtyol ile Hassa arası 20 kilometre uzunluğunda Amanos Dağları’nın altında bir adet demir yolu ve iki adet otoyol tünelinin yapılması önem arz ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun ihalesinin yapıldığını, en kısa sürede inşaatına başlanacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gaziantep-Osmaniye-İncirlik-Adana-Mersin Hızlı Tren Proje’mizin yapım çalışmaları etap etap devam ediyor. Proje tamamlandığında Gaziantep ile Mersin arası 2 saat 15 dakikaya inecek. Etüt çalışmaları devam eden Şanlıurfa-Gaziantep Hızlı Tren Proje’mizle, Gaziantep hem doğusuyla hem de batısıyla hızlı trenle bağlanmış olacak. Allah ömür verdikçe daha nice yatırımları şehrimize kazandırmaya devam edeceğiz. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin, Rabb’im yar ve yardımcımız olsun. Anahtarlarını teslim ettiğimiz yeni yuvalarımızın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konutların yapımında emeği geçenlere teşekkür etti.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzede bir ailenin çay davetini kabul ederek evine konuk oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki programı kapsamında Şahinbey Belediyesi tarafından yaptırılan Gaziantep Şahinbey Millet Kütüphanesi’nin açılışını yaptı.
Şahinbey Millet Kütüphanesi’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7’den 77’ye herkesin dolup taşacağı bir mekân olması temennisiyle, Ya Allah Bismillah” diyerek kurdeleyi kesti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, madenlerde de izin süreçlerini kısaltacaklarını açıkladı. Metalik bir maden sahasının üretime geçebilmesi için 13 yıl gerektiğini vurgulayan bakan Bayraktar, “Hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye
Madenciliği tüm boyutlarıyla masaya yatıran Türkiye Maden Zirvesi, sektörün bütün paydaşlarını bir araya getirdi. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Güçlü Madencilik Güçlü Türkiye” sloganıyla düzenlenen zirvede; Madencilik Stratejisi, Madencilikte İSG ve İleri Teknoloji, Madencilikte Çevre ve Sürdürülebilirlik başlıklarında oturumlar düzenlendi.
Madenciler Gününü Kutladı
Toplantının açılış konuşmasını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar yaptı. Bakan Bayraktar, sözlerine maden emekçilerinin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutlayarak başladı.
Nihai Hedef Yüzde 5
Dünyadaki 90 civarındaki madenin 70’inin Türkiye’de bulunduğunu kaydeden Bayraktar, “Bu durum ülkemizi uluslararası arenada çok önemli bir merkez haline getiriyor. Son 22 yılda madenciliğimizin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını binde 6’lardan yüzde 1,4’e kadar çıkardık. Nihai hedefimiz bu oranı yüzde 5’lere yükseltmek.” dedi.
Net İhracat Hedefi
Bayraktar, bunun için yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerine ve bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı artırmaları gerektiğini bildirerek “Zengin kaynaklarımızı katma değerli bir şekilde işleyerek ekonomimize kazandıracak ve Türkiye’yi madenler alanında net ihracatçı konuma getireceğiz.” diye konuştu.
Nijer’de Altın Üretimi
Ham madde arz güvenliği kapsamında Asya’dan Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda da faaliyet yürüttüklerine işaret eden Bayraktar, “Nijer’de arama çalışmaları yaptığımız altın sahalarından birinde MTA IC ile 2025 yılında ilk üretime başlamayı planlıyoruz.” dedi.
Borda Yeni Tesis
Bayraktar, bor madeninde dünya rezervinin yüzde 73’ünün Türkiye’de bulunduğunu belirterek
“Bor madenini sadece ham madde olarak değil katma değerli hale getirerek ara ürün ve uç ürün olarak satmak en büyük hedefimiz. Çelik üretimi ve neodiyum mıknatıs başta olmak üzere pek çok alanda kullanılan Bandırma’da yapımına başladığımız 800 ton/yıl kapasiteli Ferrobor Üretim Tesisi’ni önümüzdeki günlerde açacağız.” dedi.
Kritik Hammaddeler Raporu
Nadir Toprak Elementleri’nin (NTE) enerjiyi, sanayiyi, üretimi dolayısıyla ekonomiyi geliştirecek en stratejik alanlardan biri olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Türkiye Kritik ve Stratejik Hammaddeler raporunu hazırladık. Kritik mineraller konusunda ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve arz güvenliği stratejimizi ortaya koyacak bu raporu sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağız.” diye konuştu.
Ulusal Güvenliğin Ayrılmaz Parçası
Bayraktar, Türkiye’nin bulunduğu bölgenin farklı kriz ve sınamalarla karşı karşıya olduğunun altını çizerek “Bu durum madenlerin mümkün mertebe yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini ortaya koyuyor. Onun için biz enerjide olduğu gibi madenlerde de bağımsızlığı ülkemizin bağımsızlığından ayrı düşünmüyor bu meseleyi ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.” dedi.
13 Yıl Gerekiyor
Yatırımcıların karşılaştıkları en önemli zorlukların başında izin süreçlerinin uzunluğunun geldiğine değinen Bayraktar, “Bugün baktığımızda bir metalik maden sahası için 7 yıl arama, 3 yıl kurum izinleri ve 3 yıl da üretime hazırlık süreci var. Yani bir maden sahasının üretime geçebilmesi için en az 13 yıl gerekiyor. Gerekirse yasal düzenleme yaparak; hukuki güvenilirliği ve öngörülebilirliği arttırmayı, izin süreçlerini kısaltarak, yatırım ortamını iyileştirmeyi, yeni rezerv keşifleriyle, cari açığı azaltmayı ve stratejik ve kritik madenlerde ülkemizin arz güvenliğini sağlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Zihniyet Dönüşümü
Bayraktar, kamu özel sektör olarak yeni dönemde bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu da dile getirerek “Madencilerimizin sorumlu sürdürülebilir madencilik anlayışı içerisinde iyi örnekleri arttırarak sosyal sorumluluk projeleri ve yakın iletişimle yerelde vatandaşlarımızla kuracakları ilişki sektörümüzü başka bir seviyeye getirecektir.” dedi.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz da yaptığı konuşmada sektörü ileri taşıyabilmek için bazı konularda destek beklediklerini kaydederek “Yatırım ortamının iyileştirilmesi, yeni projelerin önünü açacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi ve sektörümüze yönelik öngörülebilir politikaların hayata geçirilmesi, yalnızca yerli yatırımcıları değil, yabancı sermayeyi de ülkemize çekecektir.” diye konuştu.
Hızlı Ruhsatlandırma
Daha hızlı, şeffaf ve etkin bir ruhsatlandırma sisteminin, madenciliğin büyümesine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Yılmaz, “Maden arama faaliyetlerinin desteklenmesi ve teşvik edilmesi konusuna da özel önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Japonya-Türkiye ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla resmî ziyaret için Türkiye’de bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito’nun eşi Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti.
Lider eşleri önce İstanbul’un fethedilişinin 571. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet’i anmak için açılan “Fatih Sultan Mehmet” sergisini gezdi.
Burada Fatih Sultan Mehmet’in Çocukluk Dönemi, Padişahlık Dönemleri, İlim Hayatı ve O Dönemde Yaşayan Âlimler, İstanbul’un Fethi ve Askerî Hayatı, Siyasi Hayatı ile Fatih Döneminde Mutfak, Şair Fatih: Avni, Vakıf Eserleri ve Ölümü bölümleri hakkında bilgi alan Akishino sergide sunulan Fatih Sultan Mehmet’in kaftan, kılıç, zırh gömlek gibi kişisel eşyaları ve o dönemin tarihine ışık tutacak çok sayıda esere hayranlığını dile getirdi.
Emine Erdoğan ve Akishino, sergi ziyaretinin ardından, Cihannüma Salonu’na geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Lider eşleri, daha sonra, 600 Japonca eserin bulunduğu Japon Kitaplığı bölümüne geçtiler.
Emine Erdoğan, burada bulunan kitapları inceleyen konuğuna, Mevlana’nın “Mesnevi” eserinin Japonca baskısını ve serginin içeriğini de anlatan “Fatih Sultan Mehmet” kataloğu ile İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Türkiye” kitabını hediye etti.
ÇOCUKLARDAN KÜRESEL ISINMA SUNUMU
Daha sonra Nasreddin Hoca Kütüphanesi’ne geçen Emine Erdoğan ve Akishino’yu çocuklar sevgiyle karşıladı. Burada çocukların yaptığı resimleri inceleyen lider eşlerine, bir anaokulu çocuğu kendi yaptığı üzerinde lale motifi olan tabağı hediye etti.
Anaokulu çağındaki bir başka çocuk ise Emine Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensesi Akishino’ya küresel ısınma ile ilgili bir sunum yaptı.
“TEMENNİMİZ İŞ BİRLİĞİNİN DAHA DA İLERİYE TAŞINMASI”
Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile gerçekleştirdikleri programa ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. yıl dönümü kapsamında ülkemizi ziyaret eden Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya gelmekten memnuniyet duydum.
Ülkemizin kültür hazinesine ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ve Japonya kitaplığı bölümünü ziyaret ettik. Farklı medeniyetlerin birikimlerini aynı çatı altında buluşturan kütüphanemizde muhafaza edilen özel ve nadir eserleri tanıtma fırsatı bulduk.
Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni gezerek tarihimizin büyük liderlerinden birinin vizyonunu, sanata ve bilgiye olan bağlılığını yakından inceledik. Japonya Kitaplığı, iki ülkenin ortak mirasına ışık tutan ve dostluk bağlarını güçlendiren bir sembol niteliğinde. Temennimiz bu anlamlı ziyaretin ülkelerimiz arasındaki iş birliğini daha da ileriye taşımasıdır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelişinde giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino, Türkiye ve Japonya bayrakları önünde tokalaşarak poz verdi.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Japonya Veliaht Prensi Akishino heyetleri eşliğinde görüşmeye geçti.
Görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Japonya Veliaht Prensi Akishino’ya, Osmanlı Generali Pertev Paşa’nın İmparator Mutsuhito tarafından ödüllendirildiğini gösteren belge hediye edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Japonya Veliaht Prensi Akishino ve Prenses Kiko ile aile fotoğrafı da çektirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.