BAKAN KURUM: “BELEDİYELERİMİZE AKTARILAN RAKAMI 55 KAT ARTIRARAK 490 MİLYAR LİRA SEVİYESİNE ÇIKARDIK”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara’da Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) 7. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “2002 yılında belediyelerimize sadece 8.9 milyar aktarılırken biz bu rakamı 55 kat artırarak 490 milyar lira seviyesine çıkardık. 2018 yılı haziran ayından günümüze kadar çevre yatırımları için belediyelerimize 5 milyar lira destek sağladık. Dün birilerinin milletimize kapattığı ‘Girmek Yasak’ tabelalarını teker teker söktük, şehirlerimizin en güzide mekânlarını milletimize, gerçek sahiplerine sunduk…” ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara’da Büyük Anadolu Oteli’nde Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) 7. Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı.
Bakan Kurum, burada yaptığı açıklamada vatandaşların hizmetkârı olduklarını belirterek “Bugün hizmetimiz ve eserlerimiz sadece ülkemiz için değil, topyekûn insanlık âlemi için çok daha derin anlamlar taşımaktadır. Çünkü ortak evimiz dünyamız, ülkemiz ve şehirlerimiz bugün iklim değişikliği, savaş, göç, kuraklık gibi pek çok problemle karşı karşıyadır. İnsanımız, bu problemlerden kaynaklı afetler nedeniyle acılar çekmektedir. Biz her afette, afet olur olmaz vatandaşımızın dizinin dibindeyiz ve orada vatandaşımızın acil, öncelikli ne ihtiyacı varsa önce o ihtiyacını gideriyor, acılarına ortak oluyoruz. Devletimizin gücünü, şefkatini hemen vatandaşımıza sarılmak onun derdine derman olmak için mücadelemizi ortaya koyuyoruz. Birileri bize diyor ki ne aceleniz var, bu konutları yapmanın zamanı mı? Biz hızlı bir şekilde afet alanlarında milletimizi açta açıkta bırakmıyoruz.” diye konuştu.
“Meteorolojik bir kuraklık yaşamaktayız”
Sanayi Devriminin, insanlığın erdemlerini tahrip etmesinin yanında doğanın ve şehirlerin de tahribatına neden olduğunu ifade eden Bakan Kurum, tehlikeye şu sözlerle dikkati çekti:
“Bakın bugün şubat ayının ilk günlerini yaşıyoruz. Soğuğu ve kar yağışıyla meşhur Ankara’mıza bir kar yağışı oldu, hepimiz ilk kez görmüş gibi heyecanlandık. Görülüyor ki yağış azlığı sebebiyle ülke çapında meteorolojik bir kuraklık yaşamaktayız. Karadeniz’imizde seller, Akdeniz’imizde yangınlar çıkıyor. Denizlerimizde hiç alışık olmadığımız müsilaj ve kirlilik yaşıyoruz, balıklarımız nefes alamadıkları için can çekişiyor. Görüldüğü üzere artık bir belediyecinin işi bundan 5 yıl öncesine göre daha zordur, daha çetindir. Birleşmiş Milletler bir rapor yayımladı. Bu rapora göre 8.5 milyarı aşan dünya nüfusunun yüzde 75’i şehirlerde yaşıyor. 2050’de bu oran yüzde 90’lara ulaşacak. Afetlerin yanına bir de barınma, trafik ve çarpık kentleşme ekleniyor, daha da eklenecek.”
“2012 yılında Cumhurbaşkanımız, ‘Her siyasi bedeli göze alıyorum, yeter ki milletim güvenli yuvalarda hayat sürsün’ dediler”
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte kazanılan sosyal belediyecilik şuurundan ilhamla “Muhteşem Türk Şehirleri”nde insanların huzurlu, mutlu, refah içinde bir yaşam sürmelerini hedeflediklerinin altını çizerek “Bu hedefe sizlerle birlikte yürümekte her zamankinden daha fazla azimliyiz, kararlıyız. Bugün bu salondaki kardeşlerimiz çok iyi hatırlayacaktır. 2012 yılında Cumhurbaşkanımız, ‘Ben her siyasi bedeli göze alıyorum, yeter ki milletim güvenli yuvalarda hayat sürsün’ dediler. Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm seferberliğimizi belediyelerimizle beraber, sizlerle birlikte başlattılar. Bugün el birliğiyle tam 3.3 milyon yeni yuvamızı dönüştürdük.” şeklinde konuştu.
“17 Şubat’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle İzmir tarihinin en büyük dönüşüm sürecini başlattığımız afet konutlarımızın teslimlerini gerçekleştireceğiz”
Afetlerden zarar gören İzmir, Elâzığ, Kastamonu, Sinop, Bartın, Antalya ve Muğla’da gece gündüz çalıştıklarını ve mahalle mahalle, köy köy nerede afet varsa orada olduklarını hatırlatan Bakan Kurum, son dört buçuk yılda tüm afet bölgelerinde oraya değer katacak, Türkiye’ye ve tüm dünyaya örnek olacak 45 bin afet konutunu ve iş yerlerini afetzede vatandaşlara teslim ettiklerini söyledi. Bakan Kurum, “İnşallah 17 Şubat’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle birlikte İzmir tarihinin en büyük dönüşüm sürecini başlattığımız afet konutlarımızın teslimlerini gerçekleştireceğiz ve bu yıl içerisinde tüm afetzede kardeşlerimiz evlerine, yuvalarına kavuşmuş olacak.” dedi.
TOKİ Başkanlığı eliyle son 20 yılda 1 milyon 180 bin sosyal konut ürettiklerini ve evleri olmayan vatandaşlara armağan ettiklerini hatırlatan Bakan Kurum, sosyal konut projesine de değinerek şunları söyledi:
“5 milyonu aşkın başvuruyla birlikte cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut hamlesi olan ‘İlk Evim, İlk İş Yerim’ projemizi milletimize ilan ettik. Bugüne kadar milletimize verdiğimiz sözleri nasıl tuttuysak, belediyelerimizle de güç birliği yaparak 2 yıl içerisinde tüm konutlarımızı vatandaşımıza sunacağız, bunun da sözünü insanımızın hizmetkârı olan siz değerli kardeşlerimizle birlikte veriyoruz.”
“30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nde ülkemizi adeta bir çevre bayramı yerine dönüştürmek hepimizin en kıymetli vazifesidir”
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürüttükleri Sıfır Atık Projesi’nin bugün küresel merhamet ve güzellik hareketine dönüştüğünü vurgulayarak “BM kararıyla bugün artık Sıfır Atık küresel çapta ses getirdi. Buradan Bem-Bir-Sen’li dava arkadaşlarıma ve tüm belediyelerimize sesleniyorum. 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nde ülkemizi adeta bir çevre bayramı yerine dönüştürmek artık hepinizin, hepimizin en kıymetli vazifesidir.” ifadelerine yer verdi.
“2018 yılı haziran ayından günümüze kadar çevre yatırımları için belediyelerimize 5 milyar lira destek sağladık”
4.5 yılda 81 ili 459 kez ziyaret ettiğini ve belediyelerle sürekli istişare içerisinde olduğunu aktaran Bakan Kurum, “Belediyelerimiz bizden ne istediyse fazlasıyla yaptık. 2018 yılı haziran ayından günümüze kadar çevre yatırımları için belediyelerimize tam 5 milyar lira destek sağladık, yanlarında durduk. Sadece il değil, ilçe belediyelerimizin tamamı bizden ilk önce millet bahçesi istedi. Biz de yerleri beraberce belirleyelim, hemen başlayalım dedik, şehirden ayrılmadan ilk fidanımızı diktik. Bugün, dün birilerinin milletimize kapattığı ‘Girmek Yasak’ tabelalarını teker teker söktük, şehirlerimizin o en güzide mekânlarını milletimize, gerçek sahiplerine sunduk. Ne yaptık? 72 milyon metrekare büyüklüğünde tam 470 millet bahçemizi projelendirdik. Bugün 85 milyon kardeşimiz yaşlısıyla genciyle bu güzelliklerden istifade ediyor. İnşallah fethin 570. yılında İstanbul’da, Türkiye’nin en büyük millet bahçesi olan Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizi de milletimize, İstanbul’umuza armağan edeceğiz.” dedi.
“21. Yüzyıl Türkiye Mekânsal Strateji Planımızı mart ayında milletimize ve belediyelerimize sunuyoruz”
Bakan Murat Kurum, mart ayı itibariyle belediyeler için hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yepyeni bir dönemin kapılarını sonuna kadar aralayacaklarını belirterek 81 ilin 100 yıllık geleceğinin plan altına alındığı “21. Yüzyıl Türkiye Mekânsal Strateji Planı”nı mart ayında millete ve belediyelere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ve takdimiyle sunacakları müjdesini verdi. Bakan Kurum, “İnşallah bu planla muhteşem şehirlerin imarını, ülkemize yapılacak yatırımların doğru kullanımını, şehirlerimizin 1000 yıllık değerlerinin korunmasını, milletimizin hak ettiği o hayat kalitesine ulaşılmasını, ekonomimizin daha dinamik olmasını ve kardeşlerimizin insan onuruna yakışır iş sahibi olmalarını hep beraber el ele, omuz omuza vererek sağlayacağız. Bu süreçte 20 yıldır olduğu gibi belediyelerimizin yanında olmaya, yanında durmaya daha güçlü şekilde devam edeceğiz. Etmeliyiz, çünkü bugün, 30’u büyükşehir 1391 belediyemiz var, 750 bine yakın kardeşimiz bu millet için harıl harıl çalışıyor.” diye sözlerine ekledi.
“2002 yılında belediyelerimize sadece 8.9 milyar aktarılırken biz bu rakamı 55 kat artırarak 490 milyar lira seviyesine çıkardık”
2002 yılında belediyelere sadece 8.9 milyar aktarıldığını ifade eden Bakan Kurum, “Biz 8.9 milyar seviyesinden bu rakamı aldık, tam 55 kat artırarak 490 milyar lira seviyesine çıkardık. Gücümüz var, irademiz var, aşkımız var! Ve liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var. Allah’ın izniyle hızlıca bu rakamı çok daha yüksek seviyelere çıkaracağız. Şehirlerimizi, ilçelerimizi, beldelerimizi çok güçlü bir şekilde istikbale taşıyacağız.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ile Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde akşam yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışından gelen misafir çocuklara Türkiye’de bulunmaları ve sevinçlere ortak oldukları için teşekkür etti.
Program öncesi İstanbul’da ve Marmara Bölgesi’nde depremlerin meydana geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kısa bir süre önce İstanbul’da ve Marmara Bölgemizde 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz. AFAD ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin tüm birimleri şu an teyakkuz halinde. Arama-tarama çalışmalarımız hassasiyetle devam ediyor. Biz de süreci çok yakından takip ediyoruz. Buraya gelmeden önce bakan arkadaşlarımızın yanı sıra AFAD Başkanımız ve İstanbul Valimizden en güncel bilgileri aldım. Elhamdülillah, şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü musibetten, afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin diyorum.”
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm çocukların 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bayramı sizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm devlet büyüklerimizi, şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
TRT’nin bir yandan sorumlu yayın ve habercilik anlayışıyla başarılarına her gün yenisini eklerken, diğer yandan böylesine güzel ve anlamlı etkinliklerle kalpleri buluşturmaya devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1979’dan bu yana her sene düzenlenen uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, TRT’mizin yüz akı işlerinden bir diğerini teşkil ediyor” dedi.
“KARDEŞLİĞİ NE KADAR YÜCELTİRSENİZ, DÜNYAMIZ O DERECE YAŞANILIR HÂLE GELECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 120 farklı ülkeden 130 binden fazla çocuğun Türkiye’deki bu etkinliklerde misafir edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Şenliklerin 47’ncisini ‘Hayat çocuklar gülünce güzel’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. 30 ülkeden 600 gül yüzlü evladımızı külliyemizde ağırlayarak onların coşkusuna, mutluluğuna, enerjisine biz de ortak oluyoruz. Bugün burada yaşadığınız sevincin hiç azalmamasını, hayatınız boyunca yüzünüzden tebessümlerin asla eksik olmamasını temenni ediyorum. İnançlarımız, dillerimiz ve kültürlerimiz farklı olsa da hepimiz büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Hepimiz Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın çocuklarıyız. Siz çocuklar, kardeşliği ne kadar yüceltirseniz, unutmayınız dünyamız o derece yaşanılır hâle gelecektir.
Kalplerinizdeki sevgiyle, yüreklerinizdeki umutla, birbirinize duyduğunuz o tertemiz güvenle barışı ve huzuru sizler tesis edeceksiniz. Kötülere ve kötülüklere rağmen bu dünyayı sizler güzelleştireceksiniz. Kısacası bizim uğruna bedeller ödeyerek çetin mücadeleler neticesinde belli bir aşamaya getirdiğimiz hayallerin geri kalanını gerçeğe sizler dönüştüreceksiniz. Sizlere güveniyoruz, sizlere inanıyoruz. Hayat yolculuğunuzda hepinize şimdiden başarılar diliyor, her birinizi o ışık saçan gözlerinizden öpüyorum.”
Organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen TRT ailesine de teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklardan aileleri ve arkadaşlarına Türkiye’den kucak dolusu selam götürmelerini istedi.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nin açıldığı ve Türk Milletinin egemenliğini ilan ettiği tarihtir.
Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ Mustafa Kemal Atatürk.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1924’te 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929 tarihinde Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiş ve bu tarihten itibaren 23 Nisan yurt sathında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin onlara güveninin göstergesidir. Atatürk, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden tek liderdir.
UNESCO’nun 1979 yılını “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan etmesiyle, bu bayram dünya çocuklarıyla bir arada, büyük bir coşku ve heyecanla kutlanmaktadır. Dünya barışı adına, geleceğin büyükleri ve yöneticileri olan çocukların bu gün vesilesiyle bir araya gelmeleri, çocukça bir masumiyetle birbirleriyle kucaklaşmaları bizim için gurur kaynağı olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, gelecek nesillere verdiği önemi şu sözleriyle ifade etmektedir; “Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” Sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir.
“Çocuklar bu ülkenin temeli, yarının umududur. Onlara göstereceğimiz sevgi, geleceğe yapılmış en değerli yatırımdır.” 23 Nisan bayramınız kutlu olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Hizmete Alma Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın, 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını belirtti.
Tüm süreçlerin sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRKSAT 6A’nın ülke ve millet için hayırlı olmasını diledi.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, projeye destek olan ve uzay sanayisine gönül vermiş tüm personeli tebrik etti.
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının altıya, uzaydaki uyduların toplam mevcudunun da 10’a yükseldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını söyledi.
Kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzay iletişim ve haberleşme sektörleri için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydusunun ülke ve millet için hayır getirmesini temenni etti.
Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesinin millî güvenlik açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirdiğimiz TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz, yerli ve millî teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını belirterek, hayata geçirilen teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularının üretiminde TÜRKSAT mühendislerinin de yer almasını sağladıklarını anımsattı.
Devamında 5A ve 5B uydularının yapımında 12 mühendisi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dâhil ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllara sâri bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiğin aşıldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydusunu üretme imkân, yetenek ve tecrübesine sahip olunduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapamayız’ diyenlere inat, ‘Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız’ dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan, yorulmadan, inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında ‘Bizden bir şey olmaz’ diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan eşik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir” diye konuştu.
Mühendislere ve Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katanlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî haberleşme uydusu ile TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alanın, Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyeceğini belirterek, “Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara yükselecek” ifadelerini kullandı.
Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde Türkiye’nin artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim niteliğindeki bu projeyle, yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte uydu üretim ekosistemi kurarak, birçok kurum ve kuruluşun uzay sanayisine katkı vermesini sağladıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk. Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik. İhracat kapasitemizi daha da güçlendirdik. SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik.”
Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle millî uydu markası oluşturma ve millî uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsatın yakalandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri, haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz” dedi.
Çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflere ulaşacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki gelişmelere baktığımızda şu gerçeği hepimiz görmekteyiz, Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç kimsenin bu fırsatı heba etmesine izin veremeyeceklerini vurgulayarak, daha önce dünyada benzer değişimler olurken, Türkiye’nin kendi iç çekişmeleriyle meşgul olduğunu anımsattı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar. Bizimle aynı ligde olan ülkeler, teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken, hatırlayın bu ülkenin gündemi, başörtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irtica idi, yeşil sermayeydi. Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar. Peki, sonuçta ne oldu? Türkiye kaybetti, millet kaybetti. Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık. Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olamadık. Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık.”
“TÜRKİYE’NİN İSMİ, BÖLGESİNİN BİR KUTUP BAŞI OLARAK HER PLATFORMDA DAHA FAZLA ZİKREDİLİYOR”
Bugün de dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde olduğunu, gümrük tarifeleri restleşmeleri ile küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut krizlerin çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası sistemin, Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: “Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda. Yapay zekâ teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi, bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor. Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden, Türkiye’nin Batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikâyet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından, boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.
Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken, ‘bize ne Filistin’den’ diyerek tam 18 aydır sustukları, topraklarını savunan Filistinli direnişçilere ‘terörist’ iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim, oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükûmet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’nin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak neticeyi aldıklarını anımsattı.
“TARİHÎ BİR BAŞARI HİKÂYESİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ”
Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “oraya uçak inmez” dediği havalimanına artık aynı anda üç uçağın inip kalktığına dikkati çekerek, “Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusu ile başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihî bir başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.”
Projede yer alan kurumlarla, mühendislerle, çalışanlarla ne kadar iftihar edilse az olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bütün bunlar, inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Milletimizin desteğiyle çıktığımız bu yolda Rabbim hepimize yardımcı olsun. Bizi daha nice başarılara ulaştırsın diyorum. Bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. İlk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Projede emeği, katkısı, alın teri ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.