Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Şu anda deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ı ziyaret etti.
Trabzon Caddesi’nde bir araya geldiği Kahramanmaraşlılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden iki gün sonra başlayan Kahramanmaraş ziyaretlerinin en sonuncusunu Ramazan Bayramı’nın ikinci günü gerçekleştirdiğini ifade ederek, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Depremde evleri, iş yerleri yıkılan veya kullanılamaz hâle gelen vatandaşlara tekrar geçmiş olsun dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten, kazadan, beladan, muhafaza eylesin” ifadesini kullandı.
“AFETİN İLK ANINDAN İTİBAREN DEVLET VE MİLLET OLARAK TÜM İMKÂNLARIMIZI SEFERBER ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, afetin ilk anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkânları seferber ettiklerini, ilk günlerde kötü hava şartları, alt yapının hasar görmesi ve yıkım alanının genişliği sebebiyle bazı aksaklıklar yaşanmış olsa da kısa sürede depremzedelerin yanında olduklarını söyledi.
Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük arama kurtarma, yardım ve yeniden inşa operasyonlarından birini yürüttüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlarımızı, kurum yöneticilerimizi, belediye başkanlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı, gönüllülerimizi âdeta deprem bölgesine yığdık. Bugüne kadar deprem bölgesinde görev alan personel sayımız 650 bini buldu. Yurt dışından ve ülkemizin çeşitli yerlerinden gelen 35 bin arama kurtarma personeli haftalarca çalışarak en son enkaz yığınının altındaki umudu yaşatma mücadelesi verdi. Bununla birlikte, giyim ve gıdadan temizliğe, geçici barınmadan kalıcı konutların inşasına kadar depremzedelerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak mekanizmalar kurduk.”
Kahramanmaraş’ın 14 Mayıs’ta yüzde 72 ile kendisine en yüksek oranda oy veren büyükşehir olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben inanıyorum ki ikinci turda Kahramanmaraş yüzde 80’leri yakalayacak” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi şehirlerinde kalan yaklaşık 3 milyon depremzedeye kurdukları 905 bin çadırda ve 112 bini aşkın konteynerde barınma imkânı sağladıklarını dile getirdi.
“ZEMİN ETÜTLERİNİ BİTİRDİĞİMİZ YERLERDE HEMEN TEMELLERİ ATTIK”
Kira ve taşınma yardımlarıyla kendi ihtiyaçlarını karşılayacak vatandaşlara da destek olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kalıcı barınma çalışmalarıyla ilgili kendimize bir hedef koyduk. 319 bini bir yıl içinde olmak üzere 650 bin yeni konut inşa ederek deprem şehirlerimizin tamamını ayağa kaldıracağız dedik. Hemen kolları sıvadık. Devletin ve ülkenin tüm imkânlarını bölgeye yığarak hazırlıklara başladık. Yıkılan binaların enkazlarını kaldırdık. Ağır hasarlı binaları yıkıp onların yerlerini de temizledik. Orta hasarlı binaları da yeniden inşa kapsamına aldık. Zemin etütlerini bitirdiğimiz yerlerde hemen temelleri attık. Bayramda inşası tamamlanan ilk köy evlerinin teslimini bile yaptık. Şu anda deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta yapımı devam eden kalıcı konutların görüntülerinin yer aldığı videoyu vatandaşlara izletti.
Çalışmaların tam gaz sürdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki ekim-kasım aylarında kalıcı konutları hak sahiplerine teslim etmeyi planladıklarını belirtti.
Alanda resmî rakamlara göre, yollar hariç 70 bin kişinin olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maşallah” ifadesini kullandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının pazartesi günü Elbistan-Malatya karayolunun ihalesini gerçekleştireceğini, köy evlerinin de teslimini etap etap yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “AFAD’ın hak sahipliği başvurularının bugünden itibaren elektronik devlet üzerinden de yapılabileceğinin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Verdiğimiz sözleri yerine getirerek sizlere mahcup olmayacağız. Sizlerin duasıyla ve desteğiyle bugünlere geldik. Allah’ın izniyle önümüzdeki süreci de aynı şekilde devam ettireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’taki seçimlerde şahsına verdikleri yüzde 72’yi bulan destek için Kahramanmaraşlılara şükranlarını sundu.
Mecliste Cumhur İttifakı olarak 322 sandalye ile çoğunluğu elde ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı seçimi ise en yakın rakibimize, dün açıklanan resmî sonuçlara göre 2 milyon 539 bine yakın fark atmamıza rağmen ikinci tura kaldı. Kahramanmaraş’ın 28 Mayıs’ta da iradesine sahip çıkarak, en yüksek katılımla sandığa gideceğine ve tercihini çok daha yüksek oranla bizden yana yapacağına inanıyorum. Türkiye Yüzyılı destanını sizinle birlikte yazacak, deprem sonrası Kahramanmaraş’ın yükselişini sizinle birlikte gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ülkemizi güçlendirme, deprem bölgesindeki şehirlerimizi ayağa kaldırma çalışmaları yürütürken, birileri buralarda turistik gezi yapıp, resim çektirip gidiyordu. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın, sandıktaki tercihleri de tabii olarak bu tabloya uygun şekilde gerçekleşti. Daha seçim gecesinden başlayarak kalp yapan eller yumruğa, bahar şarkıları söyleyen diller hakarete ve tehdide döndü” ifadelerini kullandı.
“Bu bay bay Kemal, Kandil’den talimat almıyor mu? Onlarla beraber terör örgütleriyle beraber bu yolda yürümedi mi? Benim Kahramanmaraşlı kardeşlerim, edeler, bu teröristlerle beraber olanlara oy verir mi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Öyleyse 28’inde de ben inanıyorum ki sizler, bay bay Kemal’e hakikaten ‘vah vah Kemal’ diyeceksiniz. Aslında bunlar kaybettikleri her seçimin ardından milletimize demediklerini bırakmadılar. Ülkeye kayda değer hiçbir eser kazandıramadıklarına, millete hizmet etmek yerine değerlerine düşmanlık yaptıklarına bakmadan yalan ve iftira siyasetiyle iktidarı umar olmayınca da hüsrana uğrarlardı. ‘Bidon kafalı’ dedikleri, ‘göbeğini kaşıyan adam’ dedikleri ‘makarnacı’ dedikleri milletin iradesine sahip çıkması, bu tek parti artığı faşistleri çılgına çevirirdi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Kendi küçük dünyalarında kurdukları Türkiye hayaliyle ülkenin ve milletin gerçekleri arasındaki fark, yüzlerine bir Osmanlı şamarı gibi inince âdeta deliye dönerlerdi. Her seçimde yaşadıkları hezimeti 14 Mayıs’ta da yaşadılar. Bu defa ise kinlerini ve nefretlerini özellikle depremzede kardeşlerimize yönelterek, alçaklığın, evrensel tarihinde yeni bir sayfa açtılar. Tabii onlarla beraber gencinden kadınına, emeklisinden işçisine, çiftçisinden yurt dışındaki vatandaşlarımıza kadar herkes bu kin ve nefret hezeyanından payına düşeni aldı. Aman Allah’ım. Ne demediler? Ne yapmadılar ki? Sizlerin huzurunda tekrarlamaya edebimin ve vicdanımın el vermeyeceği ifadelerle, mesajlarla, videolarla saldırıya geçtiler. Depremzedeleri kaldıkları yerlerden çıkarmaya kalkmaktan buralarda kurdukları çadırları toplamaya, hizmet araçları geri çekmeye kadar yapmadık terbiyesizlik bırakmadılar. On binlerce vatandaşımızın kanını döken terör örgütlerine ve yandaşlarına kucaklarını sonuna kadar açanlar, depremzede kardeşlerimizin tercihlerine tahammül edemediler.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır’da 51 Kürt vatandaşımızın kanına bunlar girmedi mi?” diye sorarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Selo’yu eğer serbest bırakmak istiyorsanız oyunuzu bana vereceksiniz” dediğini belirtti.
“Kim bu Selo?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Terörist. 51 Kürt kardeşimizin Diyarbakır’da ölümüne neden olan terörist. Şimdi eğer Erdoğan kardeşiniz yola devam ederse adalet neyi gerektiriyorsa o olur, bunun dışında bir şey olamaz. Bu teröristleri ‘biz kapıları kıracağız, cezaevlerini açacağız, bunları dışarı bırakacağız.’ Yok öyle bir şey, adalet neyi gerektiriyorsa o. Küresel emperyalistlerin ülkemize yönelik sinsi oyunlarının figüranlığına hevesle koşanlar, deprem şehirlerimizin umutla geleceklerine sarılışını kabullenemediler. Ülkeyi Londra tefecilerinin eline bırakmaya, gençlerimizin teknoloji hayallerinin sembolü kurumlarımızı birilerine peşkeş çekmeye niyetlenenler, bu şehirlerimizin ayağa kalkma gayretlerini umursamadılar. Elbette biz hiçbir depremzedemizi bunların insafına terk edecek, ortada bırakacak değiliz. Şartlar ne olursa olsun biz devletimizle, AFAD’ımızla tüm depremzedelerimizi Allah’ın izniyle yeniden ayağa kaldıracağız. Deprem bölgesinde yaptığımız çalışmaların şahidi sizlersiniz. Diğer şehirlere giden depremzedelerimize nasıl yardımcı olduğumuzu da oradaki kardeşlerimiz gayet iyi biliyor. Biz eser ve hizmet siyaseti yaparken kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine, siyasi tercihine bakmayız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van’da deprem olduğunda oradaki oy oranlarının ne olduğunu bildikleri hâlde hemen gittiklerini, gece gündüz çalışıp şehri âdeta yeni baştan inşa ettiklerini belirterek, “İzmir’de deprem oldu. Bay bay Kemal oranın milletvekili. Oradaki oy oranımızın ne olduğunu bildiğimiz hâlde hemen gittik. Yine geceli gündüzlü çalışarak yıkılanların yerine yenisini yaptık. Bay bay Kemal’in belediye başkanı, İzmir, kahir ekseriyetle onlarda. Peki, ne yaptılar? Hiçbir şey” diye konuştu.
Hatay Defne’de de hastane ihtiyacı olduğunu ve oradaki oy oranlarının ne olduğuna bakmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yüzde 80 CHP’nin oyu var. İki ay içinde hatta bilemedin üç ay, en güzeliyle, en moderniyle, yeni bir hastaneyi oraya kazandırdık. Yarın açılışını yapacağız. İnşallah en kısa sürede hasta kabulüne de başlayacağız. Bizim ne siyaset anlayışımız ne devlet yönetimi anlayışımız, aksi bir tavrı kabul etmez. İşte bunun için bizim Kazandığımız yerde ne diyoruz? Hiç kimse kaybetmez. Biz kazanırsak millet kazanır. Biz kazanırsak ülke kazanır. Biz kazanırsak çalışanlar kazanır, girişimciler kazanır, emekliler kazanır, gençler kazanır, kadınlar kazanır. Biz kazanırsak mazlumlar kazanır, mağdurlar kazanır. Velhasıl biz kazanırsak herkes kazanır ama CHP Genel Başkanı ve ekibi ne yapıyor? Daha bitmemiş bir seçimin ilk tur sonucu üzerinden tehdit ve hakaret diliyle önlerine geleni itiyor, kakıyor, ötekileştiriyor. Bunca fark yedikleri seçimde bile nasıl böylesine bir kibir, böylesine bir nobranlık havası içine girdiklerini gördünüz. Allah muhafaza, ülkenin kaderinde söz sahibi olmaları durumunda bunların neler yapabileceklerini varın siz hesap edin.”
“ASIRLIK DEMOKRASİ VE KALKINMA EKSİKLERİNİ GİDERİRKEN GÖZÜMÜZ HEP 2023’TEYDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerini millete, Cumhuriyetin yeni asrına giriliyor olunmasından aldıkları ilhamla Türkiye Yüzyılı’nı vadettiklerini belirterek, “Türkiye Yüzyılı öyle içi de altıda boş bir vizyon denemesi değildir. Tam tersine bu vizyonu ülkemize 21 yılda kazandırdığımız güçlü eser ve hizmet altyapısı üzerine bina ettik. Bugüne kadar eğitimde, sağlıkta, adalette, güvenlikte, ulaştırmada, enerjide, sanayide, tarımda, sporda, sosyal yardımlarda velhasıl her alanda sağlam temeller attık. Asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini giderirken gözümüz hep 2023’teydi” dedi.
Dünyada, bölgede ve ülkede yaşanan her gelişmeyi, her beklenmedik hadiseyi, her potansiyeli bu anlayışla yönettiklerini, yönlendirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İşte bugün o gündür. Bugün hayallerimizi hayata geçirmek için ilk adımı atma günüdür. Bugün evlatlarımıza güçlü ve müreffeh Türkiye’nin müjdesini paylaşma günüdür. Sizler 14 Mayıs’taki tercihinizde işte buna sahip çıktınız. Allah’ın izniyle 28 Mayıs’ta işimizi yarım bırakmayacak, tamama erdireceğiz. Peki, 28 Mayıs’ta sandıkta neyi yarım bırakmayacağız? Bayrağı yerde bırakmayacağız. Kandil’dekilerin bayrağı var mı? Paçavraları var. Onun uzantılarının var mı? Aynı. Bunlar kendi odalarına Türk Bayrağını koymayacak, asmayacak kadar bayrağımıza ihanet içindeler. Vatanı sahipsiz bırakmayacağız. Emekleri karşılıksız bırakmayacağız. Kimseyi umutsuz, sevgisiz, yolda, çaresiz, açıkta, muhtaç ve şefkatsiz bırakmayacağız. Bunları, 81 vilayetimizin hiçbirini 85 milyon vatandaşımızın hiçbir ferdini, gönül coğrafyamızda kalbini ve gözünü bize dikmiş hiçbir kardeşimizi dışarıda bırakmadan hepsini kucaklayarak yapacağız.”
“ASLA REHAVETE KAPILMIYORUZ”
Ülkenin ve milletin derdiyle dertlenmeyenlerin oynadıkları tiyatronun seçim sandığından çıkan sonuçlara verilen tepkiyle bozulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her gün bir başka maskeyle milletin karşısına çıkanlar gün gelir işte böyle gerçek yüzleriyle yakalanır. CHP Genel Başkanı, 28 Mayıs için kendine yeni maskeler hazırlamış ama artık beyhude bir uğraş içinde. Çünkü milletimiz onun ve CHP Genel Merkezi’nden yönettiği trol ordusun derdinin ülkeye hizmet etmek değil ülkeyi birilerine peşkeş çekmek olduğunu gördü. Terör örgütleriyle hâlen kol kola yürürken, ağzından çıkan hiçbir sözün değeri yoktur. Bay bay Kemal kimlerle kol kola? Terör örgütleriyle, PKK’yla onların uzantıları parlamentodaki sözde partiyle. Tefeciler onu destekleyen operasyonlarını kesintisiz sürdürürken, ağzından çıkan hiçbir sözün değeri yoktur. Kendi partisi bile kazanmayacağına inanırken, masa yumruklayarak attığı nutukların hiçbir değeri yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunun için kalbiyle bizim yanımızda yer alan herkese düşen önemli bir görev var. Asla rehavete kapılmıyoruz, zafer sarhoşluğu içine girmiyoruz. İkinci turda, 14 Mayıs’ta sandığa giden tek bir vatandaşımızın dahi fire vermesini istemiyoruz. İlk turda diğer adaylara oy vermiş kardeşlerimizin ülkenin ve milletin aydınlık geleceği için bu defa bize destek vermesini bekliyoruz. CHP Genel Başkanı’nın aylardır oynadığı oyunun artık bittiğini gören sağduyu sahibi vatandaşlarımızın tercihlerini bir kez daha gözden geçireceklerini umuyoruz.”
Alandakilere sorduğu, “İnşallah 28 Mayıs akşamı hep birlikte kazandığımızın müjdesini milletimizle paylaşmaya hazır mıyız?” sorusuna “Evet” karşılığını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerle, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Kahramanmaraş olacağız, Türkiye olacağız” sözlerini tekrarladı.
Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da eşlik etti.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), uluslararası alanda stratejik bir başarıya imza attı. Endonezya’da düzenlenen INDO Defence 2025 fuarında Türkiye tarafından millî imkanlarla tasarlanan, geliştirilen ve üretilen Millî Muharip Uçak KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik anlaşma sağlandı. Anlaşma kapsamında, 48 adet KAAN 5. Nesil Savaş Uçağı Endonezya’ya teslim edilecek.
11 Haziran tarihinde Jakarta’da gerçekleştirilen imza törenine Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Milli Savunma Bakan Yardımcısı ve TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili Şuay Alpay ve TUSAŞ Genel Müdürü Dr. Mehmet Demiroğlu katıldı.
Atılan imzalar kapsamında 48 adetlik Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatı 120 ay içerisinde gerçekleşecek. Teslim edilecek KAAN uçaklarında ise millî imkanlarla üretilecek motor yer alacak.
Bu anlaşma, sadece Millî Muharip Uçak KAAN’ın teslimatını değil; Endonezya’ya havacılık alanında teknoloji transferini de kapsayacak. Türkiye ve Endonezya gerçekleştireceği stratejik iş birliğiyle bilgi paylaşımını ve yerel kabiliyetlerin geliştirilmesini de hedefleyecek. Öte yandan anlaşmayla birlikte KAAN’ın üretiminde Endonezya’nın sahip olduğu yerel kabiliyetlerden yararlanılacak.
KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik ilk duyuruyu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, “Yerli ve millî savunma sanayimizin kaydettiği gelişimi ve ulaştığı noktayı gözler önüne seren bu anlaşmanın Türkiye ve Endonezya için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Anlaşmanın huzurunda imzalandığı kıymetli mevkidaşım, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’ya selam ve teşekkürlerimi iletiyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve TUSAŞ başta olmak üzere KAAN’ın üretiminde ve Türkiye tarihinin bu rekor ihracat sözleşmesinin imzalanmasında emeği geçen tüm kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAAN: Türkiye’nin 5. Nesil Savaş Uçağı
KAAN, Türk mühendisliğinin geldiği en üst noktayı temsil eden, 5. nesil çok rollü savaş uçağıdır. Yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü (stealth), yapay zekâ destekli aviyonikleri ve ağ destekli harp yetenekleriyle dikkat çekmektedir. Hava-hava ve hava-yer görevlerinde üstün başarı sağlaması hedeflenen KAAN, aynı zamanda Türkiye’nin savunma alanındaki tam bağımsızlık vizyonunun simgesidir. İlk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştiren KAAN, bu tarihi adımıyla Türk havacılığı açısından yeni bir dönemi başlatmıştır. 6 Mayıs 2024’te ise KAAN gök vatan ile ikinci kez bir araya gelmiştir.
Millî Muharip Uçak KAAN projesinin ilerleyen aşamalarında ise uçağa millî motorun entegrasyonu ile KAAN’ın tamamen millî hâle getirilmesi ve ihracat potansiyelinin daha da arttırılması hedeflenmektedir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç başkanlığında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) yeni üyeleri Anıtkabir’i ziyaret etti ve ilk Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bakan Yılmaz Tunç, “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” dedi.
Bakan Yılmaz Tunç ve göreve yeni başlayan HSK üyeleri, Aslanlı Yol’dan yürüyerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Yılmaz Tunç, mozoleye çelenk bırakırken dua okudu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Bakan Tunç, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk, Cumhuriyetimizin teminatı olan hukuk devleti ilkesine bağlılıkla yargı bağımsızlığı ve hakimlik-savcılık güvencesini esas alan bir anlayışla görev üstlenen Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni üyeleri olarak huzurunuzdayız. Kurduğunuz Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri olan adaletin, her bireyin hakkını eşitlik ve tarafsızlık temelinde koruyan bir sistemle tecelli etmesi için büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından asla ödün vermeden, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da adalet hizmetlerinin daha etkin hale gelmesi için Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapmak hedefiyle azim ve kararlılıkla çalışacağız.
Planlı bir reform stratejisi içerisinde insan kaynağından fiziki ve teknolojik altyapıya, mevzuattan uygulamaya kadar her alanda gelişmeye devam eden yargı sistemimizi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmadan daha erişilebilir ve daha güvenilir yapmanın gayretiyle çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin vicdanında karşılık bulan adalet anlayışını yaşatmak ve emanet ettiğiniz Cumhuriyetimizin yüksek değerlerini daha da yüceltmek azmimizi bir kez daha aziz hatıranız önünde saygıyla ifade ediyoruz. Ruhunuz şad olsun.”
HSK YENİ ÜYELERİYLE İLK TOPLANTISINI YAPTI
Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Yılmaz Tunç, HSK’ye yeni atanan üyelerin de katıldığı ilk Genel Kurul toplantısına başkanlık yaptı.
HSK binasında yapılan toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, HSK’ye seçilen yeni üyelerin, yargı camiasına ve adaletin tecelli etmesine büyük katkılar sunacağına yürekten inandığını söyledi.
HSK’nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının teminatı olan bir anayasal kuruluş olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz Tunç, Kurulun bu noktadaki öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Türkiye’nin son 23 yılda her alanda olduğu gibi yargı alanında da önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çeken Bakan Tunç, “Bu süre içerisinde özellikle mevzuatımızın, kanunlarımızın vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilenmesi anlamında TBMM’de yoğun çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Temel kanunlarımızın tamamı vatandaşlarımızın ihtiyacına uygun hale getirilerek yenilenmiştir. Yargının fiziki kapasitesi küçümsenmeyecek derecede artırılmıştır.” diye konuştu.
Vatandaşların adalete olan güvenini daha da artırmak için çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Adalet Bakanı Tunç, “Bu anlamda yeni dönemde de yapacağımız çok önemli çalışmalar var. Son 20 yılda ülkemiz planlı bir yargı reformu stratejisi ile çalışmalarını bugünlere getirmiştir. Çok sayıda Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuyla paylaşılmış ve bu kapsamda da mevzuat düzenlemesi ve uygulamalar hayata geçirilmiştir.” dedi.
Bakan Tunç, 23 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde önemli hedefler olduğunu vurgulayarak, “Bu hedefleri önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde uygulama planı dahilinde hayata geçirerek özellikle hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir, gecikmeyen bir adalet sistemi vizyonuyla başta HSK olmak üzere yargı teşkilatımızla yoğun bir çalışma bizleri bekliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Belgenin ilk yargı paketinin bayram öncesi yasalaştığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, “Ceza adalet sistemini daha etkin hale getirmeye yönelik başka hazırlıklar da var. Özellikle hukuk yargılamalarıyla ilgili süreçleri hızlandırmaya, daha adil bir sonuca varabilmek için yapılacak çalışmalar var.” dedi.
Yeni Kurulun görev yapacağı 4 yıllık süre içerisinde, “Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı” yapma hedefi doğrultusunda önemli çalışmalara imza atacaklarına inandığını dile getiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Daha güvenilir bir adalet sistemi noktasındaki bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumdan hiç vazgeçmeden yeni dönemde de çok önemli çalışmalara imza atacağımızı belirtmek istiyorum. Her birinize hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah, çok güzel çalışmalara hep beraber el birliğiyle imza atacağımızı ve milletimizin güvenine layık olmak için yoğun bir çaba göstereceğimizi ifade etmek istiyorum.”
Türk İş Dünyasının önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti.
GÜZEL İNSAN ASIM KİBAR
Türk sanayiinin önde gelen isimlerinden Kibar Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kibar, hayatını kaybetti. Duayen iş adamı Kibar’ın cenazesi, 8 Haziran Pazar günü Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedilecek.
Sanayiinin gelişiminde büyük görevler üstlenen Asım Kibar, kurucusu olduğu Kibar Holding ile alüminyum, otomotiv, gıda, gayrimenkul ve enerji gibi birçok sektörde öncü yatırımlara imza attı. Sanayinin yanı sıra sağlık ve eğitim alanında çok sayıda insanın hayatına dokunan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi. İş dünyasında güven, dürüstlük, çalışkanlık ve inovasyon gibi değerlere büyük önem veren Kibar, çalışanlarıyla sık sık bir araya gelerek deneyimlerini paylaşan bir lider olarak tanınıyordu. “Güven En Değerli Servet” adlı bir otobiyografik eseri de bulunan Asım Kibar, 92 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.
Değerli büyüğümüz saygın iş adamı Sayın Asım Kibar Beyefendiyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz Saygıdeğer Kibar Ailesine ve Assan Camiasına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz Allah sabır metanet ihsan eylesin. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun Nur İçinde Yatsın
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyoruz Yüce Allah Milletimizi sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyoruz
Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Bayramınız mübarek olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Müşerref olduğumuz Kurban Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bizleri bir bayrama daha kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd olsun. Bu aziz ve mübarek günlerin ülkemiz, milletimiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“BİRLİK RUHUMUZU TAZELEDİĞİMİZ BAYRAMLAR, AYNI ZAMANDA RIZAYI İLAHİYE AÇILAN BEREKET KAPILARIDIR”
Kestiğiniz kurbanların, ettiğiniz duaların, yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul, karin ve makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Yüce Allah bizleri sağlık, huzur ve esenlik içinde idrak edeceğimiz; selim bir kalple şuuruna ereceğimiz daha nice bayramlara eriştirsin, diyorum.
Birlik ve beraberlik ruhumuzu tazelediğimiz, dayanışma ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirdiğimiz bayramlar, aynı zamanda rızayı ilahiye açılan birer bereket kapılarıdır. Millet olarak hep birlikte teneffüs ettiğimiz bayram iklimi, yardımlaşma ve muhabbet duygumuzun en üst düzeyde seyrettiği mümbit bir atmosferdir. 86 milyon vatandaşımızın her birinin bu atmosferi iyi değerlendireceğine; hayır ve hasenat faaliyetleriyle güzelleştireceğine yürekten inanıyorum.
Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda destansı bir mücadele veren; İsrail’in bütün barbarlıkları karşısında vakur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizi de ülkem ve milletim adına hürmetle selamlıyor, Kurban Bayramlarını yürekten tebrik ediyorum. Saldırılarda şehit düşen tüm Gazzeli kardeşlerimi rahmetle yâd ediyor; yaralılara acil şifalar diliyorum.
“GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN FARKLI KÖŞELERİNDE SÜREGELEN İSTİKRARSIZLIKLARIN BİR AN ÖNCE SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM”
Gazze, Sudan ve Somali başta olmak üzere, gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde süregelen istikrarsızlıkların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.
Türkiye olarak gerek Filistin’deki soykırımın durdurulması gerekse Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla neticelenmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2 Haziran Pazartesi günü İstanbul’da yapılan toplantı, dördüncü yılına giren kuzeyimizdeki kanlı savaşın bitirilmesi yönünde tarihî bir adım olmuştur.
Komşumuz Suriye’de Yeni Yönetimin ülkenin millî birliği, toprak bütünlüğü ve sürdürülebilir kalkınması için verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyoruz. Bölgedeki tüm kardeş ülkelerin de destekleriyle Suriye, inanıyoruz ki kalıcı huzura kavuşacak, eski ihtişamlı günlerine yeniden dönecektir.
Küresel piyasalardaki dalgalanmaların ülkemize etkisini asgariye indirecek ekonomi politikalarını kararlılıkla uyguluyoruz. Makroekonomik istikrar ve reform programının olumlu etkilerini enflasyon başta olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, vatandaşlarımızın hayat standardını düşüren her türlü sorunla mücadelemiz sürüyor.
Aynı şekilde, Asrın Felaketinin açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutumuzun anahtarını hak sahibi afetzedelerimize teslim ettik. 252 bin ilave yapı ile, inşallah yıl başına kadar toplam 453 bin konut ve iş yerinin anahtarlarını depremzede kardeşlerimize takdim edeceğiz.
“EKONOMİ, DIŞ POLİTİKA VE GÜVENLİK ALANINDA ATTIĞIMIZ ADIMLARI ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİMİZLE DAHA MUHKEM BİR ZEMİNE OTURTTUK”
Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. Örgütün kendini fesih ve silah bırakma kararı almasının ardından yeni bir aşamaya geçtik. Aziz milletimizin duası, siyaset kurumunun desteğiyle yakın bir zamanda yarım asırlık bir musibetten ülkemizi inşallah hep beraber kurtaracağız. Şu hususun altını da özellikle çizmek istiyorum: Şehitlerimizin ruhlarını muazzep edecek; şehit yakınlarımız ve gazilerimizi incitecek hiçbir girişime bugüne kadar müsaade etmedik; bundan sonra da asla müsaade etmeyiz. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.
86 milyon olarak ebedi kardeşliğimizi ve iç cephemizi güçlendirdiğimiz bir dönemde, ana muhalefetin ‘kimseyle bayramlaşamayan parti’ hâline dönüşmesinden duyduğumuz üzüntüyü de ifade etmek isterim. Temennimiz; yanlışta ısrarın bir an önce son bulması ve Türkiye’nin tüm renklerinin özellikle bayramlarda bir araya gelmeyi başarabilmesidir. Çünkü ülkemizin dört bir yanını süsleyen billboardlarda dediğimiz gibi; ‘adımız kardeşlik, soyadımız Türkiye’dir.
“YOLA ÇIKACAK TÜM VATANDAŞLARIMIZDAN TRAFİK KURALLARINA TİTİZLİKLE UYMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM”
Bu düşüncelerle, Kurban Bayramı’nın ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın, gönül coğrafyamızda ve dünyanın farklı ülkelerindeki her bir kardeşimin bayramını tekrar tebrik ediyorum. Rabbim, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin dua ve ibadetlerini kabul eylesin, diyorum.
Yola çıkacak tüm vatandaşlarımızdan trafik kurallarına titizlikle uymalarını özellikle istirham ediyorum. Sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor; hepinize hayırlı bayramlar diliyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla…”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.