Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Sırbistan ile ikili iş birliğimizin lokomotifini ekonomik ve ticari ilişkilerimiz oluşturuyor. Ticaret hacmimiz, iki yıl üst üste iki milyar doları aştı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Sırbistan Sarayı’ndaki baş başa görüşmeleri ve Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi dördüncü toplantısının ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
İki senenin ardından tekrar Belgrad’da olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şahsına ve heyetine gösterilen hüsnükabul için Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’e tekrar teşekkür ettiğini belirtti.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin dördüncü toplantısı vesilesiyle ikili ilişkileri kapsamlı şekilde ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek birlikte gerek heyetler arası bu istişarelerin geleceğe yönelik önemli gelişmelerin olabileceğinin kendilerine sinyallerini verdiğini söyledi.
“SIRBİSTAN’DAKİ YATIRIMLARIMIZ SON 12 YILDA 1 MİLYON DOLARDAN 405 MİLYON DOLARA ÇIKTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Münasebetlerimizin ahdi zeminini güçlendirecek metinlere sizlerin huzurunda 11 anlaşmaya imzayı attık. Ayrıca Balkanlar, Orta Doğu ve Ukrayna özelinde küresel ve bölgesel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in belirttiği gibi Sırbistan’la ilişkilerimizde adeta altın çağı yaşıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her geçen gün gelişen ilişkiler sayesinde, Belgrad Büyükelçiliğine ilave olarak 2021’de Yeni Pazar’da başkonsolosluk, 2022’de Niş’te konsolosluk bürolarını açtıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: “İkili iş birliğimizin lokomotifini ekonomik ve ticari ilişkilerimiz oluşturuyor. Ticaret hacmimiz iki yıl üst üste 2 milyar doları aştı. 5 milyar dolarlık ortak hedefimize ulaşmak maksadıyla müşterek adımlar atmaya kararlılıkla devam ediyoruz. Bu sene sonunda Sırbistan’dan ülkemize gelen turist sayısının 2022 yılındaki rekoru aşacağını şu anda tahmin ediyoruz. Üzerinde çalıştığımız kimlikle seyahat imkânıyla birlikte karşılıklı turist sayıları önemli oranda artacaktır. Sırbistan’daki yatırımlarımız son 12 yılda 1 milyon dolardan 405 milyon dolara çıktı. Şirketlerimiz bu kapsamda Sırbistan’da yaklaşık 9 bin 600 kişiye istihdam sağlıyor. Müteahhitlerimiz üstlendikleri 95 projeyle 1 milyar dolarlık iş hacmine ulaştı. İnşaat sektöründe 10 bini aşkın işçimiz çalışarak Sırbistan’a katkı sunmaya devam ediyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk yatırımcılara desteğini hiçbir zaman esirgemeyen iş insanlarının sorunlarıyla bizzat ilgilenen Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in bu tablonun ortaya çıkmasında büyük bir paya sahip olduğunu söyledi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile ikili ilişkilerin yanı sıra mevcut bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir teatisinde bulunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Balkanlar’ın huzur ve istikrarının öneminin altını bir kez daha çizdik. Bu minvalde Sırbistan’la Kosova arasındaki son gerilimlere sağduyuyla yaklaşılmasının önemi aşikardır. Bosna Hersek’te istikrarın korunmasında, ülkelerimizin kararlılığını da teyit ettik. Bosna Hersek’in siyasi kırılganlığının bir an önce geride bırakılması noktasında Sırbistan’ın yapıcı yaklaşımının önemini de bu vesileyle vurguladım” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile yaptıkları istişarede, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan desteğini bir kez daha ifade ettiğini, kalıcı barışa dönük gayretleri sürdürme kararlılığında olduklarını mevkidaşıyla paylaştığını dile getirdi.
“COĞRAFİ BÜTÜNLÜĞÜ HAİZ BİR FİLİSTİN DEVLETİ’NİN VÜCUT BULMASI ŞARTTIR”
Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin toprakları ve Lübnan’da yaşanan dramın da gündemlerinde yer aldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail yönetiminin insanlık onurunu ayaklar altına alan saldırılarına ‘artık dur’ denilmesi gerekiyor. Meselenin temelinde yatan sorun Filistin topraklarının İsrail tarafından işgalinin sürmesidir. Bu itibarla 1967 sınırları esas alınarak, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin vücut bulması şarttır. 7 Ekim’den bu yana 9 ülke Filistin Devleti’ni tanımıştır. Hâlâ bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımızı burada bir kez daha hatırlatıyorum. Uluslararası toplumun İsrail’e doğru mesajların verilmesi ve yaşanan katliamın sona erdirilmesi noktasında asli bir sorumluluğu bulunuyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’e samimi misafirperverliği için tekrar teşekkür ederek, “Özellikle ikili görüşmemizde siyasi, askerî, ekonomik, ticari, turizm bunun yanında savunma sanayiine yönelik iş birliği çalışmalarımızı karşılıklı menfaat esasına dayalı olarak sürdürme kararını verdik. İstişarelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin iki ülkenin Balkanlar’daki istikrara katkısına yönelik hangi somut adımları atacağına dair sorusunu cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler, Türkiye ve şu anda Sırbistan olarak el ele bir adım atmalıyız ama bu adım barışın korunmasını temine dayalı bir savunma sanayiinin aramızda teşkilidir” diye konuştu.
SAVUNMA SANAYİİNDE İŞ BİRLİĞİ
Buna yönelik olarak ikili görüşmede el ele verdiklerini ve arkadaşlarını görevlendirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bu çalışmayı arkadaşlarımızla yapacaklar ve kimse de ‘Türkiye ve Sırbistan’ın savunma sanayiine yönelik içeriğinde neler olması gerekir?’, bunu bizim dışımızda belirlemeye kalkmasın. Biz, şu veya bu ülke değiliz. Biz Türkiye’yiz, biz Sırbistan’ız ve arkadaşlarımız bu çalışmalarını, bu görüşmelerini yapacaklar ve adımlarımızı da birlikte atacağız. Bizde olan imkânlar var, Sırbistan’da olan imkânlar var. Bu imkânları en güzel şekilde değerlendirmek suretiyle, geleceğe yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin savunma sanayii alanında yapılması planlanan iş birliğine ilişkin, “Türk insansız hava araçlarının satın alınmasını da içeriyor mu? Yoksa başka türden bir iş birliği mi?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Türkiye’nin insansız hava araçlarındaki imkânları da tabii ki bu savunma sanayiine yönelik atılacak adımlarda yerini alacaktır. Savunma sanayiine yönelik atılacak adımlarla ilgili ifade ettiğim gibi bugün Sırbistan’ın elinde olan imkânlar var, bizim elimizde olan imkânlar var. Biz, bunları iki dost ülke olarak birlikte değerlendireceğiz. Onun için Dışişleri Bakanlarımıza ve Savunma Sanayii Başkanlarımıza görevleri verdik, onlar çalışmalarını yürütecekler ve ondan sonra peyderpey adımlarımızı da atmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin atacağı bu adımlardan hoşlananlar ve hoşlanmayanlar da olabileceğini dile getirerek, “Eğer biz siyasetçiysek, eğer siyasi liderlersek bu konularda bu kararı biz kendi arkadaşlarımızla, mesai arkadaşlarımızla beraber veririz ve yola devam ederiz. Bütün mesele ondan sonraki yolda atacağımız adımların kararını kontrol altında sürdürmektir. Bunu da yapacak güce Sayın Vucic de Erdoğan da sahiptir ve bunu biz birlikte yaparız” şeklinde konuştu.
SIRBİSTAN CUMHURBAŞKANI VUCİC: “TÜRKİYE, BALKANLAR’DA EN BÜYÜK GÜCE VE ROLE SAHİP ÜLKE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin ikili ilişkilerin güçlenmesine daha da katkı sağlayacağını aktaran Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birçok konuyu ele aldıklarını söyledi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, iki ülkenin Avrupa Birliği (AB) üyelik süreçlerini de değerlendirdiklerine işaret ederek “Her zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan öğrendiğim çok şey oluyor. Görüşmelerimizin Sırbistan ve Sırp halkına da fayda sağlayacağını düşünüyorum” diye konuştu.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin oldukça iyi olduğuna ve ticaret hacminin son birkaç yılda 7 kat artığına dikkati çeken Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, “Cumhurbaşkanı Erdoğan bizlere 5 milyar avroluk bir hedef koydu. Yılın ilk 8 ayında 2 milyar avroyu aştık. Yani hedefin yarısına geldik. Yılı da yaklaşık 2,6 milyar avroyla kapatacağımız kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, “Türkiye dostane ilişkiler kurmaya önem verdiğimiz bir ülke. Bu hem siyasi hem ekonomik hem Avrasya düzeyinde önemli, küresel ölçekte de önemli” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile güçlü siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştirmek istediklerini söyleyen Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, “Bizim için önemli olan ve ilişkilerimizi daha derinleştireceğini düşündüğümüz anlaşma ve niyetimiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söylediği bizim de istediğimiz, savunma alanında daha yakın iş birliği kurmak. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde adımlar atacağız” dedi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, “Türkiye vatandaşlarının ve halkının çıkarına göre bağımsız, kontrollü bir ülkeye liderlik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi konumunu son derece takdir ediyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakın zamanda tekrar Sırbistan’ı ziyaret etmesini temenni eden Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, “Türkiye, Balkanlar’da en büyük güce ve role sahip ülke. Dolayısıyla barış ve istikrar süreçlerinde Türkiye’nin desteğini bekliyoruz” dedi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balkanlar’daki sorunları çok iyi anlıyor ve her zaman diyaloğun sorunların tek çözüm yolu olduğunu söylüyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı zamanda çok iyi bir dost olduğunu aktaran Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, “Ailemden biri hasta olsa hemen arar. Böyle düşünceli insanlar çok nadirdir. Benim hayatımda ise yok denecek kadar azlar” diye konuştu.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, “Cumhurbaşkanı Erdoğan gelmeden önce Türkiye’nin nasıl göründüğüne bakın. Ülkesinin görünüşünü değiştirdi. Bugün Türkiye, dünyanın en modern ülkelerinden biri” dedi.
Türkiye’nin Sırbistan’daki en önemli yatırımcılardan olduğuna işaret eden Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, iki ülkenin savunma iş birliği alanında çok büyük bir iş birliği potansiyeli olduğunu vurguladı.
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in huzurunda, 11 anlaşma imzalandı.
Törende, iki ülkenin İçişleri Bakanlıkları arasındaki “Afet ve Acil Durum Yönetimi Alanında Mutabakat Zaptı”, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Ivica Daçiç ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Okay Memiş tarafından imzalandı.
Sırbistan Cumhuriyeti Çalışma, İstihdam, Gaziler ve Sosyal İşler Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında “Çalışma, İstihdam ve Sosyal Güvenlik Alanlarında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı”na Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Çalışma, İstihdam, Gaziler ve Sosyal İşler Bakanı Nemanya Staroviç imza attı.
Ekonomi Bakanı Adriana Mesaroviç ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Sırbistan Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında Mutabakat Zaptını imzaladı.
Sırbistan Cumhuriyeti Madencilik ve Enerji Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında “Enerji Dönüşümü Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptını”, Madencilik ve Enerji Bakanı Dubravka Cedoviç Handanoviç ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar imzaladı.
Törende, Türkiye Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın “Menşeli Ürünler” Kavramının Tanımı ve İdari İşbirliği Yöntemleri Hakkındaki Protokolün İki Maddesini Değiştiren 1/2024 Sayılı Kararı, İç ve Dış Ticaret Bakanı Tomislav Momiroviç ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat imzaladı.
Sırbistan Cumhuriyeti Spor Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında “Spor Alanında Mutabakat Zaptı”, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Sırbistan Spor Bakanı Zoran Gayiç tarafından imzalandı.
Turizm ve Gençlik Bakanı Hüseyin Memiç ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Sırbistan Cumhuriyeti Turizm ve Gençlik Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında “Gençlik Alanında Mutabakat Zaptı”na imza attı.
Sırbistan Cumhuriyeti Enformasyon ve Telekomünikasyon Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı arasında “Medya ve Enformasyon Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’nı”, Enformasyon ve Telekomunikasyon Bakanı Dejan Ristiç ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun imzaladı.
Sırbistan Cumhuriyeti Belgrad Belediyesi ile Türkiye Cumhuriyeti Gaziantep Büyükşehir Belediyesi arasında Kardeş Şehir Protokolü’nü, Belgrad Belediye Başkanı Aleksandar Şapiç ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin tarafından imzalandı.
Sırbistan Devlet Arşivi ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı arasındaki İşbirliği Protokolü’ne Sırbistan Devlet Arşivi Müdürü Miroslav Perişiç ile Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Muhammet Ahmet Tokdemir imza attı.
Sırbistan Cumhuriyeti Belgrad Tarih Enstitüsü ile Türkiye Cumhuriyeti Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na bağlı Türk Tarih Kurumu arasındaki “Akademik Mutabakat Zaptı” ise Belgrad Tarih Enstitüsü Müdürü Aleksandar Rastoviç ile Türk Tarih Kurumu Başkanı Yüksel Özgen tarafından imzalandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi’ne katıldı.
Budapeşte Puskas Arena’da gerçekleştirilen AST Zirvesi’ne gelişinde, Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirvenin açılış oturumuna iştirak etti.
Zirve sonrasında liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Burada çekilen aile fotoğrafındaki liderler arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Macaristan Başbakanı Orban, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB Konseyi Başkanı Charles Michel yer aldı.
Fotoğraf çekiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, solunda ise Hollanda Başbakanı Dick Schoof bulundu.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi nedeniyle Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bişkek-Manas Uluslararası Havalimanı’nda Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve eşi Aygül Caparova ile Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kırgızistan ziyaretinde, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat eşlik ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40. İSEDAK Toplantısı Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. Toplantısı Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya ile Avrupa’yı birleştiren, kültürel mirası ve zengin tarihiyle medeniyetin müşterek değerlerinin sembolü olan kadim şehir İstanbul’da katılımcıları misafir etmenin, İSEDAK Başkanı olarak kendisi için mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.
İslam dünyasının en önemli ekonomik ve ticari iş birliği platformu olan İSEDAK’ın 40. oturumu münasebetiyle bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada alınacak kararların, çıkacak sonuçların, bütün İSEDAK üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum. Sözlerimin hemen başında ev sahipliğimizde üye ülkelerimizin de desteğiyle İslam dünyasının kalkınma meselelerine yönelik program ve projeleri hayata geçiren bu kıymetli komitenin inşasında çok emeği olan Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ı ve dönemin diğer devlet büyüklerini rahmetle yâd ediyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride bırakılan 40 yıl boyunca İSEDAK’ın kurumsal yapısının güçlendirilmesine katkı veren, bu çatı altında gayret gösteren tüm herkesi şükranla andığını söyledi.
Bu süreçte nice sıkıntıların, nice zorlukların üstesinden geldiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayal denilen, olmaz denilen, hatta birçok alanda imkânsız görülen nice başarıya beraberce imza attık. Bu platform zemininde ticari ve ekonomik münasebetlerimizi ileriye taşıdık. Şunu büyük bir kıvançla ifade etmek isterim ki bugün 40 yıl öncesine kıyasla her alanda çok iyi bir seviyedeyiz. İnşallah gelecek yıllarda çok daha iyi yerlerde olacağız. Niyetimiz hayırdır, Allah’ın izniyle akıbetimiz de hayrolacaktır. ‘Rabb’im yolumuzu, bahtımızı açık etsin’ diyor, gayretlerimizi hayra tebdil etmesini Rabb’imden niyaz ediyor, bunun için tüm kalbimle dua ediyorum” diye konuştu.
“İSLAM COĞRAFYASI KAN, GÖZYAŞI VE ZULÜMLE ANILIR HÂLE GELDİ”
Son toplantıdan bu yana tüm insanlık ve özellikle Müslümanlar için, ağır imtihanlarla dolu bir yıl geçirdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İslam coğrafyası, tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve zulümle anılır hâle geldi. Son asrın en vahşi soykırımlarından biri hemen yanı başımızda Gazze’de yaşandı ve yaşanıyor. İsrail’in 3 ay önce Gazze’ye yönelik saldırısıyla başlayan katliamlarda 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü. Yine aynı saldırılarda 100 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehit ve yaralılarımızın 3’te 2’sini kadın, çocuk ve bebekler oluşturuyor. 360 kilometrekarelik daracık bir alana hapsettikleri 2 milyon insanı susuz, gıdasız, ilaçsız bırakıp sonra da ölümlerini sadece seyrettiler. Biz bu toplantıları yaparken dahi şu an Gazze’de ve Lübnan’da ümmetin çocukları ölmeye, yetim ve öksüz kalmaya devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’nın ortasında kurulan imha kamplarını gölgede bırakacak bir vicdansızlığa önce Gazze’de, son 6 haftadır da Lübnan’da hepimiz şahitlik ediyoruz.”
“SİYONİST REJİM VE DESTEKÇİLERİ 13 AYDIR HER TÜRLÜ ZULMÜ YAPTILAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 13 ay boyunca Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında çokça acı, hüzün, katliam ve cinayet gördüklerini söyledi.
Bu süreçte, “Bir insan bunu nasıl yapabilir, bir insan nasıl bu kadar alçalabilir ve alçaklaşabilir” diye sorguladıkları sayısız habere rastladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Henüz 1-2 yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef tahtası olarak kullanılması gibi barbarlıklarla yüreklerimiz dağlandı. Tüm bunlarla birlikte Gazze’de kahramanlıklar gördük, yiğitlik gördük, vatan sevgisinin ne demek olduğunu hep beraber gördük. Batılı güçlerin sınırsız askerî, diplomatik ve siyasi desteğini arkasına alan, gözü dönmüş bir ölüm makinesi karşısında Gazze’nin aslanlarının nasıl kahramanca direndiğini gördük.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız, Filistin halkı 13 ayda 50 bin şehit verdi. Lübnanlı kardeşlerimiz aynı şekilde çok sayıda evladını kurban verdi. 13 ay boyunca yaşamadıkları acı, zorluk, çile, zulüm neredeyse kalmadı. Ama buna rağmen Filistinli kardeşlerimiz onurlarından taviz vermedi. Öz yurtlarında, özgürce yaşama iradelerinden asla geri adım atmadı. Siyonist rejim ve destekçileri 13 aydır her türlü zulmü, her türlü soykırımı yaptılar. Fakat Filistinli kardeşlerimize diz çöktüremediler” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şairin mısralarına ilham veren imana, inanca ve vatan sevgisine 13 aydır hepimiz, tüm insanlık hayranlıkla şahit oluyor” diyerek, Filistinli bir şairin, “Biz burada kalacağız. Elinden geleni ardına koyma. Biz koruyoruz zeytinin ve incirin gölgesini. Yoğuruyoruz fikirleri. Hamurun mayası gibi. Çelik gibi sinirlerimiz. Ama cehennem ısıtıyor yüreklerimizi. Susarsak eğer taşları sıkacağız. Acıkırsak eğer toprakla doyacağız ama asla terk etmeyeceğiz” mısralarını okudu.
Filistin’in ve Lübnanlıların tam olarak böyle bir ruhla mücadele ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen de işgalcilerin yüreklerine çökmüş çelikten bir duvar misali direnmeye devam ediyorlar. Bugün bir kez daha her türlü imkânsızlığa, yokluğa ve yalnız bırakılmaya rağmen hayatları pahasına topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum. Gazze’nin, Filistin’in, Lübnan’ın kahraman şehitlerine Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ‘Rabb’im mekânlarını cennet eylesin’ diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE’YE EN FAZLA YARDIM ULAŞTIRAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ilk günden beri İsrail’in uyguladığı soykırım karşısında en kararlı duruşu sergileyen ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Uluslararası kuruluşları, medyayı ve küresel güçleri âdeta esir alan siyonist lobinin şahsını ve ülkesini hedef alan tehditlerine boyun eğmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elimizdeki tüm imkânlarla kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Mısır makamlarının da desteğiyle Gazze’ye ulaştırdık. Bu miktarla Gazze’ye en fazla yardım ulaştıran ülke konumundayız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce 54 kalemde, ardından da bütün kalemlerde İsrail’le ticari işlemleri tamamen durdurduklarının altını çizerek böylece yaklaşık 9.5 milyar dolarlık ticaret hacminden fedakârlıkta bulunduklarına işaret etti.
Soykırım suçlularının uluslararası hukuka hesap vermesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurusu yaptıklarını kaydederek, şunları paylaştı: “Birleşmiş Milletler başta olmak üzere hemen her uluslararası platformda tepkimizi açıkça ortaya koyduk. Kış mevsimi iyice bastırmadan, Filistinli mültecilere sahip çıkan Birleşmiş Milletler Filistinlilere Yardım Ajansına desteğimizi daha da arttırdık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyorsunuz İsrail kısa süre önce ajansın yasaklanması konusunda haddini aşan bir karar aldı. Üye ülkelerimizin, İsrail’in artan baskıları karşısında bu dönemde ajansa daha fazla destek olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze ve Lübnan’a yönelik Siyonist saldırganlığa verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin Devleti’ni tanıması olacaktır. Bu vesileyle buradan bir kez daha tüm ülkelere Filistin Devleti’ni tanıma çağrımı tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlarının kuruluş felsefesinde ve temel amaçları arasında Filistin’in işgalden kurtarılmasının yer aldığını aktardı.
Bu amaca hizmet edecek kalıcı çözümler üretmeleri için dayanışma ve birlikteliklerini her zamankinden daha güçlü bir şekilde göstermeleri gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyasının görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp Filistin ve Lübnan halkına haklı mücadelelerinde destek olması, büyük önem arz ediyor. Diğer türlü İsrail’in Gazze’de yaptığı, şimdi de Lübnan’a taşıdığı ateşin, tüm bölgemizi sarmasına engel olamayız” diye konuştu.
“KÜRESEL EKONOMİNİN YAVAŞLADIĞI SON YILLARDA TEŞKİLATIMIZ BÜNYESİNDEKİ İŞ BİRLİĞİ ÇABALARIMIZIN EHEMMİYETİ ARTMAKTADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin yavaşladığı son yıllarda İİT bünyesindeki iş birliği çabalarının ehemmiyetinin arttığını söyledi.
2023’te yüzde 3,3 oranında büyüyen dünya ekonomisinin bu sene ve gelecek sene de aynı oranda büyümesinin öngörüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Jeopolitik gerilimlerin yanı sıra son 60-70 yılın zirvelerine çıkan küresel enflasyonun henüz istenilen seviyelere inmemesi gibi belirsizlikler de küresel iktisadi faaliyetler üzerinde baskı kuruyor. Kovid-19 salgınıyla ortaya çıkan enerji ve arz güvenliği navlun maliyetleri, tedarik zincirindeki sıkıntılar ve deniz ticaretindeki aksaklıklar, küresel mal ve hizmet ticaretini hâlen olumsuz etkiliyor. Artan korumacılık, küresel ticaret hacminin istenilen düzeylere ulaşmasının önünde engel teşkil ediyor” dedi.
Herkesi zorlayan bu karamsar tablonun üstesinden ancak iş birliklerini güçlendirerek gelebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ekonomik istikrarın korunması ve finansal krizlerin önlenmesi için üye ülkelerimiz arasındaki koordinasyonun ortak çözümler geliştirilmesi açısından kritik olduğu kanaatindeyim. Karşılıklı destek mekanizmaları oluşturarak büyümeyi teşvik edebilir, küresel toparlanmanın hızlanmasına hep birlikte katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
İSEDAK’ın 40. yıl dönümünde başta kadınlar olmak üzere gençlere ve iş dünyasına yönelik önemli etkinlikler düzenlediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu etkinliklerin, sizlerin de katılımlarıyla, çalışmalarınıza önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Bu etkinlikler arasında bu sabah açılışını gerçekleştirdiğimiz Kudüs-ü Şerif’e yönelik özel bir sergi de var. Sergimizde ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif’e dair önemli eserlerle birlikte o bölgede yaşayan yavrularımızın İslam dünyasının mevcut ve gelecekteki durumunu kendi perspektiflerinden çizdikleri resimler de bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK Kudüs Programı kapsamında yıl boyunca uygulanan projelerin çıktılarına yine burada yer verildiğinin altını çizdi.
“SIFIR ATIK PROJESİ’NE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Bir diğer önemli etkinlik konusunun, yeşil ekonomide kadınların öncü rolü olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eşim Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin girişimleriyle başlatılan ve küresel bir nitelik kazanan Sıfır Atık Projesi’ne büyük önem veriyoruz. Yarın yapılacak olan ‘Kadınların Yeşil Ekonomideki Öncü Rolü Sıfır Atık Girişimi’ konulu panelde bu alanda çabalarımızın ve projelerimizin ele alınmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
“ÜYE ÜLKELERİMİZİ SİBER GÜVENLİK KONUSUNDA DAHA FAZLA ORTAK PROJELER GELİŞTİRMEYE DAVET EDİYORUM”
İslam dünyasının ilerlemesi ve kalkınmasının, gençlerin çağın ihtiyaçlarına uygun biçimde niteliklerinin artırılmasına bağlı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde gençlerimizin dijital ortamlardan istifade ederken tehditlerden korunması fevkalade önemlidir. Siber saldırılar ve veri ihlalleri konusunda bilgi ve becerilerinin arttırılması noktasında her zamankinden daha müteyakkız olmalıyız. Siber saldırılara karşı koyma kapasitesinin ehemmiyeti, geçtiğimiz günlerde Lübnan’a gerçekleştirilen terör eylemlerinde açıkça görüldü” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından 18 ülkenin katılımıyla 17-19 Eylül’de Siber Güvenlik Yarışması gerçekleştirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmaya katılan tüm ülke takımlarını tebrik etti.
Yarışmada başarılı olan Azerbaycan, Mali, Pakistan takımlarını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üye ülkelerimizi siber güvenlik konusunda daha fazla ortak projeler geliştirmeye davet ediyorum. İslami, finans ve dijitalleşme alanlarında da önemli gelişmeler yaşanıyor. İslami finansın dijitalleşmesini desteklememiz, finansal sistemlerimizin daha adil, şeffaf ve erişilebilir olmasını sağlayacaktır. 40. İSEDAK Bakanlar Toplantısı görüş alışverişinin temasının ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Ödeme Sistemlerinin Dijital Dönüşümü’ olmasını oldukça isabetli buluyorum” ifadelerini kullandı.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletler arasında Tercihli Ticaret Sistemi’nin, ortak çabalar neticesinde Temmuz 2022 itibarıyla yürürlüğe girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu teşkilatımız adına tarihî bir kazanım olarak görüyoruz. Sistemin genişletilmesi ve derinleştirilmesi çabalarına önem veriyoruz. Ev sahipliğimizde gerçekleştirilen Ticaret Müzakereleri Komitesi 3. Bakanlar Toplantısı’nı ve yürütülecek teknik çalışmaların, sistemin yeni alanlarla genişletilmesinde güçlü bir zemin oluşturacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Sisteme henüz taraf olmamış tüm ülkelere davetini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada şunu da ifade etmek isterim. İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezinin aktif şekilde çalışır hâle gelmesinden memnuniyet duydum. Merkezin üye ülkelerle daha fazla tanınması ve öncelikli bir adres olarak benimsenmesi için yapılacak çalışmalara, sizlerin de destek vermesini bekliyorum. Bir diğer önemli husus KOBİ’lerimizdir. İSEDAK KOBİ programıyla küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında iş ağları oluşturarak, ticaret hacmimizi arttırmayı hedefliyoruz. Henüz dâhil olmamış ülkeleri programa katılmaya davet ediyorum.”
“BU YIL 45 ÜLKEMİZİN FAYDALANICISI OLDUĞU 24 PROJEYİ DEVREYE ALACAĞIZ”
İSEDAK çalışma grupları kapsamında kalkınma için önem arz eden pek çok meselenin bu yıl geniş bir katılımla ele alındığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşılmasına yönelik 15 ülkemizde saha araştırmaları gerçekleştirildi. Üye ülkelerimizdeki kurumsal ve beşeri kapasitenin arttırılması amacıyla bugüne kadar 157 projeye destek verdik. Bu yıl da 45 ülkemizin faydalanıcısı olduğu 24 projeyi devreye alacağız. Ayrıca İSEDAK Kudüs programı kapsamında, bugüne kadar desteklenen proje sayısı 20’ye ulaştı. Politika tavsiyelerinin hayata geçirilmesi noktasında proje destek mekanizmalarından daha çok istifade edilmesinde fayda görüyorum” dedi.
“MÜSLÜMANLAR OLARAK ORTAK TEHDİTLER KARŞISINDA BİRLİK OLMAKTAN BAŞKA HİÇBİR KURTULUŞ YOLUMUZ YOK”
Bir hususu tekrar vurgulamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan ve diğer İslam coğrafyalarında yaşanan acılardan daha acı olan, Müslümanlar arasındaki anlamsız ihtilaflardır. Çevremizdeki tüm bu trajedilerin daha ağır, daha vahim tarafı, süregiden tepkisizliktir, suskunluktur, gereksiz bahanelerin arkasına sığınmaktır. Şunu çok iyi biliyoruz, şayet biz çözmezsek kimse bizim meselelerimizi çözemez, çözmek de istemez. Şayet biz ihtilaflar yerine kardeşliğimizi büyütmezsek başkaları bizim adımıza bunu yapmaz, yapamaz. Dünyada belki kendimizi tatmin edecek geçerli mazeretler bulabiliriz ama yarın ruzi mahşerde bütün o mazeretler hükümsüz olacaktır. Bir olmaktan, beraber olmaktan, Müslümanlar olarak tüm ayrılıklarımızı rafa kaldırıp ortak tehditler karşısında birlik olmaktan başka hiçbir kurtuluş yolumuz yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından İSEDAK Başkanı olarak konuşmacılara söz hakkı verdi.
Programda ayrıca, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı zulmü ve işgali anlatan görüntü izlendi, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi İmamı Bünyamin Topçuoğlu tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan program öncesinde ise Kudüs Sergisi’ni ziyaret ederek İSEDAK’a katılan heyet başkanlarıyla aile fotoğrafı da çektirdi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.