Connect with us

Bürokrat

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi küresel sistemin en üst ligine çıkardık”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa mitinginde yaptığı konuşmada, “Asırlık ihmal ve eksikleri sadece 21 yılda tamamlayarak ülkemizi küresel sistemin en üst ligine çıkardık” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Manisa mitingine katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasında yaklaşık 8 ay önce bir toplu açılış töreni vesilesiyle yine Manisalılarla buluştuklarını ve hasret giderdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Türkiye Yüzyılı’nın muştusu olacağına inandıkları 14 Mayıs seçimleri öncesinde Manisalılarla bir kez daha kucaklaşmak, ahit yenilemek istediklerini söyledi.

“Sen ki Şehzadeler, Han’lar şehrisin, cananlar şehrisin, canlar şehrisin, gonca güller, gülistanlar şehrisin. Manisa sevmelere doyulmaz. Ben ayrılsam, gönül senden ayrılmaz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa’yı sevmeye doymadıklarını, doymayacaklarını belirtti.

“MANİSA’YI 21 YILDA YAPTIĞIMIZ 97 MİLYAR LİRALIK YATIRIMLA GELİŞTİRDİK”

Manisa’nın yol arkadaşlığında 21 yıldır Türkiye’ye hizmet ettiklerini, eser kazandırdıklarını, nice mücadelelerden alınlarının akıyla çıktıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizin demokrasisini ve kalkınmasını güçlendirirken Manisa’yı da 21 yılda yaptığımız 97 milyar liralık yatırımla geliştirdik, büyüttük. Şehrimize eğitimde 5 bin 112 yeni derslik kazandırdık. Gençlik ve sporda 8 bin 668 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İki stadyum dâhil farklı branşlarda toplam 122 spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda şehrimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 7 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 2 bin 415 yataklı 28 hastaneden oluşan 73 sağlık tesisini tamamlayıp hizmete sunduk.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla 8 bin 104 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik, 2 bin 883 konutun yapımına devam ediyoruz. ‘İlk evim’ projemizle Manisa’da toplam 4 bin 100 yeni konut ve ‘ilk işyerim’ projemizle 350 yeni iş yeri inşa edecek, ‘ilk arsa’ projemizle 18 bin konutluk altyapısı hazır arsa vereceğiz. Kentsel dönüşümde şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 11 bin 695 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Millet bahçesi projelerimizden dördünü tamamladık, kalanlarıyla ilgili çalışmalara devam ediyoruz.”

Manisa’da ulaştırma alanında, 81 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol mesafesini toplamda 627 kilometreye çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa’ya da hizmet eden İstanbul-İzmir Otoyolu’nu ve İzmir-Manisa yolunda inşa ettikleri Sabuncu Beli Tüneli’ni hizmete sunduklarını anımsattı.

Akhisar Çevre Yolu’nun kalan kesimlerini bu yıl tamamlayacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara-Manisa-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın yapımının da devam ettiğini dile getirdi.

Son 21 yılda Manisa’ya 31 baraj, bir içme suyu tesisi, 46 sulama tesisi, 76 dere ıslahı, 11 gölet, 14 yer altı depolama tesisi ve 2 hidroelektrik santrali yaptıklarını ve 238 bin dekar araziyi sulamaya açtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisalı çiftçilere 4,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini ifade etti.

Üzüme verdikleri destekleri devam ettirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprak Mahsulleri Ofisimiz üzüm alımını sürdürecek. Zeytine sağladığımız tane desteğine de devam edeceğiz” dedi.

Sanayi ve teknoloji alanında 3 yeni organize sanayi bölgesi bir teknopark, 30 araştırma-geliştirme merkezi, 5 tasarım merkezi kurduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerjide ise 217 bin abonesi olan şehre, 13 ilçesiyle birlikte doğal gaz arzı sağladıklarını belirtti.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI MANİSA İLE BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde Demirci, Köprübaşı, Sarıgöl ve Selendi’ye doğal gaz arzını sağlamayı hedefliyoruz. Gördüğünüz gibi ne kadar özetlersek özetleyelim, şehrimize yaptığımız hizmetler anlatmakla bitmiyor. Allah’ın izniyle 14 Mayıs’tan sonra Türkiye Yüzyılı’nı da Manisa ile birlikte inşa edeceğiz” diye konuştu.

“14 Mayıs’ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz?”, “14 Mayıs’ta 21 yıllık kazanımlarımızı daha da ileriye taşıyor muyuz?”, “14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı’nın inşası için Bismillah diyor muyuz?” “14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz?” sorularına “Evet” cevabını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Maşallah, Manisa kararını vermiş. Bunun için seçim gününe kadar durup dinlenmeden çalışmaya devam, durmak yok. Gönlünü kazanmadığımız tek kişi bırakmayana kadar her bir insanımıza yaptıklarımızı anlatacağız, Türkiye Yüzyılı’nda yapacaklarımızı anlatacağız. Ben sizleri Allah için seviyorum. Bu yolda beraber yürüyeceğiz. Ne diyor şair, ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan. Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın. Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.'”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Cumhuriyet’in ilk asrını geride bırakıp Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını araladıkları bir yılda olduklarına işaret etti.

“MANİSA, İSTİKLALİN VE İSTİKBALİN KIYMETİNİ ÇOK İYİ BİLİR”

Manisa’nın, vatan topraklarındaki bin yıllık hükümranlığın sınamalarından biri olan Millî Mücadele’de en çok bedel ödeyen ve katkıda bulunan şehirlerden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Manisa, öyle sıradan bir il değil. Bunun için Manisa, istiklalin ve istikbalin kıymetini çok iyi bilir. Son bir asırdır istiklalimize yönelik pek çok sinsi saldırıyla mücadele ettik. Rahmetli Menderes’in ‘Yeter, söz milletindir.’ diyerek millî iradenin üstünlüğünü, ülke yönetiminde hâkim kılma mücadelesi başta olmak üzere bu doğrultuda atılan her adımın önü kesilmeye çalışıldı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke yönetimini üstlendikleri 2002’den beri hayata geçirdikleri demokrasi ve kalkınma atılımlarına karşı da güçlü bir dirençle karşılaştıklarını söyleyerek, şöyle devam etti: “Vesayetiyle, terör örgütleriyle, darbecileriyle, ekonomik tetikçileriyle, siyasi ve ekonomik bütün mühendislik gayretleriyle boğuşa boğuşa bugünlere geldik. Kendini gelişmiş olarak tanımlayan kimi ülkeler, asırlardır dünyanın tüm imkânlarını kendi güvenlik ve refahları için kullanırken bizim vaktimizi ve enerjimizi, kendi sorunlarımızla harcamaya mahkûm ettiler. Bizim milletimize en büyük hizmetimiz, Millî Mücadele’nin ardından kurduğumuz yeni devletimizin ayaklarına vurulan tek parti faşizmi ve geri kalmışlık zincirlerini kırdık mı? Bu ülkedeki her bir vatandaşımızın anasının ak sütü gibi helal olan hak ve özgürlüklerini dilediği gibi yaşayabilmesini sağladık mı? Bu ülkedeki her bir vatandaşımızın eğitimden sağlığa, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden spora her alanda hakkı olan eserlere, hizmetlere kavuşabilmesini sağladık mı? En önemlisi bu ülkedeki her bir vatandaşımızın hem sınırlarımız içinde hem de dünyada güvenle, huzurla, gururla başı dik şekilde dolaşabilmesini sağladık mı?”

“BİZİM MEZHEP AYRIMI DİYE BİR DERDİMİZ YOK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının arasında AK Parti tarafından yapılan hizmetlerin gösterildiği video yayınlandı. Videonun ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ıma hamdolsun, bu eserleri inşa ve ihya etme fırsatını bizlere verdi. Allah’ıma hamdolsun, sizin gibi yol arkadaşlarını bizlere lütfetti. Şimdi yeni bir fırsat, 14 Mayıs. İnşallah milletim bizlere ‘Yürü’ derse, biz yine yürüyeceğiz ve bu hizmetlere de devam edeceğiz” dedi.

Katılımcılara “Ben size inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah göstermesin, bunların eline bu ülke kalırsa ne hâle geleceğimizi düşünün. Bunlar emri nereden alıyor? Kandil’den alıyor. Ne diyor bu bay bay Kemal? Bunlar Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizi öldürdüler. O Selo var ya Selo, Edirne’de cezaevinde. Şimdi ne diyorlar: ‘Gelir gelmez Selo’yu çıkaracağız. Evlat katili Apo’yu çıkaracağız.’ Bunlara fırsat verecek miyiz?” diye sordu.

Miting alanındakilerin “Hayır” diye cevap vermesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Öyleyse çok çalışmamız gerekmiyor mu? Bunlar yatıyor kalkıyor, bizi Kürt kardeşlerimizden ayrı göstermeye gayret ediyor. Ey zillet ittifakı, ey cumhura karşı olan ittifak, şunu bilin, biz Allah’ın kulları arasında ayrım yapmayız. Biz ne Arap’ın beyaza ne beyazın Arap’a üstünlüğüne inanmayız. Üstünlük sadece Allah’a olan yakınlıkladır. Bunu siz bilmezsiniz ama bizim buna imanımız var ve yola da böyle devam ediyoruz, böyle devam edeceğiz. Çıkmış bay bay Kemal, Alevilikten, şundan bundan bahsediyor. Bizim mezhep ayrımı diye bir derdimiz yok. Bizim ne Alevilik dinimiz var ne Şia dinimiz var ne şu dini ne bu dini, bizim tek dinimiz var, İslam ve Müslümanlık. Başka bir dinimiz bizim yok. Asırlık ihmal ve eksikleri sadece 21 yılda tamamlayarak ülkemizi küresel sistemin en üst ligine çıkardık. Gençler, şimdi Türkiye Yüzyılı’yla ülkemizi nereye tırmandıracağız? Dünyada biliyorsunuz ilk 20 içindeyiz. Yeter mi? Daha iyisi olacak, daha güçlü hâle geleceğiz. Buna müsait bir ülkeyiz. Önümüzü kimse kesemez. Yeter ki bu namertlere bu ülke bırakılmasın.”

14 Mayıs seçimlerinin büyük önem taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü karşımızda bırakınız Türkiye’yi daha ileriye götürmeyi, ülkenin mevcut kazanımlarına bile göz dikmiş bir muhalefet var. Milletimizin gönül dünyasında artık hiçbir karşılığı olmayan etnik ve mezhebi ayrımcılığı tahrik ederek, kaşıyarak, kabuk bağlamış yaraları tekrar kanatarak insanlarımızı birbirine düşürmenin peşindeler” dedi.

TCG ANADOLU GEMİSİ

TCG Anadolu gemisinin dün 23 Nisan’da Sirkeci’den kalkarak Karadeniz’e hareket ettiğini, çocuklarla uğurladıkları geminin dönüp geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geminin bir hafta, 10 gün içinde İzmir’e demirleyeceğini belirtti.

İzmir’in de bu muhteşem eserle müşerref olmasını istediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gezsinler, görsünler. İzmir’e en ufak bir gayreti dokunmayan bay bay Kemal’e gereken dersi TCG Anadolu ile versinler. Bu bizim uçak gemimiz. Yeterli değil. İnşallah 14 Mayıs’tan sonra bunun daha büyüğünü yapacağız ve bu konuda görüşmelerimi daha önce yapmıştım, seçimden sonra adımlarını atacağız. Kalkınmamızın sembol yatırımlarına ve onları ülkemize kazandıranlara adeta savaş açarak, geçmişlerindeki eser ve hizmet fukaralığını örtmeye çalışıyorlar.”

“DAHA BAKANLAR KOLTUKLARINA OTURMADAN DAĞILAN KOALİSYONLAR SEBEBİYLE ÜLKEMİZ ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETTİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ya bay Kemal sen anlamazsın bu işlerden, sen bu ülkede memurluk bile yapamadın. SSK’nın başındayken, ah Savaş Ay, ah sağ olsaydın da bu adamla yaptığın o video çekimini tekrar bir anlatsaydın. Biliyorsunuz değil mi onu? Ya bunun SSK başında olduğu zamanda hastanede ölenler rehin alınıyordu, rehine alınıyordu. Şimdi böyle bir şey var mı? Şimdi bizim Şehir Hastanelerimiz muhteşem, en ufak bir sıkıntı yok ve hastanelerimize gelenleri kapıdan geri çeviremezler, yasaktır. Egemenlik haklarımızı uzunca bir aradan sonra bölgesel ve küresel düzeyde kullanabilmemize imkân sağlayan millî dış politikamızı ters yüz etmenin hesabı içindeler. Ne diyor? İngiltere’den, Londra’dan 300 milyar dolar getirecekmiş. Sevsinler seni bay bay Kemal. Yani Londra tefecilerinin bu kadar kayıp parası mı vardı da sana gönderecekler? Adamın devlet yönetiminden haberi yok. İnanın buna 5 tane keçi verin kaybeder gelir, yapacak bir şey yok. Sırf uzantılarının siyasi desteğini alabilmek için milletimizin güvenliğini ve devletimizin bekasını tehlikeye atma pahasına, PKK’dan FETÖ’ye tüm terör örgütlerine göz kırpıyorlar. Kandil’den her gün Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına, terörist başı, ‘Biz Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğiz.’ diyor. Kandil’den gelen desteğe ‘evet’ diyebilir miyiz? Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Arkadaşı Kandil olanlara, benim milletim destek verir mi? Öyleyse durmak yok, durmak yok, durmak yok. Bu ittifak boşuna mı? Öyleyse bunu bozacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt içi ve dışındaki FETÖ’cülerin milletin ve devletin başına çökmek için heyecanla seçim gününü beklediğini belirterek, şunları söyledi: “Türkiye’nin artık kendilerini dinlemediğini söyleyen emperyalistler boşuna mı ellerindeki mecraları Kılıçdaroğlu’nun, İnce’nin, CHP’nin başını çektiği ittifakın emrine veriyorlar? Ülkemizi diledikleri gibi soyamayan Londra tefecileri, boşuna mı umutlarını Kılıçdaroğlu’na bağladı? Kardeşlerim, terör örgütleri ve dışarıdaki güçler kendi çıkarlarının gereği umutlarını Kılıçdaroğlu’na bağladılar diyelim; bu ülkenin ekmeğini yiyip, suyunu içen, havasını soluyan, her türlü imkânından herkesten daha fazla faydalanan bazılarına ne oluyor? Ülkemiz kendi doğal gazını çıkartıyor, bunlar rahatsız oluyor. Ülkemiz kendi savunma sanayi ürünlerini, kendi teknolojisini geliştiriyor, bunlar rahatsız oluyor. Ülkemiz sınırları ötesinde harekâtlar düzenleyip terör örgütlerini inlerinde vuruyor, bunlar rahatsız oluyor. Cudi’de bunları vurduk mu? Gabar’da bunları vurduk mu? Bestler deresinde bunları vurduk mu? Değerli kardeşlerim bunları başka kim vurur? Ancak biz vururuz, biz. Bay bay Kemal onlarla resim çektiriyor. Bay bay Kemal’in yanındakiler onlarla Kandil’de resim çektiriyor. Benim sevgili milletim bunlara oy vermez ve 14 Mayıs’ta da vermeyecek.”

Türkiye’nin üretimini, istihdamını, ihracatını artırmasından; asrın felaketi depremlerin yıkımlarını kısa sürede kaldırarak inşa ettiği konutları teslim aşamasına getirmesinden muhalefetin rahatsız olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz afet risklerine karşı Cumhuriyet tarihinin en büyük dönüşüm kampanyalarını başlatıyor, bunlar rahatsız oluyor. Daha yaptığımız, okullara, üniversitelere, şehir hastanelerine, yollara, tünellere, köprülere, havalimanlarına, barajlara, fabrikalara, spor tesislerine karşı sergiledikleri hazımsızlığı saymıyorum” diye konuştu.

Göreve geldiklerinde 26 olan havalimanı sayısının bugün 58 olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastaneleriyle Türkiye’nin genelinin donatılmaya başlandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bir masa kurmuşlar, yedili masa, maşallah evlere şenlik. Önce 6 kişiydi, sonra masanın altındaki HDP’yi de dahil ederek, 7 oldular. 7 kişi kurbanda bir danaya girse tamam da ülkenin yönetiminde aynı şeyi yapmaya kalkmak millî iradeye saygısızlıktır. Türkiye geçmişte ikili, üçlü, dörtlü koalisyonları bile kaldıramayıp, siyasi ve ekonomik krizler yaşadı. Hatırlayın bu ülkede ömrü 2 ay, 3 ay, 5 ay, 8 ay olan bir sürü koalisyonlar kuruldu. Bürokrat ataması konusunda anlaşılamadığı için bozulan koalisyon hükûmetleri oldu. Daha bakanlar koltuklarına oturmadan dağılan koalisyonlar sebebiyle ülkemiz altın değerinde yıllarını kaybetti.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü dönemine ait görüntülerin yanı sıra muhalefetin kentsel dönüşüm, terörle mücadele, 15 Temmuz darbe girişimi ve dış politikaya yönelik açıklamalarının bulunduğu görüntüler izlettirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, video üzerine, “Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Arkadaşı bu terörist başı olandan, bir şey olur mu? Apo’nun heykelini dikecekmiş, heykelini. Yüz yıllık Cumhuriyetimizi değiştireceklermiş. Bunlar 15 Temmuz’da FETÖ’cülerle iş birliği yaparak, tankların arasından Bay Kemal kaçtı. Nereye gitti? Bakırköy Belediye Başkanının evine gitti. Ondan sonra bir de utanmadan, sıkılmadan diyor ki ‘Ben Cumhurbaşkanının havalimanında olduğunu bilseydim gitmezdim.’ İnanıyor musunuz? Ama yuh yetmez, yuh sandıkta. Sandıkta bunlara hadlerini bildireceğiz” diye konuştu.

Muhalefetin kendisini devirmek dışında hiçbir projesi bulunmadığını, eveleyip, geveledikleri konularda söylediklerinden ve söylediklerinin neye tekabül ettiklerinden haberleri olmadığını, bunun hesabını kitabını çıkarma niyetleri olmadan sadece söyleyip geçtiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son mahalli seçimlerde belediyelerinin ulaşımı, suyu, sütü bedava yapacakları, kimseyi işinden etmeyecekleri, herkese traktör dağıtacakları, sözünü verip sonra kulaklarının üzerine yatmaları gibi” ifadelerini kullandı.

“KAMU BANKALARIMIZ TOGG İÇİN ARAÇ BEDELİNİN YÜZDE 50’Sİ TUTARINDA 36 AY, 0,99 ORAN İLE KREDİ KULLANDIRACAK”

Manisa’ya Gemlik’teki Togg’un elektrik enerjisi ile ilgili yeni tesisinin temel atma töreninden geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz durmuyoruz, çalışıyoruz ve kamu bankalarımız Togg için araç bedelinin yüzde 50’si tutarında 36 ay, 0,99 oran ile kredi kullandıracaklar. Yani bir puan. Ziraat Bankası böyle bir destek verip, 36 ay vadeyle bu krediyi kullandıracak ve Togg satışlarını bu şekilde yapacaklar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gemlik’te Togg’u tekrar kullandığını, Gemliklilerin, Bursalıların kendilerini bırakmadığını, vatandaşların kendilerini karanfile boğduğunu belirterek, “Durmak yok’ dediler, ‘Yola devam’ dediler. ‘Önümü kesmeyin’ dedim. ‘Nasıl duralım?’ dediler Miting alanına o şekilde geçtik. Resmî rakamı aldım 60 bin kişi dediler. Burası da muhteşem. Manisa da muhteşem. Gümbür gümbür 14 Mayıs’a gidiyoruz” diye konuştu.

“ÜLKEMİZ ZENGİNLEŞTİKÇE ORTAYA ÇIKAN KAZANCI 85 MİLYON VATANDAŞIMIZIN HER BİRİNİN HAYATINA YANSITIYORUZ”

Muhalefetin verdikleri sözleri tutmadığını, tutmadıkları sözlerin hesabını millete vermediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de aynısını yapıyorlar ama daha vahimi ülkenin ve milletin güvenliğini, huzurunu, elindeki tüm kazanımlarını tehlikeye atacak pazarlıklara girişmiş durumdalar. Bu pazarlıklar yüzünden 14 Mayıs seçimleri, ülkemizin sadece önümüzdeki 5 yılını değil, gelecek çeyrek asrındaki, yarım asrındaki seyrini belirleyecek bir yol ayrımına dönüşmeye başladı” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP ve onunla birlikte hareket eden diğer partilere gönül veren vatandaşlara seslenmek istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu yedili kavga masasına emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini, kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? Buradan milletimin tüm fertlerine sesleniyorum. Hanımlar, bakkala süt almaya bile göndermeyeceğiniz birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Beyler dükkânınızı, atölyenizi, tezgâhınızı 5 dakikalığına bırakmayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler dersinize yardım etse, verdiği bilgilerin doğruluğuna şüpheyle bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Benim çiftçi kardeşim önüne 5 keçi katsanız, akşama hepsini de kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşim kendi müessesenizde vasıfsız bir eleman olarak dahi çalıştıramayacağınız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşim oturduğum apartmana yönetici olarak seçmeyeceğim birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? İşte bunun için 14 Mayıs’ta tercihimizi doğrudan yana yapmalıyız. Manisa’nın 14 Mayıs’ta tercihini Cumhur İttifakı’ndan, bizden yana yapacağından şüphe duymuyorum. Ülkemiz geliştikçe, büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan kazancı 85 milyon vatandaşımızın her birinin hayatına yansıtıyoruz.”

Geçen 21 yılda milyonlarca kişiyi iş, ev, araba sahibi yaparken bu anlayışla hareket ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de aynı anlayışla yeni programları hayata geçirmeye hazırlandıklarını dile getirdi.

“GENÇLERİMİZİN HAYATA BAŞLARKEN ATTIĞI HER ADIMDA YANINDA OLACAĞIZ”

Karadeniz gazının, Türkiye’nin enerji güvenliği bakımından hayati öneme sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, keşfin ardından rekor sürede karaya çıkartılarak kullanıma girmesini sağladıkları bu gazın sevincini milletle paylaştıklarını anımsattı.

Bu sevinci sadece sözde bırakmadıklarını, evlerdeki tüketime de yansıttıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Konutlardaki ilk bir aylık tüketimi tamamen, bir yıllık tüketimi de mutfak ve sıcak su kullanımı kadarıyla ücretsiz yaptığımızın müjdesini milletime ilan ettim. Rezerv değeri 500 milyar dolarla 1 trilyon dolar arasında hesaplanan bu gazın ülkemize sağlayacağı kazanç, sadece cari açığımızı azaltacak, enerji güvenliğimizi artıracak olması değildir, bu gazın gelirinden elde edilecek kaynakla toplumun temeli olarak gördüğümüz aile yapımızı ve gençlerimizi destekleyecek yeni bir adım atıyoruz. Kaynağını Karadeniz gazı gibi ülkemizin doğal zenginliklerinden alacak bir ‘Aile ve Gençlik Bankası’ kuruyoruz. Kaynak nereden? Londra tefecilerinden değil, bizim Karadeniz doğal gazından. Bu bankayla aile kurumunu güçlendirecek, gençlerimizi destekleyecek çalışmaları finanse edeceğiz. Mesela ev kadınlarımızın emekliliğine, priminin üçte birini ödeyerek destek vereceğiz. Böylece isteyen her ev hanımımız oldukça kolay şartlarla emekli olarak kendi gelirine kavuşacak. Gençlerimizin eğitiminden istihdamına, iş kurmasından evlenmesine, hayata başlarken attığı her adımda yanında olacağız.”

“LAF DEĞİL İŞ ÜRETTİK”

Çocuklara sıraların üzerinde kitapların ücretsiz verildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz okurken kitap bulabiliyor muyduk? Teksir kâğıdını satın almaya çalışıyorduk. Ama şimdi kuşe kâğıttan, birinci hamurdan ücretsiz olarak yavrularımızın kitaplarını veriyoruz. Artık böyle bir sıkıntı kalmadı. Geldiğimizde kaç üniversite vardı? 76. Şimdi 208 üniversite var. Üniversitesi olmayan ilimiz var mı? Biz buyuz. Laf değil iş ürettik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” sözleriyle sonlandırdı.

Bürokrat

“Türkiye’nin son 21 yılda başarı hikâyesi yazdığı alanların en başında tarım gelmektedir”

“ZİRAAT BANKASI, SEKTÖRÜN KREDİ İHTİYACININ YÜZDE 75’İNİ TEK BAŞINA OMUZLAMIŞTIR”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye, ‘gerçekler’ yerine ‘çarpıtmalar’ üzerinden muhalefeti artık geride bırakmalıdır. Elini vicdanına koyan herkesin kabul ettiği hakikat şudur: Ülkemizin son 21 yılda başarı hikâyesi yazdığı alanların en başında; tarım, hayvancılık ve su ürünleri vardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde “Sürdürülebilir Tarım ve Tarımda Markalaşma” temasıyla düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’na katılarak bir konuşma yaptı.

Ziraat Bankasının düzenlediği programda olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarımda sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği, coğrafi işaretli ürünler ve tarımda markalaşma, tarımın geleceği teması altında yapılan ve yapılacak olan tartışmaların sektörümüz açısından yol gösterici olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziraat Bankasının 160 yılı aşkın süredir çiftçinin ve üreticinin yanında yer aldığını belirterek, şunları kaydetti: “1863 yılından beri Ziraat Bankamız Türk tarımının lokomotifi oldu. Savaş dönemleri dahil ülkemizin yokluk günlerinde bankamız, çiftçinin, esnafın, tüccarın, girişimcinin yanında yer aldı. Üreticilerimizin, insanımızın iliğini sömüren tefecilerin ve faiz lobilerinin pençesine düşmemesi noktasında hayati rol üstlendi. Ziraat Bankası dün olduğu gibi bugün de ülkeyi ve milleti önceleyen duruşunu muhafaza ediyor. Ziraat varsa memleketin dört bir yanında ziraat var anlayışıyla Türkiye’nin tarım sektörüne güçlü destek veren bankamızı ve çalışanlarını yürekten tebrik ediyorum.”

“BULUŞMANIN TARIM EKOSİSTEMİNİN GELİŞMESİNE KATKI SUNACAĞINA YÜREKTEN İNANIYORUM”

Ziraat Bankasının sadece kar peşinde koşan bir banka olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bankanın ihtiyaç duydukları anda çiftçinin, esnafın sanayicinin, tüccarın ve ihracatçının elinden tutan bir kara gün dostu olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iktisadi teşekkülün çalışmalarını sürdürmeyi, yeni yatırımlarla faaliyet sahasını büyütmeyi ve genişletmeyi hedeflediğini dile getirerek, Ziraat Bankasının hem ülke içinde hem de yurt dışında mevcudiyetini artırdığını görmekten memnuniyet duyduklarını söyledi.

Ziraat Katılım’ın da 2015 yılında faaliyete geçmesiyle birlikte bankanın hızla gelişen alternatif finans piyasasında da yerini aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha nice seneler boyunca Ziraat’ın bir bankadan daha fazla olma iddiasını devam ettirmesini bekliyorum. Bugünkü programımız Ziraat Bankasının kuruluş gayesinin misyonunu ve asli vazifesini yerine getirdiğini gösteriyor. 81 ilden, 2 binden fazla sektör temsilcisinin bir araya geldiği bu buluşmanın tarım ekosisteminin gelişmesine katkı sunacağına yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdan önce genç ve kadın çiftçiler ile kooperatif ürünlerinin yer aldığı stant alanını ziyaret ettiğini, ülkenin tarımının çeşitliliğine ve zenginliğine burada tekrar şahit olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Bu hazineyi ne kadar ileriye taşırsak Türkiye için o kadar iyi olacaktır. Tabii bunun için tarım sektörünün tüm paydaşlarının el ele vermesi, iş birliği ve dayanışma içinde hareket etmesi mühimdir. Tarım sektörünün bütün aktörlerini aynı zamanda buluşturan bu tarz programlar anlayış birliğinin tesisini de kolaylaştırmaktadır. Değerli fikirleriyle bugünkü buluşmaya katkı sunan tüm hocalarımıza ve sektör temsilcilerine teşekkür ediyorum. Ziraat Bankası yönetimini buluşmaya öncülük ettikleri için tebrik ediyorum. Ülkemizin kalkınmasına, ekonomimizin büyümesine, sofralarımıza ulaşan çeşitli nimetlerin üretimine alın teri dökerek vesile olan çiftçilerimize de buradan bir kez daha selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde, Ankara’da ziraat odası başkanları ve üretici birlikleriyle bir araya geldiklerini ve kucaklaşıp hasbihal ettiklerini söyledi.

Türkiye’nin tarımda son 21 yılda nereden nereye geldiğini, karşılaştırmalı olarak çok detaylı bir şekilde ortaya koyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde muhalefetin ezberi olan ‘Tarım bitti’ tezlerinin ne kadar içi boş, temelsiz ve gerçek dışı olduğunu rakamlarla ispat ettik. Biraz önce Tarım ve Maliye bakanlarımız da yaptıkları konuşmalarla bunu tekrar teyit ettiler” diye konuştu.

“PROBLEMLERİMİZE ORTAK AKILLA ÇÖZÜM YOLLARI GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

“Özellikle hemen her sene tedavüle konulan saman ithalatı söyleminin, tarım sektörünün tüm paydaşlarına yapılmış bir hakaret olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerçekler yerine çarpıtmaları ve bunun üzerinden yapılan muhalefeti artık geride bırakması gerektiğini, eski muhalefet tarzının raf ömrünü tamamladığını ve bunun yerine, eleştiren ama daha yapıcı bir anlayışın ikame edilmesinin Türkiye için daha faydalı olacağını ve kendilerinin de böyle olmasını arzu ve ümit ettiklerini kaydetti.

Elini vicdanına koyan herkesin kabul ettiği bir hakikat olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizin son 21 yılda başarı hikâyesi yazdığı alanların en başında tarım, hayvancılık ve su ürünleri vardır. Bunu söylerken elbette her şey güllük gülistanlık diyemeyiz. Dünyadaki tüm ülkeler gibi bizim de sıkıntılarımız var. Tarımsal girdi fiyatlarındaki artış, çözmemiz gereken buna benzer sorunlarımız var. Kırmızı ve beyaz et fiyatlarında son dönemde yaşanan dalgalı hareketleri yok sayamayız. Gübre fiyatlarındaki artışlardan, gündelik ve sürekli işçi eksikliğine kadar farklı alanlarda yükselen şikayetlere kulaklarımızı tıkayamayız. Başarılarımızla birlikte hâlen problem üreten alanların farkındayız. Muhasebemizi yaparken ne ifrata ne tefrite kaçıyor, dengeli ve objektif bir şekilde kendimize ayna tutuyoruz. Amacımız güçlü ve zayıf yanlarımızı en doğru biçimde tespit etmektir. Tarımda da durum farklı değildir. Burada da çözüm odaklı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Başarılarımızın sayısını arttırmanın, eksiklerimizi gidermenin derdindeyiz. Problemlerimize ortak akılla çözüm yolları geliştirmeye çalışıyoruz.”

“BİZE İNSAN HAKLARI DERSİ VEREN BATILI ÜLKELERİN PEK ÇOK AFRİKA ÜLKESİNDE NELER YAPTIĞINI BİLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım sektörünün 21 yılda elde ettiği başarıların değersizleştirilmesine mahal vermeden, milletin en çok şikâyet ettiği hususlara odaklanarak Türkiye’yi hep beraber hedeflerine ulaştırmak istediklerini belirtti.

Millî mesele olan tarımda, hiç kimseye kapıları kapatmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin tarım ekosistemini geliştirmek için herkesin fikrine, katkısına, eleştirisine, önerilerine sonuna kadar açığız. Yeter ki tarım konusu ezberlere ve ön yargılara kurban edilmesin. Yeter ki cımbızla çekilen bir ürün üzerinden sektöre haksızlık yapılmasın. Allah’ın izniyle gerisi biraz gayret ve emekle zaten kolayca gelecektir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen asırda yeraltı kaynaklarının ön planda olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Petrol, altın, elmas ve diğer yeraltı zenginlikleri için oluk oluk kan aktı. Bir damla petrolü, bir damla kandan daha kıymetli gören sömürgeciler, bunları tahakküm altına almak için her yola başvurdular. Binlerce kilometre ötedeki ülkeleri işgal ettiler. Avrupa’dan Afrika’ya saldırdılar. Oralarda tüm imkânlarıyla Afrika’nın o zenci evlatlarının ne yazık ki imkânlarını, helikopterlerle elmaslarını, altınlarını Avrupa’ya taşıdılar. İnsanları topraklarından sürdüler. Savaş ve iç savaş çıkardılar, eli kanlı diktatörleri desteklediler, darbe yaptılar, cinayet işlediler, katliamlara imza attılar. Yerel halkı içkiye, uyuşturucuya alıştırarak, ekonomik, sosyal ve siyasal bakımdan kendilerine tamamen bağımlı hâle getirdiler. Kendi refahlarını mazlumlardan çaldıkları zenginlikler üzerine bina ettiler. Bize insan hakları dersi veren batılı ülkelerin Kongo’da, Cezayir’de, Kenya’da, Somali’de, Güney Afrika’da, Namibya’da, Nijerya’da ve daha pek çok Afrika ülkesinde neler yaptığını çok iyi biliyoruz. Avrupa’nın ortasında, Afrika’dan getirilen insanların sergilendiği, ‘müze’ adı altında, affınıza sığınarak söylüyorum, hayvanat bahçeleri kuruldu. Sadece Kongo’da şiddet, açlık ve hastalık nedeniyle 10 milyon kişi öldü. Bu ülkeleri ziyaretimizde sömürgecilerin acımasız yüzünü bizzat görme fırsatı bulduk. Bunların hepsi ve daha fazlası yeraltı ve yer üstü kaynaklarının kontrolü için yapıldı.”

“TOPLAM 33 MİLYON TON TAHILIN BOĞAZLARIMIZDAN GÜVENLİ GEÇİŞİNİ SAĞLADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni ve çok daha sinsi yöntemlerle sömürü düzeninin devam ettiğini ancak içinde bulunulan yüz yılda aynı kavganın tarım alanları, su ve gıda için verileceğinin anlaşıldığını ve bunun işaretlerini şimdiden görmeye başladıklarını dile getirdi.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Afrika’da tarım arazisi kiralamak için büyük bir yarış içinde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle birlikte su kaynakları ve havzaları birer çatışma hattına dönüşüyor. Asya, Amerika, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki birçok gerilimin altında su kaynaklarıyla ilgili anlaşmazlıklar yatıyor” şeklinde konuştu.

Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşında tüm ülkelerin gıda arz güvenliğini temin için nasıl kıyasıya mücadeleler verdiklerini unutmadıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin gayretleriyle hayata geçirilen Karadeniz Girişimi olmasaydı başta Afrika ülkeleri olmak üzere birçok yerde kıtlık yaşanacaktı. Açlık tehdidiyle karşı karşıya kalan 10 binlerce insan hayatını kaybedecekti. Biz buna kayıtsız kalamazdık ve hamdolsun kalmadık. Toplam 33 milyon ton tahılın Boğazlarımızdan güvenli geçişini sağlayarak durumun iyice kontrolden çıkmasına engel olduk. Şunu bir defa görmemiz lazım; tarımın önemi azalmayacak bilakis daha da artacak. Her yeni küresel kriz, gıda üretimi ve tedarikinin ne kadar stratejik bir alan olduğunu teyit edecek. İklim değişikliği, çevre kirliliği, küresel ısınma ve bölgesel riskler arttıkça rekabet kızışacak hatta belki de daha kanlı hâle gelecek. Bizim ülke olarak tüm hazırlıklarımızı buna göre yapmamız gerekiyor. Diğer türlü ciddi sıkıntılarla karşılaşmaktan kendimizi kurtaramayız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımı sadece ekonomi için değil milletin bekası için de hayati önemde bir sektör olarak gördüklerini ifade etti.

“ZİRAAT BANKASI, SEKTÖRÜN KREDİ İHTİYACININ YÜZDE 75’İNİ TEK BAŞINA OMUZLAMIŞTIR”

Bu Türkiye Yüzyılı’nın temel unsurları arasında tarımın, hayvancılığın, kırsal kalkınma ve tüm bu alanlardaki verimlilik artışının ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yılda bunun altyapısını güçlendirme yolunda önemli adımlar attıklarını ve tarım desteklerini hem çeşitlendirdiklerini hem de ciddi oranda yükselttiklerini belirtti.

Tarım Kredi Kooperatiflerinin sektörün ve çiftçilerin daima yanında olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçilerimizin finansman ihtiyacını karşılamak üzere Ziraat Bankamızın kullandırdığı tarım kredilerinin tutarı 480 milyar lirayı aşmış durumdadır. Bu kredi miktarıyla Ziraat Bankası, sektörün kredi ihtiyacının yüzde 75’ini tek başına omuzlamıştır. Bu kredilerden yararlanan çiftçilerimizin sayısı 1,2 milyonu aştı. Ziraat Bankası’nın kullandırdığı tarım kredilerinin yüzde 91’i, yani 435 milyar liralık kısmı, faiz desteği verilen kredilerden oluşuyor. Bu kapsamda 587 binin üzerinde çiftçimizin 110 milyar lira tutarındaki tarım kredisinin faizinin tamamı, devletimiz tarafından ödeniyor. Sübvansiyonlu tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 69’luk kısmını, yine devletimiz karşılıyor. Bu uygun finansman kaynağı ne kadar çok çiftçimize ulaşır ve ihtiyacını karşılarsa, çiftçilerimizin karlılıklarına o derece katkı sağlamış oluruz. Bizim gayemiz, insanları doğdukları yerde doyar hâle getirmektir” diye konuştu.

Konuşmasından önce, yanında oturan bir besiciye “Ne yapıyorsun?” diye sorduğunu ve “Manda yetiştiriyorum” cevabını aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “10 mandayla başlamış. Şu anda 120 mandası var. Öyle mi? Mesele bu” dedi.

“Tarımın anavatanı olan Anadolu’da yeşil kalkınma ve yerelden kalkınma ilkesiyle yeni bir tarım ve kırsal kalkınma süreci başlatıyoruz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kırsal Kalkınma Hibe Programlarımızı, üretim planlamasını dikkate alarak yeniden düzenledik. 2024 yılı Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı hibe desteğine esas proje limitini, 7 milyon liradan 14 milyon liraya yükselttik. 5 milyar lira hibe desteği sağlayacağımız 7 bin projeyi ve hak sahiplerini, bugünden itibaren Tarım ve Orman Bakanlığımız açıklamaya başlayacak. Bu projelerle toplam 13 milyar lira yatırım yapılacak olup, yaklaşık 20 bin vatandaşımıza istihdam sağlayacağız. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri, çiftçilerimiz için ilk kez hayata geçen yeni tarımsal kredi uygulamalarını ay başında kamuoyuyla paylaştı. Üretim planlaması kapsamında üretim ve sözleşmeli üretim yapan çiftçilerimiz ilk defa ilave faiz, kâr payı indiriminden yararlanabilecek. Organize tarım bölgesi yatırımı yapacak üreticilerimize ve birinci derecede tarımsal amaçlı örgütlerimize de ilk defa ilave faiz indirimi uygulanacak.”

ÇİFTÇİYE VE BESİCİYE KREDİ LİMİTİ ARTIRMA MÜJDESİ

Sadece bunlarla yetinmediklerini, Ziraat Bankası’nın da yeni müjdelerle sektöre verdiği desteği artırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küçük ekipman kredisinin limitini 150 bin liradan 250 bin liraya çıkarıyoruz. Küçükbaş hayvan üreticilerimize işlerini büyütmeleri, hayvan sayılarını çoğaltmaları, atıl işletme kapasitelerini üretime kazandırmaları amacıyla verilen kredinin limitini de 400 bin liradan 600 bin liraya getiriyoruz. Büyükbaş süt hayvancılığıyla iştigal eden üreticilerimiz için bu rakamı 1 milyon liradan 1,5 milyon liraya yükseltiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Her zaman gençlerin geleceğimiz olduğunu söylediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin tarım alanında iş ve işletme sahibi olmalarını teşvik ettiklerini belirtti.

Türkiye’deki genç nüfusa tarım dahil ne kadar fazla alternatif iş kolu oluşturulabilirse, ekonomi için o kadar güzel olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Genç çiftçi kredisinin limitini 1,5 milyon liradan 2,5 milyon liraya artırıyoruz. Kadın çiftçi kredisinin limitini de aynı şekilde 1,5 milyon liradan 2,5 milyon liraya yükseltiyoruz. Ziraat Bankamızın bu müjdeli haberlerinin de çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu kredilerin katkısıyla tarım sektörümüz geliştikçe inşallah Türkiye daha müreffeh, milletimiz daha huzurlu, geleceğimiz daha aydınlık, daha güvenli olacaktır. Rabbim yolumuzu, bahtımızı, açık etsin diyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu imkânların sağlanmasında emeği geçenleri tebrik etti.

Konuşmalarının ardından günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar ve çiftçileri temsilen İzmir Menemen’den Aslı Turan tarafından ata tohumlarının yer aldığı tablo hediye edildi.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Türkiye Marka Zirvesi görkemli bir organizasyonla yapıldı

Uraw Cosmetic 8. Türkiye Marka Zirvesi

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

İstanbul İş İnsanları Derneği’nin düzenlediği, Uraw Cosmetic 8. Türkiye Marka Zirvesi’nde ödüller sahiplerini buldu. Zorlu Center & Raffles Hotel’de gerçekleşen zirvede, ödül töreni öncesinde İhracatın Yol Haritası ve Markalaşmanın önemi konulu paneller düzenlendi.

SEKTÖRÜN YILDIZLARI MARKALAŞMAYI KONUŞTU!

TGRT Haber Sunucusu Cem Küçük’ün Moderatörlüğünü yaptığı İhracatın Yol Haritası Paneline; AHBİB Yön Krl Bşk. – Tat Gıda Bşk Vekili Veysel Memiş, DEİK Yurt Dışı Yatırımlar İş Konseyi Bşk. Kübra Orakçıoğlu, ZONSİAD Yön. Krl. Bşk. – DEİK Güney Afrika Bşk. Yrd. Nejdet Tıskaoğlu, Aky Teknoloji Yön. Krl. Bşk. Gökmen Akyürek katılırken,

TGRT Haber Sunucusu Mehmet Aydın’ın moderatörlüğünü yaptığı Markalar Konuşuyor Paneline; Renault Mais A.Ş Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, TURAN APP Kurucu Ceo’su Özgür Bayraktar, DizaynVip Yön. Krl. Bşk. Erbakan Malkoç’un katılımıyla gerçekleşti.

GECEYE DEMET SABANCI DAMGA VURDU!

Ünlü İş Kadını Demet Sabancı’nın iki ödülle ve yaptığı ödül konuşmasıyla damga vurduğu gece, İstanbul İş İnsanları Derneği’nin düzenlediği 8. Türkiye Marka Zirvesi, URAW Kozmetik Ana Sponsorluğunda gerçekleşti. Zirvede İhracatın Yol Haritası ve Markalar Konuşuyor başlıklı iki panel düzenlendi. Alanında uzman isimlerin katıldığı panellerde markalaşmanın önemi, ihracatı artırmak için atılması gereken adımlar gibi konular masaya yatırıldı. 8. Türkiye Marka Zirvesi iş, sanat, cemiyet dünyasını bünyesinde ağırladı. Geceye 100 marka temsilcisi ve yaklaşık 600 davetli katıldı. Sunuculuğunu Mehmet Aydın ve Derya Taşbaşı’nın yaptığı etkinlikte 50 ödül alanında fark oluşturmuş firma temsilcisine verildi.

Gecenin açılış konuşmasını yapan İstanbul İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Marka Zirvesi kurucusu Nedim Delibaş, Türkiye’den global marka çıkarmanın önemine dikkat çekti. Nedim Delibaş, ‘‘Türkiye’nin dünyadaki global markalarını burada ağırladık. Türkiye Altın Marka Ödülleri’ni bu yıl 8’inci kez dağıttık. Bundan sonra konsepti değiştiriyoruz. Etkinliğimizi birkaç güne yayacağız. Marka hikayelerini bulacağız, markalarımızı ön plana çıkartacağız. Yapılan işi severek yapmak gerekiyor, markayı doğru tanıtmak gerekiyor. Global markalar çıkarmanın yolu doğru reklam anlayışından ve işi severek yapmaktan geçiyor’’ dedi.

Özel araç tasarımı alanında faaliyet gösteren DizaynVip gecede ödüle layık görülen markalar arasında yerini aldı.  DizaynVip Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, ‘‘Türkiye’nin en prestijli marka ödülünü almaktan mutluluk duyuyoruz. Bizler iş insanları olarak mücadele ediyoruz. Bu gibi organizasyonlarda ödül almak bizleri motive ediyor. Dünyada çok talep gören bir markayız. Kara, deniz ve hava araçlarında çok özel dönüşümler yapıyoruz. Markamızın ödüle layık görülmesinden dolayı mutluyuz’’ şeklinde konuştu.

Elcab Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Nejdet Tıskaoğlu ise ‘‘Yılın İhracat Markası ödülüne layık görüldük. Yapılan işe verilen bir emek var, böyle organizasyonlarda ödüllendirilmek çok kıymetli. Bu ödülün arkasında çok paydaşlar var. Hem Türkiye’de hem yurt dışında ekip arkadaşlarımız var. Bu organizasyonun bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz’’ diye konuştu.

TÖRENDE DAĞITILAN ÖDÜLLER

Yılın En Başarılı Kozmetik Markası – URAW

Yılın Haber Portalı – Haberler.com

Yılın İnovasyon Markası _ Turan

Yılın Genç Girişimcisi – Özgür Bayraktar

Yılın Gıda Markası – TAT Gıda

Siyaset Özel Ödülü _ Ahmet Gök

Yılın En Hızlı Büyüyen Sağlık Markası – EMPCLINICS

İstanbul’un En İyi Gece Mekanı – Raffles Hotel & Long Bar

Yılın Seyahat Acentası – Jolly Tur

Yılın Spor Kulübü – İBB SPOR

Türkiye’de Yılın Mutlu Şehri – Sinop

Yılın İş Kadını – Demet Sabancı

Yılın Turizm Markası – Çeşme

Yılın Lifestyle Programı – Şükrü Dudu ile Berber Muhabbeti

Yılın Finans Markası – UNITED Payment

Yılın Giyim Markası  – Kiğılı

Yılın Genç İş Kadını – Kübra Orakçıoğlu

Yılın Kültür ve Sanat Markası – Hollywood Türk Film ve Drama Günleri

Kültür Sanat Özel Ödülü – Prof. Dr. Ahmet Özer

Yaşam Boyu Başarı Ödülü  – Mahmut Arslan

Yılın Lezzet Markası – Sembol Ocakbaşı

Yılın Perakende Mağazası – Any Home

Yılın En İyi Çıkış Yapan Oto Galeri Firması – Loft Garage

Yılın İçecek Markası – Sarıyer Kola

Yılın CEO’su – Enes Örer

Yılın Kurumsal Markası – MTKC Enerji Gıda

Yılın Sağlık Başarı Özel Ödülü – Dr. Ender Saraç

Best International Maritime Brand of the Year – Safetmade Marine Product

Kıbrıs’ın En İyi Çıkış Yapan Yatırım Firması  – CNS Investment

Kıbrıs’ta Yılın İnşaat Markası – Döveç Construction

Yılın Gazetesi – Dünya Gazetesi

Yılın En İyi Sabah Haberleri Programı – Cem Küçük ile Günaydın Türkiye

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Türkiye Yüzyılı’nı çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz”

“MİLLETİN EKMEĞİNE GÖZ DİKENLERDEN BUNUN HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Danışma Kurulu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Sadece demokraside değil; ekonomide, tarımda, hayvancılıkta, üretimde ve ihracatta ülkemizi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da yine çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü münasebetiyle ATO Congresium’da düzenlenen, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Danışma Kurulu Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, hayatını kaybeden tiyatro ve sinema sanatçısı Ayten Gökçer’e Allah’tan rahmet, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı dileyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Çiftçiler Günü münasebetiyle düzenlenen bu toplantıda, çiftçiler ve temsilcileriyle birlikte olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Alın terleriyle toprağı sulayan, emekleriyle onu üretime, ürüne dönüştüren çiftçilerin Dünya Çiftçiler Günü’nü tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Çiftçiler Günü’nün tüm çiftçilere, millete ve ülkeye hayırlı olmasını diledi.

“TÜRK DEMOKRASİSİNE VURULAN PRANGALARI SİZLERLE BERABER PARÇALADIK”

Çiftçilere bereketli bir yıl temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Çiftçi kardeşlerimize bir kez daha emeklerinden, alın terlerinden, ülkemize ve milletimize kazandırdıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Rabb’im sizlerden razı olsun. Rabb’im milletimize sizlerin yokluğunu yaşatmasın. Tabii çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına yaptıkları katkılar için değil, demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız, müteşekkiriz. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi korumak için öne atılanların en başında, biliyorsunuz, çiftçilerimiz vardı. Birileri uçakları görünce bankamatik kuyruklarına koşarken, benim çiftçi kardeşim darbecileri engellemek için bir yıllık mahsulünü ateşe verdi. Elindeki tüm imkânlarla darbeci hainlere karşı koyan çiftçilerimizin fedakârlığını, cesaretini ve vatanperverliğini hiçbir zaman unutmayacağız. Tıpkı Millî Mücadele’de olduğu gibi iş başa düşünce istiklal ve istikbalimiz uğrunda canını ortaya koyan tüm çiftçilerimize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’yi vesayetin her türlüsünden kurtarma mücadelesini birlikte verdik. Türk demokrasisine vurulan prangaları sizlerle beraber parçaladık. Sadece demokraside değil ekonomide, tarımda, hayvancılıkta, üretimde ve ihracatta ülkemizi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da yine çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz. Rabb’im muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim eylesin diyorum.”

“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİKLERİ ÖNEMİ VERMENİN GAYRETİNDE OLDUK”

İnsanların topraktan yaratıldığını ve hayatlarını topraktan elde edilen nimetlerle, mahsullerle sürdürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aşık Veysel’in “Kara Toprak” şiirinden dizeler okudu. İnsanoğlunun sadık yârinin toprak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toprak olmazsa bitki, nebatat ve hayatın olamayacağını söyledi.

Toprak olmazsa ne dünyada kalacak yer ne de öteki âleme göçünce yatacak yer bulunabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz toprağa ne kadar değer verir, ihtimam gösterirsek, toprak da bizi besler, yaşatır, bağrına basar. Şayet emek vermez, alın teri dökmez, gerekli altyapıyı kurmaz, gerekli yatırımı yapmazsanız, toprak da size bakmaz, sizi doyurmaz, beslemez. Bu anlayışla son 21 yılda hem toprağa hem de toprağı bizim için işleyen çiftçi kardeşlerimize hak ettikleri önemi vermenin gayretinde olduk” dedi.

Türk tarımının çehresini ve kaderini değiştirebilmek, daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak, sorunlara kalıcı, pratik ve modern çözümler bulabilmek için yoğun mesai harcadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin tarımsal potansiyelini gün yüzüne çıkarmak için kırsal kalkınma alanında ciddi destek ve hibeler sağladık. Bu sayede tarım sanayi entegrasyonunu güçlendirdik” diye konuştu.

“SON 21 YILDA, 1 TRİLYON 364 MİLYAR LİRA TARIM DESTEĞİ VERDİK”

Üretimin gelişmesi için son 21 yılda reel rakamlarla 1 trilyon 364 milyar lira tarım desteği verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında şu ana kadar 45 milyar lira ödeme yaptık. Yıl sonuna kadar bu rakam 91,5 milyar liraya çıkacak. Üreticilerimizin yoğun emeği ve yürüttüğümüz etkin politikalar sayesinde tarım-orman sektörümüz son 21 yılın 16’sında büyüme kaydetti. Sulanan arazi miktarını 48 milyon dekardan, 71 milyon dekara çıkardık. Toplulaştırılan arazi miktarı 4,5 milyon dekardan, 73 milyon dekara ulaştı. Sürdürülebilir tarımsal üretim ve gıda arz güvenliği için, ülkemiz genelinde toplam alanı 93 milyon dekar olan 440 tarımsal ovamızı koruma altına aldık. İlk kez bizim dönemimizde başlayan TARSİM ile üreticimizin alın terini, doğal afetlere karşı koruduk, koruyoruz. TARSİM’le, sigorta poliçe bedellerini yüzde 67’ye varan oranlarda biz karşılıyoruz. Biliyorsunuz, zaman zaman tarım sektörümüzle ilgili gerçek dışı iddialar gündeme getiriliyor. ‘Çamur at, izi kalsın’ mantığıyla Türkiye’nin tarım politikası kötüleniyor, değersizleştirilmeye çalışılıyor. Bir defa şunu söylemek durumundayım, bu iddialar, bizden önce eli nasırlı çiftçilerimizin emeklerine hakarettir. Elbette yapılan her işin eksiği, fazlası, doğrusu, yanlışı olabilir. Her ülke gibi bizim de sıkıntılarımız var ama ‘Türkiye’de tarım bitti’ demek sadece cehaletin değil, büyük bir art niyetin işaretidir. 2002 ile 2023’ün basit bir karşılaştırması bile muhalefetin diline doladığı eleştirilerin temelsiz, mesnetsiz ve içinin boş olduğunu göstermeye kafidir.”

“TÜRKİYE 2023 YILINDA 212 ÜLKE VE BÖLGEYE, 2 BİN 200 ÇEŞİT TARIMSAL ÜRÜN İHRAÇ ETTİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımsal verilerin, ülkede son 21 yılda nereden nereye geldiğini çok net ortaya koyduğunu belirtti. Türkiye’nin Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla bakımından Avrupa’da lider, dünyada ilk 10 içerisinde, fındık, incir, kiraz ve kayısı üretiminde dünyada açık ara birinci sırada bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sebze üretiminde dünyada 4’üncü, meyve üretiminde ise 5’inci olunduğunu bildirdi.

Destek ve yatırımlarla, 2002’de 25,1 milyar dolar olan tarımsal hasılanın, 2023’te 2,7 kat artışla 69,2 milyar dolara yükseltildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı dönemde ihracatın 3,8 milyar dolardan 2023’te 31 milyar dolara ulaştırıldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye 2023 yılında 212 ülke ve bölgeye, 2 bin 200 çeşit tarımsal ürün ihraç etti” dedi. Son 22 yılda, tarla bitkileri üretimini yüzde 34 artışla 78 milyon tona, meyve üretimini yüzde 94 artışla 27,4 milyon tona, sebze üretimini yüzde 23 artışla 31,6 milyon tona taşındığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sertifikalı tohum üretiminin 9 kat artışla 1,3 milyon tonu bulduğunu, 117 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’te 137 milyon ton bitkisel üretim miktarıyla, bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını aktardı.

“MİLLETİN EKMEĞİNE GÖZ DİKENLERDEN BUNUN HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ”

Hayvancılığın ülke tarımının geleceği olduğunu, meseleye bu denli önemli ve stratejik bir zaviyeden baktıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son dönemde kırmızı ve beyaz et fiyatlarında yaşanan suni fiyat artışlarını yakından takip ettik, inceledik, sebeplerini tüm yönleriyle araştırdık. Fahiş fiyat artışlarının sadece piyasa şartlarıyla izah edilemeyeceği, buradaki herkesin malumudur. Bazı temel gıda ürünlerinin fiyatlarında zaman zaman gördüğümüz ani çıkışların gerisinde piyasa koşullarından ziyade fırsatçılık vardır. Bu ürünlerin arz talep dengesini bozacak güce ulaşmış kimi çıkar odakları, fiyat manipülasyonu üzerinden piyasayı da bozmaktadır. Şunun bilinmesini isterim. Milletin aşına, ekmeğine ve boğazındaki lokmasına göz dikenlerden bunun hesabını mutlaka soracağız. Enflasyon ve hayat pahalılığına karşı yürüttüğümüz kararlı mücadeleyi, birkaç tamahkarın fiyat oyunlarına kurban vermeyiz, veremeyiz. Meclisimizde görüşülen düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte, inşallah devletimizin ilgili kurumlarının eli daha da güçlenecektir. Fırsatçılara göz açtırmama yanında hayvancılıkta şikayetleri giderecek yeni politikaları da uygulamaya koyuyoruz. Hayvansal üretimi ülke genelinde, planlı üretime dahil ediyoruz.”

“BALIKESİR’DE DÜNYANIN EN BÜYÜK ORGANİZE TARIM BÖLGESİ İNŞA EDİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile işletmelerine tüm hayvancılık desteklemelerinde ilk defa ilave destek vereceklerini, ilk defa genç ve kadın üreticilerine yüzde 70 ek destek sağlayacaklarını belirtti.

Hayvan hastalıklarıyla mücadele için yeni tedbirler alınacağını, anaç hayvan üretiminin arttırılacağını, ıslah eylem planının hayata geçirileceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım alanındaki yatırımların çok boyutlu bir şekilde sürdürüldüğünü, ülkenin potansiyelinin en üst seviyede kullanılmasını amaçladıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, jeotermal, rüzgâr, güneş gibi yenilenebilir kaynakların kullanılacağı Organize Tarım Bölgeleri kurulduğunu, 41 ilde 60 Organize Tarım Bölgesinin yatırım sürecinin hızlandırıldığını ifade etti.

“Balıkesir’de dünyanın en büyük Organize Tarım Bölgesi inşa ediliyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, markalaşmaya ve coğrafi işaretli ürünlere de büyük önem verildiğini söyledi.

Bugüne kadar 1382 tarım ve gıda ürününün coğrafi işaretinin tescil edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarla bitkilerinde 1004, bahçe bitkilerinde 1041 yerli ve millî tohumluk çeşidinin geliştirildiğini belirtti.

Ata Tohumu Projesi kapsamında, farklı türlerde 37 yerel çeşidi, araştırma enstitüleri adına tescil ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm planları bugüne göre değil, gelecek 25-30 yılı dikkate alarak yaptıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki 30 sene içinde, ülke nüfusumuz yüzde 25 artacak. Sadece nüfusumuz değil, biliyorsunuz, turist sayımız da artıyor. Geçen sene 57 milyonu aşkın yabancıyı ülkemizde misafir ettik. Şu anda 60 milyonu yakaladık. Bu ne demek? Aynı zamanda 60 milyar dolar turizmden gelir elde ediyoruz. Bu çok çok ciddi bir patlama. Artan nüfus ve turizm sektörü tüketiciler, gıda sanayicileri ve tarım ürünleri ihracatçıları açısından talebin yükselmesine yol açacak.”

“ÜRETİCİLERİMİZİ KORUYACAK, TÜKETİCİLERİMİZİN UYGUN FİYATLI GIDAYA ERİŞİMİNİ KOLAYLAŞTIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek son yıllarda yaşanan krizler, gerekse gelecek tahminleri sebebiyle devletlerin gıda konusunda daha çok korumacı davranmaya başladığına dikkati çekerek, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, dünya için tarımın, ikamesi mümkün olmayan bir sektör olmaya doğru hızla ilerlediğini söyledi.

Tarım politikalarının buna göre şekillendirildiğini ve güncellendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sektörün sorunlarını asgariye indirmek için kapsamlı bir çalışma başlatıldığını, bu çerçevede planlı tarımsal üretime geçilmesinin sağlanacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarım yapılan tüm alanların kayıt altına alınarak destekten faydalanan çiftçi sayısının artırılacağını, suya göre tarımın yapılmasının temin edileceğini belirterek, şöyle konuştu: “Biz, su zengini değiliz, tam aksine su fakiriyiz. Biz bugüne kadar hep kanalet sistemleriyle çalıştık. Şimdi bu işi artık kapalı sisteme dönüştürmek durumundayız. Kapalı sisteme dönüştürmek suretiyle de buradan israfı kaldıracağız. Sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracağız. Tarım sayımı çalışmalarına başlamış durumdayız. Şehirlerimizin tarım altyapısını daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Üreticilerimizi koruyacak, tüketicilerimizin de kaliteli ve uygun fiyatlı gıdaya erişimini kolaylaştıracağız.”

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN OLUMSUZ ETKİLERİNİ DAHA ÇOK HİSSEDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretim planlamasının yakın zamanda açıklanacağı yeni destekleme modeliyle daha etkin hâle getirileceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hedefimiz, tarıma uygun olan her karış toprağımızı değerlendirmektir. Burada şunu da özellikle ifade etmekte fayda görüyorum: Toprağı daha çok sulamak, gübre dökmek, ilaç serpmek, ülkemizin tarım üretimini artırmayacaktır. Aslolan tüm bunların verimli, etkin ve doğru kullanımıdır.”

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin günden güne daha çok hissedildiğine, suyun ve tarıma uygun toprağın öneminin her geçen yıl daha da arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta rızkını topraktan kazanan çiftçiler olmak üzere herkesin bunların kıymetini bilmesi gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Boşa harcanacak tek bir damla suyumuz yok. Kirletilecek tek bir karış toprağımız yok. Meralarımız, yaylalarımız, ormanlarımız bizim hayat damarlarımızdır. Gelecek nesillerin bizlere emaneti olan bu değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bu konuda çiftçilerimiz ve üreticilerimizle birlikte tüm vatandaşlarımızdan daha fazla hassasiyet bekliyorum” dedi.

Toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra tarım ve hayvancılık alanında atılacak adımlarda, burada dile getirilen görüşlerden daha fazla istifade edileceğini sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü tebrik etti.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar tarafından içinde sebze ve meyvelerin olduğu bir sepet hediye edildi.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

“Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine, bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Sözlerinin başında Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısı çerçevesinde aralık ayında Atina’yı ziyaret etmiştim. Diyalog kanallarını açık tutma, ilişkilerimizde yaşanan ivmeyi geliştirme noktasında karşılıklı mutabakatımızı teyit etmiştik. Bu müşterek anlayışı, dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkını Atina Bildirgesi ile de kayıt altına almıştık. Değerli Kiryakos’un beş ay sonra iadeyi ziyarette bulunması, bu mutabakatın bir yansımasıdır. Kendisine ikili münasebetlerimizi ilerletme konusundaki samimiyetleri dolayısıyla teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZİ, 10 MİLYAR DOLARA ÇIKARTMA HEDEFİYLE ÇALIŞIYORUZ”

Türkiye ile Yunanistan arasındaki iş birliği ruhunun güçlenmesinin her iki ülke ve tüm bölge için hayırlı olacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sayın Başbakan ile biraz önce dar kapsamlı, son derece verimli, samimi ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmelerimizde ikili gündemimizde yer alan konuları etraflıca gözden geçirdik. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyar dolar olan ikili ticaretimizi, 10 milyar dolara çıkartma hedefiyle çalışıyoruz. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulumuz ile Yunan Ticaret Odaları Birliği arasında imzalanan Ortak İş Konseyi kurulmasına ilişkin anlaşma, çabalarımıza büyük katkı sağlayacak. Deprem kuşağında yer alan ülkelerimiz, tabii afetler karşısında komşuluk hukukunun gereğini hep yerine getirmiş, birbirlerinin yardımına ilk koşan ülkelerden olmuşlardır. Yine bugün imzalanan afet ve acil durum yönetimi alanındaki mutabakat zaptı, bu kulvardaki ahdî zeminimizi sağlamlaştırmıştır. Ziyaret vesilesiyle imzalanan sağlık ve tıp bilimleri alanlarında iş birliğine dair anlaşmayla da iş birliğimizi tahkim etmiş olduk.”

“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE GÜNDEMİMİZİN ÜST SIRASINDAYDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Türkiye ile Yunanistan ilişkilerindeki birbiriyle bağlantılı sorunları da ele aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Atina Bildirgesi’nde çerçevesi çizildiği şekilde sorunlarımızı samimi diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk dâhilinde çözme irademize bağlıyız. FETÖ, PKK ve DHKP/C gibi terör örgütleriyle mücadele de gündemimizin üst sırasındaydı. Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor. Terör örgütlerine, bölgemizin geleceğinde yer olmadığına dair mutabıkız. Komşumuz ve NATO müttefikimiz Yunanistan’dan beklentilerimizi bugün Sayın Başbakan ile bir kez daha paylaştım. Azınlık konusunu iki ülke arasında beşeri bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu atmosferin, Yunanistan’daki Türk azınlık ve soydaşlarımızın haklarının karşılanmasına katkı sağlamasını bekliyoruz. Kıbrıs sorununun Ada’daki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması mühimdir. Böyle bir adımın atılması tüm bölgemizin istikrar ve huzurunu güçlendirecektir.”

“FİLİSTİN DEVLETİNİN TANINIRLIĞINI ARTIRMAYA YÖNELİK DİPLOMATİK TEMASLARIMIZI KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”

Görüşmelerde Gazze’de yaşanan soykırım başta olmak üzere bölgesel gelişmeler konusunda da fikir teatisinde bulunduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İsrail yönetimi, ateşkes çağrılarına kulak tıkadığı gibi destekçilerine dahi meydan okumaktan geri durmuyor. Vicdan sahibi tüm kesimlerin çağrılarına rağmen, masum sivillerin son sığınağı olan Refah’ı acımasız şekilde hedef almaya devam ediyor. 15 bini çocuk, 35 bini aşan Filistinli masum sivilin katledilmesi karşısında Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum sesini artık daha gür çıkarmalıdır. Doğudan batıya, ‘bu zulme ortak olmayalım’ çağrısıyla her hafta meydanları dolduran tüm vicdanlı insanları bir kez daha saygıyla selamlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in tam üyeliği konusunda aldığı karar, kalıcı çözümün anahtarının 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne haiz Filistin Devleti’nin tesisi olduğunu göstermiştir. Yunanistan’ın da kararı destekleyen 143 üye ülke arasında yer almasından memnuniyet duyduk. Filistinli kardeşlerimiz adına Sayın Başbakan’a teşekkürlerimi iletiyorum. Türkiye olarak İsrail’i ateşkese zorlamaya ve Filistin devletinin tanınırlığını artırmaya yönelik diplomatik temaslarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Komşumuz Yunanistan’ın da Gazze’de katliamların durması amacıyla yürütülen uluslararası çabalara destek olmasını bekliyoruz.”

“GÖRÜŞ AYRILIKLARINA RAĞMEN DİYALOG KANALLARIMIZI AÇIK TUTARAK OLUMLU GÜNDEME ODAKLANIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl aralık ayındaki Atina ziyaretinde, Yunanistan ile Türkiye arasında çözülemeyecek büyüklükte bir sorun olmadığına dair inancını paylaştığını hatırlatarak, “Bu bir süreçtir. Daha fazla netice vermesi için titizlikle ilerletilmesi gerekir. Her görüşmemizde iş birliğimizin geleceğine dair ümitlerimiz daha da artıyor. Görüş ayrılıklarına rağmen diyalog kanallarımızı açık tutarak olumlu gündeme odaklanıyoruz” dedi.

Bir hususu açıklığa kavuşturmakta fayda gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kültürel mirasın korunması noktasında örnek alınan bir ülke olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kariye Camimizi, 2020 yılında aldığımız karar sonrasında titiz bir restorasyon çalışması sonucu yeniden ibadete ve ziyarete açtık. UNESCO Kültür Varlığı olan her bir eserin korunmasına, milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunulmasına büyük önem veriyoruz. Kariye Camii de yeni kimliğiyle herkesin ziyaretine açıktır. Biz pozitif gündeme bu minvalde somut ve yapıcı fikirlere yoğunlaşmakta kararlıyız” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki istişarelerin ve imzalanan anlaşmaların başta Türkiye ve Yunanistan olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Sayın Miçotakis’i bu kez Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin müteakip toplantısını gerçekleştirmek üzere yeniden Ankara’ya bekliyorum” ifadelerini kullandı.

YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS: “İKİ KOMŞU OLARAK ARAMIZDAKİ ANLAYIŞ VE İLİŞKİ ORTAMI OLUMLU BİR ŞEKİLDE GELİŞİYOR”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis de açıklamasında bunun, 10 ay içerisinde yapılan dördüncü görüşme olduğunu belirterek, “Bu görüşmelerin sayısı da şunu gösteriyor; iki komşu olarak aramızdaki anlayış ve ilişki ortamı devamlı daha olumlu bir şekilde gelişiyor. Bu pozitif ilişkiler çok olumlu bir günlük yaşamı gerçekleştirmemize yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Atina’da düzenlenen 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısı ve imzalanan mutabakat zaptının ardından bu olumlu gelişmeleri devam ettirmeye kararlılıklarını gösterdiklerini dile getirdi.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile mutabık kalmadıkları önemli bir konu olduğunu vurguladı.

“HAMAS’A ‘TERÖR ÖRGÜTÜ’ DERSEK BU ACIMASIZ BİR YAKLAŞIM OLUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ben Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Tam aksine Hamas, 1947’den itibaren toprakları işgal edilmiş ve bu toprakları işgalinden sonra da topraklarını koruma altına alan bir direniş örgütüdür. Bu direniş örgütü ne yazık ki İsrail’in acımasız 45 bini bulan şu andaki insan kaybına karşı oraları koruma mücadelesi veren bir direniş örgütü durumundadır. Bunu görmemiz lazım. Şu an itibarıyla 40 bini aşmış insanını kaybetmiş Hamas’a eğer ‘terör örgütü’ dersek bu acımasız bir yaklaşım olur. Dolayısıyla ben, Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmüyorum, tam aksine Hamas’ı kendi topraklarını ve kendi insanını korumanın mücadelesini veren insanlar olarak görüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birleşmiş Milletler’de sizler de olumlu oy vermek suretiyle orada bu acımasızlığa katılmadınız, ortak olmadınız, bundan dolayı da sizlere teşekkür ediyorum. Ama şimdi orada bir terör örgütü olmadığını sizler de ortaya koydunuz. Ama burada ‘terör örgütü’ derseniz buna üzülürüz. Ben asla Hamas’ı terör örgütü olarak görmüyorum ve şu an itibarıyla adım adım Hamas’ı takip ediyorum. Ülkemde şu an bini aşkın Hamas’ın mensupları hastanelerimizde hepsi tedavi altında, böyle işi sürdürüyoruz. Ben inanıyorum ki belki burada yanlış yaklaşımınız olabilir, ben bu yaklaşımınıza asla katılmıyorum, katılamam ve bu haksızlık olur. Çünkü bunca Hamaslı öldürülüyor tüm Batı bunlara her türlü silah ve mühimmatla saldırıyor. Bütün bunlar karşısında 1947’den bugüne kadar topraklarından sürekli tecrit edilen, toprakları işgal edilen İsrail tarafından Hamas’a, eğer sizler terör örgütü derseniz buna üzülürüm.”

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in “İsterseniz bu konuda mutabık kalmadığımız için aramızda mutabık kalalım. Ancak hemen bir ateşkes anlaşmasının imzalanması konusunda mutabık olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü Filistinli halk bu acımasız politikaların kurbanıdır” sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, olabilir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısının ardından Yunanistan Başbakanı Miçotakis onuruna resmî akşam yemeği verdi.

DAHA FAZLA HABER

Bürokrat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i kabul etti

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Genç Gazeteciler

HABER BURADA

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin ana giriş kapısında karşıladı.

Türkiye ve Yunanistan bayrakları önünde tokalaşarak basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı 2024-05-13-Yunanistan-genc-gazeteciler-10.jpg

DAHA FAZLA HABER
REKLAMLAR

HABER BURADA

Bürokrat1 gün önce

“Türkiye’nin son 21 yılda başarı hikâyesi yazdığı alanların en başında tarım gelmektedir”

“ZİRAAT BANKASI, SEKTÖRÜN KREDİ İHTİYACININ YÜZDE 75’İNİ TEK BAŞINA OMUZLAMIŞTIR”

Bürokrat4 gün önce

Türkiye Marka Zirvesi görkemli bir organizasyonla yapıldı

Uraw Cosmetic 8. Türkiye Marka Zirvesi

Bürokrat4 gün önce

“Türkiye Yüzyılı’nı çiftçilerimizle omuz omuza inşa edeceğiz”

“MİLLETİN EKMEĞİNE GÖZ DİKENLERDEN BUNUN HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ”

Bürokrat4 gün önce

“Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Yunanistan ile terörle mücadele konusunda anlayış birliğimiz giderek...

Bürokrat5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i kabul etti

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Bürokrat5 gün önce

İyi ki Varsın Sevil Karol

İyi ki Varsın

Bürokrat7 gün önce

Yeni Nesil Modern Yürüyen Evler | Setencioğlu

Tiny House Türkiye

Bürokrat7 gün önce

Emine Erdoğan, Anneler Günü vesilesiyle Devlet Konukevi’nde anneleri ağırladı

EMİNE ERDOĞAN’DAN ANNELER GÜNÜ PROGRAMI PAYLAŞIMI

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın babası son yolculuğuna uğurlandı

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın babası Osman Doğan bir süredir Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Tedavisi yoğun bakım...

Dünya1 hafta önce

Tiny House Fiyatları | Setencioğlu Tiny House

Doğayla İç İçe, Evinizin Konforunda, Özgürlüğün Keyfini Yaşayın. | Setencioğlu Tiny House

REKLAMLAR
Nisan 2023
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
REKLAMLAR

GENÇ BÜROKRAT

seers cmp badge