Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Karadeniz’in gözde şehri Trabzon büyürse, gelişirse, kalkınırsa, tüm Türkiye aynı yolda ilerliyor, yürüyor demektir. İşte bunun için 20 yıldır, ülkemizin 80 vilayetiyle birlikte Trabzon’u da hak ettiği, özlemini çektiği eserlere, hizmetlere, yatırımlara kavuşturmanın gayreti içindeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon’da; Kaşüstü Kavşağı Alt Geçit Köprüsü, Araklı Özgen Mahallesi Beşikdüzü ve Yomra Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi 931 Konut-78 Dükkân-1 Ticaret Merkezi, Katı Atık Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisi ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, Fatih Sultan Mehmet Han’ın ebedi vatan kıldığı Trabzon’da vatandaşlarla kucaklaşmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
“KARADENİZ’İN GÖZDE ŞEHRİ TRABZON BÜYÜRSE, GELİŞİRSE, KALKINIRSA, TÜM TÜRKİYE AYNI YOLDA İLERLİYOR DEMEKTİR”
“İyi ki varsın” diyerek aziz hatırasını yâd ettikleri şehit Eren Bülbül’ün memleketi Trabzon’un her zamanki gibi kendilerini coşkuyla, sevgiyle, yüreğiyle bağrına bastığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hani ‘kalpten kalbe bir yol vardır, görünmez’ denir. Bizim kalplerimizdeki, aramızdaki bu sevgi yolu işte burada tüm samimiyetiyle, hasbiliğiyle, güzelliğiyle açıkça ortadadır. Trabzon’un tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki, hanelerindeki vatandaşlarıma, kardeşlerime, gönüldaşlarıma selamlarımı gönderiyorum. Trabzon ile Trabzonlu ile aramıza bugüne kadar kimseyi sokmadık, bundan sonra da sokmayız. Karadeniz’in lokomotif şehri Trabzon ayağa kalkarsa tüm Türkiye ayağa kalkar. Karadeniz’in yıldız şehri Trabzon yürürse tüm Türkiye yürür. Karadeniz’in gözde şehri Trabzon büyürse, gelişirse, kalkınırsa tüm Türkiye aynı yolda ilerliyor, yürüyor demektir. İşte bunun için 20 yıldır ülkemizin 80 vilayeti ile Trabzon’u da hak ettiği, özlemini çektiği eserlere, hizmetlere yatırımlara, kavuşturmanın gayreti içindeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a elleri boş gelmediklerini, bakanlıklara ve belediyelere ait yatırım bedeli 2 milyar 309 milyon lirayı geçen 95 kalem eser ve hizmetin toplu açılışını yapmak üzere bir araya geldiklerini söyledi.
Bu yatırımlarla eğitimde, sağlıkta hemen her ilçeyi kapsayan; anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye, spor salonundan pansiyona kadar pek çok yatırımın resmî açılışını bugün yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençlik ve sporda yapımı tamamlanan Akyazı Yavuz Selim Stadı’nın birinci etap tribününün, Şenol Güneş Stadı içindeki 1500 kişilik betonarme tribün ve futbol sahalarının, çeşitli ilçelerimizdeki spor salonları ve sahaların, gençlik merkezlerinin, her biri 500 kişi kapasiteli 3 ayrı öğrenci yurdunun resmî açılışlarını bugün gerçekleştiriyoruz. TOKi tarafından şehrimize kazandırılan Tabakhane sosyal donatı alanları altyapısı ve çevre düzenlemesinin, Yomra’daki 511 konut, 24 iş yeri ve ticaret merkeziyle altyapı ve çevre düzenlemelerinin, Beşikdüzü Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamındaki 142 konut ve 51 iş yerinin, Araklı’daki 278 konut, ticaret merkezi, altyapı ve çevre düzenlemelerinin, eski Avni Aker Stadı yerine yapılan Ortahisar Millet Bahçesi ile altyapı ve çevre düzenlemelerinin, Vakfıkebir Millet Bahçesi’nin, Pazarkapı Balık Hali binası ile altyapı ve çevre düzenlemelerinin resmî açılışlarını bugün yapıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının desteklediği yap-işlet-devret modeliyle kurulan ve 450 milyon liralık bir yatırım olan katı atık bertaraf ve enerji tesisini resmen hizmete açtıklarını dile getirdi.
AÇILIŞI YAPILAN TESİS VE HİZMETLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmada 443 milyon liralık yatırımla inşa edilen Kaşüstü Kavşağı ve alt geçit köprüsünü, havalimanının pist onarımlarını ve Çarşıbaşı sahil tahkimatını resmen hizmete aldıklarını, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Of ilçe merkezindeki dereleri ıslah ettiğini, Ağasar Vadisi’nin 4. kısım çalışmalarının tamamlandığını ifade etti.
Şehirde Ulusal Su Ürünleri Gen Bankasının kurulduğunu, orman yolları ve ağaç yetiştirme çalışmalarının yapıldığını, Tarım ve Orman Bakanlığının bu yatırımlarının resmî açılışlarını da bugün yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlçelerimize kaymakamlık, emniyet, jandarma, öğretmenevi hizmet binaları yapıldı. Çeşitli restorasyon çalışmaları tamamlandı. İçişleri ve Kültür ve Turizm bakanlıklarınca yapılan bu yatırımları da resmen hizmete alıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon Büyükşehir Belediyesinin ilçelerde 272 milyon liralık altyapı yatırımını tamamladığını, hizmet binasını tadil ettiğini, çok katlı otopark yaptığını, Yalıncak Plajı’nı düzenlediğini, sokak geliştirme ve çevre düzenleme projelerini hayata geçirdiğini, şehre 6 turizm tesisi kazandırdığını ve millet bahçesine buz pateni pisti kurduğunu anlattı.
Büyükşehir Belediyesinin bu ve diğer yatırımlarının resmî açılışlarını bugün yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükşehir Belediyesinin yeni otogar inşası, sahil düzenleme çalışmaları, meydan otogarı yapımı, kentsel tasarım ve dönüşüm projeleri gibi devam eden pek çok çalışması olduğunu söyledi.
Açılışları yapılacak ilçe belediyelerinin projelerine ilişkin de bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ortahisar Belediyesinin, “Pazarkapı Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında konut ve ticari alanları tamamlarken aynı bölgedeki tarihî bir konağı restore ettiğini, ilçe genelinde 7 ulaşım ve altyapı projesini bitirdiğini kaydetti.
“MİLLETİMİZE AŞKLA, SEVDAYLA HİZMET EDİYORUZ”
Şalpazarı ve Hayrat Belediyelerinin hizmet binalarının inşasını tamamladığını, Tonya Belediyesinin bir güneş santrali kurduğunu, Canikdere Şelalesi’nin peyzaj çalışmasını bitirdiğini, büyük limanda çok sayıda ceviz ve aronya ağacı dikimi yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arsin Belediyesinin cadde yapımı ve düzenlemesi, Maçka Belediyesinin de kültür merkezi projesini hayata geçirdiğini belirtti.
İlçe belediyelerinin tüm eser ve hizmetlerinin resmî açılışını da bugün yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a bakanlıklar, kurumlar ve belediyeler vasıtasıyla kazandırılan yatırımların şehir ve ülke için hayırlı olmasını dileyerek, yatırımlarda emeği geçenleri tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi 20 yılda Cumhuriyet tarihinde yapılanların 5 katı, 10 katı esere kavuşturabilme başarısını gösterebilmelerinin gerisinde millete aşkla, sevdayla hizmet etmeleri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birileri ülkeye ve millete hizmet makamlarını kendi siyasi ajandalarının basamağı olarak görebilir. CHP’nin başındaki zat da kurduğu ittifakla etrafına topladığı, kifayetsiz muhterislerle meseleye böyle bakıyor. CHP, terör örgütü ile yan yana. PKK bir terör örgütü, onun Meclisteki uzantısı da, malum. Bunlarla el ele, kol kola dolaşanlara benim milletim yürü der mi? Şimdi Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde artık teröristler var mı? Hepsinin inlerine girdik mi, duman ettik mi? İnşallah tek bir terörist kalmayıncaya kadar, bu yola devam edeceğiz. Bu uğurda bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı olan partiyi dahi ülkenin yönetimine ortak etme hevesine kapıldılar. Belediyelerinde bunu zaten yaptılar, en kritik yerleri PKK’sından, FETÖ’süne kadar terör örgütleri ile irtibatlı kişilere altın tepside maalesef belediye makamında iş verdiler. 44 bin işçiyi belediyeden atıp, onların yerine maalesef teröristleri doldurdular. Hatırlarsanız, bunlar seçimden önce kimseyle oynamayacakları üzerine namus, şeref, haysiyet sözü vermişlerdi. Bay Kemal sen bu sözü verdin. Nerede namus, nerede şeref? Seçimden sonra ipleri ellerine alınca yaptıkları ilk iş ise liyakatine, gayretine, emeğine bakmaksızın kendilerinden görmedikleri herkesi kapı önüne koymak oldu.”
“SADECE MUHALEFETİN KALİTESİNİ VE KALİBRESİNİ YÜKSELTEMEDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkelerini her fırsatta bunlar yabancılara şikâyet etmediler mi? Siyasi ikballerini de yabancılardan alacakları desteğe bağlamadılar mı? Allah göstermesin, yarın ülkenin başına geçseler yine aynısını yapacaklar ve bunlar Batı’dan talimat alacaklar. Çünkü bunların ülkeye ve şehirlere hizmet etmek gibi bir dertleri yok, çünkü bunların sadece sözleri değil, hayatları da yalan. İşte bir tanesi vardı ya, bir kadın televizyonda çıkıyordu, ne diyordu? ‘Büyük yalan söyleyeceksin, en büyük yalanı söyleyeceksin.’ Bunları dediler mi. Sonra ne oldu? Yargı aldı, tutukladı ve şimdi cezaevinde. Kime çalışıyordu bunlar? CHP’ye, Bay Kemal’e çalışıyordu. Bay Kemal de yalanı zaten bunlardan öğrendi. Çok iyi yalan söyler. Büyük yalan söyler ve bunlarla da bir şeyler yapmaya çalışır.
Şimdi geçen akşam çıkmış, benim televizyon programı var saat 22.00’de. Aynı saatte o da kendi özelinden açıklama yapıyor. Bu açıklamayı yaparken yine bir yalan… İhale yapmışız, bu ihalede de ‘5’li çete’ diyor müteahhit firmalara ve bu firmalara bizim burayı üç kat fazlasına bir rakamla verdiğimizi… Bir kağıt gösteriyor, altında güya benim imzam var. Ben ihalelere imza atmam Bay Kemal, yalancılığını ispat ettin. Ulaştırma ve Altyapı Bakanım Adil Bey’e dedim ki ‘Yarın akşam çık, buna şöyle bir dersini ver’. Adil Bey ertesi akşam televizyonda buna güzel bir ders verdi çünkü adamın hayatı yalan. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunun ki yatsıyı bile bulmadı. Çünkü Adil Bey işini biliyordu. Ama Bay Kemal’in işini bilmek diye bir durumu yoktu, cambaz. Yalan, hayatı yalan. Ben de diyorum ki artık benim hemşerilerim, benim milletim bu adamın yalanlarına prim vermeyecek. Türkiye için yazılan senaryolarda, kendilerine verilen rolü oynamak ve bunun karşılığında elde ettikleri imkânları tepe tepe kullanmak dışında bir dertleri, bir davaları, bir hedefleri de yok. Eğer böyle olmasaydı ellerine tutuşturulan her kâğıt parçasını sonuçta rezil, kepaze olacaklarını bile bile kameralar önünde sallamazlardı ama bunlar sallıyor. Eğer böyle olmasaydı, yalan olduğu defalarca ifade edilmiş, ispatlanmış iftiraları sürekli tekrarlayıp durmazlardı. Açtığım davaların hepsini kazanıyorum çünkü yalancı. Eğer böyle olmasaydı, her fırsatta yüzlerine karşı en ağır hakaretleri edenleri zoraki baş tacı etmezlerdi. Türkiye siyasetinde şu anda CHP Genel Başkanı’nın ve yöneticilerinin sergilediği omurgasızlığın bir başka örneğini bulamazsınız” dedi.
Ülkeyi her alanda geliştirdiklerini, büyüttüklerini ve ileriye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “sadece muhalefetin kalitesini ve kalibresini yükseltemediklerini” söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yıla yaklaşan hükûmetleri döneminde hep kendileri ile yarıştıklarını, millete verdikleri her sözü yerine getirdikten sonra çıtayı kendi elleri ile yukarıya taşıdıklarını, eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, enerjide ve her alanda bunu yaptıklarını kaydetti.
“BİZİM İNŞA ETTİĞİMİZ ŞEHİR HASTANELERİNİN YOLUNU BİLE YAPMAKTAN ACİZLER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin eğitim altyapısını, sınıflarıyla öğretmenleriyle ücretsiz ders kitaplarıyla okul kütüphaneleriyle bugünkü seviyesine getirdiklerini belirterek, muhalefetin tek parti faşizmi ve vesayet zihniyetiyle ellerinden gelse yeniden mesleki eğitim kurumları başta olmak üzere okulların çoğunun kapısına kilit vuracağını ifade etti.
Türkiye’nin sağlık altyapısını, şehir hastaneleriyle personeliyle ambulansıyla aşısıyla ilacıyla gelişmiş ülkelerin bile önüne geçirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Onlar çok daha ileri projeler teklif etmeliydi. Ama bakıyorsunuz daha bizim inşa ettiğimiz şehir hastanelerinin yolunu bile yapmaktan acizler. Mesela biz ülkemizin dört bir yanını bölünmüş yollarla metrolarla oto yollarla hızlı tren hatlarıyla hava limanlarıyla donattık. Onlar Şanlıurfa’ya gidiyor diyor ki ‘Şanlıurfa Belediyesini önümüzdeki seçimde bize verin, biz elektriği bedava vereceğiz.’ Ben de diyorum ki Bay Kemal, Muğla Belediyesi sende, hadi ver bakalım Muğlalı çiftçimize elektriği bedava. Aydın Belediyesi sende, Aydınlı çiftçimize hadi ücretsiz olarak elektriği ver. Antalya sende, hadi ver bakalım ücretsiz. Yalan söyleme, dürüst ol dürüst. Senin elini tutan mı var? Bir defa elektriğin kaynağı nerede, şartel nerede? Merkezi yönetimde, bizde. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı nerede? Bizde. Adam bunu dahi bilmiyor, bu denli cahil. Hayata geçirdiğimiz projelerin finansman modelini bile kavrayamadıkları için aradan geçen bunca yıla rağmen hala tamamlanan yatırımların hikmetini çözmekten acizler. Bize diyor ki ‘Bu şehir hastanelerinin parasını nereden buluyorsunuz?’ Ey zavallı, biz diyoruz ki yap-işlet-devretle bunları yaptık. Dolayısıyla biz bunları alternatif yatırım modelleri olarak yaptık ve şu anda hala yapmaya devam ediyoruz.”
“SEBEBİ BELLİ DALGALANMALARI KRİZE DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN VAR GÜÇLERİYLE ÇALIŞIYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanmasında yerli ve yenilenebilir kaynakların oranını sürekli yükselttiklerini belirterek, “Onlar ise çok daha verimli ve ekonomik yöntemleri gündeme getirmeliydi. ‘Biz şunu şöyle yaparız’ demeliydi. Ama bakıyorsunuz ya mevcut barajları ve tesisleri engellemenin ya da akıl, mantık işi olmayan birçok adımla hesaba, kitaba gelmeyen üfürüklerle milleti kandırmanın peşindeler” diye konuştu.
Türkiye’nin sanayisini üretim ve ihracat gücüyle dünyanın önde gelen alternatiflerinden biri haline getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Onlar ise çok daha fazlasını hedeflemeliydi. Ama bakıyorsunuz, bırakın yapılanları takdir etmeyi ülkenin başarılarına kulp takmak, sebebi belli dalgalanmaları krize dönüştürmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Allah epeyce bir zamandır ülkeyi ve milleti bunların eline bırakmadı. İnşallah bundan sonra da bırakmayacak. Biliyorsunuz biz 10 yıl önce milletimize 2023 hedeflerimizi açıkladık. Bugüne kadar da bu hedeflerin kılavuzluğunda ülkemize nice büyük eserleri, hizmetleri kazandırdık. Bununla kalmadık, bizden sonraki nesillere miras bırakmak üzere 2053 vizyonunu gündeme getirdik. Hatta yeşil kalkınma devrimi başta olmak üzere bu vizyonun ilk hedeflerini de oluşturmaya başladık.”
Alandakilere, “Bugüne kadar siz CHP’den veya diğer muhalefet partilerinin herhangi birinden ülkenin gelişmesi, milletin refahının artması, gençlerimizin geleceğine güvenli bakabilmesi yönünde herhangi bir vizyon, hedef, proje duydunuz mu?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayır” yanıtı üzerine, şunları söyledi: “Duyamazsınız, çünkü böyle bir dertleri yok. Çünkü onlara biçilen misyon bu değil. Tutturdular Z kuşağı, Y kuşağı. Biz de diyoruz ki Teknofest kuşağı. Bizim Sürmeneli uşaklar İHA’yı, SİHA’yı, Bayraktar’ı yaptı mı? Bir de bunu konuş. Bunu konuşmaz. Niye? Sürmeneli yaptı. Onlara biçilen misyon, Türkiye’nin 2023’ünü engellemeleri, 2053 vizyonunu unutturmalarıdır. Acı ama karşımızdaki gerçek budur. İşte bunun için hep birlikte 2023’e kadar çok çalışmalıyız.”
“KAFALARI BAŞKA YERDE, GÖNÜLLERİ BAŞKA MECRALARDA OLANLARDAN TÜRKİYE’YE HAYIR GELMEZ”
Alandaki vatandaşlara, “2023’e kadar çok çalışmaya var mıyız?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” karşılığı üzerine Rabia işareti yaparak, vatandaşlarla “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” sözlerini tekrarladı.
“Geçmişte ülkemizin defalarca düşürüldüğü tuzakların bir yenisini ayağımıza dolaştırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kafaları başka yerde, gönülleri başka mecralarda olanlardan Türkiye’ye hayır gelmeyeceğini, siyaseti yalandan, stratejisi iftiradan, taktiği çarpıtmadan ibaret olanların millete hayrının olmadığını dile getirdi.
“Şeref sözü vermeye, çocuğa ciklet sözü vermek kadar değer atfetmeyenlerin hiçbir sözüne güven olmaz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bulunduğu yere kumpasla gelenlerden siyaseti de yönetimi de onurla yürütmesini beklemenin beyhude bir çaba olduğunu söyledi.
O kişilerin çocuklarının yüzüne bakabilmek için kendilerine çeki düzen vermesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’ün bu bakımdan Türkiye için temizlenme, arınma, yenilenme vesilesi olacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçenleri tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılışını beraberindeki protokol üyeleri ile kurdele keserek gerçekleştirdi.
Akçaabat Halk Kütüphanesi önünde otobüs üzerinden vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Giresun’da bugün de Trabzon’da çeşitli açılış ve AK Parti il danışma programları dolayısıyla Karadenizli hemşehrileriyle hasret giderdiğini belirtti.
Alandakilerin coşkusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletiyle bu derece güçlü sevgi ve kader arkadaşlığı yapabilmek öyle herkese nasip olacak bir başarı değil. Sizler, siyaset ve hizmet yolculuğumuzun her safhasında bizim yanımızda oldunuz. Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadınız” diye konuştu.
Geride kalan 20 yılda girdikleri her mücadelede vatandaşların yanlarında olduğunu ifade eden Erdoğan, millete şükran borçlarını, tarihin en büyük demokrasi hamlesini gerçekleştirerek ödemenin gayreti içinde bulunduklarını söyledi.
“SON TERÖRİST ÖLÜNCEYE KADAR TERÖRLE MÜCADELEMİZE DEVAM”
Trabzon ile 80 vilayetin tamamını, eşi benzeri görülmemiş eser ve hizmetlerle donattıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her kesimden vatandaşımızı, özlemi olan haklara ve özgürlüklere biz kavuşturduk. Vesayeti yenerek, milli iradeyi biz yücelttik. Terör örgütlerinin başına balyoz gibi inerek, insanlarımızın can ve mal güvenliğini sağladık. Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler Dereler’de bunların üzerine çöktük, inlerine girdik. Son terörist ölünceye kadar terörle mücadelemize devam. Sınırlarımıza yönelik tacizlere cevabımızı vererek istiklalimizi koruduk. Bölgesel ve küresel gücümüzü artırarak, ülkemizin itibarını yükselttik. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri hâline getirerek, milletimize verdiğimiz bir sözümüzü daha tutacağız. Artık eski Türkiye yok. Eski Trabzon da yok. Vesayet ve darbe dönemlerinin maddi ve manevi iklimini hatırlayanlar, bugün sahip olduklarımızın kıymetini daha iyi takdir edebileceklerdir.”
Eski günleri yaşamayanların bugünleri anlayamayacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu mukayeseyi yapamayanlar, bu anlattıklarımız sanki bir film senaryosu, roman konusu gibi zannediyor. Gençler, ne yaptığımızı babalarınıza, dedelerinize sorun, onlar size o günü ve bugünü anlattığında nereden nereye geldiğimizi çok daha iyi anlayacaksınız. Türkiye yoklukların, yasakların, baskıların, zulümlerin, sefaletin o taşlı dikenli dolambaçlı yollarından geçerek bugüne ulaşmıştır. Sizlerden yeni nesillere, bu hakikatleri anlatmanızı istiyorum. Ancak bu şekilde evlatlarımıza gururla hayata geçirebilecekleri bir 2053 vizyonu teslim edebiliriz. Türkiye için hiçbir hayali, hedefi, projesi olmayanları, imaj cilalamasıyla parlatmaya çalışanların oyunlarını bozmalıyız. Ruhları tek parti faşizminden bir adım öteye geçememiş muhterislerin ülkemizin kazanımlarını birer birer yok etme çabalarına seyirci kalmayacağız. Bunun için 2023 çok önemli. 2053 daha sonra çok önemli. İnşallah hep birlikte önümüzdeki seçimlerde bir kez daha sandıkları patlatarak ülkemizin demokrasi ve kalkınma yolculuğunu kesintiye uğratmayacağız.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapıldığı İskender Bey Meydanı’nın girişinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından karşılandı. Arnavutluk Başbakanı Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zirvenin oturumlarının yapılacağı Opera Binası’na kadar eşlik etti.
Açılış programının ardından liderler, aile fotoğrafının çekileceği alana geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler daha sonra günün anısına Avrupa Siyasi Topluluğu’nun logosunun bulunduğu panoyu imzaladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz ‘Terörsüz Türkiye’ girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz: ‘Terörsüz Türkiye’ en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2025 Yılı Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni’ne katıldı.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz TOBB Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Takdim Töreni, aslında bu ülkenin büyümesinin, kalkınmasının gizli kahramanlarına bir vefa borcudur. Bu sene de 73’ü Genel Kurul Delegesi, 25’i Oda ve Borsa Genel Sekreteri olmak üzere 98 kardeşimize plaketlerini takdim ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Delegesi olarak Birlik çatısı altında 10. 20. ve 30. yılını tamamlayan ve bundan dolayı da Şeref Belgesi almaya hak kazanan üyeleri tebrik ederek, “Bugün plaket alacak 98 kardeşimiz sadece TOBB’a hizmet etmedi, bu kardeşlerimiz bu ülkeye de gönül verdiler, vizyon kattılar. Bu milletin refahı, esenliği, huzuru için ter döktüler. Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline inanmaktan hiç vazgeçmediler. Sadakatin yanı sıra gayretin, inancın yanı sıra fedakarlığın simgesi olan bu plaket ve belgelerin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Birliğimizin üyelerinin her birine ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkı için ayrı ayrı şükranlarımı iletiyorum” diye konuştu.
“YILDA 36 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPABİLEN ÜLKEYİ, 265 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPAN ÜLKE SINIFINA ÇIKARDIK”
TOBB camiasının Türkiye’nin son çeyrek asrına bizzat şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türk ekonomisinin nereden nereye geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz. 2002 sonrasında perçinlenen siyasi istikrar, özel sektörümüzün becerisi ve dinamizmiyle birleşince bugün her alanda ileriye giden bir Türkiye ortaya çıktı. Şurası bir gerçek ki 23’üncü yılına giren bu yolculuk süresince daima sizlerle dayanışma içinde olduk. Koordinasyon içinde hareket ettik. İhracat başta olmak üzere Türkiye’nin ekonominin her alanında yazdığı başarı hikayesine birlikte imza attık. Yılda sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir ülkeyi 265 milyar dolar ihracat yapan ülke sınıfına biz çıkardık. Turizmde 13 milyon kişiden 61 milyon ziyaretçi sayısına beraber getirdik. İş dünyamızı, girişimcilerimizi, yatırımcılarımızı dünya pazarlarına sizlerle birlikte açtık. Yine bu dönemde ülkemizi, demokrasimizi ve ekonomimizi hedef alan nice saldırının, sıkıntının, badirenin üstesinden beraberce geldik. Yani 23 yılda ne yaptıysak birlikte yaptık, birlikte başardık. Bakın bugün TOBB’un 2 milyona yaklaşan üyesi var. Bu üyelerimiz, ülkemiz ihracatının yüzde 99’unu gerçekleştiriyor. Kayıtlı istihdamın yüzde 71’i sizlerin çatısı altında. Bu ülkede üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdamı sizler temsil ediyorsunuz. Biz de bu gerçekten hareketle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bütün genel kurullarında sizlerle bir araya gelmeye büyük önem verdik. Bakanlarımızla birlikte TOBB Türkiye Ekonomi Şuralarında yine sizlerle beraber olduk.”
“TÜRKİYE OTOMOBİL YAPAMAZ DİYENLERE EN GÜZEL CEVABI YOLLARIMIZI SÜSLEYEN ON BİNLERCE TOGG İLE VERDİNİZ”
TOBB ve oda-borsalar aracılığı ile iş dünyasınca kendilerinden talep edilen pek çok konuyu hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl biz sizlerin yanında olduysak, TOBB ailesi olarak siz de ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizde bizi asla yalnız bırakmadınız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 TOBB Genel Kurulunda yaptığı çağrıya karşılık verildiğini anımsatarak, “Türkiye’nin otomobili, TOGG’un hayata geçmesini sağladınız. ‘Türkiye otomobil yapamaz’ diyenlere, ‘arabayı burada üretmiyorlar, yurt dışından getiriyorlar’ diyenlere, ‘hani bunun fabrikası’ diyen kifayetsizlere en güzel cevabı yollarımızı süsleyen on binlerce TOGG ile verdiniz. 60 sene önce Devrim Otomobili Projemiz, eften püften sebeplerle sabote edilmişti ama devrin otomobilini hayata geçirmeyi biz başardık” ifadesini kullandı.
TOGG’un şu an yüzde 30 pazar payı ile yurt içinde lider konumunda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “SUV’dan sonra sedan modeli de çıkarılıyor. İnşallah seneye yurt dışına ihracata başlayacak. Artık dünyanın farklı ülkelerindeki yollarda, köklü otomobil markalarıyla yan yana millî markamız TOGG’u da göreceğiz. Savunma sanayinde özellikle insansız hava araçlarında, biliyorsunuz küresel ölçekte ilk üçteyiz. Bir dönem olmadık bahaneler öne sürülerek ülkemize verilmeyen İHA, SİHA teknolojisinde şimdi dünyada parmakla gösterilen konuma geldik. Ürün almak için başkalarının kapısını çalan ülkeyken, hamdolsun artık kapısı çalınan bir ülke olduk. Aynı başarı hikayesini eğitim uçağımız Hürjet’le yakalamak istiyoruz. Dün İspanya’da Hürjet projemiz için önemli bir mutabakat imzaladık. Dikkat edin, İspanya diyorum, Çatladıkapı değil. Mutabakat neticesinde Airbus ve TUSAŞ, Hürjet’in İspanya Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesi için ortak çalışma yapacak. Savunma sanayi alanında yakaladığımız ihracat başarısını, TOGG’da da elde etmemiz pekâlâ mümkündür. Yeter ki biz kendimize güvenelim, özgüven sahibi olalım. Allah’ın izniyle gerisi zamanla gelecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB’un dünyanın en iyi ve en çok hizmet üreten ilk 3 oda sisteminden biri hâline gelmesinden iftihar ettiğini söyledi.
“DEPREM BÖLGESİNİN İHYASI EN ÖNCELİKLİ GÜNDEMİMİZ OLMAYA DEVAM EDECEK”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında TOBB’un bu milletin bir kurumu olduğunu bir kez daha göstermesinin ayrıca takdire şayan olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri tekrar yuvalarına kavuşturmak için başlatılan konut kampanyasına özel sektörün en büyük desteğinin TOBB tarafından geldiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinin yeniden imar ve ihyasına verdikleri destek için TOBB’a teşekkür ederek, “Ülkemiz ekonomisine 104 milyar doların üzerinde maliyeti olan bu büyük felaketin altından yüz akıyla kalkıyoruz. Afetin ikinci yıl dönümünde 201 bin konutun anahtarlarını teslim ettik” dedi.
Dünyanın en büyük şantiyesine çevrilen deprem bölgesinde inşaat çalışmalarının 7 gün 24 saat esasına göre yürüdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıl sonuna kadar kalan 252 bin konutu da tamamlayarak sene başında 453 bin konutun anahtarlarını hak sahiplerine teslim etmiş olacağız. Depremzede kardeşlerimiz güvenli, huzurlu ve modern evlerine girmeden hiçbirimiz rahata eremeyiz. Deprem bölgesinin ihyası en öncelikli gündemimiz olmaya devam edecek” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl boyunca çok çalışarak 2023 yılı hedeflerine birlikte ulaştıklarını, şimdi ise gözlerini 2053’e diktiklerini belirterek, “Bunun için heyecanımızı her gün tazeliyor, yeniliyor, her zaman ileriye bakıyoruz. Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan bu ülkeye eser kazandırmanın heyecanını, sevincini ve elbette haklı kıvancını kalbimizin derinliklerinde hissediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında TOBB’un bir delegesi, “Sayın Cumhurbaşkanım 40 yıldır akan kardeş kanının durmasına vesile oldunuz. Allah sizden razı olsun. Tarih sizi yazacak” diyerek, Yüksekova’nın il olmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de şu anda Yüksekovaların sayısı çok fazla. Hepsi il olmak için sıraya girdiler. Hepsi de ‘biz de il olmamız lazım’ diyorlar. Şu anda Yüksekova Havalimanı’na sahip ya” yanıtını verdi.
Türkiye ekonomisinin omurgasını temsil eden TOBB’u, Türkiye’nin en saygın kurumlarından biri olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonominin sağlıklı ve güvenli bir ortama kavuşmasında, giderek artan belirsizliklerin ortadan kaldırılmasında, iş dünyamızın tüm kesimlerinin önünü görebilmesinde, daha önemlisi Türk ekonomisinin hedeflerine ulaşmasında sizlerin yapıcı, yol gösterici politikalar üretmesi bizim için büyük önem taşıyor. Bilhassa, Terörsüz Türkiye çabalarımızın menziline kazasız belasız ulaşmasında sizlerin desteği, dayanışması, katkısı kritik öneme sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 1984 yılından bugüne 41 yıl boyunca bölücü terörün kanlı eylemlerine sahne olduğunu hatırlatarak, bu süre zarfında terörle mücadelede 10 binden fazla güvenlik görevlisinin şehit verildiğini, 41 yıl boyunca 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Terörün Türkiye’ye doğrudan ve dolaylı maliyetinin 2 trilyon doları bulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum; terör sadece terör olarak kalmadı. Terör üzerinden maalesef değişik sektörler ortaya çıktı. Hani terör baronları diyoruz ya işte terörün varlığından, terör eylemlerinden örgüt kadar başkaları da şahsi rant elde ettiler” diye konuştu.
Silah tüccarları, zehir tacirleri, insan kaçakçıları, gençlerden beslenen illegal yapıların terörün bölgesinde ve gölgesinde işlerini büyüttüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Terör meselesi üzerinden siyasi istismar yapanlar oldu. Terör bataklığında kendi kirli fikirlerini, kirli emellerini yaymak isteyenler oldu. Türkiye dışarıdan şiddet eylemlerine maruz kalırken içeride bunu fırsata çevirmeye çalışan işte o terör baronlarının da istismarına maruz kaldı. Geçmişte bu meselenin çözümü için bilhassa merhum Özal döneminde çok cesur adımlar atıldı ama dışarıdan olduğu kadar içeriden yapılan sabotajlarla bu çözüm engellendi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerçekten çok büyük bedeller ödediğini belirterek, binlerce annenin yüreğine kor bir ateşin düştüğünü, Türk-Kürt kardeşliğinin ağır yaralar aldığını söyledi.
Göreve geldikleri andan itibaren hem Türkiye’nin demokrasi açığını özellikle kapatmak hem de terör belasından Türkiye’yi ve Kürtleri kurtarmak için çok büyük emekler verdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesinden vesayetle mücadeleye, adına ‘sessiz devrim’ dediğimiz tarihî nitelikte adımlar attık. Terör örgütünün beslenme alanlarını hamdolsun önemli ölçüde kuruttuk. Buradaki birçok kardeşim, ekranları başında bizi izleyen milyonlarca vatandaşımız bu uğurda gösterdiğimiz samimi gayretin en yakın şahididir. Biz bu süreçte şunu da gördük; terör örgütü kanlı eylemler yaparken dönem dönem içeride muhalefet, iktidarı yıpratmak için bu saldırıları acımasızca kullandı. Topluma korku salmak, milletin arasına nifak duvarları örmek, siyaseti terör sopasıyla hizaya sokmak için yıllarca bu eylemler istismar edildi. Terör belasından kurtulma umudu arttığında ise bunlar çözmesin de gerekirse terör devam etsin diyecek kadar vicdanını kaybedenler çıktı. Tıpkı yakın tarihte Edirne’yi düşmana karşı savunmak için yola çıkan merhum Enver Paşa’ya ‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin’ dedikleri gibi açık söylüyorum, bize de ‘terörü bu iktidar bitireceğine hiç bitmesin daha iyi’ diyenler çıktı. Bu tavra, 15 Temmuz gecesi 253 vatan evladını alçakça şehit eden FETÖ ile mücadelemizde de şahit olduk.”
“KANLA YAZILAN BİR İHANET SAYFASININ KAPANMASI NOKTASINDA ÖNEMLİ BİR FIRSAT PENCERESİ ARALANIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin FETÖ’nün üzerine kararlılıkla gittikçe, ana muhalefet partisinin vekilleri, yetkilileri ve yöneticilerinin FETÖ’cülere kol kanat gerdiğini söyledi.
Şehitlerin naaşları dahi soğumadan 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” iftirası atanları hiçbir zaman unutmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef bugün de aynı şebekenin hezeyanlarıyla karşılaşıyoruz. Bölücü örgüt çıkıyor kendini feshettiğini ve silah bırakacağını açıklıyor. Neredeyse yarım asırdır kanla yazılan bir ihanet sayfasının tamamen kapanması noktasında önemli bir fırsat penceresi aralanıyor” diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki vatandaşlar, “terör tehdidi altında yaşamaktan inşallah artık kurtuluyoruz” diyerek meydanlarda sevinç halayları çekerken, birilerinin adeta karalar bağladığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ellerindeki o kanlı sektörü, o istismar tezgahını kaybetmekten korkanlar neredeyse terör örgütüne yalvaracaklar, ‘ne olur bizi bırakıp gitme’ diye ağlayacaklar. İşte böyle derin bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. ‘Cumhur İttifakı bitireceğine terör hiç bitmesin, devam etsin’ diye yas tutanlar, ağıt tutanlar, ağlaşanlar var” değerlendirmelerinde bulundu.
“DEVLETİMİZ HİÇBİR GÜCÜN KARŞISINDA DİZ ÇÖKMEZ”
“Bir defa şunu açık ve net tekrar söylemek isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük bir devlettir, kudretli bir devlettir. Devletimiz hiçbir gücün karşısında diz çökmez ve çökmemiştir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın 40 yıl boyunca ağır bedeller ödenmiştir fakat Türkiye, geldiğimiz noktada bu meseleyi artık bir hal yoluna koymuştur. Devletimizin toprak bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği, üniter yapımız, bayrağımız, resmî dilimiz asla tartışma konusu değildir. Ne yapılıyorsa ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek sembolleştirdiğimiz ilkelerimiz çerçevesinde yapılmaktadır. Cumhuriyetimizin temel niteliklerine dokunulmasına bu işin yaygarasını koparanlardan önce biz karşı çıkarız, biz itiraz ederiz. Yapıcı eleştirilere, tenkitlere, tekliflere sonuna kadar açığız. Bakın bundan da büyük memnuniyet duyarız ama Terörsüz Türkiye çabalarının zorlaştırılmasına iyi niyetli bakmayız.”
“ÜLKEMİZİN HUZURUNUN ÖNÜNDEKİ BİR ENGELİ DAHA ÇEKİP ALIYORUZ”
Kimsenin kaygı, endişe ve korku duymasına gerek olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin tüm kurumları, kadroları ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Büyük bir sabırla, kararlılıkla ve samimiyetle yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye girişimimizle ülkemizin huzurunun, refahının, kalkınmasının, ilerlemesinin önündeki bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Şundan emin olunuz, Terörsüz Türkiye en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır. Menzile vardığımızda bundan en fazla TOBB camiası istifade edecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık yeni bir ligde top koşturmaya başlayacağını belirterek, “Onun için de Terörsüz Türkiye yürüyüşümüzde en çok da sizlere görev düşüyor. Bu salonda Anadolu var. Bu salonda Anadolu’nun emeği, alın teri, birikimi var. Sizler de omuz omuza verdiğinizde inşallah Türkiye bu meseleden çok daha hızlı çıkacaktır. Her birinize emekleriniz, gayretleriniz, fedakarlıklarınız, Türk ekonomisine kazandırdıklarınız için kalpten teşekkür ediyorum. Şeref belgesi ve plaket alacak tüm dostlarımı tebrik ediyorum” dedi.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından minyatür sanatıyla yapılan bir tablo takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın, kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen, “Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni”ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıllık devlet geleneklerinin en önemli prensibinin “devlet ebed müddet” olarak tarif ettikleri devamlılık olduğunu söyledi.
Devlet anlayışının bu devamlılığının, iki ilke üzerine bina edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunlardan ilki eşref-i mahlukat olan insana atfedilen önemdir. Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü işte bu hakikatin altını çizmektedir. İkincisi ise hiç şüphesiz, mülkün temeli olarak gördüğümüz adalettir. Çünkü bizim inancımızda varlık, adalet üzere yaratılmıştır. Bu yönüyle adalet, hikmeti ilahinin yeryüzünde tecelli etmesi, dirlik ve düzenin ancak bu ölçü ekseninde tesis edilmesidir. Adalet terazisindeki en küçük bir sapma, Allah muhafaza, tamiri de telafisi de mümkün olmayan yıkıcı sonuçları her zaman gebedir.”
“HUKUK DEVLETİNİN EN TEMEL İLKELERİNDEN BİRİ İDARENİN DENETİMİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her bir vatandaşın hak ve hukukunun korunup gözetilmesi, güçsüzün güçlüye asla ezdirilmemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.
“Zor kapıdan girerse töre bacadan çıkar” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan bu söz, toplumdaki nizam ve intizamın, adalete duyulan güvenin, kıyamet kopsa dahi adaletin tecelli etmesinin ancak ve ancak hukuk devletiyle sağlanabileceğini ifade eder. Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri ise idarenin denetimi, yani idari eylem ve işlemlerin tamamının yargısal denetime açık olmasıdır. İşte, Danıştayımız tam 157 yıldır böylesine hayati bir görevi ifade etmektedir. İnceleme, danışma ve karar organı olarak idareyi yargı yoluyla denetlemekte, temyiz merci sıfatıyla kamu ile vatandaş arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmaktadır. Diğer yüksek mahkemelerimiz gibi Anayasa ve kanunları uyulmasını, meri hukukun titizlikle uygulanmasını sağlamaktadır. Bu itibarla milletimiz adına karar verme sorumluluğunu yüksek bir vazife şuuruyla yerine getiren Danıştay Başkanlığımızın tüm mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ancak adaletle hükmettiği takdirde devlet olabileceğini dile getirdi.
Devletin alameti farikasının adalet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Haksızlığa yol veren, mağduriyetleri gideremeyen, haklıya hakkını teslim edemeyen hiçbir otorite varlığını sürdüremez. Adalete olan inancın temelinden sarsıldığı bir ülkede ne yaparsanız yapın, huzuru, güveni, barışı, demokrasi ve istikrarı tesis edemezsiniz. Gerek adli gerekse idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılarımız, milletimizin geleceği, huzuru ve esenliği adına çok önemli bir mesuliyeti yerine getirmektedir. İbn-i Haldun, ‘Basiret gözüyle bakan kimse adaletli ölçüyü bulur’ diyor. Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatleri doğrultusunda karar veren yargı mensuplarımızın bu bilinçle vazifelerini icra etmelerini bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan etkin, güçlü, hızlı ve erişilebilir bir adaletin hükûmetlerinin önceliklerinin en başında olduğunu, göreve geldikleri ilk günden beri hep bunun için çalıştıklarını vurguladı.
Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve daha işlevsel bir zemine oturtulması için bugüne kadar pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa ve anayasa değişikliklerini reform ve strateji belgeleriyle desteklediklerini dile getirdi.
Adalet hizmetlerinin vatandaşlara en üst seviyede sunulması için tüm imkânları seferber ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Vesayet dönemlerinin acı bir hatırası olarak yıllarca insanımızı bizar eden üstünlerin hukukunu milletimizin de desteğiyle geride bıraktık, yerine hukukun üstünlüğü ilkesini bu ülkede egemen kıldık. Geçmişte, adalet dairesinin merkezi bazılarına daha yakındı. Hamdolsun biz bunu herkese eşit mesafeye getirmeyi başardık. Darbeleri ayakta alkışlayan yargı yerine, 15 Temmuz ihaneti sonrası olduğu gibi milletin iradesine kasteden darbecilere hak ettikleri hükmü giydiren adil ve demokratik bir yargı rejimini kurduk. Yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilkesini ekledik. Hak arama yollarını alabildiğine genişlettik, yeni kurumlar ihdas ettik.”
“YAPANIN YANINA KAR KALIYOR TÜRÜ ÖN KABULLERİN TOPLUMDA YERLEŞMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda fiziki ve teknik altyapıdan temel hak ve özgürlüklere, temel kanun ve mevzuat değişikliklerinden ceza infaz sistemine, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden kurumsal değişikliklere, icra ve iflas sisteminden adli sicil işlemlerine, yargıda hedef sürelerden özlük haklarına çok geniş bir yelpazede adalet hizmetlerini günden güne geliştirdiklerini, iyileştirdiklerini ve tahkim ettiklerini belirtti.
Danıştayın üye sayılarını artırdıklarını, hâkim ihtiyacını karşıladıklarını ve yardımcı personel sorununu çözdüklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştayı 2012’de yeni hizmet binasına, 2023’te yeni sosyal tesisine kavuşturduklarını söyledi.
İdari yargıdaki mahkeme sayısını yüzde 60 oranında artırarak önemli bir eşiği daha geride bıraktıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 146 olan idari yargıdaki faal ilk derece mahkemelerinin sayısını 233’e yükselttiklerini aktardı.
Hataları asgari seviyeye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde istinaf incelemesi yapmak üzere bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece Danıştayın iş yükünü önemli ölçüde azaltırken uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini temin ettiklerini kaydetti.
“VATANDAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI NOKTASINDA KARARLIYIZ”
İdari yargı teşkilatını güçlendirmek için daha pek çok yeniliği, değişikliği ve düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, 23 Ocak’ta açıkladıkları 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile tüm çalışmaları bir adım daha öteye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Son dönemde milletimizi en fazla rahatsız eden cezasızlık algısının önüne geçecek kapsamlı düzenlemeleri kamuoyumuzla paylaştık. Şu konuda son derece kararlıyız. ‘Yapanın yanına kar kalıyor’ türü ön kabullerin her ne sebeple olursa olsun toplumda yerleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Hukuka, nizama, kanunlara uyan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması noktasında kararlıyız. Bundan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Suç işleyenlerin, suçtan kibirlenenlerin, kendini yasadan, devletten üstün görenlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Yine bu süreçte ortaya çıkan onca ihanetten sonra bile devlete, millete ve demokrasimize pusu kurmaktan vazgeçmeyen FETÖ ile mücadelemiz güçlenerek devam edecektir. ‘Su uyur ama FETÖ’nün sinsi hücreleri uyumaz’ gerçeği örgüte yapılan her operasyonla kendisini bir kez daha hatırlatıyor. FETÖ ile mücadelede yaşanacak herhangi bir zafiyetin Allah korusun ülkemize, özellikle de devletimize çok ağır bedelleri olacaktır.”
“YARGI MENSUPLARIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİ, BÜYÜK BİR SORUMSUZLUKTUR”
Yargının, FETÖ’nün nasıl büyük bir tehdit, nasıl habis bir yapı olduğunu en iyi bilen devlet organlarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki tarih, ibret alınmazsa tekerrür eder. Yakın geçmişte yaşadığımız acıların ve ihanetlerin tekrarının önüne ancak akılla, dirayetle, tecrübeyle ve tarihten ibret alarak geçebiliriz. Diğer türlü milletimize, devletimize ve umudunu Türkiye’nin güçlenmesine bağlamış 100 milyonlarca mazluma karşı görevlerimizi ihmal etmiş oluruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimleri gibi yargının da gereken dikkat, teyakkuz ve hassasiyeti göstermeyi sürdüreceğine inandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Adaletin tecellisi için uğraşan yargı mensuplarımızın kimi zaman ailelerini ve çocuklarını da işin içine katarak hedef gösterilmesi, hele hele meydanlarda yuhalatılması yanlış olduğu kadar büyük bir sorumsuzluktur. Yargı mercilerinin baskı altına alınmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İster siyasetçi ister gazeteci olsun halkın huzuruna herkes, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukukun sorunsuz işlemesine, suç varsa hesabının mutlaka sorulmasına yardımcı olmalıdır. Elbette nezaket kuralları korunarak eleştiriler yapılabilir ama eleştiri bahanesiyle kimse yargı mercilerine parmak sallayamaz.”
Bugüne kadar hükûmetin tasarrufları konusunda yargı organlarıyla aralarında ortaya çıkan görüş ayrılıklarında tavırlarının hep bu yönde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlarını tenkit etseler dahi yargı mensuplarını ve organlarını daima ayrı bir yerde tuttuklarını, güncel tartışmalarla ilgili aynı özeni gösterdiklerini söyledi.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NDA, TECRÜBESİNDEN EN FAZLA İSTİFADE EDECEĞİMİZ KURUMLARIMIZDAN BİRİ DANIŞTAYIMIZ OLACAKTIR”
Kamuoyunun gözünü ve kulağını çevirdiği herkesin aynı itinalı üslupla hareket etmesini ümit ve arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz 21. Asrı Türkiye Yüzyılı yapmak hedefiyle yürüttüğümüz çalışmalarda birikiminden, tecrübesinden, vizyonundan ve rehberliğinden en fazla istifade edeceğimiz kurumlarımızdan biri Danıştayımız olacaktır. Özellikle iç kalemizin güçlendirilmesine yönelik attığımız adımlarda devletimizin tüm birimleri gibi sizlerin de desteğine güvendiğimizi, sizlerin de yapıcı katkılarınızı beklediğimizi vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Danıştayın 157. Kuruluş yıl dönümünün ülke, millet, hukuk ve yargı camiası için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı kurumlarının başkanları ve davetliler katıldı.
Başta aziz şehitlerimizin emanetleri olan annelerimiz olmak üzere evlatlarını vatanına, milletine ve insanlığa hizmet yolunda yetiştiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz.
“Anneler toplumun vicdanıdır. Onların şefkati, duası ve fedakârlıkları hayatımıza anlam katar. Sevgi, merhamet ve mücadele duygularının kaynağı olan anneler, evlatlarına umut verir ve değer kazandırırlar. Sadece ailelerini değil, içinde yaşadıkları toplumu da şekillendirirler.
Dünyamızı şefkatiyle, sevgisiyle güzelleştiren annelerimiz. İyi ki varsınız.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.