Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar Mitingi’nde yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimize giden yol, Afyon’da kazanılan zaferle başlamıştı. Şimdi de Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türkiye Yüzyılı’na giden yolu yine Afyon’dan başlatıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar Zafer Meydanı’nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
Ramazan Bayramı’nı şimdiden tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada sizinle buluşarak bayramı erken yaşamış olduk” ifadesini kullandı. Büyük Taarruz’un 100. yılında yine Afyonkarahisarlılarla kucaklaştıklarını, o ziyarette hasret gidermenin yanında şehrin Millî Mücadele’de gösterdiği kahramanlıkları örnekleriyle yâd ettiklerini hatırlattı.
Cumhuriyet’e giden yolun Afyonkarahisar’da kazanılan zaferle başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de 14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken Afyon’dan yola çıkmıştık. Şimdi de Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye Yüzyılı’na giden yolu yine Afyonkarahisar’dan başlatıyoruz” diye konuştu.
Afyonkarahisar’ın gönlü ve kalbiyle, yüreği ve bileğiyle, sevdası ve sadakatiyle her evladı Karahisar Kalesi kadar sağlam bir şehir olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bunun için Afyon’un 14 Mayıs’ta göstereceği güçlü duruşla Türkiye Yüzyılı’nın da öncü şehri olacağına yürekten inanıyorum. Onun için buradayız. Büyük Zafer’den Türkiye Yüzyılı’na uzanan bu kutlu yolda bizi 21 yıldır yalnız bırakmadığınız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.
Türk milletinin Millî Mücadele’yi zafere ulaştırırken olduğu gibi cumhuriyet tarihi boyunca da karşılaştığı her zorluğu yeni bir atılımın başlangıcına dönüştürmeyi başarmış bir millet olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek parti faşizmini aşan ilk adımı Demokrat Partinin öncülüğünde gerçekleşen millî iradenin üstünlüğüne dayalı demokrasi hamlesiyle attık. Geri kalmışlık zincirini kırma irademizi rahmetli Menderes’ten merhum Özal’a kadar uzanan bir çizgide verilen mücadeleyle gösterdik. Ülkemizin siyasi ve ekonomik bağımsızlığının tescili mahiyetindeki çabaları büyük fedakârlıklar ve bedellerle yavaş yavaş yürüttük” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE SON 21 YILDAKİ ATILIMLARIMIZLA ASIRLIK HAYALLERİNE ANCAK KAVUŞABİLDİ”
Türkiye’nin, son 21 yıldaki demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla asırlık hayallerine ancak kavuşabildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi birileri çıkmış bize tıpkı seccade edebiyatı yaptığı gibi bir de emperyalizm edebiyatı yapıyor. Peki, bu edebiyatı yapan kim, emperyalistlerin tetikçisi terör örgütleriyle kol kola yürüyen kişi. Emperyalizmin finansörü Londra tefecilerinden aldığı sözlerle adeta sevindirik olan kişi. Bay bay Kemal acaba Londra’dan ne kadar para aldın da geldin? Aldığın bir şey var mı, laf. Emperyalistlerin truva atı IMF ile adamlarını otel odalarında gizli saklı buluşturan kişi kim? Bu kişinin kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? Evet, bay bay Kemal çıkmış şimdi de her zamanki iğrenç üslubuyla bize antiemperyalizm dersi vermeye kalkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kardeşiniz başbakan olduğunda, Davos’ta IMF’nin başkanıyla görüşme yapıyoruz, şu anda masanın etrafında olan birisi daha vardı, o zaman ekonomiyle ilgileniyordu, ona da o görevi vermiştik, kim olduğunu anladınız değil mi, yanımda. IMF başkanına dedim ki ‘Adamlarınızı gönderiyorsunuz bu adamlarınız geliyor, bizden taksitleri alıyor mu, alıyor. Taksitleri alırsınız ama Türkiye’yi yönetemezsiniz. Türkiye’yi ben yönetirim ben.’ Yanımızda olan kimdi bebecan. Şimdi atıyor, tutuyor, vah zavallı” diye ekledi.
“VESAYETİN GÜCÜNÜ KIRARKEN EMPERYALİZME MEYDAN OKUDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IMF’ye bütün ödemeleri yaptıklarını ve 2013’te IMF ile yolları ayırdıklarını hatırlatarak, “Bize ne dediler, bu bay bay Kemal’in adamları İYİ Partinin adamları, bunlar otellerde görüşmeler yaptılar. Dediler ki ‘IMF’den yardım almanız lazım, borç almanız lazım ki Türkiye ekonomisini düzeltsin.’ Almadık, ne oldu? Biz yola yürüdük mü, herhangi bir şey oldu mu? 2013’ten sonra bizim IMF ile ilişkimiz yok” ifadelerini kullandı.
Göreve geldiklerinde Merkez Bankası rezervi 27,5 milyar dolarken artık 3 haneli rakamlara geçildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ey milletim sen şahitsin, bizim siyasi hayatımızın tamamı emperyalistlerle ve onların taşeronlarıyla mücadele etmekle geçti. Vesayetin gücünü kırarken emperyalizme meydan okuduk. Suriye ve Irak harekâtlarıyla emperyalistlerin ülkemize yönelik oyunlarını yine biz bozduk. 15 Temmuz gecesi bay bay Kemal tankların arasından kaçıp da belediye başkanlığına giderken biz Yeşilköy Havalimanı’nda halkımızla beraberdik. Emperyalistlerin silahşorlerine milletimizle birlikte göğsümüzü biz siper ettik. Milletin kanını yıllarca sülük gibi emen faiz lobilerine geçit vermeyerek emperyalistlerin para musluklarını biz kestik. Ülkemizi bölgemizdeki çatışmalardan uzak tutarak barış için çalışarak emperyalistlerin felaket senaryolarını biz paçavraya çevirdik. Dış ticarette millî paramızın kullanımını artırarak emperyalistlerin finans düzenine biz çomak soktuk.”
Savunma sanayiinde yerlilik oranını yüzde 20’den yüzde 80’e çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, egemenliğe göz diken emperyalistleri hüsrana uğrattıklarını söyledi.
TCG Anadolu’nun İstanbul Sirkeci’de halkın ziyaretine açıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halk hayran ama bu CHP lobisi, masanın etrafındaki 7’liler, TCG Anadolu’yu gördükçe kuduruyorlar. Biz yaptık. Çünkü onlar yapamazdı. Şu anda TCG Anadolu’yu gezenler ‘Allah’ımıza hamdolsun böyle bir uçak gemimiz var.’ diyor. İHA’mız var, SİHA’mız var, Akıncımız var, Kızılelmamız var. Hepsi de TCG Anadolu’nun şu anda güvertesinde. Biz yaparız, yaparsa Cumhur İttifakı yapar” diye konuştu.
“ÖMRÜMÜZ BU ÜLKENİN VE MİLLETİN HAKKINI YEDİ DÜVELE KARŞI SAVUNMAKLA GEÇTİ”
Afrika’dan Balkanlara, Asya’dan Orta Doğu’ya tüm mazlum ve mağdurların elinden tutarak emperyalist sömürge düzenine “dur” dediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler kürsüsünden bu kardeşiniz ‘Dünya beşten büyüktür’ diye haykırarak, emperyalistlerin kurduğu küresel sisteme biz itiraz ettik. Buradan şimdi bay bay Kemal’e sesleniyorum. Şayet bizim emperyalizme karşı duruşumuzu öğrenmek istiyorsan git sırtını sıvazlayan Batı’daki ağababalarına sor. Git hamburgercide buluştuğun Pensilvanya’daki alçaklara sor. Git dağdaki kadrolarının başlarını ezdiğimiz bölücü yandaşlarına sor. Git Türkiye deyince gözleri parlayan mazlumlara sor. Git Karabağ’da işgalden kurtulan yerlerdeki kardeşlerimize sor. Git Doğu Akdeniz’de haklarına sahip çıktığımız Kıbrıs Türküne sor. Sor ki bizim kime secde ettiğimizi, kime de duruşumuzla, mücadelemizle, direnişimizle diz çöktürdüğümüzü sana anlatsınlar. Biz ne emperyalistlerin ne de onların tetikçilerinin önünde secde ederiz. Biz sadece Allah’ın huzurunda rükûda eğilir ancak onun için secdeye varırız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay bay Kemal, unutma sen ayakkabılarınla seccadenin üzerinde gezinirsin. Biz secdeyi de biliriz, senin ayakkabıyla çiğnediğin seccadeyi de biliriz, kıbleyi de biliriz, Kâbe’yi de çok iyi biliriz. Biz ‘bir metrelik bez parçası’ dediği başörtüsünü de biliriz, rengini şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızı da çok iyi biliriz” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne “1 metrekarelik bez parçası” dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne diyeyim ben buna? Ama gel gör ki şu anda yanına almış 3 tane yavrucuk, onlarla beraber bir 7’li masa oluşturmuşlar ve bu 7’li masada bunlar maalesef bu ülkenin kaderiyle oynuyorlar. Ülkesini emperyalistlerin siyasi ve ekonomik sistemine teslim etmekten başka projesi olmayandan antiemperyalizm dersi almayız. Kısır siyasi hesapları uğruna PKK’sından FETO’suna terör örgütlerinin emrine girenlerden onurlu duruş dersi de almayız. Bizim ömrümüz bu ülkenin ve milletin hakkını yedi düvele karşı savunmakla geçti. Daha 7 kişiyi aynı masada oturtmaktan, aynı hizada tutmaktan aciz olan birisi, Türkiye’nin hakkını yedi düvele karşı nasıl savunur?” ifadelerini kullandı.
Alandaki vatandaşlara, “Gençler, hanım kardeşlerim, şimdi buradan, Afyonkarahisar’ın Zafer Meydanı’ndan öyle bir ses verin ki bay bay Kemal’den emperyalist ağababalarına kadar duymayan kimse kalmasın. Hazır mıyız, 14 Mayıs’ta durmak yok yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs’ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs’ta Türkiye Yüzyılı için yarın değil hemen şimdi diyor muyuz? 14 Mayıs’ta emperyalistlerin de onlara sırtını dayayarak horozlananların da Türkiye’nin başına musallat olmak için gün sayan terör örgütlerinin de terör örgütlerine güvenerek iktidar rüyası görenlerin de hepsinin de heveslerini kursaklarında bırakıyor muyuz?” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” karşılığının ardından “Maşallah, ben ne diyeyim? Siz cevabı verdiniz, işi de bitirdiniz” dedi.
“20 YILDIR SADECE ESER VE HİZMET SİYASETİYLE BU ÜLKEDE NELER BAŞARILABİLECEĞİNİ CÜMLE ÂLEME GÖSTERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin en büyük sıkıntısının, bu ülkenin siyasetini yalan, iftira ve nefret diliyle zehirleyerek inşa değil yıkım üzerinden iktidar rüyası görenler olduğunu söyledi.
AK Parti’nin 20 yıldır sadece eser ve hizmet siyasetiyle Türkiye’de neler başarılabileceğini cümle âleme gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nı da eser ve hizmet siyaseti üzerinden yükselteceklerini ifade etti.
Seçime 26 gün kaldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ana kademe, kadın kolları, gençler, gece gündüz çalışmaya var mıyız? Kapıları çalıyoruz değil mi? İnşallah ben diyorum ki her bir AK Partili 100 kişiyi daha sandığa taşımalı. Var mıyız?” sorusuna, alandaki vatandaşlar “Evet” karşılığını verdi.
AFYONKARAHİSAR’A YAPILAN YATIRIMLAR
Afyonkarahisar’a son 20 yılda güncel rakamlarla 68 milyar liralık yatırım yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 3 bin 22 yeni derslik inşa ettiklerini, şehre ikinci devlet üniversitesini kurduklarını ve 11 bin 217 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları yaptıklarını, 59 spor tesisi inşa ettiklerini söyledi.
Afyonlu ihtiyaç sahiplerine 3,2 iki milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre yapılan yatırımlara ilişkin şunları kaydetti: “Sağlıkta toplam bin 341 yataklı, 23 hastane dahil 53 sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Çevre ve Şehircilikte TOKİ eliyle 9 bin 624 konutu tamamlayıp vatandaşlarımıza teslim ettik. 2 bin 59 konutun yapımına devam ediyoruz. Ayrıca, ‘İlk evim’ kampanyamız çerçevesinde Afyon’a 3 bin 110 konut daha yapacağız. Afyon’da 9 millet bahçesinden dördünün yapımı sürüyor. Tarihi 3 bin yılı bulan Frigya vadilerinin Anadolu açık hava müzesine dönüştürülmesi projesindeki çalışmalarımız etaplar hâlinde devam ediyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaştırmada 2002 yılına kadar Afyonkarahisar’a ne kadar yol yapıldı biliyor musunuz? 54 kilometre. Biz bunu 592 kilometreye çıkardık. Çay, Bolvadin, Emirdağ ve Akşehir-Afyon yolunu inşallah bu yıl bitiriyoruz. Afyonkarahisar sınırları içerisindeki demir yollarını yeniledik. Gar binasını restore ettik. Ankara-Afyonkarahisar-İzmir yüksek hızlı tren hattının yapımı devam ediyor Bu hattın 2025 yılında tamamlanmasıyla Afyonkarahisar’dan Ankara’ya 1,5 saatte İstanbul’a 3,5 saatte ve İzmir’e 2 saatte gidilebilecek. Tarım ve ormanda Afyonkarahisar’a 43 baraj, 28 gölet, 54 içme suyu tesisi, 86 sulama tesisi, 2 arazi toplulaştırma projesi, 229 taşkın koruma tesisi, 3 yeraltı depolama ve 4 atık su arıtma tesisi inşa ettik. Afyonkarahisar’da 711 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak yıllık 2 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Afyonlu çiftçilerimize toplam 3,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.”
“17 İLÇE VE BELDEYE DE EN KISA SÜREDE DOĞAL GAZ ARZINI SAĞLAYACAĞIZ”
Başmakçı’da kuş gribi hastalığı nedeniyle itlaf ve imha edilen 3 milyona yakın hayvan ve malzemelerinin bedeli olan 225 milyon lira tazminatı en kısa sürede ödeyecekleri müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar’a 3 yeni organize sanayi bölgesi, 1 teknopark, 1 araştırma geliştirme merkezi kurduklarını söyledi.
137 bin doğal gaz abonesi bulunan Afyonkarahisar’ın 15 ilçe ve beldesine doğal gaz arzını sağladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bayat, Sultandağı ile İhsaniye’nin de aralarında olduğu 17 ilçe ve beldemize de en kısa sürede doğal gaz arzını sağlayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim bu bay bay Kemal’e ve yanındaki o avarelerine bu ülke kalacak olursa inanın ne doğal gaz, ne altyapı, üstyapı, bunların hiçbirini bulamazsınız. Bunlara kalsa bunlar ne diyor biliyor musunuz? Diyor ki, ‘Bu yollarla, köprülerle, havalimanlarıyla, üniversitelerle, soğan, patates gelir mi?’ Ya bunlar olmazsa bu soğan patates hangi yoldan gelecek? Bunlar olmazsa siz Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna nasıl gideceksiniz? Bunlar medeni değil, bunlar gayri medeni” ifadelerini kullandı.
İktidara geldiklerinde 78 olan üniversite sayısını 208’e çıkartarak 81 vilayetin tamamında üniversite kurduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ders kitaplarının ücretsiz olarak dağıtıldığını anımsattı.
Öğrenci yurtlarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay bay Kemal. Bu kadar büyükşehir belediyelerin var. Ne yaptınız? Yurtlardan bahsediyor, ‘Bir sene içinde’ diyor ‘Yurt sorunlarını çözeceğim.’ Neyi çözdün? Hani bu yurtlarda bunu yapsaydın ya. Şu anda 850 bin öğrencinin yurt sorununu biz çözdük. Ve şu depremde de işte bu yurtlar ne oldu? Online sistemine geçtik. Ve bu yurtlarda depremden gelen birçok kardeşimizi misafir ettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz Türkiye yüzyılını kime emanet edersiniz? Gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edersiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Bu mafyayla, bu terör örgütüyle el ele, omuz omuza, Kandil’le işbirliği yapan bay bay Kemal’e mi emanet edeceksiniz? Bunların parlamentodaki uzantısı, malum HDP’ye mi emanet edeceksiniz. İYİ Parti’ye mi emanet edeceksiniz? Adı iyi ama onun dışında her şey var. Ülkenizin siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik gücüyle, dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenirsiniz? Ah kardeşlerim, bunlar çok önemli sorular. Bu soruların cevabını aklınızda ve vicdanınızda vermeden sandığa gidemezsiniz. Onun için tekrar soruyorum. Hanımlar, bakkala ekmek almak için bile göndermeye güvenemeyeceğiniz birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Beyler, dükkânınızı, atölyenizi, tezgâhınızı, beş dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Gençler, dersinize yardım etse verdiği bilgilerin doğruluğundan şüphe duyacağınız birine ülkenin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşte 14 Mayıs’ta tüm bunları göz önünde bulundurarak kararı vereceksiniz.”
Bundan sonra yapacaklarına ilişkin kendilerine sorulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıkladıkları Türkiye Yüzyılı vizyonu ile Türkiye’yi önümüzdeki asrın lider ülkesi hâline dönüştürmeyi vadettiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra, Afyonkarahisar Müzesi Açılış Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Diakhar Faye’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde törenle karşıladı.
Senegal Cumhurbaşkanı Faye, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Senegal Cumhurbaşkanı Faye, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Senegal bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, T625 GÖKBEY Helikopter Teslimat Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Savunma sanayimiz, 3 bin 500’ü aşkın firması ve 90 bini aşkın çalışanıyla Türkiye ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörler arasında yer alıyor. İnsansız hava aracı pazarında, dünyanın açık ara en büyük üreticisiyiz. 2018’den bu yana dünya genelindeki silahlı İHA satışlarının yüzde 65’ini TUSAŞ’ın da aralarında olduğu Türk şirketleri gerçekleştirdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi (TUSAŞ) tesislerinde T625 G-GÖKBEY Helikopter Teslimat Töreni’ne katıldı.
Jandarma Genel Komutanlığının ihtiyacını karşılamak üzere geliştirilen GÖKBEY’in teslimatı için TUSAŞ’ta olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in 101. yıl dönümünde, bu anlamlı törende bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Vatandaşların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Ekim’de TUSAŞ’a yönelik düzenlenen hain terör saldırısında şehit olan beş kişiye Allah’tan rahmet diledi.
İsimleri tarihe ve milletin kalbine tek tek nakşedilen mühendis Zahide Güçlü Ekici, teknisyen Cengiz Coşkun ve Hasan Hüseyin Canbaz’ı, güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ve taksi şoförü Murat Arslan’ı şükranla yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin diyorum” dedi.
“TUSAŞ ÇALIŞANLARIMIZIN DİK VE DİRAYETLİ DURUŞU HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜZERİNDEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör eyleminde yaralanan 22 kişinin çoğunun taburcu edildiğini belirterek, tedavileri süren 3 kişiye Allah’tan acil şifalar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, ilahi mesajda buyrulduğu üzere, şehitlerin ölüler olmadığına, onların diri olduğuna tüm kalbimizle inanıyoruz. Aziz şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine, onların fedakarlıklarıyla, onların hatıralarıyla vatanımızda huzur ve güven içinde yaşıyoruz. Burada şunu büyük bir iftiharla söylemek isterim, şehitlerimizin yakınlarının vakar, sabır ve metanetini gördükçe, nasıl asil bir milletin ferdi olduğumuzu çok daha iyi anlıyoruz. Aynı şekilde TUSAŞ çalışanlarımızın, yaşadıkları terör saldırısına rağmen dik ve dirayetli duruşu, her türlü takdirin üzerindedir. ‘Hainlere inat, daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz’ diyerek bu milletin yiğitliğini, cesaretini ve korkusuzluğunu tüm dünyaya bir daha gösteren TUSAŞ’ın siz kahramanlarına, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.”
“TERÖRİSTLERE NEFES ALDIRMIYORUZ”
TUSAŞ’taki herkesin, şehitlerden devraldığı emaneti layıkıyla taşıdıktan sonra gelecek nesillere çok daha güçlü bir şekilde devredeceğinden şüphe duymadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da bilinmesinde fayda görüyorum, bu tür hain saldırılar, bizim terörle mücadeledeki azim ve kararlılığımızı asla kıramaz, geriletemez, bizi yolumuzdan geri çeviremez. Ülkemize yönelik terör tehdidini kaynağında bertaraf etme noktasında asla rehavet içine girmeyiz. İster sınırlarımız dahilinde ister sınırlarımız ötesinde olsun, nerede ülkemize yönelik bir tehdit unsuru tespit edersek, onu ortadan kaldırmaktan bizi kimse alıkoyamaz. Bunun için uhdemizde bulunan tüm imkânlardan, tüm araçlardan, terörü sona erdirecek her türlü vasıtayı devreye almaktan da çekinmeyiz.”
Son yıllarda yeni terörle mücadele konsepti sayesinde bölücü terör örgütüne çok ağır darbeler indirildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırlarımız ötesinde yuvalanan teröristlere nefes aldırmıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pençe-Kilit Harekatı’yla Irak sınırının güvenliğini tahkim ettiklerini belirterek, Suriye’ye gerçekleştirilen operasyonlarla da güneydeki terör yapılanmasını sınır şehirlerinden uzaklaştırdıklarını söyledi.
“DEVLETİMİZ, KATİL SÜRÜLERİNDEN DE BUNLARIN TASMASINI ELİNDE TUTAN AĞABABALARINDAN DA DAHA GÜÇLÜDÜR”
“Terörün olmadığı bir ülke ve bölge hedefimize ulaşana kadar, inşallah, bu mücadeleyi sabırla devam ettireceğiz. Elbette bunu yaparken, terör baronlarının ve onları taşeron olarak kullanan patronlarının oyununa gelmeyeceğiz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “40 yıllık tecrübemiz bize terörün asıl gayesinin milletimizin ezeli ve ebedi kardeşliğini dinamitlemek olduğunu öğretmiştir. Bunun önüne ancak, iç cephemizin mukavemetini artırarak geçebiliriz. 85 milyon birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde asırlardır olduğu gibi inşallah daha nice yüzyıllar boyunca bu topraklarda yan yana barış ve huzur içinde yaşayacağız. TUSAŞ çalışanlarımızın bir konuda gönüllerini ferah tutmalarını istiyorum, bu tür kalleş ve hain eylemler, bölücü örgütün son çırpınışlarıdır. Ne bölgemizin ne de ülkemizin geleceğinde teröre, şiddete asla yer yoktur ve olmayacaktır. Devletimiz, katil sürülerinden de bunların tasmasını elinde tutan ağababalarından da daha güçlüdür, hepsinin hakkından gelecek, hepsini tepeleyecek kudret ve kuvvete Allah’ın izniyle ziyadesiyle sahiptir. Suriye ve Irak’taki terör yuvalarını bölücü alçakların başlarına geçirerek, şehitlerimizin kanını yerde koymadık.”
“KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI’NDA DIŞA BAĞIMLI OLMANIN SAKINCALARINI, HEM DE ACI BİR ŞEKİLDE TECRÜBE ETTİK”
TUSAŞ’ın, Türk savunma sanayinin nasıl badireler atlattığının, hangi zorluklarla, hangi engellerle karşılaştığının en canlı şahitlerinden biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal’in başlattığı sanayi hamlesinde savunma sanayisinin de bulunduğunu hatırlattı.
Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre, Nuri Demirağ ve Nuri Killigil gibi müteşebbislerin gayretlerinin bugün bile hayranlıkla hatırlandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ancak bu vizyoner çabaların, içeriden ve dışarıdan birileri tarafından nasıl akamete uğratıldığını da hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye, çok erken başladığı, ilk etapta çok önemli mesafe de aldığı bu yarıştan maalesef kopartılmıştır. Savunma sanayi alanında ülkemiz neredeyse tamamen dışa bağımlı hâle gelmiştir. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda dışa bağımlı olmanın sakıncalarını, hem de acı bir şekilde tecrübe ettik. Önce tehditle başlayan ardından ambargoyla devam eden süreç, ülkemiz için kendine yeten bir savunma sanayinin önemini göstermişti. Halkımızın desteğiyle kurulan silahlı kuvvetlerimizi güçlendirme vakıfları eliyle hayata geçen Aselsan, TUSAŞ, Havelsan, sonrasında Roketsan gibi kurumlar bu sürecin ürünleridir. Merhum Erbakan Hocamızın bu kurumların ülkemize kazandırılmasında gerçekten emsalsiz katkıları olmuştur. 1985’te rahmetli Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı kuruldu. 2004’teki Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısı, millî savunma sanayimiz açısından bir dönüm noktası teşkil etti.”
“SAVUNMA SANAYİ YERLİLİK ORANI YÜZDE 80’LERİ GEÇTİ” Bundan sonra dışarıdan hazır alımlar yerine ülkenin ihtiyacı olan ürünleri yerli ve millî imkânlarla geliştirmeye, yerelden temin etmeye ağırlık verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun müspet sonuçlarını da gördük ve görüyoruz. Uyguladığımız politikalarla yüzde 20’lerde olan savunma sanayi yerlilik oranı, bugün yüzde 80’leri aştı. Bini aşkın yerli savunma sanayi projesi ve 100 milyar dolarlık proje portföyü ile bu alanda kendi kendine yeten bir ülke konumuna geldik” dedi.
Savunma sanayinin 3 bin 500’ü aşkın firma ve 90 bini aşkın çalışanıyla Türkiye ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörler arasında yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsansız Hava Aracı pazarında dünyanın açık ara en büyük üreticisiyiz. 2018’den bu yana dünya genelindeki silahlı İHA satışlarının yüzde 65’ini TUSAŞ’ın aralarında olduğu Türk şirketleri gerçekleştirdi. Bakınız, daha önce bize silah verenler, attığımız kurşunların çetelesini tutar, kimi zaman da bunun hesabını sorardı. Toplu iğne yapamıyorduk. Nerelerden nerelere?” ifadelerini kullandı.
Teröre karşı yürütülen mücadelede sürekli engellerle karşılaşıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun artık kendi geliştirdiğimiz silahları kullanarak tüm bu sorunları aştık, aşıyoruz. Artık İHA’mız var mı? Var. SİHA’mız var mı? Var. AKINCI’mız var mı? Var. KIZILELMA’mız var mı? Var oğlu var” dedi.
“ÇELİK KUBBE’Yİ YAPACAĞIZ”
Türkiye’nin millî güvenliğine dair konularda adım atarken artık kimsenin icazetini aramadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tabii bununla yetinmeyeceğiz. Önümüzdeki dönemde İHA ve SİHA’ların yanı sıra, insansız ve otonom deniz araçlarından denizaltı platformlarına ve uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarının geliştirilmesine ağırlık vereceğiz. Katmanlı hava savunma sistemlerimizin güvenliğimiz açısından ne kadar hayati önemde olduğu bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Terörist sızmaların engellenmesinden hasım unsurlardan gelebilecek taarruzların önlenmesine birçok asimetrik tehdidin bertaraf edilmesinde katmanlı hava savunma sistemlerimizin güçlendirilmesine ihtiyacımız var. Sistemler Sistemi, adamın nesi var? ‘Kubbe’ de ‘Kubbe’ diyor. Onların Demir Kubbe’si varsa biz de dedik ‘Bizim Çelik Kubbe’miz olacak.’ Çelik Kubbe’yi yapacak mıyız? Yapacağız. Onlara bakarak, ‘Bizde neden yok?’ demeyeceğiz. Bu süreçte uzun menzilli füze kabiliyetlerimizi de arttıracağız. Dosta güven aşılayan, düşmanlara korku salan bir caydırıcılığa ulaşıncaya kadar hiçbir alanı ihmal etmeden hep birlikte çalışacağız.”
Türkiye’nin havacılık ve uzay sanayii çalışmalarındaki öncü kuruluşu olan TUSAŞ’ın son yıllarda geliştirdiği ürünlerle sadece güvenlik birimlerinin değil, dost ve kardeş ülkelerin de kapasitesini güçlendirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TUSAŞ’ımızın göğsümüzü kabartan projelerinin sırrı, kurumlarımız arasında giderek artan yakın iş birliği ve koordinasyondur. Kurumlarımız arası eşgüdüm ve anlayış birliği güçlendikçe, işte bugün burada olduğu gibi oyun değiştiren projeler ortaya çıkıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılında tasarım, geliştirme ve test faaliyetleri başlayan GÖKBEY helikopteriyle ne kadar iftihar etseler az olacağını ifade ederek, şunları söyledi: “Tabii GÖKBEY’in hikayesini bizim için daha anlamlı ve özel kılan, Şehit Mühendis Zahide Güçlü Ekici’nin bu projede yer almasıdır. Merhume Zahide kardeşimiz, 2021 yılından itibaren Helikopter Alt Sistem Yerlileştirme ve Tedarik birimlerinde lider mühendis olarak çalışmıştır. Bugün, Jandarma Genel Komutanlığımıza teslim edeceğimiz GÖKBEY helikopterimizle inşallah Zahide kardeşimizle birlikte diğer şehitlerimizin de ruhlarını şad edeceğimize inanıyorum.”
“20 ADET GÖKBEY’İN TESLİMATI 2026 İÇİNDE TAMAMLANACAK”
GÖKBEY helikopterlerinin Jandarma Genel Komutanlığında personel taşıma, kargo, hava ambulans, arama-kurtarma ve eğitim faaliyetlerinde kullanılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “GÖKBEY helikopterimizin ilk teslimatını gerçekleştiriyoruz. Seri üretim sözleşmesi kapsamındaki 2 adet helikopterin teslimatları da yıl sonuna kadar yapılacak. Buna ilave olarak, Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza 7, Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza 4, Jandarma Genel Komutanlığımıza 3, Emniyet Genel Müdürlüğümüze 3, Sahil Güvenlik Komutanlığımıza 3 olmak üzere toplamda 20 adet GÖKBEY helikopterinin teslimatı 2026 yılı içinde tamamlanacak. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçları için ilave 57 adet GÖKBEY helikopterinin seri üretimine yönelik planlamalar devam ediyor. Bununla birlikte, 2026 yılı başından sonra hâlihazırda Sağlık Bakanlığı için üretimi devam eden ambulans helikopterler de teslim edilecek. Önümüzdeki dönemde 100’den fazla GÖKBEY ihtiyacına yönelik tedarik planlaması sürüyor. Öte yandan, TEI firmamız tarafından geliştirilen TS1400 motoru ile GÖKBEY helikopterimizin ilk uçuşu 2023’te gerçekleştirildi. 2028 yılından itibaren GÖKBEY helikopterlerimizin teslimatlarını inşallah bu motorumuzla yapacağız.”
“EMPERYALİSTLERE İNAT DAHA FAZLA GELİŞTİRECEĞİZ”
“Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hayalimizi gerçeğe dönüştürünceye kadar bize durmak, dinlenmek, nefeslenmek yok” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hainlere inat daha fazla çalışacağız. Alçaklara inat daha fazla üreteceğiz. Emperyalistlere inat daha fazla geliştireceğiz. İçerdeki ve dışardaki bedhahlara inat çok daha ileri konumlara geleceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı inşa edene kadar azimle, sabırla ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu düşüncelerle teslimatı gerçekleşen ilk GÖKBEY helikopterimizin Jandarma Genel Komutanlığımız başta olmak üzere, ülkemize ve savunma sanayimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.”
Proje kapsamında görev alan Savunma Sanayii Başkanlığı’nı ve TUSAŞ çalışanlarını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalleş terör eyleminde şehit olanlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler ile TUSAŞ’taki terör saldırısında şehit olanlar için saygı duruşunda bulunulan törende, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, dua edip Kuran’ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi.
GÖKBEY’in anlatıldığı video gösteriminin yapıldığı törende, TUSAŞ’a yönelik terör saldırısında şehit olanların fotoğrafları ile “Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz” pankartı da yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, helikopteri yakından inceledi, helikopterin gövdesine imza attı ve TUSAŞ’a yönelik terör saldırısında hayatını kaybeden mühendis Zahide Güçlü Ekici’nin ismini yazdı.
Anı defterini de imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kokpite geçti ve yetkililerden helikoptere ilişkin bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra, Jandarma Genel Komutanlığı envanterine alınan GÖKBEY helikopterinin uğurlama törenine katıldı.
Törende, HÜRKUŞ, HÜRJET ve ANKA 3 de gösteri geçişi yaptı, ardından GÖKBEY helikopterleri havalandı. GÖKBEY’in jandarma pilotu, tören alanındakilere telsizden seslenerek, “GÖKBEY sadece bir helikopter olmanın ötesinde bir ulusun hayallerini gerçekleştirmek için attığı cesur bir adımdır. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. Geçiş sırasında GÖKBEY’lere ATAK helikopterleri eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde tebrikleri kabul etti.
Törende; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları, TBMM üyeleri, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kamu kurumlarının yöneticileri, Ankara’da görevli büyükelçiler, yabancı misyon şefleri, uluslararası kuruluşların temsilcileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bayram tebriklerini sundu.
Törende, başkentte görevli çeşitli rütbelerden askerî personel de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tebriklerini iletti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aslanlı Yol’un başındaki yerini almasının ardından başlayan törende, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, yüksek yargı organlarının başkanları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, kuvvet komutanları, siyasi partilerin temsilcileri ve diğer devlet erkânı da Aslanlı Yol’dan geçerek mozoleye çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Atatürk’ün mozolesine üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, deftere yazdığı metni okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel deftere yazdığı metinde şu ifadelere yer verdi:
“Aziz Atatürk, bugün bizlere emanetiniz olan, milletimizin en büyük eseri aynı zamanda iftihar kaynağı olan Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümüne ulaşmanın haklı sevincini yaşıyoruz.
Bu gurur günümüzde, ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında yaşayan tüm vatandaşlarımızın, kalbi bizimle çarpan tüm soydaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum. Bu vesileyle Zat-ı Alinizi, silah arkadaşlarınızı ve aziz şehitlerimizi bir kez daha şükranla yâd ediyorum.
Bölgemizde sınırların bir asır evvel olduğu gibi yine kan ve gözyaşıyla çizilmek istendiği bir dönemde vatanımızın bekasını, milletimizin güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alıyoruz.
Millî Mücadele’nin, Cumhuriyetin ilanıyla taçlanmasını sağlayan birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu bu süreçte bizlere rehberlik etmekte, yolumuzu bir fener misali aydınlatmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti emin ve ehil kadroların riyasetinde maziden atiye uzanan muazzez yolculuğunu her zamankinden çok daha kararlı bir şekilde sürdürmektedir.
Cumhuriyetin kuruluşunun 101. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anadolu topraklarında Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve nihayet Cumhuriyet’e uzanan devletlerimizin mirası olan bağımsız, güçlü, onurlu ve müreffeh Türkiye’yi ilelebet payidar kılmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluşunun 101. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında yaşayan vatandaşların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Ülkemizde ve dünyanın farklı coğrafyalarında bayram sevincimizi paylaşan dostlarımızın, misafirlerimizin tamamına ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.
Bugün, Cumhuriyetimizin yeni asrının ilk yıl dönümüne erişmenin mutluluğunu ve haklı gururunu yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin 101. kuruluş yıl dönümü kutlu olsun. Binlerce yıllık devletler silsilemizin son ve ebedî halkası olan Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, devletimizin kurucu kadrolarını şükranla yâd ediyorum. Malazgirt’ten bugüne, istiklalimiz ve istikbalimiz için vatan topraklarını kanlarıyla sulayan şehitlerimize ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Savunma sanayimizin lider kuruluşu TUSAŞ’a yönelik saldırıda verdiğimiz şehitlerimiz başta olmak üzere, istiklalimiz uğrunda bir gül bahçesine girer gibi toprağa düşen her bir kardeşimiz kalbimizde daima yaşayacaktır.
“BARIŞ, GÜVENLİK VE ADALETİN HÂKİM KILINMASI İÇİN MEDENİYET DEĞERLERİMİZE DAHA SIKI SARILACAĞIZ”
‘İnsan büyür beşikte, mezarda yatmak için ve kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için’ diyen şairin işaret ettiği gibi, gönül coğrafyamızın geniş sınırlarında hüküm sürmüş devletlerimizin kurulmasında, yaşatılmasında, tarihe silinmez izler bırakmasında rol almış kahramanlarımızın her birini kemali edeple anıyorum.
Anadolu topraklarında Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve nihayet Cumhuriyet’e uzanan devletlerimizin mirası olan bağımsız, güçlü, onurlu, müreffeh Türkiye’yi ilelebet payidar kılmakta kararlıyız. Millet olarak Cumhurbaşkanlığı Forsumuzdaki 16 yıldızda manasını bulan 2 bin 200 yılı aşan köklü bir devlet geleneğine sahibiz. Bu birikimi, soydaşlarımızın ve dostlarımızın da iştirakiyle insanlığın ortak mirasına en büyük katkıyı sunacak şekilde kullanmayı, geliştirmeyi, güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Hem ülke sınırlarımız içinde hem bölgemizde hem dünyada barışın, huzurun, güvenliğin ve adaletin hâkim kılınması için milletimizin bu kadim tarihî perspektifine ve medeniyet değerlerimize daha sıkı sarılacağız. Verdiğimiz mücadelenin gayesine ulaşmasını ne terör örgütleri ne yayılmacı heveslerle bölgemizi kana ve ateşe bulamaya çalışanlar ne de onları destekleyip şımartan emperyalistler engelleyebilir. Bu amaçla, nerede eksiğimiz varsa hepsini birer birer tamamlayarak ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz.
“TERÖR BELASINI, TÜM İMKÂNLARIMIZI KULLANARAK TARİHE GÖMMEMİZ GEREKTİĞİNİ BİLİYORUZ”
Milletimizin desteğiyle geride bıraktığımız bu dönemde, çok büyük fedakârlıklar yaparak nice sinsi oyunları ve tuzakları bozarak, nice hain saldırıları boşa çıkartarak gerçekten çok önemli kazanımlar elde ettik. Artık güvenlikten teknolojiye, diplomasiden ekonomiye her alanda yaptığımız fedakârlıkların karşılığını alacağımız bir sürecin arifesindeyiz. ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak adlandırdığımız aydınlık yarınlara kavuşmak için önümüzde aşmamız gereken az sayıda engel, çözmemiz gereken az sayıda sorun kaldı.
Ülkemizi, güvenlik tehditleri başta olmak üzere diğer alanlarla birlikte ekonomide de çökertme girişimlerinin son altı yılda milletimizin hayatında yol açtığı zorlukların farkındayız. Aynı şekilde, 40 yıldır enerjimizi sömüren, kardeşliğimizi kemiren, bizi hedeflerimizden uzaklaştıran terör belasını tüm imkânlarımızı kullanarak artık tarihe gömmemiz gerektiğini de biliyoruz.
“KARAMSARLIĞI DEĞİL UMUTLARIMIZI FİLİZLENDİRECEĞİMİZ BİR TÜRKİYE’NİN KAPILARINI SONUNA KADAR AÇMAK İSTİYORUZ”
Acıları değil sevinçlerimizi yarıştıracağımız, yoklukları değil zenginliklerimizi paylaşacağımız, karamsarlığı değil umutlarımızı filizlendireceğimiz bir Türkiye’nin kapılarını sonuna kadar açmak istiyoruz. Geçtiğimiz yılki Cumhuriyet Bayramı mesajımızda da ifade ettiğimiz gibi, her ne yapıyorsak harici ve dâhili bedhahlara aldırmadan büyük ve güçlü Türkiye ülküsünü yüceltmek niyetiyle yapıyoruz.
Allah’ın yardımı, milletimizin feraseti ve desteği, ülkemizin siyasi ve askerî gücü sayesinde girdiğimiz yeni dönemden Cumhuriyetimizi daha da güçlenmiş olarak çıkartmak azmindeyiz. Hangi kökenden, meşrepten, siyasi görüşten olursa olsun milletimizin tüm fertlerinin, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın tüm dostlarımızın bu tarihî mücadelemizde yanımızda olacağına yürekten inanıyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.
Bu duygularla, Türkiye’de ve yurt dışında yaşayan tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden tebrik ediyorum. Şehitlerimizin ruhları şad, mekânları ali, hatıraları baki olsun. Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümü kutlu olsun.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.