Bürokrat
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi Açılış Töreni’ne katıldı

HABER BURADA
2 ay önceon























Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İstanbul Finans Merkezi, Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirmek, bölgesel ve ilerleyen zamanlarda ülkemizi küresel bir finans merkezi hâline getirmek amacıyla geliştirilen vizyoner bir projedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye’de İstanbul Finans Merkezi Açılış Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda yaptığı konuşmasında bu açılışın stratejik öneme sahip olduğunu aktardı.
“MİLLETİMİZİ HAYALLERİYLE BULUŞTURMAYI SÜRDÜRÜYORUZ”
Kahramanmaraş merkezli depremlerin gölgesinde ramazan ayının son 3 gününe girildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem yaraları sarmanın hem de bu zor günlerde milletimize umut olmanın müjdeli haberlerle umut aşılamanın çabasındayız. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizi ihmal etmeden yatırım ve kalkınma hamlelerimize hız veriyoruz. Durmak yok, yola, yatırıma, hizmete, eser kazandırmaya devam diyerek milletimizi hayalleriyle buluşturmayı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi finans alanında bir üst lige çıkaracak İstanbul Finans Merkezi’nin ilk etabının açılış heyecanını yaşadıklarını ifade ederek, dünyada da New York, Londra, Frankfurt gibi asırlık merkezlerin yanında Dubai, Singapur, Hong Kong gibi sonradan bu listeye dâhil olan önemli finans merkezlerinin de bulunduğunu anımsattı.
“Küresel finansın ağırlık merkezi giderek daha belirgin bir şekilde batıdan doğuya doğru kayıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çerçevede Asya ve Avrupa arasında artan ticari rekabet ile ülkemizin jeopolitik konumu, İstanbul’un önünde yeni fırsat pencereleri açıyor. Ülkemizi, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme üzerine kurulu ‘Türkiye Ekonomi Modeli’ ile hedeflerimizi bir adım daha yukarıya taşıdık. Tarihî olarak doğu ve batı arasında hem coğrafi hem de ticari köprü görevi üstlenen İstanbul’un günümüzde finansal piyasalar arasında aynı bağı kurma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL, YENİDEN FİNANS MERKEZİ OLMA GÖREVİNİ ÜSTLENİYOR”
İktidara geldikten bir kaç yıl sonra İstanbul’u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri hâline getireceklerini müjdelediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ve getirdik. Şimdi de bu işin fiziki şartlarını oluşturduk” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, girişimleri sırasında engellerle karşılaştıklarına vurgu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kimlerle mücadele etmedik ki? Kimlerle bu işin kavgasını vermedik ki? ‘Merkez Bankasını İstanbul’a taşıyacağız’ dedik, önümüze çıktılar. ‘Ziraat Bankasını İstanbul’a taşıyacağız’ dedik, önümüze çıktılar. Ne yapmadılar ki? Vakıf Bank için aynı şeyi söylediler. Hepsi için aynı şeyi söylediler. Çünkü bunların kadim medeniyetimizden, tarihimizden haberleri yok. Türkiye’de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor ve tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin bir finans merkeziyse işte şimdi de yeniden bu finans merkezi olma görevini üstleniyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkezin, Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirmek, bölgesel ve ilerleyen zamanlarda ülkeyi küresel bir finans merkezi hâline getirmek amacıyla geliştirilen vizyoner bir proje olduğunu söyledi.
“İSTANBUL FİNANS MERKEZİ, İŞ DÜNYASININ TÜM İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEKTİR”
İnşasına 2013’te başladıkları projeyle Merkez Bankası, kamu bankaları ve borsa dâhil, ülkenin lokomotif kuruluşlarını İstanbul’a taşımaya karar verdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece toplam 65 milyar liralık yatırım değeriyle ülkenin ve dünyanın en prestijli projesini hayata geçirdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu merkezin aynı zamanda çevreye saygılı, doğa dostu, sıfır atık uyumlu özellikleriyle de örnek bir proje olduğunu aktararak, “Türkiye’nin ilk eser sözleşmesine dayalı yeşil kira sertifikasının ihracıyla elde edilen 600 milyon lira değerindeki fonu, projemizdeki çevre dostu yeşil binalarla kullanıyoruz. İstanbul Finans Merkezimiz toplam alanı 1,4 milyon metrekareyi bulan 21 ofis binasıyla, 100 bin metrekarelik alışveriş merkeziyle, 2 bin 100 kişilik kongre merkeziyle, oteli ve 26 bin 500 araçlık otopark kapasitesiyle, akıllı şehir modeliyle, daha pek çok özelliğiyle iş dünyasının tüm ihtiyaçlarına cevap verecektir” değerlendirmesini yaptı.
İstanbul’un Avrupa Yakası’ndan sonra Anadolu Yakası’nın da ayrı bir zenginliğe kavuştuğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul Finans Merkezi, yerli ve yabancı finans kuruluşlarının bölgede faaliyet göstermeye başlamalarıyla çok geniş bir yelpazede ülkemiz ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır. Bu merkez, 3 kıtanın buluşma noktası olan İstanbul’da yeni bir finansal ekosistem oluşturacaktır. Farklı illerimize ve şehrimizin farklı yerlerine dağılmış olan kurumlarımızın bir araya gelmesi, bu ekosistemin oluşmasının ilk adımıdır. Tüm bunların yanı sıra İstanbul Finans Merkezi, uluslararası sermaye akışını kolaylaştırarak yatırım çekme potansiyelimizi de artıracaktır. Tasarrufları yeni finansal araçlara yönlendirmek suretiyle ekonomiye kazandıracaktır. Büyük altyapı projelerinin finansmanı ile finansal istikrarın devamlılığını sağlayacaktır. Ayrıca ekonomide, öngörülebilirliğin ve istihdamın yükselmesine de ivme kazandıracaktır.”
“GENÇ GİRİŞİMCİLERİ DESTEKLEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’nin özellikle Fintek (Finansal Teknoloji) ve katılım finans alanlarında küresel bir üs hâline geleceğini düşündüklerini aktararak, “Geçtiğimiz aylarda yayınladığımız Katılım Finans Strateji Belgesi ile bu konudaki yol haritamızı belirlemiştik. İnşallah yakında millî Fintek Strateji Belgemizi de kamuoyumuzla ve finans sektörümüzle paylaşacağız. Alternatif finans araçlarını yaygınlaştırırken, finansal teknolojiler ve blokzincir teknolojileriyle ilgili çalışan, kendini bu alanda geliştirmek, yatırım yapmak isteyen genç girişimcileri de destekleyeceğiz ve onları yalnız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Ülkeye tüm bu katkıları yapacak olan merkezin 10 yıllık çetin bir mücadelenin, her aşaması zorlukla dolu 10 yıllık bir emeğin ürünü olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak bu merkezin asıl değerinin, ne kadar stratejik ve vizyoner bir proje olduğunun, önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlaşılacağını anlattı.
İstanbul Finans Merkezi ile Türkiye’nin yıllardır dışlandığı bir alanda “artık ben de varım” diyebilme iradesi ve cesareti gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisini, finans sektörünün lokomotifliğinde hızla büyütecek bu merkezin ülkeye hayırlı olmasını dileyerek, tasarım aşamasından bugünlere gelmesine kadar İstanbul Finans Merkezi’nde emeği geçen Türkiye Varlık Fonu ve Emlak Konut başta olmak üzere herkesi tebrik etti.
“MİLLETİMİZİN TERCİHİNİN ESER SİYASETİNDEN YANA OLACAĞINA İNANIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 14 Mayıs’ta yapılacak bir seçim sürecinin içinde bulunduğunu anımsatarak, şöyle konuştu: “27 gün sonra sandıklara gidecek, hem kendimizin hem evlatlarımızın hem de Türkiye’nin geleceğine dair çok kritik bir karar vereceğiz. Sadece adaylar, sadece siyasi partiler ve ittifaklar arasında değil, aynı zamanda iki farklı anlayış arasında da mühim bir tercih yapacağız. Biz milletimizin tercihinin son 21 yıldır olduğu gibi yine eser, hizmet ve yatırım siyasetinden yana olacağına inanıyoruz. Ülkemizin son 21 yıldır inatla, sabırla ve istikrarla sürdürdüğü ekonomik kalkınma yolculuğu kesintiye uğramayacaktır. Özellikle 2002 öncesi Türkiye’yi bilen insanlarımız mücadele ederek, gerektiğinde bedeller ödeyerek elde ettikleri demokratik ve ekonomik kazanımlarından geriye gidişe asla müsaade etmeyecektir. 14 Mayıs’ta inşallah bir kez daha millî irade tecelli edecek, aziz milletimiz ‘Bismillah’ diyerek Türkiye Yüzyılı’nı başlatacaktır. Ömrünün 40 yılında meydanların nabzını tutan, meydanların dilini okuyan bir siyasetçi olarak Allah’ın izniyle sandığın renginden en ufak bir şüphe duymuyorum.”
Sonuçtan bağımsız olarak bir hususu daha ifade etmek istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçim dönemleri siyasetçilerin, siyasi partilerin ve ittifakların kantara çıktığı günlerdir. Bugünler bir nevi herkesin heybesinde ne varsa ülkenin geleceğine dair ne tür hedefi ve vizyonu varsa ortaya döktüğü zamanlardır. Millet bu dönemde siyaset kurumuna kulak kesilir, vaatlerini ölçüp tartar, herkesin çapı, kapasitesi ve ufku hakkında bir kanaat edinir. Böylece gelecek 5 sene boyunca kim ve hangi zihniyet tarafından yönetileceğine karar verir. Seçim tarihinin ilan edildiği günden bu yana geçen süre, hem ülkemiz ekonomisiyle hem de muhalefetin durumuyla ilgili bazı gerçekleri gözler önüne sermiştir. Üzülerek ifade etmek isterim ki muhalefetin Türkiye’yi yönetebilecek, ülkemizi hedeflerine, milletimizi de hayallerine ulaştıracak hiçbir vizyonunun olmadığı bu arada ortaya çıkmıştır. Bu süreç aynı zamanda 2002 öncesinde ülkemizin neden geri kaldığını, neden ülkemizde hizmet ve eser kıtlığı yaşandığını, neden milletimizin yıllarca yokluğa, yoksulluğa, işsizliğe mahkûm edildiğini de göstermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tespitlerini haklı çıkartacak pek çok vahim örnek olduğuna işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Her şeyi bedava verme, Batılı tefecilerden 300 milyar dolar dilenme, IMF reçetelerine teslim olma gibi gerçek dünya ile ilgisi olmayan, sayısız abuk sabuk vaadi burada konuşmaya değer bulmuyorum. Düşünebiliyor musunuz? 300 milyar dolar İngiltere’den getirecekmiş. Demek ki tefecilerle filan da görüştü, anlaştı. Onlar ona havada, karada sözler verdiler. O da o sözleri aynen geldi buraya aktarıyor. Şimdi burada finans sektörünün ileri gelenleri var. Acaba sizler böyle bir şeye inanıyor musunuz? Böyle bir şey olabilir mi? Mümkün mü? 20 yıl bu ülkede Başbakanlık yaptım, Cumhurbaşkanlığı yaptım ama böyle bir safsata, böyle bir yalan, dolan, hile dünyanın hiçbir liderinde görmedim. Ama bu zavallı ne yazık ki, hayatında bir SSK var ki SSK’yı bu batıran değil mi? Rahmetli Savaş Ay, hayatta olsaydın da tekrar bunları şöyle bütün millete bir gösterseydin.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları şehir hastaneleriyle dünyaya meydan okuduklarını söyledi.
Yabancı ülkelerden gelen yabancı liderlerin şehir hastanelerine hayran kaldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Fakat Bay Bay Kemal ne diyor biliyor musunuz? ‘Yap-işlet-devret nedir bunu bilelim.’ Ya öğrenemediysen ne yapayım? Bir de seninle mi uğraşacağım? Yani biraz azmin varsa, biraz kararlılığın varsa aç kitapları bir karıştır. Yap-işlet-devret nedir öğren. Bakkal hesabı yapacak kadar ekonomi ve matematik bilgisi olan herkes, bunlarla ekonominin idare edilmeyeceğini çok iyi görüyor. Bizim gibi milletimiz de muhalefetin içine düştüğü trajikomik durumu kâh gülerek kâh da siyaset kurumu adına üzülerek takip ediyor.”
“2013’TEN SONRA IMF İLE İLİŞKİMİZİ KESTİK”
Milletin 25-26 sene önce meydanlarda 2 anahtar vaadiyle dolaşanların kendini elindeki anahtarlardan da ettiğini unutmayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların, sabah akşam ahkâm kesen, IMF çantacılarının ülkeyi geride bırakacak vaatlerini çok iyi bildiklerinin altını çizdi.
“Bu millet, ülkeye geride milyarlarca dolar borç takarak nasıl ortalıktan kaybolduğunu unutmaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kardeşlerim biliyorsunuz ama olur ya belki hafıza-i beşer nisyan ile maluldür, unutmuş da olabilirsiniz. Şimdi şu malum yedili, masanın etrafında olanlar var ya onlardan bir tanesi de ismini vermeyeceğim, gerek yok, anlarsınız zaten, Davos’tayız. Davos’ta Strauss-Kahn o zaman IMF’nin başında. Bir ara çıktık, onunla bir görüşme yapıyoruz. Kendisine dedim ki, ‘İkide bir adamları gönderiyorsunuz ve bunlar Türkiye’yi idare etmek adına konuşuyorlar. Taksitlerinizi alıyor musunuz? Alıyorsunuz. Ama Türkiye’yi idare edemezsiniz, Türkiye’yi idare etmek bana aittir. Ona siz asla müdahale edemezsiniz.'”
Türkiye’nin o dönem IMF’ye 23,5 milyar dolar borcu olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013’e kadar ödemeleri yaparak, borcu bitirdiklerini söyledi.
Daha sonraki süreçte IMF ile ilişkilerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Daha sonra şu anda CHP’nin sözcüsü olan zat ve bir de ortağı olan, bir ara hazinenin başında olan zat, birlikte bunlar ne yaptılar? Gittiler kapalı kapıların ardında otelde oturup bunlarla IMF adına pazarlık yaptılar. Bize de tavsiyede bulundular. IMF’den destek almadan bu işi yürütemeyeceksiniz diye. Niye? Ekonomide sıkıntı varmış. Yok. Biz gayet iyiyiz, yolumuza devam ettik ve ediyoruz. Bizim aynı zamanda Merkez Bankamızın da döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Başbakanlığım döneminde döviz rezervini 135 milyar dolara kadar da çıkardık. 2013’ten sonra IMF ile ilişkimizi kestik. Merkez Bankası’nın döviz rezervi devamlı artış kaydındaydı, arttı. Şu anda da zaten ihtiyacımız yok. Ve bu millet ülke hazinesi tamtakır olduğu için IMF’den alınan borçlarla memur, emekli maaşlarının nasıl ödendiğini unutmaz. Memur maaşlarının nasıl ödendiğini hatırlayın o günleri. Kimin dönemiydi bunlar? İşte bu CHP’nin, bunların dönemleriydi. CHP’nin dönemleriydi. Bunlar bu millete çok çile çektirdiler çok.”
“YOL SAYESİNDE YATIRIM GELİR, SANAYİ GELİŞİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu millet bugün afaki vaatlerle ortalıkta dolaşanların geçmişte SSK’yı nasıl batırdığını, ülkeyi nasıl soyup soğana çevirdiğini asla unutmaz. Bu millet 1990’lardaki popülist söylemlerin nasıl Türkiye’yi ekonomik bir çöküşe sürüklediğini asla unutmaz. Hiçbir zaman da unutmayacaktır. Değerli arkadaşlar, Türkiye gündeme gelmek uğruna Kıpti’ye hakaret olmasın ama güzel bir söz olduğu için aynen söyleyeyim, ‘Nerede Kıpti misali sirkatin söyleyen pek çok çapsız siyasetçi görmüştür.’. Ama şimdiye kadar ülkemizde hiçbir siyasetçi ‘Millet yol mu yiyecek?’ Lafa bak. Önünde de ne var? Profesörler kızmasın, Prof yazıyor. ‘Köprü mü? Viyadük mü? Havalimanı mı? Bunları mı yiyecek? Soğandan, domatesten haber ver.’ Ya benim Anadolu köylüm onları gayet iyi bilir. Ama sen ne soğanın lezzetini bilirsin, şöyle soğanı masaya koyup da vurup dağıtabiliyor musun? Dağıtamaz onların lüksünü bozar. Ekonomi cahili, eser ve hizmet düşmanı olmuş durumda. Bırakın ekonomiden anlamayı, bırakın hesap uzmanı olmayı, dünyayı az buçuk takip eden hiç kimse bile böyle bir cümle kurmaz. Ya bu viyadükleriniz, köprüleriniz, bu havalimanlarınız olmasaydı acaba biz Türkiye’nin bir ucundan bir diğer ucuna nasıl giderdik?”
Üniversite sayısının 77’den 208’e çıktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine bununla ilgili ‘Ne gerek var?’ denildiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayetin tamamında üniversite olmasını istediklerini ve üniversitesi olmayan şehir kalmaması için sayıyı artırdıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı şehirlerdeki öğrencilerin okumak için İstanbul’a, Ankara’ya gelmelerine gerek olmadan kendi yaşadığı şehirde üniversite tahsili yapabildiğini belirtti.
Kendisini üzen bir şeyin daha olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce yol yenebilen, yenerek tüketilen bir meta değildir. Bunu bilesin bay profesör. Demek ki senin tedrisatında bunları size öğretmediler. İkincisi, yol yenmez ama yol sayesinde üretim olur. Üretici mahsulünü satar. Turist seyahat eder, sanayici ihracat yapar. Nakliyeci malzeme taşır. Yol yenmez ama yol sayesinde yatırım gelir, sanayi gelişir, ülke kalkınır, ekonomi büyür, istihdam oluşur. Elbette yol yenmez ama yol sayesinde 85 milyon hem birbirine kavuşur hem de evine ekmek götürüp helal rızık götürür. Yani yol sadece yol değildir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yolun sadece yol olmadığını, tıpkı enerji, teknoloji ve inovasyon gibi ekonominin, üretimin ve sanayinin bel kemiği olduğunu söyledi.
“25 YILDIR ÜLKEMİZİN ULAŞIM ALTYAPISINA YATIRIM YAPIYORUZ”
Her fırsatta “Yol medeniyettir” dediklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunun için 25 yıldır ülkemizin ulaşım altyapısına yatırım yapıyoruz. Beyefendilerin şunu bilmesi lazım, bu domates de patates de işte bu yapılan yollardan gidiyor. Bu yollar olmasaydı bunları tüketicinin olduğu yere ulaştıramazdık. Biz bunun için 81 vilayetimizi hem birbiriyle hem de tüm dünyayla, yollarla, otoyollarla, köprülerle, havalimanlarıyla, hızlı tren hatlarıyla, limanlarla bağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Bunlar olmasaydı 6 Şubat’taki depremlerde ihtiyaçları afet bölgesine nasıl ulaştıracaklarını soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir taraftan uçaklarımız çalıştı. Bir taraftan tırlarımız çalıştı. Bir taraftan otobüsler yolcuları getirdi, götürdü. Bir taraftan uçaklarımız da deprem bölgesinden depremzedelerimizi ülkenin değişik yerlerine Ankara, İstanbul buralara ne yaptık, taşıdık. Hem de nasıl? Dedik ki ücretsiz taşıyacağız. Ücretsiz taşıdık. Çünkü devlet hakimül harameyn değildir, hadimül haremeyndir. Biz bunu yaptık” ifadelerini kullandı.
“Şayet biz ülkemizi bir gergef gibi yollarla örmeseydik Türkiye’yi bugünlere getirebilir miydik?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yol yapmasaydık, 2003 yılından bu yana 251 milyar dolardan fazla doğrudan yatırım çekebilir miydik? Yol yapmasaydık her yıl ekonomimizi ortalama yüzde 5 oranında büyütebilir, istihdamı 32 milyona çıkarabilir miydik? Havalimanı yapmasaydık yıllık 51,5 milyon turist misafir edebilir miydik? Tren yollarımızı yenilemeseydik ihracatımızı 36 milyar dolardan alıp 255 milyar dolara ulaştırabilir miydik? Ulaştırma altyapımızı güçlendirmeseydik her alanda cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırabilir miydik? Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Sadece İstanbul Havalimanı bile ulaştırma yatırımlarının katma değerini göstermeye yeterlidir. Dünyada nadir gösterilen havalimanlarından bir tanesi. İstanbul Havalimanı millî gelire 23,75 milyar avro, üretime 51,3 milyar avro, ihracata 4,2 milyar avro, vergiye 1,23 milyar avro katkıda bulunurken istihdama etkisi 972 bin kişi oldu. Ama bay bay Kemal bunları takip edemez. Çünkü hafızası da buna yetmez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer rakamları Avrasya Tüneli, Marmaray, 1915 Çanakkale Köprüsü, Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerine kadar her yatırımda görmenin mümkün olduğunu anlattı.
Meseleyi muhalefet gibi israf olarak görüp bunların hiçbirini yapmasalardı 2002’lerin Türkiye’sinden bir adım bile ileri gidemeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dostlar, iktidara geldik, eğitimde ilkokuldan lise sona kadar en önemli adımlarımızdan bir tanesi ne oldu? Bizim aramızda o dönemi yaşayanlar vardır, teksir kâğıtlarıyla okuduk ve bu teksir kâğıtları ki üst sınıflardaki ağabeylerimiz bize onu bile vermezlerdi. Paramızla vermezlerdi. Bu çileyi, bu dönem yavrularımıza çektirmeyelim dedik. Ne yaptık? Kuşe kâğıtlarla kitaplarımızı hazırladık ve sıraların üzerine koyduk ve yavrularımız okula başlarken sıralarının üzerinde bu kuşe kâğıtlarla kitaplarını buldular. Bu işte bir anlayışın ifadesidir. Eğer bu anlayış, bu idrak olmamış olsaydı eğitimin kadr-ü kıymetini de bilmemiş olurdunuz. İlk, ortaöğretimde bunları yaparken üniversitede aynı şekilde aldık, 78’den 208’e kadar üniversitelerimizin sayısını da ne yaptık, artırdık” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde bölgenin çukur, çamur ve pisliklerle dolu bir yer olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı: “İsminin Ataşehir olmasına bakmayınız. Atayla yakından uzaktan alakası yoktu buranın. Burası öyle bir yerdi. Şimdi bugün Fikirtepe’de kentsel dönüşümün açılışını yapacağız. Orası da yine berbat bir yerdi. Ve orada bir tane köşk vardır. O köşkün dışında tamamen rezalet. Ve orayı kentsel dönüşümle aldık, bugünkü hâle getirdik. Biz bütün buraları çukur, çamur ve bütün çakıl ne derseniz hepsi var. Birer can pazarına dönmüş yollardan biz kurtardık. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde buralarda çektiğimiz çileleri gayet iyi bilenleriniz var, bileniniz var. Biz, yol yaparak CHP zihniyetinin insanımızı mahkûm ettiği yokluk, yoksulluk, fakirlik ve işsizlik zincirlerini parçaladık.”
Ümraniye çöplüğünden de bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oranın belediye başkanı kimdi? Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanıydı. Ve o çöplük patladı. Ve orada 39 vatandaşımız öldü. Çünkü CHP bu demektir. Orayı yeşil millî park hâline daha sonra biz getirdik. Biz, yol yaparak Türkiye’yi, İstanbul Finans Merkezi yaparak stratejik bir projeyi hayata geçirebilecek modern bir altyapıya ve vizyona kavuşturduk” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bunların yanında yol ve otoyol yaparak, 31 yeni havalimanı inşa ederek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ortaklarının özel uçakla il il dolaşmasını da kolaylaştırdıklarını ifade etti.
“TÜRKİYE’NİN DİĞER BÜYÜK ŞEHİRLERİNİ DE BU HASTANELERDE DONATACAĞIZ”
Kılıçdaroğlu’nun iktidara gelince devletin uçaklarını satacaklarını söylediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki ya şimdi uçak kiralıyorsun, onunla gidiyorsun. Demek ki kiralayacak imkânları da var. Onunla beraber seyahatlerini yapıyor. Bu millet, bu milletin kendi uçaklarını inşallah bunlara asla devretmeyecek. Ben buna inanıyorum” dedi.
Eğitimden sonra sağlıkta da muhteşem adımlar attıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ve sadece Çam Sakura Şehir Hastanesinden sonra biliyorsunuz havalimanında Murat Dilmener Hastanesini süratle 45 günde yaptık. Burada Sancaktepe de aynı şekilde, aynı projeyi burada da uyguladık. Ve bin 6 yatak her iki tarafta da hastaneleri Kovid döneminde süratle yaptık, 45 günde yetiştirdik. İş bilenin kılıç kuşananın. Aynı şekilde Kartal’da, aynı şekilde Göztepe’de bütün bunları yaparak o sıkıntılı dönemi hamdolsun atlattık. Ankara’da bir tarafta Bilkent, öbür tarafta Etlik Şehir Hastanelerini süratle yaptık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 büyükşehirde şehir hastanelerinin yapıldığını, bazılarının da yapımının devam ettiğini belirterek, bundan sonra da Türkiye’nin diğer büyük şehirlerini bu hastanelerle donatacaklarını söyledi.
“TÜRKİYE’NİN DİĞER ALANLARIYLA BİRLİKTE ULAŞIM ALTYAPISINI GELİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” ifadelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mecburuz yapmaya. Her şeyden önce insan, insan, insan. Bundan sonra da Türkiye’nin diğer alanlarıyla birlikte ulaşım altyapısını geliştirmeye devam edeceğiz. Bu ülkeyi, en büyük projeleri yıkmak, engellemek, durdurmak olanların insafına bırakmayacağız. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan İstanbul Finans Merkezi’nin ülke ekonomisi ve finans sektörüne hayırlı olması temennisinde bulunarak, projenin inşasında görev alanlara teşekkür etti.
“BAYRAMDA DA İLLERİMİZİ DOLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Ömrünü Türkiye’nin kalkınmasına, Türk demokrasisinin güçlenmesine adamış büyük devlet adamı 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı vefatının 30. yılında rahmetle yâd ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz ekonomisinin kabuğunu kırıp yurt dışına açılmasında ve bugünkü seviyelerine gelmesinde merhum Özal’ın vizyoner liderliğinin çok önemli rolü vardır. Rabb’im ruhunu şad, mekânını cennet eylesin” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşam idrak edilecek Kadir Gecesi ile cuma günü başlayacak Ramazan Bayramı’nı tebrik ederek, “Aileleriniz ve sevdiklerinizle birlikte mutlu ve huzurlu bir bayram geçirmenizi temenni ediyorum. Dün Şanlıurfa’daydık, muhteşemdi. İnşallah bayramda da illerimizi dolaşmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.




HER ŞEY DAHA GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
-
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
-
“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”
-
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
-
“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
Bürokrat
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

HABER BURADA
2 gün önceon
Haziran 1, 2023





Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.
“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”
Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”
Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”
Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.
Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”
“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”
On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.
“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.
“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”
“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.
İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”
“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”






Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci tur sonuçlarına ilişkin olarak açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır. Biz ‘öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı’da vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kısıklı’daki konutunun önünde bekleyen vatandaşlara hitap etmek üzere, eşi Emine Erdoğan’la birlikte seçim otobüsünün üzerine çıktı.
Bu sırada çalınan ”Duyanlara, duymayanlara” şarkısına eşlik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yaptığı konuşmada, İstanbul’u çok sevdiklerini, İstanbul aşığı olduklarını, İstanbul’la yola çıktıklarını ve İstanbul’la yola devam ettiklerini söyledi.
Bugün Kısıklı’nın, Üsküdar’ın, İstanbul’un bir başka olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli dava ve yol arkadaşlarım” diye seslendiği alandaki vatandaşları kalbi duygularıyla, hürmetle, muhabbetle selamladığını dile getirdi.
“Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu milletimizin teveccühüyle tamamlamış bulunuyoruz. İki bayram arasında bize bir demokrasi bayramı yaşatan milletime şükranlarımı sunuyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sandık başına gidip kendisi ve evlatlarının geleceği için iradesini ortaya koyan tüm vatandaşlara teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatın tüm mensuplarını, kadın ve gençlik kollarını, sandık müşahitlerini, gönüllü olarak seçimin sağlıklı şekilde yürümesine katkıda bulunan herkesi, kampanya ekibini, kadınları, gençleri ve AK Parti davasına gönül veren tüm kardeşlerini tebrik ettiğini belirtti.
“SİZLERİN GÜVENİNE LAYIK OLACAĞIZ”
Yurt içinde, yurt dışında ikinci tura göre özellikle yüksek oy oranlarıyla sandığa koşan herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığı tercihle önümüzdeki 5 yıl boyunca ülkeyi yönetme sorumluluğunu bir kez daha bize tevdi eden milletimizin her bir ferdine teşekkür ediyorum. İnşallah sizlerin güvenine layık olacağız. 21 yıl layık olduğumuz gibi layık olacağız. Ne dedim; ‘Pazara kadar değil, mezara kadar beraber olacağız’ Hep ‘Bu sevda burada bitmez’ dedik. Öyle mi? Şimdi bak ‘bay bay Kemal’ diyorlar. Biz hep ‘Bu kutlu yürüyüş yarım kalmaz’ demiştik. Biz hep ‘Hizmet eden hezimete uğramaz’ demiştik. Biz hep ‘Türkiye bize, biz de Türkiye’ye emanetiz’ demiştik. İsterseniz buna bir üçüncü ‘bay’ daha ilave edebiliriz; bay bay Bay Kemal.”
“14 MAYIS SEÇİMİNİN DE 28 MAYIS SEÇİMİNİN DE GALİBİ 85 MİLYON VATANDAŞIMIZIN TAMAMIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı Seçimi’nin, kendisiyle millet arasındaki muhabbetin demokrasi ateşinde şekillenmiş hâli olduğunu söyledi.
“Nasıl demir ateşle buluşarak çeliğe dönüşürse, sizlerin iradesi de sandıkta Türkiye’nin bükülmez, kırılmaz, paslanmaz gücü hâline geldi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atıfta bulunarak, şöyle konuştu: “Buradan Türkiye’ye bir hesap yapıyorum. ‘Hesap uzmanıyım’ diyordu ya… 2018’de CHP’nin vekil sayısı neydi biliyor musunuz? 146. 2023’te CHP’nin vekil sayısı, yani bu seçimde 169 çıkardı. Fakat malum, toplamda yüzde 1 bile oya sahip olmayan malum partilere kiralık vekil verdi. Ne kadar? 40 tane. Peki, ne oldu? Şimdi 129’a düştü CHP. Hesap uzmanı ya, bu işleri çok iyi bilir. Böylece kaybettiği vekiller sebebiyle herhalde CHP bunu, bay bay Bay Kemal’e hesabını soracaktır. Diyoruz ki 14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır.”
Bir şey daha söylediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Biz öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir. Demokrasimizden, kalkınmamızdan, hedeflerimizden taviz vermeden şimdi Türkiye Yüzyılı’nın kapısını açtık ama beraberce açtık. Erkeğinden kadınına, gencinden yaşlısına, çalışanından emeklisine kadar milletimizin tüm kesimlerinin hayallerini, heyecanlarını beraberce hayata geçirdik. Kalbi ve gözü bize dönük dostlarımızın umutlarını beraberce yükselttik” değerlendirmesinde bulundu.
“ASIL OLAN MİLLETİMİZİN BİRLİĞİNE VE BERABERLİĞİNE SAHİP ÇIKMASIDIR”
Alanın muhteşem olduğunu, Kısıklı meydanının tarih yazdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir İstanbullu, bir Üsküdarlı, bir Kısıklılı olarak sizin gibi yol arkadaşları verdiği için Allah’a hamdediyorum. Her zaferimizi yine sizlerle birlikte kutlayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024’te yapılacak yerel seçimlere değinerek, “Şimdi önümüzde 2024 var. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? 2024’te Üsküdar’ı da İstanbul’u da yerel seçimlerde kazanmaya hazır mıyız? Öyleyse durmak yok, çok çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Alandaki katılımcıların sayısına ilişkin bilgi paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda emniyetten dedim ki Kısıklı meydanında ne kadar vatandaşım var? Rakam ne biliyor musunuz? 55 bin. Seçimler gelir geçer, sel gider kum kalır. Asıl olan ülkemizin hedeflerinden sapmaması, milletimizin birliğine ve beraberliğine sahip çıkmasıdır. Bugünkü seçimlerin en büyük mesajı işte budur” diye konuştu.
“Seçim sonuçları bir kez daha göstermiştir ki hiç kimse bu ülkenin kazanımlarına göz dikemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte şimdi dünya ülkeleri arıyor. Az önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham kardeşim aradı. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev kardeşim aradı. Libya Başbakanı aradı. Hepsi ardı ardına arıyorlar. Ve diyorlar ki ‘Gerekirse ilan edin, davet edin, hemen şimdi de geliriz’ Çünkü bu zaferi bizimle gerek Batı’da gerek Körfez’de… Katar arıyor, aynı şekilde o da bu mutluluğu paylaşıyor” dedi.
“HİÇ KİMSE İNSANIMIZIN SAHİP OLDUĞU HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE EL UZATAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimse insanımızın sahip olduğu hak ve özgürlüklere el uzatamaz. Hiç kimse milletimize tepeden bakamaz, insanımıza hakaret edemez. Gençlerimizi kendi dipsiz karanlıklarına sürükleyemez. Hiç kimse Türkiye’ye parmak sallayamaz. Bunun için terör örgütünden karanlık mahfillere herhangi bir aracı ayağımıza dolayamaz. Hiç kimse milletimizin bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma azmini kıramaz” ifadelerini kullandı.
“BİZDE AİLE KUTSALDIR”
Alandaki vatandaşlara “Kardeşlerim şimdi öyle bir haykıralım ki Ankara bunu duysun. İstanbul’un tüm ilçeleri bunu duysun” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: ”Kardeşlerim bu CHP, LGBT’ci midir? Bu HDP, LGBT’ci midir? Bu İYİ Parti, LGBT’ci midir? O yanındaki bazı ufaklıklar var, onlar da LGBT’ci midir? Peki, AK Parti’ye LGBT sızabilir mi? MHP’ye sızabilir mi? Cumhur İttifakı’nın diğer üyelerine sızabilir mi? İşte unutmayın, Yunus’un ‘Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası’ dediği gibi her seçim bizim için bir yeniden doğuştur. Bizde aile kutsaldır. Aileye kimse dil uzatamaz. Kadına şiddet bizde yasak, haramdır. Buna kimse tevessül edemez ve ümüğünü sıkarız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde millete ne söz verdilerse onu yapacaklarını, yerine getiremeyecekleri hiçbir sözü vermeme prensibine de bağlı kalacaklarını söyledi.
Şimdi Ankara’ya yola çıkacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu defa bir değişiklik yaparak balkon konuşmasını Külliyeden gerçekleştireceğini, Külliyeden tüm dünyaya sesleneceğini dile getirerek, vatandaşlardan Başkent’e gitmek için müsaade istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ildeki depremzedelere teşekkür ederek, “Onlar konteynerlerde, çadır kentlerde oylarını gittiler, büyük bir vakurla kullandılar. Allah onlardan razı olsun. Rabbim beterinden korusun. Söylediğim gibi inşallah bir yıl içinde de kalıcı konutları hâlledeceğiz” ifadelerini kullandı.
Alandaki vatandaşlara, “Şöyle haykıralım, tüm Türkiye duysun. Üsküdar bunu yapar, kaldıralım elleri. Hazır mıyız?” diye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” ifadelerini katılımcılarla birlikte tekrarladı.


Bürokrat
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti

HABER BURADA
6 gün önceon
Mayıs 27, 2023














Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes ve arkadaşlarının anıt mezarını ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Türk demokrasisi, bir 27 Mayıs’ta aldığı yarayla sendelemişti. Şimdi 63 yıl sonra yine bir 27 Mayıs’ta, yarın gideceğimiz sandık başında, darbeler, cuntalar, muhtıralar döneminin bittiğinin müjdesini cümle âleme duyurmak için sabırsızlanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs 1960 darbesinin 63. yılında merhum Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın naaşlarının bulunduğu Topkapı’daki anıt mezarı ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, anıt mezarı ziyaretinde merhum Menderes’in kabrine çelenk sunarken, merhum bakanların mezarlarına da karanfil bıraktı. Kur’an-Kerim tilaveti yapılan törende, İstanbul İl Müftüsü Safi Arpaguş dua etti.
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Cumhuriyet tarihinin en kara günlerinden birinin yıl dönümü vesilesiyle bir arada olduklarını belirterek, bundan 63 yıl önce, bir 27 Mayıs günü Türkiye’nin çok partili siyasi hayata geçtikten sonraki ilk askeri darbesine maruz kaldığına işaret etti.
“DÜNYA DURDUKÇA MENDERES, HAYIRLA FATİHA’YLA DUA İLE YÂD EDİLECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grubun gerçekleştirdiği bu darbenin, demokrasi ve kalkınma hamlesini engellemekle kalmadığını, yüreklerde derin yaralar açtığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Demokrat Parti’nin Genel Başkanı ve Başbakanı olarak ülkemize verdiği hizmetlerle milletimizin gönlünde özel bir yeri olan Menderes, darbe yönetimi tarafından kurulan uyduruk mahkemenin kararıyla idam edildi. Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada uzun yıllar boyunca vatandaşlarımızın dilinde ‘yaslı ada’ olarak telaffuz edilmiştir. Biz burayı aldık, şehitlerimizin anısını ilelebet yaşatacak şekilde Demokrasi ve Özgürlükler Adası hâline getirdik. Bugün de idamlarına giden sürecin başlangıcı olan darbenin yıl dönümünde rahmetli Menderes ve arkadaşlarını hayırla yâd etmek üzere burada anıt mezardayız. Dünya durdukça Menderes, hayırla Fatiha’yla dua ile yâd edilecektir. Menderes’i devirenler, yargılayanlar, idam edenler ve tüm bu süreci doğrudan dolaylı destekleyenler ise milletimiz tarafından hep nefretle anılmıştır, öyle de anılmaya devam edecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Menderes’in “bu milletin adamı” olduğunu belirterek, “Başkalarının adamı olanlar ise ne Menderes ne de onun gibi ülkenin demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzası bulunanlardan asla haz etmediler. Sadece bununla kalmayıp, her fırsatta onlarla milletin arasını açmak, onu da başaramazlarsa vücutlarını ortadan kaldırmak için uğraştılar, didindiler.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen yakındaki bir diğer anıt mezarda ebedi istirahatgahında olan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da benzer saldırılara maruz kaldığını, benzer sıkıntılar yaşadığını anlatarak, kendilerinin de belediye başkanlığından itibaren başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinin aynı mücadelelerle geçtiğini vurguladı.
“DARBELER DÖNEMİNİN BİTTİĞİNİN MÜJDESİNİ CÜMLE ÂLEME DUYURMAK İÇİN SABIRSIZLANIYORUZ”
Ancak Türkiye’yle ilgili karanlık heveslerin hiçbir zaman tüm manasıyla başarıya ulaşamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türk demokrasisi bir 27 Mayıs’ta aldığı yarayla sendelemiştir. Şimdi 63 üç yıl sonra, yine bir 27 Mayıs’ta, yarın gideceğimiz sandık başında darbeler, cuntalar, muhtıralar döneminin bittiğinin müjdesini cümle âleme duyurmak için sabırsızlanıyoruz. Milletimiz gerisinde pek çok mücadelenin, acının, fedakârlığın bulunduğu demokrasisinin kıymetini çok iyi bilmektedir. Seçimlerdeki katılım oranları milletimizin demokrasi yoluyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkışının ifadesidir. Türkiye, seçimleri dünyada örneği olmayan katılım seviyesi yanında şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleştirmesiyle de farkını ortaya koymuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’e, Turgut Özal’a, Necmettin Erbakan’a ve şehitlere Allah’tan rahmet diledi. Vatandaşlara, yarın sabah hassasiyetle sandıklara gitmelerini tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarının özellikle kendileri için özel bir gün olduğunu sözlerine ekledi. Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan katılımcılardan Fatiha okumalarını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ile eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan’ın kabrini de ziyaret etti.

Bürokrat
“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”

HABER BURADA
2 hafta önceon
Mayıs 21, 2023




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Ayıranlardan, ayrıştıranlardan değil, hep birleştirenlerden, 85 milyonun tamamını kucaklaştıranlardan olduk. Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden etkilenen Hatay’da kurulan konteyner kenti ziyaret etti.
Siyasi tercihi ne olursa olsun tüm Hataylılara 14 Mayıs seçimleri dolayısıyla teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hataylıların, pek çok zorluğa rağmen iradesi ve istikbaline sahip çıktığını, depremin yol açtığı onca yıkıma rağmen hayata yeniden sarıldıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sizler, kendi dipsiz karanlıklarına milletimizi de sürüklemek isteyen koltuk sevdalılarına prim vermediniz. Sizler, insanımızı Kürt, Türk, Nusayri, Sünni diyerek bölmeye çalışan fitne tüccarlarının oyunlarına gelmediniz. Sizler, milletimizin ebedi ezeli kardeşliğine asla leke sürmediniz. Rabbim hepinizden, tüm Hatay halkından razı olsun. 14 Mayıs’ta kararını şahsımızdan ve Cumhur İttifakı’ndan yana kullanan ve diğer siyasi partilere oy veren vatandaşlarıma en kalbi şükranlarımı iletiyorum. Bizim için elbette sizin oyunuzu almak, teveccühünüze mazhar olmak önemlidir. Hatay’ın daha üç ay önce yaşadığı büyük bir afetin ardından sandığa gitmesi, tercihini demokratik yollarla göstermesi çok daha önemlidir. Çok az bir farkla da olsa sandıktan çıkan iradenin başımızın üstünde yeri vardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen şu anda alana gelen vatandaşların sayısının 30 bini bulduğunu ifade etti.
Kırk yıllık siyasi hayatlarında milletle inatlaşanlardan asla olmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay’da benim çok mitingim oldu. Bütün bu mitinglerde, zaman oldu 100 bin kişiyle, 80 bin kişiyle miting yaptık. Şimdi bu depreme rağmen benim Hataylı kardeşlerim gümbür gümbür buraya toplandığına göre demek ki kalpten kalbe bir yol var” diye konuştu.
“21 YILLIK İKTİDARLARIMIZ DÖNEMİNDE MİLLETE TEPEDEN BAKANLARDAN OLMADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yıllık iktidarlarında millete tepeden bakanlardan olmadıklarını, hepsini zaferle kazandıkları 15 seçimin hiçbirinin ardından insanları tehdit ve tahkir etmediklerini, ayıranlardan, ayrıştıranlardan değil, birleştirenlerden, 85 milyonun tamamını kucaklaştıranlardan olduklarını dile getirdi.
Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuklarını, bugün de aynısını yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Sandıkta tecelli eden iradeye böyle yaklaşıyoruz. CHP Genel Başkanı ve onun ardından gidenler gibi milleti suçlamıyoruz. CHP zihniyetinin temsilcileri gibi insanımızı ilzam ve itham etmiyoruz. Biz kimseyi tercihlerinden ötürü aşağılamıyor, hor, hakir görmüyoruz. Hele hele depremde yakınlarını kaybetmiş kardeşlerime siyasi tercihlerinden dolayı ayrımcılık yapmak, onları kaldıkları yerlerden kapı dışarı etmek aklımızın köşesinden bile geçmez.
Bugüne kadar olduğu gibi yine aziz milletimizin iradesine saygı göstererek, ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza devam ediyoruz. Kabahati seçmende aramak yerine kendimizi sorguluyoruz. Millete parmak sallamak yerine kendi içimize bakıyor, nerede eksiğimiz, hatamız, kusurumuz varsa onu düzeltmeye çalışıyoruz. İnşallah bundan sonra da bu şekilde hareket etmeyi sürdüreceğiz. Biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz. 28’inde sandıkları patlatmaya var mıyız? Ben size inanıyor, size güveniyorum. Sandıkları patlatacağınızı da inanıyorum. Bu yolda hep beraber nasıl bugüne kadar geldiysek bundan sonra da beraber yürüyeceğimize inanıyorum. Gönüller kazanmak, bir insanımıza daha ulaşıp saflarımıza katmak için koşturacağız. Rabbim hepinizden razı olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat’ta ülkeyle birlikte insanlık tarihinin de en yıkıcı felaketlerinden birini yaşadıklarını, bu afette 11 ildeki 14 milyon insanın deprem sebebiyle mağdur olduğunu anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “50 bin insanımızı kaybettik. Allah rahmet etsin, mekânları cennet olsun. Yaralılarımız 100 bine yaklaştı. Allah şifalar versin. Birçok vilayetimizde ve ilçemizde neredeyse hasar görmeyen ev yoktu. Yıkıntıların altında kalan 50 bini aşkın canımızı toprağa verdik. Bu vesileyle bir kez daha tüm deprem şehitlerimize Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Depremde evleri, iş yerleri yıkılan veya kullanılamaz hâle gelen vatandaşlarıma tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbimizin depremde hayatını kaybeden kardeşlerimizi cennetiyle cemaliyle müşerref edeceğine yürekten inanıyorum. Bizler de milletçe onların aziz hatıralarını yaşatmayı sürdüreceğiz.”
Gerek deprem alanının büyüklüğü gerekse çetin hava şartları sebebiyle ilk günlerde bazı zorluklarla karşılaşılsa da kısa sürede toparlanıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ve milletin tüm imkânlarını deprem bölgesi için seferber ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne diyorlardı televizyonlarda? ‘Bir daha size yardım mı? Size bir daha yardım falan göndermeyeceğiz.’ Kim diyor bunu? CHP’nin trolleri. Ben de diyorum ki bunlar ne derse desin devletiniz burada, AFAD’ımız, Kızılay’ımız burada” ifadelerini kullandı.
“YARALARIMIZI SÜRATLE SARMAYA BAŞLADIK”
Kalıcı konutlardan konteynerlere varıncaya kadar hizmet verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne “Sizi oraya kardeş yaptık” dediklerini, belediyenin kardeşlerinin yanına geldiğini dile getirdi. Konya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AFAD aynı şekilde burada seferberliğini yaptı o da burada aç, açık kimseyi bırakmadı. Arama, kurtarma, yardım, destek, yeniden inşa çalışmalarımızla depremzedelerimizi bir an olsun yalnız bırakmadık. Bakanlarımız haftalar boyunca bu sahadan ayrılmadılar. Milletvekillerimiz, kurum yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız yedi gün 24 saat esasına göre çalıştılar. Sivil toplum kuruluşlarımız, hayırseverlerimiz ve gönüllülerimiz geniş bir yelpazede yürüttükleri faaliyetiyle depremzedelerimize yardımcı oldular. Asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını sergileyerek hamdolsun yaralarımızı süratle sarmaya başladık.”
Birazdan açılışını yapacakları Defne Hastanesi’nin temelini attıkları zaman muhalefetin “Üç ayda hastane mi yapılırmış?” dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid döneminde İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda üç ayda 1.006 odalı Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’ni, Anadolu yakasında da yine 1.006 odalı Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’ni yaptıklarını dile getirdi.
Bu hastanelerde ameliyathane sayısının, Defne’dekinden çok daha fazla olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz işte orada kendimizi ispatladık. Biz arazi adamıyız, arazi. Biz çalışarak geliyoruz, üreterek geliyoruz. Şimdi üç ayda ‘Bu nasıl olur’ diyenler ya sizin hayatınızda bir eser var mı, bir hizmet var mı? Yok. Ziya Paşa ne diyor? Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Sizin ne semeriniz var ne eseriniz var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personelin bölgede bir fiili görev yaptığını aktararak, şunları söyledi: “Defne Hastanesi’nin açılışını yapacağız ve burada bir şeyi çok açık net konuşacağım. Herhangi bir sıkıntım olduğu için değil ama bir gerçeği ortaya koymak için. Şimdi Defne’de Tayyip Erdoğan’a verilen oy yüzde 8,5. Bay bay Kemal’e verilen oy 90,5. 8,5 nere 90,5 nere? Kardeşlerim biz burada mezhebi bir ayrım var diye bu yatırımı yapmıyoruz. Burada bir deprem yaşadık. Dolayısıyla bu ülkenin Cumhurbaşkanı eğer bensem orada yaşayan insan olduğuna göre biz bu yatırımı yapmak zorundayız dedik ve talimatı verdik. Çünkü biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik ve ayrım yapmadık. Bundan sonra da yapmayacağız. Tayyip Erdoğan böyle tanındı, böyle tanınacak. Bunun aksini ispat mümkün değil.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da değişimlerle beraber toplam 650 bin görevli ve gönüllünün deprem bölgesinde canla başla hizmet ettiğini vurguladı.
Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Türk Cumhuriyetleri’ne gönül coğrafyasındaki 100 milyonlarca kişinin duasını, desteğini hep yanlarında hissettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce hiçbir karşılık beklemeden imdadına koşulan kim varsa 6 Şubat depremlerinden sonra hemen hepsinin Türk milletinin yanında olduğunu söyledi.
“DEPREMZEDELERİ HİÇBİR ZAMAN YALNIZ BIRAKMADIK”
Bu süreçte depremzedeleri hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden hemen sonra Cumhur İttifakı olarak şehirleri tek tek ziyaret ettiklerini, Ramazan ayı boyunca iftarları deprem bölgesinde ve diğer şehirlerde depremzedelerle yaptıklarını hatırlattı.
Yapımı tamamlanan köy evlerinin bir kısmını Cumhur İttifakı olarak teslim ettiklerini ve depremzedelerin bayram sevincini paylaştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Kampanya döneminde bir gözümüz ve kulağımız hep buradaydı. Arkadaşlarımızdan bilgi aldık, gerekli talimatları verdik. Atılan her adımı, yapılan her işi, karşılaşılan her sorunu bizzat takip ettik. Depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay’ı Konya’ya zimmetlemiştik. Konya Büyükşehir Belediyemiz ve diğer belediyelerimiz burada gerçekten fedakârca çalıştılar. Sağ olsunlar belediyelerimiz altyapıdan üst yapıya, aşevlerinden çadır ve konteyner kent kurulumuna kadar her ihtiyacınızda sizlere destek verdiler. Arkadaşlarımız reklam yapmadılar, şov peşinde koşmadılar, başkaları gibi buralara poz vermeye, yıkıntılar önünde siyasi nutuk atmaya gelmediler. Sadece Hakk’ın ve halkın rızasını gözeterek, sağ elin verdiğini sol ele duyurmadan gece gündüz koşturdular. Rabbim hepsinden razı olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma alanlarının kurulmasının hayata tutunmaya çalışan depremzedeler için kritik öneme sahip olduğunu, bölgede 905 bini aşkın çadırın ve 112 binden fazla konteynerin kurulumunu yaptıklarını söyledi.
Geçici barınma merkezi ile 13 bine yakın iş yerini de faaliyete geçirdiklerini, afetten sadece 15 gün sonra konutların inşası için ilk kazmayı vurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda kalıcı konutların inşaatının devam ettiğini, bu konutları eylül, ekim ayına kadar bitirmenin gayreti içinde olduklarını belirtti.
Antakya Küçük Sanayi Sitesi’ni yeniden inşa ederek ayağa kaldıracaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda bu beklenti içerisinde olanlar herhangi bir endişe taşımasınlar. Ülkemiz genelinde 130 bin konut, 36 bin köy evi, 5 bin ağır olmak üzere 171 bini aşkın bağımsız bölümün inşa sürecini başlattık. Bu kapsamda, Hatay’da 27 bin konutun, 7 bine yakın köy evinin ve 700’e yakın ahırın yapımına başlandı. Şehrimizde 34 bini köy evi olmak üzere toplam 251 bine yakın afet konutu inşa edeceğiz. Muhalefetin diline doladığı Defne Hastanemizi de bugün inşallah açıyoruz” diye konuştu.
“EVİ ORTA HASARLI OLAN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN DE YENİ KONUTLAR YAPACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’daki çalışmalara ilişkin izletilen video sonrasında, “Yaparsa AK Parti yapar. 28 Mayıs’ta da kim yapacak, siz yapacaksınız. Sandıkta bunlara haddini bildirmeye hazır mıyız? Bunları emekli etmeye hazır mıyız?” dedi.
Verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay ile birlikte diğer deprem illerimize de mahcup olmayacağız. Sadece evi yıkılan, ağır hasarlı yıkılacak vatandaşlarımız için değil, evi orta hasarlı olan vatandaşlarımız için de yeni konutlar yapacağız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 319 bini ilk bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi amaçladıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Destek ve dualarınızla sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız. Depremin bize hatırlattığı gerçeklerden birisi de fani olduğumuzdur. Bugün varız, yarın ne olacağımızı sadece Rabbimiz bilir. Bizim yegâne gayemiz emri hak vaki olmadan sizlere en güzel şekilde hizmet etmek, milletimizin duasını almaktır. Arkamızda hayırla, şükranla, minnetle yâd edilecek eserler bırakmaktır. Milletimize, ‘Bir Tayyip Erdoğan vardı, dürüst, çalışkan, mert, yürekli adamdı, Allah ondan razı olsun’ dedirtebilmektir. Bunun dışında da bir hırsımız, şevkimiz, peşinden koştuğumuz hedefimiz yoktur.”
Halka karşı bugüne kadar hep samimi davrandığını, gönlünden ne geçiyorsa dilinin onu söylediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti kandırmaya, gözünü boyamaya tevessül etmediklerini, yalanla yatıp, yalanla kalkanlardan olmadıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, talimatı Kandil’deki teröristlerden almadıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Kardeşlerim bunlar talimatı nereden alıyor, Kandil’den alıyor, teröristlerden alıyor. Teröristlerle el ele, kol kola dolaşan bir bay bay Kemal var mı? Kardeşlerim, bu teröristlerle ele ele, kol kola dolaşanlardan benim ülkeme fayda olur mu? 28 Mayıs’ta bunlara gereken dersi, gereken cevabı vermek için şu bir hafta durmadan, usanmadan çalışıyor muyuz? Hatay’dan bu defa çok farklı bir oy bekliyoruz. Milletimizin karşısına, maskelerle değil, kalbimizde ne varsa yüzümüze yansıyan samimiyetimizle çıktık. Bugün de aynısını yapıyoruz. Muhalefete diyoruz ki, siz de aynısını yapın.”
“AİLENİN KUTSİYETİNE İNANIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kampanya döneminde, vatandaşın kendilerine tekrar görev vermesi durumunda gelecek beş sene boyunca yapacaklarını tek tek anlattıklarını hatırlattı.
Aile ve Gençlik Bankası’nın kurulması ile gençlerin evlenmesinin önünü açacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu CHP, LGBT’ci midir? Yanındaki HDP, LGBT’ci midir? Bu İYİ Parti, LGBT’ci midir? Yanındakiler de öyle mi? Peki AK Parti’ye LGBT sızabilir mi? Milliyetçi Hareket Partisine sızabilir mi? Aynı şekilde Yeniden Refaha sızabilir mi? Cumhur İttifakı’na sızabilir mi? Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailenin kutsallığı bizim için çok önemli. Seçimden sonra ilk işlerimizden bir tanesi aile kurumumuzu anayasal bir zemine oturtmak.”
Petrol, doğal gaz ve nükleer başta olmak üzere enerji alanında yapılanları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğal gazın bir yıl boyunca ücretsiz verileceğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gabar’da petrolü bulduk mu? Eğer teröristlerden orayı arındırmasaydık, Gabar’da bu petrolü çıkartabilir miydik? Kardeşlerim işte karşınızda bu vaatleri emin olarak, sağlam zemine basarak yapan bir kardeşiniz var. Onun için sizlerden gayret istiyorum. Bu hafta sonuna kadar gümbür gümbür çalışalım. Pazar akşamını, pazartesiye mutlu bir şekilde bağlayalım. Şimdi buradan bir kez daha ifade etmek isterim ki, sizin her meseleniz bizim de meselemizdir. Sizin derdiniz, bizim de derdimiz. Sizin sevinciniz, bizim de sevincimizdir. Sizin gündeminizde ne varsa, bizim gündemimizde de aynısı vardır. Hiçbir meseleyi görmezden gelmiyor, çözümü için çaba harcıyoruz. 28 Mayıs’tan sonra Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle beraber inşa edeceğiz. Bunun için önce 14 Mayıs’ta yarım kalan işimizi 28 Mayıs’ta tamamlamamız gerekiyor. Milletimiz geçtiğimiz pazar günü meclis çoğunluğunu 323 milletvekili ile Cumhur İttifakı’na vererek aslında iradesini beyan etti. Bu Meclis aritmetiği insanımızın, siyasette istikrar ve güvenden yana olduğunu gösterdi. Milletimiz eski sisteme dönüş istemediğini, böyle bir arayışta olmadığını, açıkça ortaya koydu. Cumhurbaşkanlığında da yüzde 49,5 oy oranı ile 27 milyonu aşkın vatandaşımız şahsımıza teveccüh gösterdi.”
Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci oylamasında sandığa tekrar ve güçlü şekilde sahip çıkılacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini dinleyenlerden, “diğer partilere oy veren vatandaşlara” da ulaşmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözleri şöyle sürdürdü: “O kardeşlerimizden kendilerine şu soruları sormalarını isteyin; Ne bürokratik ne de siyasi hayatında ülkeye hiçbir hayrı dokunmayan bir şahıstan bu millete fayda gelir mi? 17-25 Aralık darbe girişiminde FETÖ’cülerle iş tuttuğunu bizzat kendi ağzıyla itiraf eden birine güven olur mu? Seçimden önce bedavaya ev vadedip sonrasında insanlarımızı misafir olarak kaldıkları yerlerden atmaya kalkanlara itibar edilir mi? Daha düne kadar meydan meydan dolaşıp teröristleri cezaevinden salma sözü verenlerden, bölücü örgütle mücadele etmesi beklenebilir mi? Ne diyor; ‘Selo’yu bırakacağım’ diyor.
Kardeşlerim, Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bu Selo değil mi? Bu bir terörist, şu anda cezaevinde. Eğer onun çıkmasını istiyorsanız, ne diyor; ‘Bana oy vereceksiniz.’ ‘Cezaevlerinin kapılarını kıracağız ve çocuk katili Öcalan da dâhil olmak üzere bunları serbest bırakacağız.’ Ben de diyorum ki; ‘Benim Hataylı kardeşlerim bu teröristlerle el ele, kol kola gezenlere inşallah haftaya pazar yol vermeyecektir. Rakiplerini tasfiye etmek için şantaj, tehdit, kaset kumpası dâhil, her yolu meşru görenlerin siyasi ahlakına güvenilir mi? Özellikle zihni karışık kardeşlerimizden bu sorulara objektif bir şekilde cevap vermelerini bekliyorum. Bunu yaptıklarında onlar da göreceklerdir ki dün ak dediğine bugün kara diyen, dün söylediğini bugün inkâr eden adı yalancıya, şarkçıya çıkmış birine asla güvenilmez, asla itibar edilmez, ülkenin yönetimi verilmez. Hastanelerin hâlini hatırlayın. Ah Savaş Ay… Şu anda hayatta olsaydı da o bay bay Kemal’le yaptığı çekimi bize tekrar gösterseydi. Sen SSK’nın başında olduğun zaman, SSK hastanelerini batıran insansın. SSK hastanelerinde ölenleri rehin olarak alan insansın. Ama şu anda hastanelerimizde böyle bir durum yok. Daha seçimi bile kazanmadan bu derece azgınlaşanlar Allah korusun göreve gelseler, milletimize nefes dahi aldırmazlar.”
“İRADENİZE VE ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKMANIZI İSTİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs’ta hep birlikte iradeye sahip çıkarak, bu habis zihniyetin tekrar hortlamasına “dur” diyeceklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için vatandaşlardan sandığa gitmelerini istedi, kendilerini seven tek bir kişinin bile 28 Mayıs’ta fire vermesine gönüllerinin razı olmadığını dile getirdi.
Yurt dışında yaşayan seçmenlerin, seçimin ilk turunda rekor katılım oranıyla sandıkları patlattığını, bu seçmenlerin ikinci tur için de büyük teveccüh gösterdiğini gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun yolculukların, uzun kuyrukların sizleri yıldırmadığına şahit olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizlerden bir kez daha iradenize ve ülkemize sahip çıkmanızı istiyorum. Dünyanın farklı ülkelerinde milletimizi temsil eden tüm kardeşlerimden sandıklara mutlaka giderek oylarını kullanmalarını istirham ediyorum. Ben sizlere güveniyorum, sizleri Allah için seviyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandil’dekilerin bayrakları var mı? Onların paçavraları var. Onun uzantılarının var mı, hayır yok. Bu al bayrağın altında gölgelenen siz kardeşlerimin pazar günü bunlara gereken dersi vereceğine inanıyorum.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, 2. Etap Konya Konteyner Kent ziyaretinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da eşlik etti.

Bürokrat
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi

HABER BURADA
2 hafta önceon
Mayıs 21, 2023
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşpınar Kültür, Eğitim ve Sosyal Destek Kampı’nda düzenlenen Adıyaman Gençlik Buluşması’na katıldı.












HABER BURADA


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem...


“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100....


“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, TOBB 79. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Toplumumuzun farklı kesimlerinde yaşanan refah kayıplarını telafi edecek adımları atmakta kararlıyız. Vatandaşımızı...


“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde seçim sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Konuşmasına, “Biz Türkiye’yi çok seviyoruz” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün kimse...


“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci tur sonuçlarına ilişkin olarak açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi...


Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turu için oylarını Üsküdar’daki Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı. Oy...


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes ve arkadaşlarının anıt mezarını ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Türk demokrasisi, bir 27 Mayıs’ta aldığı yarayla sendelemişti. Şimdi...


“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Ayıranlardan, ayrıştıranlardan değil, hep birleştirenlerden, 85 milyonun tamamını kucaklaştıranlardan olduk. Nefretin, kinin ve öfkenin...


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşpınar Kültür, Eğitim ve Sosyal Destek Kampı’nda düzenlenen Adıyaman Gençlik Buluşması’na katıldı.


“Deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Şu anda deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı” dedi. Cumhurbaşkanı...

GENÇ BÜROKRAT
-
Dünya3 hafta önce
“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”
-
Bürokrat3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda asırlık eksikleri tamamladık”
-
Bürokrat3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu işçilerinin zam oranını yüzde 45 olarak açıkladı
-
Bürokrat4 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 bin Öğretmen Atama Töreni”ne katıldı
-
Bürokrat1 ay önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TEKNOFEST, kendi alanında bir markaya dönüştü”
-
Bürokrat1 ay önce
İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangını söndürme uçakları ve helikopterleri teslim törenine katıldı
-
Bürokrat4 hafta önce
İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan,“21 yılda başardıklarımızdan aldığımız güçle yepyeni bir destan yazmaya hazırlanıyoruz”
-
Bürokrat3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz 21 yıldır hep eserlerimizle konuştuk, hizmetlerimizle konuştuk”
-
Bürokrat3 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını beraber aralayacağız”
-
Dünya4 hafta önce
İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zigana Tüneli Açılış Töreni’ne katıldı